SANAT VE SANATÇININ BESLENDĠĞĠ SOSYAL MĠRAS: GELENEK ve EDEBĠYAT. Hazırlayan. Müge KARAKUZU. Danışman Öğretmen. Seyfi ERDOĞAN



Benzer belgeler
SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

GARİP AKIMI (I. YENİ)

Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma. TDE117 Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı Doç. Dr. Beyhan Kanter A/4 A/4

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç

Genç Kalemler", şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Edebiyat Mevsimi 2012 de Tasavvuf Rüzgarı. Tasavvuf Ve Gelenek. Seminerleri

Renkler hakkında bazı gerçekler.

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

ÖZGEÇMİŞ Yaşar Kemal in Romanlarında Toplumcu Gerçekçilik (devam ediyor)

Adıyaman Turizmine Dünden Bakmak

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI.

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

224 2 nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications April, 2011 Antalya-Turkey

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

T.C. FIRAT ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ EĞĠTĠM PROGRAMLARI VE ÖĞRETĠM ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LİSANS TEZ ÖNERİSİ

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar. Edebiyatına

O

KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ OKULLAR ARASI ÖDÜLLÜ YARIŞMALAR

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ BÜTÜNLEŞİK DOKTORA DERS PROGRAMI DERS DERS DERS DERS. Karahanlıca I.

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

MERHABA. Takım ruhuyla çıktığımız bu yolda önceliklerimiz ve hedeflerimiz:

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus )

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

ŞEHİT ÖĞRETMEN KUBİLAY MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ 2.DÖNEM 1.

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

ALİ RIZA DOĞAN. ZİLE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ ROBOT KULÜBÜ KURUCUSU,DANIŞMAN ÖĞRETMENİ ve OKUL PROJELER KORDİNATÖRÜ

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

TOKİ İLKOKULU/ORTAOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ YILLIK ÇALIŞMA PLANI

YEREL MEDYA SEKTÖRÜ VE GLOBALLEġEN MEDYAYA GÖRE KONUMU

YAHYA KEMAL BEYATLI ( )

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

AġK IN FELSEFESĠNE DAĠR PROF. DR. ÖMER ÖZDEN (ĠSTANBUL, 2012)

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN

Prof. Dr. Gökhan Antalya Değerlendirme KonuĢması

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994

Makale Nedir? Makale Nasıl Yazılır?

ġaġr VE YAZARLAR SÖZLÜKLERĠNDE MADDE BAġLARININ ĠÇERĠK PLANI VE CAHĠT SITKI TARANCI ÖRNEĞĠ Erdoğan BOZ ÖZET

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

HER DERS 1 SORU(N) PROJESİ

18 Nisan 2007 Çarşamba... Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve 2 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencilerinin Ziraat Fakültelerindeki Eğitim Hakkında Görüşlerinin İncelenmesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM 11. SINIF MF-DİL GRUBU GRUBU TÜRK EDEBİYATI DERSİ III

TÜRKİYE DE TARIM EĞİTİMİ. Yrd. Doç. Dr. M. Kazım Kara

ÖZGEÇMİŞ Profesör Dr. Profesör Dr.

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

Konut Sektörüne BakıĢ

İTİRAZLAR ŞİKAYETLER VE UYUŞMAZLIKLAR PROSEDÜRÜ

MARKA ŞEHİR ÇALIŞMALARINDA AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ DİKKATE ALINMALI

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

ANNE-BABA TUTUMLARI VE ÇOCUĞUN KiŞiLiK GELiŞiMiNE ETKiLERi

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI. Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK. Redaksiyon. Burcu Yılmaz. Başak Kutucu. Esra Acar. Pınar Seyfittinoğlu

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

SON DÖNEM DİVAN EDEBİYATI TARTIŞMALARINDA BASIN THE RECENT TIME DISCUSSION ON DĠVAN LITERATURE AT PRESS

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

ÜCRET SİSTEMLERİ VE VERİMLİLİK YURTİÇİ KARGO

İ Ç İ N D E K İ L E R

Metin Edebi Metin nedir?

