Uzun bir uðraþýdan sonra nihayet merhaba



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Kanguru Matematik Türkiye 2017


Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

17 ÞUBAT kontrol

m3/saat AISI

Kanguru Matematik Türkiye 2015

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için



Nokia Kablosuz Ses Adaptörü AD-47W

Atlantis IMPERATOR. Kullanim Kilavuzu. Metal Dedektörü

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Hoþ geldiniz. Çabuk baþlama kýlavuzu. philips. 1 Baðlantý 2 3. Kurulum. Kullaným


ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Kullaným kýlavuzu. Oda kumandasý RC. Genel. Oda sýcaklýðýnýn (manuel olarak) ayarlanmasý. Otomatik düþük gece ayarýnýn baþlatýlmasý



Kanguru Matematik Türkiye 2017

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


Kanguru Matematik Türkiye 2017

Nokia N76-1. Baþlangýç , 2. Baskı TR

Hoþ geldiniz. Çabuk baþlama kýlavuzu. philips. Baðlantý. Kurulum. Kullaným 2. 3.

Brain Q RSC/2 Termostat

Kullanım kılavuzunuz NOKIA CK-1W

17 ÞUBAT kontrol

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.



COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Simge Özer Pýnarbaþý

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

veya yüklemesini kaldýrmaya halde garantimiz geçersiz kalacaktýr. ND8401 Güç Kablosu Garanti belgesi x12 TR - 82

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2015

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..


Nokia Mini Hoparlör MD /1


/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik


TME Hafta Ders Notları

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Mad Q Kullaným Kýlavuzu

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Bölüm 6: Lojik Denklemlerin Sadeleþtirilmesi

Montaj. Duvara montaj. Tavana montaj. U Plakalý (cam pencere) Açýsal Plakalý Civatalý (cam pencere)

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Ballorex Venturi. Çift Regülatörlü Vana

ünite1 Sosyal Bilgiler

Nokia Ses Denetleyicisi AD /1

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Kanguru Matematik Türkiye 2018

her zaman bir adým öndesiniz Kameralý Otopark Yeri Hatýrlatma ve Yönlendirme Sistemi

GEOMETRÝK ÞEKÝLLER. üçgen. bilgi

Şarkı Ritim raylar - Ritim şarkılarınız için Tracks

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Nokia Holder Easy Mount HH /2

Vepamon Akaryakýt Seviyesi Ölçümü Kayýt ve Kontrol Sistemi

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

============================================================================

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

KÖÞE TEMÝZLEME MAKÝNASI ELEKTRONÝK KONTROL ÜNÝTESÝ KULLANIM KILAVUZU GENEL GÖRÜNÜM: ISLEM SECIMI FULL

4. 5. x x = 200!

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

Transkript:

BAÞLARKEN... Duvardaki Kukla Uzun bir uðraþýdan sonra nihayet merhaba Yaklaþýk 18 aya varan (aralýklarla da olsa) bir çalýþmanýn sonunda yeni projemizi sizlere ulaþtýrmanýn mutluluðu içerisindeyiz. 2006 Temmuz ayýnda "Sanal bir dergi yapsak güzel olmaz mý?" þeklinde bir sorunun kafada belirmesiyle düþüncede oluþan, çeþitli uðraþýlar sonunda sadece yönetici kadrosunun bildiði bir projeye dönüþen, Ocak ayýnýn baþýndan itibaren yapýlan hýzlý ve yoðun bir çalýþma-konuþma döneminin ardýndan da ilk sayýsý siz sevgili okurlarýmýza ulaþan "Lacivert Sayfalar" hepimize hayýrlý uðurlu olsun. Bu tatlý yorgunluðumuzu sizinle paylaþmak ve projemizin amaçlarýný anlatmak için bir "Merhaba" yazýsý yazmanýn uygun olacaðýný düþündük. Bütün okurlarýmýza MERHA- BA! Her þeyden önce "Lacivert Sayfalar" isminin tercih edilmesinin nedenini anlatmak lazým. Eski üyelerimiz hatýrlayacaklardýr, þu anda www.mygitar.com þeklinde bildiðimiz sitenin en eski adý "Mavi Sayfalar"dý. Bu sözcük öbeði MyGitar'ýn ve MyDükkan'ýn kurucusu Selçuk Abimizin (Selçuk Uzunhasanoðlu) yayýmladýðý nota kitabýnýn adýdýr (Müzikte Mavi Sayfalar). "Lacivert Sayfalar", bizi bir araya getiren, internette böylesine güzel bir ortamda yazýþmamýzý, bilgi alýþveriþinde bulunmamýzý saðlayan Selçuk Abimize küçük bir ithaftýr. Sadece maviyi biraz koyulaþtýrdýk!!! Peki bunca zamandýr tanýtýmý yapýlan, üyelerimizin forumda "Nedir bu proje? Ne zaman baþlayacaksýnýz? Yeni site dediðiniz bu mu?" þeklinde sorular sorarak kafalarýnda bir yerlere oturtmaya çalýþtýklarý proje nereden çýktý? Görüyoruz ki forumumuzda bazý konularda bilgi açlýðý çekiliyor. Ýnsanlarýn çoðu ayný konularda ayný dertten muzdarip. "Ýyi klasik gitar nasýl anlaþýlýr?", "Þu elektro nasýldýr?", "Gamlar ne iþe yarar?", "Evde nasýl kayýt alabilirim?" tarzýnda çok fazla soru var. Gelen pek çok yeni üyemiz benzer konularda baþlýklar açýyorlardý; bu da hem biz moderatörlerin ve adminlerin iþlerini zorlaþtýrýyor, hem mevcut bilginin düzensizleþmesine neden oluyor, hem de forumda karne puanlarýnýn düþürülmesine, zaman zaman da tartýþmalara neden oluyordu. Ayný zamanda böylesine önemli konular üzerine açýlan konularýn bazýlarýnda "bilmeyen ve bilmediðini bilmeyen" bazý arkadaþlarýn yazdýklarý kafa karýþýklýðý gibi önemli bir sorunu beraberinde getiriyordu. "Lacivert Sayfalar" sizin bu sorunlarýnýzý çözmek, en azýndan kafanýzda bir takým fikirlerin netleþmesini saðlamak amacýyla hayata geçirilmiþ bir projedir. Merak ettiðiniz konularda düzenli ve periyodik olarak bilgi almanýzý saðlamak projemizin birinci amacýdýr. Elbetteki herkesin kafasýndaki soru farklý olacaktýr; ancak her sayýmýzda kendinize bir þeyler katacaðýnýza, ilginizi çekecek bir þeyler bulacaðýnýza inanýyoruz. Dergimizde armoni-teori, hakkýnda bilgi, lütiyelik hakkýnda bilgi, gitar tanýtýmlarý, kayýt teknolojisi hakkýnda bilgiler, sanatçý tanýtýmlarý, röportajlar (elimizden geldiðince) ve elbetteki güncel haberler, konser izlenimleri (paramýz yettiðince ) ) bulabilirsiniz. Elbetteki forumun nabzýný da tutacaðýz... Bunun yanýsýra yazarlarýmýza özel mesajla da ulaþabileceksiniz. Biraz da dergimizin künyesinden bahsedelim. Projenin oluþmasý için sürekli olarak yeni fikirler üreten, bunlarý benimle paylaþan, her seferinde 1,5-2 saate varan MSN konuþmalarý 2

LACÝVERT KADRO Duvardaki Kukla Kragen Phantom Lord Sparhawk Musical Osmancigil Hokuspokus CD-R Lodos yaptýðým, dergiyi hemen hemen tek baþýna tasarlayan, forumumuzda yazan üyelerin yakýndan tanýdýðý KRAGEN'e Kragen'in yetiþemediði zamanlarda tasarýma yardým etmek için uðraþan, kafa patlatan Phantom'a... Yine Kragen'in yetiþemediði, içinden çýkamadýðý, bunalýp kafayý yediði son dönemlerde yardýma koþarak derginin tamamlanmasýný saðlayan LODOS'a... Desteðini ilk andan itibaren esirgemeyen ve "tabii yazarým komþu ;)" diyerek beni projede yalnýz býrakmayacaðýný belirten Lord Sparhwak'a Armoni ile ilgili yazýlarýný her sayý dergimizde göreceðimiz, ilk andan itibaren projenin içinde yer almayý kabul eden Hokus Pokus'a "Elimden geldiðinin en iyisini yaparým" diyerek aramýzda yer almayý kabul eden Osmancigil'e Güzel yazýlarýyla dergimize renk katan CD-R ve Musical'e... Ýlk baþta biraz mesafeli dursa da daha sonra projeye ýsýnan ve o noktadan sonra manevi desteðini arkamýzdan hiç eksik etmeyen, internet sitesi ile ilgili fikirleriyle bizlere yardýmcý olan Blackmore'a Ve elbetteki MyGitar'ý kurarak tüm bu insanlarýn tek bir çatý altýnda toplanýp yeni projeler ortaya koymasýný saðlayan SELÇUK ABÝMÝZE sonsuz teþekkürlerimi sunmak istiyorum. Siz olmasaydýnýz bu proje benim aklýma gelen ham bir düþünce olarak kalýrdý. Ve tabii ki MyGitar üyeleri Umarýz hepinizin keyif alacaðý bir proje olur. Hepinize tekrar çok lacivert bir MERHABA!!! duvardaki_kukla 3 TASARIM EKÝBÝ: Kragen, Lodos, Phantom

