Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri İslam ve Hemşirelik Savaşta Kadınların Görevleri Savaşta Yaralı Bakımı Kahraman Kadın Savaşçılar Ümmü Habibe Kahraman Havle Hastabakıçısı Rufeyde Hasta Bakım Yerleri İlk Hastahane
İslamî kaynaklarda bize kadar ulaşan bilgilere göre hemşireliğin ilk kullanım alanı, savaşta olmuştur... Pek çok kadın, savaşa katılmıştır (Müslim, Cihad, 47 (1810); İbn Mace, (2856). İslam ve Hemşirelik
Savaşta Kadınların Görevleri Kadınlar gerek Uhud ve gerekse bundan sonraki diğer savaşlarda, geri hizmetlerde görev aldılar. Yemek pişirmek, su taşımak, silah taşımak ve temizlemek, savaşan erkekleri teşvik etmek gibi görevler üstlendiler. Bunların yanında bazı Müslüman kadınlar, yaralanan askerlerin yaralarını sarmak ve bakımlarını yapmak gibi görevleri de üstlenmişlerdi (Buhari, Cihad 67, 68; Müslim, Cihad, 32, 142; İbn Mace, (2856).
Savaşta Yaralı Bakımı Yaralıların bakımı için Uhud Savaşı na 14 Müslüman kadın katılmıştır (el-vakidi, el-megazi, I, 249; İbn Sa d, et-tabakat, VIII, 241; İbnu l-cevzi, Telkih, 159). Hz. Peygamber in (s.a.v.) eşi Âişe ile Ümmü Süleym, sırtlarında kırbalarla (deri mataralarla) su taşıyarak savaşanların su ihtiyacını giderdiler (Buharı, Meğazi 18; Müslim, Cihad 47 (136). Yine aynı savaşahz. Peygamber in kızı Fâtıma da katıldı. Fâtıma babasının yaralanması üzerine, onun yarasını yıkadı. Fakat akan kanın durmaması üzerine bir hasır parçası yaktı, küllerini yaranın üstüne bastı. Böylece kanı durdurmayı başardı (Buhari, Meğazi, 25; İbn Mace, Tıb 15; Fethu l-bari, VII, 286).
Hayber Savaşı na katılan Ümmü Sinan, Yaralanan erkekleri, ailemin yanında bulunan ilaçlarla tedavi ediyordum. demektedir (el-vakidi, el-megazi, II, 687). Ümmü Ziyad ın da Hayber Savaşı na çıkarken, yaralıları tedavi için yanında ilaçlar bulundurduğu anlaşılmaktadır (İbn Hanbel, Müsned, V, 271, VI, 371). Savaş meydanlarında yaralananların bakımını da kadınlar yürütmekteydi (İbn Sa d, et-tabakat, VIII, 455-565; Buhari, İdeyn 20; Müslim, Cihad 48 [142]).
Kahraman Kadın Savaşçılar Ümmü Ümare, Uhud Savaşı na yanında sargı bezleri götürmesine karşın (İbn Sa d, et-tabakat, VIII, 414), savaşın kızışması üzerine bir erkek gibi çarpıştı. Gösterdiği kahramanlık Hz. Peygamber i hayran bıraktı (Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi, çev. Said Mutlu, İstanbul 1972, I, 166-167). Nuseybe de, bozgun sırasında kılıcıyla Hz. Peygamber i savundu: Henüz galibiyet Müslümanlarındı. Fakat Müslümanlar bozguna uğrayınca Peygamber in yanında durup bizzat savaşa katıldım. Peygamber i kılıcımla savunuyor, bir yandan da düşmana ok atıyordum. Yaralanıncaya dek savaştım. (İbn Hişâm, es-sire, III, 29-30).
