Bölüm 9 TARIMDA ÖRGÜTLENME İçerik 1. Tarımsal Kooperatifçilik ile İlgili Genel Açıklamalar 2. Kooperatifçilik İlkeleri 3. Türkiye de Kooperatifler 4. Tarım Kooperatiflerinin Yararları 5. Tarım Kooperatiflerinin Sınıflandırılması 6. Üretici Birlikleri 1
TARIMSAL KOOPERATİFÇİLİK Kooperatif sözcüğünün kökeni latincede Cooperation ; ingilizcede Co-operation sözcüklerinden türemiştir. Kooperatifçilik ya da kooperasyon, geniş anlamda büyük bir kitlenin aradığı bir sonuca ulaşmak için ortaklaşa gösterilen faaliyet ve gayret ve olanakların birleştirmek, bir araya toplamak veya ahenkleştirmek anlamına gelmektedir. Kooperatifler serbest ticaretin aleyhinde değil, onları düzenleyen mekanizmalar olarak işlev gösterirler. 2
Geniş anlamda ortak bir hedef için birlikte çalışmadır. Ancak kooperatifin evrensel bir tarifini yapmak güçtür. Bunun nedeni kooperatiflerin çok farklı amaçlara ve birbirinden çok ayrı ekonomik ve toplumsal sistemlere kolayca uyabilen bir organizasyon olmasıdır. Türkiye de 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa Göre Kooperatif Tanımı: Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik faaliyetlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve kamu tüzel kişileriyle özel idareler, belediyeler, köyler ve dernekler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli müteşekkillerdir. En genel anlamıyla kooperatif ise üretim, kredi, tüketim ve konut temini gibi başlıca ekonomik ihtiyaçları sağlamak amacıyla kendi arzu ve iradeleriyle bir araya gelen bu ihtiyaçları karşılamak için kendi ekonomik gayretleriyle bir iş yeri ve işletme vücuda getiren insanların birleşme ve teşebbüsü olarak tanımlanabilir. 3
1. Kamu Kuruluşları: Devlet savunmasında ve yurt kalkınmasında ihtiyaçların giderilmesinde kurulmak üzere temel malların devlet üretebilir. Bu tip teşebbüslerin bir kısmının sermayesi devlete ait olabileceği gibi bir kısmının ise devlet, özel ve tüzel kişilere ait olabilir. KİT, KİK, T.C. Ziraat Bankası, İş Bankası 2. Özel Kuruluşlar: Her şeyden önce kazanç gayesi hakimdir. Bu bakımdan özel teşebbüslerin amaçları aynıdır. İşleyişleri farklıdır. Genel olarak özel kuruluşlar, bireysel ve şirket halindeki teşebbüsler olmak üzere iki kısımda incelenir. İki veya daha çok kimsenin emek veya mallarını ortak bir amaca erişmek için birleştirdiği organizasyonlara şirket denilmektedir. Şahıs şirketleri (kollektif şirketler, komandit şirketler) ve sermaye şirketleri (anonim şirketler, limited şirketler) olmak üzere farklı şekilleri mevcuttur. 3. Kollektif Kuruluşlar: Ekonominin işleyişinde düzenleyici bir rol üstlenen kooperatifler aşırı kazanç ve spekülasyonlara karşıdırlar. Tam rekabet piyasasında bir regülatör görevi üstlenmişlerdir. Bu yönüyle kooperatifler antikapitalist değil, iş hayatında düzenleyici bir görev yapan kuruluşlardır. 4
Genel olarak kooperatif ve şirketler arasındaki farklar (1) Sermaye şirketleri mümkün olduğunca fazla kâr elde etmeye çalışırlar. Kooperatiflerde ise amaç bunun tersi doğrultusundadır. Çünkü kooperatiflerde mülkiyet ve işletme görevi ortaklar (müşteri yada üretici) tarafından yüklenilmiştir. Sermaye şirketleri kâr amaçlıyken, kooperatif kuruluşlar kâr amaçlı değildir. Sermaye şirketlerinde elde edilen kârlar sermaye sahiplerine temettü olarak sermaye katılım miktarına göre verilir. Kooperatiflerde ise elde edilen kârlar ortakların kooperatifle yapmış oldukları işlem esasına göre dağıtılır. Şirket ortakları diğer ortakların kimler olduklarını bilmeyebilirler. Oysa kooperatiflerde ortaklık senetleri ancak kooperatife veya kooperatifin rızası ile başkasına devredilir. 5
