BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERS NOTLARI

Benzer belgeler
OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

A- askeri Alanda : B- Hükümet ve Yönetim Alanında : II.MAHMUT DÖNEMİ ( )

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

7- Osmanlı Devleti'nde Yükselme Devri'nden sonra yeteneksiz padişahlar görülmeye başlandı. Bunun temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Şehzadele

Alemdar Mustafa Paşa nın desteği ile tahta oturdu.

3. 18.yy da Grek ve Dakya projesi ile Osmanlıyı paylaşmayı planlayan Avrupalı iki devlet aşağıdakilerden hangisidir? I. Rusya. II.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Napolyon un kendisini imparator ilan etmesi diğer Avrupa devletlerini kaygılandırdı (1804).İngiltere ve Rusya nın da dahil olduğu devletler Fransa ya

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÜNİTE:1. Osmanlı Devleti nde Yenileşme Çabaları ÜNİTE:2. Türkiye de Reform Arayışları ( ) ÜNİTE:3. Türkiye de Meşrutiyet Dönemleri ÜNİTE:4

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Lozan Barış Antlaşması

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

a. Merkez Yönetiminin Bozulması

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

DEĞERLENDİRME SORULARI

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Duraklama Döneminin Sebepleri

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

MISIR MESELESİ---MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA'NIN İSYANI

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Osmanlı Devleti'nde Islahat Hareketleri, 3.Selim, 1.Mahmut, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, 1.Meş Pazar, 23 Şubat :56

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

A. OSMANLI DEVLETİ NİN DURAKLAMA VE GERİLEMESİNİ HAZIRLAYAN ETMENLER

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir?

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

I.Dьnya Savaюэ nda, savaюэn uzamasэna ve Эngilizlerin Orta Doрu projelerinin aksamasэna sebep olan cephe aюaрэdakilerden hangisidir?

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap

KPSS 2009 GK-(3) DENEME-4 2. SORU. 3. Selçuklularda, 2. Türk-İslam devletlerinde ülke hanedanın ortak malıdır. anlayışı geçerli olmuştur.

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ A-İNKILÂP KAVRAMI 1-İnkılâp Türk İnkılâbının Özellikleri Atatürk ün İnkılâp Anlayışı...

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

TARİH BOYUNCA ANADOLU

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

Fransız Devrimi (1789) ile 1830 ların sonu arasındaki dönem, Osmanlı da toprak, nüfus, ideoloji, yönetim, ekonomi ve uluslararası ilişkiler

Katı Cisimlerin Yü zey Alanı Ve Hacmi

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

İnsan Hakları Bildirgesi yayınlanmış ve1689 da Parlamento yeniden açılmıştı. yılında XIX. Yüzyılın en güçlü devleti olan İngiltere, büyük bir sömürge

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

OSMANLI DEVLETİ NDE İLK DEMOKRASİ HAREKETLERİ

2015 KPSS GENEL KÜLTÜR-TARİH DENEME-2 LEVENT YEŞİLYURT

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Orta Asya Türkleriyle ilgili yukarıdaki kavramlardan hangisi varlığı sürekli olmayan toplumsal ve siyasal birimi ifade eder?

Transkript:

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERS NOTLARI

1. HAFTA KONULARI İNKILÂP TARİHİ KAVRAMLARI OSMANLI DEVLETİNİN ÇÖKÜŞÜNÜN İÇ VE DIŞ NEDENLERİ A)İNKILÂP TARİHİ KAVRAMLARI 1.İnkılâp: Kelime anlamı ile değişme, bir halden başka bir hale dönmeyi ifade eder. İnkılâp; Arapça kalp kelimesinden gelmiş olup, bir milletin sahip olduğu siyasi, sosyal ve askeri alanlardaki kurumların devlet eliyle makul ve ölçülü metotlarla köklü bir şekilde değiştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. 2.İhtilal: Kelime anlamı ile bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik anlamlarını ifade eder. 3.Askeri darbe, Hükümet Darbesi: Sistem içinden bazı güç gruplarının iş başındaki hükümeti zorla hükümetten el çektirmeleri durumudur. 4.Islahat: Siyasal sistemin özüne dokunmadan, siyasal sistemin yaşamasını sağlamaya yönelik sistem içi yeniden biçimlendirmelere ıslahat denir. Islahatı o gün için devleti yönetenler gerçekleştirir. Yani sistemin yönetim kademesinden gelen yapılandırmalardır. 5.Sömürgecilik: Genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılmasıdır. 6.Monarşi: Bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. 7.Oligarşi: Sadece belirli bir grubun bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir. 8.Teokrasi: Dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. 9.Meşrutiyet: Meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir. 10.Cumhuriyet: Hükümet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. 11.Milli İrade: Ulusça kullanılan ve hiçbir gücün etkileyemeyeceği kuvvet. B) OSMANLI DEVLETİNİN ÇÖKÜŞÜNÜN İÇ VE DIŞ NEDENLERİ 1.İç Nedenler 1.1.Merkezi Yönetimin Bozulması Osmanlı Devleti, eski Türk hâkimiyeti telakkisine göre veraset usulüyle tahta geçen hanedan mensuplarınca yönetiliyordu. Devletin başında Osmanlı hanedanına mensup bir hükümdar vardır. İktidar hanedan üyelerinin ortak malıdır. Osmanlı Devleti gibi mutlakıyetle yönetilen devletlerde padişahın kişiliği yönetim üzerinde çok etkili oluyordu. Bu yüzden onların eğitimine çok özen gösteriliyordu. I.Ahmet dönemine kadar uygulanan sancağa çıkma geleneği, bu dönemden sonra terk edilmiş, onu yerine şehzadeler oda hapsinde tutulmuştur. Eğitim ve tecrübe bakımından son derece yetersiz olan bu uygulama nitelikli padişahların yetişmesine engel olmuştur. Yine I.Ahmet döneminde taht kavgalarını engellemek için ekber ve erşed usulü gelmiştir. Yani en yaşlı ve olgun olan padişah olsun diye ancak bu uygulamada pek mümkün olmamış, Padişahın bir küçük kardeşi sıra beklerken tahta oturan padişahın çocukları yetişip gelmiştir. Başa gelen padişahın tecrübesizliği diğer kurumlara da yansımıştır. 1.2. Ordu ve Donanmanın Bozulması Osmanlı askeri teşkilatı başlıca şu kısımlardan oluşuyordu: Kapıkulu Ocağı, Tımarlı Sipahiler (Eyalet askerleri) ve Donanma. Osmanlı Ordusu başlangıçta yaya ve müsellemlerden (atlı) oluşan, savaş zamanlarında toplanan bir uç beyliği ordusu niteliğindeydi. Devletin kurulmasından sonra yaşanan gelişmelere paralel olarak ordu da yeniden teşkilatlandırıldı. Devlet tam olarak tekâmül ettiğinde Osmanlı kara ordusu Yeniçeri Ocağı (Kapıkulu) ve tımarlı sipahiler olmak üzere iki kısımdan oluşuyordu. Fetih temeli üzerine kurulan Osmanlı Devleti nde merkezi yönetimdeki bozulmalara birlikte orduda da bozulmalar başladı. Bunun başlıca nedenlerini şöyle sıralamak mümkündür. Askeri kanun ve geleneklere (Kanun-u Kadim) aykırı olarak ocağa asker alınması. Maaşlarını düzenli alamayan yeniçerilerin savaşa gitmek istememesi Yeniçerilerin evlenmelerine ve esnaflık yapmalarına izin verilmesi

