GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI VE ALABALIKGİLLERİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ ARAZİ ÇALIŞMALARI Prof. Dr. Telat YANIK 1 1 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü 25240-Erzurum. Atlantik salmon, pasifik salmon ve gökkuşağı alabalığı genel olarak salmonidler yada alabalıkgiller olarak toptan isimlendirilmektedirler. Bu balıklar dünyada kültürü en fazla yapılan karnivor balıklardır. Salmon ve trout (deniz alası ve alabalık) ların bazı türleri çok geniş çevre şartlarında örneğin 0 C den maksimum 28 C ye kadar olan su sıcaklıklarında yaşamaktadırlar. Su sıcaklığı 2-15 Cde yumurtlayabilmekte 6-25 C lerde ise başarılı bir şekilde gelişmektedirler. Gökkuşağı alabalığı Oncorhynchus mykiss olarak bilinir ve pasifik salmon cinsine tabidir. Familyası salmonidae familyasıdır. Bu familyaya Atlantik salmon (Salmo salar), alp alaları (Salvelinus spp), buzul alası (S. alpinus), buzul tymalusu (Thymallus arcticus) ve beyaz balıklar (Coregonus sp.) girmektedir. Şekil 1. Şekil 1. Salmonidlerin taksonomik yapısı ve türler. Gökkuşağı alabalığı kuzey pasifik okyanus civarı bölgelerde güney Kaliforniyadan Alaskaya (Aleutians bölgesi, Kamchatka nın yarım adasının batı pasifik bölgeleri ve Okhotska denize boşalma havza akıntılarında) kadar doğal olarak bulunmaktadır. Gökkuşağı alabalıkları genellikle tatlı sularda yaşamaktadırlar, fakat doğu ve batı kuzey pasifik anadrom stokları tespit edilmiştir. Bu stokların hayat devrelerinin pasifik salmonla aynı olduğu görülmüştür. Pasifik salmonlar gibi bunlarda hayatlarının belli bir kısmını okyanusta geçirmektedirler ve göllere ve derelere yumurtlamak için dönerek burada hayatlarının fry ve juvenil dönemlerini geçirmektedirler. 144
Gökkuşağı alabalığının pek çok hattı post juvenil dönemlerinde tuzluluk derecesi azar azar arttırıldığında denizdeki hayata adapte olmaktadırlar (75-100 g). Buda kultürü yapılan diğer alabalıklarla karşılaştırıldığında gök kuşağı alabalığının üstün yönüdür. Gökkuşağı alabalığı dünyada yüzlerce yıldır kültürü yapılan en yaygın alabalıktır. Bu balık çok geniş sıcaklık derecelerini tolere etmektedirler. Su kalitesi bakımından yüksek derecede oksijenli su isterler ve en iyi 13-18 C ler arasında büyürler. Gıda olarak oldukça kalitelidirler etleri diyetlerine bağlı olarak kırmızı (pigmentli) veya beyaz (pigmentsiz) olabilir. Fotograf 1. Amerika da 2005 yılında salmon balıklandırma çalışması. Kuzey Amerika, Britanya, Danimarka, Fransa ve İtalyada Gökkuşağı alabalığı çiftlikleri genelde tatlı sularda sürekli su akışlı işletmeler şeklindedir. Şili ve İskandinavya ülkelerinde ise gökkuşağı alabalıkları ilk dönemlerini tatlı suda geçirdikten sonra denizlerdeki kafeslerde yetiştirilmektedir. Gökkuşağı alabalıkları göllerde, nehirlerde ve derelerde yaşamaktadırlar. Fry dönemlerinde zooplanktonları sonrada balık büyüdükçe böcekleri, kabukluları ve diğer balıkları yem olarak tüketmektedirler. Yumurtlamaları bulunduğu yetiştirme suyu sıcaklık şartlarına bağlı olarak pek çok zamanlara denk gelse de genellikle suyun sıcaklığına bağlı olarak doğal ortamlarında ilkbaharda olmaktadır. Kıyı bölgelerindeki gökkuşakları ise Aralık ayının sonlarına doğru yumurtlamaktadırlar. Dişileri kum ve çakıllı yerlere yaptıkları yuvalarına 500-2500 iri yumurta (50-150 mgyumurta/l) bırakmakta, erkekleri