ASYA VE LATİN AMERİKA DA YAŞANAN FİNANSAL KRİZLER: GEÇMİŞİ VE BUGÜNÜ *



Benzer belgeler
ç e v i r i Asya ve Latin Amerika da Yaşanan Finansal Krizler: Sonrası ve Bugün G. L. Kaminsky, C. M. Reinhart 1 (Çeviren: M.

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

BAKANLAR KURULU SUNUMU

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2015 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Rapor N o : SYMM 116 /

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Finansal Krizden Bu Yana Dünya Ticaretinin En Kötü Yılı : 2015

Temel Ekonomik Gelişmeler

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Temel Ekonomik Gelişmeler

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Temel Ekonomik Gelişmeler

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

Temel Ekonomik Gelişmeler

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2017 YILI I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 Haziran 2016 Ankara

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

01/01/ /12/2004 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPORU

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ SUNUMU

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

MORGAN STANLEY GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ENDEKSİ NE BAĞLI ÖZEL BANKACILIK FONU

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa: Küresel Likidite Dalgası Çekilirken Toparlanmayı Korumak

BANK MELLAT Merkezi Tahran İstanbul Türkiye Merkez Şubesi 1 OCAK 31 MART 2010 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

ABD Eşik Altı (Subprime) Finans Krizi. Yrd. Doç. Dr. Cem Demiroğlu Koç Üniversitesi

FİNANS PORIFÖY EUROBOND BORÇLANMA ARAÇLARI FONU

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı


TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

Uluslararası Karşılaştırmalar İtibariyle Bankacılık Sektörü. Ekim 2018

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2011 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SUNUMU

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. OKS Muhafazakar Değişken Emeklilik Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Global Krizin Bankalar ve Finans Sektörü Üzerine Etkileri ITU, Mart 2009

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

İçindekiler. Yatırım Fonları. Şirket Profili IV. II. Kimler Varlık Yönetimi Servisi Alır? Şirket Bonosu III. Varlık Yönetimi Strateji

VAKIF EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

Uluslararası Karşılaştırmalar İtibariyle Bankacılık Sektörü. Ocak 2017

CORPORATE GOVERNANCE

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

PARA POLİTİKASINI ANLAMAK

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108, Giderler Toplamı -39,305.-.

* EL KAZANDI BİZ ÖVÜNÜYORUZ *BORSA 2012 DE DE YABANCIYA ÇALIŞTI *İstanbul da kazanıp, New York ta, Londra da şampanya patlattılar

Transkript:

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Doç.Dr. Feramuz AYDOĞAN ın Anısına 351 ASYA VE LATİN AMERİKA DA YAŞANAN FİNANSAL KRİZLER: GEÇMİŞİ VE BUGÜNÜ * Giriş Thai baht ın 2 Temmuz 1997 de devalüe edilmesiyle birlikte para ve menkul kıymet piyasalarında 1994 teki Meksika Pesosu nun devalüasyonunun arkasından ortaya çıkan tequlia etkilerini aşan ve hızla yayılan bir karışıklık dalgası ortaya çıktı. Kriz Doğu Asya ya ilk olarak devalüasyonlar ve borsa çöküşleri şeklinde yayıldı. Problemler şiddetlendikçe Hong Kong ve Güney Kore gibi diğer Asya ülkelerinin paraları da spekülatif baskı altına girdi. Bölgenin dışındaki Arjantin, Brezilya ve Rusya da da hisse senedi piyasalarında şiddetli düşüşler ve ulusal paralara karşı periyodik spekülatif saldırılar ortaya çıktı. Karışıklıklar para piyasalarında yayıldıkça ülkelerin bir çoğu, Tayland ve Güney Kore de olduğu gibi tam ölçekli bankacılık krizleriyle karşılaşmasalar bile, bankacılık sektöründe önemli problemlerle yüz yüze gelmeye başladılar. Finansal krizlerle ilgili daha önce yaptığımız çalışmada, krizlerin hemen öncesinde ilgili ülke ekonomilerinde birbirine benzer sorunlar yaşanmadığını ortaya koymuştuk (Bkz. Kaminsky and Reinhart, 1996). Genel olarak sermaye girişlerinde dalga şeklini alan artışlar ve kredi yaratma mekanizmalarının genişlemesiyle birlikte ekonomik aktivitelerdeki sürekli bir patlamanın ardından bir resesyon oluştuğunda finansal krizler ortaya çıkmaktadır. Bankacılık sektöründeki moral hazard i problemleri, gizli veya açık mevduat garantileri ve zayıf denetim kredi akımlarındaki artışı şiddetlendirmektedir ii. Krizler ulusal paranın aşırı değerlenmesi, ihracatın azalması ve finansal aktif fiyatlarındaki sabun köpüğü türündeki artışların (bubbles) iii patlaması ile eşanlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu makalede, geçmiş dönemlerde Latin Amerika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu da yaşanan krizlerin ne ölçüde ortak karakteristik gösterdiğini analiz etmek suretiyle önceki çalışmamızı genişlettik. Diğer taraftan daha önceki çalışmada *: Financial Crises in Asia and Latin America: Then and Now, The American Economic Review, May 1998, Vol. 88, No. 2, pp. 444-448.

