HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com Hikmet Yurdu, Yıl: 2, S.3 (Ocak-Haziran 2009), ss. 427-431 Kitap Tanıtımı Samsûnîzâde (ö. 998) ve Hâşiye Alâ Envâri t-tenzîl ve Esrâri t-te vîl Adlı Eseri Abdurrahman KASAPOĞLU Giriş Samsun, Anadolu nun İslâm kültürüne hizmet etmiş âlimlerin yetiştiği bölgelerinden birisidir. Abdüssamed es-samsûnî, 1 Hasan b. Abdüssamed es- Samsûnî, 2 Muhyiddin Muhammed b. Hasan b. Abdüssamed es-samsûnî,(ö. 919) 3 Mahmud es-samsûnî, (ö. 983) 4 Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdussamed Samsûnîzâde, (ö. 978) 5 Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdissamed el-buhârî es- Doç. Dr., İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. 1 Abdüssamed es-samsûnî: Kaynaklarda hakkında bilgiye rastlanmayan bu âlime ait Koca Ragıp Paşa ve Murad Molla Kütüphanesi nde kelâm ilmine dair Hâşiye Kubrâ ale l-husn ve l-kubh adlı yazma bir eser vardır. 2 Hasan b. Abdüssamed es-samsûnî, Anadolu da bazı âlimlerden ve Molla Hüsrev den ilim tahsil etmiştir. Semân medresesinde müderrislik, Sultan II. Mehmed e hocalık yapmıştır. Kazaskerlik ve İstanbul kadılığı görevlerinde bulunmuştur. 1476 yılında vefat etmiştir. Fıkıh, hadis, kelâm ve belâğat alimi olan Hasan b. Abdüssamed es-samsûnî nin eserleri şunlardır: Hâşiye ale l-mutavvel li t-teftazânî, Ta lîkat ale t-tavzîh fî Usûli l-fıkh, Hâşiye alâ Şerhi l-adud li Münteha fî ilmeyi l-usûl ve l-cedel, Havâş alâ Şerhi l-muhtasar li s- Seyyid eş-şerîf. (Taşköprülüzâde, Osmanlı Bilginleri: eş-şakâiku n-nu mâniyye fî Ulemâi d-devleti l- Osmâniyye, Çev. Muharrem Tan, İz Yayıncılık, İstanbul, 2007, 152; Recep Dikici, Türkiye Kütüphanelerinde Arapça Yazma ve Matbû Eseri Olan Samsunlu Âlimler http://www.samsun.bel.tr/hizmet_birimleri/kulturwebsite/samsem2006/samsem.htm) Eyüp Sultan Türbesi haziresinde Hasan Samsûnî ye ait kabir bulunmaktadır. 3 Muhyiddin Muhammed Samsûnî (ö. 978), Bursa, Edirne, İznik ve İstanbul da müderrislik yapmıştır. Sultan I. Selim tarafından Edirne kadılığına tayin edilmiş, 1522 de (bazı kaynaklarda ise 1513de) vefat etmiş değerli Osmanlı âlimlerinden birsidir. Hâşiye-yi Şerh-i Tecrid, Hâşiye-yi Tenkîhu l-usûl, Hâşiye alâ Şerh-i Miftâh, Hâşiye-yi Telvîh li t-taftazânî gibi eserlerin müellifidir. (Mecdî Mehmed Efendi, Hadâiku l-hakâik fî Tekmileti Şakâik: Şakâiki Numaniyye ve Zeyilleri, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1989, I/312-313; Taşköprülüzâde, 237; Bursalı Mehmet Tâhir Efendi, Osmanlı Müellifleri: 1299-1915, İstanbul, 1972, I/388; Recep Dikici, Türkiye Kütüphanelerinde Arapça Yazma ve Matbû Eseri Olan Samsunlu Âlimler, (h p://www.samsun.bel.tr/hizmet_birimleri/kulturwebsite/samsem2006/samsem.htm) 4 Mahmud es-samsûnî, (ö. 983), ilmiye ailesi olarak tanınan, büyük hukuk adamları yetiştiren Samsûnîzâdelerdendir. Babası Muhammed Efendi, Sultan Selim devrinde Edirne kadılığı yapmıştır. Dedesi Hasan Efendi, Fatih Sultan Mehmet devri kazaskerlerindendir. (Kanaatimize göre, Muhyiddin Muhammed Samsûnî (ö. 