kızılbaş kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü!

Benzer belgeler
-UZAKDOĞU, ORTADOĞU VAR! YAKIN DOĞU SOYKIRIMLA YOK! NEDEN?

kızılbaş dayanışma dosyası saresor

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kampanyasına katıl, dilini yaşat!

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.)

Lisans :İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih (Gece) Bölümü, Umumi Türk Tarihi Kürsüsü, 1980.

Peseroka Zon u Kulture Ma: Dımıli-Kırınanc-Zaza

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

Sanıka Muzur Bavayi Sere

frekans araştırma

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

50.ULUSAL 24.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

Beğenin beğenmeyin: Yalçın küçük bunları yazıyor.

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

Namê zonê ma sero. Memed Karer Dêrsım, Marte 2008

Peseroka Zon u Kul tur e Ma Zeitschrift für Zaza- Sprache und Kultur.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

[TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİ] [GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK KAMPÜSÜ ESKİ MİSAFİRHANE TEKNİKOKULLAR-ANKARA]

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

BAĞIL HAREKET. 4. kuzey. Şekilde görüldüğü gibi, K aracındaki gözlemci L yi doğuya, M yi güneye, N yi güneybatıya doğru gidiyormuş gibi görür.

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Çarşamba İzmir Gündemi

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları


DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4

-Evladi Kervelayme, Be gunayime, Ayvo Zulumo, Cinayeto. (Evlad-i Kerbelayız, günahsızız, ayıptır, zulümdür, cinayettir.)

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Bölge Uzmanı Nihai Form

Pesczml<a Zon u lüıltore Ma: DamıiH<ırmam:-Zaza

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

İBRAHİM ARAP. e-posta: Tel: / : Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enst.

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

SES (HARF) BİLGİSİ. Türkçe alfabemizde (abecemizde) 29 harf vardır. Alfabetik sırası şöyledir.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

Qesê aqıli, ya ki qesê verê feki?

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

Uluslararası İpek Yolu'nun Yükselişi ve Türk Dünyası Bilgi Şöleni Gerçekleştirildi

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

Başbakan Yıldırım, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Gemlik-Bursa Kesimi Açılış Töreni nde konuştu

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

Eyicil: Kahramanmaraş ın Sevdalısıyım

BAĞIL HAREKET BÖLÜM 2. Alıştırmalar. Bağıl Hareket ÇÖZÜMLER. 4. kuzey

Avrupa da Yerelleşen İslam

istiklâl Aylık siyaset, ekonomi, toplum dergisi BİR GARİP HAL! Ithal Fikirlerle Milli Menfaatler Korunamaz...

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

Transkript:

kızılbaş kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! Mart 2012 sayı 12 * Kızılbaşlık ve Etnik Köken Sorunu * XIZIRO KAL * Yol Sözcükten Uludur * TÜRKİYE DE 10-20 MİLYON ALEVİ VAR * Başbakanın Dersim özürü samimi değil * Tarih Yazıcılığında Vicdan Sorunu * HAWAR NAYÊ BIHÎSTIN

kızılbaş veröffentlicht generaldirektor freizugeben. sakine polat genelyayın yönetmeni ali ülger tr. hukuk danışmanları: av. nadide metin erdoğan av. erdal doğan av. hıdır özcan ankara temsilcisi: hatice çevik tel: 0506 818 66 55 kizilbasankara@hotmail.com av. birliği hukuk danışmanı: av. ertekin ceylan adres: bergheimer str 51 d - 47228 duisburg almanya tel: +49 (0) 177 502 88 53 http://www.kizilbas.biz kizilbasdergisi@kizilbas.biz kızılbaş ta yayınlanan yazı ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. kızılbaş ta imzasız ve kaynaksız yazılar yayınlanmaz. yayın tarihi: 15 mart 2012 sayı: 12 yeni web sayfamız: http://www.kizilbas.biz kızılbaş ın eski sayılarını bize vereceğiniz e-mail adresinize pdf dosya olarak gönderebiliriz. kizilbasdergisi@kizilbas.biz gönüllü katkı formu adı soyadı :... adres :... e-mail & tel :... ali ülger konto: 300 23 23 29 BLZ: 350 5000 Sparkasse Duisburg 6 sayı 25-12 sayı 50

kızılbaş - sayfa 3 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 içindekiler: Sayfa 04 - Neredeyiz nereye gidiyoruz?...ali Ülger Sayfa 06 - Kızılbaşlık ve Etnik Köken Sorunu... Mustafa Fırat Sayfa 10 - XIZIRO KAL... Munzır COMERD Syafa 12 - Yol Sözcükten Uludur... Cennet Bilek Sayfa 13 - TEPİYA ZONİ SERO... SAİT BAKŞİ Sayfa 14 - İtaat Kültü ya da Koro kami çımê to vet?..... X. Çelker Sayfa 15 - Dersime dair belge Sayfa 16 - seyid rıza ve dersim dosyasındaki bazı ayrıntılar üzetine... Hovsep Hayreni Sayfa 18 - Almanya nın Dersim katliamındaki rolü araştırılsın.... Av. Doğan Sayfa 19 - Adıyaman daki ev işaretlerine soruşturma Sayfa 20 - TÜRKİYE DE 10-20 MİLYON ALEVİ VAR Sayfa 21 - ERGÜL ŞANLI (DEDE) nin görüş ve önerilerinin özeti. Sayfa 24 - Zazaca Dersi... ilhami sertkaya Sayfa 26 - Başbakanın Dersim özürü samimi değil... İsmail Beçikçi Sayfa 27 - İsmail Beşikci Vakfı nın tanıtım yapıldı Sayfa 28 - tarihe tanık belgeler Sayfa 30 - Tarih Yazıcılığında Vicdan Sorunu... Sabahattin Şerif Meşe Sayfa 32 - Ermeni Kızı Ağçik... Yusuf Baği Sayfa 33 - ŞADIYAN... Dr. Phil. Erdoğan Işık Sayfa 39 - Ağan kudursa ne yaparsın? Sayfa 40 - HAWAR NAYÊ BIHÎSTIN... Mehdi Tanrıkulu Sayfa 42 - TUTUKLU ÖĞRENCİLER... Fırat Yurtsever Sayfa 43 - Mesud Barzani den Önemli Mesajlar Sayfa 45 - TBMM Gizli Oturumlarında Neler Konuşulur?... Recep Maraşlı Sayfa 49 - İçişleri bakanı bu pankartın önünde konuştu Sayfa 50 - Taksim Mitingi Sloganlarını Kınama... Dr. med. Sarkis Adam Sayfa 50 - Suç Duyurusu Sayfa 51-26-27 şubat 1992: «HOCALI KATLİ AMI» YALANININ ANATOMİSİ!... Sarkis HATSPANIAN Sayfa 55 - Bir 6-7 Eylül daha yaşanabilirdi Sayfa 56 - Baydemir den soykırım anıtı talebi Sayfa 57 - t.b.m.m anayasa uzlaşma komisyonu Sayfa 58-70 YILDA, KEMALİZMİN, KÜRT ALUVİ- LER ÜZERİNDE, BIRAKTIGI DERİN TAHRİBAT... Enel Hak Sayfa 59 - Cumhuriyet in azınlık raporu.. Ayşe Hür KANLI SİVASLI Yanı başında akar, Kızıl Nehir. Başı Sarıklı, Lekeli Katil Şehir. Alev, Alev Yandım,Ustam böyle Mahir. Cigerimi Yaktın, Yüreğim çok Yaslı. Elleri, Ağzı Kanlı, Kanlı Sıvaslı. Silahmı sandın, Elimizdeki Sazı. İbadet dedi, Yankılandı Avazı. Yandı Aydınlıklar, Kitaplarda Yazı. Cigerimi Yaktın, Yüreğim çok Yaslı. Elleri, Ağzı Kanlı, Kanlı Sıvaslı. Barikatım dayanmadı, Zülmünüze. Kalemi Düşman Ettiniz, Kendinize. Güneş Yandı, Düştük biz Can derdimize. Cigerimi Yaktın, Yüreğim çok Yaslı. Elleri, Ağzı Kanlı, Kanlı Sıvaslı. Inancimiz, Insanliktan yana oldu. Bedenim Yandı, Gözlerim kanla doldu. Muhabetim, sohbetinizimi bozdu. Cigerimi Yaktın, Yüreğim çok Yaslı. Elleri, Ağzı Kanlı, Kanlı Sıvaslı. Seyid Oğlu, Nefretini ver Sevgiye. Zahidin elinde, Düşmeyesin derde. Pir Sultanımızın asıldığı Yerde.. Cigerimi Yaktın, Yüreğim çok Yaslı. Elleri, Ağzı Kanlı, Kanlı Sıvaslı. Ali Koçak 2 Mart 2012 Berlin

