ZORLA KAYBETMELER VE YARGININ TUTUMU

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

CEZASIZLIK SORUNU: SORUŞTURMA SÜRECİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Devam Eden Çatışma Şartları Altında Geçiş Dönemi Adaleti: Mekanizmalar, Dünya Deneyimi ve Türkiye 30 Eylül - 2 Ekim Armada Hotel - İstanbul

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

1.GRUP TARAFINDAN TESPİT EDİLEN SORUN VE SORULAR

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

Hürriyet Mah. Taşocağı Cad. No: 72/3 Kağıthane İstanbul GSM:

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Eylül 2009 Ankara

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 27 Kasım 2014 Suçun Ölçümü İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

SAĞLIK MESLEĞİ MENSUPLARININ SUÇU BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

ZORLA KAYBETMELER VE YARGININ TUTUMU

: İstanbul Barosu Başkanlığı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

2 Kasım Sayın Bakan,

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ HUKUK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

DERECE ALAN ÜNİVERSİTE YIL LİSANS HUKUK DİCLE ÜNİVERSİTESİ 1989 Y. LİSANS KAMU HUKUKU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DOKTORA KAMU HUKUKU MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER Kanun No Sayfa

ANAYASA MAHKEMESİ KARAR GEREKÇELERİNİN BAĞLAYICILIĞI SORUNU

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

MUSA ANTER ve JİTEM ANA DAVALARI NASIL BİRLEŞTİ? Yazar: Duru Yavan

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ÇEVRE HUKUKU

KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÜÇÜNCÜ BASKIYA SUNUŞ... VII İKİNCİ BASKIYA SUNUŞ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR...XIX

KİŞİLİK HAKKI İHLALİ KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE YAPILAN DENEYLER VE HUKUKİ SONUÇLARI

BİRİNCİ KISIM KARAPARA AKLANMASININ ÖNLENMESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Anılan rejimde ekonomik değeri olmayan atıklar ise fire olarak tanımlandığından bu atıklar dahilde işleme rejiminin konusunu oluşturmamaktadır.

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

3. SUÇ POLİTİKASININ TEMEL İLKELERİ I. HUKUK DEVLETİ İLKESİ II. KUSUR İLKESİ III. HÜMANİZM İLKESİ

Gökçe TOPALOĞLU AVRUPA BİRLİĞİ NİN AVRUPA İNSAN HAKLARI KONVANSİYONU NA KATILIMI

7536 İKİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Sorumluluklar

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

ĠNSAN HAKLARI DERNEĞĠ HUMAN RIGHTS ASSOCIATION

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

SAVCILARIN ROLÜNE DAİR İLKELER

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Sağlık Çalışanlarının Maruz Kaldığı Şiddete Karşı Ceza Hukuku Tedbirleri Almanya daki son kanun değişiklikleri ve Türk ceza hukukundaki durum

KANUNİLİK İLKESİ BAĞLAMINDA CEZA VE CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA YORUM

İZMİR İLİ KUZEY KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROTOKOLÜ

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

Transkript:

YÖNETİCİ ÖZETİ ZORLA KAYBETMELER VE YARGININ TUTUMU PROF. DR. GÖKÇEN ALPKAYA AV. İLKEM ALTINTAŞ YARD. DOÇ. ÖZNUR SEVDİREN AV. EMEL ATAKTÜRK SEVİMLİ