352 bulduğumuz önemli bölgesel farklılıkların aşınıp aşınmadığını belirlemek için Asya ve Latin Amerika daki son krizleri de incelemeye dahil ettik. I. Bölgesel Farklılıklar Latin Amerika ülkeleri 1970-1995 arasında, Doğu Asya daki veya örneğimizdeki Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinden %50 daha fazla kriz ile karşılaştılar iv. Bu bölümde para ve bankacılık krizlerinin bölgeler arasında farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmektedir. İncelememize 15 ekonomik göstergenin hareketini ele almak suretiyle başlıyoruz. Aşırı borçlanma dalgalarını tam olarak gösterebilmek için kullanılan göstergeler; M2 çoğaltanı, yurtiçi kredi/nominal GSYİH, reel mevduat faiz oranı ve kredi faiz oranları/mevduat faiz oranlarından oluşmaktadır. Bu göstergelerin herhangi birindeki artışlar finansal sektörde ortaya çıkması muhtemel sorunların işareti olarak ele alınabilirler v. Bu anlamda kullanılabilecek diğer finansal göstergeler; para politikasındaki gevşekliği görebilmeyi olanaklı kılan reel para balanslarındaki (M1) fazlalığı, kriz esnasında mevduatlardaki hareketliliğin göstergesi olarak ticari bankalardaki mevduatı ve bankacılık sisteminin yükümlülüklerinin ne ölçüde uluslararası rezervlerle karşılandığını incelemeye dönük olarak döviz cinsinden M2/ döviz rezervlerini ihtiva etmektedir. Cari hesap göstergeleri; ihracat, ithalat, ticaret hadleri ve reel döviz kurunun trendden sapma oranlarıdır. İhracat ve ticaret hadlerindeki azalmalar, ithalat ve yurtiçi paranın reel değerlenmelerindeki artışlar cari hesaptaki potansiyel problemlerin; rezervlerdeki azalmalar ve faiz oranı farklılıklarının artması sermaye hesabında gelecekte ortaya çıkacak problemlerin işaretleri olarak değerlendirilebilirler. Sermaye hesabı göstergeleri ise merkez bankasının döviz rezervleri ve yerli-yabancı faiz oranı farklılıklarından oluşmaktadır. Son olarak dolar cinsinden hasıla ve hisse senedi fiyatlarını ekledik. Hasıladaki azalmalar ve fiyatlarda ani düşüşler şeklinde kendini gösteren borsa çöküşleri çok yakın krizlerin habercisidirler. Analizde kullandığımız faiz oranları, marjlar, reel balanslardaki fazlalıklar ve reel döviz kurunun trendden sapmaları ham veriler, diğer bütün göstergeler 12 aylık yüzde değişmelerdir. Daha önceki çalışmada, bu göstergelerin çoğunda normal dönemler dekinden (Örneğimizde bu dönem krizden önceki 36 ayı kapsamaktadır) önemli ölçüde sapmalar olduğu sonucuna ulaşmıştık. Örneğin finansal krizlerin hemen Çeviren: Güven DELİCE, Erciyes Üniversitesi, Nevşehir İ.İ.B.F., İktisat Bölümü