Padişahların ordunun başında sefere çıkmamaları bununla birlikte ordu üzerindeki etkinliklerini yitirmeleri gibi sebepler askeri teşkilatın bozulmasının sebepleri arasında gösterilebilir. 1.3. Eğitim Sisteminin Bozulması Osmanlı da İlmiye teşkilatı olarak adlandırılan eğitim kurumlarının temelini medreseler oluşturmaktaydı. Medreseler dini ve pozitif ilimlerin okutulduğu aynı zamanda devlete memur yetiştiren okullardı. Osmanlıda ilk medrese Orhan Bey tarafından İznik te kurulmuştur. Fatih devrinde kurulan Sahn-ı Seman Medreseleri uzun yıllar hizmet vermişlerdir. Osmanlı eğitim kurumlarından biri de Enderun Mektebidir. Sarayda bulunan Enderun Mektebin de üst düzey yönetici, saray hizmetkârı, mimar, doktor, gibi alanlarda hizmet görecek öğrenci yetiştirilmiştir.16. yüzyılda eğitim sisteminde bozulmalar baş göstermiştir. Medreselerde pozitif bilimler terk edilmiş sadece dini bilimler gösterilmeye başlanmıştır. Müderrislik babadan oğula geçen (beşik uleması) bir meslek haline gelmiştir. Zamanla yozlaşan medreseler ve ilmiye teşkilatı yeniliklerin karşısında yer almıştır. Eğitim sisteminin temelini oluşturan medreselerin çağın gerisinde kalması ve Avrupa da eğitim alanında meydana gelen yeniliklerin takip edilmemesi, Pozitif bilimlerin medreselerin müfredatından çıkarılması gibi sebepler eğitim sistemin bozulmasına sebep olmuştur. Bu durum devleti çağın gerisinde bırakarak devletin çöküşünde önemli rol oynamıştır. 1.4. Ekonominin Bozulması Osmanlı ekonomisi büyük ölçüde zirai ekonomiye dayanıyordu. Dirlik sistemi içerisinde toprağı işleyenler gelirlerine göre vergilendirilirdi. Devlet yükseliş döneminde oldukça iyi işleyen bir maliye sistemine sahipti. Devlet taşınamayan arazi geliri vergisi yanında küçükbaş ve büyükbaş hayvanların sayımını yaparak düzenli şekilde vergisini almaktaydı. Bundan başka deniz ticareti, liman ve gümrük gelirleri hazinenin diğer gelirleriydi. Ayrıca kazanılan zaferden elde edilen ganimetin 1\5 i devlet hazinesine gelir teşkil etmekteydi. Fakat zamanla diğer kurumlardaki gerilemelere paralel olarak ekonomide büyük bir gerileme başlamıştır. Bunların başlıca sebeplerine bakarsak; Avrupa devletlerine verilen kapitülasyonlar, sanayi inkılabının Osmanlı devletinde gerçekleştirilememesi ve sanayi ürünlerinin yerli Osmanlı el sanatlarını eritmesi. Kaybedilen savaşlar ve artan askeri gelirler. Artan rüşvet ve suiistimal olayları ve devlet adamlarının bu alanlardaki yetersizlikleri. Coğrafi keşifler sonucu dünya ticaret yollarının değişmesi ve Osmanlı ülkesinin daha önce elinde tuttuğu ticari avantajları kaybetmesi ekonomik yapının bozulmasındaki etkenler arasındadır. 2.Dış Nedenler 2.1. Rönesans, Reform Hareketleri ve Coğrafi Keşifler Osmanlı devleti kurulduktan kısa bir süre sonra hızla yükselerek çağın en güçlü devletlerinden birisi haline geldi. Bu sırada dünyanın önemli ticaret yollarını kontrolü altına almıştı. Haçlı seferlerinden itibaren doğu dünyasını ve onun zenginliklerini tanıyan Avrupalılar hep o zenginliklere kavuşmayı düşünmüşlerdir. 16. Yüzyıldan itibaren Rönesans ve Reform hareketleri sonucunda batı dünyası bilimsel çalışmalara yönelmiştir. Gemi yapımı, pusula gibi gelişmeler yolculukları kolaylaştırmıştır. Bu yolculuklar esnasında yeni yolların bulunmasıyla Osmanlı ticaret yolları kullanılamaz hale gelmiştir. Akdeniz ticaret yolu önemini yitirmiştir. Bu durum Osmanlı ekonomisine zarar vermiştir. 2.2.Kapitülasyonlar Kapitülasyon yabancı bir devlet uyruğunun oturduğu ve iş yaptığı illerde o ülkenin vatandaşlarına tanınmayan bazı ayrıcalıklardan yararlanmasına denilir. Bu ayrıcalıklar ekonomik, kültürel adli ve mali vb. olabilir. 1535 tarihinde Fransa ya verilen imtiyazlar ticari nitelik taşımaktadır. Fransa ya tanınan bu ayrıcalıklar zamanla tüm Avrupalı devletlere tanınmıştır. Avrupa daki sanayi inkılâbı ve fabrikasyonla birlikte, kapitülasyonların tanıdığı düşük gümrük verileriyle iyi bir Pazar niteliği taşıyan Osmanlı Devleti Avrupalı devletler için çekici bir yer olmuştur. Zayıf Osmanlı sanayisi bunlarla yarışamamış büyük darbeler yemiştir.

2.3. Sanayi İnkılâbı Sanayi inkılâbı 18. Yüzyılın ortalarında başlayıp 20. Yüzyılın başlarına kadar süren uzun bir dönemi içerir. Bu dönemde batı Avrupa da meydana gelen bilimsel ve teknolojik gelişmeler neticesinde buhar gücüyle çalışan makineler endüstrinin birçok alanında kullanılmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti Avrupa daki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin uzağında kaldığı gibi zamanla Avrupa devletlerinin ucuz yolla ham madde temin ettikleri ve ürettikleri malları geniş imtiyazlarla pazarladıkları bir ülke haline gelmiştir. Avrupa sanayisi ile rekabet şartlarını yitirmiş olan Osmanlı sanayisi hızla bir çöküş süreci içine girmiş, ekonomik ve malı acıdan çöküntüye sürüklenmiştir. 3.3. Fransız İhtilali 5 Mayıs 1789 da Fransız İhtilali devlet ve toplum hayatında önemli değişikliklere sebep olmuştur. İhtilalin ortaya koyduğu düşünce akımları siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri alanlarda getirdikleri ve bunların etkileriyle günümüze kadar büyük değişikliklere ve gelişmelerin meydana gelmesine yol açmıştır. Bu ihtilalden sonra ortaya çıkan özellikle milliyetçilik hareketleri Osmanlı Devleti gibi imparatorluk yapısındaki çok uluslu devletler için büyük bir yıkıntı kaynağı olmuştur. Bundan dolayı Osmanlı da en çok Balkan bölgeleri etkilenmiştir. Bölgede isyanlar ve bağımsızlık hareketleri başlamıştır. Bunun sonucunda Osmanlı da ayrılmalar başlamıştır. Bu durum Osmanlı yı olumsuz etkilemiştir. 4.3. Şark Meselesi 1071 yılında Hıristiyan batı âlemine karşı kazanılan ilk zaferden sonra Türklerin batıdaki ilerlemeleri altı asır devam etti. Sürekli savunma durumunda olan batı âlemitürklerin ilerlemelerini durduramamış ve bu mücadele şark meselesinin temelini oluşturmuştur. Şark meselesi tabiri ilk kez 1815 de 1. Viyana Kongresi nde kullanılmıştır. Zamanla bu tabir Osmanlı Devleti ni önce Balkanlardan sonra da Anadolu dan atarak devleti parçalama olarak kullanılmıştır. KAYNAKÇA Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, (Komisyon), Okutman Yayıncılık, Ankara, 2011. Başlangıçtan Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, (Editör) Temuçin Faik Ertan, Siyasal Kitapevi, 2011, Ankara. DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedi, Ankara, 2010. DOĞANAY, Rahmi; AÇIKSES, Erdal, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ve Atatürk İlkeleri, Manas Yayıncılık, Elâzığ, 2006. DOĞAN, Orhan, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, Ankara, 2010. Türk İnkılâp Tarihi ve Atatürk İlkeleri, (Editör) E. Semih Yalçın, Berikan Yayınevi, Ankara, 2010. Türk İnkılâp Tarihi, (Editör) Hasan Babacan, Öncü Kitap, Ankara, 2012.