ise bunları hemen döllemektedirler. Yumurtaların gelişmeleri ve açılmaları için gerekli süre çevre suyu sıcaklığıyla doğrudan ilişkilidir. Gökkuşağı alabalıkları 4.5 derecede 80 günde, 10 derecede 31 günde ve 15 derecede ise sadece 19 günde açılmaktadırlar (Leitritz and Lewis, 1980. Yumurtalar döllenmeden 2 gün sonra (post fertilizasyon) dan blastophorun tamamen kapanıncaya kadarki (10 derecede 9 gün) döneme kadar ele almaya ve şoklanmaya karşı çok hassastırlar. Yumurtalar renklendiğinde (10 derecede yaklaşık 16 gün) hassaslık periyodu bitmektedir ve yumurtalar açılıncaya kadar elle müdahele edilebilirler, transfer edilebilirler. Yumurtalar açıldıklarında keseli yavrular çıkmaktadır. Keseli yavrularda yumurta sarısı vücuda yapışmış vaziyettedir. Bu frylara yolk sac fry veya alevin adı verilmektedir bunlar çakıllar arasında saklanmaktadırlar. Bu boşluklarda hareketsiz durarak ihtiyaç duydukları 145
enerji ve besin maddelerini bu keseden sağlamak suretiyle büyümelerini sürdürürler. Yolk sac veya kese tamamen kaybolacağı ve etrafının balığın ventral tarafındaki deriyle kapatılacağı sırada yavrular buttoned up yani tamamlanmış veya derisi tamamen kapanmış yavru adını alırlar. Alevinlerin bu döneme gelmesi genellikle sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir genellikle 10 derecede gereken süre çıkıştan itibaren yaklaşık 20 gün, 15 derecede ise 10 gün veya daha azdır. Bundan sonra ise frylar yemlenmeye hazırdırlar, dolayısıyla çakılların arasından çıkarak suyun yüzeyinde yem aramaya başlarlar. Bu dönemde swim up fry yani serbest yüzen yavru adını alırlar. Döllenmeden yumurtaların açılmasına kadarki evrelerin en sonuncusu sularda besinin en bol olduğu ilkbahar mevsimine denk gelmektedir. Nehirlerdeki su sıcakları bulundukları coğrafik yerlere bağlı olarak değiştiklerinden balıkların yumurtlama ve yumurtaların açılış zamanları da yerel şartlara bağlı olarak değişebilmektedir. Fotograf 2. Balıklandırma sonrasında doğal ortamdan örnekleme çalışması. Gökkuşağı alabalığı büyüme oranları su sıcaklığına ve ortamdaki besinin varlığına bağlı olarak değişmektedir ve yabani olanları genellikle 3-4 yaşlarında cinsi olgunluğa ulaşmaktadırlar. Yumurtlamada en fazla ilk kez yumurtlayan balıklar görülmektedir yalnızca dişilerin çok az bir kısmı yeniden yumurtlamak için hayatta kalmayı başarabilmektedirler. Gökkuşağı alabalıklarında büyüme ve maturasyon oldukça belirsizdir yani belli bir verim oranı yada yaş yoktur. Büyüme ve olgunlaşma çevre şartları tarafından etkilenmekte, soğuk bölgelerdeki haşin sularda yaşayan balıklar sıcak bölgelerdeki durgun sulardakinden daha uzun yaşamaktadırlar. Kolombiyadaki Kooteney gölünden yakalanan 5-6 yaşlı balıkların maksimum ağırlıkları 17-23 kg arasında değişmektedir (Behnke, 1992). Fakat derelerde yaşayan gökkuşakları ilk yaşlarında 100 g ve 3 yaşlarında ise 300-450 g civarında olabilmektedirler. İlk balık yetiştiricilik denemeleri 1763 yılında alabalıklardan suni döl almış olmasından dolayı Avrupada Jacobi ye atfedilse de Livingston Stone 1872 yılında Amerika da ilk defa gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliğini tanımlamıştır (Stickney, 1996). Stone bu balıkların Pazar büyüklüğüne ulaşması için 4 yıl geçmesi gerektiğini ve çiftlik teslimi satış fiyatının da kg başına yaklaşık 1 ila 2,5 dolar olması gerektiğini vurgulamıştır. Daha sonra ise 1881 yılında Kaliforniyadaki The McCloud River Hatchery gökkuşağı alabalığı yumurtalarını üretmeye başlamış ve ülke çapında satarak yayılmasını sağlamıştır (Stickney, 1996). Dolayısıyla alabalık yetiştiriciliği 1900lu yılların başında 146
