HOMEROS ODYSSEÝA 1
Odysseia, Homeros Can Sanat Yayýnlarý Ltd. Þti., 1984 Tüm haklarý saklýdýr. Tanýtým için yapýlacak kýsa alýntýlar dýþýnda yayýncýnýn yazýlý izni olmaksýzýn hiçbir yolla çoðaltýlamaz. 1. basým: 1984 27. basým: Mayıs 2013, İstanbul Bu kitabýn 27. baskýsý 2 000 adet yapýlmýþtýr. Kapak tasarýmý: Ayþe Çelem Design Kapak baskı: Azra Matbaası Ýç baský ve cilt: Özal Matbaası Davutpaşa Cad. Emintaş Kâzım Dinçol San. Sit. No: 81/39, Topkapı, İstanbul Sertifika No: 12024 ISBN 978-975-510-378-5 CAN SANAT YAYINLARI YAPIM, DAÐITIM, TÝCARET VE SANAYÝ LTD. ÞTÝ. Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, Ýstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 88-252 59 89 Fax: 252 72 33 www.canyayinlari.com e-posta: yayinevi@canyayinlari.com Sertifika No: 10758 2
HOMEROS ODYSSEÝA ESKÝ YUNANCA ASLINDAN ÇEVÝRENLER AZRA ERHAT - A. KADÝR CAN YAYINLARI 3
HOMEROS UN CAN YAYINLARI NDAKÝ DÝÐER KÝTABI ÝLYADA / destan 4
Homeros, Eski Yunan ýn en büyük destanlarý Ýlyada ve Odysseia nýn yaratýcýsý olarak kabul edilir. Yaþamýna iliþkin pek az bilgi bulunmak la birlikte, çoðu tarihçi, Homeros un MÖ IX. ya da VIII. yüzyýlda yaþamýþ bir Ýon olduðu konusunda birleþmektedir. Ýlyada ve Odysseia, Antik Çað dan bu yana Batý edebiyatýný da de rin den et kilemiþ, modern dillere sayýsýz çevirileri yapýlmýþtýr. Bu yapýtlarýn asýl deðeri, tanrýlar ve kahramanlýk serüvenleriyle ilgili yüceltici an la tým dan zaman zaman sýyrýlarak de rin insani duygula rý da iþ leyen þiirsel dilindedir. Azra Erhat, 1915 te Ýstanbul da doðdu. Eski Yunan edebiyatýnýn Sop hokles, Aristophanes, Hesiodos gibi yazarlarýnýn yapýtlarýnýn yaný sýra Homeros un Ýlyada ve Odysseia destanlarýný da A. Ka dir le birlikte Türkçeleþtirdi. Mavi Anadolu ve Mavi Yolculuk gibi ki tapla rýn da, Anadolu nun kültür deðerlerine öncelik verdi. 1982 de Ýstanbul da öldü. A. Kadir, 1917 de Ýstanbul da doðdu. 1940 kuþaðý toplumcu þairleri ara sýnda yer aldý; dünya þiirinden çeviriler yaptý. Kara Harp Okulu öð rencisiyken Nâzým Hikmet le birlikte tutuklanarak hapse atıldı; bu olayý, Harp Okulu Olayý ve Nâzým Hikmet adlý kitapta aydýnlattý. Teblið, Hoþ Geldin Halil Ýbrahim, Dört Pencere, Mutlu Olmak Varken gibi þiir kitaplarýnýn yaný sýra Mevlânâ, Ömer Hayyam, Tevfik Fikret gibi þairlerin þiirlerini sadeleþtirdi. 1985 te Ýstanbul'da öldü. 5
6
ÝÇÝNDEKÝLER ÖNSÖZ... 9 Odysseia nýn Kuruluþu.... 9 Odysseia nýn Ýnsanlarý... 21 Masal ile Gerçek... 25 Odysseus un Uðraklarý.... 32 ODYSSEÝA.... 41 I. Sesleniþ - Tanrýlar Toplantýsý - Athene nin Öðütleri - Þölen.... 43 II. Ýthakelilerin Toplantýsý - Telemakhos un Yola Çýkýþý... 56 III. Pylos ta... 69 IV. Lakedaimon da.... 84 V. Kalypso nun Maðarasý - Odysseus un Salý... 109 VI. Odysseus un Phaiak Ýline Geliþi... 124 VII. Odysseus Alkinoos un Sarayýnda.... 135 VIII. Odysseus un Onuruna Þenlik... 146 IX. Odysseus Anlatýr - Kikonlar - Lotosyiyenler - Tepegözler.... 163 X. Aiolos - Laistrygonlar - Kirke... 180 XI. Ölüler Ülkesinde... 196 XII. Seirenler - Skylla - Kharybdis - Güneþ in Sýðýrlarý... 214 XIII. Odysseus un Phaiaklar Ýlinden Ayrýlmasý - Ýthake ye Varýþý... 227 XIV. Odysseus un Eumaios la Konuþmasý.... 239 XV. Telemakhos un Eumaios un Kulübesine Geliþi.... 254 XVI. Telemakhos un Babasýný Tanýmasý... 269 XVII. Telemakhos un Kente Dönüþü... 283 XVIII. Odysseus la Ýros un Güreþi... 300 XIX. Odysseus la Panelopeia nýn Görüþmesi - Ayak Yýkama Sahnesi.... 312 XX. Tanrýdan Ýþmarlar... 329 7