2. HAFTA KONULARI OSMANLI DEVLETİ NDE XVII, XVIII ve XIX YÜZYILLARDA YAPILAN ISLAHAT (YENİLEŞME) HAREKETLERİ A- XVII YÜZYIL ISLAHATLARI I Ahmet (1603-1618) Osmanlı Devleti kuruluşundan beri bir veraset sistemi yoktu. Şehzadelerin hepsi tahta geçme hakkına sahipti. I. Ahmet tahta çıktığında henüz 15 yaşındaydı ve çocuğu yoktu. O yüzden kardeşi Mustafa yı öldürmemişti. Çocukları olduğu zaman kardeşini öldürmeye niyetlendiyse de özellikle babası III. Mehmet in 19 kardeşini öldürmesi asker ve halk arasında çok olumsuz tesir uyandırdı. Bunun üzerine kardeşini öldürmedi. Bu dönemde şehzadelerin sancaklara gönderme geleneğine son vererek Osmanlı veraset sisteminde değişikliğe gidildi. Buna göre şehzadeler sancaklarda değil sarayda kendileri için Şimşirlik (Kafes Usulü) adı verilen dairede adeta hapis tutularak yaşamaya başladılar. Burada eğitim alan Şehzadeler Ekber ve Erşed usulüne (En büyük ve en akıllı) göre tahta geçmeye başladılar. NOT: Kafes usulü sonucunda tahta geçen padişahlar yönetimde sancaklara gönderilmedikleri yönetim becerilerini geliştirememiş ve deneyimsiz kalmışlardır. Ayrıca bir nevi hapis hayatı yaşadıkları için silik karakterli olarak yetişmişler devlet idaresinde etkili olamamışlardır. Bu da merkezi otoritenin bozulmasının en önemli nedenlerinden biri oldu. I Ahmet döneminde sadrazam olan Kuyucu Murat Paşa Celali isyanlarıyla mücadele etti Bu isyanları şiddetle bastırılmasında Murat Paşa nın önemli rol oynamıştır. II Osman (Genç Osman) (1618-1622) I. Ahmet 1603 te vefat etmesiyle ekber erşed usulüne göre I. Mustafa tahta geçmişti. Ancak I. Mustafa nın akli dengeleri pek yerinde olmadığı ve tedavinin de sonuç vermediği gözlenince 97 gün sonra tahttan indirilmiş ve yerine I. Ahmet in en büyük oğlu II. Osman tahta oturmuştur. 1620 de Lehistan a karşı zafer kazanması onu ecdadı gibi cihangir bir padişah olma arzusuna kapılmasına sebep oldu. 1621 Lehistan a karşı Hotin Seferi düzenledi. Ancak Hotin Seferi'nde istediği neticeyi alamadı. Hotin Seferi nde yeniçerilerin disiplinsizlikleri padişahla yeniçerilerin arasında soğuk rüzgarların esmesine neden olmuştur. Öyle ki padişah tebdili kıyafet etmeden sokakta gördüğü yeniçerileri alenen aşağıladığı, kovaladığı ve döverek yaraladığı dahi oluyordu. Ayrıca yeniçeri ocağını kaldırmaya dair bir teşebbüste bulunduğu yeni bir ordu kurmak istediği iddia edildi. II. Osman ın yeniçerilere karşı tutumu ve döneminde yaptığı bazı uygulamalar ona karşı bir cephenin oluşmasına neden olmuştur. Bu uygulamalar; Osmanlı Devleti'nde Şeyhülislam Esat Efendi nin kızı ile evlenerek saray dışında evlenen ilk padişah olması. (Saray ile halkı kaynaştırmak amacıyla) Tebdili kıyafet yapmadan sokaklarda dolaşarak Osmanlı halkı nezdinde kendini sıradanlaştırması. Osmanlı padişahlarının Hacca gitmesi usülden olmamasına rağmen Hacca gitmekte ısrar etmesi adeta bardağı taşıran son damla oldu bunu üzerine yeniçeriler isyan etti. II. Osman yeniçeriler tarafından Yedikule ye götürüldü II. Osman ın direnmesine rağmen boynuna atılan bir kementle yakalanıp boğuldu. Bu olayla Osmanlı tarihinde ilk kez bir padişah yeniçeriler tarafından öldürülmüş oldu. IV MURAT (1623-1640) IV. Murat tahta 12 yaşında geçmiş o güne kadar tahta geçen padişahlar içerisinde en yaşı en küçük olan padişahtı. Küçük yaşta tahta geçtiği için 10 kadar iktidarda Kösem Sultan etkin olmuştur. Zamanla iktidar dizginleri eline alan IV. Murat yönetimde sert tedbirler almak suretiyle Osmanlı yönetimini güçlendirmeye çalışmıştır. Özellikle Celali İsyanları bastırılmış olmasına rağmen zamanla çeşitli zorba gurupları ortaya çıkmış bunlar IV. Murat döneminde ortadan kaldırılmıştır.

Devletin içinde bulunduğu durumu tespit edip ıslahat girişimlerinde bulunmak için devlet adamlarından devlet işlerinde var olan aksaklıkların tespit edilmesi yönünde raporlar hazırlatmıştır Bu raporların en ünlüsü Koçibey tarafından sunulan Koçi Bey Risalesi dir Fakat bu raporlar gerektiği gibi uygulanamadı İçki, tütün, gece sokağa çıkma yasağı uyguladı. Kapıkulu ordusu ve tımarlı sipahileri disiplin altına aldı Özellikle Bağdat ve Revan seferleri ve sonucunda Bağdat ın tekrar alması Revanı fethi i IV. Murat döneminin en önemli olaylarındandır. Nihayet Osmanlı-İran arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmış ve uzun süre devam edecek olan Osmanlı-İran sınırları çizilmiş oldu. TARHUNCU AHMET PAŞA (1651-165) IV. Mehmet zamanında veziriazam olan Tarhuncu Ahmet Paşa hazine açığını kapatmak, para değerindeki istikrarsızlığı kaldırmak, gümrük gelirlerini artırmak, saray ve tersane harcamalarını azaltmak ve yolsuzluğu önlemek için gayet ciddi çalışmalar yürüttü. Osmanlı Devleti nde ilk defa olarak devletin gelirlerini ve harcamalarını ayrıntılarla öğrenip bir devlet bütçesi hazırlamak için bir kurul kuruldu. Osmanlı Devleti maliye sisteminde ilk kez olarak gelecek yıl için, yani 1652 yılında başlayan yıl için Tarhuncu bütçesi adı verilen bir bütçe defteri hazırlandı. Bu aynı zamanda Osmanlı Devleti nde gelir ve giderleri belirleyerek yapılan ileriye dönük ilk denk bütçe olma özelliğine taşır. Ancak Tarhuncu Ahmet Paşa'nın yapmış olduğu düzenlemeler özellikle saray kadınlarını ve ağalarını rahatsız etti. Bu gelişmeler bunların yapmış olduğu entrika sonucu idam edildi KÖPRÜLÜLER DEVRİ (1656-1699) Osmanlı Devleti'nde şartlı sadrazamlığa gelen köprülüler, rahat çalışabilmek ve can güvenliklerini sağlayabilmek amacıyla devletten şu isteklerde bulunmuşlardır. Bu istekler; Saray mensupları devlet işlerine karışmayacaklar ve yaptıkları yeniliklere kimsenin müdahale etmeyecekti. Yaptıklarından sorumlu tutulmamaları ve yargılanmadan cezalandırılmamaları gibi istekleri kabul edildi. Köprülüler devrinde sırasıyla; Köprülü Mehmet Paşa, Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve Amcazade Hüseyin Paşa sadrazamlık yapmışlardır Köprülüler dönemi Duraklama Dönemi içerisinde bir Yükselme Dönemi olarak bilinir Köprülüler bu dönemde iç isyanlar durdurulmuş, önemli yerler (Girit, Uyvar) alınmış, donanma ve askeri yapı düzenli hale getirilmiş ve ekonomik bozukluklar büyük ölçüde giderilmiştir. Köprülülerden sonra devlet yapısı yeniden bozulmuştur. XVII Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri Bu dönemde yapılan ıslahatların temel amacı devletin bozulan düzenini yeniden sağlamak ve özellikle Kanuni Devrini yeniden ihya etmek için ıslahat girişimlerinde bulunulmuştur. Osmanlı Devleti kendini Avrupa dan üstün gördüğü için yapılan ıslahatlarda Avrupa'daki gelişmeler pek dikkate alınmamıştır. O yüzden bu dönemde yapılan ıslahatlarda Avrupa etkisi görülmemiştir. Genel olarak ıslahatlar yüzeysel olmuş ve kişiye bağlı kalmıştır Islahatların uygulanmasında baskı ve şiddet esas alınmıştır Islahatlar ağırlıklı olarak askeri alanda yapılmıştır Islahatlarda halk desteği olmamıştır Islahatlara Yeniçeriler, ilmiye sınıfı ve saray çevresi sert tepkiler göstermiştir III. AHMET (1703-1730) B- XVIII. YÜZYIL ISLAHATLARI VE ÖZELLİKLERİ III. Ahmet dönemi ıslahatları; özellikle 1718 Avusturya ile yapılan Pasarofça Antlaşması ile 1730 Patrona Halil İsyanı arsındaki dönemi kapsar. Tarihte Lale Devri olarak adlandırılan bu dönem batıdaki gelişmelerin yakından takip edilmeye ve yapılan ıslahatlarda da Batı etkisinin gözlenmeye başladığı bir dönemdir. Özellikle ıslahat hareketlerinde devrin sadrazamı Nevşehirli İbrahim Paşa nın etkisi görülür.

