KUZEY KIBRIS TA KADININ İNSAN HAKLARI



Benzer belgeler
C E D A W KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ. Prof. Dr. Feride ACAR

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Devletin Yükümlülükleri

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

İş Yeri Hakları Politikası

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

187 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİ GELİŞTİRME ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ, 2006

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

İ Ç İ N D E K İ L E R

EŞİT HAKLAR İÇİN İZLEME DERNEĞİ

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

KADIN DOSTU KENTLER - 2

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

19 Kasım 2015 İstanbul

(Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer)

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

ELÇİN YEMİŞKEN TÜRK İŞ HUKUKUNDA KADIN İŞÇİLERİN KORUNMASI

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Amerika Birleşik Devletleri nin saygın yüksek öğretim kurumlarından Yale Üniversitesi nde tarih bölümü öğretim üyesi olarak çalışan ve eski LGBT

2 Kasım Sayın Bakan,

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

Tablo 4. Ders Programı 13 Ekim 2015 tarihli Akademik Kurul da değiştirilmiş metin BİRİNCİ YIL

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler. Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz

Cinsiyet Eşitliği ~ Türkiye de Kadın ~

HAZİRAN 2017 FAALİYETLER

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIP EĞİTİMİ ÖĞRENCİ KOMİSYONU (TEÖK) YÖNERGESİ

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU

MEF ÜNİVERSİTESİ HUKUK LİSANS DERS PROGRAMI BİRİNCİ YIL. I. Yarıyıl II. Yarıyıl Kodu Dersin Adı T U AKTS Kodu Dersin Adı T U AKTS HUK 103

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÇALIŞTAYI TÜZÜĞÜ

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

İSO Kadın Sanayiciler Platformu 8 MART MANİFESTOSU

KÖTÜ ŞARTLARDAKİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN YASAKLANMASI VE ORTADAN KALDIRILMASINA İLİŞKİN 182 SAYILI ACİL ÖNLEMLER SÖZLEŞMESİ

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

*4 Yıllık Ders Programı BİRİNCİ YIL. I. Yarıyıl II. Yarıyıl Kodu Dersin Adı T U AKTS Kodu Dersin Adı T U AKTS. 102 Özel Hükümler Law)

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

Indorama Ventures Public Company Limited

Okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi sorumluluğu

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

DİASPORA - 13 Mayıs

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA ESASLARI TÜZÜĞÜ TASARISI GENEL GEREKÇE

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

Yardımcılarını, Kurulunu, Yönetim Kurulunu, Komisyonunu, Komisyonu Başkanını,

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

2013/14 AKADEMİK YILI İÇİN KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA YÖNELİK BURS PROGRAMI

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

UZMAN ÇOCUK GÜVENLİĞİ TAVSİYE VE DESTEK

Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) Çalışma Usulleri Belgesi

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

Stajyer Eğitim Programı (SEP)

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

ULUSLARARASI HUKUK TEMEL METİNLER

bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK

LGBTT HAKLARI İNSAN HAKLARIDIR

Assan Alüminyum, Türkiye deki İşçi Hakları Endişeleri ile ilgili Şikayetler Hakkında PAYDAŞ DEĞERLENDİRMESİ

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

2014 YILI MAHALLİ İDARELER SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

ÖZGEÇMİŞ. GAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Ekonomi Bölüm Başkanı

Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliğinden Sorumlu 7. Bakanlar Konferansı Raporu Mayıs Bakü/Azerbaycan

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

159 NOLU SÖZLEŞME SAKATLARIN MESLEKİ REHABİLİTASYON VE İSTİHDAMI HAKKINDA SÖZLEŞME. ILO Kabul Tarihi: 1Haziran Kanun Tarih ve Sayısı (*) :

2006 Nüfus ve Konut Sayımı Kesin Sonuçları

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu. Basın Duyurusu. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Büyük Buluşması

GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

Transkript:

KUZEY KIBRIS TA KADININ İNSAN HAKLARI Faika Deniz PAŞA İngilizceden Çeviri: Tegiye Birey Bu yazıda derlenen metinde kullanılan terminoloji Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen projelerden biri olan Kıbrıs ın Kuzeyinde İnsan Haklarının Haritalandırılması Projesi kapsamında Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı ve yazarların sorumluluğu altındadır. Bu yayının içeriği hiçbir şekilde Avrupa Komisyonuna atfedilemez. AB, üyesi olarak sadece Kıbrıs Cumhuriyeti ni tanır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ni tanımaz. 389/2006 sayılı Konsey Tüzüğünün 1(3) maddesine göre bu katkının sağlanması bu bölgelerde Kıbrıs Cumhuriyeti dışındaki kamu otoritesini tanıma anlamını taşımaz. The texts compiled in this publication including the terminology used lay in the sole responsibility of the author(s) and/or the Turkish Cypriot Human Rights Foundation as one of the beneficiaries of the EU funded project Mapping Human Rights in the Northern Part of Cyprus. In no way can the content of this publication be attributed to the European Commission. The EU does not recognise the Turkish Republic of Northern Cyprus but only the Republic of Cyprus as its member state. According to article 1(3) of Council Regulation 389/2006 the granting of such assistance shall not imply recognition of any public authority in the areas other than the Government of the Republic of Cyprus.

KUZEY KIBRIS TA KADININ İNSAN HAKLARI Faika Deniz PAŞA KIBRISLI TÜRK İNSAN HAKLARI VAKFI YAYINLARI NO: 5 1. Baskı - Mayıs 2012 Lefkoşa-Kıbrıs ISBN: 978-9963-719-05-1 Tanzimat Sokak No: 176 Lefkoşa 0533 869 75 42 KAPAK ve GRAFİK TASARIM Erdoğan Uzunahmet SAYFA DÜZENLEME Erdoğan Uzunahmet DÜZELTİ Dilek Öncül BASKI MAVİ BASIM Esnaf ve Zanaatkârlar Sitesi - Lefkoşa Tel: 0533 8631957 İLETİŞİM KIBRISLI TÜRK İNSAN HAKLARI VAKFI www.ktihv.org e-mail: info@ktihv.org Haşmet Gürkan Sok. No: 3 - Lefkoşa-Kıbrıs. Tel: +90 392 229 17 48 / 49

Faika Deniz PAŞA, Essex Üniversitesi Hukuk Bölümünden mezun oldu ve aynı üniversitede Avrupa İş Hukuku ve Ekonomi dallarında yüksek lisans yaptı. Faika Deniz Paşa Kıbrıs ın kuzeyinde aktif olarak avukatlık yapmakta ve Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı nda gönüllü olarak çalışmaktadır.

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV), Avrupa Birliği tarafından Kıbrıslı Türklere ayrılan mali yardım kapsamında finanse edilip toplam 2 yıldan fazla süren Kuzey Kıbrıs ta İnsan Haklarının Haritalandırılması Projesi ni tamamlamıştır. Proje kapsamında insan haklarıyla ilgili 11 konuda (Azınlık Hakları; Çocuk Hakları; Tutuklu Hakları; Cinsel İstismar Amacıyla İnsan Ticareti; Göçmen İşçilerin İnsan Hakları; Mülkiyet Hakları; Kadının İnsan Hakları; Engelli Kişilerin Hakları; Mülteci Hakları; Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender Kişilerin Hakları; Kayıp Kişiler ve Ailelerinin İnsan Hakları) raporlar yazılmıştır. Söz konusu raporlar, Kuzey Kıbrıs taki insan haklarının durumunun ayrıntılı ve tarafsız bir harita sını çıkarıp bu konudaki düzeyin uluslararası insan haklar standartları seviyesine çıkarılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış raporlar kamuoyu ve ilgili tüm paydaşlarla paylaşılacaktır. Ülkemizde insan haklarının daha ileri boyuta taşınmasında önemli bir araç olacağına inandığımız projemize katkıda bulunanlara teşekkürü borç biliriz: EROL AKDAĞ, MUSTAFA ABİTOĞLU, GÖZDE ÇEKER, FİKRİYE ERKANAT SAKALLI, UMUT ÖZKALELİ, MELİKE BİSİKLETÇİLER, AYCAN AKÇIN, BAHAR AKTUNA, RAHME VEZİROĞLU, İSMAİL BAYRAMOĞLU, LEYLA FALHAN, GÖRKEM REİS, FEZİLE OSUM. EMİNE ÇOLAK, VEYSEL EŞSİZ, FATMA GÜVEN LİSANİLER, ILGIN YÖRÜKOĞLU, MEHVEŞ BEYİDOĞLU, ÖMÜR YILMAZ, MEHMET ERDOĞAN, SEVİNÇ İNSAY, UTKU BEYAZIT, OLGA DEMETRIOU, REBECCA BRYANT HATAY, TUFAN ERHÜRMAN, DOĞUŞ DERYA, TEGİYE BİREY, ŞEFİKA DURDURAN, UMUT BOZKURT, ERDOĞAN UZUNAHMET, HÜRREM TULGA, İLKER GÜRESUN. DERVİŞ UZUNER, PERÇEM ARMAN, HAZAL YOLGA, ÖMÜR BORAN, FATMA TUNA, ÇİM SEROYDAŞ, ORNELLA SPADOLA, ENVER ETHEMER, ASLI GÖNENÇ, DİLEK ÖNCÜL, GAVIN DENSTON, FATMA DEMİRER, FAİKA DENİZ PAŞA, ÖNCEL POLİLİ, CEREN GÖYNÜKLÜ, ALİ DAYIOĞLU, SELEN YILMAZ, CEREN ETÇİ, CEMRE İPÇİLER, ZİLİHA ULUBOY, HOMOFOBİYE KARŞI İNİSİYATİF DERNEĞİ. Canan Öztoprak Proje Koordinatörü Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı

KUZEY KIBRIS TA KADININ İNSAN HAKLARI Faika Deniz PAŞA

Teşekkürler Yardımları olmadan bu raporun yazılmasının mümkün olamayacağından özellikle Tegiye Birey, Fezile Osum, Hazal Yolga, Mehveş Beyidoğlu Önen, Nazen Şansal, Fisun Üçok ve Doğuş Derya ya teşekkür etmek isterim. Yol göstericiliğinden dolayı Umut Özkaleli ye ve bu raporu yazmam için beni yüreklendiren Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Hukukçusu Öncel Polili ye de teşekkür etmek isterim.

İÇİNDEKİLER 7 English 55 Kısaltmalar 8 Sözlükçe 8 BİRİNCİ BÖLÜM: Giriş 9 İKİNCİ BÖLÜM: Kuzey Kıbrıs ta Kadının İnsan Haklarını Koruyan Uluslararası Sözleşmeler 11 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Kadının İnsan Haklarının Bağlamsal Analizi 13 1. Medeni ve Siyasi Haklar 13 2. Eğitim Hakkı 21 3. Ekonomik Haklar 25 4. Sağlık Hakkı 31 5. Kadına Yönelik Şiddet 33 6. Yasa Önünde Eşitlik 40 i.vatandaşlık 40 ii. Anayasa 41 iii. Aile Hukuku ve Uygulaması 41 iv. İş Hukuku ve Çalışma ile ilgili Yasalar 44 v. Mahkemelere Erişim 44 7. Kadının Medyada Temsiliyeti 46 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Sonuç 49 Kaynakça 50

8 Kısaltmalar CEDAW: Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi AİHS: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi AİHM: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi FEMA: Feminist Atölye ILO: Uluslar arası Çalışma Örgütü KAYAD: Kadından Yaşama Destek Derneği KTİHV: Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı YKB: Yurtsever Kadınlar Birliği Sözlükçe Cinsiyet: Erkek ve kadın arasındaki biyolojik farklılıklar; söz konusu farklılıklar doğa gereği belirlenir. Toplumsal Cinsiyet: Her bir cinsiyete atfedilen rol, tutum ve değerler; söz konusu farklılıklar sosyal olarak oluşturulur ve dinamiktirler. Ataerkillik: Oluşumunun merkezinde erkek otorite figürünün yer aldığı sosyal bir sistemdir. İnsan Hakları: Vatandaşlık, milliyet, ırk, etnik köken, dil, yetenek, cinsiyet veya cinsel yönelime bakmazsızın, kişilerin salt insan olmalarından dolayı hak sahibi olduğu haklardır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kadınların ve erkeklerin, potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmeleri ve toplumdaki ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal aktivitelerde aktif olarak yer alabilmeleri için eşit haklar, özgürlükler, koşullar ve fırsatlara sahip olmalarıdır. 1 Ayrımcılık: Kişinin veya bir grup kişinin ırk, yurttaşlık, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, kabiliyet vb. temelinde olumsuz muamele değişikliğine maruz kalmalarıdır. Kadınlara Karşı Ayrımcılık: Kadınlara; siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya başka herhangi bir alanda, medeni durumlarına bakılmaksızın, erkek ve kadın arasındaki eşitlik temeline göre insan hakları ve temel özgürlüklerin tanınması, kadınların bunlardan yararlanmaları ve bunları kullanmalarına zarar verme veya etkisiz hale getirme etkisi veya amacı olan herhangi bir ayırma, dışlama veya kısıtlamadır. 2 Olumlu Ayrımcılık/Olumlu Politika: Bir grubun maruz kaldığı mevcut ayrımcılığı bertaraf etmek amacıyla, hükümet veya sivil toplum örgütlerinin icraatları bağlamında atılan pozitif (yapıcı) adımlardır; halihazırda başkalarına göre eşit şartlarda olmayan gruplara aynı şekilde davranmanın eşitsizliği sürdüreceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır. 1. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD). DAC Guidelines for Gender Equality and Women s Empowerment in Development Co-operation. Paris: OECD, 1998 2. Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, 18 Aralık 1978, 1249 U.N.T.S 13, U. N. DOC. A/34/180.[aşağıda CEDAW], Madde 1. [aşağıda CEDAW], Madde 1.

BİRİNCİ BÖLÜM: Giriş 9 İnsan hakları kavramının, genellikle, kişilere insan olmaları sebebiyle doğuştan gelen ve devredilemeyen hakları ve özgürlükleri temel aldığı söylenir. Ancak, insan hakları hukukunun gelişimi erkek tecrübelerini esas aldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. İnsan haklarında geçen insan ın tüm insanlığa mal edilmiş olduğu, ancak aslında erkeğe özgü özellikler taşımakta olduğu öne sürülmüştür. İnsan hakları çerçevesinde kadınların kenara itilmesi dünyadaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansımasıdır. Bu da erkek egemen yapının devam ettirilmesine yol açmaktadır. Herkesin insan olmasından ötürü eşit olması ve insan haklarının her insan için eşit derecede geçerli olması gerektiğinden, kadınların da bu savın öznesi olarak kabul edilmeleri gerekmektedir. Bunun için, toplumsal cinsiyet ve kadın perspektiflerinin insan hakları bağlamıyla birleştirilmesi şarttır. Bu raporun ilgilendiği kadının insan hakları terimi, kavramsal zorlukları ve kadınların isteklerini ifade edebilmek amacıyla, insan hakları kavramlarını, programlarını ve gündemlerini dönüştürme yöntemleriyle ilgilidir. 3 Kadının insan hakları kavramı siyasi aktivizm için de oldukça yararlı olmuştur. Kadınların karşılaştığı yaygın ayrımcılık ve şiddet karşısında devletin ve diğer kurumların gösterdiği aldırmazlığı açıkça sorgulamak ve birliği sağlamak için bir temel oluşturmuştur. Tarih boyunca, toplumlar insan aktivitelerinin özel ve kamusal alanlarını ayrı addetmiştir: kadınlar çocuk yetiştirme ve ev işi yapma gibi üretken ve özel/ev hayatıyla ilişkili işlerden sorumluyken, erkekler ödenekli işten siyasete uzanan geniş bir aktivite yelpazesini içeren kamusal hayatı egemenliği altına almaktaydı. Kadınla ve dişillikle ilişkilendirilen aktiviteler emekten sayılmak yerine kadının doğal görevi olarak değerlendirilirken, erkeklerin üstlendiği aktiviteler nispeten daha değerli olarak saygı görmüştür. Bu nedenle, kadının üretken emeği, erkeğin kamusal alana katılımını mümkün kılan merkezi faktörlerden olsa bile, söylev olarak ideal kadınlık gereklilikleriyle denkleştirilmiş ve yeniden değerlendirilmeden kadının üzerinedayatılmıştır. Bu kadının özel alanda emeğinin sömürülmesiyle ve kamusal alandan da ya dışlanmasına ya da dahil olsa bile ikincil konumlandırılmasıyla sonuçlanmıştır. Dünyada ve Kuzey Kıbrıs ta birçok kadın, çeşitli şekillerde insan haklarının ihlal edilmesinden mustarip olmaktadır. Bazı durumlarda ayrımcılıklar toplumsal cinsiyet üzerinden tecrübe edilmekte, öteki durumlarda da ırk, uyruk ve sınıf belirleyici rol oynamaktadır. Ancak, ayrımcılıkların aynı sosyal gruba mensup erkeklerle aynı şekilde tecrübe edildiği düşünülen durumlarda bile, tecrübenin şekli toplumsal cinsiyetten etkilenmekte ve kadınların hak ihlalleri erkeklerinkinden farklılık göstermektedir. 4 Kıbrıslı Türk Kadınlarının İnsan Haklarının Tarihsel Gelişimine Kısa Bir Bakış Kıbrıs ta kadınlar için ilk ilkokul 1888 te 5, kadınlar için ilk ortaokul olan Viktorya Kız Lisesi de 1902 de açıldı 6. Ancak kadınların eğitimiyle ilgili kararların ailenin erkek reisleri tara- 3. Bunch, Charlotte, and Samantha Frost, Women s human rights: an introduction. In: Routledgeinternational encyclopedia of women: global women s issues and knowledge, Routledge, New York, 2000. 4. Byrnes, Andrew, Towards More Effective Enforcement of Women s Human Rights Through the Use of International Human Rights Law and Procedures, Rebecca J. Cook (ed.), Human Rights of Women, Philedelphia, University of Pennsylvania, 1995, s. 192. 5. Behçet,Hasan, Kıbrıs Türk Maarif Tarihi (1571-1968), Lefkoşa, 1969. 6. İnan, Bahire Uzman, Kıbrıs Türkünün Değişim ve Gelişiminde Kıbrıs Türk Kadın Dernekleri, 1. Cilt, Gazimağusa, Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Araştırmaları Merkezi,1998.