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Doç.Dr. Feramuz AYDOĞAN ın Anısına 353 öncesinde normal dönemlere nazaran menkul kıymet fiyatlarında alışılmadık derecede büyük düşüşler vardı. Her bir göstergede kriz öncesinde ortaya çıkan sapmaların Latin Amerika da diğer bölgelerde olduğundan daha büyük olup olmadığını değerlendirmek için kriz öncesi 18 ayda bu göstergelerin (yüzde olarak) normal dönemlerden ortalama mutlak sapmaları üç bölge için ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle sapma vi değerleri ölçülmüş ve sonuçlar Tablo 1 de sunulmuştur. Tablo 1A: Para Krizleri İçin Bölgesel Sapma Farklılıkları (1970-1995) Göstergeler Sapma Latin Amerika Doğu Asya Diğerleri M2 Çoğaltanı 28.1 8.0* 11.1* Yurtiçi Kredi/GSYİH 21.4 12.6* 5.6* Reel Mevduat Faiz Oranları 4.3 0.9* 0.8* Mevduat Faiz Oran/Kredi Faiz Oranları 16.6 8.9* 9.7* Reel Para Balanslarındaki Fazlalık (M1) 3.3 0.4* 0.6* Banka Mevduatları 321.4 6.9* 20.1* M2/Döviz Rezervleri 76.4 35.0* 22.3* İhracat 28.4 24.9 17.4* İthalat 35.9 27.4 21.9* Reel Döviz Kuru 36.1 38.2 7.8* Ticaret Hadleri 19.6 14.3 4.7* Döviz Rezervleri 71.7 42.5* 33.6* Yurtiçi-Yabancı Faiz Oranı Farklılığı 4.3 0.9* 0.9* Hasıla 10.4 8.9 6.1* Hisse Senedi Fiyatları 64.7 36.1* 30.6* Not: Sapma değerleri her bir gösterge için kriz öncesi 18 aydaki değerlerinden ortalama mutlak sapmaları (yüzde olarak) dikkate alınarak hesaplanmıştır. *: İstatistiksel olarak %5 önem seviyesinde anlamlı. Tabloda ilk sütun göstergeleri; ikinci sütun Latin Amerika için ilgili göstergenin normal dönemlerden ortalama sapmasını; üçüncü ve dördüncü sütunlar sırasıyla Doğu Asya ve diğer ülkeler için karşılaştırmalı ortalama mutlak sapmaları göstermektedir. Yıldız işareti Latin Amerika dan örneğimizde %5 önem seviyesinde istatistiksel olarak anlamlı çıkan bölgesel farklılığı ifade etmektedir. Doğu Asya ve Latin Amerika ülkeleri para krizleri açısından karşılaştırıldığında bütün finansal ve sermaye hesabı göstergelerini kapsayan 15 göstergeden 10 unun Latin Amerika için çok daha değişken olduğu görülür. Bankacılık krizleri açısından da benzer bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Normal dönemlere nazaran kriz öncesi dalgaların genişliğinin Latin Amerika da diğer yerlerden daha büyük olduğu yönündeki bulgu, bankacılık

