2. KANUN YOLLARI VE BAŞVURU USULÜ Kanun Yolları: 2.1. Kanun Yollarına Başvuru Usulü: Temyiz:

Benzer belgeler
İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

SAYI TAY YARGISINDA KANUN YOLLARI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

Vergi yargılamasında olağanüstü kanun yolları

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİ İLE GREV OYLAMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: /28792 BİRİNCİ BÖLÜM

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İSTANBUL 2012 İMKB Yönetim Kurulunun 18/07/2012 tarihli ve 1489 sayılı toplantısında kabul edilmiştir.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK


Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirler ve Yeminli Mali MüĢavirler Odaları Birliğinden:

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

ADLİ YARDIM HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGIDA. Türkiye de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

MAHALLİ İDARELER UZLAŞMA YÖNETMELİĞİ MAHALLİ İDARELER UZLAŞMA YÖNETMELİĞİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

AVUKAT YASİN GİRGİN

BİLGİ EDİNME DEĞERLENDİRME KURULU'NUN GÖREV VE ÇALIŞMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR TÜZÜĞÜ

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/133 Ref: 4/133. Konu: 6545 SAYILI KANUN İLE VERGİ YARGISI SÜRECİNE YÖNELİK YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Sirküler Rapor /108-1

İhale Tarihinin Zeyilname İle Ertelenmesi

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /10 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15500 Karar No. 2014/16186 Tarihi:

SAYIŞTAY İLAMLARININ İNFAZI KONUSUNDA YENİ YASA İLE GETİRİLEN YENİLİKLER

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

SAYIŞTAYA VERİLEN HER ÇEŞİT GiDER VE GELİR EVRAKI İLE HER ÇEŞİT BELGELERİN SAKLANMA SÜRELERİ VE YOKEDİLME USULLERİ HAKKINDA TÜZÜK

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

d) Hakem Heyeti: Türkiye Bankalar Birliği Müşteri Şikayetleri Hakem Heyetini, e) Kanun: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununu,

TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Sosyal Güvenlik Kurumundan: FAZLA VEYA YERSİZ ÖDEMELERİN TAHSİLİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/57 TARİH:

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

SAYILI HUMK VE 6100 SAYILI HMK NIN DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI VE DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

Transkript:

6085 Sayılı Sayıştay Kanunu nda Kanun Yolları Sayıştay yargısının en önemli özelliği, yargılamanın yazılı olmasıdır. Yazılı yargılamada inceleme dosya üzerinden yapılır. Yazılı iddia ve savunmalar ile bu iddia ve savunmaları desteklemek amacıyla ibraz edilen belgeler değerlendirilmek suretiyle karar verilir. Gerektiğinde bilirkişiye başvurma, keşif yapma, tanık dinleme, tarafların sözlü ifadelerini alma ve yemin verdirme gibi yöntemler kullanılmaz. Bununla birlikte, duruşma yapılarak dinleme olanağı mevcuttur. Ancak bu durum Sayıştay yargısının yazılı olma özelliğini değiştirmez. Zira duruşma sırasında yapılan açıklamalar yalnızca, konunun iyi anlaşılmasına yardımcı olmak içindir. Kararın dayanağı yine dosyadaki belge ve bilgilerdir. 2. KANUN YOLLARI VE BAŞVURU USULÜ Kanun yollarına 6085 sayılı Sayıştay Kanunu nun İkinci Bölümünde yer verilmiş olup, Kanunun 55 inci maddesinde Temyiz, 56 ncı maddesinde Yargılamanın İadesi ve 57 nci maddesinde de Karar Düzeltilmesi düzenlenmiştir. Kanun yollarına başvuruya ilişkin usul ve esaslar ise aynı Kanunun 54 üncü maddesinde düzenlenmiştir. 2.1. Kanun Yollarına Başvuru Usulü: Temyiz, yargılamanın iadesi ve karar düzeltilmesi talepleri, Sayıştay Başkanlığına hitaben yazılmış imzalı dilekçe ile yapılır. Dilekçeler Sayıştay Başkanlığına verilir veya posta yoluyla ve diğer vasıtalarla gönderilir. İlgililer isterlerse evrakın alındığına dair kendilerine bir alındı verilir. Bu alındı, tarihi itibarıyla kanun yollarına başvurma süresi bakımından önemlidir. Başvuru dilekçelerinde aşağıdaki hususlara yer verilir. a) Başvuruda bulunan kişinin ve varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin adı, soyadı, unvanı ve adresi. b) İlamın tarihi, numarası. c) İlgili hesabın adı ve yılı. ç) Başvurunun konusu. d) Hangi kanun yoluna başvurulduğu ve başvurunun hukuki sebepleri. e) Varsa duruşma talebi. Ayrıca dilekçelere ilgililer tarafından itirazlarını ispat edecek belgeler eklenir. Dilekçeler ve bunlara ekli belgelerin örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur. Dilekçelerin yukarıda belirtilen hususları ihtiva etmediğine, ilgisine göre Temyiz Kurulu veya dairece karar verilirse, eksikliklerin onbeş gün içinde tamamlatılması dilekçe sahibine tebliğ olunur. Bu süre içinde eksiklikler tamamlanmazsa, ilgisine göre Temyiz Kurulunca veya dairece başvurunun reddine karar verilir. Ancak, başvuru sahibinin kimliğini, imzasını, başvuru konusu ilam hükmünü ve hangi kanun yoluna hangi sebeple başvurulduğunu yeteri kadar belli edecek kayıtları ihtiva eden dilekçeler, diğer hususlar gösterilmemiş olsa bile kabul edilir. 832 sayılı Kanunun öngördüğü, merkezde bulunmayanların temyiz dilekçelerini, Sayıştaya gönderilmek üzere bulundukları yerin en büyük mülkiye memuruna verebilmesi durumu, 6085 sayılı Kanun ile kaldırılmıştır İlgililer kanun yollarına başvurularına ilişkin dilekçelerinde, hangi kanun yolunun hangi bendine göre başvurduklarını mutlaka belirtmelidirler. Her kanun yoluna başvurma belli bir süreye tabidir. Bu süre içinde, bir karara karşı kanun yoluna başvurulamazsa, kanun yoluna başvurma hakkı düşer. Başvuru dilekçesinde, ilgilinin duruşma talebi varsa belirtilecektir. İlgililerin kanun yollarına başvurması durumunda, karşı taraf Sayıştay Başsavcılığıdır ve bu durumda dilekçe ve ekli belgeler iki nüsha olmalıdır. Tebligatlar 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılır. 2.2. Kanun Yolları: Yargılama sonucunda düzenlenecek ilamlara ilişkin ilgililerin başvurabileceği kanun yolları; temyiz, yargılamanın iadesi (yargılamanın yenilenmesi) ve karar düzeltilmesidir. Temyiz ve karar düzeltilmesi olağan kanun yolu, yargılamanın iadesi ise kısıtlı sebeplerle başvurulabilen olağanüstü kanun yoludur. Kararın kanun yollarından geçmesinden sonra veya bu kanun yollarına başvurma sürelerinin geçirilmesi ile karar kesinleşir; artık bu karar üzerine bir kanun yoluna gidilemez. 2.2.1.Temyiz: Kanun yollarından Temyiz, Kanunun 55 inci maddesinde düzenlenmiştir. Sayıştay dairelerince verilen ilamlar, ilamın tebliğ edildiği tarihten itibaren ilgililerince 60 gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulunda temyiz olunur. Bu Kurulca verilen kararlar kesindir. A) Temyiz sebepleri: Sayıştay dairelerinin ilamları; a) Kanuna aykırılık, b) Yetkiyi aşmak, c) Hesap yargılaması usullerine riayet etmemek, gibi sebeplerle, 52 nci maddenin birinci fıkrasında yazılı ilgililer tarafından temyiz olunabilir. a) Kanuna aykırılık İlgililer daha çok, bu sebeple temyiz isteminde bulunmaktadırlar. İlama konu edilen olayın doğru olarak 60 OCAK - ŞUBAT - MART 2011