Genel olarak kooperatif ve şirketler arasındaki farklar (2) Sermaye şirketlerinde bir şahıs hisse senetlerinin % 50 sinden fazlasına sahip olunca şirkete hakim duruma geçebilir. Oysa kooperatiflerde bir şahsın ortak olabileceği maksimum ortaklık sınırı kanunla belirlenmiştir. Bu durumda bir veya birkaç şahıs kooperatif üzerinde hakimiyet kuramazlar. Sermaye şirketlerinde ortaklar sahip oldukları hisse senetleri miktarlarına göre oy verirler. Kooperatiflerde ise ortaklık payı ne olursa olsun genel kurulda her kişinin bir oy hakkı vardır. Sermaye şirketlerinde sosyal amaç çok sınırlı olduğu halde, kooperatiflerde sosyal amaç kuruluşun temel felsefelerinden birisidir. 6
Kooperatifçilik ilkeleri (1) 1. Gönüllü ve Açık Üyelik: Kooperatifler üye olmanın sorumluluğunu almaya gönüllü herkese açık organizasyonlardır. Cinsiyet, sosyal, ırk, politik ve dini ayrım gözetmeksizin herkese açıktır. 2. Üyeler tarafından gerçekleştirilen demokratik denetim ilkesi: Kooperatif, ortaklarının denetimi altında, onların yararına çalışan bir örgüttür. Kooperatifler demokratik bir yönetime sahiptir. Bu ilke genellikle bir oy bir insan deyimiyle özetlenmiştir. 3. Üyelerin ekonomik katılımı: Kooperatiflerin finansmanlarıyla ilgili olan bu ilke sermaye, sınırlı oranda faiz verilmesi şeklinde isimlendirilmiştir. Sermaye, ortaklar için gerekli işlemlerin düzenli bir akışını sağlamak için gereklidir. Zorunlu olmamakla beraber ortakların bu sermaye paylarına sınırlı oranda faiz verilir. 7
Kooperatifçilik ilkeleri (2) 4. Özerklik ve bağımsızlık ilkesi: Hükümetlerin kooperatif yönetimine müdahale etmesinin engellenmesini sağlar. 5. Eğitim, Öğretim ve Bilgilendirme (Kooperatif eğitiminin verilmesi ilkesi): Kooperatifçiliğin gelişmesinde sermaye ve yararlardan çok eğitim önemlidir. Kooperatifçilik eğitiminin önem verildiği ülkelerde kooperatif birçok sosyal ve ekonomik sorunların çözümüne katkılarda bulunmaktadır. 6. Kooperatifler arasında işbirliği ilkesi: Kooperatifler genellikle tam rekabet piyasasına yakın piyasalardaki fiyatları oluşturmaktan çok piyasadaki fiyatları etkileyen ekonomik bir örgütlenme biçimidir. 8. Topluma karşı sorumluluk ilkesi 8
Türkiye de Kooperatifler Tarım Dışı Kooperatifler (Kentsel Kooperatifler) Yapı kooperatifleri Tüketim kooperatifleri Esnaf kooperatifleri - Esnaf kefalet kooperatifleri - Küçük zanatkarlar kooperatifleri Diğer kooperatifler Motorlu taşıyıcılar kooperatifi Yayıncılık kooperatifi Sigorta kooperatifi Turizm geliştirme kooperatifi Tarımsal Kooperatifler (Kırsal Kooperatifler) İşleme ve pazarlama kooperatifleri Tarım satış kooperatifleri Köy kalkınma kooperatifleri Su ürünleri kooperatifleri Çiçekçilik kooperatifleri Hayvan ve hayvansal üretim kooperatifleri Alım (Tedarik) kooperatifleri - Pancar ekicileri istihsal (üretim) kooperatifleri - Çay ekicileri ishitsal (üretim) kooperatifleri Hizmet kooperatifleri - Toprak ve tarım reformu kooperatifleri - Tarımsal sigorta kooperatifleri - Toprak su kooperatifleri Kredi kooperatifleri - Tarım kredi kooperatifi 9
Tarım Kooperatiflerinin Yararları Ekonomik Yararlar - Kooperatif tarım ürünleri ve üretim girdileri piyasasında ortaklarına elverişli koşullar sağlayabilir. - Kooperatif ortaklarının tarımsal üretimde kullandıkları girdileri daha rasyonel biçimde kullanmalarına yardımcı olur. - Üreticiler tarımsal pazarlama hizmetlerinden kooperatif aracılığıyla daha iyi yararlanırlar. - Kooperatif üreticilere mali olanaklar sağlamada önemli role sahiptir. - Örgütlenme ile tarımsal araştırmaların yürütülmesi ve uygulamaya aktarılması mümkün olabilir. - Kooperatifler teknik konularda ortaklarını eğiterek önemli yayım hizmetlerinde bulunurlar. 10
