ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SOSYAL BİLGİLER DERS KİTAPLARINDA KAVRAM ÖĞRETİMİ BÖLGE

Benzer belgeler
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sonuç ve Teklifler

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Yard. Doç. Dr. Kemal KOÇAK

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

Lozan Barış Antlaşması

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

3. Ankara şehri yandaki haritada işaretli bölümlerden hangisinde yer almaktadır? ( Anket, soru:3 ). A. I B. II C. III D. IV

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI. Yasemin DİNÇ Fatih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanlığı

1. Sahip olduğumuz hak ve özgürlükleri kullanırken hangi davranışı sergilersek yanlış yapmış oluruz?

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

PROGRAMI PROGRAM GENEL TANITIMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER

KÜRESEL ORTAM: BÖLGELER ve ÜLKELER

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar

Konuyla ilgili kavramlar

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

TARİH BOYUNCA ANADOLU

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

5. SINIF EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SENE BAŞI SEVİYE TESPİT SINAVI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

3. 18.yy da Grek ve Dakya projesi ile Osmanlıyı paylaşmayı planlayan Avrupalı iki devlet aşağıdakilerden hangisidir? I. Rusya. II.

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Finlandiya nın Tarihçesi

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

Transkript:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DERS KİTAPLARINDA KAVRAM ÖĞRETİMİ Araştırma ölçme aracında yer alan kavramların ( Bölge, Şahi, Kızılay, Plâto, Lala, Lonca, Reform, İpek Yolu, TEMA, Yurt / Vatan, Kapitülâsyon, Baharat Yolu, Sanayi İnkılâbı, Nizamı Cedit, Heyelan, Bölüm, Nazır, KEİ, Şehzade, Lâle Devri, Yöre, FAO, NATO, Yeşilay, Divan, Sadrazam, Panslavizm, Aydınlanma Çağı, Hümanizm, Keşif, İttifak, Pasifik, Beylerbeyi, IMF, İradı Cedit, Strateji, UNICEF, Grejuva, UNESCO, Rönesans, Akarsu, Maki, Jeopolitik, Derebeyi, Hristiyanlık, Islahat, Rüştiye, Ordu, Cephe, Meşrutiyet, İsyan, Antlaşma, Minyatür, Özerk, Ülke/Başkent, AKUT, Avrupa Birliği, TÜRKSOY ) Sosyal Bilgiler ders kitaplarında veriliş biçimi / işlenişi aşağıda tablolar halinde verilmiştir. BÖLGE Genel anlamda kendi sınırları içinde benzerlik gösteren geniş alanlara bölge denir. Coğrafi bölge: doğal, beşeri ve ekonomik özellikler bakımından benzerlik gösteren alandır ( s: 12 ). Doğal, beşeri ve ekonomik özellikler yönünden sınırları içinde benzerlik gösteren ve diğer yerlerden ayrılan geniş alanlara bölge denir ( s: 10 ) Bölge: gösterdiği coğrafi özelliklerle diğer yerlerden ayrılan ancak sınırları içinde benzerlik gösteren alandır ( s: 11 ). Doğal, beşeri ve ekonomik özellikleriyle diğer alanlardan ayrılan fakat kendi sınırları içerisinde benzerlik gösteren geniş alanlara bölge denir (s:10). Cemre Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Bölge kavramı tümdengelim yöntemiyle; Yayınları ve MEB Yayınları na ait ders kitabında Bölge kavramı tümevarım yöntemiyle işlenmiştir. Yayınları na ait ders kitabında yeterince örneklendirme ve karşılaştırmaya yer verildiği görülmektedir. Bölge kavramına DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. nda Bölge kavramını gösteren haritalar bulunmaktadır.

181 ŞAHİ II. Mehmet, İstanbul u kuşatmak için önce Edirne de büyük toplar döktürdü. Bu topların en büyüğüne şahi denir ( s: 65 )., - Şahi kavramına sadece Cemre Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında yer verilmiştir. Tümevarım yöntemiyle Şahi kavramının tanımlandığı görülmektedir. Ayrıca DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde Şahi kavramı bulunmamaktadır. nda Şahi kavramını açıklayıcı herhangi bir öğretime yardımcı unsura yer verilmemiştir. KIZILAY, DOĞAN YAYINCILIK,, Celal Kızılay Derneği; yurt içinde ve dışında deprem, sel baskını, kıtlık, yangın gibi doğal afet ve salgın hastalıklar ile savaşlarda zarar gören insanlara yardım etmeyi amaçlar ( s: 190 ). Kızılay Derneği nin kuruluş amaçları; yaralı, güçsüz, felaketzedelere ve muhtaçlara insani yardımı yapmaktır ( s: 177 ). Kızılay, deprem, sel, heyelan, yangın gibi afetlere uğrayanlara yardımlarda bulunur ( s: 182 ). Kızılay Derneği nin amacı; savaşta ve barışta yurt içinde, dışında doğal afet ve felaketlere uğrayanlara yardım etmek ve sosyal dayanışmayı desteklemektedir ( s: 188 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Kızılay kavramı aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle verilmiş olup; tanım ve sonrasında örnekleme yapıldığı görülmektedir. Kızılay kavramına DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Yayınları dışında kalan bütün nda Kızılay kavramını örnekleyici bir resim bulunmaktadır.

182 PLÂTO Bütünüyle bir kapalı havza görünümünde olan bölümde Cihanbeyli ve Obruk platoları uzanır. Bu platolar ve güneydeki Toros Dağları arasında bir çok kapalı havza bulunur. ( s: 49 ). Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası. Yayla. (s: 208 ). Bölge, yüzey şekilleri bakımından sade bir şekle sahiptir. Platolar geniş alan kaplar. Platolar arasındaki çukurluklarda geniş ovalar yer alır. ( s: 43 ). ------ DOĞAN YAYINCILIK,, Celal Bölümde en geniş yeri ovalar kaplar. Bu ovaları birbirinden az yüksek platolar ve sırtlar ayırır. ( s: 53 ). Akarsular tarafından derince yarılmış genellikle yüksek düzlük. ( s: 195 ). Bölüm Tuz Gölü, Cihanbeyli ve Obruk platolarıyla Toroslar arasında kalan büyük kapalı havzadır. Burada ovalar ve platolar geniş yer kaplar. ( s: 43 ). ------ Cemre Yayınları,, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Plâto kavramı aynı biçimde, cümle içinde geçmektedir. Plâto kavramının tanımına, özelliklerine değinilmemiştir. Cemre Yayıncılık ve Doğan Yayıncılığa ait DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde Plâto kavramının tanımına yer verilmediği görülmektedir. Plato kavramı ile ilgili öğretime yardımcı bir unsura nda yer verilmemiştir. LALA Şehzadeler; dönemlerinin ünlü bilginleri tarafından eğitilirdi. Ayrıca Anadolu daki bazı illere vali olarak gönderilirlerdi. Buralarda lala adı verilen devlet adamlarının gözetimi altında devlet yönetimi ile ilgili tecrübe kazanmaları sağlanırdı ( s: 143 ). DOĞAN YAYINCILIK,, Celal Şehzadeler iyi bir eğitim görür ve küçük yaşta Sancak Beyi olarak görev yaparlardı. Böylece ülke yönetiminde tecrübe sahibi olurlardı. Kendilerine lala denilen tecrübeli devlet adamları yardımcı olurdu ( s: 125 ). Şehzade ya da Çelebi denilen padişah çocukları küçük yaştan itibaren Sancak Beyi olarak görev yaparlardı. Devlet ve askerlik işlerinde kendilerine, lala denilen deneyimli devlet adamları yardımcı olurdu (s:139). Bu nedenlerle Lala Mustafa Paşa, komutasında güçlü bir donanma adayı kuşattı ( s: 69 ).