XXI. Odysseus un Oku... 340 XXII. Taliplerin Öldürülmesi... 352 XXIII. Odysseus la Panelopeia nýn Kavuþmasý... 365 XXIV. Ölülerin Ülkesi - Son... 375 KRONOLOJÝK SIRAYA GÖRE ODYSSEUS UN YOLCULUÐU VE SERÜVENLERÝ.... 391 ODYSSEÝA DA GEÇEN ADLAR... 393 ODYSSEÝA ÇEVÝRÝSÝNDE KULLANILAN BAÞLICA METÝN VE ÇEVÝRÝLER.... 411 8
ODYSSEÝA 11
12
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 13 Birinci Bölüm SESLENÝÞ TANRILAR TOPLANTISI ATHENE NÝN ÖÐÜTLERÝ ÞÖLEN Anlat bana, tanrýça, binbir düzenli yaman adamý, kutsal Troya yý yerle bir etmiþti hani, sonra sürünmüþ durmuþtu ordan oraya, ne çok yerler görmüþ, ne çok insan tanýmýþtý, ne çok acý çekmiþti denizlerde yüreði, kurtarayým derken kendi canýný, yoldaþlarýna dönüþ yolunu açayým derken... 5 Ama gene de kurtaramadý onlarý bir türlü, taþkýnlýklarý yüzünden hepsi yok oldu, Güneþ Tanrý nýn sýðýrlarýný yemiþ, budalalar, yücelerin oðlu da kapatmýþ onlarýn dönüþ yolunu. Al bir yerinden, tanrýça, anlat bize de. 10 Ölüm uçurumundan kurtulanlar kurtulmuþtu, savaþtan ve denizden dönenler dönmüþtü, bir o kavuþamamýþtý yurduna ve karýsýna, oyuk maðaralarda alýkoymuþtu onu Kalypso, yüce Tanrýça, yanýp tutuþuyordu, güçlü peri, kocasý olsun diye o. 15 Yýllar birbiri ardýndan geldi ve geçti, ve tanrýlarýn büktüðü kader ipliði vardý Ýthake ye, yurduna döneceði güne, dertleri orda da tükenmeyecekti ya, ama tekmil tanrýlar o gün acýdýlar ona, bir Poseidon vardý ona acýmayan, çok içerliyordu tanrýya denk Odysseus a, 20 yurduna ayak basýncaya dek içerleyecekti. Poseidon, uzakta oturan Yüzüyanýklara gitmiþti o gün, dünyanýn en ucundaki insanlardýr Yüzüyanýklar, ikiye bölünmüþler, kimi batan günde oturur, kimi doðan günde, kurbanlýk boða ile koç almaya gitmiþti oraya, 25
14 ODYSSEÝA orda dalmýþtý þölende gönül eðlendirmeye, öbür tanrýlarsa Zeus un sarayýnda toplanmýþlardý, o ara, Tanrýlarýn ve Ýnsanlarýn Babasý baþladý söze, kusursuz Aigisthos u anýyordu yüreðinde, çok ünlü Agamemnonoðlu Orestes öldürmüþtü onu, 30 iþte o Aigisthos u anýp þöyle dedi ölümsüzlere: Ne diye insanlar tanrýlardan bilir birçok þeyi! Sanýrlar bütün belalar bizden gelir, oysa kaderin dýþýnda acý yýðar baþlarýna kendi kendileri, kendi taþkýnlýklarý, Aigisthos da kadere karþý gelmedi mi, 35 Atreusoðlu nun asýl karýsýný almadý mý, yurduna dönen Agamemnon u öldürmedi mi, oysa Aigisthos da biliyordu her þeyi, bir gün düþeceðini ölüm uçurumuna, önceden söylemiþtik biz ona, Hermeias ý gönderip, Argos u öldüren keskin gözlü tanrýyý, öldürmesin onu, demiþtik, karýsýný almasýn. Orestes alacak Atreusoðlu nun öcünü, 40 özleyince, yurdunu, ergen çaðýnda, demiþti Hermeias. Ama kandýramadý onu Hermeias ýn iyi niyeti. Aigisthos da sonunda ettiðini buldu. Gök gözlü tanrýça Athene karþýlýk verdi, dedi ki: Baba, Kronosoðlu, tanrýlarýn en güçlüsü, 45 ölümü çoktan hak etti bu adam, onun gibi suç iþleyenler ölmeli. Ama akýllý Odysseus a parçalanýr yüreðim, ne kadar da karaymýþ zavallýnýn bahtý, acý çeker durur sevdiklerinden uzakta, sular ortasýnda bir adada, göbeðinde denizin. 50 Bol aðaçlý bir ada, içinde bir peri, kara yürekli, uðursuz Atlas ýn kýzý, bu Atlas görür denizin bütün uçurumlarýný ve koca direkleri omuzlarýnda taþýr, yeri göðü birbirinden ayýran direkleri. Ýþte o Atlas ýn kýzý alýkor zavallýyý, 55 büyüler onu, konuþur tatlý tatlý, etmediðini komaz unutsun diye Ýthake yi. Oysa Odysseus yurdu için can atar, tüter gözünde ocaðýnýn dumaný. Dokunmaz mý yüreðine senin bunlar, Olymposlu? 60