Lüthiye 5 de Lütiyelikte Gitar ve Keman Tarihine Kýsa Bir Bakýþ Armoni 20 de Penceremden Dýþarýda Kayýt Teknolojisi 8 de Bir Bass Gitaristin Rüyasý Evde Gitar Kaydý ve Temel Kavramlar 22 de Dinli - Yorum 11 de Amadeus 26 da Röportaj 13 de 80 Kalibre Yaþama Dair... Alýþveriþ Sýrasý ve Sonrasýndaki Haklarýmýz 29 da Ýnceleme Hiçbir Þey 17 de Yamaha Magicstomp Üzerine Her Þey 31 de 4

Lütiye Lord Sparhawk Lütiyelikte Gitar ve Keman Tarihine Kýsa Bir Bakýþ Hepinize merhabalar komþular, uzun zamandýr planladýðýmýz Lacivert Sayfalar projemizi nihayet hayata geçirmiþ olmanýn mutluluðu içerisindeyiz. Çeþitli alanlarda yazýlar içerecek online dergimizde ben de Lütiye bölümünde sizlere yazacaðým. Mygitar'ýn daha da iyi yerlere gelmesi dileklerimle ilk konumuz olan "lütiyelik'te gitar ve keman tarihine kýsa bir bakýþ" konumuza hemen baþlýyorum. Öncelikle dilimizde biraz garip duran Lütiye kelimesinin kökenine bakalým. Bildiðiniz Ýngilizceye geçen "Luthier" kelimesinin kökeni çok eskilere dayanmaktadýr. "Luth" Fransýzcada Lavta (Lute) anlamýna gelmektedir ve o zamanlardan beri enstrüman yapýmcýlarý Luthier - lavta yapýmcýsý- adýný almýþlardýr. Bu kiþiler her ne kadar lavta dýþýnda baþka çalgýlarý da yapýyor olsalar da kelime deðiþmemiþ ve günümüze kadar da bu þekilde gelmiþtir. Lütiyelerin asýl alaný her türlü telli ve yaylý çalgýyý kapsasa da, bunlardan pek çoðu bizi en baþta ilgilendirmediði için yazýlarým gitar ve Lavta gibi bazen Lüthiye olarak da kullanýlan Lütiye kelimesi Enstrüman yapýmcýsý ve tamircisi anlamýna gelmektedir. Bazý çevrelerde sadece yaylý çalgý yapýmcýsý diye bilinse de gerçekte evrensel olarak çalgý yapýmcýsýdýr. Fransýzcadan keman ailesi üzerine olacak. Aksi takdirde her detayý yazýma sýðdýrmam mümkün olamazdý. Dünyada keman ve gitar yapýmý yurdumuzun aksine çok daha uzun temellere dayanmaktadýr, formu aslen bizim klasik kemençele- 5

rimizden geçmiþtir. Kemanýn ilk þekli Ýtalya da 1540 yýllarý civarýnda Kaspar Tieffan Brucker tarafýndan verilmiþtir. Ardýndan ilk keman yapým okulunu Gasparo da Salo kurmuþtur. Bu dönemde keman yapým sanatýnda büyük ilerlemeler olmuþ ve pek çok yetenekli yapýmcý doðmuþtur. Bunlardan en önemli olaný olan Andrea Amati yaylý çalgý ailesini bugünkü bildiðimiz son forumuna sokmuþ ve büyük ilerlemeler kaydetmiþtir. Keman yapýmýnýn en büyük üç ailesinden biri olan Amati ailesinin en baþarýlý üyesi Andrea Amatinin torunu olan Niccolo Amati'dir. Niccolo ailesinden aldýðý mirasý daha da ileri yerlere getirmiþ ve kemanýn ses performansýný arttýrýcý geliþtirmeler yapmýþtýr. Ama en büyük baþarýsý Amati ailesinden sonra keman yapýmýna çok büyük iki aileyi daha katmasýdýr. ise kemanýn altýn çaðýný getirmiþ olmasýndandýr. Önceki yapýmcýlarýn sadece þablon kullanarak yaptýklarý simetrik olmayan çalgýlarý inceleyen stradivari, matematik'teki altýn oranlarý kullanarak yeni bir çizim tekniði yaratmýþ ve kemanýn bilinen son kusursuz þeklini vermiþtir. Bu tasarým o kadar mükemmeldir ki, ölümünden neredeyse 300 yýl sonra bile hala onun tasarýmlarýna göre yaylý çalgýlarý yapmaktayýz. Gitarýn aksine keman yapýmý bu zaman içerisinde çok daha hýzlý ilerlemiþtir ve herhangi bir geliþtirme yapmak imkansýz gibidir. Her þey bulunmuþ, denenmiþ, en iyisi seçilmiþtir. Yeni þeyler keþfetme þansý çok azdýr. Aðaç seçiminden, köprü tasarýmýna, cilasýndan, içyapýsýndaki herhangi bir parça yüzyýllarýn tecrübesiyle belirlenmiþ ve teknik olarak herhangi bir parçada Antonio Stradivari Ýllüstrasyonu En meþhur çýraklarý Andrea Guarneri ve Antonio Stradivari'dir. Her ne kadar Stradivari'nin çocuklarý Omobono ve Francesco babalarýnýn mesleðini sürdürmüþ olsalar da çok fazla baþarý saðlayamamýþ ve babalarýnýn ismi altýnda ezilmekten kaçamamýþlardýr. Guarneri ailesinde ise iþler biraz daha Amati ailesine benzemiþ ve en baþarýlýlarý Amatilere benzer þekilde Andrea Guarneri'nin torunu olan Guarneri Del Gesu olarak da bilinen Bartolomeo Giuseppe Guarneri olmuþtur. Kemaný bir adým daha ileriye taþýyarak Amati ailesinin en baþarýlý üyesi olmuþtur, bugün pek çok profesyonel organoloji uzmanýna ve icracýlara göre Del Gesu'nun kemanlarý iþçilik ve estetik olarak Stradivari'ninkilerden geride kalsalar da ses olarak genelde daha baþarýlýdýrlar. Stradivarinin bu kadar meþhur hale gelmesi Amati 1628 Stradivari 1693 6

Barok Gitar Electro (Rickenbacker) Spanish Lavta milimetrik bir farký bile kabul etmemektedir. Aksi takdirde bu farktan doðacak sonuçlar çok çok önceden belirlenmiþ ve bilinmektedir, bu yüzden keman yapýmý oldukça katý bir disiplindir. Gitar dünyasýna baktýðýmýz zaman iþler daha farklýdýr. Olasýlýklar, seçenekler çok daha yüksektir, bu da bir yapýmcý için gitar yapýmýný cazip hale getirir. Modern Gitarýn tarihi 1800'lere dayanýr. Öncesinde ud'un yakýn akrabasý olan lavta onun geliþtirilmiþ hali Vihuela Avrupa da yaygýnca kullanýlmýþ, sonralarý deðiþen akort sistemine göre tel sayýlarý 4 ten 6 ya çýkan barok gitarlar yaygýnlaþmýþtýr. Bunlar 8 biçimli bir gövdeye sahip baðýrsak telli enstrümanlardý. Klasik Gitarýn bildiðimiz modern hali ise Antonio De Torres tarafýndan verilmiþtir. Önceleri marangozluk yapan Torres, Seville'e taþýndýktan sonra gitar yapýmýna baþlamýþ, pek çok yenilikler ve standartlar getirmiþ, ses baþarýmýnda üst tahtanýn önemini fark edip yelpaze balkon sistemini bulmuþtur. Bu sayede klasik gitar kýsýk sesli bir enstrüman olmaktan çýkýp bir konser enstrümaný olmuþtur. Torres kýsaca gitarýn Stradivarisidir, getirdiði pek çok standart bugün hala aynen kullanýlmakta ve son derece baþarýlý sonuçlar alýnmaktadýr. Her ne kadar sayýsýz balkon dizayný, double top gibi uygulamalar geliþtirilmiþ olsa da hala en çok kullanýlan yöntem yelpaze sistemdir. Torres sonrasý Hermann Hauser, Ignacio Fleta, Sanos Hernandez, Manuel Ramirez gibi büyük yapýmcýlar mükemmel iþçiliklerde gitarlar üretmiþlerdir. Bunlarýn pek çoðunun gitarýný çalan Andreas Segovia klasik gitarý dünyaya bir konser çalgýsý olarak kabul ettirmesi açýsýndan önemli bir þahýstýr. Diðer tüm gitar çeþitleri temelde klasik gitar üzerinden üretilmiþtir. Sonralarý tamamen özelleþmiþ ve ayrý birer tür oluþturmuþlardýr. Bunlardan C. F. Martin ve Orville Gibson çelik telli akustik ve bombeli göðüslü gitarlarda birer efsane olmuþ, Rickenbacker ilk manyetikli gitarý üretmesinin ardýndan masif gövdeli elektrogitarlar Leo Fender'in öncülüðünde çok büyük kitlelere ulaþmýþ ve popüler olmuþlardýr. Dünyadan gözümüzü ülkemize çevirdiðimizde ise maalesef enstrüman yapýmýný geniþ kitlelere yaymada dünyaya göre çok geride kalmýþ bir türlü hak ettiði yeri bulamamýþtýr. 1800'lü yýllarýn sonuna kadar çalgýlarýmýzýn çoðunu Ermeni ve Rumlar yapmýþ, ancak 1950'lerde enstrüman yapýmý canlanmýþtýr. Geride býraktýðýmýz 20. yüzyýlýn ilk çeyreðine kadar Türkiye'de Lütiyelik "Usta- Çýrak" öðretim yolu ile süregelmiþtir. Ancak, Cumhuriyet'ten (1923) itibaren açýlmaya baþlanan Konservatuarlarda ve bazý sanat okullarýnda Lütiye yetiþtirilmeye baþlanmýþtýr. Ankara Devlet Konservatuarý kurulduktan sonra, batý müziði öðretmek amacýyla Almanya'dan hocalar getirtilmiþ ve bu hocalar ayný zamanda piyano, keman ailesi, gitar, vs. gibi çalgýlarýn yapýmýný da öðretmiþlerdir. Bu zamanlara kadar gelen Ermeni ve Rumlar aynen devam etmiþlerdir. Bunlardan en önemlisi ve adý burada kesinlikle geçmesi gereken yaptýðý keman köprüleri efsane olan Vahan Nigogosyan'dýr. Sonralarý Türkiye de çalgý yapýmcýlýðýný ileriye taþýyacak olan kiþi Ankara Devlet Konservatuarýndan mezun olan Cafer Açýn olacaktýr. Kendisi ülkemizde modern çalgý yapýmýndaki en önemli isimdir. 200 den fazla yapýmcý yetiþtirmiþtir. Kendisinden bir sonraki kuþaktan Yücel Açýn, Ecevit Tunalý, Selim San, Faruk Türünz, Hasan Sami Yaygýngöl gibi deðerli lüthiyeler Türk çalgý yapýmcýlýðýmýzý geliþtirmek adýna aralýksýz mücadelelerine devam etmektedirler. 7