10 fından verildiğinden ve kadınların eğitiminin masraflı ve gereksiz olduğu önyargısından bu okullara pek az kişi devam ediyordu. Kıbrıslı Türk kadınların, daha çok Türkiye de olmak üzere, yüksek öğrenim görmeye başlamaları da 1950 li yıllara tekabül eder. 1946 yılına kadar ise, birçok Kıbrıslı Türk kadın, aileleri tarafından Britanya nın diğer Müslüman sömürgelerine gelin olarak satılmış, ve aralarından bazıları bu ülkelerde fuhuşa sürüklenmişlerdir. 7 Kıbrıs Cumhuriyeti nin kuruluşundan sonra, Kıbrıslı Türk kadınlar, 1960 ta ilk kez oy verme hakkını kazandılar. 1963 te başlayan toplumlar arası çatışmalar ve 1974 deki Türkiye işgali süresince birçok Kıbrıslı Türk kadın, adada yaşayan etnik kökeni farklı diğer kadınlarla beraber ya savaş taktiği olarak, ya da iç çatışmalarda ceza olarak sistematik tecavüzlere uğramışlardır. Kadının iş gücüne dahil edilmesine büyük ölçüde, adanın yeniden yapılandırılması amacına yönelik olarak artan iş gücü talebini karşılamak üzere, adanın 1974 de bölünmesiyle başlandı. Ancak bu gelişme toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki anlayışın değişmesinin değil, daha ziyade ilave iş gücüne olan ihtiyacın bir sonucuydu. Bu husus, 1975 te her sivil toplum örgütünden bir temsilcinin kurucu mecliste yer alması için çağrı yapıldığında kadın örgütlerinin üyelerinin meclise dahil edilmeyişinde de açıkça ortaya çıkmıştı. 8 Eşdeğer iş için eşit ücret ilkesinin güvence altına alındığı bir yasanın eksikliğinden dolayı 1977 yılına kadar kadın öğretmenler erkek öğretmenlerin maaşlarının yarısını almışlardır. Dahası, kadının iş gücüne katılımı aile içindeki rolünde büyük bir değişikliğe de yol açmadı. Ancak 14 Mayıs 1984 te hem kadınlar hem de erkekler için eşit ücret ilkesi Öğretmenler Sendikasının çabalarıyla Öğretmenler Yasasının tadil edilmesi sonucu işlerlik kazanmıştır. İlk seçilmiş kadın milletvekilleri 1990 seçimlerinde iş başına getirildi. 1993 yılından önceki vatandaşlık yasasında kadınlar yasal olarak reşit sayılmıyorlardı. Kadın vatandaşlar, erkek vatandaşlardan farklı olarak, babanın devletsiz olması veya çocuğun evlilik dışı doğması durumları dışında, çocuklarını vatandaşlığa geçiremiyordu. Ayrıca, vatandaş olan adamın vatandaş olmayan karısı vatandaşlığa hak sahibi olabiliyorken, vatandaş olan kadının vatandaş olmayan kocası bu hakka sahip olamıyordu. Değiştirilmiş şekliyle 25/1993 sayılı Vatandaşlık Yasası da, anne-babanın herhangi birinin çocuğunu vatandaşlığı geçirmeye olanak tanıyan ve vatandaş olan kadınların vatandaş olmayan kocalarının vatandaşlık elde etmelerini öngören hükümler içermemektedir. 1995 te çeşitli kadın örgütleri Pekin de düzenlenen Dördüncü Dünya Kadın Konferans ına katıldıktan sonra Kadınlar Platformu nu kurdu. 5 yıl boyunca aktif kalan Platform CEDAW ın 1996 da Meclis tarafından onaylanmasını ve Türk Aile Yasası nı (1954) iptal eden ve aile rolleri bağlamında cinsiyet arasında daha iyi bir eşitlik sonucunu doğuran Aile Yasası (Yasa Numarası: 1/98) nın geçirilmesini sağladı. Yeni Aile Yasası, evlilikten sonra kazanılan mal varlığının en az üçte birinin kadına ait olmasını öngörürken, kadının ev dışında ödenekli iş kabul etmesinin ön koşulu olarak kocanın rızasını alma zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır. Buna ek olarak, yeni Aile Yasası; kadının evlilik öncesi soyadını eşinin ailesinin soyadından önce kullanmaya devam edebilmesine veya eşler arasında bir mutabakata varılması koşuluyla kadının evlilik öncesi soyadının, evli eşlerin ve çocukların ortak soyadını oluşturmasına olanak sağlamaktadır. FEMA tarafından yürütülen imza kampanyası sonucunda Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesine Dair Sözleşme Meclis te onaylandı. 7. Cahit, Neriman, Araplara Satılan Kızlarımız, Lefkoşa, Işık Kitap Evi, 2010. 8. Derya, Doğuş Kıbrıs Kadın Hareketi Tarihine Kısa Bir Bakış, Gaile, 06.03.2011.

İKİNCİ BÖLÜM: Kuzey Kıbrıs ta Kadının İnsan Haklarını Koruyan Uluslararası Sözleşmeler 11 Kıbrıs ın kuzeyinde kadının insan haklarının etkin bir şekilde uygulanması için, destek yapıları oluşturan bir dizi yerel, bölgesel ve uluslararası belgeler ve araçlar mevcuttur. KKTC uluslararası topluluk tarafından tanınmamaktadır, bu da Yönetimin eylemlerinin uluslararası gözlemlemeye tabi olmasını engellese dahi, bu sözleşmelerin onaylanmış olmaları yine de önem teşkil etmektedir. Öncelikle, bu Sözleşmeler Kuzey Kıbrıs taki mahkemelerde doğrudan doğruya uygulanabilirdirler. Anayasa nın 90(5). Maddesine göre, onaylanan uluslararası sözleşmeler yerel mevzuatın parçasını oluşturur, bu da Sözleşmeleri yerel düzeyde uygulanabilir kılar. İkinci olarak, Kıbrıslı Türk makamların insan hakları temelli bir dizi değeri kabul etme isteklerini gösterdiği bakımından da siyasi bir önem taşırlar. Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 9 Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi 10 Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 11 İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme 12 Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşme No: 100. 13 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 14 Bu uluslararası anlaşmalar ülke toprakları dahilinde ya da devletin yargılama yetkisine tabii olarak yaşayan bütün bireylere eşit bir temelde uygulanması gereken insan hakları garantileri öngörür ve kadınların eşitliğini ilerletmede bir temel ortaya koyarak, toplumsal cinsiyetin bir ayrımcılık zemini olmasını yasaklarlar. Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesine Dair Sözleşme 15 de aile içi şiddet de dahil kadına yönelik her türlü şiddeti önleme ve bununla mücadele etmeye odaklanır. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) 1979 da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ni kabul etmesi ve bunun ülkelerin onayına sunulması küresel bağlamda 9. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966, Birleşmiş Milletler Sözleşmeler Serisi, cilt.999, s.171. 10. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, 16 Aralık 1966, Birleşmiş Milletler Sözleşmeler Serisi, cilt.999, s.3. 11. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, 20 Kasım 1989, Birleşmiş Milletler Sözleşmeler Serisi, cilt. 1577, s. 3 12. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık. Dışı ve Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, 10 Aralık 1984, Birleşmiş Milletler Sözleşmeler Serisi, cilt.1465, s.85. 13. Uluslararası Çalışma Örgütü, Eşit Ücret Sözleşmesi, No.100, 1951. 14. Avrupa Konseyi, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme, 4 Kasım 1950, ETS 5 15. Avrupa Konseyi, Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesine Dair Sözleşme, 7 Nisan 2011, CETS 210