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 15 Odysseus, Argoslularýn gemileri yanýnda, kurbanlar kesip senin yüreðini sevindirmedi mi, öyleyken, ne diye içerlersin ona bu kadar? Bulutlarý devþiren Zeus karþýlýk verdi, dedi ki: Ne biçim söz kaçtý, yavrum, diþlerinin arasýndan? Hiç unutur muyum ben tanrýsal Odysseus u, 65 ölümlülerin en üstünüdür akýldan yana, engin gökteki tanrýlara az mý kurbanlar kesti. Ama yeri sarsan Poseidon çok içerler ona, tanrýya denk Polyphemos un gözünü kör etti diye, Polyphemos, Tepegözler arasýnda en üstündür güçte, 70 Peri Thoosa dýr anasý onun, ekin vermeyen denizin efendisi Phorkys in kýzý, Thoosa, Poseidon la birleþmiþti oyuk maðaralarda. Ýþte Poseidon, Odysseus a ondan bu yana öfkeli. Ama ne öldürür, ne de yurduna koyverir onu. 75 Haydi gelin, verelim burada baþ baþa, bulalým evine kavuþturmanýn yolunu. Poseidon da býraksýn artýk öfkesini, bütün ölümsüzler, tanrýlar ona karþý, kafa tutamaz onlara tek baþýna. Gök gözlü Athene karþýlýk verdi, dedi ki: 80 Baba, Kronosoðlu, tanrýlarýn en güçlüsü, mutlu tanrýlarýn þimdi isteði ne, çok akýllý Odysseus un evine dönmesi mi, Hermeias ý salalým, Argos u öldüren kýlavuz tanrýyý, gitsin bi koþu Ogygie Adasý na, 85 güzel örgülü periye desin deðiþmez kararýný senin, saðlamaya baksýn sabýrlý Odysseus un yurda dönmesini. Ýthake ye gideyim ben de, kýþkýrtayým oðlunu, bir özlem koyayým yüreðine, çaðýrsýn toplantýya gür saçlý Akhalarý, 90 haydi kovun, desin, þu talipleri buradan, baksanýza, durmadan boðazlarlar, desin, yünlü koyunlarýmý, paytak yürüyen boynuzlu öküzlerimi. Sonra onu Sparta ya göndereyim, kumsal Pylos a, anlasýn bakalým babasý dönecek mi, dönmeyecek mi, insanlar arasýnda soylu bir ün de kazanýr belki. 95 Böyle dedi, ayaklarýna güzel sandallarýný baðladý, bu tanrýsal altýn sandallarý giyince o, rüzgârlarla bir olur, uçardý sular üstünde,
16 ODYSSEÝA uçsuz bucaksýz topraklar üstünde uçardý. Sivri temreni tunçtan kargýsýný aldý eline, aðýr, iri, saðlam kargýsýný, 100 öfkelendi mi yiðit sýralarý onunla kýrar geçerdi, en üstün güçlü tanrýnýn kýzýydý o. Bir fýrlayýþta indi Olympos un doruklarýndan, tunç kargýsý elinde, Ýthake ye vardý, buldu Odysseus un evini, durdu avlu kapýsý eþiðinde, girmiþti Taphoslularýn önderi Mentes in kýlýðýna, 105 gördü orada, avluda, azgýn talipleri, bir kapý önünde tavla oynayýp eðleniyorlardý, kestikleri sýðýrlarýn postlarýna oturmuþlardý. Dönüp duruyordu çevrelerinde bir sürü uþak, kimisi suyla þarabý karýþtýrýyordu küpte, 110 kimi de çok delikli süngerlerle masalarý siliyordu, etler koyuyorlardý önlerine bol bol. Onu en önce tanrýya denk Telemakhos gördü, talipler arasýnda oturuyordu, yüreði tasalý, soylu babasý tütüyordu gözünde Telemakhos un, 115 bir gelseydi, krallýðýný alsaydý eline, otursaydý kendi malýnýn mülkünün baþýna, nasýl daðýtýrdý onlarý çil yavrusu gibi, alýrdý öcünü! Bunlarý geçirirken aklýndan, görmüþtü Athene yi, kalktý ve dosdoðru avlu kapýsýna yürüdü, ayýptý avlu kapýsýnda bekletmek bir konuðu, 120 durdu yanýnda, tuttu sað elini, kargýsýný aldý, kanatlý sözlerle seslendi ona, dedi ki: Selam sana, konuðum, hoþ geldin evimize, sonra dersin neden geldin, önce yemek ye. Böyle deyip yol gösterdi, Athene de girdi arkasýndan, 125 vardýklarý zaman yüksek çatýlý evin içine Telemakhos büyük bir taþ direðe dayadý kargýyý, cilalý bir kargý dolabý vardý taþýn içinde, orada bir sürü kargýsý dururdu sabýrlý Odysseus un. Götürdü Athene yi bir tahta oturttu, 130 iþlemeli güzel bir keten örtü serilmiþti üstüne, altýnda tokmak vardý ayaklarý dayamak için, kendi de alacalý bir iskemleye oturdu yanýnda, taliplerden epeyce uzakta oturmuþlardý, yan yana otursaydýlar o taþkýn adamlarla, konuk belki bunalýr, tadýný çýkaramazdý þölenin,
