MODEL B YOKÜTLE OLARAK SEÇ LEN MISIRDAN H DROTERMAL YÖNTEMLE DE ERL K MYASALLARIN ELDES

Benzer belgeler
Hidrotermal yöntemle biyokütleden de erli kimyasalların eldesi

TÜTÜN VE MISIR SAPLARINDAN KATALİTİK KRİTİKALTI/KRİTİKÜSTÜ SU GAZLAŞTIRMASI YÖNTEMİ İLE H 2 ÜRETİMİ

Soma Havzas Linyit Rezervlerinin Enerjide Kullan Semineri Nisan 2009 Soma

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

PİRİNADAN ÖZÜTLEMELİ TEPKİME İLE FURFURAL ÜRETİMİ İÇİN EN UYGUN KOŞULLARIN BELİRLENMESİ

Araştırma Notu 15/177

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

Prof. Dr. Ahmet TUTAR Organik Kimya Tel No: Oda No: 813

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI

Onuncu Ulusal Kimya Mühendisliği Kongresi, 3-6 Eylül 2012, Koç Üniversitesi, İstanbul

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

SÜPERKRİTİK SU ORTAMINDA ZEYTİN KARASUYUNUN PT KATALİZÖRÜ KULLANILARAK HİDROTERMAL ARITIMI VE GAZLAŞTIRILMASI

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/


Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis*

DENEY 5 SOĞUTMA KULESİ PERFORMANSININ BELİRLENMESİ

BOR KATKILI HİDROKSİAPATİT ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

KYM454 KĠMYA MÜHENDSĠLĠĞĠ LAB-111 ATOMĠZER DENEYĠ

Temiz Enerji Kaynaklar Uygulamalar. Pamukkale Üniversitesi Temiz Enerji Evi Örne i

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

Sinterleme. İstenilen mikroyapı özelliklerine sahip ürün eldesi için yaş ürünler fırında bir ısıl işleme tabi tutulurlar bu prosese sinterleme denir.

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler

Elektro Kaplamada Optimum Ko ullar

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

³DQ ³HQ (WDQ (WHQ 3URSDQ 3URSHQ % WDQ % WHQ

YAĞ KOMPONENTLİ MAKROMER VE YARI İLETKEN POLİMER SENTEZİ

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.

EVSEL ISITMADA KULLANILAN NEME DAYANIKLI YAKIT BRİKETLERİNİN HAZIRLANMASI * Processing Of Fuel Water Resistant Briquettes Used In Domestic Heating

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

BİR BİYOKÜTLE OLARAK ZEYTİN KARASUYUNUN SÜPERKRİTİK SU KOŞULLARINDA GAZLAŞTIRILMASI

Jeotermal Enerjiden Elektrik Enerjisi Üretimi

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Onuncu Ulusal Kimya Mühendisliği Kongresi, 3-6 Eylül 2012, Koç Üniversitesi, İstanbul

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ*

DEVLET MUHASEBES NDE AMORT SMAN

MANYEZİT CEVHERİNİN LAKTİK ASİT ÇÖZELTİLERİNDEKİ ÇÖZÜNÜRLÜK KİNETİĞİ

İç basınç (P; atm), ozon oranı (O; %) ve sıcaklık (T; C) parametrelerinin değiştirilmesiyle elde edilmiştir.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü-Fizik Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2007 KLERİ DERS NOTLARI

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır

Genel Kimya BÖLÜM 8: GAZLAR. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

TOA51 ASİTLE AKTİVE EDİLMİŞ KİLİN BOYARMADDE GİDERİM MEKANİZMASININ ARAŞTIRILMASI

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

LDPE/EVOH Harmanlarının Hazırlanması, Karakterizasyonu ve Bazı Özellikleri

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ARAŞTIRMA MAKALESİ / RESEARCH ARTICLE

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

YANMA GAZLARI ÖLÇÜMLERİ

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

Atom. Atom elektronlu Na. 29 elektronlu Cu

İçindekiler Şekiller Listesi

Çalışma Soruları 2: Bölüm 2

BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ

KIRILMA MEKANİĞİ Prof.Dr. İrfan AY MALZEME KUSURLARI

DNA Đzolasyonu. Alkaline-SDS Plasmit Minipreleri. Miniprep ler bakteri kültüründen plasmit DNA sı izole etmenizi sağlar.

Hidrokinonun Asidik Ortamda Hidrojen Verimine Etkisinin Araştırılması

ÜNİTE 5 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

ÖZEL SEKTÖR DI BORCU_2015 UBAT

Bacillus cereus ve Analiz Yöntemleri

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Bu konuda cevap verilecek sorular?

İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Transkript:

MODEL B YOKÜTLE OLARAK SEÇ LEN MISIRDAN H DROTERMAL YÖNTEMLE DE ERL K MYASALLARIN ELDES Ali SINA *, Burçin USKAN, Selen GÜLBAY, Mustafa GÜLLÜ, Muammer CANEL *Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, 06100 Ankara sinag@science.ankara.edu.tr Geli Tarihi: 06.08.2009 Kabul Tarihi: 04.11.2009 ÖZET Bu çal mada m s r model biyokütle olarak seçilmi ve suyun kritik alt (225 C, 300 C) ve yak n kritik (375 C) artlar nda bir otoklav içerisinde hidrotermal dönü üm i lemine tabi tutulmu tur. Bu i lemler sonucunda ele geçen sulu fazlar n içerisindeki organik asitler (asetik asit, formik asit, glikolik asit vb), fenoller (fenol türevleri, o- kresol, m-kresol vb.), furfurallar (furfural, metil furfural, hidroksimetil furfural vb.) gibi bile ik gruplar HPLC (Yüksek bas nçl s v kromatografisi) ile analiz edilmi tir. Sulu faz n toplam organik karbon (TOK) içeri ine ba l olarak yüzde karbon içeri i de hesaplanm t r. Kat faza ayr ca SEM analizi uygulanarak dönü üm esnas nda kat yüzeyinde meydana gelen de i imler gözlenmi tir. Anahtar Kelimeler : Biyokütle, hidrotermal yöntem, m s r PRODUCTION of VALUABLE CHEMICALS FROM CORN SELECTED as MODEL BIOMASS via HYDROTHERMAL METHOD ABSTRACT In this study, hydrothermal conversion of corn selected as model biomass was conducted by sub- (225 C, 300 C) and supercritical water (375 C). Aqueous phases containing organic acids (acetic acid, formic acid, glycolic acid etc), phenols (phenol derivatives, o-cresol, m-cresol etc.), furfurals (furfural, methyl furfural, hydroxymethyl furfural etc.) were analysed by HPLC (High pressure liquid chromatography). Carbon content (% w/w) of the aqueous phases was also calculated by the help of total organic carbon (TOC) contents of the aqueous phases. Surface morphology of the solid particles obtained at the end of the experiments was alsa investigated by SEM analysis. Keywords : Biomass, hydrothermal method, corn 1 G R Günümüzde enerji kaynaklar n n özellikle de fosil yak tlar n gittikçe tükenmesi ve çevrenin fosil yak tlar n kullan m ile fazlas yla kirlenmesi nedeniyle alternatif enerji kaynaklar na ihtiyaç duyulmaktad r. Di er yandan dünya nüfusundaki art ile enerji talebinin art n n da katlanarak fazlala mas di er alternatif kaynaklara kar olan iste i daha da art rmaktad r. Bundan dolay fosil yak tlar n yakma, gazla t rma vb. dönü üm i lemleri s ras nda olu turduklar sera gazlar n n çevreye verdikleri zararlar göz önünde bulunduruldu unda, tükenmeyen, çevre için risk olu turmayan yenilenebilir enerji kaynaklar na bir an önce geçi yap lmas n n önemi daha da iyi anla lmaktad r. Bu kaynaklar içerisinde, çe itli dönü üm teknolojileri ile farkl enerji türlerine rahatl kla dönü türülebilen biyokütle gerek ülkemiz gerekse dünya ülkeleri aç s ndan ayr bir öneme sahiptir. Biyokütle, temiz enerji kaynaklar ndan farkl olarak ta nmas ve saklanmas en kolay yenilenebilir enerji kayna d r. Bu nedenle biyokütle, son y llarda ara t rmac lar n ilgisini çekmi ve biyokütleden enerji olarak yararlanmak * Bu çal ma TÜB TAK (MAG) taraf ndan 106M412 nolu proje ile desteklenmi tir. 31

amac yla birçok çal ma yap lm t r [1]. Dünyada enerji kaynaklar n n % 14 ünü biyokütle enerjisi olu turmaktad r. Bu oran n geli mekte olan ülkelerde % 43 lere kadar ula t bilinmekte ve gelece in temel enerji kaynaklar ndan biri olaca öngörülmektedir [2,3,4,5]. Biyokütle kayna olarak endüstriyel at klar n kullan m oldukça yayg n olup, at klar n biyokütle kayna olarak kullan lmas n n çevreye verilen zararl etkilerin önlenmesinde önemli bir yeri vard r. Bu nedenle bu çal mada yemek art klar gibi yap s nda protein, vitamin, mineraller vb bile enleri bulunduran m s r model olarak seçilmi tir. Biyokütleden enerji ve de erli ürünleri elde etmek için, piroliz, hidroliz, enzimatik hidroliz, kritik üstü ekstraksiyon, yakma, gazla t rma gibi teknikler kullan lmaktad r [6]. Bu teknikler içerisinde biyokütle yap s n n kritik üstü s cakl k ve bas nç de erlerinde, dü ük viskozitesi, yüksek çözme gücü, h zl bir ekilde difüzlenebilmesi, % 100 e yak n bir oranda ürünlere dönü üm elde edilebilmesi gibi özelliklere bürünen ve bol bulunan bir çözücü olan suyun, bu bak mlardan bilinen ço u organik çözücüden daha etkin bir çözücü konumunda olmas nedeniyle de, çözücü olarak suyun kullan ld bir i lem olan kritik üstü su ekstraksiyonu öne ç kmaktad r. Do al ürünlerin organik çözücülerle muamele edilmesi gerek çevresel gerekse sa l k aç s ndan son y llarda pek istenmeyen bir olgu haline gelmi tir. Bu noktada daha az çözücü harcayan ve normal ko ullarda yüksek s cakl kta çözünen bile ikleri ayr t rma özelli i ile süperkritik s v ekstraksiyonu giderek büyük ilgi çekmektedir. Süperkritik s v ekstraksiyonu (SFE), asl nda bir çözücü ekstraksiyonudur. Organik çözücüler yerine, süperkritik s v özelli i gösteren maddeler çözücü olarak kullan lmaktad r. Literatürdeki çal malar, ço unlukla kritik üstü su ekstraksiyonu [7, 8,9,10] ile biyokütleden hidrojen eldesi gibi tek bir ürüne, kritik üstü ekstraksiyon ile sabit bir yüksek bas nç ve yüksek s cakl kta elde edilen ürün da l m n [11,12,13,14] bulmaya yöneliktir. Bu çal mada ise yap s nda karbonhidrat, protein ve ekerleri bar nd ran ve bu bak mlardan çok say da biyokütleye model te kil eden m s r model biyokütle olarak seçilmi ve su ile yap lan hidrotermal dönü üm i lemi sonucunda ele geçen sulu fazlar n içerisindeki organik asitler (asetik asit, formik asit, glikolik asit vb), fenoller (fenol türevleri, o-kresol, m-kresol vb.), furfurallar (furfural, metil furfural, hidroksimetil furfural vb.) gibi bile ik gruplar HPLC (Yüksek bas nçl s v kromatografisi) ile analiz edilerek, bu bile iklerin en yüksek miktarda elde edildi i deney artlar nedenleriyle birlikte ortaya konmu tur. 2. MATERYAL VE METOT Deneylerde ö ütülerek 1 mm lik elekten elenmi kurutulmu toz m s r taneleri kullan lm t r. 100 g m s r n bile iminde a a daki bile enler vard r: -protein: 3,2 g -karbonhidratlar: 19 g -ya 1,2g -vitamin A: 10 μg -vitamin B9: 46 μg -vitamin C: 7 mg -demir (Fe): 0,5 mg -potasyum (K): 270 mg -magnezyum: 37 mg Deneylerde m s r n 225 C, 300 C ve 375ºC de su ortam ndaki bozunma davran bilgisayar kontrollü yüksek s cakl k ve bas nca ç kabilen 1 L hacmindeki kesikli bir otoklav sisteminde (Parr) incelenmi tir. Tüm s cakl klarda yap lan deneylerde reaktöre 20 bar azot gaz beslenmi tir. Deney 1 saat süreyle, kütlece % 2 lik 400 ml m s r çözeltisi ile yap lm t r. Deneye ba lamadan önce yukar da verilen deri imdeki çözelti reaktöre konmu ve reaktörün gerekli ba lant i lemleri yap lm t r. Ortamda bulunan havay gidermek için azot ile süpürme i lemi yap lm t r. stenen bas nca ula mak için azot beslenmesinin gerekti i durumlarda bu i lem yap lm ve sistem bilgisayar yard m yla kontrollü bir ekilde çal t r lm t r. Deney süresince s cakl k ve bas nç de erleri düzenli aral klarla kaydedilmi ve deney s cakl na gelindi inde deney süresi ba lat lm t r. 1 saat boyunca sabit s cakl k ve bas nçta hidrotermal dönü üm i lemi gerçekle tirilmi tir. Deney sonunda kat parçac klar da içeren su faz reaktörden al narak vakumda süzme i lemi uygulanm t r. Bu i lemle s v ve kat 32

