DÖRT RAŞİT HALİFE VE İLK FETİH DALGASI *

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

TARİH DERSİ PERFORMANS GÖREVİ

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

BEDİR SAVAŞI. Nedenleri Savaş Sonuçları UHUD SAVAŞI. Nedenleri. Savaş Sonuçları HENDEK SAVAŞI. Nedenleri. Sonuçları. Kaynakça

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 3: 16 Ekim 2006 Konular: İslam Devleti Okuma: Ortaylı, 2000: 47-88

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II TAR104U

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HZ.MUHAMMEDİN HAYATI DKB

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Editörler Prof.Dr. Nurettin Gemici - Doç.Dr. Cahid Kara İSLAM TARİHİ I

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ORTA ÇAĞ TARİHİ. Editör Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

EHLi SÜNNET GRUBU IRAK TA ŞİİLEŞTİRME PROJESİ. SAMARRA ÖRNEĞİ

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ


Kitap Tanıtımı ve Değerlendirmeler

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

Devrim Öncesinde Yemen

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Kitap Tanıtımı PEYGAMBER VE DÖRT HALİFE GÜNLERİNDE ŞEHİR YÖNETİMİ VE VALİLİK. Ünal Kılıç, Yediveren Kitap, Konya 2004, 233 s.

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

İSLAM TARİHİNDE NİFAK: ALİ. Ali DURMUŞ 1

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

Beşinci Lejyon Sivilleri Ordulaştırma Güçsüz Orduyu Kurtarır mı?

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

İktisat Tarihi II

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HUDEYBİYE İLE MEKKE NİN FETHİ ARASINDAKİ GELİŞMELER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Dini Yayınlar Fuarında Çıkacak Yeni Kitaplar 2

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

HZ. ALİ (R.A.) SOYU: İSLAM A GİRİŞİ VE FAZİLETİ: RIDVAN SOHBETLERİ. Ders : 000. Konu : Hz. Ali (r.a.) - ( ) - 1

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HZ HATİCE İLE EVLİLİĞİ

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

USTAD Tahlil Nisan-2011

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

İSLAM MEDENİYETİ TARİHİ

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

Tahriru'ş Şam'dan Ahraru'ş Şam'a: Sizlerle tek yumruk olmayı temenni ediyorduk

SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (Hayatı, Şahsiyeti, İslâm Dini ve Kültüründeki Yeri) editör Casim Avcı

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Başkent, Nüfus ve Cografiyasi

Transkript:

İstem, Yıl:3, Sayı:6, 2005, s. 291-295 DÖRT RAŞİT HALİFE VE İLK FETİH DALGASI * Yazan: Heribert Busse Çeviren: Doç. Dr. Cem ZORLU Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Muhammed kısa süren hastalığı sonrasında 63 yaşında 8-Haziran-632 de vefat etti. Kendisinden sonra yerine geçecek kimse ve bu geçişin yöntemi ile ilgili kuralları belirlemediği ve peygamberlik görevi de doğal olarak miras bırakılmayacağı için hemen anlaşmazlıklar ortaya çıktı Bu anlaşmazlıklar, köklü tartışmalar halini almış ve sonunda İslâm içinde mezhepsel bölünmelere yol açmıştı. Çoğunluğu oluşturan Sünnîler, halifeyi (halef/ardıl ya da vekil) Mekke nin aristokratları Kureyş Kabilesi arasından seçmek için harekete geçtiler. Ali nin şiası/partisi demek olan Şiîlere göre Muhammed, 632 Mart ayında Veda Haccı ndan dönüşü esnasında Mekke den Medine ye giderken Humm Göleti nin [Gadir-i Humm (ter.)] yanında amca oğlu ve damadı Ali yi halefi olarak tayin etmişti. Şiîlerin daha sonra doktrinleri haline getirdikleri gibi Muhammed in kendi soyundan gelenler peygambere özgü karizmanın varisiydiler ve bu nedenle cemaati yönetim görevi özel olarak onlara verilmiştir. Aşırı Şiî fırkalar, bu konuda o kadar ileriye gitmişlerdi ki, Ali veya onun yerine geçenleri ya ilahlaştırdılar ya da onlara ilahî bir takım özellikler yüklediler. Muhammed in vefatından sonra baş gösteren mücadelelerden, ilk günlerden beri sadakatle Peygamber in yanından ayrılmayan ve kızı Aişe den dolayı da kayınpederi olan Ebû Bekir galip çıktı. Ebû Bekir e devleti yönetme sadece iki yıl (632-634) nasip oldu. Bu sürenin çoğu da Muhammed in vefatından sonra isyan eden Arap kabilelerin ayaklanmalarını bastırmakla geçti. Bu savaşlar, -kısa süre sonra meydana geldiği gibi- çok hızlı bir şekilde gerçekleşecek olan fetihlerin başlangıcı idi. Zira Ebû Bekir serbest kalan kuvvetleri kuzeye sevk edebilmiş ve bununla geleneksel siyasî yapıyı dünya çapında derin etkisi olacak bir biçimde değişime uğratacak bir hareketi başlatmayı başarmıştı. Bir yandan barış dini olan Editörlüğünü Werner Ende ile Udo Steinbach yaptığı Der Islam in der Gegenwart, Bonn: BpB (C.H.Beck), 5.Auflage, 2005, adlı derleme eserde yazara ait Grundzüge der islamischen Theologie und der Geschichte des islamischen Raumes (s. 21-54) isimli makalenin s.28-33 arasının tercümesidir. DTSK (Deutsch- Türkisches Sprach und Kulturinstitut) Tarih Öğretim Üyesi.