kızılbaş - sayfa 4 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 Neredeyiz nereye gidiyoruz? Osmanlının biz Kızılbaşlara uyguladığı siyaset cumhuriyetle devam etti. Geçmişten bu güne bizlere uygulanan siyaset bizi kendimize yabancılaştırdı. Deyim yerindeyse Kızılbaşlar, Görüldüğü yerde başı vurula anlayışıyla yok edildi, sindirildi. Öldüren gazi, Kızılbaş elinde ölen mümin de Şehit oldu. Hal böyleyken Osmanlı Sarayı Paşaları Ümmet siyasetinden millet siyasetine geçişte at iziyle it izini daima birbirine karıştırdılar. Kızılbaşların dil, cemaat ve coğrafi farklılıkları göz önüne alınarak bize uygulanan millet cumhuriyet siyasetini iyi anlamak bilince çıkarmak lazım. Eğer bu ince siyaseti anlayamaz isek geleceğimizin inşası kendimizi korumak geliştirmek ve toplumsal hayata katılma fırsatını kaçırmış asimilasyon ve kendimize yabancılaşan bir yaşamı baştan kabul etmiş oluruz. Kaderimizi onların eline mi bırakacağız yoksa kendimiz mi tayin edeceğiz? Türkiye Cumhuriyeti kadroları var gücüyle çalışıyor. Türk ve Müslüman olmayan yerli kültür ve halkları yerlerinden yurtlarından can cana ali ülger edilmelerinin şart olduğunu ve gereğinin yapılması için yarı gizli yarı açık karar ve kanunlar çıkarıyor. Tekçi ırkçı faşizan militarist anlayış; Başta Ermeni, Rum, Kürt, Kızılbaşlar olmak üzere kırım ve soykırım geleneğini devam ettirerek asimilasyon planlarını hayata geçiriyor. Katliam ve soykırımları mağdurları gecikmeli de olsa yasal yollarla haklarını arıyorlar. Köklerine uygulanan insanlık ayıbının takipçisi olduğunu haykırıyor. Bu katliamların sorumlusu bugünkü Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendisidir. Bugün Alevi Bektaşi dernek ve federasyonları devletin denetimi ve fiilen yönetimi altındalar. Türkiye de kongresini yapan her Alevi dernek federasyonunun ilk işi farz ve sünnet gibi Anıtkabire giderek selam durmaktır. Bu yaptırım devletin siyasetidir. Bunun dışına çıkılmadığı sürece Ağzıyla kuş tutsalar ne kendilerine ne de Kızılbaşlara zerre kadar yararları olmaz. Devlet çalışıyor; Beyaz Alevilerine görevler vermeye devam ediyor. Bu beyaz Aleviler eliyle Müslüman düşmanlığı kışkırtılıyor. Sanki Kızılbaşların birincil görevi buymuş gibi. Bu sakat anlayışa son verilmediği sürece neler olacağını yeniden anımsatalım; Sivas Madımak devası zaman aşımına uğrayacak, Adıyaman da kapılarımız ve diğer illerimizde Kızılbaşların olduğu evler Maraş katliamında olduğu gibi işaretlenecek, Cemlerimiz işgal asimilasyon yabancılaştırma siyasetinin altında kalacak. Tv kanallarıyla bizi bize yabancılaştıracaklar. Kendi kültürümüzü başkalarının kültürü, geleneği gibi seyrettirecekler. Bundan dolayı bizim aydınlanmaya yenilenmeye yeniden yapılanmaya dünden daha çok bu gün ihtiyacımız var. Bu yapılanmanın argümanları şunlardır; Kütüphane, televizyon, parti, cem evlerimiz, derneklerimiz. Yayın evlerimiz, dergilerimiz, kitaplarımız, müziğimiz. Her şeyden önemlisi gücümüz var. Bu gücü kendimizi bulmaya harcayabiliriz. Tarumar edilen değerlerimizi korumak atalarımızın en kıymetli mirasıdır. Newroz genelde Orta Doğu halklarının özelde ise bizlerin başkaldırı ve uyanış günüdür. 21 Mart Sultan Newroz un kardeş bayramlarını tüm mahlûkata, tabiata ve de yerli halklara barış bereket ve özgürlüğe demokrasiye vesile olması dileğiyle SULTAN NEWROZ HAYIRLI BEREKETLİ GELE

kızılbaş - sayfa 5 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 Dema we bı xêr, xuşka mın Sakîne û hevalên Radaksîyonê! 15-2-2012 Sakine bacı mesajınızı aldım, sağ olun, var olun "Teşekkürler" diyorum. Ben en kısa zamanda yeğenime telefon ederek, size 200 Türk lira abone borcumu ödemesini söylüyeceğim. Lütfen ödeme yapıldığı gün beni aydınlatın. Reyşan Sidar Ben vatan haini oluyorum. Bütün yasak renkleri seviyorum. Yasaklanmis bir alfabeyle yazıyorum şiirlerimi.. Anarşist çiçekler kokluyorum.. Devlet sınırlarını ihlal eden kuşlara, yardım yataklık yapıyorum... Bütün sözcükleri örgütlüyorum.. Artık halkların değil aşkın ve sevginin ayaklanması var.. İlk eylemde sınır dışı ediliyorum.. Üç yasak renkle Kendi gökkuşağımı boyuyorum. Trafik ışıkları hepsi birden yanıyor ilk defa. Ben vatan haini oluyorum. Benim olmayan bir dilde yaşamak istemiyorum. Bana gözlerini yurt eyle Mültecin olayım Kendi adına bana bir kimlik çıkart Ben biraz da sen olayım.. Ayrıca bir önerim var dergiyi çıkaracak olan arkadaşlardan. Önerim şu: Kürd halkının birlikteliğini zedeliyecek yazıların dergide yer almaması çok önemli. Zazalar ayrı bir halk olsalarda -ki kesin kanımca değiller-kurtuluşları kardeşleri olan Kürdlerledir. Ortak düşmana birlikte karşı olmak zorunluluğu var diye düşünüyorum. Sizin hangi görüşte olduğunuzu bilmem, ama bana dergide Zazaları ayrı bir halk olarak gören insanların olduğunu söylediler. Olmalarına da kesin karşı değilim, ama o cennet coğrafyamızı birlikte -Ermeni amca-çocuklarımız - barbar düşmalara karşı korumalı ve birlikte savaşmalıyız. Kurtuluş sonrası genel felsefemize uygun bir hasbahçe olmak, bütün renklerin bir arada olmasını sağlamak zorundayız. Kul hakkını her koşulda savunan, Tanrı'yı insanda gören kutsal inancımıza, yaşam felsefemize sadık olmak birer kişi olmayız diyorum. İnsansak, hepimiz birer Tanrı'yız. Hep birlikte o ata yadigarı olan coğrafyayı bir Tilmun adasına çevirelim. Tanrıların mutlu coğrafyası. O günü görene ne mutlu. Cejna Xızır -Xızır bayramı- geride kaldı. Altmış yıldır bu kutsal günden, o tadına doyamadığım QAWUT'tan uzağım. Aaaa o günler, Baba Mansur ocağındaki Qawutlat ve kesilen kurbanlar. Kurumuş bir kenger olduk rüzgara. Zalim rüzgar, barbar fırtına bizi hasret bıraktı yaza, buhara. Fırtınalar eksik olmadı cennet gibi ata yurdumuz da. Herneise canlar, geçmiş olsa da "Cejna we pitoz be" deyip, satırlara son vereyim. Çünkü geçmişi hatırladıkça duygularım kabarıyor, gözlerim yaşarıyor, kalp ise yaralı. En güzel günler sizlerin ve tüm insanları sevenlerin olsun. Rıza Çolpanê Kûpıkî; Sydney, Australia. Selamlar, saygılar. tüm okurlara öneri: kızılbaş ta kendi kültür ürünlerinizi bire bir yayınlanmasını istermisiniz? mektup, şiir, anı, karikatiü, fıkra, makale, haber, yorum, fotoğraf, kitap tanıtımı, sosyal ve kültürel etkinlikleriniz. bize ulaşacak özgün ürünlerinizi itina ile yayınlayacağız

