TC SAĞLIK BAKANLIĞI ULUSAL RUH SAĞLIĞI EYLEM PLANI DEĞERLENDİRME RAPORU Katkı Sunanlar Hüseyin Şen Ahmet Katrancıoğlu Nilüfer Keser Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
GİRİŞ Ülkemizde Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) hizmetlerinin 60 yılı aşkın bir geçmişi bulunmaktadır. 1950 li yıllarda kavram olarak Türk Eğitim Sistemine giren PDR hizmetleri, günümüzde yoğunlukla okul ortamında gerçekleştirilmekle birlikte, özellikle son yıllarda serbest olarak icrası ile Adalet, Sağlık ve Endüstri kurumlarında sunulması da giderek artmaktadır. Yirmi birinci yüzyılda toplum, psikolojik danışmanlara daha çok gereksinim duymaktadır. Çünkü küreselleşme, ekonomideki yapısal değişimler, değişen aile yapısı, çok kültürlülük, bilim ve teknolojinin yaşam biçimlerine önemli etkileri, birey ve grupların sosyal ve psikolojik yaşamlarını da etkileyecek ve değişime uyum çabaları PDR hizmetlerine duyulan gereksinimi arttırmaktadır. Bizi biz yapan özelliklerimiz ; Türkiye'nin PDR alanında ilk kurulan ve en çok üye sayısına sahip, Koruyucu ve önleyici çalışmalara öncelik veren, Bilimselliği ön planda tutan, eleştirel düşünebilen, Akademik yetenekleri üst düzeyde olan ve sürekli gelişen, Güvenilir ve tutarlı, Üretken, yeniliklere ve gelişime açık, Motivasyonu yüksek, Hızla büyüyen ve toplum içindeki popüleritesi artan, Homojen bir yapıya sahip, Genç ve dinamik bir mesleki örgütlülük olmamızdır. Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışmasına göre Türkiye de nüfusun %18 inin yaşam boyu bir ruhsal hastalık geçirdiği, çocuk ve ergenlerde klinik düzeyde sorunlu davranış oranın %11 olduğu bulunmuştur. Hıfzıssıhha Mektebi nin yaptığı Türkiye Hastalık Yükü Çalışması nda da benzer bulgular ortaya koyulmuş, ulusal düzeyde hastalık yükü nedenlerinin temel hastalık gruplarına göre dağılımına göre %19 ile ikinci sırada psikiyatrik hastalık grubunun yer aldığı belirtilmiştir. Ruhsal sorunların bu büyük oranlarına karşın ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, psikolog, sosyal çalışmacı ve psikiyatri hemşirelerinin Avrupa bölge ülkeleri içinde sayıca çok az olduğu görülmektedir. Bu raporda politika yapıcılar için, koruyucu ruh sağlığı hizmeti sunan bir meslek alanı olan Psikolojik Danışma ve Rehberlik mesleğinin Ruh Sağlığı Eylem Planı sonrasında çıkarılacak olan Ruh Sağlığı Yasası içerisinde hangi konumlarda ne şekilde yer alması gerektiği açıklanmış, koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin de Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilip denetlenebilir bir hizmet alanı olabilmesi için öneriler getirilmiştir. Ülkemizde ruh sağlığına yönelik planlama ve yasal düzenlemelere duyulan ihtiyacın giderilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan girişimleri önemli buluyor ve koruyucu ruh sağlığı hizmeti sunan psikolojik danışmanların meslek örgütü olarak destekliyoruz. Ülkemizin sağlık sistemi, sosyo-ekonomik koşulları göz önüne alındığında ve insan kaynakları açısından eksikliklerini gidermesinin onlarca yıl alacağı hesaplandığında en ideal modelin toplum-hastane denge modeli olarak
görülmektedir. Bu yeni yapılanmaya uygun olarak 8 bölge RSHH nin yatak sayılarının azaltıldığı ve psikiyatri yataklarının tüm ülke sathına yayıldığı bir yapılanma düşünülmektedir. Yeni açılacak yatakların genel hastaneler içinde olduğu ve eşzamanlı olarak toplum psikiyatrisi modelinin kurulup ağır psikiyatrik hastaların tedavi ve rehabilitasyonunun toplum içinde sağlandığı ve hafif ruhsal hastalıklar için hizmetlerin aile hekimliği sistemine entegre edildiği bir özgün yapılanmanın ülkemize en uygun toplum-hastane denge modeli olduğu düşünülmektedir. Toplum temelli ruh sağlığı sisteminin ekip anlayışıyla çok yönlü verilmesi için koruyucu ruh sağlığının vazgeçilmez bir mesleği olan psikolojik danışmanlar da bu sürece dâhil edilmelidir. Bu nedenle de Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi nde çalışan ruh sağlığı ekibi psikiyatri uzmanı, psikolog, psikiyatri hemşiresi, sosyal çalışmacı, ergoterapist, uğraş terapisti ve diğer yardımcı personelden oluşur. olarak ifade edilen (sf 30) cümleye psikolojik danışmanların da eklenmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz. Bununla birlikte, psikolojik danışmanların aile hekimliği sistemine entegre edilebileceğine, bu sayede topluma psiko-sosyal destek sağlanarak, Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı nda daha az vurgulanan koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin güçlendirilebileceğine