Penceremden Dýþarýda CD-R Sessizlik, karanlýðýn ürpertici serinliði ile birleþirken, son hazýrlýklarý tamamlamýþ yola çýkmýþtým. Arabanýn arka koltuðuna baþýmý yaslamýþ gökyüzünü izleyerek kalabalýk þehre doðru ilerlerken aklýmda bir tek gökyüzündeki yýldýzlarýn parlak göz kýrpýþlarý kalýyordu. Bana þans diler gibiydiler, ben de onlara göz kýrptým. Bunu gören bir tek yýldýzlardý, unvanýmýz aynýydý ama onlar gerçekti! Kalabalýk þehre yaklaþtýðýmýzý frene basýp duran eþimden anlýyordum. Konser zamanlarý beni asla yalnýz býrakmayan eþim. Grup ile buluþmamýz þehre girdikten on beþ dakika sonra gerçekleþti ve zaten ayrýlmamýzdan sadece iki saat geçmiþti. Akþamüzeri son hazýrlýklarý yapmýþ daðýlmýþtýk kaldýðýmýz otellere. Þehir dýþýnda tur düzenlemenin bu dezavantajý vardý, ev huzurundan uzak, sýcaklýðýndan habersiz odalarda kalmak. Oysa avantajý çok daha büyüktü, çok büyük kitlelere konserler vermek, onlarla buluþmak! Paha biçilemez! Bir bass gitarist olarak beni çok duygusal bulabilirsiniz. Duyguyu ritm ile karýþtýrýnca ortaya çýkanlara kulaklarýnýz inanmazdý, eðer beni dinleyebilseydiniz. Ama þuanda rüyamdasýnýz, beni duyma þansýnýz hiç yok. Haydi, hayal gücünüzü çalýþtýrýn... Sahne arkasýnda bizler için ayrýlmýþ geniþ ve lüks bir odada, kadehleri tokuþturup þans diliyorduk birbirimize. Gelirken yýldýzlarýn bana göz kýrptýðý gibi bende grupdaþlarýma göz kýrpýyordum. Hepimiz eþlerimizi öptükten sonra sahneye çýktýk. Uðultu her yerdeydi, inliyordu ve yýkýlmak üzereydi bulunduðumuz mekan. Sahnedeki kalýn perdeden bizi henüz görmemiþ ama bizim için gelmiþ olan en az binlerce kiþinin sesi dolduruyordu kulaklarýmý. Baterist geçti yerine, son düzenlemelerini yaptý, gitarlarýmýz hazýr elimize aldýk. 8

Binlerce seyirci ile bizi ayýran kýrmýzý kadife perde aralanmaya baþladýðýnda duyduðum uðultu kulaklarýmý saðýr etmeye baþlamýþtý. Baterist öncülüðünde ilk melodik parçamýzý çalmaya baþladýðýmýzda, aklýma gelen ritm olmadý, müzik kelebek gibi ruhumu oynatýyordu, seyirciden alamýyordum gözlerimi. Hepsini teker teker tanýmak istiyordum, yüzlerini, gözlerini, çýðlýklarýný beynime kazýmak istercesine inceliyordum. Oysa ellerim melodi sanki doðuþtan ondan çýkmýþ gibi geziniyordu klavyede tellerde... Ýlk parçamýz bittiðinde birbirimize baktýk, ter içindeydik. Üzerimize tutulan ýþýklar sanki çölde konsere çýkmýþýz gibi bizi yakýyordu. Her þey yolundaydý, seyirciyi ýsýtmak için çaldýðýmýz parça daha baþlamadan ýsýtmýþtý herkesi, kimse yerinde duramýyordu. Daha fazla ara vermeden kararlaþtýrdýðýmýz ikinci parçayý çalmaya baþladýk. Sözlüydü, þarký söylemeliydim. Bu þarký benim þarkýmdý. "Dream All The Time" adýydý þarkýnýn. Yazdýðým sözler dudaklarýmdan akýp gidiyor, ellerim bass gitarým üzerinde dans ediyordu. Bedenim yoktu, ben melodiydim artýk. Görüntüm ile çok ilgilenmeme raðmen, o an ben yoktum orada. Seyirciler bir aðýzdan benim yazdýðým sözleri grubumla birlikte yaptýðýmýz melodi eþliðinde bizim çaldýðýmýz enstrümanlarýmýzla söylüyordu. O sýrada hiç birimiz biz deðildik. Hepimiz çaldýðýmýz melodi, nota ve müziktik. Kulaklarýmda çýðlýklar ile dudaklarýmdan dökülen sözler sona erdiðinde, elim durduðunda yine grup arkadaþlarýmla göz göze geldim, þimdi sýrada seyirciler için hazýrladýðýmýz sürpriz vardý. Sonra ki parçaya geçmeden önce, grubun solisti mikrofona yaklaþtý. Önce tüm seyirciye göz kýrptý sonra þarkýyý beðenip beðenmediðini sordu. Herkes bir aðýzdan cevabýný verince "Size bir sürpriz hazýrladýk. Merak etmezsiniz herhalde. Madem bu parçayý beðendiniz haydi bir kez daha söyleyelim!" demesiyle herkes bir aðýzdan "Sürpriz! Sürpriz! Sürpriz!" diye baðýrmaya baþladý. Bunun üzerine baterist ve ben biraz heyecan olsun diye kalp atýþý ritmi yaptýk ama sonradan izlediðimde bu daha çok "köpekbalýðý jaws geliyor" gibi bir melodiydi diyebilirim. Solist mikrofona korkutucu bir gülüþ ile herkesin biraz daha heyecanlanmasýný bekledi ve "Sýradaki parçamýzý hepimizin çok sevdiði biri ile söyleyeceðiz, PAUL MCCARTNEY!" Salon tam anlamýyla yýkýlýyordu. Paul McCartney sahneye çýkmadan önce ki heyecaným yerini korkuya býrakmýþtý çünkü yer ayaðýmýn altýnda sallanýyordu! Sahneye çýkýp yanýma geldiðinde bu adamýn bizimle birlikte çýkmayý kabul ettiði için elim ayaðým titremeye baþlamýþtý! Baterist ile ritme baþladýðýmda Paul içeriden kendi bass gitarýný getirdi ve benimle birlikte çalmaya baþladý. Oysa yaptýðýmýz provalarda o þarký söylüyordu! Paul ile göz göze geldiðimde gökyüzündeki yýldýzlarýn göz kýrptýðý gibi bana göz kýrptý. Sakinleþtim, çünkü artýk gösteri zamanýydý! Bir ara bass gitarý sýrtýna çevirip mikrofona sarýldý ve solistimizle birlikte coverladýðýmýz bir The Beatles þarkýsýný söylemeye baþladýlar. Cover yaptýðýmýz parçayý aslýnda yer yer orjinal býrakmýþtýk, kendi bestelerimiz yeterince çoktu, saygý duyduðumuz gruplarýn parçalarýný alýp bambaþka versiyona getirmeye gerek bile duymuyorduk. Ama bu Paul'du ve ona kendi þarkýmýzý söyletmek gibi bir yüzsüzlük yapamazdýk. "Your Mama Should Know" parçasýný bu sefer tek baþýna solistimizle birlikte orjinalinden daha sert seslendiriyordu. Seyircilerin olduðu yer sanki fýrtýnaya tutulmuþ bir denizdi! Herkes herkesin üzerinde, eller, kollar, saçlar, çýðlýklar birbirine karýþmýþtý. Gözyaþlarýný tutamayan ve bayýlan kýzlar güvenlik tarafýndan bir þekilde kurtarýlýp baþka yere taþýnýyordu. Söz aramýzda grup arkadaþlarým çok yakýþýklýydý ve haliyle çok karizmatiklerdi! Sahne de bir de Paul gibi bir adam olunca, kýzlar bayýlmasýn da ne yapsýn! Ben bile orada bir limon yiyebilirdim ayýlmak için! 9

