HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 15 Nisan 2008



Benzer belgeler
Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

20 Mart-20 Nisan. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Analiz Mayıs 09 Cilt 1 - Sayı 5 > 72

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 13 Ekim 2008

AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES RUSYA/KARLOV: ŞİÖ KONUSUNDA KARAR ANKARA'NIN Bloomberght, 30 Kasım 2016

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

Kerkük, Telafer, Kerkük...

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Amerikan Stratejik Yazımından...

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Devrim Öncesinde Yemen

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Kuzey Irak'a harekat

ÖZET. İstanbul, 15 Ağustos 2016 KIRK YEDİNCİ GENEL KURUL

İsrail Seçim Sonuçları: Barış Yanlıları Knesset de Güç Kaybediyor

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

DİASPORA - 13 Mayıs

GÜNLÜK ORTADOĞU BÜLTENİ I 20 OCAK 2010

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Irak'ın çeşitli kentlerinde meydana gelen şiddet olaylarında 10 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. (Türkmeneli TV)

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

> 83. Ortadoğu Güncesi. Bilgay Duman Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Analiz Şubat 09 Cilt 1 - Sayı 2

Ortadoğu birliğine doğru ilk adım mı?

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Yine tehtid ettiler

Menbiç'teki ABD'li komutan Funk'tan Türkiye sorusuna yanıt : Bizi vurursanız agresif karşılık veririz

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu

ANKARA FORUM (Bilgi Notu)

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Suudi Arabistan'dan Yemen'e operasyon

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

ABD'nin Fransa'ya Reaper İnsansız Uçak Satışı ve Türkiye'nin Durumu 1

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

> 107. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Güncesi. Zafer Çömez, ORSAM Ortadoğu Asistanı. Ortadoğu Analiz Mayıs 10 Cilt 2 - Sayı 17

Brüksel'de art arda patlamalar: En az 26 ölü

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

15 GÜNLÜK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ. Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı Firuze Yağmur Gökler, ORSAM Araştırma Asistanı.

Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı?

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 10 Kasım 2008

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile ortak basın toplantısında konuştu

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 14 Kasım 2008

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

SGK ve TİKA İşbirliğiyle Sosyal Güvenlik Tecrübeleri Yurtdışına Aktarılacak

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

GÜNLÜK BÜLTEN 13 Haziran 2014

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

Transkript:

HABER BÜLTENİ 15 Nisan 2008 Haber Özetleri Irak Irak'a komşu ülkelerden yetkililerin güvenlik konusunda Suriye'de yaptıkları toplantıda, Irak sınırını korumanın ortak bir görev olduğu konusunda anlaşma sağlandı. Irak'ın güvenliği konusunda 22 Nisanda Kuveyt'te düzenlenecek daha geniş kapsamlı toplantı öncesinde Suriye'de yapılan, Ankara'yı Türkiye'nin Irak Özel temsilcisi Murat Özçelik'in temsil ettiği iki gün süren görüşmelere, BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleriyle AB temsilcileri de katıldı. AP ajansına göre, görüşmeler sonunda yapılan açıklamada, katılımcıların ''Irak'ın birliğine, egemenliğine ve bağımsızlığına saygı duyduğu'', ''Arap ve İslam kimliğinin'' korunması taahhüdünde bulunduğu vurgulandı. Açıklamada, katılımcıların, Irak ile komşuları arasındaki terörle mücadele konusundaki ''olumlu iş birliğini'' ve ''güvenlik durumunu artırma çabalarını'' övdüğü belirtildi. (AA)(AP) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ABD ile Irak arasında müzakereleri sürmekte olan stratejik anlaşmanın şeffaf olacağını ve Meclisin onayından geçeceğini söyledi. Zebari, Reuters ajansına verdiği demeçte, ABD ile Irak arasındaki müzakerelerin ilk raundunun tamamlandığını söyledi. Anlaşmayla ilgili herhangi bir gizli gündem bulunmadığını belirten Zebari, "Bu anlaşma, şeffaf olacak" dedi ve anlaşmanın onay için Irak halkının temsilcilerine, Meclisine sunulması gerektiğine dikkati çekti. Irak Dışişleri Bakanı, mecliste bazı siyasi tartışmaların olacağını, ancak ülke liderliğinde bunun Irak için iyi bir şey olduğuna dair güçlü bir irade bulunduğunu kaydetti. Müzakerelerin ilk raundunun teknik konularda olduğunu belirten Zebari, görüşmelerin yakında devam edeceğini belirtti. ABD ile Irak arasındaki, uzun vadeli ikili ilişkileri tanımlayan, Irak'taki ABD ordusunun faaliyetlerine ilişkin kuralları belirlemeyi hedefleyen stratejik anlaşmayla ilgili müzakereler geçen ay başlamıştı. Iraklı ve Amerikalı yetkililer, müzakereleri, ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinden önce, temmuz ayına kadar bitirmeyi amaçladıklarını belirtiyorlar. (AA)(REUTERS) Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetim sorumlusu Neçirvan Barzani nin, Bağdat ta Başbakan Nuri El-maliki ile 140. madde ve Kerkük konusunu görüşmesine Türkmen milletvekili Fevzi Ekrem Terzi sert tepki gösterdi. Milletvekili Fevzi Ekrem yaptığı açıklamada 140. maddenin ve Kerkük konusunun federal mahkemeye havale edildiğini ve bu konunun Birleşmiş Milletler'in denetimine geçtiğini belirtti. Bu konuların karanlık odalarda el alınmasının anlamsız 1

olduğunu açıklayan Fevzi Ekrem Terzi, Kerkük halkının bu görüşmelerden uzaklaştırıldığına dikkat çekti. Kerkük meselesinin ülkenin geleceğini belirleyeceğini belirten Terzi, bu ülkenin istikrarının Kerkük'e bağlı olduğunu vurguladı. Fevzi Ekrem Terzi, Kerkük meselesinin, Kerküklülerin dışında Bağdat ile Erbil arasında görüşülmesinin bir anlamı olmadığını belirtti. (TÜRKMENELİ TV) Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani nin makamında ABD nin Irak taki Büyükelçisi Ryan Crocker ile yaptığı görüşmede, son dönemlerde Irak ın siyasi mecrasında önemli gelişmelerin olduğunu ve Irak hükümetini desteklemek için diğer siyasi gruplar arasında bir birleşmenin ortaya çıktığına işaret ettiği bildirildi. Talabani, Crocker ın, ABD Kongresine sunduğu raporun çok olumlu olduğunu ve raporun Irak ile ABD arasında ikili ilişkilerin ilerlemesi konusunda Irak açısından önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. (www.alsabaah.com) Irak Belediyeler Bakanı Riyaz Garip başkanlığında bir heyetin Mısır ı ziyaret ettiği ve Mısır yatırımcı şirketleriyle uzun vadeli yeni anlaşmaların imzalandığı bildirildi. Yapılan yeni anlaşmaların ticaret, ekonomi ve yatırım alanlarda olduğunu açıklandı. (www.nahrain.com) Irak Parlamentosu ve Kürt Listesi üyesi Muhammed Halil in yaptığı açıklamada, petrol ve gaz yasası, peşmerge birliklerini Irak ın güvenlik güçlerine katma ve Irak Anayasasındaki 140. maddeye verilen 6 aylık süreç içerisinde uygulanması konusunda Irak Başbakanı Nuri El-Maliki ile sözde Kürt bölgesel yönetimi arasında bir anlaşmanın yapıldığını açıkladı. (www.albadeeliraq.com) İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband la görüşen Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü PKK nın varlığı ve bölgedeki askeri operasyonlara değindi. Babacan, terör örgütünün Irak ın kuzeyinde yuvalandığını ve buradan sınırı geçerek Türkiye'de cinayetler işlediğini hatırlattı. Türk askerinin bu saldırılar karşısında başlattığı askeri operasyonların sadece terör örgütü PKK'yı hedef aldığını, Irak'a ve halkına karşı olmadığını hatırlatan Babacan, Irak'ta yaşayan Kürt, Türkmen ve Arapların Türk halkının kardeşleri olduğunu vurguladı. Babacan, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya karşı verdiği mücadelenin uluslararası kamuoyundan da güçlü bir destek aldığını ifade etti. Bir gazeteci, terör örgütü PKK'nın Londra'daki faaliyetlerine dikkati çekerek, Miliband'in bu konudaki görüşlerini sordu. Miliband, bu soruyu "Eylemlerimizle bu konudaki sözlerimizi tuttuğumuzu gösterdik. İngiltere'nin yasalarını ihlal eden herhangi bir kişi ya da kuruluş, yasanın bütün gücünü karşısında bulacaktır. Gösterilere gelince eğer yasal gösterilerse, belirlenen güzergâhları takip etmeleri ve şiddete başvurmadan yapılmaları halinde bu ülkede gösteri yapma hakkını herkes kullanabilir", şeklinde yanıtladı. (AA) Iraklı Şii lider Mukteda El-Sadr, Basra'daki çatışmalar sırasında firar eden ve daha sonra işten atılan askerlerin görevlerine geri dönmelerine izin verilmesini istedi. Sadr'ın ofisinden yapılan yazılı açıklamada, işten atılan askerlerin, yaşadıkları bölgelerdeki dini liderlerin sözüne itaat ettiklerini, dini inançları dolayısıyla silahlarını bıraktıklarını söyledi. Açıklamada, söz konusu askerlerin 2