I-BİR DEVLET GELENEĞİ OLARAK CEZASIZLIK UYGULAMASI Türkiye de kolluk kuvvetlerinin insan hakları ihlallerine karışmakla sorumlu tutuldukları nerdeyse her durumda devreye muazzam bir cezasızlık zırhının girdiği, sorumluların korunup kollandığı, delillerin derhal örtbas edildiği bilinen bir gerçek. Demokrasisi sürekli olarak darbeler, olağanüstü hal rejimleri ve çeşitli anti demokratik yönetme biçimleri ile kesintiye uğrayan Türkiye de devletin güvenlik güçleri suç işleme konusunda ne yazık ki adı konulmamış özel bir ayrıcalığa sahip. Yasama, yürütme ve yargı aktörlerinin devleti, bedeli ne olursa olsun, her hal ve şart altında korunması gereken birincil varlık olarak gördüğü, yurttaş hak ve özgürlüklerininse daima tali planda kaldığı devlet pratiği ile sabit. Öyle olmasa kolluk kuvvetlerinin adı insan hakları ihlallerine her karıştığında orada hemen soruşturmayı izne bağlayan mevzuata sarılınmaz, izin engeli çıkarılmaz, soruşturma izni verilen hallerde de yargının etkisiz, ciddiyetsiz ve zamanaşımına terk ettiği soruşturmalarla adalet arayışı sönümlendirilmezdi. Her üç anayasal kuvvetin cezasızlık konusunda yaklaşım birliği içinde oldukları, süreklilik arz eden bu devlet geleneği ile gerçek anlamda mücadele arzusu taşınmadığı, hesap verebilirliğin fazlaca önemsenmediği süregelen uygulamaya bakınca gayet açık. Ne kadar reddedilirse edilsin yargısal verilerin analizinden failleri koruyan kollayan cezasızlık ağının nasıl çalıştığı tüm çıplaklığı ile anlaşılıyor. Kavramsal olarak cezasızlık en sadeleştirilmiş tanımıyla bir ihlalin faillerinin suçlanmalarına, alıkonulmalarına, yargılanmalarına ve suçlu bulundukları takdirde uygun şekilde cezalandırılmalarına dair cezai, hukuki, idari veya fiili her türlü imkansızlık hali olarak tarif ediliyor. Türkiye de cezasızlık, siyasal muhaliflerden, Ermenilere, Kürtlere, Rumlara yönelik suçlara; kadınlardan, insan hakları savunucularına; LGBTİ bireylerden, basına, gezi olaylarına kadar birçok alanda tezahür eden son derece yaygın bir devlet pratiği. Cezasızlık meselesi üzerine söz söylendiğinde Kürtlere yönelik insan hakları ihlallerinin süre, sistematiklik ve yaygınlık bakımından özel bir yeri olduğu belirtilmeden de geçilemez. Genel olarak Türkiye, ne uzak ya da yakın dönemlerde Kürtlere yönelik güncel ağır insan hakları ihlallerinin, ne 90 lı yıllarda uygulanan sistematik ve yaygın şiddetin, ne de askeri darbe dönemlerinde gerçekleşen vahşi uygulamaların askeri, idari, siyasi sorumlularının yargı önünde hesap vermesini sağladı. Oysa ağır insan hakları ihlallerine ilişkin hakikatlerin ortaya çıkarılması ve cezasızlığın sonlandırılması salt mağdurları değil tüm toplumu ilgilendiren temel bir demokrasi sorunudur. Bu suçların kimler tarafından, kimlerin aldığı kararlar kapsamında, nasıl işlendiğini bilmeye hepimizin hakkı var ve Hakikati bilme hakkı bu bakımdan sadece mağdur yakınlarını değil bu ülkede yaşayan herkesi, hepimizi ilgilendiren kolektif bir hak. Gerçekleşen ağır insan hakları ihlallerine dair delillerin toplanması, mağdurların akıbetinin belirlenmesi, ihlallerden sorumlu olanların açığa çıkarılması gereklidir. Faillerin yargılanması ve cezalandırılması için gerekli her tür önlemin alınması hem hakikat hakkı bağlamında hem de Türkiye açısından ulusal ve uluslararası sözleşme yükümlülükleri bağlamında zorunludur ve devlet evrensel insan hakları değerlerine saygı göstermeyi içselleştirmek durumundadır. 2

