Meryem Sûresi Kıssalarında Dil ve Üslup

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

EV SOHBETLERİ DERS: 7 KONU: PEYGAMBERLERE İMAN. A) Peygamber (Resȗl-Nebî) Ne Demektir?

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

IGMG Ev Sohbeti AT. Ders : 5 Konu: DERS MELEKLERE İMAN

Yarışıyorlarkoşuyorlar

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

تلقني أصول العقيدة العامة

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Konulu Tefsir Metodu Bir Usûl Sayılabilir mi ve Bunun Kur an ı Anlamaya Katkısı

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون

Îman, Küfür ve Tekfir 2

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

KALEM SURESİ. Nuzul Ortamı: Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MEKKE. Nüzul Sırası 7 NÜZUL YERİ KALEM SURESİ. Nuzul Sıra 7.

İSİMLER VE EL TAKISI

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

SURE VE AYET SIRASIYLA KUR AN SÖZLÜĞÜ KİTABINDAN ÖRNEK SAYFALAR OTUZUNCU CÜZ سورة النبا (78)

Kur an-ı Kerim den Seçme Metinler

Kur an-ı Kerim den Seçme Metinler

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ?

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

9. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

İşte bu peygamberler. (ki) biz bazısını bazısına üstün kıldık. Onlardan bazısı Allah ile konuştu. Ve bazısını derecelerle yükseltti

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

12. CÜZ KURAN OKULU KURAN-DER HASAN TEMUR

Kur ân da Fert Aile ve Toplum Ahlâkı Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz :39:53

PEYGAMBERİN ARKASINDA SAF TUTTUĞU İMAM

100. SOHBET. EV SOHBETLERİ 100. Sohbet Kuran da Peygamber Kıssaları - HZ. DÂVÛD (as)

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل الل ه أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون

IGMG Ev Sohbeti. IGMG Ev sohbeti 1

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

İşaret zamiri. İşaret isimleri. Bu ikisi. Bunlar. Şu ikisi. Şunlar. Onlar. Yakın mesafe için*bu* uzak mesafe için *şu-o* Çoğul İkil Tekil.

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

ON EMİR الوصايا لعرش

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

Transkript:

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 213 Meryem Sûresi Kıssalarında Dil ve Üslup Bilal GÖKKIR Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bu çalışmada Meryem Sûresi nde yer alan altı kıssanın dil ve üslubu üzerinde duracağız. Sûrede kıssaların yer almasından da anlaşılacağı gibi Meryem sûresi, Mekkî sûrelerdendir. Sûre Mekkî sûrelerin başlıca özelliklerinden olan Mukattaa harfleri ile başlaması, secde âyeti içermesi 1, ك ل ا lafzının yer alması 2, ve peygamber kıssalarının bulunması gibi özellikleri taşımaktadır. 3 Başta bulunan Hurûf-ı mukattaa dışında, sûrenin yapısal anlamda iki ana bölümden oluştuğu görülmektedir: Kıssa (2-58) ve Cedel (59-98). Burada bu iki bölüm hakkında genel bilgiler vermeden önce bu bölümlere hâkim olan fasılalar üzerinde duralım. Sûrede 2-33 âyetler arasındaki fasıla -يا ile başlar; âyet 34 te konu değişimiyle birlikte fasıla değişir ve -ون/ي ن bazan -يم hâlini alır. Sûrenin 34. âyetiyle birlikte aslında kıssa içinde cedel kendini göstermektedir. Zira burada hakkında tartışmaların olduğu Hz. İsa konusunda son sözün ortaya konduğu 1 Meryem 19/58. 2 Meryem 19/79 ve 19/82. 3 Mekkî sûrelerin özellikleri için bkz. Zerkeşî, Burhân, 1/188-189; Suyûtî, İtkân 1/29; Suphi Salih, Mebâhis fî Ulûmi l- Kur ân, İstanbul ts., s. 181-182.

