KONVERS YON BOZUKLU U TANISI KONAN ÇOCUK VE ERGENLER N SOSYODEMOGRAF K, KL N K ÖZELL KLER VE Efi TANILARI

Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Deomed Medikal Yay nc l k

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Acil Serviste Konversiyon Reaksiyonu Tan s Alan

Bir Üniversite Hastanesinde De erlendirilen Cinsel stismar Ma duru Çocuk ve Ergenlerin Demografik ve Klinik Özellikleri

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Çocuk ve Ergen Ruh Sa l Klini ine Baflvuran Ergen Hastalar n Özellikleri

AC L PS K YATR K BAfiVURULARIN VE AC L PS K YATR K H ZMETLER N DE ERLEND R LMES

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

AYRILIK KAYGISI BOZUKLU U OLAN ÇOCUKLARDA SOSYODEMOGRAF K VE KL N K ÖZELL KLER

Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Yak nmas le De erlendirilen Hastalar n Psikososyal Geliflim Özellikleri

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi

Sivas l Merkezinde Sosyoekonomik Düzeyi Farkl Üç lkö retim Okulu Ö rencilerinin Depresyon Düzeyi

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

lkö retim Okulu Ortaö retim Dönemindeki Çocuklarda Sosyal Fobinin Araflt r lmas

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Birinci Basamakta Psikiyatrik De erlendirme Ölçeklerinin Kullan m THE USE OF PSYCHOMETRIC SCALES IN PRIMARY CARE. Serpil Ayd n

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

ANABİLİM/BİLİM DALI Programı MEZUN TEZKONUSU

PS K YATR HASTALARINDA TIP DIfiI YARDIM ARAMA DAVRANIfiININ DE ERLEND R LMES

Parçalanm fl Aile ve Gençlerde Sapm fl Davran fllar: Lise Son S n f Gençli i Örne i

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Panik Bozuklu u: Solunumsal Alt Tipler, Yak n ve Geçmifl Yaflam Olaylar n n Rolü

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Ayaktan zlenen Olgulardan DEHB ve/veya ÖÖB Tan s Konan Çocuklar n WISC-R Testi Sonuçlar n n Karfl laflt r lmas

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

Yatarak Tedavi Gören Hastalarda T bbî Hastal a Efllik Eden Ruhsal Bozukluklar n Görülme S kl ve Yaflam Kalitesi ile fllevsellik Üzerine Etkileri

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

DEPRESYONUN TANIMI VE EP DEM YOLOJ S

Depresyon Tan l Yafll Hastalar n Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

GENÇ ER fik N KEKEMEL K VAK ALARINDA ANKS YETE DÜZEY LE BAfiA ÇIKMA TUTUMLARININ L fik S

Araflt rmalar/researches E. Bayramkaya, F. Toros, C. Özge. Ergenlerde Sosyal Fobi ile Depresyon, Öz kavram, Sigara Al flkanl Aras ndaki liflki

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Depremin Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniği ne başvuru profili üzerine etkisi

Prof. Dr. EM N ÖNDER (Kocaeli Üniversitesi T p Fakültesi Ö retim Üyesi)-

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımları

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Gebelikte fiiddet ve Benlik Sayg s

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Bafl a r s yak nmas ile baflvuran hastalarda yayg n anksiyete bozuklu u

Trafik Kazas Nedeniyle Baflvuran Hastalar n

Sosyal Kayg Bozuklu unda Cinsiyet Farkl l klar

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Kahraman Marafl ta Difl Hekimleri ve Di er Difl Sa l Personeli Aras nda Hepatit B ve C Seroprevalans

Ankara Bölgesinde Sa l kl Bireylerde HAV, HBV, HCV Seropozitifli inin Yafl ve Cinsiyete Göre Da l m

Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u Tan s Konan Çocuk ve Ergenlerde Efl Tan lar ve Sosyodemografik Özellikler

ntermitan Alerjik Rinit ( AR) hastalar nda desloratadinin etkinlik ve güvenlili inin de erlendirildi i ACCEPT 1 Çal flmas sonuçlar n görmek için

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

C. Gökhan Orcan, Ömer F. Nas,. Gökhan Çavuflo lu, Oktay Alan, Hakan K l ç, A. Ulca Uyguç, S. Burkay Öztürk, Emin Ulutafl, Hakan Cebeci

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

4. Ünite Ö retmen K lavuz Kitab

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Epilepsi Tan s le Takip Edilen Kiflilerde Psikiyatrik Hastal klar ve Bunun Yaflam Kalitesi Üzerine Etkisi