Lale Devri Islahatları (1718-1730) 'Lale Devri' adını şair Yahya Kemal ve tarihçi Ahmet Refik in Parist e yaptıkları sohbete dayanır. Bu sohbette Yahya Kemal bu dönemdeki yenileşme gayretlerini Lale Devri olarak değerlendirmesi ve tarihçi Ahmet Refik in bu ismi beğenerek o dönem üzerine yazdığı kitabında bu ismi kullanmasıyla literatüre girmiş oluyor. Padişah III. Ahmet, sadrazam Damat İbrahim Paşa, Batı'da gördüklerini Osmanlı'ya aktaran Fransa elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi, matbaayı kuran İbrahim Müteferrika, Osmanlı tarihinin en önemli nakkaşlarından Levni lakaplı Abdülcelil Çelebi, divan şiirinin ustası Nedim ve çıkardığı isyanla bu devrin sonunu hazırlayan Patrona Halil bu dönemin en önemli figürleridir. Damat İbrahim Paşa Avrupa yı tanımanın Osmanlı dış politikası için olduğuna inan ilk Osmanlı sadrazamı olarak ilk kez Avrupa nın önemli merkezlerine geçici elçilikler açılması fikrini savundu. Bu bağlamda Avrupa elçileriyle düzenli ilişkiler kurdu. İlk kez Avrupa ya geçici elçiler gönderdi. (Bunlar; Paris e 28 Çelebi Mehmet, Viyana ya Mustafa Ağa, Moskova ya Nişli Mehmet Ağa, ve Lehistan a Mehmet Ağa). Bu elçiler Avrupa ile ticari ve diplomatik ilişki kurmaktan ziyade Avrupa daki teknik, bilimsel ve sosyal gelişmeleri takip etmeyi ve Avrupa devletlerinin politikalarını öğrenmeyi amaçlamışlar izlenimlerini de raporlar olarak sunmuşlardır. İlk Türk matbaası Yirmi sekiz Çelebi Mehmet in oğlu Mehmet Said Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından III. Ahmet in fermanı ve şeyhülislamın fetvasıyla 1727 de kuruldu. İbrahim Müteferrika nın evinde kurulan bu ilk Osmanlı matbaasında dini kitaplar hariç tarih, coğrafya ve edebiyata ait bazı kitaplar basılmıştır. Matbaada basılan ilk eser Vankulu Lügati adlı sözlüktür. Osmanlı Devleti nde binlerce insan hattatlık yaparak geçimlerini sağlıyordu. Bu insanları mağdur etmemek amacıyla devlet önceleri matbaada dini kitapların basımını yasaklamıştır. Yeniçerilerden oluşturulan bir itfaiye örgütü kurulmuştur(tulumbacılar). Yalova da bir kağıt imalathanesi kurulmuştur. İstanbul da bir kumaş ve çini imalathanesi açılmıştır. İlk defa çiçek hastalığı için aşı bulunmuştur. Kütüphaneler açılmıştır (En önemlileri Enderun ve Yeni Cami kütüphaneleridir). Askeri alanda esaslı bir ıslahat görülmemiş, sınırlarda bazı kaleler ve istihkamlar yaptırılmıştır. Ayrıca İstanbul surları onarılmıştır. Doğu klâsiklerinden bazı eserler Türkçeye tercüme edilmiştir. Resim, minyatür, edebiyat ve az da olsa bilim alanında gelişmeler gözlenmiştir. Avrupa dan Rokoko ve Barok tarzı mimari örnek alınarak çeşitli eserler yapılmıştır. Osmanlı mimarisinin Avrupa mimarisinin etkisinde kalması sonucunda sivil mimari ön plana çıkmıştır. Osmanlı Devleti bu dönemde sadece Doğu da İran la savaşmıştır. Lâle Devri adını bu dönemde yetiştirilen laleden almaktadır. Öyle ki lale yetiştirmek bu dönemde moda oldu. Nadir yetişen lale soğanları yüksek mevkiler elde etmek için kullanıldı ve en iyi sırlar lale ve bahçe yetiştiriciliğine ait olanlardı. Özellikle Kağıthane de inşa edilen Sadabad Köşkü başta olmak üzere burası dönemin cazibe merkezi ve eğlence yeri olarak ün saldı. Genel olarak eğlence hayatının yoğunlaştığı ve lale yetiştirmenin bir yaşam tarzı haline geldiği bu dönem de yapılan ıslahat girişimlerine halk tepki duydu. Nihayet 1730 da Patrona Halil İsyanı meydana geldi Lale Devri son buldu III. Ahmet te tahttan indirildi. I. MAHMUT-(1730-1754) Mahmut orduya düzen vermenin ve Avrupa orduları gibi savaşa hazırlanmanın lüzumunu anlamış ve bu işi Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa ya (Kont dö Boneval) vermiştir. Osmanlı ordusundaki Humbaracı ve Topçu sınıfını ıslah etmiş ve ordunun ıslahı için raporlar hazırlamıştır. Subay yetiştirmek amacıyla Kara Mühendishanesi ni kurmuştur (1734). Bu Osmanlı Devleti nde Avrupa tarzında ilk teknik okul açılmıştır. Emrindeki kıtaları Avrupa ordularının düzenine göre örgütlemiş, bölük, tabur ve alay örgütlerini oluşturmuştur.

III. MUSTAFA-(1757-1774) Bu dönemin ıslahatlarını Sadrazam Koca Ragıp Paşa ve Fransız Baron dö Tot yapmıştır. III. Mustafa lüzumsuz masrafları keserek maliyede ıslahat yaptı. İlk defa bu dönemde iç borçlanma sistemi olarak esham uygulanmıştır. Bu dönemde Fransızcadan matematik ve astronomiyle ilgili kitaplar tercüme edilmiştir. Baron dö Tot topçu ve istihkam askerlerini ıslah etmiştir. Avrupa tarzı asker yetiştirmek üzere Sürat Topçu Ocağı kurulmuştur. Deniz subayı yetiştirmek amacıyla Deniz Mühendishanesi kurulmuştur. Çeşme faciasından sonra tersane ıslah edilerek yeni bir donanma kurulmuştur. I. ABDÜLHAMİT (1774-1789) Devrin ileri gelen ıslahatçı devlet adamları Halil Hamit Paşa ve Cezayirli Hasan Paşa dır. Halil Hamit Paşa, Sürat Topçu Ocağı nı genişleterek mevcudunu artırmıştır. İstihkam Okulu açıldı. Lağımcı ve Humbaracı ocaklarının gelişmesi sağlandı. Kara ve deniz kuvvetlerini ıslah etmek için Avrupa dan çok sayıda mühendis ve uzman getirilmiştir. Yeniçerilerin sayımı yapıldı. Tımar sisteminde düzenlemeye gidildi. Ulufe alım satımı yasaklandı. Halil Hamit Paşa maliyeyi düzeltmek için çalışmalar yaptı. Ancak başarılı olamadı. III. SELİM (1789-1807) III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur. Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçilen ve Anadolu dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka da Fransızlara karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri için İrad-ı Cedit hazinesi kurulmuştur. III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiştir. Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi) adıyla okullar genişletilmiştir. Avrupa daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Paris, Londra, Viyana ve Berlin e elçiler gönderilmiştir. Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiştir. Resmi devlet matbaası kurulmuştur. İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir. III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır. Kabakçı Mustafa İsyanı yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Nizam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır. XVIII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri Osmanlı Devleti nde 18. yy da yapılan savaşlarda toprak kaybetmeye başlaması üzerine yapılan ıslahatlar Avrupa nın gerisinde kaldığını anlamış ve Avrupa yı örnek alarak yenilikler yapmıştır. Islahatlar padişah ve devlet adamları tarafından yapılmış, halkın ıslahatlar konusunda bir isteği ve desteği olmamıştır. Savaşların yenilgiyle sonuçlanması ve toprak kayıplarının devam etmesi, ıslahatların daha çok askeri alanda yapılmasına neden olmuştur. Özellikle yeniçerilerin tepkileri yüzünden ıslahatlar devamlı olamamıştır. XVII. yüzyıl ıslahatlarına göre daha esaslı ıslahatlar yapılmıştır. Ancak, olayların sebepleri tam teşhis edilemediği için ıslahatlarla amaçlanan hedefler gerçekleştirilememiştir. Islahatlar yüzeysel kalmış devletin çözülmesi durdurulamamıştır.

C- XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI Osmanlı tarihinde 19. Yüzyıl, İlber Ortaylı nın da deyimiyle İmparatorluğun en uzun yüzyılını ifade eder. Özellikle Avrupa da gelişen sanayi devrimi sonrası yaşanan ekonomi ve askeri teknoloji alanındaki gelişmeler dünya siyasi tarihinin akışını çok ciddi etkilemiştir. Osmanlı Devleti nin bu yüzyılda yapmaya çalıştığı ıslahatlar Avrupa daki bu gelişmeleri yakalayabilmek adına yapılan faaliyetlerdir. Ancak devlet bu uzun yüzyılda çok farklı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmış devlet çöküşten kurtarılamamıştır. Şimdi bu dönemde gerçekleşen olaylara bir bakalım. II. MAHMUT DÖNEMİ ( 1808-1839 ) Şehzadeliği döneminde III. Selim in onunla yakından ilgilenmesiyle I. Ahmet döneminden beri uygulanan kafes hayatına göre daha rahat bir şehzadelik dönemi yaşadı. Bu da onun daha iyi bir eğitim almasına olanak sağladı. Özellikle devlet idaresi ve yapılacak reformlar hakkında iyi bir eğitim aldı. III. Selim Kabakçı Mustafa İsyanı ile tahtan indirilmesi üzerine yerine IV. Mustafa geçirildi. III. Selim in ıslahat düzenlemeleri ortadan kaldırıldı. özellikle de Nizam-ı Cedit Ordusu dağıtıldı. Bunun üzerine Üçüncü Selim i tekrar tahta oturtmak için Rusçuk âyanı Alemdar Mustafa Paşa İstanbul a yürüdü. Alemdar ın askerleri sarayı kuşatmışken, tahtını kurtarmak isteyen IV. Mustafa III. Selim i öldürttü. Kardeşi veliaht Şehzade Mahmut un idamını da emretti ama Mahmut harem kadınlarının yardımıyla cellâtlardan kaçmayı başardı. Alemdar askerleriyle saraya girdi ve Mahmut u tahta geçirdi. Kendisi de Sadrazam oldu. Sened-i İttifak (29 Eylül 1808) Bu devirde, Osmanlı Devleti nin merkezî otoritesi taşrada büyük ölçüde bozulmuştu. Rumeli, Anadolu ve Mısır gibi eyaletlerde âyanlar âdeta bağımsız idareler kurmuşlardı. Özellikle 18. yüzyılın başından beri zenginleşen Rumeli topraklarında çok güçlü toprak beyleri ortaya çıkmıştı. Bu şartlarda, Alemdar Mustafa Paşa padişahın ve merkezi devletin otoritesini sağlamak için güçlü ayanlarla bir anlaşma yapmayı ilk çare olarak görüyordu. Bu maksatla valileri ve meşhur ayanları başkentte meşveret-i ammeye davet etti. Bu ayanların pek çoğu davete icabet etti ama Arnavutluk taki Tepedelenli Ali Paşa gibi bazı büyük ayanlar gelmedi. 29 Eylül 1808 de merkezi devletin ileri gelenleriyle ayanlar arasında yapılan meşveret sonucunda Sened-i İttifak denilen belge ortaya çıktı. Bu belge vezirler ve diğer üst düzey devlet yöneticileri, askeri ocak temsilcileri ve bazı ayanlar (toplam dört) tarafından imzalandı ve II. Mahmut tarafından onaylandı. Senedi İttifak ın Genel Özellikleri Giriş bölümünde devlet otoritesinin sarsıldığı ve bu durumun taraflarca belirtilerek devlet otoritesinin tekrar tesis edilmesi için bu anlaşmanın imzaladığı ifade edilmiştir. Şartlar kısmında ise; Ayanlar tarafından padişahın otoritesi tanınmakta, bunun yanında sadrazamdan gelen her emrin padişah tarafından gelmiş gibi kabul edilmesi, hazinenin ve devlet gelirlerinin korunması, Ayanların idareleri altında bulunan halkın vergilendirilmesinde adil davranılması, İstanbul da bir isyan çıkması halinde Ayanların çağrı beklemeksizin isyanın bastırılması için faaliyete geçmeleri gibi maddeleri içermektedir. Son ek kısmında ise Burada, senedin devamlı olarak uygulanabilmesi için bundan sonra sadrazam ve şeyhülislam olacakların makamlarına geçer geçmez bu senedi imzalamaları öngörülmektedir. Ayrıca Senedi İttifak'ın içerdiği koşulların sürekli uygulanmasını bizzat padişahın denetleyeceği öngörülmektedir. Sened-i İttifak içeriği itibariyle merkezi iktidarı sınırlandıran bazı maddeleri barındırsa da, Sened-i İttifakı doğuran siyasi şart ve olaylar, uygulanışı ve daha sonraki olaylara etkisi açısından baktığımızda, bu belgenin Türkiye de demokrasi ve anayasacılık hareketlerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu söylemek oldukça zordur. II. Mahmut bunu şartların zorlamasıyla geçici olarak kabul etmiş, sonrasında Alemdar

Mustafa Paşa nın Yeniçeriler tarafından ortadan kaldırılmasına seyirci kalmıştır. İktidarı eline alan padişah Senedi İttifak ı ve ayanları ortadan kaldırıp, merkezi idareyi yeniden kurmayı temel bir gaye haline getirmiştir. II. MAHMUT DÖNEMİ GENEL DURUM Sırp İsyanı (1804-1878) Sebepleri: Fransız İhtilali nin Milliyetçilik, bağımsızlık ve hürriyet gibi fikirlerinin Sırplar üzerinde etkili olması. Osmanlı-Rus ve Osmanlı-Avusturya savaşlarının Sırbistan toprakları üzerinde yapılması ve bu savaşlar sırasında Sırbistan'ın sık sık el değiştirmesi Sırbistan'daki Yeniçerilerin olumsuz davranışları ve Rusya nın kışkırtması sonucu isyan etmişlerdir. İsyanın Aşamaları: 1804'de Kara Yorgi liderliğinde başladı. 1806-1812 Osmanlı Rus Savaşı sonucunda Ruslarla imzalanan Bükreş Antlaşması'nda Sırplara ilk kez bazı ayrıcalıklar verildi. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda Ruslarla imzalanan Edirne Antlaşması'nda Sırplara özerklik verildi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda imzalanan Ayestefanos ve Berlin Antlaşması'nda Sırbistan bağımsızlığına kavuştu. Osmanlı Devletinde "Milliyetçilik" akımından etkilenerek ayaklanan ilk topluluk Sırplar olmuştur. Sırp isyanının bu kadar uzun sürmesi ve geç başarıya ulaşmasının temel nedeni Rusya nın dışında diğer Avrupa devletlerinin desteğini alamamasıdır. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı: Fransa nın Osmanlı devletini cesaretlendirmesi sonucu çıktı. Ancak Fransa 1807'de Rusya ile "Tilsit Antlaşmasını" imzalayarak dostluk kurdu. Napolyon bu sıralarda Avrupa İngiltere ve Osmanlı dışında bütün Avrupa yı işgal etmişti. Osmanlı Devleti yalnız kalınca İngiltere'ye yaklaştı. Bu arada Ruslar da Osmanlı topraklarında ilerliyordu. Avrupa'da siyasi ortam yeniden değişmesiyle birlikte Fransa ile Rusya'nın arası yeniden açıldı. Rusya'ya silahlarını çeviren Fransa bu defa Osmanlı Devleti'nin yanında yer aldı. Fransa'ya güvenemeyen Osmanlı Devleti Rusya ile Bükreş Antlaşmasını (1812) imzalayarak savaşı sona erdirdi. Bükreş Antlaşması yla Rusya, Eflak ve Boğdan ile birlikte işgal ettiği topraklardan çekilecek, Beserabya bölgesi ise Ruslar da kalacaktı. Sırplara ilk kez bazı Bükreş Antlaşması ile ayrıcalıklar verildi. Yunan İsyanı (1821-1829) Sebepleri: Fransız İhtilali nin getirdiği, milliyetçilik, bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisi Rusya'nın ve Avrupa Devletleri'nin kışkırtması. 1804 de kurulan Etniki Eterya Cemiyeti'nin çalışmaları etkili oldu. Önce Eflak ve Boğdan da isyan çıkarıldı ancak bölge halkından gerekli desteği alamadığından başarısız oldu. 1821'de Mora'da başlayan isyan kısa sürede büyümesi üzerine II. Mahmut, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'dan yardım istedi. M. Ali Paşa yardım karşılığında II. Mahmut'tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı ve Navarin limanına çekildi. Ancak Yunan isyanının bastırılması Batılıların işine gelmedi. İngiliz, Fransız, Rus müttefik donanması, savaş bayrağı çekmek usulden olduğu halde, bunu yapmaksızın limana girdi. Osmanlı donanması böyle bir şey beklemediği anda birdenbire ateşe altına alınıp imha edildi. (20 Ekim 1827) Donanması yok olan, Yeniçerileri de az önce ortadan kaldıran, yeni modern ordusu henüz çekirdek halinde bulunan II. Mahmut, Avrupa nın baskısına karşı koyamadı. Bu arada Romanya da Girit, Tesalya nın da Osmanlı dan koparılması ile tehdit edildiği için, Rusya ile Edirne Antlaşması nı imzaladı. Tarihte ilk defa, Avrupa nın 6. büyük şehri olan Edirne ye kadar gelen Ruslar, bütün Türk topraklarından çekildi. Yalnız Yunanistan a bağımsızlık koparmakla yetindi; böylece, Balkanlar daki Ortodokslar arasında koruyucu rolüne sahip çıkmayı umuyordu. Edirne Antlaşması na göre; Eflak-Boğdan ve Sırbıstan'a özerklik verildi. Yunanistan bağımsız olacaktı. Rus ticaret gemileri boğazlardan geçebilecekti. Prut nehri sınır olacaktı. Osmanlı Devleti savaş tazminatı verecekti. Osmanlının Yunan isyanı ve Rus savaşıyla uğraşmasını fırsat bilen Fransa 1830' da Cezayir i işgal etti.

Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın İsyanı (Denize düşen yılana sarılır.) Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut'a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya vaad edilen yerlerin verilmemesi. Mehmet Ali Paşa'nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi. 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Paşa'nın yardım göndermemesi gibi olaylar II. Mahmut ile M. Ali Paşa arasında gerginliğe sebep oldu. II. Mahmut, Mehmet Ali Paşa'yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, üzerine gönderilen padişah kuvvetlerini yenerek Konya'ya ilerledi. Bu zor durum karşısında padişah yabancı devletlerden yardım istedi. İngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II. Mahmut son çare olarak (denize düşen yılana sarılır diyerek) Rusya'dan yardım istedi. Bir Rus donanması İstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi. Osmanlı Rus yakınlaşması İngiltere ve Fransa'yı telaşlandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali Paşa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa ile II. Mahmut arasında Kütahya Antlaşması imzalandı. (14 Mayıs 1833) Kütahya Antlaşması na göre; Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek. Oğlu İbrahim Paşa'ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Muhassıllığı (O bölgenin vergilerini toplama hakkı) verilecek. Kütahya antlaşmasına rağmen kendisini güvende hissetmeyen II. Mahmut Rusya ile Hünkar İskelesi Antlaşması'nı imzalamıştır.(1833) Hünkar İskelesi Antlaşması (8 Temmuz 1833) M. Ali Paşa ya karşı Rusya ile imzalandı. Buna göre; Osmanlı bir saldırıya uğrarsa Ruslar asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları Osmanlı ödeyecek. Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı boğazları kapatacak. (İngiltere ve Fransa'ya karşı) Rus gemileri ise boğazlardan serbestçe geçebilecekler. Bu antlaşma 8 yıl sürecek. Önemi; Rusya bu antlaşmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp, Karadeniz'deki güvenliğini artırmış oldu. Bu antlaşmayla ilk defa BOĞAZLAR MESELESİ ortaya çıkmıştır. Bu antlaşma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını tek başına kullandığı son antlaşmadır. Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi(1838): Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde İngiltere'nin desteğini kazanmak için İngiltere ile Balta Limanı Ticaret Sözleşmesini (1838) imzalamıştır. Bu antlaşma ile; Osmanlı İmparatorluğu, kendi ihtiyaç duyduğu yerli hammaddelerin yabancı tüccarlar tarafından yurtdışına çıkarılmasını önleyen yed-i vahid (tekel) usulü kaldırılıyordu. İngiliz tüccarlar, iç ticarette en imtiyazlı yerli tüccardan daha fazla vergi ödemeyecekti. İngiliz gemileriyle gelen İngiliz malları için bir defa gümrük ödendikten sonra, mallar alıcı tarafından nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. İngiliz ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, Osmanlı limanlarında bir gemiden diğerine aktarma yapabilecek ve transit ticaretten alınan vergi resmi kaldırılacaktı. Örneğin Selanik'ten İstanbul'a mal gönderen Müslüman yerli tüccar devlete transit gümrük vergisi ödediği halde İngiliz tüccar bu vergiden muaf olmuştur. İngiliz tüccarlar sadece İngiliz mallarını değil, dış ülkelerden gelmiş her türlü malı ülkenin her yerinde serbestçe alıp satabileceklerdi. Anlaşma 8 Ekim 1838'de Kraliçe Viktorya, bir ay sonra da Sultan II. Mahmut tarafından onaylandı. Önemi: Bu antlaşma ile İngiltere'ye çok geniş ekonomik haklar verilmiştir. Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmış böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlanmıştır. Aynı haklar daha sonra diğer Avrupa devletlerine (Fransa, İsveç, Hollanda vs) de verilince Osmanlı ekonomisinin çökmesine ve Osmanlı Devleti nin Avrupa'nın açık pazarı haline gelmesine sebep olmuştur.

Nizip Savaşı (1839) İngiltere ile yapılan Baltalimanı ticaret anlaşması ile İngilterenin siyasi desteği sağlanmıştı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa ise bu gelişmeler üzerine etrafında örülmekte olan çemberden kurtulmak ümidi ile elinde bulunan yerlerin babadan oğla geçmek üzere kalıtsal valiliğini istedi. Bunun dışında İstanbul a göndermek zorunda olduğu vergiyi göndermemekle birlikte bağımsızlığını ilan etti. Sultan Mahmut, Mehmet Ali Paşa ya karşı savaşa girişilmesi için 21 Nisan 1839 da emir verdi. İki ordu Fırat nehrinin ötesinde Nizip te karşılaştı. Sultan Mahmut 1 Temmuz 1839 da mağlubiyet haberinin İstanbul a varmasından birkaç gün önce öldü. İngiltere ve Fransa Hünkar İskelesi antlaşmasına dayanarak Rusya'nın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden hemen devreye girerek Mısır konusunda Londra'da uluslararası bir konferans düzenlenmek suretiyle mücadele sonlandı. II. MAHMUT DÖNEMİ ( 1808-1839 ) ISLAHATLARI A- Askeri Alanda: Alemdar Mustafa Paşa tarafından "Sekban-ı Cedit" adında askeri ocak kuruldu. Ancak yeniçerilerin isyanı sonucu bu askeri ocak kaldırıldı. Yeniçerilerden seçilerek "Eşkinci" adıyla yeni bir askeri ocak kuruldu. Ancak bir süre sonra yeniçeriler biz talim istemiyoruz diyerek, bu ocağın yapılanmasına karşı çıktılar. Bunun üzerine sarayda büyük bir divan kurulmuş, Yeniçeri Ocağının kaldırılmasına karar verilmiştir. Halk, Esnaf, Medrese öğrencileri kaldırılmasını desteklediler. Yeniçeri Ocağı 1826 da kaldırıldı. "Vaka-i Hayriye " (Hayırlı Olay) Böylece, yeniliklerin önündeki en önemli engellerden birisi kaldırılmış oldu. "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" adıyla yeni bir askeri ocak kuruldu. Askeri Bando kuruldu. (Mızıka-i Hümayun) B- Hükümet ve Yönetim Alanında: Divan Örgütü kaldırılarak, yerine bakanlıklar kuruldu. Sadrazam "Başvekil" (Başbakan) unvanını aldı. Devlet memurları, Dahiliye (İç) ve Hariciye (Dış) olarak iki bölüme ayrıldı. Memurlar için Rütbe ve Nişan usulü kabul olundu. Memurlara kıyafet zorunluluğu getirildi. Tüzük ve yönetmelikleri hazırlamak amacıyla çeşitli komisyonlar kuruldu. Memurların yargılanma işlerine bakmak üzere "Dar-üş-Şura-yı Bab-ı Ali" kuruldu. Bir fermanla, devletin bazı memur ve bazı halka uyguladığı Müsadere usulüne son verdi. Mülkiyet hakkı tanıdı. Müsadere: Devletin, memurun veya bazı halkın elindeki mallara el koyması demektir. Fermanı: "Bundan böyle saltanatın, millet için bir dehşet ve korku kaynağı değil, fakat bir destek olmasını istiyorum. Bunun için kişinin malına devletçe el konulması (Müsadere) geleneğini kaldırıyorum" Memurlara maaş usulü getirildi. Osmanlı uyruğunda olan herkese tam bir din ve mezhep özgürlüğü tanıdı. Fermanı: "Tebaamdan Müslümanları ancak Camide, Hıristiyanları Kilisede, Musevileri de Havra'da tanımak isterim."ayanlıklar kaldırıldı. Büyük eyaletler illere bölündü. İllerin merkeze bağlanmasıyla güçlü bir merkeziyetçi yapı oluşturuldu. Devlet görevlilerinin hediye ve rüşvet alması yasaklandı. Resmini yaptırarak, devlet dairelerine astırdı. (Sonradan gelenekselleşti) İlk defa Posta teşkilatını kurdu. Karantina uygulaması uygulandı. İlk defa askeri amaçlı nüfus sayımı yapıldı. (2,5 Milyon Anadolu'da - 1,5 Milyon Rumeli'de erkek nüfus) Ülke içinde teftiş amaçlı seyahat ederek yönetimi iyileştirmeye çalıştı. C-Kültür Alanında: Medreselerin yanında yeni okullar açıldı. İlköğretim İstanbul'da zorunlu hale getirildi. Rüştiye (Ortaokul) ve Mekteb-i Ulum-u Edebiye adlı, yüksek öğretime öğrenci yetiştirme amaçlı okullar açıldı. İlk kez Avrupa'ya öğrenci gönderildi. Devlet memuru yetiştirmek amacıyla, "Mekteb-i Maarif-i Adliye" kuruldu. Mekteb-i Harbiye (Harp Okulu), Mekteb-i Tıbbiye (Tıp Fakültesi), Mızıka-yı Hümayun (Bando Okulu) gibi yüksek okullar açıldı. Takvim-i Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı.

