önsöz Hulusi ŞENTÜRK TSE Başkanı Değerli Okuyucular,

Benzer belgeler
GERİ DÖNÜŞÜM VE GERİ KAZANIM

Değerlendirilebilir atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ

AB ve TURKIYE KIYASLAMASI

Ülkemizdeki ve Yurtdışındaki Yetkilendirilmiş Kuruluş Çalışmaları. ÇEVKO Vakfı

TÜRKİYE'DE DÖNGÜSEL EKONOMİ KAPSAMINDA ATIK YÖNETİMİ VE GERİ DÖNÜŞÜME GENEL BAKIŞ

TSE den Aldığınız Helal Gıda Uygunluk Belgesi İle Tüketicilere Güvenle Ulaşın. TSE Helal Gıda Belgeli Ürünleri Güvenle Tüketin STANDARD ÇALIŞMALARI

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ. ATIK KOORDİNASYON MERKEZİ (6 Hat)

GEP YEŞİL ENERJİ ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ LTD. ŞTİ. TEMİZ ÇEVRE TEMİZ GELECEK...

PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ. PLASTİKLERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ (Recycling)

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE ATIKLAR

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

Geri Dönüşümün Çevre ve Ekonomi Açısından Önemi. Yrd. Doç. Dr. Öznur ÖZDEN İ.Ü. Orman Fakültesi

ATAŞEHİR yılı itibariyle nüfusu kişiye ulaşmıştır.

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI

SOKAK TOPLAYICILARINA GENEL BAKIŞ. Yüksel YILMAZ İGEDDER BAŞKANI

ANKARA KALKINMA AJANSI.

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

PLASTİK ÜRÜNLERİ SANAYİİ RAPORU

TUZLA DERİ OSB GERİ DÖNÜŞÜM A.Ş. KAYBETTİĞİMİZİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ DEĞERLERİMİZİ GERİ KAZANDIRIYORUZ.

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015

METSAN. Yeniden Endonezya:

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

SIFIR ATIK PROJESİ OKUL DOSYASI

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği,

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

ÇORLU ÇOCUKLARIMIZ İÇİN DAHA GÜVENLİ BİR GELECEK...

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

BELÇİKA ÜLKE RAPORU

PAGEV TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜNÜN ÇATI ÖRGÜTÜ

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ

2015 YILINDA ADANA İLİNE VERİLEN YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ-ÖZET

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ.

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

Halkımıza daha iyi ve kaliteli hizmet verebilmek çöp toplamada kullanılmak üzere 238 adet hurda sac bidon alınarak gerekli yerlere dağıtılmıştır.

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi

15 18 HAZİRAN 2015 FRANKFURT - ALMANYA

AR-GE VE İNOVASYONDA KOBİLERİN KATMA DEĞER ENDEKSİ

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

SAĞLIK VE KAMU BİNALARINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ SEMPOZYUMU

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 15 Kasım 2012 İSTANBUL. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü

Dursun MİRZA Belediye Başkanı

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

2014 Seçim Beyannamemizde bu dönem ulaşım ve şehircilik dönemi olacak demiştik.


BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar,

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

TÜRKİYE ENERJİ STRATEJİLERİ & POLİTİKALARI ARAŞTIRMA MERKEZİ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK ENERJİ VE TASARRUF KONULU EĞİTİM PROGRAMI

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

15 Aralık 2016 ANTALYA. Atık Akümülatörlerin Yönetimi Antalya 1

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

Tahir BÜYÜKHELVACIGİL Yönetim Kurulu Başkanı

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

DOĞRU PROJELER DOĞRU ADIMLAR.

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

GELECEĞiN YAPILARI. ŞEHiRLERi

08 Kasım Ankara

İmalat Sanayinde Döngüsel Ekonomi ve İklim Değişikliğine Yönelik Çalışmalarımız

BİZ KİMİZ? ANADOLU PATENT

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜNDE BECERİ AÇIĞI VE İYİ ÖRNEKLER

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

Technology. and. Machine

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU

21/08/2006 FAALİYETLERİMİZE SPONSOR OLARAK PLASTİK SEKTÖRÜNE YÖNELİK FAALİYETLERİNİZİ ARTTIRMAYI İSTER MİSİNİZ?

Temel Ekonomik Göstergeler. İzmir

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

Türkiye ye Yönelik Beklentiler Olumsuz Olamaz

İZMİR DE KİMYA SEKTÖRÜ, SEKTÖRÜN POTANSİYELİ VE GELİŞTİRME OLANAKLARI

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Transkript:

önsöz Yıl: 53 Sayı: 623 Ekim 2014 Sahibi Türk Standardları Enstitüsü Adına Hulusi ŞENTÜRK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Doğan YAZAR Yayına Hazırlayanlar Halkla İlişkiler ve Yayın Müdürlüğü Yönetim Yeri TSE Halkla İlişkiler ve Yayın Müdürlüğü OFİM 100. Yıl Bulvarı No: 99 06374 OSTİM / ANKARA Tel: 0312 592 50 86 592 50 88 0312 592 50 90 Faks: 0312 592 50 91 e-mail: standarddergi@tse.org.tr Reklam ve Abone Ümüt ÖZTÜRK Tel: 0312 592 50 11 Tel: 0312 592 50 83 2014 Yılı Reklam Tarifesi Arka Kapak: 2000 TL + KDV Kapak İçleri: 1500 TL + KDV Son Sayfa: 1500 TL + KDV İç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV Grafik Tasarım Türkay BİRBEN Editörler NB Yapım Tuğba HERKEN Ali İMREN www.nbyapim.com Baskı Dağıtım KAYIHAN AJANS TURİZM İnş. Mak. Mad. San. Taah. Tic. Ltd. Şti. Hoşdere Cad. 201/9 Çankaya/ANKARA Tel: 0.312.442 72 72 Fax: 0312.442 70 81 www.kayihanajans.com Yayın Türü: Yerel Süreli Basım Tarihi: 11.11.2014 Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarına ait olup Derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Değerli Okuyucular, Türkiye de başta Türk Standardları Enstitüsü (TSE) olmak üzere test ve belgelendirme alanlarında hizmet veren birçok kuruluş bulunmaktadır. Ancak istatistiklere bakıldığında test ve belgelendirme pazarlarındaki payın sadece yüzde 20 lik kısmına yerli kuruluşların sahip olduğu, kalan yüzde 80 lik büyük dilimin ise yurtdışı menşeili kuruluşlar tarafından ele geçirildiği görülmektedir. Türkiye nin kendi öz kuruluşlarının gerçek anlamda test ve muayene ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve pastadaki büyük dilime sahip olması için neler yapması gerektiği, hangi politikaları izlemesi gerektiği konusunu masaya yatırmak amacıyla 1. Ulusal Test ve Muayene Çalıştayını düzenledik. İlgili kurum ve kuruluşlarımızdan 420 temsilcinin katıldığı çalıştayda, Türkiye nin test ihtiyaçları ve bu konuda izlenmesi gereken politikalar tartışıldı. Türkiye ciddi bir ekonomik hamle içerisinde, ancak bu hamlesini özellikle orta gelir tuzağı dediğimiz çıkmazdan kurtarmak için standardizasyona hakim olan, gerekli belgelendirmeleri yapabilen ve bunun için de şart olan muayene ve test altyapısını kuran bir ülkeye ihtiyacımız var. Çalıştayda ilk olarak firmaların yurt dışında yaptırmak zorunda kaldıkları test ve deneylerin listelerini ortaya çıkardık. Bazı kurumlarımızın bazı testleri yapabildiği ama yaptıklarının kamuoyunda bilinmediği anlaşıldı. Bununla ilgili de network oluşturulması kararı alındı. Bunun dışında özellikle kamu kaynakları kullanılarak laboratuvar yatırımlarının desteklenmesinde kopyalamaya yol açmama politikası benimsendi. Özellikle TSE den beklenen ise yatırım maliyeti çok yüksek olan ve şu an için özel sektörün karşılaması mümkün görünmeyen yatırımların Türk Standardları Enstitüsü tarafından yapılması oldu. TSE olarak zaten 2 yıldır bu yatırımları yapıyorduk. Başta otomotiv test merkezi ve güç laboratuvarı olmak üzere Türkiye nin ihtiyaç duyduğu yüksek yatırım maliyeti olan merkezler de en kısa zamanda hizmete başlayacak. Saygılarımla. Hulusi ŞENTÜRK TSE Başkanı 2014 EKİM 1

