Millî Görüfl&PERSPEKTIVE



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı


Bir Fidandan Bir Çınara: Düzce Üniversitesi.

Kuruluşumuz. Ocak 2011

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

Kurban Allah a yakınlaşmanın adıdır. Sahip olduklarımızın Allah yolunda feda edilmesidir, teslimiyettir, teşekkürdür.

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

skandinav mesleki güvenlik ortam anketi

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

WICHTIGER HINWEIS: Bitte fertigen Sie keine Kopien dieses Fragebogens an!

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

VAN-TUŞBA BELEDİYE MECLİSİNİN HAZİRAN 2016 TARİHLİ KARAR ÖZETLERİ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ

Özel Sektör Gönüllüler Derneği

DOSTLUK KÖPRÜLERİ KURULUYOR

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

Hüseyin Gelis CEO, Siemens A Istanbul, 1 st June 2010

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

BSO Başkanı Uğur ve BTSO Başkanı Burkay iki kentin sanayisi için yapılacakları konuştu

Gençlik karti kullanilmak suretiyle gerçekleştirilecek olan, gençliğin dolaşimiyla ilgili kismi anlaşma Gençlik geliştirme politikası

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

2012 de 3 önemli gündem maddemiz var

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı


Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Ye aya Gelece i Görüyor

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Cümlede Anlam İlişkileri

Toktamış Ateş'i kaybettik

KURBAN BEDELI 100 Euro

15 Ekim 2014 Genel Merkez

ÖĞRENCİLER DAMLA PROJESİ İLE MANİSA DA GÖNÜL BAĞI KURDU

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

Avrupa nın imamları Mainz de yetişecek. ACG nin mesajı: Gençler zenginliğimizdir. Maneviyatsız bereket olmaz. Bereketin anahtarları.

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

İÇ KONTROL. ç Kontrol Dairesi. I lda Arslan. 2 ubat 2009 / ISPART A

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Bir Prens Çoban Oluyor

Belediyemiz her zaman vatandaşın yanında

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

MÜSİAD Kadın Girişimciler Zirvesi. Kapanış Konuşması. 27 Mayıs İş Dünyamızın, STK'ların Değerli Bşk ve Temsilcileri,

BAŞKAN YAVUZ, TUZLA BELEDİYE BAŞKANI DR.ŞADİ YAZICI, EŞİ

Cumhuriyet Halk Partisi

Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri Seri İlanlar Firma Rehberi. Güncel Ekonomi Siyaset Spor Dünya Sağlık Teknoloji Magazin Bölgesel Avrupa Eğlence

KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

MAT223 AYRIK MATEMATİK

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI - TÜRKİYE DİYANET VAKFI. Allah a yakınlaşma ve muhtaçlara destektir. Kurbanlarımızla kardeşliğimizi güçlendirelim.

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Atatürk Anadolu Lisesinde Tablet Bilgisayar Dağıtımı Yapıldı

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

ANKARA GEZİMİZ. Sevgili ATAM, TED gençleri olarak manevi huzurunda saygıyla eğiliyoruz.

難 民 認 定 申 請 書 Mültecilik Kabulü Başvuru formu

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

Gazeteciliğin önemi Türkiye de ve dünyada artıyor

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ KONSEYİ DÖRDÜNCÜ ZİRVESİ TASLAK BİLDİRİSİ, 5 HAZİRAN 2014, BODRUM, TÜRKİYE

AK PARTİ TBMM MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK ve SPOR KOMİSYONU BAŞKANI AMASYA MİLLETVEKİLİ. Prof. Dr. Mehmet Naci BOSTANCI

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Toplum olarak biraz fazla mı televizyon seyrediyoruz? Bunun sebepleri nelerdir?

2001 yılında otomotiv sektörünün dolar bazında cirosu 1997 yılı düzeyine, tekstilin cirosu ise 1999 yılı düzeyine geriledi.

VEKÂLET YOLUYLA KURBAN KESİMİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

Vaka Çalışması: «Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Projesi HayalEt» ve Hedeflerimiz

İklim Değişikliği ile Mücadelede Medya Üstüne Düşeni Yapıyor mu?

Müslüman Ahmediye Cemaatinin bugünkü durumunu şöyle özetleyebiliriz: o Şimdiye kadar bu Cemaatin yerleştiği ve merkez kurduğu ülkeler sayısı: 193

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

RAY S GORTA A.. DENET MDEN SORUMLU KOM TE YÖNERGES

BINGOL VALILIGI ii Milli Eğitim Müdürlüğü ...,... "" EGITIM-OGRETIM YILI ÇALIŞMA TAKVIMI. BiNGÖL

Transkript:

Millî Görüfl&PERSPEKTIVE IGMG AYLIK YAYINORGANI http://www.igmg.de E-Mail: dergi@igmg.de MART/MÄRZ 2002 Y l/jg.: 8, Say /Nr.: 87 Herausgeber: Islamische Gemeinschaft Milli Görüfl - IGMG Genel Yay n Yönetmeni (Chef Redakteur): lhan B LGÜ Yay n Kurulu: (Redaktion): O uz ÜÇÜNCÜ Ali BOZKURT Abdurrahman D ZMAN Mehmet DO AN D ZG -LAYOUT: M LL GÖRÜfi BASKI (Druck): YAVUZSÖHNE-DUISBURG Yay nlanan makale ve fikir yaz lar n n sorumluluklar yazarlar na aittir. Die in der Zeitschrift veröffentlichten Meinungen binden die Autoren, nicht die IGMG. Adres: Milli Görüfl Dergisi Boschstr. 61-65, D- 50171 Kerpen Tel.: 02237/ 656-0 Fax: 0221/ 656 555 lan ve Reklam Al n r. IGMG Genel Merkez Üyelerine Ücretsizdir. Y ll k abone ücreti: 59,-D Jahresabonnement: 59,-D SEB-Bank Köln. Kontonr.: 162 888 56 00 BLZ 370 101 11 BU SAYIDA Evet... Yine Mazlumlar, yine Ma durlar, yine Muhacirler...........................................................2 IGMG Kurban Kampanyas büyük ilgi gördü Mazlum ve ma durlar n selam ve dualar var!......................................................................3-6 IGMG heyeti BM Peflaver Mülteciler Yüksek Komiserli ini ziyaret etti........................................7 Kurban Kampanyas bar fla katk sa l yor Güney Sudan da dinleraras hoflgörü...................................................................................8-9 Depremzedeleri yaln z b rakmad k...................................................................................10-11 Deprem yerinde kurtlar uluyor.........................................................................................12-13 Ve bir Hac organizesi daha tamamland............................................................................14-15 Kuzey Hollanda da Çocuk fienli i coflkusu.........................................................................16-17 8 Mart Dünya Kad nlar Günü münasebetiyle.........................................................................20 Kad n ve slam Abdullah MÜEZZ NO LU........................................................................20-21 Bar fl n yolu, medeniyetler buluflmas ndan geçiyor.............................................................22-23 Dünyada ekonomik tasalluta hay r! lhan B LGÜ..............................................................24-25 Ey 28 fiubat ma duru flaflk n kardeflim, geçmiflinden utanma Mustafa KARAAL O LU........26-27 IGMG zieht positive Bilanz für ihre Kurban-Hilfsaktion............................................................28 Treffen einer Delegation der IGMG mit Represänten der UNHCR in Peschawar.........................29 Otto Schilys Toleranz?! O uz ÜÇÜNCÜ...............................................................................30 Rasterfahndung lässt Missbrauch von Daten befürchten.........................................................31 1700 anti-islamische Vorfälle registriert.................................................................................31 Dialog an der Uni..............................................................................................................31 Europas Dialog mit dem Islam.............................................................................................32 Keine Ahnung vom Islam....................................................................................................33 Islamunterricht wird ausgeweitet.........................................................................................34 IGMG begrüsst islamische Charta des ZMD...........................................................................35 IGMG verzichtet auf eigene Schächt-Zertifikate.....................................................................36 Geist von Istanbul soll Dialog des Westens mit dem Islam beflügeln....................................37