faz ayr larak, kat faz 105ºC de kurutulmu tur. Su faz içerisindeki furfurallar gibi bile enler oda s cakl nda çözündü ünden, sulu faz, analizine kadar geçen süre içerisinde buzdolab nda saklanm t r. Bu faz n HPLC ile incelenmesi sonucu sulu faz içerisindeki bile iklerin tayinleri yap lm ve bile iklerin miktarlar gram cinsinden biyokütle miktar na içeri ine oranlanarak hesaplanm ve grafi e geçirilmi tir. HPLC (Merck) analizinde L-4250 UV vis detektöre sahip cihaz ve organik asitler için Aminex TMHPX-87 H kolonu, furfurallar için RP-18 kolonu kullan lm t r. Fenoller ise UV vis spectrofotometre ile analizlenmi tir (Cadas 200 photometer, Dr. Lange). Toplam Organik Karbon (TOK) analizi (Rosemount Dohrmann TOC analyzer DC-190) ile sulu faz n TOK içeri i belirlenmi tir. Kat faz n yüzey morfolojisindeki de i imin tespiti için taramal elektron mikroskobu (SEM analizi- LEO 440 computer controlled digital) kullan lm t r. Termogravimetrik analizde Shimadzu TG-60H model cihaz kullan lm t r. Analizler s ras ndaki azot ak h z 100mL/dak, f r n n s t lmas s ras nda ise s cakl k 10 C/dak l k s tma h z nda oda s cakl ndan 700 C lik s cakl a art r lm t r. 3. BULGULAR ekil 1. M s r n termogram M s r n termogravimetrik analizi sonucunda elde edilen termogramdan da görüldü ü gibi m s r 225 C ve 375 C aras nda kütle kayb na u ramaktad r ( ekil1). Çal ma s cakl klar ndan olan 225 C de m s r öncelikle içerdi i suyu kaybetmekte ve yakla k olarak % 20 lik kütle kayb na u ramaktad r. Bunun sonucunda son çal ma s cakl olan 375 C de ise, tane m s r n termogravimetrik analizi sonucu % 60 civar nda kütle kayb na u rad görülmektedir. 33

3.1 Sulu Faz n Karakterizasyonu 3.1.1. Sulu faz n karbonhidrat içeri i mg ürün/g m s r 3 2,5 2 1,5 1 Glukoz Fruktoz Eritroz Levoglikosan 0,5 0 225 C 300 C 375 C ekil 2. M s r n kritik alt (225 C, 300 C) ve yak n kritik (375 C) de erlerde 1 saat süreyle hidrotermal dönü ümü sonucunda ele geçen su fazlar ndaki karbonhidratlar n gram m s r ba na olu an miktarlar M s r n hidrotermal dönü ümü esnas nda ilk olarak ekil 2 de verilen grafikten de görüldü ü gibi ekerler hidrolize u rayarak parçalan r. Glikoz ve fruktozun kritik alt s cakl kta gerçekle en hidrotermal dönü ümde eritroza dönü tükleri ve 300 C de ortamda miktar fazla olarak fruktoz bulunurken kritik üstü s cakl k olan 375 C de tüm eker türevlerinin di er alt ürünlere parçaland söylenebilir. 3.1.2. Sulu faz n furfural içeri i 50 45 40 5-HMF Furfural 5-metilfurfural 35 mg ürün /g m s r 30 25 20 15 10 5 0 225 C 300 C 375 C ekil 3. M s r çözeltilerinin kritik alt (225 C, 300 C) ve yak n kritik (375 C) de erlerde 1 saat süreyle hidrotermal dönü ümü sonucunda ele geçen sulu fazdaki furfural bile iklerinin (5-HMF: 5-Hidroksimetil furfural, FU: Furfural, MF: Metil furfural) gram m s r ba na olu an miktarlar Sulu faz içerisinde bulunan ekerlerin, karbonhidratlar n ve proteinlerin ürünlere dönü mesi sonucunda olu an ara ürünlerden biri de furfurallard r. Furfural bile iklerinin sulu fazdaki miktarlar mg/l olarak ekil 3 de verilmi tir. Sonuçlara göre furfural bile iklerinden 5-hidroksimetil furfural, 225 C de herhangi bir bozunmaya u ramadan ortamda bulunurken, 300ºC ve 375 C de ise furfural bile iklerinin s cakl k art yla birlikte asitlere, aldehitlere ve fenollere dönü ümü sonucunda ortamda bu bile ikler oldukça dü ük miktarda bulunmaktad r. 34