292 Heribert Busse/Çev:Doç.Dr.Cem Zorlu İslâm, Medine de cemaatin kuruluşundan itibaren güce dayalı ve saldırgan bir davranış benimsemişti ve genel politik durum da Arabistan dan dışarı çıkmaya elverişliydi. Bizans ve İran uzun süredir devam eden savaşlar dolayısıyla güçlerini kaybetmişlerdi. İranlılar, 614 yılında Bizanslıları kesin sonuçlar elde ederek yenmişler ve Akdeniz e kadar ilerlemişlerdi. 15 yıl sonra Bizans İmparatoru Kayser Herakliyus bütün gücünü kullanarak kaderi kendi lehine çevirmeyi başardı: 630 yılında o, İranlılar tarafında yağmalanarak alıp götürülen haçı zafer alayıyla tekrar Kudüs e götürdü. Arap geleneğinin [rivayet (ter.)] bildirdiğine göre Muhammed in kendisine itaate ve İslâm ı kabul etmeye çağıran ünlü davet mektubu oraya giderken yolda Herakliyus a ulaşmıştı. Geçmişe bir bakış atarsak görürüz ki Müslüman tarihçilere göre fetihler, Ebû Bekir in 4 emir göndermesiyle başlamıştır. Bu 4 rakamı evrensel egemenlik talebini ifade etmektedir. Ebû Bekir 2 yıllık iktidarından sonra Ağustos-634 de vefat ettiği zaman Suriye ve Irak taki savaşlarda galibiyete ulaşılmış ve Filistin in uzak bölgeleri zapt edilmişti. Sadece kıyı şehirleri ve Kudüs hâlâ direniyordu. Ebû Bekir tarafından başlatılan bu hareket, Ömer b. el-hattâb (634-644) tarafından devam ettirildi. Ebû Bekir halefi olarak onu tayin etmişti. Ömer, kızı Hafsa dolayısıyla Peygamber in kayınpederi idi ve ona danışman olarak hizmet etmişti. O, askerî operasyonları Medine den yöneterek Ebû Bekir in ektiği tohumların meyvelerini toplama başarısını gösterebilmişti; ancak bunun yanında her iki halifeden hangisinin daha iyi lider ve organizatör olduğu sorusu cevapsız kalmıştır. Ömer in komutası altında sonuçları kesin iki meydan muharebesi kazanıldı: Önce Ağustos-636 da Suriye de Yermuk ta (Bu nehir Taberiye Gölü nün güneyine doğru Ürdün Nehri ne dökülmektedir.). Bu yenilgiden sonra Bizanslılar Suriye ve Filistin den çekilmek zorunda kaldılar ve Araplara Mısır yolu açıldı. İkinci kesin zaferle sonuçlanan meydan muharebesi Irak ta Hîre nin güneybatısındaki Kâdisiye de meydana geldi. Kronolojide bir belirsizlik vardır: Bu olayın 635 ya da 637 yılında olduğu konusunda tarihçiler kararsızdır, ayrıca doğrudan bu muharebe öncesi ve sonrası meydana gelen olaylar da karanlıkta kalmıştır. Araplar bu muharebede, savaş fillerini devreye sokarak teknik bakımdan da daha güçlü hale gelen üstün İran kuvvetlerine karşı zafer kazanmışlardı. Bu zafer, onlara İran ın iç bölgelerinin yolunu açmıştır. Tarihî bakımdan önemli bir şahsiyet olan en son büyük İran Kisrası III. Yezdecird, (Hamedan ın güneyinde) Nihavend Savaşı yenilgisinden sonra 640 yılı civarında has adamları tarafından kaçarken öldürüldü. Fetihler Suriye nin kuzey sınırına gelip dayanmıştı, öyle ki artık ana hatlarıyla bugünkü Türkiye ile aynı Asya arazisi sınırlarına sahip Bizans a çok az bir nefes alma imkanı bırakılmıştı. Suriye ve Filistin in işgaliyle Mısır ın Bizans la kara bağlantısı kesilmiş ve Mısır, çeşitli savaşlardan sonra Müslümanların ganimeti olmuştur. Strateji bakımından Ömer in yaptıkları yeteneğiyle örtüşmekteydi. O bu yeteneğiyle yeni bir imparatorluğun teşkilatını kurmuştur. O, önemli görevleri Peygamber in en yakın arkadaşlarına (ashab) teslim etmiş ve ne kadar yetenekli Müellefin bu görüşüne İslâm Tarihi kaynaklarında verilen bilgiler dikkate alındığında katılmak mümkün değildir. (Çev.)