183 Cemre Yayınları, Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Lala kavramı tümevarım yöntemiyle işlenirken, MEB Yayınlarına ait ders kitabında kavram sadece cümle içinde geçmektedir. nın sözlüklerinde Lala kavramına yer verilmediği görülmektedir. Lala kavramı ile ilgili öğretime yardımcı bir unsura nda yer verilmemiştir. LONCA Zanaatkarların lonca adı verilen dayanışma teşkilatları vardı ( s: 150 ). Osmanlılarda zanaat oldukça gelişmişti. Her meslek dalının loncası vardı. Bu loncalar sayesinde meslek birlikleri örgütlenmiş, esnaf ve sanatkarlar arasında güçlü bir dayanışma meydana gelmiştir. Loncalar ayrıca ticari haklarını korumuş oluyorlardı ( s: 132 ). DOĞAN YAYINCILIK,, Celal Esnaf hangi zanaat dalında çalışıyorsa o loncanın üyesiydi. Lonca teşkilatının temeli eski bir Türk kurumu olan Ahiliğe dayanıyordu. Loncaların ekonomik hayatın düzenlenmesinde idari, mali ve sosyal işlevleri vardı ( s: 148 ). Şehir halkını ise daha çok tüccar zanaatkar gibi meslek sahipleri oluştururdu. Zanaatkarlar arasında meslek loncaları çok etkiliydi ( s: 145 ). Belli bir iş kolunda usta, kalfa ve çırakları içine alan birlik ( s: 203 ). ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda Lonca kavramı tümevarım yöntemiyle verilirken; Cemre Yayınları ve MEB Yayınlarına ait DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda kavramın açıklanmadığı, sadece cümle içinde geçtiği görülmektedir. Lonca kavramına sadece MEB Yayınlarına ait ders kitabının sözlüğünde yer verilmiştir. Yayınlarına ait ders kitabında Lonca kavramına ilişkin minyatürler ( s: 132 ) bulunmaktadır. REFORM 10. yüzyılda Avrupa da Rönesansa paralel olarak Katolik mezhebinde yapılan yenilik ve düzenlemelere reform denir ( s: 93 ). 16. yüzyılda Hristiyanlığın Katolik mezhebinde meydana gelen değişiklik ve düzenleme hareketine reform denir ( s: 80 ). Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat (s:208). Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, ıslahat ( s: 187 ). DOĞAN YAYINCILIK,, Celal Rönesansa paralel olarak 16. yüzyılda Hristiyanlığın Katolik mezhebinde meydana gelen değişiklik ve düzenleme hareketine reform denir ( s: 91 ). ------ Rönesansa paralel olarak 16. yüzyılda Hristiyanlığın Katolik mezhebinde ( kilisesinde ) yapılan değişiklikler ve düzeltmelere reform denir ( s: 83 ).

184 Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Reform kavramının aynı tanımına ve sonrasında örneklemelere yer verildiği görülmektedir. Cemre Yayınlarına ait ders kitabında Reform kavramının eksik tanımlandığı, açıklamaların yetersiz kaldığı tespit edilmiştir. Reform kavramına Cemre Yayıncılık ve Yayınlarına ait nın sözlüklerinde yer verilmiştir. Cemre Yayınları dışında kalan DERS KİTAPLARI A.Ş.,nde Reform kavramı ile ilgili olarak Martin Luther in resmi bulunmaktadır. İPEK YOLU AYDIN vd., Ankara 2001, Çünkü doğudan gelen tarçın, karabiber gibi baharatlar ile şeker ve ipekli kumaşlar Avrupa da çok aranıyordu. Doğu ile batı arasındaki ticaret ise İpek Yolu ile Baharat Yolundan sağlanıyordu. Bu iki yolda Türklerin elindedir. İpek Yolu Çin den başlayıp Karadeniz kıyılarına uzanıyordu ( s: 88-89 ). Orta çağ boyunca doğu ile batı arasındaki ticareti sağlayan İpek ve Baharat yollarıydı. Çin den başlayıp Orta Asya üzerinden Karadeniz limanlarına ulaşan yola İpek Yolu deniz ( s: 76 ). Orta Çağda doğudan gelen ipek, baharat, altın, elmas, inci gibi değerli mallar Avrupa ya iki önemli yoldan ulaşıyordu. Bu yollardan birincisi Çin den başlayıp Karadeniz kıyılarına ulaşan İpek Yoluydu ( s: 87 ). Orta Çağ da doğu ile batı arasındaki ticareti sağlayan iki yol vardı. Bunlardan biri Çin den başlayıp Karadeniz e giden İpek Yoluydu ( s: 79 ). Cemre Yayıncılık ve Doğan Yayıncılığa ait 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda İpek Yolu kavramı tümevarım yöntemiyle işlenmiş olup, örneklemenin yapıldığı görülmektedir. DERS KİTAPLARI A.Ş., Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nda İpek Yolu kavramının sadece tanımına değinilmiştir. İpek Yolu kavramı nın sözlüklerinde yer almadığı gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsura da yer verilmemiştir. TEMA GÖZE, İstanbul 2000, Tema; vatandaşlarımızı erozyon tehlikesine karşı uyarmak amacıyla kurulmuş gönüllü bir kuruluştur ( s: 193 ). Tema: Bu kuruluşun amacı; toprak erozyonunun zararlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu anlatmaktadır ( s: 179 ). AYDIN vd., Ankara 2001, ------ ------

185 Cemre Yayıncılık ve Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda TEMA kavramının tümdengelim yöntemiyle verildiği, örneklemenin yapıldığı görülmektedir. DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda ve sözlüklerinde TEMA kavramına rastlanılmamıştır.cemre Yayıncılığa ait ders kitabında TEMA kavramı ile ilgili bir şekle (TEMA Vakfı Amblemi ) yer verilmiştir. YURT / VATAN GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Yurt, bir ulusun üzerinde yaşadığı ortak dili, kültürü, gelenek ve görenekleriyle birlikte yaşamaktan mutluluk ve gurur duyduğu topraklardır ( s: 59 ). Yurt; üzerinde doğup büyüdüğümüz, yaşadığımız, havasını soluduğumuz ve her türlü zenginliğinden yararlandığımız toprak parçasıdır ( s: 52 ). Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedayız. Fakat sen Türk milletini sonsuza kadar yaşatmak için verimli kalacaksın. ( s: 62 ). Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan. ( s: 210 ). Yurt; üzerinde doğup büyüdüğümüz, toprağından, suyundan, yer altı ve üstü her türlü zenginliğinden yararlandığımız, havasını teneffüs ettiğimiz toprak parçasıdır ( s: 50 ). Cemre Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında Yurt / Vatan kavramı tümdengelim yöntemiyle verilmiş olup; kavramın tanımının yapılıp, örneklemelere yer verildiği görülmektedir. Yayınları ve MEB Yayınları nda benzer ifadelerle Yurt / Vatan kavramının önemi üzerinde durulurken, Doğan Yayıncılığa ait ders kitabında Yurt / Vatan kavramının sadece Atatürk ün özdeyişleri içinde geçtiği tespit edilmiştir. Yurt / Vatan kavramına sadece Cemre Yayınlarına ait ders kitabının sözlüğünde yer verilmiştir. Yayınları dışındaki yayınların nda Yurt ile ilgili birer resim bulunmaktadır. KAPİTÜLÂSYON GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Bu iyi ilişkiler sonunda iki ülke aralarında dostluk ve ticaret antlaşması imzaladılar ( 1535 ). Kapitülasyonlar adıyla anılan bu antlaşmaya göre Fransız tüccarlar çok az bir gümrük vergisi ödeyerek Osmanlı limanlarında ve topraklarında ticaret yapabileceklerdi. Osmanlı ülkesindeki Fransız uyruklu kişilerin davalarına Fransız yargıçlar bakacaktı ( s: 71 ). 1535 yılında Fransa ile bir dostluk ve ticaret anlaşması yapılmıştır. Bu antlaşmayla Fransa ya bazı ayrıcalıklar ( kapitülasyonlar ) verildi. Buna göre Osmanlı ve Fransız tüccarlar bu devletlere ait denizlerde serbestçe ticaret yapacaklardı. Fransa, Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan vatandaşlarının hukuki sorunlarıyla ilgilenebilecekti ( s: 61 ). Bu anlaşmaya göre Osmanlılara ve Fransızlara ait denizlerde her iki devletin tüccarları serbestçe ticaret yapabileceklerdi. Bu anlaşmaya göre Fransız tüccarlara bazı kapitülasyonlar ( ayrıcalıklar ) verilmiş oluyordu. Çünkü Fransız tüccarlar Osmanlı egemenliğindeki yerlerde diğer devletlerin tüccarlarına daha az gümrük vergisi ödeyerek ticaret yapabileceklerdi ( s: 71 ). Bir ülkede, yurttaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalık hakları (s:206). Osmanlı Dönemi nde yabancılara tanınan ekonomik ayrıcalıklar ( s: 186 ). -----

