YIL / YEAR 13, SAYI / ISSUE 25 (BAHAR / SPRING 2015/1) ss

Benzer belgeler
Eşref Altaş * Ömer Mahir Alper. Osmanlı Felsefesi: Seçme Metinler. İstanbul: Klasik Yayınları, 2015, 503 sayfa. ISBN:

İSLÂM FELSEFESİ DİZİSİ

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Yrd.Doç.Dr. Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

SİİRT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT: 4 SAYI 1 s MOLLA FENÂRÎ DE TASAVVUF METAFİZİĞİ

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969.

İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul

İslâm Felsefesi Tarihi 2

İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ DERSLERİ

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

Halil Aydınalp. Nazarî Tasavvufun Kurucusu: Sadreddin Konevî Ekrem Demirli İstanbul: İSAM Yayınları, sayfa.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İslâm Düşüncesinde Süreklilik ve Değişim: Seyyid Şerif Cürcânî Örneği M. Cüneyt Kaya (ed.) İstanbul: Klasik, 2015, 238 s.

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

ÖZGEÇMİŞ. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara Üniversitesi 2015

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında. Editörler: Ömer Türker Osman Demir

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ DERSİN KODU VE ADI TEZ 5000 Yüksek Lisans Tezi TİB 5010 Seminer UAD 8000 Uzmanlık Alan

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

insan toplum Değerlendirmeler

Sahn-ı Semândan Dârülfünûn a

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kitap Tanıtımı ve Tenkitler

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSLAM AHLÂK DÜŞÜNCESİ PROJESİ. ilmi etüdler derneği

İslâm Felsefesi El Kitabı

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

İlâhî İsimler Teorisi: Allah-İnsan İlişkisi Abdullah Kartal İstanbul: Hayy Kitap, 2009, 256 sayfa.

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Kelâm ve Mezhepler Tarihi II

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş)

NAZARİYAT İslâm Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

T.C. RECEP TAYYĠP ERDOĞAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS DERSLERĠ DERSĠN KODU VE ADI

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Hudud Risaleleri Çerçevesinde KĐNDĐ ve ĐBN SĐNA FELSEFESĐNĐN TEMEL KAVRAMLARI Enver UYSAL, Emin Yayınları 2008, 264 s.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

Abdullah Yıldırım * * Arş. Gör., İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü.

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations. Doğan Mert DEMİR

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

FAALİYET VE YAYIN KATALOĞU ( )

NAZARİYAT İslâm Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi

Şerhu l-fâtiha ve ba zı sûreti l-bakara

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

AKADEMİK YILI

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ - YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

İBN MEYMUN FELSEFESİNDE TANRI

Fahreddin er-râzî Ömer TÜRKER - Osman DEMİR İstanbul: İSAM Yay., 2013, 635 s.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Aydın Topaloğlu. İslâm Felsefesine Giriş drl. Peter Adamson ve Richard C. Taylor çev. M. Cüneyt Kaya İstanbul: Küre Yayınları, sayfa.

Değerlendirme / Review. İslâm Düşüncesi Araştırmalarında Örnek Bir Külliyat Neşri: Ahlâk-ı Adudiyye Şerhleri

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Değerli öğrencilerimiz, Fakültemiz hazırlık sınıflarının 2. vize, diğer sınıfların final ve bütünleme sınav programının son hali sunulmuştur.

Dersin Optik Kodu. Ders Dur. (Z/S) Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Dersin Optik Kodu. Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Ders Dur. (Z/S) Dersin Adı

Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Transkript:

OSMANLI FELSEFESİ, ( ) ss. 287-294 NECMİ DERİN Yrd. Doç. Dr. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı necmiderin@hotmail.com İnsanların düşüncelerini ifade ederken kullandığı kavramlar, fertleri ve manayı aynı anda kapsar. Bu ise bir taraftan da karışıklığa yol açar. Meşşâî gelenekteki mantıkçılar, kullanılan kavramın fertlerini zât-ı mevzû ile manasını da unvân-ı mevzû/vasf-ı mevzû şeklinde birbirinden ayırırlar. Mesela insan lafzının Ali, Ahmet, Hasan gibi bireyleri zât-ı mevzûsu iken düşünen canlı (hayvân-ı nâtık) manası ise unvân-ı mevzû/vasf-ı mevzû olmaktadır. Buna göre zât-ı mevzû birinci cevher; unvân-ı mevzû ise ikinci cevher (tür anlamıyla) olmaktadır. Son yıllarda ilmî ve gündelik hayatta sıklıkla kullanılan kavramların çoğu zaman bu iki husustan hangisini esas aldığı ise tam anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla varılan hüküm ve neticelerin değerini takdir etmek subjektif ölçülere göre gerçekleşmektedir. Bu probleme maruz kalan ifadelerden biri de Osmanlı kavramıdır. Yapılan çalışmalar genel olarak kavramın zât-ı mevzusu diyebileceğimiz padişahlar, düşünürler, şairler vb. gibi birey ya da siyasi ve iktisadi merkezli tikel şeyler üzerinedir. Şahıslar hakkında yapılan çalışmaların neticesinde elde edilen genellemelere de Osmanlı nın unvân-ı mevzûsu denilmektedir. Oysa gerçekliği yansıtması açısından son derece

NECMİ DERİN problemlidir. Bu tarz yaklaşımlar insan kavramının, insan Ali dir şeklindeki kullanımına benzemektedir. Ömer Mahir Alper in Osmanlı Felsefesi: Seçme Metinler adlı eseri, zengin bir düşünce haritası sunmasının yanı sıra Osmanlı kavramının unvân-ı mevzûsunu anlamaya veya tartışmaya açmayı önermektedir. Yazar Osmanlı nın ilk dönemlerinden son dönemlerine kadar farklı zamanlarda yaşamış on bir düşünürün felsefe ile ilgili eserlerini tercüme ederek Osmanlı Felsefesi adını verdiği bir düşüncenin varlığına dikkat çekmektedir. Yazarın, bu terkip ile kastettiği de felsefe tarihi ile onun önemli bir bölümünü oluşturan İslam felsefesinin yaratıcı ve özgün sentezlerini içeren ve bu geleneğin devamı mahiyetinde olan düşüncedir. 288 Osmanlı felsefesi, konu, mesele ve ilkeler bakımından İslam felsefesinin bir parçasıdır. Dolayısıyla isimlendirme İslam felsefesinden ayrı bir düşünceyi değil aksine İslam dünyasında kendinden önce üretilmiş olan düşünce geleneklerinin Osmanlı nın uzun tarihi içinde ve geniş coğrafyasındaki faaliyetlerini kuşatıcı bir anlamda kullanılmaktadır. Buna göre Osmanlı felsefesi, Arapça yazılan şerh, haşiye, ta lik vb. eserler ile belli konularda yazılmış risalelerin bilinmesiyle ortaya çıkacak bir düşüncedir. Kitapta yer verilen eserler bu amaca matuf olarak bir araya getirilmiştir. Kitap, Dâvûd-i Kayserî nin üç risalesinin çevirisi ile başlar. Orhan Gazi nin İznik te açtığı medresenin başına atadığı ilk başmüderrris olması hasebiyle Dâvûd-i Kayserî, Osmanlı ilim zihniyetinin kurumsal ve teorik temelinin oluşumundaki en önemli kişidir. Bu yönüyle Dâvûd-i Kayserî, Osmanlı felsefesinin oluşum ve gelişimini belirleyici isimlerindendir. Eserde yer verilen Dâvûd-i Kayserî nin ilk metni, İbnü l Arabî nin Fusûsü l-hikem ine yazdığı şerhin Mukaddimât bölümündeki Varlık ve Onun Hak Olduğu Hakkında ismini taşımaktadır. Tercüme edilen kısım vahdet-i vücûd öğretisinin varlık anlayışını, felsefî bir formasyon ile ele almaktadır. Varlık kavramı, varlık mertebeleri, özellikleri ve mertebelerin farklı isimleri öne çıkan konulardır. Bu hususları zikrederken felsefe ıstılahındaki akıl, ilk akıl, nefs gibi kavramların ehlullâh nazarında rûh, rûhu l-kuds, kalb karşılığında kullanıldığına dair temellendirmesi, metafizik konuların doğru anlaşılması açısından önem arz etmektedir. Dâvûd-i Kayserî nin ikinci eseri Birlik ve Çokluğun Mâhiyeti Hakkında risalesidir. Dâvûd-i Kayserî, bir ve çok konusunu zat-sıfat; ulûhiyet-ubûdiyet

