Partilerin Vaatleri Seçim Sonuçlarını Nasıl Etkiler?



Benzer belgeler
Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2013-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2013 Yılı Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2014-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2014 Yılı Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2015-I. Çeyrek (Ocak, Şubat, Mart) Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2014-II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2014 İlk Yarı Değerlendirmesi

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2016 Yılı Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2015 İlk Yarı Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014-I. Çeyrek (Ocak, Şubat, Mart) Değerlendirmesi

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016 II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2016 İlk Yarı Değerlendirmesi

Sosyal Politika Perspektifinde Asgari Ücret

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2015-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Faiz Neden Düşmeli? ERDAL TANAS KARAGÖL, ÜLKÜ ISTIKLAL ORTAKAYA

24 Haziran a Doğru Türkiye Ekonomisini Doğru Anlamak

Ekonomik Performansın Temel Taşı: Siyasi İstikrar

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII. I. BÖLÜM HAZİRAN 2015 ten KASIM 2015 e DOĞRU

ACR Group. NEDEN? neden?

Orta Vadeli Program ( ) Değerlendirmesi

A N A L İ Z. 7 Haziran dan 1 Kasım a Seçim Beyannameleri: Metin Analizi. Furkan BEŞEL

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Syriza nın Zaferi Sonrası Yunanistan ın AB Süreci

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII. I. BÖLÜM 2011 den 2015 e DOĞRU

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

Enerji Denkleminde Beklenmeyen Değişken: IŞİD

Dünya Yoksullukla Mücadele Günü nün 25. Yılında Türkiye nin Yoksulluk Karnesi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII 24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Türkiye Ekonomisi 2014 Bütçe Büyüklükleri ve Bütçe Performansı Raporu

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

Dinleme Skandalı Gölgesinde Türk-Alman İlişkileri

Yunanistan Kurtulacak mı?

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

İMF siz Yapamayacak mıyız?...47 Yakın İzleme Programı Üzerine...48 Daha Dikkatli Olma Zamanı...49 Siyasette İstikrarsızlığa Yılında Ekonomi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII KISALTMALAR... XIII. I. BÖLÜM 2007 den 2011 e DOĞRU

Bu araştırma, 24 Haziran 2018 de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde seçmenin oy tercihlerini tahmin etmenin yanı sıra seçmenin

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Doğruluk Payı Aylık Rapor Kasım 2014

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

Yargı-Siyaset Geriliminde Yeni Bir Boyut: Seçim Barajı ve Bireysel Başvuru Yolu

AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM YORUMLARI VE SONRASINDA BİZİ BEKLEYENLER

Türkiye Ekonomisinde Görünüm: Çeyrek Nasıl Geçti?

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII SUNUŞ... IX I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TIMSS 2015 Sonuçlarının Anlattıkları

Yerel Seçimler Sonrası Sandık ve Seçmen Analizi

Yeni Büyükşehir Yasası Perspektifinde 2014 Yerel Seçimleri

Türkiye de Seçim Uygulamaları/ Sorunları Işığında Temsilde Adalet Yönetimde İstikrar İlkelerinin İşlevselliği

S1. 1 Kasim 2015 milletvekil genel seciminde hangi partiye oy verdiniz? 1. Ak Parti 2. CHP 3. MHP 4. HDP 5. Diger (Belirtiniz)... 6.

Sosyal Koruma Sisteminde Hak ya da Risk Olarak Erken Emeklilik

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

Yeniden Canlanan Türkiye-AB Ticaret İlişkileri Işığında Gümrük Birliği

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Orta Vadeli Program : Bir AKP Masalı Ekim 2012

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Türkiye de Kapsayıcı Büyüme

tepav Haziran2011 N POLİTİKANOTU 12 Haziran 2011 Seçiminde Seçim Sisteminin Parlamento Yapısına Etkileri

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Yürütülen bu çalışmada Ankara ili ile ilgili şu spesifik bilgilerin elde edilmesi amaçlanmıştır.