186 Bu antlaşmayla Fransa ya bazı kapitülasyonlar ( ayrıcalıklar ) verildi. Kapitülasyonlar, her iki hükümdar hayatta olduğu sürece geçerli olacaktı. Her iki devlete ait denizlerde Osmanlı ve Fransız tüccarları serbestçe ticaret yapacaklardı. Ayrıca Fransızlar Osmanlı sınırları içindeki yurttaşlarının hukuk sorunları ile de ilgilenebileceklerdi ( s: 63 ). Bir ülkede, vatandaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalık hakları ( s: 203 ). Cemre Yayıncılık,, MEB Yayınları ve Doğan Yayıncılığın çıkarmış olduğu İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf nda Kapitülâsyon kavramı tüm kitaplarda içerik olarak aynı biçim ve düzeyde verilmiş olup birbirleriyle paralellik göstermektedir. Cemre Yayıncılık, DERS KİTAPLARI A.Ş., ve MEB Yayınlarına ait nın sözlüklerinde kavrama yer verildiği, ancak öğretime yardımcı unsurların bulunmadığı görülmüştür. BAHARAT YOLU Baharat yolu ise Hindistan dan başlıyor bir kolu Basra Körfezine diğer koluda Mısır ve Suriye limanlarına ulaşıyordu ( s: 89 ). GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Uzak Doğu ile Hindistan dan başlayıp Kızıl Deniz ve Süveyş yoluyla Akdeniz limanlarına ulaşan yola ise Baharat Yolu deniz. ( s: 76 ). İkinci yol olan Baharat Yolu ise Hindistan dan başlıyor, bir kolu Basra Körfezine ulaşıyor, diğer kolu ise Mısır ve Suriye limanlarında sona eriyordu ( s: 87 ). Diğerine ise Baharat yolu adı verilirdi. Uzak Doğu ve Hindistan dan Kızıldeniz ve Süveyş e gelen mallar, Akdeniz limanlarından Venedik gemileri ile Avrupa ya dağıtılırdı ( s: 79 ). Cemre Yayıncılık ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Baharat Yolu kavramı tümevarım yöntemiyle işlenmiş olup, örneklemenin yapıldığı görülmektedir. DERS KİTAPLARI A.Ş., Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nda Baharat Yolu kavramının sadece tanımına değinilmiştir. Baharat Yolu kavramı nın sözlüklerinde yer almadığı gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsura da yer verilmemiştir. SANAYİ İNKILÂBI 18. yüzyılda Avrupa da üretim faaliyetlerindeki makineleşmenin sanayi ve tarım alanındaki büyük ve köklü değişikliklere sanayi inkılabı adı verilir ( s: 94 ). GÖZE, İstanbul 2000, Teknolojik gelişmelerin hızlanması ise sanayi inkılabına geçişi sağladı. Sanayi inkılabı 18 yüzyılda İngiltere de başladı ( s: 82 ). AYDIN vd., Ankara 2001, Sanayi inkılabı tarıma ve zanaatlara dayalı bir ekonomiden sanayinin ve makine üretiminin egemen olduğu bir ekonomiye geçiş demektir. Sanayi inkılabı 18. yüzyılda İngiltere de başlamış buradan diğer ülkelere yayılmıştır ( s: 93 ).

187 Sanayi inkılabı ile birlikte insan gücünün yerini makine aldı. Küçük imalathaneler yerlerini büyük fabrikalara bıraktı ( s: 87 ). Cemre Yayıncılık, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nde Sanayi İnkılâbı kavramının tümevarım yöntemiyle işlendiği görülmektedir. DERS KİTAPLARI A.Ş., Yayınlarına ait ders kitabında ise Sanayi İnkılâbı kavramının cümle içinde geçtiği gerekli açıklama ve örneklemenin yapılmadığı tespit edilmiştir. Sanayi İnkılâbı kavramı nın sözlüklerinde yer almamaktadır. Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda Sanayi İnkılâbı kavramı ile ilgili birer temsili resim bulunmaktadır. NİZAMI CEDİT GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Nizamı Cedit adında bir ordu kurdu ( s: 113 ). Yeni kurulacak bu ordunun eğitimi için Avrupa dan uzmanlar getirildi. Bu ordunun adı yeni düzen anlamına gelen Nizamı Cedit idi ( s: 101 ). III. Selim ( Resim 96 ) ilk iş olarak devlet ileri gelenlerinin yapılacak ıslahat konusunda görüşlerini aldı. Ayrıca Avrupa ya gönderdiği elçilerden oradaki gelişmeleri öğrendi. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra yapılması gerekli görülen ıslahatlar Nizamı Cedit ( yeni düzen ) adıyla bir programa bağlandı ( s: 113 ). Topçu, humbaracı ve arabacı ocaklarının yenileştirilmesi için kanunnameler çıkarttı. Bundan dolayı Nizamı Cedit adıyla bir ordu kurdu. Bu ordunun yetiştirilmesi için Fransa dan uzmanlar getirtti ( s: 109 ). Cemre Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında Nizamı Cedit kavramı sadece cümle içinde geçmektedir. Yayınları ile MEB Yayınlarına ait DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda Nizamı Cedit kavramı yeni kurulan ordunun ismi şeklinde verilmiştir. Doğan Yayıncılığa ait ders kitabında Nizamı Cedit kavramı tümevarım yöntemiyle işlenmiş olup, kavram diğer yayınlardan farklı olarak o dönemin programı şeklinde tanımlanmıştır. Nizamı Cedit kavramına nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nda Nizamı Cedit ordusu ile ilgili temsili resim bulunmaktadır. HEYELAN GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Heyelan olayları sonucu oluşan Sera ve Tortum gölleri bölümün başlıca gölleridir ( s: 19 ). Yamaç eğiminin dik, yağışın fazla, arazinin killi olması sonucu heyelanlarda oluşur ( s: 17 ). Türkiye de heyelanların en fazla görüldüğü yer burasıdır ( s: 19 ).

