TOKSİKOLOJİK KOZMETİK ÜRÜNLERDE DURUM

Benzer belgeler
2. Kozmetik Kongresi, Subat 2012, Antalya. Prof.Dr. Mustafa BĐRĐNCĐOĞLU

KOZMETİK ÜRÜNLERDE TOKSİKOLOJİK DURUM

ANTİPERSPİRANTLAR, DEODORANTLAR ve ANTİMİKROBİYAL AJANLAR

İntİm Temİzleme Ürünlerİ. Sabun ve alkol içermez Hipoalerjeniktir Jinekolojik olarak test edilmiştir

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

COSMİNG LABORATUVAR. Kozmetiğin Uzmanı. Türkiye nin Akredite Kozmetik Analiz Laboratuvarı.

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

Burada kısa sürede ve fazla masrafa girmeden uygulayabileceğiniz birkaç Vücut bakım önerisi bulacaksınız.

İntİm Temİzleme Ürünlerİ

HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER

Yeni. Genç görünümlü bir cilt? Dâhice.

DERS BİLGİ FORMU. Dersin Adı Alan Meslek/Dal Dersin Okutulacağı Dönem/Yıl /Sınıf Süre. Dersin Amacı. Dersin Tanımı Dersin Ön Koşulları

Doğal ve Doğal Olmayanı Ayırma Teknikleri. Prof. Dr. Hulusi Barlas

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Deriye Uygulanan Ürünler. 9. Hafta

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

TRILUB CONTIGREASE HT

TRILUBGREASE LX - MSG

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERİN STABİLİTESİNE VE AÇILDIKTAN SONRA KULLANIM SÜRESİNE İLİŞKİN KILAVUZ

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

En Yakın ve En Güvenilir Gıda Hijyeni Danışmanınız

KOZMETİK ÜRÜNLERDE KULLANILMASINA İZİN VERİLEN KORUYUCULARA İLİŞKİN KILAVUZ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

Kenevir Yağı İçeren SPAKARE

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU. Bölüm 1 : Ürün ve Tedarikçi Kimlik Kartı Ürün Adı: İzober Taşyünü Levha, Şilte ve Prefabrik Boru

PARABENLER; MASUM MU? SUÇLU MU? Prof.Dr. Erdem Yeşilada. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

GÜVENLİK BİLGİ FORMU

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

DEĞİŞEN DÜNYA, GELİŞEN TEKNOLOJİLER. Prof. Dr. Ali Esat Karakaya

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

SPIRULINA NEDİR? Spirulina yosunu ağır metallere karşı çok hassastır, bu itibarla kirlenmenin olmadığı yerlerde büyür.

GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Bölüm 1. Kimyasal / Malzeme ve Kurum / İş Sahibinin Tanıtımı

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

BOR BİLEŞENLERİ KULLANARAK ANTİMİKROBİYAL HİJYENİK YÜZEYLER VE ÜRÜNLER ELDE EDİLMESİ

Kullanim Bilgisi: Lütfen dikkatli okuyun! Öksürük Kesici Surup. Etkin madde: Hatmi çiçeği kökü ekstrakti Birkisel İlaç

TRILUBGREASE TEMP LX - MSG

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

1. Saç bakımı için kullanılan araç gereçleri tanır. 2. Saç bakımı işleminin basamaklarını ifade eder.

Beslenme ve Diyetetik Alanında Bilginin Güvenirliği 14 Kasım 2014 İstanbul

% S 26 S 36 1% _ 2% _

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Incidin Hızlı Dezenfektan Temizleme, Dezenfeksiyon ve Kurutma

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Cildinizde yaşın ilerlemesine ve çevresel faktörlere bağlı olarak kurumalar ve kırışıklıklar meydana gelir

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU 91 / 155 / EEC, 93 / 112 / EC, 2001 / 58 / EC ye göre

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve üçüncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

Hiçbir katkı maddesi içermez. Gül çiçeklerinin işlenmesi esnasında elde edilir Doğal tonik etkisi sağlar. Doğal nem dengesine kavuşturur

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın!

GÜVENLİK VERİ ÇİZELGESİ

GÜVENLİK BİLGİ FORMU BLUESTEAM A 12

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

Ne yazık ki bugün piyasada bulunan ve büyük beğeni toplayan kozmetiklerin çoğunda sentetik ve toksik maddeler bulunmaktadır.

1. GIDA VE BESLENME KONFERANSI

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

K U L L A N M A T A LİMATI

KULLANMA TALİMATI. FRENAG %1 Jel Cilt üzerine uygulanır. Etkin madde: Her bir tüpte (30 g), 300 mg nimesulid.

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

Kendi kendine kan şekeri kontrolü

DENEY RAPORU N. 15/ düzenlenme tarihi / 07/10/2015

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

GÜVENLİK BİLGİ FORMU

BİTKİSEL, DESTEK VE İLERİ TEDAVİ TIBBİ ÜRÜNLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

3. Uluslararası İlaç Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi. pharmaist.net. Medya Partnerleri:

HAKKIMIZDA. Üretim Planı. Misyon Vizyon. Showroom. Ülkeler. Standlar. İnovasyon

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.

KİRLENMEK GÜZELDİR EKOLOJİK DETERJAN İLE

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK


2019/12 SAYILI ÜGD TEBLİĞİ KAPSAMI ÜRÜNLER. Test Edilmesi Gereken Kısımlar ve Özel Koşullar


Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

TEMİZ SU KRİZİYLE YÜZLEŞME

İş Güvenliği, Çevre Ve Sağlık

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

Efsanevi SBK serisi 19 yıllık başarı! 20 den fazla ülke

Kalıcı Organik Kirleticiler ve Stockholm (KOK) Sözleşmesi

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

MALZEME GÜVENLİK FORMU MSDS. ÜRETİCİ FİRMA Bilge Kimyevi Laboratuar Ürünleri İmalat Danışmanlık ve Analiz Hizmetleri Sanayi Ticaret Ltd. Şti.

KOZMETİK TANIMI VE SINIFLANDIRMA

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri

LABORATUVAR YÖNETİMİNİN TEMEL UNSURLARI

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Gerçek yaşam, minik minik değişiklikleri hayata geçirmeyi başardığınızda yaşanmaya başlanır. - Leo Tolstoy

Obsidyen ile sağlıklı kalın. OBSİDYEN TAŞI NEDİR?

MİSYONUMUZ VİZYONUMUZ

1- Kırtasiye malzemelerinde kullanılan temel maddeler nelerdir? Kırtasiye malzemesi üretiminde ürüne

CEP TELEFONUNUN ZARARLARI VE ALINABİLECEK TEDBİRLER

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERİN İMALATTAN SONRA KALİTESİNİN SÜRDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN KILAVUZ SÜRÜM 1.0

Transkript:

Kozmetik Kongresi nin 5 incisi Bu Yılda Sektörde Yol Gösterici Oldu 5 inci Kozmetik Kimyası, Üretimi ve Standardizasyonu Kongresi Antalya Akka Antedon Otel de gerçekleştirildi. Kozmetik Hammaddeleri ana teması ile gerçekleştirilen kongreye Sağlık Bakanlığı temsilcileri, üniversitelerin değerli biliminsanları, kozmetik sektörü uzmanları ve çalışanları büyük ilgi gösterdi. Organisazyon Komitesi Başkanı ve Kozmetik Üretici Araştırmacıları Derneği Başkanı Levent Kahrıman ın açılış konuşmalarını yapmalarının ardından kongre sürecini başlatmış oldu. 4 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ YIL:1 SAYI:1 TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL Gençlik güzel şey Vedat OZAN KOZMETİK ÜRÜNLERDE TOKSİKOLOJİK DURUM Gençlik güzel şey. Bunu sadece gençlik günlerimize özlemle bakmamız, sosyal medyada veya eş dost toplantılarında anılar, fotoğraflar paylaşarak dile getirmemiz Geçmişten günümüze binlerce yıldır bitkisel, hayvansal ve mineral kaynaklı kozmetik ürünler, anlamında söylemiyorum. teknolojinin ilerlemesiyle sentetik ürünleri de içermeye başlamışlardır. 10 21

Mikrobiyolojik Analizlerde Güvenilir Yardımcınız Her metoda uygun ürünler; Standart Metodlar; Dökme Plak, Yayma Plak (Dehidre Besiyerleri, Kullanıma Hazır Besiyerleri) Membran Filtrasyon Sistemi Metodu Standart Metodlar (Dökme Plak, Yayma Plak) Iso Standartları ISO 21149 Yapılacak Analizler Kullanılacak Dehidre Besiyerleri Kullanıma Hazır Besiyerleri Toplam aerobik mezofilik bakteri analizi 105458 Tryptic Soy Agar 146004 Tryptic Soy Agar ISO 16212 Maya küf analizi 105438 SABOURAUD 4% Dextrose Agar 146298 SDA w. Chloramphenicol heipha Dr. Müller GmbH ISO 22717 Pseudomonas aeruginosa analizi 105284 Cetrimide Agar 104092 Glycerol 113203 Uvlamp 110988 Pseudomonas Agar P (base) 146048 Cetrimide Agar 146024 Pseudomonas Agar P ISO 22718 Staphylococcus aureus analizi 105406 Baird Parker Agar 103785 Egg Yolk Tellurite Emulsion 146011 Baird Parker Agar ISO 18416 Candida albicans analizi 105438 SABOURAUD 4% Dextrose Agar 146298 SDA w. Chloramphenicol ISO 21148 İdentifikasyon Testleri 113300 Bactident Oxidase 111885 Gram-colorstaining Kit 113306 Bactident Coagulase Membran Filtrasyon Sistemi EZ-Fit Filtrasyon Unit (Filtre ve Huni entegre) EZ - Fluo Hızlı Tanı Sistemi EZ - Fit Manifold EZ-Pak Dispenser Curve Uzman ekibimizden lütfen destek isteyiniz. mikrobiyoloji@orlab.com.tr www.orlab.com.tr info@orlab.com.tr Tel: (0312) 286 40 70 Faks: (0312) 205 50 30

Cosmilife kozmetik sektöründe yıllardır konusunda deneyimli kişiler tarafından hazırlanmış, sektörel ve bilimsel bir gazetedir. Kozmetik sektörü; kimya biliminin bir alt sektörü olmasına rağmen, hızla gelişerek, başlı başına bir lider sektör haline gelmiştir. Sektörün en büyük dinamiği, yenilikler ve inovatif yaklaşımlar ile beslenen tüketici ihtiyaçlarıdır. Bu sebeple, dünya markalarından, yerli üreticilere kadar tüm ölçekli firmaların en büyük ihtiyacı güncel bilgidir. Buradan yola çıkarak ülkemizde, üreticilerimizin, biliminsanlarımızın ve sektöre bir şekilde hizmet sağlayan herkesin yararlanabileceği bir yayın olsun istedik. Dünyada ve Türkiye de bu yönlü uzun süren çalışmalarımız sonucunda Cosmilife ı oluşturduk. Cosmilife her üç ayda bir yayınlanacaktır. Bilimsel, sektörel, yasal, teknolojik, gelişmeleri içerecektir. Her sayısı, kozmetik sektörü çalışanlarına ve biliminsanlarına ücretsiz olarak ulaştırılacaktır. Kozmetik sektörü ve bilimi adına çok önemli gördüğümüz bu yayının sizlere sunulmasını arzu ettik. Bunu yaparken de bilgiye ulaşımı kolaylaştırmak adına, kapınıza kadar gönderilmesini gerçekleştiriyoruz. Gelişime giden yolda çözümün bir parçası olma fırsatı sunacağını düşündüğümüz bu gazeteyi sizilerle paylaşmaktan onur ve keyif duyuyoruz. Cosmilife, sektöre dair güncel konuları, röportajları, köşe yazılarını, hammaddeteknoloji tanıtımlarını, formül örneklerini, akademik makaleleri, akademik poster çalışmalarının yanı sıra, yasal düzenlemeleri, inovatifson ürünleri, sektör ile ilgili tüm yenilikleri içerecek ve gelişmeleri görmenize imkan sağlayacaktır. Kozmetiğin hayatımızdaki yeri bu kadar fazla iken üreticilerin mevcut problemlerini ortaya koymasını sağlamak ve çözüm bulmak, bilgi güvenliği alanındaki yeni önerileri paylaşmak ve gelişmeleri takip etmek açısından başarılı bir çalışma olacağını düşünüyoruz. Cosmilife olarak sektörün ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz iletişim, haberleşme, bilgi edinme noktasındaki boşluğu, 3 ayda bir çıkaracağımız ve üreticiden son kullanıcıya kadar ücretsiz olarak göndereceğimiz bu gazete ile bir nebze olsun çözeceğini düşünüyoruz. Bu yayının daha başarılı ve etkili olabilmesi için her türlü katkınızı bekliyoruz. Olası haber, yayın, makale yönlü katkılarınızı çok değerli bulacağız. Bu çalışmada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor ve hayırlı olsun diyoruz. Yıl: 1 Sayı: 1 Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Süleyman GÜLER Genel Koordinatör Levent KAHRIMAN Editör Taşkın EROĞLU Grafik Tasarım Özlem ALTAN DEMİR Reklam ve Halkla İlişkiler Betül ARSLAN İzmir ofis 5746/4 Sok. No:24 MTK Sitesi Altındağ Bornova /İZMİR Tel: 0 232 431 11 21 cosmilife@gmail.com İdare Merkezi Oğuzlar Mah. 1374 Sok. No: 2/4 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 342 22 45 Fax: 0312 342 22 46 Yayın Türü Yerel Süreli www.prosigma.net - info@prosigma.net Basım Yeri Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. Anadolu Bulvarı Meka Plaza No:5/15 Gimat / ANKARA Tel: 0 312 397 16 17 Basım Tarihi Eylül 2015 - Ankara Üç ayda bir yayınlanır. Cosmilife gazetesinde yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Abonelik ücretsizdir.

Kozmetik Kongresi nin 5 incisi Bu Yıl da Sektörde Yol Gösterici Oldu 4 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ 5 inci Kozmetik Kimyası, Üretimi ve Standardizasyonu Kongresi Antalya Akka Antedon Otel de gerçekleştirildi. Kozmetik Hammaddeleri ana teması ile gerçekleştirilen kongreye Sağlık Bakanlığı temsilcileri, üniversitelerin değerli biliminsanları, kozmetik sektörü uzmanları ve çalışanları büyük ilgi gösterdi. Organisazyon Komitesi Başkanı ve Kozmetik Üretici Araştırmacıları Derneği Başkanı Levent Kahrıman ın açılış konuşmalarını yapmalarının ardından kongre sürecini başlatmış oldu. Açılış konuşmalarının ardından Kamuda Kozmetik adlı oturumda Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Kozmetik Ürünler Daire Başkanı Dr. Ecz. Evren ALĞIN YAPAR ve ekip arkadaşları geçtiğimiz sene yapılan denetimler hakkında bilgilendirip görmüş oldukları sorunları ele aldı. Kozmetik faaliyetleri, projeleri, eğitimleri, denetimleri konularını içeren oturumda Sağlık Bakanlığı katılımcıları kozmetikteki yeni yasal düzenlemelerden bahsetti. Ülkemizde kozmetik üreticileri için sorun olan testler, ürün güvenlik değerlendirmeleri, yönetmeliklerdeki değişkilikler ve güvenli ürün takip sistemi hakkında konuşmaları tüm katılımcılar için açıklayıcı nitelikteydi. Kongrenin ilk günü açılış kokteyli ile son buldu. Günün sonunda açılış kokteyli ile katılımcıların stres atmaları sağlandı. Açılış kokteyli kimisi için eğlence kimisi için ise uzun zamandır görmediği bir meslektaşı ile sohbet edebileceği güzel bir anı olarak akıllarda kaldı. İkinci gün Doç. Dr. Esvet AKBAŞ başkanlığı ile Kozmetikte Ar-Ge ve İnovasyon oturumunu başlattı. Kozmetikte yenilikçi formülasyon yaklaşımları ele alındı. Prof. Dr. Yücel KADIOĞLU başkanlığında Kozmetik sektöründe sürdürülebilirlik, Prof. Dr. Şebnem HARPUT başkanlığında kozmetik hammadde kaynakları, Yrd. Doç. Dr. Nejdet ŞEN başkanlığında ise kozmetik hammadde teknolojisi başlıklı oturumlar ile devam eden kongrenin ikinci günü sektörel sorunları değerlendirme paneli ile son buldu. Kongrenin ikinci gününde workshop etkinlikleri yoğun ilgi gördü. Oturum aralarında tedarikçiler, firmalar ve akademisyenler bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundular. Kongrenin kusursuz geçmesinde büyük emeği olan öğrenci arkadaşlarımız ise tedarikçi firmalarla konuşma fırsatını bir kez daha elde etmiş oldular. Genç meslektaşlarımız için iş hayatlarına atıldıklarında ileriyi görebilmeleri için güzel bir fırsat oldu. Son gün Kozmetik Ürün Standardizasyonu oturumunun ardından Kongre Değerlendirme oturumuyla 5. Kozmetik Kimyası, Üretimi ve Standardizasyonu Kongresi sona erdi. Bu kongre: Kimyagerler Derneği, üniversite, firma, sivil toplum kurumları, kamu kurumu ve sektör çalışanları tüm ilgili kişileri bir kez daha bir araya getirdi. Yetkililerden almış olduğumuz bilgiye göre kongreye 703 kişilik bir katılım sağlandı. Bu katılımın %60 ını sektör, %40 ını ise üniversite, kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri oluşturmaktadır. Sektörün nabzını elinde tutan Kozmetik Kongresi gelenekselleşme yolunda emin adımlarla ilerlemekte olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. 26-27-28 Şubat 2016 da gerçekleşecek olan 6. Kozmetik Kongresi ile ilgili gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.

Bir kozmetik laboratuvarı: Cosming İzmir de kurulmuş olan Cosming Laboratuvar Bilgi Yönetim Eğitim Danışmanlık Kozmetik San.Tic.Ltd Şti. kozmetik ürünlerin analizleri konusunda faaliyet göstermekte olup, 2013 yılında müşteri memnuniyetini ve kaliteyi hedef alarak çalışmalarına başlamıştır. Dünyada ve Türkiye deki gelişmeler doğrultusunda, sektörün ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak müşterilerine hizmetler sunmaktadır. Uluslararası kalite kontrol programlarına katılarak, vermiş olduğu analiz sonuçlarının yüksek kalite güvencesine ulaşmasını sağlamıştır. Kozmetik işletmelerinin ihtiyaçları doğrultusunda laboratuvarımız; cilt irritasyon, mikrobiyoloji, challenge, stabilite, fiziko kimyasal analizler konusunda çalışmalarını yürütürken aynı zamanda eğitim, teknik destek, ürünlerin yasalarca belirlenmiş limitlere uygunluğu, ürün bilgi dosyası, ürün güvenlilik değerlendirmesi, güvenlik bilgi formu, GMP, CPNP, formül tasarım ve Ar-Ge gibi konularda da destek vermektedir. Firmamız ayrıca çok sayıda sosyal sorumluluk projesinde de yer almaktadır. Güvenilirlik ve kalite konusunda itibarını artırmış, Türkiye nin en iyi tanınan, ilk kozmetik laboratuvarı olarak geçerliliği onaylanmış metotları kullanılarak çalışmalarını sürdürmektedir. Kozmetik ürünlerin güvenliği alanında kurumlar ile bağlantılar kurmaya devam ederek, bilimsel yayınlar, posterler, kitap çevirileri ve sunumlar vasıtasıyla kimliğini üst sıralara taşımaktadır. Laboratuvarımız Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) ISO/IEC 17025 standardına yönelik bir kalite sistemi uygulamaktadır. Tehlikeli kimyasallara sınırlama getirildi rı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete de yayımlandı. Tebliğ ile piyasaya nihai ürün olarak arz edilen bazı tüketici ürünlerinde kullanılan tehlikeli kimyasal maddelere sınırlama getirildi. Buna göre, tekstil veya deri oyuncaklar ile tekstil veya deri kıyafet içeren oyuncaklar, oyuncak kapsamında değerlendirilecek kırtasiye ürünleri, giyim eşyası, yatak takımları, havlu, şapka, uyku tulumları, çocuk bezi ve diğer hijyenik kağıt ürünler, ayakkabı, eldiven, kol saati kayışı ve çantalarda kullanılan azorenklendiriciler ve azoboyarlar, kilogramda 30 miligramı geçemeyecek. Plastik materyali içinde ağırlıkça yüzde 0,1 den daha yüksek konsantrasyonlarda sayılan fitalatları içeren çocuk kullanım ve bakım ürünleri, oyuncaklar, oyuncak kapsamında değerlendirilecek kırtasiye ürünleri ve ayakkabılar, piyasaya arz edilemeyecek. 0 232 431 11 21 info@cosming.com 5746/4 Sok. No:24 MTK Sitesi Altındağ / İZMİR /cosming.com /cosming.com Takılar Takı yapımında kullanılan metal boncuk veya diğer metal parçaları, bilezik, kolye, yüzük, kulağa ve vücudun diğer kısımlarına delinerek takılan takılar, kol saati, saat kordonu, broş ve kol düğmeleri de dahil olmak üzere mücevherat veya imitasyon takı eşyaları ile saç aksesuarlarının metal parçaları, metal ağırlığının yüzde 0,01 ine eşit veya daha yüksek konsantrasyonlarda kadmiyum içermeleri halinde piyasaya arz edilemeyecek. Ahşabın korunması amacıyla kullanılan madde veya karışımlar, cıva bileşikleri içermeleri halinde sayılan ürünler piyasaya arz edilemeyecek. KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ 5

Kozmetik, bir kimseyi daha çekici hale getirmek ya da görünüm sorunlarını gidermek için kullanılan ürünleri, uygulanan bakımı kapsayan bir kavram. Kozmetiğin bir alt alanı olan makyaj; ruj, maskara ve fondöten gibi yüzü ve çevresini güzelleştirmek veya farklı bir görünüm vermek için uygulanan kozmetik ürünleri ve işlemleri kapsar. Makyaj malzemeleri haricinde saç boyası, saç spreyi, saç jölesi, parfüm, banyo tuzu, vücut yağ ve kremleri gibi pek çok ürün kozmetik sınıfına girer. Kozmetik kavramı Türkçeye Fransızcadan geçmiştir. Bu kavramın kökeni Yunanca kozmos (düzen veya güzelleştirme, çeki düzen verme) kavramına dayanır. Bu kökten Yunanca kosmein (güzelleştirmek, çeki düzen vermek) fiili ve kosmetikos kavramı türemiştir. Arkeolojik bulgular, tarih öncesi insanların pigmentleri nasıl hazırlayacaklarını ve bulacaklarını, ayrıca bunları yağlı maddeler ile karıştırarak mağara duvarlarını boyamak Dünden Bugüne Kozmetik ve vücudu süslemek için kullanılabilen kimyasal karışımları üretmeyi bildiklerini göstermektedir. O dönemde vücudu boyama hem bir çeşit süslenme hem de sihirlerden korunma şekli idi. Tarih öncesi pigmentlerin analizi 17 farklı rengin kullanılmış olduğunu göstermektedir. En çok kullanılanlar beyaz kurşun, tebeşir veya jips denen bir maddeden elde edilen beyaz; taş kömürü veya mangandan elde edilen siyah, kırmızı, turuncu ve yeşil olmuştur. Kozmetiğin Asya da başladığı kuvvetli bir ihtimaldir. Vücuda gösterilen büyük özene alışık ve görevleri kocalarına cezbedici görünmek olan Hindu kadınlar için kozmetik ürünleri ve parfümler gereklilik arz etmiştir. Meşhur Hindu makalelerinde, (Kama Sutra) kadınlara dövme ve dişleri, giysileri, saçı, tırnakları ve vücudu renklendirme sanatını öğrenmeleri tavsiye edilir. Şu an bile birçok Hindu kadını kozmetikleri hala eski yolla kullanır; göz kapakları bazlı bir boya ile boyanır; yüz ve kolları safran tozu ile sarartılır ve ayak tabanları da kına ile kızıllaştırılır. Yunanlar zamanında Hipokrates ve arkadaşları dermatoloji üzerinde çalışarak perhizin, jimnastiğin, güneşin, banyoların ve masajın sağlığa ve güzelliğe olan faydalarını belirterek kozmetolojinin gelişmesinde etkili olmuşlardır. Galenus un M.S. 130-200 de Local Remedies isimli kitabı ilk kozmetik kitabı olarak düşünülebilir. Eski Romalılar kozmetikleri küçük görürlerdi ve çok az ilgi gösterirlerdi. Kozmetikler Yahudi ve Müslüman dünyasında kutsal kitaplarda açıkça ve ayrıntılı bir şekilde belirtildiği gibi bolca kullanılmıştır. Kur an da sürmenin kullanılması bir sürede tavsiye edilmiştir. Fatih in saray doktoru olan Abdekar, Güzelliği Koruma Sanatı isimli, o devrin hijyen ve kozmetik pratiğini belirten bir kitap yazmıştır. Britanya nın ilk sakinlerinin ham kozmetikleri kullanmaktan çok zevk aldığı sanılmaktadır. Yeni ve daha etkili kozmetik ürünlerine duyulan istek geliştikçe, kullanılan tehlikeli ya da öldürücü malzemelerin sayısında bir artma olmuştur. Fucus kırmızısı, dudak boyası olarak kullanılmış olup, gerçekte kırmızı civa sülfürü idi; vitriol yağı ( sülfürik asit ) saçları ağartmak için kullanılabilirdi. Kozmetik kullanımındaki sıçrama 18. yüzyıl Avrupa sında özellikle de her iki cinsin tamamen yapay bir görünüme ulaşmaya çalıştıkları İngiltere ve Fransa da meydana gelmiştir. 1880 lere doğru teknolojideki ve bilhassa yayıncılıktaki gelişmeler ve reklamın keşfi ile kozmetik tarihinde yeni bir devir açılmıştır. Kaynak: wikipedia dan yararlanılmıştır. Hassas ciltlere doğal çözümler Eğer hassas, çabuk tahriş olan bir cildiniz varsa doğal çözümler de sorununuza çare olabilir. Yüzünüzü her sabah kalkınca nazikçe yıkayın. Yatmaya gitmeden önce de yüzünüzü yıkamayı ihmal etmeyin. Ayrıca gün ortasında da yıkamanızda fayda vardır. Böylelikle yüzünüzü günde 3 defa yıkamanız hassas cildinize iyi gelecektir. Yüzünüz yıkarken sıvı soda sabunu gibi tamamen doğal bir ürün kullanın. Bu tür doğal ürünler cildinizi tahriş etmez. Yüzünüzü yıkarken soğuk veya ılık su 6 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ kullanın. Sıcak su kullanmayın. Gözeneklerinizi kapatmak için alkol içermeyen bir toner kullanın. Bu cildinizin daha parlak görünmesine yardımcı olur ve cildinizin ph dengesini ayarlar. Gülsuyu doğal bir tonerdir. Soğutulmuş yeşil çay da işe yarar. Uygulama için parmaklara alınan bu ürünler yüze serpiştirilir. Toneri uygulamak için pamuk da kullanılabilir. Yüzünüzü tamamen doğal bir nemlendiriciyle nemlendirin. Çay ağacı yağı, havuç yağı veya lavanta esansiyel yağını nemlendirici olarak kullanabilirsiniz. Haftada 1 2 defa cildinize derin temizleme uygulayın. Bunun için saf bal özellikle hassas ciltler için oldukça işe yarar. 1 çay kaşığı saf bal ısıtılarak incelmesi sağlanır. İncelen balı yüzünüze ve boynunuza nazikçe sürün. Bal yüzünüzde ve boynunuzda 15 dk kalmalıdır. Sonra ılık suyla yüzünüzü ve boynunuzu baldan arındırarak durulayın. Her gün en az 8 10 bardak su için. Bol su içmek vücudun dolayısıyla da cildinizin su ile beslenmesine yardımcı olur. Vücudunuzda sıvı yetersizliği olmaz. Vücuttaki sıvı yetersizliği cildinizi kurutur ve tahrişlere açık hale getirir.

Kozmetik Kimyası Mehmet KANAT Üniversite eğitiminde kimya derslerinde moleküller, organik sentez, termodinamik ve daha birçok alan hakkında bir çok bilgi öğrenmişseniz de, büyük olasılıkla doğrudan üretim sektörü veya uygulama alanları ile ilgili herhangi pratik beceri edinemediniz veya bu alanlar ile ilgili bir şeyler öğrenemediniz. Bu yazımız ile kozmetik alanında çok yönlü bakışa sahip bir kozmetik kimyacısı olmaya başlayacaksınız. Bir Ürünün Formülünü Çözmek Neden Önemlidir? Bir kozmetik kimyacısı olmanız durumunda bir rakibin formülünü kopyalama veya onun formülünü öğrenmek için uğraşma durumlarıyla karşı karşıya kalacaksınız. Formülü çözme yöntemi kozmetik sektöründe standart bir uygulama olup, avantajları şöyle sıralanabilir. Hızlıdır. Üretim için kolaylık sağlar. Başarısızlık riski daha azdır. Farklı şirketler de aynı sorunlar için çalışır. Sıfırdan ürün yaratmak gerçekten zordur. Mükemmeli Öğrenme Şansı Bir ürün formülü çözme işlemi devrim yaratacak yeni ürün oluşturmayabilir ancak o formülü geliştirme beceresi elde etmek yeni başlayan bir kozmetikçi için mükemmel bir fırsattır. Tecrübeli formülatörler kadar deneyiminiz olmayabilir ancak formül elde edilebilecek becerilerini bilmek büyük bir şanstır. Birçok formülatör kariyerinde bir ya da iki formül türünde uzman olabilir. Tüm ürün alanlarında uzman olmak son derece zordur. Uzman Değerlendirici Bir ürünün formülünü çözme becerisi elde etmeniz size uzman bir değerlendirici olma şansı verecektir. Taklit ettiğiniz ürünün nasıl performans gösterdiğini bilmeniz gerekir. Bir temizlik ürünü için köpük testini öğrenmeniz gerekir. Nemlendirici ürünler için, tedaviden sonra cildin durumunu değerlendirmeyi öğrenmeniz gerekir. Makyaj için uygulama kolaylığı ve sertlik testlerini uygulamanız gerekecektir. Bileşen Uzmanı Bir formül için hangi bileşenler gerekli, hangileri sadece formülde katkı olarak kullanıldığını öğreneceksiniz. Kozmetik formüller genellikle ürünün performansına etki etmeyen birçok katkı malzemesi ile doldurulmuştur. Bir ürünün formülünü çözme sürecinde hammaddelerin çeşitli alanlardaki kullanımı ile ilgili paha biçilmez bir deneyim elde edersiniz. Rakip Formülü Çözmek için 10 Adım Bu yazıda 10 adımda hemen her türlü kozmetik ve kişisel bakım formülünü çözmeniz için çeşitli bilgiler bulacaksınız. Bu adımları takip etmeniz durumunda başarı garantisi yüksektir. Bu tekniklerin kullanılması ile çözülemeyecek hemen hemen hiçbir ürün yoktur. 10 adımı uyguladığınız zaman elinizde neredeyse aynı sonuçları gösteren ürün formülü olacaktır. İlk 10 adımın başlıkları şöyledir. 1- Örnek Ürünü Elde Etmek 2- Uzman Kullanıcı Olun 3- İçindekiler Listesinin Analizi 4- Başlarken Patent Kullanma 5- Formülü Oluşturmaya Başlama 6- Tedarikçilerden İpuçları Alma 7- Prototipi Oluşturma ve Revize Etme 8- Prototiplerin Laboratuvar Testleri 9- Tüketiciler ile Formülü Test Etme 10- Son Rötüşlar ve Estetikleştirme (Prototip nedir? Teknik anlamda imalatı yapılacak ürünün imal edilmeden önce elle tutulur en ilkel şeklinin oluşturulması olarak tanımlanabilir. Bu şekle de o ürünün prototipi denir.) Ürün Elde etmenin Önemi: Rakip bir ürünü kopyalamak için gerek duyacağınız en önemli şey ürünün bir örneğidir. Bu sizin ürün hakkındaki estetiklik, performans ve gerekli diğer özelliklerine bakarak başarılı olupolamayacağınızı yargılamanızı sağlayacaktır. Çözdüğünüz formülün başarılı olup olmadığını anlamak için, ürünleri yan yana (aynı pakete) koyarak kullanıcıların onları fark edip edemeyeceklerine bakmaktır. Yapmış olduğunuz ürün ile rakip ürün (birçok ürün almanız gerekecek) üzerinde bir çok test yapacak ve bu sizi sonuca götürecektir. Kopyalamayı düşündüğünüz ürünü çevrenizdeki eczane, bakkal veya süpermarketlere giderek bulabilirsiniz. Genellikle aynı üründen birden fazla ürün almalısınız, bulunduğunuz bölgede bu üründen yeterince yoksa, başka bölgelere gitmeli ve projeye bağlı olarak yarım düzine örnek ürün almalısınız. Fazla Örnek Ürün Nereden Bulabilirim? Mağazalardan ürün almak genellikle iyi bir seçenek gibi görünse de onları bulmada bazen zorlanırsınız. Aradığınız ürün ülkeniz dışında üretilen ve satılan bir ürün ise onları yerel mağazalarda bulamazsınız. Ürün mağazalarda veya stoklarda bulunmayabilir, bu durumda hızlı ürün almak için en güzel yöntem İnternet kullanımıdır. KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ 7

Yaşlanmanın Mekanizması, Genetiği Ecem Fatma KARAMAN Yaşlanma, hücresel seviyede başlayan değişimlerle hücrenin senesense uğraması ve/ veya ölmesiyle sonuçlanan ve organizmanın yaşam süresince devam eden tüm değişimleri içeren karmaşık bir süreçtir. DNA nın çevresel faktörlerden zarar görmesi, oksidasyona uğraması ve yaşla beraber tamir yeteneğinin azalması yaşlanma sürecindeki en önemli faktörlerden biridir. Hücrelerimiz farklı oranlarda yaşlanır. Son dönemlerde bilimadamları yaşlanma sürecinin bazı insanlar için daha geç gerçekleştiğini fark ettiler. Kişiler arasında telomer uzunluğundaki farklılıklarla ilgili kısmi bir gen dizisi tanımlandı (1). Üstelik bu dizi telomerler kısaldığında tamirinden sorumlu olan telomeraz enziminin üretiminde rol oynadığı bilinen TERC adlı genin yakınında kümelenmiştir. Çalışmada katılımcıların %38 i bu gen çeşidinin bir kopyasını taşıyan kişilerdir ve bu kişiler, gen dizisini taşımayan 3-4 yaş büyük deneklerle benzer telomer uzunluğuna sahiptir (normalden 3-4 yaş daha yaşlı görünüm). %7 si iki kopyaya sahip, bu grup ise biyolojik olarak ortalamanın 6-7 yaş üzerindedir (2). Peter Pan Geni İngiliz bilimadamlarının yaptığı araştırmalar sonucu bulunan bu gen, neden bazı insanların yaşıtlarına göre daha genç göründüğünün bir nedenidir. Peter Pan geni taşıyan insanlar da telomer uzunluğunun daha fazla olduğu tespit edilmiş bu da bu insanların biyolojik saatinin daha yavaş ilerlediğini gösterir (3). Sonuç olarak, yaşlanma hem iç hem dış faktörlerin etkileriyle ortaya çıkan değişimlerin sonucudur. Gün geçtikçe gelişen kozmetik sektörü günümüzde sadece görünüşü değiştirmek ya da güzelleştirmeyi değil olumsuz yönde değişen fonksiyonlara etki ederek olumlu yönde bir gelişmeyi sağlamayı, hücre yenilenmesi, korunması gibi görevleri yerine getirmeyi amaçlar. Bu sebeple de kozmetik ve ilaç arasında yeni bir grup olan kozmesötikler doğmuştur. Araştırmaların moleküler düzeyde gelişme kaydetmesi ve hücre mekanizmaları üzerine yoğunlaşma ile hücre yaşlanması, regülasyon mekanizmaları daha iyi anlaşılacağından çok daha etkili ürünler üretmek, yaşlanmaya karşı daha iyi çözümler geliştirmek mümkün olacaktır. KAYNAKLAR 1. Editorial, Mechanisms of Aging, ARCH DERMATOL/VOL 138: 1429, 2002 2.Scientists Get Closer to Understanding Why We Age, Ocak 2012 http://www.time.com/time/health/article/0,8599,1963637,00. html#ixzz1inrlnuhd 3. Peter Pan Gene Causes People to Sport a Baby-face for a Long Time, Genetics & Stem Cells News, Aralık 2011, http://www.time.com/time/health/ article/0,8599,1963637,00.html#ixzz1inrlnuhd Organizma Metabolizması Yaşam Süresi DNA Tamir Kapasitesi 8 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ

Stresten kurtulmanın yolları 12-14 Kasım 2015 stanbul Fuar Merkezi İ www.chcistanbul.com 2. Kozmetik, Kişisel ve Ev Bakım Ürünleri Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Rahatlamayı öğrenin, derin ve ritmik nefes alın, olumluya odaklanın, çok fazla tepki vermemeye özen gösterin, Hayır demeyi becerin, gerçekçi beklentiler oluşturun ve iyi arkadaşlıklar kurun. Bunları yaptığınızda stresten eser kalmayacak! İş yüzünden, okul yüzünden, trafik yüzünden, ilişkiler yüzünden; kısacası hayat şartları yüzünden hemen hepimizin şikayeti: stres... Pudra.com önerilerini her zaman dikkate aldığı Davranış Bilimleri Enstitüsü nün stresle savaşmadaki sekiz muhteşem önerisini sizlerle paylaşıyor bu kez. İşte stresle başa çıkmanın en pratik yolları... Rahatlamayı öğrenin Bu inanılamayacak kadar basit görünse de devam edin ve bunu dikkatle deneyin. Rahatlama sadece fiziksel kondisyonunuza değil zihinsel ve duygusal süreçlerinize de faydalı olacaktır. Sizin için en etkili olan rahatlama yöntemlerini bir uzmana danışabilir ya da konuyla ilgili kitaplardan öğrenebilirsiniz. Derin ve ritmik nefes alın Nefes almak.. Ne kadar önemli olabilir ki? İnsanların bir çoğunun rahatlatan ve stres azaltan bir yolla nefes almadığını duyunca şaşırabilirsiniz. Stres önleyici soluma derin ve düzenlidir, nefesin alınışı ve verilişi aşağı yukarı aynı uzunluktadır. Çoğunlukla insanlar düzensiz, hafif nefes alır ya da nefeslerini tutarlar. Eğer diğerlerinin soluma yöntemlerine dikkat ederseniz bunu kolayca görebilirsiniz. Soluma her hücrenin güçlü ve sağlıklı kalması için gerekli oksijeni almamızı sağlar. Fiziksel, zihinsel ve duygusal enerjimizi arttırır. Bizi gerilim ve baskıdan uzaklaştırır. Solumamız her an bizimle olan bir işlevimizdir; derin nefes almak rahatlatıcı bir tekniktir ve bedavadır. Olumluya odaklanın Bir sorun anında bu durumdan çıkartabileceğiniz olumlu yorumlara odaklanın. Olası tüm olumlu sonuçları göz önünde bulundurun. Hayal gücünüzü serbest bırakın. Herhangi bir durum için düşünebileceğiniz milyonlarca sebep bulun. Kaynak: pudra.com Medya Partneri İş Birliği ile Destekleyenler Organizatör Kayıt Sırası beklemek istemiyor musunuz? Ücretsiz Online Davetiye için www.chcistanbul.com Tel: +90 212 324 00 00 sales@artkim.com.tr BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ 9

Yrd. Doç. Dr. Tülay Aşkın ÇELİK KOZMETİK ÜRÜNLERDE TOKSİ KOLOJİK DURUM Geçmişten günümüze binlerce yıldır bitkisel, hayvansal ve mineral kaynaklı kozmetik ürünler, teknolojinin ilerlemesiyle sentetik ürünleri de içermeye başlamışlardır. İlk bakışta zararsız oldukları düşünülen kozmetik ürünlerinin; insanoğlunun vazgeçilmezleri olmaya başlamaları, Yaşam sürecinin oldukça büyük bir diliminde kullanılmaları nedeniyle, Kozmetik ürünlerin ve bileşenlerinin gerek üretim ve gerekse tüketimi sırasında güvenli(li)ğinin/ zararsızlıklarının belirlenmesinde toksikolojikprofili önem kazanmaktadır. Her gün isteyerek ya da istemeden binlerce kimyasala maruz kalıyoruz. İSTEYEREK İlaçlar Gıdalardaki doğal kimyasallar Gıda katkı maddeleri Kozmetikler İSTEMEDEN: Gıdalardaki kimyasal kirleticiler Çevre kirleticileri Mesleki kimyasallar 1 günde, 12 farklı çeşit, 175 çeşit kimyasal maddeye maruz kalınırken, bunların % 60 ı vücut tarafından emilmektedir. KOZMETİKLERDE 800 DEN FAZLA ZARARLI MADDE BULUNUYOR! 2.983 kimyasal maddenin 884 ü toksik 774 si yüksek derecede zehirlenmeye 146 sı tümörlere 218 i üreme bozukluğuna 314 tanesi mutasyona 376 sı deri ve göz rahatsızlıkları (ABD, Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü, 2002) Basit bir hesapla, Her yıl yaklaşık 2.25 kilo kimyasal tüketilmektedir! Bu nedenle kaygılanmalıyız, çünkü; Sandığımızdan daha fazla kozmetik ürün kullanıyoruz. Kozmetik etiketleri, tüm içerik listesini taşımıyor. Parfümlerde toksik maddelerin listesi ise hiç bulunmuyor. TOKSİKOLOJİ Toksikoloji = Zehir Bilimi olarak bilinmekte ve en temel düzeyde; toksikzararın tanımlanması, oluş mekanizmasının aydınlatılması, öngörülmesi ve 10 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ önlenmesi ile ilgili çalışmalar olarak tanımlanabilir. TOKSİSİTE Hep ya da hiç tarzında ifade edilebilen bir özellik değildir. Her kimyasal madde uygun doz ve veriliş yoluyla zehirli-toksik olabilir. (su, tuz, oksijen bile!) TOKSİK ETKİ İlaçlar dahil tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemde oluşturdukları olumsuz etkiler / zarar verme kapasitesi dir. Toksik kimyasallar vücudun normal fonksiyonlarını bozabilir. Kimyasallar; Lokal ( belirli bir yerde) ve Sistemik ( tüm vücudu) şekilde etki edebilir. Hedef organlar etkilenme belirtileri, organlarda veya sistemlerde olabilir. Vücuda alınan küçük miktarlardaki toksik bir kozmetik bileşenin cildimizde ve saçımızda birikebilmesi ve zehirli bir seviyeye ulaşması sürpriz değildir. KOZMETİK BİLEŞENLERİN VÜCUDA GİRİŞ YOLLARI Solunum yoluyla (saç spreyleri, parfümler ve pudralar) Yutularak (rujlar ve sprey tarzında kullanılan bazı parfümler) İnce deri ve mukoza tarafından emilerek (göz çevresi için kullanılan ürünler) Deriden (saç boyaları, kremler ve benzeri ürünler) Maruz kalınan tüm kimyasal maddelerin tüketilmeden önce toksikolojik profilinin belirlenmesi için kimyasal bileşenlerin Fiziksel ve kimyasal özellikleri Toksikokinetik özellikleri (Absorpsiyon, Dağılım, Metabolizma, Eliminasyon özellikleri ve Toksisite test verileri belirlenmelidir. DOZ-CEVAP İLİŞKİSİ Toksik reaksiyon, alınan kimyasalın miktarına bağlıdır. Ancak, bazı küçük dozlarda herhangi bir cevap oluşturmazlar Maksimum reaksiyon bir kez oluştuğunda, doz artışı ile reaksiyon değişmez. Akut maruziyet ani ve kısa etkilerdir (Arı sokması gibi) Kronik maruziyet zamanla tekrarlayan küçük dozlarla etkilenmeyi kapsar. (Yıllar boyunca sigara içmek gibi) TOKSİSİTE TESTLERİ Kimyasal maddenin biyolojik sistemlerde meydana getirdiği zararlı etkilerini ve doz-cevap ilişkisini saptamak için yapılır. BİR KİMYASALIN TOKSİK OLUP OLMADIĞINA NASIL KARAR VERİLİR? Fare, sıçan ve kobay gibi kemirici deney hayvanlarına farklı dozlarda ve sürelerde kimyasal madde uygulanır. Deney hayvanlarının yarısının öldüğü doz, Ölümcül doz: Lethal Doz olup, ve LD50 simgesi ile gösterilir. İyileştirici doz: Effective Doz olup, ED50 simgesi ile gösterilir. Her ikisinin birimi de mg/kg dır. GENEL TOKSİSİTE TESTLERİ Kimyasal maddenin kısa, orta ve uzun süreli etkilerini belirlemek için uygulanır. Bu testler: 1. Akut toksisite (oral, dermal, inhalasyon) testleri 2. Subakut toksisite testleri 3. Subkronik toksisite testleri 4. Kronik toksisite testleri ÖZEL TOKSİSİTE TESTLERİ Kimyasal maddenin genel toksisite testleri ile saptanamayan özel toksik etkilerini belirlemek için uygulanır. Bu testler: 1. Karsinojenite testleri 2. Mutajenite testleri 3. Teratojenite testleri 5. İmmunotoksisite testleri 6. Nörotoksisite testleri 7. Transplasental karsinojenite testleri 8. Üreme ve Gelişim toksisite testleri TOKSİSİTE TESTLERİ Epidemiyolojik araştırmalar Invitro testler ve QSAR çalışmaları (Yapı-aktivite) Toksisite testleri çalışmaları sonucunda kimyasal maddenin güvenli kullanımı için sayısal veriler elde edilir. Deney hayvanlarından elde edilen verilerle insandaki etkilerinin tahmini öngörülür. KOZMETİK ÜRÜNE MARUZİYET Uygulama yerlerinin alanları, ürünün deriye temas edeceği alan (cm 2 ) Uygulanan ürünün miktarı (g) Uygulama süresi ve uygulama sıklığı (günde 1, günde 2 ) Normal ve öngörülebilir maruz kalma yolları Hedeflenen (veya maruz kalan) kişilerden başka diğer popülasyonlar da dikkate alınmalıdır Örnek: 3 yaş altı çocuklar, yaşlılar KOZMETİK ÜRÜNLERE BAĞLI İSTENMEYEN ETKİLER A. Kozmetik intolerans sendromu (Hassas-reaktif deri)

B. Kontakt dermatitler (Temas dermatitleri) a-irritan kontakt dermatitler b-allerjik kontakt dermatitler C. Fotokontakt dermatit (fotosensitivite) D. Kontaktürtiker E. Akne/follikülit F. Deri ve eklerinde renk değişikliği G. Diğer lokal yan etkiler H. Sistemik yan etkiler Kozmetik bir preparatın deri ile geçimsizliği sonucunda aşağıdaki reaksiyonlar ortaya çıkabilir: 1-TOKSİK REAKSİYON Bu tür maddeler deriye sürüldüklerinde 1.dereceden irritasyon (ödem ve eritem) (Örnek: düşük yağ asidi sabunları) 2-DERİNİN TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ Belirli bir preparatın çoğu kişide herhangi bir reaksiyon göstermezken, diğer bir kişide duyarlılık yaratmasıdır. (ciltte hassaslık, akne, ciltte renk değişikliği). Uygulamalarından ancak 24-48 saat sonra bir tepki yaratır. Etki kişiden kişiye değişir. 3-ALERJİ VE TAHRİŞ Kozmetik preparatlar özellikle hassas bireylerde alerji, tahriş veya temas yoluyla meydana gelen cilt hastalıklarına neden olabilir. Alerjiye sebep olan maddelerin yaklaşık üçte biri, kozmetikler, vücut bakım ürünleri ve temizlik maddeleridir. Ayrıca parfümler, saç boyaları, maskaralar, reçineli ürünler, alfa hidroksi alkol içeren tonik ve sıkılaştırıcılar, bazı temizleyiciler, cildin soyulmasını sağlayan yüz bakım ürünleri, güneş kremleri de bu tür reaksiyonların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. KOZMETİKLER ve TOKSİK ETKİ 1970 li yıllardan beri kuaför ve kozmetik uzmanlarında, kan ve lenf sistemlerinde, miyelom, bağışıklık sistemi kanseri ve lösemi gibi kanser türlerinde artış olduğu bildirilmiştir. Kanser yapıcı kozmetikler arasında saç boyalarının ağırlıklı bir yeri vardır. Saç boyası kullanımı ile lösemi riski %50 iken; kullanım süresi 16 yılın üzerine çıkılınca risk %70 lere ulaşmaktadır. Saç boyaları mutajenik ve karsinojenik etkiler göstermektedir (IARC,1987). Çeşitli çalışmalar saç boyalarına maruz kalan kuaförlerde mesane kanseri riski arttığını göstermiştir (La Vecchia and Tavani, 1995). Saç boyama ile ovaryum kanseri riski arasında doza bağlı olarak istatistiki açıdan önemli bir ilişki olduğu da bulunmuştur (Tzonou et al, 1993). Parfümlerin yüzde 95 i sentetik olarak petrolden elde edilir (benzen ve aldehitler ile benzeri zehirli maddeler içerirler). Parfümlerde kullanılan benzoin, farelerde lenf düğümü genişlemesine dalak büyümesine karaciğerin zarar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca parfümlerde kullanılan çeşitli hammaddelerin, migren hastalarında beyinde elektrik faaliyetlerinin değişmesine, ağrıların tetiklenmesine, göz yaşarması veya kuruması,astım krizi, çift görme, nefes darlığı, kısa süreli hafıza kaybı, hapşırma, burun tıkanıklığı, mide bulantısı, eklem-kas ağrıları, hipertansiyon, lenf bezlerinde şişkinlik gibi belirtilere de neden olduğu gösterilmiştir. Yine deodorantlarda bulunan çeşitli hammaddeler (Alüminyum ve Zirkonyum, Alüminyum klorhidrat, Alüminyum zirkonyum klorhidrat, Triclocarban, Triclosan, Hekzaklorofen ve Bitional gibi) merkezi sinir sistemine zarar vermekte ve gün içerisinde kullanılan yere toz çekerek, cildin kısa sürede kirlenmesine de neden olmaktadır. Ter kesici ürünlerde kullanılan zirkonyum kompleksinin aeresol şeklinde kullanımı ile akciğerde granülom oluşumuna neden olduğu bildirilmiş ve bu maddenin aerosol şeklinde kullanımı yasaklanmıştır (Amin et al, 1998, Rietschel ve Fowler, 2001). İçeriğinde metil klorür bulunan bir sprey deodoran-antipersipian preparatın deri üzerindeki etkileri incelenmiş ve maymunlar üzerinde uzun süreli bu maddeye maruz kalma ile ciddi etkiler (Barbetta, 1977) gözlemlenmiştir. Düşük toksisite potansiyeli ve antibakteriyel ve antifungal aktivite göstermeleri nedeni ile ürünlerde koruyucu olarak çok tercih edilen parabenler; fondöten, pudra, far, maskara, makyaj temizleyiciler, ruj, losyon ve kremler, diş macunu, şampuanlar, saç bakım malzemeleri, güneş yağları, cilt temizleyiciler, tonikler, deodoranlar da sıklıkla kullanılmaktadır. Yaygın olarak en çok kullanılan parabenler; Metil paraben (E218) Etil paraben (E214) Propil paraben (E216) Bütil paraben (E209) dir (http://voices.yahoo.com/toxic-chemicals-cosmetics-3723608. html, erişim 12.02.2013) Parabenlerin kullanımı 76/768/EEC numaralı Avrupa Birliği Kozmetik Direktifi ile belirlenmiştir. Koruyucu olarak kullanılacak olan parabene tek bir tür olarak kullanılacaksa en çok %0.4; birkaç paraben birlikte kullanılacaksa, %0.8 e kadar izin verilmiştir. İn vitro çalışmalar parabenlerin ciltten kolayca geçerek östrojen reseptörlerine bağlandığını ve bu reseptörlerce kontrol edilen genleri aktive ettiğini, uzun süreli kullanımı ile meme kanseri riskini arttırdığı düşünülmektedir. Ancak, tüm parabenlerde bu aktivite doğal östrojen olan 17 β-estradiolün aktivitesinin 1.000-1.000.000 katı kadar düşük olduğu belirtilmiştir. Paraben kullanımı ile meme kanseri arasında direkt bir ilişki bulunamamıştır. (Karpuzoğlu et al, 2013). Parabenler östrojen hormonunu taklit edebilme yeteneğine sahip olan bu maddeler- östrojenik veya endokrin bozucu kimyasallar olup, gebelik sürecinde deney hayvanlarının bazı parabenlere maruz kalması sonucunda insanlarda görülen otizme benzer, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren rahatsızlığa neden olmuştur (Karpuzoğlu et al, 2013). Ergenlik döneminde denek hayvanlarının yüksek dozda paraben verilmesi, menstrüasyon döneminin kısaltmış ve üreme organlarını etkilemiştir. Endokrin bozucu özelliğiyle erkek üreme fonksiyonlarını da etkileyebildiği (sperm sayısını ve testesteron salgısını azaltma) gösterilmiştir (EPA, 2013; Karpuzoğlu et al, 2013). SONUÇ Kozmetik ürün yapımının yönetmeliklerle belirtilen uygun imalat yerlerinde, belirtilen koşullarda ve istenilen standartlarda üretilmesi gerekmektedir. Ürünler piyasaya verildikten sonra yetkili kuruluşlarca ciddi bir piyasa kontrolüne tabii tutulmalıdır. Kozmetik ürünün kategorisi, uygulama şekli (sürülerek, sprey, durulanan, durulanmayan vb), içerik maddesinin ürün içindeki konsantrasyonu, temas bölgesi dikkate alınmalıdır. Maruz kalınan miktar hesaplamalarında toksikolojik etkiler de dikkate alınmalıdır. Doğrudan uygulama yolu dışında, maruz kalınan diğer yollar nedeniyle ortaya çıkacak ikincil maruz kalma olasılıkları da dikkate alınmalıdır. Özellikle nano kozmetiklerde tanecik büyüklüğü nedeniyle maruz kalınma sonucunda ortaya çıkacak muhtemel etkiler dikkate alınmalıdır. Ürünlerin son kullanma tarihine dikkat edilmelidir. Renk, kıvam, koku değişikliği olan ve son kullanma tarihi geçmiş ürün kullanılmamalıdır. Kişi kozmetik ürün içeriğinde bulunan bir maddeye karşı önceden reaksiyon göstermişse, yeni kozmetik ürün seçiminde o maddenin bulunup bulunmadığına dikkat etmelidir Kozmetikten kaynaklanan herhangi bir istenmeyen etki durumunda, hemen o ürünün kullanımı kesilmeli ve dematoloğa başvurulmalıdır. Doğrudan uygulama yolu dışında, maruz kalınan diğer yollar nedeniyle ortaya çıkacak ikincil maruz kalma olasılıkları da dikkate alınmalıdır. Özellikle nano kozmetiklerde tanecik büyüklüğü nedeniyle maruz kalınma sonucunda ortaya çıkacak muhtemel toksik etkiler dikkate alınmalıdır. Kaynaklar: 1.Fan A.M, Chan L.W(eds.): Toxicologyand Risk Assessment: Principles, Methodsand Application, Marcel Dekker, NewYork,1996. 2. SCCNFP (ScientificCommittee on Cosmetic Productsand Non-Food ProductsIntendedfor Consumers, The SCCNFP snotes of Guidance Forthe Testing of Cosmetic Ingredients and Their Safety Evaluation, 5th Revision, October 20, 2003. 3.Nohynek G.J.,SchaeferH: Benefitand Risk of Organik Ultraviolet Filters, Reg.Toxicol., Pharmacol., 33, 285-299, 2001. 4. Federal Institutefor Risk Assessment (BfR)UV-Filters in Sun Protection Products Opinion of the Federal Institutefor Risk Assessment, 6th August 2003. 5. Ross,G.: APerspective on thesafety of Cosmetic Products: A PositionPaper of The American Council on Science and Health, Int. J.Toxicol., 25:269 277, 2006 6. Dybing, E.,Sanner, T.,Roelfzemah, Kroese. K.,Tennant. R: A simplifiedcarcinogenicitypotency index: descriptionof the system and study of correlationsbetweencarcinogenicpotencyandspecies/site specificityandmutagenicty. Pharmacol.Toxicol., 80:272-279,1997. 7.European Commission, D.G Healthand Consumer Protection. First Report on the Harmonization of Risk Assessment procedures, Part1. The Report of the Scientific Steering Committee s Working Group on Harmonization of Risk assessment Procedures in the Scientific Committees Advising the European Commission in the Area of Human and Environmental Health,2000. 8. EC,HCPD, Scientific Committee on Consumer Products, The SCCP S Notes of Guidancefor the Testing of Cosmetic Ingredients and their Safety Evaluation, 6th revision, 19December 2006. 9.Kroes, R.,KleinerJ.,RenwickA.:The Threshold of ToxicologicalConcern Concept in Risk Assessment. Toxicol.Sci., 86(2),226-230,2005. 10.European Commission, DG Healthand Consumer Protection, Scientific Committee on consumer products: SCCP Opinionon 4-Methylbenzylidene Camphor COLIPA NS60, 2006. 11. Can Eke. B. Kozmetik ürün ve bileşenlerindeki toksisitetestleri neden gerekli? Genel yaklaşım. A.Ü.Eczacılık Fakültesi F.Toksikoloji ABD, 4 Mayıs 2007. 12. Amin S, EngasserPG, MaibachH. Adversecosmeticreactions. Textbookof cosmetic dermatology. Ed. Baran R.,Maibach, H.I. 2nded. London, Martin Dunitz. 709-746.1998. 13. Barbetta, A.M. Evaluation of toxicpotentialof cosmetics. DrugCosmet. Ind. 120(6), 38, 1977 14. International Agencyfor Researchon Cancer. Monographson the Evaluation of the carcinogenicrisk of chemicalstoman:overallevaluationof carcinogenicity: An updateof IRAC monograpshs, Vol: 1-42. Lyon, France, International Agencyfor Researchon Cancer, 1987. 15. C. La Vecchia, A. Tavani, Epidemiologicalevidenceonhairdyesandtherisk of cancerin humans. Eur. J. CancerPrev. 4,31-43, 1993.16. Fan AM, Chan LW(eds.): Toxicology and Risk Assessment: Principles, Methods and Application, Marcel Dekker, NewYork,1996. 17.SCCNFP(Scientific Committee on Cosmetic Products and Non-Food Products Intended for Consumers, The SCCNFP s Notes of Guidance For the Testing of Cosmetic Ingredients and Their Safety Evaluation,5th Revision, October 20, 2003. 18. Nohynek, G.J.,Schaefer, H: Benefit and Risk of Organik Ultraviolet Filters, Reg. Toxicol., Pharmacol., 33, 285-299, 2001. 19. Federal Institute for Risk Assessment (BfR)UV-Filters in Sun Protection Products Opinion of the Federal Institute for Risk Assessment, 6th August 2003. 20. Ross, G. A Perspective on the Safety of Cosmetic Products: A Position Paper of The American Council on Science and Health, Int. J.Toxicol., 25:269 277, 2006 21. Dybing, E.,Sanner, T.,RoelfzemaH., Kroese, K., Tennant, R. A simplified carcinogenicity potency index: Description of the system and study of correlations between carcinogenic potency and species/site specificity and mutagenicty. Pharmacol. Toxicol., 80: 272-279,1997. 22. European Commission, DG Health and Consumer Protection. First Report on the Harmonization of Risk Assessment procedures, Part1. The Report of the Scientific Steering Committee s Working Group on Harmonization of Risk assessment Procedures in the Scientific Committees Advising the European Commission in the Area of Human and Environmental Health,2000. 23.EC,HCPD, Scientific Committee on Consumer Products,The SCCP S Notes of Guidance for the Testing of Cosmetic Ingredients and their Safety Evaluation, 6th revision, 19 December 2006. 24. Kroe, R.,Kleiner, J., Renwick, A. The Threshold of Toxicological Concern Concept in Risk Assessment. Toxicol.Sci., 86(2),226-230, 2005. 25. European Commission, DG Health and Consumer Protection, Scientific Committee on consumer products: SCCP Opinion on 4-Methylbenzylidene Camphor COLIPA N S60, 2006 26. Can Eke. B. Kozmetik ürün ve bileşenlerindeki toksisite testleri neden gerekli? Genel yaklaşım. A.Ü.Eczacılık Fakültesi F.Toksikoloji ABD, 4 mayıs 2007 27. Amin, S.,Engasser, P.G., Maibach, H. Adverse cosmetic reactions. Textbook of cosmetic dermatology. Ed. Baran R, Maibach HI. 2 nd ed. London, Martin Dunitz. 1998; 709-746. 28.Barbetta, A.M. Evaluation of toxicpotential of cosmetics. Drug Cosmet. Ind. 120(6), 38, 1977 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ 11

Kozmetik Üretimine Nereden Başlanır? Aylin UĞUR RESMİ PROSEDÜRLER SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu na kayıt olmalısınız KAYIT İŞLEMLERİ online titck.gov.tr den yapılıyor KAYIT SONRASI Şifre BİLDİRİM SONRASI Ürün bilgi dosyası hazırlamalısınız TESTLER Mikrobiyoloji, Stabilite, koruyucu etkinliklerini yaptırmalısınız SONRA BİLDİRİM titck.gov.tr adresinden giriş yapıp ürün bildirimi yapacaksınız İDDİALAR VARSA Ürün iddialarını destekleyen çalışmalar yapmalısınız ÜRETİM YERİNİZ VARSA GMP ye uymalısınız ISO 22716 Standartları na uygun bir tesis olmalı Bildirimi yapılan bir ürünün ürün bilgi dosyasının saklanma süresi minimum 10 yıl dır 12 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ

Halk arasındaki yaygın kanı, kadınların erkeklerden daha fazla konuştuğu yönünde. Bu iddiayla çıkan bilimsel kitaplar bile var. Peki, gerçekten doğru mu bu? Kadınlar erkeklerden daha mı çok konuşur? Kim daha çok konuşuyor Yani çocuklar arasında fazla bir farktan söz edilemez. Peki, yetişkinler açısından durum nasıl? Çocuklar arasındaki bu küçük farka işaret eden çalışmaya imza atan California Üniversitesi nden Psikolog Campbell Leaper, yaptığı toplu analizde erkeklerin daha fazla konuştuğu sonucuna vardı. Fakat yine aradaki fark azdı. Laboratuvar ortamında konuşmaları için belli bir konu verilen gruplarda bu farkın normal yaşamdakinden daha fazla olduğu gözlendi. Belki de erkekler bu yeni ve alışılmamış laboratuvar ortamında kendilerini daha rahat hissediyordu. Leaper in bulguları, dilbilimci ve sosyal psikologların yaptığı onlarca araştırmada varılan sonuçları destekliyordu. Her bir araştırmanın yapılış tarzındaki farklılıklar kıyaslamayı zor kılmakla birlikte, sadece iki araştırma kadınların erkeklerden daha fazla konuştuğu sonucuna varırken, 34 araştırmada erkeklerin kadınlardan daha fazla konuştuğu ortaya konmuştu. Kadınlar az farkla önde Gerçek yaşamdaki konuşmalar, kaydetme zorluğu yüzünden ölçümü en zor olanlar. Fakat bu handikabı aşmak için Texas Üniversitesi nden Psikolog James Pennebaker özel bir alet geliştirdi. Bu elektronik kayıt cihazı belli sürelerle devreye girerek 30 saniyelik kayıtlar yapıyordu. 2007 de yayımlanan araştırma, ABD ve Meksika da gün içindeki 17 saatlik uyanık kalma süresinde kadınların 16.215, erkeklerin ise 15.669 kelime konuştuğunu gösterdi. Yani aradaki fark yine çok küçüktü. Tüm konuşmalar aynı türden değil elbette. Belki de önemli faktörlerden biri, konuşmayı başka kimin dinlediği. Yeni Zelanda daki Victoria Üniversitesi nde yapılan bir araştırmada, kamuya açık 100 toplantı izlenmiş ve dinleyicilerin üçte ikisini oluşturan erkeklerin, soruların dörtte üçünü sorduğu, cinsiyet olarak aynı sayıda izleyici kitlesi olsa bile erkeklerin yine soruların üçte ikisine yakınını sorduğu görülmüştü. Ne kadar bilimsel? Tersi yönde ne kadar kanıt olsa da kadınların daha çok konuştuğuna dair yargıya kilitlenmişiz gibi görünüyor. Kadın ile erkek arasında önemli farklar olmasını beklediğimiz konulardan biridir bu; oysa araştırmalar, yaygın kanının aksine kadın ile erkeğin birçok konuda benzerlik gösterdiğine işaret ediyor. O halde erkeklerin 7 bin kelime konuşurken kadınların 20 bin kelime konuştuğu yargısının kaynağı ne? California Üniversitesi nden Psikiyatrist Louann Brizendine in 2006 da yayımlanan Kadın Beyni adlı kitabının arka kapağında böyle bir cümle geçiyormuş. Pensilvanya Üniversitesi nden Dil Profesörü Mark Liebermann sık sık alıntılanan bu veriyi sorguladığında Brizendine, verinin rastgele bir kişisel gelişim kitabından alındığını belirterek bilimselliğinin sorgulanabilir olduğunu kabul etmiş ve kitabın gelecekteki baskılarından çıkaracağı sözünü vermişti. Claudia Hammond BBC Future Parfüm Plastik ve Kimya San. Ltd. Şti. Mektep Sk. No: 10-12 Levent, Beşiktaş İstanbul, 34330 Telefon: +90 212 339 38 00 Fax: +90 212 339 38 00 www.parkimparfum.com KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ 13

Erdoğan GÜLER NOVEL ANTI-AGEING KONSEPTİ KLOTHO (kader geni)-aktivasyonu ile Kalori Kısıtlanması Taklit Edilerek Hücresel Boyutta Gençleşme Genel; Özellikle yaz aylarında yüksek rakımların güneş gören yamaçlarında veya kar pistlerinde, bu kırmızı kar rengine oldukça sık rastlanır. Bunun nedeni 3000 ile 3600 metre yükseklikte karda yaşayan ve KIRMIZI KAR, KAN KARI veya KARPUZ KARI diye adlandırılan kar yosunu sporlarıdır -Chlamydomonas nivalis -. Kar yosunları sadece alpin veya polar (kutupsal) iklimin hüküm sürdüğü ve karın tüm yıl boyunca kalıcı olduğu ve gıda kıtlığının hüküm sürdüğü bölgelerde yaşayan ekstremofil bir algdır. Kar yosunlarının günümüzde 350 değişik türü tespit edilmiştir. Cryophilic bir alg olan kar yosunlarının kırmızı ve yeşil renge büründüğü iki döngüsü vardır. İlkbaharda Işık, ısı ve besin düzeyinin artması germinasyonu (üremeyi) uyarır (stimule eder). Snow Algae hücresi bu süreçte ağırlıklı olarak klorofil (chlorophyll) üreterek yeşil renge bürünmesinin nedeni ise güneş ışığını, ihtiyacı olan yaşamsal enerjiye (karbonhidrat) fotosentezlemek içindir. Buna ek olarak yeşil snow algae nin ön tarafında bulunan bir çift kamçı (flagella) sensör görevi görerek ihtiyacı olan suyu, eriyen kardan elde eder. Sonuç olarak snow algae kar yüzeyine doğru hareket edip, yayılır. Yaz sonuda Büyüme ve üreme devresinden sonra kar yosunları dormant (uyku) evresine geçiş yapar. Bunun bir sonucu olarak snow algae bir sonraki evreye kadar hayatta kalmak için kırmızı sporlar haline dönüşür. Pigment konsantrasyonundaki aşırı değişim ise uç yaşam şartlarına aşırı soğuk, gıda fakirliği, vs- için geliştirdiği stratejilerdendir. Bu süreçte ikincil metabolitler Bioyopolimerler (gallerten) Antifriz glikoproteinler (AFGP s antifreeze glycoproteins) Stres nitelemeler (stress modifiers) Antioksindantlar, Polifenoller Ozmotik aktif amino asitler ve şekerler (osmotically active amino acids and sugars) Snow algae nin bu uç şartlarda hayatta kalmasına yardımcı olur. Kış başlangıcı Bu süreçte snow algae uyku evresine kırmızı sporlar olarak kar altında girer. Klorofil yerine belirgen şekilde artan karetonoid (caretonoid) pigment üretimi onun kırmızı rengini oluşturur. Bu sayede dormant evresinde UV-radyasyonuna karşı korunurlar. Snow Algae Yaşamların uç koşullarda sadece su ve Co2 ve minerallerle sürdürürler. Aşırı sıcaklık farklılıklarına (hem iklimsel hem gece ve gündüz) maruz kalırlar. Yaşadıkları maksimum sıcaklık değerleri 00C ile 50C arasındadır. Çok güçlü UV radyasonuna maruz kalırlar. Snow algae, uç yaşam koşullarının hüküm sürdüğü bir habitasyonda yaşamlarını sürdürebilecek stratejiler geliştirmişlerdir. Uzun Yaşamın Şifreleri Kalori kısıtlanmasını farelerin ve sıçanların ömrünü uzattığı tespit edilmiştir. Daha 1934 yılında Mary Crowell ve Clive Mc Cay tarafından yapılan çalışmalarda farelerdeki kalori kısıtlanması sonucu ömürlerinde önemli bir artışı gözlemlemişlerdir. Farelerde aynı benzer sonuçlar Weindurch R, et.al.1986 alınmıştır. Dünya savaşları sırasında Mayalarda, solucanlarda, farelerde, sıçanlarda, ve maymunlarda daha uzun yaşam süreleri tespit edilmiştir. Dünya savaşları sırasında gıda kıtlığından dolayı uygulanan gıda kısıtlamaları sonucu insanlar özellikle erkekler her zamankinden çok daha az kalori ile yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmışlardır. Önceleri negatif bir durum gibi görünen bu durumun sonuç olarak insanların da ömrünü uzattığı tespit edilmiştir. Dinlerdeki açlık kürlerinin (oruçların) daha sağlıklı bir yaşamı mümkün kıldığı eski Hindistan ve Mısır dan beri binlerce yıldır bilinmektedir. 5: 2 dietler hem kilo verdirmiş, hem sağlıklı bir yaşamı mümkün kılmıştır. Japonya da ki Okinawa Adası sakinlerinin düşük kalori diyetleri onlara asırlık sağlıklı yaşamı bahşetmiştir. 14 KOZMETİK SEKTÖRÜ VE BİLİM GAZETESİ