978) nin oğlu, Hasan b. Abdüssamed es-samsûnî nin torunu olduğu anlaşılıyor.) Eğitimini tamamladıktan sonra Edirne de müderrislik yapmış, daha sonra Halep kadısı olmuştur. (Atâî, II/235-236) 5 Ahmed b. Muhammed Hasan İbn Abdussamed Samsûnîzâde, 1570 senesinde vefat etmiştir. Edirne ve Bursa da çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır. Sırasıyla Bursa, Edirne ve İstanbul kadısı olmuştur. İyiliksever ve cömert biri olarak tanınan, çeşitli faziletleri kendisinde toplamış bulunan Samsûnîzde, 1560 senesinde Halep kadılığı yapmıştır. (Atâî, II/145-146; İslâm Âlimleri Ansiklopedisi, İhlas Matbaacılık, İstanbul, 1987, XIV/304-305)
428 S a y f a Kitap Tanıtımı Samsûnî (ö. 998), Çarşambalı Hüseyin Hüsnü Efendi, 6 Çarşambalı Mehmet Emin Efendi, 7 Çarşambalı Ahmet Hamdi Efendi, 8 Bafralı Ahmet Hamdi Efendi, 9 Kavaklı Ahmet Hulusi Efendi 10 bunlardan bazılarıdır. Yahya es-samsûnî, Behçet Abdullah b. Hasan es-samsûnî, Halil es-samsûnî, Ömer Azmi es-samsûnî gibi âlimlerin kütüphanelerde eserleri bulunmaktadır. XVI. Yüzyılda yaşamış, Samsunlu ilim adamlarından birisi de Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdissamed el-buhârî es-samsûnî dir. Samsûnîzâde diye anılan bu âlimin hizmetlerinden birisi de Beyzâvî tefsirine yapmış olduğu haşiyedir. Araştırmamızda Samsûnîzâde nin hayatını, ilmî şahsiyetini ve yazmış olduğu Beyzâvî hâşiyesini kısaca tanıtmaya çalışacağız. I. Samsûnîzâde nin (ö. 998) Hayatı ve İlmî Şahsiyeti Samsûnîzâde nin asıl ismi, Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdissamed el-buhârî es-samsûnî dir. II. Selim (1566-1574) ve III. Murad (1574-1595) devri Osmanlı alimlerindendir. Zengin, çok ilim adamı yetiştirmiş ve Samsun da ikâmet etmiş bir aileye mensuptur. Bu aileden hacca gidenlerin sayısının çok olması sebebiyle, aileye mensup olan âlimler Hacı Efendi ismiyle tanındıkları gibi; Samsun da ikamet etmeleri dolayısıyla Samsûnîzâde lakabıyla şöhret bulmuşlardır. 11 6 Çarşambalı Hüseyin Hüsnü Efendi, hicrî 1289 senesinde Çarşamba da doğmuştur. Çarşamba ve Samsun Medreselerinde tahsil görmüştür. Samsun, Andırın, Ayaş, Fethiye mahkemelerinde görev yaptıktan sonra Ünye kadılığına tayin olmuştur. Kendisine, İbtidaî Hariç Bursa Müderrisliği payesi verilmiştir. (Sadık Albayrak, Son Devir Osmanlı Uleması, Medrese Yayınevi, İstanbul, 1980, I/128-129) 7 Çarşambalı Mehmet Emin Efendi, 1849 yılında Çarşamba da doğdu. Hazînedarzade Osman Paşa Medresesinde okudu. Terme, Alaçam, Sivas, Gürün, Milas, İslahiye, Hafik, Bafra, Çarşamba, Tirebolu, Ordu gibi Anadolu nun bir çok bölgesinde mahkemelerde görev yaptı. 