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

INCREASING THE PERIOD OF EXCLUSIVE BREASTFEEDING WITH EDUCATION OF MOTHERS. Key words: Exclusive breastfeeding, health education, breastfeeding

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Zorunlu Yat flta Psikiyatrik ve Hukuksal Süreç

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniğine Başvuran Ergenlerde Belirti ve Tanı Dağılımı

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

B R E T M HASTANES NDE KONSÜLTASYONLA DEPRESYON TANISI ALAN VAKALARIN ÖZELL KLER

Transkript:

KONVERS YON BOZUKLU U TANISI KONAN ÇOCUK VE ERGENLER N SOSYODEMOGRAF K, KL N K ÖZELL KLER VE Efi TANILARI Selma Tural Hesapcioglu*, Evrim Aktepe**, Zeynep Göker*, Sema Tanr över Kandil*** * Dr. Araflt rma Görevlisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dal, Trabzon ** Yard mc Doçent Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dal, Isparta * Dr. Araflt rma Görevlisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dal, Trabzon *** Profesör Doktor, Karadeniz Teknik Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dal, Trabzon Sorumlu Yazar: Dr. Selma Tural Hesapç o lu Adres: Karadeniz Teknik Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dal, Trabzon, Türkiye. Tel: 0462 3775564, GSM: +905052215114, Faks: +904623252270, E-posta: selmahesapcioglu@yahoo.com Dipnot: Bu çal flma 14-17 Kas m 2007 tarihlerinde Erken Bafllang çl Psikiyatrik Bozukluklar konulu 12. Ergen Günlerinde poster olarak sunulmufltur. ÖZET KONVERS YON BOZUKLU U TANISI KONAN ÇOCUK VE ERGENLER N SOSYODEMOGRAF K, KL N K ÖZELL KLER VE Efi TANILARI Amaç: Trabzon ve çevresi illerden Karadeniz Teknik Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk-Ergen Ruh Sa l poliklini ine baflvuran ve Konversiyon Bozuklu u tan s konan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik özelliklerinin ve efl tan lar n n saptanmas amaçland. Yöntem: 1 May s 2005-30 Nisan 2007 tarihleri aras ndaki iki y ll k sürede 16 yafl ve alt ndaki konversiyon bozuklu u tan s konan çocuk ve ergenlere âit çocuk-ergen ruh sa l kiflisel kartlar ve hastâne dosyalar geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Konversiyon bozuklu u tan l 90 çocuk (33 erkek, 57 k z) tesbit edildi. Ortalama yafl 11.65±2.82 ydi. Konversiyon belirtilerinin görünümleri farkl yd, en yayg n görünüm epileptik olmayan nöbetin varl yd (%57.8). Di er konversif yak nmalar solunum sorunlar (%27.8), istemli motor kaslarda bozukluk (%23.3) ve duyusal belirtiler (%11.1) idi. Konversif belirtilere efllik eden yak nmalar en s k %27.8 ile a r, %8.9 ile yorgunluk idi. Vak alar n %55.6 s nda konversif belirtiler nedeniyle âcil servislere baflvuru, %14.4 ünde hastâneye yat fl gerekmiflti. Konversif belirti öncesindeki ruhsal gerginlik yaratan yaflam olaylar vak alar n %82.2 inde saptand. Vak alar n %77.8 inde tabloya baflka bir ruhsal hastal k efllik ediyordu, bulunan efl tan lar en s k anksiyete bozuklu u (%50) ile depresif bozukluk (%16.7) idi. Tart flma: Çocuk ve ergenlerde kendini karmafl k bir flekilde gösteren konversiyon bozuklu u çok say da konversiyon belirtisi ve/veya efllik eden a r, yorgunluk, anksiyete, depresyon ile olabilmektedir. Bu bozukluk çocu a, âileye ve sa l k sistemine belirgin bir yük getirmektedir. Sonuç: Konversiyon bozuklu u tek bafl na bir bozukluk olmay p uyum bozuklu u, depresyon, ayr l k kayg s gibi di er psikiyatrik bozukluklar n bir parças d r. Bu nedenle konversiyon bozuklu u olan her hastada efl tan lar n de erlendirilmesi tedavinin etkinli ini artt racakt r. Anahtar Kelimeler: konversiyon bozuklu u, komorbid bozukluklar, çocuk ABSTRACT SOCIODEMOGRAPHIC, CLINICAL FEATURES, AND COMORBID DISORDERS OF CHILDREN AND ADOLESCENTS WITH CONVERSION DISORDER Objective: The aim of this study is to present the sociodemographic features and comorbid disor- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 184