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ FİNAL PROGRAMI

ÜCRET SĠSTEMLERĠ VE VERĠMLĠLĠK DERSĠ. EKOTEN TEKSTĠL A.ġ.

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

Transkript:

SANAT VE SANATÇININ BESLENDĠĞĠ SOSYAL MĠRAS: GELENEK ve EDEBĠYAT Hazırlayan Müge KARAKUZU Danışman Öğretmen Seyfi ERDOĞAN Eti Sosyal Bilimler Lisesi FORUM KATEGORĠSĠ Mart 2012 Eskişehir

Çok insan anlayamaz eski musıkimizden Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden. Açar bir altın anahtarla ruh ufuklarını Hemen yayılmaya başlar sada ve nur akını. Y. Kemal BEYATLI Sanat, Gelenek ve Kültür Ġlişkisi Edebiyatta Ģiir duyguların ve düģüncelerin ifade edilmesi için kullanılan bir nazım Ģeklidir. ġiiri oluģturan temel unsur duygudur. Bir Ģair hissetmediği bir Ģeyi yazamaz, yazarsa da inandırıcı ve kalıcı olmaz. ġiir, kültür ve gelenek kavramlarının içinde yer alır. Kültür ve gelenek bir milleti oluģturan temel unsurlardır. Bu sebeple Ģiir en milli sanat dalı olarak da düģünülebilir. ġiirin görevi, içinde oluģturulduğu kültürün değerlerini çağın ve Ģairin bakıģ açısından güzel bir biçimde yansıtmaktır. T.S. Eliot a göre Ģiir duygulardan oluģur fakat bahsedilen duygular Ģairin kendi duyguları değil bir konu üzerinde oluģan objektif ve estetik duygulardır. Bir duygunun objektif olabilmesi de ancak Ģairin kendini geleneğe teslim etmesiyle mümkündür. Ayrıca T.S. Eliot a göre Ģiir organik bir bütündür. Organik bütün, Ģiirin en ufak sesinden en büyük cümlesine kadar bir uyum içinde olmasıdır. Yalnız cümleler arası musiki değil aynı zamanda anlam bütünlüğü de önemlidir. Yani kısaca Ģiir duyguların, inançların ve geleneğin oluģturduğu bir senfonidir. Gelenek, geçmiģten günümüze süregelen alıģkanlıklar bütünü olarak tanımlanabilir. Fakat gelenek geçmiģ ve geleceği birbirine bağlayan en önemli değerdir. Gelenekle uyum içinde olan her yeni eser, bu özelliği ile eski eserleri de günümüze bağlamıģ olur ve böylelikle edebiyat tarihinin kesintisiz akıģını sağlar. Eskiyi taklit etmez, fakat ondan faydalanır. Bir Ģairin geleneğe sahip olabilmesi için her Ģeyden önce tarih Ģuurunun olması gerekir. Çünkü geçmiģini bilmeyen insan geleceğini bilemeyeceği gibi yönlendiremez de. Mustafa Kemal, sanatçının, esaslı kültür sahibi olması ve tarihi iyi bilmesi gerektiğini belirtmiģtir. Her gelenek birbirinden etkilenir. Bazıları öncekilere tepki olarak ortaya çıkar bazıları diğerlerinde gördüğü eksikleri düzeltmek için fakat o veya bu Ģekilde her gelenek birbirini etkiler ve birbirinden etkilenir. Kültür ise, bir millete ait değerler bütünüdür. Bir milletin dili, edebiyatı, dini, tarihi, musikisi, geleneksel motifleri, tabii güzellikleri, yaģayıģ tarzı, sanat anlayıģı o milletin 1