Yaşar ATEŞ saptanmış olması gerekir, hatalı saptanmışsa ona uygulanacak hukuk kuralı da hatalı olacaktır. İlama konu olay, doğru saptanmakla birlikte, hatalı nitelendirilmiş olabilir. Yine olay, doğru olarak saptanmak ve nitelendirilmekle beraber, uygulanan hukuk kuralı yanlış olabilir. Ayrıca, uygulanan hukuk kuralının doğru olarak yorumlanması da gereklidir. Hüküm verme işlevi, sınırları çizilerek hukuki nitelendirilmesi yapılan somut olaya soyut hukuk kuralı uygulanmasıdır. Bu uygulamada, soyut hukuk kuralının lâfzî, doğru sonuca ulaşılabilmesi için her zaman yeterli olmayabilir. O halde, doğru sonuç için bu soyut hukuk kuralının yorumlanmasına ihtiyaç vardır. Örneğin, özel kanun-genel kanun, önceki kanun - sonraki kanun karşılaştırılmasında, öncelik ve üstünlük sıralaması iyi kurulmamış olabilir. b)yetkiyi aşmak Adli ve idari yargıyı ilgilendiren konularda Sayıştayın tazmin kararı vermesi, kamu idarelerinin hesabına dâhil olmayan bir konuda hüküm verilmesi, sorumlu olmayan kişinin sorumlu tutulması gibi. c) Hesap yargılaması usullerine riayet etmemek Bunlar yargılama usulüne ilişkin kurallardır. Hesap yargılaması usulleri 6085 sayılı Kanunun 48 ve 61 nci maddeleri arasında düzenlenmiştir. İlgilinin savunmasının alınmaması, raporla ilgili savcı ve üye görüşünün alınmaması, tebligat hükümlerine uyulmamış olması, çelişkili karar verilerek tutanaktaki karar ile ilamdaki kararın farklı olması gibi. Ayrıca madde metninde, yukarıda sayılan sebeplere ilaveten gibi sebeplerle denilerek benzer sebeplerin de temyiz sebebi olabileceği belirtilmiştir. Bu ibare, temyiz sebeplerini belirsizleştirerek genişletmekte; bu genişleme sayesinde, yargılamanın iadesi kapsamına giren kanun yolunun, temyiz kapsamında kullanılmasına yol açılmakta; farklı kanun yollarının temyiz ile sonuçlanması, diğer kanun yollarını geçersiz kılmaktadır. Oysa örneğin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nda temyiz sebepleri sayılmış ve gibi ifadesine yer verilmeyerek temyiz sebepleri belirgin hale getirilmiştir. B) Temyize Başvurabilecek Olanlar: Kanunun 52 nci maddesinde temyize başvuracak olanlar sayılmış olup bunlar; - İlamda sorumluluklarına hükmedilen sorumlular, - Sorumluların bağlı olduğu kamu idareleri, - Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Maliye Bakanlığı, - İlgili muhasebe birimi, - Sayıştay Başsavcılığı dır. Bunlardan ilk dördü temyiz isteminde bulunmuşsa, karşı taraf Sayıştay Başsavcılığıdır. Sayıştay Başsavcılığı temyiz isteminde bulunmuşsa karşı taraf itiraz edilen ilam hükmündeki adları yazılı sorumlulardır. Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir. Taraflar dilekçelerinde yazı ile istemeleri halinde veya Temyiz Kurulu lüzum görürse, tarafları davet ederek savunmalarını dinler ve açıklama isteyebilir. Duruşmalı oturumlara savcı katılmak zorundadır, diğer oturumlarda ise Kurulun daveti üzerine toplantıya katılarak görüşünü açıklar. Sorumluların, diğer ilgililerle birlikte açıklamada bulunabilmesi ise, bu Kanunla getirilen bir yeniliktir. Örneğin, yersiz ödeme yapılan ahiz veya ilgili kamu kurumunda çalışan ve konu ile bir şekilde ilişkilendirilen görevliler, sorumlulukları bulunmadığı halde sorumlularla birlikte Temyiz Kuruluna katılarak açıklamada bulunabileceklerdir. Ancak, yanlarında sorumlular olmadan Temyiz Kuruluna katılarak açıklama yapabilmeleri mümkün değildir. Taraflara en fazla ikişer defa söz verilebilecektir. Sorumluların vekâlet verdikleri avukatları da, sorumlularla beraber veya sorumlular olmadan Temyiz Kuruluna katılarak açıklamada bulunabilir. Sorumluların bağlı olduğu kamu idarelerinin temyiz yetkisi bulunduğundan, bu idareleri temsil etmeye yasal olarak yetkili olanlar veya bunların vekâlet verdikleri avukatlarının da açıklamada bulunabilme yetkisi bulunmaktadır. Örneğin, 5393 sayılı Belediye Kanunu nun 37 nci maddesine göre, belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olduğundan, vekâlet verdikleri avukatları vasıtasıyla veya avukatlarıyla beraber katılarak açıklamada bulunabilir. Duruşma yapılan oturumlarda, kararın oturumu izleyen onbeş gün içinde verilmesi zorunludur Kanunun 26 ncı maddesine göre Temyiz Kurulu; Sayıştay Genel Kurulunca, dört yıl için seçilecek dört daire başkanı ve her daireden seçilecek ikişer üyenin katılımı ile kurulur. Her yıl Kurul üyelerinin dörtte biri yenilenir. Üyeliği sona erenler dört yıl geçmeden tekrar seçilemez. Kurula en kıdemli daire başkanı başkanlık eder. Kurul üye tamsayısının en az üçte ikisi ile toplanır. Kurul, mevcudun salt çoğunluğu ile karar verir.(kaldırma kararları hariç) Oyların eşitliği halinde Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Kararı temyiz edilen daire başkan ve üyelerinin oy hakkı yoktur. Kanuni izin ve boş üyelik sebebiyle toplantı yeter sayısının sağlanamadığı hallerde, dairelerden Kurula seçilmiş bulunan üye sayısını aşmamak ve o toplantıya münhasır olmak kaydıyla Kurul Başkanı tarafından ka- 61 OCAK - ŞUBAT - MART 2011