10 14 4 Haberler 10 Neden Geri Kazanım? 14 AK Parti Kocaeli Milletvekili Zeki AYGÜN 20 Sürdürülebilir Bir Geri Kazanım ÇEVKO 25 Yeşil Kamera 27 Kaynağından Ayrıştırma 37 Atık Yönetimi 42 E-Atıklar Çöp Değildir! 47 Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi 52 Yüzlerce Yıllık Tarihi Bir Doku KOCAELİ 57 Geri Dönüşüm, Atık Yönetimi, Sektörde Çalışan İşçiler 60 Atık Mermerlerin Agrega Olarak Değerlendirilmesi 65 Atık Pillerin Geri Kazanım Öyküsü 67 Türkiye nin İlk Bertaraf Tesisi İZAYDAŞ 70 Sürdürülebilir Bir Atık Yönetimi İçin... 75 Geri Dönüşümden Geleceğe... 78 Standard Dünyasından Haberler 2 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi 27 37 52 78

2014 EKİM 3

haberler TSE 164 üyeli Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı ISO nun en üst yönetim organı olan ISO Konseyi ne seçildi 4 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı ISO nun 37. Genel Kurulu, 10-11 Eylül 2014 tarihlerinde Brezilya da toplandı. Genel Kurul da, teşkilatın tüm politikalarına yön veren en üst yönetim organı ISO Konseyinin 2015-2017 dönemi için üye seçimleri yapıldı. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), 118 i tam üye olmak üzere 164 ülkenin bulunduğu ISO nun 1956 dan bu yana tam üyesidir. Enstitü, ISO 37. Genel Kurulunda yapılan ISO Konsey seçimlerinde, oylamaya katılan 99 ülkeden 64 ünün oyunu aldı ve en çok oy alan kuruluş olarak konsey üyesi olmaya hak kazandı. TSE böylece uluslararası standardizasyon politikalarına yön veren 20 milli standardizasyon kuruluşundan biri oldu. 20 üyeli ISO Konseyi, Uluslararası Standardizasyon Teşkilatının politikalarının belirlenmesi, stratejilerinin oluşturulması ve bu politika ve stratejilerin takibini yapan en üst yönetim organıdır. Konsey, Teşkilatın politika geliştirme komiteleri olan CAS- CO, DEVCO, COPOLCO Başkanlarının, Genel Sekreterin, Mali İşler Yöneticisinin, Teknik Yönetim Kurulu üyelerinin atanması ve seçilmesinde tek söz sahibidir. Teşkilata yeni üye ülke kuruluşlarının başvurularının değerlendirilmesi, politika geliştirme komitelerinin iş programlarının, Teknik Yönetim Kurulunun rapor ve tavsiyelerinin onaylanması Konsey tarafından yapılmaktadır. Öte yandan Konsey; ISO Genel Sekreterinin yetkisinin ve görev kapsamının ve ISO işlerinin idaresiyle ilgili kuralların belirlenmesi; Konsey üyeliği ve Teknik Yönetim Kurulu üyeliği derecelendirme kriterlerinin hazırlanması ve ISO Merkez Sekretarya yıllık bütçesinin onaylanması konularından da sorumlu ve yetkili organ olarak çalışmaktadır. 20 üyeli ISO Konseyinde Almanya, ABD, Japonya, Fransa, Çin ve İngiltere nin standart kuruluşları değişmeyen üyeler olarak yer almakta, kalan 14 üyelik için 3 yılda bir seçim yapılmaktadır.

haberler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık TSE Gebze Kampüsündeki Kimya ve Gıda Laboratuvarlarının açılışını yaptı Türk Standardları Enstitüsü nün (TSE) Gebze Kalite Kampüsündeki yeni laboratuvarların açılışını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık gerçekleştirdi. Açılış töreninde konuşan Bakan Işık, 15 milyon liranın üzerinde yatırımla tamamlanan kimya, gıda, tahribatsız muayene ve elektronik alanlarında hizmet verecek laboratuvarların sanayicilere hayırlı olmasını diledi. Türkiye nin üyesi olmak için 50 yıldır mücadele ettiği Avrupa Birliği nin aslında bir standartlar birliği olduğunu vurgulayan Işık, bir ülkede standartlar ne kadar iyi belirlenir ve ne kadar yüksek çıtalara ulaşırsa, o ülkenin o kadar kalkınmış sayıldığını, üretim kalitesinin o kadar arttığını kaydetti. Işık, TSE nin bu çerçevede Türkiye nin geleceği için hayati bir alanda çalıştığını vurguladı: Şu anda Türkiye de yıllık yapılan toplam test ve deney miktarı bedel olarak 1,5 milyar dolar civarında. Bunun sadece 300 milyon dolarını yurt içinde yapabiliyoruz. Her yıl 1 milyar 200 milyon doları yurt dışına veriyoruz. Hâlbuki ölçek açısından çok fizıbıl olmayan birkaç test ve deney dışında hepsini Türkiye de yapabilmeliyiz. Açılışı yapılan laboratuvarlar yurt dışına gönderdiğimiz test ve muayene sayısını azaltacak. Türkiye nin enerji fakiri bir ülke olduğunu ve en fazla enerjide dışa bağımlı olduğunu, TSE nin 2014 yılı sonunda açılmasını öngördüğü Elektroteknik Laboratuvarında enerji 2014 EKİM 5

verimliliği açısından çok önemli hizmetler verileceğini belirten Işık şunları söyledi: Enerji verimliliği ajandamızın birinci sırasında. Elektrik motorlarının sanayide verimsiz olmasının Türkiye ye yıllık maliyeti yaklaşık 8 milyar lira. Biz elektrik motorlarında verimliliği artıran bir süreci hızla işletmek durumundayız ama hangi motorun ne kadar verimli olduğunu öncelikle ölçmemiz lazım ki verimlilik etiketini yapıştıralım. Maalesef şu ana kadar Türkiye de bunu yapan bir merkez yok. Bu çalışmayı yapar yapmaz hemen TSE Başkanımıza talimatı verdik. Dedik ki derhal bu elektrik motorlarında, özellikle sanayide kullanılan elektrik motorlarında bu motorların verimlilik derecesini test edecek laboratuvarı kuralım. Sağolsun onlar da hızlı bir çalışmayla 2015 in ilk yarısı demişlerdi ama 2014 Aralık ta olacak. Bu tabi birinci aşaması, 90 kilovat saate kadar olan. Hemen arkasından 90 kilovat saatin üzerindeki motorların test edileceği yeni merkezi kurmakla ilgili şimdiden harekete geçeceğiz. Işık, Türkiye nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi koyduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: Bunu sadece sürümden kazanarak başaramayız. Sattığımızı daha fazla satarak kazanamayız. Yapmamız gereken şey ürünlerimizin katma değerini yükseltmek ve niteliğini artırmak. Eğer ürünlerde nitelik artışı yakalamak istiyorsanız ileri standartlarda ve ileri kalitede üretim yapmak durumundasınız ve ürettiğinizi mutlaka test edebilmelisiniz. Onun için TSE nin, 2023 vizyonunda çok özel bir yeri var. TSE nin bunun bilincinde olmuş olması bizi sevindiriyor ve sürekli yatırım yapan bir kuruluş olarak hakikatten ülkenin sanayisine bu noktada çok önemli hizmetler veriyor. Işık, son dönemde gelişen alanlardan birinin de helal gıda konusu olduğuna dikkati çekerek, Helal gıda pazarı dünyada gittikçe yaygınlaşıyor. Türkiye nin birikimi itibarıyla bu pazarda başat rol alması gerekiyor. Bu konuda en tecrübeli ülkelerden biri Türkiye. Bu pazarın yönlendiricisi, ana regülatörü Türkiye olmalı. Bugün açılışını gerçekleştireceğimiz gıda laboratuvarının bu anlamda çok güzel işler yapacağına inanıyorum değerlendirmesinde bulundu. TSE olarak İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü - SMIIC in güçlenmesi ve böylece dünyada helal gıda sertifikalı ürün sayısının artması için bu kurumun finansmanına büyük oranda katkı verdiklerini anlatan Işık, Buradan Çin in herhangi bir eyaletine giden çantasında kavurmasını, ekmeğini götürmesin. Orada helal gıdalı ürünü görünce gönül rahatlığıyla yesin ifadesini kullandı. Işık, TSE nin uluslararası alanda faaliyet göstermesine imkân veren bir şirketin kurulma kararının Bakanlar Kurulunca onaylandığını ve şirketin kurulma çalışmalarının başladığını hatırlatarak, şunları bildirdi: Bunu bazıları bir KİT daha kuruldu diye değerlendiriyor, hayır. Bu çağ standartlar çağı, kim standardı belirlerse malı o satar. Bugün çok gelişmiş, adeta parasız hiçbir şey satmayan bazı ülkeler, pazarı güçlü olan ülkelerde bu standart hizmetlerini ücretsiz yapıyorlar. Yani parasız günahını vermeyenler standart ücretini almı- 6 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

