Nörojenik Mesane Fonksiyon Bozuklu u De erlendirme, Ürodinamik ncelemeler ve S n flama

Benzer belgeler
Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

T.C S.B. İSTANBUL FİZİK TEDAVİ REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2.KLİNİK. Klinik Şefi Doç. Dr. Nurdan PAKER

İŞEME DİSFONKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ

NÖROJEN MESANE (alt üriner sistemin nörojenik disfonksiyonu)

ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME

SAKRAL NÖROMODÜLASYON

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

Posttravmatik spinal kord lezyonlu hastalarda travma seviyesi ile mesane davran fl aras ndaki iliflki

M. Stöhrer (ba kan), B. Blok, D. Castro-Diaz, E. Chartier- Kastler, P. Denys,. Kramer,. Pannek,. del Popolo, P. Radzisze ski, -.

Nörolojik Hastalıkların Alt Üriner Sistem Üzerine Etkileri

İŞEME DİSFONKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ

Ambulatuar Ürodinami. Dr. İlker Şen

DRAR KAÇIRMA (ÜR NER NKONT NANS): TANIMLAMA, SINIFLANDIRMA, DE ERLEND RME VE T PLER

Video-ürodinamik çalışmalar

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

drar Kaç rma K lavuzu J. Thüroff (baflkan), P. Abrams, K.E. Andersson, W. Artibani, E. Chartier-Kastler, C. Hampel, Ph.

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

İŞEME FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr. Ömer Bayrak Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Üriner sistemde yer alan organların görüntülenmesi

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Terminoloji Ve Ürodinamik Değerlendirmede Sınıflandırma

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

REFLEKS F HAREKETLER DÖNEM

SPİNAL KORD YARALANMALI HASTALARDA MESANEDEKİ HİSTOPATOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER

İyi Ürodinami Pratiği

Fonksiyonel İnkontinans

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

SEREBRAL PALSİLİ ÇOCUKLARIN ÜRODİNAMİK BULGULARI URODYNAMIC FINDINGS IN CHILDREN WITH CEREBRAL PALSY

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği

Normal ürodinami trasesi

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

İdrar veya Gaita İnkontinansına Neden Olan Primer Tanı Listesi Sıra No ICD-10 Kodu Tanı 1 C72 Spinal Kord Tümörleri 2 E80 Porfiria (Diğer,) 3 F01

ÜRİNER İNKONTİNANS. Doç Dr Haluk EMİR. Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

NÖROJEN K fieme BOZUKLUKLARI

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir.

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA

DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ. Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri

Artefaktların Yorumlanması Ürodinami Esnasındaki Problemler ve Sorunların Giderilmesi. Dr.Ömer Gülpınar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.

Kombine İntrakavernozal Enjeksiyon ve Görsel Uyarı Testleri nin Erektil Disfonksiyon Tanısında Rolü

Endokrin Testler Cep K lavuzu

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Omurilik Yaralanmalı Hastalarda Lezyon Seviyesi ve Ciddiyeti ile Mesane Davranışı Arasındaki İlişki

Deomed Medikal Yay nc l k

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

GER ATR K YAfi GRUBUNDA OLAN VE OLMAYAN PARK NSON HASTALARINDA ÜROD NAM K BULGULAR

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

Pediyatrik Medulla Spinalis Yaralanmalar nda Nörojen Mesane ve Nörojen Barsak

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Ürodinamide Teknik Sorunlar ve Artefaktlar. Dr.Ömer Gülpınar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D

Çocuklarda kontinans cerrahisi. Dr.Orhan Ziylan İTF Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği

Posterior Tibial Sinir Stimülasyonu; Nasıl Yapıyorum, Sonuçlarımız

DR. NUMAN BAYDİLLİ. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Aşırı Aktif Mesanede Nöromodülasyon

Yeni Doğanda Nörojen Mesane

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

TÜRK ÜROLOJ DERNE ve 3. Y l Asistan E itim Program 30 MAYIS - 01 HAZ RAN 2014 RADISSON BLU OTEL & SPA, STANBUL TUZLA

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi

Araştırma Notu 15/177

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Hipertansiyon tan m ve s n flamas

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Travmatik Beyin Hasarl Olgularda Ürodinamik Bulgular

Transkript:

E itim / Education 19 Nörojenik Mesane Fonksiyon Bozuklu u De erlendirme, Ürodinamik ncelemeler ve S n flama Neurogenic Bladder Dysfunction Evaluation, Urodynamic Studies and Classification Yeflim AKKOÇ Ege Üniversitesi T p Fakültesi Fiziksel T p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal Özet Nörojenik mesane disfonksiyonu olan bir hastan n nöro-ürolojik de erlendirmesinde çeflitli aflamalar izlenir. Öncelikle nörolojk tan y, kognitif defisitleri ve birlikte bulunan medikal problemleri ortaya koymak için tam bir hasta öyküsü gereklidir. Ard ndan ürogenital de erlendirilme yap lmal d r. Üst ve alt üriner traktuslar n ürolojik de erlendirilmesinde kullan lacak testlerin tipi ve izlem hastal k prosesine, hastan n klinik gidifline ve takip gerektiren daha önceden mevcut ürolojik problemlere ba l d r. Üst üriner traktusun de erlendirmesinde kullan lan testler ultrasonografi, üriner traktusun direkt radyografisi, bilgisayarl tomografi, intravenöz piyelografi, kreatinin klirensi ve renal sintigrafidir. Alt üriner traktusun de erlendirmesinde kullan lan testler ise idrar analizi, kültür ve duyarl - l k testleri, miksiyon sonras rezidü miktar, sistoskopi, sistogram ve ürodinamik incelemelerdir. Bu derlemede nörojen mesanenin de erlendirilmesi ve s n flamas ve ürodinamik incelemelerden ayr nt l olarak söz edilmektedir. Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 Anahtar Kelimeler: Nörojen mesane, de erlendirme, ürodinamik incelemeler, s n flama. Summary Neuro-urologic evaluation of a patient with neurogenic bladder dysfunction includes several steps. At the beginning, a full history of the patient must be recorded in order to expose the neurologic diagnose, cognitive deficits and other existing medical problems. The urogenital evaluations must be performed thereafter. Type of the tests going to be used to evaluate the upper and lower urinary tract and the follow-up depends on the process of the disease, the clinical course of the patient and the previous urological problems. Ultrasound, plain film of the urinary tract, tomography, intravenous pyelography, creatinine clearance and scintigraphy are used to evaluate the upper urinary tract. The tests used to evaluate the lower urinary tract are urinanalysis, culture and sensitivity, post void residual, cystoscopy, cystogram and urodynamic study. In this review evaluation and classification of the neurogenic bladder and urodynamic studies are discussed in detail. Turk J Phys Med Rehab 2005; 51 (Suppl A): A19-A25 Key Words: Neurogenic bladder, evaluation, urodynamic studies, classification. Nörojenik mesane disfonksiyonu olan bir hastan n nöroürolojik de erlendirmesi flu flekilde yap lmaktad r: Nöroürolojik Öykü Nörolojik tan y, kognitif defisitleri ve birlikte bulunan medikal problemleri ortaya koymak için tam bir hasta öyküsü gereklidir. Ürolojik öykü hastan n iflemeye iliflkin yak nmalar na odaklanmal d r. Üriner retansiyonla iliflkili semptomlar idrar ak m nda azalma, kesikli idrar ak m, mesaneyi tam boflaltamam fl hissetme ya da miksiyon için k nma fleklindedir. Üriner inkontinans semptomlar s k idrara gitme, urgency ve urge inkontinans fleklinde olabilir. Hastalardan en az 48 saat süreyle ald klar s v, yapt klar idrar ve inkontinans epizodlar n kaydetmeleri istenir. Mevcut semptomlar n bafllang c n n yeni mi oldu u ya da nörolojik olaydan beri daha kötüye mi gitti i ya da de ifliklik gösterip göstermedi i araflt r lmal d r. Semptomlar n genellikle as l miksiyon problemi ile zay f korelasyon gös- Yaz flma adresi: Doç.Dr., Ege Üniversitesi T p Fakültesi Fiziksel T p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal, zmir e-mail: akkocy@med.ege.edu.tr Kabul Tarihi: Ocak 2005