354 krizlerinin bölgesel yapıları açısından da doğrulanmaktadır. Bununla birlikte sapma değerlerindeki bölgesel farklılıklar azalmaktadır. Örneğin Tayland da menkul kıymet fiyatlarındaki azalmalar (dolar cinsinden) 1995 te ulaştığı en üst düzeyden sonra %80 i aşmıştır; normal dönemlerdekinden bu sapmanın büyüklüğü Doğu Asya dan çok Latin Amerika krizleri öncesinde gözlenenlerle daha uyumludur. Benzer anormallikler kredi gibi diğer göstergelerde de gözlenebilir. Tablo 1B: Bankacılık Krizleri İçin Bölgesel Sapma Farklılıkları (1970-1995) Göstergeler Sapma Latin Amerika Doğu Asya Diğerleri M2 Çoğaltanı 18.1 5.3* 9.5 Yurtiçi Kredi/GSYİH 13.3 5.7* 7.0 Reel Mevduat Faiz Oranları 2.1 0.7* 0.7* Mevduat Faiz Oran./Kredi Faiz Oran. 13.9 10.4 10.1 Reel Para Balanslarındaki Fazlalık (M1) 3.0 0.3* 0.4* Banka Mevduatları 350.2 7.3 20.8 M2/Döviz Rezervleri 61.5 15.8* 24.0 İhracat 23.1 19.2 15.6* İthalat 25.1 16.4* 16.9* Reel Döviz Kuru 32.8 26.1 11.3* Ticaret Hadleri 16.4 12.4 4.6* Döviz Rezervleri 53.6 19.2* 31.1* Yurtiçi-Yabancı Faiz Oranı Farklılığı 2.2 0.7* 0.8* Hasıla 5.7 14.0 5.0 Hisse Senedi Fiyatları 80.1 34.3* 60.3 Not: Sapma değerleri her bir gösterge için kriz öncesi 18 aydaki değerlerinden ortalama mutlak sapmaları (yüzde olarak) dikkate alınarak hesaplanmıştır. *: İstatistiksel olarak %5 önem seviyesinde anlamlı. Tablo 1, her bir göstergenin sapma değerlerini göstermektedir. Şimdi bu göstergelerde toplu olarak ortaya çıkan değişiklikler üzerinde duralım. Krizin hemen öncesinde bir ekonominin kırılganlığı konusunda bizim temel kabulümüz şudur: Ekonomik problemler ne kadar yaygınsa, kriz öncesinde normalin dışında davranış sergileyen göstergelerin sayısı o kadar fazla olmaktadır vii. Analizimizdeki üç ayrı bölgede krizden önceki 24 ayda bu 15 göstergenin hangi oranlarda normalden farklı davranış gösterdiği konusundaki bilgi her bir kriz için ayı ayrı Tablo 2 de özetlenmektedir. Örneğin Mayıs 1994 teki Venezüella nın para krizinden 24 ay önce 15 göstergenin 10 u (%67) normal dışı davranış sergilemekteydiler. Bu, tablonun ikinci satırındaki yüzdeye denk düşmektedir. Tablodaki her bir panelin üst satırı göstergelerin en az %80 inde krizlerin hemen öncesinde normalin dışında

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Doç.Dr. Feramuz AYDOĞAN ın Anısına 355 hareketler ortaya çıktığını göstermektedir. Latin Amerika ekonomilerinin kriz öncesinde diğer bölgelerdeki ekonomilerden daha kırılgan oldukları açıkça görülmektedir. Latin Amerika para krizlerinin %45 inde göstergelerin %80-100 ünde sorun vardı. Oysa Doğu Asya krizlerinin sadece %29 u bu kadar açık işaretler veriyordu. Benzer bir bölgesel eşitsizliği geçmişteki bankacılık krizlerinin hemen öncesinde de gözlemlemek olanaklıdır. Tablo 2: Bölgesel Kırılganlık Farklılıkları (1970-1995) A. Para Krizlerinin Yüzdesi Normal Dışı Davranış Latin Amerika Doğu Asya Diğerleri Gösterme Yüzdesi * 80-100 45 29 32 60-79 39 42 39 40-59 8 29 18 20-39 8 0 11 < 20 0 0 0 B. Bankacılık Krizlerinin Yüzdesi 80-100 46 25 38 60-79 46 75 25 40-59 8 0 25 20-39 0 0 12 < 20 0 0 0 *: Kriz öncesinde normal dışı davranış sergileyen göstergelerin yüzdesi Analizimizin bu aşamasında ortalama rezerv kayıpları ve reel döviz kuru değer kaybını kullanarak para krizlerinin şiddetinin ölçmeye çalıştık. Spekülatif akımlar bir saldırı niteliğine dönüştüklerinde, genel olarak bir devalüasyon öncesinde rezerv kayıpları ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle rezervler için krizden önceki 6 aylık yüzde değişmeyi, reel döviz kuru için ise krizi takiben ortaya çıkan 6 aylık yüzde değişmeyi kullandık. Çünkü büyük değer kayıplarının ortaya çıkabilmesi ancak merkez bankasının devalüasyon yapması veya kuru dalgalanmaya bırakması ile olanaklı olmaktadır. Bankacılık krizleri şiddetlilik ölçümü için GSYİH nın bir yüzdesi olarak teminat (bailout) maliyetlerini dikkate aldık. Bölgesel ortalamalar Tablo 3 ten izlenebilir.