kültürünü oluģturur. Kültür, içinde birçok unsuru barındıran geniģ bir kavramdır. Her milletin kendine özgü bir kültürü vardır. T.S. Eliot Her millet her ırk, kendine has bir yaratma ve eleştiri gücüne sahiptir 1 diyor. Bazı kültürler birbirlerine benzeseler de hepsi birbirinden farklıdır. Örneğin Japon ve Çin kültürü dıģardan birbirine çok benzer görünseler de birçok yönden birbirinden farklıdır. T.S. Eliot: Batı medeniyetini birbirinden farklı milli kültürlerin ortak niteliklerini oluşturduğu bir sentez, evrensel bir değerler hiyerarşisi olarak görmüştür. Medeniyet denilen bu organik bütün içinde, her kültürün kendisini ötekilerden farklı kılan unsurlar sayesinde varlığını hem alıcı hem de verici olarak sürdürebilmesinin mümkün olduğunu vurgulamıştır. 2 Ünlü Fransız Ģairi Paul Valery: Arslanın vücudu, yediği hayvanlardan oluģur. der. Vücuda alınan gıdaların uygun olmaması bünyeyi rahatsız ettiği gibi, milletin yapısına, örfüne uygun olmayan yabancı kültür özellikleri de milleti rahatsız eder. Sanat, kültürün geliģimi ve değiģimi içerisinde gelenekten beslenerek Ģekillenir. Gelenek, o topluluğun içinde yetiģtirdiği sanatçıların kendisinin tabi olduğu değerlerin farkında olmaları, farkındalığını tanımaları ve bilmeleri ile oluģur ki bunun adı Ģuur dur. Gelenek, ortak Ģuurun yaygın olarak yaģatılan Ģekli ve somut eserlere dönüģmüģ halidir. Milli Ģuuru ise o toplumun benimsediği, olay, durum ve davranıģların özümsenmesi ve sanatçı tarafından ortaya konulan eserlere karģı alınan tavırlar belirler. Gelenek, bir toplumun belli bir dönemine ait zevklerini, değer ölçülerini ortaya koyar. Onun için durağan değil değiģen bir yapıya sahiptir. Toplum değiģince gelenekler de değiģir. Ġslamiyet in kabulünden önceki zengin göçebe kültürümüz içerisinde ozanların kopuz eģliğinde oluģan sözlü edebiyat geleneği, yerini daha sonraki dönemlerde oluģan, Arap ve Ġran kültüründen de etkilenerek divan edebiyatı geleneğine yerini bırakmıģtır. Bir taraftan halk kendi günlük hayatının doğal bir sonucu olarak duygulanmalarını anonim gelenek içerisinde devam ettirirken diğer yandan kabul edilen yeni dinin etkisi ile tekke Ģairlerinin tasavvuf geleneğini yaģatmaya baģlamaları, halk içinden çıkmıģ ve halk kültürü ile beslenmiģ halk Ģairlerinin dini duygulardan uzak ÂĢık geleneğini sürdürmeleri geleneğin değiģkenlik özelliğinin göstergesidir. Tanzimat ile baģlayan yenilik geleneği, bir karģı koyma veya içinde bulunulan duruma çare arayıģından baģka bir Ģey değildir. Örnekler ve ölçüler hep geleneğimizin dıģından alınmıģ, taklit boyutunda sindirilmeden pek çok yeniliğe kucak açılmıģtır. Ahmet Hamdi 1 Saadettin YILDIZ, Edebiyatta Gelenek Üzerine Bir Deneme 2 T.S. Eliot, Edebiyat Üzerine Düşünceler, Çev. Doç. Dr. Sevim Kantarcıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları Ankara 1983 s.6 2