Paul ile çaldýðýmýz parça sona ermiþti. Her güzel þeyin sona erdiði gibi Paul herkese bizim çok güzel ve iyi yerlere geleceðimizi söyleyip sahneden indiði gibi arka pistte duran jetine binip gitti. Sýradaki parçamýz herkesin dilinde olan bir baþka parçaydý, Paul'den sonra sanki biraz sönük hissetmiþtik ama hemen toparlanmamýz gerekiyordu. Soliste oyun zamaný diye seslendim. Anladýðýný ifade edercesine gülümsedi ve mikrofona yaklaþýp "Þimdi biraz oyun oynayalým. Bizler baþka bir lisanda bir þarkýya baþlayacaðýz, sizler þarkýnýn devamýný getireceksiniz. Hazýr mýsýnýz?!" herkes birden onaylarcasýna baðýrdý, yine heyecan sarmýþtý herkesi. Solistimiz bilmediði rock tarzýnda Japoncasýyla bir þarkýnýn sözlerini mýrýldanmaya baþlayýnca seyircilerden anýnda ses kesildi! Herkes þarkýyý çözmeye çalýþýyordu, bu neydi? Neydi? O an herkesin kafasýnýn üzerinde beliren hayali bir soru iþareti kalabalýðý gördüðüme neredeyse yemin edebilirim! Kimseden ses yoktu herkes gözlerini kocaman açmýþ düþüncelere dalmýþ þarkýyý çözmeye çalýþýyordu! Sonunda biri, o kimdi kesinlikle bilmiyorum, þarkýyý söylemeye baþlayýnca herkes birden ona eþlik etmeye baþladý "Ali Baba'nýn bir çiftliði var, çiftliðinde inekleri var" Solistin bu uyduruk Japoncasýný duyan Japonlar umarým bize kýzmamýþlardýr fakat Paul'un yerini bir þekilde doldurmamýz gerekiyordu. Nabzý yine tutturmuþ ve sýradaki parçamýza geçmiþtik. Gecenin sonuna yaklaþýyorduk ama seyirci bizi býrakmak niyetinde deðildi. Ara verme zamanýmýzda biz gitmemiþ devam etmiþtik, dolayýsýyla yorgunluktan bitap vaziyetteydik. Her konserimizde bunu yapýyorduk ve her seferinde "niye ara yapmadýk, niye hatýrlatmadýn" diye birbirimize kýzýyorduk. Oysa hiçbirimizin aklýna gelmiyor ara vermeyi aklýmýzýn ucundan bile geçirmiyorduk. Hepimiz seyirci ve müzikle öyle bir olmuþuz ki bedenimizin hissettiði yorgunluðu tanýmýyorduk. Son þarkýmýzýn sonuna geldiðimizde ýþýklar bir anda söndürüldü. Perde kapatýldý, dýþarýda çýðlýklar kopuyordu. Ne olduðunu anlamýyorduk, acaba sahneye mi fýrlýyorlardý? Bir ara sessizlik oldu, grup arkadaþlarýmla birbirimize bakýyor backstage de neler olduðunu anlamaya çalýþýyorduk. Kalýn kadife perde açýlmaya baþladý, önümüzdeki takým elbiseli bir adam duruyordu. Sýrtý bize dönüktü. Yandan gördüðüm kadarýyla elinde bir zarf tutan önünde mikrofonu duran bir adamdý bu. Bir þey açýklayacak gibi bir hali vardý ama ne olabilirdi ki bu? Adam duru sakin ve tok bir sesle "Sonuna geldiðimiz bu güzel konseri bize sunan, sürpriz ve oyunlarýyla bizlere harika bir gece geçirten Dream grubuna çok teþekkür ederiz. Benim burada bulunma nedenimi merak ediyor olabilirsiniz. Merakýnýzý gidereceðim" bize dönüp "Sizlerde yanýma gelin de þu videoyu izleyelim hep birlikte" dedi. Þaþkýnlýkla etrafýmýza bakarken ben backstage de duran sahne korumalarýna bakýyordum. Gayet sakindiler, adamýn bir sapýk olmadýðý belliydi, yoksa onlar sahneye atlamýþ adamýn güzel takým elbisesini, kravatýný, saçýný mahvetmiþ sahneden indiriyorlardý! Video bittiðinde seyirci de biz de aðzýmýz bir karýþ açýk ekrana bakakalmýþtýk. Bu da neydi böyle!! Kýrmýzý halý, tören alaný, büyük sahne!... Adam zarfý bize doðru uzatýrken gülümsüyordu, "Zarfý açýn sonucu içinde göreceksiniz." Grup arkadaþlarým kýpýrdamayýnca elimi uzattým zarfý aldým mikrofonun baþýna geçip okumaya baþladým. "Dream grubu seslendirdikleri "Dream All The Time" isimli parçalarýyla En Ýyi Çýkýþ Yapan Grup, En Ýyi Rock Albümü ve En Ýyi Þarký Sözü dallarýnda Grammy Müzik Ödüllerinde aday olarak gösterilmiþtir." 10

Dinli-Yorum Phantom Symphony-x - Paradise Lost ( 2007 ) Aslýnda Symphony-X benim gözümde çok çok iyi bir yere sahip bir grup. Sebebine gelecek olursak, aradýðým þeylerin tümünü bulabildiðim bir grup. Progressive içerikli aslýnda bakarsak grup, bu albümde ise her zamanki çizgisinden ayrýlmadan çok güzel bir yol bulmuþlar gibi gözüküyor. Albümün giriþ parçasý olan "Oculus ex Inferni" tam bir "intro" olmuþ; size dinleyeceðiniz albüme dair bilgiler verebilecek kadar iyi bir intro... Çok iyi parçalar çýkmýþ meydana, gerek ritmler olsun, gerek sololar olsun; fakat ne yazýk ki bu albümde eski Symphony-X sololarýný aradým dersem yeridir. "Paradise Lost" albümünde biraz daha orkestral öðelere yer verilmiþ gibi gözüküyor klavyeler biraz daha bol kullanmýþ hatta geçiþlerde solo olarak klavyeler, synthler kullanýlmýþ... Altyapýlarda bir o kadar güzel. Zaten senfonisinden hiç birþey kaybetmeyen nadir gruplardan biri Symphony-X... Güzel þarkýlara gelince, albümün introdan sonraki ilk þarkýsý olan "Set The World On Fire" benim favorim olmaya aday gözüküyor. Daha sonra albümün 6 ýncý þarkýsý "Eve of Seduction" da çok hoþ bir parça olmuþ. Ve birde "The Walls Of Babylon" var ki bana eski symphony-x albümlerini hatýrlattý açýkcasý çok hoþ bir parça... Kýsaca edinilmesi gereken kusursuz diyemeyeceðim ancak kesinlikle çok çok iyi bir albüm... 11 Nightingale - White Darkness ( 2007 ) Nightingale sanýrým bu aralar dinlenebilecek en iyi gruplardan biri... 1995 yýlýnda "Edge of Sanity" nin frontmani "Dan Swanö" tarafýndan kurulmuþ olan grup progressive çerçevesinin dýþýna çýkmýyor. Hoþuma giden yanlarýndan biride bu açýkcasý... Symphony-X e nazaran daha sakin bir progressive metal grubu. Albüm aslýnda ilk dinleyiþlerde sanki kendini tekrar ediyormuþ gibi bir izlenim býrakýyor ancak, daha çok dinleyip, albümü hazmettikçe anlýyorsunuz ki aslýnda albüm çok deðerli öðeler içeriyor. Çok "hýzlý" olmasada insana belirli bir tempoda iþ yaptýracak kadar iyi tasarlanmýþ parçalardan oluþuyor. Aslýnda bakarsanýz grup 70 lerin progressive gruplarýnýn gitarlarýna biraz daha drive eklenmiþ hali. Albümden önerebileceðim þarkýlar, progressive unsurlarýný iyice hissettiren, "Trial and Error", biraz daha slow, hisli bir þarký olan "One Way Ticket", akustik partlarý çok güzel olan "To My Inspiration"... Bu albüm hakkýndaki görüþüm kesinlikle edinilip dinlenilmesi gerektiðidir...