işlerine geri dönmelerine izin verilmesinin yanı sıra ödüllendirilmeleri gerektiği de savunuldu. Şii milislerle çıkan çatışmalar sırasında görev yerlerinden ayrılan ve çatışmaya girmeyi reddeden 1300'den fazla asker ve polis memurunun işten atıldıkları açıklanmıştı. (AA)(AP) Irak'ın kuzeyinde iki ayrı bombalı saldırıda 13 kişi öldü, 17 kişi de yaralandı. Polis yetkililerinin verdikleri bilgiye göre, Musul'un batısındaki Rabia bölgesinde bir Irak ordu konvoyunun geçişi sırasında park edilmiş bir otomobil infilak etti. Saldırıda 10 asker öldü, 7 asker de yaralandı. Kuzeydeki Telafer kentinin Belediye Başkanı Necim Abdullah'ın verdiği bilgiye göre de kentte bir Şii ailenin cenaze töreninde intihar komandosunun üzerindeki bombaları patlatmasıyla 3 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. (AA)(AP) Dün akşam saatlerinde Irak ın Telafer bölgesinde arka arkaya 5 patlamanın meydana geldiği bildirildi. Telafer de yaşanan patlamaların sonucunda 4 ölü 29 yaralının olduğu açıklanırken, yaralanan kişilerin hastaneye nakledildikleri bildirildi. (www.aswataliraq.info) Irak'ın başkenti Bağdat'ın merkezinde yol kenarına yerleştirilen bombayla düzenlenen saldırıda 5 kişinin öldüğü, 9 kişinin yaralandığı bildirildi. Bir polis kaynağı, Tayaran Meydanı'ndaki saldırının bir polis devriyesini hedef aldığını söyledi, ayrıntı vermedi. Bağdat'ın doğusunda da ABD konvoyunu hedef alan bir bombalı saldırının, bölgedeki bir pazar yerinde geniş çaplı bir yangına yol açtığı bildirildi. Adı açıklanmayan bir polis yetkilisi, Bağdat'ın doğu kesiminde sabaha karşı bir Amerikan konvoyu yakınında bombanın infilak etmesi üzerine caddedeki onlarca tezgâhın alev aldığını kaydetti. Bölge sakinleri sabaha kadar süren yangını söndürmek için onlarca Amerikan ve Irak itfaiye aracının olay yerine akın ettiğini anlattı. Saldırı ve yangında ölen ya da yaralanan olup olmadığı hakkında bilgi verilmedi. Amerikan askeri yetkilileri tarafından ise ABD ve Irak güçleriyle Şii milisler arasındaki çatışmaların sürdüğü Bağdat'ın doğu kesimindeki saldırı ve yangınla ilgili açıklama yapılmadı. Öte yandan, ülkenin güneyindeki Basra kentinde dün gece polis yetkilisi Ali Haydar ın, uğradığı silahlı saldırıda öldüğü bildirildi. Haydar ın aynı zamanda Irak İslam Yüksek Konseyi'nin üyesi olduğu belirtildi. (AA)(AP) Irak'ta dün 2 ayrı saldırıda 2 Amerikan askerinin öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, askerlerden birinin, Selahaddin vilayetinde askeri araca düzenlenen ilk saldırıda öldüğü, diğerinin ise, başkent Bağdat'ın kuzeyinde devriye gezerken düzenlenen saldırıda aldığı yaralar yüzünden öldüğü belirtildi. Irak'ın işgalinden bu yana 4 binin üzerinde askerini kaybeden ABD'nin, Nisan ayının ilk yarısındaki kayıpları ise 24'e ulaştı. (AA)(AFP) Ortadoğu ABD, İran ile bu ülkenin nükleer programı konusunda gizli görüşmeler yapıldığı haberini yalanladı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, İngiliz The Indepentent gazetesinin haberinde adı geçen eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Thomas Pickering'in İranlı akademisyenler ve siyasi danışmanlarla temaslarının tamamen "özel" olduğunu belirtti. Thomas Casey, "Bu bir hükümet faaliyeti, hükümet kanalı değil. Bir mesaj iletme yöntemi değil. 3

Kesinlikle hiçbir resmi statüsü yok. Bunlar özel kişilerin özel görüşmeleri. Yapılmalarından memnunuz ancak bunları kimsenin resmi, gayrı resmi ya da bu tür bir kanal olarak değerlendirmemesi gerekir", diye konuştu. Beyaz Saray yetkilileri de bu temasların hiçbir resmi niteliği bulunmadığını belirtti. The Independent gazetesi, ABD ile İranlı yetkililerin, İran'ın nükleer programı ve iki ülke arasında dondurulmuş bulunan ilişkilere ilişkin beş yıldır gizli görüşmeler yaptığını iddia etmişti. (AA)(AFP) İran İçişleri Bakan Yardımcısı Abbas Muhtac, terör örgütü PKK ile İran'da faaliyet gösteren PEJAK terör örgütü arasında hiçbir fark olmadığını söyledi. İran İçişleri Bakanının güvenlik konularından sorumlu yardımcısı Abbas Muhtac, 12. Türkiye-İran Yüksek Güvenlik Komisyonu toplantısı için Ankara'ya hareketinden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye ve İran'ın terörist saldırıların hedefi olduğunu belirtti. İki ülkenin de terörle mücadelede iş birliği yaptığını vurgulayan Muhtac, İran'ın PKK'yı, Türkiye'nin de PEJAK'ı terör örgütü olarak gördüğünü ve mücadele ettiğini kaydetti. ''Aslında PEJAK ve PKK arasında hiçbir fark yok. Biz İran olarak bunları, iki ülkede ayrı adlarla faaliyet gösteren bir örgüt olarak görüyoruz'' diyen Muhtac, Türkiye'de yetkililerle yapacağı görüşmelerde gündeme gelecek konulardan birinin de PEJAK terör örgütü olacağını belirtti. Terörle mücadelede iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğinin artırılmasını amaçladıklarını ifade eden Muhtac, yarın başlayacak Türkiye-İran 12. Yüksek Güvenlik Komisyon toplantısı sonunda mutabakat zaptı imzalanacağını söyledi. Abbas Muhtac, imzalanacak mutabakat zaptında, terör ve organize suçlarla mücadele, suçluların iadesi ve sınır güvenliği gibi konularının yer alacağını kaydetti. Türkiye ve İran arasındaki Yüksek Güvenlik Komisyon toplantılarının 11'incisi Şubat 2006'da Tahran'da yapılmış, toplantıda terörle mücadelede aktif iş birliği kararı alınmıştı. (AA) Eski ABD başkanlarından Jimmy Carter, Hamas lideri Halit Meşal'le gelecek hafta Şam'da yapacağı görüşmenin gündeminde kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit'in serbest bırakılması çabalarının bulunduğunu belirterek, bu konuda bir anlaşmanın mümkün olduğuna inandığını söyledi. İsrail parlamentosunun sol kanat partilerinden Meretz'in eski başkanı Yossi Beilin ile görüşen Carter, Meşal ile görüşmesinde, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasının ve İsrail'in güneyine roket saldırılarının durmasının önemini dile getireceğini ifade etti. İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, programlarının yoğunluğu gerekçesiyle Carter'a randevu vermemişti. İsrail ana muhalefet partisi Likud'un lideri Binyamin Netanyahu da İsrail karşıtı görüşleri nedeniyle Carter'le görüşmeyeceğini bildirmişti. Carter, İsrail'e geldiği dün gece, Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile kapalı kapılar ardında görüşmüştü. Carter, Gazze Şeridi ile İsrail sınırında yaklaşık 2 yıl önce kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit'in baba ve annesi Noam ve Aviva Şalit ile de görüştü. Noam Şalit'in Carter'dan, oğluyla ilgili mesajını Meşal'e iletmesini istediği belirtildi. İsrail radyosu, eski ABD Başkanının, halen cezaevinde bulunan ve Hamas'a karşı El Fetih'i toparlaması amacıyla serbest bırakılmasından sık sık söz edilen Mervan Barguti'yi de ziyaret etmek istediğini, ancak Carter'ın bu talebinin reddedildiğini bildirdi. Carter, İsrail ile Gazze Şeridi sınırında bulunan ve Filistinli militanların roket saldırılarının sürekli hedefi olan Sderot kentini, bir süre önce roket saldırısında ölen bir İsraillinin okuduğu Sapir Yüksek Okulunu 4