yorlar. Niye? Çünkü kendi standardını koyuyor, ondan sonra başka ülke o standartlara uyamadığı için kendi ülkesinin malı satılıyor. Türkiye nin bulunduğu coğrafyanın en güçlü ülkelerinden biri olarak özellikle çevre ülkelerin standartlarının belirlenmesinde etkili olması gerektiğine işaret eden Bakan Işık, standartların belirlenmesi süreciyle birlikte o pazarlarda Türk mallarının daha fazla bulunması, daha güçlü şekilde o pazarlarda var olabilmesinin yolunun açılacağını söyledi. Işık, gelecek dönemde bu şirketle Türkiye nin bölgede standart belirleyen bir ülke olarak bölge ticaretinden daha da fazla pay alacağına inandığını sözlerine ekledi. Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk ise yeni açılan laboratuvarlarla akredite laboratuvar sayılarının 21 e çıkacağını, gelecek 6-7 ay içerisinde de 25 sayısına ulaşacağını söyledi. Başta elektrik motorlarıyla ilgili olmak üzere çok sayıda laboratuvar inşaatının hızlı şekilde devam ettiğini dile getiren Şentürk, elektrikli motorlarla ilgili laboratuvarı Aralık sonuna kadar hizmete sokmayı planladıklarını kaydetti. Şentürk, Türkiye de sadece test ve belgelendirme için 1,5 milyar dolarlık pazarın yüzde 80 inin yurt dışına gittiğine dikkati çekerek, Ülkemiz çok ciddi bir kaynak kaybıyla karşılaşmaktadır. Ayrıca yurt dışındaki test ücretleri çok yüksek olduğu için sanayicimizin maliyetleri aşırı derecede yükselmekte ve rekabet gücü düşmektedir. Avrupa da ortalama 1 avro olan bir test Türkiye de 1 liradır. Dolayısıyla TSE nin laboratuvar altyapısını geliştirmesiyle beraber sanayinin bu alandaki maliyetlerinde ciddi bir düşüş gerçekleştirmiş olacağız diye konuştu. TSE nin 2010 da toplam yatırım miktarının 6 milyon lira olduğuna, bu miktarın 2013 te 41 milyon liraya ulaştığına işaret eden Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü: 2015 sonunda bu rakamın 70 milyon liraya yaklaşması bekleniyor. Bu da Enstitümüzün, Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda yatırım alanında 15 katlara varan artış hızının güzel bir göstergesi. Özellikle Sayın Bakanımızın yakından takip ettiği araç test merkezi ve sadece Türkiye nin değil, Avrupa nın da en büyük test kampüsü olacak Temelli Kampüsüyle beraber 400 milyon lirayı aşan laboratuvar yatırımları da projelendirildi. Bütün hedefimiz Türkiye nin yurt dışına çıkan dövizlerinin ülkemizde kalması, sanayimizin rekabet gücünün artırılması. Şentürk, geçen yıl aldıkları kararla yeni bir hizmet daha başlattıklarını dile getirerek, Daha önce TSE nin laboratuvarları sadece TSE belgelendirmesi için kullanılan laboratuvarlardı. Geçen sene aldığımız kararla tüm belgelendirme kuruluşlarını hizmetimize açtık. Aynı zamanda sanayicimizin Ar-Ge amaçlı testlerinde yüzde 25 indirim yaparak sanayicimize bir desteği daha hizmete sokmuş olduk ifadesini kullandı. Konuşmaların ardından protokol üyeleriyle kurdeleyi kesen Işık, daha sonra laboratuvarları inceledi. 2014 EKİM 7

haberler TSE, TÜBİTAK-BİLGEM Yazılım Teknolojileri Araştırma Enstitüsüne Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi verdi TSE Başkanı Hulusi Şentürk: Türk Standardları Enstitüsü, ülkemizde üretilen bilişim teknolojileri ürünlerinin uluslararası geçerliliğini belgelendirme faaliyetleriyle teminat altına almaktadır. TÜBİTAK BİLGEM Yazılım Teknolojileri Araştırma Enstitüsünün (YTE), TSE den TS ISO/lEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi alması nedeniyle düzenlenen törene TSE Başkanı Hulusi Şentürk, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çavuşoğlu, TÜBİTAK-BİLGEM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Arif Ergin ve diğer yetkililer katıldı. TSE Başkanı Hulusi Şentürk törende yaptığı konuşmada, Türkiye nin bilişim teknolojileri alanında çok önemli mesafeler kat etmesi gerektiğini söyledi. TSE Başkanı, bu alanda ülkemizde üretilen ürünlerin uluslararası pazardan pay alabilmesi için TSE ve TÜBİTAK arasında işbirliğinin önemine dikkat çekti. Şentürk: TÜBİTAK üretilen ürünleri geliştiren kuruluş olarak bir cephede yer alırken, ortaya çıkan ürünlerin uluslararası geçerliliğini teminat altına alacak olan belgelendirme ayağı da TSE tarafından yürütülmektedir diye konuştu. Her alanda olduğu gibi bilişim teknolojileri alanında da Türkiye nin standartlara uyan değil standartları belirleyen ülke konumuna gelmesi gerektiğine işaret eden TSE Başkanı 8 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

şunları söyledi: TSE olarak bu alanda altyapıyı hazırlamakta, ülkemizin uzmanlarının uluslararası standardizasyon kuruluşlarının komitelerinde yer almalarına zemin hazırlamaktayız. Sadece Avrupa Standardizasyon Kuruluşlarına ödediğimiz yıllık üyelik aidatı 3 milyon avro. Biz bu aidatları ödüyoruz ama maalesef Türkiye den standardizasyon çalışmalarını gerçekleştiren komitelere katılım yok denecek kadar az. Enstitü olarak başta TÜBİTAK olmak üzere Türkiye nin stratejik kurum ve kuruluşlarından beklentimiz, uzmanlarını uluslararası standardizasyon kuruluşlarının komitelerinde görevlendirmeleri, böylece Türkiye nin standart hazırlama süreçlerinde aktif olmasına katkı sağlamalarıdır. TSE nin bilişim teknolojileriyle ilgili tüm uluslararası kuruluşlara tam üye olduğunu hatırlatan Şentürk, Enstitünün diğer uluslararası organizasyonlardaki konumuna ilişkin açıklamalarda da bulundu. Şentürk, Geçtiğimiz hafta Brezilya da Uluslararası Standardizasyon Kuruluşunun (ISO) Genel Kurulu yapıldı. ISO nun Genel Kurul dan sonraki en üst yönetim organı olan ISO Konseyi için yapılan seçimlerde 99 ülkeden 64 ünün oyunu alarak dünya standardizasyon kurallarını belirleyen patronlar arasında Türkiye den TSE de yer aldı. Biz aynı zamanda Avrupa Standardizasyon Kuruluşlarının da tam üyesiyiz. Türkiye Avrupa Birliği ne girmeden bu kuruluşlara girmiş tek kuruluş TSE dir diye konuştu. TSE Başkanı Şentürk, BİLGEM-YTE ye verilen TS ISO/lEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesinin önemine de işaret etti. Yönetim sistemlerinin bir organizasyonun amaçlarına ulaşabilmesi için kaynaklarını etkin ve verimli kullanımını sağlamak için geliştirilmiş sistemler olduğunu vurgulayan TSE Başkanı, BİLGEM-YTE bir yıl sonra bize gelip de bu standartta şunlar eksik diyebiliyorsa o zaman bu sistemi hakkını vererek uyguluyor demektir. Çünkü sistem standartları bir organizma gibidir, sürekli geliştirilmesi gerekir. Bu gelişmeyi sağlayan bizler olursak katma değeri de bizler elde ediyoruz demektir diye konuştu. TÜBİTAK-BİLGEM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Arif Ergin ise konuşmasında Yazılım Teknolojileri Araştırma Enstitüsünün bu belgeyi TSE den almasının çok büyük öneme haiz olduğunu belirtti. TÜBİTAK ve TSE nin aynı bakanlığın bağlı ve ilgili kuruluşları olduğunu hatırlatan Ergin, e-devlet dönüşümünde her iki kuruma da çok önemli görevler düştüğünü söyledi. BİLGEM Başkanı, TÜBİTAK olarak sertifikasyonu biz kendi kendimize yaparız demedik, bu konuda uluslararası yetkinliğe haiz bir kurum olan TSE ile çalıştık. Devletimizin iki kurumu arasındaki bu dayanışmanın ilerleyen dönemde de devam edeceğine inanıyorum diye konuştu. Konuşmaların ardından TSE Başkanı Hulusi Şentürk, TS ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi ni BİLGEM-YTE Müdürü Cemil Sağıroğlu na verdi. Türkiye de TS ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi alan 18 i kamu, 38 i özel sektör olmak üzere 56 kurum ve kuruluş bulunmaktadır. 2014 EKİM 9