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 17 babasýyla ilgili þeyler de konuþulamazdý. 135 Su döktü hizmetçi güzel bir altýn ibrikten, yýkadýlar ellerini gümüþ bir leðen üstünde, gene o hizmetçi cilalý bir masa açtý yanlarýna, saygýdeðer kâhya kadýn da ekmeði getirdi koydu, sonra yemekler getirdi daðýttý çok çok. 140 Sofracýbaþý tabaklar taþýdý önlerine, tabaklar türlü türlü etlerle doluydu, altýn taslar koydu tabaklarýn yaný baþýna, bir uþak doldurdu taslarý þarapla, gide gele. Derken o azgýn talipler girdi içeriye, gelip tahtlara, iskemlelere sýrayla oturdular, 145 kendi uþaklarý su döktü ellerine, hizmetçi kadýnlar da ekmek yýðdýlar sepet sepet, delikanlýlar içkiyle doldurdular küpleri. Sonra hepsi uzattýlar ellerini bol yemeklere. Yenilip içilince doyasýya, 150 uyandý yüreklerde baþka istekler, çalgýyla, oyunla þölen tam olsundu. Uþak, çok güzel bir saz verdi Phemios un eline, bu ozana düþmüþtü taliplere ezgi söylemek, dokundu tellere, bir türkü tutturdu. 155 O sýra Telemakhos seslendi gök gözlü Athene ye, eðmiþti baþýný ona, duymasýn diye ötekiler: Sevgili konuðum, kýzma bu diyeceklerime, bunlarýn derdi günü sazla türkü, yeme içme bedava, mallar baþkasýnýn, 160 yaðmurda þu sýra ak kemikleri çürür belki bir adamýn, bir kýyýya atýlmýþ ya da dalgalarý arasýnda denizin. Görürlerse onun Ýthake ye döndüðünü bir gün, diyecekler, alýn bütün altýnlarýmýz sizin, tek ayaklarýmýz çevik olsun, kaçalým burdan. 165 Ama artýk gelmez o, kurban gitti kara kadere, kim derse desin onun yurduna döneceðini, inandýramaz yeryüzünde beni buna hiç kimse. Sen gene de hiçbir þey saklama, söyle bana: Adýn ne, nerden gelirsin, atalarýn kim? 170 Buralara yaya gelmiþ olamazsýn sen, söyle, hangi gemiyle ve nasýl geldin, kimler seni Ýthake ye getiren gemiciler? Gerçeði söyle bana, bileyim iyicene:
18 ODYSSEÝA Ýlk geliþin mi bu, konuðu musun yoksa babamýn? 175 Çok adamlar gelmiþtir bizim evimize, konukseverdi Odysseus, babam benim. Gök gözlü Athene karþýlýk verdi, dedi ki: Dinle beni, konuþacaðým iþte açýk açýk. Adým Mentes, övünürüm Ankhialos un oðlu olmakla, 180 kralýyým küreksever Taphoslularýn. Geldim buraya gemiyle, yoldaþlarýmla, geçtim yaban diller konuþan insanlar arasýndan, yolum þarap rengi denizde Temes e doðru, ýþýldayan demir verip tunç alacaðým. Gemim kýyýda, kentten uzakta, 185 ormanlý Neion Daðý eteðinde, Reithros Limaný nda. Eski baba dostuyuz, övünürüz bununla, yaþlý Laertes e git sor istersen, o yiðit þimdi kentte deðilmiþ, öyle mi, uzakta, kýrlara çekilmiþ, yas içinde, 190 bir yaþlý hizmetçi varmýþ yanýnda, yemeðini o yedirirmiþ, o içirirmiþ suyunu, yorgunluk çökünce eline ayaðýna þarap veren baðýnda baþýboþ dolaþmaktan. Geldim buraya, ama uzaktaymýþ baban, tanrýlar alýkoymuþlar yolundan onu. 195 Ama ölmedi Odysseus, yeryüzünde, sað, engin denizde, sular ortasýnda bir adada, azgýn, kaba adamlar tutar onu diri diri, o da kalýr orda zorla, istemeye istemeye. Bilici milici deðilim, anlamam kuþ falýndan, ama bir þeyler dedi tanrýlar yüreðime 200 diyeyim sana olaný, bir de olacaðý: Artýk uzak kalmayacak Odysseus baba topraðýndan, demir zincirlerle baðlasalar onu kýskývrak, gene bulacak buraya gelmenin yolunu, çünkü binbir türlü çare var onda. 205 Ama söyle þimdi, anlat bana açýkça, Odysseus un oðlu musun, bu kadar büyüdün mü? Yüzünle, gözlerinle çok benzersin ona, týpký böyle buluþurduk onunla sýk sýk, gitmeden önce öbür Argoslularla Troya ya, 210 yiðitler koca karýnlý gemilere binmeden önce. Sonra ne ben onu gördüm, ne o beni.