214 KUR AN İLİMLERİ ve TEFSİR USÛLÜ vurgulanmaktadır: ذ ل ك ع يس ى اب ن م ر ي م ق و ل ال ح ق ال ذ ي ف يه ي م ت ر ون. Kanaatimizce burada dikkat çekilmesi gereken bir başka metinsel özellik âyet 34 ile birlikte İsa nın isminin ilk kez anılmış olmasıdır. Kıssada bir bebekten söz edilmekte ancak isim verilmemektedir. Kıssanın İsa hakkında olduğunu bilmeyen biri için ya da zihin olarak İsa ismine yoğunlaşmamış biri için aniden Meryem oğlu İsa bu işte... sözleri oldukça çarpıcı olsa gerektir. Bu çarpıcılık aynı zamanda fasıla ile de güçlendirilmiş gözükmektedir. Bu nedenledir ki âyet 41 ile birlikte و اذ ك ر ف ي ال ك ت اب dönülmektedir. fasılasına tekrar -يا İbrahim kıssasına geçildiğinde 4.ا ب ر اه يم ا ن ه ك ان ص د يق ا ن ب ي ا Kıssa bölümündeki bu yapısal özellik, kıssa ve cedel bölümlerinin fasılalar yoluyla da belirginlik kazandığını gösterir mi? Kıssa içindeki cedel için söylediğimiz bu kanaati bizzat kıssadan cedele geçiş olan sûrenin 59. âyeti ve sonrası için söylemek mümkün gözükmemektedir. Zira bu geçişte fasıla değişmemektedir. Değişim sadece fasıladaki harflerin seçiminde olmaktadır. Zira müşriklere karşı söz konusu sert eleştiriler arttıkça aynı zamanda bu üsluba da yansımaktadır. Nitekim âyet 75 den itibaren fasılaların -دا ve زا- hâlini aldığı ve bazan şeddeli olarak geldiği görülmektedir. ج ند ا / م ر د ا / و و ل د ا / ع ه د ا / م د ا / ف ر د ا / ع ز ا / ض د ا/ ا ز ا/ ع د ا/ و ف د ا/ و ر د ا/ ع ه د ا/ و ل د ا/ ا د ا/ ه د ا/ و ل د ا/ و ل د ا/ ع ب د ا ع د ا /ف ر د ا/ و د ا / ل د ا/ ر ك ز ا Sûrede dikkat çeken bir başka yapısal özellik ise, vahyin muhatabı olması hasebiyle Hz. Peygamber in zaman zaman sûrede yer almış olmasıdır. Mukattaa harflerinin peşi sıra gelen ilk âyette kendini ر ب ك ifadesi ile gösterir. Te vilatu Ehli s-sünne adlı tefsirinde, Ebu Mansur Muhammed el- Maturîdî (v. 333/944) âyetini açıklarken, âyetin Hz. Peygamber in nübüvvetine ذ ك ر ر ح م ة ر ب ك ع ب د ه ز ك ر ي ا delil teşkil ettiğini söyler. Zira der Maturîdî, âyet Rabinin kulu Zekeriyya ya rahmetini kitap ehline anlatarak, onlara kendi kitaplarında olanı haber vermektedir. 5 Hz. Peygambere hitaben senin Rabbin ifadesi üslûp olarak Hz. Peygamber i sürece ve olaya dâhil etmektedir. Nitekim bu yolla, Hz. Peygamber e destek verilmekte, tarihsel olayların ve bazen de tartışmaların içine çekilmektedir. 6 Tablo hâlinde gösterecek olursak: 4 Krş. Kutub, et-tasvîru l-fennî fi l- Kur ân, 1966, s. 91-92 ( Türkçe çevirisi, Kur an da Edebi Tasvir, çev: Süleyman Ateş, Ankara 1967, s. 164-168). 5 Maturîdî, Te vilâtu Ehli s-sünne, 3/257. 6 Ayet 9 da ق ال ك ذ ل ك ق ال ر ب ك ه و ع ل ي ه ي ن و ق د خ ل ق ت ك م ن ق ب ل و ل م ت ك ش ي ئ ا şeklinde yer alan ر ب ك ifadesi ve و ا ن الل ه ر ب ي devamındaki 2. tekil şahıs kullanımları Zekeriya ya hitap etmektedir. âyet 36 da ise

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 215 ذ ك ر ر ح م ة ر ب ك ع ب د ه ز ك ر ي ا 19/2 و م ا ن ت ن ز ل ا ل ا ب ا م ر ر ب ك ل ه م ا ب ي ن ا ي د ين ا و م ا خ ل ف ن ا و م ا ب ي ن ذ ل ك و م ا ك ان ر ب ك ن س ي ا 19/64 ف و ر ب ك ل ن ح ش ر ن ه م و الش ي اط ين ث م ل ن ح ض ر ن ه م ح و ل ج ه ن م ج ث ي ا 19/68 و ا ن م ن ك م ا ل ا و ار د ه ا ك ان ع ل ى ر ب ك ح ت م ا م ق ض ي ا 19/71 و ي ز يد الل ه ال ذ ين اه ت د و ا ه د ى و ال ب اق ي ات الص ال ح ات خ ي ر ع ن د ر ب ك ث و اب ا و خ ي ر م ر د ا 19/76 Âyet 75 te olduğu gibi ق ل ile hitabın doğrudan Hz. Peygambere yapılmış olması, Kıssaların sunumunda و اذ ك ر ifadesi ile Hz. Peygambere hitap edilmesi aynı şekilde Peygamberi vahiy sürecine dâhil etmektedir. 75. âyetle başlayan Peygamber e doğrudan hitap 76, 77, 83, 84, 97 ve 98 âyetleri ile sürmektedir. Tablo hâlinde gösterecek olursak: ق ل م ن ك ان ف ي الض ل ال ة ف ل ي م د د ل ه الر ح م ان م د ا ح ت ى ا ذ ا ر ا و ا م ا ي وع د ون ا م ا ال ع ذ اب و ا م ا الس اع ة ف س ي ع ل م ون م ن ه و ش ر م ك ان ا و ا ض ع ف ج ند ا 19/75 ا ف ر ا ي ت ال ذ ي ك ف ر ب ا ي ات ن ا و ق ال ل ا وت ي ن م ال ا و و ل د ا 19/77 ا ل م ت ر ى ا ن ا ا ر س ل ن ا الش ي اط ين ع ل ى ال ك اف ر ين ت ؤ ز ه م ا ز 19/83 ف ل ا ت ع ج ل ع ل ي ه م ا ن م ا ن ع د ل ه م ع د ا 19/84 ف ا ن م ا ي س ر ن اه ب ل س ان ك ل ت ب ش ر ب ه ال م ت ق ين و ت نذ ر ب ه ق و م ا ل د ا 19/97 و ك م ا ه ل ك ن ا ق ب ل ه م م ن ق ر ن ه ل ت ح س م ن ه م م ن ا ح د ا و ت س م ع ل ه م ر ك ز ا 19/98 Üslup açısından üzerinde durulması gereken hususlardan bir diğeri de, sûrenin iç örgüsünde sıkça geçen konu ve kavramlardır. Bunların başında rahmet ve Rahmân sözcükleri gelmektedir. Rahmet temasının ağırlıklı olduğu sûrenin en büyük maksatlarından biri, Bikâî ye göre Allah ın, seçkin kullarına bahşettiği nimetleri ortaya koymaktır. 7 Seyyid Kutub un ifadesiyle, sûrede bir rahmet havası hâkimdir. 8 Bu rahmet havası, sûrenin ilk kıssası olan Zekeriya kıssasının ilk âyeti ذ ك ر ر ح م ة ر ب ك ع ب د ه ز ك ر ي ا ile başlamakta; sûrenin sonunda Rahmân ın müminler için bir sevgi yaratacağını ifade eden 96. âyete kadar sürmekte- ا ن ال ذ ين ا م ن وا و ع م ل وا الص ال ح ات س ي ج ع ل ل ه م الر ح م ان و د ا dir: verilmektedir. ifadesi İsa nın ağzından و ر ب ك م ف اع ب د وه ه ذ ا ص ر اط م س ت ق يم 7 Bikai, Nazmu d-dürer fi Tenâsubi l-âyât ve s-suver, 4/527. 8 Kutup, Fi Zilali l Kur an, 9/488-489.