ders of children and adolescents with conversion disorder which referred from Trabzon and surrounding cities to Child and Adolescent Psychiatry Department of Karadeniz Technical University Faculty of Medicine. Method: The hospital files and child and adolescent psychiatry department s personal files of the children who referred to department in two years between May 1st 2005 to April 30th 2007, younger than 16 years age and had diagnosed conversion disorder examined retrospectively. Findings: A total of 90 children (33 boys and 57 girls) were diagnosed as conversion disorder. The average age was 11.65 years ±2.82. The aspects of conversion disorder were various, the most prevalent one was pseudoseizure (57.8%). Other conversion complaints were respiratory problems (27.8%), voluntary motor muscle dysfunction (23.3%), and sensory symptoms (11.1%). Most common complaints accompanied to conversion symptoms were pain (27.8%) and fatigue (%8.9). 55.6% of cases had the need of referral to emergency services because of the conversion symptoms. Hospital admissions were required for 14.4% of the cases. Antecedent stressors were also reported in 82.2%. In 77.8% of the cases, conversion disorder is accompanied with another psychiatric disorder. The most frequent comorbidities were anxiety disorder (50.0%) and depression (16.7%). Discussion: Presentations of children and adolescents are often complex, with multiple conversion symptoms and/or comorbid pain, fatigue, anxiety, and depression. Conversion disorder is associated with a significant burden for the child, family, and the health system. Conclusion: Conversion disorder is not a disorder by itself, but rather a part of other psychiatric disorders such as adjustment disorder, depression and separation anxiety disorder. Therefore, the assessment of comorbidity is important in achieving the most effective treatment for any patient with conversion disorder. Keywords: conversion disorder, comorbid disorders, child G R fi Konversiyon bozuklu u (KB) psikolojik çat flma ya da gereksinim sonucu ortaya ç kan istemli motor ya da duyu ifllevlerini etkileyen bir veya birden fazla belirtinin olmas ile seyreden bir bozukluk olarak tan mlanmaktad r. KB belirtilerinin ço unlu u sensorimotor ifllevselli i etkiler ve nörolojik bozukluklar taklit eder. Örne in psikojenik nöbetler, koordinasyon bozuklu- u, paralizi, afazi, körlük, sa rl k, eldiven tarz anestezi ve paresteziler fleklinde izlenebilir (Pehlivantürk 2008). KB da çocuk ve ergenlerde en s k görülen semptomun epileptik olmayan nöbet oldu u ve s kl n n %15-%50 aras nda de iflti i bildirilmektedir (Fritz ve Campo 2002). DSM-IV-TR ye göre KB tan s konulabilmesi için ifllevsel bozuklu un nörolojik ve di er t bbi durumlar veya madde etkisi ile aç klanamamas, psikolojik etmenler ile iliflkili olmas, amaçl olarak ortaya ç kart lmamas, a r veya cinsel ifllev bozuklu u ile s - n rl olmamas ve belirgin s k nt yâhut sosyal, meslekî ve di er alanlarda ifllevselli in azalmas na sebep olmas gerekmektedir (Amerikan Psikiyatri Birli i 2001). Tüm yafl gruplar nda konversiyon bozuklu u k zlarda daha s k görülmektedir (Fritz ve Campo 2002). Ergen ve eriflkinlerde iyi tan nan ve aç klanan bir bozukluk olan KB, somatoform bozukluklar içinde yayg n görülen bir tiptir. Çocuklarda tan nmas daha karmafl k olan bu bozuklukta cinsel ve fiziksel kötüye kullan m veya belirgin âilesel sorunlar gibi yaflam olaylar oldukça s k saptanm flt r (Grattan-Smith ve ark. 1988). KB öncesi kardefl geçimsizli i, okul sorunlar, akademik baflar ile ilgili kayg lar, âilenin yüksek beklentileri, ölüm veya fiziksel hastal k korkular, ayr l k kayg lar gibi psikolojik etkenlerin rol oynad görülmektedir (Pehlivantürk 2008). KB tan s konan çocuklar n âilelerinde s kl kla çat flmalar yâhut iletiflim güçlükleri bulundu u ve psikiyatrik bozukluk oranlar n n kontrol gruplar na göre anlaml olarak yüksek oldu u bildirilmektedir. Bu nedenle tüm âile üyelerinin de erlendirilmesi önerilmektedir (Pehlivantürk 2008). Grattan-Smith ve arkadafllar konversiyon bozuklu u bulunan çocuklar n âilelerini, hastal klarla afl r u rafl içinde olan anksiyöz âileler ve kaotik özelliklere sâhip âileler olarak 2 alt tipte aç klam fllard r (1988). KB genellikle h zl bir bafllang ç göstermektedir, fakat yavafl seyir gösteren vak alar da vard r. Genel olarak KB nin prognozunun çocuk ve gençlerde iyi oldu u belirtilmekte, %56-100 aras nda de iflen tam klinik düzelme oranlar verilmektedir (Pehlivantürk 2008). Yaklafl m flekilleri, belirtilerin tipi ve fliddeti ile ilgili olup, altta yatt düflünülen ruhsal etmenlere yöneliktir (Grattan-Smith ve ark. 1988). Bu çal flmada Trabzon ve çevresi illerden Çocuk- Ergen Ruh Sa l poliklini ine baflvuran ve KB tan s konan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik özelliklerinin ve efl tan lar n n tesbit edilmesi amaçlanm flt r. YÖNTEM Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) T p Fakülte- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 185

