NURETTİN ŞİRİN DAVASI VE GERÇEKLER ( )



Benzer belgeler
5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Karşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET SAVCISININ TAKDİR YETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

8 Nisan 2016 CUMA Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

Anılan rejimde ekonomik değeri olmayan atıklar ise fire olarak tanımlandığından bu atıklar dahilde işleme rejiminin konusunu oluşturmamaktadır.

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İdari Yargının Geleceği

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

MADDE GEREKÇELERİ MADDE

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : KARAR

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU Ders Planı. Birinci Bölüm GİRİŞ VE GENEL BİLGİLER

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun. Kanun No:5252. Resmi Gazete:13 Kasım BİRİNCİ BÖLÜM.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 25642)

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

YABANCI HUKUK HAKKINDA BiLGi EDiNiLMESiNE DAiR AVRUPA SÖZLEŞMESİ NE EK PROTOKOL

T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLÜMÜ ESAS NO : 1988/46 KARAR NO : 1988/47

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

Transkript:

İsnat Olunan Suçlar NURETTİN ŞİRİN DAVASI VE GERÇEKLER ( ) Söz konusu gecede Şirin in kabul ettiği ve C. Savcılığınca isnat olunan eylemler şunlardır: 1- Dört adet afişi-posteri, kendisinin de konuşmacı olarak davetli olduğu gece için kargo ile Sincan a tertip heyetine göndermesi, 2- Gecede, Filistin ve Filistin deki İsrail in zulmü ile, işgal topraklarında yaşayan halkın muhatap oldukları sorunları dile getiren konuşma yapmasıdır. Konuşmasında, tüm dünya Müslümanlarınca mukaddes kabul edilen, Müslümanların ilk Kıblesi Mescid-i Aksa nın işgalinden ve bu işgali sona erdirmek için mücadele eden ve bu yolda canlarını veren şehitlerden bahsetmiştir. Şirin, söz konusu gecede, 1948 işgalinde Müslüman halkı yakıp yıkan Yahudi terör örgütünün başındaki Menahem Begin in işgal sırasında yaptığı ve halen yapılmakta olan zulümleri anlatmıştır. Tarihi süreç içerisinde işgale, jenoside direnenlerden örnekler vermiştir. Çeçenistan ve Bosna daki zulmü ve Müslüman toplulukların bu zulme karşı gösterdikleri başarılarını öven bir konuşma yapmıştır. İsnad Olunan Suçlarla İlgili Değerlendirme Gecede posterleri asılan şahısların Türkiye ve rejimi ile ilgisi yoktur. Tamamen İsrail işgalciliğine karşı mücadele eden ve şehit olan şahısların posterleridir. Bu şahısların şehit olduğu günlerde de Türkiye dış politikası, İsrail in Filistin i işgaline karşı çıkmakta, Birleşmiş Milletler ve İslam Konferansı Örgütü tarafından İsrail in Filistin i işgalini kınayan ve Siyonizm in bir ırkçılık olduğunu kabul eden kararlara imza atmakta idi. Yine Türkiye, fiilen katıldığı İslam Konferansı Yasasının 5. Maddesindeki: Kutsal yerlerin korunması için gösterilecek çabalar ve Filistin Halkı nın savunulması için gösterilen destekte uyum sağlamak ve haklarını yeniden kazanmaları ve topraklarını savunmaları için Filistin Halkına yardım etmek. hükmünün altına imza atmıştır. İslam Konferansı Yasasının kabul edildiği 1972 yılı ise, Filistin Halkının kurtuluşu için mücadele ettiğini söyleyen FKÖ nün terörist olarak kabul edildiği yıllardır. Fakat Türkiye buna rağmen bu örgüte Ankara da büro açma izni vermiştir. Yani teröre arka çıkmıştır. Gerekçesi de 5. Maddede açıklandığı gibidir. Yani Nurettin Şirin in açıkladığı ve mücadelesini verdiği gerekçe... İddia makamı, Hürriyet Gazetesinin 28.2.1997 tarihli nüshasındaki bir yorumdan yola çıkarak, SELAM Gazetesinin 25-31 Mart 1998 tarihli nüshasında yayınlanmıştır.