OSMANLI FELSEFESİ bağlamında ele alır. Dâvûd-i Kayserî nin üçüncü eseri de Zamanın Mâhiyeti ve Hakikati Hakkında risalesidir. Eser, İbn Sînâ (ö. 428/1037), Nasîrüddîn Tûsî (ö. 672/1274), Şemseddin Semerkandî (ö. 702/1303) gibi isimler üzerinden farklı disiplinlerin zaman anlayışını mukayeseli olarak inceler. Kitapta ikinci olarak Molla Fenârî nin (ö. 834/1431) Hakkın Varlığının Tasavvuru ve Sübutuna İşaret ile İdrakin Hakikatleri, Bölümleri ve Yolları Üzerine Tenbih adlı risalelerine yer verilmiştir. Birinci risale varlık hakkındadır. Molla Fenârî, Hakk ın sırf varlıktan ibaret olduğunu ifade ederek İbn Sînâ-Fahreddin Râzî çizgisinde gelişen metafizik anlayışı İbnü l-arabî-konevî ile gelişen irfan metafiziğiyle birlikte benimsediğini ortaya koymaktadır. Buna göre risale, Hak kın hakikatinin mutlak varlık olduğunu beş delille ispatlama üzerinedir. Dolayısıyla bu düşünceyle uyumlu olmayan meşşâî filozoflarla kelamcıların, Hakk ın hakikatine dair ileri sürdükleri on delili ve bu delillerin çürütülmesini de içermektedir. Kelam, felsefe ve vahdet-i vücûd gelenekleri arasındaki lafız-mana, teşkik-mütevatı, varlık-mahiyet, vacib-mümkün gibi metafizik tartışmaları ele alan önemli bir metindir. İkinci risalede, kelam-felsefe-tasavvuf gelenekleri arasında tartışmalara sebep olan ilimle ilgili kavramlar ele alınmıştır. İdrak, temsil, husul, huzur, ihsas, tevehhüm, te akkul, müşâhede, fikir, şuur, marifet, fehm, akıl, hikmet, yakîn, hâtır, hayâl, zihin, hibr/hubr (خبر) (deneyim), re y, ferâset kavramları tanımlanmıştır. 289 Kitapta yer verilen bir diğer isim Tarih İlminin İlkeleri ve Tarih İlminin Usûlü ve Meseleleri adlı risaleleriyle Muhyiddin el-kâfiyeci dir (ö. 879/1474). Esasen, kitapta tarih ile ilgili metinlere yer verilmesi Osmanlı felsefesi kavramı ile ilgisiz gibi durmaktadır. Zira klasik anlayış, tikel olayları incelediği için tarihi, felsefî bir ilim olarak kabul etmez. Fakat Kâfiyeci den yapılan çeviriler, tarihin de felsefî bir ilim olduğunu ispatlayan metinlerdir. Bu metinde tarih ilminin konusu, usulü ve ilkeleri ele alınan başlıca meselelerdir. Kâfiyeci eserine tarih kelimesinin etimolojik kökenini inceleyerek başlar. Kendisine kadar intikal eden tarihle ilgili bilgilere Kâfiyeci yeni bir boyut kazandırır. Ona göre tarihin, diğer müdevven ilimler gibi belli bir konusu vardır. Tarihçi de bu konuya taalluk eden meseleleri inceler. Kâfiyeci ye göre tarih ilminin beş kaidesi vardır; toplumda da üç ta-