inanılmaktadır. Yapılan planlama ve çalışmaların sonucunda ruh sağlığı hizmetlerinin daha profesyonel bir şekilde verilmeye başlanacağına ve halkımızın da bundan üst düzeyde istifade edeceğine yürekten inanıyoruz. Ruh sağlığı alanında çalışmalar yapmak üzere oluşturulan kurulda yapılacak tüm çalışmalara Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği her türlü desteği sunmaya ve kendisini temsil edecek bir temsilcisini göndermeye hazırdır. Yapılan bu çalışmalardan halkımızın büyük ölçüde istifade etmesi dileğiyle Ruh Sağlığı Eylem Planı Ruh sağlığı eylem planında da ifade edildiği gibi bu plan, Sağlık Bakanlığının 2006 yılında yayınladığı Ulusal Ruh Sağlığı Politika Metni esas alınarak hazırlanmıştır ve eylem planının amacının merkeze bireylerin ihtiyacını alarak ruh sağlığı hizmetlerinin, uygun yöntemle yeterli bir biçimde verilmesini sağlayan bir hizmet ağının kurulması olduğu vurgulanmıştır. Hazırlanan Plan ile ruhsal hastalığı olan kişilerin tedavi ve bakımlarında hasta merkezli yaklaşımın temel alınması, toplum temelli ruh sağlığı hizmet modelinin ülkemizde yerleşmesi hedeflenmiştir. Eylem Planı nda ruh sağlığı hizmetleri bir bütün olarak ele alınmış, bu hizmetlerin hekim ve ruh sağlığı alanında hizmet veren hekim dışı diğer ruh sağlığı uzmanları ile entegre bir şekilde organize edilip yürütüleceği belirtilmiştir. Dünya örneklerinde ruh sağlığı alanında yürütme ve yönlendirme kurulu oluşturulduktan sonra üretilen faaliyetlerin çok anlamlı ivme kazandığı ve hizmetin daha az maliyetle daha fazla memnuniyet sağladığı belirtilmiştir. Buna yönelik olarak da Başbakanlık tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenecek bir koordinasyon kurulunun oluşturulması planlanmış ve Ruh Sağlığı Koordinasyon Kurulunda Meslek Örgütleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarına yer verilmiştir.
Ülkemizde psikolojik danışmanları temsilen Türk Psikolojik Danışman ve Rehberlik Derneği olarak bu kurulda görev almak isteriz. Yayınlanan eylem planında, ruh sağlığı yürütme kurulunun çalışmaları sonucunda acil olarak yapılması gerekenler olarak sunduğu öneri paketi başlıklarının şunlar olduğu ifade edilmiştir: Yatak sayısının artırılması, Ruh sağlığı çalışanlarının sayısının artırılması, Mevzuat çalışmalarının yapılması, Hizmet kalitesinin artırılması, Koruyucu ruh sağlığının geliştirilmesi. Planın İş Gücü başlığı altında ruh sağlığı alanında çalışan sağlık personeline Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Psikolog, Sosyal Çalışmacı ve Hemşireler şeklinde yer verildiği görülmektedir. Yayınlanan eylem planında ülkemizdeki kurumların işlevlerine göre yürütülen ruh sağlığı alanındaki faaliyetlerin şu şekilde üç e ayrılabileceği belirtilmiştir: 1. Psikiyatri hastalarına verilen hizmetler (poliklinik, yataklı tedavi, bakım evleri, korumalı evler vb.), 2. Hasta olmayan kişilere verilen ruh sağlığı alanıyla ilgili hizmetler (şiddete uğramış kadınlara yönelik hizmetler, çocuğun ruhsal gelişimi ve ebeveynlikle ilgili hizmetler, sürücü davranışını geliştirmeye yönelik hizmetler vb.), 3. Ruh sağlığı alanıyla ilgili genel veya kurumsal faaliyetler altında yer alan hizmetler (adli tıp, denetimli serbestlik, medya ve internetin etkileri vb.). Bu üç alandaki hizmetin farklı aşamaları genellikle farklı kurumlar tarafından verildiği için kurumlar arası işbirliği ve koordinasyon, hizmet kalitesi açısından vazgeçilmez olduğu vurgulanmıştır. Eylem Planında, ruh sağlığı alanında çalışan kurumlar arasında Milli Eğitim Bakanlığı da yer almış ve eğitim kurumlarındaki Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servislerinin ruh sağlığı alanında hizmet sunduğu açık bir şekilde belirtilmiştir. Ruh sağlığı alanında koordinasyonu sağlamak amacıyla da hem verimliliği hem de etkinliği artıracak kurumlar arası eşgüdümü sağlayacak bir yapılanmanın oluşturulması gerektiğine dikkat çekilmiş ve koordinasyonu sağlamak amacıyla çalışma usul ve esasları Başbakanlık tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenecek bir koordinasyon kurulunun oluşturulmasının daha uygun olacağı ifade edilmiştir. Oluşturulacak bu koordinasyon kurulun önerilen üye kurumları da şu şekilde listelenmiştir: Ruh Sağlığı Koordinasyon Kurulu: Sağlık Bakanlığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Adalet Bakanlığı İçişleri Bakanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yükseköğretim Kurulu Diyanet İşleri Başkanlığı Radyo Televizyon Üst Kurulu Meslek Örgütleri ve Sivil Toplum Kuruluşları Eylem planında ruh sağlığı hizmet modellerinden