EVET... Y NE MAZLUMLAR, Y NE MA DURLAR, Y NE MUHAC RLER... Yoksullu un, kötülü ün, nefretin, zulmün kara bulutlar gibi yeryüzüne indi i bir zaman diliminde insanın bundan ızdırap ve üzüntü duymaksızın, kendi aleminde, kendine özgü kayıtsız bir hayat sürdürmesi, o insanın ruhunda hakikat sevgisinin sönmü olması anlamına gelmektedir.. Orta yerde duran tablo korkunç: Dünyada her yüz çocuktan 6 sı be ya ına gelmeden hayatını kaybediyor... Be ila ondört ya larındaki ikiyüz milyon çocuk mutlak açlık sınırında ölümü bekliyor.. Evet.. Bunlar sürgün azınlıklar: Yüzotuzbe milyon çocuk okuma yazma bilmiyor.. Her yıl ikiyüz bin çocuk sava larda ölüyor.. Kocaman bir kalle lik evi haline gelmi dünya üzerinde mülteciler ve sı ınmacıların yüzde sekseni kadın ve çocuklardan olu uyor.. Bu çocuk ve kadınların e leri ve babaları katlediliyor, kirli emeller u runa kirli sava larda.. Yine bunların büyük bir bölümü kirli eller vasıtasıyla fuhu a zorlanıyor.. Çocuklarımız, analarımız, babalarımız, bacılarımız, karde lerimiz, dedelerimiz, ninelerimiz! Onun için muhtaçlara, mazlumlara, kaçkınlara, mültecilere, muhacirlere el uzatmak, küçük de olsa bir eyleri payla mak, anlamlı olsa gerek! man nimetine bulanmı her ki inin bizzat kendi çabalarını da katarak bütün insani çabalara bir omuz ve yürek vermesi erdemli davranı olsa gerek! nsanlar arası ili kilerde her türlü kabalıktan, hoyratlıktan, sı lıktan ve katılıktan sakınmak nice hayırlara vesile olacaktır... Bunun için nerede olursa olsun, kiminle olunursa olunsun, hangi fakirhanede bulunulursa bulunulsun, insan onurunun ve güzelliklerinin hakikatinde ve niteliklerinde cimrilik yapmamalıyız.. Onun için kendimiz için istediklerimiz özgürlükleri, yardımları, katkıları ba kaları için de istemeliyiz.. Kendimize yapılmasını istemedi imiz hiç bir eyi ba kaları için de istememeliyiz.. Biz,insanların adına hayırlı bir ümmetin günümüz temsilcileri olarak hak, adalet ve özgürlük sevdamızı yineleyerek nice yardımlara, nice karde li e, nice dostlu a ço kuyla devam diyoruz.. nadına, mazlumdan ve ma durdan yana, kınayanların kınamalarına aldırmadan! Karde li i, insan onurunu, insan sevgisini yüreklerine ve zihinlerine nak edenlere binlerce selam.. Yardımlarınız Allah indinde makbul olsun Ey! "Milli Görü cüler! 2

Afganistan daki savafl sebebiyle mülteci kamplar na s nmak isteyen Afgan muhacirleri ile... IGMG Kurban Kampanyas büyük ilgi gördü Mazlum ve Ma durlar n selam ve dualar var! slam Toplumu Milli Görü ün (IGMG) her sene düzenledi i insanî yardım çalı malarından birisi olan 2002 yılı Kurban Kampanyası verimli bir ekilde sonuçlandı. IGMG Kurban Komisyonu Ba kanı Sadettin Erkılıç ın ba kanlı ında gerçekle tirilen kampanyaya binlerce müslüman katıldı ve kurbanlar, Kurban Komisyonu nun gayretli çalı ma ve hizmetleri ile kesilip da ıtıldı. 62 ülke ve bölgede gerçekle tirilen ve 1987 yılından bu yana Avrupa müslümanlarının deste iyle, fakir ve yoksul ülkelerde Kurban kesimini organize eden slam Toplumu Milli Görü, Kurban kesiminin yanı sıra, pek çok bölgeye insanî yardımda da bulundu. IGMG Merkez Yürütme Ku- 3

Yar m as rdan fazla bir zamandan beri bitmeyen Keflmir sorunu da binlerce muhacir ile neticelendi. rulu, Kurban Kampanyasının bu seviye gelmesinde eme i geçen ve katkıda bulunan herkese te ekkürlerini bildirdi. IGMG Kurban Komisyonu nun konuyla ilgili olarak verdi i bilgiye göre, Kurban Kampanyasıyla 62 ülke ve bölgeye kurban kesim görevlisi gönderildi. Kurban kesim görevlilerinin hepsi de görevlerini büyük ba arı ile tamamladılar. IGMG Genel Ba kanı Mehmet S. Erbakan ve Kurban Komisyonu Ba kanı Sadettin Erkılıç, böylesine önemli bir sosyal ve insanî dayanı ma örne i olan Kurban Kampanyasının gerçekle mesinde hizmetleri ve katkıları bulunanlara, kurbanlarını tasadduk eden, kesim ve da ıtımı için en ücradaki mahrum bölgelere giden görevlilerle, bu görevlilere yardımcı olan sivil toplum kurulu ları ile resmî yetkililere ve ahıslara te- ekkür ettiler. slam Toplumu Milli Görü un Avrupa çapında organize etti i ve dünyanın her tarafına gönderdi i Kurban Kampanyası yakla ık 700 ki inin büyük gayretleriyle gerçekle tirdi i bu seneki organize, kurban kesim ve da ıtımın yapıldı ı yerlerde büyük takdir topladı. Müslümanlar arası bir dayanı ma, tanı ma ve i birli ini de kuvvetlendiren Kurban Kampanyası, pek çok ülke ve bölgede müslümanların kendine olan güvenlerini de artırıyor. Bir renkler ve ırklar mozayi i 4 olan slam dünyasının bazı bölgelerinde, var olan farklılıkların, gerilimlerin ortadan kaldırılarak barı için çalı ılmasına da yardımcı oluyor. Unutulmu, dı dünya ile ba lantıları ister istemez kesilmek zorunda kalmı pek çok bölgedeki müslümanlar, slam ın dünya insanlı ına bah- etti i uhuvvet, tesanüd ve merhamet duygularının yeniden co masının sevinci ile Milli Görü camiasına dua ediyorlar. Kurban Kampanyası pek çok ülke ve bölgede kültürlerarası çatı maların yerine barı ın ve i birli inin de geli mesine yardımcı oluyor. Müslümanlar, Kurban etlerinden gayr-ı müslim kom uların da istifade etmesini sa layarak bölgesel ba-

IGMG, Dünyada efli görülmemifl bir soyk r m ve zulüm politikas izleyen Burma-Arakan muhacirlerini yaln z b rakmad... rı ın yerle mesine katkıda bulunuyorlar. Balkanlardan, Kafkaskaya ya, Orta Asyadan Uzakdo- u ya, Orta Do u dan Batı Afrika ya, Kuzey Afrika dan Güney Afrika ya kadar mazlum ve ma dur insanlar, Avrupa daki karde lerine te ekkürlerini bildiriyorlar. Yoksullu un, sava ların, iç çatı maların ve tabiî afetlerin hüküm sürdü ü dünyamızda, mazlumun ve ma durun yanında olmak, onların dertleri ile ilgilenmek faziletli bir davranı... slam Toplumu Milli Görü her yıl düzenledi i Kurban kampanyası ile üzerine dü en görevi yerine getirme gayreti içerisinde... Kurban kesim ve da ıtım görevlilerinin anlattıkları, içimizi sızlatıyor... Daha fazla neler yapabiliriz? diye projeler üzerinde çalı ıyoruz... Biliyoruz, milyonlarca mültecinin, muhacirin, mazlumun ve ma durun bütün meselelerine ve pek çok probleme çare bulmak elimizden gelmiyor... Ama en azından, bu ma duriyete kayıtsız kalamayaca ımızı gösteriyoruz... Avrupalı müslümanlar olarak, en azından onların yanında oldu umuzu bildirerek, haksızlıklara kar ı mazlumun yanında oluyoruz... Örne in, Çeçenistan daki 250 bin muhacirin, ayakları-elleri kopmu çocukların, tecavüze u ramı, bacılarımızın analarımızın dertleri ile ilgileniyoruz, onların göz ya larına ortak oluyoruz. Kosova da yakılıp yı- 5 kılmı Slobçan köyünü ziyaret ediyoruz... Gerek önceki sava larda ve gerekse imdiki sava ta evini, yurdunu bırakmak zorunda kalmı, okul yüzü görmemi milyonlarca Afganlı nın duasını alıyoruz. Unutulmu ve duyulmamı Burma-Arakan müslümanlarının feryadını dinliyoruz. Yoksullu un ve tabiî afetlerin dertlerini iyice artırdı ı Mozambik ten, Nijerya dan insanlarla kucakla ıyoruz. Statülerinin ne olaca ını hiç kimsenin bilmedi i Kuzey Iraklıların dostlu unu yoksul, ancak sıcak sofralarında buluyoruz. Yarım asırdan fazla, uluslararası tanınma ve kabul bekleyen binlerce Ke mirli nin sevgi gösterisine ve alnı açık, ba ı dik

