AKP Hükümeti TBMM deki çoğunluğuna

Benzer belgeler
AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU

Cumhuriyet Halk Partisi

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

Araştırma Notu #002 HER HARCAMA DÜZEYİ İÇİN FARKLI ENFLASYON. Seyfettin Gürsel ve Nazan Şak. Yönetici Özeti

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak :48

2018 MEB VE YÜKSEKÖĞRETİM BÜTÇESİ GERÇEK İHTİYACI KARŞILAMAMAKTADIR!

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

GSYH

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

USUL İNCELEMELERİ KİTABI (TEK DÜZEN HESAP PLANI ÇERCEVESİNDE) Doç. Dr. Özgür ÇATIKKAŞ

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Mali İzleme Raporu Eylül 2005 Ön Değerlendirme

2015 TEMMUZ TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 23 Temmuz 2015

En yüksek enflasyonu orta direk hissediyor

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/4

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

2015 EYLÜL TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 21 Eylül 2015

2015 ARALIK TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 21 Aralık 2015

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

ASGARİ ÜCRET VE YASAL KESİNTİLER ( Dönemi) 16 Yaşından Büyükler

2015 AĞUSTOS TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 21 Ağustos 2015

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Mart 2007

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Araştırma Notu 16/194

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

SİRKÜLER: 2014/003 BURSA,

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2015)

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

EKONOMİK GÖSTERGELER

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU. Temmuz 2016 KAYSERİ

Yoksul, ayakkabı zengin araba peşinde

AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI ENFLASYON VE GEÇİM ENDEKSİ RAPORU

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 5 Kasım 2007

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi Dönemi

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE HAFTALIK GELİŞMELER ve GENEL GÖRÜNÜM

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

Araştırma Notu 12/134

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

2008 de tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizin Türkiye yi teğet geçmesiyle övünen AKP

Araştırma Notu 14/162

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU. İŞ ve SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2018) TÜRK-İŞ SOSYAL GÜVENLİK BÜROSU

Kamu Kesimi. Ünite 04: Kamu Maliyesindeki Gelişmeler

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

BODRUM BELEDİYESİ 2017 YILI İLK ALTI AY (OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ) BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ

ENFLASYON YOKSULU VURUYOR. Yönetici özeti

BODRUM BELEDİYESİ 2018 YILI İLK ALTI AY (OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ) BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ.

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

tepav Küresel Kriz e Karşı ş TEPAV Politika Önerileri TBB İstanbul , 28 Nisan 2009

YOKSULUN LOKMASI KÜÇÜLDÜ, ZENGİNİN SOFRASI BÜYÜDÜ SAVAŞ ERDOĞAN I TÜRKİYE NİN UTANÇ TARİHİNE BİR NUMARA OLARAK GEÇİRECEKTİR VE ASLA AFFEDİLMEYECEKTİR.

Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi

Makro Görünüm Yılı Bütçe Tasarısına Dair Notlar 25 Ekim Erol Gürcan Ekonomist +90 (212)

Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi. Sağlık Nedir?

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Ağustos 2015)

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

ORTA VADELİ PROGRAM

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖZET. Kasım 2016 Dönemi Bütçe Gerçekleşmeleri

Değerlendirme Notu/

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çarşı Mahallesi Neyzen Tevfik Caddesi Bodrum / Muğla T: F: W:

GELİRLER. Aylık Tutar Gösterge Rakamı * Aylık Katsayı 660 * 0, = 50, ,68

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

2014 KASIM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

KOÇTAŞ YAPI MARKETLERİ TİC. A. Ş. 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE HAZIRLANAN FİNANSAL TABLOLAR

Asgari ücretli her 100 lirasının 30 unu vergi olarak veriyor

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü GENELGE

Küresel İktisadi Görünüm

Transkript:

2 AKP Hükümeti TBMM deki çoğunluğuna dayanarak hazırlamış olduğu 2014 yılı bütçe tasarısını 23 Ekim tarihinde plan ve bütçe komisyonuna sundu. Bütçe bir ülke ekonomisinin yönetimini elinde bulunduran siyaset mekanizmasının, temel sınıfsal yönelimlerini, milli gelirden kimlerin ne kadar pay alacağının, hangi alanlara ne kadar pay aktarılacağının önceden belirlendiği, siyasi iktidarın sınıfsal tercihlerini en açık ve somut şekilde yansıtan belgedir. Kamu adına yapılacak harcamaların hangi alanlara yapılacağının ve finansmanının nasıl sağlanacağının belirlendiği 2014 yılı bütçe hazırlık sürecinde bütün bu gelir ve harcamaların muhatabı olan geniş halk kesimleri, sendikalar, emek ve meslek örgütleri geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yılda bütçe sürecinin dışında bırakılmıştır. Bütçe tasarısının sunumunu yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek in Türkiye ekonomisini güllük gülistanlık gösterdiği sunumda uzun uzun emekçilerin gelir düzeylerinin AKP döneminde arttığından, emeklilere sundukları imkânlardan, hane halkı borçlarının düşüklüğünden, gerçekleşen büyüme rakamlarının yarattığı istihdamdan, bütçenin en sağlıklı bütçe olduğundan tutunda eğitime ayırdıkları kaynaklarla ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Geçen yılkı sunumunda 2013 yılı bütçesi için eleştirilecek tek nokta dolaylı vergilerin yüksekliği derken 2014 yılı bütçesinde dolaylı vergilerin yüksekliğini dolaysız vergilerin toplanma oranının düşüklüğü ile açıklamaya çalıştı. 2014 YILI BÜTÇESİ GELİRLERİN TOPLANMASINDA ADALETSİZLİK SURÜYOR KAMU HARCAMALARINDA İSE İYİ GİDEN EKONOMİDE TASARRUFA GİDİLİYOR! Bütçe gelirlerinin temel verisi olarak vergi gelirlerine bakıldığında dolaylı vergilerin (ÖTV, KDV) öne çıktığı yandaki tabloda görülmektedir. Bütçe gelirleri yine en zenginle en yoksuldan aynı oranda alınan dolaylı vergilere dayanmaktadır. Böyle bir vergi sisteminin gelir dağılımı adaletsizliğini daha da arttıracağı ortadadır. Yine gelir vergisinde hedeflenen artış büyük oranda emekçilerin kaynaktan kesilme yöntemi ile ödediği maaş ve ücretler üzerinden oluşmaktadır. Halen açlık sınırı rakamı olan 1,183,00 TL nin altında olan brüt asgari ücret üzerinden vergi ve SSK pirimi kesintisi yapılmaktadır. 1 Temmuz - 31 Aralık 2013 Brüt ve Net Asgari Ücret Brüt Ücret 1021,50 SSK Primi İşçi Hissesi 143,01 İşsizlik Sig. Primi İşçi Hiss. 10,22 Gelir Vergisi Matrahı 868,28 Gelir Vergisi 130,24 Damga Vergisi* 7,75 Kesintiler Toplamı 291,22 Net Ücret 730,28 Asgari Geçim İndirimi (+) 73,40 Net Ele Geçen Ücret 803,68 Not: Asgari geçim indirimi dikkate alınarak bekar ve çocuksuz kişiler için düzenlenmiştir.

Yine kamu emekçilerine yapılacak olan 123 TL lik artışında vergi dilimi, dolaylı vergi artışları ve zamlarla kat kat fazlası ile geri alınacağı aşikârdır. 2014 yılı ile ilgili olarak kamu emekçilerine enflasyon farkı ödenmesi bütçe görüşmelerinde yasal güvence altına alınmalıdır. Kamu harcamalarında tasarrufa gitmek eğitim, sağlık v.b hizmetlerin daha da aksamasına neden olacağı gibi ilgili hizmetlerin piyasalaşmasınıda hızlandıracağı ortadadır. Türkiye, yıllardır yüksek savunma harcamaları yapan ülkeler içinde ilk on ülke içinde yer almaktadır. Gerek Türkiye nin Ortadoğu da giriştiği yeni roller, gerekse yaklaşık 30 yıldır Kürt sorununda benimsenen çözümsüzlük politikalarının bir sonucu olarak savaş ve silahlanmaya ayrılan bütçe payları hep tartışma konusu olmuştur. Sorunun çözümü açısından önemli olan ve 9 ay önce başlatılan müzakere sürecinin, 2014 bütçesinde savunma ve güvenlik harcamalarında en küçük yansımasının olmaması, hükümetin müzakere sürecini neden yokuşa sürdüğünün ipuçlarını vermektedir. 2014 bütçesi içinde toplamda 50 milyar TL yi bulan, savunma ve güvenlik bütçesi ayrılmıştır. Milli Savunma Bakanlığı nın 20 milyar 359 milyon TL olan 2013 bütçesi, 2014 yılı için 21 milyar 815 milyon TL ye yükseltilmiştir. Milli İstihbarat Teşkilatı nın 2013 yılında 995 milyon 569 bin TL olan bütçesi, 2014 yılı için 1 milyar 59 milyon TL ye çıkarılmıştır. Emniyet Genel Müdürlüğü ne ayrılan pay 14 milyar 777 milyon dan 16 milyar 557 milyon TL ye yükseltilirken, Jandarma Genel Komutanlığı na ayrılan pay 5 milyar 843 milyondan, 5 milyar 157 milyon TL ye düşürülmüştür. Gezi protestoları ile tartışılmaya başlanan polis şiddeti 2014 bütçesinde kendini hissettirmektedir. Sahil Güvenlik Komutanlığı na ayrılan pay ise, 432 milyon TL den 451 milyon TL ye yükseltilmiştir. Konfederasyonumuzca hesaplanan açlık sınırı rakamından vergi, SSK primi v.b hiçbir kesinti yapılmamalıdır. Temel tüketim maddeleri ve hizmetlerden alınan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Servet vergisi konulmalıdır. Toplanan vergiler savaşa, ranta değil, halkın yararına kamu hizmetlerinde kullanılmalıdır. Telefon dinlemeleri ile bilinen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bütçesi 1,5 milyar TL den, 1 milyar 786 milyon TL ye yükseltilmiştir. Emekçilerin taleplerini dinlemeyen hükümet iş telefon dinlemeye geldiğinde kaynak ayırmayı ihmal etmemektedir. Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır. Konfederasyonumca hesaplanan yoksulluk sınırı rakamı en alt vergi diliminden vergilendirilmelidir. 3

AKP NİN EĞRİSİ EM Ekonomi büyüyor, enflasyon düşüyor, emekçiler enflasyona ezdirilmiyor, IMF sunumunda da Türkiye ekonomisi ile ilgili gü AKP NİN EĞRİSİ 1 İktidara geldiğimiz 2002 yılı sonundan bu yana kamu görevlilerimizi ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, ücret ve maaş artışını enflasyonun üzerinde yaptık. Aile yardımı ödeneği dâhil en düşük memur maaşı 2002 Aralık ayında 377 TL iken 2013 Ekim ayında 1,887 TL ye çıktı artış yüzde 381,4 oldu. Net asgari ücret 2002 Aralık ayında 184 TL iken 2013 Ekim ayında 804 TL ye çıktı, artış yüzde 336,2 oldu. DOĞRUSU 1 2003 Ocak ayında çeyrek altın 32 TL iken 2013 Haziran ayında 165 TL ye çıktı artış yüzde 415,6 olarak gerçekleşti. 2003 yılında ( ilk altı ay asgari ücret 226 TL) asgari ücretli yaklaşık 7 tane çeyrek altın alabilirken 2013 yılında yaklaşık 5 adet çeyrek altın alabilmektedir. Yine kamu emekçileri açısından da durum farklı değildir. Büro emekçileri 666 sayılı KHK ile ek ödeme, fazla mesai, ikramiye ve vekalet ücreti gibi kalemlerde yapılan düzenlemeler ile 2013 yılında toplamda 5000 TL ile 10000TL arasında gelir kaybına uğratılmıştır. AKP NİN EĞRİSİ 2 Hane halkı borcu düşük! Son yıllarda düşük faiz ve krediye erişimin kolaylaşması ile birlikte hane halkı borçluluk oranlarında hızlı bir artış yaşanmıştır. Hane halkının döviz cinsinden borçlanmasını engelledik. Geliri Türk Lirası cinsinden olan hane halkının bilançosunu kur riskinden arındırdık. Ayrıca Ekim ayı itibariyle kredi kartı kullanımını kontrol altına alacak düzenlemeleri de hayata geçirdik DOĞRUSU 2 4 Hem hane halkı borcu düşük diyeceksin hem de insanların harcamalarını kısıtlama çabası içine gireceksin. Ekonomide pembe tablolar çizerek, emekçileri enflasyona ezdirmedik, gelir dağılımı adaletsizliğini azalttık, kişi başına düşen milli geliri 3 kat arttırdık diyeceksin, o zaman niçin harcamaları kısıtlıyorsun! Çünkü hane halkı borcu ürkütücü düzeylere ulaşmıştır. Hem emekçilerin borçlanarak yaptığı harcamalar üzerinden yüksek oranlarda çıkan büyüme rakamları ile övüneceksin hem de açlık sınırı altında rakamlarla çalışan emekçilere harcama yapma diyeceksin. Bu emekçileri açlığa mahkûm etmektir. Sizin iktidarınızda ortaya çıkan gerçek aşağıda bir utanç tablosu olarak yer almaktadır. Şaha kalkmış Türkiye ekonomisinin en hazin tablosu... Resmi verilere göre, Türkiye de tüketici kredisi borcu miktarı son 11 yılda 94 kat, kredi kartı borcu ise 20 kat artmıştır. 2002 yılında halkın tüketici kredisi ve kredi kartı borcu toplamı sadece 6,4 milyar TL iken, son 11 yıl içinde tam 46 kat artarak, 300 milyar TL ye yükselmiştir. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta toplam hane halkı borçlanmasının yüzde 40 ının aylık geliri 1000 TL nin altında olanlar tarafından yapılması, kredi borçlularının yüzde 54 ünün ücretli çalışanlardan oluşmasıdır. 2002 yılında geri ödenemediği için yasal takip başlatılan kredi miktarı 278 milyon TL iken, 11 yıl içinde 32 kat artarak 9 milyar TL yi aşmıştır. 2008 krizinde kredi borcunu ödeyemeyenlerin borcu 3 milyar TL iken, bugün bu rakamın 3 katına çıkmış olması, 2014 yılında emekçileri daha büyük risklerin beklediğini göstermektedir.

EKÇİNİN DOĞRUSU ye borç bitti v.b söylemleri dilinden düşürmeyen siyasi iktidar 2014 bütçe zellemelerini sürdürmeye devam etmektedir. AKP NİN EĞRİSİ 3 2012 yılında dengelenme sürecine paralel olarak enflasyon yüzde 6,2 ile son 44 yılın en düşük seviyesine inmiştir.2013 yılında yüzde 6,8, 2014 yılı için ise yüzde 5,3 olacağı tahmin edilmektedir. DOĞRUSU 3 Satın alma gücümüzü gelirimizdeki artış ile enflasyon arasındaki ilişki belirlemektedir. Gelir dağılımı adaletsizliğinin üst noktalarda seyrettiği ülkemizde emek piyasasında büyük bir kesimin asgari ücretle çalışmak zorunda bırakıldığından yola çıkarsak 804 TL geliri olan ile 10,000 TL geliri olan için hesaplanan enflasyon aynı şeyi ifade etmeyeceği kesindir. Düşük gelir grupları için öne çıkan ihtiyaçlar barınma ve beslenme için yapılan harcamalardır. Acaba bu harcamalar enflasyon hesaplarında ne kadar ağırlığa sahiptir. Her yıl aralık ayında enflasyon sepetinde yer alacak mal ve hizmetler tekrar belirlenmekte. Mesela Otomobil fiyatlarındaki artış ya da azalış TÜFE oranlarına en çok etki etmektedir. Fiyat artışlarının yüzde 7,84 ünü otomobil fiyatları belirliyor. Ekmeğin ağırlığı ise yüzde 2,94. Yani otomobilin endekste ağırlığı ekmeğin 2 katından fazla. Örneğin diğer ürünler sabit kalmak kaydıyla ekmek fiyatı % 20 arttığında, otomobil fiyatı yüzde 10 azaldıysa TÜFE geriliyor. Ekmek karşısında alım gücümüzdeki kayıp görünmez oluyor. Yoksulluğumuz sepette gizleniyor. Genel enflasyon (TÜFE), 2003 yılından bu yana yüzde 121 artış göstermiş, buna karşın otomobildeki artış yüzde 68. Yani otomobil fiyatları genel endeksin yaklaşık yarısı kadar artarak endeksi aşağıya sert bir biçimde çekmiş bulunmaktadır. Örnek verecek olursak TÜİK, geçtiğimiz günlerde Ekim ayı enflasyonunu açıkladı: Aylık yüzde 1,8. Ekim den Ekim e ise yani yıllık yüzde 7,7. TÜİK, her ay 437 mal ve hizmetin fiyatını takip ederek bu hesaplamayı yapıyor. Anket yoluyla, bütçemizi nasıl harcadığımızı da hesaplıyor. Gıdanın bütçemizdeki payı ortalama yüzde 24 varsayılıyor. Orta ve yoksul aile bütçelerinde gıdaya ayrılan pay yüzde 40 lar civarındadır. TÜİK, gıdada ortalama yıllık fiyat artışını resmi yüzde 11,6 olarak hesaplamış. Bu bile, ortalama enflasyonun 4 puan üstünde bir gıda enflasyonu demek. Gıda harcamalarında çift haneli enflasyon çoktan geçilmiş durumdadır. TÜİK e göre; ortalama olarak bütçemizin yüzde 23 ünü ulaştırma ve haberleşmeye; yüzde 17 sini de konuta harcıyoruz. Bütçemizde yüzde 17 payı olan konut harcamalarında ağırlık kira harcamalarındadır.. TÜİK göre; ortalama kira, 2012 Ekim de 535 TL, 2013 Ekim de ise 571 TL. Dolayısıyla, artış da yüzde 7 ile genel enflasyonun 1 puan altında kalmış. Bu başlıkta en büyük zam, su faturasında yüzde 10 olarak gerçekleşmiştir. Elektrik faturasında artış yüzde 0,4 te, doğalgaz faturasındaki yıllık artış da yüzde 1,3 te kalmış. Yıllık enflasyon yüzde 8 e yaklaşırken, elektrik ve doğalgazda artışın yüzde 1 lerde bırakılması mevcut hükümet açısından mümkün olmadığı acıktır önümüzdeki günlerde bu ülkenin emekçilerini daha da yoksullaştıracak zamlarında eli kulağındadır. Özellikle nüfusun yoğunlaştığı büyük şehirlerde kira miktarının 535 TL nin üzerinde olduğunu söylemeye bile gerek yok. Kira 535, asgari ücret 804 TL! Enflasyon oranlarının gerçekliği yansıtması için ne YAPMALI? Sepette ağırlıklar belirlenirken, sadece parasal değerlerin değil kullanım sıklığının, kullanıcı sayısının da dikkate alınması gerekiyor. Dar gelirli için temel ihtiyaç endeksi ortaya koymak, ücret artışlarında bunu esas almak gerekiyor. TÜİK in emek örgütleri tarafından denetlenmesine olanak tanıyacak düzenlemeler gerekiyor. Daha da önemlisi TÜİK gibi bir kurumun siyasi iktidarlardan bağımsız ve denetime açık bir kurum olması bilimsel yöntemlere daha fazla ağırlık vermesi bizi daha gerçekçi sonuçlara taşıyacaktır 5

AKP NİN EĞRİSİ 4 2014 yılında eğitime ayırdığımız kaynakları 2013 Yılı Bütçesine göre yüzde 15,4 oranında yani deflatörün 2,5 katından fazla arttırarak 78.5 milyar dolara çıkarıyoruz. Bu rakam toplam bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18 ine vergi gelirlerinin ise yüzde 22,5 ine tekabül etmektedir. 2002 yılında bütçeden eğitime sadece 11,3 milyar TL biz ise bunu 2014 yılında yaklaşık 7 katına çıkararak bütçeden eğitime ayrılan payı yüzde 9,4 ten yüzde 18 e yükselttik. DOĞRUSU 4 2013 yılında 47 milyar 496 milyon TL olan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesi, 2014 yılı için yüzde 18 artışla 55 milyar 705 milyon TL olmuştur. MEB bütçesindeki artışın en önemli nedeni, bakanlığın 4+4+4 dayatması nedeniyle eğitimde yaşanan sorunların içinden çıkılamaz hale gelmesi, okul ve derslik açıklarının yanı sıra, özellikle okulların altyapı ve donanım eksikliklerinin maliyetinin artmış olmasıdır. Yıllardır iktidar partisi tarafından bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığı yöndeki iddiaların ne kadar gerçeği yansıttığını bütçe kalemleri göstermektedir. MEB bütçesinin yüzde 68 i personel giderleri, yüzde 10 u sosyal güvenlik devlet primi giderleri olmak üzere, eğitim bütçesinin yüzde 78 i doğrudan doğruya personel giderlerine gitmektedir. AKP iktidara geldiğinde, MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17 iken, 2013 yılı itibariyle MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 6 ya gerilemiştir. Gerçek anlamda eğitime ayrılan bütçeyi en iyi yansıtan veri eğitim yatırımlarıdır. Eğitimi adım adım ticarileştiren, özel okulları doğrudan desteklemek için çok sayıda düzenleme yaparken, kamu okullarını kendi kaderiyle baş başa bırakan AKP iktidarının eğitime en çok payı kendilerinin ayırdığı söylemi gerçeği yansıtmamaktadır. AKP NİN EĞRİSİ 5 2013 yılında ülkemiz 19 yıl sonra ilk defa IMF ye olan borcunu sıfırlamış G20 çerçevesinde imzaladığı anlaşma ile IMF ye 5 milyar dolarlık kredi açma taahhüdünde bulunmuştur. DOĞRUSU 5 6 Siyasi iktidar her fırsatta IMF ye borcumuzu sıfırladığımızdan, hatta IMF ye borç verecek düzeye geldiğimizden sıklıkla bahsediyor. Hatta daha da ileri gidilerek meseleye dair hazırlanan kamu spotları uzun süre ekranlarımızdan eksik olmadı. İktidar partisi ülkenin dış borcunun IMF borcundan ibaret olduğu yanılsamasını yaratarak düpedüz halkı kandırmaktadır. AKP hükümetinin iktidarı devraldığında Türkiye nin dış borcu 130 milyar dolar dı 2012 yılına gelindiğinde dış borç stoku 337 Milyar doları buldu. Toplam dış borcun 1/3 ü devletin ve merkez bankasının kalan kısmı da özel sektörün borcu olarak hesaplanmaktadır. IMF ye olan borç bitti ama Dünya Bankası ve benzer kuruluşların alacağı 20 Milyar doların, daha da önemlisi AKP nin tahvil yolu ile borçlandığı kamu borcuda 50 Milyar doların üzerinde yer almaktadır. Kamu borçları 110 Milyar doların üzerinde iken özel sektör dış borcu AKP iktidara geldiğinde 50 Milyar doların altında iken 2012 yılı sonu itibariyle 226 Milyar dolara çıkmıştır.

AKP NİN EĞRİSİ 6 EN SAĞLIKLI BÜTÇE! 2014 yılında kamu sağlık giderleri için ayrılan toplam kaynağı önceki yıla göre yüzde 11 oranında arttırarak yaklaşık 75 milyar TL ye çıkartıyoruz. Böylece 2002 yılından bu yana kamu sağlık harcamaları yaklaşık 6 katına çıkmıştır. Sağlık harcamaları eğitimden sonra en büyük ikinci harcama olmuştur. DOĞRUSU 6 Sağlıkta dönüşüm adı altında yıllardır sağlık hakkını hızla piyasalaştırmış, toplum sağlığını sağlık piyasasının insafına bırakmıştır. Sağlık hakkı özel hastanelerin ve ilaç tekellerinin beklentileri doğrultusunda dönüştürülmektedir. Bu dönüşüm 11 yıldır bütün boyutlarıyla sürmekte, gerek sağlık emekçileri, gerekse sağlık hakkı adım adım ellerinden alınan geniş halk kesimleri sağlıkta dönüşüm sürecinin neler pahasına gerçekleştirildiğini, her geçen yıl daha iyi anlamaktadır. Son yıllarda sağlık hizmetlerinin bütçeden finansmanı yerine, sigorta primleri ve katkı payları şeklinde, sağlıkta cepten ödemelerin artmasını fiyatlandırma uygulamaları ile maliyetin ilk aşamada en azından bir bölümünün hizmetten yararlananlara ödettirilmesi uygulaması hayata geçirilmiştir. 2013 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı bütçesi parçalanmaya başlamıştır. Sağlık bütçesi, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu olmak üzere üç parçaya ayrılmıştır. Buna göre Sağlık Bakanlığı bütçesi 2013 te 2 milyar 490 milyon TL iken, 2014 yılında sadece 29 milyon TL lik artışla 2 milyon 519 milyon TL ye yükselmiştir. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu na ayrılan pay 8 milyar 119 milyon TL den, 9 milyar 29 milyon TL ye, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu na ayrılan pay 6 milyar 77 milyon TL den 6 milyar 874 milyon TL ye yükseltilmiştir. 2013 yılında toplamda 16 milyar 686 TL olan sağlık bütçesi, 2014 te 18 milyar 422 milyon TL ye yükseltilmiştir. Sağlıkta Dönüşüm programının ana hedeflerinden birisi sağlık hizmetleri ile hizmetlerin finansmanı ayırmak adına hayata geçirilen kamu özel ortaklığı uygulamasıdır. Bu yönde son birkaç yıl içinde önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili yasal düzenlemenin ardından, hız kazanan kamu özel ortaklığı uygulamaları ile Şehir hastaneleri projeleri hızlanmıştır. Kamu-özel ortaklığıyla kurulacak şehir hastanelerini, yüklenici firmalar inşa edecek ve işlemesinden yükümlü olacaktır. Karşılığında kamudan kira bedeli alacaklar, ayrıca kampus içindeki ticari alanlardan gelir elde edebileceklerdir. Şehir hastaneleri uygulaması ile devlet, kamu kaynaklarıyla hastane inşa eden, teknik donanımını sağlayan, sağlık hizmeti dışındaki temizlik, yemekhane, kantin, otopark, alışveriş, güvenlik vb gibi hizmetleri de sunan şirkete 25 yıla kadar yapılacak sözleşme süresi içinde kira bedeli ödeyecektir. Kira bedellerinin, hastane işletmelerindeki döner sermayelerden ve bütçeden ayrılacak ödeneklerden yapılacak olması, sağlığa ayrılan payın nerelere gideceği hakkında yeterince ipucu vermektedir. Sağlıkta bu süreler içinde kamu tarafından ödenmesi planlanan kira bedelinin 50 milyar TL olacağı tahmin edilirken, yüklenici firmalara şehir hastaneleri için yüzde 70 doluluk garantisi verilmiş olması dikkat çekicidir. Halkın büyük bir bölümüne cazip gelen Beş yıldızlı otel konforunda hastaneler istemez misiniz? reklamları eşliğinde pazarlanan kamu-özel ortaklığı, halk için sağlık hizmetlerinin tamamen paralı hale gelmesi, daha fazla borçlanma, taşeronlaşma, esnek ve güvencesiz istihdam, sağlık emekçilerinin mali ve sosyal haklarının tasfiyesi anlamına gelmektedir. 7

TALEPLERİMİZ 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi nin 10.10.2013 tarihli kararına istinaden büro emekçilerinin gasp edilen ikramiye, vekâlet ücreti ek ödeme v.b hakları tekrar verilmelidir. Kamuda eşit işe eşit ücret ilkesi hayata geçirilmelidir. Kamu emekçilerinin emekli olduklarında %100 lere kadar varan maaş kayıplarına karşı her türlü ek ödeme emekli aylığına dâhil edilmelidir. (Emekli olanlar dahil) Performans uygulamaları ile kamu emekçilerinin yarıştırılması, rotasyon adı altında il içi ve il dışı sürgün uygulamalarından vazgeçilmelidir. Kamuda istihdam edilen 4/B, 4/C, 50/D, taşeron, kapsam içi, kapsam dışı v.b gibi farklı statülerdeki kamu emekçileri 4/A statüsüne geçirilerek güvenceli olarak çalıştırılmalı, taşeron ve sözleşmeli çalışma yasaklanmalıdır. İş güvencesine kavuşturulan kamu emekçilerinin geçiş sürecinde gelir kaybına yol açan uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Konfederasyonumuzca hesaplanan 4 kişilik bir ailenin açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarına istinaden, açlık sınırı rakamı olan 1,183 TL den vergi dâhil hiçbir kesinti yapılmamalı, yoksulluk rakamı olan 3,741 TL en alt vergi diliminden vergilenmelidir. Kamuda en düşük maaş yoksulluk rakamı olan 3,741 TL ye ( Ekim /2013 Rakamı) çıkartılmalıdır. Enflasyon hesaplamaları siyasi iktidardan bağımsız kuruluşlarca yapılmalı, emek örgütlerinin denetimine açık olmalıdır. Toplu sözleşme ve grev hakkının önündeki fiili engeller kaldırılmalıdır. 2014 yılı bütçesi hazırlanırken insanca yaşam, Güvenceli iş, Güvenli Gelecek talebimiz dikkate alınmalıdır. Rantiyeye, savaşa değil halk için bütçe demokratik Türkiye! 8 BES Büro Emekçileri Sendikası - Özel Sayı: 131 5 Kasım 2013 Sahibi Sendika Adına: Ahmet Kesik (Genel Başkan). Yazı İşleri Müdürü: Ahmet Acar (Genel Basın Yayın Halkla İlişkiler Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreteri) Yönetim Yeri: Mithatpaşa Cad. No:56/5-6 Kazılay-ANKARA. Tel: 0312 425 63 79 Baskı: Eflal Ajans&Matbaacılık Kazım Karabekir Cad. Koyunlu İşhanı No: 195/1-A İskitler/ANKARA. Tel: 0312 341 47 48