20 Nörojenik Mesane Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 terdi i saptanm flt r. Sadece semptomlara dayanarak tedaviye bafllanmamal d r. Mevcut sorunlara katk s olabilecek ek medikal problemler örne in diabetes mellitus, daha önceki serebrovasküler olaylar, hipertansiyon ve diüretik kullan m araflt - r lmal d r. Yine iflemeyi etkileyebilecek daha önceden yap lm fl prostat transüretral rezeksiyonu, stres inkontinans için geçirilmifl cerrahi operasyonlar ya da pelvik cerrahi gibi prosedürlere iliflkin öykü al nmal d r. Hastan n el fonksiyonu, giyinme becerileri, oturma dengesi, transferlerini yapabilmesi ve ambulasyonda ba ms zl gibi faktörler de hastadaki inkontinansta rol oynayabilece i için de erlendirilmesi gerekir (1). Nöroürolojik Muayene Ürogenital de erlendirme yap lmal d r. Erkekte prostat n yol açt obstrüksiyonun katk s, kad nda pelvik deste in derecesi de erlendirilmelidir. Hastan n mental durumu de erlendirilmelidir. Miksiyon bozuklu u, hastan n dezoryante olmas, miksiyon iste i için iletiflim kuramamas ya da hastaya miksiyon yapmas söylendi inde anlayamamas na ba l olabilir ya da bunlar nedeniyle daha kötü hale gelmifl olabilir (1,2). Duyu muayenesi omurilik yaralanmal hastalarda yaralanma düzeyini belirlemeye odaklanmal d r. Özellikle lezyon düzeyi T6 üzerinde ise otonomik disrefleksi riski aç s ndan bunun belirlenmesi önemlidir. Sakral duyu muayenesi, sakral miksiyon merkezinin afferent kolunu (pudendal sinir) de erlendirir. Ellerde ve ayaklarda a r ve yüzeyel duyu hissinin kayb periferal nöropatiyi düflündürür (1,2). Motor de erlendirmede omurilik yaralanmal hastalarda yaralanma düzeyi ve komplet olup olmad saptan r. El fonksiyonu, üst ve alt ekstremite spastisitesi, oturma, ayakta durma ve ambulasyon durumu de erlendirilmelidir. Anal sfinkter tonusunun belirlenmesi, lezyonun lokalizasyonu hakk nda yard mc olur. Anal sfinkter tonusunun azalmas veya yoklu u sakral veya periferik sinir lezyonunu, artmas ise suprasakral lezyonu düflündürür. stemli anal kontraksiyonun olmas, sakral innervasyonun varl n ve bu innervasyonun suprasakral devaml l n gösterir (1,2). Nöroürolojik de erlendirmeye yard mc kutanöz refleksler kremasterik refleks (L1-L2), bulbokavernöz refleks (BKR) (S2-S4) ve anal reflekstir (S2-S4). Bu kutanöz reflekslerin yoklu u piramidal traktus lezyonu ya da periferal lezyonu düflündürür (1,2). Üst ve Alt Üriner Traktuslar n Ürolojik De erlendirilmesi Kullan lacak testlerin tipi ve izlem hastal k prosesine, hastan n klinik gidifline ve takip gerektiren daha önceden mevcut ürolojik problemlere ba l d r. E er hastal k prosesi genellikle üst üriner traktusu etkilemedi i bilinen örne in strok gibi bir durumsa de erlendirme alt üriner traktusa yönlendirilmelidir. Üst üriner traktuslar bazen etkiledi i bilinen multipl skleroz gibi hastal klarda, üst traktus için bafllang ç de erlendirmeleri ve daha sonra periodik taramalar yap lmal d r. Bunun d fl nda incelemeler idrar analizi, kültür ve kültür antibiyogram, miksiyon sonras rezidü miktar ve ürodinamik de erlendirmelerle alt traktusa yönlendirmelidir. De erlendirmeler genellikle y lda bir yap l r, ancak hastan n klinik gidifline ba l olarak daha s k ya da daha aral kl olarak yap labilir (1). Omurilik yaralanmal hastalar özellikle de potansiyel yüksek intravezikal miksiyon bas nc olanlarda alt traktusun yan s ra üst traktusun da devaml izlenmesi gerekir. Testlerin ne kadar aral kla yap lmas gerekti ini araflt ran çal flma yoktur. Genelde izlenen yol omurilik yaralanmal hastalar için ilk 5-10 y l süreyle y lda bir de erlendirme yap lmas ve e er üst traktuslar stabil ise de erlendirmelerin 2 y lda bir yap lmas fleklindedir. Ancak devaml suprapubik ya da foley kateteri olanlar tafl ve mesane tümörünü ekarte etmek için genellikle y lda bir kere sistoskopik de erlendirmeye al n r (1). A-Üst Üriner Traktusun De erlendirmesinde Kullan lan Testler (1,2,3): 1-Ultrasonografi (US) 2-Üriner traktusun direkt radyografisi 3-Bilgisayarl tomografi (BT) 4- ntravenöz piyelografi (IVP) 5-Kreatinin klirensi 6-Renal sintigrafi B-Alt Üriner Traktusun De erlendirmesinde Kullan lan Testler (1,3): 1- drar analizi, kültür ve duyarl l k testleri 2-Miksiyon sonras rezidü 3-Sistoskopi 4-Sistogram 5-Ürodinamik incelemeler A- Üst Üriner Traktusun De erlendirmesinde Kullan lan Testler: IVP geleneksel olarak böbrekleri ve üreterleri görüntülemek için kullan lmaktaysa da US ve renal sintigrafi büyük çapta IVP nin yerini alm flt r. IVP nin hastalar taramak için kullan lmamas n n nedenleri potansiyel allerjik reaksiyonlar, radyasyona maruz kalma ve özellikle 1 gece önce laksatif uygulama konusunda hastaya verdi i s k nt d r. IVP iyi anatomik ayr nt vermesi nedeniyle olas böbrek ya da üreter tümörleri, olas üreter tafllar endiflesi oldu unda veya kuflkulu US ya da renal sintigrafi bulgular oldu unda genellikle yard mc olur (1). Böbrek US si hidronefroz ve böbrek tafllar n saptamada yard mc d r (4). Bunun dezavantaj de erlendiren kifliye ba l olmas ve renal fonksiyonu göstermemesidir. Baz kurumlar renal US yi ilk tarama için kullan rken, ço unun tercihi direkt üriner sistem grafisi (DÜG), IVP ya da renal sintigrafide gözlenen olas anatomik bozukluk ya da tafl varsa renal US den yard mc inceleme olarak yararlanmakt r. Daha ileri anatomik tan mlama gerekirse BT düflünülmelidir (1). Kantitatif renal sintigrafi renal fonksiyon ve drenaj izlemek için mükemmel bir yoldur. Birçok kurum bunu renal fonksiyonu de erlendirmek için primer modalite olarak kullan r. Giriflimler glomerüler filtrasyon h z n (GFH) ve effektif renal plazma ak m n (ERPA) elde etmek için yap lmal d r (5). E er Nükleer T p Bölümünün GFH ya da ERPA y elde edebilme olana yoksa, renal sintigrafi ve 24 saatlik idrar kreatinin klirensi renal fonksiyonu kantitatif olarak izlemek için her y l kullan labilir. 24 saatlik idrarda kreatinin klirensi ölçümü omurilik yaralanmal hastalarda GFH yi belirlemede pratik ve kabul edilebilir do rulukta bir yöntemdir (6). Serum kreatinini y ll k olarak böbrek fonksiyonunu izlemede yard mc de ildir. Çünkü orta ya da fliddetli renal hasara ra men normal kalabilir (7).

Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 Nörojenik Mesane 21 B-Alt Üriner Traktusun De erlendirmesinde Kullan lan Testler: Alt traktusu de erlendirmek için kullan lan testler sistogram, sistoskopi ve ürodinamidir. Bunlar n herbiri enstrümentasyon gerektirdi i için öncesinde kültür ve antibiyogram yap l p sonuç pozitif ise test öncesi antibiyotik verilmesi izlenecek en uygun yoldur. Miksiyon bozuklu u olanlarda sistoskopinin baz endikasyonlar hematüri, rekürrent semptomatik üriner traktus enfeksiyonu (ÜTE), tafl oluflturan mikroorganizmayla (Proteus mirabilis) rekürrent asemptomatik bakteriüri, genitoüriner sepsis epizodu, üriner retansiyon ya da inkontinans, kateteri irrige ederken gelen yumurta kabu u fleklindeki tafl parçalar ve uzun süreli devaml kateterizasyondur. Sistoskopi 4-6 hafta kalan bir foley kateteri ç kar rken ya da temiz aral kl kateterizasyon (TAK) gibi de iflik bir tip tedaviye geçifl yaparken de endikedir. Sistoskopi radyografide kaç r labilen ve mesane tafllar için odak görevi yapan pubik k l ya da yumurta kabu u fleklindeki tafllar gösterebilir. Ürodinami Miksiyon disfonksiyonuna iliflkin objektif bilgi sa lar (1). Ürodinami, alt üriner traktusun fonksiyon ve disfonksiyonlar n n araflt r lmas amac yla yap l r. Üriner traktustan idrar n transportu, depolanma ve boflalt lmas yla ilgili dinamik çal flmalar kapsar. 1970 de Bates in söyledi i gibi, mesane güvenilmez bir tan kt r (8). Bu nedenle hastan n semptomatik yak nmalar n oluflturmak ve mevcut yak nmalar na patofizyolojik bir aç klama sa lamak amac yla ürodinamik incelemelerden yararlan l r (9). Miksiyonla ilgili bozukluklar n tan ve tedavisinde miksiyonun depolama ve boflaltma fazlar s ras nda mesane ve üretra fonksiyonunu ayr ayr düflünmek gerekir. Normal miksiyonda depolama faz s ras nda mesane gevfler, üretra kas l r, boflaltma faz s ras nda ise mesane kas l r, üretra gevfler. Bu nedenle, kiflideki bozukluk depolama ya da boflaltma faz s ras nda mesane ya da üretran n davran fl ndan kaynaklanabilir (9). Ürodinamik incelemeler: Sistometri-sfinkter elektromiyografisi (EMG) Üroflowmetri Üretral bas nç çal flmalar Bas nç-ak m çal flmalar Video-ürodinamik de erlendirme Ambulatuar ürodinami (9). Nörojenik mesane disfonksiyonlar n n de erlendirilmesinde sfinkter EMG si ile birlikte yap lan sistometri veya e er mevcutsa video-ürodinamik inceleme yap lmas gerekir. Ürodinamik incemeler yap lmadan önce prosedür hastaya aç klanmal d r. Yeterli öykü al nmal, fizik muayene yap lmal ve mümkünse 3 günlük miksiyon günlü ü istenmelidir. Ürodinamik inceleme öncesi kiflinin barsaklar bofl olmal d r. Çünkü feçese ba l rektal kontraksiyonlar kaydedilebilir. ncelemeler ÜTE varl nda ertelenmeli ve ideal olarak yak n zamanda yap lm fl sistoskopi gibi bir giriflimden hemen sonra yap lmamal d r. Birçok farmakolojik ajan detrüsör ya da sfinkter fonksiyonunu etkileyebilir. Hastalar bu ilaçlar b rakmal ya da bunlar n ürodinamik inceleme sonuçlar üzerine olan etkisi dikkate al nmal d r (10). Kalp kapak protezi, mitral valv prolaps, eklem protezi olan hastalara parenteral antibiyotik profilaksisi yap lmas gerekir (11). Rutin oral profilaktik antibakteriyel ilaçlar n ürodinamik inceleme öncesi mutlak verilmesi gerekmez, ancak ÜTE için riskte olanlar genellikle tetkikten sonra 24-48 saat tedavi edilir. T6 üzerinde nörolojik lezyonu olan hastalarda yaflam tehtit edebilen bir durum olan otonomik disrefleksi riski dikkate al nmal d r (12). Ürodinamik inceleme s ras nda hastada otonomik disrefleksi geliflirse hemen mesane boflalt lmal, e er h zla düzelme olmazsa hastaya nifedipin gibi bir antihipertansif verilmelidir. Otonomik disrefleksi geliflti i bilinen hastalar ise inceleme öncesi nifedipin (13) ya da alfa-bloker bir ajan (14) ya da her ikisiyle tedavi edilebilir. Nörojenik mesane disfonksiyonlar n n ürodinamik de erlendirmesinde özellikle sfinkter EMG si ile birlikte yap lan sistometri ve e er mevcutsa video-ürodinamik de erlendirme en de erli yöntemlerdir. Sistometrografi (CMG) CMG ürodinamik incelemelerin temelini oluflturur. CMG miksiyonun hem depolama hem boflaltma fazlar s ras nda mesane ve üretran n fonksiyonunu incelemek için yap l r. Sistometri terimi yayg n olarak miksiyon siklusunun dolufl faz n n ürodinamik incelemesini tan mlamak için kullan l r. Doldurma sistometrisi mesanenin bas nç/hacim iliflkisinin mesanenin doldurulmas s ras nda ölçüldü ü metottur (15). CMG s ras nda hasta uyan k olmal, sedasyonda olmamal ve alt üriner traktusun fonksiyonunu etkileyecek herhangi bir ilaç almamal d r. Mesaneyi doldurmak için gaz olarak CO2 ya da s v olarak su, salin ya da radyografik kontrast madde kullan labilir. S v CMG nin avantaj, mesanenin fizyolojik bir flekilde doldurulmas d r. S v ayn zamanda üriner inkontinans n saptanmas n sa lar ve sistometrinin miksiyon incelemesiyle devam na olanak verir. Kontrast madde kullan l rsa video-ürodinamik inceleme yap labilir (16). CMG hasta supin pozisyondayken, oturur ya da ayaktayken laboratuarda ya da ambulatuar ortamda yap labilir. Uluslararas Kontinens Cemiyeti (ICS) art k dolufl h zlar n yavafl, orta ve h zl fleklinde ay rmay önermemektedir. Uygulamada hemen tüm incelemeler orta dolufl h z yla yap lmaktad r. nceleme s ras nda kullan lan doldurma h z n n fizyolojik olarak say l p say lamayaca n dikkate almak daha önemli olabilir (15). Mesanenin depolama fonksiyonu afla dakilere göre tan mlanmal d r: 1-Mesane duyumu 2-Detrüsör aktivitesi 3-Mesane komplians 4-Mesane kapasitesi 1-Mesane duyumu lk mesane duyumu: Mesanenin doldu unu ilk farketti i his olarak tan mlan r. lk miksiyon yapma iste i: Hastay ilk uygun anda miksiyon yapmaya götürecek histir. Ancak e er gerekiyorsa miksiyon geciktirilebilir. Kuvvetli miksiyon yapma iste i: drar kaç rma korkusu olmadan devaml olarak idrar yapma iste i olarak tan mlan r. Mesane duyumu ile ilgili tan mlamalar: Artm fl mesane duyumu: Düflük mesane volümünde ortaya ç k p devam eden erken ilk mesane duyumu (ya da erken miksiyon iste i) ve/veya erken kuvvetli miksiyon yapma iste idir. Hastan n mesane duyumunun de erlendirilmesi subjektiftir ve artm fl mesane duyumu tan m nda düflük mesane volümü nün miktar n belirlemek mümkün de ildir. Azalm fl mesane duyumu: Mesanenin doluflu boyunca duyumun azalmas olarak tan mlan r.

