YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN DURGUT İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ TİCARET HUKUKU ANABİLİM DALI
GİRİŞ Anayasada yer alan seyahat etme özgürlüğü (m. 23) çerçevesinde kişiler, iş veya tatil gibi değişik nedenlerle bir yerden başka yere gitmek istemekte veya zorunda kalmaktadırlar. Bu zorunluluk ve ihtiyaçtan dolayı yolcu taşıması şeklinde bir sektör oluştuğu gibi, bu sektördeki kişiler olan taşıyıcı ve yolcunun hak ve sorumlulukları da hukuk tarafından düzenlenmiştir.
GİRİŞ Yolcu ve bagaj taşıması, TTK nın Taşıma İşleri başlıklı Dördüncü Kitabının Beşinci Kısmında m. 906 916 arasında düzenlenmiştir. Bu hükümlerin mehazı etk m. 798 807 dir. Bu hükümler dışında TTK nın Deniz Ticareti başlıklı Beşinci Kitabının Deniz Ticareti Sözleşmeleri isimli Dördüncü Kısmının Beşinci Bölümünde, m. 1247 1271 de, deniz yoluyla yolcu taşıma sözleşmesi düzenlenmiştir.
GİRİŞ Yolcu ve bagaj taşımalarıyla ilgili TTK m. 906 916 nın genel gerekçesinde Almanya ve İsviçre de yeni düzenlemeler ve özel kanunlar çıkarıldığı belirtilmiş, ancak söz konusu ülkelerdeki düzenlemeler dikkate alınmamıştır. Buna karşılık deniz yoluyla yolcu taşımasına sözleşmesiyle ilgili 2002 tarihli Atina Konvansiyonu dikkate alınmış ve konvansiyon hükümleri TTK ya yansıtılmıştır.
GİRİŞ Taşıma işleri ile ilgili genel hükümler, TTK m. 850-854, yolcu ve bagaj taşımalarında uygulanır. Buna göre TTK m. 852 de deniz, demir ve hava yolu ile yapılan taşımalara ilişkin özel hükümler saklı tutulduğundan, TTK m. 906 vd. hükümler karayolu ile yolcu taşımada uygulanacaktır. Ancak karayolu ile yolcu taşımaya ilişkin 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu (KTK) ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ndaki düzenlemeler dikkate alınmamıştır. En azından TTK ile uyumlarının ve bağlantılarının sağlanması gerekirdi.
YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ Yolcu taşıma ile ilgili kısımda taşıma sözleşmesi, tarafları, tarafların hak ve yükümlükleri, taşıma süresi vs. pek çok konu düzenlenmemiştir. Her ne kadar genel hükümlerden TTK m. 850 de taşıyıcı tanımlanırken yolcu taşımasından ve taşıyıcı ile yolcunun yükümlülüklerinden bahsedilse de, söz konusu düzenleme eksik ve hatalıdır.
YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ TTK m. 850 de sadece yolcudan bahsedilmiş olup, yolcunun beraberinde veya ayrı olarak taşınan bagaj ve canlı hayvan taşımasından söz edilmemiştir. Yine TTK m. 850/2 de yolcu taşıma sözleşmesinin bir unsuru olarak ücret ödemesinin yolcunun bir borcu olarak düzenlenmesi de hatalıdır, zira ücret yolcu dışında üçüncü bir kişi tarafından da ödenebilir. Yani üçüncü kişi / yolcu lehine sözleşme şeklinde yapılabilir.
YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ Buna karşılık deniz yolu ile yolcu taşımasına ilişkin hükümleri incelediğimizde, yolcu taşıma sözleşmesi, taşıyıcı, yolcu ve bagaj tanımlanmış; ayrıca yolcunun yükümlükleri ayrıntılı olarak düzenlenmiştir (krş. ve bkz. TTK m. 1247 vd.) Görüldüğü üzere yolcu taşıması TTK nın iki ayrı kitabında birbirlerinden oldukça farklı düzenlenmiştir. Her iki düzenlemenin birbiriyle uyumunun sağlaması isabetli olurdu.
YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ Yolcu taşıma sözleşmesi, taşıyıcının bir ücret karşılığında, yolcu ve beraberindeki bagajını, varma yerine ulaştırmayı üstlendiği sözleşmedir. TTK m. 850/3 e göre yolcu taşıma işleri, ticari işletme faaliyetidir. Ancak yolcu taşıma işini arızi olarak üstlenen kişiler hakkında TTK nın yolcu taşıma hükümleri, uygun düştükleri ölçüde uygulanacaktır (TTK m. 851). TTK m. 850/2 de yolcu taşımasının bir ücret karşılığında yapılacağı belirtildiğinden, ücretsiz, hatır için yapılan taşımalar TTK ya tabi değildir.
YOLCU TAŞIMA BELGELERİ
YOLCU TAŞIMA BELGELERİ TTK da taşıma belgelerinden bilet ve bagaj teslim belgesinden söz edilmiş olmasına rağmen (bilet ücretinin üç katı maktu tazminat), bunların içeriği, niteliği ve yokluğunun sonuçları düzenlenmemiştir. Her ne kadar KTK m. 6 da yolcu taşımasının biletsiz ve (yazılı) sözleşmesiz yapılamayacağı belirtilmişse de, burada yolcu taşıma sözleşmesinin şekline ilişkin genel bir kural getirilmemiştir.
YOLCU TAŞIMA BELGELERİ TTK m. 916/1 gereğince çıkarılacak yönetmelikte bagajın teslim alındığına ilişkin belgenin düzenlenmesi gerektiğinden bahsedilmesine rağmen esas belgelerden biletten söz edilmemiştir. Kanaatimizce taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispat ve maktu tazminatın belirlenmesi bakımından önemli olan yolcu bileti ile ilgili düzenlemenin TTK da yer verilmesi daha isabetli olacaktır. Ayrıca bütün konvansiyonları ve TTK da taşıma sözleşmesi taşıma senetlerinden hareketle ele alınmıştır. Yolcu taşımasında da sorumluluk düzeni bilet üzerinden kurulmuşken, biletin düzenlenmemesi eksikliktir.
SEFERİN YAPILMAMASI Seferin yapılmaması TTK m. 907 de düzenlenmiştir. Hükmün mehazı, etk m. 799 dür. TTK m. 907/1a, b, c ve e fıkraları, mehazdan aynen alınmıştır. Sadece TTK m. 907/1d düzenlemesi mehazdan farklıdır.
SEFERİN YAPILMAMASI / YOLCUYA SEYAHAT ETME HAKKI VERİLMESİ TTK m.907/1d ye göre, sefer, herhangi bir sebeple yapılmamış ve yolcu da o sefer için saatinde gerekli yerde bulunamamışsa, o seferi izleyen seferlerden birinde, aynı düzeydeki bir araçla ve aynı düzeydeki bir yerde seyahat etme hakkını haizdir. Eğer yolcu sefer saatinde gerekli yerde bulunmuş ve sefer yapılmamışsa, bu hakka öncelikle sahiptir.
SEFERİN YAPILMAMASI / YOLCUYA SEYAHAT ETME HAKKI VERİLMESİ Eğer, sonraki seferlerde yolcunun taşınması, taşıyıcı yönünden imkânsız veya büyük bir mali yük oluşturuyorsa, taşıyıcı bu istemi reddedebilir. Yolcuya sefer öneremeyen taşıyıcı bilet ücretinin üç katı tutarında tazminat öder. Seferin yapılamamasında taşıyıcının kusuru yoksa, yolcu aynı şartlarla kendisine önerilen seferi, haklı bir sebep göstermeksizin reddederse taşıma ücretini öder.
SEFERİN GECİKMESİ Seferin gecikmesi, (1) Hareketin gecikmesi (TTK m. 908) ve (2) Sefer sırasında gecikme (TTK m. 909 ve 910) şeklinde iki ayrı başlık altında düzenlenmiştir. Bu hükümlerin mehazı etk m. 801, 802 ve 803 dür.