kızılbaş - sayfa 6 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 Kızılbaşlık ve Etnik Köken Sorunu Giriş Günümüzde küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyasında uyguladıkları ve iç politik unsurlarca da demokrasi ve özgürlükler çerçevesinde desteklenen politik stratejiler, etnik kimlikler üzerinden yürütülmektedir. Etnik kimlikler/unsurlar üzerinden yürütülen stratejiler, Ortadoğu coğrafyasını olduğu gibi Türk toplumunu da parçalanmanın eşiğine getirmiş bulunmaktadır. Parçalanma durumu yalnızca egemen erki sürdüren güce yönelik olmayıp alternatif muhalif güçlere yönelik olarak da yürütülmektedir. Bu nedenle, son zamanlarda giderek ivme kazanan Kürt uluslaşması karşısında, bu etnik unsurun içinde telakki edilen çeşitli unsurlar da bir farklılık olarak ele alınıp işlenmektedir. Bunun nedenleri üzerinde durmak gerekmekle beraber, bahsedilen eğilimlerin tarihsel ve toplumsal gerçekliği ne kadar yansıttığının da araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle, bu makalede Kürt etnik unsurunun bir parçası olarak telakki edilen ve Zazaca konuşan Alevi Kızılbaşların etnik köken sorunu ele alınıp açıklanacaktır. Tarihsel Durum Bu gün Ortadoğu da uygulanan politikalar irdelendiğinde, 1970 li yıllarda başlayan ve 1980 li yıllardan itibaren giderek ivme kazanan neoliberal felsefeden beslenen küreselleşme döneminde, etnik kimlikler üzerinden yürütülen politikalar daha da belirgin hale gelmiş; etnik kimlikler, küreselleştirilen alanlarda küreselleşmeyi gerçekleştirecek stratejik araçlar haline getirilmiştir. Mustafa FIRAT Uluslar arası sermayenin önündeki engellerin kaldırılarak ülkeler ve hatta kıtalar arasında serbest dolaşımı hedefine yönelen; bu nedenle de ekonomiler ve milletler arasında bütünleşme ve karşılıklı bağımlılık ilişkilerini ifade eden küreselleşme olgusu; uluslararası büyük kapitalin ulusal pazarları, kendi çıkarlarına uyarlama süreci olarak ifade edilmektedir. Bu dönemde, küresel aktörler, kapitalizmin yaşadığı son iktisadi buhranı aşmak; kapitalizmi sürdürebilmek ve yenileyebilmek için gelişmekte olan ülkelere yönelmekte, bu ülkelerin iç birikimini ele geçirmeye ve ulusal iktisadi yapılarını kendilerine uyarlamaya uğraşmaktadırlar. Bu nedenle, küreselleşme olarak ortaya çıkan ve 1980 lerden bu yana dünya ölçeğinde gelişen eğilim, ulusal ekonomileri ele geçirmeye yönelmiştir. Dolayısıyla küresel sermaye, planlı kalkınma stratejileriyle oluşturulan iktisadi devlet kuruluşlarını, yerel sermaye ve kredi kuruluşlarını özelleştirmeler yoluyla ele geçirmiş, ardından iktisadi yapılarını kendisine uyarladığı ulusal devletlerin küçültülmesi ve liberalleştirilmesine yönelmiştir. Bahsedilen siyasi ve yönetsel liberalizasyonun en önemli ayaklarından biri Kamu Yönetimi Reformu bir diğeri de yerelleşme olmuştur. Kamu Yönetimi Reformu ile devletin yönetim alanındaki örgütlenmeleri kamu işletmeciliği çerçevesinde ele alınıp buna göre yapılandırılmış; küresel sermayeye direnç gösteren bürokrasinin etkinliği kırılmış; W. Wilson dan beri kamu yönetimi disiplinine egemen olan siyaset ve yönetimin biri birinden ayrılması paradigması yerine, yönetimin ve dolayısıyla bürokrasinin siyasilerin kontrolüne geçirilmesi paradigması uygulanmıştır. Yerelleşme olarak karşımıza çıkan yeni anlayış ise, merkezi ulusal devletin kamu yönetimi anlayışında merkeziyetçiliğe karşı yerelleşmeyi öngörmüştür.. Bu nedenle, küreselleşmeyi Ortadoğu da demokrasi, insan hakları ve ekonominin gelişimi açısından bir kurtuluş reçetesi olarak sunan ve neo liberalizmden beslenen yeni sağ ideoloji, Ortadoğu da etnik, dinsel ve mezhepsel çatışmalara zemin oluşturan yeni algı alanları yaratarak; etnik, dinsel ve mezhepsel kimliklerin siyasal taleplerinin öncülüğüne soyunmuş ve bu unsurlar üzerinden yerelleşmeyi sağlamaya çalışmıştır. Böylece etnik, dinsel ve mezhepsel kimlikler uluslararası sermayeye bağımlılaşmanın önünde engel olarak duran ulusal devletleri parçalayacak, yerelleşmeyi sağlayacak stratejik bir unsur olarak kullanılmıştır. Küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyasını yukarıda belirtilen amaçları doğrultusunda şekillendirme çalışmalarında kullandıkları en önemli stratejik unsurlardan biri Kürt milliyetçiliği olmuştur. Kürtler; tarihsel olarak İran, Irak, Suriye ve Türkiye topraklarında siyasal olarak güçlendirilmiş bir durumda yaşamaktadırlar. Nitekim Irak operasyonunda bu güçlendirilmiş unsur kullanılarak Sadam rejimi devrilmiştir. Bu gün, benzer yöntemle Suriye deki Baas rejiminin devrilmesi gündemdedir. Yakın gelecekte İsrail in güvenliğinin tam olarak sağlanabilmesi için Araplar ile İsrail arasında güvenli bir alanın yaratılması, İran ve Türkiye nin küresel politikalara uyarlanması için de aynı unsur, önemli bir stratejik güç olarak görülmektedir. Bu nedenle, küresel güçlerin Ortadoğu için uyguladıkları politikalar içinde Kürt etnisitesini güçlendirme, bu etnik unsuru siyasal bir güç haline getirme politikaları önemli bir yer tutmaktadır. Bu politikalardan güç alan Kürt milliyetçileri ise, Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı yerlerde, farklı etnik kimlikleri, Kürt üst kimliği içinde eriten bir Kürt ulusu bilinci yaratmaya çalışmaktadırlar. Bu çalışmaların Türkiye ayağında, Kürt milliyetçilerinin Kürt ulusu yaratma çabasının önündeki en büyük handikap, Dersim bölgesi ile Diyarbakır, Bingöl, Muş Adıyaman Maraş bölgelerinde yaşayan Zazaca konuşmakla beraber kendilerini Kürt olarak algılamayan ya da Kürtlük dairesi için girmekte zorlanan Alevi- Kızılbaşların durumudur. Bu nedenle Alevi Kızılbaşların Kürtlükle ilişki-

kızılbaş - sayfa 7 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 sinin ayrıca ele alınarak açıklanması gerekmektedir. Kürt milliyetçilerinin, Zazaca konuşan Alevi Kızılbaşların etnik kökeni konusunda temel hareket noktası, Alevi Kızılbaş kitlelerin Kürt ve onların kullandığı Zazaca nın da Kürtçenin bir lehçesi olduğu yönündedir. Bu iddia tartışmalı olup, iddianın kendisi henüz bilimsel verilerle tam anlamıyla ortaya konulabilmiş değildir. Esasen, Zazaca konuşan Alevi Kızılbaşların Kürt olduğu yönündeki iddialar, Kürt sorununa politik strateji yaklaşımı ile eğilen stratejistlerce gündemde tutulmaktadır. Bir taraftan Kürt uluslaşmasının yarattığı tehdide karşı tarihsel derinlikten gelen ve bunun önünde engel oluşturabilecek bir gücün oluşturulması; diğer taraftan, bu handikap aşılmadıkça Kürt uluslaşmasının eksik kalacağı yönündeki öngörüler, konuya politik strateji çerçevesinde yaklaşımı gündeme getirmiştir. Oysa sorun tamamen bilimsel bir sorun olup, tarihsel, toplumsal veriler ışığında ele alınıp bilimsel yöntemlerle irdelenmelidir. Bu çalışmaya geçmeden önce, Kürt milliyetçilerinin Zazaca konuşan Alevi Kızıbaşları Kürt ve bunların konuştuğu Zazaçayı Kürtçenin bir lehçesi olarak sunan çalışmalarının çoğunlukta bulunmasına karşı; aksi yönde bilimsel çalışmaları yapan ve aslen Alevi Kızılbaş kökenden gelen aydınların var olduğunu hatırlatmakta yarar vardır. Bununla beraber, Kürt meselesine resmi ideoloji perspektifinden yaklaşan, sorunun politik strateji konusu olması sebebiyle de Zazaca konuşan Alevi Kızılbaşları Kürtlük dairesi dışında ele alan bilim insanlarının yapmış olduğu çalışmalarının Alevi Kızılbaşlar arasında, soruna samimi bir yaklaşım gösterilmediği ön yargısı nedeniyle pek de itibar görmediği belirtilmelidir. Ancak son yıllarda giderek aratan oranda, bir çok Zazaca konuşan Alevi Kızılbaş araştırmacı, kendi etnik kökenlerine ilişkin araştırmalar yapmakta ve bu araştırmaların sonuçlarını kendi kamuoylarıyla paylaşmaktadırlar. 2. Zazaca Konuşan Alevi Kızılbaşların Etnik Kökeni Türkiye de Zazaca konuşan Alevi Kızılbaşların tarihsel yerleşim alanları, doğudan başlayarak sıralayacak olursak Muş-Varto üzerinden kuzeye doğru açılan yay içinde Bingöl- Karlıova Erzurum-Hınıs, Erzincan Tercan, Tunceli, Gümüşhane nin güney kısımlarından Sivas Suşehri- Hafik a kadar olan kuzey batı yayı; yine Bingöl-Solhan dan başlayıp Diyarbakır ın kuzey kesimleri Lice, Eğil, Siverek Adıyaman- Gerger, Antep, Maraş ve Adana ya kadar uzanan güney batı yayı içinde yer almaktadır. Genel olarak Fırat ve Murat nehirleri arasında kalan ve çoğunlukla alevi Kızılbaşların yaşadığı bu bölge antik çağdan beri Derzene/Dersim olarak tanınmakta ve esas olarak Kızılbaşlığın doğduğu yer olarak bilinmektedir. Burada yaşayan ve çoğunlukla Zazaca konuşan, inanç olarak da Alevi/ Kızılbaş olarak tanımlanan topluluklar bölgenin kadim topluluğu mudur? Yoksa bu bölgeye tarihsel göçler sonucu göç ederek yerleşmiş çeşitli topluluklardan mı kalmadır? Bunların etnik kökeni nedir? Kürt mü yoksa Türk müdürler? Yoksa başka bir ırktan mıdırlar? Konuştukları Zazaca dan hareketle bunlara Zaza denilebilir mi? Zazaca ile bu toplulukların etnik kökeni arasında bir ilişki var mıdır? Bu sorulara muhtelif araştırmacılar, etnik kimliklere yüklenen stratejik roller nedeniyle bir birine taban tabana zıt bakış açılarıyla yaklaşmışlardır. Bu nedenle de bölge insanının etnik yapısına ilişkin bilimsel çalışmaları hep bir ön kabul üzerinden yürütmüşlerdir. Dolayısıyla bu güne kadar yapılan araştırmalar, propagandaya dayalı ideoloik bir muhteva kazanmıştır. Ne yazık ki bu gün, yukarıda belirtilen soruların cevapları aranırken araştırmacılar, etnisite sorununun kendisinin stratejik oluşu nedeniyle, bunun ağırlığı altında çalışmalarını yürütmek zorundadırlar. Ancak buna rağmen yapılan araştırmalarda elde edilen tarihsel ve kültürel verileri, günümüz toplumlarındaki muhtelif dışavurumların görünür, algılanabilir unsurlarıyla test etmekte fayda vardır. Yöntem olarak bu günün toplumunun üretim biçimi, sanat, folklor, kültür, din ve politika boyutlarında oluşturduğu kendini gerçekleştirme- ifade durumlarından geçmişe bir projeksiyon yapmak, araştırmacıların işini kolaylaştıracaktır. Bu nedenle, bahsedilen alanlarda, Zazaca konuşan Alevi Kızılbaş toplulukların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirme ve tanımları bir başka ifadeyle kendilerine ilişkin algılarını ne kadar geriye götürebildiğimiz önem arz etmektedir. Bu gün bölgede yaşayan insanların bir bölümü; iktidar uygulamalarının doğurduğu toplumsal muhalefeti baskılama, kantrol etme ve yönetme çabalarının yarattığı yanlışlıklar ve Kürt milliyetçilerinin bölgedeki yoğun çalışmaları nedeniyle, kendisini artık Kürt olarak tanımlamaktadır. Öte taraftan önemli bir kısmı ise, tarihsel geçmişinden gelen bir duruşla, kendisinin Kürt olmadığını ifade etmektedir. Bu nedenle, toplumun yakın tarihte oluşmuş bulunan kendisine ilişkin algılarının tarihsel izlerini sürmek bizi en objektif bilgiye ulaştıracaktır. O halde, bu günden geçmişe gideceğiz. Bu günkü algıların geçmişte izlerini süreceğiz. Burada kritik öneme sahip algılar, kültürel veriler ile politik tutumlardan hareket edeceğiz. Sıralayalım: 2.1. Algılar/Kendini tanıtma, tanımlama İnsanların içinde yaşadıkları toplumsal varlık alanı ve bu varlık alanının kendileri üzerindeki etkilerine ilişkin görüşleri, onların algılarını oluşturmaktadır. Algıların oluşumu üzerinde değerlerin önemli bir etkisi vardır. Bireye hangi davranışının iyi, doğru, arzulanan davranışlar olduğunu ortaya koyan ve gurup tarafından paylaşılan ölçüt ve düşünceler değer kavramı içinde yer alır (Uluğ, 1999;86) Değerler, olaylara nesnelere ve çeşitli olgulara karşı tutumlarımızı ve davranışlarımızı yönlendirir ve bu konudaki algılarımıza kaynaklık ederler. İnsanın kendisi ve ya kendisinin de içinde yer aldığı toplumsal birimi nasıl tanımladığı, kendine ilişkin algısını oluşturur ki bu, kendini etiketleme, tanımlama olarak özetlenebilir. Bu nedenle, Alevi Kızılbaşların kendilerine ilişkin algılarını oluşturan kimlik etiketlemelerini irdelemek gerekir. Bu ise Alevi Kızılbaşların kimlik algısına götürür bizi. Kimlik dar anlamıyla Bir ferdin benlik duygusu veya kendini bilmenin bir yansımasıdır. Ben veya Biz, Ben i Siz den ayıran özelliktir. Bu açıdan bakıldığında, fertler