hastane temelli model hakkında şu dezavantajlardan bahsedilmiştir: Hastane temelli ruh sağlığı modelinde sunulan hizmet, ağır ruhsal hastalıkların sadece alevlenme/atak dönemlerine odaklanmakta, hastalığın alevlenmesine zemin hazırlayan biyopsikososyal etmenlere müdahale olanağı taşımamakta, hastanın sosyal ve mesleki işlevselliğine katkıda bulunmayı hedeflememektedir. Çoğunlukla hastalığa içgörüsü olmayan ağır ruhsal bozukluğu olan hastaların hastaneden ayrıldıktan sonra ilaç kullanımı ve kontrole gelmeleri bazen sadece kendi inisiyatiflerinde bazen de bu konuda hiçbir bilinçlendirme yapılmayan ailelerinin sorumluluğunda olmaktadır. Sonuçta, hastalar hastane dışında hastalıklarıyla baş başa kalmakta ve alevlenmeyi hazırlayıcı ve hızlandırıcı etmenlerle baş edememekte ve hastalığının yeniden alevlenmesi ve hastaneye yatışı kaçınılmaz olmaktadır. Hastalar hem sık ve şiddetli atak geçirmekte hem de toplumda akıl hastaları için var olan damgalama davranışı pekişmektedir. Aileler çoğunlukla hasta ve hastalıkla ilgili bir eğitim veya kurum desteği alamamakta bu da tükenmişlikle sonuçlanmaktadır. Dönerkapı fenomeni olarak adlandırılan bu gidiş, hastane yatak sayılarının ihtiyaca cevap verememesine ve yeni yatak ihtiyacına, bu yoğun talebe yetişmek zorunda kalan meslek profesyonellerinin medikal tedaviye ek olarak psikososyal müdahalelerde bulunmak için zaman ve enerji ayıramamalarına, dolup taşan hastanelerde insani ihtiyaçların karşılanamamasına, en iyi koşullarda bile asgari düzeyle yetinilmesine sebep olmaktadır. Psikolojik danışmanlar Üniversiteler, Adalet Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı nda Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı çatısı altında Eylem Planı nda da belirtildiği gibi eğitim-öğretim faaliyetleri dışında sağlığın korunması ve psiko-sosyal yönden sağlıklı gelişimin desteklenmesi konusunda yalnız öğrencilere değil, anne-baba, eğitimci ve eğitim yöneticileri gibi okul sistemi içinde yer alan tüm bireylere yönelik faaliyetleri yürütmektedirler. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı nda Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM) Şubesi Eğitsel ve Mesleki Rehberlik Şubesi, Kişisel ve Psikososyal Hizmetleri Şubesi ve Psikolojik Ölçme Araçları Şubesi olarak dört şube bulunmakta olup, bu şubelerin tamamında hizmet verdiği bireylerin ruh sağlığına odaklı olarak hizmet vermektedir. Ancak, hazırlanan Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı nda ruh sağlığı çalışanları bölümünde yalnızca ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına, psikolog, sosyal çalışmacı ve hemşire meslek gruplarına değinilmiştir. Bir diğer yönden, Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı nda ruh sağlığı alanındaki yürütülen faaliyetler psikiyatri hastalarına verilen hizmetler (poliklinik, yataklı tedavi, bakım evleri, korumalı evler vb.), hasta
olmayan kişilere verilen ruh sağlığı alanıyla ilgili hizmetler (şiddete uğramış kadınlara yönelik hizmetler, çocuğun ruhsal gelişimi ve ebeveynlikle ilgili hizmetler, sürücü davranışını geliştirmeye yönelik hizmetler vb.) ve ruh sağlığı alanıyla ilgili genel veya kurumsal faaliyetler altında yer alan hizmetler (adli tıp, denetimli serbestlik, medya ve internetin etkileri vb.) olarak üç bölümde sınıflandırılmıştır. Görüldüğü üzere, psikolojik danışmanlar özellikle hasta olmayan kişilere verilen ruh sağlığı alanıyla ilgili hizmetlerde, bir başka deyişle koruyucu ruh sağlığı alanında hizmet vermekte iken ruh sağlığı çalışanları olarak dâhil edilmemişlerdir. Bu durumun çelişkili bir durum olduğunu düşünmekte, ruh sağlığı hizmet yönetiminin yeniden organizasyonu planlayan Sağlık Bakanlığı mızın psikolojik danışmanları da ruh sağlığı çalışanları olarak sınıflandırmasını önermekteyiz. Çünkü yukarıda belirtilen üç alandaki hizmetin farklı aşamaları genellikle farklı kurumlar tarafından verilmesine rağmen hizmetin niteliği değişmemektedir. Psikolojik danışmanların Sağlık Bakanlığı nda görev alması ile okul psikolojik danışmanlarının da ruh sağlığı hizmetlerine dâhil edilmesini kolaylaştırarak, kurumlar arası işbirliğini ve koordinasyonunu artırıp, verilen hizmetin kalitesini yükseltecektir. Ayrıca bu sayede, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu nun 3. maddesinde, 154 Sayılı sosyalleştirilmiş sağlık hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin yönergede ve 01/02/2005 tarihli ve 2005/15 sayılı Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Genelgesi nde belirtildiği üzere, Türkiye de okul