22 Nörojenik Mesane Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 Nonspesifik mesane duyumu: Dolufl sistometrisi s ras nda örne in abdominal dolgunluk ya da vejetatif semptomlar hastay mesane doluflunun fark nda olmas n sa layabilir. Urgency: Dolufl sistometrisi s ras nda ani ortaya ç kan miksiyon yapma iste i. ICS art k motor urgency, sensoriyel urgency terimlerinin kullan m n önermemektedir (15). 2- Dolufl sistometrisi s ras nda detrüsör aktivitesi Hastaya miksiyon için izin verilmesinden önce ortaya ç kan detrüsör aktivitesi istemsiz detrüsör aktivitesi olarak adland r l r. Normal detrüsör fonksiyonu mesanenin bas nçta çok az ya da hiçbir de ifliklik olmadan dolmas na izin verir. Provakasyona ra men hiçbir istemsiz fazik kontraksiyon ortaya ç kmaz. Detrüsör overaktivitesi, mesanenin dolufl faz s ras nda spontan ya da provake edilmifl olabilen istemsiz detrüsör kontraksiyonlar n n gözlenmesiyle karakterizedir. Provakatif manevralar ürodinami s ras nda detrüsör overaktivitesini provake etmek için kullan lan örne in h zl doldurma, so uk madde kullanma gibi tekniklerdir. Detrüsör overaktivitesi iliflkili bir nörolojik hastal k oldu unda nörojenik detrüsör overaktivitesi olarak adland r l r. Bu terim detrüsör hiperrefleksisi teriminin yerini alm flt r (15). 3- Dolufl sistometrisi s ras nda mesane komplians Mesane komplians mesane volümündeki de ifliklikle detrüsör bas nc ndaki de ifliklik aras ndaki iliflkiyi tan mlar. Konvansiyonel dolufl sistometrisi s ras nda düflük mesane komplians n n gözlenmesi genellikle nisbeten yüksek dolufl h z yla iliflkilidir. Mesane ambulatuar ürodinamide oldu u gibi fizyolojik h zlarda doldu unda düflük komplians insidans belirgin olarak azal r. Komplians volümdeki de iflikli i bu s rada detrüsör bas nc nda meydana gelen de iflikli e bölerek hesaplan r ve ml/cmh2o olarak ifade edilir. ICS komplians hesab için 2 standart noktan n kullan lmas n önermektedir: a-mesane doluflu bafllad ndaki detrüsör bas nc ve buna karfl gelen mesane volümü. b-sistometrik kapasitedeki ya da idrar kaç rmaya yol açan herhangi bir detrüsör kontraksiyonunun bafllamas ndan hemen önceki detrüsör bas nc ve buna karfl gelen mesane volümü. 4-Mesane kapasitesi : Sistometrik kapasite: Dolufl sistometrogram n n sonunda genellikle miksiyon izni verildi indeki mesane volümüdür. Bu son nokta örne in doldurma hastada normal miksiyon iste i varken sonland r ld nda aç kça belirtilmelidir. Sistometrik kapasite herhangi bir rezidüel volümle birlikte iflenen volümdür. Ancak baz disfonksiyon tiplerinde sistometrik kapasite ayn terimlerle tan mlanamaz. Duyumun olmad durumlarda sistometrik kapasite klinisyenin doldurmay sonland rma karar verdi i volümdür. Bu sonland rman n amac yüksek detrüsör dolufl bas nc, infüzyon volümünün fazla olmas ya da a r fleklinde tan mlanmal d r. Maksimum sistometrik kapasite: Normal duyumu olan hastalarda hastan n art k miksiyonu daha fazla geciktiremeyece- ini hissetti i volümdür. Kuvvetli miksiyon yapma iste i vard r. Mesanenin boflaltma fonksiyonu afla dakilere göre tan mlanmal d r: CMG nin boflaltma faz s ras nda detrüsör fonksiyonu ve detrüssör-sfinkter dissinerjisi (DSD) olup olmad de erlendirilir (15). Miksiyon s ras ndaki detrüsör aktivitesi flu flekilde tan mlan r: 1-Normal detrüsör aktivitesi: Normal miksiyon obstruksiyon olmadan normal zaman aral nda mesanenin tam olarak boflalmas na yol açan, istemli olarak bafllat lan devaml detrüsör kontraksiyonuyla gerçeklefltirilir. 2-Anormal detrüsör aktivitesi: a-detrüsör underaktivitesi: Uzam fl mesane boflalmas yla ve/veya normal zaman sürecinde komplet mesane boflalmas - n sa lamada baflar s zl kla sonuçlanan azalm fl kuvvette ve/veya süredeki kontraksiyon olarak tan mlan r. b-akontraktil detrüsör: Ürodinamik incelemeler s ras nda kontrakte oldu u gösterilemeyen detrüsörü tan mlar (15). DSD: Üretral ve/veya periüretral çizgili kaslar n istemsiz kontraksiyonuyla birlikte olan detrüsör kontraksiyonudur. Genellikle intraüretral ve periüretral çizgili kaslar sorumlu olmakla birlikte mesane boynu ya da üretran n düz kas da sorumlu olabilir (15). DSD yi saptamak amac yla perianal bölgeye ya da periüretral kasa yerlefltirilen elektrodlardan yararlan l r. Ço u hastada periüretral pelvik taban ve perianal sfinkterden elde edilen kay tlar ayn olmakla birlikte özellikle alt spinal kord yaralanmas olan hastalarda ve pelvik cerrahi geçirmifl olanlar ya da demiyelinizan hastal olanlarda farkl bilgi elde edilebilir. Bu nedenle periüretral bölgeden kay t yap lmas tercih edilir (3). Üroflowmetri drar ak m çal flmalar ürodinamik testlerin tek noninvaziv olan d r. Miksiyon aktivitesinin en son sonucunu yans t r. Detrüsör kontraksiyonunun etkinli i ve sfinkter relaksasyonunun tam olup olmamas ndan etkilenir. Bu de iflkenlerden etkilenmesi nedeniyle üroflowmetri diagnostik bir inceleme olarak kullan lamaz ancak rezidü idrar miktar n n ölçümüyle birlikte miksiyon aktivitesinin etkinli i konusunda bir fikir verir, h zl ve ekonomik bir tarama yöntemidir (16). Bas nç-ak m Çal flmalar Bas nç-ak m çal flmalar mesanenin boflalmas s ras nda mesanedeki bas nç ile idrar ak m h z aras ndaki iliflkinin ölçüldü ü metottur. fleme faz ifleme için izin verildi inde ya da kontrol edilemeyen ifleme ortaya ç kt nda bafllar; hasta iflemenin bitti ini düflündü ünde tamamlan r (15). Videoürodinamik ncelemeler Ürodinamik parametrelerin alt üriner traktusun fluoroskopik görüntülenmesiyle efl zamanl olarak gösterildi i bir tekniktir. Ürodinamik incelemeler detrüsör fonksiyonunu yeterince de- erlendirmekle ve azalm fl mesane komplians ve detrüsör overaktivitesini yeterli tan mlayabilmekle birlikte videoürodinamik incelemeler proksimal ve distal sfinkter dissinerjisi tan s n kolaylaflt r r, reflü varl n ve mesane divertiküllerini gösterir (2). Ambulatuar Ürodinami Mesanenin do al yolla doluflu s ras nda hastan n günlük yaflam aktivitelerini yaparken alt üriner traktusun fonksiyonel olarak test edilmesidir (15). Nörojenik Mesane Fonksiyon Bozukluklar n n S n flamas Nörojenik mesane çeflitli flekillerde s n fland r lmaktad r. Bunun amac anlamay ve tedaviyi kolaylaflt rmakt r. deal bir s n flama sistemi her tip miksiyon disfonksiyonuna uygulanabilir olmal d r (17). Bu s n flamalar Bors ve Comarr n anatomik

Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 Nörojenik Mesane 23 s n flamas yla bafllam flt r (18). Bu s n flama sadece nörolojik disfonksiyonlar için uygun olup 3 faktör dikkate al nm flt r: 1-Lezyonun anatomik lokalizasyonu, 2-Lezyonun nörolojik komplet-inkomplet oluflu, 3-Alt üriner trakt fonksiyonunun dengeli olup olmad (mesane kapasitesine göre rezidü idrar miktar na göre tan mlanm fl) (18). lk fonksiyonel s n flama sistometrik bulgulara dayanmaktayd ve 5 temel grup tan mlanm flt : 1-sensoriyel nörojenik mesane 2-motor paralitik mesane 3-inhibe edilemeyen nörojenik mesane 4-refleks nörojenik mesane 5-otonom nörojenik mesane. Bu sistem sfinkter mekanizmalar n n fonksiyonunu göz önüne almam flt. Lapides in McLellan n 1939 da önerdi i sistemin bir modifikasyonu olarak gelifltirdi i bu sistem nöropatik miksiyon disfonksiyonu olan hastalar n s n flanmas na önemli katk lar sa lam flt r (19). Daha sonra daha anatomik bir klasifikasyon sistemi önerildi. Hald Bradley klasifikasyonu olarak tan mlanan bu sistemde suprasakral lezyon, suprasakral spinal lezyon, infrasakral lezyon, periferal otonomik nöropati ve müsküler lezyon fleklinde basit nörotopografik bir s n fland rma vard (20). Ürodinamik teknikler daha kabul edilir hale geldikten sonra konvansiyonel ürodinamik de erlendirmelere dayanan fonksiyonel klasifikasyonlar da gelifltirildi. Bu alt üriner traktusu mesanenin pasif depolama yetene i ve detrüsör ve sfinkter mekanizmalar n n aktiviteleri ve koordinasyonuna göre s - n fland rma giriflimiydi. Krane ve Siroky objektif ürodinamik verilere dayanan bir klasifikasyon yapm fllard (21),(Tablo 1). Tablo 1: Krane ve Siroky nin gelifltirdi i nörojenik mesane s n flamas. Detrüsör hiperrefleksi (normorefleksi) Koordine sfinkterler Çizgili sfinkter dissinerjisi Düz sfinkter dissinerjisi Gevflemeyen düz sfinkter SVO Sonras Mesane Kontrolündeki De ifliklikler: SVO sonras görülen en s k üriner traktus disfonksiyonu detrüsör hiperrefleksisi teriminin yerini alan nörojenik detrüsör overaktivitesidir (24). Duyu de iflken fakat genellikle sa lam olup hastada urgency ve s k idrar yapma mevcuttur. Uygun olan davran fl, çizgili sfinkterin kuvvetli kontraksiyonuyla istemsiz detrüsör kontraksiyonunu inhibe etmeye çal flmakt r. E er bu baflar labilirse sadece urgency ve s k idrara gitme ile sonuçlan r, baflar lamazsa inkontinansla birlikte urgency ortaya ç kar (25). SVO dan k sa süre sonra inkontinans s kl %44-83 aras ndad r. Zaman içinde bunlar n %70-80 i kontinenslerini yeniden kazan r (26). Detrüsör arefleksisi de mevcut olabilir. Tsuchida ve ark. (27) ile Khan ve ark. (24) SVO sonras ürodinami ve BT görüntülerini korele ederek bu alanda önemli katk lar yapm flt r. Sadece bazal ganglionlar ya da talamusta lezyonu olan hastalar n normal sfinkter fonksiyonu oldu u konusunda ortak görüfl vard r. Bu demektir ki olmas yak n istemsiz bir kontraksiyon ya da onun bafllang c hissedildi inde bu hastalar çizgili sfinkterlerini istemli olarak kasabilirler ve anormal miksiyon refleksinin etkisini kald rabilir ya da belirgin olarak azaltabilirler. Serebral korteks ve/veya internal kapsülü tutulan hastalar n ço unlu u bu koflullarda çizgili sfinkterlerini kuvvetli olarak kasamazlar. Bu hastalarda çizgili sfinkterin istemli kas lmas için gerekli olan serebral-kortikospinal devrede belirgin bozukluk mevcuttur (25). SVO sonras detrüsör hipokontraktilitesi ya da arefleksisi devam edebilir. Baz lar %20 kadar yüksek oran bildirmektedir Detrüsör arefleksisi Koordine sfinkterler Gevflemeyen çizgili sfinkter Denerve çizgili sfinkter Gevflemeyen düz sfinkter ICS nin klasifikasyonu, ürodinamik klasifikasyon sisteminin geniflletilmifl halidir. Miksiyonun depolama ve ifleme fazlar ayr olarak tan mlanm flt r ve herbirinde mesane ve üretral fonksiyonu tan mlamak için çeflitli göstergeler kullan lm flt r (22), (Tablo 2). Uygulamada anatomik terimlerle tan mlanan (supraspinal, suprasakral gibi) bilinen herhangi bir nörolojik lezyonla hem anatomik hem fonksiyonel klasifikasyonlar n kombinasyonunu kullanmak yayg nd r. nkontinans n nörolojik nedenleri en iyi flekilde patolojik olay n düzeyi referans al narak suprapontin, pontin, spinal ve subsakral olarak s n fland r labilir (23). Burada, bu düzeylerde karfl lafl lan nörojenik mesane disfonksiyonlar ndan, en s k karfl laflt m z nörolojik olaylar olan serebrovasküler olaylar (SVO) ve spinal kord yaralanmas ndaki durumlar temel al narak söz edilecektir. Suprapontin Lezyonlar: Suprapontin inputun rolü depolama ve iflemenin dönüflümünü modüle etmektir. Bundaki bir yetersizlik bu nedenle depolama yetersizli i fleklinde kendini gösterecektir. Miksiyonun bafllat lmas nda kortikal nedene ba l olarak bozulma nadirdir ancak görülebilir (23). Tablo 2: ICS nin gelifltirdi i nörojenik mesane s n flamas. Depolama faz Boflaltma faz Mesane fonksiyonu Mesane fonksiyonu Detrüsör aktivitesi Detrüsör aktivitesi Normal ya da stabil Normal Afl r aktif Hipoaktif nstabil Akontraktil Hiperrefleksik Mesane duyumu Üretral fonksiyon Normal Normal Artm fl Obstrüktif Azalm fl Afl r aktif Yok Mekanik Mesane kapasitesi Normal, artm fl, azalm fl Komplians Normal, artm fl, azalm fl Üretral fonksiyon Normal, yetersiz