dosya neden geri kazanım? Ormanlar, su, petrol vb. doğal kaynaklarımızın üretim sürecinde kullanılması sonucu, cam, metal, plastik ve kağıt/karton ambalajlar elde edilmektedir. Piyasaya sürülen ambalajların atık haline geldikten sonra, türlerine göre ayrılıp geri dönüşüm sanayisine sevk edilmesi sonucu, geri dönüştürülmüş malzemeler çeşitli ürünlerin üretim aşamasında ikincil hammadde olarak kullanılmaktadır. Doğal kaynaklarımız korunur ÇEVKO 10 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi Doğal kaynaklarımız, dünya nüfusunun artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi nedeni ile her geçen gün azalmaktadır. Bu nedenle malzeme tüketimini azaltmak, değerlendirilebilir nitelikli atıkları geri dönüştürmek sureti ile doğal kaynakların verimli olarak kullanılması gerekmektedir. Ormanlar, su, petrol vb. doğal kaynaklarımızın üretim sürecinde kullanılması sonucu, cam, metal, plastik ve kağıt/karton ambalajlar elde edilmektedir. Piyasaya sürülen ambalajların atık haline geldikten sonra, türlerine göre ayrılıp geri dönüşüm sanayisine sevk edilmesi sonucu, geri dönüştürülmüş malzemeler çeşitli ürünlerin üretim aşamasında ikincil hammadde olarak kullanılmaktadır. Böylece doğal kaynaklarımız daha az kullanılarak, doğaya katkı sağlanmaktadır. Örneğin; 1 ton kâğıdın geri dönüşüme katılması sonucu 17 ağacın kesilmesi önlenmektedir. Plastik ambalaj atıklarının geri kazanılması sonucu ise petrolden tasarruf sağlanabilmektedir. Dönüşen her 1 ton cam için, 100 litre petrol tasarrufu sağlanır.

Enerji tasarrufu sağlanır Geri dönüşüm, malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısını azaltmak suretiyle enerji tasarrufu sağlar. Örneğin; metal içecek kutularının geri dönüşümü işleminde bu metaller direkt olarak eritilerek yeni ürün haline dönüştürüldüğünden, bu metallerin üretimi için kullanılan maden cevheri ve bu cevherin saflaştırılma işlemlerine gerek olmadan üretim gerçekleştirilebilmektedir. Geri dönüşüm, malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısını azaltmak suretiyle enerji tasarrufu sağlar. Örneğin; metal içecek kutularının geri dönüşümü işleminde bu metaller direkt olarak eritilerek yeni ürün haline dönüştürüldüğünden, bu metallerin üretimi için kullanılan maden cevheri ve bu cevherin saflaştırılma işlemlerine gerek olmadan üretim gerçekleştirilebilmektedir. Bu şekilde bir alüminyum kutunun geri dönüşümünden, ham maddeden ürün elde etmeye göre, % 95 oranında enerji tasarrufu sağlanabilir. Benzer şekilde katı atıklarda ayrılan kağıdın yeniden işleme sokulması için gerekli olan enerji, normal işlemler için gerekli olanın % 50 si kadardır. Ayrıca % 45 oranında su tasarrufu sağlanır. Aynı şekilde cam ve plastik atıkların da geri dönüşümünden önemli oranda enerji tasarrufu sağlanabilir. Ekonomiye katkı sağlanır Geri dönüşüm uzun vadede verimli bir ekonomik yatırımdır. Hammaddenin azalması ve doğal kaynakların hızla tükenmesi sonucunda ekonomik problemler ortaya çıkabilmektedir. Geri dönüşümün bu noktada ekonomi üzerinde olumlu etkileri olabilmektedir. Enerji ve doğal kaynakların tüketiminin azaltılması ülke ekonomisi için de büyük önem arz etmektedir. Ayrıca dışarıya bağımlı olduğumuz petrol gibi hammaddelerin tüketiminin azalması sonucu paramız yurtiçinde kalmakta ve ekonomimiz daha iyiye gitmektedir. Geri dönüşüm sonucu oluşan sentetik elyaf gibi ürünlerimizi de yurtdışına satarak ülkemize döviz girişi sağlanmaktadır. Atık miktarı azalır Geri dönüşümün uygulanması ile çöplere giden atık miktarında azalma sağlanarak bu atıkların taşınması ve depolanması işlemleri için daha az miktarda alan ve enerji kullanılmış olur. Evsel atıkların yaklaşık yoğunluğu 0,6 kg/ m 3 iken, ambalaj atıklarının yoğunluğunun yaklaşık 0,3 kg/ m 3 olduğu görülmektedir. Evsel atıklar için bu azalma ağırlık olarak fazla olmamakla birlikte, hacimsel olarak bakıldığında oldukça önemli bir oran teşkil etmektedir. Yapılan toplama operasyonlarında evsel atıklar yaklaşık % 75-80 oranında sıkıştırılabilirken, ambalaj atıklarında bu oranın yaklaşık % 25 olduğu tespit edilmiştir. Ambalaj atıklarının geri kazanılması ile daha fazla evsel atık toplama araçlarında toplanabilmekte, bu durum toplama ve taşıma maliyetlerini düşürmektedir. Atıklar depolama sahalarına daha az gideceğinden, çok yüksek maliyetlerle inşa edilen depolama alanları daha uzun sürelerle kullanılabilecektir. 2014 EKİM 11

Gelecek için yatırımdır Üzerinde yaşadığımız Dünyanın bize sağlamış olduğu doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması, gelecek nesillerin de kaynak sıkıntısı çekmemesi için önem arz etmektedir. Biz bu Dünyanın doğal kaynaklarını ne kadar tasarruflu kullanırsak, bizden sonraki nesiller de o kadar az kaynak sıkıntısı çekecek ve gelecek kuşaklar da doğal kaynaklardan yararlanma olanağı bulacaktır. Bunun yanı sıra ülkemizde geri dönüşüm sektörü her geçen gün gelişmektedir. Bu gelişim, yeni tesislerin kurulmasını ve yeni iş imkânlarının oluşmasını sağlayacaktır. AMBALAJLAR GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR! Günlük yaşamımızda yoğun olarak kullandığımız ve geri dönüştürülebilir nitelikli ambalaj malzemeleri şunlardır: Plastik Ambalajlar Plastikler, petrol veya petrol türevlerinden elde edilir. Plastik ambalajların değişik türleri vardır. Bu türlerin başlıcaları PET (Polietilentetraftalat), PVC (Polivilklorür), PP (Polipropilen), PS (Polistren) ve PE (Polietilen) dir. Bu isimler, ambalajların değişik kimyasal yapılarından kaynaklanmaktadır. Şimdi hep birlikte bu plastik türlerini tanıyalım: Polietilen (PE): Evlerimizde en çok kullandığımız plastik türüdür. Çamaşır suyu, deterjan ve şampuan şişeleri, motor yağı şişeleri, çöp torbaları gibi birçok kullanım alanı vardır. Polivinilklorür (PVC): Su ve sıvı deterjanların, bazı kimyasal maddelerin, sağlık ve kozmetik ürünlerinin ambalajlarında kullanılır. Polipropilen (PP): Polipropilenden, deterjan kutularının kapakları, margarin kapları gibi ambalaj malzemeleri üretilir. Ayrıca dayanıklı olması ve geri dönüştürülebilirliği nedeniyle otomotiv sektöründe de önemli bir kullanım alanı bulunmaktadır. Polistren (PS): Evlerden kaynaklanan ambalaj atıkları içerisinde en az rastlanan ambalaj türüdür. Yoğurt ve margarin kapaklarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Polietilentetraftalat (PET): PET genellikle su, meşrubat ve yağ şişelerinin ambalajlanmasında kullanılır. Hafif ve dayanıklı olması nedeniyle kullanım alanı giderek genişlemektedir. Metal Ambalajlar Metaller, yeryüzünü örten çeşitli minerallerin işlenerek saflaştırılması sonucunda üretilir. Evlerimizde gıda ve içecek ambalajında kullanılan iki tür metal ambalaj malzemesi vardır. Bunlar teneke ve alüminyumdur. Çelik (tenekeler) mıknatısla çekebilme (manyetik olma) özelliğine sahiptirler. Üzerinde yaşadığımız Dünyanın bize sağlamış olduğu doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması, gelecek nesillerin de kaynak sıkıntısı çekmemesi için önem arz etmektedir. Biz bu Dünyanın doğal kaynaklarını ne kadar tasarruflu kullanırsak, bizden sonraki nesiller de o kadar az kaynak sıkıntısı çekecek ve gelecek kuşaklar da doğal kaynaklardan yararlanma olanağı bulacaktır. 12 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