sağlığı ile ilgili uygulamalardan sorumlu iki bakanlık olan Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki koordinasyonun ve okul sağlığı konusunda da çalışmaların güçleneceği düşünülmektedir. Sağlık Bakanlığımızın Ulusal Eylem Planı nda Ruh Sağlığı Alanında Çalışanların Sayı ve Niteliğini Artırmak amacıyla Rehberlik ve Psikolojik danışmanlık hizmetlerini ruh sağlığı hizmetlerine entegre etme stratejisini (6.3.5) Türk Psikolojik Danışman ve Rehberlik Derneği olarak takip etmekte ve desteklemekteyiz. Bu amacın gerçekleştirilmesi ve meslektaşlarımıza sağlık alanında kadro verilmesi durumunda 2006 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Ulusal Ruh Sağlığı Politikası metnindeki toplum temelli rehabilitasyon çalışmalarının yapılması, ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin arttırılması, damgalamaya karşı hasta haklarının savunulması, ruh sağlığı alanında eğitim, araştırma ve insan gücünün arttırılması önerilerinin gerçekleşmesine büyük katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Avrupa Birliği nin 2009 Türkiye İlerleme Raporunda toplum temelli hizmetlerin oluşturulmasının çok önemli olduğu ifade edilmiştir. Ruh Sağlığı Eylem planında da yer aldığı üzere Sağlık Bakanlığı nın geçmeyi uygun gördüğü toplum temelli ruh sağlığı modelinin esas hedef kitlesini ağır ruhsal bozukluğu olan veya hastanede uzun süre yatırılan hastalar oluşturmaktadır. Ancak bu hastalarla ilgili sorunu sadece tedavi boyutuyla düşünmemek gerektiğinin altı çizilmiş o boyutlar sosyal, ekonomik, hukuki, sosyal boyutlar olarak tanımlanmıştır. Hastane temelli modelde hastanın sadece tedavi ihtiyacı karşılanabilmekte iken yukarıda anlatılan boyutlardaki
sorun alanlarına müdahale edilemediği vurgulanmıştır. Tüm bu boyutlarıyla sorun bir halk sağlığı sorunu olarak düşünülürse, hastanın sadece hastalığın alevlenme dönemlerinde hastaneye getirildiği ve sonrasında tek başına bırakıldığı hastane temelli sistemin değiştirilmesi ve toplum temelli psikiyatri modeline geçilmesi gerektiği belirtilmiştir. Eylem Planında yer aldığı üzere toplum temelli ruh sağlığı sistemi üç unsur üzerine kuruludur. Bunlar: a) Hizmetin coğrafi temelli yapılandırılması, b) Hizmetin ekip anlayışıyla çok yönlü verilmesi, c) Her tanımlanmış bölgeye: sorumlu toplum ruh sağlığı merkezi, bakım kurumları, koruyucu evler, korumalı işyerleri ve genel hastaneler içinde psikiyatri yataklarının açılması şeklindedir. Psikolojik danışmanların Ulusal Eylem Planı nın birçok alanında ruh sağlığı politikasına katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri bu alanlardan biridir. Bilindiği üzere, Nisan 2009 da Sağlık Bakanlığı tarafından Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri (TRSM) açma kararı alınmış ve pilot çalışmaların sonuçları değerlendirilerek ilgili yönerge Şubat 2011 de yayınlanmış ve uygulaması başlamıştır. Her 100-300 bin nüfusa bir tane açılması planlanan TRSM lerin: Kendisine bağlanmış coğrafi bölgedeki ağır ruhsal rahatsızlığı olan hastaların ve ailelerin bilgilendirildiği, hastanın ayaktan tedavisinin yapıldığı ve takip edildiği, rehabilitasyon, psikoeğitim, iş-uğraş terapisi, grup veya bireysel terapi gibi yöntemlerin kullanılarak hastanın toplum içinde yaşama becerilerinin artırılmasını hedefleyen, psikiyatri klinikleri ile ilişki içinde çalışan ve gerektiğinde mobilize ekiple hastanın yaşadığı yerde takibini yapan birimler olması planlanmaktadır. Psikolojik danışmanların lisans düzeyinde iken kuramsal ve uygulamalı olarak aldığı derslerin bu alanı kapsaması nedeniyle, psikoeğitim, grup veya bireysel terapi gibi yöntemleri kullanabilecek meslek gruplarından birisi psikolojik danışmanlardır. Psikolojik danışmanların Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri nde yürütülmesi planlanan hasta ve hasta yakınlarına psiko-eğitim verme, uygun hastalara sosyal beceri eğitimi vermek ve toplum içinde uygulamalar yapma, hastaların ilgileri ve kişilik özelliklerine uygun uğraşı alanlarını planlama, uygun olan hastalarla açık/kapalı grup terapileri düzenleme, toplumu bilinçlendirme ve damgalama karşıtı çalışmalar yapma konularında aktif rol alabilirler. Amaç kronik ağır ruhsal rahatsızlığı olan hastaların yaşadıkları ortamda takip ve tedavilerinin yapılmasıdır. Bu sayede hastaların toplumun dışına atılmadan ve dışlanmadan toplumla birlikte yaşamaları hedeflenir. TRSM lerin: Kendisine bağlanmış coğrafi bölgedeki ağır ruhsal rahatsızlığı olan hastaların ve ailelerin bilgilendirildiği, hastanın ayaktan tedavisinin yapıldığı ve takip edildiği, rehabilitasyon, psikoeğitim, iş-uğraş terapisi, grup veya bireysel terapi gibi yöntemlerin kullanılarak hastanın toplum içinde yaşama becerilerinin artırılmasını hedefleyen, psikiyatri klinikleri ile ilişki içinde çalışan ve gerektiğinde mobilize ekiple hastanın yaşadığı yerde takibini yapan birimler olması planlanmaktadır. Bu sayede