216 KUR AN İLİMLERİ ve TEFSİR USÛLÜ Sayısal olarak bakıldığında Kur an ın genelinde 57 kez geçen Rahmân ismine mukabil sûrede 16 kez Rahmân ismi geçmekte ve Rahmân isminin kullanımı cedel kısmında daha da artmaktadır. Rahmân ismi Kur an ın genelinde olduğu gibi Meryem Sûresinde de harf-i tarif ile kullanılmaktadır. 9 Bunun yanı sıra sûrede 8 kez lafzatullah /الل ه yer almaktadır. Bu nedenle Sûrede Rahmet ve Rahmân ın yansımaları da her adımda fark edilir. Yahya ya Allah katından kalb yumuşaklığı ve safiyet/temizlik verilmesi; aynı şekilde Yahya nın ebeveynine, İsa nın annesine güzel muamele etmelerinin belirtilmesi, Kutub un söz ettiği, sûredeki rahmet havasının oluşmasında önemli rol oynamaktadır. Bununla da kalmaz; Meryem kendisine zarar vereceğinden korktuğu kişiden Rahmân a sığınır (âyet 18); melek ise doğacak çocuğun ( İsa nın) insanlara bir rahmet olacağını söyler (âyet 21). İbrahim, babasını şeytana karşı uyarırken onun Rahmân a isyan ettiğini hatırlatır. İbrahim, İshak ve Yakûp hepsi rahmetten nasiplerini alırlar. Harun, destekçi olsun diye Allah ın Musa ya olan rahmetinden ötürü verilmiştir. Bütün bunlar ve bunların neslinden gelen Allah ın nimet verdikleri kişiler, Rahmân ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlar. Âyet ق ال ت ا ن ي ا ع وذ ب الر ح م ان م ن ك ا ن ك نت ت ق ي ا 19/18 ف ك ل ي و اش ر ب ي و ق ر ي ع ي ن ا ف ا م ا ت ر ي ن م ن ال ب ش ر ا ح د ا ف ق ول ي ا ن ي ن ذ ر ت ل لر ح م ان ص و م ا ف ل ن ا ك ل م ال ي و م ا نس ي ا 19/26 ي اا ب ت ل ا ت ع ب د الش ي ط ان ا ن الش ي ط ان ك ان ل لر ح م ان ع ص ي ا 19/44 ي اا ب ت ا ن ي ا خ اف ا ن ي م س ك ع ذ اب م ن الر ح م ان ف ت ك ون ل لش ي ط ان و ل ي ا 19/45 ا و ل ئ ك ال ذ ين ا ن ع م الل ه ع ل ي ه م م ن الن ب ي ين م ن ذ ر ي ة ا د م و م م ن ح م ل ن ا م ع ن وح و م ن ذ ر ي ة ا ب ر اه يم و ا س ر ائ يل و م م ن ه د ي ن ا و اج ت ب ي ن ا ا ذ ا ت ت ل ى ع ل ي ه م ا ي ات الر ح م ان خ ر وا س ج د ا و ب ك ي ا 19/58 ج ن ات ع د ن ال ت ي و ع د الر ح م ان ع ب اد ه ب ال غ ي ب ا ن ه ك ان و ع د ه م ا ت ي ا 19/61 ث م ل ن نز ع ن م ن ك ل ش يع ة ا ي ه م ا ش د ع ل ى الر ح م ان ع ت ي ا 19/69 ق ل م ن ك ان ف ي الض ل ال ة ف ل ي م د د ل ه الر ح م ان م د ا ح ت ى ا ذ ا ر ا و ا م ا ي وع د ون ا م ا ال ع ذ اب و ا م ا الس اع ة ف س ي ع ل م ون م ن ه و ش ر م ك ان ا و ا ض ع ف ج ند ا 19/75 ا اط ل ع ال غ ي ب ا م ات خ ذ ع ن د الر ح م ان ع ه د ا 19/78 9 Bu konuda geniş bilgi için bkz. Yıldırım, Kur an da Ulûhiyet, s. 111-124.