kızılbaş - sayfa 8 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 birden fazla kimliğe sâhip olabilirler: Kültürel kimlikler, siyasal kimlikler, ekonomik kimlikler, bölgesel kimlikler gibi Kimlik kavramı psikolojik anlamda bireyi başkalarından ayırt edici özeliklerin bütünü olan kişilik kavramından farklıdır. Kişilik temelde bireysel farklılıklar üzerinden ferdin toplumsallaşma sürecine katılmada gösterdiği özgün davranışları, kimlik ise bu davranışları çerçeveleyen genel bir toplumsal form olarak algılanmalıdır. Bu nedenle kimlik, bireyin kendisiye toplumsal varlık alanı arasında işleyen sürece ilişkin bir algı ve bu algının toplumsal alana geri yansımasıdır. Bu gün bölgede yaşayan çeşitli topluluklar(aşiretler) kendilerini Kızılbaş olarak tanımlamakta, kimliklerini Kızılbaşlıkla etiketlemektedirler. Bu algı oldukça eski ve tarihsel bir kimlik algısıdır. Buna karşı aşiretlerin çözülmesiyle beraber giderek aşiret bağlarından kopmuş ve son yıllarda güçlenen Kürt siyasal hareketlerine katılmış çeşitli unsurlar kendilerini Kürt olarak etiketlemektedirler. Her iki algıdan en eski ve yaygın olanı Kızılbaşlık olduğundan biz, bu algının tarihsel izlerini sürerek, Alevi Kızılbaşların etnik kökenine ulaşmaya çalışacağız 2.1.1. Zazaca Konuşan Alevi Kızılbaşların Kimlik Algısı: Biz Kızılbaşız Biz Kürt değiliz Aslımız Horasan dan gelmedir. Bu gün yukarıda tarihsel coğrafyasını çizdiğimiz yerlerde yaşayan topluluklar genel olarak kendilerini Kızılbaş olarak tanımlamakta, asıllarının ise Horasan dan geldiğini söylemektedirler. Kızılbaş kavramı, esas olarak Türklerin tarihi coğrafyalarından başlayan Anadolu ya göç istikametlerinde karşılaştıkları çeşitli din, mezhep ve kültürlerle karşılaşma sürecinde Şamani özelliklerini uydurdukları toplumsal muhalefet birimleriyle etkileşme-islamlaşma sürecinde dinsel, siyasal ve etnik kökene işaret eden bir kavram olup; Melikof (2006) a göre Alevilerin tarihteki adıdır. Kızılbaşlık, İslam ın Irak, İran ve Maveraünnehir bölgesinde yayılışı sırasında uyguladığı şiddet ve asimilasyon politikası karşısında Arap istilasının önünden kaçarak Türki coğrafyaya sığınan çeşitli toplulukların ürettiği bir toplumsal muhalefet kimliğidir. Öyle ki, Arap istilası Horasan ve Türki coğrafyaya yöneldiği alanda başta Şamanizm olmak üzere İran dini Zerdüştlük, Hristiyanık, Mani ve Buda dinlerinin iç içe geçmiş; çeşitli dinler ve bu dinsel inanışa sahip toplulukları da içine alarak, İslamın yayılışı karşısında bir muhalefet yaratmıştır. Bahsedilen muhalefet, İslam ın ezici ağırlığında bir süre sonra İslam inanç dairesi içine girerek kendine özgü bir inanç sistemi haline gelmiştir. Bu inanç sistemi bir süre sonra siyasal bir hareket haline gelmiştir. Din temelli bu siyasal hareket, Kızılbaşlık olarak tanımlanmış ve algılanmıştır. Kızılbaş teriminin; ünlü İslam bilgini Ebul Vefa nın beyaz sarığının üzerine kırmızı bir şerit ile kızıl bir kuşak takarak, islam şeriatçıları ile tartışması ve bu yüzden de Kızılbaş olarak anılmasından doğduğu söylenmektedir. Bu durum Kızılbaşlığın doğduğu tarihi coğrafya olarak Horasan a işaret etmektedir. Abdülkadir İnan ın verdiği bilgiye göre, Kızılbaşlık, Şamanizm den gelmektedir. İnan a göre, Şaman külahının esas kısmı üç karış uzunluğunda kırmızı kumaştan idi. Nitekim, Osmanlı şehir toplumlarında da Mustafa Akdağ ın da belirttiği gibi kızıl börklü sipahiler in bulunması, Kızılbaşlığın daha ziyade Türklük ile ilintili olduğunu göstermektedir. Bu durum İrene Melikof ve Bruinnesein tarafından da tespit edilmiştir. Melikof a göre, Kızılbaşlar XV ve XVI yüzyıllarda ilk Safaviler olan Şeyh Cüneyd, Haydar, ve Şah İsmail Taraftarı Türkmen boylarıdır Bruinnessen e göre de Safevi şeyhlerin taraftarlarına, inanç değiştirip aralarına katılan bazı Türk aşiretlerinin kullandığı başlıktan dolayı Kızılbaş denilegelmiştir Yine Bruinnessein, Aslını İnkar Eden Haramzadedir başlıklı yazısında şöyle yazıyor: Ritüel dili olarak neredeyse tamamen yalnız Türkçe kullanan ve hatta çoğu Türkçe aşiret adlarına sahip olan Kürtçe ve Zazaca konuşan Aleviler in varlığı bir çok yazarın izahat kabilinde hayal gücünü meşgul etmiş bir vakadır. Hem Türk, hem de Kürt milliyetçilerinin bu grupların muğlak kimliklerini kabul etmekte güçlükleri olmuş ve bunlar sıkıcı ayrıntıları örtbas etmeye çalışmışlardır. Her ne kadar sıkıcı ayrıntılar örtbas edilmeye çalışılsa da Zazaca konuşan Alevi Kızılbaşların, ritüel dilleri ile ve aşiret adlarının Türkçe oluşu; diğer kültürel unsurlarının benzerlik göstermesi, onların etnik kökenine işaret etmekte ve Türklükle illiyetlerini ortaya koymaktadır. Öte taraftan Kızılbaşlığın doğduğu coğrafya da artık belirgindir. Bahsedilen Coğrafya Safavi lerin etki alanında bulunan Horasan, Azarbaycan ve Anadolu arasındaki tarihi coğrafya olup çıkış merkezi olarak Horasan a işaret etmektedir. Bu nedenle Alevi Kızılbaşlar, asıllarının Horasan dan gelme olduklarını her platformda söylemektedirler. Zazaca Konuşan Alevi Kızılbaş Hormek aşireti yöneticisi Mehmet Şerif Fırat, aşireti Hormek lilerin Kürt olmadıklarını, Horasan dan Anadolu ya geldiklerini belirtmektedir. Yine kendisi Zazaca Konuşan Alevi Kızılbaş olan araştırmacı Ali Kaya da Dersim aşiretlerinin, Horasan bölgesinde yer alan Deylem bölgesinden geldiklerini iddia etmektedir. 2.1.2 Kültürel veriler: Konuşulan Dil (Zazaca), Ritüel Dil (Zazaca) Aşiret ve Yer Adları (Türkçe), Folklor ve Sanat Alevi Kızılbaş kitlelerin konuştuğu dilin Zazaca oluşu, buna karşın ritüel dil olarak Türkçenin aşiret ve yer adlarının Türkçe oluşu ile İnanç sistemlerinin şamani özellikler taşıması gibi kültürel veriler bu kitlelerin Türklükle illiyetini kuvvetlendirmekte, Kürt oldukları yönündeki iddiaları sarsmaktadır. Öncelikle hemen şunu söyleyelim ki, Zazaca bu gün İran, Irak ve Türkiye gibi geniş bir alanda muhtelif topluluklarca konuşulan bir dil olup, bu geniş alanda yaşayan toplulukların etnik kökenine işaret etmektedir. Zazaca konuşan, Türk ve Kürt ten ayrı, müstakil bir etnik kimlik tarihsel olarak var olmuş olabilir. Nitekim bu konuda hatırı sayılır