1912 de Alucra kadılığına tayin edildi. İbtidaî Dahil Edirne müderrisliği ruûsu uhdesine verildi. Daha sonra, İzmir, Edirne paye-i mücerredi ve Mahreç payesi ile taltif edildi. Kendisine dördüncü rütbeden Osmanlı nişanı verildi. (Albayrak, III/163) 8 Çarşambalı Ahmet Hamdi Efendi, hicrî 1264 senesinde Çarşamba da doğdu Çarşamba, Amasya ve İstanbul da eğitim gördü. Fetvâhâne de görev aldı, Huzur derslerinde muhatap ve daha sonra mukarrir olarak bulundu, hicrî 1324 yılında Samsun mebusu seçildi. Uhdesine verilen İbtidai Hariç İstanbul Müderrisliğinden Hâmise-i Süleymaniye mertebesine terfi edildi. (Albayrak, I/145) 9 Bafralı Ahmet Hamdi Efendi, hicrî 1292 senesinde Bafra da doğmuştur. Süleymaniye medresesi Usûlu Fıkıh müderrisliği, Mekteb-i Nüvvâb Mecelle Muallimliği, Dürer Muallimliği, Fetvahane İ lamat-ı Şer iye mümeyyizliği görevlerinde bulundu. Hicrî, 1328 de İbtidai Hariç İstanbul müderrisliğine tevcih olundu. (Albayrak, I/142-143) 10 Kavaklı Ahmet Hulusi Efendi, hicrî 1288 senesinde Kavak kazasına bağlı Alaçam köyünde doğmuştur. Amasya ve İstanbul medreselerinde eğitim görmüştür. Zeyrek te Pir Mehmet Paşa Medrese sinde ve Fatih Camii nde talebe okutmuştur. (Albayrak, I/166-167) 11 Nev îzâde Atâullah b. Yahya Atâî, Hadâiku l-hakâik fî Tekmileti ş-şakâik, (haz. Abdülkadir Özcan), İstanbul, 1989, II/312; Ahmed Süheyl Ünver, İlim ve Sanat Bakımından Fatih Devri Notları, İstanbul, 1947, 117; Ziya Demir, XIII.-XVI. y.y. Arası Osmanlı Müfessirleri, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2006, 343.
Doç. Dr. Abdurrahman Kasapoğlu S a y f a 429 Samsûnîzâde, tahsilini Mekke alimlerinden tamamladıktan sonra, dönemin tanınmış alimlerinden olan babası Samsûnîzâde Hacı Ahmed Efendi nin hizmetine girmiş ve ondan icazetnamesini almıştır. Dinî ilimlerde, özellikle tefsir ve fıkıh alanında büyük bir uzmanlık sahibi olan Samsûnîzâde, hayatı boyunca mensubu bulunduğu aileye lâyık bir olgunluk içerisinde yaşamıştır. 12 Samsûnîzâde, eğitimcilik hayatının ilk dönemini Efdalzâde Medresesi nde geçirdikten sonra, 1559 yılında Câfer Ağa Medresesi ne tayin edilmiştir. Bu tarihten itibaren 1575 yılına kadar Edirne, İstanbul ve Bursa da olmak üzere çeşitli medreselerde görev yapmıştır. 13 Samsûnîzâde, daha sonra sırasıyla İzmir, Kudüs ve Medine kadılıklarında bulunmuştur. 1587 de ikinci kez Kudüs kadılığı yapan Samsûnîzâde, bu görevi iki yıl sürdürmüştür. Samsûnîzâde, 1589 yılında vefat etmiştir. 14 II. Samsûnîzâde nin el-beyzâvî nin Envâru t-tenzîl ve Esrâru t- Te vîl Tefsirine Yapmış Olduğu Haşiye Samsûnîzâde M. b. Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdissamed el- Buhârî es-samsûnî nin, el-kâdî Nasiruddin el-beyzâvî nin Envâru t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl 15 tefsirine yapmış olduğu bir haşiyesi vardır. Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya/322 numarada Hâşiye alâ Envâri t-tenzîl ve Esrâri t- Te vîl adıyla kayıtlı olan bu eser, Beyzâvî tefsirinin baştan sona bütün sûrelerini ihtiva eden tam bir hâşiyedir. Bu eserin tanıtımı önce Helmuth Ritter, daha sonra da Ziya Demir tarafından yapılmıştır. Burada, hâşiyesi yapılan Beyzâvî tefsirinden kısaca söz etmek yerinde olur. el-kâdî Nâsiruddîn el-beyzâvî nin (ö. 685/1286) tefsirinin adı, Envâru t- Tenzîl ve Esrâru t-te vîl dir. Beyzâvî tefsirde, lâfızların, terkiplerin beyanı ve tahlilleri konusunda, manalardan nükteler çıkarma hususunda ez-zemahşerî ye; 12 Demir, 343-344. 