TRSM ler ağır ruhsal bozukluğu olan hastalar için verilen hizmetin ana düzenleyicisi ve kontrol merkezi olacaktır. Merkezlerin toplu taşıma ile kolay ulaşılabilir, toplum içinde, minimum 300m2, mümkünse bahçeli, müstakil binalarda kurulması hedeflenmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından 16.02.2011 tarihinde yayınlanan Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri Hakkında Yönerge de işlevleri detaylı anlatılan TRSM lerin şu iş basamaklarını yürütmesi planlanmaktadır: Kayıt işlemleri, takip işlemleri, eğitim, terapi, diğer fonksiyonlar. Bunların içinden eğitim ve terapi kısmının eylem planında tanımlanışı bizleri ilgilendirmektedir. Eylem planında TRSM lerinde uygulanacak Eğitim tanımı: Hasta ve hasta yakınlarına psikoeğitim vermek, Uygun hastalara sosyal beceri eğitimi vermek ve toplum içinde uygulamalar yapmak şeklinde tanımlanmıştır. Eylem Planında TRSM lerinde uygulanacak Terapi tanımı ise: Hastaların ilgileri ve kişilik özelliklerine uygun uğraşı alanlarını planlamak ve uğraşı terapilerine katılımlarını programlamak, Uygun olan hastalarla açık/kapalı grup terapileri düzenlemek. şeklinde tanımlanmıştır. Ülkemizdeki toplum yapısı nedeni ile hastaların çoğu, giderek azalmakla birlikte halen ailelerinin yanında yaşamaktadır. Ailelerinin yanında yaşayan hastalar için de TRSM ler gün içinde vakitlerini geçirebilecekleri tedavi ve terapilerinin sürdürüldüğü merkezler olarak işlev görecektir. Ailesiyle yaşayan hastaların çoğu tüm gününü evde geçirmekte, aileden en az bir kişi hasta bakımı nedeni ile sosyal yaşam ve üretim sürecinden uzak kalmaktadır. Aileler sadece farmakolojik tedavi konusunda destek almakta bunun dışında kendilerini yalnız hissetmekte ve zaman içinde hasta ile ailesi arasında ilişkiler bozulmaktadır. Mevcut insan gücünün yetersizliği, hastasını hastaneye getiren aileye poliklinik ortamında, hasta ve hastalık hakkında bilgi vermeyi ve yönlendirmeyi çok güçleştirdiğinden aileler bazen ne yapacaklarını bilememekte ve sorun yaşamaktadırlar. Bu sorunun TRSM lerde ailelere yönelik eğitim programları hazırlanması ve her hastanın ailesiyle birlikte o hastaya özgü bireysel yaklaşım metodunun planlanması ile çözülebileceği düşünülmektedir. Eylem Planında Ruh sağlığının geliştirilmesi ve teşviki ile ilgili Damgalama ve Ayrımcılığa Karşı Farkındalığın Oluşturulması, Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi, Çocuk İstismarının Önlenmesi, İntiharın Önlenmesi, Afet ve Travmaların Ruhsal Sonuçlarının Önlenmesi gibi çalışmaların yapılacağı üzerinde durulmuştur. Ayrıca eylem planında ruh sağlığı hizmetlerinin birinci basamak sağlık hizmetlerine entegrasyonunun yapılması gerektiği üzerinde de durulmuştur. Ülkemizde ruhsal rahatsızlıklarda hasta sevk zincirinin
arzulandığı şekilde işlemediği, pratisyen hekimlere müracaatın beklenenin çok altında olduğunu, ilk başvurunun doğrudan psikiyatri uzmanına oldukça fazla yapıldığı ifade edilmiştir. Oysa ülkemizde hem erişkin hem de çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları alanında uzman açığının olduğu, buna ek olarak psikiyatrik hastalıkların sıklığının ve hastalık yükünün fazla olduğu göz önüne alındığında, bazı ruh sağlığı hizmetlerinin birinci basamakta verilmesinin daha uygun olacağı ifade edilmiştir. Ülkemizde 2010 yılı sonu itibariyle tüm illerde aile hekimi uygulamasına geçilmiştir. Ruh sağlığı hizmetlerinin sunumunun da bu yeni modele adapte edilmesi gerektiği, aile hekimi uygulamasında hekim- hasta ilişkisinin daha uzun süreli ve yakın olduğu düşünüldüğünde ruh sağlığı hastalarına hizmetin birinci basamakta verilmeye başlanması ve gerek olduğunda ikinci veya üçüncü basamağa sevki daha uygun olduğu vurgulanmıştır. Sağlık sistemi içerisinde çocuk ve ergen ruh sağlığı hizmetleri birinci basamaktan ayrı bir hizmet olarak düşünülmemesi ve sunulan hizmetler içerisinde bütüncül olarak verilmesi gerektiği de eylem planında yerini almıştır. Bu anlamda çocuk ve ergen ruh sağlığı hizmetleri, bebek çocuk adolesan izlemlerinin bir parçası olarak görülmesi gerektiği ve ekip anlayışı içerisinde sunulması gerektiği belirtilmiştir. Birinci basamakta ruh sağlığı hizmeti sunan personelin bu hizmeti