MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NA. öğretim görmek üzere gönderilecek adaylar için yapılan seçme sınavı (YSL) hakkında.



Benzer belgeler
ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI

Nazım imar planı nedir?

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜNÜN GÖREVLERİ. MADDE İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün görevleri, aşağıda sıralandığı gibidir.

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

Önceki dönemlerden süregelen çalışmalar ile birlikte henüz sonuçlandırılamayan çalışmaları,

İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün Görevleri. MADDE İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün görevleri, aşağıda sıralandığı gibidir.

T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

MECLİS KARAR KAĞIDI. Karar Tarihi : Karar Numarası :150

T.C YÜKSEKOVA BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Ana Sayfa > Mevzuat > Tapu ve Kadastro Genelgeleri. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Genelgeleri

1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI 2 PLANLAMANIN AMAÇ VE KAPSAMI

Danıştay Başkanlığı na İletilmek Üzere. İstanbul İdari Mahkemesi Başkanlığı na;

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : KOMİSYON RAPORLARI Rapor No: 2017 / 19 HUKUK KOMİSYONU RAPORU BELEDİYE MECLİS BAŞKANLIĞINA

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

MANAVGAT İLÇESİ, HACIOBASI MAHALLESİ, 102 ADA 15, 16, 18, 19 NUMARALI PARSELLERE İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ RAPORU

KAMULAŞTIRMA VE KENTSEL ALANLARIN DÜZENLENMESİ

EK-14 TAPU VE KADASTRO İŞLERİ

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

Devlet Planlama Teşkilatı 01.Haziran.1983 tarihinde Parsel üzerinde otel yapılmasının turizm açısından önemli bir proje olacağını kabul etmiştir.

BELEDİYE MECLİSİ 2016/MAYIS AYI TOPLANTI KARAR ÖZETİ

EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

Kaman Meslek Yüksekokulu Harita ve Kadastro Programı Öğr. Gör. Emre İNCE

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Kültür ve Turizm Bakanlığından: SAMSUN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 57.00/611. Toplantı Tarihi ve No :

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

Dr. GÜL ÜSTÜN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

T.C. ÇORUM İL ÖZEL İDARESİ İl Genel Meclisi

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE EsasNo : 2012/915 Karar No : 2013/8099. Temyiz Eden (Davacı) Vekili. Karşı Taraf (Davalı)

Ergün DOĞAN Meclis Katibi

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

TURKKARİYER EĞİTİM PROGRAMLARI

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI. Sayı : E Konu :MBB Meclis Toplantısı. Sayın Meclis Üyesi;

GEBZE BELEDİYESİ GECEKONDU VE SOSYAL KONUTLAR MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

GAYRİMENKUL DEĞERLEME UZMANLIĞI LİSANSLAMA SINAVI İKİNCİ OTURUM

İMAR BARIŞI VE KAPSAMI. İmar Barışı Nedir?

MESKEN VE GECEKONDU MÜDÜRLÜĞÜ. MÜDÜRLÜK FAALİYETLERİ Görevler: İnsan Kaynakları

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 3.TOPLANTI YILI EKİM AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

HARİTA KADASTRO TEKNİKERİ

İ t ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU. Tarih: BİRİM TALEP SAHİBİ

EK-1 HİZMET ENVANTER TABLOSU HİZMETİ SUNMAKLA GÖREVLİ/YETKİLİ KURUMLARIN/BİRİMLER HİZMETİN SUNUM SÜRECİNDE MEVZUATIN ADI VE MADDE NUMARASI

Karar Tarihi : Karar Numarası : 88

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI. Sayı : E Konu :MBB Meclis Toplantısı. Sayın Meclis Üyesi;

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

KONYA ÜNİVERSİTESİ BÖLÜMÜ

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

MANİSA İLİ, YUNUSEMRE İLÇESİ YENİMAHALLE MAHALLESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

KOCAELİ BAROSU ADLİ YARDIM BAŞVURU FORMU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 234 ADA 107 NOLU PARSEL

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARTVİN KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

GAZİANTEP DE ARSA SORUNU

TC. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI Hizmet Standartları Tablosu. 1. Dilekçe 2. Halihazır Harita İşlem Dosyası

T.C. GÖLYAKA BELEDİYESİ EMLAK VE İSTİMLÂK MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÜTAHYAKADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ TAVŞANLI BİRİMİ HİZMET STANDARTLARI

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 232 ADA 15 NOLU PARSEL

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

ESENLER BELEDİYE BAŞKANLIĞI Emlak Ve İstimlâk Müdürlüğü Görev Ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

Yönetim Kurulu üyelerinin Yemin Töreni'ne katılımı gerçekleşti.

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

10. Hukuki Rapor. 2- Mahkemesi : Ankara 15. İş Mahkemesi Dosya No : 2003/90 Davacı : Celal UYAR Davalı : İMO

T.C. ESENLER BELEDİYESİ MECLİS BAŞKANLIĞINA

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MART AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

GÖREVDE YÜKSELME SINAVI DERS KONULARINA İLİŞKİN SORULACAK SORULARIN DAĞILIMI 2 İL PLANLAMA VE KOORDİNASYON MÜDÜRÜ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

T.C. SİVAS BELEDİYESİ MECLİS PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU. Sayı :15 08/05/2018 Konu : MECLİS BAŞKANLIĞINA (KOMİSYON RAPORU)

K A R A R. İl Özel İdaresinin tarih ve 2886 sayılı yazısı ve eklerinin yapılan tetkikinde;

.T.C. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M E C L İ S

Karar Tarihi : Karar No : Konu : Gayrimenkul Tahsisiı.

İÇİNDEKİLER. Bölüm 2 KRONOLOJİ 2.1- GİRİŞ... 9

Ülkemizde imara aykırı yapılardan kaynaklanan sorunlar uzun yıllardır Türkiye nin gündemini işgal eden en önemli konuların başında geliyordu.