6085 Sayılı Sayıştay Kanunu nda Kanun Yolları tılamayan üyelerin yerine her daireden bir üyeyi aşmamak koşuluyla kıdem esasına göre yeter sayıyı sağlayacak kadar üye toplantıya davet edilebilir. Temyiz Kurulu önce usule ilişkin konuları inceler. Eğer usule ilişkin konularda eksiklik ve yanlışlık varsa, esasa girilmez. Örneğin, ilgililer süresi içinde müracaat etmemiş ise talep, süre aşımı yönünden reddedilir. Temyiz Kurulu temyiz olunan hükmü; - Olduğu gibi tasdik eder, - Düzelterek tasdik eder, - Bozar, - Kaldırabilir. Temyiz olunan ilamın, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde Temyiz Kurulu kararı düzelterek tasdik edebilir. Tarafların kimliklerine ilişkin yanlışlıklarda, yazı, hesap ve diğer açık ifade yanlışlıkları hakkında da bu hüküm uygulanır. Karar, usule ve kanuna uygun olup da gösterilen gerekçe doğru bulunmazsa, gerekçe değiştirilerek ve düzeltilerek tasdik edilebilir. İlama konu olaya, hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanması, kararın esasına etki edebilecek bazı bilgi ve belgelerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi, karara etki eden yargılama hatası ve eksiklikleri bulunması halinde bozma kararı verilerek evrak yeniden karara bağlanmak üzere o kararı veren daireye gönderilir. Daire bunu yargılamanın iadesi yoluyla görüşür. Daire ilk kararında ısrar eder ve ısrar üzerine temyiz olunarak tekrar Temyiz Kurulunca bozma kararı verilirse daire bu karara uymak zorundadır. Temyiz Kurulunun tazmin hükmünün kaldırılmasına ilişkin kararları, temyiz konusu ilam maddesindeki bütün sorumluları kapsar. 832 sayılı Kanunda olmayan ancak 6085 sayılı Kanunla getirilen bir yenilik de, hükmün kaldırılabilmesi için, kurul üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun aranmasıdır. Yukarıda bahsedildiği üzere; Temyiz Kurulu, dört daire başkanı ve her daireden seçilecek ikişer üyenin katılımı ile toplam yirmi üyeden oluşmaktadır. Kurulun üye tamsayısının en az üçte ikisi ile toplanacağı belirtildiğinden, toplantı yeter sayısı ondört olmaktadır. Hükmün kaldırılabilmesi için de, kurul üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu yani ondört üyenin oyu gereklidir. Kurul ondört üye ile toplandığında, bir hükmün kaldırılabilmesi için, Kurulun oybirliği ile karar alması gerekmektedir. Kararı temyiz edilen daire başkan ve üyelerinin oy hakkı bulunmadığından ve yine kanuni izin, sağlık izni, boş üyelik gibi durumlardan dolayı Kurulun üye tam sayısı ile toplanamadığı dikkate alındığında, hükmün kaldırılması için ondört üyenin oyunun aranması; Temyiz Kurulunun kaldırma kararının zımnen bitirilmesi anlamına gelmektedir. Temyiz Kurulunun kaldırma kararı vermesinin neredeyse imkânsızlaştırılması, Anayasada yer alan hak arama hürriyetine aykırıdır. Bu durumda Kurul, kaldırma kararı yerine daha çok bozma 62 OCAK - ŞUBAT - MART 2011