ve Aşkelon'daki Barzilay hastanesini ziyaret etti. (AA) ABD'nin eski başkanlarından Jimmy Carter, İsrail'e, "herkesle konuşması" tavsiyesinde bulundu. Barış amaçlı bölge ülkeleri gezisi çerçevesinde dün İsrail'e gelen Carter, Haaretz gazetesine verdiği demeçte, Hamas lideri Halid Meşal ile görüşme planları nedeniyle yöneltilen eleştirileri kabul etmezken, barışın ilgili her tarafla konuşulmaksızın gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. İsrail'in, Gazze'de kaçırılan askeri Gilad Şalit'in serbest bırakılmasına yönelik çabalar ve Lübnan sınırında kaçırılan askerleri Eldad Regev ile Ehud Goldwasser'in durumlarını ortaya çıkarmak için bu görüşmeden yararlanacağını kaydeden Carter, Arap Birliği barış girişimiyle ilgili Meşal'in niyetini öğrenmek amacında olduğunu belirtti ve bu girişimin Hamas tarafından kabulünün olumlu bir adım olacağını söyledi. Filistin halkının büyük bir kesiminin göz ardı edilmesinin barışın sağlanmasını imkânsız kılacağını ifade eden Carter, ABD Dışişleri Bakanlığından kimsenin Meşal ile görüşmesi hakkında kendisine bir telkinde bulunmadığını, onların da programının farkında olduklarını kaydetti. Carter, İsrail'de Başbakan Ehud Olmert ve ana muhalefet lideri Binyamin Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istememeleriyle ilgili bir soru üzerine, hayal kırıklığını gizlemedi, ancak endişeye de kapılmadığını belirtti. "Hayatımdaki en önemli tek dış politika amacım, İsrail'e barış getirmek, İsrail'in komşularına barış ve adalet getirmek olmuştur. Başkanken bu konuda elimden geleni yaptım, sonrasında da yapıyorum " diyen Carter, Şam'a yapacağı ziyarete atıfta bulunularak, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın İsrail ile barış görüşmelerini yeniden başlatma niyetiyle ilgili bir soruya da "Uzun dönemde, Suriye'nin görüşmeler sürecine alınması gerektiği konusunda bir kuşkum yok. Suriye Devlet Başkanını üniversite öğrenciliği günlerinden bu yana tanıyorum. ABD'nin kendisine düşman olduğu hissine kapılırsa, İran'a daha fazla tutunacaktır. Biz Kübalılarla konuşmuyoruz, İranlılarla konuşmuyoruz, birçoklarıyla konuşmuyoruz. Ama inanıyorum ki, bir barış yapılacaksa, ilgili her kesimin o anlaşmaya taraf olması, sürdürülecek görüşmelerde yer alması gerekir", cevabını verdi. (AA) İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, aralarındaki ayrılıklar yüzünden Filistinlilerle bir anlaşmaya varmanın zor göründüğünü ileri sürdü. İngiliz Financial Times gazetesine mülakat veren Peres, bağımsız bir Filistin devletinin ne zaman kurulabileceğine ilişkin bir tahminde bulunmayı reddetti. Peres, İsrail ile Filistin arasında bir anlaşmaya varılmasına kuşkuyla baktığını belirtti ve bunun nedenini; İsrail ile Filistin arasındaki sorunlar olarak değil, Filistinlilerin kendi aralarında bölünmüş olmaları olarak açıkladı. Filistinlilerin, aralarındaki ayrılıkları bu yıl sonuna kadar giderebileceklerinden emin olmadığını belirterek, ''İki taraf arasında bu yıl bitmeden bir anlaşmaya varılmasından şüpheliyim'', dedi. Filistin devletinin kurulmasıyla ilgili olarak da, Peres, ''Bir devlete sahip olmak için, bu devletin İsrail'e karşı saldırılar düzenlenmesi için bir üs haline gelmemesine dikkat etmeleri lazım. Teröristlere boyun eğersek, bu devletin üstümüze ateş açılmayacak bir yer olmasından emin olmalıyız. Temel sorun güvenliktir'' ifadesini kullandı. (AA)(AFP) Gazze kenti yakınlarında, İsrail savaş uçağının bir otomobili roketle vurduğu, araçtaki Filistinli militanın öldüğü bildirildi. Görgü tanıkları ölen kişinin Filistin in Kurtuluşu İçin Demokratik Cephe'nin yerel liderlerinden İbrahim Ebu Olba 5