Afrika n n güneyinde yer alan Mozambik hem fakir bir ülke ve hem de sel felaketleri sebebiyle ma dur... erdemli duru una tanık oluyoruz... Vel hasılı Kurban Bayramını vesile ederek 20 yıldır süregelen iç sava ın tahrib etti i Güney Sudan a, 10 yıldır süregelen iç sava ın egemen oldu u Somali ye u ruyoruz. Sava lar dolayısıyla çöl ortasında ya amaya mahkum olmu, bir damla suyu bile bulma imkanı olmayan Eritrelilere, kuraklık sebebiyle açlı ın hüküm sürdü ü Etyopya ya gidiyoruz. nancımız bize insanlık onurunu ve sorumlulu unu hatırlatıyor. Bu sorumlulu un altından, bir lokma yiyecekle de olsa altından kalkmanın gayretini gösteriyoruz. Ne mutlu bu kampanyaya katılanlara. NOT: Gelecek say m zda daha genifl bilgi sunaca z Kurban kesim görevlileri topland Milli Görü ün düzenledi i Kurban Kampanyasında kesim ve da ıtım görevlisi olarak çe itli ülke ve bölgelerde hizmet yapan Kurban görevlileri toplantısı yapıldı. Kurban Komisyonu Ba kanı Sadettin Erkılıç Ba kanlı ında yapılan toplantıda, kesim ve da ıtım görevlileri gittikleri ülke ve bölgelerle ilgili olarak tecrübelerini aktardılar ve gelecek yıllar için önerilerini sundular. Toplantıya, IGMG Genel Sekreteri Mehmet Sabri Erbakan katıldılar. Komisyon ba kanı Sadettin Erkılıç önemli bir hizmeti ba arıyla yerine getiren görevlilere te ekkür etti. IGMG Genel Sekreteri Mehmet Sabri Erbakan da görevlilere hitaben bir konu ma yaparak, slam karde li ininin yaygınla ması için, bu kampanyada görev alan karde lerin mutlaka, izlenimlerini cemaata anlatmalarını istedi. Müslümanlar arasında, ümmetin geneline oranla rahat bir konumda ya ayan Avrupalı müslümanlar olarak, ümmetin di er fertlerine kar ı görevlerimizi unutamayız diye konu masına ba layan Erbakan konu masını öyle sürdürdü: En azından ya adı ımız bölgede sava yok, kıtlık yok. Bunun ükrünü eda etmemiz lazım. Sizler, ümmetin di er kısmının halini gördünüz; Kurbanlarımız, sadece minimum bir karde lik hakkıdır. Bu önemsiz gibi sayılan miktara ra men nasıl dua ettiklerini sizler anlatıyorsunuz. Kısacası, karde lerimize olan karde lik haklarını yerine getirmek için elimizden gelen gayreti göstermek zorundayız. Bu alanda hizmet veren karde lerimiz olarak bizler de sizlere te ekkür ediyoruz 6

IGMG heyeti, BM Mülteciler Yüksek Komiserli i Peflaver temsilcili ine 52 bin Rupee ba fllad IGMG Heyeti BM Peflaver Mülteciler Yüksek Komiserli ini (UNHCR) ziyaret etti slam Toplumu Milli Görü IGMG her yıl insani çerçevede yapmı oldu u yardımlarına, bu yıl Afganistan'daki sava durumu nedeniyle Afgan Mültecilerine yönelik özel yardımlarıyla devam etti.. Kurban Bayramı öncesi ayni ve nakdi yardımlarda bulunmak üzere IGMG nsan Hakları Sorumlusu Mehmet Do an ve Tanıtma Ba kan Yardımcısı lhan Bilgü Pakistan-Afganistan sınırındaki Pe aver ve Quekta'da BM'nin kontrolindeki Mülteci Kamplarına giderek insani yardımlarda bulundular.. Yüzbinlerce ma dur insanın ya adı ı kamplarda gıda maddeleri da ıtan IGMG yetkilileri BM Mülteciler Yüksek Komiserli i UNHCR-PESHAWAR merkezini de ziyaret ederek koordinatör Mr. Kwame Boafo ile görü tüler. BM LE ORTAK AKS YON UNHCR Pe aver sorumlusu Mr. Kwame Boafo'dan Afgan Mültecileri hakkında bilgi alan IGMG yetkilileri, Pe aver ve Quetta'daki yardım da ıtımı esnasında 7 UNHCR'nin kendilerine gösterdikleri ilgi ve fiziki yardımlardan dolayı te ekkür ettiler. Öte yandan Mehmet Do an ve lhan Bilgü Afgan mültecilerin ihtiyaçları için harcanmak üzere UNHCR Peshawar sorumlusu Mr. Boafo'ya 52 Bin Rupee para yardımında bulundu.. UNHCR sorumlusu Mr. Boafo Avrupa'da slam Toplumu Milli Görü gibi dini bir kurulu un yardımlarının bölge halkı için oldukça anlamlı oldu unu söyleyerek IGMG ye te ekkür plaketi verdi..

Güney Sudan daki durumu incelemek üzere Fatih Y ld z baflkanl nda bir heyet gönderen IGMG, bölgedeki çat flmalar n müslümanlarla gayr-i müslimler aras nda olmad n, aksine bölgede müslümanlarla hristiyanlar n bar fl içinde yaflad n tesbit etti. Ancak savafltan hem müslümanlar n ve hem de hristiyanlar n ve di er dinlere mensup gruplar n büyük zarar gördü ü ortaya ç kt. Kurban Kampanyas Bar fla katk sa l yor Güney Sudan da dinleraras hoflgörü IGMG 2002 Kurban kampanyası dahilinde Kurban kesimi için Güney Sudan a bir ekip gönderildi. Kuzey Almanya slam Toplumun dan Fatih Yıldız ve Gazeteci Yazar Erhard Brunn dan olu an ekip Güney Sudan daki durumları ve Müslümanlar hakkında bilgi almak için çalı malarına Almanya da ba ladı. Dünya kamuoyundaki genel kanaate ve bir çok insanî yardım te kilatının yaydı ı bilgiye göre, Güney Sudan da devam ede gelen çatı maların dinler arası bir sava- ın neticesinde oldu una inanılıyordu. IGMG, Güney Sudan daki Hıristiyanların sadece inançlarından dolayı müslümanların baskı ve zulme u radıklarını anlatan bu yaygın kanatin do rulu unun ara tırılması ve barı ın temini ve devamı için bir heyet gönderdi. Heyet aynı zamanda Kurban Kampanyasında da görev aldı. Güney Sudan programını Fatih Yıldız öyle anlatıyor: Güney Sudan a direkt uçu olmadı ından Kenya Nairobi ye gidildi. Nairobi de Kenya slam Vakfı, Kenya Müslüman Dernekleri Federasyonu ve Afrika slam nsani Yardım te kilatlarıyla görü ülüp Güney Sudan daki durumlar hakkında bilgi alındı. Yapmı oldu umuz çalı malarda Kenya Alman Konsoloslu u, Afrika Kiliseler Meclisi, Afrika slam-hıristiyan li kiler Te kilatı ile yapılan görü melerde IGMG nin 62 ülke ve 8 bölgede yapmı oldu u Kurban Kampanyası ve Dinler arası dialog çalı maları hakkında bilgi verildi. Görü meler sonucunda Güney Sudan da müslümanların sayısı hakkında kesin bilgiler aldık ve 23 ubat da Güney Sudan ın Rumbek ehrine Birle mi Milletler uça ı ile yola çıktık. Rumbek e vardıktan sonra irtibat kurmamız gereken yerleri aradık ve bulduk. Kasım dris karde imiz 46 ya ında ve Rumbek Gençlik Te kilatı ba kanı. Kısa bir tanı madan sonra IGMG Kurban Kampanyası için geldi imizi ve Kurban kesim görevini yerine getirmek istedi imizi açıkladık. Kasım karde müslüman cemaatın ileri gelen-