3.1.3. Sulu faz n fenol içeri i 1,8 1,6 1,4 mg ürün / g m s r 1,2 1 0,8 0,6 Fenol o-kresol p-kresol m-kresol 4-metoksifenol 0,4 0,2 0 225 C 300 C 375 C ekil 4. M s r çözeltilerinin kritik alt (225 C, 300 C) ve yak n kritik (375 C) de erlerinde 1 saat süreyle hidrotermal dönü ümü sonucunda ele geçen sulu fazdaki fenol içeri inin gram m s r ba na olu an miktarlar ekil 4 den de görüldü ü gibi fenoller en fazla 375 C de bulunmaktad r. Bu durum ekil 4 de furfurallar n 375 C deki dü ük miktarlar göz önüne al nd nda furfurallar n fenollere dönü tü ü eklinde yorumlanabilir. Fenol türevlerinden sadece m-kresol 225ºC de en fazla miktarda bulunurken s cakl n artmas yla azalmaya u rayarak 300ºC ve 375ºC de hemen hemen miktar nda bir de i im gözlenmemi tir. 3.1.4. Sulu faz n organik asit içeri i 140 120 Formik asit Asetik asit Levulinik asit 100 mg ürün /g m s r 80 60 40 20 0 225 C 300 C 375 C ekil 5. M s r çözeltilerinin kritik alt (225 C,300 C) ve yak n kritik (375 C) de erlerde 1 saat süreyle hidrotermal dönü ümü sonucunda ele geçen sulu fazdaki organik asitlerin içeri inin gram m s r ba na olu an miktarlar 35

M s r n hidrotermal dönü ümü s ras nda olu an önemli ara ürünlerden biri olan organik asitlerin miktarlar na s cakl n etkisi ekil 5 de verilmi tir. Kritik alt s cakl klardan 225ºC de asetik ve formik asidin varl gözlenirken, 300ºC de bu iki organik asidin yan s ra levulinik asit de saptanm t r. S cakl k art yla birlikte asetik asit ve formik asit miktar nda azalma gerçekle mektedir. Ancak asetik asitin kararl yap s ndan dolay da yak n kritik s cakl kta di er asit tiplerine göre daha az bozunmaya u rad ve ortamda bu nedenle daha fazla miktarda bulundu u söylenebilir. 3.1.5. Sulu fazdaki karbon yüzdesi Çizelge 1. Orijinal m s r taneciklerinin elementel analiz sonucu Numune (%) C H N S O Orj. M s r 43,15 6,89 1,94 0,29 47,73 100 80 %C (m/m) 60 40 20 0 225 C 300 C 375 C ekil 6. M s r çözeltilerinin kritik alt (225 C,300 C) ve yak n kritik (375 C) de erlerde 1 saat süreyle hidrotermal dönü ümü sonucu elde edilen sulu faz n % C içeri i Toplam organik karbon ve elementel analiz sonuçlar temel al narak yap lan hesaplamaya göre sulu faz n s cakl klara göre de i en % C içeri i ekil 6 da verilmi tir. Deneylerde ayn miktarda sulu çözelti al nd için TOK sonuçlar yla % C içeri i paralellik göstermektedir. Kritik alt s cakl k olan 225ºC de en fazla % C içeri i gözlenmi tir. S cakl k art yla birlikte gaz ürünlere dönü üm artt için sulu faz n % C içeri inde de bir azalma gözlenmektedir. 36

3.2. Kat Faz n Karakterizasyonu 3.2.1 Kat verimleri 25 20 Kat Verim % 15 10 5 0 225 C 300 C 375 C ekil 7. M s r n kritik alt (225 C, 300 C) ve yak n kritik (375 C) de erlerde 1 saat süreyle hidrotermal dönü ümü sonucunda ele geçen kat verimleri Deneyler sonunda ele geçen sulu fazdan süzülerek elde edilen kat ürünlerin verimleri ekil 7 de verilmi tir. Kritik alt s cakl klarda sulu faza geçen ürünlerin az olmas ndan dolay, bu s cakl klarda kat verimlerinde art olmu tur. 375 C de en yüksek oranda m s r hidrolizi gözlendi inden ekil 7 den görüldü ü gibi en dü ük miktarda kat ürün elde edilmi tir. Bu kat ürünlerin olu umuna fenoller ve fenol türevlerinin neden oldu u tart ma k sm nda da verildi i gibi öngörülmektedir. 3.2.2. Kat faz n SEM analizi a) 225 ºC b) 300 ºC c) 375 ºC ekil 8. M s r n hidrotermal dönü ümünden ele geçen kat lara uygulanan SEM analizinin sonuçlar a) 225 C de yap lan hidrotermal dönü ümden elde edilen kat faz n SEM analizi, b)300 C de yap lan hidrotermal dönü ümden elde edilen kat faz n SEM analizi, c)375 C de yap lan hidrotermal dönü ümden elde edilen kat faz n SEM analizi M s r n üç farkl s cakl kta hidrotermal dönü ümü s ras nda ele geçen kat lar n SEM analizleri ekil 8 de verilmi tir. S cakl k art n n kat yüzeyinin morfolijisini de i tirdi i ve daha gözenekli bir yap n n olu umuna yol açt söylenebilir. 37