kızılbaş - sayfa 9 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 iddialar mevcut olup muhtelif çalışmalarla ortaya konulmuştur. Ancak durum Anadolu da Zazaca konuşun Alevi Kızılbaşlar söz konusu olduğunda farklılaşmaktadır. Özellikle Horasan dan Anadolu ya göç eden ve Safeviler döneminde dinsel siyasal bir hareket haline gelen Kızılbaşlık söz konusu olduğunda, Kızılbaş kitlelerin etnik kökenini Kürtlük ya da Zazalık dairesi içinde açıklamak konusunda daha dikkatli olmak gerekir. Yukarıda bazı araştırmacıların verdiği bilgilere dayanılacak olursa, Kızılbaşların Türk olduğu açıktır. Öncelikle Alevi Kızılbaş toplulukların Zazaca konuşmuş olmaları, onların etnik kökenini açıklamakta tek başına yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle mutlaka başka verilerden de hareket ederek, bunların etnik kökeninin ne olduğuna gitmek gerekir.. Evvela, bu toplulukların Zazaca konuşmuş olmaları durumu açıklanmaya muhtaçtır. Bu gün bölgede yaşayan Alevi Kızılbaş kitlelerin büyük bir bölümü, Dimilice de denilen Zazaca konuşmaktadır. Bazı araştırmacılara göre, Zazaca esasen Daylem bölgesinde Daylemi adı verilen bir toplulukça konuşulan bir dil olup Hint Avrupa Dil Ailesinin, Kuzeybatı İran Dil gurubu içinde yer almaktadır. Zazaca, Daylemlilerin bir alt gurubu ya da onlarla ilişki içinde bulunan çeşitli guruplar tarafından Anadolu, ve Kuzey Irak bölgelerine getirilmiştir. Bruinnessein, Güney Kürdistan da(süleymaniye bölgesine) konuşulan Gurani nin de Daylem bölgesinden getirildiğini söylemektedir. Bruninessein e göre, dilbilimsel bulgular ve önceki yazılı metinlerde her hangi bir şüpheye yer vermeyecek biçimde Gurani dili bu bölgeye Hazar Denizi nin güneyinden geçen Deylemilerin bir alt gurubu ya da onlarla ilişkisi olan topluluklar tarafından getirilmiştir. Yine Bruinnessein, bu bölgede yaşayan ve Gurani konuşan Huraamani lerin de Hazar denizinin güneybatısındaki bölgeden gelen geleneğe sahip olduklarını ve 20. Yüzyılın başlarında kendilerini Kürtlerden farklı saydıklarını belirtmektedir. Bunlar büyük olasılıkla Hurremi dinine mensup olanlar olup; tıpkı Anadolu daki Kızılbaşlar gibi, Kızılbaş inançları ile büyük benzerlik gösteren dini siyasal bir hareket olan Hurremi lerin bakiyeleridir. Bunlar da tıpkı Kızılbaşlar gibi kendilerini Kürt kabul etmemektedirler. Benzer Şekilde Ali Kaya da Dersim Bölgesindeki Alevi Kızılbaş kitlelerin konuştukları Dersimce (Zazaca) nın ve bu dili konuşan toplulukların Daylemistan dan geldiğini belirtmektedir. Daylemicenin Horasan, Anadolu ve Irak ve İran gibi geniş bir çoğrafyada dağınık topluluklar tarafından konuşulan bir dil olması ve Daylemistan dan çevreye yayılmış olduğunun tespit edilmesi, diğer taraftan bu dilin Afganistan nın yerli halkı olan Gurluların dili ile benzerliği, Daylemici nin tarihi kökenine işaret etmektedir. Buradan hareketle, Zazaca olarak ifade edilen Daylemice nin Kürtçenin bir lehçesi olmadığı; ancak Kürtçe ile tarihi ilişkiler nedeniyle etkileşim içinde bulunan bir dil olduğu söylenebilir. Öte taraftan Daylemlilerin etnik kökeni konusunda Minorski referans alınırsa, onların İrani olmayan kavimlerle akraba olması kuvvetle muhtemeldir. En azından şu anki tarihi veriler ışığında, bu gün Murat ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgede yaşayan Alevi Kızılbaş aşiretlerin Daylemlilerle olan tarihi ilişkisi tespit edilmiş bulunmaktadır. Bu aşiretler Daylemlilerin konuştuğu Dimilice konuşmakta ve bu bölgede ortaya çıkan Ali yandaşlığına bağlıdırlar. Şu ana kadar belirtilen tarihi ilişkinin anlamlandırılmasında her hangi bir sorun görünmemektedir. Ancak Dersim bölgesi Varto, Maraş, Adıyaman bölgelerinde yaşayan Alevi Kızılbaş aşiretlerin ana dilleri Dimilice olduğu halde neden ritüel dil olarak Türkçe kullanılmaktadır.? Bu durum açıklanmaya muhtaçtır. Daylemilerin İrani kavimlerle bir akrabalık ilişkisi olmadığı yönündeki Minorkski nin iddiası temelinde düşünülür ise Daylemliler ile Dersim aşiretleri arasındaki ilişki ve Bruinnessein ve Melikof un bu aşiretlerin Türk olduğu tespitleri esas alınır ise, neden ritüel dil olarak Türkçenin kullanıldığı açıklık kazanır. Mustafa Aksoy un doğru bir biçimde tespit ettiği gibi, halkın geleneği son derece muhafazakar bir yapıya sahip olduğundan en zor değişme uğrarlar. Bu nedenle Türkler kuvvetle muhtemel, İslamlaşma esasında henüz Türki kimliklerini sürdürmekte ve Türkçe konuşmaktaydılar. Daha sonra tarihsel göçler sonucu gelip yerleştikleri coğrafyada Zazacayı öğrendiler ve kullandılar. Günlük hayatta Zazaca konuşulmuş olmasına rağmen; ritüel dilde Türkçenin kullanılmış olmasının sebebi bu olsa gerek. Veya kendileri, İrani bir topluluk olmasına rağmen, İslamlaşma sürecinde İslami inanç çevresine Türkler aracılığıyla katıldılar ve bu nedenle Türklerin ritüel dilini sürdürdüler. Buradan Daylemlilerin Türk olduğu sonucu çıkmamakla beraber, Dersim aşiretlerinin, aşiret isimlerinin yerleşim yerlerinden bir çoğunun Türkçe isimler oluşu da dikkate alınırsa en azından Kürt olmadıkları; Türk kültürüne daha yakın durdukları söylenebilir. Bu iddiayı güçlendiren bir başka husus da inanç sistemleri olan Alevilik ile Şamanizm arasındaki büyük benzerliklerdir. Bahsedilen inanç sistemlerinde dağların doruklarının, ağaçların, Güneş ve Ay ın kutsal sayılması. Su ya kutsiyet atfedilmesi; gelenek görenekler, evlenme törenleri, yaşayış biçimleri, folklorik oyunlar, müzik araçları; saz çalınması, sazın aynı zamanda tıpkı Şamanlarda olduğu gibi bir ibadet aracı olarak kullanılması; ölü gömme törenleri ile mezar taşları arasında benzerlikler görülmektedir. Mustafa Aksoy a göre, etnoğrafya eserleri sosyal gurupların veya milletlerin tarihi vesikalarıdır. Türklere ait bu tarihi vesikalar içinde koç koyun heykelleri, mezar taşı olarak balballar önemli bir yer tutmaktadır. Balbalların kaynağı Orta Asya ve Türk kültür coğrafyası olup, eski Türklerin mezar taşlarıdır. Mustafa Aksoy un Tunceli de Koç-Koyun Heykelleri ve Balballar adlı makalesinde belirttiği gibi Alevi Kızılbaşların yaşadığı Dersim bölgesinde, bir çok koç koyun heykeli ile mezar taşı olarak balbalların bulunuşu, burada yaşayan toplulukların Türk kültür çevresi içinde yer aldıklarını göstermektedir.