lerini tanı tırmak ve organize etmek için topladı. Toplantıda Avrupa daki müslümanların selamlarını getirdi imizi ve Kurban Bayramını birlikte geçirmek istedi imizi açıkladık sonra Rumbek Müslümanları te- ekkür ettiklerini, Güney Sudan ın sava bölgesi oldu- undan irtibat ve ula ımın zoroldu u halde Avrupa daki Müslümanların kendilerini hatırlamalarını ve dertlerine ortak olmalarına sevindiklerini ifade ettiler. 19 seneden beri ilk kez bir müslümanın gelerek Rumbek teki müslümanların hal ve hatırını sorduklarını gündeme getirdiler. Rumbek te bulundu umuz sürece Katolik Kilisenin Rumbek Merkezi nde misafir kaldık. Gerek müslümanlarla yapılan görü melerde gerekirse hıristiyanlarla yapılan görü melerde, 20 yıldan beri süren sava ın dinler sava ı olmadı- ını, Güney Sudan da dinlerin barı ve tolerans içinde ya adıklarını özellikle ifade edildi. slamî bir heyetin gelerek bu durumu tesbit etmesi ve barı ın devamı için çalı ması büyük takdir gördü. Hem kilise yetkilileri ve hem de müslümanlar, sava ın asıl sebebinin iktidar kavgası olmakla birlikte, Güney Sudan da bulunan petrol yatakları oldu unda birle iyorlar. Yöre halkı, kendi hallerine bırakıldıkları ve yabancı güç ve organizelerin müdahelesi olmadı ı Güney Sudan da kesilen kurbanlar da t l rken... 9 zaman, barı içinde ya adıklarını, IGMG nin Kurban Kampanyası ile bu anlayı ı desteklemesini takdirle kar ıladı. Kurbanlık hayvanların alımı için müslüman ve hristiyan cemaatten bir komisyon kuruldu ve nerede kaç hayvanın kesilece i tesbit edildi. Kurbanlıklar satın alınıp kesilecekleri yerlere ula tırıldı. Kiralanan bir araba ile teker teker kesim yerleri ziyaret edilerek, bizzat kesim ve kurban eti da ıtımı takip edildi. Rumbek e gelmeden önce müslümanların sayısı 100 ile 300 ki i arasında tahmin ediliyordu. Gerçekte ise Rumbek te en az 2400 müslüman ya ıyor. 20 seneden beri devam eden sava ta çok zaman ehri terk etmek mecburiyetinde kalan insanlar 1997 senesinde tekrar Rumbek ehrine dönmü ler. Her an tekrar sava ın canlanaca- ından korkuldu u için ehirde yatırım ve gere inden fazla yatırım yapılmamı. Yıkılmı binalar tekrar onarılmamı. nsanlar topraktan yapılmı üstü kuru kamı larla örtülü kulubelerde ya ıyorlar. ehir merkezinde bulunan camii sava esnasında kısmen yıkılmı. u an bir komisyon, camiin in aası için harıl harıl çalı ıyor. Cemaat, namazını büyük bir a acın altında kılıyor. Sava tan dolayı Kur an Kursu ve di er müslümanlara ait binalar yıkılmı. Hatta durumlarının ne kadar zor oldu u çocukların slami e itim için hiç bir kitab ve ka ıta sahip olmadıklarından görülüyor. Sava ın neticesinde ellerinde tek bir Kur an-ı Kerim nüshası bile kalmamı. Rumbek sava bölgesinde oldu- undan dı arıya hemen hemen bir temas kurulamamakta. Bundan dolayı Rumbek teki müslümanlara yardım ula mamakta. Ama müslümanlar bu durumu de i tirmeye ve kendi çabalarıyla tekrar caminin onarılması ve islami e itim kurumların kurulması için gayretli bir çalı ma ba latmı durumdalar. IGMG Kurban Kampanyası sayesinde Güney Sudan da Rumbek ehrinde ya ayan müslümanlara ula mak bize nasip oldu. Bundan dolayı Kurban Kampanyasını gerçekle tiren IGMG te kilatına ve de Kurban larını ümmet uurundan dolayı mazlum ve ma dur insanları dü ünerek Kurban Kampanyasına katılan müslüman karde lerimize te ekkür ediyoruz. Son olarak Rumbek te ya ayan müslümanların dualarını ve te ekkürlerini iletmek istiyoruz.

Afyon depremi de çok say da insan m z evsiz-barks z b rakt Depremzedeleri yaln z b rakmad k Danimarka Bölge Baflkan Zeki Koçer depremzedelerin dertlerine ortak oldu slam Toplumu Milli Görü Danimarka Bölge Ba kanı Zeki Koçer Afyon depremi ile ilgili incelemeler yaptı. Depremden sonra bölgeye hareket eden ve incelemelerde bulunan Zeki Koçer Deprem'den zarar gören ve ma dur duruma dü- en halkın dertleri ile yakından ilgilendi. Türkiye de artık sıradan tabiî olay haline gelen depreme kar ı önlem alması gereken devlet kurulu larının pek ço unun yine, depremzedeleri yalnız bıraktı ı gözlendi. Çaresizlik içinde bir yetkili arayan depremzelerin, Cumhurba kanı Ahmet Necdet Sezer in abasının önünü keserek durdurması ve dertlerini iletmesi ile doru a çıkan devletin yetersizli i, pek çok sivil toplum kurulu u ile hayırsever vatanda lar tarafından giderilmeye çalı ıldı. Önceki yıl meydana gelen depremden zarar gören ehir ve beldelerin belediyelerinin yaptı ı yardımlar büyük takdir toplarken, slam Toplumu Milli Görü de Danimarka Bölge Ba kanı Zeki Koçer i bölgeye gönderdi. IGMG Danimarka Bölge Ba kanı Zeki Koçer, Avrupa'da ya ayan müslümanların depremzedeler için gönderdi i yardımları da organize etti. Zeki Koçer'in deprem ile ilgili olarak verdi i bilgiler öyle: AFYON DEPREM NDE GÖRDÜKLER M 9 ubat 2002 tarihinde deprem bölgesini inceledim. 3 ubat 2002'de meydana gelen Afyon depreminde 42 ölü, 318 yaralı, binlerce küçük ve büyük ba hayvan telef olmu. Hasar tespiti de- 10

vam ediyor. 17000 çadır, 46000 battaniye da ıtıldı. ÇAY LÇES Zeki Koçer deprem bölgesinde 23000 nüfuslu ilçenin sanayi sitesi yerle bir olmu tu. Takriben 250 esnafın i yerinin bulundu u sitenin bloklarının enkazı etrafında i yeri sahipleriyle 750 çalı an insanın halleri çok üzüntülü ve içler açısıydı. Ümitler kırılmı, omuzlar dü mü, hayata bo gözlerle bakarak, kendilerine geçmi olsun ziyaretine gelen her insana "acaba bize ne söyleyecek ve ne gibi yardımda bulunacak?" gibi bakıyorlardı. E er deprem, Pazar de il de ba ka bir gün olsaydı, belki 300-500 insan ölebilirdi. Ama Allah'a ükür ki, i yerleri tatil oldu u için kapalıydı. Sabahın saat 09.10'unda kimse çalı mıyordu. Bu yüzden sanayi sitesinde ölen olmadı. Maddî açıdan trilyonlarca zarar meydana geldi. Müteahhidin hesabı ayrıca sorulmalıdır. Biz imdi olayın insanî boyutundayız. Çay lçesi'nin Bolvadin giri indeki mahallede hasar çok. Yani tamamlanmak üzere olan kooperatif evlerine sahipleri henüz ta ınmadıkları için ölüm olmadı. ehrin dı ındaki çiftliklerde kalan insanlardan 6 ki i ölmü. Çok sayıda yaralı bulunuyor. Fay hattı do udan batıya do ru ilçe merkezinden geçiyor. Kur unlu Camii'nin önünden geçen kırıkla, yolun alt kısmı yarım metre çökmü durumda. Camilerin ço unlu unda namaz kılınamıyor. Minareler ve camiler hasarlı. Halk evine giremiyor, çadırlarda kalıyor. Artçı oklar hala devam etmekte. Sultanda ı'nın karları ve so ukları insanları ü ütüyor ve hasta ediyor. Mevcut krizle birlikte Çay'ın ekonomisi tamamen çökmü. EBER KASABASI larda ve çamur içinde. SULTANDA I LÇES 2250 nüfuslu beldede 13 insan ölmü ve 17 yaralı vardı. 550 konuttan sadece 50 konut kullanılabilecek durumdaydı. Kasaba sanki bir harabeye dönm ü. Evlerin ah ap ve kerpiç olması Eber'in haritadan silinmesine yol açmı. Halk tamamen çadır- 6000 nüfuslu ilçenin yukarı ve kenar mahalleleri depremden büyük yara almı. 9 ki i ölmü, yüzlerce yaralı vardı. Her taraf çadır kent olmu, halk evlerine giremiyorlar. lçeye gelen yardımlar merkezde bulunan çadırlara da ıtıldı ı için ve gelen medya ekipleri merkezdeki çadırlarla ilgilendikleri için, yukarı ve kenar mahallelerde bulunan depremzedelere gelen yardımlardan yararlanamamaktadırlar ve ma dur olmaktadırlar. Her taraf çamur deryası ve insanlar yardıma muhtaç durumda olup kendilerine uzatılacak yardım ellerini beklemektedirler. 11

Yine deprem olmu dediler... Nerede oldu unu merak etmedim; daha do rusu etmek istemedim... Deprem olduysa ne 12 olacak ki?... Aaahh!!! Bu kadar da vurdumduymazlık, merhametsizlik etmeyin, diyenleri duyar gibiyim... Ama ben yine de soruyorum: Depremin nerede oldu unu

merak etseydim de i ecek ne olacaktı ki??... Demek istedi- im buydu. Sevdikleri, evladları, ana-babaları, kom uları göçük altında kalmı, kimisi ölmü olan insanların o halini görüp de, kalbinde acıma hissi geçirmeyen olabilir mi? Olursa bunlar insan mıdır? Bunları dü ünürken, deprem bölgesinde kurt u ultularını duydum... Gidip baktım ki; kurtlar, acıyla kıvranan insanların göz ya ları ve çaresizlikleriyle, ölenlerin ise kan ve cesetleriyle karınlarını doyuruyorlardı. Devlet baba, sigortası olmayanın evi yapılmayacak fermanı çı- karmı tı... Kurtlara baktım: Sevinçten halay çekiyorlardı... Kenarda yıkık bir banka levhası gördüm. Kurtun biri: Merak etme bunlar kökten sigortalı dedi... 13 Göz ya larımı tutamadım; elimdeki ekme imi payla maktan ve deprem ma durlarına, Allah sabırlar versin demekten ba ka bir ey gelmedi elimden.