Tanpınar ın deyiģi ile değiģerek devam etmek, devam ederek değiģmek Ģeklinde bazı değerlere bağlı gelenek oluģturulamamıģtır. Sanatçı ve Gelenek Gelenek sanattaki en önemli kavramlardan biridir. Fakat geleneği oluģturan sanatçı da en az onun kadar önemlidir. Sanatçı hangi geleneği benimseyeceğine kendisi karar verir, bu konuda özgürdür. Ġster P.Valery gibi sembolizmin, ister Balzac gibi realizmin rüzgârına kapılır. Ya da T.S. Eliot gibi önceki akımlardan etkilenip kendi akımını yaratır. Bilindiği üzere Eliot, romantizmin DüĢünüyorum, hissediyorum o halde varım hükmünde özetlediği felsefeyi eksik bulmuģ bunun üzerine DüĢünüyorum, hissediyorum öyleyse sadece bir görüntüyüm demiģtir ve böylelikle neoklasizmi yaratmıģtır. Neoklasizm, XX. Yüzyılda, simgecilikten uzaklaģıp antik olana Yunan ve Latin geleneğine geri dönen gelenektir. Kurucusu T. S. Eliot tur. Türk Edebiyatı nda en önemli temsilcisi ise Yahya Kemal Beyatlı olmuģtur. Neoklasizim, yaratıldığı dönemde çok büyük yankılar uyandırmıģtır, sonuçta yaratılana kadar olan bütün akımların aksine çok farklı bir düģünceyi savunmuģtur. Avrupa Edebiyatı nda neoklasizmin oluģturduğu ortamı, Türk Edebiyatı nda da Garipçiler oluģturmuģtur. Garipçiler, o güne kadar Ģiirde var olan aģırı duygusallığa, Ģairaneliğe ve basmakalıp söyleyiģlere tam anlamıyla cephe almıģlar, bunun yerine Ģiirde kuralsızlığı kural edinmiģlerdir. Sanatçılar, istedikleri geleneği seçebilirler fakat bunu yaparken kendilerine en uygun olanı seçmelilerdir. Kendi kültürüne, hayatına, dimağına en uygun olanı Sanatçının yapacağı bu seçim hayati bir önem taģır. Kendine uygun olmayan kültürü seçen sanatçı sevmediği iģte çalıģan bir kiģiye benzer. Kendini doğru ifade edemez, o kültürle mutlu olamaz. T.S. Eliot, Bir millet, büyük yazarlar, özellikle büyük şairler yaratmaya devam etmezse, o milletin konuştuğu dil de, kültür de bozulur ve belki de daha güçlü bir dilin içinde eriyip gider 3 demiģtir. Bu da gösteriyor ki iyi bir sanatçı yetiģtirmek milletlerin kültürlerini devam ettirebilmeleri için hayati önem taģımaktadır. 3 Eliot, a.g.e. s. 13 3

Sanatçı ve Yetiştiği Ortam Sanatçının yetiģtiği ortam, sanatçının hangi geleneği seçeceğini tayin eder. Bu ortam sayesinde edindiği kültür, onu diğer sanatçılardan ayıran ve aynı zamanda diğer sanatçılara bağlayan özelliktir. Sanatçının yarattığı eserler onun kültürünü, yaģadığı ortamı bize aktarır. Her eserinde birebir olarak aktarmasa da ufak birer ayrıntı Ģeklinde mutlaka bize aksettirecektir. Mesela divan edebiyatı ve halk edebiyatı, bunlar Türk Edebiyatı nın önemli iki geleneğidir. Fakat birbirinden çok farklıdır. Birisi yüksek zümre edebiyatı olarak da bilinir. Neden? Çünkü bu akımdaki Ģairler yüksek eğitim almıģlardır. Eğer bu Ģairler eğitimsiz olsalardı divan Ģairi olamazlardı. Yani sanatçıların yetiģtikleri ortam, yaģam koģulları onların seçeceği geleneği etkilemiģtir. Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı Felekler yandı ahımdan murâdımşem i yanmaz mı Kamu bîmârınacânân deva-yıderd eder ihsan Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı Fuzuli Ala gözlü benli dilber Bir gün gelse bize doğru Seni sevdim can u dilden Çekme kendini naza doğru Âşık Veysel Fuzuli ve ÂĢık Veysel, ikisi de edebiyatımız için çok önemli Ģairler. Birisi divan edebiyatı için diğeri halk edebiyatı.her iki Ģiirde de anlatılmak istenen aģktır. Fakat birisi ağır ve süslü bir dilde yazmıģtır. Çünkü Ģair, bağlı olduğu geleneğe uygun bir söyleyiģin örneğini vermiģ, diğeri ise aģkı kendi hissettiği gibi sade ve doğal bir biçimde yazmıģtır. Bu yüzden iki Ģairin yetiģtiği ortam birbirinden çok farklıdır diyebiliriz. Sonuç olarak sanatçının yetiģtiği 4