NECMİ DERİN baka bulunur. Her bir tabakanın kaidelerle olan ilişkisinden on beş nispet ortaya çıkar. Muhtemel nispetlerin durumunun incelenmesiyle tarih yazımı gerçekleşir. Kâfiyeci nin risaleleri mütercimin aktardığı üzere tarih yazımı üzerine İslam dünyasındaki ilk müstakil çalışmalardır. Hocazâde Muslihuddin Efendi (ö. 893/1488), Âlemin Kıdemini Savunan Filozofların Görüşlerinin Çürütülmesi adlı risalesi ile kitapta yer almştır. Âlemin kıdemi meselesi, Gazzâlî nin meşşâî filozofları tekfirle itham ettiği üç konudan biridir. Bu bakış açısına sahip kelamcılar tarafından devam ettirilen tartışmayı Hocazâde, Gazzâlî nin Tehâfüt üzerine Fatih in isteğiyle yazdığı Tehâfütü l-felâsife eserinde geniş bir şekilde yer verir. Kitapta çevirisi yapılan metin, Hocazâde nin Tehâfütü l-felâsife adlı eserinin birinci konusudur. Müellif bu kısımda âlemin kıdemine dair filozofların ileri sürdüğü dört kanıtı ve bunları çürüten cevapları incelemektedir. 290 Kitapta eserlerine en çok yer verilen isim ise Osmanlı felsefe geleneğinin altın çağında yaşayan Kemalpaşazâde dir (ö. 940/1534). Yaratmanın (Ca l) Anlamının Açıklanması ve Mahiyetin Yaratılmış (Mec ul) Olup Olmadığının İncelenmesine Dair Mümkün Bir Kadim Varlığın Müessire Dayanmasının İmkânına Dair Bir İnceleme İnsanın Varlık Yapısına Dair Aklın İzahına Dair isimli dört eserinde Kemalpaşazâde, İslam düşüncesindeki önemli tartışma konularını ele alır. İlk risalede Kemalpaşazâde ca l ve ona bağlı olarak derin tartışmaların mahalli olan mahiyetlerin mec uliyeti meselesini inceler. Kemalpaşazâde, meselenin önemli kavramları olan sun, halk, îcâd, ihdâs, ihtirâ, ibdâ, fiil, tekvin ve ca l kelimelerinin sözlük anlamlarını vererek Mutezile, Eş arî ve Meşşâî gelenekleri bağlamında mahiyetin mec uliyetini ele alır. Konunun, mahiyetin mec ul olduğunu kabul edenler ve kabul etmeyenler şeklinde iki tarafı vardır. Her iki tarafın delilleri geniş bir şekilde incelenir. Risalede Kemalpaşazâde, İslam düşüncesinde kurucu birçok ismi ve onların konuyla ilgili farklı eserlerini kullanır. Bu eserlerdeki görüşlerin bazılarını eleştirmenin yanında hatalı bilgileri de tashih ederek kendi düşüncesini ortaya koyar. İkinci risale ise Kemalpaşazâde nin İslam düşüncesinde yanlış bir şekilde tartışıldığını düşündüğü bir konuyu doğru zemine oturtmaya çalıştığı bir eserdir. Konu, failin eseriyle ilişkisinin zaman açısından önceliliği ile ilgilidir. Failin zaman açısından önceliği daha çok Eş arî kelamcı-