Hac lar m z hasret ve sevgi ile karfl land... Ve bir Hac organizesi daha tamamland Sevdiklerimiz, hasretle kucakland... slam Toplumu Milli Görü ün düzenledi i 2002 yılı (31.) Hac Organizesi tamamlandı. IGMG Hac-Umre ve Seyahat bürosundan yapılan açıklamaya göre, organizenin hizmetlerinden bu sene 5 bin hacı yararlandı. Avrupa nın 30 bölgesinden 25 ve ve gözya ı ile, ama sevgiyle kar ılandılar. Avustralya ile Kanada-ABD den de 2 olmak üzere 32 bölgeden 27 kafile halinde mukaddes beldelere hareket eden hacılarımız IGMG nin Hac Organizesinden dolayı memnunluklarını ifade ettiler. Hepsinin gözlerinin içi gülen, zaman zaman da sevinç gözya ları akıtan hacılar her zaman IGMG Hac Organizesini tercih edeceklerini ve Hac ibadetini ye- Hac gibi slam ın 5 temel esasından biri olan önemli bir ibadeti yerine getirmenin huzuru ile ikamet ettikleri ülkelere geri dönen hacılarımız, havaalanlarında sevdikleri ve dostları tarafından hasret... sevgiyle karfl land... 14

BASINDA IGMG HAC ORGAN ZASYONU rine getirmek isteyenlere bu organizeyi tavsiye edeceklerini belirttiler. IGMG Hac, Umre ve Seyahat Organizasyonunu hazırlattı ı Hac Rebheri ve Mekke- Medine Ziyaret yerleri kitapçı ı ile, Hac video kasetini de de erlendiren hacılar, bu iki önemli yayının Hac ibadetini ifa etmede önemli bir bo lu u doldurdu unu ve çok yararlı bulduklarını açıkladılar. Uzun yıllardan beri sürdürülen ambulans, Otel-Kabe arasındaki otobüs seferleri ile lokanta, emanet-döviz bozdurma ve telefon hizmetlerini de takdir eden hacılar bu hizmetlerin daha da geli tirilmesi için çe itli önerilerde bulunurken, IGMG Hac, Umre ve Seyahat Organizesi, yaz tatilini müteakiben gelecek dönemde yapılacak olan Umre programının hazırlıklarına ba ladılar. Hac bürosu, ön hazırlıkları tamamlanan Umre organizesi ile ilgili gerekli açıklamayı daha sonra yapacak. 15

Ömer At f Show grubu çocuklar e lendirdi Kuzey Hollanda da Çocuk fienli i coflkusu Kuzey Hollanda Milli Görü Federasyonu her yıl düzenli olarak yaptı ı ve co kulu geçen Kurban Bayramı Çocuk enli ini bu yıl da Amersfoort Rahman Cemiyeti Konferans salonunda gerçekle tirdi. enlik her yıl oldu u gibi bu sene de co kulu ve e lenceli geçti. enli e ba lamadan önce Amersfoort Rahman Cemiyeti ö rencilerinden Hüseyin Pınar açılı Kur an-ı Kerimi okudu. 16 Daha sonra Kuzey Hollanda Milli Görü Federasyonu Sekreteri Hüseyin Gündüz kısa bir açılı konu ması yaptı. Hüseyin Gündüz konu masında unları söyledi: Milli Görü olarak, Genel Merkezimiz ba ta olmak üzere son yıllarda çocuklarımıza yönelik çok ciddi faaliyetler yapma gayreti içeresine girmi bulunmaktayız. Amacımız yavrularımıza en mükemmel e itimi vermektir. Bu e itimi verirken, yavrularımızı sıkmadan zaman zaman e lence programları, enlikler, e itici ve ö retici gezi programları tertip etmekteyiz. Bu enlikleri yaparken kesinlikle ölçüyü a madan müslüman çocuklara yakı ır bir ekilde yapma geyreti içerisindeyiz. Ayrıca Genel Merkez imiz görsel e itime önem vererek, çocuklar için küçük kitapçıklar, bulmacalar ve maket yapma çalı malarını yavrularımıza sunmaktadır.

Ev sahibi sıfatıyla Amersfoort Rahman Cemiyeti ba kanı Öner Hamurcu çocuklara cemiyetimize ho geldiniz dedi ve önemli tavsiyelerde bulundu. Çocukların terbiyeli, büyüklerine saygılı olmaları, birbirlerini sevmeleri gerekti i üzerinde durarak temizli in önemine dikkat çekti. Programı sunan Ömer Atıf Show gurubu, bi ile Memi ve Meddah tiplemelerinin yanı sıra, çocukların heyecanla katıldı ı yarı malar yaptılar. Show grubu, müzik, kısa skeçler, parodiler de yaparak bütün yarı macılara hediye da ıttı. Kuzey Hollanda Milli Görü Federasyonu Ba kanı smail Eryi it bütün çocuklara ve velilere hitaben bir konu ma yaptı. smail Eryi it konu masında, bu enli e çocukların gelmesine vesile olan velilere, cemiyet hocalarına ve cemiyet ba kanlarına te ekkür etti. Eryi it, bu enliklerin, çocukların birbirleriyle ve velileriyle kayna ması için önemli bir fırsat oldu unu belirtti ve cemiyetlere, her yıl bayramlarda Çocuk enli i yapmaları gerekti ini bildirdi. Programın sonunda enli e katılan bütün çocuklara, Kuzey Hollanda Milli Görü Federasyonu tarafından hediyeler da ıtıldı. Hediyelerini alan çocuklar mutlu bir ekilde ve gelecek yıl yapılacak enli- e tekrar katılacaklarını söyleyerek evlerine döndüler. IGMG Kuzey Hollanda Bölgesinin düzenledi i Kurban Bayram fienliklerine çocuklar m z da aktif bir flekilde katk da bulundu... 17

8 Mart Dünya Kad nlar Günü münasebetiyle... Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla IGMG Kadın Kolları Ba kanı Zehra Dizman a a ıdaki açıklamayı yaptı. Her yıl 8 Mart ta oldu u gibi, 1857 yılında New York ta hak arayan tekstil i çisi kadınların, u radıkları büyük bir haksızlı ı anmak üzere, bu yılda Dünya Kadınlar Günü çe itli etkinliklerle kutlananacak, demeçler verilecek ve daha hakça düzen özlemleri dile getirilecek. Bir günlü üne dahi olsa, yetkililer, kadının tüketim araçlarının vazgeçilmez reklam vasıtası olarak kullanılmalarını, sömürü aracı ve cinsellik objesi olarak görülmelerini kınayacak, daha fazla e itlik ve adalet nutukları atacaklardır. Buna ra men, ne yazık ki, sorumsuz davrananlar da bildiklerini okumaya devam edeceklerdir. Kadınların, e it i e e it ücret alamaması gündemde kalacak, hayatın bir çok alanında tacize maruz kalan kadınların onurlarının rencide edilmesi maalesef bir türlü son bulmayacaktır. IGMG Kadın Kolları olarak, dünyanın bu gidi atından endi e duyuyor ve bunun için, hitab etti imiz kitle ba ta olmak üzere herkesi, insanlık de erlerini korumaya ve geli tirmeye, erdemli davranmaya ve kadınlar hususunda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Öncelikle, insanlı a örnek olmakla yükümlü olan müslümanların, slam ın kadına tanıdı ı hakları gözardı ederek, slam la hiç alakası olmayan yanlı anlayı lardan ve uygulamalardan vazgeçmeleri gerekmektedir. Bunun için, insano lunun, sorumlu davranmasını, hak ölçülerine uymasını ve böylece merhamete ve saygıya dayalı bir anlayı ın hakim olmasını gerekli görüyoruz. Zulmün, sava ların ve haksızlıkların son buldu u, bilhassa kadınlara yönelik sömürünün, a a ılamanın ve ayrımcılı ın ortadan kalktı ı, inançların ya andı ı ve dü üncelerin özgürce ifade edildi i, insana ve tüm yaratılanlara saygı duyuldu u bir dünya temennisiyle, baskıya ve zulme bir itiraz olarak ortaya çıkan 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü tebrik ediyoruz. Kad n ve slam 8 Mart gelince, medya ba ta olmak üzere de i ik platformlarda Kadın ve Kadın Hakları konu- ulur. Bu günü önemli kılan neden udur: 8 Mart 1857 yılında New York ta tekstil i çisi kadınların, haksızlıklara yaptıkları itiraz sonucu olaylar çıkmı ve bir çok kadın hayatını kaybetmi tir. Ya anan bu mücadele, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü adı altında çe itli etkinliklerle anılır, konferanslar ve paneller düzenlenir, kadın haklarından söz edilir... Buna ra men, ne yazık ki, dünya dönmeye devam eder ve sorumsuz davrananlar yine bildiklerini okurlar. Biz de bu vesile ile slamın konuya bakı açısına dikkat çekmek istedik. Allah Teala Tevbe suresinin 71. ayetinde buyuruyor: Mü min erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. Onlar iyili i emre- der, kötülükten alıkorlar, namazı dosdo ru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Resulüne itaat ederler. te onlara Allah rahmet edecektir. üphesiz Allah azizdir, hikmet sahibidir. Bu ayette, kadın ve erkek müminlerin birbirlerini koruyan varlıklar oldu una i aret edilmi tir. Kadın ve erkek cinsi için Kur an en Nas insanlar ismini kullanmaktadır. Buna göre kadın, insan cinsinin iki ayrı nev inden biridir. nsan neslinin yeryüzündeki varolu sebebi, Yaratıcıya layık 20