Yaşar ATEŞ kararı verecek, dosyayı karara bağlanmak üzere kararı veren daireye gönderecek ve bu da dairelerin iş yükünün artması ve sürecin uzaması anlamına gelecektir. Adli ve idari yargıda temyiz merciinin (ilgili Yargıtay ve Danıştay dairesinin), temyiz edilen hükmü kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Ancak, ilgili Yargıtay ve Danıştay dairesi, mahkemenin bir hükmünü bozduğu zaman dosya kararı veren mahkemeye gittiğinde, mahkemenin ilk verdiği kararda ısrar etmesi üzerine, bu kararın da temyiz edilmesi durumunda inceleme, önceki bozma kararını veren Yargıtay veya Danıştay ın ilgili dairesince değil, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca veya Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca yapılmaktadır. Bu Kurulların verdiği kararlar da kesindir. Oysa Sayıştay yargılamasında; ilk hükmü veren dairenin ısrar kararı üzerine, dosyanın Temyiz Kurulu dışında gönderilebileceği üçüncü bir farklı üst kurul bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu yönüyle, adli ve idari yargıdan farklı olan Sayıştay yargılaması temyiz merciini, Yargıtay ve Danıştay dairelerinin temyiz edilen hükmü kaldırma yetkisi yok, bozma yetkisi var, dolayısıyla bu doğrultuda Sayıştay Temyiz Kurulunun da olmaması gerekir şeklinde bir değerlendirmeye tabi tutmak da hatalı olacaktır. Temyiz talebinde bulunan ilgililer, aynı zamanda yargılamanın iadesi talebinde de bulunmuşlar, yargılamanın iadesi talebi de dairede görüşülerek tazmin hükmü kaldırılmış ise; temyiz sırasında görüşülecek ilam hükmü bulunmadığından, yapılacak işlem bulunmadığına karar verilir. İlama esas raporu hazırlayan denetçi ye temyiz isteminde bulunabilme yetkisi verilmemesi önemli bir eksikliktir. Her ne kadar, 6085 sayılı Kanunun Başsavcılık başlıklı 33 üncü maddesinin 2 nci fıkrasının (b) bendinde; Başsavcı, ilama ilişkin yargılamaya esas raporları hazırlayan denetçiler tarafından yapılan temyiz istemini gerçekleştirir veya temyiz isteminde bulunmama gerekçesini, ilgili denetçiye bildirilmek üzere Başkanlık makamına sunar. Denilmek suretiyle, denetçilerin temyiz isteklerini Başsavcılığa iletebileceği hususu düzenlenmiş ise de, bu doğrudan bir temyiz yetkisi değildir. Denetçinin temyiz istemini kabul etmek veya reddetmek tamamen Başsavcılığın takdirine bırakılmıştır. Denetçinin temyiz talebinin Başsavcılıkça olumlu karşılanmaması halinde de, her hangi bir itiraz yolu öngörülmemiştir. Sayıştay savcılarını adli yargıdaki savcılardan ayıran en önemli husus, raporun hazırlanması safhasında herhangi bir katkılarının olmamasıdır. Yaptığı inceleme ve araştırmalar sonucunda denetçilerin hazırladıkları raporlar, raporun hazırlık safhasında yer almamış bulunan savcıların değerlendirilmelerine terk edilmektedirler. Dolayısıyla, denetçilerin hazırladıkları raporun yargılanması sonucu düzenlenen ilamlarla ilgili olarak temyize başvurma imkânı verilmemesi önemli bir eksikliktir. 832 sayılı Kanunun uygulandığı dönemde Savcılık müessesesi maalesef kendisinden beklenen etkinliği gösterememiştir. Raporların büyük kısmında; Daire kararları, savcılık görüşünün aksi yönünde çıkmasına rağmen, Savcılığın temyiz başvurusu yok denecek kadar azdır. 6085 sayılı Kanunla, raporu hazırlayan denetçilere doğrudan temyiz hakkı verilmediğinden, yeni dönemde bu müessesenin etkin ve verimli çalışması son derece önemlidir. Kanunun 52 nci maddesinde, Sayıştay ilamlarının; sorumlulara, sorumluların bağlı olduğu kamu idarelerine, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Maliye Bakanlığına, ilgili muhasebe birimine ve Başsavcılığa tebliğ edileceği belirtilmektedir. 6085 sayılı Kanunla temyiz süresinin altmış güne indirildiği ve denetçilere de, Başsavcılığa temyiz isteminde bulunabilme hakkı getirildiğinden, ilamların tebliğ edileceği ilgililer arasında raporu düzenleyen denetçilerin sayılmaması da bir eksikliktir. 2.2.2.Yargılamanın İadesi: Yargılamanı iadesi sebepleri, yargılamanın iadesi isteminin görüşülmesi ve icranın geciktirilmesi Kanunun 56 ncı maddesinde düzenlenmiştir. A) Yargılamanın iadesi sebepleri şunlardır: a) Hesapta maddi hata, isim yanlışlığı veya eksikliği bulunması, noksanlık veya mükerrerlik olması. b) Hükme etki yapmış olan bir belgede sahtecilik bulunması. c) Denetleme veya hesap yargılaması sırasında görülmeyen yanlış veya usulsüz bir işlemin hükümden sonra meydana çıkmış olması. ç) Denetleme veya hesap yargılaması sırasında bulunmayan hükme tesir edebilecek bazı belgelerin hükümden sonra ortaya çıkması. d) Hükme esas tutulan bir ilamın bozulma suretiyle ortadan kalkmış olması. e) Bilirkişi veya uzmanın gerçeğe aykırı rapor düzenlediğinin ortaya çıkması. B) Yargılamanın İadesine Başvurabilecek Olanlar: Kanunun 56 ncı maddesinde Yargılamanın İadesi yoluna başvuracak olanların bu Kanunun 52 nci maddesinde sayılan ilgililer ile Sayıştay daireleri olduğu belirtilmiş olup bunlar; 63 OCAK - ŞUBAT - MART 2011