Konversiyon semptomlar Efllik eden yak nmalar Motor %23.3 A r (%27.8) 4 Yorgunluk (%8.9) 5 1 Di er (%8.8) Psödonöbet %57.8 2 2 Duyu %11.1 Çarp nt (%7.8) Solunum %27.8 fiekil 1. Konversiyon bozuklu u semptomlar ve efllik eden yak nmalar si Çocuk-Ergen Ruh Sa l poliklini ine 1 May s 2005 30 Nisan 2007 tarihleri aras ndaki iki y ll k süre içinde yap lan baflvurular geriye dönük olarak de erlendirildi. Bu amaçla muayene edilen çocuk-ergenlerin kiflisel kartlar ve hastâne dosyalar incelendi. DSM- IV-TR ölçütleri esas al narak KB tan s konmufl 16 yafl ve alt ndaki çocuk ve ergenlerin sosyodemografik bilgilerinin, klinik özelliklerinin ve efl tan lar n n analizi yap ld (Amerikan Psikiyatri Birli i 2001). Tek belirtisi a r (Somatoform A r Bozuklu u) veya yorgunlukla (Kronik Yorgunluk Sendromu) s n rl bulunan ve madde kullan m olan çocuk ve ergenler çal flma d - fl nda tutuldu. Simülasyon ya da Munchausen Sendromu vak alar n hiçbirisinde bulunmuyordu. Çocuk ve ergenlerin yafl, cinsiyet, ebeveyn bilgileri, konversif belirtilerin özellikleri, süresi, bu nedenle hastâneye yat fllar, yat fl süreleri, tan koymaya yönelik yap lan tetkikler, bozukluk öncesinde yaflanm fl ruhsal gerginlik yaratan yaflam olaylar n n varl, efl tan lar n varl araflt rma s ras nda dikkate al nd. Konversiyon belirtileri epileptik olmayan nöbet, motor bozukluklar, duyusal belirtiler ve solunum sorunlar alt bafll klar nda topland. BULGULAR ki y ll k süre içinde KTÜ T p Fakültesi Çocuk-Ergen Ruh Sa l poliklini ine baflvuran toplam 4664 vak adan (3153 erkek, 1511 k z), %1.9 una (n=90) KB tan s kondu u saptand. Cinsiyet da l m na göre baflvuran k z çocuklar n n %3.7 si (n=57), erkeklerin %1.0 i (n=33) konversiyon bozuklu u idi. Ortalama yafl, 11.65±2.82 di. Vak alar n %68.9 unu 11-16 yafl grubu olufltururken, %31.1 i 5-10 yafl grubundayd. Vak alar n %62.2 si (n=56) Trabzon ilinden gelmekteydi, bunu s ras yla %17.8 (n=16) ile Giresun, %11.1 (n=10) ile Rize, %5.6 (n=5) ile Gümüflhâne, %2.2 ile (n=2) Artvin, %1.1 ile (n=1) Bayburt illeri takip ediyordu. Vak alar n büyük bir k sm (n=52, %57.8) epileptik olmayan nöbet ile baflvurmufltu. stemli motor ifllevlerde bozukluk tüm vak alar n %23.3 ünde (n=21) tesbit edilmifl olup, da l m motor güçsüzlük (n=8), anormâl hareketler (n=9), konuflma veya yutkunmakta güçlük (n=4) fleklindeydi. Vak alar n %11.1 inde (n=10) en az bir duyusal belirti vard ; da l m parestezi/anestezi (n=3), görme zorlu u (n=5) ve iflitme zorlu u (n=2) fleklinde idi. Di- er konversif yak nmalar (n=25, %27.8) solunum sorunlar fleklinde idi. Birden çok konversif belirti vak alar n %15.6 s nda (n=14) tesbit edildi. Bu 14 vak anun beflinde motor bozukluk ve epileptik olmayan nöbet, dördünde motor bozukluk ve solunum sorunlar, ikisinde epileptik ol- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 186