İran ın silahlı mücadele ve kendi rejimini ülkemizde gerçekleştirmek için yanıp tutuştuğunu, Hizbullah sayesinde aynı rejimin Türkiye ye sokulmaya çalışıldığını haber olarak yorumlayan bir kupürden iddiasına mesnet ve ihbar kabul etmiştir. İddia makamı sanığın, İran daki rejimin özlemi içerisinde olduğunu, bu rejimin Türkiye de gerçekleşmesi için faaliyette bulunduğunu, Hizbullah Örgütü nün her fırsatta propagandasını yaptığı, ölümünden önce Hizbullah Örgütü Sekreteri olan Abbas Musavi nin kendisinin lideri olduğunu ve Abbas Musavi nin yolunu sürdüreceğini, Türkiye nin İsrail rejimi ile ilişkilerini tenkit ettiğini, Hizbullah Örgütü nün propagandasını yaptığını iddia ederek, Faaliyetlerinin Kapsamı Ve Yoğunluğu İtibarıyla Sanığın Hizbullah Örgütünün sair efradı olduğu... iddiasıyla tecziyesini talep etmiş ve bu davayı açmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 1- Mahkeme, gerekçeli kararını; Cumhuriyet Savcısı nın 20.6.1997 tarihli bir üst yazı ile dosyaya sunduğu, üç adet gazete kupürü ve bir inceleme yazısına dayandırmıştır. Söz konusu üç adet gazete kupürü, değişik gazetelerden alınmış haber ve yorumları muhtevi yazılardır. Yargılama sırasında görüşüne başvurulmuş bilirkişi veya uzman kişiler değildir. Değerlendirmeleri de yazarların sadece kendi görüşlerini ifade eden basit ve yüzeysel yazılardır. Dosyaya sunulan inceleme yazısı ise, Dr. Ali Tekin isimli bir şahsın kim için ve ne için hazırladığı belli olmayan bir değerlendirmedir. (Gerçekte Ali Tekin isimli bir şahsın varlığı da şüphelidir. İhtimaldir ki mahlas kullanılmıştır) İncelemenin yer aldığı dergi ise, süreli yayın gibi gözüken, fakat piyasada satılmayan, Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayını AVRASYA DOSYASI isimli, fakat jeneriği olmayan, basın kanunu hükümlerine uygun olarak basılmayan, dağıtılmayan ve böylece denetime de tabi tutulamayan bir dergidir. Bu dergide, İran ın Dış politikasında Terörizmin Yeri konu edilmiştir. (Söz konusu AVRASYA DOSYASI isimli süreli yayının korsan olmayan sayıları da vardır ve bu sayılarda jenerik vardır.) Sunulan kupürlerin ve İran ın Dış Politikasında Terörizmin Yeri ne yönelik bu inceleme yazısının sanıkların hiç biri ile ne şekilde irtibatlandırıldığı ve dosyaya hangi amaçla, hangi sanık tarafından işlenmiş suçun delili olarak sunulduğu hiçbir şekilde açıklanamamaktadır. Mahkeme, sanki yargılanan sanıklar değil, İran ın dış politikasında varsayılan devlet terörü imiş gibi, görev ve yetkilerini aşarak, İran ın devlet politikasını yargılamış ve sanıkları da bu ülkenin dış politikasını tatbik eden insanlar konumuna indirgemiştir. Yargılamanın bu mantığının hiç bir hukuki gerekçesi bulunmamaktadır.