Amerikada bir iş kolu olmuştur ve bu çiftliklerin üçte biri 1950 yılına kadar fee-fishing olarak yani bir yerin günlük aylık yada uzun dönemler için kiralanarak balıkçılık yapılması devam etmiştir. İlk ticari alabalık çiftliği İdahoda 1909 yılında ikiz şelalelerin yakınında açılmıştır. Önceleri mezbaha yan ürünleri ile kuru unları kullanarak kendi yemlerini yaş veya yarı yaş yem olarak yapan çiftlikler, 1950 li yılların başında yemlerin kısmen peletlenmesiyle oldukça hızlı bir gelişme kaydetmişlerdir. Bunun yanında gökkuşağı alabalığın pek çok özellikleride kültürünün artmasına yol açmıştır. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak; Gökkuşağıalabalığı çok kolay sağılır ve bunların fryları diğer tatlı su balıklarının frylarıyla karşılaştırıldıklarında cüssece iridirler ve dolayısıyla ilk yemlenmeleri için yem hazırlamak kolaydır. Bu balıklar oldukça hızlı gelişmektedirler ve gıda olarak ta bunlara talep oldukça fazladır. Geniş sıcaklık sınırlarında yaşayabilmektedirler, ve ılıman bölgelerde kültür için çok sayıda uygun yer bulunmaktadır. Balıkların sağım zamanları fotoperyot ve ayarlaması yapılarak değiştirilebilmektedir. Bu ise bu balıkların yıl boyu pazarlarda taze olarak bulunmasına imkan sağlamaktadır. Agırlık (g) Şekil 1. İzlanda da yapılan gökkuşağı ıslah çalışmasında generasyonlar arası büyüme farkı Günümüzde yumurta üreticileri tamamı dişi olan stoklar oluşturmuşlardır. Bu ise balıkların pazar değerinin düşmesine neden olan erkekler arasında meydana gelen erken olgunlaşmaların ve kavgaların elimine edilmesini sağlamıştır. Triploid gökkuşağı alabalıkları da yetiştirilmiştir. Fakat bu işlemin balıklarda sağladığı avantajlar örneğin steril (kısır) olmaları (somatik büyümenin gonadal büyümeyle yavaşlatılmaması) ancak balıklar 500g a ulaştıktan sonra ortaya çıkmaktadırlar. Bu nedenle 500 g dan daha küçük olarak pazarlaması yapılan ülkelerde triploid alabalıklara pek yaygın rastlanılmamaktadır. Ülkemizde balıklandırma konusunda gökkuşağı alabalığının sakıncaları anlatılmaktadır. Amerika ve Kanada gibi ülkelerde aynı akarsuda 4-5 salmonid türünün bulunmasına rağmen kahverengi alabalık ve gökkuşağı alabalığı kullanılarak balıklandırma 147
yapılmakta ve belli bölgeler olta balıkçılığına açılmaktadır. Balıklandırmada steril stokların kullanılması doğal ortamdaki muhtemel genetik etkileşimi engellemektedir. Doğal ortamdaki stokların yönetiminde çok sayıdaki kuluçkahane balıklandırma amaçlı faaliyet yürüttüğü gibi olta balıkçılığı ve turizm faaliyetleri ile gelir sağlanmaktadır. Fotoğraf 3. Doğal ortamda yürütülen çalışmaların halka tanıtımının yapıldığı panolar. Olta balıkçılığı konusunda çok iyi organize olmuş dernekler faaliyet yürütmektedir. Araştırma birimlerinde üretimde kullanılan anaç balıklar yeniden doğal ortama salınmakta ve olta avcılığında kullanılmaktadır. Rehabilitasyon izleme çalışmaları, doğal yaşam konularında çalışmalar nehir kenarlarında oluşturulan pano ve katologlar sayesinde halka ve turistik seyahat yapanlara tanıtılarak kamuoyu ilgisi çekilmektedir. 148