30 25 20 15 10 5 0 Okul/ ö renme stresörleri Aile içi çat flma/ fliddet Kay p/ ölüm/ boflanma Fiziksel rahats zl k Travma Cinsel istismar Kardefl k skançl fiekil 2. Rapor edilen stresörler mayan nöbet ve solunum sorunlar, ikisinde duyusal bozukluk ve solunum sorunlar, birinde ise motor bozukluk, epileptik olmayan nöbet ve solunum sorunlar saptand. Konversif belirtilere efllik eden yak nmalar en s k %27.8 ile a r, %8.9 ile yorgunluk, %7.8 ile çarp nt, %8.8 ile di er yak nmalar (afl r hareketlilik, bunalt, afl r sinirlilik) idi (fiekil 1). Vak alar n %82.2 sinde konversif belirti öncesinde ruhsal gerginlik yaratan yaflam olaylar saptand. En fazla karfl lafl lan stresör faktörler okul/ö renme ile ilgili sorunlard (%28.9). Di erleri s ras yla âile içi çat flma/fliddet (%22.2), kay p/ölüm/boflanma (%15.6), çocu un var olan fiziksel rahats zl (%5.6), travma (%4.4), cinsel istismar (%3.3), kardefl k skançl (%2.2) fleklinde idi (fiekil 2). Vak alar n %77.8 inde (n=70) tabloya baflka bir ruhsal hastal k efllik ediyordu, bunlar en s k anksiyete bozuklu u (%50) ile depresif bozukluk idi (%16.7). Di- er ruhsal bozukluklar mental retardasyon (%4.4), enürezis (%2.2), özgül ö renme güçlü ü (%1.1), psikotik bozukluk (%3.3) olarak saptand. Efl tan lar n cinsiyete göre da l m nda anksiyete bozuklu u bulunan 45 çocuk ve ergenin %66.7 sinin (n=30) k z, %33.3 ünün (n=15) erkek oldu u, depresif bozuklu- u bulunan 15 çocuk-ergenin %86.7 sinin (n=13) k z, %13.3 ünün (n=2) erkek oldu u tesbit edildi. Vak alar n %55.6 s (n=50) konversif belirti nedeniyle acil servislere baflvurmufltu. Vak alar n %14.4 ünde (n=13) bu belirtiler nedeniyle hastâneye yat fl gerekmiflti. Hastânede kal fl süresi ortanca de eri befl gündü. Vak alar n %70 ine (n=63) elektroansefalografi (EEG) uygulanm fl, %83.3 üne (n=75) biyokimyasal çal flmalar yap lm flt. Solunum ile ilgili testler vak alar n %10 una (n=9) uygulanm fl, %6.7 sine (n=6) video EEG görüntülemesi yap lm flt. Di er görüntüleme yöntemleri olarak bilgisayarl tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, direkt grafiler vak alar n %31.1 ine (n=28) uygulanm flt. Kardiyolojik muayene vak alar n %70 ine (n=63) yap lm fl, %27.8 ine (n=25) ekokardiyografi uygulanm fl, bir vak ada foramen ovale aç kl tesbit edilmiflti. Vak alar n %4.4 üne (n=4) Görsel Uyar lm fl Potansiyeller (VEP) testi, %2.2 sine (n=2) elektromyogram uygulanm flt. Vak alar n belirtilerinin bafllang c ndan tan lar n n konulmas na kadar geçen süre birkaç günden 3 y la kadar de iflmekteydi. Bu sürelerin da l m, 1 haftadan az (n=4, %4.4), 1-4 hafta (n=15, %16.7), 1-6 ay (n=51, %56.7), 6-12 ay (n=10, %11.1), 12 aydan fazla (n=10, %11.1) olarak tesbit edildi (fiekil 3). TARTIfiMA Birçok modern Bat kültürlerindeki toplum örneklemlerinde çocuk ve ergenlerde KB nun nadir görüldü ü bildirilmektedir (Fritz ve Campo 2002). Ülkemizde Ankara Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk ve Er- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 187