ANTALYA İLİ, MANAVGAT İLÇESİ D-400 KARAYOLU ÇEVRESİNDE 1/5.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

KUZEY MARMARA OTOYOLU PROJESİ

T.C. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M E C L İ S. Sayı: Özü: Nazım İmar Plan Değişikliği K A R A R

COĞRAFĠ BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ ALTYAPISI (KENT BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ) & ĠLLER BANKASI

KARABAĞLAR BELEDİYE MECLİSİ G Ü N D E M (03/05/2011 GÜNLÜ GÜNDEMİN DEVAMI)

ISPARTA BELEDİYESİ 2017 YILI EYLÜL AYI MECLİS KARARLARI ÖZETİ

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Recep Tayyip Erdoğan a Kadir Topbaş a

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

T.C. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M E C L İ S Sayı: Özü: Nazım imar planı K A R A R

İÇİNDEKİLER A. GİRİŞ 21 B. YASANIN AMACI 46 C. YASANIN UYGULANMASINDA TANIMLAR 48 D. TASARRUFA GEÇME /B Arazilerinin Belirlenmesi 21

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

Transkript:

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NA ilgi: Yüksek öğretim kurumlarının öğretim elemanı ile kamu kurum ve kuruluşlarının uzman personel ihtiyacını karşılamak amacıyla Milli Eğitim bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumlan tarafından yurdışına lisansüstü öğretim görmek üzere gönderilecek adaylar için yapılan seçme sınavı (YSL) hakkında. Yüksek öğretim kurumlarının öğretim elemanı ile kamu kurum kuruluşlarının uzman personel ihtiyacını karşılamak amacıyla Milli Eğitim bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumlan tarafından yurtdışına lisansüstü öğretim görmek üzere gönderilecek adaylar için yapılan seçme sınavına (YSL) yapılacak başvurularda, Coğrafi Bilgi sistemleri-arazi Bilgi sistemleri ve uzaktan Algılama alanı için başvurabilecek adayların. Jeoloji Mühendisi, Jeofizik Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Şehir ve Bölge Planlamacıları olarak belirlendiği görülmüştür (Başvuru kitapçığı, Sayfa 23, tablo 3). Coğrafi Bilgi sistemleri-arazi Bilgi sistemleri dalları, gerçek dünyanın karakteristik verilerinin toplanarak, bilgisayar ortamında birleştirilmesi, denetimi, işlenmesi, analizi ve sunumu sistemleridir ve bu sistemlerde temel altlık haritadır. Bu tanımdan yola çıkıldığında Coğrafi Bilgi Sistemleri ve uzaktan Algılama kartografya, uzaktan algılama, fotogrametri,.ölçme tekniği, matematik, yan birimler olarak coğrafya, şehircilik, orman, planlama, kamu yönetimi ve istatistik olmak üzere, diğer disiplinlerle aynı konulan paylaştığı gö- ' rülmekle birlikte sonda yer alan disiplinler daha çok hazır verinin üzerine uygulama üreten disiplinlerdir. Coğrafi bilgi sistemi ve uzaktan Algılama Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği mesleği eğitimi ve uğraşı alanının en önemli konuları arasındadır, üniversitelerin Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümlerinde Jeodezi, Fotogrametri, Kamu ölçmeleri, Kartoğrafya, Ölçme tekniği ve Uzaktan Algılama Anabilim dallan bulunmaktadır. Arazi Bilgi Sistemi (616.05.04) ve Uzaktan Algılama (616.02.04) konuları Doçentlik Jeodezi Bilim Kolunun birer Bilim dalıdır (Bk. Doçentlik Bilim Kolları). Aynı konular, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümlerinde ayrıntıları ile ders olarak okutulmasının yanında bitirme ödevi, yüksek lisans ve doktora çalışmalarına da konu teşkil etmektedir. Dolayısıyla pek çok kurum ve kuruluşta, uzmanlık gerektiren bu konulardaki çalışmaları Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisleri yürütmektedir. Ayrıca yurtdışında bu konulardaki eğitim, yabancı üniversitelerin Jeodezi ve Fotogrametri bölümleri tarafından verilmektedir. Bölümümüzün Lisans ve Yüksek Lisans Programlan (Ekteki Bölüm Kitabı) öğretim programının incelenmesinden görüleceği gibi sozkonusu dersler büyük ağırlıkla yer almaktadır., Sozkonusu sınavlara başvurabilecek olan Jeoloji Mühendisi, Jeofizik Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Şehir Bölge planlamacılarının yanında Harita Mühendislerinin (Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi) de başvurabilmesi konusunda gerekli düzeltmelerin yapılabilmesi için gereğini saygılarımla arz ederim. Dağıtım: Gereği için: Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Kurumu Prof. Dr. Gürol Banger KTÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölüm Başkanı Bilgi için: İstanbul TU İnşaat Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı Yıldız TÜ İnşaat Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı Selçuk ü. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölüm başkanlığı Karaelmas ü. Mühendislik mimarlık Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölüm Başkanlığı Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 9

