İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya başlamışlardır. Dünyayı hem askerî-siyasî hem de ekonomik olarak fethederler. Merkantilizm de, 16. yüzyılda bu dönemin ekonomik anlayışını yansıtan yaklaşımdır. İlk sistemli iktisadî görüşleri dile getirmişlerdir. Merkant, İngilizcede tüccar demektir. Para (altın) servettir. Ulusal güç önemlidir. Dış ticaret, iç ticaretten daha önemlidir. Nüfus artışı, ekonomik gücü de artırır. Devlet, dış ticareti düzenlemek için ekonomiye müdahale etmelidir. Sömürgeciliği savunmuşlar. Fizyokrasi: 18. yüzyılda modern artım tekniklerinin gelişmesi ile bir tarım devrimi gerçekleşmiştir. Tarım en önemli sektördür. Bu dönemde özellikle Fransa da gelişen iktisadî yaklaşım da buna uygun olarak fizyokrasi olmuştur. En önemli temsilcisi F. Quesnay dir (1694-1774). Toplum, doğa yasalarına tâbidir. Servetin kaynağı, mübadele değil, üretimdir. Zenginliğin temel kaynağı da tarımsal üretimdir. Devlet müdahalesi sınırlı olmalıdır. İlk millî gelir muhasebesini geliştiriyorlar. Klasik İktisat: Kapitalizmin gelişim dinamiklerini kavramak amacıyla oluşmuştur. Aynı zamanda tarih perspektifine de kuvvetle sahiptir. Zaman ve mekândan soyutlanmış bir bilimin olamayacağını savunmuşlar. Bu disipline politik iktisat diyorlar. D. Ricardo politik iktisadı şöyle tanımlıyor: Toprağın ürünü, yani toprak, makine ve emeğin birlikte uygulanması sonucunda toprağın yüzeyinden elde edilen her şey, toplumun üç sınıfı arasında paylaşılır. Bunlar; toprak sahibi, sermaye stokunun sahibi ve toprağı emeği ile işleyen işçidir. Ancak farklı toplum aşamalarında toprağın tüm ürününün bu sınıflara rant, kâr ve ücret adları altında hangi oranlarda intikal edeceği esas olarak farklıdır. Bu bölüşümü düzenleyen yasaları belirlemek politik iktisadın temel sorunudur. Kapitalizmin 18. ve 19. yüzyıllarda Britanya da (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) gelişmesi ve yerleşmesi ile döneme uygun görüşler öne süren klasik iktisatçıların çoğu da Britanya da yaşamışlardır. Adam Smith (1723-1790): İskoçyalıdır. En önemli eseri olan Ulusların Zenginliği kitabı 1776 yılında yayımlanmıştır. Dünyanın ilk sistematik iktisat kitabı kabul edilir. Liberal düşüncenin en önemli temsilcilerinden biridir. İktisadı dünyanın görünmez bir el sayesinden düzene gireceğini, dengeye geleceğini ve devlet müdahalesinin olmaması gerektiğini savunmuştur.