60 50 40 30 20 10 0 1 haftadan az 1-4 hafta 1-6 ay 6-12 ay 12 aydan fazla fiekil 3. Semptomlar n bafllang c ndan tan konuluncaya kadar geçen süre gen Psikiyatrisi poliklini ine baflvurularda bu tan n n %2-3 oran nda kondu u bildirilmektedir (Kerimo lu ve Yal n 1992). Araflt rmam z n kapsad iki y ll k süre içinde 90 vak aya (%1.9) KB tan s konulmufltur. Grattan-Smith ve arkadafllar yapt klar çal flmalar nda Avusturalya Çocuk Hastânesinde 10 y ll k kay tlar n geriye dönük incelenmesinde KB tan s konmufl toplam 52 çocuk vak a rapor etmifllerdir (1988). Kozlowska ve arkadafllar 2002-2003 y llar aras nda Avustralya da 16 yafl ndan küçük çocuklarda yapt klar sürveyans çal flmas nda toplam 194 konversiyon bozuklu u vak asu bildirmifllerdir (2007). KB tan l 90 vak anun %63.3 ünü k zlar oluflturmaktad r. Bu bulgu somatoform bozukluklar gibi KB nin k zlarda daha s k görüldü ünü bildiren çal flmalarla uyumludur (Grattan-Smith ve ark. 1988, Kozlowska ve ark. 2007). K zlarda somatizasyonun erkeklerden daha fazla görülmesini, sosyoekonomik ve sosyokültürel kal plar n daha yo un bask s alt nda olmalar ile aç klamak mümkündür (Pehlivantürk 2008). KB küçük yafl grubundaki çocuklarda oldukça nadir görülmekte olup yaflla birlikte görülme s kl artmakta çocukluk ça n n son dönemleri ve ergenlikte daha s k görülmektedir (Fritz ve Campo 2002). Çal flmam zda vak alar n ço unlu unu 11-16 yafl grubu oluflturmakta olup 5 yafl alt vak a bulunmamaktad r. Çocuk ve ergenlerdeki KB de en s k gözlenen belirtilerin psikojenik nöbetler, paraliziler ve yürüme güçlü ü oldu u ve bunlar duyu bozukluklar n n izledi i bildirilmifltir. Türkiye de ve Hindistan da yap lan çal flmalarda en s k görülen konversif belirtinin psikojenik nöbetler oldu u, bat ülkelerinde ise motor belirtilerin daha s k oldu u görülmektedir (Pehlivantürk 2008). Grattan-Smith ve arkadafllar en s k belirti olarak motor bozukluk-yürüyüfl anormâlli i (%69), Kozlowska ve arkadafllar en s k olarak istemli motor fonksiyonlar nda bozukluklar (%64) bildirmifllerdir (Grattan-Smith ve ark 1988, Kozlowska ve ark. 2007). Çal flmam zda da literatürle uyumlu olarak en s k konversiyon belirtisi olarak epileptik olmayan nöbet tesbit edildi (%57.8). Çocuk ve ergenlerde KB de genellikle tek bir konversiyon belirtisi olmakla birlikte birden çok sistemi de içeren çeflitli ve de iflen konversiyon belirtileri de olabilir (Pehlivantürk 2008). Çok say da belirti gösteren vak a yüzdesini %62 ve %55 olarak bildirilen çal flmalar n (Grattan-Smith ve ark 1988, Kozlowska ve ark. 2007) tersine çal flmam zda bu oran %15.6 olarak bulunmufltur. KB belirtilerine baflka somatik yak nmalar da efllik edebilir. Ülkemizde yap lan bir çal flmada KB ye efllik eden somatik yak nmalar içinde en s k bafl a r s, ekstremite a r lar ve yorgunluk yak nmalar oldu u gö- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 188