kızılbaş - sayfa 10 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 XIZIRO KAL Yitiqate Kırmanciye de Hazar Çevere Sere Sodıri Munzır COMERD Anadoliye ra bice hatanu Asya Düri yitiqate zafıne de Xızır esto. Xızıri, her mılet xore eve çıme veneno. Kami çım de "mordeme sata tengewo", kami çım de "sevekdare dar u beri, kewe u bostaniyo", kami çım de ki çiyo de bino. Sare Dersimi, Anadoliye de geçe şarqi rawo. Ma wazenime ke naca de ero cı bıfetelime ke ala no sare Dersimi Xızıri nas keno nekeno? Eke nas keno yine çım de Xızır kamo? Şiya Xızıri yitiqat u kulture dinede çutır asena, no çutır sewle xo dano ra lavatiya dine ser? Qe yitiqate sıma ro cı bıero qe meero, sare Dersimi ke qeseykerdene musne domanune xo, tewr verende domani na qesa "Xızır"i musene. Ni ke domanu cene xo vırane vane "Xı,ur to mıre pil kero!", nane ro vanü "Xızır to mıre 'kal kero!", duwa u recay kene vane "Xızır to wayıre emre dergi kero!" Eve na qeyde domani name Xıııri musene. Domani ke hurdi hurdi feteliyayi ki nafa hekmeta Xtzıri venene. Hard de lulık ke bivene pi vano "Name ni Astore Heqiyo", hes ke biııene vano "Xızıri no kerdo hes", dare ke bivene vano "Dara Xızıriya", gol ke bivene vano "Gole Xızıriyo", ko ke bivene vano "Mekene Xızıriyo", nisange ke bivene vano "Nisange Xızıriyo". Domane sare Dersimi iste nia bene pili Eke heni ro sare Dersimi çım de Xızır zobinawo. Sare Dersimi, Tırki 'be Kurdu ra ke Xızıri kamci çım ra venene, yi na çım ra nevenene. Yitiqate Kırmanciye de Xızır, teyna "mordeme sata tenge" niyo. Xızcr, Yitiqate Kırmanciye de fleqo. Heq, hazar u jü namune Xızıri ra jükeko. Name diye jü "Xızıro 'Kal"o, jü "'Kalo Sıpe"wo, jü "Aspare Astore Qıri"yo, jü "Wayır"o, jü "Xızıre Bone Taseniye"o, jü "Xızıre Pırde Suri"yo, jü "Meymane Hewse Qızılbeli"yo, jü "Meymane Ana Yemise"wo... ma neşikinme ke nine eve mardene bıqedenime. Xııır, Yitiqate Kırmanciye de Wayıro. Wayın ki Yitiqate Kirmanciye de jü niyo. Xızır, Yitiqate Kınnanciye de Astare Deste Sodıriyo. Yitiqate sare Dersimi de cae seri Xızıri dero. Xızır, Wayıre" sare Dersimiyo. Xizır, yitiqate Dersimi de Wayıre dinawo, ama yitiqate dinede tek Wayn ki Xı.zır niyo. Wena Yitiqate Kırmanciye de Wayıre ç'ei esto ke no sare çei sevekneno; Wayıre Mali esto ke no mali sevekneno; Wayıre Jiar u Diaru 'be Wayıre Kuresu ra esto ke ni ki qome Dersimi seveknene. Tavi ke Xizcr Wayıre serriyo. Yitiqate Kırmanciye "düalist"o, no rındeni 'be xıraveni sero vazno ra. Çıme rındeni, roşteni 'be xereni de Kures, Duzgın, Wayıre Jiar u Diaru 'be Wayıre Çei ra esto ke sarre nine Xızıro. Çıme xıraviye, tariye 'be gıraniye deki Mordeme Neweşiye, Mılakete Gıraniye 'be Mılakete Xıraviye este. Sarre nine Evdıl Musawo. Ni, eskere Evdıl Musaye. Ni, qe jü xıraviye beyizna di nekene. Evdıl Musa Sereskere xıraviyewo. Xıraviye 'be rındiye ra boina jüvin de perodayis dera. Xıraviye qe pe rındiyi neşikina. Tavi heto binde ki raa Evdıl Musay de eke bi tari loqme dane, cerene Evdıl Musay vero ke wo eskere xo yine ser meerzo, yinere xıraviye mekero. Xızır ke va, mordem gereke Astore Qıri ki biaro xo viri. Yitiqate Kırmanciye de Astoro Qır je şiya Xızıri dira nevısino. Xızir mordemo de ciamerdo, kokımo, herdisa xuya sıpiya de derge esta, kınce xo sıpeye, çüye ki dest dera. Mordeme kokımi re tavi ke astor lazımo. Astoro Qın ki je Xızıri sıpewo. Coku sare Dersimi namune Xızıri ra jüki "Sıpella" no pa. Jiar u Diare Dersimi pey de jede name Xızıri esto. Tae Jiar u Diare Dersimi este ke nine pey de teyna name Astore Qıri esto. Sare Dersimi Astoro Qır gol de diyo gol kerdo Jiare, kemer de diyo kemer kerdo Jiare. Astoro Qır Xızıre 'Kali ra nebırrno ra, qırvani kerde eşte lıngune Qıri ver. Coku, cem u cematune sare Dersimi de ke bavay venga Heqi dane, kılama heqiye eve name Xızıri, Astore Qıri, Kuresi, Duzgıni kene ra cı vane eve nine ki xelesnene. Xızır, Wayıre çerx u pewraziyo, Wayıre hard u asmeniyo; Wayre ram u comerdiyewo. Xızır, teyna mordeme sata tenge niyo, verende mordeme sata wesewo. Kami ke weşiye de Xızır ardo ra xo viri, tengiye de ki Xızıri wo xo viri ra neveto. Kami ke weşiye de Xızır neardo ra xo viri, tengiye de jü pasqule ki Xızıri eşta qena di. Xızır albaze ğeribuno, piye bekesuno, omede feqiruno, xelase xelasuno. Coku Xızır boina dılxe kokımu 'be feqiru dero. Xızıri de Cenet u Ceneme çino. Wo hesave xo na dina de veneno. Kuyno dılxe kokıme de feqiri yeno to keno yintam. Xora ke tı kokımu 'be feqiru re wayır veciya, yine sero şiya, yine çık ke waşt to da cı, to yi seveknay Xızın ki varneno toro, jüya to keno hazare. Ne eke to ke ri kokımu 'be feqiru neda, yinere wayır neveciya, yi neseveknay wo taw Xızın ki adıre mordeme nianeni sayneno. Xızıri çım de ceni u ciamerd jüyo. Wo, Qızılbel de ke Dewres Sılemani re biyo meyman, Taseniye de ki Ana Yemise re biyo meyman. Yitiqate Kırmanciye de ceni u ciamerdi jüvini ra nebırmene ra, domanu ki neerzene hete pey. Raa heqiye de kes nezano ke Heq kami dero; ceniye dero, ciamerdi dero, domani dero? Mıslımani be, Isewi be ni qe Heqe xo nevenene. Ama sare Dersimi heni niyo. Xızır, Dersim de Kemere Duzgıni dero, Jele dero, Gole Buyer Bavay dero, Bağıra Sıpiye dero, Koye Qosani dero, Yıxır Gol dero, Taseniya dewa Bamasuru dero, Qızılbele dewa Kuresu dero... koti vace uca dero. To ke zerre Xızıre xo vıraşto, koti ke vace uca Qıre xo rameno vere to. Xızır, mordemo de zerrehirawo. Kami ke piştige Xızıre xode mokem pe gureto, yira nexapiyo, mordemo nianen şikino ke Xızıre xode çiye sero wereno ki. Dersimi ra Dewrese Xızıri ra vato "Dersim ke qırr kerd tı koti biya?" Qızılbel de Dewres Sıleman cıra vato