Dört Raşit Halife ve İlk Fatih Dalgası 293 ve emektar olurlarsa olsunlar kendi başına buyruk komutanlara karşı çok sert tedbirler almıştır. Fethedilen bölgeler askerî karargahlar (emsâr) kurularak tahkim edildi. Mezopotamya da Kûfe ve Basra, Mısır da ise bugünkü Kahire nin öncüsü olan Fustat (çadır) şehirleri kuruldu. Hazine yönetimi, dîvan şeklinde teşkilatlandırıldı. Dîvan, emekli maaşların Müslümanlara ve özellikle birliklere ödenmesinden sorumlu idi. Hâkimlik (kadılık), Ömer tarafından kurumsallaştırıldı. Ayrıca, o İslâm ceza hukukunu daha ileri bir noktaya taşımış ve bazı noktalardaki görev ve sorumluluk kurallarının eksiklerini gidermiştir. Ömer, bugün bile İslâm dünyasında geçerli olan hicrete göre tarihlemeyi kabul ederek Medine deki ilk ve aslî cemaat ile yeni İslâm İmparatorluğu arasındaki sürekliliği açıkça temin etmiştir. İnananların emiri (emîru l-mü minîn) unvanını almak suretiyle Ömer, inanç etrafında bütünleşmiş bir topluluğun liderlik makamı ile geleneğe göre seçilmiş Arap kabile reislerinin otoritesini birbirine bağlamıştır. Ömer, 10 yıllık bir iktidardan sonra Kasım-644 de içinde bulunduğu şartlardan memnun olmayan bir katil kölenin eliyle öldürüldü. Ölümünden kısa bir süre önce yerine geçecek kişiyi belirlemesi için seçimi yapacak 6 kişiden oluşan bir şûra tayin ettiği rivayet edilmektedir. Seçim Osman (644-656) lehine sonuçlandı. O, zengin bir tüccar ve Peygamber in damadı idi; ayrıca Habeşistan a hicrete de katılmıştı. Ebû Bekir tarafından başlatılan ve Ömer tarafından geniş ölçüde sürdürülen fetih hareketleri duraklamıştı, ancak İran ın kesin olarak Osman ın iktidarı döneminde fethedilmiş olduğu da unutulmamalıdır. Ayrıca Osman döneminde etkili ve kapsamlı sonuçları olacak olan Mısır merkezli bazı hareketler baş göstermiştir. O bölgede daha fazla ilerleme halinde Araplar için bir yandan Nil in yukarısına doğru, diğer yandan Kuzey Afrika kıyıları boyunca iki yol açık kalmıştı. Nil in yukarısına doğru ilerleyince onlar merkezleri Dongola olan Hıristiyan Nûbe Devleti ile karşılaştılar. Bu bölgede sonuçları Arapların aleyhine olan savaşlar meydana geldi ve bu savaşlar bir barış antlaşmasıyla sona erdi. Bu anlaşmada Muhammed in Mekke ile yaptığı