II-ZORLA KAYBETMELER VE YARGININ TUTUMU Hafıza Merkezi odaklandığı zorla kaybetmeler alanı üzerinden görmezden gelinen devlet şiddeti ni tartışma alanına taşımayı, devletin bir gayrı nizami harp yöntemi olarak kullandığı zorla kaybetme yöntemini deşifre etmeyi, kayıpları, belgelere dayanarak doğrulamayı, siyaset ve hukuk bilimi gözünden sorunu tartışmayı ve devletin cezasızlık politikasına, araştırma sonuçları üzerinden bakmayı amaçlıyor. Zorla kaybetme eylemlerine karışan resmi/gayri resmi tüm devlet görevlilerinin, militer/paramiliter/sivil güçlerin sorgulanmaması, yargılanmaması bir tercih ise bu tercihin ne anlama geldiği, demokrasi açısından tehlikeleri ve nasıl aşılacağı üzerine samimiyetle düşünmek gerekiyor. Devletin ali menfaatleri söz konusu olduğunda, insan hayatının teferruat haline geldiği bir anlayışa, önce hukukçuların karşı çıkması gerekirken, yargının bahse konu cezasızlık sürecine yaptığı sessiz, ihmali ve bazen de aktif katkının sona ermek zorunda olduğu açık. Bu konuda basınç yaratmak içinse yargının taraflı tutumunu dayanakları ile ortaya koyma gereği ortada. Cezasızlık problematiğinin bütün boyutlarıyla ele alınması, mevzuat sorunlarından yargısal aktörlerin algı ve donanım sorununa, soruşturmaların sürüncemede bırakılması yaklaşımından zamanaşımı duvarına kadar cezasızlık kalkanını oluşturan tüm sebeplerin birer birer ortadan kalkması/kaldırılması gerekiyor. Devletin hukuk normları içinde hareket etme zorunluluğunu ve sorumluluklarını bıkmadan usanmadan hatırlatmak lazım. Hafıza Merkezi, 2012 yılından bu yana Şırnak, Diyarbakır, Mardin, Batman, Hakkari, Bursa, İstanbul ve Ankara olmak üzere sekiz ilde ve bu illere bağlı birçok ilçede çeşitli ölçeklerde saha çalışmaları yaptı. Saha çalışmalarından elde edilen bilgi/ belgeler devletin ulusal ve uluslararası hukuksal yükümlülüklerindeki kriterlere göre analiz edildi. Amacımız bir yandan devletin terörle mücadele adı altında uyguladığı devlet şiddetini görünür kılmak ve bu alandaki sosyolojik gerçeği belgelemek diğer yandan hukuksal açıdan zorla kaybedilen kişilere ait yargısal süreçlerin nasıl işletildiğini somut veriler üzerinden ortaya koymak. Devlet görevlilerinin yargılandığı bu tür davalarda yargının pratiğinin nasıl olduğuna dair olabildiğince net bir profil ortaya çıkarmak istiyoruz. 90 lı yılların üstünden yirmi yıldan fazla zaman geçti; yaşananlar topluma unutturulmak istendi ve zamanaşımına terkedilen dosyalar adliye arşivlerinde toz tuttu. Ne var ki ne mağdurlar ne de olaylara tanık olan geniş halk kesimleri açısından yaşananlar unutulmadı, onlar hala umutla adalet bekliyorlar. Bu raporun yayıma hazırlandığı tarih itibarıyla yaşanan binlerce zorla kaybetme ve keyfi infaz olayı karşısında az sayıda asker, korucu ve itirafçı için yine az sayıda dava açılmıştı ve bu davaların önemli bir kısmı da sanıkların beraatine doğru evrilen bir yargısal süreç izledi. Gerçeği ortaya çıkarma arzusu ve cesareti taşımayan, yürütmeye son derece bağımlı ve taraflı bir yargı ile karşı karşıyayız. Bu devasa engelden üreyen birçok sorun var; JİTEM gibi dokunulmaz/soruşturulmaz kişi ve kurumlar olması, delillerin toplanmaması, mağdur ve tanıkların korunmaması, iddianame kapsamlarının sadece ismi öne çıkan faillerle sınırlı tutulması, kayıtların gerçeği yansıtmaması, devletin arşiv belgelerini paylaşmaması, olur olmaz her şeyin devlet sırrı olarak nitelenip mahkemeden gizlenmesi gibi. Adli kolluk olmayıp soruşturmalarda delillerin 3