Günlük hayatımızda sık olarak kullandığımız yağ tenekeleri konserve kutuları ve meşrubat kutuları, metal ambalajlara örnek olarak verilebilir. Cam Ambalajlar Çok geniş kullanım alanına sahip olan cam ambalajlara çoğunlukla su ve meşrubat sanayisinde rastlanmaktadır. Camın hammaddesi silisli kumdur. Gündelik hayatta sıkça kullandığımız cam ambalaj malzemeleri renkli ve renksiz olarak ayrılmakla beraber çoğunlukla cam şişe ve kavanoz olarak karşımıza çıkmaktadır. Kağıt / Karton Ambalajlar Kağıt ve karton en çok kullanılan ambalaj malzemesi türüdür. Değerlendirilebilir nitelikli atıkların yarısından fazlasını kağıt ve karton oluşturmaktadır. Kağıdın hammaddesini selüloz adı verilen madde oluşturur. Selüloz son derece kıymetli bir madde olup kaynağı ormanlarımız ve özel yetiştirilen bitki türleridir. Bu nedenle, belki de en kıymetli atık cinsi kağıt ve kartondur. Kompozitler (Meşrubat ve İçecek Kartonları) Farklı malzemelerden yapılmış, elle birbirinden ayrılması mümkün olmayan ambalajlar kompozit ambalajlardır. Süt ve meşrubat kutuları, çorba ambalajları, kahve ambalajları vb. kompozite örnektir. Bu ambalajlar farklı oranlarda kağıt, plastik ve alüminyumdan oluşmaktadır. Bu malzeme sayesinde içecekleri saklama süresi daha uzun olabilmektedir. http://www.cevko.org.tr/cevko/ic-sayfa/tuketiciler/neden-geri-kazanim-.aspx http://www.cevko.org.tr/cevko/ic-sayfa/tuketiciler/geri-donusebilen-ambalajlar.aspx 2014 EKİM 13

ayın konuğu AK Parti Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün meyve bahçelerinin çevrelediği sokaklar ve ötesi: KOCAELİ Kocaeli daima bir sanayi kenti olarak bilinse de bu tanım ardında önemli bir fark barındırmaktadır. Neden mi? Çünkü deniz ve doğa ile barışık yaşamayı daima başarmış bir kenttir Kocaeli. AK Parti Kocaeli Milletvekili Sayın Zeki Aygün ile Kocaeli ilimizin geçmişine, güzelliklerine ve geleceğine konuk olduk. 14 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

STANDARD - Sayın Aygün sizi tanıyabilir miyiz? Zeki Aygün - 22 Temmuz 1953 yılında Kocaeli ilimizin Derince ilçesinde dünyaya geldim. İlk, orta ve lise tahsilimi Derince ve İzmit ilçelerimizde tamamladım. Yükseköğrenimimi İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bölümünde tamamlayarak Elektrik Mühendisi olarak mezun oldum. Lüleburgaz Doysan Yağ Sanayi ile Düzce TİMAK Tarım Aletleri Fabrika inşaatlarında elektrik şantiye şefi ve yardımcılığı görevlerinde bulundum. 1979-1981 yılları arasında serbest elektrik mühendisi olarak çalıştım. 1981 de ÜNKA İnş. Tes. San. ve Tic. Ltd. Şirketini kurdum ve Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüm. Firmamız aile şirketi olarak üretim ve imalatına devam etmektedir. Birçok sivil toplum kuruluşunda görevler üstlendim. Dha önce hiçbir siyasi parti ile aktif bir bağım olmamışken kuruluşundan itibaren Adalet ve Kalkınma Partisi Kocaeli teşkilatında kurucu olarak yer aldım. Sırası ile İl Yönetim Kurulu Üyeliği, İl Başkan Yardımcılığı ve son olarak 4 yıl Kocaeli İl Başkanı olarak görev yaptım. 12 Haziran 2011 seçimlerinde Ak Parti Kocaeli İl Başkanlığı görevimden istifa ederek milletvekili oldum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. STANDARD - Bir Kocaelili olarak Kocaeli ve çocukluk dediğimiz zaman aklınızda kalanlar neler? Kocaeli, tarihi eski zamanlara dayanan ve ticaret hatlarının geçiş noktasında bulanan önemli bir yerleşim bölgesidir. Bunun da bir getirisi olarak gerek tarihte gerekse günümüzde göçler alarak sürekli değişmiş ve gelişmiştir. Zeki Aygün - Kocaeli ve çocukluk denince aklıma deniz ve doğa geliyor. Kocaeli eskiden beri sanayisi olan ve bununla ön plana çıkan bir yerleşim yeridir. Çocukluğumuzda tabi bu kadar yoğun bir sanayi yapılaşması ve kalabalık bir nüfus yapılanması yoktu. Kentler kalabalıklaşınca haliyle konutlaşma yoğun bir hal almaktadır. Eskiye nazaran bir ilçede veya bir mahallede, bir sokakta insanların çoğunun birbirleri ile artık münasebette olması beklenemiyor. Çocukluğum mahalle kültürü olan bir yerleşim içerisinde geçtiği için komşuluklar ve insan ilişkileri zihnimde büyük bir anı olarak kalıyor. Şimdilerin sosyal belediyecilik anlayışı farklı kültürden insanların kaynaşıp bir arada yaşayabilecekleri kentlilik bilincini oluşturmaya çalışmaktadır. Çocukluğumun şehrinde bu kendiliğinden olmaktaydı. Teknoloji, görsel ve sanal medyanın etkisi ile insanlar bir bakıma yaşadıkları toplumdan uzaklaşmıştır. Bu beni derinden üzmektedir. Yerel yönetimlerimize bu anlamda büyük görevler düşmektedir. Kocaeli ve çocukluk dendiğinde aklımda kalan ve zihnimde epeyce yer eden doğa ile iç içe olunan meyve bahçelerinin çevrelediği sokaklarda insanların birbirleriyle olan sosyal yaşantısının çok güzel olduğu ortamları özlüyorum. STANDARD - Kocaeli insanı nasıldır? Zeki Aygün - Kocaeli, tarihi eski zamanlara dayanan ve ticaret hatlarının geçiş noktasında bulanan önemli bir yerleşim bölgesidir. Bunun da bir getirisi olarak gerek tarihte gerekse günümüzde göçler alarak sürekli değişmiş ve gelişmiştir. Avrupa ile Asya arasındaki yollar üzerinde 2014 EKİM 15