12 kadının insan haklarının tanınmasında önemli bir adım olmuştur. 16 CEDAW ayrım gözetmemeye, eşitliğe ve insan haklarının korunmasına ilişkin yasal normu kadınların perspektifinden geliştirmektedir. Sözleşme kadınlara karşı ayrımcılığın yaygın ve sistematik doğasını etkin bir şekilde ele alır ve kadınlara karşı ayrımcılığın hem kamusal hem özel alanda meydana geldiğini kabul eder. Dolayısıyla, CEDAW, kadınların muzdarip olduğu ayrımcılığın her türüne eğilerek ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğin sosyal nedenlerini kabul ederek, imza atan devletleri, kadınların muzdarip olduğu her türlü ayrımcılığı her alanda önlemeye çağırır. 17 CEDAW ın metni ayrımcılığın tanımını 18, imzalayan devletlerin yükümlülüklerini 19, ö- zellikle kadını etkileyen konuların belirtildiği esasa ilişkin hükümleri 20, ve rapor etme, izleme ve CEDAW Komitesinin fonksiyonu da dahil, uygulama prosedürleriyle ilgili ayrıntılı bilgileri ve gözden geçirme sürecini içermektedir. 21 Sözleşme metnine ek olarak, CEDAW Komitesi tarafından CEDAW ın maddelerini ve devletin bazı alanlardaki yükümlülüklerini ayrıntılı olarak açıklayan ve devletlerin belirli toplumsal cinsiyet eşitliği konularını üstleneceği konusunda belli başlı tavsiyeler içeren bir dizi Genel Tavsiyeler de geliştirilmiştir. CEDAW, KKTC CumhuriyetMeclisi tarafından hiçbir itiraz olmadan 8 Mart 1996 günü onaylanmıştır. Yurtsever Kadınlar Birliği, Kadın Araştırmaları Merkezi, Barış ve Federal Çözüm için Kadın Hareketi, Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve Kıbrıs Türk Kadınlar Birliği nin oluşturduğu Kadın Platformu CEDAW ın onaylanmasına önayak olan kadın örgütleridir. 22 Ancak, CEDAW da belirtilen hakların etkin olabilmesi için devletlerin Sözleşmeyi yerel kanunlarına entegre etmeleri, diğer devletlerin Sözleşmeye olan saygılarını takip etmeleri ve Sözleşmeye uyulmadığı takdirde bu devletlere yerel mahkemelerde, bölgesel ve uluslararası insan hakları mahkemelerinde dava açmaları 23 gibi tamamlayıcı önlemlerin alınması gereklidir. Taraf devletlerin, yetki alanı içerisinde Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin birey veya grupların şikayetlerini alma ve mütalaada bulunmaları bakımından Sözleşmeye uyumunu takip etme yetkisini tanıdıkları bir de ihtiyari protokol mevcuttur. Kuzey Kıbrıs ta ise söz konusu protokole herhangi bir katılım olmamıştır. Dahası, Sözleşme nin maddeleri Resmi Gazetede yayınlanmamıştır ve şu anda da devletin gündeminde yoktur. Bir KTİHV hukukçusunun belirttiği gibi CEDAW ın uygulanmasına yönelik hiçbir adım yoktur. Sözleşmeyle uyum içindeki yerel yasa ve uygulamalar, Sözleşmenin yüklediği sorumluluklar doğrultusunda olmalarından ziyade, sadece tesadüfîdir. 24 16. Sotela, Sonia Picado, Foreword, Rebecca J. Cook (ed.), Human Rights of Women, Philedelphia, University of Pennsylvania, 1995, s. ix 17. Sotela, Sonia Picado, Foreword, Rebecca J. Cook (ed.), Human Rights of Women, Philedelphia, University of Pennsylvania, 1995, s. xi. 18. CEDAW, Madde 1. 19. CEDAW, Madde 2-4 20. CEDAW, Madde 5-16 21. CEDAW, Madde 17-30. 22. Doğus Derya, Kendine Ait Odaların Kapılarını Aralamak: Kıbrıslıtürk Kadın Hareketi nden Portreler, Kıbrıs Yazıları, Sayı: 10-11-12, 2008, s. 3-31. 23. Sotela, Sonia Picado, Foreword, Rebecca J. Cook (ed.), Human Rights of Women, Philedelphia, University of Pennsylvania, 1995, s. x. 24. Ceren Göynüklü ile röportaj 24.01.2011 Lefkoşa.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Kadının İnsan Haklarının Bağlamsal Analizi 13 1. Medeni ve Siyasi Haklar Demokrasinin en temel noktasında, tüm vatandaşların ayrımcılığa uğramaksızın, kamu işlerine eşit derecede katılabilme hakkının yattığı iyi bilinen bir olgudur. Kadının medeni ve siyasi hakları, kadınların, erkeklerle karar alma düzeylerine eşit olarak katılım dahil, kamu ve siyasi hayatın her yönüne katılma yetisiyle ilintilidir. Önemle vurgulamak gerekir ki, kadının siyasete katılımı kadınların muhakkak surette, erkeklere göre, gerek siyaset, gerekse yaşamının diğer alanları bakımından doğuştan farklı fikir veya yetenekleri olduğuna inanılmakta olunmasından dolayı önemli bir konu olarak addedilmemektedir. Kadınlarla erkeklerin biyolojik farklılıklardan ötürü değil ama toplumsal cinsiyet normlarına göre sosyalleşmeleri onların birtakım farklı deneyimler edinmelerini sağlamaktadır. Eğer vatandaş denince akla erkek geliyorsa ve kadınlara dayatılan görevler genel vatandaşlık tanımına dahil değilse, birçok kadının tecrübesi kamusal alana taşınmamış olur. Bu durum, siyasetçilerinin çoğunun toplumun etnik köken, sınıf, cinsel yönelim ve yaş bakımlarından baskın kısımlarından olduğu hallerde daha da olasıdır. Kamusal ve siyasal alanlarda kadın-erkek eşitliği ve bunu sağlamanın yöntemleri birçok insan hakları mekanizmalarınca da vurgulanmıştır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 25, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi 26, Kadınların Siyasal Hakları Sözleşmesi 27, Viyana Bildirgesi 28, Pekin Bildirgesi ve Pekin Eylem Platformu nun 13. Maddesi 29, İnsan Hakları Komitesi tarafından kabul edilen 25. genel yorum, Avrupa Birliği Konseyi nce kabul edilen, kadının ve erkeğin karar verme sürecine eşit katılımıyla ilgili tavsiyesi 30, ve Avrupa Komisyonu nun Siyasal Karar Alma Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Nasıl Sağlanır? 31 Belgesi, bu konuda bazı örnekler olarak gösterilebilir. CEDAW, 7. maddesinde, taraf devletlerin ülkenin politika ve kamu hayatında, kadınlara karşı ayırımı önlemek için tüm tedbirleri almalarını ve kadınlara erkeklerle eşit fırsatlardan yararlanmalarını garanti etmelerini şart koşar. Ayrıca, Sözleşme alt paragraflarında belirtilen alanların altını çizmekle beraber eşit fırsat sağlanması gereken alanları bunlarla sınırlamaz. Komisyon, bir ülkenin kamusal ve siyasal yaşamı kavramını, siyasi gücün, özellikle de yasama, yargı, idari ve yürütme yetkilerinin kullanılması anlamında ele almaktadır. Terim, kamu yönetiminin tüm yönlerini ve uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerde politika hazırlanması ve uygulanması ile uygulamalarını kapsar. Bu kavram, aynı zamanda; kamusal idare heyetleri, yerel meclisler, siyasi partiler, sendikalar, mesleki birlikler veya endüstri kuru- 25. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi10 Aralık 1948, 217 A (III). 26. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966, Birleşmiş Milletler Sözleşmeler Serisi, cilt.999, s.171. 27. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Kadınların Siyasal Hakları Sözleşmesi, 20 Aralık 1952. 28. Dünya İnsan Hakları Konferansı Raporu, Viyena, 14-25 Haziran 1993 (A/CONF.157/24 (Kısım 1), bölüm III. 29. Dördüncü Dünya Kadınlar Konferansı Raporu, Pekin, 4-15 Eylül 1995 (A/CONF.177/20 and Add.1), bölüm. I, karar 1, ek I. 30. İnsanHaklarıKomitesi, GenelYorum 25, CCPR/C/21/Rev.1/Add.7, 27 Ağustos 1996. 31. 96/694/EC, Brüksel, 2 Aralık 1996.