188 Eğimin fazla, toprağın killi, yağışların bol olması bölümde toprak kaymalarına ( heyelan ) neden olur. Buradaki Tortum gölü ve Sera gölü heyelan sonucunda meydana gelmiştir ( s: 17 ). Cemre Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Heyelan kavramına sadece cümle içinde yer verildiği görülmektedir. Yayınlarına ait ders kitabında Heyelan kavramının tanımından ziyade sebepleri hakkında bilgi verilirken; MEB Yayınlarına ait ders kitabında Heyelan kavramının tanımıyla birlikte örneklemeler yapılmıştır. Heyelan kavramına DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde bulunmadığı gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsura da yer verilmemiştir. BÖLÜM GÖZE, İstanbul 2000, Coğrafi bölgelerin her yeri aynı özelliği göstermez. Bazı kesimlerinde doğal şartlar, beşeri ve ekonomik faaliyetler bakımından farklılık gösteren yerler vardır. Bir coğrafi bölgede böyle değişik özellik gösteren alanlara bölüm adı verilir ( s: 12 ). Bölge içinde bulunan coğrafi özellikler genel olarak birbirine benzer. Ancak bölgenin her yerinde tamamen aynı değildir. Yer yer farklılıklar görülür. Sınırlar içinde benzer özellikleri olan ancak bölgenin diğer yerlerinden farklı olan küçük alanlara bölüm denir ( s: 10 ). AYDIN vd., Ankara 2001, Bir bölge içinde kendine has özellikleriyle diğer yerlerden ayrılan alanlar vardır. Kendi içinde benzer özellikleri olan bölgeden küçük bu alanlara bölüm denir ( s: 11 ). Bir bölge kendi sınırları içinde doğal, beşeri ve ekonomik özellikleriyle bütünüyle aynı değildir, yer yer bazı farklılıklar gösterir. İşte kendi içinde benzer özellikleri daha fazla olan bölgeden küçük bu alanlara da bölüm denir ( s: 10 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Bölüm kavramı tümevarım yöntemiyle işlenmiş olup, örnekleme yapıldığı görülmektedir. Bölüm kavramına nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Türkiye nin Coğrafi Bölgeleri ünitesinde yer alan haritalarda Bölüm kavramı belirtilmiştir. NAZIR Divan kaldırıldı. Hükümet üyelerine de nazır ( bakan ) dendi ( s: 127 ). Divan-ı Hümayun kaldırılarak hükümet teşkilatı günümüz Bakanlar Kurulu nun yapısına benzer şekilde yapılandı. Başbakanın idaresinde çalışacak iç işleri, dış işleri, ticaret, ziraat nazırlıkları ( bakanlıkları ) oluşturuldu ( s: 113 ). Daha sonra Divan-ı Hümayun örgütü kaldırılarak nezaretler kuruldu. Böylece daha çağdaş bir hükümet biçimine kavuşulmuş oldu ( s: 124 ).

189 II. Mahmut Avrupa yı örnek alarak devlet yönetiminde de yenilikler yaptı. Divan-ı Hümayun kaldırıldı. Nezaretler ( bakanlıklar ) kuruldu. Padişah, sadrazam ve şeyhülislamın elinde toplanmış olan yetkileri nazırlar ( bakanlar ) arasında paylaştırıldı ( s: 120 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Nazır kavramının cümle içinde geçtiği, yeterince açıklanmadığı görülmektedir. Nazır kavramına nın sözlüklerinde bulunmadığı gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsura da yer verilmemiştir. KEİ ( Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı ) GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, KEİ: Türkiye nin girişim ve gayretleri ile 1992 de kurulmuştur. Yunanistan dahil Karadeniz e kıyısı bulunan ülkelerin kalkınması için bu ülkelerin işbirliği yapması amaçlanmaktadır. Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Yunanistan bu teşkilata katılan diğer ülkelerdir ( s: 195 ). Karadeniz Ekonomik İşbirliği: Karadeniz çevresindeki ülkelerin ekonomik yönden işbirliğini amaçlayan bir kuruluştur. Türkiye nin öncülüğünde 1992 yılında kurulmuştur. Merkez. İstanbul dadır. Kuruluşa Türkiye ve Rusya Federasyonu yanında Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Moldova, Yunanistan Ukrayna ile Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan üyedir ( s: 183 ). Karadeniz Ekonomik İşbirliği: Bu kuruluşa Karadeniz e kıyısı bulunan ülkelerle komşu ülkeler katılmaktadır. Bu ülkeler; Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Moldova, Ukrayna, Yunanistan ve Rusya Federasyonu dur ( s: 188 ). KEİ: Karadeniz de kıyısı bulunan ve denizden ekonomik açıdan yararlanan ülkeler arasındaki işbirliğini sağlayan bir ortaklıktır ( s: 196 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda KEİ ( Karadeniz Ekonomik İşbirliği ) kavramının aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle işlendiği, tanımına ve açıklamalarına yer verildiği görülmektedir. KEİ kavramına nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Doğan Yayıncılığa ait ders kitabında KEİ kavramı ile ilgili bir resim bulunmaktadır. ŞEHZADE GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Hükümdarların oğullarına şehzade denirdi. Şehzadeler; dönemlerinin ünlü bilginleri tarafından eğitilirdi ( s: 143 ). Padişah çocuklarına şehzade denirdi. Şehzadeler, iyi bir eğitim görür ve küçük yaştan itibaren Sancak Beyi olarak görev yaparlardı ( s: 125 ). Şehzade ya da Çelebi denilen padişah çocukları küçük yaşlardan itibaren Sancak beyi olarak görev yaparlardı ( s: 139 ).

190 Padişahlık babadan oğla geçerdi. Bunun için şehzadeler küçüklüklerinden itibaren özel bir eğitim ile yetiştirilirdi ( s: 135 ). Cemre Yayınları, Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Şehzade kavramının sadece tanımına yer verildiği, MEB Yayınlarına ait ders kitabında ise cümle içinde geçen Şehzade kavramı açıklamasının yetersiz olduğu görülmektedir. Şehzade kavramına nın sözlüklerinde bulunmadığı gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsura da yer verilmemiştir. LÂLE DEVRİ GÖZE, İstanbul 2000, Osmanlı Devletinde 1718 yılında yapılan Pasorofça Antlaşmasından 1730 yılında çıkan Patron Halil isyanına kadar geçen döneme lale devri denir. Bu dönemde padişah III. Ahmet, sadrazam ise Damat İbrahim Paşa dır. Bu barış döneminde İstanbul un bir çok yerinde köşkler, saraylar ve çeşmeler yapıldı. ( Bk. Resim 4.5 ). Eğlence hayatı gelişti. Yüzlerce çeşidi yetiştirilen lale bu devre ad olarak verildi ( s: 110 ). 1718 de Pasorofça Antlaşmasıyla başlayıp 1730 da çıkan Patrona Halil isyanına kadar olan döneme Lale Devri denir. Bu dönem her ne kadar zevk, sefa ve eğlence devri gibi görünürse de daha çok yenilik ve yeni düşünce dönemi olarak kabul edilir ( s. 99 ). AYDIN vd., Ankara 2001, Pasorofça Anlaşması ( 1718 ) ile Osmanlı Devletinde bir barış dönemi başlamıştı. 1730 da Patrona Halil ayaklanmasıyla sona eren bu dönem Lale Devri olarak adlandırılır. Bu dönemde padişah III. Ahmet ile sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa uzun dönem süren savaşların neden olduğu huzursuzluğu gidermek istiyorlardı. Bu nedenle Lale Devrinde eğlence ön plana çıktı ( s: 111 ). Lale Devri 1718 Pasorofça Antlaşmasıyla başlar, 1730 Patrona Halil isyanına kadar devam eder. Lale Devrinin Osmanlı tarihinde önemli bir yeri vardır. Lale Devri bir yönüyle zevk ve eğlence devri gibi görünür ( s: 106 ). Yukarıda adı geçen yayınlara ait İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf nda Lâle Devri kavramının tanımlanmasında tüm açıklamaların birbirine benzerlik gösterdiğini görmekteyiz. Kavram tümdengelim yöntemiyle verilmiş olup önce tanımı yapılmış ve örnekler verilmiştir. Lâle Devri kavramına DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde yer almamaktadır. Bütün yayınların nda Lâle Devri ile ilgili birer resim bulunmaktadır. YÖRE Bir bölümün içinde farklı özellikler gösteren alanlara da yöre denir (s: 12). GÖZE, İstanbul 2000, Bölgelerde olduğu gibi, bölümler içinde de; yer şekilleri, iklim, bitki örtüsü, nüfus, yerleşme ve ekonomik etkinlikler yönünden farklı özellikler görülebilir. Bu farklı özelliklerin görüldüğü, bölümden daha küçük alanlara da yöre denir ( s: 10 ). AYDIN vd., Ankara 2001, Bir bölgenin bölümleri içinde de farklı özellikte yerlerin olması doğaldır. Farklı özellikleriyle bölüm içindeki diğer yerlerden ayrılan alanlara yöre denir ( s: 12 ).