şüpheli devlet görevlileri tarafından toplanması söz konusu olunca o delillere elbette ki hiçbir zaman ulaşılamıyor! Dava nakilleri ise başlı başına bir adalete erişim engeli. Amacımız bütün bu sorun alanlarını dayanaklarıyla olabildiğince ortaya koymak. Türkiye de geniş toplumsal kesimler geçmişle yüzleşme konusunda güçlü bir ses çıkarmasa da mağdurlar ve mağdur yakınları ceza adaletini önemsiyor. Bu talebi mağdurların talebi olmaktan çıkarıp topluma yaygınlaştırmak, hukuk ve demokrasi ile ilişkisini hatırlatarak genişletmek ve devlete sorumluluklarını bıkmadan usanmadan hatırlatmak gerekiyor. Elinizdeki rapor bu alanda çalışan pek çok sivil toplum kuruluşunun yaptığı işlere bir katkı ve bu hatırlatma çabasının bir ürünü. III-RAPOR İÇERİĞİ Zorla kaybetme suçu raporda farklı yazarlar tarafından dört ana bölümde incelendi; 1. Zorla Kaybetmeler ve Yargının Tutumu 2. Uluslararası Hukukta Zorla Kaybetmeler 3. Bir Uluslararası Ceza Hukuku Problematiği Olarak Zorla Kaybetme Suçunun Ulusal Hukukta Tanınması ve Zamanaşımı Meselesi 4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Perspektifinden Zorla Kaybetme Davaları E. Adalet beklentisinin kaybolmaya başladığı; F. Hak arama nın psikolojik ve fiziksel engeller oluşturularak zorlaştırıldığı; G. Mağdur yakınlarının devletin ceberut yapısı, yargının bağımlı/taraflı karakteri ve devletin yaşananlar konusunda özür dilemesi gerektiği konusunda ortaklaştığı, tazminat beklentisi konusunda ise farklı yaklaşımlar olduğu saptandı. Birinci bölüm Hafıza Merkezi tarafından saha çalışmaları sonucu toplanan veriler ışığında hazırlandı. Yönetici özet esasen bu verilerin analizi sonucu ortaya çıkan saptamaları içeriyor. İncelenen soruşturma ve kovuşturma dosyalarındaki veriler ana başlıklarıyla özetlenirse; A. Kolluk kuvvetleri tarafından yasal gözaltı prosedürüne uyulmadığı ve kayıtların gerçeği yansıtmadığı; B. Gözdağı vermek amacıyla vahşi öldürme yöntemleri uygulandığı; C. Mezarların tespit edilmediği, cenazelerin ailelere teslim edilmediği; D. Etkili, hızlı ve bağımsız soruşturma yapılmadığı; 4ÖZET