14 luşları, kadın örgütleri, toplum temelli örgütler ile kamusal veya siyasi hayatla ilgilenen diğer örgütlerin oluşturduğu sivil toplumun pek çok yönünü kapsar. 32 7. Maddenin (a) fıkrasındaki tanımlama bütün seçimlerde ve halk oylamalarında de jure (hukuki)ve de facto (fiili) oy kullanma hakkı ve halk tarafından seçilen organlara seçilebilme uygunluğuyla ilgilidir. (b) fıkrasındaki hükümet politikalarının hazırlanmasına ve uygulanmasına katılım hakkı ibaresi; taraf devletlere, kadınların cesaretini kıran geleneksel tutumlar ile birkaç göstermelik kadın atamasıyla yetinilmesi gibi unsurların da dahil olduğu bildirilen, söz konusu hak önündeki engelleri teşhis etmek ve bunların üstesinden gelmek yönünde kesin bir görev yükler. Bu görevin kapsamı; devletin kontrolünde olduğu durumlarda, kadınların, erkeklerle eşit temelde, üst düzey karar alma pozisyonlarına ve hükümetin istişari kurumlarına atanmalarını ve kadınları temsil eden gruplarının görüşlerini dikkate almayı da içine alacak biçimde genişletilebilir. 33 Dahası, siyasi partilerin, listelerine kadınları dahil etme ve onları seçim başarısı olasılığının daha yüksek olduğu bölgelerde aday gösterilmeleri konusunda da görevleri olduğu ifade edilmektedir 34. Yine aynı fıkra içerisinde kamu görevinde bulunma ve tüm kamusal görevi ifa hakkı ifadesi, Devletin, kadınların bakanlar kurulunda, kamu görevinde, kamu yönetiminde ve yargıda üst düzey pozisyonlardan dışlanmadığını güvence altına almasını zorunlu kıldığı söylenmektedir 35. (c) fıkrası, sivil toplum örgütlerine ve ülkenin kamusal ve siyasi hayatıyla ilgili derneklere katılmak hakkından bahseder. Buna neden olarak da, bu tür örgütlerin, siyasi, katılım ve liderlik becerilerini geliştirmeleri için kadınlara değerli bir eğitim sahası sağlıyor olmaları ve bunların, siyasi hayata tam katılım ve temsil yönünde bir sıçrama tahtası oluşturabilecekleri gösterilmektedir. 36 Komite, siyasi partilerdeki kadın temsilinin düşük olmasının ya dadaha az etki gücüne sahip görevlerde odaklanmalarının yukarıda sözü edilen hakla çeliştiğini ve hükümetin, eşitliği ilerletmek için, etkin araçları benimsemeleri yönünde siyasi partileri teşvik etme gibi bir görevi olduğunu yeniden vurgulamaktadır. 37 Dahası, bu fıkranın sendikalar gibi, kadınların siyasi becerilerini geliştirebileceği değerli eğitim sahaları teşkil örgütlerin toplumsal eşitliğini tüzüklerinde, uygulamada, üyeliklerinin ve yürütme organlarının oluşumunda onaylamalarını gerekli kıldığı söylenmektedir. 38 Kıbrıs ın Kuzeyinde oy verme, seçme ve halk tarafından seçilen organlara seçilme, hükümet politikasının hazırlanma ve uygulanmasına katılma veya Hükümet i uluslararası düzeyde temsil etme hakkı önünde hiç bir yasal engel yoktur. Ancak, aynı zamanda, sayısal veriler ve mülakatlar, kadınların uygulamada, belirtilen hakları erkeklerle eşitlikçi bir biçimde kullanamadıklarını göstermektedir. Sayısal veriler incelenince, kadınların halihazırda, ne Meclis te ne Kabine de, ne kamu yönetiminin, ne de yargının üst düzey pozisyonlarında erkeklerle eşit bir şekilde temsil edilmediği ortaya çıkmaktadır. Sayısal veriler, kadınların nüfustaki sayısıyla seçimle belli pozisyonlara gelmiş kadınların sayısı arasında büyük bir farklılık olduğunu göstermektedir. Bunun yanında, kadın ve erkek kamu görevlilerinin sayısı hemen hemen aynı olsa da, kamu yönetiminin üst düzey pozisyonlarında daha az sayıda kadın vardır. Aynı şekilde, kadın ve erkek yargıçların sayısı hemen hemen eşit olsa da, Yüksek Mahkeme yargıçları söz konusu olduğunda, ortada büyük bir fark bulunmaktadır. 39 32. Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, Genel Tavsiye No.23: Madde 7, Medeni ve Siyasi Hayat bkz. http://www.un.org/womenwatch/daw/cedaw/recommendations/recomm.htm#recom23, son erişim: 03.02.2011 33. Ibid. fıkra, 26-8. 34. Ibid. fıkra 28. 35. Ibid. fıkra 30. 36. Ibid. fıkra 34. 37. Ibid. fıkra 32. 38. Ibid. fıkra 34. 39. Bunun sebebi, geçmişte kadın yargıçların sayısının az olması olabilir.

Erkek Sayısı Kadın Sayısı Kadınların Yüzdeliği 15 Meclis (2010) 46 4 8% Kabine (2010) 11 0 0% Belediye Başkanı (2010) 18 0 0% Belediye Meclis Üyeleri (2010) 137 42 23.46% Muhtar (2010) 142 11 7.19% İhtiyar Heyeti (2010) 499 81 13.97% Memurlar (2009) 2776 2775 49.99% Baş Yönetici veya Üstü Memurlar (2009 ) 214 126 37.06% Yargıçlar (2010) 17 16 48.48% Yüksek Mahkeme Yargıçları (2010) 7 1 12.05% Avukatlar (2008) 40 363 261 41.83% 2011 de toplanan sayısal veriler, kadınların siyasi partilerin ve sendikaların siyasi süreçlerinde eşit bir şekilde temsil edilmediğini göstermektedir; bu da siyasi arenanın, büyük ölçüde erkek egemen olmasıyla sonuçlanmaktadır. Kıbrıs ın kuzeyinde hiçbir siyasi partinin ne şu anda ne de geçmişte kadın bir lideri olmadığı gibi, bu raporun hazırlandığı dönemde de sadece bir sendikanın kadın lideri olduğu belirlenmiştir. Siyasi partilerin çoğunda, kadınlar, özellikle seçim zamanlarında kampanya yürüten, hayır işi etkinlikleriyle sosyalleşme amaçlı çay partileri düzenleyen, ancak karar verme mekanizmalarında etkili olamayan veya bunlara katılamayan kadın kolları oluşumlarında yer almaktadırlar. Sadece Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) de YKP-fem adlı ve özellikli olarak toplumsal cinsiyet konularıyla ilgilenen farklı bir oluşum türü vardır. Bu feminist grup kendini partiden bağımsız örgütlemekte ve hem YKP de, hem de toplumda değişim yaratmayı amaçlamaktadır. Gözlemlenen başka bir dinamik ise CTP ve TDP dışındaki siyasi partilerin ve sendikaların çoğunluğunun kadın temsiliyetindeki oransızlığı gidermek için olumlu önlemler almadıklarıdır. 40. Şenol, Fatma, Yerli, Kırsal ve Dini Toplulukların Kadın Üyelerinin Yargıya Erişimi, Sunum, Uluslararası Kadın Yargıçlar Örgütü, 9. Bienal Uluslararası Konferansı, Mart 2008, Panama