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 217 ي و م ن ح ش ر ال م ت ق ين ا ل ى الر ح م ان و ف د ا 19/85 ل ا ي م ل ك ون الش ف اع ة ا ل ا م ن ات خ ذ ع ن د الر ح م ان ع ه د ا 19/87 و ق ال وا ات خ ذ الر ح م ان و ل د ا 19/88 ا ن د ع و ا ل لر ح م ان و ل د ا 19/91 و م ا ي ن ب غ ي ل لر ح م ان ا ن ي ت خ ذ و ل د ا 19/92 ا ن ك ل م ن ف ي الس م او ات و ال ا ر ض ا ل ا ا ت ي الر ح م ان ع ب د ا 19/93 ا ن ال ذ ين ا م ن وا و ع م ل وا الص ال ح ات س ي ج ع ل ل ه م الر ح م ان و د ا 19/96 Tablo: Meryem Sûresinde Rahmân isminin geçtiği âyetler Âyet ذ ك ر ر ح م ة ر ب ك ع ب د ه ز ك ر ي ا 19/2 ق ال ك ذ ل ك ق ال ر ب ك ه و ع ل ي ه ي ن و ل ن ج ع ل ه ا ي ة ل لن اس و ر ح م ة م ن ا و ك ان ا م ر ا م ق ض ي ا 19/21 و و ه ب ن ا ل ه م م ن ر ح م ت ن ا و ج ع ل ن ا ل ه م ل س ان ص د ق ع ل ي ا 19/50 و و ه ب ن ا ل ه م ن ر ح م ت ن ا ا خ اه ه ار ون ن ب ي ا 19/53 Tablo: Meryem sûresinde Rahmet kelimesinin geçtiği âyetler Rabb isminin de ربك ve ربي şekillerinde iyelik zamirleriyle kullanıldığı dik- الل ه kat çekmektedir. Rabb ismi Mekkî sûrelerdeki isimlerden olup Kur an da lafzından sonra ulûhiyeti belirtmek için en çok kullanılan isimdir. Kur an da 970 kez geçen Rabb ismi genelde tekil muhatap zamirine izafet ile; yer yer de insana ait diğer zamirlere izafet ile kullanılır. Bazen, yer ve gök, âlem, doğubatı gibi kavram ve varlıklara izafe ile de kullanıldığı olur. 10 Rahmetin yanı sıra sûrede şirke karşı bir sertlik de söz konusudur. Yeniden dirilişi inkâr edenler, müminlere karşı mal ve makamla övünenler, Allah a ortak koşanlar, Allah a çocuk isnad edenler ile ilgili gelen eleştiriler oldukça serttir. Öyle ki neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir! (Âyet 90). Özetle ifade edecek olursak, sûrede kıssa ve cedel kısımlarının kendine mahsus bir fasılası var demek güç gözükmekle beraber, müşriklere yapılan tenkidin arttığı cedelde, fasılanın belli harflerle bittiği gö- 10 bkz. Yıldırım, Kur an da Ulûhiyet, s. 89-97.

218 KUR AN İLİMLERİ ve TEFSİR USÛLÜ rülmektedir. Daha çok -دا sesinin hâkim olduğu bu fasılalar, sûreye hâkim olan rahmet ve Rahmân ifadeleri ile bir denge oluşturur gibidir. Sûrede göze çarpan yapısal bir özellik de metinde iç bağlantıları oluşturduğunu düşündüğümüz ifade tekrarlarıdır Bunlar özellikle kıssalar bölümünde yoğunlaşmış durumdadır. Bazen cedel kısmında da görülmektedir. ولم اكن بدعاءك رب شقيا Zekeriya-Yahya, Meryem 19/4 قال رب اني يكون لي غلام Zekeriya-Yahya, Meryem 19/8 قال كذالك قال ربك هو علي هين Zekeriya-Yahya, Meryem 19/9 وبرا بوا لديه ولم يكن جبار عصيا Zekeriya-Yahya, Meryem 19/14 وسلام عليه يوم ولد ويوم يموت ويوم يبعث حيا Zekeriya - Yahya, Meryem 19/15 صد يقا نبيا İbrahim, Meryem 19/41 وقد خلقتك من قبل ولم تك شيئا Zekeriya - Yahya, Meryem 19/9 تقيا Zekeriya - Yahya, Meryem 19/13 عسي الا اكن بد عا ء ربي شقيا İbrahim, Meryem 19/48 قالت اني يكون لي غلام Meryem- İsa, Meryem 19/20 قال كذالك قال ربك هو علي هين Meryem- İsa, Meryem 19/21 وبرا بوا لدتي ولم يجعلني جبارا شقيا Meryem- İsa, Meryem 19/32 و السلام علي يوم ولدت ويوم اموت ويوم ابعث حيا Meryem- İsa, Meryem 19/33 صد يقا نبيا İdris, Meryem 19/56 انا خلقناه من قبل ولم يك شيئا Zekeriya - Yahya, Meryem 19/67 تقيا Cebrail, Meryem 19/18 Cennet Ehli, Meryem 19/63 Bu tabloda da görüldüğü gibi ifade tekrarları genelde kıssalarda görülmektedir. Yer yer cedel kısmında da ortaya çıkan bu ifadeler hem kıssaları kendi içinde hem de kıssa ve cedeli sûre içinde birbirine bağlamaktadır. Meryem Sûresinde Kıssa Meryem sûresinde 6 kıssa yer almaktadır: 1. Zekeriyyâ ve oğlu Yahya nın mucizevî doğumu (Âyet 2-15) 2. Meryem ve oğlu İsa nın mucizevî doğumu (Âyet 16-40) 3. İbrahim ve İbrahim in babası ile mücadelesi (Âyet 41-50) 4. Musa (Âyet 51-53) 5. İsmail (Âyet 54-55) 6. İdris (Âyet 56-57)