356 Tablo 3: Geçmişte ve Günümüzde Bölgesel Farklılıklar: Şiddetlilik (Severity) İndeksi Şiddetlilik İndeksi A. Para Krizleri Dönem Latin Amerika Doğu Asya Diğerleri 1970-1994 481 140 90 1995-1997 254 400 NA B. Bankacılık Krizleri 1970-1994 216 28 73 1995-1997 83 150 NA Not: Şiddetlilik indeksinin tanımlaması için metne bakınız. Asya da 1997 krizlerinde bankacılık krizlerinin şiddeti konusunda Aralık 1997 deki teminat maliyetlerine dayalı tahminler yapılmıştır. NA: Veri yokluğundan uygulamanın yapılamadığını göstermektedir. Tablodaki her bir panelin ilk satırında 1994 öncesi şiddetlilik indeksi rakamları verilmektedir. 1994 öncesinde Latin Amerika da ortaya çıkan finansal krizlerin diğerlerinden çok daha şiddetli olduğu açıkça görülmektedir. Latin Amerika para krizleri için ortalama şiddetlilik (severity) indeksi Doğu Asya dakinin üç katından daha fazlayken, bankacılık krizlerinde bu oran çok daha belirgindir. Latin Amerika da ortalama teminat maliyetleri Doğu Asya dakinin yaklaşık yedi katıdır. Her bir paneldeki ikinci satır 1994-1995 de Arjantin ve Meksika daki ve Endonezya, Malezya, Filipinler ve Tayland da devam eden son krizler için indeks bilgilerini gösterir. Ortaya çıkan tablo 1994 öncesinden oldukça farklıdır. Bu çerçevede Asya da yaşanan son krizlerin şiddetinin geçmişte Latin Amerika da kaydedilenlerle başabaş olduğu söylenebilir. Örneğin bankacılık sektörünün teminat maliyetleri Filipinler için GSYİH nın yaklaşık %7 si, Tayland için ise %20 nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Tayland da Aralığın ortasında Baht yaklaşık %80 değer kaybetti. Forward pozisyon dahil edildiği zaman rezervlerdeki yüzde azalma da benzeri bir büyüklükteydi. Diğer taraftan bankaları kurtarma maliyeti Meksika da olduğundan daha fazlaydı (Bkz. Amar Bhattacharya vd., 1997). II. Bölgesel Farklılıklar Niçin Ortadan Kalkıyor? Analiz sonuçları tarihsel olarak finansal krizlerin Latin Amerika da diğer bölgelerdekinden daha sık ve daha şiddetli olduğu, bununla birlikte Doğu Asya daki son krizlerin şiddetinin de Latin Amerika standartlarına yaklaştığını