kızılbaş - sayfa 11 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 "Eskere Evdıl Musay ke erzeno ma ser çıra mare wayır nevecina?" Kamci yitiqat de mordem Heqe xode nia je dı bırau nano were? Des u Dı asmu ra jü asme, sare Dersimi Xızıre" xore bırrna ra. Nae ra "Asma Xızıri" vane. Asma Xızıri, asma Gağandi ra dıme, ama asma Gucige ra raveri yena, worte ni dı asmu de manena. Hesave qeleme(miladi) ra ke 13'e va (l3,ocak), hesave mara(rumi) 1'e asma Xızıri vano. Na asme de çar heşti Roce Xızıriyo. Roce Xızıri hire rociyo. Seseme, çarseme, 'poncseme roce cene, yene qırvanu kene. Sare Dersimi pero zerre jü heşti de Roce Xızıri necene. Ca 'be ca,dewe 'be dewe, ucağe 'be ucağe, aşire 'be aşire herkes na çar heştu ra jü de ceno. Tavi, asma Xızıri de Xızır vecino meymaniye. Xczır ke dinere kamci heşt de biyo meyman, yiki Roce Xızıri wo heşt de cene. Fikre Xıııri 'be kerdena Xızıre Dersimi, ma no nusto kılm de şikinme ke nia hunde qale cı bime. Xızıre Dersimi ke nia yeno meydan, eke heni rö no sewle xo çutır dano ra lavatiya sare Dersimi ser? Verende kokımune Dersimi ra bicerime. Kokıme Dersimi ke herdise verdane meqes pa nenane. Çıra? Xıziro 'Kal meqes herdisa xora nenano coku. Yi ki wazene ke je Xızıre xo bıase. Jü ke meqes na herdisa xora pe di kay kene, vane "Herdiso kırrık!" Verende herkesi waştene ke jü astoro de qır bonco bıne xo. Xızır, Astore Qıri serowo coku. Sare Dersimi verende kınce sıpi kerdene pay. Coku, İhsan Sabri Çağlayangil sare Dersimi ra "Beyaz donlular" (tumane sıpiyini) vano. (İ.S.Çağlıyangil, Anılarım, Güneş Yayınları, s.45) Xızıre sare Dersimi sıpe gureto xorâ, coku yine ki sıpe kerdo pay. Berime xort u çenekune ma. Xızır çutır ke tenganiye de reseno mordemi, gence ma ki na qeyde Xızıre xo yemişe lavatiya xo kene. Xızır çutır ke koto dılxe kokımu 'be feqiru yi sevekne, gence ma ki feqir u fıqaru seveknene, dewucune behardi seveknene, "proleterya" seveknene. Kam ke hete ninede niyo yide dane pero. Tavi; Xızıre mordemi ke isyankar bi, seveta kokımu 'be feqiru ra adıre mordemi sayna, qome di ki vazeno ra seveta "proleterya" ra adıre sari sayneno. Ma kami ra se vacime? Xızıro ke ceni u ciamerd jü çım ra di, qome di ki vazeno ra seveta heqa ceniyu lez keno. Wazeno ke ceni endi şiya ciamerdu ra veciye, heqe ceniyu 'be ciamerdu ra çırpa jüvini de be. Mordemo ke Xızıre xode na were, vazeno ra dewlete de ki nano were, hukumati de ki nano were vano "Sıma naca de neheqeni kene!", yaki "Ma tam demoqırasi wazeme!", "Ma adalet wazeme!", "Ma zulım newazeme!" Xızıre mordemi ke xıraviye de, tariye de, neheqiye de da pero; qome di ki vazeno ra xıraviya cemati de, fikirune tariyu de, neheqiya hukımdaru de dano pero. Şiya yitiqate sare Dersimi her dewır de eşto lavatiya dine ser.no vijeri ki heni bi, ewro ki heni ro. Tavi ke yitiqate dine ewro teyna Xızır niyo, Yitiqate Kırmanciye niyo. Sare Dersimi Yitiqate Kırmanciye 'be Elewiyeni ra girena jüvini. Yitiqate dine, senteze ni dı yitiqatuno. Yi, naca de ki raa Xızıre xode şiye. Qayt biye ke E)ılibeyt re neheqeni biya, Hz. Eli re neheqeni biya, Des u Dı Yimamu re neheqeni biya coku hete dine gureto. Ma Xızın ki hete kokımu 'be feqiru de nebi? Mordem gereke nae ki bızano ke Xızır zerre Elewiyeni ra neveciyo. Koka ni çand hazar sere xori de sona. Tırki vane "Yitiqato mawo 'kan name xo Şamaneniya." Kurdı ki vane "Yitiqate mawo 'kan name xo Zerduşteniya." Sare Dersimi ki qa Elewiyeni ra raver beyitiqat nebi. Kes nezano ke Xızıri yitiqate sare Dersimi de çand hazar seriyo ke ca gureto. Xızıro ke sare Dersımi cıra vano "Heqo", yi "Weyır" veneno yitiqate jüıiı hazar seri niyo. Çutır ke ma nusna, sare Dersimi Xızıri eve na çım veneno, wo ki sewle xo nia dano ra lavatiya dine ser. Sare Dersimi teyna eve zone Zazaki ra ne, eve yitiqate Xızıri ra ki ğezna kulture Anadoliye re kifato de hewl kerdo. Anadoliye pe nine xo bıgoyno Sare Dersimi Elewiyeni re zaf xızmete kerda. Anadoliye de ke "Dersim" va Elewiyeni, Qızılba,seni yena ra mordemi viri. Dersim ra des u dı ucağe Elewi, hem sare Dersim re hemı ki sare dorme Dersimre xızmete dane. Qe Tırkki, qe Kırdaski, qe Zazaki qesey bıkere pire Elewiyune Şarqi tede Dersim rae. Sare DersiKrıi Zazaki qesey keno ama; sare Elewi kam beno bıbo, qe Tırkki, qe Kırdaski qesey kero ni xo sero marde. Mavene nine jüvini de zaf gemı biyo. Çeney de jüvini, jüvini ra çeney gurete. Kamci zon qesey kene bıkere Elewi gereke bıere jü ca, jüvini de bicere ra. Şoveneniya mıleti kamci het ra yena bıero, jiyan dana yitiqate E'lewiyeni. Şoveneni ki Tırkiya de teyna Tırku ra nina, jüyo ke na fikir dero ma çım de xelato. Şoveneni gereke ma caverdime. Anadoliye hardo de hirawo, kam beno bıbo ma hatan nıka naca pia vınetime, naera tepia ki gereke pia vınderime. Anadoliye welate ma peruno. Ma ke mecuma "PİR"i diye zaf bime sa. Çıme ma raa "PİR"i ra şi. "PIR" ame, tenga "talıvu" biye mokeme. Heq xer kero! Xızır emre "PİR"i derg kero! Xızır "PİR"i destu ver mekero! "Çeneka mı tora vanu, veybıka mı tı bıhesne!" Hukumate mıno demoqırat tı nae mece xoser! Kaynak: P İ R Dergisi Sayı 3 Ağustost 1995 İstanbul