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 219 Üslup açısından sûrede yer alan kıssalarda dikkat çeken en önemli husus, kıssanın takdimi ve ardından gelen ifade şeklidir. Her bir kıssa zikr ifadesiyle sunulmaktadır. Zekeriya kıssasında bu masdar ر) (ذ ك haliyle kullanılırken diğer müteakip 5 kıssada emir ر ) (و اذ ك kalıbıyla kullanılmaktadır. Bu kapsamda, Maturîdî Zekeriya kıssasındaki ذ ك ر kelimesinin emr kalıbında و اذ ك ر -an anla- و اذ ك ر mında değerlendirilebileceğini, 11 Meryem kıssasının sunumunda yer alan kalıbının ise, tıpkı Zekeriya kıssasının başına atıfla م ر ي م ر ح م ة ر ب ك و اذ ك ر şeklinde düşünülebileceğini 12 belirtirken aslında aralarında sunum açıdan bir bağ olduğunu ortaya koymaya çalıştığı söylenebilir. Mâturîdî Hasan Basrî ye dayandırdığı bu yaklaşımı sûrenin tüm kıssalarında zikreder. 13 Zekeriyyâ ve Meryem kıssalarında müteakip cümleler ذ ) (ا ifadesiyle devam ettiği hâlde diğer kıssalarda ( ا ن ه ) ile başlayan cümle kıssada adı geçen kimsenin güzel bir vasfını vurgulamaktadır. (bkz. Tablo ) ذ ك ر ر ح م ة ر ب ك ع ب د ه ز ك ر ي ا و اذ ك ر ف ي ال ك ت اب م ر ي م و اذ ك ر ف ي ال ك ت اب ا ب ر اه يم و اذ ك ر ف ي ال ك ت اب م وس ى و اذ ك ر ف ي ال ك ت اب ا س م اع يل و اذ ك ر ف ي ال ك ت اب ا د ر يس ا ن ه ك ان ص د يق ا ن ب ي ا ا ن ه ك ان م خ ل ص ا و ك ان ر س ول ا ن ب ي ا ا ن ه ك ان ص اد ق ال و ع د و ك ان ر س ول ا ن ب ي ا ا ن ه ك ان ص د يق ا ن ب ي ا ا ذ ن اد ى ر ب ه ن د اء خ ف ي ا ا ذ انت ب ذ ت م ن ا ه ل ه ا م ك ان ا ش ر ق ي ا ا ذ ق ال ل ا ب يه ي اا ب ت ل م ت ع ب د م ا ل ا ي س م ع و ل ا ي ب ص ر و ل ا ي غ ن ي ع ن ك ش ي ئ ا و ن اد ي ن اه م ن ج ان ب الط ور ال ا ي م ن و ق ر ب ن اه ن ج ي ا و ك ان ي ا م ر ا ه ل ه ب الص ل اة و الز ك اة و ك ان ع ن د ر ب ه م ر ض ي ا و ر ف ع ن اه م ك ان ا ع ل ي ا Tablo: Kıssaların sûrede sunumunda yer alan ifade tarzı Meryem sûresinin kıssalar bölümündeki bir diğer önemli yapısal özelliği ise, kıssaların 58. âyet ile sonuca bağlanmasıdır. Bu âyet, yukarıda sayılan tüm şahısları İşte bunlar... ifadesiyle toplamakta, âdeta hepsini secde eder halde bırakarak kıssaları sonuçlandırmaktadır: ا ذ ا ت ت ل ى ع ل ي ه م ا ي ات الر ح م ان خ ر وا س ج د ا و ب ك ي ا... kendilerine Rahmân ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı. Bu âyetin akabinde başlayan cedel bölümü, secde âyetinin bıraktığı yerden götürür 11 Maturîdî, Te vilât, 3/257. 12 Maturîdî, Te vilât, 3/261. 13 Maturîdî, Te vilât, 3/267, 269, 270, 271.

220 KUR AN İLİMLERİ ve TEFSİR USÛLÜ gibidir: ل ف م ن ب ع د ه م خ ل ف ا ض اع وا الص ل اة...ف خ Onların ardından, namazı zayi eden kötü bir nesil geldi. Yukarıda güzel vasıflarla peygamberler anlatıldıktan sonra onların aksine bir tavırda olan sonra gelen kötü neslin anlatımına geçilmiştir. Sûrede, Zekeriya kıssası 2-15 âyetleri arasında yer almaktadır ve kıssa 3 bölümden oluşmaktadır: Zekeriya nın duası ve veli istemesi, Yahya nın müjdelenmesi ve Zekeriya nın müjde karşısında tavrı ve Yahya ya kitap ve hikmet verilmesi ile güzel özelliklerinin sayılması. Zekeriya- Yahya kıssası 2-15 âyetler arasında anılmaktadır. Âyet 2 de yer alan ifade kıssaya kısa bir giriş ifadesi gibidir: Rabbinin kulu Zekeriya ya olan nimetini anışıdır. Kıssaya yönelik bu girişin akabinde kıssanın kendi içinde üç bölümden meydana geldiğini söyleyebiliriz: Ayet 3-6 ا ذ ن اد ى ر ب ه ن د اء خ ف ي ا ق ال ر ب ا ن ي و ه ن ال ع ظ م م ن ي و اش ت ع ل الر ا س ش ي ب ا و ل م ا ك ن ب د ع ائ ك ر ب ش ق ي ا و ا ن ي خ ف ت ال م و ال ي م ن و ر ائ ي و ك ان ت ام ر ا ت ي ع اق ر ا ف ه ب ل ي م ن ل د ن ك و ل ي ا ي ر ث ن ي و ي ر ث م ن ا ل ي ع ق وب و اج ع ل ه ر ب ر ض ي ا ي از ك ر ي ا ا ن ا ن ب ش ر ك ب غ ل ام اس م ه ي ح ي ى ل م ن ج ع ل ل ه م ن ق ب ل س م ي ا ق ال ر ب ا ن ى ي ك ون ل ي غ ل ام و ك ان ت ام ر ا ت ي ع اق ر ا و ق د ب ل غ ت م ن ال ك ب ر ع ت ي ا ق ال ك ذ ل ك ق ال ر ب ك ه و ع ل ي ه ي ن و ق د خ ل ق ت ك م ن ق ب ل و ل م ت ك ش ي ئ ا ق ال ر ب اج ع ل ل ي ا ي ة ق ال ا ي ت ك ا ل ا ت ك ل م الن اس ث ل اث ل ي ال س و ي ا ف خ ر ج ع ل ى ق و م ه م ن ال م ح ر اب ف ا و ح ى ا ل ي ه م ا ن س ب ح وا ب ك ر ة و ع ش ي ا Ayet 7-11 ي اي ح ي ى خ ذ ال ك ت اب ب ق و ة و ا ت ي ن اه ال ح ك م ص ب ي ا و ح ن ان ا م ن ل د ن ا و ز ك اة و ك ان ت ق ي ا Ayet 12-15