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Doç.Dr. Feramuz AYDOĞAN ın Anısına 357 göstermektedir. Bu doğrultuda bölgesel farklılıkların niçin aşınmış olabileceği üzerinde kuramsal tahminler yapacağız. 1990 ların başlarında yeni gelişen (emerging) piyasa ekonomilerine sermaye akmaya başladığı zaman Doğu Asya ülkeleri önemli miktarda dolaysız sermaye yatırımı almışlardı. Bölgeye yönelik kısa vadeli sermaye girişleri ise düşük kalmıştı. Oysa Latin Amerika daki kronik enflasyon ve düşük büyüme hızları nedeniyle bölgeye akan sermayenin önemli bir kısmı kısa vadeli bir niteliğe bürünmüş ve dolaysız sermaye yatırım akımları nispi olarak düşük kalmıştı. Bu durum Tablo 4 ten izlenebilir. Tablo 4: Doğu Asya ve Latin Amerika: Yakınsama İşaretleri mi? 1986-1995 1996 GÖSTERGE Doğu Asya Latin Amerika Doğu Asya Latin Amerika Enflasyon Oranı 6.3 429.2 5.6 10.9 Reel GSYİH Artışı 7.0 3.3 7.1 4.9 DSYI/KVSA + PY* 77.2 42.2 61.8 110.5 Not: Burada Latin Amerika nın 1990 lardaki en büyük dört ithalatçı ülkesi dikkate alınmıştır. Bunlar; Arjantin, Brezilya, Şili ve Meksika dır. *: DSY: Dolaysız yabancı sermaye yatırımları KVSA: Kısa vadeli sermaye akımları PY: Portföy Yatırımları DSY/KVSA+PY oranı yüzde olarak ifade edilmiştir. 1996 ya kadar sermaye akımlarının kompozisyonundaki bu katı bölgesel farklılıklar tamamen ortadan kalkmıştı. Bazı Doğu Asya ülkelerinde sürekli sterilizasyon müdahaleleri ile kısa vadeli faiz oranları uluslararası karşılıklarına nazaran yüksek tutulmuş ve önemli oranda kısa vadeli sermaye akımı çekilmişti. Peter J. Montiel ve Reinhart ın (1998) bulguları da bu politikaların Malezya ve Tayland gibi ülkelerin çektikleri kısa vadeli sermaye akımlarındaki artışı açıklamada önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bu dönemde birçok Latin Amerika ülkesi önemli istikrar programları yürürlüğe koydular ve bölgedeki büyüme hızları 1980 lerdeki düşük performansından sıyrılarak önemli bir artış gösterdi. Aralık 1994 teki Meksika krizi ve onun tekila etkilerinin olumsuzluklarına rağmen düşük enflasyon ve yüksek büyüme yapısı 1996 ve 1997 de devam etti. Bu çerçevede bölgedeki iyileşen ekonomik beklentiler bölgeye yönelik dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının artmasıyla sonuçlandı. Doğu Asya da artış trendine giren kısa vadeli sermaye akımları büyük ölçüde yeterince düzenlenmemiş ve denetimden uzak yurtiçi bankacılık kesimi vasıtasıyla ülke ekonomilerine kanalize edildi. Aslında Doğu Asya da 1990 lardaki aşırı kredi akımları ve aktif fiyatlarındaki dalgalanmalar birçok Latin Amerika ülkesindeki finansal liberalizasyon sonrasında yaşananları hatırlatıyordu. Bazı