Bursa görsel ve yazılı basınında yer alan haberlerden; Orhaneli Termik Santralinin desülfürizasyon ünitesi tamamlanmadan işletmeye açılması olayını ibretle izlemekteyiz. Bu olay ülkemizde yargı kararlarının bizzat ülkeyi yönetenler tarafından hiçe sayıldığının tipik bir örneğidir. Orhaneli Termik Santralinin çevreye etkileri konusunda gereken araştırmaları yapan uzmanların görüşlerini ve raporlarını dikkate almayıp bu konuda uzman olmayan ve gayri ciddi üslupla konuşanlar; geçmiş yıllarda kameralara "çaydaki radyasyon bize zarar vermez" şeklinde açıklamalarda bulunan siyasilerin yaptığı aldatmacılığın bir türünü sergilemektedirler. "Çevreciler komünisttir" diyerek soğuk savaş döneminin gerici ve çağdışı propaganda yöntemine sarılanlar; Bursa'ya zarar vermektedir, unutulmaması gerekenen en önemli nokta çocuklarımızdan başlayarak yerel yöneticilerimize kadar her yurttaşın çevreye sahip çıkmasıdır. Nitekim Habitat H'de de çevre konusu birincil önemde ele alınmıştır. Zamanın iktidarı da Habitat II Konferansına her türlü katkıyı vermiştir. Bu bağlamda "Çevreciler komünisttir" diyen beyinler ülkemiz için bir çevre sorunu oluşturmaktadır. Bu nedenle Orhaneli Termik Santralinin çevreye etkileri konusu, üzerinde önemle durulacak ve yöneticlerin dikkatle incelemesi gereken önemli bir konudur. Gerçekten de uzmanlık alanlarının dışında kalan konularda konuşurken yöneticlerin uzmanlara danışma gereğini duymaları boş ve gerçek dışı açıklamalardan kaçınmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, öncelikle yanlışlarda ısrar edenler haddini bilmelidir; bu ülkede bilimsel yöntemlere, çalışmalara karşı çıkanlar haddini bilmelidir; bu ülkede yargı kararlarını hiçe sayanlar haddini bilmelidir diye düşünüyoruz. Gerçekten de uzmanlık alanlarının dışında kalan konularda konuşurken yöneticilerin uzmanlara danışma gereğini duymaları; boş ve gerçekdışı konuşma yapmamaları gereklidir. Öncelikle yanlışlarda ısrar edenlerin haddini bilmesi gerekir. Bu ülkede bilimsel yöntemlere, çalışmalara karşı çıkanlar haddini bilmelidir. Bu ülkede yargı kararlarını hiçe sayanlar haddini bilmelidir. "Orhaneli Termik Santralı işletme dışı kaldı milli seroet yok oluyor, enerji darboğazı gelecek" diyenlerin trilyonlar yağmalanırken ne yaptıkları ortadadır. Servetlerini nasıl oluşturdukları, yolsuzluk dosyaları tartışmaları ortadadır. Ovaakça'da Doğalgaz Çevrim Santralı kurulması konusunda da milli servet yağmalanırken; bu politikada ısrar edenlerin Orhaneli Termik Santralinin açılmasında, milli serveti düşündüklerini söylemeleri; enerji gereksinimini öne sürmeleri; tam bir ikiyüzlülüktür. Bu eskimiş, geri kafalı, çağdışı, ülkenin ve halkın geleceğini karartan politikaların tarihe karışması gerekirken yeniden hortlatılmasını onaylamıyoruz. Termik Santralların çevreye etkileri konusunda çok kapsamlı araştırmaları öncelikle Çevre. Bakanlığı yaptırtmak zorundadır. Bu ülkenin çıkarları açısından acil bir gereksinimdir. ülkemizde özellikle Batı bölgelerinde kurulu Ter mik Santrallarla yeni planlanan santrallerin etki alanları birbiriyle içiçedir. Dolayısıyla bu santrallan, atıklarının arı tılmasını ve çevre etkileşimlerini dikkate almadan iş letmeye almak ve planlamak yanlıştır. Enerji üretiminde çevre faktörlerinin dikkate alınmasını gözardı edenler ge lecekte çıkacak çevre sorunlarıyla çok daha pahalı ma liyetlere yol açacaklardır. ; Kaldı ki Orhaneli'deki santralin desülfürizasyon i ünitesinin 1991'den beri tamamlanmaması becerisini (!) gösterenler kimlerdir? Bunun hesabı sorulacak mıdır? Santralin işletmeye alınmasıyla karbon tanecikleri, \ hidrokarbonlar, duman, kül kükürtoksitleri, kar- j bondioksitler, karbonmonoksitler ve azotoksitler vb. za- \ rarlı atıklar oluşacaktır. Bu atıkların etki dereceleri yöre \ koşulları ile birlikte değişmeler yaratacaktır. Kaldı ki bu nedenle baca külleri tutumu için elekt- i rofiltreler yapılmış, kükürdün tutulması için de- i sülfirizasyon ünitesi yapımı programa alınmıştır. Bu bağ- ; lamda baca gazında zararlı kükürt bileşiklerinin arıtılmadan çevreye verilmesine yol açan ve hukuka rağmen santralı işletmeye açanları eleştiriyoruz. Hukukun üstünlüğü esastır. Yürütme, yargıya say- ; gılı olmak zorundadır. Yargıya saygı gösterilmeyen bir ül- ; kede demokrasiden söz edilemez. Bunu da hukuk adamları veciz bir şekilde ifade değerler. Hukukun üstünlüğünü inkar eden, yasa tanımayan, mahkeme kararlarının açık- i lannı bulmaya çalışan ve bunun yanında mesleği hu-. kukçuluk olan zatların santralın açılmasını desteklemeleri düşündürücüdür. Onları kamuoyu önünde kınıyoruz. Aynı şekilde Ovaakça'da yapılmasında ısrar edilen Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı'nın yerinin yanlış seçildiğini yineliyoruz. Uzun bir süreden beri Ovaakça (DKÇS) konusunda somut verileri ve görüşlerimizi rapor haline getirerek; santralın yerinin değiştirilmesi gerektiğini ve Orhaneli'ye kurulmasının yatırımı daha eko- ; nomik kılacağını vurguladık. Ovaakça'da kurulacak bir santralın zararlarını da belirttik. Bugün gelinen noktada bütün bu somut verilerin ve görüşlerin dikkate alınmadığını görüyoruz. Eleş- : tirilerimize ve görüşlerimize kulak tıkayanların Bursa'ya vereceği zararlar konusunda halkımızı bir kere daha uyarıyoruz. Gürkan KANBİR; HKMO Bursa Şubesi Başkanı i Gürhan AKDOĞAN! MMO Şubesi Başkanı 10

Kurultay Başkanı: Dr. Haldun ÖZEN Kurultay Yürütme Kurulu Başkanı: S. Gökşin SEYLAM Kurultay Yürütme Kurulu Sekreteri: Mertkan AKÇA Kurultay Yürütme Kurulu Saymanı: Eyüp Sultan KART Kurultay Yürütme Kurulu Üyesi: Kurultay Yürütme Kurulu üyesi: Kurultay Yürütme Kurulu üyesi: Kurultay Yürütme Kurulu üyesi: Ensar KILIÇ Mustafa Nevzat DCİZAGAÇ Birol GÜNER Ozan ARSLAN 3-7 Mart 1997 tarihlerinde Ankara Hilton Otelinde yapılması kararlaştırılan 6. Harita Kurultayı ile ilgili çağrılı bildirilerden belli olanlar şunlardır: Konu: TOPRAK VE RANT (Panel) Tarih: 04 Mart 1997 Salı 09: 30'da başlayacaktır. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Bozkurt GÜ- VENÇ (Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı- ANKARA) Diğer Katılımcılar: Prof. Dr. Gülten KAZ- GAN (Bilgi Üniversitesi-İSTANBÜL) Prof. Dr. Halis AKDER (ODTCİ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi-ANKARA) Prof. Dr. Oya KÖYMEN (Boğaziçi Üniversitesi-İSTANBÜL) Celal BEŞİKTEPE (HKMO Odası Eski Başkanı-İSTANBÜL) Konu: HABİTAT VE SONRASI Tarih: 05 Mart 1997 Çarşamba 09: 30'da başlayacaktır. Oturum Başkanı: Yavuz ÖNEN (TMMOB Başkanı-ANKARA) Diğer Katılımcılar: Yiğit GÜLÖKSCİZ (TOKİ- Toplu Konut İdaresi Eski Başkanı- ANKARA) Prof. Dr. İlhan TEKELİ (ODTü-Mimarlık Fa kültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü- ANKARA) Koray FEYİZ (TOKİ-ANKARA) Efsa EVRENGİL (TOKİ-ANKARA) Konu: İDARENİN YENİDEN YAPILANMASI, GECEKONDU VE İMAR UYGULAMALARI Tarih: 05 Mart 1997 Perşembe 13: 30'da başlayacaktır. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ruşen KELEŞ (Siyasal Bilgiler Fakültesi-ANKARA) Diğer Katılımcılar: Prof. Dr. Gönül TANKÜT (ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı-ANKARA) Prof. Dr. Yücel ERTEKİN (Türkiye Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Başkanlığı-ANKARA) Ensar KILIÇ ANKARA) (HKMO Genel Sekreteri- Çağrılı bildiriler dışında değerlendirmeye alınacak diğer bildiriler halen gelmektedir. Bu bildiriler; daha önceki Harita Kurultaylarımızda: Kurultay Başkan ve Yürütme Kurulu Başkanlığı yapanlardan oluşan "SEÇİCİ KÜRÜL" tarafından değerlendirilecektir. İlk bildiride duyurulduğu gibi, değerlendirmeye alınacak bildirilerin 10 Ocak 1997 tarihine kadar Kurultay Yürütme Kuruluna ulaştırılması gerekmektedir. Bu tarihten sonra gelen bildiriler değerlendirmeye alınmayacaktır.