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

Makedonya da Yerel Seçimler ve Siyasal Değişim

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2016 FACEBOOK ŞEFFAFLIK RAPORU VE TÜRKİYE

AKOFiS ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN. Halkla İlişkiler Başkanlığı

DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

KARARSIZ AK PARTĠ SEÇMENĠ PARTĠSĠNE DÖNÜYOR

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

Transkript:

SAYI: 101 MAYIS 2015 Partilerin Vaatleri Seçim Sonuçlarını Nasıl Etkiler? ERDAL TANAS KARAGÖL, NERGIS DAMA Seçmen davranışlarını etkileyen değişkenler nelerdir? Seçim bildirgelerindeki ekonomik vaatler seçmen kararlarını etkiliyor mu? Türkiye de sloganlaşmış seçim vaatleri gerçeklere dayanıyor mu? GİRİŞ Türkiye deki mevcut katılımcı demokrasinin en etkin aracı olarak kullanılan oy verme, ülkenin hangi parti tarafından yönetileceğini ve yönetimin kime teslim edileceğini belirleyen başlıca faktördür. İlk kez 1950 yılında çok partili sistemin getirdiği özgür tercih yaklaşımıyla başlayan seçmenlerin oy davranışları, siyasi partilerin seçim öncesinde nasıl davranması gerektiğine dair bir veri sunmaktadır. Çünkü partilere iktidar yolunu açacak olan seçmen davranışlarının ne şekilde etkilendiği, seçmenin oyunu kullanırken hangi önceliklerin önemli olduğunun rasyonel bir şekilde analiz edilmesiyle birebir ilgilidir. Seçmen davranışını etkileyen birçok değişken olduğu gibi, bu değişkenlerin etkisi ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal özelliklerine göre farklılaşabilmektedir. Ayrıca değişen küresel şartlar, kişinin bilgiye kolaylıkla ulaşması, sorgulayıcı ve talepkar bir seçmen profili çizmesi gibi özellikler de seçmen davranışlarını değiştiren etkenler olarak öne çıkmaktadır. Partiyle özdeşleşme, ideolojik bağlılık, daha iyi bir alternatifin olmaması gibi sebeplerle partilere duyulan bağlılık veya bağımlılık sürecinin önemi azalmaktadır. Ekonomik değişkenler ise, geçmişe nazaran seçmenin oy davranışı üzerindeki etkisini artırmaktadır. Seçmen davranışlarını inceleyen çalışmalarda kişisel ve toplumsal ekonomik refahın bireyin vereceği oy kararı üzerinde belirleyici bir etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. 2002 yılında AK Parti nin tek başına iktidar olmasında ülke ekonomisinin dibe vurmasıyla partinin geleceğe dair umut vermesi etkili olduğu gibi, 2007 ve 2011 genel seçimlerinde Türkiye siyasi tarihinde ilk kez görülen bir başarıyla oy oranını artırmasının arkasındaki temel gerekçe olarak hükümetin ülke ekonomisinde sağlamış olduğu başarı gösterilmektedir. Erdal Tanas KARAGÖL 1992 de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi nden mezun oldu. Yüksek lisansını ABD de Connecticut Üniversitesi nde, doktorasını İngiltere de York Üniversitesi nde tamamladı. Karagöl ün çeşitli gazete ve dergilerde dış borçlar, cari açık, ekonomik büyüme, savunma harcamaları, enerji, işsizlik, kamu harcamaları, yoksulluk ve sosyal yardım alanlarında makaleleri ve araştırma raporları yayımlanmıştır. TÜBA asosiye üyesi olan Karagöl, TÜBİTAK taki çalışmalarının yanı sıra Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nde öğretim üyesidir ve SETA ekonomi bölümünde araştırmalar yapmaktadır. Nergis DAMA Lisans derecesini Kocaeli Üniversitesi Matematik bölümünde 2008 yılında, Yüksek Lisans derecesini Ekonomi alanında 2009 yılında almıştır. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Politika anabilim dalında doktora tez çalışmasına devam etmektedir. Sosyal politikaların modellemesi, sosyal yardımlar, gelir eşitsizliği, kamu harcamaları ve ekonomik büyüme alanında çalışmalarını sürdürmektedir.