Tarım Kooperatiflerinin Yararları Sosyal ve Kültürel Yararlar - Gelir farklılıklarının azaltılması - Küçük üreticilerin gelirlerinin artırılması - Üreticiler arasında dayanışma - Kırsal topluma yeni iş alanları açmak - STK (sivil toplum kuruluşu) ve Politik Baskı Grubu 11
Tarım Kooperatiflerinin Sınıflandırılması Tek Amaçlı Tarımsal Kooperatifler Tarımsal pazarlama kooperatifleri Tarım kredi kooperatifleri Tarım alım (tedarik) kooperatifleri (Pancar ekicileri koop.) Tarımsal üretim kooperatifleri (Arazi kullanma koop.) Tarımsal hizmet kooperatifleri (Sulama kooperatifleri) Çok Amaçlı Tarımsal Kooperatifler Köy kalkınma kooperatifleri Kooperatif Benzeri Tarımsal Örgütler Mahalli idare birlikleri Köylere hizmet götürme birlikleri Sulama birlikleri Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri Tarımsal amaçlı üretici birlikleri 12
ÜRETİCİ BİRLİKLERİ Çiftçi birlikleri ne çiftçilere yardım verilmesi, ne girdi sağlanması, ne de pazarlama konularında bir rol oynar. Bunların faaliyetleri ana hatları itibariyle, sorunlara çözüm aramak, lobi faaliyetleri yürüterek politikacılara etki yapmak, çiftçiye danışmanlık hizmetleri yapmak, pazarlamadaki ve piyasadaki boşlukları göstermek, halkla ilişkileri yürütmek ve reklam yoluyla ürünlerin kalitelerini yükseltmeğe çalışmak şeklinde özetlenebilir. Türkiye de üretici birlikleri kapsamında üç örgütlenme biçimi vardır.bunlar; Mahalli idare Birlikleri, mm Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Tarımsal Amaçlı Üretici Birlikleridir.
1. Mahalli idare Birlikleri Son yıllarda yasal yönden İçişleri Bakanlığı na bağlı olarak Türkiye de Bakanlar Kurulu kararıyla mahalli idare birlikleri kurulmaktadır. Bunlar; köylere hizmet götürme birlikleri, turizm, çevre, eğitim vb. konularındaki diğer birliklerdir. 1.2. Köylere Hizmet Götürme Birlikleri İl idaresi Kanunu, Belediye Kanunu ve Köy Kanununun bazı maddelerine dayanarak hazırlanan tüzüğe göre kurulan ve çok amaçlı görünen ama uygulamada ise sütün belirli bir komisyon karşılığı pazarlanmasından başka önemli faaliyetleri olmayan bu birlikler köylere hizmet götürme birlikleri son yıllarda hızla çoğalmaya başlamıştır. Bu birliklerin yönetimi tamamen mülki idare amirlerinin kontrolünde olduğundan özerk ve bağımsız değildirler. Seçilmiş üyeler köy muhtarları, tabii üyeler kaymakam ile ilçenin ileri gelen kamu görevlileri ve gözlemci üyeler ise ilçenin ikinci derece kamu görevlileri ve ziraat odası gibi bazı üretici örgütlerinin başkanlarıdır.
Yönetim demokratik değildir. Bu ileride çıkar çatışmalarına yol açabilir. Başkan genelde ilçenin mülki idare amiri olan kaymakamdır. Diğer iki daimi üye başkanın tayin ettiği kamu görevlileridir. Trakya bölgesinde yapılan bir araştırma sonucuna göre, bu birliklerin yönetiminde en çok sözü geçen %71.4 oranıyla başkandır. Malkara birliğinde başkanın yönetimde söz sahibi olduğunu ileri süren süt üreticilerinin oranı %98.5 dir. Tarım kooperatiflerinde bu oranlar %21.9 (yağlı tohumlar) ile %45.9 (köy kalkınma kooperatifleri) arasında değişmekte, yönetim kurulları ve genel kurulların kararlardaki etkileri daha fazla olmaktadır. Pancar kooperatiflerinde genel kurulun etki oranı %25 iken, hizmet birliklerinde birlik meclisinin etkisi yoktur.