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 221 و ب ر ا ب و ال د ي ه و ل م ي ك ن ج ب ار ا ع ص ي ا و س ل ام ع ل ي ه ي و م و ل د و ي و م ي م وت و ي و م ي ب ع ث ح ي ا Bu ayrımda dikkat çeken en önemli dilsel ve yapısal özellik her kısımda bir nidanın olmasıdır. İlkinde Zekeriyya nın Rabbine nidasını, ikincisinde meleğin Yahya yı müjdelerken nidasını görmekteyiz. Üçüncüsünde ise artık Yahya doğmuş büyümüş ve kendisine hitap/nida edilmektedir: ي اي ح ي ى خ ذ ال ك ت اب ب ق و ة : Ey Yahya kitab a sımsıkı sarıl. Üslup bakımından karşılaştıracak olursak Âl-i İmrân sûresinde, Zekeriya Rabbine dua etti ifadesi yerine Meryem sûresinde, Zekeriya Rabbine gizlice nida etti; Enbiya sûresinde ise Zekeriya Rabbine nida etti ifadeleri yer almaktadır. Öte yandan Âl-i İmrân sûresinde Zekeriya nın duasında ذ ر ي ة ط ي ب ة /temiz nesil talebinde bulunduğu belirtilmekte, Meryem sûresinde ise veli istediği söylenmektedir. Enbiya sûresinde sadece beni yalnız bırakma dediği belirtilmektedir. Âl-i İmrân da Yahya, Allah tan bir kelimeyi ( İsa yı) tasdik eden efendi, iffetli, salihlerden bir peygamber şeklinde vasıflandırılırken; Meryem sûresinde, daha önce adaşı olmayan bir erkek çocuk olarak vasfedilir. Zekeriya nın işaret ile konuşması konusunda da farklı ifadeler kullanılmaktadır. Âl-i İmrân sûresinde remz, Meryem sûresinde ise vahy kelimelerinin kullanılmış olduğunu görüyoruz. Zekeriya- Yahya kıssasının buradaki sunumunun, Âl-i İmrân ve Enbiyâ sûrelerindeki sunumu ile karşılaştırdığında Meryem 19/3 te sözü edilen gizli nida nın, Âl-i İmrân 3/38 de yer almadığı, yalın bir ifade ile İşte orada Zekeriya Rabbine dua etti denildiği görülür. Enbiyâ 21/89 da ise nida ifadesi yer almakla beraber, Zekeriya Rabbine nida etti ifadesi tercih edilmekte ve yine gizli ifadesi yer almamaktadır. Orada Zekeriya Rabbine dua etti. Âl-i İmrân 3/38 Hani o, Rabbine gizlice nida etti. Meryem 19/3 Hani, Zekeriya Rabbine nida etti. Enbiyâ 21/89 Bu âyetin yorumunda, genel itibariyle tefsirlerde, Allah için gizli ve âşikârın eşit olduğunun altı çizilmekte, ancak âyet farklı açılardan tartışılmaktadır. Bunlardan birincisi, cehr-âşikârlık/seslilik ifade eden nida nın gizlilik ifade eden hafiyya ile birlikte oluşturduğu sıfat tamlamasındaki semantik problemdir. Problemi tartışmaya açan Râzi, bunu iki şekilde açıklamaktadır: 14 a) Zekeri- 14 Râzî, 21/180.