4. TARTI MA VE SONUÇ M s r tabiat n en ilgi çekici ekilde enerji depolayan bitkilerinden birisidir. Bir gramdan daha hafif olan m s r tohumundan yakla k 3-5 ay gibi k sa bir vejetasyon periyodunda 500-700 adet tohum meydana gelebilmektedir, dolay s yla bu tespit birim alandan elde edilecek veriminin en güzel ifadesidir. Bu olumlu özelliklerinden dolay m s r ülkemiz tar m nda önemli bir yer i gal etmektedir. M s r ülkemizde tah llar aras nda ekim alan ve üretim bak m ndan üçüncü s rada yer almaktad r [15]. M s r geni bir genetik varyasyon göstermektedir. M s r baz morfolojik ve genetik özelliklerinin uygun olmas sebebiyle üzerinde en fazla slah çal malar yap lan bitkilerden biri olmu tur [15]. M s r taneleri protein, ya, selüloz ve karbonhidrat ile vitamin ve mineral ihtiva etmektedir. Genel olarak m s r bitkisinde ortalama % 9,6 oran nda protein, % 4,9 oran nda ya, % 19 oran nda karbonhidrat, % 2,5 oran nda selüloz bulunmaktad r [15,16]. M s r n elementel analizi sonucunda azot miktar n n normale göre fazla ç kmas, yap da bulunan proteinlerden kaynaklanmaktad r. Buna ba l olarak yap daki proteinlerin parçalanma ürünleri de m s r n hidrotermal dönü ümü s ras nda dikkate al nmal d r. M s r n yap s nda karbonhidratlar n bulunmas ndan dolay hidroliz esnas nda ilk olu an monosakkaritler (glikoz, fruktoz vb.) izomerle me, dehidrasyon ve kondenzasyon reaksiyonlar ile di er alt ürünlere parçalan rlar. Glikozun bir k sm epimerizasyonla fruktoza ve fruktoz ise di er hidroliz ürünlerinden eritroz, glikolaldehit, gliseraldehit ve dihidroksiasetona dönü ür [17]. Gliseraldehit ve dihidroksiaseton pirüvalaldehite dehidrate olur [18]. Pirüvalaldehit, eritroz ve glikolaldehit bile ikleri de küçük türlere bozunurlar. Bunlar da genellikle organik asitler, aldehitler ve alkollerdir. 225 ºC de elde edilen eritroz içeri i di er s cakl klarda elde edilen eritroz miktar na göre daha fazlad r ( ekil 2). M s r n termogram na göre ( ekil 1) suyun yak n kritik s cakl na do ru s cakl k artt kça m s r, yakla k % 80-90 civar nda kütle kayb na u ramaktad r. Bu kütle kayb ço unlukla m s r n yap s nda bulunan karbonhidratlar n bozunmas ndan kaynaklanmaktad r. Fakat 225 C de olu an glikoz ve fruktoz eritroza dönü tü ünden, ortamdaki eritroz miktar bu iki bile i in miktar na göre daha fazlad r. Di er bir bozunma ürünü de furfurallard r. Furfural türevleri; 5-hidroksimetil-2-furaldehit (HMF), 5-metil-2-furaldehit (MF), 2-furaldehit (FU)dir [19]. Furfural bile ikleri; glikozun epimerizasyonu sonucu fruktozun olu mas ve parçalanmas yla meydana gelirler [20]. Bozunma ürünlerinin olu umunda fruktozun azalmas yla sulu fazda HMF deri imi artar. HMF hem glikozun hem de fruktozun bozunmas ndan meydana gelmektedir. Literatürde yer alan çal malar HMF nin ço unlukla glikozun bozunmas ndan de il de fruktozun bozunmas ndan olu tu unu ortaya koymaktad r [19,20]. Glikoz ve fruktozun oldukça h zl gerçekle en dönü ümleri sonras nda sadece 225 C de olu an HMF ortamda daha fazla miktarda bulunurken di er furfural bile ikleri ortamda çok az miktarda bulunmaktad r ( ekil 3). Karars z ara ürünlerin kondenzasyonu veya halka kapanma reaksiyonlar sonucu meydana gelen fenoller furfurallar n bozunma ürünlerindendir [21, 22]. M s r tanelerinin analizlerinde fenol miktarlar n n s cakl kla de i imlerine bak ld nda ( ekil 4) 375 C de fenollerin fazla olu mas bu s cakl kta fenollerin olu umuna neden olan furfurallar n daha fazla bozunmas yla aç klanabilir. S cakl n artmas yla art gösteren fenol içeri i yak n kritik s cakl kta kararl yap s ndan dolay 300 C ye göre daha az bozunmaya u ram t r. Fenoller izomerle erek kresollere, alkillenme ile de alkoksi fenollere dönü ürler. Fenol grubunun olu mas nda kresoller ve di er fenolik bile ikler de katk da bulunmaktad r. Glikoz ve fruktozun bozunma ürünü olan gliseraldehitin asit veya baz katalizi olmadan hidrotermal dönü ümü sonucunda asetik asit ve formik asit elde edilmektedir. Ayr ca formik asit ve levulinik asit HMF nin hidroliz ürünleridir. Bu olay iki basamakta gerçekle ir. lk olarak formik asitle birlikte HMF olu maya devam ederken, ard ndan HMF tamamen hidrolize u rar. Organik asitlerin miktar n n s cakl kla de i imini veren ekil 5 den de görüldü ü gibi 225 C de formik asidin olu mas HMF ve pirüvaldehitin bozunmas ndan kaynaklanmaktad r. 300 C de levulinik asit miktar ndaki artma ise Lobry de Bruyn- Alberda van Ekenstein mekanizmas ile gerçekle en monosakkaritlerin izomerlerinden 2,3-endiolün eliminasyonu ve enol-keto dönü ümünün verdi i diketon bile iklerinden asit olu umu ile aç klanabilir [23]. Bu durum yine Srokol ve arkada lar n n çal mas nda ortaya koydu u Lobry de Bruyn-Alberda van Ekenstein düzenlenme reaksiyonu ile aç klanmaktad r [23]. Asetik asit ayn zamanda 5-hidroksimetilfurfural ve furfural bile iklerinin parçalanmas yla da ortamda bol miktarda olu ur. 300 C ye göre yak n kritik s cakl kta (375 C) asetik asit miktar artm t r. 38