Hakkı SARIKAYA (Harita Mühendisi) BURSA ÇEVRE OTOYOLU; 42 Km. uzunluğundaki İstanbul- Bursa-BALIKESİR-İZMİR Otoyolu içinde yer almaktadır. Söz konusu otoyolun proje yapımı 1993 yılında bölümler halinde ihale edilerek çalışmalara başlanmıştır. Otoyolun; Anadolu Ayr. - İzmit Körfez Geçişi-Orhangazi arası (50 Km) Karayolları 1. Bölge Müdürlüğünün (İstanbul), Orhangazi - Bursa-Balıkesir-Kırkağaç arası (274 Km.) Karayolları 14. Bölge Müdürlüğünün (Bursa) ve Kırkağaç- Manisa-İzmir arası (100 Km.) ise Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün (İzmir) sorumluluğu altında proje ihaleleri yapılmıştır. Bursa Bölgesindeki ihaleler 4 bölüm halinde projelendirilmiştir. Bu proje ihalelerinin kontrollük hizmetleri Genel Müürlük oluruyla Harita Mühendisleri tarafından yürütülmüştür. Projelerin Kontrol Amirliğini Salih ERK (Harita Müh.), Abdullah Bİ1GİN (Harita Müh.) Kontrol Mühendisliklerini ise; Orhangazi- Bursa (BURSA ÇEVRE OTOYOLU DAHİL) Otoyolu (90 Km.) ile Susurluk-Balıkesir Otoyolu (62 Km.) ile Bahkesir-Kırkagaç Otoyolu (65 Km.) Ramazan APAK (Harita Müh.) tarafından yürütülmüştür. (EK-1) Bu Otoyol Projeleri içinde; anadolu Otoyolu Ayrım-İzmit Körfez Geçişi-Orhangazi Otoyolu (50 Km.) ile BURSA ÇEVRE OTOYOLU (54 Km.) Karayolu ulaşımı ve Türkiyenin gelişmesi açısından son derece önem kazanmıştır. Birinci Projenin; YAP-İŞLET-DEVRET modeliyle yapılması düşünülmektedir. Bursa Çevre Otoyolunun ise 1997 yılı Yatırım Program Tasarısına konulmuştur. Bursa için son derece önemli olan bu proje hakkında bazı bilgiler ve görüşler: BURSA ÇEVRE OTOYOLU 54 Km.lik Bursa Çevre Otoyolu Projesi bitirilerek kamulaştırma planlan hazırlanması safhasına gelinmiştir. Bursa'nın 1990 yılı nüfus sa- yımına göre İl nüfusu 1.603.137, Büyükşehir Belediye sınırları içindeki nüfusu ise 834.576'dır. Nüfus artışı ve göçlerle Bursa hızla büyümektedir. 1996 yılı Haziran sonu itibariyle Bursa İlinde Motorlu araç sayısı 189.087 olup, bu sayı hızla artmaktadır. Mevcut durumdaki Bursa Şehir Geçişi yollan yapıldığı yıllarda şehirler arası trafiğe hizmet verecek şekilde düşünülmüş olmasına rağmen 20 yılda Bursa'nın hızlı büyümesi şehiriçi trafiğinin % 80'inin Karayolları sorumluluğundaki yolları kullanmasına neden olmuştur. Şehiriçi ve şehirler arası yollarımız % 100 kullanım kapasitesinin üzerinde hizmet vermekte ve pik saatlerde trafik tıkanıklarına ve zaman kaybına sebep olmaktadır. Halen Bursa'ya İstanbul yönünden 20 bin, İzmir yönünden 15 bin, Ankara yönünden 10 bin ortalama günlük trafik girmektedir. Bu transit trafiğe şehiriçi trafiği de katılınca ortalama günlük trafik 100 binin üzerine çıkmaktadır. Bu günkü bu trafiğe yılda % 5 artışla 15 yıl gibi kısa bir sürede transit trafiğin İstanbul yönünden 40 bin, İzmir yönünden 30 bin, Ankara yönünden 20 bin ortalama günlük trafik olacağı hesaplanmaktadır. Bursa Çevre Otoyolunun gecikmesi halinde şehir geçişi yollarındaki bu yoğun trafik; gürültü ve çevre kirliliğine, trafik kazalarına, zaman kaybına ve taşıt işletme giderlerinin artmasına sebep olacaktır. Kısaca ülke ekonomisi açısından son derece önemli olan Bursa Çevre Otoyolunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bütün bu durumlar ve Bursa'nın gelecekte çok büyüyeceği de dikkate alınarak BURSA ÇEVRE OTOYOLU projelendirilmiştir. Güzergâh araştırması ve Otoyol Projesi yapımı için önce memleket nirengi ve nivelman sistemine bağlı, Harita ve Planlar Yönetmenliğine uygun 1.5 km. genişliğinde 1/5000 ölçekli güncelleştirilmiş harita ile 1/1000 ölçekli haritalar güzergâh araştırmalarına ve projelere altlık olarak hazırlanmıştır. Güzergâh; Doğu Kavşağı ile Ankara Yolundan (Gölbaşı) ayrılarak Baraklı Beldesi, ile Karahıdır ve İğdır köylerinin güneyinden, Kazıklı Köyünün kuzeyindeki Kazıklı Kavşağını (Gürsu Kav.) yaptıktan sonra Demirtaş Beldesi ile Alaşar Köyünün kuzeyinden geçerek Çağlayan Köyünün altında (güneyinde) İstanbul'dan gelen Otoyolla birleşerek ana kavşağı (Kuzey Kavşağı-Yalova Yolu Kavşağı) oluşturmaktadır. Bu kavşaktan yeni yapılmakta olan Otogara da bağlantı verilmektedir. Güzergâh, bu kavşaktan itibaren devam ederek Nilüfer Çayını kesip, Geçit Köyünün güneyinde Mudanya Yolu kavşağını yaptıktan sonra Balat ve Doğanköyün arasından, Yolçatı Köyünün kuzeyinden Uludağ Üniversitesi Kavşağına ulaşmaktadır. Daha sonra devam ederek İzmir Yolu Kavşağını (Batı Kav.) yaptıktan sonra Ulubat Gölünün güneyinden İzmir'e doğru devam etmektedir. Böylece 6 adet köprülü kavşakla Bursa Çevre Otoyolu bütünleşmektedir. (EK-2) Bursa Çevre Otoyolunun enkesit tipi otoyol niteliğinde olup; 3.75 m. genişliğinde 3 gidiş, 3 geliş trafik şeritleriyle 3 m.lik acil park, bakım ve işletme şeridi olmak üzere toplam 8 şerit olarak projelendirilmiştir. Bu Projede özel olarak topografyanın uygun olduğu kesimlerde, otoyoldan aşağıda ya da yukarıda sağlı sollu 10 m. genişliğinde 2 şeritli TOPLAYICI yollar da planlanmıştır. Ayrıca proje boyunca 15-20 Km.de bir park alanları ile proje sonunda servis alanı düşünülmüştür. Yine proje boyunca Bursa'nın gelişimine uygun olarak bisiklet yollan gibi kitlesel spora olanak sağlayan yolların da olacağı düşünülerek uygun kamulaştırma genişliği seçilecektir. (EK-3) Kamulaştırma genişliği genelde 10 m. olarak planlanmaktadır. Ancak projenin gerektirdiği yerlerde bu miktar artırılabilecektir. Proje hızı 120 km/saat olup, max. boyuna eğim % 4, min. kurp yarıçapı ise R= 1500 olarak projelendirilmiştir. Otoyol standartında projelendirilen BURSA ÇEVRE OTO- YOLUNUN (54 Km.) kamulaştırma dahil yaklaşık 250 milyon dolara inşa edilebileceği hesaplanmıştır: 1997 yılı Yatırım Program Tasarısına 12 trilyon Proje bedeli üzerinden ve 1997 ödeneği 1 trilyon olarak teklif edilen bu projenin en kısa zamanda hayata geçirilmesinde yarar görülmektedr. 13