24 Nörojenik Mesane Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 (26). Bu hastalarda gerçek detrüsör-çizgili sfinkter dissinerjisi ortaya ç kmaz. Ürodinamik test s ras nda psödodissinerji ortaya ç kabilir. Bu, dolufl sistometrisi s ras nda istemsiz detrüsör kontraksiyonunu çizgili sfinkterin kontraksiyonu ile inhibe etme giriflimine sekonder olarak ortaya ç kan elektromiyografik sfinkter aktivitesi ile ilgilidir. Düz sfinkter fonksiyonu genellikle SVO dan etkilenmemifltir (25). Spinal Kord Yaralanmas : Suprasakral spinal kord yaralanmas : Pontin miksiyon merkezi ile sakral kord aras ndaki ba lant lar n kesintiye u ramas yla hem depolama hem boflaltma fonksiyonlar bozulabilir. Miksiyon s ras nda sfinkter ve detrüsör aras ndaki sfinkterin gevflemesi ve detrüsörün kas lmas n sa layan resiprokal aktivite, pontin miksiyon merkezi taraf ndan sa lan r. Ponstaki kontrol merkezinden ba lant n n kesilmesiyle DSD ortaya ç kar (23). Ponstan ba lant n n kesilmesini takiben detrüsör hiperrefleksinin yeni bir segmental refleksin ortaya ç kmas na ba l oldu u düflünülmektedir. Sa l kl durumda afferent miyelinsiz lifler detrüsör kontraksiyonlar - n n oluflmas nda nisbeten önemli de ildir. Bununla ilgili sensoryel enformasyon periaquaduktal gri materyale küçük miyelinli liflerde tafl n r. Ancak fizyolojik afferent spinal yollar n kesintiye u ramas yla birlikte c lifi afferentleri detrüsör kontraksiyonlar n n as l bafllat c s haline gelir (23). Bu flekilde oluflturulan kontraksiyonlar zay f bir flekilde devam edebilir. Zay f olarak devam eden hiperrefleks mesane kontraksiyonllar ile DSD nin kombinasyonu miksiyon sonras rezidü miktar nda art fl na yol açar. Bu da detrüsör hiperrefleksisi ile iliflkili olan urgency yi daha fazla artt r r. Suprasakral spinal kord yaralanmas nda detrüsör hiperrefleksisi ile birlikte DSD en s k ortaya ç kan bulgudur (23). Sakral spinal kord yaralanmas : Yüksek ya da normal kompliansla birlikte detrüsör arefleksisi bafllang çtaki en s k sonuçtur ancak kompliansta azalma geliflebilir. Sakral spinal kordda ya da distalindeki baz nörolojik lezyonlarda görülen bir de iflimi ve büyük olas l kla nörolojik desantralizasyona kompleks bir cevab gösterir. Sakral spinal kord hasar ndan sonra mesane boynu ya da düz kas sfinkter bölgesinin fonksiyonu üzerinde pek az konsensus vard r. Klasik outlet bulgular kompetent fakat gevflemeyen düz sfinkter ve bir miktar sabit tonusa sahip olan ancak istemli kontrol alt nda olmayan çizgili sfinkter fleklinde tan mlan r (25). Nörolojik ve ürodinamik korelasyon: Suprasakral ve sakral spinal kord yaralanmal hastalardaki somatik nörolojik bulgular ve ürodinamik sonuçlar aras ndaki korelasyon genellikle do ru olmakla birlikte kesin de ildir. Sacomani ve ark. taraf ndan yap lan bir çal flmada servikal ve torasik lezyonlu hastalar n ço unda detrüsör hiperrefleksisi ve DSD mevcuttu fakat servikal yaralanmal hastalar n %4.5 inde, torakal yaralanmal lar n %23,1 inde detrüsör arefleksisi ortaya ç km flt (28). Bu sonuçlara aç klama getirmede birkaç faktör göz önüne al nmal d r. Öncelikle bir lezyonun komplet ya da inkomplet olup olmad bazen bir tan mlama konusudur, somatik olarak bilinen bir komplet lezyon otonomik olarak komplet lezyona dönüflmeyebilir ve tersi de do rudur. Somatik olarak görülen tek düzeyde yaralanmay gösterse bile asl nda farkl düzeylerde multipl yaralanmalar var olabilir (25). Subsakral lezyonlar: Cauda equina lezyonlar alt üriner traktus innervasyonunun subsakral hasar n n esas nedenidir. Cauda equina içindeki mesane innervasyonunun hasar n n hem anterior hem posterior