Ümmü Habibe Ümmü Habibe, Yermuk Savaşı nda erkekleri savaşa teşvik etti. Savaşta Rum askerlerinin hücumu karşısında komutan Amr İbnü l-âs ve adamları dağılmaya yüz tutunca, Ümmü Habibe nin direktifiyle dağdan inen kadınlar, sopalarla kaçmakta olan erkeklerin yüzlerine vurmaya başladılar. Ümmü Habibe, Allah, eşini, kızını bırakıp kaçanı çirkinleştirsin! diye haykırdı. Bunun üzerine Müslümanlar toparlanıp cephede eski yerlerine yakın mevkilere döndüler (Zehebi, Âlâm, I, 238).
Kahraman Havle Ezver el-kindi nin kızı Havle, Halid ibn Velid komutasında Rumlarla yapılan savaşta kardeşi Dırâr esir düşünce, siyah bir giysi giyip at üzerinde düşman saflarına yıldırım gibi daldı ve birçok düşmanı öldürdü. Yüzünü gizlediği için komutan Halid de dahil Müslümanlar, bu kahraman savaşçının kim olduğunu merak ettiler. Onun kim olduğunu öğrenen Halid, kardeşi Dırâr ı kurtarmak üzere yüz kişilik bir birlik görevlendirdi. Havle de bu birliğin komutanının yanında operasyona katılıp kardeşini kurtarmayı başardı (Zehebi, A'lam, I, 375-379).
Hastabakıcısı Rufeyde Hendek Savaşı nda Sa d ibn Muaz, atılan bir okla kolundan yaralandı. Durumu ağırdı. Hz. Peygamber, Mescid-i Nebevi nin içine bir çadır kurulmasını ve onun o çadıra yerleştirilmesini emretti. Yanına da, yaralıları tedavi eden, bakıma muhtaç Müslümanların hizmetine koşan bir kadın olan Eslem kabilesinden Rufeyde yi hastabakıcı olarak tayin etti (Buhari, Edebu'l-Müfred, çev. Fikri Yavuz, İstanbul 1975, XI, 491; İbn Hişam, es-sire, II, 6; III, 250; İbn Hacer, el-isabe fi Temyizi s-sahabe, Beyrut bty., IV, 302-303). Rufeyde nin bu işlere eli yatkın olduğu anlaşılmaktadır. Zira onun yaraları tedavi ettiği nakledilmiştir (İbn Hişam, es-sire, III, 250).
Hasta Bakım Yerleri Bildiğimiz kadarıyla Hz. Peygamber döneminde sistemli bir hastane mevcut değildi. Hastalar ve yaralılar için özel bir yerin bulunmadığı, savaş sırasında mescidin içine bir çadır kurulmasından anlaşılmaktadır. Zira Mescid-i Nebevi o dönemde, bütün sosyal faaliyetler için kullanılan bir mekândı. Bu nedenle savaş sırasında bir revir gibi kullanılmıştı.
İlk Hastane İlk hastane kuran Müslüman hükümdar, Velîd ibn Abdülmelik tir. 707 yılında hastane açarak, oradaki doktorların masraflarını karşıladı. Kaçmamaları için (bulaşıcı olan) cüzzamlı (Lepralı) hastaların hapsedilmelerini emretti. Onlara ve görme engellilere erzak tahsis etti (el-kettani, Teratibu l-idariye Terc., II, 32).
Kaynakça Ateş, Süleyman, Hz. Muhammed'in Kızı Fâtıma, Uhud Savaşı'na Katılmıştı, Vatan Gzt., 17 Mart 2003. Ateş, Süleyman, Peygamber İle Savaşa Giderdik, Vatan Gzt., 26 Haziran 2004. Kırca, Celal, Kur an ve Bilim, Marifet Yay., 2. bsk., İstanbul Haziran 1997, s. 278-287. Savaş, Rıza, Çalışma Hayatında Kadın (Hz. Muhammed Devri Örneği), İslâm ve Çalışma Hayatı Ulusal Sempozyumu [25-27 Kasım - 2005], 2008. Mart 2014