Axell Rudi Pell - The Ballads Vol.II ( 1993 ) Belki þimdiye kadar dinlediðim en güzel slow albümlerden birisi "The Ballads II". Ýnsanýn zaman zaman kafasýnýn çok yoðun olduðu dönemlerde, insaný rahatlatan, dinlendiren müzikler vardýr, bu albüm kesinlikle onlarýn en iyilerinden biri. Axel Rudi Pell'i Guns N' Roses'dan biliyoruz zaten. Oradaki baþarýsýnýn üzerine burada mükemmel þarkýlar çýkarýlmýþ durumda. Ýlk "Ballads" albümü 1993 yýlýnda çýkmýþtý. Bu ikinci "Ballads" albümü ise 1999 çýkýþlý bir albüm. Bahsettiðim bu albümler de yeni þarkýlar yok aslýnda, yani Best of albümleri, her ne kadar "Best of" albümleri sevmesemde bu iki albüm kesinlikle edinilip dinlenmesi gereken albümlerden... Albümdeki tek yeni þarký "Come Back To Me" adýyla öne çýkan mükemmel þarký... Albümden dinlemenizi tavsiye edebileceðim birkaç parça var, özellikle "Oceans of Time", "Come Back To Me" ve "Broken Heart". Bu parçalarý zaten dinlediðinizde albümün ne kadar iyi ve kaliteli olduðunu anlayacaksýnýz. Liquid Trio Experiment - Spontaneous Combustion Sanýrým bu albüm incelemesinin en ilginç albümlerinden biri bu, belki çok sevilecek, belkide hiç bir þekilde sevilmeyecek bir albüm. Kýsacasý "ya hep ya hiç" albümlerinden biri ile karþý karþýyayýz. Herþeyden önce albümün en büyük eksiði John Petrucci'nin karýsý yüzünden dörtlüden ayrýlmýþ olmasý... Muhtemelen bu albümü dinleyecekler "Liquid Tension Experiment" tadý arýyorlardýr fakat þimdiden söyleyeceðim þudur ki, boþuna ümitlenmesinler... Kesinlikle aradýklarýný bulamayacaklar... Gitarýn eksikliði kendini çok hissetirdi bana açýkcasý... Sanki planlý programlý kaydedilmiþ bir albüm deðilde, davul,bas ve klavye emprovizasyonu gibi bir hali var albümün. Yani biraz fazla "deneysel" müzik "denemiþler". Biraz þiddetli bir þekilde, nerede o eski LTE ler diyoruz ve gözlerimiz yavaþ yavaþ "paradigm shift" gibi parçalar aramaya baþlýyor. Bu kadar kötüledim albümü ancak kesinlikle piyasada "albüm" adý altýnda çýkan bir çok rezillikten çok daha iyi seveni için, ancak bu tür insanlardan çok fazla þey bekleniyor ve böyle bekleneni vermeyince maalesef eleþtiri oklarýmýza hedef oluyorlar... Davullar gayet hoþuma gitti açýkcasý, ancak synthleri çok beðendim diyemiyeceðim garip garip efektler kullanýlmýþ hatta davullarýn bütünlüðünü bozuyor bile diyebilirim. Her ne kadar albümü kötülemiþ olsamda albümden önerebileceðim parçalar yok deðil, Fire Dance, Hot Rod, Rpp.(müzik kavramýna en yakýn parça), Holes... 12

Kragen Türkçe Heavy Metal in yeni adý: 80 Kalibre Kýsaca kuruluþ hikayenizi anlatabilir misiniz? 80 Kalibre nasýl kuruldu, nasýl oluþtu? Can: Aslýnda 80 kalibre benim her zaman oluþturduðum yan proje gruplarýndan biriydi, gitar çalmaktan býkmýþtým çünkü istediðim ciddiyette ve yetenekte bir vokal bulamamýþtým, o dönemlerde çok beðendiðim bir vokal olan Onur Can Koçak'la gitar çaldýðým Mysteria'dan yeni ayrýlmýþtým, bu projeden öncede Caner Akova ve yine Onur'la kurmuþ olduðumuz Rimeshard projesi vardý; çalýþmaktan en çok keyif aldýðým gruplardý ama daðýlýnca benim de keyfim kaçtý haliyle. Bu bunalýmla kuruldu 80 kalibre Ben vokale geçtim daha sonra gruba çok kiþi girdi çýktý, þan dersi aldým, kendisiyle çalýþmaktan çok keyif aldýðým Caner Akova'nýn gruba girmesiyle daha ciddi hedefleri olan bir gruba dönüþtük. Grup ismi nasýl ortaya çýktý? Bir hikayesi var mý? Can: Ýlk baþlarda bir isim sýkýntýmýz yoktu çok ciddi bir proje deðildi. Caner Öner, Ümit Yüceaktaþ ve Andaç Karabulut'la cover çalýþmalarý yapýyorduk, genelde seçtiðimiz parçalar hep 80'ler heavy metal türü Dio, Skidrow, Ozzy, Manowar, Helloween gibi sanatçýlardan seçildiði için aklýma bu ismi getirdi. Biliyorsunuz kalibre bir ölçü birimi; bizim çýkýþ noktamýzý anlatýyor biraz da, bu yüzden herkes benimsedi ismi. Genelde hepimiz 80 doðumluyuz ve bu yüzden ismini böyle koyduk sanýlýyor. Müziðinizde yansýtmaya çalýþtýðýnýz belirli bir dünya görüþünüz var mý yoksa içinizden geldiði gibi mi beste yapýyorsunuz? C.Akova: Öncelikle beste yapmak zaten içten gelen bir þeydir ama bestelerin þekillenmesinde belirli bir hedefin de etkisi olabiliyor elbette. Amacýmýz Türkçe metal müziði Türkiye'de yaygýnlaþtýrmak. Ayrýca hepimiz Türkiye'de doðup büyümüþ insanlarýz. Metal, batý müziði diye içinde yaþadýðýmýz bir folkloru tamamen bir köþeye atmak da imkansýz. Bu da parçalarýmýzda ister istemez kendini belli ediyor. Ama öncelikli amacýmýz; sadece ve sadece müzik yapmak. Can: Genelde yaptýðýmýz müziðe ön yargýyla 13 bakýlýyor ama bizim amacýmýz bu ön yargýyý kýrmak. Müziðin evrenselliðini göstermek. Caner'in dediði gibi sonuçta hepimiz bu coðrafyada büyüdük ama batý kültürüyle de yoðrulduk. Kendi kültürümüzü deformasyona uðratmadan bir þeyler ortaya çýkarmak en büyük amacýmýz. C.Öner: Hepimizin bir görüþü var fakat þarkýlarýmýzda bu görüþlerimizi deðil de hikayeler anlatýyoruz. Bunlarý melodilerle birleþtirip her parçamýzý yaþayýp çalýyoruz. Bir demo albümünüz bulunmakta, internet sayfanýzdan da dinlenebiliyor tüm parçalar. Besteleri genelde kim yapýyor, sözleri kim yazýyor? Parçalarýn oluþum süreci nasýl iþliyor? C.Akova: Þarkýlar genelde klasik bir þekilde oluþuyor; gruba gelen bir kaç melodi karþýlýklý fikirlerle geliþtiriliyor. Sözlerin hemen hepsini Hido yazýyor, bazen de ben onu etkiliyorum, "Þöyle olsun, böyle olsun." diyerek. Onun da eski bir gitarist olmasý gitar melodilerinde bana çok yardýmcý oluyor. Can: Aslýnda tam bir görev daðýlýmý yok, her þey kimyasal tepkime gibi kendiliðinden oluyor. Her zaman her sözü ben yazmýyorum yada yazdýðým söz olduðu gibi kullanýlmýyor. Bazen Caner Öner bir melodiyle geliyor bazen ben ama gitar melodileri çoðunlukla Caner Akova'dan çýkýyor. Aslýnda herkes her þeyi yapýyor diyebiliriz. Provaya giriyoruz ve "Haydi yeni bir þeyler yapalým." deyince kendiliðinden oluþuyor. C.Öner: Herkesin müzikal bilgisi ve melodiye dair hissettikleri bestelerimizde toplanýyor. Sonuçta bizce bu yöntem her zaman baþarýlý oluyor. Grup olarak dünya çapýnda beðendiðiniz, takdir ettiðiniz, sizi etkileyen gruplar, þarkýcýlar var mý? Can: Beni hemen hemen her tenor vokal etkiliyor açýkçasý. O kadar çok farklý teknik ve tarz var ki, ama en çok etkilendiðim Ronnie James Dio. Sahne duruþu, kiþiliði, yazdýðý sözler. C.Akova: Beni en çok etkileyen adamlarýn baþýnda Andre Olbrich gelir. Bir virtüöz deðildir ama müzisyen zekasý harikadýr, kompozisyonlarý ve melodileri ile her