16 Siyasi Parti CTP-BG (Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler) DP (Demokrat Parti) Parti Tüzüğünde Belirtilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Gerekliliği Madde 49: Parti içerisinde kurulmuş Kadın Örgütü dışındaki bütün birimlerin delegasyon listeleri ve seçim listelerinde her iki cinsiyetten de en az bir kişi veya en az üyelerin %30 unun her iki cinsiyetten de olması gerekir Yok Yürütme Kurulu Üye Dağılımı 7 Erkek 3 Kadın 19 Erkek 1 Kadın KSP (Kıbrıs Sosyalist Partisi) Yok 5 Erkek 1 Kadın ÖRP (Özgürlük ve Reform Partisi) Yok Yok TDP (Toplumcu Demokrasi Partisi) Madde 3: Cinsiyetler arası eşitlik: Parti nin kadın örgütü dışında bütün birimlerinde ve seçim listelerinde her iki cinsiyetten de eşit sayıda üyeler bulunur. Eğer bu, seçimler sonucunda başarılamazsa, her iki cinsiyetten de en fazla oyu alanlar göz önünde bulundurularak sayılar eşitlenir. Eğer yeterli sayıda aday yoksa seçim var olan adaylar arasında yapılır. Kadın-erkek eşitliğinin dengeli bir şekilde sağlanması için listeler bir kadınbir erkek sırasıyla yapılır. 5 Erkek 4 Kadın UBP (Ulusal Birlik Partisi) YKP (Yeni Kıbrıs Partisi) BKP Yok Yok Yok 8 Erkek 1 Kadın 3 Erkek 2 Kadın 6 Erkek 1 Kadın Sendika BES (Belediye Emekçileri Sendikası) Sendika nın Tüzüğünde Belirtilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Gerekliliği Yok DAÜ-SEN Yok* DEV-İŞ (Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu) KAMU-SEN(Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası) KTAMS (Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası) KTÖS (Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası) KTOEÖS (Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası) Türk-SEN (Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu) Yok Yok** Yok*** Yok Yok Yok Üyelerin Kadın- Erkek Oranı Yok 160 Erkek 193 Kadın Bilgi bulunamadı 991 Erkek 1336 Kadın 1756 Erkek 1602 Kadın 779 Erkek 1206 Kadın 852 Erkek 1556 Kadın Bilgi bulunamadı Yürütme Kurulunun Kadın-Erkek Oranı 10 Erkek 2 Kadın 17 Erkek 4 Kadın 9 Erkek 1 Kadın 18 Erkek 12 Kadın 25 Erkek 5 Kadın 25 Erkek 5 Kadın 19 Erkek 2 Kadın 19 erkek 1 kadın *DAÜ-Sen in Tüzüğü nün 3(2). Maddesi, kadınların Sendika nın işlerine etkin katılımı teşvik eder, 3(3). Maddesi, diğer ayrımcılıklara ek olarak, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli ayrımı yasaklar. **KAMU-SEN in 71. Maddesinde kadın sorunlarıyla ilgilenme işlevi olan bir sekretarya vardır. Bu sekretarya araştırma yapar ve onay için Yürütme Kurulu na sunar. *** KTAMS ın Tüzüğü nün 4(c). Maddesi diğer ayrımcılıklara ek olarak cinsiyet temelli ayrımcılığı yasaklar.

The Management Centre tarafından hazırlanan Sivil Toplum Rehberi 2007 ye göre, rehberde kayıtlı 149 sivil toplum örgütünden 31 i (%20.81) kadınlar tarafından yönetiliyorken 118 i (%79.19) erkekler tarafından yönetilmektedir. Aynı rehbere göre sadece yedi adet kadın sivil toplum örgütü vardır. Kıbrıs ın Kuzeyinde kadınların, kamusal ve siyasi yaşama ilgisi olan örgütlerin üst düzeylerinde, sivil topluma katılımlarında net bir noksanlık olduğu aşikardır. Dahası, 7 kadın örgütünden sadece ikisi toplumsal cinsiyeti ve birisi insan haklarını faaliyet alanları arasında belirtmiştir (Raporun hazırlandığı süreçte yapılan araştırmada, bu rehberde kaydedilmemiş olan, ancak toplumsal cinsiyetle ilgili çalışmalar yapan bir kadın örgütü ve kadının insan haklarıyla ilgili çalışmalar yapan başka bir örgüt de tespit edilmiştir.). 17 Bunun yanında, 7. Maddenin (CEDAW) güvence altına alınması, yani kadınların kamusal ve siyasi yaşama etkin bir şekilde katılabilmeleri bakımından, örgütlerin, siyasi sürece katılımları, mahkemelerin huzurunda yasal olarak bulunmaları ve kamu makamlarınca muhafaza edilen bilgilere erişebilmeleri de dahil olmak üzere, farklı biçimlerde sivil katılım imkanı tanınmalıdır. Ancak, Kıbrıs ta Bilgiye Erişim (2011) 41 rapor taslağına göre; kuzey Kıbrıs ta halkın katılımıyla ilgili mekanizma uluslararası standartlara göre yetersiz kalmakta ve bilgiye erişim hakkı sistematik olarak ihlal edilmektedir. Kadınların kamusal ve siyasi yaşama katılımını engelleyen açık ya da üstü kapalı çeşitli etkenler vardır. Bu rapor maksatları bakımından kendileriyle mülakat yapılan, siyasi alanda aktif kadınların çoğu; ev içindeki yükümlülüklerin eşit bir şekilde dağıtılmamasının, istihdam statüsüne bakılmaksızın çocuk bakımı ve ev işleri görevlerinin kadınların doğal görevi olarak görülmesinin, kadınların siyasi alana katılıma zaman ayırabilme olanaklarını büyük ölçüde etkilediğini ifade ettiler. Aile ve kamu yaşamında, ayrımcı kültürel, sosyal tutumlar ve olumsuz klişeler bulunmaktadır. Toplum her halükarda, siyaseti erkek işi olarak görmekte ve erkekleri daha iyi siyasi liderler olarak addetmektedir. Feminist bir aktivist grup olan FEMA nın bir temsilcisine göre 42 bir kadının siyasete hangi safta veya düzeyde siyasete girerse girsin, kapasitesi her zaman sorgulanırken, erkeklerde bu yapılmamakta, siyaset onların doğal bir özelliği olarak görülmektedir. Kamusal alan genelde, dişil olarak görülmemekte, aksine eril bir alan olarak addedilmektedir. Dolayısıyla, birçok kadın siyasete girdiğinde, bunu bir kadın olarak yapamamakta ve maskülen olma gereği duymaktadır. Mülakat yapılan kadınların çoğunun hemfikir olduğu başka bir nokta da, siyasetin, kadınlar için uygun algılanmayan, meyhane, futbol kulübü ve kahvehane gibi mekanlarda sürdürüldüğüdür. Destek ağlarının ve olumlu rol modellerinin olmayışı da kadınların siyasete katılımını sınırlamada etken olmaktadır. Bunun yanında, ataerkil kültürün rekabet ve çatışma normları, kuzey Kıbrıs ta değerlendirme standartları olarak siyasi alanın yapısal özellikleri haline gelirken, siyaset oyununun kuralları, karşılıklı saygı ve görüş birliği yerine, arenaya egemen olan erkeklerce belirlenmektedir. Kuzey Kıbrıs ta, imkan ve fırsat yaratıcı bir ortam; yani, kadının karar alma mekanizmalarında sürdürülebilir ve etkin bir şekilde yer alabilmelerine izin verme etkisi yaratacak siyasi, yasal, ekonomik ve kültürel bir iklim mevcut değildir. Özellikle de büyük siyasi partilerin temel organları ve öncü kadroları büyük ölçüde erkek egemenliği altındadır. Partilerin yürütme kurullarının toplantıları, çoğu zaman, kadınların ev içi sorumluluklarını yerine getirdikleri saatlerle çatışmaktadır. Kaldı ki, KAYAD tarafından son zamanlarda yapılan bir çalışmaya göre 41. Kıbrıs ta Bilgiye Erişim Hakkı Raporu ve Tavsiyeleri, 21 Kasım 2011, bkz. http://accessinfocyprus.eu/images/ access-info/final_report/final_draft_report_tr.pdf, son erişim 10.01.2011 42. Doğuş Derya ile röportaj, 06/01/2011, Lefkoşa.