ortam sanatçının dimağını oluģturan dolayısıyla gelenek seçiminde rol oynayan önemli bir faktördür. Gelenekte Yenilik ve Yenilik Karşısında Edebiyatımız. Yenilik çağın gereklerine ayak uydurmaktır. Fakat her yenilik beraberinde doğruluğu getirmediği gibi gerçekliğe de aykırı olabilir. Bizde her yenilik beraberinde bağlı olunan değerlerden uzaklaģma Ģeklinde algılanmıģ ve geliģme olarak görülmemiģtir. Tanzimat tan günümüze yenilik kavramı, içi boģ özenti salgını halinde Türk aydınını daima tedbirli olmaya yöneltmiģtir. Eski kalmakla yeni olmak arasında bocalayan Tanzimatçılardan Milli Mücadele Dönemi ne kadar değiģen bir Ģey olmamıģtır. SavaĢ Ģartları ve milletin kendini kurtaracak ruhun aranması tekrar öze dönüģün ve dönüģümün örneklerini verdirmiģtir. Mehmet Emin Yurdakul un: Ben bir Türküm; dinim, cinsim uludur; Sinem, özüm ateş ile doludur. 4 Dizeleri bu ruhun Ģiire yansımasıdır. Yine aynı Ģaire bu zor Ģartlar içinde yaģadığı topluma sözcülük yapma görevini üstlendirmiģ: Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et! Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir. 5 Mısralarını söyletmiģ, bu dönem sanatçılarını gelenekten beslenerek çare arayıģına itmiģtir. YenileĢme çabaları daha sonraki dönemlerde bir moda halinde gelenekten tamamen uzaklaģarak devam etmiģtir, onun içindir ki yeni bir edebiyat geleneği oluģturulamamıģ, aydınlar ile halk arasındaki uyuģmazlık ve birbirinden usanmıģlık, geleneğe farklı pencerelerden bakmayı doğurmuģtur. 4 Mehmet Emin Yurdakul, Türk Sazı, Atlas Kitabevi, Ġstanbul 1979 s.110 5 Yurdakul, a.g.e, s.74 5

Ancak sayıları az da olsa Yahya Kemal Beyatlı gibi içinde doğduğu, büyüdüğü kültürü, yabancı kültürle birleģtirmeyi bilmiģ ve eski ile yeni arasında kendinden sonrakilere sağlam köprüler kurmuģ sanatçılar da yetiģmiģtir. Necip Fazıl ve Sezai Karakoç gibi geleneğin özünde inanç değerlerini arayan sanatçılar da son dönemde eserler vermiģlerdir. Yeni eserin, eski eserlere hiçbir yenilik getirmeksizin benzemesi gelenek anlayıģının dıģında kalır, bu ölçüde bir benzeyiģ, onu sanat eseri olmaktan uzaklaģtırır. Sanatçının Ģuurunda olması gereken Ģey, geçmiģin en belli baģlı eserlerinde, bazı değiģikliklere uğrasa da esasta aynı kalan ve zamanımıza kadar akıp gelen ana çizgidir. ġair sanatta tekâmülün hiçbir zaman söz konusu olamayacağını fakat sanatın maddesinin hiçbir zaman aynı olmadığını çok iyi bilmelidir. Sanatta tekrar olmamalıdır. Yapılan bir Ģeyi birebir tekrar etmek hırsızlıktan baģka bir Ģey değildir. Her sanatçı oluģturduğu esere kendince yeni bir Ģeyler ekleyip onu kendiyle bütünleģtirmelidir. Yoksa ortaya çıkan eser onun değil, etkilendiği daha doğrusu taklit ettiği kiģinin eseri haline gelir. T.S. Eliot Yenilik tekrardan daima iyidir. 6 der ki haklıdır da. Tekrar sanatın kalitesini düģürür. Sanat yeni bir Ģeyler oluģturmak, onu tüm dünyaya kendi gözünden yansıtmaktır. Fakat taklit edilerek oluģturulan eser yeni değildir ve kesinlikle yeni olarak düģünülmemelidir. Yeni bir eser oluģturmak için sanatçının kendi dimağını gelenek ve kültürle birleģtirmesi gerekir. Taklitte ise bu çok kısa ve değersiz bir yolla yapılmaktadır. Kopyala-yapıĢtır. Yeni eserler tabi ki önceki sanatçılardan izler taģıyacaktır. Sanatçı, kendinden önceki ve sonrakilerle birlikte bir geleneğin temsilcisi olabilir ancak aynı geleneğe sahip olmaları birbirlerinden kopyala-yapıģtır edebiyatı yapmalarını gerektirmez. Nitekim taklit, baģkalarının düģüncelerini çalmanın kibar adıdır. Yunus u büyük yapan bir yandan köklü bir tasavvufi geleneği temsil eden şiirler söylemesi, bir yandan da söylediklerine yeni bir hava kazandırmış olmasıdır. Sanatta hatır için ödüller verildiği sık görülmekle beraber, hatırla uzun ömürlü olmuş bir sanatçı gösterilemez. 7 Taklit kullanan hiçbir sanatçı bunu kabul etmeyecektir. Fakat olay bundan ibarettir. 6 T.S Eliot, Edebiyat Üzerine DüĢünceler, s.20 7 Saadettin YILDIZ, Edebiyatta Gelenek Üzerine Bir Deneme 6

