OSMANLI CEZA HUKUKUYLA ALAKALI İLGİNÇ BİR BELGE

Benzer belgeler
T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülhamid El Abri Hazretleri

ALUCRALILARIN KADILIKTA GÖRÜLEN HAYVAN DAVALARI

Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı *

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY

T.C. Resmî Gazete. 24 Eylül 1982 CUMA. Kanun Hükmünde Kararname

Hüseyin Odabaş. (2007). "İstanbul Kütüphanelerindeki Kitapların Sayımı ve Toplu Kataloğunun Hazırlanmasına Dair". Osmanlıca Metinler: Matbaacılık,

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

YANYA MÜSLÜMAN MEZARLIKLARI NASIL YOK EDİLDİ? BAKİ SARISAKAL

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

1917 DE ŞEBİNKARAHİSAR DA GÖRÜLEN EŞEK DAVASI

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:420) Resmî Gazete 7 Aralık 2012 CUMA Sayı : Maliye Bakanlığından:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

Kanun No: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No:

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 478 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır.

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

T.C. Resmî Gazete. Kuruluş Tarihi: (7 Teşrinievvel 1336)-7 Ekim Mart 1983 PAZARTESİ KANUNLAR

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

Sirküler 2013/16 Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler, Kullananlar Ve Bunlara İştirak

OSMANLI PERSPEKTĠFĠNDEN MAĞDUR HAKLARI

3. DAVAYA KONU ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ: Türü DönemiTutarı(TL) Kat Tutarı Özel Usulsüzlük Cezası 01/ /

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

TTK, Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunu, Yasası

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

Kabul Tarihi :

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

MÜKELLEFLERİN ÖZELGE TALEPLERİNE İLİŞKİN YENİ DÜZENLEMELER

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

KARAHİSAR-İ ŞARKİ VAKIFLARININ BAZILARINDA YAPILAN RUTİN TEFTİŞ

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir.

Siyakatle yazılmış bir tımar defteri örneği

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2

Sirküler, 2013/15. Sayın MeslektaĢımız; KONU: Vadeli Çekler de reeskonta tabi tutulabilir.

BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNU ÖDEMEMEK HAPİS CEZASI GEREKTİRMEZ...

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ADİ VEDİA SÖZLEŞMESİ

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

SİRKÜLER: 2014/047 BURSA,

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/88

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN


BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

M.Gayri Ayni Haklar, Şerhler, Beyanlar, Rehinler. Yüzölçümü Cinsi ha. dm²

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 45. DÖNEM ONUR KURULU 01 NO LU TOPLANTI KARARLARI

VERGİ İCRA HUKUKU KISA ÖZET KOLAYAOF

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş./61. Konu: TORBA KANUN TASARISINDAKİ VARLIK BARIŞI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

Motorlu Taşıtlar Vergisi Ve Trafik Para Cezalarının Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Sitesinden Kredi Kartı İle Ödenebileceği Anlaşmalı Bankalar

25/12/2015 SİRKÜLER 2015/36. Sayın Yetkili; Tahsilat ve Ödemelerde Tevsik Zorunluluğu Haddi TL ye İndirildi.

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

DANIŞTAYIN HAKSIZ ÇIKMA ZAMMIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

DAVACILARIN VARLIKLI OLMALARI DESTEK TAZMİNATI İSTEMELERİNE ENGEL DEĞİLDİR.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI

I. TÜRK HUKUK TARİHİ KONGRESİ BİLDİRİLERİ

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

Hayatın her alanında adelet ararız. Adaleti sağlayan ise hukuk mekanizmasıdır. İşte hukuk terimleriyle adaletin terazisi...