kızılbaş - sayfa 12 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 Yol Sözcükten Uludur Ey Mısır! Gelecek kuşaklara senden hatıra olarak sadece inanılmaz masallar kalacak ve seninle ilgili olarak geriye taşlara oyulmuş kelimelerden başka bir şey kalmayacaktı. Ancak bunlar bile yüzyıllar boyunca seni ölümsüzleştirmeye yetecektir. Hermes Yol sözcükten uludur ve bağlama Hermes in sesidir, Nil de asasını bırakan Hermes Turna kuşu olup diyar diyar dolaşır ve Kaygusuz Abdal da Anadolu dan kalkıp bu sesin peşine düşer. Amacı kutsal sözün efendisi ve kutsal sırların sahibi Hermes le bir olmaktır. Kaygusuz un tek amacı vardır o da İskenderiye limanında hamallık yapan Bir beden içinde barındığı için utanan Ammonius Saccas gibi ışıkla bir olmak ister ve yola koyulur, gözü yükseklerde değildir. Kim bilir belki de Pir Sultan Abdal bu sözleri Kaygusuz için söylemiştir; Hazreti Şah ın avazı, Turna derler bir kuştadır. Asası Nil Deryasında, Hırkası bir derviştedir. Kaygusuz, Hermes e doğru çıkan yolculuğunda Mısır da dört tane dergâh kurar. Bu dergâhların en büyüğü Kahire yakınlarındaki Mukattem Dağındadır. Kahire, dünyanın en uzun nehri olan Nil vadisinde kurulmuş ve Mısırlılar için tüm şehirlerin anasıdır. Işık kültünün kenti Kahire ölüm ve yaşamın da kentidir. Bu güneş kenti aynı zamanda inisiye merkezi ve insan-ı kâmil-i aramanın yeridir. Abdal Musa nın dervişi, bedeninden utanan Kaygusuz, kıldan köprü yapıp kullarını o köprüyle terbiye eden, Tanrı ya kafa tutmuş Mukattem de kurduğu dergâhın çilehanesinde Hermetik ritüellerle etrafına yaktığı çerağlarla pirini arar. Hermetik İkrar Ayininde rahip adayı, dört tane sınavdan geçmek zorundadır. Bu sınavlar dört kapıya açılan dört element sınavıdır; hava, su, ateş ve toprak. Alaiye Beyinin bedenine sığmayan oğlu da önce bu sınavlardan geçer. Bu sınavlardan geçmeden önce nasıl bir çocuktur? Cennet Bilek Alaiye beyinin oğlu Gaybi, avlanmaya çok meraklıydı. Bir gün gittiği geyik avının hayatını değiştireceğini kuşkusuz bilmiyordu. Attığı okla bir geyiği koltuğundan vurur. Yaralı geyik kaçtıkça Gaybi arkasından koşar. Geyik kaçarken Abdal Musa'nın dergâhına girdi. Gaybi de arkasından dergâha girer. Gaybi, dergâha girip dervişlerden geyiğini sordu. Dervişler görmediklerini söyleyince aralarında tartışma başladı. Olaya Abdal Musa müdahale etti. Koltuğunun altından kanlı oku çıkararak Gaybi'ye gösterdi. "Oğul attığın ok bu mudur?" diye sordu. Gaybi okunu tanıdı ve Musa'ya bağlandı. Bu bağlanış Alaiye beyinin hiç hoşuna gitmedi. Oğlunu dergâhtan kurtarmak istedi ama Gaybi Musa'dan ayrılmam. dedi. Alaiye Beyi, Teke (Antalya) beyine başvurarak oğlunun kurtarılmasını istedi. Teke beyinin gönderdiği ordu Musa ya savaş açtı ve yenildi. Böylece Gaybi dergâhta kaldı. Kaygusuz adını aldı. Kaygusuz kırk iki yıl dergâha hizmet etti. Bazı rivayetlere göre Kaygusuz Mısır a gitmeden önce Rumeli'yi dolaştı. Edirne, Yanbolu, Filibe ve Manastır'da bulundu. Kahire yakınlarındaki Mukattem dağında kurduğu dergâhta hakka yürüdü. Abdal Musa gibi halifesi Kaygusuz Abdal da Bektaşiliğin kurucularından sayıldı. Yunus Emre'nin açtığı yolda yürüdü. Hem aruz hem de heceyle şiirler yazdı. Kaygusuz Tanrı ya sitemini şu dörtlüklerde anlattı. Erliği ile anılır filan oğlu filan deyü anan yoktur atan yoktur sen benzersin piçe tanrı. Kıldan köprü yaratmışsın gelsin kulum geçsün deyü hele biz söyle duralım yiğit isen geç e tanrı. Bakkal mısın teraziyi neylersin işin gücün yoktur gönül eğlersin kulun günahını tartıp neylersin geçiver suçundan bundan sana ne Ezoterik felsefeye yaslanan şiirlerinde yobazlıkla sofuluğu nükteli bir anlatımla taşladı. Bektaşiler arasında büyük saygı ile anıldı ve Bektaşi uluları arasına girdi. Hemen hemen bütün Bektaşi dergâhlarında bulunan ve Kaygusuz'a ait olduğu kabul edilen bir resimde bir yılan, bir akrep ve bir Arslan, ayakları dibinde ona boyun eğmiş olarak tasvir edilmiştir. Ölüm onu utancından kurtarmış ve yolu sır etmesini sağlamıştır.

kızılbaş - sayfa 13 - sayı 12 - mart 2012 - kizilbasdergisi@kizilbas.biz - tel: 00 49 (0) 177 502 88 53 TEPiYA ZONİ SERO 15.02.2012 de nusnaniyese mıno qe na dergiye de wejiya, mı zone ma sero nusnawi. Ez wanu qe tepiya zoni sero wındine, zoni sero bınusnine. Çiqe mesele zoni zaf muimo. Seweta na meselira gore, hona watena mı esta, fıqıre mı esto. Cane qe harde dina sero hata nıqa peyda biye, werte na canude isan, hesneno, fam keno,herçi wırazeno ano meydan. Nayera gore isan na canu perünara berzo, perüne serawo. İsan werte zu komelide derde xo,mereme zere xo, fıqıre xo,mecmuro qe,qesey bıkero, wazone qe, isanoqe wera ye isaniyo, o isani qi ey fam bıkero. Nayera gore isan mecmur mendo, zuwini hesnayene re, qesekerdene re u fam kerdene re, çare keno saye weneno. En werinde ewe belikerdene ra, beçıqera, destra, hereqete hermira zuwini de qesey kerdo, zuwini fam kerdo. Ewe na torera tayena qe rawer şiye, ora dıme ewe wengra, jiwatiyera, tenena werte xode zuwini fam kerdena xo biya rınd. Dolımo peyende,fıqıre xo, mereme xo, zonayeniya xo ewe zonra ardara zon, zuwinide qesekerdene mıso. Endi isani her çiye xo zonra qesey kerdo zuwini fam kerdo. Zon zaf çetın amo werte. Ewe rehetiyera werte niyamo.ewe hazaru serura dıme biyo rınd qesey biyo, nusniyo waniyo. Harde dina sero isanire biyo zon, qesey biyo. Tabi zone her mıleti, her isani zu niyo. Ferqli ferqli zon peyda biyo amo werte. SAİT BAKŞİ bene. Hama werte na hunde zonura ancax qe 118 (seudesuheşt) zoni, dugelure biye zon, biye resmi. Wanine, nusnine, qesey bene. Ne zoni e dugelure biye resmi zon, zonune binu sero, biye hukumdari, zone bini gurete bıne deste xo. Zone bini newaniye, nenusniye, qesey nebiye. Tabi naqi politiqa ye dugelina. Wazene qe ye zonune binu, wertera wedare wini kere. Ya qi bıwurnene (asimile). Hen wajino qe, waxtera tepiya 6800 ferqli zoni harde dina sera bene wini darine we,mırene sone. Nayera gore isan fıqırino qe, dema qe roz zone, riye dina sera darino we, beno wini sono. Na taliqe zone kırmaciye sero qi esto. Çıra qe Hen wajino qe, waxtera tepiya 6800 ferqli zoni harde dina sera bene wini darine we, mırene sone. Nayera gore isan fıqırino qe, dema qe roz zone, riye dina sera darino we, beno wini sono. Na taliqe zone kırmaciye sero qi esto. Çıra qe enusnino, newanino, qeseynebeno. Mıleto kırmanc qere qe zone xo bewair meverdo. Zone xore waireni bıkero, bınusno, bıwano, qeseybıkero, bızono qe, na taliqe zone xo sera wedaro. Zon qe çinewi zu mılet tehet neno. Mılet neweno. Zu mıleti zon ano tehet, keno mılet. Zon qe çinevi piyayen ya ye mıleti qi newena. Piyayen ya ye zonı qi newena (Dil birliği de olmaz.) Zu mileti qe zone xo kerd wini, xo wira kerd, werte pelgune tarıxira sırmıs beno sono. Be zon maneno be kultur maneno. maa komeliya maa mıletiya. Zon ze caniyo, yeno dina, beno rınd, beno delal, isan nusneno, waneno, qesey keno, ora dıme mıreno. Yane beno wini qedino sono. Tore u kulture zu mıleti qe bixırawe, adaleti qi ne maneno. Raa xo sas keno, raa xeletera sono. Adalet qe rayera wejiya, o mıleti qi raa xo sas keno. Nezoneno qe sebıkero. Raa xo kotiro sona, karu gure xo kata sono. Koka zoni tarixo. Coqa wajino qe je zoni towa qimetli niyo, degerli niyo. Zon qimete xo degere xo hen gırso,hen berzo qe, adaletire lazımo. Fıqıriya - yenere lazımo. Hunermen denire lazımo. Qesekerdene re lazımo, seweqıtayene re lazımo. Kes keşira jede, ya qi kemi waire heqe mewo. Heqsıziye qi mewo. Be zon isan çiye bese nekeno qe bıkero.be zon ison çiye nefıqırino.çiqe bıwo ewe zonra beno.ewe zonra yeno meydan. Zu zon çıxa beno gırs, beno jede,çıxa rawer sono,çıxa beno qız beno kemi, çıxa peyser maneno, o mıleto qe o zon qesey keno o mılet gere ge bızono. Çıra qe waire ye zoni o mıleto. Ya rınd wair wejino rawer beno ya qi qesey ne keno, nenusneno, newaneno, nemıseno, xowira keno, peyser beno, keno wini wertera da nowe. Zu mılet qe zone xore wair wejiyo, rawer bero, rınd kero, delal kero, daha rındeq kero, biyaro werte.o mılet kulturo de rındeqo delal tepiya o zonra wırazeno, ano meydan, werte kulturune Dinade beno waire bare. Kulturo rındo delal zono rındra wırajino, yeno werte, ye mıletire beno kultur. Çıra qe zu isan zono qe qesey keno, nusneno, waneno, kamiya xo hen zoneno. Zu Komeli qi, zono qe qeseykeno, waneno, nusneno, kamiya ye komeli qi o zonra beli bena. O zon kamiya ye komeliya. Hata roza ewroyene, zone qe harde dina sero qesey newene, wertera dariye we biye wini merde şiye. İne qe memorime,xerja dinera, harde dina sero nıqa 3500-4000 hazari zoni qesey Kulture zu komeli,je leya çınaro, Edebiyat u zonı qi uwa a lesa leya çınara. Zon zu dugel wırazeno, ano werte. Zon zu komeli keno komel. Zon zu mıleti keno mılet. Yane zon maa dugeliya, İsan ancax qe zone xore isano. Zu isan, soy sope xo, koqe xo, zone xora rawer beno. İsan nezdiye xora, çıxa qe tenena nezdiyo, xo rınd zoneno, Waxto qe werdora şiyo, eyi qi anora xo wiri hemi qi