21 kul olmaktır. Bir kimsenin dünyaya gelmezden önce kendi cinsini seçme imkanı ve hakkı yoktur. ura suresinin 49. ayetine göre; diledi ine kız, diledi ine erkek çocuk veren Allah dır. Buyurulmakta olup, Allah ın seçimine rıza göstermekten, ve ükretmekten ba ka yapılacak hiç bir ey yoktur. slam Peygamberi kadını ve erke iyle bütün be eriyetin peygamberidir. Onun getirdi i aydınlıkta slama göre hayatını tamamlayan kadın ve erke e cennet vardır. Mü min suresi, ayet 40:...ister erkek, ister kadın olsun, Allah a inanmı olarak kim hayırlı i yapmı sa cennete girdirileceklerdir. Al-i mran suresi, 195. ayette ise Allah, erkek veya kadın olsun (hayırlı) i görmü ki inin eme ini bo a çıkarmayaca ını bildirmektedir. Çünkü ebedi hayatta, dünyada iken yapılmı her hayırlı i in faydası vardır. Kadın- erkek herkes ebedi hayatta bu dünyadaki amelini bulacaktır. Kur an ın kadın ve erke e mü terek mesajı kısaca budur. Bu ayetlerin aydınlattı ı ilk müslümanlar, dünyada e ine az rastlanan atılımların ve geli imlerin örneklerini ortaya koymu lardır. Fıtrata uygun bir çok hikmetle insanı yaratan Rabbimiz, tartı maya ve tereddüde mahal vermeyecek ekilde her hususu berrak olarak vaz etmesine ra men, KA- DIN konusu tarih boyunca tartı- ıla gelmi tir. Kadın hakları ve di- er de er yargılarındaki geli meler ve tartı malar sonucu bilhassa 20. yüzyılda bir çok ey söylenmi ve yazılmı tır. Ne yazık ki, kadın ile ilgili slam ın berrak görü ü dikkate alınmadı ından ve ayrıca bazı hususlarda yanlı ve eksik tatbikatın do urdu u haksızlıklar slam a mal edilmi tir. Kadınla ilgili olarak slam a mal edilen olumsuzluklar, önyargıların olu masına sebeb olmu ve bu önyargılar mevzu hadisler ve rivayetlerden beslenmi tir. Titiz bir ara tırma yapıldıktan sonra görülecektir ki bunların ço- u, tarihi çok eskiye uzanan bir takım geleneklerin ürünüdür. Kadının fizik itibarı ile daha az dayanıklı olu unu fırsat bilen toplumlar, kadını, sömürünün bir aracı olarak görmü, insan olup olmadı ını dahi tartı mı, hasılı onu meta olarak de erlendirmi tir. Dolayısıyla kimlik kaybına maruz bırakalan kadın, geleneklerin kıskacı arasında ezilip kalmı tır. Eski kültür ve geleneklerin ortaya çıkardı ı yanlı anlayı, kadının akıl ve din yönünden eksik oldu u, u ursuzlukların kayna ını olu turdu u kanaatini yaymı tır. Bu anlayı, ne kadar u ra ılırsa u ra ılsın kadının gerçek anlamda e itilemeyece ini iddia etmi tir. Yaratılı hikmetine tamamen aykırı bir biçimde kadını a a ılayan inanç ve gelenekler toplumda yer ederken maalesef yanlı kanaatler olu mu, önyargılar geli mi tir. slamı gelenekle karı tıranlar, müslümanlı ı gericilik, ça ın dı ında, ço ulcu yapıyı tehdit eden bir olgu olarak de erlendirmi lerdir. Bu de erlendirmeyi yapanlar, slam dinini ve kadını hep geleneksel temalarla ele almı lardır. Ancak, artık bugün, din ile menfi kültürü-gelene i- birbirinden ayırmalıyız; hakikati insanların gözü ile de il, insanı hakikat ölçüsü ile tanımalıyız. Bu durumda ister istemez Kur an daki kadın anlayı ı ile geleneklerdeki kadın tipinin farklılı ı ortaya çıkacaktır. Böylece görülecektir ki, slamı kadın konusunda ele tirenlerin tüm ele tirileri havada kalmaktadır. Ve yine görülecektir ki, kadını geleneklerle tarif edenler ve konumlandıranlar, müslüman kadın hakkındaki kanaatlerini, Kur an dan ziyade hurafelerden olu turmu lardır. Bu iddiaları çürütmek ve yanlı ları ortadan kaldırmak herkesten önce biz müslümanların üzerine dü en bir görevdir. slam kar ıtları için malzeme olacak her eyi, artık kültürümüzden ayıklamamız ve de i ebilen ile de i meyen de er yargılarını ortaya koymamız gerekir ki, de i ebilen bir de er yargısını insanlar, de- i mez kabul ederek taassuba dü mesinler. Taassuptan kurtulabilmenin yegane yolu e itimli bir toplum olmaktır. Hz.Peygamber lim ö renmek kadın erkek herkese farzdır buyurmaktadır. Bu geli- imi önce biz evimizde kendimiz sa lamak durumundayız. Daha sonra yakın çevremizde, tabii ki, camiamızda bu geli imi gerçekle tirmeliyiz. Nihai olarak, evrensel bir dinin mensubu olmamız hasebiyle, Akif in, Do rudan do ruya Kur an dan alıp ilhamı Asrın idrakine söyletmeliyiz slam ı dedi i gibi, slam ın kadın ile ilgili hakikatini insanlı a anlatmalıyız. Bu cümleden olarak özellikle müslümanlar, slam la hiç bir alakası olmayan yanlı anlayı lardan ve uygulamalardan vazgeçmelidirler. Bu açmazlardan kurtulabilmek için, insanlık olarak, yaratıcımızın insana yükledi i sorumlulu un gere i gibi davranarak, hak ölçülerine uygun, merhamet ve saygıya dayalı bir anlayı- ın hakim olması u runda hep beraber çaba göstermemiz gerekmektedir. Abdullah MÜEZZ NO LU