222 KUR AN İLİMLERİ ve TEFSİR USÛLÜ ya gücü yettiği kadar sesini yükseltmiş, ancak yaşlılık nedeniyle sesi zayıf kalmış, dolayısıyla yaptığı onun kastı bakımından bir nida iken vakıa açısından ise hafi olmuştur. Dolayısıyla nidaen hafiyye birlikte olabilmektedir. b) Duasına icabet, namaz esnasında olduğuna göre 15, duası da namazda olmuş olmalı ve namazda duanın da hafi olması gerekir. Âyet 5 te veliyya ifadesi ile Zekeriya çocuk mu istemektedir? İlk dönem tefsir kaynakları veli ifadesini doğrudan oğul olarak yorumlamakta 16, fakat daha sonraki kaynaklar bu konudaki ihtilafa işaret etmektedirler. Örneğin Râzi, bu konuda iki görüşten söz eder: 17 Zekeriya veliyya ifadesi ile a.) çocuk istemiştir. b) kendisinin yerine geçecek birisini istemiştir. Râzi, burada Al-İmran, Meryem ve Enbiya da yer alan âyetlere işaretle çocuk istemiştir diyen birinci görüşün doğruya daha yakın olduğunu belirtir. Mirasçı istemesine gerek olmadığını zira Meryem sûresindeki و ا ن ي خ ف ت ال م و ال ي م ن و ر ائ ي ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla mirasçılarının olduğunu söyleyen Râzi bu ifadenin mirasçı değil çocuk isteme mânasına alınmasının daha uygun olduğunu düşünür. 18 Bikâî ise Âl-i İmrân 3/38 âyetine atfen neslimden bir veli kaydını düşerek çocuk olarak yorumlar. 19 Konuyu Âl-i İmrân 3/38 ve Enbiyâ 21/89 âyetleri ile birlikte değerlendirdiğimizde en azından metin bağlamında açık bir oğul isteği sonucunu çıkar- ل ا zürriyet, nesil ve ذ ر ي ة mak kolay gözükmemektedir. Söz konusu âyetlerde karşılaş- Beni yalnız bırakma ifadeleri iki önemli ipucudur. Bunları ت ذ ر ن ي ف ر د ا tıracak olursak: Katından temiz nesil ver Âl-i İmrân 3/38 Katından bana bir veli ver Meryem 19/5 Rabbim beni yalnız bırakma Enbiyâ 21/89 Üç ayrı âyette yer alan üç ayrı ifadeyi, Zekeriya nın farklı dönemlerde yaptığı dualara atıf olarak alma imkânı var mıdır? Zürriyyet istediği gençlik dönemi, zürriyetten ümit kestiği orta yaş dönemi ve artık yalnız kalmamak için birilerini istediği bir dönem. Her üç sûrede yer alan âyetlerin siyâkı bu anlama imkân verir görünmüyor. Zira her birinde de yaşlılık hâline bir atıfta bulunulduğu görülüyor. Âl-i İmrân Sûresinde ve Meryem Sûresinde kendi ifadesi ile yaşlılığını anlamaktayız. Enbiya Sûresinde ise beni yalnız bırakma ifadesin- 15 Âl-i İmrân 3/38 16 bkz. Mukâtil, 2/620. 17 Râzî, 21/183. 18 Râzî, 21/183. 19 Bikai, 4/520.

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 223 den anladığımız kadarıyla çocuk talebi olmamaktadır. Dolayısıyla Zekeriya - nın bu duası ve duasındaki talebi, Kur an metninden anladığımız kadarıyla, yaşlılık dönemine rast gelmektedir. Sûrenin üçüncü kıssası, İbrahim hakkındadır ve bu kıssa bir önceki Meryem kıssasındaki kalıpla sunulmuştur: Kitapta İbrahim i de an. Sûrenin diğer kıssalarından farklı olarak İbrahim kıssasının bir diğer sûrede benzer bir üslûp ile sunulduğu görülür: و ات ل ع ل ي ه م ن ب ا ا ب ر اه يم Onlara İbrahim in haberini de oku. 20 Şuara 26/69 da yer alan bu ifadenin ardından gelen İbrahim kıssasında tıpkı Meryem sûresinde olduğu gibi İbrahim in babası ile olan tevhid mücadelesine yer verilir. İbrahim in babasına yaptığı tebliğe yer verilen bu kıssada, İbrahim babasını Allah a şirk koşmama noktasında uyarmaktadır. Fakat burada İbrahim in babasına yönelik saygılı tavrı ön planda olup bu saygı, babasına yaptığı tebliğindeki dil ve üsluba da yansımaktadır. Kıssanın sûre içindeki münasebeti bağlamında Râzi, Zekeriya- Yahya kıssası ile Meryem-İsa kıssasını birlikte telakki ederek İbrahim kıssasının Zekeriya kıssası üzerine atıf olduğunu belirtir. Sûrenin gayesini, tevhid, nübüvvet ve haşri açıklamak diye özetleyen Râzî, tevhidi inkâr edenlerin dolayısıyla, Allah tan başka ma bud olduğunu söyleyenlerin iki grup olduklarını belirtir. Râzî ye göre, bir grup, Allah tan başka, hayy (diri), akıllı, anlayan bir mabudun bulunduğunu kabul edenlerdir ki bunlar Hıristiyanlardır. Diğerleri ise, Allah ın dışında cansız, hayy olmayan, aklı ve anlayışı bulunmayan bir ma budun varlığını kabul ederlerdir ki bunlar putperestlerdir. Bu iki kısım, sapıklıkta müşterek olmakla beraber, ikinci grubun sapıklığı daha büyük, daha şiddetlidir diyen Razi ye göre, Allah, önce birinci grubun yani Hıristiyanların, sapıklığını açıkladıktan sonra, ikinci grubun yani putperestlerin sapıklığı hususunda söze başlıyarak Kitapta an buyurmuştur. Kitapta İbrahim i an ifadesinin, Meryem 2 âyetine yani Zekeriya- Yahya kıssasının ilk âyetine atıf olduğunu söyleyerek, sûre içindeki bütünlüğe dikkat çekmeye çalışan Râzî ye göre, Zekeriya ve Meryem in kıssaları sona erince, Allah sanki şöyle demektedir: Zekeriyâ nın durumunu anlattım. O hâlde sen de İbrahim in hâlinden bahset diyerek Allah, Hz. Peygambere İbrahim den bahsetmesini emretmiştir. Çünkü Râzî nin ifadesiyle, ne Hz. Peygamber, ne kavmi ve ne de beldesinde bulunanlar ilim ve kitap mütalaa etmekle meşgul olmadıklarından dolayı, Hz. Peygamber in bu kıssayı olduğu gibi, hiçbir ilavede 20 Şuara 26/69-89;... و ات ل ع ل ي ه م ن ب ا şeklindeki sunum, İbrahim dışında Adem in çocuklarının (Mâide 5/27), Nuh un (Yûnus 10/71) ve ismi âyette geçmemekle beraber tefsirlerde Bel am b. Baure olarak teşhis edilen şahsın (Arâf 7/175) kıssalarında da göze çarpar.