7 Haziran 2015 genel seçimine hazırlanan siyasi partilerin, parti bildirgelerinde ekonomiyi merkeze alarak hareket etmeleri de, Türkiye deki seçmen davranışlarının ekonomi politikalarıyla değişebileceğine yönelik inancın kuvvetlendiğini ispatlamaktadır. Ancak bu politikalar seçmen davranışını etkileme noktasında ele alındığında; geçmiş dönemlerde AK Parti nin Türkiye ekonomisindeki başarısını tecrübe etmiş ve mevcut durumdaki refahını kaybetmek istemeyen seçmenleri ikna edebilmeleri, muhalefeti zorlayacak güçlü bir engel olarak öne çıkmaktadır. GEÇMİŞ EKONOMİ POLİTİKALARININ CEZASI VEYA ÖDÜLÜ: OY Seçmenin oy tercihini hangi faktörlerin etkilediğinin bilinmesi, siyasi partilerin politikalarını ve seçim kampanyalarını şekillendirmeleri için yol gösterici bir özellik taşımaktadır. Seçmen davranışını etkileyen özelliklerden biri olan ülkenin genel ekonomik durumu ve bireyin ekonomik refahı faktörlerinin, 3 Kasım 2002 den sonraki iki genel seçimin sonuçları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu kabul edilmektedir. Türkiye tarihinde birçok örnekte, ekonomik krizlerin ardından iktidarda olan partiler seçmen tarafından TBMM dışında bırakılarak, öncesinde çok az oy oranına sahip partiler yüksek oy almışlardır. Seçmenin ülke ekonomisindeki kötü yönetimden iktidar parti ya da partilerini sorumlu tutarak oy tercihini değiştirmesi, Türkiye nin siyasi tarihinde birçok kez tecrübe edinilen bir durumdur. 1950 seçimlerinden yüzde 53 lük oy oranıyla galip çıkan Demokrat Parti nin (DP) iktidar olduğu 1950-1954 yıllarındaki ekonomik iyileşme karşısında seçmen DP yi 1954 genel seçiminde ödüllendirerek destek oranını yüzde 57 ye yükseltmiştir. 1954-1957 yıllarında aynı başarının yakalanamamış olmasıyla DP nin oy oranı azalmıştır. 1980 li yılların Özal lı yıllar olarak anılmasının başlıca sebebi de Özal döneminde orta sınıfın güçlenmesi, ekonomideki iyileşmeler ve halkın alım gücünün yükselmesidir. Bu yıllardaki seçim kampanyaları ve vaatlerinin ekonomide yapılacaklar ve kişiye sağlanacak zenginliğin merkeze alınarak yürütülmesi de, seçmeni etkilemenin en kolay yolunun ekonomik vaatler olduğunu göstermektedir. Bu dönemlerde seçim öncesi siyasi parti liderlerinin seçim vaatleri alt ve orta gelir grubunun hayat standartlarını yükseltmeye yönelik olmuştur. 1991 genel seçiminde Doğru Yol Partisi nin (DYP) 500 günlük bir zaman sınırı koyarak herkese bir ev ve bir araba sözünü vermesi, Herkese İki Anahtar ifadesiyle sloganlaşmıştır. Ancak 5 Nisan 1994 tarihinde açıklanan ve 5 Nisan kararları olarak bilinen ekonomi paketi, halka ciddi bir ekonomik maliyet yüklemiştir. Alt ve orta gelir grubundakiler; bütçe açıklarının kapatılması amacıyla yükseltilen vergiler, memur maaş artışının sınırlanması, çalışanların sosyal güvenlik için ödediği primlerin artışı, yüksek enflasyonla alım gücünün zayıflaması gibi yüksek bir ekonomik faturayı ödemek zorunda kalmıştır. Seçim öncesi iktidara aday parti olarak iki anahtar vaadiyle halka umut aşılayan DYP, 5 Nisan kararlarıyla hükümet ortağı olarak halka ağır bir maliyet içeren ekonomik paketini sunmuştur. 1995 yılında bu kez Tansu Çiller in ifade ettiği iki anahtar, seçmen tarafından kabul görmeyerek bir önceki seçimin galibi olan DYP yi üçüncü parti yapmıştır. Uzun yıllar siyasi, ekonomik ve sosyal yaşamın, bilhassa kamu sınırıyla çizilmiş alanların dışında kalmış dindar, muhafazakar ve gelir düzeyi düşük kesimin oylarını alan Refah Partisi nin birinci parti olmasının arkasındaki gerekçe sosyo-ekonomik etkenlerdir. Ancak yalnızca dindar, muhafazakar kimliğin belirlediği sosyal yaklaşımla Refah Partisi nin yüksek oy oranını açıklamak eksik bir değerlendirme olur. Refah Partisi nin lideri olan Necmettin Erbakan adil düzen prensibiyle herkesin adil bir gelire sahip olacağını ve sosyal adaletin sağlanacağını taahhüt etmiştir. Sosyo-ekonomik olarak düşük olan kesimin bu taahhütte olumlu cevap vermesi, geçmiş dönemde üzerine yüklenen ekonomik maliyetlerle doğrudan ilişkilidir. Hızlı tren, her ile bir havalimanı ve bir fabrika gibi yatırımların da ülke kalkınması için seçmeni yönlendiren vaatler olduğu söylenebilir. Bu vaatlerin birçoğunun aynı siyasi geçmişe sahip kadrolar tarafından 2000 li yıllarda hayata geçirilmesi ise, ekonomik hedeflerin gerçekleşmesinin siyasi kadrolara ve siyasi istikrara bağlı olduğu varsayımını güçlendirmektedir. 2