Ayrıca ve en önemli husus, söz konusu delillerin Ceza Muhakemesi Usul hükümlerine aykırı olarak, elde edilmiş olması, duruşmada okunmaması ve duruşma zabıtlarına derc edilmemesidir. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunun 242. Maddesi, Sübut sebepleri olarak kullanılacak senetler vesair evrak duruşma sırasında okutturulur, Keza aynı Kanunun 254. Maddesinin Ek fıkrasında, Soruşturma ve kovuşturma organlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri deliller hükme esas alınmazlar hükümlerine rağmen, korsan bir yayın delil olarak Mahkeme dosyasına sunulabilmiştir. İddia makamının sunduğu bu delillerden yola çıkarak, hukuka uygun olmayan bir şekilde Mahkemenin etkilenmeye ve baskı altına alınmaya çalışıldığını söylemek hiç de zor olmamaktadır. Yargının siyasallaşması her halde böyle olmaktadır. Savunmaya bilgi verilmeden, duruşma zabıtlarına geçirilmeden ve savunmadan kaçırılan deliller ile hüküm tesis etmenin hukuki neticeleri tartışılmalıdır. Zira, Mahkemenin delil olarak aldığı İran Dış Politikasında Terörizmin Yeri konulu değerlendirme, korsan bir yayındır ve sahte bir isimle hazırlanmış, yazarının şahsi yorumlarına dayanmaktadır. Bu değerlendirme hiç bir sanığı ilzam etmediği gibi, delil vasfını da haiz değildir. Kaldı ki, söz konusu incelemenin yayınlandığı AVRASYA DOSYASI isimli yayının korsan olmayan, diğer bir deyişle piyasada açıkça satılan, Mahkemeleri baskı altına almaya çalışan merkezler için hazırlandığı şüphesini daha az uyandıran Birinci Cilt, üçüncü sayısının 30. sayfasında, Mahkemenin kararına mesnet aldığı değerlendirmenin aksine görüşler yer almaktadır. Şöyle ki: Araştırmacı-Yazar, Nezih TAVLAŞ ın Türk-İsrail Güvenlik ve İstihbarat İlişkileri ile ilgili yazısının bir bölümünde, MOSSAD-MİT arasında yarım asırlık işbirliği olduğunu, sürekli görüşüldüğünü, MOSSAD ın yol gösterici olduğunu, MİT tarafından hazırlanan bir raporda ise, anlatılmaktadır. MOSSAD yetkilileri ile ortaklaşa yürütülen operasyonlarda ve araştırmalarda İsrail tarafından sağlanan detaylı bilgilerden, ılımlı Arap ülkeleri diplomatlarının öldürülmesi ve Neve Şalom Sinagog baskınının Türkiye deki FKÖ temsilcisinin yardımıyla Ebu Nidal Grubu tarafından gerçekleştirildiği Bu bilgi dahi, Bu tür raporlar ve değerlendirmeler arasında çok açık çelişkiler olabileceğini, bunların hiç bir zaman gerçeği yansıtamayacağını göstermektedir. Ayrıca bu tür, istihbarat raporlarına dayandırılan değerlendirmelerin stratejik araştırmalar olduğu, devletlerin geliştirecekleri dış politikalarını yönlendirmek amacına zemin hazırladığı açıktır.

Bu tür belge ve bilgilerin hiçbir zaman Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu hükümlerine göre Mahkemelerce delil kabul edilmesinin mümkün olamayacağı aşikardır. 2- Mahkeme, dosyaya celbini sağladığı Emniyet ve MİT raporu gibi önemli belgeleri isnad edilen suç açısından değerlendirmemiş, kararını basında çıkan taraflı haber ve yorumlara isnat ettirmiştir. Şöyle ki: Emniyet Müdürlüğünden dosyamıza celb edilen yazısında: Hizbullah ve diğer Filistin kökenli örgütlerin Lübnan da ve işgal altındaki topraklarda faaliyet gösterdikleri, faaliyet alanının Lübnan ve Filistin deki İsrail işgali altındaki topraklar olduğu, bu oluşumun kuruluş esprisinde vatanperverlik bulunduğu ve kendilerini İslâmî Direniş olarak tanımladıkları, Türkiye ye ve Türkiye Cumhuriyeti rejimine karşı herhangi bir eylemleri bulunmadığı vurgulanmaktadır. Yine Mahkemenin Milli İstihbarat Teşkilatından celbettiği yazıda: Bahse konu örgütlerin Türkiye de operasyonel bir alt yapısı tespit edilemediği, aşırı Türk İslamcı unsurların da Müslüman Kardeşliği çerçevesinde Filistin sorununa duyarlı davrandıkları, önemli günlerde ve Müslüman dünyasındaki gelişmeler paralelinde etkinlikler gerçekleştirdikleri... ifade edilmektedir. Bu belgelerden de anlaşılacağı üzere Hizbullah, Lübnan da faaliyet gösteren, oradaki İsrail işgalinin kaldırılmasını hedefleyen, Şii inancını benimseyen, Türkiye de bu güne kadar herhangi bir hücre faaliyeti ve eylemine rastlanmayan, alt yapısı bulunmayan bir örgüttür. Hamas Örgütü ise, Filistin topraklarının işgalden kurtarılması ve İslamî esaslara dayalı bir Filistin devleti kurmayı amaçlayan; stratejisi, düşmanı ve hedefi, İsrail ve menfaatleri olarak özetlenen bir örgüttür. Yine bu yazılardan anlaşılacağı üzere Hamas ın, Filistin de, Filistin Kurtuluş Örgütü nün bazı politikalarının tasvip edilmemesine yönelik bir tepki olarak kurulduğu, ülkemizin menfaatlerini hedef alan herhangi bir faaliyetlerine rastlanmadığı belirtilmektedir. Aynı şekilde Hizbullah ın da ülkemizin menfaatlerine yönelik bir faaliyet içerisinde olmadığı açıklanmaktadır. Mahkeme, sanık lehine olan bu belgelerin hiç bir şekilde değerlendirmesini yapmamış, tartışmamış, dosyaya ve maddi olaya aykırı bir şekilde sanığın TCK. 168. maddeden tecziyesi yoluna gitmiştir. HÜKMÜN DEĞERLENDİRİLMESİ İddia ve Hüküm Çelişkisi İddianamede ve C. Savcısının Esas Hakkındaki Mütalaasında, sanığın Hizbullah Örgütü nün propagandasını yapmasından bahsedildiği halde, aleyhine TCK. 168/2 gere-