Kentlerimizde görülen büyümeyi "Plansız Kentleşme ve Çarpık Kentleşme" olarak rahatlıkla tanımlayabiliyoruz. Çarpık kentleşme yapıların belirli biı düzen içerisinde olmadığı, yolların, yeşil alanların parsellerir çarpık-çurpuk olduğu bir kent ye da yerleşme dokusunu özetlemektedir. Bursa'mızda içme suyu havzalarımız, ormanlık ve doğal sit alanlarımız, sahillerimi! 1. sınıf tarım arazilerimiz çarpıt kentleşmeden fazlasıyla payın almış durumdadırlar. Yağma ve yasadışılığa dayanan bu görüntünün güzel ve planlı yerleşmeler yarattığı dünyanın hiçbiı yerinde görülmemiştir. Toplumsa değerlerin kişisel ya da grup çıkarları için talan edilmesi, başka bir deyişle kamusal varlıklara bireysel beklentileri karşılamak üzere el konulması Bursa'daki hileli hisseli parsel satışlarıyla rahal bir şekilde gerçekleştirilmektedir, Hileli hisseli parsel satışları şehircilik açısından, kültür, ekonomik ilişkiler ve giderek siyaset, dahası demokrasi açısından da kirlenmelere yol açan bir zinciri oluşturmaktadır. Yağmaya dayalı olan bu sistem imar politikalarına yön veren, Belediyelerin elini kolunu bağlayan etkili sektör haline gelmiştir. 1990 nüfus sayımına göre sadece İstanbul'da nüfusumuzun % 13'ü oturmaktadır. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi üç şehrimizde toplam nüfusun % 23.5'i barınmaktadır. Adana ve Konya'yı da eklediğimizde 5 il Türkiye nüfusunun % 30'unu toplamaktadır. Çerçeveyi biraz daha genişleterek, 5 ilimize Bursa-İçel- Gaziantep-Samsun ve Manisa'yı kattığımızda yani 10 ilimizde top- lam nüfusumuzun % 41'inin iskan ettiğini görüyoruz. Hatay- Diyarbakır-Zonguldak ve Şanlı CJrfa'yı da çerçevemize aldığımızda ise bu 15 ilde Türkiye nüfusunun % 51'inin yaşadığını belleyebiliyoruz. 15 ilde toplam 29 milyon vatandaşımız barınmaktadır. Başka bir deyişle; ülkenin 1985 nüfus sayımı sonucu 50 milyon 700 bin civarındadır. 1990 sayımı ise 57 milyondur. 5 yıllık nüfus artışı 6 milyon 300 bin olmaktadır. Bunun 5.5 milyonunun il ve ilçe merkezlerinde toplandığı, kırsal kesimdeki nüfus artışının yaklaşık 800 bin olduğu belirlenmiştir. Nüfus yoğunluğumuz bir bütün olarak ülkede artmakta olduğu gibi, kentlerin içinde de yoğun bir biçimde göze çarpmaktadır, ülkemiz özellikle genç kuşak nüfus artışı ile yeryuvarında dikkatleri üzerinde toplarken yıllık nüfus artış hızı % 2.3-% 2.4 ve % 2.5 oranında artmaktadır. Bursa'daki nüfus artışı ise % 5'tir. ülke nüfus artışının çok üzerinde bulunan bu hız, sürekliliğini hâlâ korumaktadır. Sürekli yaşanan dış ve iç göçler, nüfusun hızlı artışı, çoğaltılan sanayi alanları Bursa'daki Belediyenin arsa üretim ve denetim sisteminin çok gerisinde kalmaları, imarlı sahaların genişletilmemesi kentsel arsaya yoğun bir talep doğurmuştur. Arsa speküatörlerini ortaya çıkartmıştır. Kendilerini vatandaşa hizmet eden birimler olarak gösöteren bu insanlar denetimsizlikten de yararlanarak basın ve ilan yoluyla özel parselasyonlu tarlalarını, gereksinim duyanların gözünde uygun ödeme koşullarını da öne sürerek, çekici ve satılır hale getirmişlerdir. Arztalep dengesinin korkunç derece işletildiği Bursa emlak piyasası hukuksal dengeleri de zorlamaya başlamıştır. Gerçek sorunları çözmek için kurulan mahkemeler ve mahkeme kararları amacı dışında, hileli işlere adapte edildiğinde kişi hak ve özgürlüklerinin yanında, yaşanılan çevre de yok edilmeye başlanmaktadır. 3194 sayılı imar yasasının 18. maddesi ile 42. maddesi bir kısım ayrıcalıklarla özel parselasyon amaçlı hisse satışlarını yasaklamış olmasına karşın, çeşitli yollarla bu yasak aşılarak hisseli parsel satışları gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmektedir. İmar yasası: a)veraset yoluyla hisseli intikal işlemleri ve bu hisselerin aynen devrini b)imar şuyulandırmasından doğan hisselendirme ve bunların aynen el değiştirmesi c)kat irtifakı veya mülkiyeti tesisinden bağımsız bölümlere arsa payı ayrılmasını d)tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı ile yapılan hisselendîrmeleri e)cebr-i icra yolu ile satılanları f)mahkeme ilamlarına dayanılarak ilam gereği hisse vermeleri g)daha önce satılmış hisselerin bölünmeden aynı miktarda devrini olanaklı kılmış bunların dışında imar planı bulunmayan yerlerde, her türlü yapılaşma amacıyla taşınmaz malların hisselere ayrılarak özel parselasyon planlarının yapılması ve bunların satış vaadine konu edilmesini yasaklamıştır. Ayrıcalıklar dışında hisseli parsel satışları ve diğer el değiştirmeler yasaklanınca tapu daireleri bu tür talepleri red etmiş 15