OSMANLI FELSEFESİ larının savunduğu bir görüştür. Kemalpaşazâde, bu hususta filozoflarla kelamcılar arasında bir ihtilafın olmadığını Fahreddin Râzî nin Kitâbu lmulahhas fi l-mantık ve l-hikme (ö. 606/1210) ile Kâtibî Kazvinî nin (ö. 675/1277) el-münassas fî Şerhi l-mulahhas adlı eserlerinden hareketle açıklar. Ancak mesele vakıaya ters bir şekilde iki gelenek mensupları tarafından tartışıla gelmiştir. Kemalpaşazâde ye göre esas tartışma, Allah ın mûcib bizzât mı yoksa fâil-i muhtâr mı olduğudur. İnsanın Varlık Yapısına Dair adlı risale, beden ve ruhtan oluşan insanın özelliklerini tefsir, kelam ve felsefe disiplinlerine göre ele alır. Aklın İzahına Dair de ise akli ve nakli deliller ışığında akıl hakkındaki görüşler incelenir. İnsani nefis birdir, ilk ilişkili olduğu organ kalptir. İnsanî aklı Kemalpaşazâde kalpte bulunan nur şeklinde izah eder. İnsanî aklın dışında özellikle hayvan türlerinde de akıl olduğuna dair geniş açıklamalar yapar. Çevirisi yapılan bir diğer metin de Ahmed Efendi Taşköprîzâde nin (ö. 968/1561) Zihinsel Varlığa Dair Tartışmalarda Özün ve Hakikatin Tespiti adlı eserdir. Zihni varlık problemi, kelam ve felsefe disiplinlerinin tartıştığı önemli konulardan biridir. Problem Osmanlı döneminde Kara Seyyidî Hamîdî (ö. 913/1507) ve Kemalpaşazâde ile birlikte müstakil olarak ele alınır. Daha sonrasında Taşköprîzâde ile Mustafa Gelenbevî (ö. 1205/1791) ve Mustafa Şevket el-istanbûlî (ö.1292/1875) bu tartışmayı devam ettirirler. 291 Taşköprîzâde metninin önemi, tartışma konularını netleştirmesinden gelmektedir. Kara Seyyidî konuyu bilgi ve mantık merkezli muhtasar bir şekilde ele alır. Problemin tarafları olan kelam ve felsefenin delillerine değinmez. Kemalpaşazâde metninde ise alıntılar çoktur ve bunların başlangıç ve bitimi açık değildir. Dolayısıyla bu özellik, konunun anlaşılmasını ve takibini zorlaştırmaktadır. Taşköprîzâde ise zihni varlık problemiyle ilgili Kemalpaşazâde metninin zorluklarını arındırarak ihtilaf konusu olan kavram ve ilkeleri net bir şekilde ifade eder. Eserin mukaddimesinde problemin dayandığı kavram ve ilkeleri dört kısımda izah ettikten sonra felsefe ile kelamın ileri sürdüğü delilleri inceler. İslam düşüncesinin en zor konularından biri olan zihni varlık metninin akıcı üslup, anlaşılır ve sade bir dille Türkçeye kazandırılması oldukça önemlidir. Zira zihni varlık, metafizik, epistemoloji, mantık ve kelam gibi disiplinlerin can alıcı konularının en ince ayrıntılarıyla tartı-