ğince Örgütün Sair Efradı Olmak suçundan dava açılması da, iddianame ve mütalaanın kendi içindeki çelişkiyi göstermektedir. Tarif edilen suç ile, cezalandırılma talebindeki suç farklıdır. Her bir suçun vasıflandırılması ile bu suçlara öngörülen cezalar da aynı değildir. Kaldı ki, sanığın ve adı geçen örgütün dünya görüşü, Türkiye Halkı nın ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin de dünya görüşüdür. Bağımsızlık yolunda birçok dünya ülkesine örnek olduğu ifade edilen Türkiye de, başka ülkelerin bağımsızlık mücadelelerinin desteklenmesi doğrultusunda görüş bildirmenin suç sayıldığına ilişkin bir kanunî düzenleme söz konusu değildir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1988/9-452 E ve 519 K sayılı içtihadında, Yargıtay 9. Ceza Dairesi nin 31.5.1988 gün ve 129-133 sayılı kararını onayarak: Sanığın, üzerinde orak-çekiç amblemi bulunan fotoğrafın altında fotoğraf çektirmesinin, Komünist dünya görüşünü benimsediğini gösterse bile örgüte girme suçuna delil teşkil edecek nitelikte olamayacağına karar vermiş, aksi yöndeki yerel mahkeme kararını bozmuştur. Suçun Unsurları Oluşmamıştır Öncelikle herhangi bir kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şahsiyeti aleyhine TCK. 125, 131, 146, 147, 149 ve 156. maddelerinde yazılı cürümleri işlemek için oluşturulmuş silahlı bir çeteye veya cemiyete üye olması zorunludur. Bu kabil suçlara karşı korunan yarar, Devletin Şahsiyeti ve güvenliğidir. Bu düzenlemelerle devletin öz varlığı korunur. Bir başka deyişle korunan devletin egemenliğidir. Zira bu suçlar devlet aleyhine işlenen suçlardır. Bu nitelikleriyle devletin varlığı, faaliyetleri ve devamı ile ilgilidir. Bu yüzdendir ki, Türk Ceza Kanunu, başka devletlere ait menfaatleri korumayı gerekli gördüğü hallerde özel hükümler sevk etmiştir. Türk Ceza Kanunu 128, 164 ve 167. maddelerde olduğu gibi. Söz konusu suçlarda, suçun oluşabilmesi için, çetenin Türkiye Cumhuriyeti nin egemenlik ve kişiliğine yönelik belli amaçların gerçekleşmesi gayesiyle kurulmuş olması, öte yandan çetenin bu amaç ve niteliğinin, ona yardım eden ve sair efradı olanlar tarafından bilinmesi gerekmektedir. Terörle Mücadele Kanunu Yönünden Sincan da düzenlenen Kudüs Gecesi nin özelliği, konuşmaların içeriği ve gecede kullanılan posterler incelendiğinde, hiç bir şekilde 3713 sayılı Kanunun 1. maddesinde açıklanan terör örgütü propagandasının yapılmadığı da anlaşılmaktadır. Çünkü ortada, 3713 sayılı Kanunun 1. maddesinde tanımlanan; Baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biri ile anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyeti nin varlığını tehlikeye düşürmek

şeklinde bir terör ve bu tanıma uygun bir örgüt olmadığı gibi, böyle bir örgütün propagandası da asla söz konusu değildir. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu milli bir kanundur. Yürürlük alanı zorunlu olarak Türkiye dir. Bu nedenle toplanan deliller içerisinde ve dosya kapsamında Nurettin in TCK. 168/2 de belirtilen terör örgütünün sair efradı olduğuna, terör örgütü mensuplarına yardım ve yataklık ettiğine, kanunda tarif edilen terör örgütünün propagandasını yaptığına dair hiç bir belge, beyan ve suç unsuru bulunmamaktadır. Muharrem BALCI