PARTILERIN VAATLERI SEÇIM SONUÇLARINI NASIL ETKILER? 2000 li yıllarda Türkiye deki seçmen davranışları ise, geçmiş yıllara göre farklı bir resim çizmektedir. 2002 yılında AK Parti nin yüzde 34,3 oranında oy alarak tek başına iktidar olmasının başlıca sebebi olarak ekonomik kriz, artan yoksulluk, gelir eşitsizliğinin derinleşmesi ve ülke ekonomisindeki çöküş olarak kabul edilmektedir. Ancak AK Parti ye tek başına iktidar olma kapısını açan yine partinin ekonomiyi iyileştireceğine dair beslenen umut olmuştur. Yani 2002 yılında da seçmen davranışı ekonomik krizden sorumlu tuttuğu partileri cezalandırma, umut olarak gördüğü partiye ise şans verme yönünde şekillenmiştir. TABLO 1. TÜRKIYE DE SLOGANLAŞMIŞ SEÇIM VAATLERI Seçim Tarihi Parti Seçim Vaadi 1991 Doğru Yol Partisi (Süleyman Demirel) 1994 Doğru Yol Partisi (Tansu Çiller) 1994 Refah Partisi (Necmettin Erbakan) 2002 Genç Parti (Cem Uzan) 2002 Cumhuriyet Halk Partisi (Deniz Baykal) 2007 Genç Parti (Cem Uzan) 2011 Cumhuriyet Halk Partisi (Kemal Kılıçdaroğlu) Kim ne veriyorsa 5 lira fazlası Ekonomi 500 günde iyileşecek Emekli yaşının inmesi Herkese 2 anahtar Her mahalleye milyoner Her mahallede yüz trilyoner Her köylüye traktör Her ile fabrika ve havaalanı Hızlı tren Mazot 1 TL Her işsize 350 TL Bir milyon işsize iş Üniversite sınavının kalkması Üniversite sınavının kalkması Yüksek oranda vergi indirimi Gümrük Birliği Anlaşması nın iptali Yoksul ailelere 600 TL Parasız bedelli askerlik Askerlik süresi 6 ay Böylelikle seçmen, geçmişi değerlendirerek sorumlu gördüğü partilerden desteğini çekmiş, geleceğe dair kendisine sunulan çözüm önerilerinin arkasında durmuştur. Bu noktada, Genç Parti yle seçime giren Cem Uzan ın aldığı yüzde 7,25 lik oy oranı da seçim vaatlerinin seçmen üzerindeki etkisiyle açıklanabilir. 2 milyonu aşan oy desteği, ekonomide darboğaz yaşayan, enflasyon baskısından bunalmış seçmenin seçim vaatlerine bakarak oyunun rengini belirlemesi bu etkiyle doğrudan ilgilidir. Cem Uzan ın, dönemin şartlarına göre mümkün görünmemesine rağmen mazot 1 TL, her işsize maaş, gıda üzerindeki vergilerin kaldırılması gibi politikaları seçmenin çaresizliğiyle birleşince Genç Parti nin ciddi bir oy oranına sahip olmasına yol açmıştır. Hem sosyal hem de ekonomik yaklaşım, siyasiler tarafından seçmen davranışını etkilemek için birbiriyle ilişkili olarak birçok kez uygulanmıştır. Ekonomik olarak alt veya orta seviyede bulunan, kırsalda geçimini sağlayan kesimle iletişime geçmek için kullanılan benim köylüm, benim çiftçim gibi hitaplar, bir sonraki aşamada yerini köylerin kent olacağına dair sözlere, her aileye 600 Türk lirası, 1 milyon işsize iş gibi kaynağı belirsiz hedeflere, kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını vereceğim gibi açık artırmaya dönüşen vaat yükseltme performanslarına bırakmıştır. 2002 sonrasında ise AK Parti nin ekonomi yönetiminde gösterdiği başarı, seçmen davranışlarının rasyonel yaklaşımla şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. 2007 genel seçiminde oy oranını yüzde 46 ya, 2011 genel seçiminde ise yüzde 49 a yükselten AK Parti nin iki genel seçimden de başarıyla çıkması, mevcut iktidarın ekonomi politikalarının ödüllendirilmesi olarak yorumlanabilir. 2002 yılında kişi başı gelirin 3.392 dolardan, 2007 yılında 9.247 dolara ve 2011 yılında 10.427 dolara yükselişi, enflasyon, büyüme, bütçe açığı gibi makroekonomik göstergelerde sağlanan iyileşmenin kişisel refaha yansıması, 2007 ve 2011 genel seçimlerinde AK Parti nin seçim kampanyalarında referans gösterdiği birincil kaynaklardandır. Ülke ekonomisinde 2002-2006 yıllarında ortalama yüzde 7,24, 2007-2011 yıllarında ise ortalama yüzde 3,72 lik büyüme, artan üretimin milli geliri yükseltmesi ve kurallı bir sistemin işlediği kamu maliyesi sonucunda, kamu harcamalarına aktarılan kaynağın payı artmıştır. Eğitim, sağlık ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması, alt ve orta gelir grubundakilerin bu hizmetlere erişiminin kolaylaştırılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi, çevreden merkeze doğru ilerlemenin sağlanması, yoksulluğun etkisini hafifletmeyi hedefleyen fırsat eşitsizliğinin azaltılması ve bunun için verilen sosyal yardım ve sosyal hizmetler, seçmenin oy verirken faydasını öncelemesine neden olmaktadır. Sosyal yardımların 2002 yılında 825 milyon TL den 2015 yılında 33 milyar TL ye yüksel- 3