Hareketin Gecikmesi (TTK m. 908). Aracın hareketi, duruma ve şartlara göre yolcudan katlanması istenemeyecek bir süre gecikirse, yolcu sözleşmeden cayıp ödediği ücreti ve varsa zararını isteyebilir (TTK m. 908 c.1). Yolcunun cayma hakkını kullanabilmesi için, etk m. 801 e göre iki günün geçmesi gerekmekteydi. TTK m. 908 de bu 2 günlük süre kaldırılmıştır.
Hareketin Gecikmesi (TTK m. 908) Yolcu gecikmeye rağmen cayma hakkını kullanmayıp yolculuğu yapması halinde, gecikmeden doğan zararını dava edebilir (TTK m. 908 c.2). Bu durumda hükmedilecek tazminat miktarı, TTK m. 908 c.4 gereğince, bilet ücretinin üç katından az olamaz (maktu tazminat). Hareketin gecikmesi halinde, yolcu sözleşmeden cayılmışsa, gecikme nedeniyle doğmuş herhangi bir zarar ispat edilmese dahi, mahkemece bilet parasının iç misli tazminata hükmedilir (TTK m. 908 c.4). Eğer yolcunun zararı bu miktarın üzerinde ise taşıyıcı tüm zararı ödemekle yükümlüdür.
Hareketin Gecikmesi (TTK m. 908) Yolcunun cayma hakkını kullanması herhangi bir şekle bağlı tutulmamış, hatta hareket yerinden ayrılma da cayma kabul edilmiştir (TTK m. 908 c. 3). Ancak cayma beyanın şekli, süresi ve muhatabının düzenlenmesi, bu hakkın kullanılması bakımından daha isabetli olacaktır.
Sefer Sırasında Gecikme / Yol Değiştirme (TTK m. 909) TTK m. 909/1 e göre taşıyıcı, sefer esnasında, tarifede bulunmayan bir yerde durur, sebepsiz yere olağan yoldan başka bir yol izler veya diğer bir şekilde ve kendi fiili sebebiyle gidilmesi amaçlanan yere geç ulaşırsa, yolcu, sözleşmeden cayıp tazminat isteyebilir. Yol değiştirme sebebiyle gecikmeden kaynaklanan tazminat, maktu cayma tazminatıdır (bilet ücretinin üç katı). TTK m. 909/3 e göre bu hükmün aksi kararlaştırılabilir.
SEFERİN DURAKLAMASI Seferin duraklaması TTK m. 911 de düzenlenmiştir. Hüküm etk m. 800 den alınmıştır.
YOLCUNUN BORÇLARI Yolcunun borçları ayrıntılı olarak düzenlenmemiştir. Sadece TTK m. 906 da yolcunun, taşıyıcı tarafından iç hizmetleri düzenlemek üzere konulmuş kurallara uymak zorunda olduğu belirtilmiştir. TTK m. 906, etk m. 798 den alınmıştır. İç hizmetleri düzenlemekten kasıt, yolcu taşıma faaliyetinin düzenlenmesidir ki, bunun Genel İşlem Şartları şeklinde, Bakanlıkça belirlenip sektöre tavsiye edilmesi gerekir.
TAŞIYICININ BORÇLARI Taşıyıcının borçları özel olarak tek madde şeklinde düzenlenmemiştir. etk m. 806/1 hükmü değiştirilerek TTK m. 914/1 e, etk m. 807 ise aynen TTK m. 915 e alınmıştır. TTK m. 914/1 e göre, taşıyıcı, yolcuları rahat bir yolculukla ve sağlıklı olarak gidecekleri yere ulaştırmakla, özellikle hava, ses, yer ve çevre kirliliğine meydan vermemek için gerekli düzeni kurmakla, gerekli diğer tüm önlemleri almak ve mevzuatta öngörülen kurallara uymakla yükümlüdür.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU Taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin TTK m. 914, etk m. 806 da redeksiyon yapılarak TTK ya alınmıştır. TTK m. 914/2 gereğince, yolcunun kaza geçirmesi veya kaza sonucunda ölmesi halinde taşıyıcının sorumlu olduğu ve doğacak zararı (maddi ve manevi) tazmin etmekle yükümlüdür. Yolcu kaza geçirmesi halinde uğradığı zararı kendisi, ölmesi halinde ise yardımdan yoksun kalacak kişiler taşıyıcının sorumluluğuna gidebilirler.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU Taşıyıcı, kazanın kendisinin veya yardımcılarının en yüksek özeni göstermelerine rağmen, kaçınamayacakları ve sonuçlarını önleyemeyecekleri bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse tazminattan kurtulur (TTK m. 914/2).