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 19/4 Akýllý Telemakhos karþýlýk verdi, dedi ki: Hiçbir þey saklamam senden, konuðum, anama bakarsan, Odysseus tan olmuþum, 215 doðrusu ben bilmem, kimse de bilmez babasý kim? Mutlu bir adamýn oðlu olaydým keþke, malý mülkü arasýnda geçirseydi son günlerini. En talihsiz ölümlülerden benim babam, öyle derler, madem sordun, bunu böylece bil. 220 Gök gözlü tanrýça Athene de ona dedi ki: Demek senin gibi bir oðul doðurmuþ Penelopeia, tanrýlar düþünmüþler demek soyunuzun ününü. Sen þimdi söyle bana, açýkça anlat, bu þölen, bu kalabalýk ne, nedir bunlar? 225 Düðün dernek mi var, yemekleriyle gelmemiþ gibiler, nedir bu içip coþmalar senin evinde, baksana, ne çok azmýþ bu adamlar, karýþsa aranýza aklý baþýnda bir adam, görse bu olanlarý, ne der? Akýllý Telemakhos buna karþýlýk dedi ki: 230 Madem ilgilendin bu kadar, konuðum, dinle beni, bu ev varlýklý, düzenliydi eskiden, ama yiðit yurdundaydý o zaman, yýkým kuran tanrýlarýn þimdi isteði baþka, tekmil insanlar arasýnda onun izini komadýlar, 235 öldü diye yasýný tutaydým keþke, Troya ilinde yoldaþlarýyla düþseydi, doldurup savaþ çilesini, ölseydi dost elinde, Akhalar toplanýr, bir mezar yýðarlardý ona. Bana onur payý býrakýrdý arkasýnda, oðluna. 240 Yýrtýcý yeller alýp götürmüþtür þimdi onu. Ne adý saný kaldý, ne izi, acýlar, hýçkýrýklar býraktý bana, ona acýmak, dövünmek bir þey deðil, tanrýlar daha bir sürü dert sardý baþýma. Ne kadar soylu kiþi varsa adalarda, 245 Dulikhion da, Same de, ormanlý Zakynthos ta, ne kadar sözü geçer adam varsa Ýthake de, hepsi talip anama, sömürürler varýmý yoðumu. Anam razý deðil böyle pis bir evlenmeye, ama kesip atamaz da bir türlü, onlar da yer içer, yýkarlar evimi, 250
20 ODYSSEÝA yok edecekler nerdeyse beni de. Pallas Athene nin çok sýkýldý caný buna, dedi ki: Ne kadar istersin kimbilir Odysseus un geri gelmesini, indiriversin yumruðunu þu utanmazlarýn suratýna. Bi gelse de dikilse dýþ kapýnýn eþiðine, þuraya, 255 tolgasýyla, kalkanýyla, iki kargýsýyla, onu ilk gördüðüm günkü gibi týpký, Mermerosoðlu Ýlos un kentinden gelmiþti, Ephyre den, içip eðleniyordu evimizde bizim, katýlmýþtý þölene. Hýzlý bir gemiyle gitmiþti Odysseus oraya, 260 adam öldüren bir zehir almaya gitmiþti, sürecekti o zehri tunç temrenlerine. Ama Ýlos ona zehri vermemiþti, korkmuþtu hep var olan tanrýlardan. Oysa babam çok severdi onu, verdi istediðini. O günkü gibi bi çýksa þunlarýn karþýsýna, 265 topunun ömürleri kýsalýr, düðünleri kanlý olurdu. Ama karar vermek tanrýlarýn elinde, biz bilemeyiz yurduna dönecek mi, dönmeyecek mi, gelip alacak mý sarayýnda bu adamlarýn öcünü. Sen þimdi adamakýllý düþün taþýn, onlarý burdan kovmanýn yolunu bul. 270 Kulak ver bana, iyi dinle beni: Yarýn Akha yiðitlerini çaðýr toplantýya, tanýk tut tanrýlarý, anlat baþýnýza geleni, buyur þu heriflere, çekip gitsinler evlerine. Ýlle de evlenmek isterse anan, ona da de ki, 275 yanýna dönsün gücü yaygýn babasýnýn, düðünü orada hazýrlansýn, çeyizi orada düzülsün, sevgili kýzýna bol bol versin istediðini. Candan bir öðüdüm var sana, dinlersen beni, yirmi kürekçi bindir bir gemiye, 280 ama olsun dayalý döþeli bir gemi, git soruþtur yurdundan uzaktaki adamý, babaný, belki bir ölümlüden haber gelir sana, Zeus tan gelme bir söylenti duyarsýn belki de, söylenti götürür ünü aðýzdan aðýza, çok uzaða. Ýlkin Pylos a git, tanrýsal Nestor u ara, gidersin ordan sarýþýn Menelaos un yanýna, Sparta ya. 285 Tunç zýrhlý Akhalardan odur en son dönen. Duyarsan babanýn yaþadýðýný, yakýnda döneceðini,