ekil 9. Asetik ve formik asit olu ma mekanizmas Aldehitlerden asitlerin olu umuna yönelik bir mekanizma ekil 9 da verilmi tir. Formaldehitle birlikte olu an asetik asit daha kararl oldu u için ortamda bozunmadan kal r [23]. Sulu faza uygulanan analizlerden sonuncusu da toplam organik karbon analizi ve bu veri yard m yla hesaplanan sulu fazdaki % C içeri inin belirlenmesidir. Bu de erin deney artlar yla de i imi toplam organik karbonm içeri i ile paraleldir.üç farkl s cakl kta uygulanan m s r hidrolizinden elde edilen sulu fazdaki toplam organik karbon içeri inden hesaplanan sulu faz n % C içeri i ekil 6 da verilmi tir. Toplam organik karbon içeri ine suda çözünen bütün organik bile ikler katk da bulunmaktad r. Bunlar fenoller, furfurallar, organik asitler, aldehitler ve meydana gelen di er ara ürünlerdir. M s r n 225 C deki hidrotermal dönü ümünden ele geçen sulu faz n toplam organik karbon içeri i en fazlad r. Bu durum 225 C deki m s r dönü ümünde sulu faz n bu bile enleri daha fazla içerdi ini gösterir. S cakl n artmas yla TOK miktar n n azalmas ürünlerin daha fazla gaz ürünlere dönü mesinden kaynaklanmaktad r. S cakl n artmas sulu fazda çözünebilen bile iklerin gaz faz na geçmelerini h zland rmaktad r. Ayn ekilde TOK analiz sonuçlar na ba l olarak hesaplanan sulu faz n % C içeri i de s cakl n artmas yla azalma göstermektedir. M s r n yap s nda bulunan protein; yüksek s cakl k ve yüksek bas nc n etkisiyle bozunarak amino asitleri olu turmaktad r. Hidrotermal dönü üme u rayan proteinlerden olu an amino asitlerin kimyasal yap lar a a da verilmi tir ( ekil 10). ekil 10. M s r n yap s nda bulunan proteinlerin bozunmas ndan olu an amino asitler Ms r n bozunmas nda ilk olu an amino asit alanindir. Daha sonra alaninden di er amino asitler meydana gelir. Alanin özellikle 300 C de bozunarak karbonik asit, laktik asit, asetik asit ve formik asit olu turur. Bu bile iklerin yan s ra laktik asitten asetaldehit ve alkoller meydana gelir [24, 25]. Alanin ve serin amino asitlerinin hidroliz esnas nda bozunmas yla olu an bile iklerin olu um mekanizmas ekil 11 de verilmi tir. 39

ekil 11. M s r n hidrotermal dönü ümünden olu an amino asitlerin bozunma mekanizmalar 260 C de ise serin bozunmaya u rar. Bir ara ürün olan glisin serin in retro-aldol kondenzasyonu ile olu ur ve formaldehite dönü ür. Olu an glisin ve alaninden ise glikolik asit olu ur [26]. Amino asitlerin bozunma reaksiyonlar nda iki a ama vard r; dekarboksilasyon ile karbonik asit ve aminler, deaminasyon ile de organik asitler olu ur. Proteinlerin hidrotermal dönü ümü alanin, serin, glisin ve aspartik asidin bozunmas yla gerçekle ir. Dönü üm mekanizmas nda organik asitlerin olu tu u deaminasyon daha bask n bir basamakt r [27]. M s r n yap s nda % 20 civar nda bulunan proteinlerin yüksek bas nç ve yüksek s cakl kta hidrolize u rayarak amino asitleri olu turdu u ve olu an amino asitlerin de bozunarak sulu fazda organik asitlerin, aldehitlerin, furfurallar n ve fenollerin olu umuna neden oldu u söylenebilir. M s r n yap s nda bulunan di er bir yap ise ya lard r. Ya lar uzun zincirli karboksilik asitler ve gliserolün triesterleridir [28]. Ya lar gliserin molekülünün üç tane OH grubuyla üç farkl ya asidinin karboksilik asit grubunun reaksiyona girerek üç ester ba ve 3 molekül su aç a ç kartmas yla meydana gelen dehidrasyon reaksiyonu ile olu urlar. Meydana gelen son moleküle trigliserit denir çünkü bunlar gliserin yap s nda olu an ester gruplar d r. Bu ba lar ya asitlerinin sa taraf ndaki karbon atomlar na ba l hidroksil gruplar ndan olu ur ve sonras nda tek ba a sahip oksijen atomu olarak karbona ba lanarak ester yap s n meydana getirirler. M s r yap s nda yer alan trigliserit yap s ndaki ya lar n hidrolizi sonucunda su, gliserin ve ya asitleri meydana gelir. Kritik su ekstraksiyonunda suyun kritik s cakl k ve bas nç de erleri civar ndaki iyonlar çarp m de eri normal artlardaki suya göre 30 kat artarak (H + deri imi) suyun katalizör gibi davranmas na neden oldu undan ya lar katalizör olmaks z n trigliserit yap s ndan gliserin ve ya asitlerine dönü ür [29, 30]. ekil 12 de ya lar n hidroliz reaksiyonu verilmi tir. 40