rülmektedir (Pehlivantürk 2008). Çal flmam zda konversif belirtilere efllik eden somatik yak nmalar olarak a r, yorgunluk, çarp nt yak nmalar saptanm flt r. Araflt rmam zda konversiyon belirtilerinin öncesinde ruhsal gerginlik yaratan yaflam olaylar vak alar n %82.2 sinde saptanm flt r. Konversiyonun temelinde bilinçli olarak ya da bilinç d fl yap lan, ac veren düflünceler veya an lar bast rma, çözülme (dissosiasyon) sayesinde bu sorunlarla karfl karfl ya gelmekten kaç nma yatar (Wyllie ve ark. 1999). Çal flmam zda vak alar n çok büyük bir k sm nda ruhsal gerginlik yaratan yaflam olaylar n n saptanmas bu hipotezi destekler niteliktedir. KB tan s alan çocuk ve ergenlerle yap lan bir çal flmada bozuklu u bafllatan nedenler olarak iliflki sorunlar n n (%52.9), âilede veya yak n çevresinde hastal k olmas n n (%25.5) ve akademik sorunlar n (%13.7) önemli rol oynad gösterilmifltir (Pehlivantürk ve Ünal 2000). Çal flmam zda en s k okul/ö renme ile ilgili (%28.9) ve âile içi fliddet/çat flma (%22.2) daha s k oranda iken, cinsel istismar yaln zca üç vak ada karfl m za ç km flt r. Bölgemizde istihdam alanlar n n k s tl l, âilelerde çocuklar ndan yüksek akademik baflar beklentisine yol açmakta olabilir. Âile içi çat flma ve fliddetin varl çocu un geliflim dönemlerini olumsuz etkileyerek bafl etme mekanizmalar n zorluyor olabilir. Ayr ca âile içi fliddet ve çat flman n stresör faktör olarak yüksek oranda yer almas KB vakalar nda âile de erlendirmesinin ön plânda tutulmas gerekti ini gösterebilir. Birçok araflt rmac ya göre KB belirtileri tek bafl na bir bozukluk olmay p uyum bozuklu u, ayr l k kayg - s, depresyon, psikoz, organik beyin sendromu gibi di- er psikiyatrik bozukluklar n bir parças d r (Pehlivantürk 2008). Pehlivantürk ve Ünal, KB tan s konan 9-16 yafllar aras çocuk ve gençlerin %15.7 sinde majör depresyon, %37.2 sinde anksiyete bozuklu u tan lar n tesbit edilmifltir (2000). Araflt rmam zda vak alar n %77.8 inde tabloya baflka bir ruhsal hastal k efllik ediyordu, en s k saptanan efl tan lar anksiyete bozuklu u ve depresif bozukluk idi. Bu sonuç depresif bozukluk ve anksiyete bozukluklar n yüksek düzeyde efl tan olarak bildiren di er yay nlar destekler niteliktedir (Grattan-Smith ve ark 1988, Wyllie ve ark 1999, Pehlivantürk ve Ünal 2000). Bu bulgulara göre klinisyenlerin daha iyi sonuçlara ulaflabilmesi için KB olan her vakay efl tan lar aç s ndan (özellikle depresif bozukluk ve anksiyete bozuklu u tan lar na yönelik olarak) de erlendirmeleri gerekti i sonucuna var labilir. Konversiyon bozuklu unda tan koyma süreci de- iflken olup haftalarla y llar aras nda de iflebilmektedir (Fritz ve Campo 2002). Türkiye de yap lan bir çal flmada KB belirtilerinin ortaya ç k fl ile psikiyatri poliklini ine ilk baflvuru aras nda geçen süre yaklafl k 1 y l olarak bulunmufltur (Pehlivantürk ve Ünal 2000). Çal flmam zda vak alar m z n ço unlu unda tan koyma süreci 1-6 ay aras nda saptanm flt r. Pediatristlerin olas fiziksel nedenleri araflt rmak için tetkiklerin ne kadar yap lmas gerekti i konusunda yaflad klar belirsizlik hastalar n psikiyatriye ulaflmalar n güçlefltirmektedir (Pehlivantürk 2008). Tan n n konulmas na kadar geçen süre bozuklu un gidiflini belirlemekte, erken psikiyatrik tan ve müdahale kritik önem tafl - maktad r (Brunquell 1995). Çocuk ve ergenlerde eriflkinlere göre tan görece daha k sa sürede konulabildi- inden, çocuk-ergenlerde ortalama 5.5 ay iken, eriflkinlerde ortalama 5.5 y l) çocuk-ergenlerde KB gidifli iyi kabûl edilmektedir (Guberman 1982, Lempert ve Schmidt 1990, Buchanan ve Snars 1993). Çal flmam zda vak alar n %14.4 ü hastâneye yatm fl, kal fl ortanca süreleri 5 gün olarak tesbit edilmifltir. Grattan-Smith ve arkadafllar çal flmalar nda vak alar n %25 inin hastânede yatt n ve ortalama 31 gün hastânede kald klar n, Kozlowska ve arkadafllar ise %70 inin hastâneye yat fl gerektirdi ini ve ortalama 10.2 gün yatt klar - n rapor etmifllerdir (1988, 2007). Çal flmalar aras ndaki bu farkl l k, hastânemize bu belirtilerle baflvuran vak a say s ndaki çokluk nedeniyle ancak seçilmifl vak alar n hastâneye yat r labiliyor olmas ile iliflkili olabilir. Epileptik olmayan nöbetler ve di er konversif belirtiler ruhsal gerginlik yaratan olaylardan hemen sonra de il, cinsel veya fiziksel istismardan aylar hatta y llar sonra, bir nedenle örne in âile içindeki bir çat flman n tetiklemesiyle ortaya ç kabilmektedir (Wyllie 1999). Çal flmam zda vak alar n, belirtilerinin bafllang c ndan tan lar n n konulmas na kadar geçen süre birkaç günden 3 y la kadar de iflmektedir. Bu nedenle öykü derinlefltirilmeli ve ruhsal gerginlik yaratan olaylar çok iyi de erlendirilmelidir. SONUÇ KB da hastal k öncesi psikososyal etkenlerin rol oynad düflünülmektedir. Çal flmam zda da vak alar n büyük bir ço unlu unda psikososyal stres faktörleri tesbit edilmifl olup, okul sorunlar ve âile içi çat flmalar n ön planda oldu u görülmektedir. KB nu önlemeye yönelik olarak özellikle okul ve âile ortam n n iyilefltirilmesine yönelik sa l k politikalar gelifltirilmelidir. Ayr ca s k efl tan görülme oran ve efl tan lar n prognozu kötülefltirdi i göz önüne al nd nda KB da tedavi etkilili ini artt rmak amac yla efl tan lar dikkatle de erlendirilmelidir. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 189