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. ERZURUM PALANDÖKEN İLÇE BELEDİYE ENCÜMEN KARARI

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Transkript:

OSMANLI CEZA HUKUKUYLA ALAKALI İLGİNÇ BİR BELGE Ahmet KANKAL* Osmanlı tarihi boyunca kısas hâdisenin nadiren tatbik edildiği ve bunun umumiyetle para cezasına tahvil olunduğu bilinen bir gerçektir. Adana Şer'iyye Sicil Defterleri'nde 1 tesadüf ettiğimiz bir belge bizim için hayli ilginç gelmiştir. Çünkü tetkik ettiğimiz sicillerde kati hâdiselerinde dahi kısas tatbîk edilmeyip veya tatbîki taleb olunmayıp hâdise dem-i diyet olarak bir miktar para ve bazı emvalin verilmesi mukabilinde musâlaha ile neticelenirken 2 aşağıda zikredeceğimiz hırsızlık hâdisesi karşısında hırsızlığı yapan hakkında katlinin meşru olduğuna dâir verilen ve ağır bir ceza olarak değerlendirilebilecek karar, dikkatimizi çekmiştir. Hâdise I. Mahmud'un saltanatının ilk yıllarında cereyan etmiştir. Belgeden anlaşıldığına göre hızsızlıkla itham olunan ve bunu da kabul eden Yenidünya demekle meşhur Ahmed bin Abdulkerim * Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arş. Gör. 1. Adana Şer'iyye Sicili/14, belge: 147, sayfa: 80-81. (Millî Ktp.) 2. Yahşihanlı Dağdevirenoğlu Hacı Ali bin Habib ve kölesi İvaz bin abdullah, Dündarlı nahiyesi Topaklı köyünden Muslı bin Mehmed'in oğlu Ali'yi döverek öldürmüşlerdir. AŞS/3, b.: 23-24, s.: 13 (Bu hâdise karşısında herhangi bir karar verilmemiştir.) - Cânib-i Şehr nahiyesi Süleymânü karyesi ahâlîsi Yakub bin Halil'i katletmişler ve dem-i diyet olarak 80 guruş ödemişlerdir. AŞS/4, b.: 319, s.: 170. - Hamam Kurbu mahallesinden yaralı olarak ölen el-hâc İbrahim bin Salih'i yaralayan aynı mahalleden Bozoğlan Ali bin Mehmed ile Mermerli mahallesinden Kayyimoğlu Mustafa bin Mehmed dem-i diyet olarak bir mushaf-ı şerif ve 700 guruş ödemişlerdir. AŞS/4, b.:380 s.:210. - Harputlu olup Yüregir kazası Burun Viran karyesinde öldürülen Ebûbekir bin Osman'ın kardeşi Ahmed, Seyyid Mehmed'den dem-i diyet olarak 11 guruş, bir eski Şam demiri kara kılıç, bir mushaf-ı şerif, bir kır at ve bir batman kahve almıştır. AŞS/13, s.307, s.138. - Yortan mahallesinden Seyyid Hasan bin Ahmed'i öldüren Hasan ve İbrahim bin el- Hâc Receb dem-i diyet olarak bir mushaf-ı şerif, bir kılıç ve 100 guruş vermişlerdir. AŞS/ 13,b.347,s.l58. - Şeyh Mustafa mahallesinden el-hâv Mehmed bin Osman'ı, Sarrâcân mahallesinden İbiş yaralamış ve ölümüne sebep olmuş, dem-i diyet olarak 1150 guruş, bir bârgîr, bir kılıç ve bir mushaf-ıa şerif vermiştir.