bulunan Kocaeli ilimizde yurdumuzun her yöresinden insanlar yaşamaktadır. Tarihte geçmişte olduğu gibi günümüzde de Kocaeli yöresel ve bölgesel farklılıklar gösteren birçok toplumu bir arada barındırmaktadır. Geçmişte Trakya kökenli Bebrikler, Bitinler, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Roma, Bizans, Arap ve son olarak Türklerin hâkim olduğu bu bölgemizde zamanla diğer kültürler unutulmuş ve Türk-İslâm kültürü bin seneye yakındır gelişmiş ve hâkim olmuştur. Kocaeli ne Kırım ve Kafkasya Türklerinden ve Karadeniz den çok sayıda göçmen yerleşmiştir. Şu an nüfus yapısına baktığımızda Türkiye nin her yerinden insanın yaşadığı bir ilimizdir. Deyim yerindeyse Kocaeli tarihten gelen misyonunu devam ettirmektedir. Bu çeşitlilik arz eden insan faktörlerini göz önünde bulundurduğumuzda Anadolu insanının sıcaklığı, samimiyeti, çalışkanlığı, doğaya ve insana olan saygısı ilimize de yansımıştır. Hareketliliğini ve enerjisini geldiği toplumun kültür yapısından alan Kocaeli insanımız bu yaşantısını ilimizde de rahatlıkta sürdürebilmektedir. Hemşerilerimiz bu enerjilerini şehre yansıtırken Kafkas oyunlarından, Karadeniz Horonuna ve Erzurum Barına, Ege Zeybeğine, Trakya oyunlarına kadar değişik kültür yapıları ile ilimize güzellikler katmaktadır. STANDARD - Kocaeli nde özellikle sevdiğiniz, sizin için yeri farklı olan bir yer var mı? Zeki Aygün - Kocaeli, ülkemizin değişik coğrafi bölgelerinde bulunan nadide il ve merkezi yerleşim bölgelerimizin taşıdığı değişik özelliklerin birçoğunu bir arada kendisinde toplamıştır. Bu anlamda Kocaeli ilimizi sadece benim için değil insanlar için farklı kılan bazı özelliklerinden kısaca bahsetmek isterim. İlimiz Türkiye sanayisi içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Gerek tüm ulaşım ağının odak noktasında olması gerekse deniz yollarına olan kolay erişebilirliği ilimizi bu bağlamda önemli kılar. Geçim kaynaklarının çoklu ve çeşitli olması ülkemizin birçok ilinden göç almasına sebep olmaktadır. Bu özelliği ile birlikte benim en çok değer verdiğim ve önemsediğim Kocaeli ilimizin sanayi, deniz ve doğayı bir arada bulundurarak yerleşimi itibarıi ile çoğu dünya kentlerine örnek teşkil edebilmesidir. Kocaeli ilinde yaşadığınızda herhangi bir sanayi kolu, hizmet sektörü veya kamu sektöründe bünyesinde istihdam oluyor olsanız da ülkemizin hangi ilinden veya coğrafyasından gelmiş olursanız olun bu kültürünüzü ve yaşam standardınızı ilimizde davam ettirebiliyorsunuz. Ben doğayı seven ve böyle bir yerde yaşamımı ikame ettirmeyi seven bir yapıdayım. Bu bağlamda sanayici olmam münasebetiyle de yıllar yılı Kocaeli ilimizde bu sanayi işi ile uğraşmanın yanında doğa ile iç içe de yaşayabilmişimdir. Kocaeli ilimizde benim için bu anlamda önemli olan bir yer var dersem yaşanabilesi yüzlerce güzelliklere haksızlık etmiş olurum. Ama tabi ki insan doğduğu, büyüdüğü ve yetiştiği yerlere başka bir aşina oluyor. Ailenizle nice hatıraları içerisinde sakladığı bu mekânlara insan başka bir değer verir. Benim için de ailemin uzun yıllar yaşadığı, doğup büyüdüğüm Derince iilçemiz diyebilirim. STANDARD - Siz Kocaeli nden çıkan başarılı bir siyaset adamısınız. Sizin gibi Kocaeli topraklarında yetişmiş, başarılı ve tarihe mâl olmuş isimler var mı? 16 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

Zeki Aygün - Öncelikle bu yakıştırmanızdan dolayı teşekkür ederim. Kocaeli ilimize emeği geçmiş ve hizmet noktasında ardında bıraktığı eserleri göz önünde bulundurduğumuzda bizlerin önüne geçebilecek kıymetli insanlarımız mevcuttur. Temennimiz bunların sayıca artması ve Kocaeli ilimizin daha da gelişmesidir. Demokrasilerin tam anlamı ile uygulandığı devletlerde, Devlet millet içindir. Devlet, içerisinde yaşadığı toplumların ve bireylerin hak ve hukuku çerçevesince düzenleme yaparak hayata tatbik eder. Bu açıdan değerlendirdiğimizde devlet içerisinde topluma hizmet edebilmek amacıyla sivil toplum kurumları vardır. Sivil toplum kuruluşları, mensubu olan üyeleri ile birlikte amaçları ve istikametleri doğrultusunda insanlara ve insanlığa hizmet ederler. Bu sivil toplum kurumları içerisinde toplumu en yakından ilgilendiren kuruluşların başında siyasi partiler gelmektedir. Evet, siyasi partiler amaçları ve teşkilatlanmaları bakımından en büyük sivil toplum kuruluşlarıdır denebilir. Türk siyasi hayatına ve Kocaeli siyasi hayatına adını yazdıran çok mühim ve ehemmiyetli şahsiyetler mevcuttur. İlimize bakan yönü ile değerlendirdiğimizde Türkiye Cumhuriyeti öncesi Osmanlı dönemi ve Cumhuriyetin kuruluşundan sonra önemli ve çok kıymetli şahsiyetler yetişen bir ilimizdir Kocaeli. Bizler gibi siyaseten hizmet ederek öne çıkmış insanları değerlendirmenin yanı sıra, şimdi sorunuzda belirttiğiniz tarihe mâl olmuş isimler var mı? Konusu hakkında bir iki hususu arz etmek isterim. İlimiz yakın tarihimizde birçok önemli hadiseye şahitlik etmiştir. Bu hadiseler içerisinde isimleri fazla duyulmamış fakat yaptıkları icraatları bakımından bizlerin bu günlerde rahat yaşamasına vesile olan şahsiyetlerin önemi daha büyüktür. Kısaca kendilerini yâd etmek istiyorum. Fatma Seher Erden (Kara Fatma), Millî Mücadele de Üsteğmen olarak Kocaeli bölgesinde gönüllü olarak önce dört yüz seksen sonra bin kişiye üsteğmen olarak komutanlık yaptı. Kendisi gazi bir kadın Kara Fatma. Kocaeli ye O nau komutanlık vererek bizzat Atatürk gönderdi. O na Fatma Seher Hanım iken Kara Fatma adını bizzat Atatürk verdi. Çoluk çocuk Atatürk ün huzuruna gönüllü savaşmak üzere çıkınca, Atatürk ondan emin olunca onu müfreze ve muharebe birliklerinin başına geçirerek Kocaeli ne bizzat kendisi uğurladı. Kocaeli ne böyle geldi. Ne yazık ki Cumhuriyet Türkiye sinde kadın dernekleri bile Kara Fatma yı bilmemektedir. Bir diğer kahramanımız; I. Dünya Savaşı nda İzmit in ve Bahçecik in düşman işgalinden kurtarılmasından ve sonraki süreçlerde de aktif rol alan Bahçecik in Güney (Servetiye) Cephesi nin ve Servetiye Millî Müfrezesinin kurucusu Mahmut Nedim Bey dir. Bu şahsiyetleri hayırla yâd ettikten sonra yakın siyasi tarihinde Kocaeli ilimizde yer etmiş ve ilimizin gelişmesinde katkıları olan birçok siyasetçi, devlet adamı ve belediye başkanı yetişmiştir. Bugün ilimizin modern, yaşanabilir ve sağlıklı bir kent olmasında siyasi görüşü her ne olursa olsun emeği geçen onlarca ve yüzlerce insan mevcuttur, kendilerine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunarım. STANDARD - Ekonomi, eğitim, sağlık, sosyal yardım, tarım, ulaşım gibi konularda Kocaeli son yıllarda nasıl bir noktada? Zeki Aygün - İlimizi ekonomik açıdan değerlendirirsek. 1960 larda girdiği hızlı sanayileşme süreciyle birlikte önemli ölçüde göç alan Kocaeli ili, çeşitli 2014 EKİM 17