KAYNAKLAR Amerikan Psikiyatri Birli i (2001) Psikiyatride Hastal klar n Tan mlanmas ve S n fland r lmas El Kitab, Yeniden Gözden Geçirilmifl Dördüncü Bask (DSM-IV-TR). Amerikan Psikiyatri Birli i, Washington DC, 2000 den çeviren Köro lu E. Ankara: Hekimler Yay n Birli i, 211-18. Brunquell PJ (1995) Psychogenic seizures in children. Int J Pediatr; 10: 47-54. Buchanan N, Snars J (1993) Pseudoseizures (nonepileptic attack disorder): clinical management and outcome in 50 patients. Seizure; 2: 141-46. Fritz GK, Campo JV (2002) Somatoform Disorders. Lewis M, editor. Child and Adolescent Psychiatry. 4st Edition. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 847-858. Grattan-Smith P, Fairley M, Procopis P (1988) Clinical features of conversion disorder. Arch Dis Child; 63: 408-414. Guberman A (1982) Psychogenic pseudoseizures in non-epileptic patients. Can J Psychiatry; 27: 401-404. Kerimo lu E, Yal n A (1992) Obsessive compulsive disorder and hysteria (conversion reaction) in children. Journal of Ankara Medical School; 14: 11-8. Kozlowska K, Nunn KP, Rose D, Morris A, Ouvrier RA, Varghese J (2007) Conversion disorder in Australian pediatric practice. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 46: 68-75. Lempert T, Schmidt D (1990) Natural history and outcomes of psychogenic seizures: a clinical study in 50 patients. J Neurol; 237: 35-38. Pehlivantürk B (2008) Somatoform Bozukluklar. Çetin FÇ, Coflkun A, fleri E, Miral S, Motavall N, Pehlivantürk B, Türkbay T, Uslu R, Ünal F, editörler. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitab, 1. Bask. Ankara: HYB Bas m Yay n Matbaas, 423-437. Wyllie E, Glazer JP, Benbadis S, Kotagal P, Wolgamuth B (1999) Psychiatric features of children and adolescents with pseudoseizures. Arch Pediatr Adolesc Med; 153: 244-248. Pehlivantürk B, Ünal F (2000) Conversion disorder in children and adolescents: clinical features and comorbidity with depressive and anxiety disorders. Turk J Pediatrics; 42: 132-137. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 190