198 AHMET KANKAL dört adet hırsızlık yapmıştır. Daha doğrusu pekçok hırsızlıkta bulunmuş ancak bunlardan malı çalınan dört kişinin şikâyeti mevzubahistir. Bu tür bir karara nadiren rastlandığından padişahın, hırsızın siyâseten katline karar vermesini, önce islâm fıkhı açısından değerlendirmek icâbeder. Sirkat büyük bir cinayettir. Bu cinayet yalnız masum mallara tecâvüze münhasır kalmayıp çok kere masum hayatlara da tecâvüzle neticelenir, hanımanların sönmesine sebebiyet verir. Binâenaleyh bunun hakkında -bütün halkça müessir bir ibret teşkil edecek sûretde- ağır bir ceza tatbîki iktiza etmektedir. Şu kadar var ki, böyle ağır bir cezanın her sirkatten dolayı hemen tatbîki şârii hâkimce mültezem bulunmadığından bunun yapılabilmesi için bir takım kuyûd ve şürût vardır. Sârikin âkil, baliğ, nâtık ve basîr olması şarnr 3. Yukarıdaki şartların Ahmed bin Abdülkerim'de olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü mecnûn olduğuna dâir bir kayıt yoktur. Baliğ olduğu da belgenin gidişatından anlaşılmaktadır. Zâten hakkındaki suçlamaları duyduğu ve suçlamaları da kabul ettiği zikredilmiştir. Sirkatin iki hükmü vardır, biri nefse diğeri mala taalluk eder. Nefse taalluk eden haddir. Mala taalluk eden de mesrûkün istirdadı ve telefi takdirinde tazmin ettirilmesidir 4. Ahmed bin Abdulkerim'in hırsızlığı nefse değil mala taalluk etmiştir. Bu durum karşısında verilecek cezanın malın tazmîni yolunda olması îcâbeder. Malı çalınan kimseler de şikâyetlerinde eğer mevcutsa mallarını yok değilse aynını veya kıymetini taleb etmişlerdir. Mer'adan hayvanları çalmak, haddi müstelzim değildir, velev ki yanlarında çobanlan bulunmuş olsun. Çünkü bu hayvanlar muhrez sayılmaz, bunların mer'aya bırakılması ihraz için değil, ot otlamaları içindir. Fakat hayvanatı muhafazalarına mahsus olan ahırlardan, ağıllardan çalmak haddi müstelzimdir. Zira bunlar birer mahall-i hırzdır 5. 3. Ömer Nasuhi Bilmen, "Hukûk-ı lslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye" Kâmûsu, C. 3, s. 263. 4. Ö.N. Bilmen, a.g.e., C.3, s. 282. 5. Ö.N. Bilmen, a.g.e., C.3, s.273.

OSMANLI CEZA HUKUKUYLA ALÂKALI İLGİNÇ BİR BELGE 199 Belgede zikrolunduğuna göre Ahmed bin Abdulkerim hayvanları mer'adan ve dışarıdan çalmıştır. Ahır ve ağıllardan çaldığına dâir herhangi bir kayıt yoktur. Yukarıdaki hükümler mucibince hırsızın haddi îcâb eder hâlinin dahi olmadığı ortaya çıkmaktadır. Haddi îcâb eden herhangi bir sirkat hâdisesi, ya ikrar ile veya beyyine ile sabit olur. Sirkati ikrar, sirkat yapan mükellef bir şahsın bu cürmünü bizzat itiraf etmesi demektir 6. Sirkat hususundaki beyyine zükûret, adalet, asalet ile muttasıf, en az iki mükellef kimsenin sirkat vukuu hakkında yapacakları şahadetten ibarettir 7. Ahmed bin Abdulkerim, hakkındaki bütün suçlamaları kabul etmiş ve mezbûr Ahmed'in hırsız olduğuna ve bunu âdet hâline getirdiğine dâir belgede isimleri zikredilen 16 şahıs da şahadette bulunmuşlardır. Sirkat hâdisesi sabit olunca badelhükm sârikin sağ eli bileğinden kesilir, bu hadden sonra tekrar sirkatte bulunacak olursa sol ayağı da mafsalından kesilir. Şayed bundan sonra yine sirkatte bulunsa artık âzasından hiç biri kesilmez. Belki salahı hâli zahir oluncaya kadar hapis suretiyle ta'zir olunur. İmâm Mâlik'e ve İmâm Şafiî ile İmâm Ahmed'den diğer bir rivayete göre sârikin evvelâ sağ eli, ikinci sirkatinde sol ayağı, üçüncü sirkatinde sol eli, dördüncü sirkatinde de sağ ayağı kesilir. Şâyed yine sirkatte bulunacak olsa artık hapsiyle iktifa olunur. Şu kadar var iki veliyyü'1-emr, def-i fesâd için lüzum görürse bu sâriki siyâseten öldürebilir. Zahirîlere göre beşinci defaki sirkatten dolayı sârik mutlaka kati olunur 8. Hadd-i sirkat, bade's-sübût afv edilemez. Şöyle ki: veliyyü'lemr tarafından hadd icrası hususunda emir sâdır ve hüküm itâ edildikten sonra mesrûkün minh, sâriki afv edecek olsa buna itibar olunmaz. Çünkü bu ceza, sırf hakkuuah=hakk-ı âmme olarak tatbîk edilecektir. Bu mesrûkün minhin hakkı değildir ki, buna afva salâhiyeti olsun 9. Belgeden anlaşıldığına göre hırsızlık hâdisesi fasılalarla cereyan etmesine rağmen malı çalınan kimseler ânında şikâyette bulun- 6. Ö.N. Bilmen, a.g.e., C.3, s.278. 7. Ö.N. Bilmen, a.g.e., C.3, s.279. 8. Ö.N. Bilmen, a.g.e., C.3, s.282-283. 9. Ö.N. Bilmen, a.g.e., C.3, s.283.