Avrupa Toplulu u ile slam Konferans Teflkilat üyeleri d fliflleri bakanlar stanbul da bar fl n yolunu gösterdiler. Bar fl n yolu medeniyetler buluflmas ndan geçiyor Amerikalı Profesor Samuel Huntington un gündeme getirme cesareti gösterdi i medeniyetler çatı ması tezinin, kuvveden fiile geçirildi i bir ortamda ya ıyoruz. Tarihin sonu nu getiren Prof. Francis Fukiyama nın adını daha açık bir ekilde koydu u slam= Neo-Fa izm algılaması ise, medeniyetler çatı masından neyin anla- ılması gerekti ini izahsız bir ekilde ortaya koyuyordu. Bu çatı ma teorisine göre, Amerika Birle ik Devletleri nin öncülük etti i sözde Batı medeniyeti artık üstünlü ünü isbatlamı ve üstünlü ün kendisine verdi i hakla da alt kültür ve medeniyet seviyesindeki vah i slam medeniyetinin insanlık üzerindeki etkilerini yok etme görevini üstlenmi tir. Batı medeniyetinin bu üstünlü- ü isbat edildikten sonra, kar ı koyulması ve yerle bir edilmesi gereken medeniyeti bulmak gerekiyordu. Bu kar ı medeniyet aslında çok önceleri tesbit edilmi ancak, isminin do rudan telaffuz edilmesi mahzurlu görülmü tü. 11 Eylül de meydana gelen olaylar bu ismin telaffuz edilmesine de haklılık kazandırdı. ABD Ba kanı Bush un Afganistan a saldırıyı, sehven Haçlı Seferleri olarak nitelendirmesinin arkasından, slam dünyası dahil dünyanın her tarafında müslümanlara ve ezilen halklara kar ı bir 22 sürek avının ba latılması, Afganistan da en az 5 bin sivilin bombardımanda öldürülmesi, normal bir süreç olarak kabul edilmeye ba landı. Francis Fukiyama, Newsweek dergisindeki yazısıyla, yıllar önceki tarihin sonu tezini kuvvetlendirecek yeni tezlerle slamî hareketleri Neo-Fa izmle e tutunca, i in bilimsel temelleri de atılmı oldu. Böylece medeniyetler çatı masının hukukî temelleri de sa lanmı oldu. Dünyadaki bu haksız ve tehlikeli geli meler, Avrupa Birli i ile slam dünyasını rahatsız edince medeniyetler bulu ması toplantısının yapılması vacib olmu tu. stanbul toplantısının bir bölü-

münde öteki kavramı tartı ıldı ve ötekinin öcü de il partner olması gerekti i vurgulandı. slam Konferansı-Avrupa Birli i nin stanbul forumunda "Öteki Kimdir?" paneli önemli gerçeklere i aret edilmesi için bir fırsat oldu.. Paneli Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Walter Schwimmer yönetti ve katılımcılar arasında Türkiye Dı- i leri Bakanı smail Cem, Yunanistan Dı i leri Bakanı Yorgo Papendreu ve Prof. Dr. lber Ortaylı yer aldı. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Walter Schwimmer in, "Gerçek soru, ötekinin var olup olmadı ından ziyade, bu 'öteki' kimdir ve bizim tarafımızdan nasıl bir muameleye tabi tutuluyor sorusudur" vurgusu anlamlıydı. Dini, ırkı, kökeni ve vatanı ne olursa olsun herkesin insan haklarına saygılı olması gerekti ini kaydeden Schwimmer, "herkesin ba kasına göre 'öteki' oldu unu" belirterek, "Artık 'öteki' kim sorusundan bir adım ileri gidip 'biz hepimiz ötekiyiz'i kabul etmeliyiz" dedi. Schwimmer, "öteki" denildi inde artık birtakım de erlerden bahsedildi ini, Avrupa Birli i'nin bir de erler toplumu olu turmaya çalı tı ını vurguladı ve "Bugün biz farklılıkların birbirleriyle ba lanmasını istiyoruz. Kültürlerimizle, kom ularımızla i birli ine girmek istiyoruz. Dün ak amki o güzel ov, Sultans of The Dance, bize farklılı ın, çe itlili in ne kadar güzel olabilece ini gösterdi" dedi. Schwimmer, slam Konferansı Te kilatı-avrupa Birli i diyalo unun bir ba langıç noktası oldu unu ve hemen sonuç stanbul önemli bir toplant ya ev sahipli i yapt beklemediklerini de ifade etti. Schwimmer, buna devam edilmesi gerekti ini ve diyalog için de e itimin büyük önem ta ıdı ını vurguladı. Schwimmer, Genç nesillerin birbirlerini "dü man" yerine "partner" olarak görmeleri gerekti ini kaydetti. "Dilde, gelenekte, kültürde çe itlili e ula mak, i te bu insano lunun zenginli idir" diyen Schwimmer, "ben medeniyetler çatı ması de il, bir tek evrensel medeniyete inanıyorum" eklinde konu tu. Ankara Üniversitesi ö retim üyesi Prof. Dr. lber Ortaylı ise, Do- u'nun Batı'yı, Batı'nın da Do u'yu tanımaya çalı masının insanları birbirine yakla tıraca ını belirterek, "Öteki yoktur" dedi. Çıra an Sarayı'nda gerçekle tirilen slam Konferansı Te kilatı-avrupa Birli i Ortak Forumu çerçevesinde düzenlenen "Öteki Kimdir? 23 Gerçekten Öyle Bir Kavram Var mı?" konulu panelde konu an Prof. Dr. Ortaylı, herkes için bir "öteki" oldu unu kaydetti. "Öteki"nin ba ka dili konu an, ba ka inancı olan, farklı davranı lar gösteren ki iler oldu unu ifade eden Prof. Ortaylı, insanların "öteki"ni tanımak ve anlamak için yeterli çaba göstermedi ini söyledi. Prof. Dr. Ortaylı, AB'de önde gelen bir ki inin Müslümanlık dini ve medeniyeti için konu urken, "Evet onlar da var, ama biz onları iyi tanımıyoruz" demesi halinde bunun küçük bir skandal olaca ını dile getirerek, insanların birbirlerinin kültürlerine saygı göstermesini istedi. Ortaylı, "Ba kasının kültürünü ve ya amını ö renmek herkesin görevi ve ev ödevidir. Do u Batı'yı, Batı Do u'yu ö renmeye çalı malı. Bu insanları birbirine yakla tırır. Öteki yoktur" diye konu tu. Yeni bir döneme girildi ini ve Do- uluların Batılıları daha iyi anlamaya çalı tı ını kaydeden Prof. Dr. Ortaylı, Batılıların da bunu yapması gerekti- ini bildirdi. " stanbul ruhu" kavramının dün Fransa Dı i leri Bakanı Hubert Vedrine tarafından dile getirildi ini, daha önce de Napolyon ve pozitivist August Comte tarafından " stanbul yolların bir kav a ıdır, farklı yolların, bölgelerin ve inançların bir kav a- ıdır" denildi ini anlatan Prof. Dr. Ortaylı, sözlerini öyle tamamladı: "Dolayısıyla burada bir bölünme, farklılık yok. Bir çatı ma olmamalı. Ülkelerin kaderleri farklı de il. Yeni kurulan örgütlerle biraraya gelmeliyiz, çünkü birbirimize ihtiyacımız var." lhan B LGÜ

Brezilya n n Porto Alegre kentinde toplanan Dünya Sosyal Forumu, Dünya Ekonomik Forumu na alternatif olarak büyük ilgi görüyor. Brezilya nın Porto Alegre kentinde geçen yıl ba layan bir protesto hareketi, dünyanın önde gelen forumu haline dönü tü. Her yıl sviçre nin Davos kasabasında toplanan Dünya Ekonomik Forum una alternatif olarak çe itli kurulu lar, entellektüeller ve muhalif hareketlerin katılımı ile gerçekle tirilen forumun geçen ay ba- ında yapılan ikinci toplantısına bütün dünyadan 60 bin ki i katıldı. Temel ilke olarak, multi-milyarder kapital irketlerinin tutumuna ve dünyada olu turulan ekonomik tasalluta kar ı çıkan bu forum Güney Amerika ülkelerinde siyasal alanda da büyük bir destek buluyor. Gerek i çi ve gerekse i veren kurulu ları ile ticaret ve sanayi odaları bu forumu, bölgede hüküm süren dengesiz gelir da ılımının Dünya da ekonomik tasalluta hay r! getirdi i sosyal bunalımların çözümü için bir adım olarak görüyor. Globalle menin daha çok, çok uluslu sermayenin dünya hakimiyetini garanti altına alacak ekilde bir geli me göstermesine kar ı olu an dünyadaki hareketlerin ortak forumu olan Dünya Sosyal Forumu, çok uluslu irketlerin de dikkatini çekiyor. Genel olarak globalle meye kar ı çıkan hareketlerin marksist-sosyalist-sosyal demokrat ekseninde bir ideolojiye sahip ki ilerce olu turulması ve bu hakeretlerin modasının geçti i iddia edilerek gözardı edilmesi, gerçekleri de i tirmiyor. Gerçekten de, mevcut globalle me 24 hareketi, eme i ile geçinen insanların emeklerinin de erini yok eden ve sınır tanımayan bir güç haline geldi. Geli mi sanayi ülkelerinde eme in de eri, üçüncü dünya ülkelerine göre nisbeten de erli olmasına kar ılık, üçüncü dünya ülkelerindeki insanların emeklerinin de eri her geçen gün sıfıra do ru yol alıyor. Çok uluslu irketler, yatırım te vikleri ve transfer kolaylıklarının yanı sıra, yasal olarak da kârlarını garanti altına alarak, sınır tanımaz bir güç haline gelirken, artan üretim masraflarını aza indirmek için, yine emekçilerin ücretlerini kısıtlıyorlar. Ürünün de erini ortaya koyarken hiç biri tereddüt göstermeyen bu irketler, tüketicinin de aynı zamanda, eme inin de eri her gün dü en emekçiler oldu u gerçe ini de biliyorlar. Ki isel yoksullukla ba layıp bir