191 Coğrafi özellikleri bakımından kendine özgü görünüşü olan, bölümden daha küçük alanlara yöre denir. Antalya Bölümü nün Göller Yöresi gibi (s:10). Cemre Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında Yöre kavramının yeterince açılanmadığı tespit edilmiştir. Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda Yöre kavramının aynı şekilde tümevarım yöntemiyle işlendiği ve örneklemenin yapıldığı görülmektedir. Yöre kavramına nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Sadece Doğan Yayıncılığa ait ders kitabında Yöre kavramına ilişkin bir harita bulunmaktadır. FAO Açlığa karşı mücadele eden FAO, 1946 yılında kurulmuştur. BM nin uzmanlık kuruluşu olan örgüt, doğal kaynakların ve tarımın geliştirilmesi için danışmanlık yapar. Türkiye bu örgüte üyedir ( s: 194 ). GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, FAO: Örgüt, 1946 da kurulmuştur. Amacı, dünyada açlığı yok etmek ve beslenme koşullarını iyileştirmektir. Bu amaçla tarım, hayvancılık, balıkçılık ve ormancılık çalışmalarını destekler ( s: 182 ). FAO nun amacı, bütün dünyada açlığı yok etmek ve beslenme koşullarını iyileştirmektir. Bunu gerçekleştirmek için tarımı, ormancılığı ve balıkçılığı geliştirme projelerine destek sağlar ( Resim 148 ) ( s: 187 ). 1946 da Birleşmiş Milletlerin uzmanlık kuruluşu haline gelen bir örgüttür. Birleşmiş Milletlere üye ülkeler ve diğer küçük devletler FAO nun üyesidir. Açlığa karşı mücadele konusunda çok yönlü bir etkinliği vardır ( s: 195 ). Cemre Yayıncılık, Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda FAO kavramının aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle işlendiği, tanımına ve açıklamalarına yer verildiği görülmektedir. Ancak MEB Yayınlarına ait ders kitabında FAO kavramı, diğer yayınlardakinden farklı olarak, tanımlanırken örgütün sadece açlığa karşı mücadele ettiği hususuna değinilmiştir. FAO kavramına nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Doğan Yayıncılığa ait ders kitabında FAO kavramı ile ilgili bir resim bulunmaktadır. NATO GÖZE, İstanbul 2000, NATO, üye ülkeleri silahlı saldırıya karşı korumak amacıyla 1949 da kurulmuştur. Üyeleri arasında ortak bir savunma anlayışı geliştiren teşkilat, siyasi, ekonomik ve diğer alanlarda da iş birliğini güçlendirmeye çalışmaktadır ( s:195 ). Örgüt, 2. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa ülkelerinin bir kısmı ile ABD ve Kanada tarafından 1949 da kurulmuştur. Merkez. Belçika nın Brüksel kentindedir. NATO, bir savunma örgütü olarak kurulmuş ve Türkiye bu örgüte sonradan katılmıştır ( s: 182 ).

192 AYDIN vd., Ankara 2001, II. Dünya Savaşı ndan sonra devletler arasında çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirmek amacıyla kuruldu. 1949 da kurulan NATO nun merkezi, Belçika dadır ( s: 188 ). İkinci Dünya Savaşı ndan sonra devletler her alanda iş birliği yapmaya daha da önem verdiler. Bu amaçla ortaya çıkan kuruluşlardan biri de NATO dur ( s: 196 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda NATO kavramının aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle işlendiği, tanımına ve açıklamalarına yer verildiği görülmektedir. NATO kavramına DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. NATO kavramı ile ilgili bir şekil DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda ( DOĞAN YAYINCILIK, hariç ) bulunmaktadır. YEŞİLAY GÖZE, İstanbul 2000, AYDIN vd., Ankara 2001, Amacı; ülkemizde sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıkları önlemek olan Yeşilay 1920 yılında kurulmuştur ( s: 191 ). Tam adı Türkiye Yeşilay Cemiyeti dir. Kuruluş amacı, alkollü içki ve uyuşturucu madde alışkanlığı ile mücadele etmektir ( s: 178 ). Yeşilay 1920 yılında İstanbul da kurulmuştur. Amacı alkollü içki ve uyuşturucu madde alışkanlığı ile mücadele etmektir ( s: 183 ). 1920 yılında İstanbul da kurulmuştur. Amacı; Türkiye sınırları içinde sigara, alkol ve bütün uyuşturucu alışkanlıklarını önlemektir ( s: 189 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınları na ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Yeşilay kavramı aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle verilmiş olup; tanım ve sonrasında örnekleme yapıldığı görülmektedir. Yeşilay kavramı DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde bulunmadığı gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsura da yer verilmemiştir. DİVAN GÖZE, İstanbul 2000, Devletle ilgili işlerin görüşüldüğü ve karar bağlandığı en üst kurula divan denir ( s: 144 ). Osmanlı Devletinde devlet ve memleket işlerinin görüşülüp karara bağlandığı Divanı Hümayun adı verilen bir kurul vardı ( s: 126 ). Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis, yüksek kurul. ( s: 204 ).

193 AYDIN vd., Ankara 2001, Osmanlı Devleti nde yönetim, askerlik, maliye ve adaletle ilgili konular Divan-ı Hümayun adı verilen bir kurulda görüşülüp karara bağlanırdı ( s: 140 ). Osmanlı Devleti nde önemli konular Divan-ı Hümayun adı verilen bir kurulda görüşülürdü. Bu kurula önceleri padişah başkanlık ederdi ( s: 137 ). Osmanlılarda; padişah, sadrazam ve bazı yüksek rütbeli devlet görevlilerinin oluşturduğu meclis ve meclisin çalıştığı yer. (s:202). Cemre Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında Divan kavramı yeterince açıklanmamaktadır. Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda Divan-ı Hümayun şeklinde yer alan kavram tümdengelim yöntemiyle işlenmiş olup; tanım ve sonrasında açıklamaların yapıldığı görülmektedir. Divan kavramına Cemre Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nın sözlüklerinde yer verilmiştir. Bütün yayınların nda Divan-ı Hümayun a ilişkin birer resim ya da minyatür bulunmaktadır. VEZİRİAZAM Vezirlerin en üstün derecede olanlarına veziriazam ( bk. Resim 6.2 ) adı verilirdi. Veziriazam padişahın mutlak vekiliydi ( s: 144 ). Sadrazam devlet yönetiminde padişahtan sonra en yetkili kişiydi (Resim 41). Padişahın vekili sayılırdı. Padişah sefere çıkmadığı zaman orduyu komuta ederdi ( s: 126 ). Sadrazam ( Veziriazam ): Padişahın vekili olarak onun adına fermanlar düzenler, padişahın mührünü taşırdı. Devlet işlerinde padişahtan sonra en yetkili kişiydi ( s: 140 ). Sadrazam ( Veziriazam ): Devletin yönetiminde padişahtan sonra en yetkili kişi veziriazamdır. Kanuna göre padişah vekili sayılırdı ( s: 137 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Veziriazam kavramı aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle verilmiş olup; açıklamaların yapıldığı görülmektedir. Veziriazam kavramına DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde yer verilmemiştir. Cemre Yayınları, Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nda Veziriazam kavramı ile ilgili birer temsili resim bulunmaktadır. PANSLAVİZM Ayrıca Balkan milletlerini İslav ırkından olanların birliğini amaçlayan Panslavizm propagandası ile Osmanlı Devletine karşı ayaklandırdı ( s: 124 125 ) Rusya nın bir diğer amacı ise Balkan Devletlerini egemenliği altına almaktı. Bu amaç için İslav ırkından olanları bir birlik altında toplamak demek olan panslavizm hareketini başlattı ( s: 110 ).