ve tapu işlemlerini yapmamışlardır. İmar kanunundaki ayrıcalıklar dı şında özel parselasyon ile hisse karşılığı yer satan ve alana 500 bin TL'den 25 milyon TL para cezası verileceği öngörülmüş daha sonra çıkan bir yasa ile bu ceza 3 katına çıkarılmış ve cezalar memur maaş katsayısına endekslenmiştir. Memur maaş katsayısındaki artışa göre ceza miktarları da arttırılmıştır. Hisseli parsel satışı yapanlar önce imar yasasının 18. maddesi son fıkrasındaki istisnalardan yararlanmaya başlamışlar, bunun için de Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde hissenin değerine göre Tapu İpali ve Tescili davaları açmışlardır. Bu davalarda, tapuda taşınmazın sahibi görülen kişi davalı, haricen hisse alan alıcılar ise davacı olmuşlardır. Yargılama sırasında davalı görülen mal sahibi davayı kabul etmiş, bunun üzerine mahkemelerde açılan davayı kabul kararı vermiş, böylece mahkeme kararlarına dayalı olarak çok kişi hisseli satın aldıkları yerlerin tapularını almışlardır. Bu uygulama bir süre devam etmiş, daha sonra bu tür davaların niteliği yönüyle bir hakka etkin koruyucu niteliği bulunmadığı tapu dışı satışların 2644 sayılı yasanın 26., Medeni yasanın 634., Noterlik yasasının 89. maddesi gereğince geçersiz olduğu, davalardaki isteğin çarpık şehirleşme ve düzensiz yapılaşmaya yönelik bulunduğu, yasa ile getirilen engelin yargı yoluyla aşılması olduğu, kanuna karşı hile yollarına olanak sağladığı kabul edilerek bu yolla açılan davalar mahkemelerce reddedilmiş ve red kararları da Yargıtay 14. Hukuk Dairesince onanarak bu yol kapanmıştır. Hisseli parsel satışı yapan spekülatörler arayışlarını sürdürmüşler, bu kez imar yasasının 18. maddesindeki diğer istisna "cebri icra yolu ile satış"dan yararlanmak suretiyle icra müdürlüklerine başvurmuşlardır. Bu başvuruda tapuda malik görünen taşınmaz sahibi borçlu, harici satımla hisse alan kişiler alacaklı gözükmüşlerdir. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra taşınmaz ihaleye çıkartılmış belirli paylarla ihale alacaklı gözükenler üzerinde kalmıştır. İhale kesinleştikten sonra bu kişiler icra müdürünün yazıları ile tapudan hisseli olarak taşınmazdan pay almışlardır. Bu tip başvuruları icra müdürleri baştan reddetmiş, bazıları da kabul ederek yukarıda belirtilen prosedürü uygulamışlardır. Bu tip icra takipleri belirli süre devam etmiş ancak icra tetkik mercii'nin aksi kararlan ve Adalet Bakanlığı'nın yazıları ile bu takiplerde başta reddedilmeye başlanmıştır. Bunun üzerine bu işi yapanlar Bursa dışındaki icralardan yine aynı prosedürle icra takibi yapmaya başlamışlar, hangi icra dairesinde takip yapıyorlarsa o icra dairesinden, talimat icrasi olan Bursa 7. İcra Müdürlüğü'ne talimat yazdırarak taşınmazın tapu kaydına haciz koydurmuşlar, kıymet takdirini yaptırmışlar, 7. İcra Müdürlüğü'nce ihaleye çıkarmışlar ve aynı sonucu gerçekleştirmişlerdir. Bursa Barosu'nun ve konuya duyarlı Belediyelerin girişimi ile bu tür satışlar da durdurulmuş, uzunca bir süre de gündeme gelmemiştir. Bütün bu mücadelelerden yılmayan ve usanmayan spekülatörler gözü paradan başka bir şey görmediği için yeni başka yollara başvurmaya başlamışlar, hızla da sonuç almaya başlamışlardır. Bursa dışında birçok mahkemeye başvuran bu kişiler Hukuk usulü Mahkemeleri Yasası'nın 13. maddesindeki kesin yetki kuralına karşın bu güne kadar binlerce karar almışlardır. Kesin yetki kuralı gayrimenkullerle ilgili davalara gayrimenkulun bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu kuralıdır. Bu yetki kuralına karşın Bursa dışındaki mahkemelerin hakimleri Bursa arazilerinin hisseli satışlarını verdikleri kararlarla tescil ettirmişlerdir. Böylelikle binlerce tabu tescil gerçekleştirilmiştir. Kanuna hile karıştırılmak yoluyla milyarlarca lira rant avcılarının cebine indirilmiştir. Hisseli parsel satışlarının çarpık ve plansız kentleşmeye altlık oluşturduğunu, kaçak ve imar plansız yapılaşmanın hızlı ve sürekli artışı bugün kanıtlanmıştır. Hisseli parsel satışları 3194 sayılı imar kanunun getirdiği şehir ve imar oluşumuna aykırı bir eylem olduğu halde rant peşinde koşanlar tarafından hâlâ çiğnenmekte ve delinmektedir. Hileli hisseli parsel satışlarının kararlarını veren mahkemeler arasında Ankara, Sivas, Çorum, Bilecik, Antakya, Gaziantep, Adana, İzmir vs. Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemeleri bulunmaktadır. Tescil edilen hisse miktarı hergün artmakla birilkte onbinin üzerinde olduğu bilinmektedir. Odamız bu kararların tapuya gelmesinden itibaren duyarlı davranarak durumu Bursa kamuoyuna basın aracılığıyla aktarmaya çalışmıştır. Bursa Barosu'yla da işbirliğine geçilerek, Adalet Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşlara önlemlerin alınması için girişimlerde bulunulmuştur. Bu arada Bursa Milletvekili Turhan TAYAN imar kanununun 18. maddesinde değişiklik yapılması konusunda kanun teklifi sunmuş ancak bu teklif TBMM Bayındırlık, İmar, ulaşım ve Turizm Komisyonunca red edilmiştir. Bunun üzerine Sn. Turhan TAYAN'ın girişimleri ile Odamız, Bursa Barosu ile red kararı veren komisyon üyeleri arasında TBMM'de bir toplantı olanağı sağlamış ve bu toplantıya konu ile ilgili olduğundan Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü de davet edilmiştir. Toplantıda 16