zincir halinde toplumsal ve sonunda da ulusal yoksulluk haline dönü en bu durum kar ısında, toplumsal tepki göstermek de büyük bir maharet istiyor. Üçüncü dünya ülkelerinde, her protesto hareketi devlete ve millete kar ı örgütlenmi dü man hareketi olarak görüldü ü için çok uluslu sermaye için verimli bir alan bulma imkanı do uyor. Dünya Sosyal Forumu konukları arasında Amerika Birle ik Devletleri nde neredeyse tekba ına muhalefet hareketi yürüten ünlü dilbilimci Prof. Noam Chomsky de yer aldı. Chomsky, ABD deki pek çok muhalif hareketten ayrı bir özelli e sahip. Amerika Birle ik Devletleri nin dünyada yürüttü ü politikaları ve askeri hareketleri kıyasıya ele tirirken, devlet terörü gibi kavramlara getirdi i yorumlarla da dikkati çekiyor. Chomsky bununla birlikte kimi sosyal demokratliberal çevrelerde büyük bir ele tiriye muhatap oluyor. Noam Chomsky nasıl bir ahsiyet olursa olsun, her G- Noam Chomsky 8, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu zirvesini protesto etmeyi de hastalık haline getiren ve muhalefetlikten ba ka bir mesle i bulunma- Münih deki Güvenlik Zirvesini yaklafl k 20 bin kifli protesto etti. 25 yan zavallı sürüsü nün özellikleri ne olursa olsun dikkat çektikleri gerçe- i gözardı etmek mümkün de il. Geçen yıl yapılan Dünya Sosyal Forumu na bıyıkaltından gülen çok uluslu irketler, kendilerinin temsilcilerinin de bu toplantılara katılmaya niyetli olduklarını açıklıyorlar. Zaten Dünya Sosyal Forumu, bu büyük irketlerin temsilcilerinin de foruma katılabilece ini belirtiyor. Ayrıca, Birle mi Milletler nsan Hakları Komiseri Bayan Mary Robinson un bizzat toplantıya i tirak ederek BM nin toplantıya olan ilgisini sergilemesi, Dünya Sosyal Forumunun bir evrensel bir muhalefet hareketi haline dönü tü ünü gösteriyor. Öte yandan, Almanya nın Münih kentinde yapılan güvenlik zirvesinin polisin yasaklamasına ra men yakla ık 20 bin ki i tarafından protesto edilmesi globalle menin bir ba ka yönüne dikkat çekti. Dünya Ekonomik Forumu na kar- ı, Dünya Sosyal Forumunun gerçek bir forum haline dönü mesini bekliyoruz. lhan B LGÜ

Ey 28 fiubat ma duru flaflk n kardeflim! Geçmiflinden utanma 26 Ey 28 ubat ma duru a kın karde im! Geçmi inden utanma Demek, malum sürecin dur durak bilmez yayılmacılı ı be inci sene-i devriyesinde bazılarımızın zihinlerine kadar ula acaktı. Gizlenmesi ve örtülmesi gereken bu ayıbı i leyenler kaçacak delik arayacaklarına tam tersine; ucu görünmeyen bir özele tiri sicimi ma dur ama haklı olanları sarıp sarmalıyor. Bazıları, yüzlerini saklayacakları yerde; sanki hepimiz aptalmı ız gibi, sanki nihayet birer cunta artı ı de illermi gibi ve sanki yaptıkları ey dünyanın en haklı i iymi gibi secaatlerini arzetmekte sakınca görmüyorlar. Haklı olanlar, gö sünü gererek gezebilecekler ise ne kendilerine ne de topluma "nerede hata yaptık"tan ba ta bir soru soramıyorlar. Gazete sütunlarını dolduran özürleri, televizyon ekranlarından ta an ezilip büzülmeyi gördükçe hafızamla sava ıyorum. Hikayenin böyle olmadı ını çok iyi hatırlıyorum ve böyle bitmemesi gerekti ini biliyorum. Geçen her günün daha fazla haklı çıkardı ı insanlar neden, "sizin saçma sapan korkularınız ve cehaletiniz bu ülkeyi tarihinin en büyük ekonomik ve sosyal buhranına duçar etti" deyip hesap sorabilecekken özür diliyorlar. Neden, "sizin laiklik endi eniz hırsız hortumcu takımına 80 milyar Dolar kazandırdı" demek varken sıkıntıyla el o u turuyorlar. Yıllardır do ru bilinenden bu ku ku, psikolojik sava a bu boyun e i neden? Oysa, 28 ubat'ın bayrakla tırdı ı, "bazıları bu devletin hassasiyetlerini bilmiyordu" vecizesindeki "hassasiyet"ten ne kastettiklerini dün oldu u gibi bugün de anlıyoruz. " ktidar pastasını millet ile asla payla mamak" hassasiyetini ve o pastada ülkedeki bütün dar kafalı, ufuksuz, vizyonsuz, despot, hırsız ve yolsuz unsurların tartı ılmaz payları oldu unu biliyoruz. Ülkenin de erini artıracak her siyasal, kültürel ve ekonomik zenginli i kendi iktidarlarına kar ı saldırı sayanların hassasiyetlerini tabii ki, dün oldu u gibi bugün de umursamıyoruz. 28 ubat'çılar bu ülke insanının bugününü ve yarınını çaldılar ve üstelik bunu muhafaza da edemediler. Ankara'da, iki politikacıyı yasaklayıp üç partinin üze-

Zeka ve becerilerinin ürünü zannettikleri darbenin asıl sahipleri ortaya çıkıp, faturayı tahsil etmeye ba layınca gerçekle yüzle tiler. imdi, ba örtüsü zulmünde ya sınırını üniversiteden ortaokula indirmeleri, kızmaları, öfkelenmeleri i te bu gerçekle yüzle melerinin sonucudur. rinde Demokles Kılıcı sallandırdıklarına bakmayın, Türkiye imdi onların da denetiminden çıktı. Halkın iradesinden cebren ve hile ile çaldıkları ülkeyi beceriksizlikleri, ufuksuzlukları ve i bilmezlikleri yüzünden, yolda kaybettiler. Sözümona ülkenin en "millici" en "ulusalcı" güçleri bu ülkenin evlatları ile payla maktan imtina ettikleri ülkenin tankıyla, tüfe iyle, hazinesiyle, bankasıyla ve nihayet Meclisiyle götürülüp IMF'ye ve ABD'ye teslim edili ini eli kolu ba lı izlediler. Ne oldu unu bile anlayamadılar. Zeka ve becerilerinin ürünü zannettikleri darbenin asıl sahipleri ortaya çıkıp, faturayı tahsil etmeye ba layınca gerçekle yüzle tiler. imdi, ba örtüsü zulmünde ya sınırını üniversiteden ortaokula indirmeleri, kızmaları, öfkelenmeleri i te bu gerçekle yüzle melerinin sonucudur. 28 ubat'ın 5 yıllık bilançosu, "bu vatanın sahipleri" pozisyonunu cebren ele geçiren kurum ve ki ilerle onların resmi ve sivil uzantılarının bu vatana sahiplik yapma ehliyetleri olmadı ının ilanıdır. Bu vatanın, yani, üçüncü milenyumun ba ındaki Türkiye'nin idaresi, asker-sivil bürokrasi ile onunla sadece çıkar ittifakı kurmayı alı kanlık haline getirmi i dünyası, medya ve yarı-resmi sivil toplum örgütlerinin ittifakının daraltıcı, içe kapanmacı ve tektiple tirici vizyonuna bırakılamayaca ı artık anla ılmı tır. Bu zihniyetin ülkenin de- erini ne kadar yükseltebilece i, ça da lı ı kaymakamlara fötr taktırıp, frak giydirerek koruyabilece ine inanmasından bellidir. Türkiye, 28 ubat'ta halkına uzak ve yabancı olan bir zümrenin korkularından üreyen illüzyona ma lup oldu. Bu ma lubiyet de bu ülkenin ekonomik ve siyasal dengelerinin belki bir daha düzeltilemeyecek ekilde tahrip olmasına yol açtı. " slamcılar", "demokratlar", ucular, bucular de il herkes aynı anda yenildi. Fakirle tik, borçlandık ve huzurumuzu yitirdik. imdi siz; hiç olmazsa istihza ile bakacak yerde, bu tablonun sorumlularından özür mü diliyorsunuz? Peki, onlar kimden, hangi yüzle özür dileyecekler? 28 ubat'ta bir tek hata yapıldı, o da 28 ubat'ın bizatihi kendisidir. Mustafa KARAAL O LU Yeni afak, 05.03.2002 27