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU TTK m. 914/3 de sayılan, bilette belirtilen yerin başka bir kişiye verilmesi, bilette gösterilen araç yerine aynı düzeyde olmayan aracın sefere konulması, aracın saatinden önce hareket etmesi sebebiyle yolcunun yetişememesi, araçta ilk yardım malzemeleri ile ilaçların bulundurulması veya bunlardan derhal yararlanma imkanının verilmemesi durumunda, doğacak zarardan taşıyıcı sorumludur. Herhangi bir zarar ispat edilmese bile, taşıyıcı, bilet ücretinin üç katı maktu tazminat ödemekle yükümlüdür (TTK m. 914/3).
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU Yolcunun ölümü ve yaralanması halinde taşıyıcının sorumluluğu, deniz yolu ile yolcu taşıma sözleşmesiyle ilgili TTK m. 1256, 1257 vd.nda oldukça ayrıntılı düzenlenmiştir. Bu hükümler incelendiğinde TTK m. 914 ün oldukça yetersiz ve güncel olmadığı ortadadır. Yine deniz yolu ile yolcu taşıma sözleşmesiyle ilgili TTK m. 1262 de yolcunun ölümü ve yaralanmasına ilişkin taşıyıcının sorumluluğu 400.000 ÖÇH/SDR ile sınırlanmışken, TTK m. 914 vd.nda böyle bir hükme yer verilmemiştir.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / ZORUNLU SİGORTA Deniz yolu ile yolcu taşıma sözleşmesiyle ilgili TTK m. 1259 da zorunlu sigorta yükümlülüğü düzenlenmişken, karayolu ile yolcu taşımayla ilgili TTK m. 906 vd.nda böyle hükme yer verilmemiştir. Her ne kadar KTK m. 18 de zorunlu sigorta ilgili bir hüküm varsa da, bu hüküm sadece şehirlerarası yolcu taşımaya ilişkindir. Karayolu ile yolcu taşıma sözleşmeleri için de zorunlu sigorta yükümlülüğü, TTK da düzenlenmesi gerekmektedir.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / BAGAJ
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / BAGAJ Yolcunun yanında bulunan özel eşyaları (kişisel eşya) ile el bagajı ve bagaj fişi karşılığında taşıyıcıya teslim ettiği bagajlarının zıya ve hasara uğramasından taşıyıcıyı sorumlu tutmaktadır ve taşıyıcının sorumluluğunun eşya taşımasına ilişkin TTK m. 875 886 hükümlerine göre belirleneceği belirtilmektedir (TTK m. 912). Ancak bagaj ve eşya (yük) farklı kavramlar olup, bu gönderme isabetli değildir. TTK m. 912 nin mehazı etk m.804 tür. Ancak mehazdan farklı olarak TTK m. 912/2 de taşıyıcının, yolcunun kişisel eşyasından da sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / BAGAJ Bagajın ziya ve hasara uğraması halinde taşıyıcının TTK m. 916/2 de iç taşımalarda 500 ÖÇH/SDR, dış taşımalarda 1000 ÖÇH/SDR olmak üzere, Ulaştırma Bakanlığınca tespit edileceği düzenlenmiştir. Bu sınırlandırma TTK m. 912 deki gönderme ile de çelişmektedir. Deniz yolu ile yolcu taşımalarına ilişkin TTK m. 1263 te bagajın zıyaı ve hasara uğramasıyla ilgili olarak taşıyıcının sorumluluğu, TTK m. 916/2 teki belirtilen miktarın çok üstünde üç farklı (2250 ÖÇH, 12700 ÖÇH ve 3375 ÖÇH) limit belirtilmiştir
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / BAGAJ Bagajın zıya ve hasara uğraması halinde taşıyıcının sorumluluğunu düzenleyen TTK m. 912 ve 916/2 düzenlemeleri yetersiz ve eksiktir. Deniz yolu ile yolcu taşıması sözleşmesinde bagajın zıya ve hasara uğraması TTK m. 1263 de oldukça ayrıntılı ve TTK m. 912 ve 916/2 den farklı düzenlenmiştir. Yeknesak bir düzenleme yapılmalıydı. Yine TTK m. 1269 da bagajın zıyaı ve hasara uğradığının bildirimi düzenlenmişken, karayolu ile yolcu taşımaya ilişkin böyle bir hükme yer verilmemiştir.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / BAGAJ TTK m. 916/2 de dış taşımalar bakımından üst bir sorumluluk sınırının belirleneceği düzenlenmiştir. Ancak hali hazırda kara yolu ile yolcu taşınmasına ilişkin uluslararası bir konvansiyon yoktur. Bu durumda TTK nın uygulanması zorunlu hale getirilmiştir.