zaman farký yakalar. Onun dýþýnda son zamanlarda Jeff Loomis çok dikkatimi çeken, çok iyi bir gitarist. Grup olarak da bir çok grup var ama Blind Guardian, Dream Theater, Pentagram asla deðiþmez gruplarýmdýr. Kýsaca 80'lerin ruhu ama 2000'lerin kalitesi derim. C.Öner: Açýkçasý 80'lerde kimi dinlesem kimi izlesem bir þeyinden etkilendiðimi görüyorum. Fakat beni en etkileyen müzisyen Geezer Butlerdýr. Vokalle alakam olmamasýna raðmen benim için en büyük müzisyen James Hetfield'dýr. Giyim ya da yaþam tarzý açýsýndan düþünülürse grup olarak bir imajýnýz bulunuyor mu? Can: Evet aslýnda sahne iþi imaj iþidir fakat þu anda buna çok fazla önem vermiyoruz. Kanaatimce imaj müzikten bir adým geride olmalý. Evet sahne duruþu, kostüm etkilidir fakat genelde imaj ön planda tutulup müzikten ödün veriliyor. Biz de bu tür þeylerin karþýsýndayýz. Çok iyi sahnelerde, çok iyi müzikler yaparken, çok vurucu bir imajla sahnelenmeye bir þey diyemem fakat; boyanýp paketlenip içi boþ sunulmak, olduðundan fazla abartýlmaya hepimiz karþýyýz. C.Akova: Bence imaj, grubun müziðiyle uyumunu saðlayan en önemli unsurdur ve dinleyicinin aklýnda yer eden en önemli þeydir. Ama öncelikle müziðimizi belirli bir yere ulaþtýrma derdindeyiz. Bunu baþarýnca imaj konusunda da ilerleme kaydedeceðiz umarým. C.Öner: 2 yýldýr o kadar çok çalýþýyoruz ki imaj çok çok arka plan da bizim için. Konserler ve stüdyo çalýþmalarý dýþýnda da beraber vakit geçiriyor musunuz? Ya da birlikteliðiniz sadece müzikle mi sýnýrlý? Can: Aslýnda çokça beraber olmak vakit geçirmek isteyen bir grubuz fakat iþti okuldu derken ne yazýk ki çok fazla fýrsat kalmýyor. C.Öner: Provalar veya özel günler dýþýnda Can'ýn da dediði gibi pek vakit bulamýyoruz ama herkesin birbirinden haberi oluyor. Çünkü 80 kalibre her dakikamýzda. Bazý gruplar, savaþlar, çevre kirliliði ve dünyanýn içinde bulunduðu sorunlarý þarkýlarýna yansýtýyor ya da bir kaç bestesinde bu konulara özellikle deðiniyor. Sizin de bu tür düþünceleriniz var mý? Ya da bu tip dünyaya yönelik mesajlar içeren bir þarký yapma gibi bir düþünceniz bulunuyor mu? Can: Bugüne kadar girdiðim beste gruplarýnda genel olarak "kitlelerin gönlünü fethedecek konu" bulma saplantýsý vardý. Daha çok dinlenme kaygýsý ve ünlü olma isteði tabi, ama ben hissedilmeyen þeyin yazýlmasý, çalýnmasý veya imite edilmesi taraftarý deðilim. Benim en büyük derdim müzikteki yozlaþma. Bu beni gerçekten çok etkiliyor ve bende genelde bunun üzerine yazýyorum ya da

hayatýmýn belli dönemlerinde yaþadýðým duygularý dile getiriyorum. Tabi açýk açýk deðil üstü kapalý göndermelerle. C.Akova: Ben müziðin apaçýk bir "mesaj verme ortamý" olmadýðýný düþünüyorum. Müzik yapan insanlar sanatçýdýr ve bence sanatçýnýn görevi sanatýný konuþturmaktýr. Belki eskimiþ bir bakýþ açýsý ama ben müziði her zaman böyle gördüm. Sanatçýnýn sokaktaki adamdan bir farký vardýr. Sahne bile dinleyicinin olduðu yerden yüksektedir ve sanatçý bir þey iletme kaygýsýnda olsa bile bunu kendine yakýþtýðý gibi yapmalýdýr. C.Öner: Dediðim gibi parçalarýmýzda ki sözlerimiz herkesi bir hikayeye sürükleyebilir. Dinleyicilerimiz sorunlara karþý savaþýmýzý parçalarýmýzýn içinde bulabilirler. Popüler olma kaygýsý adýna müziðinizden ödün vermeyi düþünebilir misiniz? Bu tarz gruplara olan bakýþýnýz nedir? Can: Kesinlikle, kesinlikle ve kesinlikle hayýr. Bu tarz gruplara bakýþ açým pek yok çünkü genelde samimi olduðunu düþündüðüm ve kendinden ödün vermeyen gruplar hakkýnda yorum yaparým. C.Akova: Eðer müzikteki deðiþimler popülist yaklaþým ve samimiyetsizce yapýlýyorsa o zaman tabi ki de dikkate almaya bile deðmez fakat eðer gerçekten hissedilerek yapýlan bir deðiþim varsa, ona da saygý duymak gerekir. C. Öner: Birazcýk bile ödün vermiþ olsaydýk þu an olduðumuz yerden çok daha yüksekte olurduk. Cover parçalar konusundaki düþünceleriniz nedir, sýcak bakýyor musunuz yoksa kendi bestelerinizin daha çok ön planda olmasýný mý tercih edersiniz? C.Akova: Cover yapmak konserlerde seyirciyi gazlamak için iyi bir yöntem olabilir ama bir grubun karakterini, kendi müziði belirler ve besteler ön planda olmalýdýr. Can: Uzun süredir cover yapmýyoruz, kendimize ait yapmak istediðimiz o kadar çok þey var ki, covera zaman kalmýyor. Caner Ö: Caner ve Can böyle dese de, her zaman bir yer- 15

lerde belki sürprizler yaparýz hala çalmaktan zevk alacaðýmýz parçalar olacaðýný düþünüyorum. Sloganýnýz Türkçe Heavy Metal ancak "The Beast" adlý bir þarkýnýz da mevcut. Bu konudaki düþüncenizi alabilir miyiz? Can: The Beast bize 80 Kalibrenin ilk zamanlarýndan yadigar, daha ufuklarýmýzý ve amaçlarýmýzý tartýþýp tam anlamýyla belirlemeden, parçalarý Türkçe mi, Ýngilizce mi yapacaðýmýza karar verememiþtik. Hem oryantal hicaz birleþtirip hem de yabancý kökenli bir parça yapma amacýyla ortaya çýktý. Sözler de Ýncil'de bahsi geçen yaratýða göndermeler var. Hatta orta bölümdeki sözler direkt olarak Ýncil'den alýntý. Kendi dinimizde de söz edilen bu ortak yaratýða vurguyu parçadaki hicaz oryantal gamlarla yaptýk. Sonuçta müziðin evrenselliðini ortaya çýkarmak için bu ortak notalarý vurgulamamýz gerek diye düþündük. Dil, din, ýrk ayrýmý olmadan. C.Akova: The Beast grubun eski bir parçasý. Parça ilk yazýldýðýnda Ýngilizce olarak yazýlmýþtý. Üzerine tekrar Türkçe söz yazmayý denedik. Eski havasýný vermedi ve temaya uymadý. Hem parçaya böyle çok alýþmýþtýk. Hido stüdyoda parçayý Türkçe söylemeye baþlayýnca hemen durup "Eski halini çalmalýyýz abi, pek olmadý bu." deyip bu þekilde býraktýk. The Beast zaten hikaye anlatan tek parçamýz. Ayrýca sözler bu þekilde çok güzel týnlýyor bence. C.Öner: Sonuçta amaç fanatikçe "Türkçe Metal" demek deðil müziðe hizmet etmek. Türkiye'de müzik arenasýnda metal müziðin yerini yeterli buluyor musunuz? Ya da metal müzik yapan gruplar daha çok underground piyasada mý adlarýný duyurabiliyorlar? C.Akova: Türkiye'de metal müziði Türkiye'ye uydurmadan gruplarýn adlarýný duyurmalarý çok zor bence. Bunu baþaran bir kaç grup var ve çok baþarýlýlar. Pentagram, Diken ve Çilekeþ ilk aklýma gelenler mesela. Can: Bunun cevabýný aslýnda hepimiz biliyoruz. Dediðim gibi ön yargýlar aþýlmalý, müziðe daha evrensel ve korkmadan bakýlmalý. Ancak o zaman Türkiye'de her tarzýn yeri yeterli olur. C.Öner: Metal müziðin bu sýralarda deðil ama önümüzdeki 1-2 yýl içersinde hakkettiði yere geleceðine inanýyorum. 2008 yýlýnda olacak büyük organizasyonlar belki de bunun belirtilerinden biri. Devam eden konserler ya da sahne çalýþmalarýnýz var mý? Can: Bar konserlerine þu anda çýkmýyoruz.zaten içinde bulunduðumuz demo ve tanýtým çalýþmasýndan vaktimiz yok. Amacýmýz bar grubu olmak deðil. Þu anda var olan bir tanýtým gecesi konseri var ama ortada kesin bir þey yok. Yazýn açýk hava konserlerinde Pentagram gibi gruplarýn altýnda sahne alacaðýz. Yakýn gelecekte bir albüm düþüncesi var mý? Can: Tüm uðraþýmýz bu yönde. C.Öner: Olabilecek en yakýn zamanda 80 Kalibre albümünü yapmayý planlýyoruz. Demo çekimlerinde ve CD'de 3 kiþi gözüküyor, grup bu kadar mý? Can: Demo aþamasýnda hep 3 kiþiydik, davullar zaten kayýtlýydý. Demo bitti ancak davulcu bulduk. Her þey bittikten sonrada Koray'ý dahil edemedik. Peki bu yeni davulcunuz gruba uyum saðlayabildi mi? Sonuçta parçalar onun için yeni ve sizin uzun süredir üzerinde çalýþtýðýnýz besteler... Can: Koray bu konuda hiçbir sýkýntý çektirmedi bize saðolsun, gerçekten çok iyi bir davulcu. Tekniði bir yana çalarken bizim neler yapacaðýmýzý sezmesi ve buna göre bizimle beraber müziðe yön vermesi en büyük artýsý. C.Öner: Eminim bu kadroyla daha iyi iþler yapacaðýz, hiçbir davulcumuz bize bu kadar uyum saðlayamamýþtý. 16