Anadolu insanının sıcaklığı, samimiyeti, çalışkanlığı, doğaya ve insana olan saygısı ilimize de yansımıştır. Hareketliliğini ve enerjisini geldiği toplumun kültür yapısından alan Kocaeli insanımız bu yaşantısını ilimizde de rahatlıkta sürdürebilmektedir. ekonomik ve sosyal işlevler açısından İstanbul Metropoliten alanının bir parçasını oluşturmaktadır. Kocaeli ilimizde sanayi ve ticaret erken gelişmeye başlamıştır. İzmit Körfezi doğal bir limandır. İstanbul gibi büyük bir ticaret merkezine yakın bir konumda olup, transit karayolu taşımacılığına imkân vermektedir. Gerek devlet limanı, gerekse özel iskele ile deniz yolu taşımacılığında önemli bir yere sahiptir. Bu nedenlerle 3.505 kilometre karelik yüz ölçümü ile Türkiye nin en küçük dört ilinden biri olmasına karşın Türkiye sanayi üretimi içinde üretim payıyla en büyük dört ili içerisinde yer almaktadır. İlk endüstri gelişimi kamu kuruluşlarınca başlatılmıştır. En eski endüstri kuruluşu, Osmanlı İmparatorluğundan beri (1834) etkinliğini sürdüren Hereke Dokuma Ffabrikasıdır. İzmit e ayrı bir ekonomik potansiyel kazandıran Seka Kâğıt Fabrikası da oldukça eskidir (1934). Bu fabrika ile önce dokuma ve orman ürünleri etrafında oluşan endüstri kompleksi daha sonra Petrol Ofisi (1941), TÜPRAŞ (1960) ve PETKİM in (1965) in kurulmasıyla petrol ürünleri etrafında gelişmiştir. Ekonomik göstergeler son yıllarda da organik kimya, metal, gıda, ilaç, gübre, boya ve tersane endüstrilerine yönelerek çok çeşitlilik kazanmıştır. Kocaeli ilimiz kara, deniz ve hava ulaşım ağlarının içerisinde olmasıyla sanayi tesislerinin yatırımlarına öncelik vermesini sağlamıştır. Kolay transit taşımacılığın etkisi imalata ve üretime yönelik ticaretin ilimizde öneminin artmasına sağlamıştır. Bu ticari ve sanayi canlılık ülkemizin değişik coğrafyalarından insanlarımızın Kocaeli ilimize göç etmesine sebep olmuştur. Göçlerin etkisi ile kalifiye insan gücünün artması sonucu sanayi ve üretim alanları genişleyerek artış göstermiş, sonuç olarak yatırımlar daha da artmıştır. Son yıllarda dünyanın önde gelen araba fabrikaları, araç yan sanayi üretimlerinde kayda değer bir artış sağlanmıştır. Yıllarca yatırım yapılmamış ve yenilenen teknolojik imkânlara devlet imkânı ile ayak uydurulamamış kamuya ait tesislerin özelleştirilmesi ile özel sektörün bölgemizdeki yatırımları artış göstermiştir. Kamuya ait bazı tesislerin özelleştirilmesi yan sanayiyi olumlu olarak etkileyerek küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemini arttırmıştır. Kocaeli ilimizde sanayileşmenin ve ekonomik canlılığın getirisi olan insan faktörünün artması birçok gelişmeyi de beraberinde getirmiştir. Nüfusun bu şekilde hızla artış göstermesi eğitim, sağlık ve sosyal yardımların yeniden planlanmasına ve yeni yatırımlar yapılmasını teşvik etmiştir. Bugün Kocaeli eğitim altyapısı, sağlık sektöründe hizmet veren kamu ve özel hastaneleri ile ülkemizin önde gelen illeri arasındadır. Bölgemizde bulunan birçok illerden sağlık hizmeti almak için Kocaeli ilimize gelen vatandaşlarımız, ilimizde mevcut bulunan sağlık hizmetlerinin ne ölçüde kaliteye ulaştığının bir göstergesidir. Kurulan bilgi ağları ile mağdur ve ihtiyaç sahibi hemşerilerimize hizmet götürmede devletin eli daha da hızlanmıştır. Kocaeli yüzölçümü itibarıyla Türkiye nin en 18 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

küçük illerinden biri olmakla birlikte ülkenin sanayi üretimi içinde, % 14,7 lik üretim payı ile sanayileşme hızı bakımından ülkemizin önde gelen illerinden biri durumundadır. Kocaeli ili sınırları içerisinde tarım yapılmasına rağmen ekonomiyi yönlendiren alan sanayidir. Fakat diğer taraftan sanayi kenti olan ve böyle bilinen ilimizde tarım ve hayvancılık adına yapılan teşvik ve yatırımlar azımsanmayacak derecededir. Türkiye karayolu ağında trafik yoğunluğunun en yüksek olduğu kesim, Marmara Bölgesi, bölge içinde de en yoğun eksen İstanbul - Kocaeli- Adapazarı güzergâhıdır. Kocaeli nin sanayileşmesinde en önemli etken, tüm ulaşım imkânlarına sahip olmasıdır demiştik. Kara ve demiryolu ağları ile yapılan taşımacılık özellikle Avrupa ve Ortadoğu ya yapılmakta olup, limanlar ile yapılan deniz taşımacılığı da önemli bir boyuta ulaşmıştır. İstanbul ve Bursa gibi önemli ticaret ve sanayi merkezlerine yakınlığı, yatırımlar açısından Kocaeli yi öncelikli kılmaktadır. İstanbul un batı yakasında bulunan Atatürk Hava Limanı ve doğusunda faaliyet gösteren hemen yakınındaki Sabiha Gökçen Havalimanı ile dünyaya açılan Kocaeli, özel ve kamu limanlarıyla deniz ulaşımı imkânları açısından tüm Anadolu nun en iç noktasındadır. Kocaeli, Avrupa yı Anadolu ya ve Ortadoğu ya bağlayan önemli kara, demir ve denizyolu ulaşım ağlarının merkezinde bulunmaktadır. İleri düzeyde sanayi ve endüstri kenti olan Kocaeli, çevresiyle, en gelişmiş karayolu ağına sahiptir. Bunun yanı sıra limanlarıyla da dünyanın dört bir yanına denizyolu bağlantısı kurulmuştur. Bahsettiğimiz bu teknik ve coğrafi değerlendirmeler ışığında Kocaeli ulaşımı sürekli yapılanması ve yatırımı gerçekleştirilmesi gereken illerimizdendir. Sürekli artan nüfus, araç sayısı ve sanayileşme ile birlikte Avrupa yı Anadolu ya ve Ortadoğu ya bağlayan önemli bir yerde olması, ulaşım ve trafik konusunda bazen radikal yatırım kararları alınmasını sağlamıştır. Bu amaç doğrultusunda şehir içi trafiğini azaltacak alternatif çevre yolları, alt geçitler gibi alternatiflerle birlikte, Dilovası nda inşası devam eden dünyanın dördüncü büyük köprüsü olan İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu İzmit Körfez Köprüsü kent merkezinde araç yoğunluğunu azaltacaktır. Şehir merkezlerindeki ulaşım yatırımlarının yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde hizmet alan köylerimizde 2004 ile 2013 yılları arasında sıcak asfalt, soğuk asfalt ve stabilize olarak bin 300 kilometre uzunluğunda köy grup yolunu hayata geçirdi. Büyükşehir in yaptığı köy yolları birbirine eklendiğinde Türkiye yi bir ucundan bir ucuna kat ediyor. Kısacası Kocaeli; sanayisi, eğitim ve sağlık hizmetleri, ulaşımdaki alternatif konumu, denizi ve doğal güzellikleri bir arada barındıran yaşanabilir bir kenttir. STANDARD Çok teşekkür ederiz Sayın Aygün. Bugün ilimizin modern, yaşanabilir ve sağlıklı bir kent olmasında siyasi görüşü her ne olursa olsun emeği geçen onlarca ve yüzlerce insan mevcuttur; kendilerine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunarım. 2014 EKİM 19

röportaj SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GERİ KAZANIM Geri Dönüşüm Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı: ÇEVKO Sürdürülebilir bir çevre adına, kurulduğu günden bu yana büyük bir özveri ile başarılı çalışmalara imza atan bir kurum ÇEVKO. Bu başarının temelini ve sürdürülebilir bir çevre adına neler yapılabileceğini ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer e sorduk. 20 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

STANDARD - ÇEVKO ne zaman kuruldu? Vakfın amaçları ve hedeflerinden bahseder misiniz? Mete İmer - ÇEVKO, ülkemizin önde gelen 14 sanayi kuruluşunun girişimleri ile 1991 yılında kuruldu. Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı olarak amacımız, Türkiye de ambalaj atıklarının ekonomik ve düzenli geri kazanımı için sanayi, yerel yönetim ve tüketicilerin katkı ve katılımları ile sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulmasına katkıda bulunmak. STANDARD - Sürdürülebilir bir geri kazanım sistemi sizce nasıl oluşturulur? Mete İmer - Bu sorunun cevabının ÇEVKO nun misyonunda yer aldığını söyleyebiliriz. Biz kendimizi, Türkiye de çevrenin korunmasına, toplumsal gelişim ve ekonomiye katkı sağlamak amacıyla sürdürülebilir bir geri kazanım sistemini sanayinin öncülüğünde geliştirmeye adıyoruz. Bunun için üstlendiğimiz misyonlar da Türkiye de değerlendirilebilir atıklar konusunda sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin geliştirilebilmesi amacıyla belirlendi. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: Sanayinin görüşlerini tüm paydaşlara ileterek atık yönetimi ile ilgili çağdaş yasal altyapının oluşturulmasına katkıda bulunmak. Yasal altyapı çerçevesinde kaynağında ayrı toplama, ayırma ve geri dönüşüm uygulamalarının ülke geneline yayılması için yerel yönetimlerle iş birliği yapmak. Sanayinin sorumluluğunu üstlenmek ve yerine getirmek. Atık yönetimi konusunda yurt içi ve yurt dışı uygulamaları dikkate alarak bilgi birikimini sağlamak, çevre bilincinin oluşturulmasına yönelik etkin tanıtım, eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yapmak, AR-GE çalışmalarına katılmak, ilgili paydaşlara danışmanlık ve teknik destek vermek. STANDARD - Ambalaj atıklarının değerlendirilmesinde ÇEVKO nun rolü nedir? Mete İmer - ÇEVKO, Türkiye nin AB ye uyumu sürecinde 2005 yılında yayımlanan Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde bugünkü adıyla T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Yetkilendirilmiş Kuruluş ilan edildi. 2005 yılından bu yana ambalajlı ürün piyasaya süren firmalar, ambalaj atıklarının geri kazanımı için vakfımıza kazanım yükümlülüklerini devretmeye devam ediyor. Faaliyetlerimizi 2011 yılı Ağustos ayında yeni hali ile yürürlüğe giren Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği nde belirlenen yükümlülükler çerçevesinde sürdürüyoruz ve yetkilendirilmiş kuruluş olarak, temsil ettiğimiz ambalaj üreticileri ve ekonomik işletmelerin adına, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması için yerel yönetimler ve lisanslı firmalarla iş birlikleri geliştirmekteyiz. Bu sayede de yönetmeliğin uygulanması aşamasında önemli bir rol üstlenmekteyiz. Biz kendimizi, Türkiye de çevrenin korunmasına, toplumsal gelişim ve ekonomiye katkı sağlamak amacıyla sürdürülebilir bir geri kazanım sistemini sanayinin öncülüğünde geliştirmeye adıyoruz. 2014 EKİM 21