tilmesi seçmenler açısından olumlu bir politika olarak değerlendirilmektedir. Sosyal harcamaların Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ya (GSYH) oranının 2013 yılı itibariyle yüzde 18,1 lik bir orana ulaşması da seçmenlerin oy tercihleri ve siyasi partilerin sosyal devlet alanındaki politikaları arasında güçlü bir ilişki olduğu izlenimini vermektedir. Haziran 2015 genel seçimine hazırlanan siyasi partilerin seçim bildirgelerinde halkın ekonomik durumunu gözetmesi ve ekonomiye yönelik vaatlerin merkeze konulması, 2000 li yıllarda ekonomik yaklaşımın seçmen davranışlarını belirlemesinde etkisinin arttığını kanıtlar niteliktedir. SEÇİM BİLDİRGELERİNDEKİ EKONOMİK VAATLERİN SEÇMENİ İKNA GÜCÜ 2000 li yıllarda siyaset arenasında yaşanan bu değişim, seçim kampanyaları ve seçim bildirgeleriyle seçmenden oy isteyen partilerin vaat politikasını da kısmen dönüştürmüştür. Bir siyasi partiyle özdeşleşerek yalnızca ve her durumda o partiye oy verme modeli, 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde yerini bireyin ve ülkenin refahını önceleyen tercihlere bırakmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi nin (CHP) 2007 genel seçimi öncesinde laiklik vurgusuyla yürüttüğü kampanyanın istenilen sonucu vermemesi ve iktidar partisinin güçlenerek sandıktan çıkması, bu dönüşümü gerekli kılmıştır. CHP nin 7 Haziran 2015 genel seçimi için hazırladığı seçim bildirgesinde ve seçim vaatlerinin merkezinde ekonominin olması, 2000 li yıllarda değişen ve dönüşen seçmen davranışının CHP yi de yenilik yapmaya zorladığını göstermektedir. Aynı şekilde, Halkların Demokratik Partisi nin (HDP) seçim beyannamesinde de, yoksulluğun ve yoksulluğa sebep olan siyasi, sosyal ve ekonomik alandaki fırsat eşitsizliğinin kaldırılacağına yönelik vaatler, bireyin ve toplumun ekonomik ve sosyal refahının öncelendiğini düşündürmektedir. Ancak, 2015 genel seçimi öncesinde seçim vaatlerinin ekonomiyi hedeflemesi güncel bir yaklaşım olmasına rağmen, seçim vaatlerinde kullanılan üslup ve söylem klasik ve alışılagelmiş bir özellik taşımaktadır. TBMM deki iki muhalefet partisi CHP ve HDP nin seçim vaatleri konusunda rasyonel ve gerçekçi bir yol izlememeleri, gelecek döneme dair seçmenleri ikna etmekte bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü partilerin bu kez, ekonomisi dibe vurmuş, alt gelir grubuna sıkışmış, enflasyon, bütçe açığı, ekonomik büyüme gibi birçok makroekonomik göstergeleri pozitif durumda olan bir ülke ekonomisini düzlüğe çıkarmak değil, bugün bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma taşımayı hedeflemek zorunluluğu bulunmaktadır. Diğer yandan, ülke ekonomisindeki iyileşmenin yanında yaklaşık 13 yılık dönemde ekonomik ve sosyal refah bakımından elde ettiği kazanımları kaybetmek istemeyen seçmenleri ikna edebilmeleri, muhalefet partileri için kolay görünmemektedir. Çünkü sahip olduklarını kaybetmek istemeyen ve güvenlik duygusuyla hareket eden seçmenin istikrardan yana tavır alması gözlemlenen bir durumdur. Partilerin seçmeni seçim vaatleriyle ikna edebilmesi için onlara mevcut faydalarından daha fazlasını sunmaları gerekmektedir. Bunun yanında, bu vaatlerin gerçekçiliği de seçmen tarafından sorgulanacaktır.. Zira geçen 3 genel seçimde ütopik vaatler yerine ulaşılabilir hedeflerin birçoğunun uygulandığına, problem olan alanlarda da yeni çözüm önerileri getirildiğine tanıklık edilmiştir. AK Parti nin ülke genelinde birçok proje ve yatırımı hayata geçirmesi, verilen vaatlerin yerine getirildiğine ve getirileceğine dair güveni artırmış, sorunların paylaşılması ve çözüme dair adımların atılması da gerçekçi bir yöntem izlendiğine dair kanıyı güçlendirmiştir. Ayrıca, muhalefet partilerinin seçim dönemlerinde sunduğu vaatlerin seçmende karşılık bulmasında yaşanması muhtemel diğer bir sorun, ileri sürülen birçok vaadin mevcut durumda uygulanıyor olmasıdır.. Seçim sürecine girilmesine rağmen iktidar partisinin ekonomide dönüşüm programını açıklaması, bölgesel kalkınma planlarını paylaşması gibi çalışmaları da, ekonomik ve siyasi istikrarın süreceğine dair seçmene güven vermektedir. Kendini ve ülkesini güvende hisseden seçmenin oy tercihinin değişebilmesi için muhalefet partilerinin seçim vaatlerinin, hem mevcut durumdaki çıtayı yükseltmesi hem de rasyonel olması beklenmektedir. 4