de bütünleştirerek sunması gerektiği vurgulanmıştır. Ruh Sağlığı Eylem Planı Hakkındaki Önerilerimiz Sağlık Bakanlığı nın geçmeyi uygun gördüğü Toplum Temelli Ruh Sağlığı Modeli psikiyatrik hastalık durumu oluşmuş, psikiyatrik tanı almış, hasta olarak tabir edebileceğimiz kişiler için son derece muhteşem bir sistemdir. Çünkü Ruh Sağlığı Eylem planında da yer aldığı üzere toplum temelli ruh sağlığı modelinin esas hedef kitlesini ağır ruhsal bozukluğu olan veya hastanede uzun süre yatırılan hastalar oluşturmaktadır. Şizofreni, Depresif Bozukluklar, Anksiyete Bozuklukları, Dürtü Kontrol Bozuklukları, Disosiyatif Bozukluklar, Kişilik bozuklukları gibi psikiyatrik hastalık grupları içerisinde tanı almış ve bu nedenle de hasta olarak isimlendirdiğimiz kişiler hiç kuşkusuz Toplum Temelli Ruh Sağlığı Politikası gereği açılacak Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinden büyük ölçüde istifade edebileceklerdir. Toplum temelli ruh sağlığı modelinin çok önemli bir tek eksik yanının olduğu görülmektedir: Koruyucu ruh sağlığı hizmetlerine gerektiği kadar yer vermemesi Ruh Sağlığı Eylem Planında yer alan toplum temelli ruh sağlığı uygulaması daha çok psikiyatrik hastalık durumu ortaya çıktıktan sonra yapılacak uygulamaları konu almaktadır ve bir psikiyatrik hastalık durumu olmasa da psikolojik sorun yaşayan herkese hasta gözüyle bakmaktadır. Ruh Sağlığı Eylem Planında hasta olmayan ancak psikolojik sorunlar yaşayan kişilere sunulacak hizmetlere yani koruyucu ruh sağlığı hizmetlerine, ruhsal hastalığı olan kişiler için yapılması düşünülen hizmetlerin nasıl olması gerektiğine yer verildiği kadar yer verilmemiştir.
Eylem planında psikolojik sorun yaşayan herkesin hasta olarak algılandığı anlaşılmaktadır. Ancak kişiler zaman zaman eğitsel, sosyal, kişisel ve mesleki alanlarda günlük yaşam ve çeşitli nedenlerden dolayı psikolojik sorunlar yaşamaktadırlar ve bu psikolojik sorunların birikmesi sonucu kadına şiddet, istismar, intihar vakaları gibi vakalar yaşanabilmektedir. Bu vakaları sergileyen kişilerin büyük kısmı hasta değildir, psikiyatrik tanı almamış kişilerdir, bu kişiler Psikolojik Danışma ve Rehberlik literatürüne göre danışan dırlar. Bu kişilere Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri bünyesinde psikolojik danışma yapılması gerekmektedir. Psikolojik danışma, tıpkı psikoterapi gibi bir ruh sağlığı sağaltım (tedavi) yöntemidir. Psikolojik danışma ile psikoterapi yöntemi birbirine çok benzemektedir. İkisi de terapötik iletişime dayanır. İkisi de seans adı verilen oturumlarla gerçekleştirilir. Ancak psikolojik danışma hizmeti hastalık durumları için değil hastalık durumu henüz oluşmadan koruyucu ruh sağlığı hizmeti olarak sunulan bir hizmettir ve psikiyatrik olarak hasta olmayan ancak psikolojik sorunlar yaşayan kişilere uygulanır. Bu kişilerin ihtiyaç duydukları ruh sağlığı uzmanları Psikolojik Danışman lardır. Ruh Sağlığı Eylem Planında hasta olmayan ancak psikolojik sorunlar yaşayan kişiler yani danışanlar için de gerekli düzenlemelerin yer alması toplum temelli ruh sağlığı modelinin bu eksikliğini giderecek ve bu koruyucu ruh sağlığı hizmeti Psikolojik Danışmanlar tarafından sunulmaya başlandığında şu anda ülkemizde var olduğu tabir edilen psikiyatrik hasta vakalarının sayısı büyük ölçüde azalacaktır. Ruh Sağlığı Eylem Planının en önemli amacı psikolojik sorunlar yaşayan kişilere psikiyatrik tanı alabilecek seviyeye gelmeden profesyonelce koruyucu ruh sağlığı hizmetlerini sunmak olmalıdır. Psikolojik Danışma ve Rehberlik meslek alanı da bu amaç için vardır. Politika Yapıcılara Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinin Ruh Sağlığı Hizmetlerine Entegre Edilmesi Konusunda Önerilerimiz Psikolojik danışmanlar Ulusal Eylem Planı nda planlanan kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda kadın izlem merkezlerinde, çocuk istismarının önlenmesi konusunda Çocuk İzlem Merkezleri nde, intiharın Önlenmesi amacıyla Psikososyal Destek ve Krize Müdahale Birimleri nde görev alabilirler. Bunlara ek olarak, afet ve travmaların ruhsal sonuçlarının önlenmesi, bağımlılığı önleme ve ruh sağlığının geliştirilmesi ile ilgili araştırmaların desteklenmesi konusunda psikolojik danışmanlardan yararlanılabilinir. 1) Aile Sağlığı Merkezlerinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Oluşturulması Psikolojik Danışma ve Rehberlik koruyucu ruh sağlığı hizmeti sunan bir meslek alanıdır ve Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı sonrasında oluşturulacak Ruh Sağlığı Yasasında yerini almalıdır.