sakral kökleri etkilemesi olas d r ve bu nedenle pelvik organlar n hem afferent hem efferent innervasyonu etkilenir. Klinik tablo S2-S4 köklerinin hasar nedeniyle anal ve üretral sfinkter üzerindeki istemli kontrolün kayb söz konusudur. Ancak cauda equinadaki spinal korddan detrüsöre uzanan 2. s ra parasempatik innervasyon mesane duvar nda uzanan parasempatetik ganglionda sonlan r. Bu nedenle detrüsör denerve de ildir ancak desantralizedir (23). Kaynaklar 1. Linsenmeyer TA, Stone JM. Neurogenic bladder and bowel dysfunction. In: DeLisa JA, Gans BM eds. Rehabilitation Medicine: Principles and Practice. Philadelphia: Lippicott-Raven Publishers, 1998: 1073-106. 2. Webster GD, Kreder KJ. The neurourologic evaluation. In: Walsh PC, Retik AB, Vaughan ED, Campbell MF eds. Campbell s Urology. Philadelphia: WB Saunders, 1998: 927-51. 3. Cardenas DD, Mayo ME. Management of bladder dysfuction. In Braddom RL ed. Physical Medicine and Rehabilitation. Philadelphia: WB Saunders, 2000: 561-78. 4. Rao KG, Hackler RH, Woodlief RM, Ozer MN, et al. Real-time renal sonography in spinal cord injury patients: prospective comparison with excretory urography. J Urol 1986; 135(1): 72-7. (Linsenmeyer TA, Stone JM. Neurogenic bladder and bowel dysfunction. In:DeLisa JA, Gans BM eds. Rehabilitation Medicine: Principles and Practice. Philadelphia: Lippicott-Raven Publishers, 1998: 1073-106. dan al nm flt r). 5. Lloyd LK, Dubovsky EV, Bueschen AJ, Witten DM, et al. Comprehensive renal scintillation procedures in spinal cord injury: comparison with excretory urography. J Urol 1981; 126(1): 10-3. (Linsenmeyer TA, Stone JM. Neurogenic bladder and bowel dysfunction. In DeLisa JA, Gans BM eds. Rehabilitation Medicine: Principles and Practice. Philadelphia:Lippicott-Raven Publishers, 1998: 1073-106. dan al nm flt r). 6. MacDiarmid SA, McIntyre WJ, Anthony A, Bailey RR, et al. Monitoring of renal function in patients with spinal cord injury. BJU Int 2000; 85(9): 1014-8. 7. Kuhlemeier KV, McEachran AB, Lloyd LK, Stover SL, et al. Serum creatinine as an indicator of renal function after spinal cord injury. Arch Phys Med Rehabil 1984; 65(11): 694-7. (Linsenmeyer TA, Stone JM. Neurogenic bladder and bowel dysfunction. In: DeLisa JA, Gans BM eds. Rehabilitation Medicine: Principles and Practice. Philadelphia: Lippicott-Raven Publishers, 1998: 1073-106. dan al nm flt r). 8. Bates CP, Whiteside CG, Turner-Warwick R. Synchronous cine-pressure-flow-cysto-urethrography with special reference to stress and urge incontinence. Br J Urol 1970; 42(6): 714-23. 9. Abrams P. Principles of urodynamics. In:Abrams P ed. Urodynamics. New York: Springer-Verlag, 1997: 1-7. 10. Webster GD, Kreder KJ. The neurourologic evaluation. In: Walsh PC, Retik AB, Vaughan ED, Campbell MF eds. Campbell s Urology. Philadelphia: WB Saunders, 1998: 927-52. 11. Dajani AS, Bisno AL, Chung KJ, Durack DT, et al. Prevention of bacterial endocarditis: Recommendations by the American Heart Association. JAMA 1990; 264(22): 2919-22. 12. Trop CS, Bennett CJ. Autonomic dysreflexia and its urological implications: a review. J Urol 1991; 146(6): 1461-9. 13. Thyberg M, Ertzgaard P, Gylling M, Granerus G. Effect of nifedipine on cystometry-induced elevation of blood pressure in patients with a reflex urinary bladder after a high level spinal cord injury. Paraplegia 1994; 32(5): 308-13. 14. Chancellor MB, Erhard MJ, Hirsch IH, Stass WE Jr. Prospective evaluation of terazosin for the treatment of autonomic dysreflexia. J Urol 1994; 151(1): 111-3. 15. Abrams P, Cardozo L, Fall M, Griffiths D, et al. The standardisation