ÇEVKO çevre ile ilgili kaygısı olan herkesle işbirliği içinde çalışmalarını yürütüyor. Hedefimiz sürdürülebilir bir çevre yaratmak. STANDARD - Kağıt, karton, cam, metal ve plastikler yani ambalaj olarak kullanılan malzemeler size ulaşıyor mu? Ulaştıktan sonra nasıl değerlendiriliyor? Mete İmer - Hayır. Biz ilgili kurumlar arasındaki bağın kurulmasını sağlıyoruz. Anlaşmalı olduğumuz yetkili toplayıcılar, ambalaj atıklarını alarak geri dönüşüm tesislerine iletiyor ve bundan sonra da her ambalaj atığının türüne göre bir dönüştürme ve yeniden kullanım süreci başlıyor. STANDARD - Yeşil Nokta işareti nedir? Bu işaret bize ne anlatıyor? Mete İmer - Yeşil Nokta markasının, en basit ifadeyle bir işletmenin ambalaj atıklarıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiğinin göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu marka bugün dünyada çoğu AB üyesi olan 31 ülkede, 170 binden fazla firma tarafından her yıl 460 milyar adetten fazla ambalajın üzerinde üretici sorumluluğunu belirtmesi açısından uluslararası bir sembol olarak kullanılıyor. Yeşil Nokta nın kullanımı gönüllülük esasına dayalı ama ekolojik dengeler konusunda endişeleri olan tüketiciler, süreçlerinde çevresel yükümlülüklerini yerine getiren firmaların ürünlerini almak istiyorlar, gün geçtikçe buna daha çok dikkat ediyorlar. Yeşil Nokta nın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kullanımı ile ilgili alt lisans verme hakkı da ÇEVKO Vakfı na ait. Şu anda Türkiye de 761 firma Yeşil Nokta markasını kullanıyor. Ama bizler, Yeşil Nokta işaretinin doğru kullanımını Türkiye de daha çok duyurmak ve daha fazla firmanın bu markayı edinmesini sağlamak istiyor, bu amaçla özendirici çalışmalar yapıyoruz. Bu sene ilk defa verdiğimiz Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri, bu kapsamdaki çalışmalarımızdan biri. STANDARD - Tüketicilere yönelik yürüttüğünüz bilgilendirme ve farkındalık yaratma çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Mete İmer - Toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla bir dizi eğitim ve medya faaliyeti yürütüyoruz. Ambalaj atıklarının ayrı biriktirilmesi ve toplanması hakkında her yıl yeni bir kamu spotu hazırlıyor, bunun tüm kanallarda gösterilmesini sağlıyoruz. Bu sene kamu spotumuz tam bir dayanışmayla çekildi. Beğenilen rock grubumuz Gripin oynadı, ünlü yönetmen Kemal Başbuğ çekti ve ünlü oyuncumuz Toprak Sergen seslendirdi. Hepsinin gönüllü olarak destek verdiği bu çalışma çok beğenildi ve TV kanallarında da genişçe yer buldu. Bunun haricinde kaynakta ayrı toplama çalışmalarına başlanacak bölgelerde kapı kapı dolaşan bilgilendirme ekipleri kurarak tüketicilere ulaşıyoruz. İlkokuldan başlayarak çocuklarımızın ve toplumumuzun bilinçlendirilmesinde çok önemli bir rol üstlendiğine inandığımız ve 22 yıldır sürdürmekte olduğumuz eğitimlerimizi, 2009 yılından itibaren Eğiticinin Eğitimi Programı adı altında topladık. Yürütmekte olduğumuz bu uygulama ile öğretmenlerimizin, okullarında öğrencilerine çevre eğitimi vermelerini destekliyoruz. 22 Standard Ekonomik ve Teknik Dergi

Doğal kaynakların sınırlı olduğu dünyamızda, bu değerli maddeleri çöpe atmak gibi bir lükse sahip değiliz. Aldığımız geri dönüşümler ise gerçekten de harika! Herkesin çevre konusunda kaygıları olduğunu ve yakınlarında geri dönüşüm kutuları olduğu ya da belediyeler bu konuda çalışma yaptığı takdirde çalışmalara azami destek vermeye özen gösterdiklerini görüyoruz. STANDARD - Çocuklara yönelik, geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmalarınız da bulunuyor. Bunlar nelerdir? Mete İmer - Çocuklara yönelik en önemli programımız yukarıda bahsettiğimiz eğiticilerin eğitimi programımız. Bunun dışında çevre bilincinin erken yaşlarda kazandırılmasına olan inancımızla bunun dışında da çalışmalar yürütüyor, hem belediyeler hem de üyelerimizle çocuklarımıza yönelik projeler geliştiriyoruz. STANDARD - ÇEVKO nun iş birliği içerisinde olduğu kurum ve kuruluşlar nelerdir? Bu iş birliği nasıl ilerliyor? Hedeflenenler nelerdir? Mete İmer - Vakfımıza üye olan sanayi işletmeleri, ambalaj atıkları ile ilgili geri kazanım yükümlülüklerini ÇEVKO ya devreden piyasaya sürenler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyeler, toplama ve ayırma firmaları, dernekler, üniversiteler, ünlüler, öğrenciler, ev hanımları Kısacası ÇEVKO çevre ile ilgili kaygısı olan herkesle iş birliği içinde çalışmalarını yürütüyor. Hedefimiz de sürdürülebilir bir çevre yaratmak. STANDARD - Ambalaj atıkları ile ilgili insanlar bireysel olarak evlerinde geri dönüşüme katkıda bulunabilirler mi? Neler yapabilirler? Mete İmer - Yapacak o kadar çok şey var ki. Ama ilk olarak yapmaları gereken ambalaj atıklarını çöp olarak değil, değerli geri dönüşüm malzemesi olarak görmeye başlamak. Doğal kaynakların sınırlı olduğu dünyamızda, bu değerli maddeleri çöpe atmak gibi bir lükse sahip değiliz. Aslında kısa bir süre önce, ÇEVKO için GFK nın yaptığı Çevresel Bilinç, ÇEVKO Algısı ve Yeşil Nokta Bilinirliği Algı Araştırması sonuçları bilinç konusunda toplumumuzda önemli bir eşiğin aşıldığını gösteriyor. Araştırma kapsamında, ÇEVKO nun faaliyet gösterdiği Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, İzmir, İstanbul illerinde yaşayan ve çalışan halk genelinde 500 görüşme yapıldı. Yüzde 50 sini kadın, diğer yarısını erkeklerin oluşturduğu; ortalama yaş grubu 37 olan, yüzde 50 si lise üstü eğitimi bulunan grubun yüzde 90 ı, çevresel sorunları günümüzün en önemli problemleri olarak görüyor. Ama farkındalık ve çevre için eyleme geçme oranları arasında büyük farklar bulunuyor. Bunun nedenlerini sorduğumuzda aldığımız yanıtlar şunu ortaya koyuyor; vatandaşlar, bizlerden eğitici - bilgilendirici faaliyetler düzenlememizi, atık alanlarını çoğaltmamızı, toplama kutularını kolayca ulaşabilecekleri, kendilerine daha yakın alanlara koymamızı istiyorlar. Bu manada da belediyelere çok iş düşüyor. Vatandaşlar bu bilinci çocuklarına da aşılayabilir, geri dönüşüm için belediyelere talepte bulunabilir ve daha çok belediyenin sürdürülebilir geri dönüşüm zincirimize katılmasını sağlayabilirler. STANDARD Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz. 2014 EKİM 23