olduğunu belirtti. Örgüt son zamanlarda İsrail'e yönelik bazı roketli saldırıların sorumluluğunu üstlenmişti. Saldırıda yoldan geçen 4 kişinin de yaralandığı belirtildi. Bu arada İsrail ordusunun sabah saatlerinde Gazze Şeridi'ne girdiği ve aramalar yaptığı bildirildi. Filistinli güvenlik kaynakları, İsrail askerlerinin, buldozerler desteğinde 20 kadar zırhlı araçla, geçen Haziran'dan beri Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi'ne girdiğini, El Karara ve Vadi El Salka'da, başta bir okulda olmak üzere aramalar yaptığını açıkladı. Aynı kaynaklar, İsrail ordusu ile silahlı Filistinliler arasında çatışmalar çıktığını ve patlama seslerinin geldiğini de aktardı. İsrail ordu kaynakları ise konuyla ilgili bir açıklama yapmaktan kaçındı. (AA)(AP)(AFP)(REUTERS) Gazze Şeridi'nin tek elektrik santrali, akaryakıt (fuel oil) yokluğu nedeniyle ikinci kez üretimini durdurmaya hazırlanıyor. Gazze'deki benzin istasyonları federasyonu yetkilisi Mahmud El Hazendar, yerel haber ajansı Maan'a yaptığı açıklamada, 9 Nisan Çarşamba günü Gazze ile İsrail sınırındaki Nahal Oz terminaline Filistinli militanların düzenlediği, 2 İsrailli çalışanın öldürüldüğü saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'ne fuel oil ikmali yapılmadığını belirtti. Santrale dün sadece 45 bin litre yakıt geldiğini belirten El Hazendar, bunun da santralin ancak birkaç saat daha fazla çalışabilmesine yeteceğini bildirdi. Gazze Şeridi'nin elektrik ihtiyacının ancak yüzde 30'u santralden karşılanıyor, yarısından fazlası İsrail'den geliyor, Mısır'ın ise elektrik ihtiyacının karşılanmasında yüzde 17 dolayında payı bulunuyor. Bu arada İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail ordusuna son 5 gündür akaryakıt alamayan Gazze'nin tek elektrik santraline yakıt sevkıyatının yeniden başlatılması talimatını verdi. Barak'ın kararına göre, elektrik santrali ile ocaklarda kullanılan sıvılaştırılmış petrol gazının ikmaline Çarşamba gününden itibaren yeniden başlanacak. Kararın, Mısır yönetiminin akaryakıt sevkıyatının yeniden başlatılması yolundaki talebinin ardından geldiğine dikkat çekildi. Ancak Barak'ın, ulaşımda kullanılan benzin ve dizel girişine izin vermediği de kaydedildi. (AA) Kafkasya ve Orta Asya Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan eden Abhazya, Sohumi havaalanının kullanıma hazır olduğunu açıkladı. Abhaz yönetiminden yapılan açıklamada, başkent Sohumi'deki havaalanının Rus uzmanlarla birlikte yapılan ortak çalışmalar sonucu kullanıma yeniden hazır hale getirildiği bildirildi. Açıklamada, Sohumi havaalanının Rusya'nın Soçi kentinde yapılacak kış olimpiyatlarına hazırlık sürecinde etkin bir şekilde kullanılabileceği de kaydedildi. Gürcistan, bölgedeki sorunlar çözüm bulmadan Abhaz havaalanının uluslararası kullanıma açılmasına karşı çıkıyor. (AA) Özbekistan da, Özbekneftgaz ile Çin Ulusal Petrol-Gaz Corp. (CNPC), Özbekistan-Çin doğal gaz boru hattının inşaatı ve işletmesini yapacak olan, ''Asia Trans Gas'' ortak şirketini kurdu. Özbekneftgaz'dan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı İslam Kerimov tarafından imzalanan, Özbekistan-Çin doğal gaz boru hattının inşaatı ve işletilmesi projesi'' ile ilgili kararnameye göre, Özbekneftgaz ile CNPC işletmeleri arasında eşit paylar çerçevesinde kurulan, ''Asia Trans Gas'' ortak şirketinin, söz konusu boru hattı projesinin siparişçisi, işletmecisi ve finansmanı olduğu bildirildi. Açıklamada, söz konusu 6

kararnameye göre, projenin gerçekleştirme grafiği onaylanırken, buna göre 20 Nisan'a kadar söz konusu boru hattı güzergâhı, 1 Haziran a kadar ise proje finansmanının belirlenmesi gerektiği kaydedildi. Bu ay içerisinde söz konusu projeyle ilgili teknoloji, cihaz ve teçhizatların getirilmesiyle ilgili ihalenin açılacağı kaydedilen açıklamada, 1 Haziran dan itibaren ise ilk boru hattı döşenmesine başlayacağı, Ocak 2010 da Özbekistan-Çin doğal gaz boru hattının ilk aşaması ile KC 1 Kompresör İstasyonunun, Ocak 2011 de ise boru hattının ikinci aşaması ile KC 2 ve KC 3 kompresör istasyonlarının faaliyete açılacağı ifade edildi. Bilindiği gibi, geçen yıl Nisan ayında Özbekistan ile Çin arasında, Türkmen doğal gazının taşınmasını öngören, uzunluğu 530 kilometre olan ve 30 milyar metre küp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip boru hattının inşaatı ve işletmesiyle ilgili hükümetler arası anlaşma imzalanmıştı. (AA) Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye ile İngiltere ilişkilerinin tek kelimeyle harika olduğunu söyledi. Resmi ziyaret için geldiği İngiltere'de Dışişleri Bakanı David Miliband ile yaklaşık üç saat görüşen ve öğle yemeğinde bir araya gelen Babacan, görüşme sonrasında ev sahibi bakanla birlikte basın toplantısı düzenledi. İlk sözü alan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Türkiye ile bu kadar güçlü ilişkiler içinde olmaktan gurur duyduklarını söyledi, görüşmede ikili ve bölgesel konular üzerinde durulduğunu anlattı. Türkiye'yi bölgesinde etkili güç olarak gördüklerini kaydeden Miliband, görüşmede, Türkiye'nin AB sürecine verdikleri desteğin de yinelendiğini hatırlattı. Türkiye'nin AB sürecine her adımda destek vermeyi sürdüreceğini belirten Miliband, "Türkiye'deki siyasi gelişmeleri kaygıyla izliyoruz. Hükümete karşı yapılan girişimi kaygıyla izliyoruz. Türkiye'deki hükümeti halkın iradesini temsil eden bir hükümet olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu hükümet uluslararası kamuoyunun güçlü bir desteğine layıktır. Tabii İngiltere'nin de. Umarız bu mahkeme Türk hükümetinin yaptığı çok önemli işlerden dikkatleri başka tarafa çekmez", diye konuştu. Görüşmede ayrıca Irak, İran'ın nükleer programı, Pakistan'daki gelişmeler, Afganistan'daki durum gibi önemli konuların da ele alındığını belirten Miliband, bu konularda Türkiye ile bir iş birliği içinde olduklarını bir kez daha teyit ettiklerini ifade etti. Toplantıda bir sunuş yapan Bakan Ali Babacan da, İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tek kelimeyle harika olduğunu, iki ülke arasında geçen yıl 14 milyar dolarlık bir ticaret hacmi bulunduğunu, her yıl İngiltere'den Türkiye'ye 2 milyon turistin geldiğini ve İngiliz halkının Türkiye'de emlak satın alan Avrupa halkları arasında birinci sırada bulunduğunu kaydetti. İki ülke ilişkilerinin Stratejik Ortaklık Belgesi'nin imzalanmasından sonra, daha hızlı bir gelişim gösterdiğine işaret eden Babacan, Türkiye ile İngiltere arasındaki konulara ortak bir bakış ve ortak bir stratejik yaklaşımın bulunduğunu da vurguladı. Kıbrıs konusunda yöneltilen bir soruyu yanıtlayan David Miliband, Ada'da çözüm için yeni bir fırsatın ortaya çıktığını ve bunu son derece önemli bulduklarını söyledi. Kapsamlı görüşme sürecinin yeniden başlaması için Talat-Hristofyas arasında yapılan görüşmenin önemli olduğunu belirten Miliband, süreçte BM'nin önemli bir rolü olacağını belirtti. Öte yandan Dışişleri Bakanı Ali Babacan resmi ziyaret için gittiği Londra'da İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile de görüştü. Downing caddesindeki Başbakanlık konutunda yapılan görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. 7