358 Asya ülkelerinde yakın zamanlarda karakterize edilen politik ikilem viii ise 1980 lerde Şili deki bankacılık ve para krizleriyle benzerlikler gösteriyordu. Bu doğrultuda değişken uluslararası sermaye akımları ve finansal sektördeki zayıflık Doğu Asya daki 1997 krizinin merkezinde yer alan ve onun şiddetini açıklayabilecek olan iki önemli unsurdur. III. Sonuç Tarihsel olarak Latin Amerika ve Doğu Asya daki finansal krizlerin şiddetliliği arasında belirgin farklılıklar vardı. Ancak 1990 larda Latin Amerika ülkeleri, olumsuz tesirlere açıklıkları devam etmekle birlikte, istikrara doğru ilerleme kaydederken, 1997 de Doğu Asya da şiddeti ancak geçmişte Latin Amerika da ortaya çıkan krizlerle karşılaştırılabilen ve o bölgede daha önce görülmemiş finansal krizler yaşandı. Bölgesel farklılıklar aşınmaktadır. Bunun sebepleri gelecekte yapılacak araştırmalarla daha iyi ortaya konulabilecektir. Buradaki analizden elde edilen bulgulara göre sermaye mobilitesi ve daha az düzenlemeye konu olan finansal piyasalar ikilisinin, sermaye hesabının ve finansal sektör sapmasında geçmişteki var olan bazı farklılıkları azalttığı söylenebilir. 1990 lar boyunca Doğu Asya ya yönelik kısa vadeli sermaye akımları arttıkça, iki bölgeye yönelik sermaye akımlarının bileşimindeki farklılıklar aşınmaya başladı. 1997 de köpüğün patlamasından önce Doğu Asya ekonomilerini karakterize eden yurtdışı borçlanmalarda ve aktif fiyatlarında ortaya çıkan yüksek oranlardaki artışlar, Latin Amerika daki finansal liberalizasyon sonrası yaşananların tekrarı niteliğindeydi. Bu sorunlar, düzenlemelerden arındırılmış bir dünyada krizlerin ülkeleri etkileme boyutunun çok küçük çapta olduğu dönemlerin (özellikle Asya ülkeleri için) artık geçmişte kaldığının işareti olarak algılanmalıdırlar. NOTLAR 1 Türkçe ye ahlaki risk veya kötü teşvik şeklinde çevrilebilen kavram genel olarak, bankaların ve firmaların bir olumsuzlukla karşılaşmaları durumunda hükümetlerin müdahale ederek bunu gidereceğini varsayıp, aşırı riskli işlemlere girişmelerini ifade etmektedir (Ç.N.). 2 Sermaye girişleri ve liberalizasyonun karşılıklı etkileşimi konusunda bkz. Ronald McKinnon and Huw Pill (1994). 3 Finansal varlık fiyatlarındaki yapay artışlar (Ç.N.). 4 Geçmişteki krizlerin ortaya çıkış şekilleri ve örnekteki ülkelerle ilgili bir tartışma için bkz. Kaminsky and Reinhart (1996). 5 Dalga şeklini alan kredi akımları hakkında bkz. Hali J. Edison and Marcus Miller (1997).

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Doç.Dr. Feramuz AYDOĞAN ın Anısına 359 6 Konuyla ilgili Türkçe literatürde kavramın karşılığı aşırı değişkenlik veya oynaklık olmakla birlikte, çoğunlukla aynen kullanımı tercih edilmektedir (Ç.N.). 7 Bir göstergenin normal dışı davranış sergileyip sergilemediğinin belirlenmesi konusunda kullanılan metodolojinin detaylı bir tanımlaması için bkz. Kaminsky ve Reinhart (1996). 8 Sabit kuru korumak için faiz oranlarını yüksek tutma ve zor durumdaki finansal kurumları kurtarmak için likiditeyi artırma arasında tercih yapma. Kaynakça Bhattacharya, Amar; Claessens, Stijn and Hernandez, Leonardo. Recent Financial Market Turbulence in Southeast Asia, Mimeo, The World Bank, Washington, DC, October 1997. Edison, Hali J. and Miller, Marcus. The Hong Kong Handover: Hidden Pitfalls? Mimeo, Board of Governors of the Federal Reserve, Washington, DC, July 1997. Kaminsky, Graciela L. and Reinhart, Carmen M. The Twin Crises: The Causes of Banking and Balance of Payments Problems, Mimeo, Board of Governors of the Federal Reserve, Washington, DC, August 1996. McKinnon, Ronald and Pill, Huw. Credible Liberalizations and International Capital Flows: The Overborrowing Syndrome. Mimeo, Stanford University, 1994. Montiel, Peter J. and Reinhart, Carmen M. The Dynamics of Capital Movements to Emerging Economies During the 1990s, in S. Griffith-Jones and M. Montes, eds., Short-Term Capital Movements and Balance of Payments Crises. Oxford: Oxford University Press, 1998 (forthcoming)