Edinburgh İskoçya - Foto: Erkin Başer David Ricardo (1772 1823): İngilizdir. A. Smith in kitabı sayesinde iktisada ilgi duymaya başlamıştır. En ünlü eseri, Ekonomi Politiğin ve Vergilendirmenin İlkeleri adlı eseri 1817 yılında yayımlanmıştır. Emek-değer teorisini ve dış ticaret alanında mukayeseli üstünlükler teorisini geliştirmiştir. Diğer önemli klasik iktisatçılar: Thomas Malthus (1766 1834), Jean-Baptiste Say (1767 1832), James Mill (1773 1836), John Stuart Mill (1806 1873) Marxist İktisat: Karl Marx (1818 1883) ile Friedrich Engels (1820 1895) tarafından temelleri atılmıştır. Başlangıcında klasik iktisadın eleştirisine dayanmaktadır. Kapitalist sistemin esası olan sermaye araçlarının özel mülkiyetine ve onun getirdiği sermaye ücretli emek çelişkisine karşı çıkmışlardır. Toplumsal bütünü altyapı ve üst yapı olarak ikili bir şekilde ele almışlardır. Üst yapı hukuk, kültür, politika vb. gibi alanları oluştururken, altyapı iktisadî ilişkileri ifade eder ve altyapı belirleyici konumdadır. Yani iktisadî ilişkiler; üretim ve bölüşüm ilişkileri toplumsal sistemlerin temel taşıdır. Emekdeğer teorisini yetkinleştirmiş. Bir malın değerini, üretiminde kullanılan emek miktarı belirler. Ve üretimde kullanılan emeğin (sermayedarın kiraladığı emeğin) ortaya çıkardığı değerin bir kısmı işçiye ücret olarak verilirken bir kısmına da artı-değer olarak sermayedar el koymaktadır. Sermayedar bu el koyma hakkını ise, sermaye araçlarının (fabrikaların, makinelerin vb.) özel mülkiyetine sahip olduğu için olağan görmektedir. Kapitalist işleyişin temeli de buna yaslanmaktadır. K. Marx ın en önemli eserleri Komünist Manifesto (1848) (F. Engels ile birlikte), Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı (1859) ve Kapital - Üç Cilt (1867-1894) tir. F. Engels in en önemli eserleri ise İngiltere de Emekçi Sınıfın Durumu (1844), Doğanın Diyalektiği (1883) ve Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni (1884) dir. Diğer önemli Marxist iktisatçılar: Rosa Luxemburg (1871 1919), Vladimir Lenin (1870 1924), Ernest Mandel (1923 1995)
K. Marx ve F. Engels Berlin Almanya Neoklasik İktisat: Rasyonel insan davranışlarını temel alır. Belirli bir davranış biçiminin koşullarının nasıl işlediğini, hangi sonuçları verdiğini inceler. Rasyonel insan davranışı; maksimize veya minimize eden, yani optimali arayan davranışlardır. Neoklasikler, kaynak tahsisinin optimal koşullarını araştırırlar. Dolayısıyla normatif (kural koyucu) eğilimlidir. Bireyi ön plana çıkarırlar. Toplumu bireylerin toplamı olarak görürler. Neoklasikler, emek-değer teorisinin eleştirisi olarak faydacılığa dayanan marjinal değer teorisini geliştirmişlerdir. Alfred Marshall (1842 1924), neoklasik iktisadın kurucularındandır. İngilizdir. Klasiklerin aksine iktisadı, politikadan bağımsız olarak ele almıştır. Hatta economics kavramını ilk kullanan kişidir. Bilindiği gibi klasiklerin ve Marxistlerin kavramı, political economy dir. Analizlerinde zaman boyutunu dikkate almıştır. Böylece piyasa dönemi, kısa dönem ve uzun dönem gibi ayrımlarım iktisada kazandırmıştır. Mübadele değerinin oluşumunda fayda ve maliyetin birlikte rolü olduğunu açıklamış; talep eğrisini azalan fayda ilkesinin belirlediğini; arzın ise, maliyete bağlı olduğunu göstermiştir. Ona göre piyasa fiyatı kısa dönemde daha çok talebe, uzun dönemde daha çok maliyete bağlıdır. Talep esnekliği kavramını da geliştirmiştir. Léon Walras (1834 1910) neoklasik okulunun diğer önemli iktisatçısıdır. İsviçrelidir. Faydayı azamîleştirmenin itici güç olduğu mübadele ekonomisinde tam rekabet koşulları altında en yüksek toplam faydanın sağlanabileceğini gösteren matematiksel bir sistem kurmuştur. Genel denge yaklaşımlarının öncüsüdür. Faydanın ölçülebilir olduğunu ileri sürmüştür. Diğer önemli neoklasik iktisatçılar: Stanley Jevons (1835 1882), Karl Menger (1840 1921), Vilfredo Pareto (1848 1923)