KAYNAKÇA 1. ATAÇ, Nurullah. Diyelim Söz Arasında Varlık Yay. Ġstanbul ġubat 1970 2. ANDI, M.Fatih. Hayata Edebiyatla Bakmak, Akademik yayınlar,4. Baskı, Ġstanbul 2010 3. BEYATLI, Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz, K B Yay. Ankara 1990 4. Edman, Irwin. Sanat ve İnsan MEB Yay.Ankara1991 5. ELĠOT, T.S.,Edebiyat Üzerine Düşünceler, Çev. Doç.Dr. Sevim Kantarcıoğlu, K.ve T. Bakanlığı Yay., Ankara 1983. 6. ESCARPIT, Robert. Edebiyat Sosyolojisi, Çev: Ali Türkay Yazıcı, Remzi Kitabevi Ġstanbul 1993 7. GÖKALP, Ziya. Türkçülüğün Esasları, Haz: Mahir Ünlü, Yusuf Çotuksöken, Ġnkılap ve Aka Yay. 2. Baskı,Ġstanbul1978 8. GÜLTAġ, Veysel. Yazının Belleği, Toplumsal DönüĢüm Yay. Ġstanbul 2002 9. KAPLAN, Mehmet. Türk Milletinin Kültürel Değerleri, K ve T Bak. Yay. Kültür Eserleri Dizisi:73 Ankara1987 10. MĠYASOĞLU, Mustafa. Sanat ve Edebiyat Konuşmaları, Akçağ Yay. Ankara 1999 11. MORAN, Berna. Edebiyat Kuramları ve EleĢtiri, Cem Yay.8. Baskı, Ġstanbul 1991 12. NECATĠGĠL, Behçet. Düzyazılar 2 Konuşmalar Konferanslar, Cem Yay. Ġstanbul 1983 13. OKAY, M.Orhan. Ahmet Hamdi Tanpınar, ġule Yay. Ġstanbul ġubat 2005 14. ÖZKIRIMLI, Atilla, Edebiyat İncelemeleri, Yazılar1, Cem Yay. Ġstanbul 1983 15. WOLF, Janet. Sanatın Toplumsal Üretimi, Çev: AyĢegül Demir, Özne Yay. Ġstanbul2000 16. YILDIZ,Sadettin, Edebiyatta Gelenek Üstüne Bir Deneme, http://saadettinyildiz.com/default1.asp?kategori=40&kelime=&sf=3/ 19.02.2012 22.13 17. Yurdakul, Mehmet Emin, Türk Sazı, Atlas Kitabevi, III. Baskı, Ġstanbul 1979 7