1.2 Sulama Birlikleri Sulama birlikleri de hizmet birlikleri gibi içişleri Bakanlığının tip tüzüğüne göre beldelerde kurulmaktadır. Bir beldede sulama birliğinin kurulması için sulama tesisinin birden çok beldeye hizmet vermesi gerekmektedir. Sulama birliklerinin yönetimi organları ve yapısı aynen köylere hizmet götürme birliklerindeki gibidir. Bu nedenle, kamu kurulusu niteliğindeki bu birliklerin yönetimi tamamen devletin kontrolündedir. Köylere hizmet götürme birlikleri için yapılan değerlendirmeler büyük ölçüde bu birlikler için de geçerlidir.
2. Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu na ve 19.12.2001 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan Islah Amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik e dayanarak kurulmaktadır. Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri 9 Ağustos 1995 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Damızlık Süt Sığırı Yetiştiricileri Birliği Hizmetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca kurulmakta ve faaliyette bulunmaktadır.
Yönetmelikte hayvan yetiştiricilerinin üstün verimli hayvanlar yetiştirmek için kendi aralarında örgütlenerek, gerek yurt dışından ithal edilen, gerek yurt içinde yetiştirilen ve gerekse yerli ırk hayvanların genetik potansiyellerinin geliştirilmesi, verimlerinin artırılması, bunların soy kütüğü, ön soy kütüğü kayıtlarının tutulması ve bu kayıtlara esas teşkil edecek verim kontrollerinin yapılması, hayvanlarla ilgili sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ve sigorta işlemlerinin yapılması, üyelerin eğitimlerinin sağlanması, üyeler arasında yarışmalar düzenlenmesi, üye ihtiyaçlarının temin ve tedariki ile her türlü üretimin yurt içi ve yurt dışında pazarlanması, ürünlerin değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması, kiralanması ve işletilmesi gibi hususlar ile Hayvan Islahı Milli Komitesi nin önereceği ve Bakanlıkça belirlenecek her türlü hayvan ıslahı çalışmalarının yapılması amacıyla kurulacak birliklerin kuruluş ve hizmetleri ile ilgili esas ve usuller belirlenmektedir. Birliklerin özerk ve nispeten bağımsız yönetim yapıları ve faaliyetleri dikkate alındığında, bunların gelişmiş ülkelerdeki hayvan ıslahı kooperatiflerine çok benzedikleri görülür. Bu nedenle, devletin yönetiminde söz sahibi olduğu köylere hizmet götürme birliklerinden çok farklıdırlar.
3. Tarımsal Amaçlı Üretici Birlikleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim Geliştirme Genel Müdürlüğünce kurulup geliştirilen damızlık sığır yetiştiricileri birliklerinden alınan olumlu sonuçlar üzerine, Bakanlığın Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü bu birliklere benzer örgütleri kendisine bağlı kurdurmak için Tarımsal Amaçlı Üretici Birlikleri Kanun Tasarısını hazırlamıştır. Uzun yıllar Bakanlık bu tasarıyı Meclisten kanun olarak çıkarmaya çalışmışsa da, 2004 yılının Haziran ayına kadar mümkün olmamıştır. 2005 yılı itibariyle 134 adet üretici birliği kurulmuştur. Kurulan birliklerin %43.3 ü hayvansal üretimle ilgili üreticiler, %32.8 i meyve üreticileri, %12.7 si sebze üreticileri, %8.2 si tahıl ve çay üreticileri ve %3 ü süs bitkileri üreticileri tarafından kurulmuştur. Aynı yıl 7 birlik bir araya gelerek Ankara da süt üreticileri merkez birliğini kurmuşlardır.
Yasa incelendiğinde, tarım kooperatiflerinin yaptığı faaliyetlerin üretici birlikleri tarafından da üstlendiği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle kooperatiflere alternatif örgütler yaratılmak istenmektedir. Yasanın tarım sektöründeki mevcut örgütlenmeyi de zayıflatma ihtimali bulunmaktadır. Yasanın öngördüğü üretici birlikleri, ne kooperatife, ne derneğe ve ne de şirkete benzemektedir. Bu bağlamda yasal bir boşluk doğabilir. Ekonomik faaliyetlerde bulunması öngörülen üretici birliklerinin kanunda bulunmayan hükümlerdeki boşlukları Dernekler Yasası na tabi olarak çözmesi son derece güç görünmektedir. Bilindiği gibi, dernekler kooperatifler gibi ticari faaliyetlerde bulunamazlar.
Bütün bu örgütlerin temel görevi ilgili ürünün piyasasında denge sağlamak, satış koşullarını belirlemek ve üreticinin üretimini piyasa koşullarına göre düzenlemesini sağlamaktır.