13 Atâî, a.g.e, II/312; Demir, 344. 14 Atâî, II/312; Demir, 344. 15 Süleymaniye Kütüphanesi kayıtlarında bu eser (Hâşiye alâ Envâri t-tenzîl ve Esrâri t-te vîl) Muhyiddin Muhammed b. Hasan b. Abdüssamed es-samsûnî ye (ö. 1522) ait olarak gösterilmiştir. Recep Dikici de bu kaydı aynen aktarmıştır. Halbuki eserin ferağ kaydında hicri 993 senesi yer almakta ve Muhammed Samsûnîzâde nin (ö. 998/1587) kadılık yaptığı yerlerden birisi olan Medine şehrinin adı verilmektedir. Hicri 993 senesi ise, Samsûnîzâde nin (ö. 998/1587) Medine de kadılık yaptığı yıllara tekâbül etmektedir. Bu mesele yine de araştırılmaya değer bir durumdur.
430 S a y f a Kitap Tanıtımı Kur ânî hikmetler ve felsefî nazariyeler hususunda, usûlü d-dîn ve usûlü fıkıh konusunda er-râzî ye istinat eder. Kelime ve kavramların anlamları için el- İsfehânî nin Müfredâtü l-kur an adlı eserinden yararlanır. Onun tefsiri ilmî metodun en üst düzey örneklerinden birisi kabul edilir. Bu tefsir, İslâm coğrafyasının geniş bir kesiminde tanınmış ve okutulmuştur. Bu duruma bağlı olarak da tefsirin çok sayıda haşiyesi yapılmıştır. 16 Beyzâvî tefsirine hâşiye yazanlardan birsi de Samsûnîzâde (ö. 998/1587) dir. Helmuth Ritter, Samsûnîzâde nin, kaleme almış olduğu hâşiyesini, Hâşiye ale l-beyzâvî adıyla tanıtmıştır. 17 Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya/322 numarada Hâşiye alâ Envâri t- Tenzîl ve Esrâri t-te vîl adıyla kayıtlı olan eser, 300x200, 188x118 mm. ebadında, miklebi kopmuş ve cilt hafif yıpranmıştır. Kapaklar nefis gömme şemse, salbek ve yaldız basma zencirekle süslüdür, 199 yapraktır. Varaklar orta kalınlıkta, sağlam, nohudî renkli, aharlı ve filigramsızdır. Sayfalar 29 satır olup cedvelsizdir. Geniş bırakılan marjlar boştur. Orta incelikte bir uçla yazılan talik yazı kısmen harekeli olup rahatça okunabilmektedir. Sûre isimleri, ve ba d ve kavluhû kelimelerinde kırmızı, diğer kısımlarda siyah mürekkep kullanılmıştır. Zahriyyede vakıf kaydı ve mührü ile birlikte, mukaddimede de zikredilen müellif ve eser adı Hâşiyetu ale l-beyzâvî li Samsûnîzâde şeklinde yer almaktadır. Kitabın ferağ kaydı, Senete selâsün ve tis îne ve tis a mie bi l-medîneti l- Münevvere (hicrî 993 senesi, Medine-i Münevvere) şeklindedir. Samsûnîzâde, eserine yazmış olduğu mukaddimede, Kâdı Beyzâvî nin, inkârcılara / doğru inançtan sapanlara karşı mükemmel bir kanıt olduğunu ortaya koymak amacıyla Kur an ı tefsir ettiğini belirtmiştir. Beyzâvî nin, âyetlerde Allah ın muradının ne olduğunu açıklamaya gayret ettiğini ifade etmiştir. Samsûnîzâde, kendisinin de Beyzâvî tefsirindeki nükteleri, müşkülleri, kapalı manaları açıklamak üzere ilâhî kelâma hizmet etme arzusu duyduğunu söylemiştir. Bu amaçla, Kur an ın mana ve maksatlarını açık bir üslupla ifade etmeye 16 Muhammed Hüseyn ez-zehebî, et-tefsîr ve l-müfessirûn, Dâru l-kalem, Beyrut, tsz., I/297-303. 17 Helmuth Ritter, Ayasofya Kütüphanesinde Tefsir İlmine Ait Arapça Yazmalar, Türkiyat Mecmuası, VII- VIII, cüz. 2, İstanbul, 1946.