Bursa'daki gelişmeler gerek Adalet Bakanlığı temsilcisine gerekse komisyon üyelerine tüm detayları ile izah edilmiştir. Bakanlık temsilcisi mahkeme kararlarına karşı yapılailecek bir şey olmadığını, Adalet Bakanlığı'nın Yargıtay Başsavcılığı'na vereceği izin ile kanun yararına temyiz yapılabileceğini, ancak bu durumda dahi Yargıtayın vereceği bozma kararının kazanılmış haklan ortadan kaldıramayacağını belirtmişlerdir. Bu durumda Bakanlıkça yapılabilecek tek uygulamanın Türkiye'deki tüm mahkemelere bir genelge yayınlamak suretiyle tüm hakimlerin dikkatini çekerek bu tip kararları vermemelerini sağlamak ve soruşturma yapmak olacağını bildirmişlerdir. Bakanlık komisyon üyeleri ise kanun maddelerinin bir veya ikisinin değiştirmektense tüm kanunu değiştirecek şekilde yeni bir kanun tasarısı hazırlanmasının çok daha yararlı olacağını savunmuşlardır. Bursa heyeti olarak, bugünkü sistem ile bunun meclisten geçmesinin çok uzun süre alacağı, Bursa'nın elden gittiği ve kanun çıkana kadar iş işten çoktan geçebileceği belirtilmiştir. Bunun üzerine mevcut imar kanununun en az 10 maddesinde değişiklik yapılmak üzere yeni bir kanun tasarısı hazırlanması ve bu tasarı metninin en kısa zamanda komisyona bildirilmesine karar verilmiştir. Alınan bu kararlardan sonra Bakanlıkça uygulamaya geçilerek tüm mahkemelere genelge gönderilmiş ve bu tip kararlan veren hakimler hakkında soruşturma açılmıştır. Bu kararların alınmasında vekaleti üstlenen Bursa Barosu'na üye avukatlar hakkında da disiplin kavuşturması açılarak mahkemeye verilmişlerdir. Mahkemeler hukuka hile karıştıran Avukatları "avukatlık görevini kötüye kullanmak" suçundan herbirine 11 ay 20 gün hapis ve 2 ay 15 gün meslekten men cezası vermelerine karşın cezalar ertelenmiştir. Özel parselasyon planlarını hazırlayan, arazi aplikasyonlarını ve hisse dağıtım hesaplarını yapan teknik elemanların tamamına yakınının kamu kuruluşlarında çalışıyor olması oldukça düşündürücüdür. Hileli parsellerin teknik hizmetleriyle uğraşan serbest çalışan Harita Mühendisleri de bulunmaktadır. Hazırladıkları özel parselasyon planlarının altına imza atmayarak ve hukuki sorumluluk almayarak sağladıkları tatlı kazançlarını Şubenin girişimleri şimdilik engellemeyi başarmıştır. Hisseli parsel satıcılarının yazılı ifade vermemeleri Harita Mühendislerine yaptırım uygulanması girişimlerimizi başarısız kılmıştır. Bu uygulama ve cezalandırmalar dahi hâlâ tescil kararlarını durduramamıştır. 1961 Anayasasının 36. maddesi, 1982 Anayasasının 35. madde olarak yer alan "Herkes mülkiyet oe miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yaran amacıyla kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkını kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" ifadesi, temel bir politika belirleme aracı olarak benimsenebilirdi. Kentsel politikaların belirlenmesinde ve kentsel toprak kullanımında da çok özel ve önemli bir anlamı olduğu, 35 yıldır yönetimlerin aklına bir türlü gelmemiştir. Sorunların çok yoğunlaştığı dönemlerde düşünülmesi gereken bir yasal madde olduğu açıktır. Bunun yanında; kentsel politikaların oluşturulması ve kentsel politikalara egemen olma açısından önemli bir sakınca yaratan bir madde 3402 sayılı Kadastro yasasında yer almaktadır. 3402 sayılı yasanın 14. maddesindeki zilyetlik hükümleriyle ve kazandırıcı zaman aşımıyla mülk edinmeye kentsel alanlarda da neden olan bu hükmün temel kentleşme politikalarına aykırı içerikten arıdırılması gerekmektedir. 3194 sayılı imar kanununun 18. maddesinin hisseli parsel satışlarını önleme yetersizliği bugün kanıtlanmıştır. 4 nüfuslu ailesi olan ve 500 bin lira asgari ücretle geçinmeye çalışan bir işçi veya memur; ayda 5 milyon lirasını toplu konuta nasıl ayıracaktır? Mutfak giderleripin, çocuklarının okul giderlerinin dışında bu toplu konuta nasıl ortak olacaktır. Bu günkü ekonomik koşullarda bu mümkün değildir. O zaman vatandaşın kendi ekonomik gücünde ve kendi emeğinden yararlanacak bir sisteme kayması gerekecektir. Gecekondulaşma ve hisseli parsel alınması ile yapılacak kaçak yapılaşmaya yöneliş, kendiliğinden çözüm olarak gelmektedir. Zaman zaman politikacıların tavizi, seçim dönemlerinde her siyasi partinin kaçak yapılaşmaya yumuşak yaklaşımı, af kanunu, vatandaşları cesaretlendirerek kaçak ve çarpık yapılaşmaya doğru götürmektedir. Belediyelerin de bu yapılaşmalara göz yumması planlı kentte yaşayabilme şansımızı iyice azaltmaktadır. Çığ gibi büyüyen kaçak yapılaşma kentin her yerine sıçramıştır. 1980'li yıllarda 100 civarında olan Emlakçı sayısı bugün 2000'lerle ifade edilmektedir. Emlakçılar derneğine üye 150 emlakçının bulunması, geriye kalanların başına buyruk çalışmaları mesleki denetimsizliği getirmiştir. Bakkal dükkânından daha kolay açılan emlak bürolarını artık dağ köylerinde bile rahatlıkla görebiliyoruz. Hileli hisseli parsel satışlarını gerçekleştiren ve körükleyen dernek üyesi olmayan bu emlakçılardır. Bunların mahkeme kararları ile satışını ve tescilini gerçekleştirdikleri parseller, ruhsatsız yapılaşmanın ana kaynağını oluşturmaktadır. Özel parselasyon planları olarak ortaya çıkan bu uygulamalar tapu olarak vatandaşın 17