224 KUR AN İLİMLERİ ve TEFSİR USÛLÜ bulunmaksızın ve eksiksiz haber verip anlatması, gaybtan bir haber verme ve onun nübüvvetine delalet eden kesin bir mucize olmuştur. 21 Sûrenin 58. âyeti ile birlikte kıssalar kısmı sonuca ulaştırılmaktadır. Zekeriya dan başlayıp İdris e kadar adı anılan peygamberlerin her biri hususi bir övgüye mazhar oldukları anlatılmış; burada ise İşte bunlar denerek hepsine toplu bir övgü yapılmıştır. Burada bu peygamberler hakkında ortaya çıkan temel nitelendirmelere bakılırsa ortaya şu sonuçlar çıkmaktadır: Her şeyden önce bu peygamberler Allah ın nimetine mazhar olmuş kişilerdir. Onlara nübüvvet verilmesi, hidayet verilmesi ve seçilmiş olmaları onlara verilmiş başlıca nimetlerdir. Her biri hakkında yapılan özel övgüler ve verilmiş nimetler haklarında anlatılan kıssalarda değinilmiştir. Zekeriya ya, hanımına ve oğlu Yahya ya Allah ın bir nimeti ve rahmeti olarak, kendisi yaşlı, hanımı kısır olduğu hâlde, Yahya verilmiş ve peygamber kılınmıştır. Meryem e mucizevî şekilde, İsa verilmiş, doğum esnasında Allah tarafından hurma ve su ikram edilmiş ve İsa ya peygamberlik verilmiştir. İbrahim in hem kendisine hem de çocuklarına nübüvvet verilmiş, neslinden peygamberler gelmiştir. Oğlu İshak ve torunu Yakup peygamber kılınıp hepsinin adları kendilerinden sonraki nesiller arasında yüceltilmiştir. Musa ya nübüvvet ile birlikte kardeşi Harun destek olarak verilmiştir. İsmail nübüvvet ile onurlandırılmış, Rabbi katında kendisinden hoşnut olunduğu belirtilmiştir. İdris yüksek mekânlara yüceltilmiştir. Söz konusu nimet ve rahmete mahzar olan bu peygamberlerin zürriyet olarak birbirinin neslinden gelmelerine dikkat çekilmektedir. Hepsinin atası Âdem olmak üzere sırasıyla bu nesillerde İdris, Nuh, İbrahim, İsmail ve İshak, İsrail/Yakup, Musa ve Harun, Zekeriya ve Yahya, Meryem ve İsa bulunmaktadır. Bunların Allah tarafından hidayet edilip seçildikleri belirtilmektedir. Fakat bütün bu nimetlere ve yüceliklere rağmen, onların Allah ın âyetleri karşısında ağlayarak secdeye kapandıkları belirtilmektedir. Buradaki ağlayarak secdeye kapanma ile kıssalar bölümünde adı geçen bütün peygamberlerin kulluklarına dikkat çekilmektedir. Hepsi kul olarak, Allah ın nimetine, hidayetine muhtaçtır. Hepsi sonuçta insan neslinden gelmektedir. Allah ın kendilerine verdiği nimetlere, hidayete ve seçilmişliklerine rağmen onlar, Allah ın âyetleri karşısında ağlayarak secdeye kapanırlar. 22 21 Râzî, 21/222. 22 Kur an da ağlayarak secdeye kapanmak ifadesi İsra 17/107 âyetinde de temas edilmektedir. Ayrıca Enfal 8/2 âyetin de Allah ın âyetleri kendilerine okunduğunda müminlerin imanları artacağı belirtilmektedir.

B. GÖKKIR MERYEM SÛRESİ KISSALARINDA DİL ve ÜSLUP 225 Kıssalar bölümünün en uzun kıssasının Meryem ve İsa kıssası olduğu hatırlandığında âyette secdeye ve dolayısıyla kulluğa yönelik bu vurguların oldukça anlamlı olduğu söylenebilir. Sûrede İsa ya ulûhiyet atfedilmesi ve Allah ın oğlu vasfının verilmesine karşı, oldukça geniş bir eleştiri bulunmaktadır. Nitekim bu eleştiri, Meryem ve İsa kıssası ile de sınırlı olmayıp cedel kısmında da devam etmektedir. Kaynaklar Bikâî, Burhâneddin Ebu l-hasan İbrahim b. Ömer, Nazmu d-dürer fî Tenâsubi l- Âyât ve s-suver, Beyrut 1995. Gökkır Bilal, Form and Structure of Sura Meryem- A Study from Unity of Sura Perspective Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2006, 16/1, Isparta. Kutub, Seyyid, et-tefsîrü l-fennî fi l-kurân, (çev. Süleyman Ateş, Kur an da Edebi Tasvir, Ankara 1967) Beyrut 1966. Maturîdî, Ebu Mansur Muhammed, Te vîlâtu Ehli s-sünne, Beyrut 2004. Mukâtil b. Süleyman, Tefsîrü Mukâtil, Kahire 1983. Râzî, Fahreddin, et-tefsîru l-kebîr, ( çev. S. Yıldırım, L. Cebeci, S. Kılıç ve S. Doğru, Ankara 1993) Beyrut ts. Salih, Suphi, Mebâhis fî Ulûmi l-kur ân, İstanbul, ts. Suyûtî, Celaleddin Abdurrahman, el-itkân fi Ulûmi l-kur ân, Dimaşk Beyrut 1993. Yıldırım, Suat, Kur an da Ulûhiyet, İstanbul 1987. Zerkeşî, Bedreddin, el-burhân fî Ulûmi l-kur ân, Kahire 1957.