200 AHMET KANKAL mamışlar veya bulunmaya cesaret edememişler, dolayısıyla da mahkeme her sirkat hâdisesinden sonra yapılamamıştır. Davacıların tamâmı anlaşıldığına göre aynı anda davacı olmuşlar bu sebeple de hırsıza her hırsızlığı akabinde had cezası tatbîk olunmamıştır. Belgede tatbik olunduğuna dâir kayıt yoktur. Zâten davacılar, eğer mallan mevcutsa mallarını, yok eğer ölmüş veya mevcut değilse bedellerinin tazminini taleb etmişlerdir. Had cezasının tatbîki hususunda herhangi bir taleb mevcut değildir. Emr-i veliyyi'l-emrin def-i fesâd için siyâseten öldürülebilir hükmü mucibince hırsızın katline karar verilmiştir. Siyâseten kati denilen ve pâdişâhların istedikleri şahsı diledikleri şekilde idam ettirmeleri şeklinde -bazı yazarlarca- açıklanan durumlarda da pâdişâhın şeyhülislâmdan fetva almadan böyle bir işe girişmediğini, giriştiği taktirde sorumlu tutulduğu tarihçiler haber vermektedir. Fâtih'in haksız yere elini kestirdiği gayr-ı müslim usta ile yargılanıp elinin kesilmesine hükmedildiğini ve Yavuz'un sorumsuz bazı davranışlarından dolayı Zembilli Ali Efendi tarafından uyarıldığını tarih kaydetmektedir 10. Ne belgede ne de daha sonraki belgelerde hükmün icra olunduğuna dâir kayıt mevcut değilse de cezadan dönülemeyeceğine dâir var olan hüküm mucibince mezbûr Ahmed'in katlonulduğuna kanaat edilmelidir. Ayrıca mezbûr Ahmed'in katli hususunda fetva alındığına dâir de kayıt yoktur. Ancak bu fetvanın alınmadığına delil teşkil etmeyebilir. Bütün bunlardan sonra hırsızın katlinin meşru olduğuna dâir verilen karar ağır bir ceza olarak değerlendirilebilir. Ancak belgede zikredildiğine göre hırsızlık hâdisesinin bir âdet veya iş hâline dönüşmesi, ahalinin rahatını ve huzurunu kaçıracak bir merhaleye ulaşmıştır. Belki de zikredilmeyen bir husus olarak, hırsızın bütün suçlamaları kabul ettiğini açıkça zikretmesi, üstü kapalı olarak devlet düzenini ve idarecileri hafife aldığı ve onlara meydan okuyor oluşu gibi bir düşünce, katlinin meşru olduğuna dâir alınan kararda mühim rol oynamıştır. Davacıların toplu olarak şikâyette bulunmaları da hırsızın korkulacak bir kimse olduğu ve etrafına da korku saldığının bir numunesi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca bu hâdisenin diğer hırsızlara bir gözdağı verme gayesi taşıyor olabileceği de gözden uzak tutulmamalıdır. 10. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri, C.l, s. 207, 1 no'lu dipnot.

OSMANLI CEZA HUKUKUYLA ALÂKALI İLGİNÇ BİR BELGE 201 Bizim bu makalede anlatmak istediğimiz Osmanlı padişahının hak ve salâhiyyetleri olmadığı için bu mevzuya temas etmedik. Zâten bu mevzuda epeyce makale de mevcuttur. Sadece İslâm tarafından padişaha tanınmış olan mahdûd salâhiyyetten bir tanesinin kullanılmış olması dikkatimizi çekmiştir. Çünkü âdî suçlardan sayılan bir hırsızlık hâdisesi karşısında bu hakkın kullanıldığına dâir bir belgeye bugüne kadar ne rastlamış ne de mevcudiyetini duymuştuk 11. Hâdisenin ve hâdise karşısında verilen kararın yorumu daha çok İslâm hukukçularını alâkadar etmektedir. Faydalı olacağı kanaatiyle belgenin transkripsiyonunu vermeyi daha münâsip görüyorum. "Medîne-i Adana nevâhîsinden Dündar 11 nahiyesine tâbi' Farsak nâm karye ehâlîsinden işbu râfi'ü'l-kitâb Hüseyin bin Halil nâm kimesne yine nâhiye-i mezkûra tâbi' Süleymânh karye ehâlîsinden olub nâhiye-i mezkûre ehâlîlerinin hâlen voyvodaları Hasan Ağa ma'rifetiyle ıhzâr-ı ser' olunan Yenidünya dimekle meşhur Ahmed bin Abdulkerim nâm kimesne mahzarında üzerine da'vâ ve takrîr-i kelâm idüb târîh-i kitâbdan sekiz ay mukaddem yirmi guruş kıymetli bir re's ton bâr gir im karye-i mezkûrda vâki' menzilim kurbunda mer'âda bilâ-kayd nehâren râ'i olunur iken işbu mezbûr Ahmed mevsûf-ı mezkûr bârgirimi gasb ve ahz itmişdir su'âl olunub kâ'im ise 'aynını müstehlek ise kıymet-i mezkûresi alıvirilmek matlûbumdır didikde gıbbe's-su'âl merkum Ahmed cevâbında fî'lhakîka târîh-i mezkûrda müdde'î-i merkumun ber vech-i mübeyyen iddi'â eylediği yirmi guruş kıymetli bârgirini ben gasb ve ahz idüb Dündârlı ehâlîsinden gâ'ib-i 'ani'l-meclis Kör Hüseyin'e def eyledim deyu gasb ve istihlâk ve kıymetini bi-tav'ihi ikrar ve i'tirâf itmekle mûcebiyle ba'de'l-hükm yine merkum Hüseyin bin Halil mezbûr Ahmed mahzarında iddi'â-ı dç'vâ ve takrîr-i kelâm idüb târîh-i mezkûrdan sonra mülküm olan bir re's devem dahî sirkat olunmağla devani sana bulayım deyu benden nakd yirmi guruş da- 11. Hırsızların idam olunmasına dâir kararlar Sultan II. Bayezid (Ahmet AKGÜN- DÜZ, a.g.e., 2. Kitap, s. 43-44); Yavuz Sultan Selim (A. AKGÜNDÜZ, a.g.e., 3. kitap, s. 92) ve Kânûnî Sultan Süleyman (A. AKGÜNDÜZ, a.g.e., 4. kitap, s. 369-370.) kânûnâmelerinde de yeralmıştır. Aynca Ahmet Mumcu (Osmanlı Devletinde Siyaseten Kati, Ank. 1985 (2. baskı) s. 136), bazı hallerde reayaya işlediği hırsızlık suçundan dolayı siyaseten kati cezasının verildiğini Coşkun Üçok ("Osmanlı Kanunnâmelerinde İslâm Ceza Hukukuna Aykırı Hükümler", A. Ü. Hukuk Fak. Dergisi, C.IV/1-4 (1948) s. 58-59)'un makalesine dayanarak söylemektedir.