AZERBAYCAN ÂŞIK EDEBİYATINDA TÜR VE ŞEKİL

Benzer belgeler
Anadolu ve Azerbaycan Sahaları Halk Şiirinde Tür ve Şekil Meselesi, Türklük Bilimi Araştırmaları, III. Sayı, Sivas 1996, s

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları

İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

TÜRK DÜNYASI ÂŞIKLIK GELENEĞİNİN GELECEĞE TAŞINMASI

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA NAZIM BİÇİMLERİ. işledikleri konulara ve ilgili oldukları alanlara göre de nazım türlerine ayrılırlar.

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

1908 tarihinden sonra Ziya Gökalp, RızaTevfik ve Fuat Köprülü sayesinde halk edebiyatı terimini kullanmaya başladık.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ÂŞIK ŞİİRİNDE ŞEKİL TUR

TÜRK HALK ŞİİRİ EDB305U KISA ÖZET

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

GELENEKSEL ELAZIĞ-HARPUT MÜZİĞİNDE KULLANILAN MAKAMLAR *

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

IJOESS Year: 6, Vol:6, Issue: 20 SEPTEMBER 2015

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Türk Edebiyatı X-Robots-Tag: otherbot: noindex, nofollow

KİTAP TANITIMI/BOOK REVIEWS/КНИГА ОТЗЫВОВ

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

DESTAN DÖNEMI TÜRK EDEBIYATI. Destan Dönemi

(d.1286/1869-ö.1319/1902) âşık

KARACA0ĞLAN4IN ŞİİRLERİNDE TEKNİK

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

* Yayımlandığı yer: Uluslararası Türk Dünyası Halk Edebiyatı Kurultayı (Mersin, Mayıs 2000)'da tebliğ olarak sunulmuştur.

GARİP AKIMI (I. YENİ)

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

HALK BİLİMİ GÖSTERİ SANATLARI HALK MÜZİĞİ ÂŞIK MÜZİĞİ VE GÖSTERİMLERİ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...9 GİRİŞ... Osman Horata 11

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

Elifnâmeler ve Sefil Ali nin Bîr ENfnâmesi

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. Halk Şiiri Aşık Tarzı Halk Edebiyatı

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

ahmet kiral Kübra bitmez naime demir

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

ÂŞIK ŞİİRİNDE ŞEKİL VE TÜR MESELESİ

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

Veysel BALCI YSSAL TD ve Ed. Öğrt.

Personel alımları devam edecek

HALK EDEBİYATI. Aşk, doğa, ayrılık, özlem, ölüm, din, tasavvuf konularının yanı sıra toplum hayatını

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

Bugün mihman gördüm gönlüm saz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz. Kalktı gam kasavet bahar yaz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

CEMAL KURNAZ - HALİL ÇELTİK, EZBERBOZAN BİR ESER: DİVAN ŞİİRİ ŞEKİL BİLGİSİ, H YAYINLARI, İSTANBUL, 2010, 426 S.

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

TÜRK DİLİ-1. Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL

Ahmet Talat [ONAY], Halk Şiirlerinin Şekil ve Nev î, İstanbul, 1928, s Hikmet İLAYDIN, Türk Edebiyatında Nazım, İstanbul, 1964, s.

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

KAĞIZMANLI HIFZI NIN ŞİİRLERİNDE TÜR VE ŞEKİL * Dr. Doğan KAYA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

I. HECE ÖLÇÜSÜYLE YAZILAN HALK ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİ ve TÜRLERİ. Sevgi, tabiat, övgü, yergi, evlât sevgisi, ayrılık, hasret ve aşk konularını işler.

Metin Edebi Metin nedir?

ŞEHİT ÖĞRETMEN KUBİLAY MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ 2.DÖNEM 1.

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

TÜRK HALK EDEBİYATININ KAPSAMI ÜZERİNE

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled

MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR

Ders Adı : TÜRK HALK EDEBİYATI III Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

CEVAPLAR 1 C 2 D 3 D 4 C

Muharrem İLDİR Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü

YAHYA KEMAL BEYATLI ( )

AZERBAYCAN ÂŞIK HAVALARI

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar

Muaşşer Usûlü. C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XIII/1-2009, Erol BAŞARA *

ARİF NİHAT ASYA'NIN NESİRLERİ

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ I (BEYİTLERLE KURULANLAR)

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN /4508.

HALK EDEBİYATINA GİRİŞ-II KISA ÖZET

ve Manisa Muradiye Kütüphanesi nde iki nüshası Bursalı Mehmet Tahir Efendi

XVII. YÜZYIL AZERBAYCAN LİRİK ŞİİRİNE HALK EDEBİYATININ ETKİSİ

Seç Bakalım. ... / 24 Puan. Aşağıdaki sözcüklerin doğru hecelenmiş biçimlerini yuvarlak içine alın.

GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI

TÜRK İSLAM EDEBİYATI (İLH1010)

Bir şiirde anlam bütünlüğünü sağlayan en küçük birime nazım birimi denir. Türk edebiyatında değişik dönemlerde farkı nazım birimleri kullanılmıştır.

HÂZÂ MECMÛA-İ SÂZ Ü SÖZ DE YER ALAN TÜRKİ LERİN, GÜNÜMÜZ TÜRKÜLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI

Transkript:

AZERBAYCAN ÂŞIK EDEBİYATINDA TÜR VE ŞEKİL Yrd. Doç. Dr. M. Öcal OĞUZ Türkiye'deki aşık edebiyatı araştırmalarında, tür ve şekil meseleleri üzerinde yeterince durulmadığı, yapılan sınırlı sayıdaki çalışmanın da konuyu aydınlığa kavuşturmadığı bu alan araştırıcılarınca bilinmektedir. Türkiye sahasında geleneğin ortaya çıktığı zamandan günümüze kadar âşıkların kullandığı nazım türleri ve şekilleri, cönk, mecmua ve divan gibi yazılı kaynaklarla kaynak kişilerden tesbit edilen bilgilere dayanmaktadır büyük çoğunlukla. Türkiye'de aşık edebiyatı araştırmalarının yaklaşık seksen yıllık ömrü vardır ve ancak bunun son kırk-elli yılı İlmî ve bütüncü çalışmaları içine almaktadır. Hâl böyle olunca gerek yazılı gerekse sözlü kaynaklardan tesbit edilenlerin yanında gün yüzü görmeyen bilgi ve belgelerin mevcudiyetine işaret etmek gerekmektedir. Bunun yanında geleneğin bugünkü sınırlarımızın dışında kalan yerlerdeki geçmişteki ve günümüzdeki durumunun da yakın zamana kadar değerlendirmelerimizin dışında kalmış olduğunu belirtmeliyiz. Son zamanlarda şahsen dikkatimizi yönelttiğimiz âşık edebiyatında tür ve şekil konusunda da benzer bir durumun bulunduğunu söylemeliyiz. Türkiye'de araştırıcılarca tiir vc şekil konusunda yapılan çalışmaların, alanla ilgili bir çok soruya cevap verdiğini inkâr etmek mümkün değildir. Ancak, yapılan çalışmaların bir takım adlandırma probjemeriniıı yanında ciddi bir terminoloji kargaşasını da beraberi nde getirdiğini ifade etmek lâzımdır. "Tür" ve "Şekil" kavramarından neyin anlaşılması gerektiği sorusuna bir yazımızda cevap aradığımız için1 bu konuya tekrar dönmeden benzer problemlerin Azerbaycan sahasında da bulunduğunu söyleyerek bu saha üzerine dikkatimizi yönlendirelim. Elimizde, Mürscl Hckimov tarafından hazırlanan "Aşık Şe'rinin Növleri" adını taşıyan kitap bulunmaktadır.2 Yazar, Türkiye'de bu konuda yapılan çalışmalardan bir kısmını da görerek bazı karşılaştırmalar yapmaktadır.3 Hekimov, kitabına "Növler" adını vermekle ve şekil özelliklerini gözönüne almamakla Dizdaroğlu nun bu konudaki görüşüne paralel düşüncelere sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte kitapta geçen "forma" ve "şekil" terimlerinin "növ"den farklı manalarının olup-olmaması konusuna açıklık getirilmemiştir. Kitabın hemen başında takdim cümlesi olarak verilen şu satırlar bu konudaki karışıklığı ortaya koymaktadır: "Vesaitde âşık şe'rinin növleriniıı Tesnif, Bayalı, Geraylı, Goşma, Tecnis. Divanî, Mühemmcs ve onların ehata etdiyi bir sıra şe r şekilerinden, lekniki kuruluşlarından, Hacılık megamından belıs olunur".4 Bu cümleden Azerbaycan da veya daha doğru bir ifadeyle elimizdeki kitapta tür ve şekil kavramlarının birbirlerinden ayrılmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında "növ", "forma" "şekil" "jaıır" ie~ rimlerinin varlığı, bu terimleri yeniden ta M illî Folklor 25

rif etme ve değerlendirme gerekliliğini kitabın bütün sayfalarında hissettirmektedir. Âşık edebiyatının diğer konularında olduğu gibi tür vc şekil konusunda da doğru tesbit ve değerlendirmelere ulaşabilmek için bütüncü yaklaşımların gerekliliği bu kitap vesilesiyle bir kez daha görülmektedir. İki ayrı saha gibi görülen Türkiye ve Azerbaycan âşık edebiyatı birlikte değerlendirildiği zaman daha doğru sonuçlara ulaşmak mümkün görünmektedir ki bu İlmî bakımdan da gereklidir. Meselâ, Türkiye'de nazım şekli, tür veya makam olarak da değerlendirilen ve henüz bütün araştırıcılarca ortak bir tarifi bulunmayan "Varsağı nın, "hey, bre, behey" nidalarıyla başlamayan ve kahramanlık temasını işlemeyen şiirlerin de adı olduğu artık kabul edilmektedir.5 Varsağı; Varsak Türklerinin özel ezgisi midir yoksa varsağının ortaya çıkışının başka bir izahı mı vardır? Türkiye'de sonuçlandırılmayan bu tartışmaya yeni bir boyut kazandırabilecek bir bilgiyi Azerbaycan sahasında bulmaktayız. Gerek görme fırsatı bulduğumuz diğer çalışmalarda gerekse Hekimov'un kitabında ötedenberi Azerbaycan'da âşıklara "Ağsakkal", "Dede", "Ata", "Lclc", "Pirustad, "Pirbaba", "Uğurustad", ""Varsag", "Ozan", "Ustad" gibi adlar da verildiği bilinmektedir.6 Konumuzla ilgisi bakımından âşıklara verilen "Varsag" adını yeniden değerlendirmek gerekmektedir. Bu adın XVI. yüzyılda "âşık" terimi billurlaşmadan önce kullanıldığı kaynaklarda ifade edilmektedir. Yani bu terimin Islâm kültür dairesine girdikten sonra "ozan" kavramındaki değişmeden sonra ortaya çıktığı vc bir dönem kulanı (diktan sonra yerini "âşık"a terketliği düşünülebilir. Bu noktadan baktığımız zaman varsağı'nın "âşıklama" karşılığı yani varsaglarca söylenen şiir olduğu söylenebilir. Böylece de Varsağı'nın Varsak Türkleri'nin ezgisi olduğu şeklindeki değerlendirmelerin doğruluğu tartışılır hale gelir. Tabii bu arada bir dönemde de olsa âşıklara "Varsag" denilmesi ile "Varsak Türkleri" arasındaki ilişki, bağlantı gözden geçirilmelidir. Hekimov tarafından "növ" olarak değerlendirilen ancak bize göre bir kısmı "şekil" olan terimlerin bir bölümü aynı adla Türkiye sahasında da bilinmektedir. Bunun yanında Türkiye sahasında yaygın olan fakat başka adlarla bilinen tür vc şekillerden başka tamamen bu sahaya ait tür ve şekiller de bulunmaktadır. Ancak bütün bu şekil vc tür adları hcccyle ortaya konulan şiirlerimizdeki dörtlük, kafiye özelliklerinden ayrılmamaktadır. Aruzla yazılan şekillerin bir takım özelliklerinin de heceyle yazılanlara geçtiği görülmektedir. Esasen Azerbaycan sahasında karşımıza çıkan bu özelliklerin Doğu Anadolu özellikle Kars yöresi âşıklarımızda karşılaştığımız şekil özelliklerinin benzeri olduğunu ifade etmeliyiz. Azerbaycan sahasındaki tür ve şekil adları ile bunların tariflerini Türkiye sahası ile mukayese ederek vc iki sahanın tür ve şekil özellikerini birlikte değerlendirerek daha isabetli sonuçlara ulaşmanın mümkün olduğunu da bu arada belirtmeliyiz. Esasen gerekli olanın da bu karşılaştırma çalışması olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. İlerde yapmayı tasarladığımız böylesi bir karşılaştırma çalışmasına ön hazırlık olması vc bu alanda çalışan araştırıcıların tenkit, tesbit ve katkılarının değerlendirilmesine imkân vc zemin sağlaması için Azerbaycan sahasında kullanılan "növ"leı i kısa tarifleri ile buraya kaydediyoruz. TESNİF Âşık edebiyatında "Tesnif" adı ile işlek makamı olan bu lirik forma Ağ Aşık, Aşık Alı, Hüseyn Şemkirli, Varhiyanlı 26 M illî Folklor

Aijik Mehemmed, Molla Cümc, Aşık Beşti, Şair Veli gibi görkemli söz-saz üstadlarımızıtı yaratılıcığında önde gelen şiir şekillerindendir. Tesnifler; geraylı, goşma, lecnis, divanî, mühemes şiir formaları gibi ayrıca da yazılıp okunur. Böylesi tesnificrde âşık son bendde (Mühür bendi) mahlasını söyler, ancak, yazanı-söyleyen i unutulmuş tesniflcr de vardır. Tesnifler hem forma bakımından hem dc konu yönünden çeşitlidir. Öyle ki usta âşıklar tesnitlerin saya, nakaratlı, mürveti formalarından başarıyla istifade etmişlerdir. Öğiit, nasihat meramlı tesnifler bir çeşit atalarsözü vc meselleri üzerine kurulur. Böyle tesniflerde eğitici fikirler şiirin önde gelen özeliği durumundadır. Tesniflerde sevgi motifleri de güçlüdür. Tesniflcrden bazıları nakaratlıdır. Ayrıca âşıkların "tekerleme tesnif de dedikleri "Mürveti tesniflcr" bulunmaktadır. Bunlarda şiirin birinci mısraı 6, ikinci mısraı 5 hecelidir. Kafiye sistemi klasik yazılı edebiyat örnekleri gibidir. Âşık edebiyatında kullanılan tesniflcr 3, 4, 5, 6 mısralı olmakta ve bend sayıları 3, 5, 7, 9, 11 arasında değişmektedir. Tesnifler de bayatı, goşma, gcraylı, tccniş, divani, mühemmes gibi belirli hece vc kafiye esasına göre söylenmektedir. Birincisi Aşık Alı'dan İkincisi Ağ Aşık'tan (Aşık Allahverdi) alınan iki tesnif örneği hakkında fikir veren iki bent aşağıya çıkarılmıştır: "Sehalı varsız Güzelse arsız İgİd vügarsız Yamandır yaman" *** "Gulaç saçdı Geleni gaşdı Ağzın açdı Gövhcr saçdı Süsenberim" BAYATI Gerek şifahî halk edebiyatında gerekse saz âşıklarını yaratıcılığında en çok işlenen növlerden biri de bayatıdır. Bayatı, cdebî-bedii növ gibi hem klasik hem de müasır şair ve aşıkların yaradıcılığında hususi yer tutar. Şiirlerinde bayatı növüne yer veren sanatkarlardan Emanî, Ezizî, Zabit, Lclc, Sarı Aşık, Mezlum, Hüscyn, Salch, Bikes, Mehzun, Müştak, Mehemmed bey Aşık, Aşık Peri ve başkaları sayılabilir. Bayatılar lirik şiirlerdir ve insan hayatının her ânı bayatıların konusu olabilir. Bayatı sözünün menşei hakkında çeşitli fikirler bulunmaktadır. Ancak bunlar içinde en fazla kabul göreni Oğuzların Bayat boyu ile olan bağlantısıdır. Bayatılar âşık edebiyatında diğer növlerden forma vc şekli hususiyetlerine göre farklıdır. Bu bedii növ dört mısralı yedi hecelidir. 1, 2, 4. mısralar hem kafiye 3. mısra ise serbesttir. Burada 1. ve 2. mısralar, 3., 4. mısralarda verilen poctik fikri kuvvetlendirmek için zemin hazırlar. "Mele ceyranım mele Balanı verme ele Men meledim gelmedi Sen mele belki gele" GERAYLI Gcraylı, hem yazılı hem dc âşık edebiyatında en oynak en mahsuldar ve en zengin lirik şiir növlerindedir. Geraylıyı koşmadan ayıran sadece hece sayısıdır. Gcraylılar hecenin sekizli kalıbı ile söylenmektedirler. Türkiye sahasındaki Semai ve Varsağı'nın Azerbaycan sahasında Geraylı olarak adlandırıldığını söyleyebiliriz. Geraylılarda, semaideki aşk, tabiat ve güzellik konuları ile varsağılardaki kahramanlık edası birlikte işlenmiştir. Geraylılar genci olarak 3, 5, 7 dörtlükten meyda M illî Folklor 27

na gelmektedir. Geraylı növünü klasik şairlerimizin yanında âşıklarımızdan Kurbanı, Abbas Tufarganlı, Tahir Mirze, Aşık Novvruz, Aşık Kerem, Aşık Gerib, Aşık Abdulla, Koroğlu, Heste Gasım, Ağ Aşık, Aşık Alı, Aşık Elesker, Aşık Hüseyn Bozalganlı, Molla Cüme, Yehye Bey Dilgenı, Şemkirli Hüseyn, Heyyat Mirze, Aşık Esed, Aşık Mirze, Aşık Şimşir, Aşık Hüseyn Cavan, Mikail Azabil ve başkaları kullanmışlardır. Özellikle XIX. ve XX. yüzyıl âşık yaratıcılığında geraylılar önemli bir yer tutar. Geraylılar, bendlcrdeki mısra sayılarına ve bunların kafiydeniş biçimlerine göre "Cigalı Geraylı", "Sallama Geraylı", "Mürveti Geraylı", "Elif-Lam Geraylı", "Gaytarma Geraylı", "Tccnis Geraylı", "Negeratlı Gcraylı", "Gcraylı Diklenmez", "Geraylı Rübai" gibi alt dalara ayrılmaktadır. (Hekimov'un kitabında bu alt dallar hakkında da teferruatlı izahat buunmaktadır. Ne var ki, burada bunların tamamının verilmesi bu küçük yazının hacmini çok aşmaktadır.) GOŞM A Azcrbaycan sahasında da koşma ile ilgili tarif ve yaklaşımların Türkiye sahası ile paralel olduğu görülmektedir. Hecenin on birli kalıbı ile yazılan ve 3 ile 13 dörtlükten meydana gelen şiirler koşma adına bağlanmaktadır. Kafiye şeması ise Türkiye sahasında bilinen şeklin aynısıdır. Azerbaycan sahasında 3, 4, 5, 6 heceliler "Tesnif", 7 heceliler "Bayatı", 16 heceliler "muhammes" olarak adlandırılmakta ve diğer şekillerin bunlardan çıktığı görüşü benimsenmektedir. Bu cümleden olarak I 1 heceli bütün şiirlere Koşma denmekte vc Türkiye sahasındaki "Destan", "Koçaklama", "Güzelleme", "Taşlama", "Türkınanî" gibi şiir türlerinin mevcudiyeti Hekimov tarafından enine boyuna sorgulanmaktadır. Koşma'nın esasen bu konularda yazıldığını söyleyen Hekimov "Bu növler bizim başa düştüğümüz lirik növ olarak goşmanın tererrüm materiali olan sözerin ideya-mezmunundan doğan addır. Bu kimi mezmunları edebiyyatşunaslık bakımından bele heç cür goşmanm şekli kîmi adlandırmak olmaz. Her hansı bir növün şeklinde bele, hatta onun formalaşdığı növden az-çok me'nada ferklene bilecek el amel i olmalıdır.7 "görüşüne yer vermektedir. Türkiye sahasına benzer şekilde Azerbaycan'da da koşmalar çeşitli özelliklerine göre şeklî bakımdan alt dallara ayrılmaktadır. "Dedim-Dedi"li şiirler "Kelme kesdi", "Dedim Söyledi", "Dedim Dedi" gibi adlarla da anılmakla birlikte daha çok "Güllü Gafiyc" olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca "Goşa Yarpag Goşma" "Haca Beyt", "Çapraz Kafiye", "Dahili Kafiye" veya sadece "Goşa Yarpag" olarak da adlandırılmaktadır. (Bu Özellik Türkiye sahasındaki "İçkafiye" "musammat" terimleriyle karşılanmaktadır.) Ayrıca "Goşma Müsetzad-Ayakh Goşma" adlı bir koşma çeşidi de bulunmaktadır. USTADNAM E Azerbaycan âşık edebiyatında ustadname, teessüf name deyişine, he rbe-zorba, gıfılbend gibi bayatı, geraylı, goşma, tecnis, divani, ınuhemmes gibi növieri özünde birleştiren bu terime sık sık rastlanır. Ustadname, ustad nasihati, ustad sözü, uslad vasiyeti demektir. Azcrbaycan sahasında Dede Korkut vc Kurbani'den başlamak üzere bir çok âşık ustadname yazmıştır. Üstadnamclcr yaşı kemalini bulmuş, cemiyete nasihat etme hakkına ulaşmış kişilerin dedelik nasihatleridir. TEESSÜFNAM E Üstadnamc, öğütnamc, nesihatnamc ile yan aşı, aşık yaradıcı lığında teessüfna- 28 M illî Folklor

me dc hususî yer tutar. Adından da anlaşılacağı üzere teessüfname, saz-söz sanatkârlarının his, heyecan, niyet ve arzularına bağlıdır. Teessüfname aşık poeziyasının (şiirinin) bütün növlerinde olabilir. Teessüfnameler mersiyecilik, nasihatçilik hususiyetlerini de gösterir. TECNİS Azerbaycan âşık edebiyatında en çok müracaat edilen şiir formasıdır. Tecnistc kafiyeler cinas sözlerden oluşur. Usla aşıkların hemen hepsi tecnis söylemiştir. Tecnisler şu formalardan oluşur: "Tecnis (Gara Tecnis)", "Cigalı Tecnis", "Bayatı Tecnis", "Geraylı Tecnis", "Ayaglı Tecnis'' (Müstezad-Sekir Tecnis), "Nefesçekme Tecnis", "Dodagdeğmez Tecnis", "Zincirleme Tecnis", "Öyüdleme Tecnis", "Evvel-Ahır Hcrf Üste Tecnis". Tecnisler şekli hususiyetlerine göre en çok on birliklerc-koşmaya çok yakındır. Lirik janrın (şekil-forma) bu növünde şiir koşmak aşıklan söz sanatında hadsiz bir yetkinlik, beceri ister. Başlangıçta tenis, koşmanın içinde yer alırken günümüzde ulaştığı dereceye bakarak onu yeni bir növ olarak kabul etmek lazım gelmiştir. HEYDERİ Âşık edebiyatında işlenen cinas cigalı şiir növ leıindcn biri de hey deridir. Hey deri. hem klasik hem dc muasır aşık edebiyatıda çok az işlenen lirik bir növdür. Âşık edebiyatının diğer növlerinde olduğu gibi bunda da beşeri muhabbet, vatan aşkı gibi cıı vacib arzu ve istekler ön plana çekilir. Hcydcrinin birinci bendi 6 mısra vc bir bayandan ibaret olur. Birinci mısra serbest, ikinci-beşinci bir, iiçüncü-altıncı mısralar ise birbiri ile kafiyelidir. Dördüncü mısra ise şiire ilave olunan bayatıyla cinas kafiye ile kafiyelcndiriür. Heyderinin sonraki bendlerindc ise her bir beııd beş mısra ve bir bayatıdan meydana gelir. "İbtida elifden dersim alanda Gösterdiler mana ne gara yahşi Ohudum dersimi her aye gerez Yoh aşık her ayine Halların herayi, ne? Aşık söyün ne dedi Dost yetdi herayine Görse canım beyenmez her ayine Seyredip geyibsen ne gara yahşi Nalesi yetişsin haraya gerez ELİF-LAM Eiif-lam, aşık şiirlerinin şekilleri içinde kuruluşu ve forma bakımından zor olduğundan bu şekle âşıklar çok az yer vermişlerdir. Bununla beraber, geraylı, koşma, divan i,divan i muhammes müseddes elif-lam başka aşık şiir şekillerinden Molla Cüme, Aşık Elesker, Hüseyn Cavan ve başkaları istifade etmiştir. Elif lam şiir şekli hem de gıfılbend üzerine kurulur. Elif-lam formasında şiirde işlenen sözün ya özü ya da baş harfleri hesabına gıfılbend düzeltilir. VÜCUDNAM E (BEYAN-I HAL) Vücudnamc, aşık şiiri şeklinde üstad aşık bir növ aslı-necabeti, soy-kökü, ana bedenine düşmesi, anadan olması, uşaklık, gençlik yılları, talim-lerbiycsi, edep-erkaııı aile-ahlakı, cemiyetle tuttuğu mevkii, cli-obası, vatan yolunda gösterdiği alp-erlik, meşakkati, tercüme-i hali hakkında bilgi verir. Abbas Tufarganlı, Koroğlu. Aşık Valch, Melikballı Gıırbanî ve başkalarının viicudnameleri meşhurdur. Vücudname bütün aşık şiiri şekillerinde olabilir. Vücudnamclcr, diğer şekillere göre sayıca daha çok bende sahiptir. Muhtevasına göre üstadname olabilir. Şiirin bu şeklinde ustad aşık lirik "ben" in anadan olandan mezara kadar geçtiği yolu bedii şekilde nazma çeker. Kafiye kuruluşu I. bendde M illî Folklor 29

biriııci-üçüncü mısralar serbest, ikincidördüncü mısralar hemkafiye olur. Kalan bendlerde dc birinci-ikinci-üçüncü mısralar birbiriyle, dördüncü mısra, birinci bendin ikinci-dördüncü mısraları ile hemkafiyelidir. CAHANNAM E (TARİHİ M ANZUM E) Cahanname, bütün âşık şiir şekillerinde olabilir. Cahanname, üstad aşığın yaşadığı devirdeki hadiselere şahidlik etmesinin nazma çekilmesidir. Cahannamenin 36 bende ulaşan örnekleri bulunmaktadır. DİVANİ Divanî, âşıkların en çok müracaat ettiği nazım şeklidir. Divani de aşık şiirinde tesnif, bayatı, geraylı, goşma, mühemmes gibi sabitleşmiş şiir şeklidir. İlk divanî örneği Gurbanî'nin Hataî'nin ölümü için söylediği "Ola" redifli divanı mersiyesi vc "Gözel" redifli divani üstadnamesidir. Divanî her bendi dört mısralı, 15 heceli şiir şeklidir. Divaniler, "Gıfılbend divani", "Cigalı Divani", "Divani Mersiye", "Divani Fchriyye (Öğüdleme-Ustadnamc)", "Divani Mühemmes Beyan-ı Hal Tarihi Manzume", "Divani Mühemmes Elif-lam" gibi adlara bağlı şekillerle anılırlar. M ÜHEM M ES Mühemmes, aşık edebiyatına yazılı edebiyattan gelen bir formadır. Bu şiir şekli üstad aşıkların yaratıcılığında XVIII. yüzyılın sonlarında görülmeye balar. Mühemmes; Aşık Valch, Ağ Aşık, Aşık Ah, Hüseyn Şemkirli, Aşık Musa, Varhiyanlı Aşık Mchemmed, Aşık Elesker, Molla Cüme, Bozalganlı Hüseyn, Ağdabanlı Aşık Gurban, Aşık Penah Seyfeli, Aşık Esed, Aşık Mirze, Şair Veli, Aşık Hüseyn, Mayii, Aşık Koca, Aşık Necef Elimcrdanlı, Aşık Hüseyn Cavan ve başkalarının şiirinde önemli bir yer tutar. Mühemmes, 3, 5, 7, 9, 11 v.s. bcndlerden oluşur. 16 heceli bu şiir şekli çeşitli şekillerde hece böl - güsii yapılarak okunur. Goşayarpag-çapraz kafiye mühemmeslcrde de kullanılır. Mühcmmcslerin birinci bendinde bütün mısralar birbiri ile kafiyelidir. Diğer bendierdc ilk dört mısra birbiriyle beşinci mısralar birinci bendin mısraları ile hemkafiye olur. Diğer aşık şiirleri gibi mühemmeslcrdc dc cıga dördüncü mısra ve beşinci mısra arasında ya tesnif ya da bayatı olarak ilave edilir. DEĞERLENDİRM E Tesnif ten başlayarak Mühemmes ile bitirdiğimiz bu növler, Mürscl Hekimov'un kitabında yer alan Azerbaycan sahası âşık şiir şekilleri ve türleridir. Növlerin açıklanmasında Mürsel Hekimov'un verdiği bilgilere müdahele edilmeden hatta yer yer kullandığı terimlere dokunulmadan tarif ve teshiller özet halinde buraya kaydedilmiştir. Hekimov un sık sık kullandığ "Növ", "Forma", "Şekil", "Janr" gibi tür ve şekil kavramlarını gösteren terimler özenle yerlerinde tutulmuştur. Çünkü, Hekimov'un "növ" olarak adlandırdığı şekil vc türlerin birbirinden ayrılması zarureti vardır. Koşma ile üstad namenin, cahanamenin veya vücudnamenin "növ" başlığı altında değerlendirilmesi, tür ve şekil kavramlarının birbirlerinden ayrı düşünememesinden kaynaklanan bir tasarruftur vc doğru bir yaklaşım değildir. Kaldı ki kesin birer şekil olarak verilen ve ad alışlarında hece sayıları esas alman tesnif, geraylı, goşma gibi aynı kafiye şemasına sahip şiir şekillerinin ayrı birer nazım şekli olup olmadığı da sorgulanmalıdır. Ayrıca, Hekimov'un "bu növ bütün aşık şiiri şekillerinde olabilir" açıklamasıyla verdiği "növ"lcrin bir nazım şekli olmadığı ortadadır. Tecnis gibi sadece kafiyesindeki cinas ile belirginleşen bir "növ"ün gerçek 30 M illî F olklor