Programa son anda eklenen görüşmenin ardından bir açıklama yapılmadı. (AA) Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GAİS) çerçevesinde bölge ülkelerin parlamento temsilcileri Bulgaristan'ın Başkenti Sofya'da bir araya geldi. Bulgaristan'ın GAİS'in dönem başkanı olması dolayısıyla ev sahipliğini yaptığı toplantıda Türkiye'yi TBMM Başkan vekillerinden İzmir milletvekili Güldal Mumcu temsil etti. Toplantı sırasında bölge ülkeleri parlamentoları arasında iş birliği anlaşması da imzalandı. Toplantının açılışını yapan Bulgaristan Başbakanı Sergey Stanişev, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'nin bölgenin barış ve istikrarının gelişmesine önemli katkılar sağladığını belirterek, "Her alanda iş birliğimizin geliştirilmesi halklarımızın refahını da artıracaktır" dedi. Sergey Stanişev Bulgaristan olarak bölge ülkelerinin tamamının Avrupa Birliği ve NATO'ya tam üye olmalarını sonuna kadar desteklediklerini dile getirdi. Stanişev, "Bölgemizde bizler birçok bunalım ve tartışmanın miraslarını devraldık. Ancak iyi komşuluk ilişkileri ve iş birliği ile bu olumsuzlukları tamamen ortadan kaldıracağımıza inanıyorum", diye konuştu. Bulgaristan Parlamentosu Başkanı Georgi Pirinski de konuşmasında, bölge ülkelerinin parlamentoları arasındaki iş birliğinin büyük önem taşıdığını söyledi. Toplantı sonunda yayımlanan ortak bildiride de Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonunun desteğinde bölgesel iş birliğinin daha da geliştirilmesi konusunda bölge ülkeleri parlamentolarının ortak iradeye sahip oldukları dile getirildi. (AA) İtalya daki seçimlerde Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağın zaferi, sandıktaki oylara göre de kesinleşti. TSİ 01.00 de Meclis için konulan 61.062 sandıktan 57.066 sının, Senato için konulan 60.048 sandıktan ise 59.101 sandıkta oyların sayım işlemi tamamlandı. İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan, sayımı tamamlanmış oyların dağılımına ilişkin kesin olmayan sonuçlara göre Berlusconi Meclis te de Senato da da net bir zafer elde etmiş bulunuyor. Açıklanan oy yüzdelerine göre Berlusconi nin, rakibi Veltroni yi mecliste 99, senatoda ise 22 sandalyelik farkla geçmesi bekleniyor. İçişleri Bakanlığının açıkladığı son verilere göre, sandıklardaki oy sayımının neredeyse tümünün tamamlanmasının ardından partiler arasındaki oy dağılımı aşağıdaki şekilde gerçekleşti: Meclis te - Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağ ittifak (Özgürlüğün Halkı Partisi, Kuzey Birliği Partisi, Özerklik Hareketi): 47,04 - Walter Veltroni liderliğindeki merkez sol ittifak (Demokrat Parti, Değerler İtalyası Partisi): 38,06 - Hıristiyan Demokratlar ve Merkez Demokratlar Birliği: 5,6 - Gökkuşağı Solu: 3,11 Senato da - Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağ ittifak (Özgürlüğün Halkı Partisi, Kuzey Birliği Partisi, Özerklik Hareketi): 47,32 - Walter Veltroni liderliğindeki merkez sol ittifak (Demokrat Parti, Değerler İtalyası Partisi): 38,13 - Hıristiyan Demokratlar ve Merkez Demokratlar Birliği: 5,68 - Gökkuşağı Solu: 3,2 (AA) 8

Kıbrıs KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın 21 Mart'ta yaptığı görüşmede vardığı mutabakat gereği, Kıbrıs sorununun çözümü için oluşturulan çalışma gruplarından sonuncusu olan güvenlik ve garantilerle ilgili grubun gündemi bugün belirlendi. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın BM ve AB'yle İlişkilerden Sorumlu Temsilcisi Özdil Nami ile Rum yönetimi başkanlık Komiseri Yorgos Yakovu'nun bugünkü görüşmesinde, güvenlik ve garantilerle ilgili grubun gündemi saptandı. Daha önce, 12 teknik komite ve çalışma grubunun gündemi belirlenmişti. Bu arada, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, yarından itibaren seri toplantılarla, 21 Mart'ta Hristofyas'la yaptığı görüşmede oluşturulması konusunda mutabakata varılan çalışma grubu ve teknik komitelerde görev alan Kıbrıslı Türk üyelerle bir araya gelerek, Kıbrıs Türk tarafının stratejisi hakkında bilgilendirecek. Her iki taraftaki çalışma grupları ve teknik komiteler, hafta sonuna kadar kendi hazırlıklarını sürdürecek ve hafta sonu tanışmak amacıyla bir araya gelecek. Toplantının kesin tarih ve saatinin henüz belli olmadığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Talat ile Rum yönetimi lideri Hristofyas arasında 21 Mart'ta yapılan görüşmede varılan mutabakat uyarınca 6'sı çalışma grubu, 7'si de teknik komite olmak üzere 13 ayrı komite oluşturulmuştu. Mutabakat uyarınca çalışma grupları Kıbrıs'la ilgili özlü konularda, teknik komiteler ise günlük teknik konularda çalışma yapacak. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, teknik komitelerde ve çalışma gruplarında Kıbrıs Türk tarafı adına görev alacak üyelerle geçtiğimiz Cuma günü ilk kez toplantı yapmıştı. (AA) Diğer Haberler Buğday unu fiyatlarının fırlamasından etkilenen Afgan halkına BM'ye bağlı Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından gıda dağıtımına başlandı. Yetkililerin açıklamalarına göre, Afganistan genelinde yaklaşık beş hafta önce 30 bin ton buğday, baklagil, bitkisel yağ ve tuzun dağıtımına başlandığını ve yaz ortasına kadar 58 bin ton daha gıda dağıtımının planlandığını bildirdi. WFP'nin Afganistan'daki başkanı Rick Corsino, Kabil'de düzenlediği basın toplantısında, gıda dağıtımında en çok yardıma ihtiyacı olanlara ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Afganistan'da en fazla muhtaç durumdakilerin engelliler, eşlerin ya da babaların bulunmadığı ve tek maaşlı kalabalık ailelerin olduğu belirtilerek, gıda programının Afganistan'da yaklaşık 400 bin aileye ulaştığı kaydedildi. WFP, Afganistan'da yardıma ihtiyacı olan 2,5 milyondan fazla kişiye gıda desteği sağlanması için 78 milyon dolar katkıya ihtiyacı olduğunu bildiriyor. Bugüne kadar 10 ülkeden 70 milyon dolar katkı sağlayan WFP, daha fazla katkı bekliyor. Afganistan'da geçen yıl ortalama yüzde 60 zamlanan buğday unu fiyatları, temel gıda maddesinin kıtlığı nedeniyle küresel çapta artıyor. BM, dünya çapında huzursuzluğa yol açan temel gıda fiyatlarının dünya çapındaki artışının, üretimde beklenen artışa rağmen büyük olasılıkla süreceğini belirtiyor. (AA)(AFP) Tibet'in ruhani lideri Dalay Lama, "Tibet'te kültürel soykırım yapıldığı" 9

yönündeki görüşünü yineledi. ABD'yi ziyaret eden Dalay Lama, Amerikan NPR radyosuna yaptığı açıklamada, bir gün doğduğu topraklara döneceğine inandığını belirtti. "Tibet kültürünün Çin yasalarıyla yok olmasından" üzüntü duyduğunu ifade eden Dalay Lama, "Mademki kendi kültür mirasımız, dilimiz, yazımız var, bu unsurlar Tibet'in elinde olmalı", dedi. Dalay Lama, "Şu anki durumda, kasti olsun ya da olmasın, bir çeşit kültürel soykırım yapılıyor", diye konuştu. Daha önce de Tibet'te kültürel soykırım yapıldığını söyleyen Dalay Lama'ya tepki gösteren Çin Devlet Başkanı Hu Cintao, Tibet'teki sorunun insan haklarıyla değil, ulusal bağımsızlıkla ilgili olduğunu ifade etmişti. Dalay Lama, Amerikan radyosuna yaptığı açıklamada bu konuya da değinerek, "İnsanlar ve Çin halkı bile bana inanmıyor. Bu beni üzüyor. Milyonlarca Çinli, durumu kabullenmekten başka seçenekleri olmayan masum Çinliler, hükümetin verdiği bilgiye bağımlı. Milyonlarca Çinli bana karşı öfkeli, bu da beni üzüyor", dedi. Bu arada Uluslararası Af Örgütü, Çin'de günde ortalama 22 kişinin idam edildiğini bildirdi ve idam cezasını kaldırması için Pekin'e baskı yapılması çağrısında bulundu. (AA)(AFP)(REUTERS) Dünya Basını Bugünkü Financial Times gazetesinde Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan'la yapılmış bir mülakat yer alıyor. Mülakatı içeren haberin başlığı: "Türkler, yeni bir düşünce tarzına adapte olmalılar." Ali Babacan, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin önümüzdeki hafta değiştirilebileceğini söylemiş. Dışişleri Bakanı'na göre önlerindeki zorluksa, insanlara zor anlar yaşatmak için başka yasalar bulabilecek bir elitin tavrını değiştirmek. Daha sonra da haberin başlığına çekilen cümlelerini söylemiş Ali Babacan: "Hala aynı polislere, aynı yargıçlara sahibiz. Zihinsel bir dönüşümden geçmek zorundayız. İnsanlar yeni bir düşünce tarzına adapte olmalılar. Bu da birdenbire olmuyor." Ali Babacan mülakatta ayrıca Türkiye'de artık iktidarın belirli çevrelerden halka geçtiğini, bazı çevrelerin, ayrıcalıklı konumlarını kaybedeceklerini söylüyor. Bunun sancılı bir dönüşüm olduğunu ve kolayca gerçekleşmeyeceğini de vurguluyor Dışişleri Bakanı... Ali Babacan reformlar 2013'te tamamlansa bile, Avrupa Birliği üyeliği yolunda, birlik üyesi tüm ülkeler Türkiye için hazır olana dek bir süre daha bekleyeceklerini belirtiyor. Babacan mülakatta ayrıca, küresel çapta mali piyasalarda gözlenen kargaşanın Türkiye'yi, önceden daha az kestirilebilir bir ülkeye çevirdiğini kabul etmiş. İngiliz gazetelerinin bugün sayfalarında en çok yer verdikleri gelişmelerden biri hiç kuşkusuz, İtalya'daki genel seçimler. Guardian seçimler sonrası ülkede Silvio Berlusconi liderliğinde son 14 yılın en sağcı hükümetinin kurulacağını bildiriyor. Gazete yeni hükümetin ılımlıları değil, Gianfranco Fini'nin, neo-faşist Ulusal İttifakı'nı içereceğine dikkat çekiyor. Guardian başyazısında ise Silvio Berlusconi'nin hükümeti kursa da yeterli güce sahip olmayacağını belirtmiş. Gazete bu duruma gerekçe olarak, Berlusconi'nin, 1995'te ilk hükümetinin dağılmasına neden olan ancak küçük partiler arasında son seçimlerden en kârlı çıkan grup olan ayrılıkçı ve göçmen karşıtı Kuzey Ligi'nin desteğine muhtaç olmasını gösteriyor. Guardian'a göre İtalya'nın sorunları bir gün belki de o kadar ciddileşecek ki, sağ ve sol partiler bir ulusal birlik hükümeti kurmak zorunda kalacaklar. 10

Benzer görüşleri savunan Independent da, Silvio Berlusconi'nin neo-faşist müttefiki sayesinde yeniden iktidara geldiği kanısında. Independent, hükümeti en çok etkileyebilecek koalisyon ortağı olarak gördüğü Kuzey Ligi'nin yükselişinde, Romen göçmenlerin sayısındaki artışın rol oynadığını belirtiyor. Gazete başyazısında ise daha da tehlikeli gördüğü bir ihtimalden söz etmiş: "Belki Silvio Berlusconi artık değişecek. Fakat eğer değişmezse, İtalya beş yıl daha gerileyecek. Ancak daha da kötüsü eğer ona yakın bazı çevrelerden gelen haberler doğruysa, Silvio Berlusconi bu beş yıl sonrası yedi yıl daha cumhurbaşkanı olmak istiyor. Umarız işte bu asla olmaz!" Daily Telegraph ise İtalya'da bazı şeylerin hiç değişmediğini; dün başbakan seçilen Silvio Berlusconi'nin yargılandığı davanın cuma günü Milano'da süreceğini yazmış. Silvio Berlusconi, İngiltere'de 2012 olimpiyatlarının organizasyonundan sorumlu bakan yardımcısı Tessa Jowell'ın eski eşi İngiliz avukat David Mills'e rüşvet vermekle suçlanıyor. Savcılara göre 600 bin dolarlık ödeme, Mills'in 1990'lı yıllarda Berlusconi aleyhindeki iki ayrı davada verdiği olumlu ifadelerin ödülü. Başyazısındaysa İtalya için "Avrupa'nın hasta adamı" ifadesini kullanmış Daily Telegraph... İtalya'da son 63 yılda kurulacak 62. hükümetin, ülkenin ekonomik sorunlarına çözüm bulacağı yönünde çok az umut olduğunu da eklemiş. Guardian, Irak'taki duruma ilişkin bir habere yer veriyor. Haberde, ülkede gerçekleştirilen güvenlik operasyonlarına karşın barış ve istikrar ortamının yakalanamadığı belirtiliyor. Haber şöyle devam ediyor: "Artık Irak'ın işgalinin süresiz olduğu da Amerikan güçlerinin komutanı General David Petraeus'un son açıklamaları ile resmen ortaya konmuş oldu. Çekilme düşüncesine destek vermeleri hatta bunu akıllarından geçirmeleri halinde çok sayıda siyasetçi, çok şey kaybedecek. Basra ve Bağdat'taki son operasyonları Amerikalılar, en azından Başkan Yardımcısı Dick Cheney, "dönüm noktası" olarak tanımladı. Koalisyon güçlerinin sözcüleri de Irak'ın artık kendi başının çaresine bakabilecek duruma geldiğini söylediler. Bunun, 2006'daki takviye güç gönderme politikasının doğruluğunu ortaya koyduğunu da eklediler. Söz konusu politikanın askeri amacı açık idi. "Uyanış Hareketi" Sünnileri iki grup içinde ele aldı. El-Kaide'nin etkisini azaltmak hedefleniyordu. Bağdat'ın "gettolaştırılması" da Şii ve Sünnileri birbirlerinden ayrı tuttu böylece çatışmalarda ölenlerin sayısı azaltılmış oldu. İkinci aşama Şiilere ilişkindi. Başbakan Nuri El-Maliki'den Şiiler arasındaki iç çatışmalara son vermesi için nüfuzunu kullanması istendi. Bir tarafta Mukteda El-Sadr yanlıları diğer tarafta ise yolsuzluk olayları nedeniyle eleştirilen polis güçleri ve Bedir militanlarından oluşan bir ittifak vardı. Ve Maliki, büyük cesaret gösterip Basra operasyonu için talimat verdi. Ancak kayıplar büyük oldu. Bağdat'ta da durum farklı değildi. Sonuçta, Maliki'nin Irak'ın iki büyük kentinde kontrolü elinde tutamadığı görüldü. Sünni gruplar silahlanmaya, mahalleler bölünmeye devam etti. Mehdi ordusu ise şimdilik sessiz kalıyor. Operasyonlar ile aslında birçok yerinden derin çatlakları olan bir duvarın üstünkörü sıvandığı ortada... Dışı şimdilik iyi gözüküyor. Ancak içindeki çatlaklar hâlâ orada ve ileriki günler için yeni çatışmaların sinyalini veriyor..." The Indepedent gazetesi ise, Amerika Birleşik Devletleri ve İran'ın geçen beş yılda nükleer program konusunda gizli görüşmelerde bulunduğunu yazıyor. 11

Gazete, bu görüşmelerde yer alan eski Amerika Birleşik Devletleri diplomatı Thomas Pickering'in bir grup Amerikan diplomat ve uzmanın, İranlı akademisyen ve politika danışmanıyla, Amerika Birleşik Devletleri ve İran dışında olmak üzere birçok farklı yerlerde bir araya geldiğini dile getirdiğini aktarıyor. Pickering, "İran'dan resmi kurumların yetkilileriyle bağlantı kurduk. Kapsamlı konu üzerinde ne yapılacağını tartıştık." şeklinde konuşuyor. Amerikalı diplomat her iki taraftan görüşmelerde bulunanların, hükümetlerle bağlantıları olmadığını; ancak görüşmeler sonrasında iki ülke yetkililerinin bilgilendirildiğini belirtiyor. Gazete, bu tip görüşmelerin dünyada en zorlu sorunları çözmek amaçlı yapıldığını kaydediyor. Ortaya çıkan bu girişimin İran'ın uranyum zenginleştirmeye hakkı olduğunu ancak bunu askeri amaçlı kullanmayacağına dair taahhüt vermesini hedeflediği bildiriliyor. Bir diğer İngiliz gazetesi International Herald Tribune ise dünya piyasalarındaki durumu taşımış sütunlarına. Gazete, hafta sonunda G 7 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası temsilcilerinin küresel kredi kriziyle mücadelede herhangi bir inisiyatif alamadıkları toplantının ardından, Asya ve Avrupa'da borsaların düştüğü, Amerikan dolarının ise gerilediğini belirtiyor. Londra'daki Deutsche Bankası'nın Başkanı Bilal Hafeez, "İnsanlar piyasalardaki sorunlara ilişkin daha fazla koordineli bir yanıt bekledi. Bu olmayınca piyasalar hayal kırıklığına uğradı." diyerek görüşünü ifade ediyor, Haberde, "Küresel mali piyasalardaki çalkantı devam ediyor ve bu beklediğimizden daha uzun sürebilir" şeklinde açıklamada bulunan G 7 Maliye bakanlarının, mali kurumlardan bir an önce risklere karşı önlem almalarını istediği kaydediliyor. Gazetedeki bir başka haber ise dünyada yaşanan gıda krizine ilişkin. Washington'da bir araya gelen dünyanın önde gelen ekonomi bakanlarının, yaşanan kıtlığın gıda fiyatlarında ani yükselişe yol açtığını bunun da ekonomi için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve piyasa merkezlerinde çalkantıya neden olacağını duyurduğu belirtiliyor. Bakanların, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan ekonomik krizin diğer ülkeleri etkilemesinin yanı sıra dikkatleri gıda krizine çektiği ve refah ülkelerinin Asya Afrika ve Latin Amerika'da açlığa karşı önlem alınmasını dile getirdiği ifade ediliyor. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick'in, "Hafta sonunda gelişmiş ülkeler bakanlarında defalarca ekonominin alarm verdiği konusu dile getirmesine tanık olduk. Şu anda aciliyeti olan konu ise açlıkla yüz yüze olanlara gıda temin edilmesi" şeklindeki görüşü gazetede yer alıyor. Uluslararası Para Fonu IMF'nin idari yöneticisi Dominique Strauss-Kahn ise yaşanan gıda krizinin demokrasi ve siyasi rejimlerin ayakta kalabilmesi sorusunu ortaya çıkardığını kaydediyor. Gazete, Dünya Bankası ve IMF yetkililerinin, gıda krizinin Haiti, Mısır, Filipinler gibi birbirlerinden tamamen farklı ülkelerdeki siyasi istikrarsızlığa neden olduğunun altını çiziyor. Haftanın Yorumu Ufuk Turu Bu haftaki Ufuk Turunda Ortadoğu ve Orta Asya-Kafkasya daki gelişmeler değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, Irak hükümetinin yerel seçimler öncesinde milis güçlerini silahsızlandırma kararı, ABD-Irak arasında müzakereleri devam eden askeri anlaşma, Amerikalı yetkililerin Irak değerlendirmeleri, Türk 12

yetkililerin İsrail ziyareti, AB nin Orta Asya atağı ve Rusya nın girişimi değerlendirilmiştir. Yerel Seçimler Öncesinde Milis Güçlerinin Konumu Basra da Mehdi Ordusuna yönelik başlatılan operasyonlarla birlikte El-Maliki hükümeti Sadr grubunun silahsızlandırılması talebini gündeme getirmiştir. Bu talep üzerine Sadr, konuyu dini liderlerin kararına bırakmış, Necef ve Kum daki teşkilatlarına, Kum daki dini liderlerin ve Necef te bulunan Sistani nin fikirlerini almak için bir heyet oluşturmaları talimatını vermiştir. Irak hükümeti ise Mehdi Ordusunu silahsızlandırmak amacıyla sonbaharda yapılacak seçimlerde milisleri lağvetmeyen partilerin seçime girmesinin yasaklanmasını öngören bir plan hazırlamıştır. Irak Başbakanının üst düzey danışmanlarından Sadık El- Rikabi, seçim rekabetini milis güçleriyle etkileyen partilerin seçimlere katılımının engelleneceğini ifade etmiştir. Irak hükümeti tarafından sadece Mehdi Ordusunun milis gücü olarak nitelenmekte olduğu görülmektedir. Bedir Tugayları, Kürtlerin milis gücü olan peşmergeler, Hizbullah ve Tarullah gibi milis gücü olan gruplar ise bu nitelemenin dışında bırakılıp, bunların bağlı olduğu siyasi oluşumların seçime girmesine izin verilmektedir. Ayrıca ABD nin yerel güçlerden teşkil ettiği ve siyasi oluşuma dönüştürülmesi beklenen Sahva-Uyanış Konseyleri milislerinin akıbetleri de belirsizdir. Bunun üzerine Musul milletvekilleri Bağdat ta bir basın toplantısı düzenleyerek KDP ve KYB ye bağlı olan milis güçlerinin silahsızlandırılması talebinde bulunmuşlar, aksi taktirde il meclis seçimlerine katılmalarının yasaklanmasını talep etmişlerdir. Ancak mevcut durumda Irak hükümetinin bu yöndeki talepleri karşılamasının mümkün olmadığı, alınan yeni kararın kendi içerisinde tutarsız olduğu ve Basra da Mehdi Ordusuna karşı başlatılmış olan askeri operasyonların, yeni kararla siyasi arenaya taşındığı ve Sadr grubunu hedef aldığı düşünülmektedir. ABD-Irak Arasında Askeri Anlaşma ABD yönetiminin Irak hükümetiyle üzerinde çalıştığı Kuvvetler Statüsü Anlaşması (Status of Forces Agreement - SOFA) nın taslak metninde, ABD ye askeri operasyonlar düzenleme ve güvenlik gerekçesiyle Iraklıları gözaltına alma yetkisinin verildiği, ABD askerlerinin sayısına ve faaliyetlerine zaman sınırlaması getirmediği ve ABD nin Irak topraklarını başka ülkelere karşı operasyon düzenlemek amacıyla kullanamayacağını kayda geçirdiği iddia edilmektedir. Basına yansıyanlar doğruysa, bu anlaşmayla ABD nin Irak ta kalıcı üs talep etmesine zaten gerek kalmadığı değerlendirilmektedir. Petraeus, Crocker ve Bush un Konuşmaları Irak işgalinin beşinci yılında ABD Başkanı Bush, Irak taki kuvvetlerinin komutanı Petraeus ve Irak Büyükelçisi Crocker ın Irak la ilgili yapmış olduğu son değerlendirmelerin önemli olduğu düşünülmektedir. ABD nin çekilme takvimiyle ilgili olarak Petraeus, temmuz ayına kadar yaklaşık 20 bin ABD askerinin çekilmesinin ardından asker sayısının azaltılmasının durdurulması ve durum değerlendirmesi yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu görüşe Başkan Bush da destek vermiştir. Dolayısıyla, ABD nin Irak tan asker çekme kararı, yeni Başkan a devredilmiştir. Diğer taraftan, Petraeus un Irak yönetimine yardımcı olmaya devam etmeliyiz, İran ın bölgeye hakim olmasını engellemenin tek yolu bu ifadesi dikkat çekmiş, Başkan Bush un da 13

değerlendirmelerinde İran a ağırlık verdiği gözlenmiş, İran ın Irak ta El Kaide den daha tehlikeli olduğu açıklanmıştır. Crocker ve Petraeus un ABD Senatosundaki konuşmalarında dikkat çeken bir diğer konu ise Senatör Biden ve Büyükelçi Crocker arasında geçen diyalog olmuştur. Biden, Diyelim ki Tanrı gökten indi ve size Afganistan ve Pakistan daki bütün Kaide yi ortadan kaldırmak ya da Irak taki bütün Kaidecileri yok etmek, birinden birini seç dedi. Hangisini seçerdiniz? sorusuna, Crocker Bin Ladin in saklandığı yeri seçeceğini söylemiştir. Bu konuşma, öncelikle ABD nin Irak taki askeri ve siyasi varlığının öncelikli hedefinin terörle mücadele değil de, daha bölgesel bir niteliğe dönüştüğünün sinyallerini vermektedir. Diğer taraftan, Türkiye nin Irak ın kuzeyinde konuşlanmış olan PKK ya yönelik yapmış olduğu sınır ötesi operasyonların haklılığını ortaya koymaktadır. ABD nin tehdit algıladığı terör örgütünün konuşlandığı yere ağırlık vermesi gerektiğini düşünen Büyükelçi Crocker, Türkiye nin terörle mücadelesini Türkiye ile sınırlandırmak gerektiğini savunanlara da iyi bir cevap vermiştir. TBMM Dışişleri Komisyonunun İsrail Ziyareti TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan başkanlığında bir heyet İsrail e gitmiştir. Türkiye-İsrail ilişkileri, Irak ve İran konularının gündeme geldiği görüşmeler esnasında, İsrail parlamentosunda 1915 sözde soykırım olaylarının görüşülmesi kabul edilmiştir. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney nin Mart sonunda yapmış olduğu Ortadoğu ziyaretinde İran konusunun önem kazandığı ve İsrail in İran hassasiyetinin devam ettiği dikkate alındığında, İsrail parlamentosunda 1915 olaylarını görüşme kararıyla Türkiye ye siyasi bir mesaj verilmek istendiği düşünülmektedir. AB nin Orta Asya Atağı AB Dış İlişkiler Komiseri Benita Ferroro-Waldner, AB Orta Asya Özel Temsilcisi Pierre Morel, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Koucher, AB Dış İlişkiler Konseyi Başkanı ve Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel den oluşan dört kişilik AB troykası, 9 10 Nisan tarihlerinde Türkmenistan ın başkenti Aşkabat ta beş Orta Asya devleti dışişleri bakanlarıyla toplantı için bir araya gelmişlerdir. AB nin Haziran 2007 tarihinde Avrupa Komisyonunda kabul ettiği ilk Orta Asya Strateji Belgesinin uygulamaya geçirilmesinin amaçlandığı bu toplantıya Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan iştirak etmiştir. Toplantının gündem konularını enerji, ticaret, güvenlik, eğitim, hukuk düzeni ve insan hakları oluşturmuştur. AB, geçen zaman içerisinde geçiş sürecinde olan bölge ülkelerinin bir anda demokratik ve liberal ekonomik sisteme geçemeyeceği düşüncesiyle, Orta Asya Strateji Belgesinde bölgeye yönelik uzun vadeli bir kalkınma ve demokratikleşme politikası belirlemeyi tercih etmiştir. AB bu politikasında, ikili ve bölgesel ilişkiler düzeyinde gerçekleştirmeyi ve bu çerçevede öncelikle ikili ilişkileri geliştirmeyi, sonrasında ise bölgesel sorunlara (uyuşturucu ve su meselesi vb.) yönelik çözüm üretici bir aktör olarak davranmayı hedeflemiştir. Ayrıca, bölgede BM, NATO, AGİT gibi ayrı ayrı kurumlar düzeyinde faaliyet gösteren AB, bu yeni politikasında tek bir aktör olarak bütüncül bir yaklaşım geliştirmeyi tercih etmektedir. 14

AB, bölgede jeopolitik rekabete dayanan Rusya yı çevreleme stratejisine ve askeri üs kapma politikasına karşı, ABD ye rağmen İran la ilişkileri geliştirmeyi, Türkiye ve Rusya ile özel statü dâhilinde ilişkiler yürütmeyi pragmatik bir politik tarz olarak belirlemiştir. Ancak, AB nin bu politikasının bölgedeki ABD politikalarıyla çeliştiği ve hatta ona karşı engelleyici bir unsur taşıdığı açıkça görülmektedir. Almanya, AB nin enerji güvenliği sorununun çözümü noktasında kilit konumda olan Orta Asya da AB nin aktif bir aktör olmasını istemektedir. Ancak, AB nin Orta Asya politikasında bir yandan enerji kaynaklarına doğrudan (Rusya dan bağımsız) güvenli ulaşımı temin etme, öte yandan demokrasi ve insan haklarını geliştirme arasında (otoriter rejim sistemine ve devlet-merkezli güvenlik anlayışına sahip yönetimleri kırmadan) kuracağı denge önemli bir sorun olarak durmaktadır. Tüm bunların ötesinde belki de en önemli sorunun Rusya, Çin ve ABD nin güvenlik garantörü olduğu bölgede bu güçlere karşı AB nin rakip olma durumu, manivelalarının (AGİT) azlığı ve etkisizliği, teşvik ve caydırıcı önlemleri (kabiliyet ve hedefleri) arasında orantısızlığı olduğu söylenebilir. Rusya'nın Yeni Girişimi Rusya, Sovyet sonrası coğrafyasındaki etkinliğini ekonomi, enerji, siyaset ve askeri alanlardaki projeleriyle her geçen gün daha da arttırmaktadır. NATO'ya üyelik ve AB'ye entegrasyon yolunu seçmiş olan ülkelerin Kremlin'den bağımsız hareket etme çabaları Moskova'yı ciddi bir şekilde rahatsız etmektedir. Rusya'nın bu konudaki hassasiyeti, Bükreş'te yapılan NATO zirvesinde Ukrayna ve Gürcistan'ın üyeliklerinin oylanması sırasında etkili olmuş ve birlik içerisinde bölünmelere sebep olmuştur. Rus enerjisine bağımlılıklarını göz önünde bulunduran, başta Almanya olmak üzere, birçok AB ülkesi Moskova ile ilişkilerde gerginlik yaşamak istemediklerini ortaya koymuşlardır. AB ülkelerinin bu tutumu, eski Sovyet ülkeleri arasında Rusya'nın elini daha da kuvvetlendirmektedir. NATO'ya üyelik ve işbirliğini hedefleyen eski Sovyet ülkeleri, NATO standartlarını yakalamak için askeri alanda yapmaları gereken reformları istenilen düzeyde gerçekleştirememişlerdir. Sovyet döneminden kalma askeri teçhizat, donanım ve kadrolarla ordularını şekillendirmeye çalışan bu ülkelerde reformların istenilen düzeyde gerçekleştirilememesinin sebepleri hem ekonomik hem de siyasidir. Rusya'nın, KGÖ (Kollektif Güvenlik Örgütü) üyesi ülkelere askeri konudaki kapsamlı desteği bilinmektedir. KGÖ üyesi ülkeler, başta Rusya olmak üzere, örgüt üyesi diğer ülkelerde bulunan okullarda Rus standartlarına uygun askeri eğitim almaktadırlar. Şimdiye kadar yarı paralı verilen bu eğitimin bundan sonra karşılıksız verileceği konusunu Rusya'nın kısa bir süre içerisinde gündeme taşıması beklenmektedir. Rusya'nın karşılıksız askeri eğitim çağırısının sadece KGÖ üyesi ülkeleri değil, bugün Moskova karşıtı olarak bilinen GUAM ülkelerini de kapsayacağı konuşulmaktadır. Karşılıksız askeri eğitim bütçesini 2009-2010 yılı için daha da arttırmayı planlayan Rusya'nın asıl hedefi, bu ülkelerdeki kadro eksikliğini Rus eğitimi almış askerlerle gidererek, NATO'nun bu ülkelerde etkili olmasını engellemeye çalışmaktır. Moskova'nın karşılıksız askeri eğitim çağrısına GUAM ülkelerinin ne tepki vereceği merak edilirken, kısa bir süre önce GUAM'dan ayrılabileceğinin sinyalini veren Moldova'nın, bu konudaki tavrının olumlu 15

olacağı söylenebilir. NATO standartlarına uyum konusunda diğer cumhuriyetlere göre önemli ilerlemeler kaydeden Gürcistan'ın, bu çağrıya olumsuz yaklaşabileceği beklenirken, Dağlık Karabağ konusunda Rusya'nın önemli bir aktör olduğunu düşünen Azerbaycan'ın ise denge politikası izleyerek karşılıksız askeri eğitime olumlu bakabileceği söylenebilir. 16