18 kadınların %58 i eşleri eve gelmeden önce evde olması gerektiğine inanmaktadır 43. Buna ilaveten, siyasetin gittikçe daha da ticarileştirilmesi ve siyasete katılımın giderek daha da artan para meblağlarını gerektirmesi, aşağıdaki bölümde de gösterildiği gibi kadınların mali kaynaklara sahip olmayışı da göz önüne alındığında, kadınların siyasi katılımının kapsamını kısıtlamaktadır 44. Yurtsever Kadınlar Birliği (YKB) temsilcisi, YKB nin, 2008 yılında, 8 köyde muhtarlığa kadınların seçilmesi için bir kampanya başlattığını belirtti 45. Temsilci, köylerin sadece ikisinde, birer kadın aday çıkarmayı başardıklarını, ancak seçilemediklerini ifade etti. Temsilci, birçok kadının, özgüven eksikliği nedeniyle aday olmak konusunda isteksiz olduklarını ifade etti. Temsilci, ayrıca, birçok kadının, kampanya sırasında,örgütün, çalışmasının arkasında siyasi emel taşıyıp taşımadığını sorguladığını ve siyasete dahil olmak istemediklerine vurgu yaptıklarını ifade etti. Seçimler sonrası örgütün yaptığı takipten çıkan sonuca göre kadınların seçilmemesinin sebepleri seçmenler tarafından iyi ev işi yapmamaları gibi toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden belirlenmiş sebeplere bağlandığını belirtti. Yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre kadınların %88 i, kadınların her şeyden önce iyi birer anne ve ev hanımı olmaları gerekmekte olduğunu düşünmektedir 46. Baraka Kültür Merkezi nden bir aktivist 47,kamu hizmetinde, üst mevkilerde erkeklerin sayıca daha fazla yer almalarının bir nedeninin de siyasi atamalardan dolayı olduğunu belirtti. Bunun, erkeklerin, kadınlara oranla, siyasi partiler içerisinde daha aktif olabildiklerinden ve üst mevkilere atamada, o dönemde hükümette olan siyasi partilere yakın olan kişilerin gözetildiğinden dolayı olduğunu ifade etti. Bunun yanında, kadınlar bu yöntemle atansa dahi, görevlerini yürütürken ataerkil bir perspektif alma eğilimi göstermekte; bu da, diğer kadınların görece üst düzey mevkilere katılım veya atanmalarını teşvik etmemekte, aksine kadınların bu bağlamda yıldırılmakta olduklarını belirtti. Önceki araştırmalar 48 ve mülakatlar, Kıbrıslı Türk kadınların, genel olarak, siyasi haklarının farkında olmadığını ve ayrımcılığa uğradıklarına ilişkin bir algılarının olmadığını açıkça göstermektedir. Bu da var olan erk yapılarla yüzleşmelerini olasılıksız kılmaktadır. Toplumsal cinsiyet düzeninin kültürel ve sosyal yapısı yalnızca Kıbrıslı Türk kadınların kendine güvenini etkilemekte kalmamakta, kamusal ve siyasi yaşama katılım yeteneklerinin/ kapasitelerinin belirlenmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Yakın zamanda KAYAD tarafından yapılan bir çalışmada 49, Kuzey Kıbrıs ta hatırı sayılır sayıda kadının (%35) topluluk içinde konuşmakta tereddüt ettiğini, çoğunluğun (%56) hata yapma korkusu olduğunu ve neredeyse yarısının (%46) sosyal ortamlarda ilk konuşan kişinin kendileri olmamaları gerektiğine inandıklarını; fark edilebilir bir kısım kadının da (%15) bu sorularla karşılaştığında sessiz kaldığı ortaya konmuştur. 43. Kuzey Kıbrıs ta Kadın Profili, KAYAD, s. 7, 2010, bkz: http://www.kayadcommunitycenter.com/kadinprofili.pdf, son erişim: 01.03.2011 44. Bari, Farzana Women s Political Participation: Issues and Challenges http://www.un.org/womenwatch/daw/ egm/enabling-environment2005/docs/egm-wpd-ee-2005-ep.12%20%20draft%20f.pdf, son erişim 15.03.2011. 45. Hatice Düzgün ile röportaj 14.02.2011, Lefkoşa. 46. Kuzey Kıbrıs ta Kadın Profili, KAYAD s. 7, 2010, bkz: http://www.kayadcommunitycenter.com/kadinprofili.pdf, son erişim: 01.03.2011 47. NazenŞansalileröportaj, 02.09.2011, Lefkoşa. 48. Thompson, Spurgeon, Gender Issues in Cyprus, The Gender and Media Handbook, Mediterranean Institute of Gender Studies s. 13; Hadjipavlou, Maria Women in the Cypriot Communities PC Publishers, Lefkoşa,2004. 49. Kuzey Kıbrıs ta Kadın Profili, KAYADs. 7, 2010, bkz: http://www.kayadcommunitycenter.com/kadinprofili.pdf, son erişim: 01.03.2011

Hükümetin Uluslararası Düzeyde Temsiliyetine ve Uluslararası Örgütlerin Çalışmalarına Katılım 19 Küreselleşen dünyada, kadınların uluslararası örgütlere dahil olmaları ve katılımları gittikçe daha da büyük bir önem arz etmektedir 50. Uluslararası çalışma,siyasi temsilin yanında u- yuşmazlıkların çözümü ve barış süreçlerini kapsar. Ancak, kadınlar, ev içi ve ailesel sorumluluklarına ilişkin ön kabullerden dolayı, genelde bu alanda erkeklerle eşit olarak yer alamamaktadırlar. CEDAW ın 8. Maddesi taraf Devletlerin, Erkeklerle eşit şartlarda ve hiçbir ayrım gözetmeksizin, hükümetlerini uluslararası düzeyde temsil etmek ve uluslararası kuruluşların çalışmalarına katılmak fırsatını sağlamak için gerekli bütün tedbirleri almalarını zorunlu kılmaktadır 51. Bu madde bağlamında, kuzey Kıbrıs taki yönetim, kadınların,ekonomik ve askeri konular, çok taraflı ve iki taraflı diplomasi ve uluslararası ve bölgesel konferanslarda resmi delegasyonlar, da dahil olmak üzere, uluslararası ilişkilerin tüm alanlarına katılımlarını güvence altına alması gerekir 52. KKTC nin uluslararası alanda tanınmamış statüsünden dolayı kuzey Kıbrıs taki Yönetim in uluslararası temaslarının kolaylaştırılması büyük oranda Türkiye ye bağlıdır. Şu anda, Yönetim in Türkiye nin başkenti Ankara da olmak üzere yalnızca tek bir resmi büyükelçiliği ve Türkiye nin diğer şehirlerinde de konsoloslukları vardı. Dünyanın birçok şehrinde gayrı resmi temsilcilikleri de facto(fiili) konsolosluk görevlerini yürütmektedirler. Ankara, Türkiye İstanbul, Türkiye Mersin, Türkiye İzmir, Türkiye Londra, Birleşik Krallık Brüksel, Belçika Cenevre, İsviçre Washington, Amerika Birleşik Devletleri New York, Amerika Birleşik Devletleri İslamabat, Pakistan Abu-Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri Bakü, Azerbaycan Manama, Bahreyn Doha, Katar Stockholm, İsveç Bişkek, Kırgızistan Kuveyt, Kuveyt Maskat, Umman Sultanlığı Roma, İtalya Tel Aviv, İsrail Elçi / Konsolos / Temsilci Erkek Kadın Kadın Erkek Erkek Erkek Erkek Kadın Erkek Erkek Erkek Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Erkek Erkek Kadın Erkek 50. Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, Genel Tavsiye No.23: Madde 7, Medeni ve Siyasi Hayat bkz. http://www.un.org/womenwatch/daw/cedaw/recommendations/recomm.htm#recom23, son erişim: 03.02.2011. 51. Ibid., fıkra 34. 52. Ibid., fıkra 35.