Doç. Dr. Abdurrahman Kasapoğlu S a y f a 431 gayret göstereceğini, bu eserini hocalarının kendisi üzerindeki emeklerime mütevazi bir karşılık olmak üzere telif ettiğini açıklamıştır. Samsûnîzâde, Beyzâvî tefsirinin üzerinde durulması zaruret arzeden önemli yerlerinin açıklığa kavuşturulmasını istemiş, ancak yaptığı açıklamaları kısa tutmuştur. Hâşiyesi, muhtasar olmakla birlikte, müdellel açıklamalar ihtiva etmektedir. Bu da onun haşiyesinin özelliklerinden birisini oluşturmuştur. Samsûnîzâde hâşiyesinde göze çarpan hususlar, sûrelerin nüzûllerine değinilmesi, ihtiyaç duyulan yerlerde fıkhî ve kelâmî meselelere yer verilmesi, nahiv ve belâğat tahlillerinin anlaşılır biçimde yapılmış olmasıdır. Müellif, üzerinde durduğu konularda Zemahşerî, Teftâzânî ve Cürcânî gibi âlimlerin fikirlerinden ziyadesiyle faydalanmış, incelediği konularda onların birbirlerine karşı muhalif yaklaşımlarını naklederek, isabetli bulduğu yaklaşımlarla hâşiyesine güç kazandırmaya çalışmıştır. Samsûnîzâde nin Beyzâvî tefsirine yapmış olduğu haşiyeyi tanıtmaya çalışmamızın amacı, ilim taliplerini bu eser üzerinde araştırma yapmaya yönlendirmektir. Lisans üstü düzeyde bu eserin incelenmesi ve ilim dünyasına kazandırılması gerektiği ihtiyacına vurgu yapmaktır. Samsûnîzâde hâşiyesinden söz etmemizin genel hedefi ise, Anadolu nun, özelde Samsun un kültürel ve ilmî geçmişine gitmek, tarihî köklerimize ulaşmaktır. Abdüssamed es-samsûnî, Hasan b. Abdissamed es-samsûnî, Muhyiddin Muhammed b. Hasan b. Abdüssamed es-samsûnî, Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdussamed Samsûnîzâde, Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Abdissamed el-buhârî es-samsûnî gibi isimleri yan yana getirmek, nesiller boyu ilme hizmet eden bir aileyle karşı karşıya olduğumuz düşüncesini çağrıştırmaktadır. Araştırmamız, aynı zamanda, Fâtih Sultan Mehmet döneminden III. Murad dönemine kadar ilim ve özellikle hukuk alanında hizmet vermiş olan Samsûnîzâde veya Hoca Efendi ler olarak bilinen bu aile hakkında merak uyandırmaktadır. Bu alimlerin hizmetlerini araştırma, ortaya koyma ve hatıralarını yaşatma görevi ise yeni nesle düşmektedir.