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 21 daha bir yýl bu sýkýntýlara dayan. Ama bu dünyadan göçtüðü çalýnýrsa kulaðýna, hiç durma, dön baba topraðýna gerisin geri, 290 bir mezar yýð, ona yaraþýr törenlerle, ananý da ver kocaya gitsin. Bitirdikten sonra bütün bu iþleri, kafanda, yüreðinde düþün taþýn, bul bu adamlarý öldürmenin yolunu, 295 ya bir düzen kur ya da göz göre göre yap. Büyüdün artýk, baksana çocuk deðilsin. Nasýl bir ün kazandý Orestes, duymadýn mý, öldürdü diye babasýný öldüreni, pis bir düzenle babasýna kýyan Aigisthos u? 300 Güçlü, yakýþýklý bir delikanlýsýn iþte, korkmadan karþý koy sen de erkekçe, övgüsünü kazan gelecek kuþaklarýn. Haydi döneyim ben de artýk hýzlý gemime, dostlarýn caný sýkýlmýþtýr bekleye bekleye. Sen de düþün taþýn, unutma sakýn dediðimi. 305 Akýllý Telemakhos da karþýlýk verdi, dedi ki: Tam dostça dedin, konuðum, bana ne dediysen, bir baba oðluna der bunlarý dese dese, unutmam ölünceye kadar bu öðütlerini. Ama ne olur, kalkma birden, kal biraz daha, yýkan, dinlen, hoþ et gönlünü, 310 bir armaðanýmý al, git güle güle sonra gemine, deðerli, güzel bir armaðan, dostun dosta verdiði, ne iyi olur, anarsýn beni ara sýra. Gök gözlü Athene de ona karþýlýk dedi ki: Yolumdan alýkoma beni, yeter kaldýðým, 315 canýndan kopan armaðanýný da verme þimdi, öbür geliþimde ver, götüreyim evime, benden de bir armaðan alýrsýn o deðerde. Gök gözlü Athene böyle dedi, gitti, uçtu bir kuþ gibi, gözden ýrak oldu, 320 atýlganlýk koymuþtu Telemakhos un yüreðine, daha çok düþünmeye baþladý babasýný, Telemakhos dalar dalmaz sarsýldý birdenbire: Tanrý olduðunu seziverdi bu gelenin. Taliplerin yanýna gitti çabucak. Türkü çaðýrýp duruyordu ünlü ozan, 325
22 ODYSSEÝA sessiz sedasýz oturmuþ dinliyorlardý onlar da. Ozan söylüyordu Akhalarýn acýklý dönüþünü, Athene, Troya dönüþü belalar yaðdýrmýþtý baþlarýna. Ýkarios un kýzý akýllý Penelopeia dinliyordu üst katta, tanrýdan gelme sözler iþliyordu yüreðine. Aþaðý indi evinin yüksek basamaklarýndan, 330 tek baþýna deðildi, iki hizmetçi ardýndan geliyordu. Tanrýsal kadýn durdu taliplerin karþýsýnda, erkeklere ayrýlan odanýn eþiðinde tam, örttü yanaklarýný pýrýl pýrýl yaþmaðýyla, bir hizmetçi bir yanýndaydý, bir hizmetçi bir yanýnda. 335 Seslendi aðlaya aðlaya tanrýsal ozana, dedi ki: Nice türküler bilirsin, Phemios, açar insanýn içini, nice masallar bilirsin, ozanlarýn dile getirdiði, anlatýver þimdi bir tanesini bunlarýn, þunlar da içsinler þaraplarýný ses çýkarmadan, yürek yakan bu acýklý türküyü býrak, 340 parça parça eder yüreðimi göðsümde bu türkü, dayanýlmaz bir yas çökmüþtür üstüme, o güzel yüzü getiririm gözümün önüne durmadan, Hellas ta ve Argos ta ünü yaygýn kocamý. Akýllý Telemakhos döndü ona, dedi ki: 345 Sadýk ozanýmýza ne kýzarsýn, anacýðým, nasýl isterse býrak öyle eðlendirsin bizi, bu iþte Zeus suçlu olsa gerek, ozanlar deðil, alýnteri dökenlere Zeus verir kader payýný. Ozana darýlmamalý, dile getirdi diye Danaolarýn kaderini. 350 Kulak verenler bakar ki türküde yepyeni bir konu var, severler türküyü, canla baþla dinlemeye koyulurlar. Sen de zorla yüreðini, onu dinle. Bir Odysseus deðil ki dönüþ gününü yitiren, daha nice yiðit öldü Troya da. 355 Haydi evine git, bak iþine gücüne, git dokuma tezgâhýna, ipliðine bak, buyur hizmetçilerine, iþe göz kulak olsunlar, konuþmak erkeklere vergi, en baþta bana, benim bu evin tek efendisi. Penelopeia þaþýrdý ve döndü kendi katýna, 360 oðlunun akýllýca sözü yüreðine iþlemiþti. Hizmetçi kadýnlarla yukarýya çýkar çýkmaz oturdu, baþladý sevgili kocasý için doya doya aðlamaya.