194 Bir yandan da Balkanlarda panslavizm ( İslav Birliği ) politikasını gerçekleştirmek için harekete geçti. Rusya nın kışkırtmasıyla Balkanlarda isyan çıktı. ( s: 121 ). İslav asıllı bütün halkları aynı yönetim altında toplama amacı güden politik akım. ( s: 195 ). Rusya Osmanlı Devletini parçalamak için İslav ırkından olanları birlik altında toplamak anlamına gelen panslavizm hareketini başlattı. Balkanlardaki toplulukları ayaklandırdı ( s: 118 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Panslavizm kavramı aynı biçimde tümdengelim yöntemiyle verilmiş olup, aynı tanımın yapıldığı görülmektedir. Panslavizm kavramı Doğan Yayıncılığa ait ders kitabının sözlüğünde yer almaktadır. nda Panslavizm kavramı ile ilgili öğretime yardımcı unsur bulunmamaktadır. AYDINLANMA Aydınlanma Avrupa da ortaya çıkan ve her konuda akla öncülük tanıyan bilgi edinme yöntemleri olarak gözlem ve deneyi esas alan kapsamlı bir düşünce sistemidir. 17. ve 18. yüzyıllarda bu düşünce sisteminin etkisiyle, bilim ve felsefede büyük gelişmeler yaşanmış ve bu döneme Aydınlanma Çağı adı verilmiştir ( s: 93 ). Aydınlanma 17. ve 18. yüzyıllarda akıl, insan ve tabiat kavramlarının yeni bir anlayışla ele alındığı düşünce akımıdır. Bu düşünce akımının amacı insanı ve insanın tabiattaki yerini dine değil akla dayanarak açıklamaktadır. Bu düşünce sisteminin etkisiyle felsefe ve bilimde büyük gelişmeler oldu. Aydınlanma çağında aklın rehber edinmesi, gözle ve deneye önem verilmesi sonucu pozitif bilimlerde büyük bir gelişme oldu ( s: 82 ). Rönesans, reform ve bilimsel gelişmeler sonucu 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa da yeni bir dönem başladı. Bu dönemle birlikte Kilisenin temsil ettiği dünya görüşü büyük ölçüde etkisini kaybetti. Hemen her alanda akla öncülük tanıyan bir düşünce sistemi gelişti. Böylece bilim ve felsefede önemli gelişmeler oldu. Bu dönem Aydınlanma Çağı olarak adlandırılır ( s: 92 ). Aydınlanma 17. ve 18. yüzyılda Avrupa da ortaya çıkan ve her konuda akla öncülük tanıyan bir düşünce sistemidir. Bu düşünce sisteminin etkisiyle felsefe ve bilimde büyük gelişmeler oldu ve bu döneme Aydınlanma Çağı adı verildi ( s: 85 ). İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında geçen Aydınlanma Çağı kavramı ile ilgili olarak; Cemre Yayıncılık, ve MEB Yayınlarının çıkarmış olduğu nda Aydınlanma Çağı kavramı verilmeden önce Aydınlanma kavramı açıklanırken, Doğan Yayıncılığın hazırlamış olduğu ders kitabında böyle bir bilgiye rastlanmadı. Aydınlanma Çağı kavramı nın sözlüklerinde yer almamaktadır. DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda Aydınlanma Çağı kavramı ile ilgili resimler bulunmaktadır. HÜMANİZM Rönesans İtalya da insan ve tabiat sevgisini konu alan ve hümanizm adı verilen edebiyat akımı başladı ( s: 91 ). Rönesans ile birlikte Hümanizm denilen bir edebiyat akımı gelişti. Hümanizma insan sevgisini en yüce amaç kabul eden düşünce sistemi demektir ( s: 79 ). İnsancılık, insanları sevme ülküsü ( s: 205 ).

195 Rönesansla birlikte Hümanizm denilen yeni bir düşünce akımı ortaya çıktı ( s: 90 ). İnsancılık, inanları sevme ülküsü ( s: 194 ). Cemre Yayıncılık ve Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda Hümanizm kavramı tümevarım yöntemiyle işlenmekle birlikte, gerekli açıklamalara yer verilmemiştir. Doğan Yayıncılığa ait ders kitabında Hümanizm kavramı sadece cümle içinde geçmektedir. MEB Yayınlarına ait ders kitabında Hümanizm kavramı kullanılmamıştır. Cemre Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait nın sözlüklerinde Hümanizm kavramına yer verilmiştir. Hümanizm kavramı ile ilgili olarak nda öğretime yardımcı unsur bulunmamaktadır. KEŞİF ( COĞRAFÎ KEŞİF ) 15. yüzyılın sonunda Avrupa da bilim ve denizcilik alanında büyük ilerlemeler oldu. Avrupalı gemiciler keşif seferlerine çıktılar. Yeni deniz yolları buldular. Bu yollardan Hindistan a ve diğer doğu ülkelerine gittiler. Bu seferler sonunda Amerika, Avustralya, Afrika nın güney kıyıları ile Hint ticaret yolu ve Büyük Okyanustaki adalar keşfedildi. Avrupalı denizciler tarafından geliştirilen bu keşiflere coğrafi keşifler denir ( bk.harita 3.1 ) ( s: 88 ). Avrupalıların 15. yüzyılın sonunda başlatıp 16. yüzyıl boyunca devam ettirdikleri yeni yerler bulma girişimlerine coğrafi keşifler denir ( s: 76 ). Var olduğu daha önce bilinmeyen bir şeyi bulmak. ( s: 206 ). İşte Avrupalıların 15. yüzyılın sonunda başlatıp 16. yüzyıl boyunca da devam ettirdikleri yeni yerler bulma girişimlerine coğrafi keşifler denir ( s: 87 ). Avrupalıların çeşitli sebeplerle 15. yüzyılın sonunda bilinmeyen ülkeleri bulmak için yaptıkları gezilere coğrafi keşifler denir ( s: 79 ). Cemre Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında Coğrafî Keşif kavramının yöntemiyle işlenmiş olduğu görülmektedir. Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda Coğrafî Keşif kavramı tümdengelim yöntemiyle işlenmiş ve açıklamalar yapılmıştır. Keşif kavramına Cemre Yayıncılığa ait ders kitabının sözlüğünde yer verildiği görülmektedir. Coğrafî Keşif kavramı ile ilgili olarak nda birer harita ve resim bulunmaktadır. İTTİFAK Özellikle Almanya, İngiltere arasında başlayan çekişme zamanla Avrupa daki diğer devletleri etkiledi. Böylece Avrupa iki siyasi kampa bölündü. 1. Üçlü İttifak ( bağlaşma ) devletleri ( 1882. Almanya, Avusturya- Macaristan ve İtalya ) ( s: 133-134 ). Siyasi birliği kurduktan sonra Almanya kısa sürede Avrupa nın güçlü bir devleti haline gelmiş ve gelişen ekonomisi için ham madde kaynakları ve yeni pazarlar aramaya başlamıştı. Kendisi gibi dünya sömürgelerinden pay almaya çalışan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya ile anlaşarak üçlü ittifakı ( üçlü bağlaşma ) kurdu ( s: 119 ). Anlaşma, uyuşma, fikir birliğine varma, oy birliği ( s: 206 ). Anlaşma, uyuşma, bağlaşma ( s: 186 ).