TAŞIYICININ SORUMLULUĞU / BAGAJ Bunun dışında TTK m. 1270/2 ye göre deniz yolu ile yolcu taşıma sözleşmesinden doğan, bagajın zıyaı veya hasara uğramasından doğan taleplerin 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmişken, karayolu ile yolcu taşımada bagajın zıyaı veya hasarından doğan talepler 1 bir yılda zamanaşımına uğramaktadır (TTK m. 855/1). Bu iki düzenlemenin birbiriyle uyumlu olması gerekirdi.
YÖNETMELİK TTK m. 916/1 de yolcu taşımasına ilişkin TTK hükümlerin uygulanmasını gösteren bir yönetmeliğin Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığınca çıkarılacağı belirtilmiştir. Ancak söz konusu yönetmelik hali hazırda çıkarılmamıştır.
SONUÇ Yolcu taşıması, her ne kadar ticari işletme faaliyeti ve ticari iş olarak kabul edilse ve TTK m. 906 916 ile m. 1247 1270 arasında özel olarak düzenlenmişse de, söz konusu düzenlemelerin karayolu ile yolcu taşımaya uygulanacak olanları oldukça yetersiz ve çağın gerisinde kalmıştır. Ayrıca bu hükümler birbirleriyle uyumlu da değildir. Sırf yeni bir yolcu taşıma kanunu yapılması gerektiğinden yola çıkarak, 1/7/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK da eski düzenlemenin korunması yerine, doğrudan kanunda düzenleme yapılması veya YOLCU TAŞIMA KANUNU nun çıkarılması gerekirdi.
ÖNERİLER Yolcu taşımalarına ilişkin, İsviçre olduğu gibi, ayrı özel bir YOLCU TAŞIMA KANUNU çıkarılmalıdır. Yolcu Taşıma Kanunu nda tüm taşıma türlerine (kara, demir, deniz ve hava yolu ile yolcu taşımalarına) uygulanacak genel hükümler getirilmelidir. Ayrıca söz konusu kanunun kapsamına şehirlerarası yolcu taşımaları yanında şehir içi yolcu taşımaları da dahil edilmelidir.
ÖNERİLER Bu kapsamda yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan talep ve dava haklarının kullanılması kolaylaştırılmalı ve belirginleştirilmelidir. Özellikle iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmayan yolcu taşıma sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar başta olmak üzere yolcu taşımalarıyla ilgili uyuşmazlıkların giderilmesi için hakem heyeti kurulmalıdır. Bir tarafın tüketici olduğu yolcu taşıma sözleşmeleri için Tüketici Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemelerine başvurulabilir.
ÖNERİLER Yine bagajın zıyaı uğramasında zararın ispatı nerdeyse imkansız olduğundan, zarar ispat edilemese bile bilet ücretinin üç katı gibi maktu bir tazminatın ödenmesi gerektiği kanun hükmü haline getirilmelidir. Yolcu taşıma sözleşmesini ispat bakımından yolcu bileti ve bagaj teslim fişi, diğer taşımalarla yeknesaklık oluşturacak şekilde düzenlenmelidir. Yolcu taşımasına ilişkin Genel İşlem Şartları çıkarılmalıdır. Yolcu taşıma sigortaları yeknesak hale getirilmelidir.