D-Ekonomi Alanında: Yol yapımlarına önem verildi. Devlet memurları ve askerlerin yerli kumaş kullanması zorunluluğu getirildi. Tüccar ve Esnafa, Avrupa mallarıyla rekabet edebilmesi için, gümrük kolaylıkları sağlandı. İngiltere ile yapılan 1838 Balta Limanı ticaret antlaşması, Osmanlı Devletinin zararına gelişmiş, dışa bağımlılığı artırmış devleti iflasın eşiğine getirmiştir. I. Abdulmecid ve Tanzimat Fermanı TANZİMAT DÖNEMİ YENİLİKLERİ Osmanlı Devleti nde Tanzimat dönemi deyince; Osmanlı devlet ve toplumun modernleştiren sürekli bir reform ve yasamı dönemi olup yönetimin merkezileşmesinin arttığı toplum yapısına devletin katkısının arttığı Osmanlı reform kavramının devletinin geleneksel yapısını yeniden ihya etmek yerine Batı nın kurumların ithal edilmeye başladığı bunun yanı sıra Batı yaşam tarzının da Osmanlı toplum hayatına girdiği bir dönemi olarak 1839-1876 yılları arasını kapsar. II. Mahmut döneminde büyük ölçüde hazırlığı yapılan Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839 yılında Gülhane Parkı nda Mustafa Reşit Paşa tarafından halka okunarak Tanzimat Fermanı ilan edilmiş ve bu dönem Tanzimat Dönemi olarak adlandırılmıştır. Osmanlı Devleti nin böyle bir ferman ilan etmesinde varlığını kendi kuvvetleriyle koruyamayacağını anlaması üzerine Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak istemesi düşüncesi vardır. Rusya nın Hıristiyan halka yeni haklar verilmesi için yaptığı baskıları önlenmek istenmesi, Avrupalı devletlerin azınlıkları bahane ederek Osmanlı Devleti nin içişlerine karışmalarının önlenmek istenmesi ve Osmanlı Devleti nin kanunlarda bazı düzenlemeler yapmak istemesi gibi nedenler Tanzimat Ferman ın ilanı edilmesinde etkili olmuştur. Tanzimat Fermanı nın belli başlı hükümleri şunlardır: 1. Müslüman ve Hıristiyan bütün halkın ırz, namus, can ve mal güvenliği devletin güvencesi altında olacaktır. Bu hükümle; din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin halka eşitlik ve devlet güvencesi verilmiştir. Kişilerin yaşama hakları kesin güvence altına alınmıştır. 2. Vergiler herkesin gelirine göre düzenli bir şekilde toplanacaktır. Bu hükümle; vergilerin toplanmasındaki eşitsizlik ve haksızlıklar ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Gelire göre vergi toplama yoluna gidilmiş, standart vergi oranlarından vazgeçilmiştir. 3. Askerlik işleri düzene konulacak, askere alma ve terhis işleri sağlam esaslara bağlanacaktır. Bu hükümle; Askerlikte ocak usulü kaldırılmış, askerlik vatan görevi haline getirilmiştir. Tanzimat Fermanı ndan sonra askerlik süresi belirlenmiştir. Hıristiyanların askerlik yapması zorunlu hale getirilmiştir. 4. Mahkemeler herkese açık olacak ve hiç kimse haksız yere idam edilmeyecektir. Tanzimat Fermanı yla Osmanlı ülkesinde Avrupa devletlerinin hukuk kuralları geçerli olmaya başlamıştır. 5. Herkes mal ve mülküne sahip olacak, miras bırakabilecek ve müsadere kaldırılacaktır. Bu hükümle; şahısların mülkiyet hakkı devlet garantisi altına alınmıştır. Böylece sermaye birikimine ortam hazırlanmıştır. 6. Rüşvet ve iltimas kaldırılacaktır. Bu hükümle; halkın devlete ve yöneticilere güven duyması sağlanmaya çalışılmıştır. 7. Herkes kanun önünde eşit olacaktır. Bu hükümle; tüm Osmanlı vatandaşları arasında eşitliğin sağlanması istenmiş, bu durum Osmanlıcılık fikrine esas olmuştur. Padişah Abdülmecit, Tanzimat Fermanı yla açıklanan hükümlere uyacağına, fermana dayanarak yapılacak bütün yasaları uygulayacağına ve gerekli ıslahatları yapacağına yemin etmiştir. Böylece padişah; Yetkilerini kendi rızasıyla kısıtlamıştır. Kendi gücü üzerinde kanun gücünü kabul etmiştir.