PARTILERIN VAATLERI SEÇIM SONUÇLARINI NASIL ETKILER? Seçmen profilinin geçmişe nazaran sorgulayıcı olması, ümitlere değil gerçeklere odaklanması, enformasyon düzeyinin yükselmesiyle bilgiye kolaylıkla ulaşabilmesi, siyasi partilerin oy hedefleme mekanizmasında yeni bir yapılanmayı zorunlu kılmaktadır. 1990 lı yılların sonunda doğmuş gençlerin 2015 yılında oy kullanacak olması, yalnızca AK Parti dönemi Türkiye ekonomisini değerlendirebilecekleri ve geçmişte yaşanan ekonomik krizler konusunda somut bir mukayeseden uzak oldukları dikkate alındığında, muhalefetteki siyasi partilerin bu kesimi geleceğe yönelik vaatlerle ikna etmesi mümkündür. Ancak aynı yılarda yetişkin olanlar için ise 1990 lı yıllar ve 2000 li yılların karşılaştırmasının yapılacak olması, iktidar olma yolunda muhalefet partilerini zorlayacak bir seçmen özelliği olarak kabul edilebilir. Çünkü tek parti dönemi Türkiye ekonomisi ve koalisyon dönemi Türkiye ekonomisi pozitif ve negatif kutuplar kadar birbirinden farklı dönemleri çağrıştırmaktadır. SONUÇ 7 Haziran 2015 genel seçimi, 2000 li yıllarda Türkiye nin tecrübe ettiği 3. genel seçim olacaktır. 2002 yılında ülkenin yaşadığı ekonomik krizin ardından AK Parti nin tek parti olarak iktidara taşınmasının ardında, partinin umut olarak görülmesinin yanında partinin kurucusu olan Recep Tayyip Erdoğan ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dönemindeki başarısının seçim vaatleri üzerindeki inandırıcılığı artırması bulunmaktadır. Belediye başkanlığı döneminde İstanbul un yaşadığı dönüşümü referans olarak kabul eden seçmen, oylarıyla AK Parti ye desteğini göstermiştir. 2002 yılında ütopik vaatlerin ve seçim kampanyasında dağıtılan promosyonların karşılığı olarak Genç Parti de yüksek bir oy oranına ulaşmıştı. 2001 krizinin ekonomik ve sosyal maliyetini ağır bir şekilde ödeyen seçmen, çaresizlik ve ümitle iki partiyi ödüllendirirken, AK Parti kurucu başkanının geçmişindeki yönetim başarısının da etkisiyle Türkiye de AK Parti dönemi başlamıştır. Yani seçim vaatlerine sağlam bir dayanak arayan ve buna göre oy tercihini belirleyecek olan seçmen, yalnızca vaatlere değil, vaatleri gerçekleştirebilme olasılığını yüksek gördüğü partiye yönelmiştir. 