NECMİ DERİN şıldığı bir meseledir. Haliyle zengin kavram yapısının Türkçe karşılıklarını bulmak kolay değildir. Mütercim, isabetli karşılıklar bularak metnin daha anlaşılabilir olmasını sağladığı gibi köşeli parantezlerle metin bağlamını akıcı hale getirmiştir. Hasan Kâfî Akhisârî nin (ö. 1024/1615) Âlemin Düzenini Sağlayan Sebeplerin Temeli adlı eseri kitapta yer alan bir diğer metindir. Metinde Akhisârî, sosyal ve siyasi meselelerin temel ilkelerini vermektedir. Akhisârî nin bu konulara değinmesindeki amaç, h. 980 yılından itibaren ortaya çıkan siyasî ve sosyal hayattaki bozuklukların sebebini ve çözüm yolları bulmaktır. Osmanlı nın siyasi, iktisadi ve ilmi alanlardaki bozulmalarına dair içerden tespit ve teşhisleri yansıtması bakımından araştırmacıların oldukça istifade edebilecekleri bir metindir. 292 Sadreddinzâde Mehmed Emin Şirvânî (ö. 1036/1627), İşrak Felsefesi İlmi, Ameli Felsefe, Birlik Yönü adlı metinleriyle kitapta yer alır. İlk iki eser, Şirvânî nin ilimler tasnifine dair yazdığı Fevâ idü l-hâkâniyye adlı enmuzecinin bazı bölümleridir. Çeviriler Müstakim Arıca ya aittir. Çevirmen Şirvânî ailesi hakkında önemli bilgiler vermenin yanında ilimler tasnifi geleneğinde Fevâ idü l-hâkâniyye yi tanıtmaktadır. Eser, savaş meydanında Osmanlı ordusunun aldığı düzene benzetilerek yazılmıştır. Ordu, bir öncü (mukaddema), bir merkez (kalp), bir sağ kanat (meymene), bir sol kanat (meysere) ve bir artçıdan (saka) meydana gelen bir düzen üzerinedir. İşrak Felsefesi İlmi, sol cenahta yer alan aklî/felsefî ilimlerin kısımlarındandır. Osmanlı coğrafyasındaki İşrak felsefesi geleneği, Şirvânî de tasavvufun muadili bir ilim olarak karşılık bulur. Zorunlu varlık ispatı, birliği, nübüvvet gibi konuları işrak felsefesine göre açıklanır. Ameli Felsefe aynı şekilde sol cenahta yer alır. Şirvânî, felsefî gelenekte olduğu gibi amelî felsefeyi ahlak, ev yönetimi ve siyaset ilmi şeklinde açıklamaktadır. Birlik Yönü Molla Fenârî nin Ebherî Îsâgûcî si üzerine yazdığı şerhin mukaddimesinde değindiği ciheti vahdenin Şirvânî tarafından yapılan Şerh Alâ Ciheti l-vahde li l-fenârî açıklamasıdır. Bu bölümün tercümesi Mehmet Özturan tarafından yapılmıştır. Bir ilmin meseleleri birbiriyle yakın irtibatı olmamasına rağmen aynı konu altında ele alınabilmektedir. Bu hususun kavranabilmesi ciheti vahde meselesinin anlaşılmasını gerektirdiği için müellif eseri kaleme almıştır. Metin, Osmanlı felsefe ve mantık birikiminin temerküz ettiği önemli eserlerden biridir.

OSMANLI FELSEFESİ İlmin Tarifi ve Bölümlenmesine Dair, Kâtib Çelebi nin (ö. 1067/1657), Keşfü z-zünûn an esâmi l-kütüb ve l-fünûn adlı eserinin ilk bölümleridir. Bu bölüm ilimler tasnifi bağlamında ele alınan, ilmin mahiyeti, tanımı, müdevven ilimlerin konu, ilke, mesele ve gayeleri hakkındaki temel hususları izah etmektedir. XVII. Yüzyıl ilim, kültür ve birikimini yansıtan Kâtib Çelebi, zikredilen eseriyle Osmanlı kimliğini yeniden inşa faaliyetinde de bulunmaktadır. Lale devrinin önemli bilginlerinden Yanyalı Esad Efendi nin (ö. 1143/1731) Özü Dolayısıyla Zorunlu Olanın İspatına Dair ve Zorunlunun Varlığının, Zatının Aynı Olduğuna Dair adlı eserleri, İslam felsefesinde uzun süre tartışma konusu olan meseleleri ele almaktadır. İlk eser, İsbât-ı Vâcib konusundaki kelam, tasavvuf ve felsefe disiplinlerindeki görüşleri mukayeseli olarak değerlendirir. İkinci eserde ise Esad Efendi, varlık-mahiyet bağlamında Zorunlu Varlık hakkındaki ihtilaf konusu olan meseleleri inceler. Konuyu, İbn Sînâ (ö. 428/1037) Gazzâlî (ö.505/1111) İbnü l-arabî, Sadreddin Konevî, Fahreddin Râzî, Sühreverdî (ö. 587/1191) Nasîrüddîn Tûsî (ö. 672/1274), Şemsüddîn Şehrezûrî, (ö. 687/1288 den sonra) Seyyid Şerif Cürcânî ve Celâleddin ed-devvânî (ö. 918/1512) gibi isimlerin değişik eserlerinden hareketle ele almaktadır. Dolayısıyla kelam, Vahdet-i vücûd, meşşâî ve işrakî felsefe arasında ihtilaf konusu olan birçok hususa değinerek esasında Eşari kelamı ile filozofların düşüncesi arasında farklılığın olmadığını ifade eder. 293 Klasik Osmanlı felsefesinin son temsilcilerinden Çerkeşîzâde Mehmed Tevfik Efendi (ö 1319/1901) Mahiyetlerin Yaratılmış (Mec ul) Olup Olmadığına Dair ve Akla Dair risaleleriyle kitapta yer almaktadır. Her iki risalenin de çevirisi Yasin Apaydın tarafından yapılmıştır. İlk risale çetin tartışmaların yapıldığı mahiyetin meculiyetine dairdir. Müellife göre tartışma, mahiyetlerin bizâtihi kendilerinde bir failin etkisinin bulunduğu ile mahiyetlerin bizâtihi mahiyet olup failin tesirinin mahiyetin varlıkla nitelenmesinden sonra olduğu arasındadır. Kelam ile felsefe arasında ciddi tartışmalara sebep olan bu konuyu Çerkeşîzâde Vahdet-i vücûd perspektifini de katarak ele almaktadır. Çerkeşîzâde, Akla dair risalesinde ise bütün idraklerin duyular vasıtasıyla olduğunu, duyular olmaksızın aklın bir şey ifade etmediğini ile-