ISLAHAT FERMANI Avrupa devletleri Osmanlı Devleti nde Tanzimat Fermanı ile başlatılan ıslahatları yeterli görmemişler ve Hıristiyan halka yeni haklar verilmesini istemişlerdir. Kırım Savaşı devam ederken savaş sonrasında imzalanacak barış şartlarını belirlemek için Avusturya, Fransa ve İngiltere arasında Viyana da düzenlenen bir toplantıda bu konu da gündeme geldi. Toplantıya katılan devletler Osmanlı ülkesindeki Hıristiyan halka verilmesini istedikleri hakları belirlediler. Osmanlı Devleti ne bu hakların verilmesini barış yapılmasının ön şartı olarak ileri sürdüler. Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin içişlerine karışmasına ortam hazırlayacak maddelerin anlaşmada yer almasından çekinerek daha erken davranıp Islahat Fermanı nı ilan etti (1856). Islahat Fermanı ile ilgili madde Paris Antlaşması nda yer almıştır. Islahat Fermanı nın başlıca maddeleri şunlardır: 1.Din ve mezhep özgürlüğü sağlanacak, okul, kilise ve hastane gibi binalar tamir ve yeniden inşa edilebilecektir. Bu hükümle; Hıristiyanlara tam bir dini özgürlük getirilmiş, açılan okullar milli isyanların artmasına neden olmuştur. Resmi yazılarda Hıristiyanları küçük düşürücü sözler ve deyimler kullanılmayacaktır. Bu hükümle; gayrimüslimlerin isyanlarının önlenmesi ve Müslüman Hıristiyan çatışmasının ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. 2. Hıristiyan ve Museviler devlet memuru olabilecek, çeşitli okullara girebilecektir. Bu hükümle; Hıristiyanlarla Müslümanlar arasındaki en önemli ayrılık giderilmiştir. 3. İşkence, dayak ve angarya kaldırılacaktır. Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak ve iltizam usulü kaldırılacaktır. Askerlik için nakdi bedel kabul edilecektir. Bu hükümle; Hıristiyanlar para ödeyerek askerlik görevinden muaf tutulmuştur. 4. Hıristiyanların il meclisine üye olmaları kabul edilecektir. Islahat Fermanı ndan sonra Hıristiyanların çoğunlukta olduğu yerlerde yerel yönetim Hıristiyanların denetimine geçti. Bu durum devletin parçalanmasını hızlandırmıştır. 5. Yapılacak antlaşmalarla yabancı uyruklular vergilerini vermek şartıyla mal ve mülk sahibi olabilecektir. Bu hüküm, yabancı sermayenin ülkede yatırım yapmasına olanak sağlamıştır. 6. Mahkemeler açık yapılacak, herkes kendi dinine göre yemin edecektir. Patrikhanede yeni meclisler kurulacak, bu meclislerin aldığı kararlar Bab-ı Ali tarafından tasdik edildikten sonra yürürlüğe girecektir. Bu hüküm, Balkanlarda yeni Hıristiyan devletlerin kurulmasına yol açmıştır. Tarım ve ticaret işleri düzenlenecek, herkes şirket ve banka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecektir. XIX. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikler Bu dönemde yapılan ıslahatlar daha önceki yüzyıllarda yapılanlara göre daha nitelikli olduğu söylenebilir. Merkezi otoriteyi güçlendirmek ve askeri alanda yenilikler yaparak toprak kaybını önlemek esas alınmıştır. Ulusçuluk akımının yaygınlaşmasından sonra azınlıkların imparatorluktan ayrılmalarını engellemek için Avrupa daki gelişmeler paralelinde imparatorluğun modernleşmesini demokratikleşmesini, sağlamak ve ekonomik sorunları çözmek için yapılmıştır. Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak gibi amaçlar ıslahatların yapılmasında etkili olmuştur. Sorunların çözümünde 17. ve 18. yüzyılda yapılan ıslahatların aksine Avrupa'ya her alanda (ekonomik, siyasi, hukuk, kültürel) yakınlaşmanın bunun da ötesinde Avrupa nın üstünlüğü her alanda kabul edilmiştir. Islahatlarda tek referans kaynağı batı olmuştur. Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya yaklaşması ile birlikte Avrupalılar azınlıkları kullanarak Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışma fırsatı buldular. Sanayi Devrimi sonucunda hammadde ve pazar ihtiyacı artan bazı Avrupa devletleri kapitülasyonları kullanarak Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmaya başladı. İlk dış borç Kırım Harbi nde alınması ile başlayan dış borç süreci Osmanlı Devlet ekonomisinin iflasıyla sonuçlandı. Maalesef yapılmaya çalışılan ıslahatlar Osmanlı Devleti nin çöküşünü durdurmaya yetmedi.

KAYNAKÇA AFYONCU Erhan, Sorularla Osmanlı İmparatorluğu I-VI, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2007 ALPARGU Mehmet, ÖZÇELİK İsmail, YAVUZ Nuri, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Nobel Yayıncılık, 2009 DOĞAN Orhan, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Okutman Yayıncılık, 2011 İNALCIK, Halil, SEYİTDANOĞLU, Mehmet, Tanzimat Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, Phoenix Yayınevi, 2006 KARAL Enver Ziya, Osmanlı Tarihi. V. Cilt, 4. Baskı, TTK Basımevi, Ankara 1983 SHAW J. Stanford, SHAW Ezel Kural, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye Cilt, I-II, E Yayınları, 2006 SANSAR M. Fatih, TEMİZER Abidin, Türk İnkılabı Tarihi, Balıkesir, 2011

3. HAFTA KONULARI I. ve II. MEŞRUTİYET DÖNEMLERİ Yeni Osmanlılar ve I. Meşrutiyet (23 Aralık 1876-14 Şubat 1878) II. Mahmut döneminden itibaren Avrupa ya öğrenci gönderilmeye başlandı. Daha çok bilim ve teknoloji eğitimi alıp Osmanlı da uygulaması istenen bu öğrenciler özelikle Avrupa daki yönetim şeklini hatta yaşam tarzını öğrenerek Osmanlı Devletinde uygulamaya çalıştılar. 19. Yüzyılda yaygınlaşan Milliyetçiliğin etkisiyle Balkanlarda ayrılıkçı-milliyetçilik isyanları görülmeye başlandı. Osmanlıda da kurtuluşu meşrutiyette arayan Batıdan etkilenmiş aydınlar vardı ve bunlar 1865 te bir araya gelerek Avrupalıların Jön Türkler dediği Yeni Osmanlılar Cemiyetini kurmuşlardı. Tanınan üyeleri; Namık Kemal, Ali Suavi, Mehmet Bey, Nuri Bey, Reşat Bey, Ziya Bey, Agah Efendi gibi kişilerdi. Yeni Osmanlıcılar Meşrutiyetin ilanında etkili oldu. Mithat Paşa ve arkadaşları tarafından, 1876 da Meşrutiyeti ilan etmeye söz veren, II. Abdülhamid padişah yapıldı. II. Abdülhamid 23 Aralık 1876 da Kanuni Esasiyi (Osmanlının ilk anayasası) ilan ederek Meşruti yönetime geçti. Meşrutiyet=Padişah+Meclis yönetimidir Osmanlı Devleti Anayasalı bir döneme geçti. Bu anayasaya göre; - Meclis-î Mebusan ve Meclis-î Âyân dan oluşan bir parlamento oluşacaktır. -Meclis-î Mebusan ın üyelerini halk, Meclis-î Âyân ın üyelerini padişah seçecektir. -Anayasada padişahın hakları belirlenmişti. Fakat yine de tüm ağırlık ve yetki padişahtaydı. (Meclisi açma, kapama, tatil etme, meclisten çıkacak yasaları onaylama, hükümeti göreve getirme, azletme, v.s.) Bu yetkiler ise padişahı denetim altına almayı güçleştiriyordu. -Bir yandan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı nın (93 Harbi) çıkması, öte yandan hükümeti ve yönetimini kontrol amacı ile Meclis te yapılan sert eleştiriler ve Osmanlı Meclisine seçilmiş olan gayrimüslim Milletvekilleri Abdülhamid in yönetimini zorlaştırıyordu. Padişah II. Abdülhamid 1878 de, otuz oturum yapmış olan Meclis-î Mebusan ı kapattı ve bu suretle Meşrutî Monarşi de sona erdi. Bu tarihten sonraki 30 yıl (1878-1908) II. Abdülhamit ülkeyi tek başına yönetmiştir. Abdülhamid e karşı örgütlenen Jön Türkler de İttihat ve Terakkî adlı gizli bir cemiyet kurmuştur (1889). İttihat Terakki Cemiyeti (1889-1918) 1889 yılında İttihad-ı Osmani adıyla kuruldu ve sonra İttihat Terakki Cemiyeti adını aldı. Bu gizli cemiyetin kurucularu; İbrahim Ethem, Abdullah Cevdet, İshak Sukuti, Mehmet Reşit ve Hüseyinzade Ali Bey gibi kişilerdir. Osmanlı Devletinde kurulan ilk partidir. İlk rakipleri Ahrar (Hürler) Partisi ve Hürriyet ve İtilaf Fırkasıdır. Başlangıçta Osmanlıcılık fikrini, Balkan savaşı sürecinden itibaren de Türkçülük siyasetini izleyen İttihat Terakki Cemiyetinin temel amacı Meşrutiyeti yeniden ilan ettirmekti. Bu amaçla II. Abdülhamide karşı mücadele yürütüyorlardı. Daha çok subaylar ve memurlar arasında destek görmekteydiler. 1910 yıllarında Pozitivizm İttihat Terakki Cemiyetinin temel dünya görüşü olmuş Özellikle Ahmet Rıza savunmuştur. bu durum daha sonra CHP de de etkili olmuştur. Abdullah Cevdet Latin Harflerini savunmuş, şapka giymiş hatta Avrupalılarla melez bir ırk oluşturmayı bile savunmuştur. Mustafa Kemal de bir dönem Balkanlarda İttihat Terakki Cemiyetine katılmışsa da daha sonra ayrılmıştır. II. Meşrutiyet (23 Temmuz 1908) Enver ve Niyazi Bey lerin Makedonya da ayaklanması ve kendilerine pek çok subayın da katılmasından çekinen II. Abdülhamid, olayların İstanbul a da sıçramasını önlemek için 1908 yılında anayasayı yeniden yürürlüğe koydu. Böylece İttihat ve Terakkî Fırkasının etkisiyle Meşrutiyet yönetimine tekrar geçilmiş oldu.