20 Mayıs 2011 tarihli verilere baktığımızda 20 elçi/konsolos/temsilciden sadece 6 sının yani %30 unun kadın olduğunu görürüz 53. Bu da, erkek elçi/konsolos/temsilcilerin, atandıkları ülkelere, eşleri ve çocukları eşliğinde gitmelerinin sosyal açıdan kabul gördüğü, kadın büyükelçilere eşlerinin eşlik etmesinin ise bu bakımdan kabul görmediği kültürel normlardan kaynaklanabilir. Kuzey Kıbrıs taki Yönetim, İslam Konferansı Örgütü nün gözlemci üyesidir ve Ekonomik İşbirliği Örgütü nün de çalışmalarına Kıbrıs Türk Devleti adı altında katılmaktadır. Dışişleri Bakanlığı nın ilgili biriminde istihdam edilmiş olan bir memurla yapılan bir telefon görüşmesinde 54,bahsi geçen örgütlerin kendilerinin eşitlik ilkesini benimsemiş olmalarından dolayı, Yönetimin bu örgütlerdeki temsiliyetinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetmeye çalıştıkları ifade edilmiştir. Ancak, görevli, seçilmiş ve üst düzey pozisyonlarda bulunan kadın görevli sayısının az olmasından ötürü, sayısal eşitliğe uyumda zorluk çektiklerini belirtmiştir. Kadının Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yürütülen müzakere sürecine katılımıyla ilgili olarak, ilk bakışta sayısal eşitlik sağlanmış gibi görünür. Örneğin, başkan da dahil olmak üzere, Kıbrıs Türk müzakere komitesi 4 erkek ve 3 kadından oluşmaktadır. Ancak konuya daha yakından bakıldığında, durumun böyle olmadığı görülmektedir: 3 kadın üyeden biri Dışişleri Bakanlığı ndan atanan bir tercümandır ve muhtemelen tek işi tercümedir. Dahası, belirli konular masaya geldiğinde komiteye dahil edilen uzman 2 kişi de erkektir. Müzakere danışma kurulunun 8 üyesinden 7 si erkek olup, kurulun eşgüdümü yine bir erkek tarafından sağlanmaktadır. Spesifik Tavsiyeler: Yönetimin, yükümlülüklerini yerine getirebilmesi bakımından, kadının kamusal ve siyasi yaşamda eşit temsiliyetini sağlamak için Genel Tavsiyeler altında öngörüldüğü biçimde, bilhassa şu geçici özel önlemleri alması tavsiye olunur: Anayasa nın değiştirilmesi ve aşağıdaki geçici özel önlemlerin uygulanabilmesine zemin hazırlayacak, ayrımcılığı engelleyen bir mevzuatın geçirilmesi; Atanmaları muhtemel kişilerin eşit niteliklere sahip olduğu hallerde, kadınlara öncelik verilmesini öngören bir kuralın benimsenmesi; Herhangi bir kamu kurumunun üyelerinin, en az %40 oranında, cinsiyetlerden herhangi birinden olmasını güvence altına alacak bir kuralın benimsenmesi; Kabineye, kamu görevine ve uluslararası temsiliyete yapılacak atamalarda kadınlar için bir kotanın benimsenmesi; Kadın örgütleriyle istişare içerisinde olunmasıyla ilgili sorumluluk üstlenilmesi. Siyasi partiler, sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri, aşağıdaki adımları atmaları yönünde teşvik edilir: Toplumsal cinsiyet eşitliğini tüzüklerine dahil etmeleri; Yürütme kurullarında ve seçim listelerinde, cinsiyetten herhangi birinden olacak şekilde, asgari pozisyon sayısı ve yüzdesini belirlemeleri; Kadınların daha az elverişli seçim bölgelerine veya en az avantajlı pozisyonlara tahsis edilmemelerini sağlamaları. 53. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, http://www.trncinfo.com, son erişim: 11.01.2011. 54. 11.01.2011 tarihli.

2. Eğitim Hakkı 21 CEDAW ın 10. Maddesine göre, kuzey Kıbrıs taki Yönetim eğitim alanında kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip olmalarını sağlamak için, kadınlara karşı ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere uygun tüm önlemleri almaya zorunludur. Anayasa, 15 yaşına kadar zorunlu eğitim hakkı ile 18 yaşına kadar ücretsiz eğitim hakkı, her kız ve erkek çocuğu için güvence altına alınmıştır. Ancak, resmi verilere göre kadınlar arasındaki okuma-yazma bilmeme oranı erkeklerinkinin 3 katıdır 55 : Okuma yazma bilmeyen kadın sayısı Okuma yazma bilmeyen kadınların toplam kadın sayısına yüzdesi Okuma yazma bilmeyen erkek sayısı Okuma yazma bilmeyen erkeklerin toplam erkek sayısına yüzdesi 5,022 4.74% 1,817 1.51% Aynı şekilde, aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, resmi verilerde 56 kadın ve erkeklerin eğitim seviyeleriyle ilgili farklılıklar vardır. Sayılar Kadınların ve erkeklerin toplam kadın ve erkek sayısına yüzdesi Kadın Erkek Kadın Erkek İlkokul Terk 11,312 10,335 %10.68 %8.63 İlkokul 28,596 30,150 %27.00 %25.18 İlk Öğretim 1,824 1,931 %1.72 %1.61 Ortaokul/Meslek Okulları 11,555 16,441 %10.91 %13.73 Lise 26,076 31,236 %24.62 %26.09 Mesleki ve Teknik Liseler 6,231 8,954 %5.88 %7.49 Yüksek Öğrenim/Üniversite 13,123 16,464 %12.39 %13.75 Master ve Doktora 2,167 2,410 %2.05 %2.01 Eğitime erişim konusunda özellikle belgesiz göçmen çocuklar korunmasız durumdadır. Anayasa herkesin eğitim hakkını güvence altına alıyorsa da, uygulamada, belgesiz göçmen ebeveynlerden olan çocukların ortaokul ve liseye kaydedilmesine izin verilmemektedir. Bunun nedeni, muhtardan, okulların çocukların okula kaydolması için zorunlu tuttuğu ikametgah belgesini alamamalarıdır. Anayasa ücretsiz eğitim hakkını güvence altına alıyor olsa da, öğrencilerden, kayıt sırasında katkı payı, okul üniforması, spor forması ve kitap ve kırtasiye için ödeme yapmaları zorunlu tutulmaktadır. Bunları ödemeye gücü yetmeyen ailelerin çocukları veya çocuklarının tümü için ödeme yapmayı gücü olmayan ve erkek çocuklarını eğitmeyi tercih eden ailelerin kız çocukları eğitim sisteminden dışlanmaktadır. Raporun hazırlanış süresince bu farklılıkların üstesinden gelecek ve kadınların eğitimini teşvik edecek hiç bir devlet politikası saptanamadı. Eğitim sisteminde, kadınların yoğun olarak daha düşük öğretim pozisyonlarında yer almaları suretiyle dikey ayrım oranı yüksektir. Öğretmenlerin, müdür yardımcılarının ve müdürlerin devlet okullarının 57 farklı düzeylerindeki cinsiyet oranları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 55. Devlet Planlama Dairesi, Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları, 2010, bkz: http://www.devplan.org/isgucu/2010. pdf, son erişim: 20.02.2011 56. Ibid. 57. Eğitim Bakanlığı; Şubat 2010.

22 Öğretmenler Müdür Muavinleri Müdürler Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek İlkokul 1054 527 41 34 24 46 Ortaokul ve Lise 1126 538 48 84 9 23 Mesleki ve Teknik Okullar 238 153 12 14 0 9 İlkokul, ortaokul ve liseler ile mesleki teknik okullarda, sırasıyla, öğretmenlerin %66.67 si, %67.67 si ve %60.87 si kadınken, müdür yardımcıları göz önünde bulundurulduğunda bu oranlar %54.67, %36.36 ve %46.15 e ve müdür pozisyonları esas alındığında da %34.29, %28.12 ve %0 oranlarına düşmektedir. Dikey ayrım ilkokul öğretmenleri arasında da gözlemlenmektedir. Alt sınıfların öğretmen kadrolarının neredeyse hepsini kadınlar oluştururken, daha üst sınıf öğretmenleri erkektir. Bu da, toplumsal cinsiyet rolleri zemininde haklı gösterilmeye çalışılmaktadır. Küçük yaştaki çocukların anne şefkatine ihtiyacı olduğunu ve bunu da kadın öğretmenlerin sağlayabileceğini iddia etmek için, analık mevhumu kullanılmaktadır. Şu anda Kıbrıs ın kuzeyinde 5 tane üniversite 58 ve bir Türkiye üniversitesinin kuzey Kıbrıs ta konumlanmış denizaşırı bir kampüsü bulunmaktadır. Bunlardan hiç birinin kadın rektörü yoktur. Kadın dekan sayıları da aşağıdaki tabloda da belirtildiği gibi çok düşüktür. Fakültelerin Toplam Sayısı Kadın Dekan Sayısı Kadın Dekan Sayısı Yüzdeliği Yakın Doğu Üniversitesi 14 3 %21.43 Lefke Avrupa Üniversitesi 7 2 %28.57 Girne Amerikan Üniversitesi 7 1 %14.29 Doğu Akdeniz Üniversitesi 8 3 %37.5 Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi 8 1 %12.5 Resmi verilere ulaşılamamış olunsa da, bu rapor maksatları bakımından, Kıbrıs ın 4 şehrinden 6 farklı okulun 2010 2011 yıllıklarından sayısal veriler toplanarak, liselerdeki yatay ayrımcılığın değerlendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır. Aşağıdaki veriler, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının bazı alanlarda mevcut olduğunu göstermektedir. Sınıflar Kadın Erkek Kadın Sayısı Yüzdesi Biyoloji 17 6 %73 Kimya 12 9 %57.14 Fizik 4 14 %22.22 Matematik 28 22 %56 Bilgisayar 7 3 %70 Felsefe/Psikoloji/Sosyoloji 10 4 %71.42 Coğrafya 15 8 %75 Tarih 19 15 %55.89 İngiliz Dili 53 14 %79.10 Fransız/Alman Dili (mevcutsa) 11 3 %78.57 Türkçe Edebiyat 58 9 %86.57 Resim/Tasarım 6 2 %75 58. Yakın Doğu Üniversitesi, Lefke Avrupa Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi.