Yayın No: 4053 Yerel Süreli Yayın Aylık ve Türkçe Yayınlanır Sayı: 21



Benzer belgeler
Çalışma hayatında barış egemen olmalı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

TÜRKİYE DE BU HAFTA EYLÜL 2015

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

6. Aile İşletmeleri Kongresi 10 Nisan Mustafa MENTE Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter

T.C. Kalkınma Bakanlığı

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

* Ticaret verileri Nace Revize 2 sınıflandırmasına göre 45 ve 46 kodlu sektörleri içermektedir. Kaynak: (Türkiye İstatistik Kurumu, u)

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Nisan Konya Ekonomik Verileri

GENEL BAŞKANIN MESAJI

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Mayıs Ayı Tekstil Gündemi

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!


TARSUS TİCARET BORSASI

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( )

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Konya Ekonomik Verileri. Temmuz 2015

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Mayıs Konya Ekonomik Verileri

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

SEKTÖR KURULLARI ve İŞ GELİŞTİRME KOMİSYONU Bölgesel İş Geliştirme Forumu

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

AR-GE VE İNOVASYONDA KOBİLERİN KATMA DEĞER ENDEKSİ

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Dünya da ve Türkiye de Ekonomik Görünüm

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

tepav Tasarruf kamudan başlar Nisan2012 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ (2012) YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı


Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hedefimiz, Afrika'nın Tamamında Müstakil Büyükelçiliklerimizin Olmasıdır

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

08 Kasım Ankara

OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI

Ülkemizdeki İşsizlik Sorununun Kısa Bir Değerlendirmesi ve Çözüm Önerileri. Erdem ALPTEKİN

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

ANKARA KALKINMA AJANSI.

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

Yayın No: 4053 Yerel Süreli Yayın Aylık ve Türkçe Yayınlanır Sayı: 21

Yayın No: 4053 Yerel Süreli Yayın Aylık ve Türkçe Yayınlanır Sayı: 20 Yayın Sahibi OSİAD Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Adına Adnan KESKİN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şadan AYCAN Yayın Kurulu Ahmet KURT Ahmet ERBASAN Ayhan CAFEROĞLU Ayhan DÖNMEZ Bülent VURAL Gülşen İNAL Güven BOZSU Serhad ŞAHİN Taner Ahmet SARAÇ OSİAD Üyeleri İçin Reklam Fiyat Tarifesi Reklam Yeri Ebadı Tek Yayın 6 Yayın (1 Yıl) Arka Kapak Ön Kapak İçi Arka Kapak İçi İç Sayfalar İç Sayfalar Tam Sayfa Tam Sayfa Tam Sayfa Tam Sayfa 1/2 Sayfa 1.000 TL.+KDV 500 TL.+KDV 500 TL.+KDV 400 TL.+KDV 200 TL.+KDV 850 TL.+KDV 400 TL.+KDV 400 TL.+KDV 300 TL.+KDV 150 TL.+KDV OSİAD Üyesi Olmayanlar İçin Reklam Fiyat Tarifesi Reklam Yeri Ebadı Tek Yayın 6 Yayın (1 Yıl) Grafik Tasarım Arka Kapak Tam Sayfa 1.250 TL.+KDV 1.100 TL.+KDV Ön Kapak İçi Tam Sayfa 750 TL.+KDV 650 TL.+KDV Arka Kapak İçi Tam Sayfa 750 TL.+KDV 650 TL.+KDV İsmail Şadi AYCAN 0532 598 05 62 info@aycans.com İç Sayfalar İç Sayfalar Tam Sayfa 1/2 Sayfa 500 TL.+KDV 250 TL.+KDV 400 TL.+KDV 200 TL.+KDV Yayın Yönetim Uzayçağı Cad. No:12 Ostim-ANKARA Tel: 0312 354 47 47 (pbx) Faks: 0312 354 47 52 e-mail: osiad@osiad.org.tr www.osiad.org.tr Baskı DuMat Ofset Matbacılık Bahçekapı Mah. 2477. Sk. No: 6 Şaşmaz - ANKARA Basım Tarihi: 28.04.2011 Tel: 0312 278 82 00 www.dumat.com.tr Perçin Dergisi ne Reklam vermek için; Uzayçağı Caddesi No:18 Ostim - ANKARA, Tel: 0312 354 47 47 Faks: 0312 354 47 52, e-mail: osiad@osiad.org.tr, www.osiad.org.tr bilgilerinin her hangi birinden iletişim kurulabilir. Dergideki yazılardan yazarları sorumludur. Dergimizden izinsiz görüntü ya da her hangi bir alıntı yapılamaz. 3

İÇİNDEKİLER Kılıçdaroğlu: Sanayicimizle de ürettiği ürünle de iftihar edeceğiz 6 Beyin gücü ile beden gücü buluştu 24 Keskin: Yerli üretim desteklenmeli OSİAD da başkan değişmedi 2023 ihracat hedefi 545 milyar dolara çıkarıldı İşadamı sanayiden kaçıp tarıma yöneliyor Bir rekor daha kırıldı Ey gençlik! Birinci vazifen ithalatı önlemektir 9 11 14 15 16 18 Ürün belgelendirmede kademeli fiyat tarifesine dönüş Türkiye nin Sanayi Strateji Belgesi açıklandı Torba yasada kredi kartı sıkıntısı Kalitenin yolu Palme Kalite den geçer Bilinmeyen numara ların bilinmeyen yanı İş dünyası meclis yolunda 26 27 28 32 34 37 Çağlayan: Yeni teşvik üzerinde çalışıyoruz Yabancılar, gözünü imalata dikti 19 Marka hakkı ve marka hakkının sona ermesi (Hukuk) 40 20 TEMA Vakfı: Su 43 kanunu çıkarılsın OSİAD a MHP ziyareti 21 Güvenilir nükleer 44 masalı bitiyor mu? Ostim de acı gün 22 47 Kitap 4

Buruk vedalar Kamu alacaklarını yeniden yapılandıran tasarıya üç kamu bankası, Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) ile Sermaye Piyasası Kurulu nun (SPK) merkezlerinin İstanbul a taşınması maddesi de eklendi. Bu taşınma birkaç yıl önce de gündeme gelmişti. O dönemde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz taşınmaya sıcak bakılmadığını söylemişti. Ancak, torba yasaya eklenen madde ile Ankara nın boşalmasına neden olacak yol da açıldı. Ankara dan kaçış aslında çok daha önceleri başladı. 2000 yılının ağustos ayında Türkiye İş Bankası Genel Müdürlüğü İstanbul a gitti. Ankara 2004 yılında Şekerbank ı da İstanbul a uğurladı. Son olarak 11 Ocak 1954 te Ankara da kurulan ve 50 milyon lira sermayeyle 13 Nisan 1954 te faaliyete geçen Vakıfbank da İstanbul a taşındı. Vakıfbank ın Ankara daki genel müdürlük binasında toplam 2 bin 200 kişi çalışıyordu. Bu şu anlama geliyor. Artık Vakıfbank ın Ankara da saçını kestirmek için berbere giden, marketten alışveriş yapan, restoranda yemek yiyen, gazete alan, metroya binen, tiyatroya, sinemaya giden 2 bin 200 kişi yok. 2200 kişi şimdi İstanbul da yiyecek, içecek, gezecek. İstanbul da oturacak ve Ankara daki gayrimenkul piyasası bile bu taşınmadan etkilenecek. Kamu bankalarının taşınmasıyla eğitimli, orta ve üst gelir düzeyine sahip aileleriyle birlikte 15-20 bin kişinin şehirden gideceği tahmin ediliyor. Bu, 15-20 bin konutun boşalacağı anlamına geliyor. Ankara zaten uzun zamandır bir gerileme içindeydi. 1980 sonrasında Türkiye nin önemli işsizlik mekanlarından biri haline gelen Ankara da verilere göre Ankara daki işsizlik Türkiye deki ortalamanın üzerinde. Kentin merkezi bir çöküntü alanı haline geldi, kültürel iklimi çekiciliğini kaybetti. Asık suratlı bürokratik bir şehir olarak zihinlere yerleşen Ankara, bu vedalarla daha da kan kaybedecek. Bankaların İstanbul a taşınması, İstanbul un finans merkezine dönüştürülmesi projesi çerçevesinde gerçekleştiriliyor. İstanbul un Uluslararası FinansMerkezi (İFM) olmasına ilişkin Strateji ve Eylem Planı nitekim Resmi Gazete de yayımlandı. Yüksek Planlama Kurulu nun İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı na göre, İstanbul, öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel finans merkezi olacak. İFM nin uzun soluklu ve süreklilik arz eden bir proje olduğu belirtilen Strateji ve Eylem Planında Projenin başarısı ve temel belirleyicileri olarak, hukuk altyapısının güçlendirilmesi, finansal ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması, basit ve etkin bir vergilendirme sistemi oluşturulması, düzenleyici ve denetleyici çerçevenin geliştirilmesi, fiziksel altyapının iyileştirilmesi, organizasyon yapısının kurulması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi öngörülüyor. Yani, farkında olmadığımız sessiz ayrılıklar yaşıyoruz. Vedalarımızın tanığı da yok gibi. Her ayrılık yıkıcıdır biraz. Ankara da İstanbul a uğurladıklarıyla yıkılıyor, güçsüzleşiyor. Adnan KESKİN Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 5

Kılıçdaroğlu: Sanayicimizle de ürettiği ürünle de iftihar edeceğiz OSİAD, önemli günlerinden birini daha yaşadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partisinin Ankara milletvekili adayları OSİAD ı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, partisinin ekonomi görüşlerini açıklarken, Telmek ve Eptim firmalarını gezdi, Ostim OSB yi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ve milletvekili adayları Telmek te işçilerle birlikte yemek yedi. Kılıçdaroğlu nun ziyaretinde yoğun bir izdiham yaşandı ve OSİAD binasının önü tıklım tıklım doldu. Açılışı, OSİAD Başkanı Adnan Keskin yaptı, ardından Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar konuştu. Alkışlar arasında kürsüye davet edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, üretimin merkezinde olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, savaş meydanlarında kazanılan başarının ekonomik anlamda taçlandırılmadığı zaman bir anlam ifade etmeyeceğini belirterek, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı nın hemen ardından İzmir İktisat Kongresi ni toplayarak ekonomik alanda atılımlar yaptıklarını söyledi. Organize sanayi bölgelerinden herkesin gurur duyması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, siyasi otoritelerin temel görevinin de bu bölgelerdeki kuruluşlara destek sağlamak olduğunu kaydetti. Kendisinden önce yapılan konuşmalarda sanayicilerin sorunlarını dinlediğini belirten Kılıçdaroğlu, en önemli sıkıntı olarak ara eleman sorununu gördüğünü kaydetti. Kılıçdaroğlu, iktidarlarında her organize sanayi bölgesinde yatılı meslek liseleri kuracaklarını, bu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OSİAD ı ziyaret etti ve partisinin ekonomi görüşlerini açıkladı. Halkı aldatanların artık gitmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Eğer sen milliyetçi isen ülkeni seviyorsan önce kendi ülkende üretilen ürünleri alacaksın. Bizim milliyetçilik anlayışımız bu. Kendi sanayicimizle de onun ürettiği ürünle de iftihar edeceğiz dedi. proje ile ara eleman sıkıntısını aşacaklarını bildirdi. Türkiye de Bülent Ecevit döneminde kararnameyle Ekonomik Sosyal Konsey kurulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: Daha sonra yasası çıktı. 6 Fotoğraf: Berk AYCAN Referandumda da biz bunu Anayasa maddesi haline getirdik. Ekonomik Sosyal Konsey in Başkanı Sayın Başbakan dır. Yasaya göre konseyin üç ayda bir toplanması gerek. Şimdi soruyorum. Ekonomik Sosyal Konsey ne zaman toplandı?

Hatırlayan var mı? Peki arkadaşlar, yasa çıkarıyorsunuz, üç ayda bir toplanır diyorsunuz, Başkanı Başbakandır diyorsunuz. Peki bir Başbakan çıkardığı yasanın gereğini yapmazsa, peki bir Başbakan halkın referandumda evet dediği anayasanın gereğini yapmazsa ne yapacaksınız? Size bir görev düşüyor. 12 Haziran da da gereğini siz yapacaksınız. Bir siyasetçi halka verdiği sözü tutuyorsa, çıkardığı yasalara önce kendi uyuyorsa, o zaman dönüp millete, ben çalışıyorum, ben verdiğim sözü tutuyorum. O zaman gelin siz de bana oy verin, beni destekleyin deme hakkına kavuşmuş olur. Ama verdiği sözü tutmaz, çıkardığı yasalara uymazsa, demokrasilerde o siyasetçinin sandıkta, demokratik yollarla gitmesi lazım. Bu demokratik olgunlaşmaya artık Türkiye nin ulaşmasını istiyorum. Sözünü tutan kalır, ama sözünü tutmayanların, halkı aldatanların artık gitmesi lazım. Türkiye nin bu demokratik olgunluğa ulaşması gerek. BİR ÜLKEYİ KAZIKLAMAK İÇİN BAŞKA FORMÜL BULAMAZSINIZ Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde elektrikten TRT payı kesintisini kaldıracaklarını, enerji maliyetlerini düşüreceklerini söyledi. Türkiye de nükleer santralin 20 milyar dolara kurulmasının planlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, bu nükleer santralde üretilen enerjinin kilowatsaatinin 13,5 sente satılmasının öngörüldüğünü, bunun normal maliyetinin ise 3-4 cent olduğunu kaydetti. Kendisinin dile getirdiği sorunları sanayicilerin de dillendirmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sanayicilerden korkmadan, cesurca taleplerini söylemelerini istedi. Kılıçdaroğlu, iktidarlarında asgari ücret üzerindeki vergileri minimum düzeye çekeceklerini, istihdam maliyetlerini de düşüreceklerini bildirdi. Hükümetin, düşük kur, değeri yüksek Türk lirası politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, Her halde bir ülkeyi kazıklamak için başka formül bulamazsınız ifadesini kullandı. ABD nin kriz döneminde, 1.1 trilyon dolar basarak piyasaya sürdüğünü ve Amerikan dolarının değerini düşürdüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, ABD yetmedi 650 milyar dolar daha bastı. ABD dolarının değeri düştü, ABD mallarına ilgi arttı. Türkiye de ise uluslararası spekülatörlere bizim sanayicilerimizi teslim ettik diye konuştu. Türkiye nin Avrupa nın en büyük otobüs üretim merkezi olduğunu; ancak her biri 1 milyon 200 bin avrodan İstanbul a otobüsler alındığını anımsatan Kılıçdaroğlu, bu otobüslerin de yokuş çıkamadıkları için hurdalıkta bekletildiklerini savundu. Bu ithalat gerçekleştirilirken Türkiye deki otobüs firmalarının çok sayıda çalışanını işten çıkardığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Eğer sen milliyetçiysen, ülkeni seviyorsan önce kendi ülkende üretilen ürünleri alacaksın. Bizim milliyetçilik anlayışımız bu. Kendi sanayicimizle de onun ürettiği ürünle de iftihar edeceğiz dedi. Sanayicilerin ekonominin kamu görevlileri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, onların her zaman desteklenmesi gerektiğini söyledi. Ankara nın içinin boşaltıldığını, bankaların ve çoğu kurumun İstanbul a taşındığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: Programlarında Merkez Bankasının da İstanbul a taşınması var. Ankara yı, Anadolu yu güçlendirmek zorundayız. İmkanımız olsa Anadolu nun her yerini İstanbul yapalım. Yeni cazibe merkezleri yaratmak 7

zorundayız. Dengeli bir büyüme için bu şart. Bizim arzumuz bu, bunu yapacağız, projelerimiz var. Aile sigortası projesinden de bahseden Kılıçdaroğlu, bu projenin 1972 yılında parlamentoda uygulanması taahhüt edilen sigorta dalı olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, Biz yoksulluğu yönetmeye değil bitirmeye talibiz. Önce kaynağı sordular, baktılar kaynak var, olmuyor, biz sizden daha fazla veriyoruz demeye başladılar. Ha şöyle yola gel diye konuştu. Kılıçdaroğlu, iktidarlarında, vergi beyannamelerinin arka yüzünde vergilerin nereye harcandığının da görüleceğini söyledi. Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu na, üzerinde CHP yazısı bulunan elmalar hediye edildi. Kılıçdaroğlu, elmaları kendisini dinleyenlere ve basın mensuplarına dağıttı. OSİAD yöneticileri ile görüşen Kılıçdaroğlu daha sonra, OSTİM de ilk patlamanın olduğu iş yerinin sahibi olan Özkanlar firmasının üretim yaptığı yeni yeri de ziyaret ederek bilgi aldı. OSTİM OSB BAŞKANI ORHAN AYDIN A ZİYARET Kılıçdaroğlu, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın ı da ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, ziyaretteki konuşmasında, iktidarlarında üretenin ve üretimin önündeki bütün bürokratik engelleri kaldıracaklarını söyledi. OSTİM de güzel şeyler yapıldığını, özellikle savunma sanayine büyük katkı sağlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, buradaki firmaları kutladığını ifade etti. KOSGEB sürecinden başlayarak kaynak yetersizliği sorunlarını bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu, bununla ilgili kendilerinin güzel projeleri olduğunu bildirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: KOBİ ler ekonomik hayata hızla uyum sağlayan kurumlardır. Daha dinamik, daha çalışkan, olayları daha hızlı kavrayan hantal yapıdan büyük ölçüde kurtulmuş olan kuruluşlardır. Bunlar, nitelikli elemanlarla buluştuğu zaman katma değeri daha yüksek ürünler retebiliyorlar. Savunma sanayine büyük katkı veren bir OSTİM, demek ki kaliteyi yakalamış durumdadır. Biz KOBİ lerin bir yılda ödedikleri vergi ve sosyal güvenlik primleri kadar onlara faizsiz kredi açılmasını savunuyoruz. Böyle bir projemiz var. Siz 100 lira primle vergi ödediyseniz, 100 lira size faizsiz kredi olarak verilecek ve siz bunu kullanacaksınız. Şimdi bize kaynak nedir? diye soracaklar. 8 Kaynak, ödenemeyen vergiler, ödenemeyen sosyal güvenlik primleri. Hükümetin vergileri toplayamadığı için mali af çıkardığını savunan Kılıçdaroğlu, Dünyanın hiçbir ülkesinde dokuz yılda, bir iktidar tarafından dört kez mali af çıkmış değildir. Bana bir örnek gösteremezsiniz ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, sıfır faizle kredi verdikleri zaman istihdam yaratacaklarını, vergileri tahsil edeceklerini, ihracatın ve üretimin artacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, iktidarlarında Halk Bankasını esnaf dostu bir banka haline getireceklerini de belirtti. Projelerinin en ufak ayrıntısına kadar düşünülmüş, ayakları yere basan projeler olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, Bizim ekibimiz çok güçlü. Biz artık (böyle oturalım, şunu söylersek vatandaştan oy alır mıyız, almaz

mıyız) diye düşünmüyoruz. Bizim ürettiğimiz projeleri kim kullanırsa kim hayata geçirirse biz ona da destek veririz. Öyle küçük kıskançlıklar peşinde değiliz. Çünkü biz ülkemizi seviyoruz, sanayicimizi seviyoruz. Eğer bir ülkede fabrikaların bacası tüterse, biliyoruz ki o ülkede huzur vardır diye konuştu. Sanayicilerden, KOBİ temsilcilerinden, üreticilerden bir isteği olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: Kafamızda değer kalıpları oluşmuş. O değer yargılarını kolay kolay yıkamıyoruz. Efendim CHP geçmişte şöyleydi, gelecekte böyleydi. Bunları bırakalım. CHP karşınızda. CHP nin genel başkanı burada. CHP nin bu konuda çaba harcamış genel başkan yardımcıları, milletvekili adayları da burada. Artık CHP, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir parti. CHP herkesin etnik kimliğine, inancına saygı duyan bir parti. CHP ye destek vermek, ülkenin kalkınmasına destek vermekle eşdeğerdir. Ben buna inanıyorum. Biz klasik oy peşinde koşan bir siyasi parti olmak istemiyoruz. Gerçekten de iktidar olduğumuzda bu ülkeye hizmet eden bir parti olmak istiyoruz. Kim olursa olsun bize oy veren, vermeyen hiç kimseyi ötekileştirmeden her yurttaşa, her sanayiciye, her esnafa, her çiftçiye hizmet sunmak istiyoruz. Orhan Aydın da görüşmede, Kılıçdaroğlu na, OSB nin geliştirilmesi konusunda beklentilerini aktardı. Aydın, büyük işletmelerin sıkıntılarını kendi mekanizmalarıyla aşabildiklerini, KOBİ lerin ise yeterince aktif olamadığını, OSB lerin bu anlamda büyük önem taşıdığını anlattı. OSB lerin KOBİ lerin rekabet gücünü artırmak ve destek sağlamak mantığıyla oluşturulduğunu, ancak özellikle yerel yönetimlerle uygulamada sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. OSB nin, Belediye Başkanı CHP li olan Yenimahalle de bulunduğuna işaret ederek, Sizin kısmen iktidarınızın olduğu bölgede yaşıyoruz diyen Aydın, Yenimahalle Belediyesinden daha fazla katkı beklediklerini kaydetti. Büyükşehir belediyesinin kendilerine ambargo uyguladığını ifade eden Aydın, OSB nin üretim, istihdam yaratan bir organizasyon olduğunu, ülkenin geleceği için bu yapılara destek sağlamak gerektiğini vurguladı. Aydın, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar dan kişisel olarak memnun olduklarını ancak kurumsal anlamda beklentilerinin yeterince karşılanmadığını söyledi. Aydın, İşallah bu yeni dönemde tüm partilerin, özellikle CHP nin de üretime, sanayiye, KOBİ lere ve OSB lere daha yakın durduğunu görmek istiyoruz dedi. Bu arada söz alan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da OSB nin kuruluş yasasından kaynaklı olarak kendi belediyesinin yetkisinin sınırlı kaldığını belirterek, göreve ilk geldiğinde OSB lerin sıkıntılarının aşılması için büyükşehir belediyesi ve OSB yönetimiyle biraraya gelmeyi önerdiklerini, ancak yapılan toplantılarda sonuç elde edilemediğini anlattı. OSB de temizlik ve yol yapımıyla ilgili bazı çalışmaları gerçekleştirdiklerini, daha fazlasını da yapmak istediklerini dile getiren Yaşar, Ben üzerine düşeni yapacağım, aynı yaklaşımı büyükşehir belediyesinden de bekliyoruz dedi. Keskin: Yerli üretim desteklenmeli OSİAD Başkanı Adnan Keskin in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun ziyaretinde yaptığı konuşma Sayın Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, 12 Haziran genel seçimleri öncesine rastlayan çok yoğun olduğunuz bir dönemde zaman ayırıp üretim alanı OSTİM e geldiğiniz için size tüm üyelerimiz ve OSTİM liler adına teşekkür ediyorum. Derneğimiz OSİAD binlerce işletmenin, 100 den fazla farklı sektörde üretim hizmeti vererek katma değer yaratmak için çalıştığı bir bölgenin kuruluşudur. Kuruluşumuz OSİAD içinde bulunduğumuz günlerde 20. kuruluş yıldönümünü kutlamaktadır. Kuruluşumuzun temsil etmekte olduğu OSTİM için üretim ekonomisi, sizlerin parti programlarında da çok açık belirtildiği gibi yaşamsal öneme sahiptir. 9

OSTİM in en büyük ve güçlü sivil toplum oluşumu olan Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği başkanı olarak, ülkemizi yönetmeye talip olan sizlerden isteklerimizi izninizle belirtmek istiyorum. Fazla zamanınızı almamak için en önemli ve temel taleplerimizi özetleyerek ve üç ana başlık altında sıralayarak iletmek istiyorum: KOBİ lerin içinde yer aldığı Organize Sanayi Bölgelerinin daha çağdaş ve daha verimli çalışabilmesi için talep ettiğimiz temel düzenlemeler şunlardır: - Türkiye de Büyük İşletmelerin Hizmet, Enerji ve Perakende sektörüne kaymaları ve beraberindeki ana girdilerindeki ara mamüllerin ithalata dayalı olmaları orta ölçekli işletmelerin önemini artırmaktadır. - Türkiye de 50 yıllık bilgi birikimine ulaşmış Karma ve İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri, Sanayi yapılanmasını tek planlı gerçekleştiren üretim üsleridir. - Ülkemizdeki Sanayi yapılanmalarının, sadece Organize Sanayi Bölgelerinde gerçekleşmesi sağlanmalıdır. - Organize Sanayi Bölgesi yönetimleri kendi bünyesinde faaliyet gösteren işletmecilerden oluşmalı, OSB yasasında bunu sağlayacak değişiklikler yapılmalıdır. OSB lerin daha doğru yönetilebilmesi konusunda Anadolu OSB oluşumu ve yönetimi örnek alınmalıdır. - Giderek zenginleşen ve çeşitlenen insan kaynağının tüm birikim ve bilgilerini dikkate alıp değerlendirecek OSB yönetim yapılarını oluşturabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. - OSB lerde ulaşım altyapısı, ortam güvenliği, çevre temizlik ve düzeni gibi sürdürülebilirlik için gerekli ve temel fonksiyonların yerine getirilmesi için Büyükşehir Belediyeleri, İlçe Belediyeleri ve OSB yönetimleri arasında işbirliği içerisinde çalışılabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. KOBİ lerin daha verimli çalışabilmeleri, daha girişimci olabilmeleri ve daha fazla katma değer yaratabilmeleri için talep ettiğimiz temel düzenlemeler şunlardır: - KOBİ lerin temel ihtiyacı olan nitelikli eleman ve özellikle de iyi yetişmiş ara eleman kaynağı için eğitim sistemi gözden geçirilmeli gerekli iyileşmeler yapılmalıdır. Avrupa nın sanayileşmiş ülkelerinin uygulamaları örnek alınmalıdır. - Üniversite öğrencilerinin stajları üniversite eğitiminin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Tüm öğrenciler öğrenimleri boyunca belirli bir program dahilinde sürekli staj yaparak sanayiye hazır hale gelmelidir. - KOSGEB vb. kurumların laboratuar imkanları genişletilmeli, KOBİ lerin laboratuar ihtiyaçları ücretsiz karşılanmalıdır. - ARGE yasasında KOBİ ler aleyhine olan maddeler yeniden düzenlenmeli, OSB bünyesinde kurulmuş olan teknokentlerin varlığı ARGE destekleri için 10 yeterli sayılmalıdır. - Üretim işletmelerinin en önemli ihtiyaçları olan makina, takım, ekipman, nitelikli çelik, sac, alüminyum ve benzer malzemenin yurtiçinde üretilmesi desteklenmelidir. - Üretim yapan işletmelerin en önemli girdilerinden olan enerjinin maliyeti düşürülmeli ayrıca kesintisiz ve kaliteli enerji sağlanabilmesi için gerekli tüm yatırımlar yapılmalıdır. KOBİ ler üzerindeki aşırı mali yüklerin kaldırılması ve KOBİ lerin mali olarak güçlü bünyelere sahip olabilmeleri için talep ettiğimiz temel düzenlemeler şunlardır: - Küçük işletme sahibi üzerindeki aşırı vergi yükleri azaltılmalı, başta işgücü maliyeti olmak üzere maliyetler gözden geçirilmelidir. - Kıdem tazminatını, işveren de katkısı alınarak devlet güvencesine kavuşturacak teknik düzenlemeler yapılmalı, bu yolla hem iş barışı sağlanmalı hem de kayıt dışı işçi çalıştırılması engellenmelidir. - Tekstilde, turizmde indirilen, hatta elmas alım satımında sıfıra yaklaştırılan KDV oranları sanayi malları ve ara mallarında da makul düzeylere düşürülmelidir. - Merkez Bankası nın ithalat lobilerinin baskısıyla uyguladığı düşük kur, aşırı değerli TL politikasından dolayısıyla da ihracat yapmaya çalışan firmalarımızın rekabet gücünü olumsuz etkileyen ithalat destekli politikalardan vazgeçilmelidir. - Faizleri doğrudan artıran ve bu durumun maliyetini KOBİ lere yükleyen Merkez Bankası karşılık artırması politikalarından vazgeçilmelidir. Sayın Genel Başkan, En nihayet, son söz olarak, ne pahasına olursa olsun, yerli malının, Türkiye de üretimin desteklenmesi, Ankara nın tüm kurum ve kuruluşlarıyla başkent olarak kalması ve içinin boşaltılmaması için ülkemizi yönetenlerden çok şey beklediğimizi ve taleplerimizin takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

OSİAD da başkan değişmedi Ostim Sanayi ve İşadamları Derneği nin 20.Olağan Genel Kurulu na, OSTİM ve İvedik te ard arda meydana gelen patlamalar damgasını vurdu. Konuşmacıların tamamı, patlamalardan dolayı duydukları üzüntüleri dile getirirken, iki işletmenin yeniden üretime geçmesi için dayanışma ilişkisinin örgütlenmesi gereğine işaret ederken, patlamadan ders çıkarılması gerektiğini söylediler. OSİAD ın genel kuruluna, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ın da aralarında olduğu çok sayıda protokol katılımı oldu. Kongrenin açılışını yapan OSİAD Başkanı Adnan Keskin, bir süre önce 20 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamadan dolayı çok büyük üzüntü içinde olduklarını söyledi. Keskin, patlamalarda 20 çalışanın hayatını kaybettiğini, OSİAD Üyesi iki firma sahibinin ise cezaevinde hukuk mücadelesi verdiğini söyledi. Keskin, Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği nin 20. olağan genel kurulunda Adnan Keskin yeniden başkan seçildi. Keskin, bankaların ve üst kurulların İstanbul a taşınmasıyla Ankara nın ekonomisinin kan kaybedeceğini söyledi. Cezaevinde olan arkadaşlarımızı en kısa zamanda yeniden işletmelerinin başında görmek istiyoruz. Çünkü eğer onlar işletmelerinin başına geçerlerse kuşkusuz hayatını kaybeden çalışanlarımızı geri getirmek mümkün olmayacak ancak çalışanlarımızın yakınlarına yardım eli uzatacaklar dedi. Bu nedenle OSİAD ın genel kurulunu buruk bir ortamda yaptıklarını belirten Keskin, genel ekonomik değerlendirme de yaptı. Dış ticaret yapan iki firmadan birisinin ithalatçı olduğunu, ihracatın yüzde 60 ını 250 den az çalışanı olan KOBİ lerin yaptığını, ithalatın da yüzde 60 ının 250 den fazla çalışanı olan şirketler tarafından gerçekleştirildiğini, yani iki firmadan birisinin ithalatçı 11 olduğunu, Türkiye nin kendi üreticisini ithalatçıya boğdurduğunu belirten Keskin, artık simidin susamının bile Çin den getirtildiği bir dönemin yaşandığını söyledi. Bankaların yüzyılın kazançlarını elde ederken, reel sektörün finans sorununun halen devam ettiğini belirten Keskin, bölgesel gelişmişlik farklarının hala giderilmemiş olması, hala 4 dört gençten birinin işsizliğin pençesinde kıvranması, yoksulluğun tahrip gücü yüksek bir sosyal bomba olarak orta yerde durması, işsizlik bu kadar yaygın iken sanayicinin ara eleman sıkıntısı yaşaması, yüksek vergiler, yüksek girdi maliyetleri içimizi hala burkan konu başlıkları olarak sıralanabilir dedi. Keskin, bankalar ile bazı üst

kurulların İstanbul a taşınacak olmasının da Ankara ya telafisi zor kayıplar yaşatacağını söyledi. Umutlu olacağız Keskin, şöyle dedi: Şartlar ne kadar kötü olursa olsun bizler umutlu olmak zorundayız. Bizlerin, umutsuz olmaya, karamsarlıkları derinleştirmeye hakkı yoktur. Bizler, sorunlarımız ne kadar ağır olsa da üretimden, istihdamdan, ihracattan yana tavrımızı korumalı, bir ülkede ekonomik ve sosyal hayatın denge unsuru kabul edilen KOBİ lerin güçlenmesi için örgütlü bir mücadele vermeliyiz. Bugün eğer, büyüme rakamlarına rağmen yoksulluk ve işsizlik sorun olarak devam ediyorsa, istihdam dostu bir büyümeyi gerçekleştiremiyorsak bilin ki bunun tek sebebi KOBİ lerdeki istihdamın artmamasıdır. Daha sonra söz alan Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Koç,Türkiye nin iş kazalarına karşı alınan önlemlerde en zayıf ülkelerin başında geldiğini, Türkiye nin ithalata dayalı büyüme politikasının sonuçlarının ağır olduğunu söyledi. Böyle bir modelin uzun süreli olamayacağını, kırılganlığın artacağını, Ortadoğu daki rejimlerin de yoksulluk ve yolsuzluk nedeniyle sarsıldığını söyledi. Tanık: Değerli bir dayanışma Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, OSTİM in Ankara için büyük bir önem taşıdığına dikkat çekerek, Üretim kaygısı taşıyan, bütün gücü ile çalışarak ülke ekonomisine katma değer sağlamayı hedefleyen OSTİM i acılar karşısında dayanışma içinde görmek mutluluk vericidir. Bu acıyı gidermek için sanayicimizin birbiriyle dayanışma bilinci ve gayreti içinde olmalarını, insanımızın, insancıl özelliğini örgütlü ve dayanışmacı duygusunu çok değerli buluyorum dedi. Dünyanın özel bir dönemden geçtiğini, küresel mali krizin siyasi krize yol açtığını, ciddi bir alt üst oluş yaşandığını belirten Tanık, Bir tarafta kolay kazananlar diğer tarafta üreterek kazananlar var. Üreten sektörler para alıp satmıyorlar. OSİAD lı sanayicilerin de üretim kaygısı içinde olan, insanı yaşatmak için üreten, varını yoğunu ortaya koyan bir topluluk olduğunu biliyorum. Bizler, kalıcı, üreten, insandan yana bir dünya için mücadele vermek zorundayız. Bu mücadelenin güç kaynağı da üretimdir diye konuştu. Yaşar: Yeni bir denetim modeli gerekiyor Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise yaptığı konuşmada, OSB lerde benzer patlamaların bir daha tekrarlanmaması amacıyla yeni bir denetim modelinin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yaşar, Biran önce OSB lerde denetimin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin genel ve yerel idare ile OSB ler bir araya gelmeli ve bir denetim mekanizması kurulmalıdır dedi. Yaşar, OSTİM ve İvedik Organize Sanayi nin OSB şartlarında planlanmadığını bu nedenle denetimde sorunlar yaşandığına dikkat çekti. Yaşar, Zaman birbirini karalamak, suçlamak zamanı değildir. Benzer olayların yaşanmaması için herkes sesini yükseltmelidir ve biran önce bu soruna neşter vurulmalıdır diye konuştu. Yaşar, patlamalarda hayatını kaybeden işçilerin ailelerini YeniKart sahibi yaparak destek olduklarını söyledi. Sarıtoprak: OSİAD, özel bir dernek 12 TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, OSİAD ın saygın, etkili bir dernek olduğunu, 250 ye yakın SİAD içinde OSİAD ın çok farklı bir yerinin bulunduğunu söyledi. Sarıtoprak, Ostim in yolu açık olsun. OSİAD, çığır açıyor dedi. Türk: Sanayileşmede OSİAD ın katkısı çok büyük Başkent OSB Başkanı Şadi Türk, Ankara nın sanayileşmesinde OSİAD ın da katkısının büyüklüğüne dikkat çekti. OSİAD ın, kimseden destek almadan, kendi gücüyle varolduğunu ve SİAD lar içinde farklı bir yer edindiğini ifade eden Türk, 20 nci genel kurulların 200 üncü genel kurullara erişmesini temenni ediyorum dedi. Tuncay: Tornacı ile turşucu bir arada olmaz Organize Sanayi Bölgeleri Derneği ve Anadolu OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, geçmişteki yapısal bozuklukların, bugünkü yöneticiler tarafından da gözardı edilmesinin ağır can kaybına yol açtığını ve sanayi sermayesinin yokolmasına neden olduğunu söyledi. Patlamadan sonra OSB lere karşı ciddi bir saldırı başlatıldığını anlatan Tuncay, OSB ler, sorgusuz sualsiz kurulan ve yönetilen olarak lanse edildi. Oysa 22 tane kamu kurumundan alınan raporlarla kuruluyor. Keşke bütün sanayi örgütlenmeleri OSB olarak şekillendirilse Ostim in de aralarında bulunduğu 5 tane OSB yi farklı değerlendirmek lazım. OSB lerde binalar yan yana olmaz, OSB lerde turşucu ile tornacı yan yana olmaz diye konuştu. Tuncay, patlamanın yaşandığı iki firmaya Anadolu OSB olarak altyapısı hazır arsa tahsis edebileceklerini söyledi ve iki işletmenin en kısa sürede faaliyete geçebilmesi için Ostim OSB yönetimiyle görüştüklerini anlattı.

Akkaya: OSİAD la dayanışma içindeyiz Tosyöv Ankara Destekleme Derneği Başkanı Erol Akkaya ise yıllardır TOSYÖV ile OSİAD ın ortak hedefler içinde dayanışma içinde olduklarını belirtti ve OSİAD, demokrasiden, özgürlüklerden, üretimden yana tavır koyduğu için başarılıdır. Üretimi teşvik ediyor ve bildiği doğruları söylemekten çekinmiyor dedi. Karakülah: Şirketimiz dayanışma ürünü OSİAD A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Akman Karakülah ise şirketin 1998 yılında 98 ortakla kurulduğunu, kuruluşta önceki dönem başkanlardan Mehmet Akyürek in ciddi katkıları olduğunu söyledi. Akyürek: OSİAD, marka oldu Ostim de, çamurdan dolayı çizme ile gelindiği yıllardan beri çalıştığını, artık Ostim in çok değiştiğini ve kabına sığmaz hale geldiğini belirten İÇASİFED Başkanı Mehmet Akyürek de Ostim in ve OSİAD ın Türkiye de marka olduğunu söyledi. 20 yıllık serüvenin çok başarılı bir serüven olduğunu ifade eden Akyürek, patlamanın yaşandığı iki işyerinin en kısa sürede faaliyete geçmesini temenni ettiklerini anlattı. YENİ YÖNETİM OSİAD ın 20. Olağan genel kuruluna tek liste gidildi. İki yıldır OSİAD Başkanlığı nı yapan Adnan Keskin in listesi oy birliği ile yeniden kazandı. Yönetim Kurulunda Adnan Keskin, Ahmet Kurt, Emrullah Balıkçıoğlu, Serhad Şahin, Ahmet Erbasan, Erol Akkaya, Kemal Değirmenci, Atilla Çınar, Ahmet Cemil Abiş, Ömer Ildıroyuk, Yeliz Özkaraoğlu seçildi. Denetim Kurulu ise Nihal Ermiş, İsmet Beyazkılıç ve Mehmet Fatih Özeren den oluştu. Genel Kurulda bir önceki Yönetim ve Denetim Kurulunda görev yapan sanayicilere katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi. Şadan AYCAN Hasan GÜREL Ali ÖZDEMİROĞLU Rıfkı GÜVENER 13

2023 ihracat hedefi 545 milyar dolara çıkarıldı 24 ihracatçı birliğinin ortaklaşa hazırladığı strateji belgesinde Cumhuriyet in 100. yılında ihracat hedefi 45 milyar dolar daha artırıldı. 2013 te 167,3, 2018 de 293,4 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor. İhracatın altı yılda 3,5 kat artış gösterdiğini ifade eden Başbakan Tayyip Erdoğan, bu yıl ihracatın yeniden 130 milyar doların üzerine çıkarak kriz öncesi dönemi yakalayacağını kaydetti. 24 ihracatçı birliğinin ortaklaşa hazırladığı strateji belgesinde Cumhuriyet in 100. yılında ihracat hedefi 45 milyar dolar daha artırıldı. 2013 te 167,3, 2018 de 293,4 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor. Türkiye, ihracatta hedef büyüttü. Bugüne kadar Türkiye nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar olarak açıklanırken, Türkiye İhracatçılar Meclisi nin (TİM) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a sunduğu ihracat strateji belgesinde rakam 545,15 milyara revize edildi. 24 ihracatçı birliğinin ortaklaşa hazırladığı belgede, 2013 yılı için 167,3, 2018 de de 293,4 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşılması hedefleniyor. İhracatın 6 yılda 3,5 kat artış gösterdiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, hedeflerinin önümüzdeki 12 yılda bu oranı 4 ve üzeri artırmak olduğunu ifade ederek, Bu da, bırakınız 500 milyar doları, onun da üzerinde bir rakama tekabül eder. dedi. Türkiye nin 2023 İhracat Stratejisinin Uygulamaya Aktarılması ve Performans Yönetimi Projesi nin tanıtımı Başbakan Erdoğan tarafından yapıldı. Tanıtıma Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) çatısı altında görev yapan ihracatçı birlik başkanları ile sivil toplum örgütlerinin başkan ve bazı yöneticileri katıldı. Programda konuşan Erdoğan, hedeflerinin Cumhuriyet in 100. kuruluş yıldönümünde 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak olduğunu söyledi. İhracatın önümüzdeki yılların ihtiyaç ve taleplerine göre esnek bir yapıya kavuşturulacağını aktaran Erdoğan, Üretim yapımızı, ihracat hedeflerimize uygun bir şekilde geliştirecek, bazı alanlarda yeniden oluşturacağız. Stratejimizin kamu bölümünün uygulayıcıları olan kurum ve kuruluşlar, Dış Ticaret Müsteşarlığı mız ve Devlet Planlama Teşkilatı mızla işbirliği içinde üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirecekler. Kalkınma planları ve yıllık programlar, bu stratejide yer alan hedeflere uygun şekilde oluşturulacak. diye konuştu. Bu kapsamda işletmelerin ulaşım, lojistik, araştırma geliştirme (Ar- 14 Ge), inovasyon, ucuz ve kaliteli girdi ihtiyacının karşılanması için çeşitli projeler ortaya konulacak. Türkiye nin ihracatının dünya ticaretinden aldığı payın 2013 te yüzde 0,91 e, 2018 de 1,14 e, 2023 te 1,46 ya ulaştırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yapan Başbakan, bunun sağlanması halinde yıllık yüzde 13 oranında artışın yaşanacağını dile getirdi. 2023 te 500 milyar dolar ihracat hedefinin hayal olmadığının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Bunun ulaşılabilir bir hedef olduğu, esasen son 8 yılda ortaya koyduğumuz performansla kıyaslandığında, daha net anlaşılacaktır. 2002 sonunda Türkiye 36 milyar dolar ihracat gerçekleştirmişti. 2008 de, yani 6 yılda ihracatı üç kattan fazla artırarak 136 milyar dolara yükselttik. Küresel kriz nedeniyle, dünyada olduğu gibi Türkiye de de ihracat 114 milyar dolara geriledi. Bu yıl

ihracatımızın kriz öncesi dönemi yakalayacağını, yeniden 130 milyar doların üzerine çıkacağını planlıyoruz. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise günübirlik kararlardan ziyade uzun dönemli ihracat stratejileri üzerinde çalıştıklarına dikkat çekerek, bu çalışmanın ilham kaynağını da hükümetin oluşturduğu istikrar ortamından aldıklarını ifade etti. Son sekiz yılda ortaya çıkan istikrarın iş dünyasına güç verdiğine vurgu yapan TİM Başkanı, Başbakan a hitaben şunları söyledi: Gözümüzü ufka çeviren liderliğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Sizin liderliğinizde Türkiye, bölgesinin rol modeli oldu. Bizlere tüm dünya ölçeğinde bir mücadele, özgüven örneği oldunuz. Bu belge kendine inanmanın, güvenmenin bir belgesidir. Hedef pazar Rusya TİM tarafından ortaya konulan proje iki aşamalı olarak uygulamaya konulacak. Birinci adımda, Türkiye düzleminde 2023 İhracat Stratejisi nin uygulamaya aktarılması ve performans programı ortaya konulurken, ikinci adımda bunun tüm sektörler için kırılımları ele alınacak. Projede ayrıca iş dünyasında vizyoner, yüksek katma değer elde eden, Ar- Ge ve tasarım yapan, etkin ve verimli bir yapı oluşturulması öngörülüyor. Ayrıca hazırlanan taslakta özellikle tekstil başta olmak üzere bazı sektörlerde dünya markaları çıkarılması için de gerekli adımların atılması planlanıyor. İhracat Strateji Belgesi nde, hedef pazar olarak da Rusya ön plana çıktı. Öte yandan uzay ve havacılık, savunma sanayii, bilgi ve iletişim teknolojileri, tıbbî hassas optik aletler, hastane ekipmanları ve sarf malzemeleri, yenilenebilir enerji, çevre ve malzeme teknolojileri gibi alanlar da ihracatın artırılabileceği alanlar olarak göze çarpıyor. İhracatçılar ayrıca bazı ülkeleri de sektörel olarak kendilerine hedef seçti. Buna göre, işadamları Rusya ya 24 farklı sektörle girmeyi hedeflerken, Amerika ya 22, Almanya ya 17, Çin, İngiltere, İran ve Suriye ye 16, Kazakistan, Libya ve Mısır a ise 15 farklı sektörle girecek. Hindistan, Romanya ve İtalya gibi ülkelere ise 14 farklı alanda ürün satılacak. İşadamı sanayiden kaçıp tarıma yöneliyor Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Adnan Keskin, ithalata dayalı üretimin artmasına ve tarım ve hayvancılığa daha çok teşvik verilmesine bağlı olarak sanayicinin tarıma yöneldiğini söyledi. Keskin, Sanayiciler, gıdanın stratejik bir ürüne dönüştüğünü görüyorlar ve ayrıca tarım ve hayvancılığa verilen desteklerden yararlanmak istiyorlar dedi. Keskin, hazine tarafından açıklanan teşvikli yatırımlarla ilgili verileri değerlendirdi. İthalata dayalı üretimin KOBİ lerin iş yapma kabiliyetlerini yok ettiğini belirten Keskin, ara malı üreten işletmelerin sistem dışına itildiklerine dikkat çekti. Bu durumun ithalat rakamlarına da yansıdığını, 2010 yılında 185 milyar dolarlık ithalatın yüzde 71 inin ara malı ithalatından kaynaklandığını ifade eden Keskin, ara malı ithalatının 2009 a göre yüzde 32 oranında arttığına işaret etti. Keskin, son yıllarda gıdanın stratejik ürün olarak nitelendirildiğini, aşırı nüfus artışının tüm dünyada gıdanın önemini artırdığını söyledi. 2010 yılında teşvikli yatırımlarda sektör itibarıyla en fazla artışın tarımda görüldüğünü, 2009 a göre tarımda teşvikli yatırımın 2010 yılında yüzde 6.5 yükseldiğini ifade eden Keskin, bu durumun işadamlarının tarıma olan artan ilgisinin kanıtı sayılabileceğini belirtti. Tarım ve hayvancılığa son yıllarda ciddi teşvikler verildiğini belirten Keskin, Sanayiciler, bu 15 teşviklerden yararlanmak için sanayiden tarıma yöneliyorlar. Çünkü, tarım ve hayvancılığa verilen teşviklerde ödeme kolaylıkları var: Ayrıca teşvikler daha kolay mekanizmalarla veriliyor dedi. Gelişmişlik farkları devam ediyor Yatırım teşviklerinde gelişmiş kentlerin yer aldığı birinci bölgenin 20.2 milyarlık teşvikli yatırımla yüzde 35 pay alırken, 1 Bölge yi hemen hemen aynı oranla yüzde 34 ile 2. Bölge nin izlediğini, 2. Bölge nin 20.1 milyarlık teşvik aldığını belirten Keskin, 3 ve 4. Bölgelerde yer alan 57 ilin ise toplam 17.1 milyar liralık teşvik ile yüzde 29 paya sahip olması, bölgesel gelişmişlik farklarında makasın hala açık olduğunu gösteriyor dedi.

Bir rekor daha kırıldı Tarım desteğinde kısıtlamaya gidilen Haiti, Bangladeş, Fas, Mısır, Tunus, Senegal, Zimbabve gibi yoksul ülkelerde ekmek isyanlarının ortaya çıktığını söyleyen ZMO Genel Başkanı Dr. Turhan Tuncer, 2009 krizinin etkisiyle gıda fitaylarının gerilemesine gerilemesine karşın, 2010 yılında yeniden yükselmeye başladığını belirterek buğday fiyatındaki artışın da son 6 ayda yüzde 100 ü geçtiğini kaydetti. Üretimi artmayan bir ülkenin ithalatının artmasından daha doğal ne olabilir? sorusunu yönelten Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer, nitekim ülkemizde 2010 yılı itibariyle tarım ürünleri ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır dedi. İSYANLAR ENDİŞE KAYNAĞI Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü nün (FAO) hububat, yağlı tohum, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarının aylık değişimlerinin değerlendirildiği endeksin, Şubat ayında 236 puana yükseldiğini ve küresel gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle rekor seviyeye çıktığını söyleyen Tuncer, FAO nun aylık gıda fiyatları endeksinin 1990 da açıklanmaya başlamasından bu yana en fazla, gıda krizinin yaşandığı 2008 yılı Haziran ayında artış göstererek ve 224 puana çıktığını anımsatara, Tunus ve Mısır da iktidarları deviren; daha sonra da Cezayir den Yemen e kadar Kuzey Afrika da geniş bir coğrafyaya yayılan isyan ve protestoları tetikleyen küresel gıda fiyatlarındaki hızlı artışlar, giderek daha büyük endişe ve korkuların kaynağı olmaktadır açıklamasında bulundu. TARIM SEKTÖRÜ KÜRESEL ŞİRKETLERİN HAKİMİYETİNE GİRDİ Diğer azgelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye de de serbestleştirme, özelleştirme ve kuralsızlaştırma modeline dayalı neoliberal tarım politikalarının sürdürüldüğünü vurgulayan Tuncer, bu politikalar sonucu mülksüzleşen kırsal köylü nüfusun kitleler halinde kentlerin varoşlarına göç ederken; sektörde girdi temininden üretime, işlemeye, pazarlamaya kadar uzanan tüm süreçte tekelci ulus-ötesi şirketler hakimiyetlerini artırdığını belirtti. BÜTÇEDEN TARIMA YÜZDE 2, FAİZE YÜZDE 23 PAY Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun 73.7 milyon olduğunu kaydeden Tuncer, 2010 yılında; toplam nüfus 1.2 milyon, kentsel nüfus 1.4 milyon kişi artarken; kırsal nüfus 25 bin kişi azalmıştır. Yani tarımda üretici nüfus artık kırlarda tutunamamaktadır. Siyasi iktidar tarımda üretimi teşvik etmek yerine açığı et, yağ, hububat, vb. ithalatı ile giderme kolaycılığına kaçmakta; yıllık büyümesi yüzde yarımın bile altına düşmüş olan tarımı, merkezi bütçeden faizin onda biri kadar bile desteklememektedir. Merkezi bütçeden tarıma destek olarak aktarılan kaynaklar faiz harcamaları ile kıyaslandığında, devede kulak kalmaktadır. Tarımın bütçeden aldığı pay yüzde 2 lerde iken faizinki yüzde 22-23 dolayındadır açıklamasında bulundu. MİLYONLARCA ÇİFTÇİ HAYAL KIRIKLIĞI İÇİNDE İktidarın, 2011 için bütçeyi 312 milyar TL ye çıkarırken, tarımsal 16

destekleri 6 milyar TL de tuttuğunu vurgulayan Tuncer, bu tutarın tarımda üretimi teşvik etmeyeceğinin açık olduğunu belirterek, en son 24 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan prim desteklerine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı milyonlarca çiftçide hayal kırıklığı yaratmıştır. Buna göre destek konusu 17 üründen 12 sinde (yağlık ayçiçeği, dane mısır, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, çeltik, kuru fasulye, nohut, mercimek ve kütlü pamuk) 2010 da olduğu gibi bu yıl da prim destekleri artırılmamıştır. Prim destekleri yalnızca çay ve zeytinyağı ile üretimi yaygın olmayan soya, aspir ve kanolada artırılmıştır. Hububat, bakliyat ve 1 milyon ton üretim açığı olan pamuk destekleme primleri son üç yıldır artırılmamaktadır. Bu arada 2010 yılı itibariyle üretimin buğday, arpa, mısır, nohut, şeker pancarı gibi temel ürünlerde 2009 yılına göre daha düşük olduğunu hatırlatmamız gerekmektedir diye konuştu. TARIM ÜRÜNLERİNDE CUMHURİYET TARİHİNİN İTHALAT REKORU KIRILDI Üretimi artmayan bir ülkenin ithalatının artmasından daha doğal ne olabilir? sorusunu yönelten Tuncer, nitekim ülkemizde 2010 yılı itibariyle tarım ürünleri ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır. Uluslararası standart sanayi sınıflamasına göre 2010 yılında ithalat 6.5 milyar dolara ulaşmıştır. İktidarın hep ihracat rekoru kırmakla övündüğü Uluslararası Standart Ticaret Sınıflamasına göre de ithalat 12.9, ihracat ise 12.7 milyar dolardır. Yani 200 milyon dolarlık açık vardır dedi. TÜRKİYE KURBANLIK İTHAL EDER HALE GELDİ Türkiye nin artık tarım ürünleri dış ticaretinde net ithalatçı konumunda olduğunu da belirten Tuncer,yıllarca uygulanan neoliberal hayvancılık politikalarının sonucunu verdiğini; Türkiye nin 2010 yılında canlı hayvan ve et ithalatının yanı sıra kurbanlıklarını da ithal eder hale düşürüldüğünü ifade etti. 2010 yılında canlı hayvan ve et ithalatının Türkiye ye maliyeti 600 milyon doları bulduğunun altını çizen Tuncer, Türkiye kendi besicisinden esirgediği destekleri ithalat parası olarak yabancı ülkelere akıtmıştır. Hububat için ödenen bedel 1 milyar doları, bitkisel yağ ve yağlı tohumlar için ödenen bedel ise 2.5 milyar doları aşmıştır. Tütün için bile 400 milyon dolara yakın ithalat parası ödenmiştir. Türkiye tarım ve gıdada ulus-ötesi tekellerin pazarı olmaktan ve ithalat sarmalından kurtulmak için; neoliberal politikalar dayatan tasfiye programları yerine kendi insanının ihtiyaçlarına ve ülkenin özgül ekolojik koşullarına uygun bilim, emek ve üretim odaklı tarım politikalarına geçmek zorundadır diye konuştu. 17

Ey gençlik! Birinci vazifen ithalatı önlemektir Gazi Üniversitesi tarafından düzenlenen Mesleki Eğitim Açısından Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü ve Önemi konulu panelde gençlere çarpıcı bir konuşma yapan Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Adnan Keskin, Sizin önünüzdeki en büyük tehlike ithalattır. Eğer ithalat bu hızla giderse çalışacak iş bulamayacaksınız ancak satıcı olacaksınız dedi. Panelin açılışını yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, tarihsel süreç içerisinde üniversitelerin işlevinin de değiştiğini söyledi. İkinci dünya savaşından sonra üçüncü kuşak üniversitelere geçiş yaşandığını, bu trendin ABD De ivme kazandığını ve dünyanın diğer gelişmiş ülkelerine de sıçradığını söyledi. Daha önce üniversitelerin bilim tabanlı eğitim verdiğini 3. kuşak üniversitelerde ise paydaşlarla birlikte çalışma yapıldığını ifade eden Ayhan, sivil inisiyatiflerin de bu sürece katıldığını anlattı. geçtiğimiz yüzyılda üniversitelerin bilim tabanlı üniversite olduğunu, ikinci dünya savaşından sonra üçüncü kuşak üniversitelere geçiş olduğunu söyledi. Müftüoğlu: Gençlik altın top ama Panelin yöneticisi Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu, Türkiye nin en büyük avantajının genç nüfus olduğunu söyledi. Türkiye nin en büyük gücü gençlerdir ancak bu altın topun fırlatılması gibidir. Eğer, genç nüfusunuz eğitimli değilse, meslek sahibi değilse Gazi Üniversitesi tarafından düzenlenen Mesleki Eğitim Açısından Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü ve Önemi konulu panelde gençlere çarpıcı bir konuşma yapan OSİAD Başkanı Adnan Keskin, Sizin önünüzdeki en büyük tehlike ithalattır. Eğer ithalat bu hızla giderse çalışacak iş bulamayacaksınız, üreten değil sadece ve sadece satıcı olacaksınız dedi. işe yaramıyorsa o zaman büyük bir felakettirartık, kol gücüne dayalı sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş evresindeyiz diye konuştu. Keskin: İthalat KOBİ lerin sonunu getiriyor Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Adnan Keskin de mesleki eğitimde sivil toplum örgütlerinin yerini anlattı. OSİAD ın 1991 yılında kurulduğunu, derneğin SİAD lar içinde aktif özellikleriyle bilindiğini anımsattı. OSİAD ın zaman zaman mesleki eğitim projelerinde paydaşlık yaptığını, Ostim de en büyük sorunlardan birinin nitelikli eleman sıkıntısı olduğunu söyledi. Ostim de meslek okulunun da bulunduğunu, gelişmiş ülkelerde teknik okulların hep sanayi içinde olduğunu ifade eden Keskin, Sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda verilecek bir mesleki eğitimle hem işsizlik sorununu çözmek hem de sanayinin ihtiyacını karşılamak mümkün dedi. Son aylarda sürekli olarak artan ithalata dikkat çeken Keskin, gençlere de gelecekle ilgili şu mesajı verdi: Sevgili gençler, sizler için en büyük tehlike ithalattır. Çünkü kendi malımızı kullanmıyoruz. Tarım yokoldu. Küçük atölyeler birer birer kapanıyor. Döviz baskısı ithalatı kamçılıyor ve ithalat lobisi ne yazık ki çok güçlü. Böyle giderse çalışacak işyeri bulamayacaksınız. TÜİK in son açıkladığı rakamlara göre, bu yılın şubat ayında ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22 arttı ama ithalatımız yüzde 48.7 arttı. Hammadde ithalatımız ise yüzde 51.8 arttı. Bu rakamlar, alarm rakamlarıdır. Bizim artık en öncelikli işimiz ithalatı önlemektir dedi. 18

Çağlayan: Yeni teşvik üzerinde çalışıyoruz Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, seçimden sonra yeni teşvik sisteminin gündeme geleceğini, ihracat odaklı üretim stratejisinin açıklanacağını söyledi. Çağlayan, ithalat verilerinin nisan ayından itibaren 3 er aylık periyotlarla açıklanacağını da belirtti. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, seçimden sonra yeni teşvik sisteminin gündeme geleceğini, ihracat odaklı üretim stratejisinin açıklanacağını söyledi. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, OSİAD Başkanı Adnan Keskin, OSİAD Başkan Yardımcısı Emrullah Balıkçıoğlu, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Erbasan, Yeliz Özkaraoğlu, Ömer Ildıroyuk, Nihal Ermiş ve Mehmet Fatih Özeren i kabul etti. Kabulde OSİAD Başkanı Keskin, dış ticaretteki dengesizliğe dikkat çekti. Keskin, ithalattaki artışın Türkiye deki yerli üretici bakımından alarm verici boyutlara ulaştığını vurguladı. Bakan Çağlayan ise küresel kriz döneminde Türkiye nin ihracatında ciddi gerilemeler olduğunu belirtti ve talep daralması nedeniyle 22 milyar dolarlık ihracatın kaybedildiği AB pazarını verdi. ABD ve Rusya ile olan ihracatın da 19

yarı yarıya azaldığını ifade eden Çağlayan, 185 milyar dolarlık ithalatta 40 milyar dolarlık ithalatın enerji alımından kaynaklandığını anlattı. Yıl sonu itibariyle 127-130 milyar dolarlık bir ihracat hedefine yönelik çalışma yaptıklarını belirten Çağlayan, yaptıkları bir çalışma ile ithalatın da fotoğrafını çektiklerini söyledi. Nisan ayından itibaren ithalat verilerinin de 3 er aylık periyotlarla açıklanacağını dile getiren Çağlayan, emtia fiyatlarını Çin yükseltiyor. Çin, dünyanın üretim merkezi. Türkiye açısından, geçen yıl ithalatı 1.4 trilyon dolar olan Çin e Türkiye nin neyi ne kadar satabildiğidir. Çin, sadece elektronik cip ihracatından 122 milyar dolar kazanıyor dedi. Türkiye nin 73 ülke ile dış ticaret yaptığını, bu 73 ülkeyle ilgili Türkiye nin ithalat ve ihracat yapısının ortaya çıkarıldığını belirten Çağlayan, en fazla açık verilen sektörleri incelemeye aldıklarını anlattı. En fazla açığın otomotiv sektöründe verildiğine dikkat çeken Çağlayan, seçimlerden sonra yeni teşvik sisteminin gündeme getirileceğini, ihracat odaklı üretim stratejisinin açıklanacağını anlattı. Çağlayan, şöyle konuştu: Yeni bir çalışma ile üretim yapmak için hangi hammaddeyi ne kadar ithal ediyoruz, bu hammadde Türkiye de var mı, var ise ne kadar gibi bir çalışma da yapıyoruz. Dış ticaret açığı noktasında kritik olan her ürün için ithalatçılarımızın ortak satın almalarına imkan tanıyacak bir platform oluşturuyoruz. Girdi tedarik stratejisi çerçevesinde demir-çelik ve demir dışı metallerin incelemesini tamamladık, otomotivde son aşamaya geldik, makine sektörü incelemesi devam ediyor. Demir-çelik sektöründe hurda hammadde maliyetini azaltmak için ortak depolama merkezi gibi bir yatırımla uzun vadeli tedarik güvenliği sağlanacak. Yabancılar, gözünü imalata dikti 2010 yılında 867 milyon dolarlık uluslararası doğrudan sermayesi imalat sanayi sektörü için Türkiye ye getiren yabancılar 2011 yılının Ocak ayında en çok uluslararası doğrudan yatırım girişini 106 milyon dolarla bu sektörden Türkiye ye getirdi. Yabancılar 2011 yılında imalat sanayiye gözünü dikti. 2010 yılında 867 milyon dolarlık uluslararası doğrudan sermayesi imalat sanayi sektörü için Türkiye ye getiren yabancılar 2011 yılının Ocak ayında en çok uluslararası doğrudan yatırım girişini 106 milyon dolarla bu sektörden Türkiye ye getirdi. Hazine Müsteşarlığı verilerinden yaptığı belirlemelere göre, doğrudan sermaye girişlerinin sektörlere göre dağılımına bakıldığında imalat sanayide faaliyette bulunan firmaların Ocak ayında 106 milyon dolarlık yatırım girişi yaptığı belirlendi. Yabancılar 2010 yılı sonunda da 867 milyon dolarlık uluslararası doğrudan sermayeyi imalat sanayi yatırımları için Türkiye ye getirmişti. İmalat sanayi yatırım girişlerinin alt kalemleri incelendiğinde en çok yatırım girişinin 68 milyon dolarla 20 elektrikli optik aletler imalatında gerçekleştiği belirlendi. Ocak ayında en yüksek ikinci sermaye girişi ise elektrik, gaz ve su yatırımlarında meydana geldi. Yabancıların 2 milyar 71 milyon dolarlık uluslararası doğrudan sermayesi ile 2010 yılını birincilikle kapatan bu sektörde Ocak ayında uluslararası doğrudan yatırım girişi 78 milyon dolar oldu. Elektrik, gaz ve su sektörünü sırayla, 58 milyon dolarla gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri, 40 milyon dolarla inşaat sektörü ve 22 milyon dolarla mali aracı kuruluşların yatırım girişleri takip etti.