IV-KISA ANALİZ SONUÇLARI Rapordaki değerlendirmelere dayanak olan araştırma sonuçları yönetici özetin hazırlandığı tarih itibarıyla aşağıda paylaşılmıştır: Takipsizlik, 16 Zamanaşımı, 9 Amaç: Somut veriler üstünden bir terörle mücadele stratejisi olarak uygulanan zorla kaybetme politikasının, kime karşı, hangi kişi/kurumlar aracılığıyla, nasıl uyguladığını ve yargı nın bu yoğun hak ihlalleri karşısında nasıl bir tutum takındığını saptamak. Veriler: Raporun yönetici özetinin hazırlandığı tarih itibarıyla zorla kaybedilen 296 kişiye dair hukuki veriye ulaşıldı, bu veriler kayıp kişilerin yakınlarının olaya ilişkin anlatımları ile karşılaştırıldı, değerlendirildi. Failler: Sonuçlar yakınmaların JİTEM başta olmak üzere, MİT, Özel Kuvvetler Komutanlığı na bağlı polisler, itirafçılar ve korucular olmak üzere beş grup devlet görevlisi ve/veya paramiliter güçle ilgili olduğunu gösterdi. Süre: Suç tarihinden bugüne kadar geçen ortalama süre 19 yıl 9 ay. Sürüncemede Bırakılan Soruşturma, 204 Açılan Dava, 67 Sevk Maddeleri Türkiye de bu tür suçlara ilişkin soruşturma/ kovuşturmalarda suç tarihi esas alınarak 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu nun 448-450. maddeleri uygulanıyor. Zamanaşımı Zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu kabul ediliyor. Bu yoruma göre 90 lı yıllarda işlenen suçlarla ilgili soruşturmaların büyük bir kısmı ya zamanaşımına uğradı ya da uğrama riskiyle karşı karşıya. Soruşturma Durumu: Zorla kaybedi len 296 kişiye ait hukuki veriler üzerinden yapılan incelemelerde aradan geçen uzun süreye rağmen 204 kişinin kaybedilmesine dair soruşturmaların sürüncemede bırakıldığı, 9 kişiyle ilgili soruşturmanın zamanaşımı kararıyla sonlandırıldığı ve 16 kişiyle ilgili takipsizlik kararı sonucu dava açılmadığı görüldü. 67 kişinin zorla kaybedilmesiyle ilgili ise dava açıldı. Kovuşturma Durumu 67 kişinin zorla kaybedilmesi ile ilgili toplam 13 dava açıldı. Bu davalardan 34 kişinin zorla kaybedilmesini içeren 7 davada beraat kararı verildi. 31 zorla kaybedilen kişiyle ilgili açılan 4 dava hala devam ediyor. Yalnızca 2 kişiyle ilgili açılan 2 davada ise mahkûmiyet kararı verildi. ZORLA KAYBETMELERDE YARGININ TUTUMU 5

34 Kişinin Kaybedilmesine İlişkin Açılan 7 Davada Beraat AİHM Sonuçları 31 Kişinin Kaybedilmesine İlişkin Açılan 4 Dava Devam Ediyor 2 Kişinin Kaybedilemesine İlişkin Açılan 2 Davada Mahkumiyet Hukuki verileri incelenen 296 zorla kaybedilen kişiden 131 kişiyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne 69 başvuru yapıldığı saptandı. Verilere göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, iç hukuktaki seyrin tam tersi yönde, 102 kişiye ilişkin 51 başvuruda Türkiye nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ni ihlal ettiğine karar verdi. 14 kişiye ilişkin 7 başvuruda devlet tarafından dostane çözüm teklif edildi. Böylece genel toplamda 131 zorla kaybedilen kişiden 116 sında, 69 başvurudan ise 58 inde Türkiye nin sorumluluğunun saptandığı görüldü. 17 kişiye ilişkin 11 başvuru ise kabul edilemezlik kararı sonucu incelenmedi. etkili soruşturma yürütmediğini ve zamanaşımı kurallarının arkasına sığınıldığını açıkça gösterdi. Araştırma cezasızlık problematiğinin bütün boyutlarıyla ele alınması gerektiğini, mevzuat sorunlarından yargısal aktörlerin algı ve donanım sorununa, soruşturmaların sürüncemede bırakılması yaklaşımından zamanaşımı duvarına kadar cezasızlık kalkanına kadar tüm sebeplerin birer birer elimine edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koydu. Bu rapora çalışmalarıyla destek veren Prof. Dr. Gökçen Alpkaya, Av. İlkem Altıntaş, Yrd. Doç. Dr. Öznur Sevdiren ve Av. Emel Ataktürk Sevimli ye teşekkür ederken bu yayının hukuk normlarının esas alındığı demokratik bir Türkiye nin tesisine, cezasızlık zırhının delinmesine, hesap verilebilirliğin sağlanmasına katkıda bulunmasını diliyoruz. 17 Kişiye İlişkin 11 Başvuruda Kabul Edilemezlik 102 Kişiye İlişkin 51 Başvuruda Türkiye Aleyhine İhlal 14 Kişiye İlişkin 7 Başvuruda Dostane Çözüm Sonuçlar 90 lı yıllardaki zorla kaybetme uygulamasının sivilleri hedef aldığını, sistematik ve yaygın olarak yürütüldüğünü, suçların insanlığa karşı suç karakteri taşımasına rağmen yargısal makamların bu devlet pratiği karşısında 6