196 Bütün bu gelişmeler 20. yüzyılın başlarında Avrupa nın güçlü devletlerini bir gruplaşma içine sürükledi. Önce Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya bir ittifak oluşturdu. Bunlara İttifak ( bağlaşma ) devletleri denildi ( s: 132 ). Özellikle Almanya ve İngiltere arasındaki çekişme diğer devletlere de yansıdı. Böylece devletler arasında gruplaşmalar ortaya çıktı. Almanya, Avusturya- Macaristan ve İtalya Üçlü İttifak ( üçlü bağlaşma ) devletlerini oluşturdular ( s: 127 ). Anlaşma, uyuşma, bağlaşma ( s: 203 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda İttifak kavramının cümle içinde geçmekle birlikte gerekli açıklamaların yapılmadığı görülmektedir. İttifak kavramı Cemre Yayınları, Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nın sözlüklerinde yer almaktadır. İttifak kavramı ile ilgili olarak nda öğretime yardımcı unsur bulunmamaktadır. PASİFİK Bu gün kendi adını taşıyan Macellan Boğazından Büyük Okyanusa geçti. Rüzgar sakin estiği için sakin anlamına gelen Pasifik adını verdi ( 90-91 ). Bu gün kendi adıyla anılan Macellan Boğazını geçerek Büyük Okyanusa açıldı. Büyük Okyanusa sakin anlamına gelen Pasifik adını verdi (s: 78). 1519 da Amerika ya ulaştı ve bugün kendi adıyla anılan Macellan Boğazını geçerek Büyük Okyanusa açıldı. Sakin görünüşünden dolayı bu okyanusa Macellan, Pasifik ( sakin ) adını verdi ( s: 88 ). Cemre Yayınları, Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Pasifik kavramının tümevarım yöntemiyle aynı açıklamalar ile işlenmiş olduğu görülmektedir. MEB Yayınlarına ait ders kitabında Pasifik kavramı bulunmamaktadır. Pasifik kavramı nın sözlüklerinde de yer almamaktadır. Pasifik kavramı ile ilgili olarak DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda öğretime yardımcı unsur bulunmamaktadır. BEYLERBEYİ Osmanlı Devleti yönetim bakımından eyaletlere bölünmüştü. Eyalet yöneticilerine Beylerbeyi adı verilirdi ( s: 145 ). Sancak beylerinin başı (s: 203) Merkeze bağlı yöneticilere beylerbeyi adı verilirdi. Eyaletlerin bütün idari işlerine bunlar bakardı. Beylerbey savaş sırasında komutası altındaki askerlerle birlikte orduya katılırdı ( s: 127 ).

197 Merkeze bağlı eyaletlerin başında beylerbeyi bulunurdu. Beylerbeyi eyaletin her türlü yönetim işlerinden sorumluydu. Savaş zamanında askerleriyle birlikte padişahın yanında savaşa katılırdı ( s: 142 ). Merkeze bağlı eyaletlerin başında beylerbeyi bulunurdu. Bunlar eyaletin her türlü idari işlerine bakardı. Savaş zamanlarında komutası altındaki askerlerle padişahın yanında savaşa katılırdı ( s: 138 ). Eyaletlerin başında bulunan sancaklara ait işlere bakan ve buralarda toplanan askerlere komuta eden memur ve komutanın unvanı, genel vali ( s: 202 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Beylerbeyi kavramının tümdengelim yöntemiyle işlenmiş olduğu görülmektedir. Cemre Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nın sözlüklerinde Beylerbeyi kavramına yer verilmiştir. Beylerbeyi kavramı ile ilgili olarak DERS KİTAPLARI A.Ş.,nda öğretime yardımcı unsur bulunmamaktadır. IMF Borcunu ödemekte zorluk çeken devletlere ekonomik yardım yapan IMF 1944 yılında kurulmuştur ( s: 194 ). 1944 yılında kurulan bu örgütün amacı uluslar arası para sisteminin iyi işlemesini denetlemektir. Uluslar arası parasal sorunları çözmeye çalışır. Mali konularda üye ülkelerine danışmanlık yapar. İhtiyacı olan ülkelere belirli koşullarda kredi vererek onların ekonomik sıkıntıdan kurtulmalarına yardımcı olur ( s: 181 ). IMF nin amacı, uluslar arasında parasal işbirliği sağlamak ve uluslar arası para akışını artırmaktır. Bu örgüt ayrıca ödeme güçlüğü içinde bulunan ülkelere kredi veriri. Dünyanın en yoksul ülkelerine yardım sağlamaya çalışır ( s: 187 ). Uluslar arası para sisteminin iyi işlemesini denetlemek amacıyla 1944 yılında kuruldu. Uluslar arası ödemelerini sağlamakta güçlük çeken ülkelere kredi vererek bu ülkelerin ekonomik sıkıntılarını gidermelerine yardımcı olur.( s: 195 ). Cemre Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında IMF kavramının tümevarım yöntemiyle işlenmiş olup, gerekli açıklamaların yapılmadığı görülmektedir. Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda IMF kavramının tümdengelim yöntemiyle işlendiği, verilen bilgilerin aynı olduğu tespit edilmiştir. IMF kavramına nın sözlüklerinde yer verilmediği gibi,kavramla ilgili öğretime yardımcı unsur da bulunmamaktadır. İRADI CEDİT Nizamı Cedit ordusunun masraflarını karşılamak için İradı Cedit adıyla bir hazine kurdu ( s: 113 ). III. Selim, askeri alanda yapılan yeniliklerin giderlerini karşılamak için İradı Cedit adında özel bir hazine kurdu ( s: 101 ).

198 Nizamı Cedid in giderlerini karşılamak için İradı Cedit adıyla bir hazine kuruldu ( s: 114 ). Ayrıca III. Selim askeri alanda yapılan bütün bu yeniliklerin masraflarını karşılamak için İradı Cedit adıyla özel bir hazine oluşturdu ( s: 109 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda İradı Cedit kavramının tümevarım yöntemiyle işlendiği bir cümlelik açıklama ile yetinildiği görülmektedir. İradı Cedit kavramına nın sözlüklerinde yer verilmediği gibi,kavramla ilgili öğretime yardımcı unsur da bulunmamaktadır. STRATEJİ Ülkeler, barışı korumak ve çıkan bir anlaşmazlıkta üstünlük sağlamak amacıyla askeri ve ekonomik güçlerini en iyi şekilde kullanmak isterler. Bunun için izlenen plan ve politikaya strateji adı verilir ( s: 55 ). Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol ( s: 209 ). Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için takip edilen yol, izlenen politika ( s: 187 ). Güçlü ve dünya devletleri arasında sözü geçer olmak, her devletin temel hedefidir. Bu hedefe varmak için devletler; ekonomik, siyasi ve sosyal özelliklerini göz önünde bulundurarak çeşitli planlar hazırlarlar ve uygulamaya koyarlar. Bu planlara o devletin stratejisi denir ( s: 60 ). Cemre Yayınları ve Doğan Yayıncılığa ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Strateji kavramının tümevarım yöntemiyle işlendiği görülmektedir. Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nda Strateji kavramına yer verilmemiştir. Cemre Yayınları ve DERS KİTAPLARI A.Ş., Yayınlarına ait nın sözlüklerinde Strateji kavramı bulunmaktadır. Strateji kavramıyla ilgili öğretime yardımcı unsura nda yer verilmemiştir. UNICEF Savaşın yıkımına uğrayan veya güç durumdaki ülkelerin çocuklarına yardımı amaçlayan UNICEF 1946 yılında kurulmuştur ( s: 194 ). UNICEF amacı; dünyadaki bütün çocukların sağlıklı beslenmelerini gerçekleştirmek ve eğitim düzeyini yükseltmektir ( s: 181 ).