360 ŞİDDET OLGUSU ÜZERİNE Faruk KOCACIK... TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE TÜRK KADINI VE ATATÜRK Vahap SAĞ...9 IMMIGRANT TURKS AND THEIR SOCIO-ECONOMIC STRUCTURE IN EUROPEAN COUNTRIES Sedat Murat...25 GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLER Fatih DOĞANOĞLU ve Aslan GÜLCÜ...47 BİREYSEL YATIRIMCILAR AÇISINDAN FİNANSAL BİLGİ SİSTEMİNİN SERMAYE PİYASASINDA ETKİNLİĞİNİN ANALİZİ Hayrettin USUL ve İsmail BEKÇİ...67 YENİ İKTİSAT TARİHİ AKIMI VE İKTİSAT TARİHİ YAZIMINA KATKILARI Ahmet Uzun...80 EĞİTİM ÖRGÜTLERİNDE HİZMETİN NİTELİĞİNİ ARTTIRMAK İÇİN PERSONELİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ Mehmet SİLAH...95 SİHİRLİ ANAHTAR TERMİNATÖRE KARŞI: AVRUPA BİRLİĞİ NEDİR, NE DEĞİLDİR? Mustafa ACAR...111 SOSYAL ENTROPİ NİN VERİMLİLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Metin Erol...127 YATIRIM PROJE HAZIRLANMASINDA GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ FİNANSAL ETÜDLER AÇISINDAN KOBİ ve BÜYÜK İŞLETMELERİN KARŞILAŞTIRILMASI Veysel KULA - Mehmet ERKAN...145 TÜRKİYE DE SENDİKALAŞMA EVRELERİ VE SENDİKALAŞMAYI ETKİLEYEN UNSURLAR Adnan MAHİROĞULLARI...161 GRUP VE GRUP YAPISI Müzeyyen GÖNÜLLÜ...191 KRİZLERİN İŞLETMELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİCİLERİNİN KRİZ DÖNEMİNE YÖNELİK STRATEJİK DÜŞÜNCE VE ANALİZLERİ İsmet TİTİZ ve H. İlker ÇARIKÇI...203 LİBERALİZMİN TEMEL İLKELERİ Halis ÇETİN...219 SİVAS TA KENTSEL GELİŞME Mustafa ÖKMEN...239 ENFLASYON ORTAMINDA MAMUL KARMASI VE STRATEJİLERİ Mustafa Gülmez...265 TÜRKİYE'DE ASGARİ ÜCRETİN MALİ YÖNÜ Adem Korkmaz...275 TANZİMAT DÖNEMİNDE OSMANLI BÜROKRATİK YAPI VE DÜŞÜNCESİNİN DEĞİŞİMİ Seyfettin ASLAN ve Abdullah YILMAZ...287 TÜRKİYE VE SİVAS TA YATIRIM-KOBİ TEŞVİKLERİNİN GELİŞİMİ Adem ÜZÜMCÜ ve Adem DOĞAN...299 BİR PASİF DİRENME MODELİ OLARAK SİVİL İTAATSİZLİK Şeniz ANBARLI.319 BİLGİ NİN DEĞİŞEN ANLAMI VE KAVRAM TARTIŞMALARI Güney NAİR..329 GLOBAL FİNANSAL PİYASALARDAKİ BOZULMALAR: KAMU POLİTİKASININ ROLÜ Michael H. Moskow Çev:Salih BARIŞIK...339 ASYA VE LATİN AMERİKA DA YAŞANAN FİNANSAL KRİZLER: GEÇMİŞİ VE BUGÜNÜ Çev:Güven DELİCE...351 ISSN