Türk Fiz T p Rehab Derg 2005; 51 (Özel Ek A): A19-A25 Nörojenik Mesane 25 of terminology of lower urinary tract function: report from the Standardisation Sub-committee of the International Continence Society. Neurourol Urodyn 2002; 21(2): 167-78. 16. Abrams P. Urodynamic techniques. In Abrams P ed. Urodynamics. New York: Springer-Verlag, 1997: 17-116. 17. Wein AJ. Patophysiology and categorisation of voiding dysfunction. In Walsh PC, Retik AB, Vaughan ED, Campbell MF eds. Campbell s Urology. Philadelphia: WB Saunders, 1998: 917-26. 18. Bors E, Comarr AE. Neurological Urology. Baltimore, University Park Press, 1971. 19. Lapides J. Neuromuscular, vesical and ureteral dysfunction. In: Campbell MF, Harrison JH eds. Urology, Philadelphia: W.B. Saunders Company, 1970: 1343-79. 20. Hald T, Bradley WE. The Urinary Bladder. Neurology and Dynamics. Baltimore: Williams and Wilkins Company, 1982. 21. Krane RJ, Siroky MB: Classification of voiding dysfunction: Value of classification systems. In Barrett DM, Wein AJ eds. Controversies in Neuro-Urology. New York: Churchill Livingstone, 1984: 223-38. 22. Abrams P, Blaivas JG, Stanton SL: The standardization of terminology of lower urinary tract function recommended by the International Continence Society. Int Urogynecol J 1990; 1: 45. 23. Brady CM, Fowler CJ. Urinary incontinence and retention. In Munsat TL ed. Seminars in Clinical Neurology: Neurogenic bladder, bowel and sexual dysfunction. Amsterdam: Elsevier, 2001: 7-27. 24. Khan Z, Starer P, Yang WC, Bhola A. Analysis of voiding disorders in patients with cerebrovascular accidents. Urology 1990; 35(3): 265-70. 25. Wein AJ. Neuromuscular dysfunction of the lower urinary tract and its treatment. In: Walsh PC, Retik AB, Vaughan ED, Campbell MF eds. Campbell s Urology. Philadelphia: WB Saunders, 1998: 953-1006. 26. Arunabh MB, Badlani G. Urologic problems in cerebrovascular accidents. Probl Urol 1993; 7(1): 41-53. 27. Tsuchida S, Noto H, Yamaguchi O, Itoh M. Urodynamic studies on hemiplegic patients after cerebrovascular accident. Urology 1983; 21(3): 315-8. 28. Sacomani CA, Trigo-Rocha FE, Gomes CM, Greve JA, et al. Effect of the trauma mechanism on the bladder-sphincteric behavior after spinal cord injury. Spinal Cord 2003;41(1):12-5.