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 23 Athene gözkapaklarýna uyku dökünceye dek aðladý. Geceyle örtülü sarayda talipler baðýrýp çaðýrýyorlardý, 365 hepsi can atýyordu o kadýnla yataða uzanmaya. Telemakhos aralarýnda söz aldý, dedi ki: Ýleri gidersiniz, ey anamýn talipleri, býrakýn çýkaralým þölenin tadýný, baðýracak ne var, bir usta ozanýn türküsüne verelim kendimizi, 370 baksanýza, sesi týpký tanrý sesi. Sabahleyin alanda toplanalým hepimiz, bir þey diyeceðim size orda açýkça, burdan gidin, diyeceðim, baþka yerde kurun sofranýzý. Yiyin kendi paranýzý, çaðýrýn birbirinizi þölene. Ama derseniz daha kolay bizce, daha çýkarlý, yiyip tüketmek tek bir adamýn varýný yoðunu, 375 yolun onu istediðiniz gibi, yolun, hep var olan tanrýlarý tanýk tutarým ben de, bir gün Zeus elbet ödetir size bunu, topunuz zýbarýr gidersiniz bu sarayýn içinde, o zaman çýkmaz öcünüzü alacak bir tek kiþi. 380 Telemakhos böyle dedi, hepsi dudak ýsýrdý, þaþtýlar, nasýl da yiðitçe konuþmuþtu. Karþýlýk verdi ona Antinoos, Eupeites in oðlu: Ne o, Telemakhos, amma da savurdun ha, tanrýlar öðretmiþ sana bunu, besbelli. 385 Kral soyundansýn, ama dilerim Kronosoðlu gene de, denizle çevrili Ýthake de kral yapmasýn seni. Akýllý Telemakhos buna karþý dedi ki: Kýzacaksýn, ama, Antinoos, demeden edemem, krallýðý armaðan ederse Zeus bana, alýrým. 390 Ne dersin, çok kötü bir armaðan mý bu? Krallýk öyle kötü bir þey olmasa gerek. Kral oldun mu deðerin artar, zenginlik yaðar evine. Ama kral olabilecek daha bir sürü Akha var, genci var, yaþlýsý var denizle çevrili Ýthake de, 395 Odysseus öldüyse kral olsun onlardan biri, ben olacaðým kendi evimin, uþaklarýmýn efendisi, tanrýsal Odysseus tan kaldý onlar bana. Karþýlýk verdi ona Eurymakhos, Polybos un oðlu: Ýthake de Akhalardan kimin kral olacaðýný tanrýlar bilir, Telemakhos, tanrýlar, 400 senin olsun nen varsa, senin olsun bu saray,
24 ODYSSEÝA Ýthake de insanlar ve halk yaþadýkça senin malýný zorla alamaz hiç kimse. Söyle de bilelim, dostum, kimdi bu yabancý? 405 Hangi topraktan olmakla övünür? Nerde soyu sopu, yeri yurdu nerde? Sana iyi bir haber mi getirdi babandan, yoksa kendi iþi için mi gelmiþ buraya? Ne de çabuk kalktý gitti, anlamadým, 410 öyle sýradan bir adam deðildi o. Akýllý Telemakhos karþýlýk verdi, dedi ki: Eurymakhos, artýk babamdan umut yok, inanmam hiçbir habere bundan böyle, tanrý sözcüsüne bile kulak asmam, çaðýrsýn onu anam, sorsun isterse. 415 Bu yabancý Taphoslu bir baba dostu, övünür yiðit Ankhialos un oðlu Mentes olmakla, kralýdýr küreksever Taphoslularýn. Telemakhos böyle dedi, ama sezmiþti yüreðinde onun bir tanrý olduðunu. 420 Talipler döndüler gene oyuna, yürek avutan türküye, akþama kadar eðlendiler doya doya. Bu ara kara gece geldi çöktü. Her biri gitti kendi odasýna yatmaya. Telemakhos un bir odasý vardý güzel avluda, yüksek bir yapýydý, uzakta tek baþýna. Telemakhos gidiyordu yatmaya, düþüne düþüne, 425 Eurykleia, Peisenoroðlu Ops un kýzý, çevresinde onun dört döne döne, çýraðýlar tuttu yoluna pýrýl pýrýl. Onu Laertes parasýyla satýn almýþtý çok eskiden, körpecik bir kýzken almýþtý yirmi sýðýra karþýlýk, 430 sayardý onu sarayýnda asýl karýsý gibi, ama yataðýna almamýþtý bir kez olsun, ödü kopuyordu karýsýnýn öfkesinden. Ýþte bu Eurykleia ydý çýraðýyý tutan, Telemakhos u en çok seven de oydu, bebekken dadýlýða baþlamýþtý Telemakhos a, 435 bakmýþtý ta çocukluðundan kocaman oluncaya dek. Ustaca yapýlmýþ kapýyý açtý Eurykleia, Telemakhos oturdu yataðýn üstüne, çýkardý yumuþak gömleðini, verdi hamarat kadýna.