2007 ve 2011 genel seçimlerinin her ikisinden de oylarını artırarak galip çıkan AK Parti yle birlikte, Türkiye ekonomisinde sağlanan iyileşmenin halk tarafından kabul gördüğü kanıtlanmıştır. Buradan yola çıkılarak seçmen davranışlarının ideolojik yaklaşımdan ziyade ekonomik yaklaşımla belirlendiği ifade edilebilir. 2015 genel seçimi öncesinde CHP ve HDP seçim beyannamelerinde eğitim, sağlık, ulaşım, istihdam ve sosyal harcamalar gibi konu başlıklarının birincil derecede önem taşıması, diğer partilerin de 2000 li yıllarda farklılaşan seçmen davranışlarını fark ettiklerini göstermektedir. Ancak seçim vaatlerinin ve söylemlerinin 1980 li ve 1990 lı yıllarda kullanılan dili anımsatması, vaatlerin inandırıcılığı konusunda şüphe uyandırmaktadır. Zira içinde bulunduğumuz dönem, ulusal ve küresel şartların da etkisiyle her konuda eski dönemlerden farklı bir söylem gerektirmektedir. Seçim vaatlerinin şu kadar vereceğiz, şunu kaldıracağız gibi muğlak ifadelerle dile getirilmesi, Demirel in kim ne veriyorsa 5 fazlası söylemiyle aynı anlama gelmektedir. Ancak 2015 Türkiye sindeki seçmenin tercihleri ve algıları farklılaşmıştır. Bu gerçeğin göz ardı edilerek seçim kampanyalarının bir vaat açık artırmasına dönüştürülmesi, partilerin inandırıcılığını zayıflatmaktadır. İktidara aday olan veya oyunu artırmak isteyen siyasi partilerin, Türkiye deki 13 yıllık değişimi iyi analiz eden, hedef kitlesinin ihtiyaçlarını irdeleyen ve mevcut durumdan bir üst konumu hedefleyen bir seçim kampanyasıyla hareket etmesi, rasyonel ve gerçeklik algısını pekiştirecektir. Aksi halde, bugün var olan uygulamaları tekrar etmek veya kuralsız bir dağıtma eylemini öne sürmek, yalnızca birer seçim vaadi olarak hatırlanacaktır. www. info@ @setavakfi SETA Ankara Nenehatun Caddesi No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKİYE Tel:+90 312.551 21 00 Faks :+90 312.551 21 90 SETA İstanbul Defterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43 Eyüp İstanbul TÜRKİYE Tel: +90 212 315 11 00 Faks: +90 212 315 11 11 SETA Washington D.C. 1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106 Washington, D.C., 20036 USA Tel: 202-223-9885 Faks: 202-223-6099 SETA Kahire 21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen 5 Flat No 19 Kahire MISIR Tel: 00202 279 56866 00202 279 56985