Ruh sağlığı eylem planında da ifade edildiği gibi ruh sağlığı hizmetlerinin birinci basamak sağlık kuruluşlarına entegrasyonunun yapılması gerekmektedir. Yayınlanan planda, ülkemizde ruhsal rahatsızlıklarda hasta sevk zincirinin arzulandığı şekilde işlemediği, pratisyen hekimlere müracaatın beklenenin çok altında olduğunu, ilk başvurunun doğrudan psikiyatri uzmanına oldukça fazla yapıldığı belirtilmiş; ülkemizde hem erişkin hem de çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları alanında uzman açığının olduğu, buna ek olarak psikiyatrik hastalıkların sıklığının ve hastalık yükünün fazla olduğu göz önüne alındığında, bazı ruh sağlığı hizmetlerinin birinci basamakta verilmesinin daha uygun olacağı ifade edilmiştir. Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı ile görüşerek Sağlık Hizmetleri Sınıfında koruyucu ruh sağlığı hizmeti vermek üzere Psikolojik Danışman kadrosu ihdas etmelidir. Koruyucu ruh sağlığı hizmetleri en az bir ruhsal hastalık durumunun ortaya çıkmış olması kadar önemli, üzerinde titizlikle durulması ve her türlü denetiminin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması gereken bir uygulamadır. Koruyucu Ruh Sağlığı Hizmeti sunan Psikolojik Danışma ve Rehberlik meslek alanının birinci basamak sağlık kuruluşlarında yer alması meslek alanı literatürü açısından en uygun olanıdır. Aile Sağlığı Merkezlerinde Psikolojik Danışmanlar aile hekimleri ile koordineli olarak çalışacak, aile sağlığı merkezinin bölgesi içerisinde koruyucu ruh sağlığı hizmetine ihtiyaç duyabilecek kişileri aile hekimleri ile birlikte ve gerçekleştireceği taramalarla tespit edebilecek ve o kişilere psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini sunarak psikiyatrik hastalık durumlarını henüz oluşmadan önleyebilecektir. Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetlerinin eğitim sektöründeki ayağı okullarda Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servislerinde, sağlık sektöründeki ayağı askerlik Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimlerinde sürdüğü ve koruyucu ruh sağlığı hizmeti sunduğu ve bu birimlerin asıl işlevlerinin psikiyatrik tanı almamış ancak psikolojik sorunlar yaşayan kişilere psikolojik destek sunmak olduğu bilindiği için ülkemiz vatandaşları psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinden faydalanma konusunda çekinmemektedirler. Bu Psikolojik Danışma ve Rehberlik meslek alanının bir artısıdır. Aile hekimlerinin görev aldığı aile sağlığı merkezlerinde oluşturulacak Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi nde görev alacak Psikolojik Danışmanlar alt başlıkları çoğaltılabilecek olan şu ana başlıklarda profesyonelce koruyucu ruh sağlığı hizmeti sunacaklardır: Aile hekiminin psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu düşünerek yönlendirdiği danışanlara ihtiyaç duydukları psikolojik danışma ve rehberlik desteğini sunmak, Kendi psikolojik taramaları sonucu ya da kendisine yapılan başvurular sonucu tespit etmiş olduğu psikolojik sorunlar yaşayan kişilere gereken psikolojik danışma ve rehberlik desteğini sunmak, Bir diğer ruh sağlığı hizmeti sunan kurum olan Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde yer alan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servislerindeki Psikolojik Danışmanlar tarafından psikolojik danışma ve rehberlik
hizmetlerinin klinik bir ortamda sunulmasının daha faydalı olacağını düşünerek yönlendirilen öğrencilere psikolojik danışmanlık ve rehberlik desteğini sunmak, Sağlık Bakanlığının uygun gördüğü sertifika ve süpervizyon eğitiminden geçerek psikoterapi hizmeti sunma yeterliğine sahip olduklarında aile hekiminin, toplum ruh sağlığı merkezlerinin ya da ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanının yönlendirmesi ile psikiyatrik tanı almış hastalara psikolojik danışma uygulaması gerçekleştirmek, Tedavisinin birinci basamak sağlık kuruluşlarından çıkarak psikiyatri uzmanı tarafından devam edilmesini düşündüğü hastayı geniş psikiyatrik incelemeden geçmek üzere en yakın hastanenin psikiyatri polikliniğine ya da açılacak olan toplum ruh sağlığı merkezlerine yönlendirmek vb. Her ailenin bir aile hekimi olduğu gibi koruyucu ruh sağlığı hizmeti sunan bir Psikolojik Danışmanı da olmalıdır. Sağlık Bakanlığı başlatacağı bu çalışma ile ailelerin ruh sağlığı haritasını daha yakından takip edebilecektir. 2) Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkez lerinin Oluşturulması Sağlık Bakanlığı bünyesindeki koruyucu ruh sağlığı hizmetleri sadece aile hekimlerinin bulunduğu aile sağlığı merkezlerinde açılacak Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezleri ile sınırlı kalmamalı Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde oluşturulacak Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezlerinde de sunulmalıdır. Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde görevli Psikolojik Danışmanlar aile sağlığı merkezlerinde görevli Psikolojik Danışmanların gerçekleştireceği hizmetlere ek olarak bölgesi içerisinde yer alan aile sağlığı merkezlerinde görevli Psikolojik Danışmanlara ihtiyaç duydukları konularda gerekli desteği sunmalıdırlar 3) Sağlık Bakanlığı na Bağlı Kurumlarda Psikolojik Danışman Kadrosunun İhdas Edilmesi Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda ruh sağlığı hizmeti verecek personel içerisinde psikolojik danışmanların da yer alması, toplumsal gelişimimizin bir gereği olduğu düşünülmektedir. Bu hizmeti verecek Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanından mezun kişilerin kullanmış olduğu meslek unvanı psikolojik danışman lıktır. Ancak psikolojik danışman unvanlı kadro 190 Sayılı Devlet Kadro Cetvelinde tanımlanmadığından, Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda bu hizmeti vermek üzere psikolojik danışman kadrosunun tanımlanmasına gerek vardır. Psikolojik danışmanların sağlık hizmeti vermelerine yönelik ülkemizde uygulamalar ve bu konuda mevzuat düzenlemelerine yönelik adımlar da atılmaya başlamıştır. Psikolojik danışmanların sağlık sınıfında olduklarını gösteren en önemli gösterge, askerliklerini sıhhiye sınıfında yapıyor olmalarıdır.
İkinci gösterge, 6225 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile getirilen düzenlemedir. Bu kanuna göre psikolojik danışma ve rehberlik mezunları klinik psikoloji alanında yüksek lisans veya doktora yapmaları durumunda sağlık hizmetleri sınıfında hizmet verebilmektedirler. Üçüncü gösterge, Adalet Bakanlığına bağlı Aile Mahkemeleri ile Çocuk Mahkemelerinde, sağlık hizmetleri sınıfında bir kadro olan pedagog kadrosunda görev alabiliyor olmalarıdır. 4) Hasta ve Hasta Yakınları İçin Psikolojik Destek Merkezlerinin Oluşturulması Hastanelerde hasta ve hasta yakınlarına hastanın durumunu açıklamaya yönelik hizmet veren birimlerin oluşturulması ve bu birimlerde de psikolojik destek çerçevesinde psikolojik danışmanların da istihdam edilmesi gerekmektedir. Son olarak, Ulusal Eylem Planı nda çocukluk ve ergenlik dönemine yönelik çalışmalara değinilmiş, sağlık, eğitim, sosyal hizmet, adalet ve güvenlik sistemlerini kapsayan dört sistemli çocuk-ergen toplum temelli ruh sağlığı modeli sunulmuştur. Psikolojik danışmanlar eğitim sistemi içerinde değerlendirilmiş, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin hem çocuk ve ergenlerin sağlıklı gelişiminde hem de sağlıklı bir toplum oluşmasında da kritik bir öneme sahip olduğu belirtilmiş, ruhsal sorunların erken fark edilmesi açısından rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin önemi vurgulanmıştır. Bu tespitin doğru olduğunu ancak psikolojik danışmanların sağlık sisteminde yer almamış olmasının koruyucu ruh sağlığı alanında eksikliklere yol açtığı kanaatindeyiz. Ulusal Eylem Planı nda da belirtildiği üzere bu modelin tüm dünya uygulamalarında, mutlaka bir ekip çalışması içinde sürdürülmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Psikolojik danışmanların sağlık sistemindeki ekibin bir üyesi olması ile bireylerin uyum sorunları, iyilik hali düzeylerinin yükseltilmesi, sosyal beceri eğitimi, aile danışmanlığı gibi birçok konuya yönelik Sağlık Bakanlığı çatısı altında hizmet almaları mümkün olacaktır. Bilindiği üzere, psikolojik danışma ve rehberlik programında öğrenim gören öğrencilerimiz sadece eğitim alanında dersler almamakta, çocuk ve ergen ruh sağlığı, psikopatoloji, krize müdahale, özel eğitim, aile danışmanlığı, bireysel ve grupla psikolojik danışma gibi ruh sağlığı alanında kuramsal ve uygulamalı birçok dersler almaktadırlar. Ancak, psikolojik danışmanların meslek yasasının yokluğu nedeniyle koruyucu ruh sağlığı hizmeti alanında psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri eksik kalmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında, Türk Psikolojik Danışman ve Rehberlik Derneği olarak Sağlık Bakanlığı nın bireylerin ve toplumun ruh sağlığıyla ilgili çalışmalarında ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında yer alarak işbirliğinde bulunmak istemekteyiz. Bilgilerinize sunulur.