199 UNICEF savaşta yıkıma uğramış ülkelerin çocuklarına yardım amacıyla kurulmuştur. Daha sonra başta az gelişmiş ülke çocukları olmak üzere bütün dünyadaki çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini amaçlamıştır ( s: 186 ). UNICEF savaşın yıkımına uğramış veya güç durumda olan ülkelerin çocuklarına yardım amacıyla 1946 da kuruldu. Çocuklara sağlık, beslenme konularında ve eğitimde destek olmayı amaçlar ( s: 194 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda UNICEF kavramının tümdengelim yöntemiyle işlenmiş olduğu görülmektedir. UNICEF kavramına nın sözlüklerinde yer verilmediği gibi, kavramla ilgili öğretime yardımcı unsur da bulunmamaktadır. GREJUVA Tekerlekli ağaç kulelerle surlara yaklaşan yeniçerilere Bizanslar rum ateşi (grejuva) denilen silahlarıyla engel oluyorlardı ( s: 67 ). Ayrıca Bizanslıların kullandığı grejuva adı verilen ve suda bile yanabilen silahın İstanbul un savunmasında büyük önemi vardır ( s: 56 ). Bizanslıların kullandığı grejuva adı verilen silah mancınıklarla uzaklara atılıyor ve düştüğü yeri yakıyordu ( s: 66 ). Türk askerlerinin surlardan içeri girmesini engellemek için rum ateşi (grejuva ) silahlarıyla engel olmaya çalışıyorlardı ( s: 56 ). Bizanslıların hem karada hem de denizde etkili olan bir tür savaş aracı, silah ( s: 208 ). Bizanslıların karada ve denizde yanan önemli silahı ( Rum ateşi ) ( s: 202 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait nda Grejuva kavramı cümle içinde geçmekte, ancak yapılan açıklamalar birbirini tutmamaktadır. Cemre Yayınları ve MEB Yayınlarına ait nın sözlüklerinde Grejuva kavramına yer verildiği görülmektedir. Kavramla ilgili öğretime yardımcı unsur nda bulunmamaktadır. UNESCO UNESCO ( UNESKO ), bilgisizlikten kaynaklanan düşmanlıkların ortadan kaldırılması, insanlar arasında dostluğun kurulması, barışın devamı için eğitim çalışmalarını sürdürmektedir ( s: 193 ). UNESCO; 1946 yılında kurulan bu örgütün amacı; eğitim, bilim ve kültür alanlarında uluslar arası işbirliğini geliştirmektir ( s: 181 ).

200 MEBasımevi, İstanbul 2001, UNESCO; bu kuruluşun ana amacı uluslar arasında eğitim, bilim ve kültür alanında işbirliğini sağlamaktır. Bu işbirliği yoluyla dünya barışına katkıda bulunmaya çalışır ( s: 185 ). UNESCO ( UNESKO ), 1946 yılında kuruldu. Birleşmiş Milletlere bağlı olarak çalışır. Amacı; eğitim, bilim ve kültür alanında milletlerarası işbirliğini geliştirerek dünya barışına katkıda bulunmaktır ( s: 193 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda UNESCO kavramının tümdengelim yöntemiyle işlenmiş olduğu görülmektedir. UNESCO kavramına nın sözlüklerinde yer verilmediği gibi kavramla ilgili öğretime yardımcı unsur da bulunmamaktadır. RÖNESANS Avrupa da 15. ve 16. yüzyıllarda edebiyat, sanat ve bilim alanlarındaki gelişme, değişim ve büyük atılımlarına Rönesans denir. Bu devirde resim, heykel, mimarlık, süsleme, edebiyat, bilim ve teknikte büyük ilerlemeler oluşmuştur ( s: 91 ). XV. yüzyıldan başlayarak İtalya da ve daha sonra Avrupa da Orta Çağ dan sonra hümanizmin etkisiyle ortaya çıkan, klasik İlkçağ kültür ve sanatına dayanarak gelişen bilim ve sanat akımı ( s: 208 ). Kelime anlamıyla yeniden doğuş demek olan Rönesans 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa da meydana gelen sanat, edebiyat, bilim alanlarındaki yenilik hareketleridir ( s: 79 ). Rönesans ın asıl etkisi özgür araştırmayı ve eleştiriyi ön plana çıkarmak oldu ( s: 91 ). Rönesans 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa ülkelerinde görülen edebiyat, sanat ve bilimdeki değişme, gelişme ve yenilik hareketleridir ( s: 82 ). Cemre Yayınları, Yayınları ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Rönesans kavramının cümle içinde yer almakla birlikte, gerekli açıklamanın yapılmadığı tespit edilmiştir. Cemre Yayınlarına ait ders kitabının sözlüğünde Rönesans kavramına yer verilmiştir. nda Rönesans kavramına ilişkin resimler bulunmaktadır. AKARSU Bölümden geçen Kızılırmak ve Yeşil ırmak akarsuları ile kolları boyunca verimli ovalar uzanır ( s: 17 ).

201 Karadeniz bölgesinin başlıca akarsuları Kızılırmak ve Yeşil ırmaktır (s:12). Batı Karadeniz in başlıca akarsuları Kızılırmak ın kolu olan Devrez çayı ve Gök ırmak ile Yenice çayı ve Bartın çayıdır ( s: 15 ). Bölümün başlıca akarsuları Devrez Çayı, Gök ırmak, Yenice Irmağı ve Bartın Çayıdır ( s: 12 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Akarsu kavramı sadece cümle içinde geçmekte ve herhangi bir açıklamaya yer verilmediği görülmektedir. Akarsu kavramına nın sözlüklerinde yer verilmediği gibi, kavramla ilgili öğretime yardımcı unsur da bulunmamaktadır. MAKİ Doğal bitki örtüsü maki ve ormanlardan oluşur ( s: 37 ). Akdeniz dolaylarında yaygın bodur ve çalılardan oluşan bitki örtüsü ( s: 206 ). Bitki örtüsü de iklime bağlı olarak değişir. Kıyı kesiminde makilerin yanında yer yer kızılçam ormanları da bulunur ( s: 30 ). Akdeniz ikliminde yetişen, yılın her zamanında yeşil kalan, ağaçlardan ve bazı otlardan oluşan bitki örtüsü ( s: 187 ). Makilerin geniş yer kapladığı bölümde yüksek yerlerde ormanlar gelişmiştir. Ancak Akdeniz iklime özgü kızılçam ormanları Teke ve Taşeli yarım adalarında çoğu yerde deniz kıyısından başlar.( s: 35 ). Kıyıdaki karakteristik bitki örtüsünü maki ve ormanlar oluşturur ( s: 31 ). Cemre Yayınları, Yayınları, DOĞAN YAYINCILIK, ve MEB Yayınlarına ait İlköğretim 7. Sınıf Sosyal Bilgiler nda Maki kavramının cümle içinde geçtiği ve örneklemenin yapılmadığı görülmektedir. Cemre Yayınları ve Yayınlarına ait DERS KİTAPLARI A.Ş.,nın sözlüklerinde yer alan Maki kavramı tanımlarının aynı olmadığı tespit edilmiştir. Maki kavramına ilişkin öğretime yardımcı unsur nda bulunmamaktadır. JEOPOLİTİK Bir ülkenin dünya devletleri arasında ürettiği politikalar o ülkenin coğrafi konumuyla yakından ilgilidir. Coğrafi konumun önemi sahip olduğu doğal kaynakların azlığı veya çokluğu diğer ülkelerle ilişkileri jeopolitik önemi belirleyen faktörlerdir ( s: 55 ). Bir devlette bir bölgede uygulanan politikayla o yerin coğrafyası arasındaki ilişki (s: 206).