Ýnceleme Phantom YAMAHA MAGICSTOMP Yamaha'nýn pek göz önüne çýkmamýþ olan prosesörü olan 24-bit'lik Magicstomp aslýnda piyasadaki kardeþleri arasýnda çok iyi bir yere sahip olmayý kesinlikle hakediyor. 17 Ýlk önce yazýya þöyle baþlamak lazým, magicstomp dediðimiz alet nedir, ne iþe yarar, özellikleri nelerdir? Yamaha MAGIC- STOMP, bir gitar efekt prosesörüdür. A s l ý n d a MAGICSTOMP'un birde akustik gitar için tasarlanmýþ modeli var. Burada inceleyeceðimiz elektro gitar için olan versiyonu... MAGICSTOMP, 24bit lik bir prosesör, çoðu prosesöre göre analoga daha yakýn sesler alýnabiliyor. Görünümü yeni nesil efektörlere nazaran daha bir vintage hissi veriyor, üzerindeki LCD ekran hariç çok hoþ bir görünümü var, çok da saðlam bir malzemeden yapýlmýþ... Kýsaca kutu-

nun içinden çýkanlardansöz etmek gerekirse, 12V luk kendi adaptörü USB kablosu Patchleri yüklemek için kendi CDsi. Kullaným kýlavuzu. Alet üzerinde fabrika çýkýþýnda yüklenen patch listesi. MAGICSTOMP'un arayüzü de gayet kolay ve anlaþýlabilir. Bir çok kombinasyonlu düðme yok, ne yapmak istiyorsanýz onun düðmesivar... Ekrandaki MAG- ICSTOMP yazan yer, patchin adý, alttaki ayarlarý ekranýn altýndaki knoblardan deðiþtirebiliyorsunuz. MAGICSTOMP'un üzerinde bir "tuner" bir de "perfonmance mode" adý altýnda iki tür farklý durum var. Tuner bildiðimiz akort aleti, ortadaki ON/OFF düðmesine basýlý tutunca karþýmýza çýkýyor, istersek kendi ayarýmýzý yapabiliyoruz. Performance Mode ise, sýralanmýþ 3 patchi, konser esnasýnda kolay ulaþým için ayarlanmýþ olarak kullanmak için yapýlmýþ bir hadise. ON/OFF düðmesi ve + veya - düðmelerine beraber uzun süreli basarak açýlýyor. Bu moda geçtikten sonra, her düðmede bir efekt oluyor. Aslýnda çok iyi düþünülmüþ ve benim çok hoþuma giden birþey... Magicstomp'un bir avantajýda, rahat kullanýlan bilgisayar arayüzü... Resimde de görüldüðü üzere ayarlar rahat ulaþýlabilir durumdalar. Programýn asýl güzel yanlarýndan biri yaptýðýnýz en küçük ayarý canlý olarak gitarýnýza verebiliyor olmanýz. Yani her seferinde alete yüklemenize gerek kalmýyor. Duyarak ayar yapýyorsunuz kýsaca. Ancak bir eksiði kendiniz efektleri seçemiyorsunuz. Yani, distortion, reverb, chorus ayný anda ben açacaðým diyemiyorsunuz. Kendi seçenekleri var tabiki kýsýtlý deðil bir çok seçenek var tam olarak 63 adet kombinasyon var ancak yinede bu özgürlüðü size sunmayýþý çok hoþunuza gitmeyecektir. Bu eksiðine raðmen, bir çok prosesöre göre yinede çok iyi bir arayüzü, çok rahat algýlanabilir ve kolay ton yazýlabilir bir programý var... Ayný zamanda üstünde amfi simülatörüde var gayet güzel tonlar alýnabiliyor bunlardanda... MAGICSTOMP'u ilk aldýðýnýzda size üzerinde 99 adet kendi efektiyle beraber geliyor. Bunlar hakikaten güzel efektler... Yanýnda gelen CD nin içinde ise 159 adet yüklenebilir patch var. Patch eklenebilirliði açýsýndan gayet geniþ bir alet MAGICSTOMP, fabrika ayarlarýndan yüklenen patchleri deðiþtirebiliyorsunuz ayrýca, 99 adette istediðiniz gibi kullanabileceðiniz kendi hafýzasý var. Patchlerinizi kendinizi bilgisayarda yazabiliyorken ayný 18

zamanda yazýlmýþ bir patch'i Magicstomp üzerinden ayarlayýp, kaydedebiliyorsunuzda... Patchlerden bahsetmiþken, en son baktýðýmda patch sayfasý 2004 te güncellenmiþti. Bu MAGICSTOMP için çok büyük bir eksik... Aslýnda magicstomp'un en büyük eksiði bu zayýf komunitesi diyebilirim. Neredeyse hiç bi yerden yardým alamýyorsunuz kolay kolay... Üzerindeki efektlerden bahsedersek, distortion, chorus, flanger, phaser, vibe, tremolo, rotary, compressor, delay,reverb, ring mod, pitch-shifter, çeþitli efektler ( ki bunlar çok orjinal bir duymanýzý tavsiye ederim...) Birde bunlarýn multi þekilleri var, az önce bahsettiðim gibi, kýsýtlý sayýda da olsa ayný anda 5-6 efekti destekleyen kombinasyonlarý var... Magicstomp'u kullanmaya baþladýðýmdan beri beni en çok tatmin eden efektleri ise, reverb ve delayleri... Gerçekten analogdan farksýz ve tertemiz reverbleri var. Herkesin bildiði yaylý "spring reverb" efektini kullanýrken önünüzde el yapýmý yaylý bir reverble çalýyor gibi hissediyorsunuz kendinizi... Choruslar için ayný þeyleri söyleyemeyeceðim... Biraz daha yapay geliyor choruslar. Drive lar ise tatmin edici derecede hatta biraz zaman ayýrýp ton yazarsanýz çok mükemmel tonlar yazabilirsiniz. Ring modlar, oktav düþürücü-yükselticilerde kesinlikle çok iyi bir tonlar sunuyor sizlere. MAGICSTOMP gücünü, 12V luk kendi adaptöründen alýyor. Burada bir dezavantajý daha giriyor iþin içine maalesef pille çalýþmýyor... Son sözlere baþlamak gerekirse, MAGIC- STOMP bir furya halinde satýlan prosesörler arasýnda fazla kendini göstermemiþ, tanýtmamýþ olsada ( ki bunu Magictomp'a deðil, Yamaha'ya baðlýyorum) bu aralar piyasadaki en güzel aletlerden biri. Birkaç dezavantajýnýn yanýnda kendisini dengeleyen avantajlarý olmasý, kullaným kolaylýðý, fiyatýnýn sýnýfýna göre nispeten ucuz olmasý Magicstomp'u alýnabilir kýlýyor. Kendi sayfalarýndan alýnan bir bilgiyi aktarmak istiyorum, Magicstomp kullanan gitaristler arasýnda, George Lynch, Ill Nino'dan Ahrue Loster, Orgy'den Amir Derakh ta bulunuyor. MAGICSTOMP Artýlarý Neredeyse analog diyebileceðimiz sesler... Muadilleri yanýnda uygun fiyatý Efekt çeþitliliði 24-bit efektler... Kolay kullanýlabilir programý... Eksileri Pille çalýþmamasý Efekt kombinasyonu kýsýtlamasý Çok zayýf internet komünitesi Kendisini sataný bulmak için uðraþmak gerekiyor... Magicstomp hakkýnda daha fazla bilgi ve patchler için, http://www.magicstomp.com 19