eline geçince, vatandaşa kendi ye rine ruhsatsız yapı yapması ko nusunda güven vermektedir. Bu parsellerin parselasyon taşlan Bursa'yı sardığını söylediğimiz kaçak yapılaşma kanserinin temel hücrelerini oluşturmaktadır. Hileli hisseli parsel satışlarından, devletin alın-satım harçları, belediyenin ifraz harçları, HKMO'nın mesleki vize harçları alınamamaktadır. Özellikle tapu harçlarının kaybı trilyonları bumuştur. Kaçak yapılaşma so nucu oluşturulan mahalleler şehrin alt yapısını olumsuz yönde et kilemektedir. Programsız acele yaptırılan kanalizasyon sistemleri teknik yetersizliklerinden, taşkınlıklarryla yarardan çok zarar ver mektedirler. Su bağlantıları ve kul lanılan boruların kalitesizliği su kayıplarını yükseltmektedir. İmece usulü alınan elektrik ise o bölgenin elektrik gücünü düşürmekte, tra folarda arızalar meydana ge tirebilmektedir. Yağmur suları dre naj şebekeleri kaçak yapılaşma nedeniyle asıl görevinin yerine ka nalizasyon işlevine dö nüştürülmüştür. Kaldırımı ve as faltlanması yapılacak binlerce sokak ortaya çıkmıştır. Her birisi hizmet beklemektedir. Bursa 1. sınıf tarım arazisi ve geniş ovasıyla yetiştirdiğ sebze, meyve ve zeytinlikleriyle kazandığı haklı ününü; hisseli parsellerin getirdiği rant ve kaçak yapılaşmayla kaybetmiştir. 1 santimetrelik tarım toprağını oluş turmak için doğanın onbinlerce yıl verdiği uğraşının bir çırpıda acı madan yok edilmesine seyirci ka lınmıştır. Hileli hisseli parsel sa tışları hukuk sistemini zedelemiştir. Yaşadığı kente sorumluluk duy mayan bir takım hukuk adam larının para kazanmak hırsına ka nunu hileli yollara adapte ederek Bursa'yı mahkemelerde satışa çı kartmaları olayın ulaştığı çarpıcı boyutları göstermektedir. Cezaya altlık oluşturan hileli mahkeme ka rarlarını Tapu Müdürlüklerinin tescil 18 işlemindeki iş hızı anlaşılamamıştır. Hileli hisseli tapuların verdiği ka zanç; Bursa dışındaki mah kemelerin devreye sokulmasıyla süreklilik haline getirilmiştir. Uzun süredir beklediğimiz Bursa Nazım Planı hisseli parseller yüzünden is tenilen verimlilikte hazırlanamamiştır. İster halihazır dutumun saptanması aşamasında olsun, ister kadastral belirlemeler için olsun ülkenin geleceğini doğrudan etkileyen tüm imar planlama ve arazi kullanım kararları harita mühendisliğinin ön çalışması olmadan yaşama geçirilememektedir. Harita hizmetlerini veren Harita Mühendislik Büroları oda ücretlerine göre hazırladıkları projelerinin üçte bir ücretle hisseli parsel satıcıları tarafından hazırlattırılmasını, imar uygulaması yapılacak sahaların yok ettirilmesini iş sektörlerine vurulan ağır bir darbe olarak kabul etmektedirler. Adalet Bakanlığı'nm geç de olsa kanuna karşı satış kararlarını veren hakimler hakkında soruşturma başlatması olumludur. Odamızın bu konudaki görüşleri Bursa'ya gelen Bakanlık müfettişlerine ifade olarak bildirilmiştir. Belediye Başkanları ile yakın aylarda HKMO Yönetimine seçilen Yönetim Kurulumuzun açıklamalarının ve çalışmalarının öncelikle Belediyeler tarafından yapılması gerekirken ve onların bizden destek istemeleri düşünülürken üç yıllık sürede tam tersi olmuştur. Bursa'nın sahibi ellerinde yaptırım ve uygulama gücü olan başta Belediyeler ve diğer kamu kurumlarıdır. Bugün hisseli parsel satıcıları tarafından HKMO yöneticileri tehdit ediliyorsa, aleyhlerine tazminat davaları açılıyorsa ve bazı Belediye Başkanları bunları alkışlıyorsa ne mutlu ki bizlere; görevimizi ve kent sorumluluğumuzu tam anlamıyla yerine getiriyoruz demektir. HKMO; Bursa'da fincancı katırlarını ürkütmüştür ve ürkütmeğe devam edecektir, uzmanlık alanımızda kamu çıkarlarını savunmayı ve korumayı sürdürecektir. Toplumsal çürümenin hızlandığı günümüzde, yolsuzluk ve rüşveti olağanlaştığı ülkemizde mücadelesiyle toplumun sigortası olacaktır. Kaçak yapılaşma konusunda bilinen etkin yöntemin kentsel arsa üretiminden geçtiği açıktır. Yerleşim alanlarında toplam maliyetin % 10'unu aşmayacak kadar bir alt yapılı kentsel arsa maliyeti konut başına mutlaka sağlanmalıdır. 1982 Anayasası'nın 57. maddesi "Devlet şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler" dediği halde devletin desteği hissedilememektedir. Gerçi kaçak yapılaşmaların işgal ettiği alanların tesbiti ve kullanılmasına yönelik, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nde çalışmalar yapıldığını görmekteyiz. Buradaki önemli nokta, kamu arazilerinin hazineye kaynak yaratmak üzere haraçmezat satılması yerine ucuz konut üretimine ve imarlı kentleşmeye yardımcı olacak biçimde kullanılmasıdır. Bununla bağlantılı olarak bu gün yerel yönetimlere finansman ve teknik müşavirlik götürmekle görevli olan İller Bankası Genel Müdürlüğü; imar ve alt yapı projelerine temel olan harita yapımının yanısıra imar uygulama hizmetlerinin yaygınlaşmasında yerel yönetimleri teşvik etmelidir. 2000 'li yıllarda ülke nüfusunun % 70'inin kentlerde yaşayacağına göre yerel yönetim reformundan uzak durulmamalıdır.