6085 Sayılı Sayıştay Kanunu nda Kanun Yolları - İlamda sorumluluklarına hükmedilen sorumlular, - Sorumluların bağlı olduğu kamu idareleri, - Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Maliye Bakanlığı, - İlgili muhasebe birimi, - Sayıştay Başsavcılığı, - Sayıştay daireleri dir. İlam hükmünü vermiş olan ilgili daire, yukarıda sayılan iade sebeplerinden biri varsa yargılamanın yenilenmesine karar verir ve tekrar yargılama yapar. Kanunda yazılı sebeplere dayanmıyor ise, istemin reddine karar verilir. Yargılamanın iadesi isteminde bulunma süresi ilamın tebliği tarihinden itibaren beş yıldır. Aynı ilamın bir kısım maddeleri için temyize, bir kısım maddeleri için de yargılamanın iadesi yoluna başvurulabilir. Yargılamanın iadesi sonucunda yeniden yargılama sürecinde ortaya çıkacak duruma göre; tazmin kararı verilen ilam hükmü kaldırılabilir, kısmen veya tamamen değiştirilebilir, yasal düzenlemelere uygunluğuna karar verilen hesap ve işlemler tazmine çevrilebilir. Bir kararın yargılamanın iadesi başvurusuna konu edilebilmesi için, kesin hüküm halini almış olması gereklidir. Yargılamanın iadesine ilişkin dilekçe üzerine, raporu düzenleyen denetçinin ek rapor yazması gerekir. Denetçi tarafından Başkanlığa gönderilen ve buradan da hükmü veren ilgili daireye havale edilen ek rapor, dairede görüşülerek karara bağlanır. Daire önce, yargılamanın iadesi talebinin talepte bulunabilecekler tarafından yapılıp yapılmadığına, beş yıl olan yargılamanın iadesi isteminde bulunma süresine riayet edilip edilmediğine, yargılamanın iadesi sebeplerinin olup olmadığına bakar ve talebin kabulüne veya reddine karar verir. Kabul kararı verilmesi halinde, iade edilen hususlarla sınırlı olmak üzere yargılama yapılır ve tekrar karar ihdas edilerek ek ilam düzenlenir. İlgililer kendilerine tebliğ edilen bu ek ilamı temyiz edebilirler. Yargılamanın iadesi yolu, önemli yargılama hatalarının da bertaraf edilmesini sağlayan bir kanun yoludur. Yargılamanın iadesi isteminde bulunmak ilamın icrasını alıkoymaz. Yargılamanın iadesi dilekçesini inceleyen daire gerekli gördüğü takdirde, kanunen muteber teminat karşılığında, icranın geciktirilmesine karar verebilir. Kanunen muteber teminatlar ise; Tedavüldeki Türk Parası, bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen teminat mektupları, Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri ve bu senetler yerine düzenlenen belgelerdir. 6085 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi hükmüne göre; vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştayın kesinleşmiş kararları arasındaki uyuşmazlıklarda, ilgililerin başvuruları üzerine Sayıştay kararı yargılamanın iadesi yoluyla görüşülerek uyuşmazlık Danıştay kararı doğrultusunda giderilecektir. Kesin hesap kanunu tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisince karara bağlanmış olması sorumluları borçlarından kurtarmayacağı gibi, bu nedenle sorumlular yargılamanın iadesi yoluna da başvuramazlar. 2.2.3.Karar düzeltilmesi: Karar düzeltme talebi Kanunun 57 nci maddesinde düzenlenmiş olup, Temyiz Kurulu tarafından verilen nihai kararın henüz kesinleşmeden yine temyiz mercii tarafından tekrar gözden geçirilmesini sağlayan bir yoldur. Karar düzeltilmesi istemi Temyiz Kurulu kararlarına karşı yapılabilir. Bu yola başvurulabilmesi için kararın temyiz edilmiş olması gerekir. Daire ilamına karşı temyize gidilmemiş ve karar kesinleşmişse karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. A) Karar Düzeltme Sebepleri: a) Hükmün esasına etkili iddia ve itirazların kararda karşılanmamış olması. b) Bir kararda aynı konu hakkında birbirine aykırı hükümler bulunması. c) Temyiz incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekârlığın ortaya çıkmış olması. ç) Temyiz sebeplerinden en az birinin mevcut olması. B) Karar Düzeltme Talebinde Bulunabilecek Olanlar: Kanunun 57 nci maddesinde karar düzeltme yoluna başvuracak olanların bu kanunun 52 nci maddesinde sayılan ilgililer olduğu belirtilmiş olup bunlar; - İlamda sorumluluklarına hükmedilen sorumlular, - Sorumluların bağlı olduğu kamu idareleri, - Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Maliye Bakanlığı, - İlgili muhasebe birimi, - Sayıştay Başsavcılığı dır. Karar düzeltilmesi, Anayasa ile düzenlenmiş bir haktır. Karar düzeltilmesi istemi, kanunda yazılı sebeplere 64 OCAK - ŞUBAT - MART 2011