ekil 12. Trigliseritlerin hidroliz mekanizmas Ya asitleri kritik alt suda kararl yap ya sahiptiler [31]. Bu yüzden ya asitlerinin dekarboksilasyonu bu dönü ümde anahtar reaksiyondur. Ya asitlerinin kritik alt ve kritik üstü su ile katalizörsüz ve katalizörlü ortamda dekarboksilasyonuyla organik asitlerin olu umuyla ilgili çal malar bulunmaktad r [31, 32]. Olu an ya asitleri de kritik alt ve yak n kritik s cakl klarda suyun çözücü özelli i sayesinde organik asitleri meydana getirirler. Ya asitlerinin dekarboksilasyon reaksiyonu sonucunda ortamda asetik asit ve alkanlar olu ur. Olu an alkanlar ise karbondioksit ayr lmas yla asitlere, alkenlere, ketonlara ve daha dü ük molekül kütleli hidrokarbonlara dönü ürler. Bu dönü ümün mekanizmas ekil 13 de verilmi tir. ekil 13. Süperkritik su ortam nda ya asitlerinin dekarboksilasyon mekanizmas M s r n hidrolizi sonucunda elde edilen su - kat heterojen kar m n vakumda süzülmesi sonucunda elde edilen kat faz n farkl s cakl klardaki kat verimi ekil 7 de verilmi tir. Kat verimlerine bak ld nda s cakl k artt kça verim dü mekte ve yak n kritik (375 C) s cakl kta en dü ük verim elde edilmektedir. Yak n kritik s cakl kta suyun çözücü özelli inin artmas sonucu daha etkin olarak m s r bozunmas gerçekle mi tir. Böylece kat verimi ve sulu fazdaki ürün bile imleri bu s cakl kta daha az bulunmu tur. Bu sonuca göre de gaz veriminin ve ürün da l m n n daha fazla oldu u söylenebilir. M s r n kritik alt ve yak n kritik s cakl kta hidrotermal dönü ümleri sonras nda elde edilen kat fazlar n morfolojik yap lar SEM analizi ile incelenmi tir ( ekil 8). Biyokütle dönü ümü sonucunda elde edilen kat fazlar n gözenekli yap ya sahip oldu u SEM analizlerinden anla lmaktad r. Bu gözeneklerin olu umu dönü üm 41

esnas nda uçucu bile iklerin yap dan ayr lmas sonucunda meydana gelir. Bunun yan s ra çözünebilen karbonhidratlar kat faz yüzeyinde da larak gözenekli yap y olu tururlar [33]. Kat faz n olu urken gözeneklenmesi olay na hidrotermal karbonizasyon denir. Hidrotermal karbonizasyon sonucunda karbonhidratlar n çözünmesi ve karbon partiküllerinin yüzeye da lmas gözlenir. Olu an kat lar meydana getiren durumlar genellikle parçalanmayan fenoller, furfurallar n dönü meyen k s mlar ndan yüzeyde birikerek kok olu mas d r. SEM analizleri sonucunda elde edilen görüntülerde yüksek s cakl k ve bas nçta m s r n yap s nda önemli de i iklikler olmu tur. Kritik alt s cakl klarda yap da daha az gözenekli yap bulunurken yak n kritik s cakl ktaki dönü üm sonras nda ele geçen kat faz n SEM görüntüsünde ise daha pürüzlü ve fazla gözenekli bir yap meydana gelmi tir ( ekil 8). Sonuçlar n Özetlenmesi ekil 14 M s r tanesinin hidrolizi sonucunda olu an ürün emas M s r n genel olarak yap s nda bulunan ana bile enlerden karbonhidratlar ilk olarak monosakkaritlere ve ard ndan di er alt ürünlere dönü ürler. Yap da bulunan proteinlerden amino asitler olu ur ve bir k s m amino asit yine ara ürünlere dönü ür. Yap n n di er önemli bile eni ise ya lard r. Ya lar hidrolize u rayarak gliserol, ya asitleri ve organik asitleri olu turur. Tüm bu dönü ümler ekil 14 de özetlenmi tir. Buna göre sulu faz içerisinde ya lar n, ekerlerin ve proteinlerin ve bunlar n bozunma ürünleri olan asitler, aldehitler, fenoller ve furfurallar n a rl kl olarak bulundu u söylenebilir. Sonuç olarak günümüzde endüstriyel amaçl kullan lan kimyasal maddelerin büyük bir ço unlu u petrolden ve di er fosil yak tlardan elde edilmekte oldu u göz önünde bulundurulursa, bu kaynaklar n k smen ya da tamamen tükenmesi halinde petrole dayal önemli ana girdi ve özel kimyasallar n "nereden ve nas l?" elde edilece i gelecekte önemli bir sorun te kil etmektedir. Bu çal man n sonuçlar ile bu kimyasallar n elde edilece i artlar n ortaya konmas aç s ndan bu soruna bir çözüm önerilmi tir. TE EKKÜR Bu çal may 106M412 nolu proje ile destekleyen TÜB TAK Mühendislik Ara t rma Grubu na te ekkürlerimizi sunar z. KAYNAKLAR [1] Ang n D., ensöz S., Aspir (Carthamustinctorius L.) tohumu pres küspesinden sentetik s v yak t eldesi ve s v ürün (katran) karakterizasyonu, V.Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu 2004, stanbul. (2004). [2] Enerji raporu, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Ankara,(1998). [3] Jones M.R., Biomass for energy (General), Biomass handbook. Gordon & Breach Publishers, Amsterdam, 97-107 (1989). 42