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 25 O da düzeltip katladý gömleði, astý oymalý döþeðin yanýndaki askýya, 440 sonra çýktý odadan dýþarý, kapýyý tutup çekti gümüþ halkasýndan, sürgünün kayýþý çekilince kapý kapandý. Telemakhos, ince yün örtüsü altýnda bütün gece düþündü Athene nin salýk verdiði yolculuðu.
26 ODYSSEÝA Ýkinci Bölüm ÝTHAKELÝLERÝN TOPLANTISI TELEMAKHOS UN YOLA ÇIKIÞI Erken doðan gül parmaklý Þafak görününce, Odysseus un sevgili oðlu yataðýndan kalktý, giyinip sivri kýlýcýný astý omzuna, parlak ayaklarýna baðladý güzel sandallarýný. Çýkarken odadan týpký tanrý gibiydi. 5 Ossaat buyurdu çýnlayan sesi habercilere, çaðrýlsýn dedi toplantýya gür saçlý Akhalar. Haber yayýldý, toplanýldý çabucak. Toplanýnca tekmil halk bir araya, Telemakhos, elinde tunç kargýsý, derneðe yürüdü. 10 Tek baþýna deðildi, iki hýzlý köpeði arkasýndaydý. Athene tanrýsal bir güzellik saçmýþtý üstüne. Yaklaþtýkça, ona dönüyordu bütün gözler. Yol açtý ihtiyarlar, babasýnýn tahtýnda otursun diye, sonra yiðit Aigyptios baþladý söze: 15 Çok þey biliyordu bu yaþlý, iki büklüm adam. Oðlu, savaþçý Antiphos, gitmiþti tanrýsal Odysseus la koca karýnlý gemilerle, at yetiþtiren Troya ya gitmiþti, yabani Kyklop öldürmüþtü onu oyuk maðarasýnda, onun etiyle yapmýþtý son akþam yemeðini. 20 Üç oðlu daha vardý Aigyptios un, biri taliplerdendi, Eurynomos tu adý, öbür ikisi çalýþýyorlardý babalarýnýn topraklarýnda. Ama dinmemiþti yüreðinde Antiphos un acýsý, ona gözyaþý döke döke dile geldi, dedi ki: Dinleyin de konuþayým, Ýthakeliler, dinleyin beni, 25 tanrýsal Odysseus koca karýnlý gemileriyle savaþa gittiðinden bu yana toplanmamýþtýk böyle, derneðimiz olmamýþtý,
ÝKÝNCÝ BÖLÜM 27 þimdi bizi buraya toplayan kim? Gençlerden mi o, yoksa yaþlý biri mi? Neden gerekti böyle çarçabuk toplanmamýz? Ordumuz geri mi gelir, bir haber mi var ki? 30 Duyduðu bir haberi, bize de bildirmek mi ister? Yoksa halkýn baþka bir iþi var da o mu tartýþýlacak? Bence doðru, yararlý bir iþ yapýyor bu adam. Dilerim, Zeus yüzünü güldürsün onun. Böyle dedi, Odysseus un sevgili oðlu da sevindi, 35 konuþmaya can atýyordu, duramadý yerinde, yürüdü meydanýn ortasýna, elinde deðnekle, o deðneði oracýkta, Peisenor vermiþti ona, Peisenor, iyi öðütler bilen haberci. Ýlkin ihtiyara döndü, baþladý söze, dedi ki: O adam uzakta deðil, ihtiyar, iþte taný: 40 Halký buraya toplayan benim, bir acý var içimde, kocaman, derin, ordu dönüyor diye bir haber almýþ deðilim, duyduðum bir baþka haber de yok ki diyeyim, tartýþacaðýmýz þeyle halkýmýzýn da bir ilgisi yok, bu benim kendi derdim, yuvama çöken iki bela: 45 Yitirdim eski kralýnýzý, soylu babamý, hepimizin babasýydý o, yumuþak ve dost. Ama þimdi daha da kötüsü geldi baþýma: Evimde nem var nem yok tükenecek nerdeyse, yok olacak yiyeceklerimin tümü. Anamýn aklýnda hiç evlenmek yokken, bir sürü isteyen sardý çevresini onun, 50 burdaki en soylu kiþilerin sevgili oðullarý bunlar. Çekinirler dedem Ýkarios un evine gitmekten, gidip konuþsalar onunla, iþi bitirseler ya; o da kýzýna bir çeyiz hazýrlardý elbet, anam kimden hoþlanýrsa ona verirdi anamý. Oysa gelip sermiþler postu bizim eve, 55 keserler sýðýrlarýmý, koyunlarýmý, semiz keçilerimi, yer içer, þölen yaparlar gece gündüz, tüketirler kýzýl þarabýmý boþ yere, yok oldu gitti bir sürü ötem berim, Odysseus gibi bir erkek de yok ki yanýmýzda, kovsun atsýn bu belayý yuvamýzdan, biz de savunacak güçte deðiliz kendimizi, 60