Yaşar ATEŞ dayanmıyor ise, karar düzeltilmesine mahal olmadığına karar verilir. Karar düzeltilmesi yoluna başvurabilecekler; Temyiz Kurulu ilamının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde, bir defaya mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunulabilir. İlam temyiz edilmiş ancak ilgili, ilamı temyiz edenler arasında bulunmuyorsa karar düzeltilmesi yoluna gidemez. Temyiz Kurulunda önce karar düzeltilmesine mahal olup olmadığı oylanır. Mahal yoktur denilirse, konunun esasına geçmeden istem reddedilir. Temyiz Kurulu, karar düzeltilmesi isteminde ileri sürülen sebeplerle bağlıdırlar. Dilekçede ileri sürülmeyen sebebin inceleme sırasında saptanması halinde dahi, kendiliğinden bu sebebi nazara alarak düzeltemez. Karar düzeltilmesi istemine ancak bir kez başvurulabilir. Karar düzeltilmesi başvurusunda bulunduktan sonra, bu başvuru hakkında verilen kararın yeniden ve ikinci kez karar düzeltilmesi başvurusuna konu edilmesi imkânsızdır. Bununla birlikte; karar düzeltilmesi isteminin kabulü ile eski karar kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde, yeniden karar düzeltilmesi başvurusunda bulunulabilir. Karar düzeltilmesi isteminde duruşma yapılması, temyizdeki duruşma usul ve esasları ile aynıdır. 3.SONUÇ 6085 sayılı Sayıştay Kanunu nun 61 inci maddesinde; Sayıştay Kanununda yargılama usulüne ve kanun yollarına ilişkin hüküm bulunmayan hallerde 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanacağı belirtilerek genel bir göndermede bulunulmakla yetinilmiştir. Anılan Kanuna hangi hallerde başvurulacağı belirgin hale getirilmemiştir. Oysa hangi hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı sayma suretiyle belirtilerek konuya açıklık getirilmesi, tartışmalara yer vermeyecek şekilde yerinde bir düzenleme olurdu. 4 Şubat 2011 tarihli 27836 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447 nci maddesinde, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 450 nci maddesinde ise 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun tümüyle yürürlükten kaldırıldığı ve 451 inci maddesinde de bu Kanunun 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanmış seçim, denetim ve hükme bağlama işlemleri 832 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır. denildiğinden Kanunun yayımı tarihi olan 19.12.2010 tarihinden önce başlanmış denetimle ilgili düzenlenen yargı raporlarının hükme bağlanma ve düzenlenen ilamlara karşı kanun yollarına başvurulması ile ilgili usul ve esaslarda 832 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilecektir. YARARLANILAN KAYNAKLAR 832 sayılı Sayıştay Kanunu. 6085 sayılı Sayıştay Kanunu. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve kontrol Kanunu. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu. Candan Turgut, Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, Ekim 2005. 65 OCAK - ŞUBAT - MART 2011