[4] Ate F. Biyokütlenin sabit yatak pirolizine katalizörün etkisi, V.Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu 2004, stanbul, (2004). [5] Saka S, Konishi R., Chemical conversion of biomass resources to useful chemicals and fuels by supercritical water treatment In: Bridgwater AV (ed) Progress in thermochemical biomass conversion. Blackwell, Oxford, 1338 1348 (2001). [6] Demirba A., Biomass resource facilities and biomass conversion processing for fuels and chemicals, Ener. Conver. and Manag., 42 : 1357-1378 (2001). [7] Sö üt, O. Ö., Akgün, M., Treatment of textile wastewater by supercritical water oxidation in continuous flow reactor, J. Supercrit. Fluids, 43: 106 111 (2007). [8] Lu Y. J., Guo L. J., Ji C. M., Zhang, X. M., Hao X. H. and Yan Q. H., Hydrogen production by biomass gasification in supercritical water: A parametric study, Int. J. of Hydro. Ener., 31: 822-831 (2006). [9] Hao X., Guo L., Zhang X., Guan Y., Hydrogen production from catalytic gasification of cellulose in supercritical water, Chem. Eng. J., 110: 57-65 (2005). [10] Calzavara Y., Joussot-Dubien C., Boissonnet G., Sarrade S., Evaluation of biomass gasification in supercritical water process for hydrogen production, Ener. Conver. and Manag., 46: 615-631 (2005). [11] S na A., Kruse A. and Scwarzkopf V., Key Compounds of the Hydropyrolysis of Glucose in Supercritical Water in the Presence of K 2 CO 3, Indust. & Eng. Chem. Res. 42: 3516 3521 (2003). [12] Kruse A., Henningsen T. S na A., Pfeiffer J., Biomass Gasification in Supercritical Water: Influence of the Dry Matter Content and the Formation of Phenols, Indust. & Eng. Chem. Res. 42: 3711 3717 (2003). [13] S na A., Kruse A. and Scwarzkopf V., Aufbau- bzw. Abbaupfade von gebildeten Zwischenprodukten bei der Hydropyrolyse von Glucose als Modellsubstanz für nasse Biomasse im Rohrreaktor, Chem. Ing. Tech. 75: 1351 1355 (2003). [14] S na A., Kruse A. and Rathert J., Influence of the Heating Rate and the Type of Catalyst on the Formation of Key Intermediates and on the Generation of Gases during Hydropyrolysis of Glucose in Supercritical Water in a Batch Reactor Indust. & Eng. Chem. Res. 43: 502 508 (2004). [15] Sade, B., Çumra lçesi Sulu artlar nda Baz Melez M s r Çe itlerinin Önemli Zirai Karakterleri Üzerinde Ara t rmalar, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Ens. (1987). [16] Amerika Tar m Bakanl Veritaban - USDA ( US Department of Agriculture) www.usda.gov [17] Kabyemela, B.M., Adschiri, T., Malaluan, R., Arai, K. Degradation Kinetics of Dihydroxyacetone and Glyceraldehyde in Subcritical and Supercritical Water, Ind. Eng. Chem. Res. 36: 2025-2030 (1997). [18] Kabyemela, B.M., Adschiri, T., Malaluan, R., Arai, K. Glucose and Fructose Decomposition in Subcritical and Supercritical Water: Detailed Reaction Pathway, Mechanisms and Kinetics, Ind. Eng. Chem. Res. 38: 2888-2895 (1999). [19] Sasaki, M., Kabyemela, B., Malaluan, R., Hirose, S., Takeda, N., Adschiri, T., Arai, K. Cellulose Hydrolysis in Subcritical and Supercritical Water, J. Supercrit. Fluids 13: 261-268 (1998). [20] M.J.Antal, Jr.W.S.L.Mok. Mechanism of Formation of 5-(hydroxymethyl)-2-furaldehyde from D- fructose and Sucrose, Carbo. Res. 199: 91-109 (1990). [21] H.R. Appell, Y. C. Fu, S. Friedman, P.M. Yavorsky, I. Wender, Breau of Mines Report of Investigations, 7560 (1971). [22] Minowa T, Fang Z, Ogi T, Varhegyi G., Liquefaction of cellulose in hot compressed water using sodium carbonate: products distribution at different reaction temperatures, J. Chem. Eng. Japan, 30: 186 190 (1997). 43

[23] Srokol, Z., Bouche, A. G., Estrik, A., Strik, R.J.C., Maschmeyer, T., Peters, J. A. Hydrothermal upgrading of biomass to biofuel; studies on some monosaccharide model compounds, Carbo. Res., 339: 1717 1726 (2004). [24] Mok, W.S., Antal, M. J., Formation of Acrylic Acid from Lactic Acid in Supercritical Water, J. Org. Chem 54: 4596-4602 (1989). [25] Li, L., Portela, J. R., Vallejo, D., Gloyna, E. F., Oxidation and Hydrolysis of Lactic acid in Near-Critical Water, Ind. Eng. Chem. Res. 38: 2599-2606 (1999). [26] Yaylayan, V.A., Keyhani, A., Wnorowski, A. Formation of Sugar-Specific Reactive Intermediates from 13C-Labeled LSerines J. Agric. Food Chem. 48: 636-641 (2000). [27] Sato, N., Quitain, A. T., Kang, K., Daimon, H., Fujie, K., Reaction Kinetics of Amino Acid Decomposition in High-Temperature and High-Pressure Water, Ind. Eng. Chem. Res. 43: 3217-3222 (2004). [28] Watanabe, M., Iida, T., Inomata. H., Decomposition of a Long Chain Saturated Fatty Acid with Some Additives in Hot Compressed Water Ener. Conver and Mana., 47: 3344-3350 (2006). [29] Holliday, R.L., King, J.W., List G.R., Hydrolysis of Vegetable Oils in Sub- and Supercritical Water, Ind Eng Chem Res 36: 932-935 (1997). [30] Belsky, A. J., Maiella, A. G., Brill, T.B., Spectroscopy of Hydrothermal Reactions 13. Kinetics and Mechanisms of Decarboxylation of Acetic Acid Derivatives at 100 260 C under 275 bar J Phys Chem A 103: 4253-4260 (1999). [31] Watanabe, M, Inomata, H., Smith, R. L., Arai, K., Catalytic decarboxylation of acetic acid with zirconia catalyst in supercritical water, Appl Catal A, 219: 149-156 (2001). [32] Dunn, J.B., Burns, M.L., Hunter, S. E., Savage, P. E., Hydrothermal stability of aromatic carboxylic acids, J Supercrit Fluids, 27: 263-267 (2003). [33] Karay ld r m, T. S na, A. Kruse, A. Char and Coke Formation as Unwanted Side Reaction of the Hydrothermal Biomass Gasification, Chem. Eng. Technol. 31: 1561-1568 (2008). 44