NECMİ DERİN ri süren kişi/kişilere karşı reddiye tarzında yazdığı bir eserdir. Muhtemel muhatapları Osmanlı nın son dönemlerinde empirizm, materyalizm vb. akımları benimseyenlerin bilgi teorilerine yöneliktir. Mukaddime kısmı, idrak kelimesinin anlamı hakkındadır. Birinci bölüm, insanın hakikatini açıklayarak ikinci bölümün konusu olan aklın mahiyetine de temel oluşturmaktadır. Üçüncü bölümde ise duyular hakkında bilgi vererek idrakin sadece duyu ile olamayacağı yargısıyla empirizmi açıkça reddederek risaleyi sonuçlandırır. 294 Tanıtımını yaptığımız, Osmanlı Felsefesi: Seçme Metinler adlı eser genelde İslam felsefesi özelde Osmanlı felsefesinin tarihi birikiminin anlaşılması ve alanla alakalı çalışmalara ilgiyi uyandırıp canlandırması açısından önemlidir. Osmanlı döneminde yaşamış on bir müellife ait yirmi iki metin büyük bir emek mahsulü olarak Türkçe ye kazandırılmıştır. Kâfiyeci, Hasan Kâfî Akhisârî ve Kâtib Çelebi nin eserleri hariç diğer metinler ilk kez Türkçeye çevrilmiştir ve bunların büyük çoğunluğu Arapça el yazması şeklindedir. Kitap, klasik Osmanlı felsefesini yansıtan metinlere yer vermekte, modern sayılabilecek metinleri çalışmanın dışında tutmaktadır. Metafizik, epistemoloji, ahlak felsefesi, siyaset felsefesi, mantık/mantık felsefesi gibi çeşitli alanlardan seçilmiş örnek metinleri ihtiva etmektedir. Tercüme edilen metinler müelliflerin vefat tarihi göz önünde bulundurularak sıralanmıştır. Seçilen metinler tam tercüme veya kitabın bazı bölümlerinin tercümesi şeklindedir. Çevirilerde esas alınan metnin tam künyesi tercüme edilen eserlerin ilk sayfalarındaki dipnotta gösterilmektedir. Kitabın tercümesinde İslâm felsefesinin temel terimlerinin ve eser isimlerinin tercümesi ile ilgili sorunların bulunmaması ve tercümede akıcı ve anlaşılır bir dilin kullanılması okumayı kolaylaştırmıştır. Genelde tercümelerde görülen anlaşılabilme sorunu, eserde en aza indirilmiş gözükmektedir. Kitapta yer alan müelliflerin el yazma, şerh, haşiye, ta lik vb. şeklinde fazla bilinmeyen diğer eserlerinin de zikredilmesi yapılacak yeni çalışmalara da ışık tutacaktır. Ömer Mahir Alper in Osmanlı Felsefesi: Seçme Metinler adlı eseri, ülkemizdeki İslâm/Osmanlı felsefesi müktesebatına önemli bir katkıdır. Eser, Klasik tarafından (İstanbul 2015) yayınlanmıştır.