Armoni Hokus Pokus Lacivert Sayfalar'ýn ilk bölümünden herkese merhaba... Bu bölümde olabildiðince temel armoni bilgisi vermeye çalýþacaðým. Ýlk konu olarak aralýk bilgisine göz atalým. Aralýk bilgisi müziði duyabilme açýsýndan geliþtirilmesi gereken en önemli ve temel konulardan biridir. ARALIKLAR (ÝNTERVALS) Taným: Ýki ses arasýndaki yükseklik farký "aralýk" olarak adlandýrýlýr. Aralýklar kalýn ses ve ince sesin arasýndaki mesafeye göre adlandýrýlýrlar. Aralýklar melodik (ezgisel) ve armonik olarak ayrýlýrlar. Ayný anda duyulan iki ses armonik aralýk olarak, ard arda duyulan iki ses ise ezgisel aralýk olarak belirtilir. Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si seslerine baktýðýmýzda, Do ve Re aralýðýna ikili, Do ve mi aralýðýna üçlü. Dememiz gerekir. Ancak seslerin bemol ve diyez dediðimiz yarým ses kalýnlaþtýran ve incelten arýzalar almasý ile, bu aralýklarýn tam belirlenmesi için "büyük" "küçük" "artýk" "eksik" gibi sýfatlarla belirtilmesi gerekir. Bir tonda, seslerin dereceleri vardýr. Do majör tonunu örnek aldýðýmýzda bunlar; Do(1. derece) Re(2. derece) Mi(3. derece) Fa(4. derece) Sol(5. derece) La(6. derece) Si(7. derece) Buna göre mesela, Do tonunun 4. derecesi dediðimizde aklýmýza Fa notasý gelir. Aralýklarýn adlandýrmasýnda bu derece isimleri önemlidir. Küçük ikili: Yarým ses aralýðýdýr. (Gitarda bir perde yana geçmek, yarým ses aralýðýný verir.) Burada dikkat edilmesi gerek bir nokta var yalnýz. Do ve Do#; Re ve Reb gibi, ayný sesin diyezli ve bemollü halleri arasýnda da yarým ses fark vardýr, ancak küçük ikili olarak adlandýrýlmaz. (Bunun neden böyle olduðu, ufak bir ev ödevi olsun.) Büyük ikili: Ýki nota arasýnda tam ses aralýðýdýr. Ýki yarým aralýðýn birleþimi kadar büyüklüðe sahiptir. Küçük üçlü: Bir tam ve bir yarým aralýðýn birleþmesi sonucu oluþur. Minör üçlü olarak da ifade edilir. Minör akora karakterini veren aralýklardan biridir. Büyük üçlü: Ýki tam aralýðýn birleþmesiyle oluþur. Majör üçlü olarak da belirtilir, majör akorlara karakterini veren aralýklardan biridir. Tam dörtlü: Ýki tam aralýkla bir yarým aralýðýn birleþmesi sonucu oluþur. Eksik dörtlü: Bir tam aralýkla iki yarým aralýðýn birleþmesinden oluþur. (Ýki tam aralýk büyüklüðündedir.) Majör üçlü ile ayný büyüklüktedir. Artýk dörtlü: Üç tam aralýðýn birleþmesinden oluþur. Eksik beþli: Ýki tam ve iki yarým aralýðýn birleþmesiyle oluþur. Artýk dörtlü ile ayný büyüklüktedir. 20

Tam beþli: Üç tam ve bir yarým aralýðýn birleþmesiyle oluþur. Artýk beþli: Dört tam aralýðýn birleþmesiyle oluþur. Küçük altýlý: 3 tam 2 yarým aralýðýn birleþmesiyle oluþur. ÇEVRÝMLER (ÝNVERSÝONS) Çevrim elde etmek için, tiz olan (yüksekte olan yani) nota bir oktav alta alýnýr, ya da tam tersi pes olan (alçaktaki) nota bir oktav yukarý alýnýr. Bu durumda aralýklar, toplamlarý 9 sayýsýný verecek þekilde deðiþir. Yani; Ýkili bir aralýk çevrildiðinde yedili bir aralýk oluþur. (2+7=9) Üçlü bir aralýk çevrildiðinde altýlý bir aralýk oluþur; gibi Ayrýca majör bir aralýk çevrim olunca minör olur, artmýþ bir aralýk eksilmiþ olur. Tam aralýklar ise tam olarak kalýr. Çevrim örneði: Büyük altýlý: Dört tam ve bir yarým aralýðýn birleþmesiyle oluþur. Büyük ikili Küçük yedili Küçük yedili: Dört tam ve iki yarým sesin birleþmesiyle oluþur. (Beþ tam sesin birleþmesiyle oluþur.) Artýk ikili Eksik yedili Büyük yedili: Beþ tam ve bir yarým aralýðýn birleþmesiyle oluþur. Sekizli: Altý tam sesin birleþmesiyle oluþur, oktav olarak adlandýrýlýr. Þimdilik kafa karýþýklýðýný az tutmak için tüm aralýklara deðinmiyorum. Bunlar en yaygýn, sýk rastlanan aralýklar. Kimi aralýklar ayný geniþlikte olmasýna raðmen farklý adlandýrmalar içeriyor. Bu sizce neden? Tam dörtlü Tam beþli Aralýklarýn ve bunlarýn çevrimlerinin klavye üzerindeki yerlerini bularak; bir yandan çalarak, bir yandan da sesleri aðzýnýzla vererek çalýþmanýzý öneriyorum. Bu sayede hem klavye üzerinde farklý pozisyonlardaki aralýklarý tanýmýþ olacaksýnýz ve en önemlisi bu aralýklarýn duyuluþunu kulaðýnýza yerleþtireceksiniz. Müzikte esas konu "duymak"týr. Bunun için aralýk bilginizi hem enstrümanýnýzda hem de kulaðýnýza yerleþme bakýmýndan geliþtirmelisiniz. 21

Kayýt Teknolojisi Osmancigil Evde Gitar Kaydý ve Temel Kavramlar Lacivert Sayfalar'ýn bu ilk sayýsýnda, sizlere evde pratik kayýtlar yapmaktan, kayýtlarýnýzýn kalitesini arttýrmaktan ve bu iþler için gerekli olan araçlardan bahsedeceðim. Baþlangýç düzeyinde kayýtlarýnýzý mevcut bilgisayarlarýnýzý kullanarak da yapabilirsiniz. Fakat amaç daha iyi, daha temiz kayýtlar olduðu için bu iþlerde kullanýlan yarý-profesyonel sýnýfa ait araçlardan da bahsedeceðim. Öncelikle kayýt almamýzý saðlayan ara yüzlerlerden baþlamak gerekirse; Bunlar üretilen sesi bilgisayar ortamýna taþýmamýza, þekillendirmemize yarayan araçlar olarak tanýmlanabilir. Bunlarý mikrofonlar, ses kartlarý, mikrofon preamfileri, amfi simülatörleri ve kabin simülatörleri, bu simülasyonlarýn plug-in versiyonlarý olarak sýralayabiliriz. Ben, bu araçlarý direk tanýmlayýp býrakmaktansa, bir kayýt iþlemini anlatýp bu araçlarýn geçtiði yerlerde onlarý açýklamayý daha uygun görüyorum. Ev ortamýnda daha çok akustik gitar, elektrik gitar ve klasik gitar kaydý aldýðýmýzdan dolayý ben de gitar kaydýný anlatarak yazýya devam etmek istiyorum. Elektrik Gitar Kaydý Elektrik Gitar kaydý, ev ortamýnda genellikle direkt kayýt yöntemiyle (direct recording) kaydedilir. Direkt kayýt yönteminde sinyal yolumuzda þu bileþenler olabilir; Elektrik Gitar Amfi Simulatörleri + Kabin Simulatörleri Ses Kartý, Elektrik Gitar Gitar Amfisi Amfinin Direkt Kayýt için Çýkýþý Ses Kartý, ya da alternatif bir yöntem olarak Elektrik Gitar Enstruman Preamfisi Ses Kartý Amfi + Kabin Pluginleri Elektrik Gitarýnýzý, aradaki bileþenler olmadan ses kartýnýza girmeniz sonucunda pek güçlü ve temiz olmayan bir sinyal alýrsýnýz. O yüzden aradaki araçlarý kullanmanýz kaydýnýzýn iyiliði açýsýndan önemlidir. 22

Amfi Simülatörleri Adýndan anlaþýlacaðý üzere çeþitli gitar amfilerinin seslerini simule etmeye yani taklit etmeye çalýþan araçlardýr. Bu araçlar klasik haline gelmiþ çeþitli amfi marka ve modellerini taklit etmeye çalýþýrlar. Line 6 firmasýnýn POD adlý simülatörü, Behringer'in POD'dan esinlenip ürettiði V-Amp serisi, Tech 21'in Sansamp ismiyle anýlan simülatörleri bunlardan en bilinenleridir. Ayrýca Roland/Boss, Digitech,Zoom vs gibi markalarýn da ürettiði çoklu efekt aletleri de amfi simülasyonu yapmaktadýr. Boss GT8 Line 6 POD V-Amp 2 SansAmp Kabin Simülatörleri Kabin simülatörleri ise gerçek bir gitar amfisinin en önemli unsurlarýndan biri olan kabinlerin (speaker) karakterlerini taklit ederek kayda yansýtýlmasýný saðlayan araçlardýr. Genelde piyasada bulunan ve prosesör denen aletler hem efektleri hem amfi simülatörlerini hem de kabin simülatörlerini barýndýrýrlar. Çünkü bu aletlerin amacý gerçekte aðýr olan, taþýnmasý zor olan ve ayrýca bu aletlere göre çok daha pahalý olan klasik gitar amfilerinin yerine kullanýlabilmektir. Bugünlerde kullanýlan en popüler ve en ucuz kabin simülatörü Behringer adlý firmanýn ürettiði Ultra G adlý alettir. Bu alet hem bir DI-Box hem de 4*12" ' lik kabin simulasyonu saðlamaktadýr. Ayrýca daha profesyonel olarak Palmer ve ADA adlý markalarýn da çok daha kapsamlý ve gerçekçi kabin simülatörleri mevcuttur. Tabi bunlarý ülkemizde bulmak ve satýn almak çok daha zor. 23 Ultra-G Palmer