ateşkes anlaşması, düşmanlıkların geçici olarak durdurulması için bir örnek ve gerekçe oluşturmuştu. Nûbelilerle yapılan bu anlaşma Latince adıyla pac-tum (paqt) olarak tarihe geçmiştir. Anlaşma uzun bir zaman geçerliliğini korumuştur, çünkü önce 1315 yılında Memlukler Dongola Devleti ni yıkmayı başarmış ve hakimiyet alanını güneyde Asvan üzerine doğru genişletmiştir. Dongola ya sınır güney Nûbe Aloa Devleti ise yaklaşık olarak 200 yıl daha dayanabildi. Güneydeki geçici duraklamadan sonra Arapların çabaları Mısır da Akdeniz kıyıları boyunca ilerleyerek hakimiyet alanlarını artırmak üzerine yoğunlaştı. Onlar burada daha çok başarı elde ettiler, zira Kuzey Afrika topraklarındaki Bizans hakimiyeti gerçekten bölgeye nüfuz edememiş ve Berberîler arasında hiçbir yankı uyandırmamıştı. 647 yılında başlayan ilk istilalardan sonra Arapların Atlantik kıyılarına kadar ilerleyebilmeleri ve Berberîleri nihaî olarak mağlup etmeleri hemen hemen yüzyılın sonuna kadar sürmüştür. Fetih erleri tarafından 662 yılında Tunus ta kurulmuş bir karargahtan ibaret olan Kayrevan şehri gelişerek bütün Orta Çağ boyunca İslâm ın Kuzey Afrika da bir kültür merkezi olmuştur. Kuzey Afrika ya doğru ilerledikten ve İranlıları da yendikten sonra ilk fetih dalgası sona erdi. İç politikada Osman ın az becerikli olduğu gözükmektedir. Emevî ailesinin bir ferdi olarak o, mensupları İslâm ı biraz geç kabul etmiş ve

294 Heribert Busse/Çev:Doç.Dr.Cem Zorlu Medine deki ilk İslâm cemaatiyle daha az kaynaşmış Mekke nin bu çok etkili ve geniş ailesinin çıkarlarını korumaya çalışmıştır. O, halife olarak, ailesinin yakın üyelerini geleneğin temsilcilerinin tahammül edemeyecekleri kadar kayırmış ve eyaletlerdeki etkili valilikleri onlara vermiş; ganimetin uygun ve makul olmayan büyük bir bölümünü ise kendisi ve ailesi için ayırmıştır. O, Kur ân ı sözlü geleneğe uygun olarak okuyan ve herkesçe dinî (ve politik) otoriteler olarak kabul edilen Kur ân okuyucularının (kurrâ) otorite ve nüfuzlarını, bir araya getirilmiş fragmanlardan [Kur ân sayfaları (ter.)] herkes için bağlayıcı bir Kur ân redaksiyonu yaptırmak ve böylece Kur ân okuyucularının [kariler (ter.)] temsil ettiği söz konusu otoritenin kendisine intikal ettiği bir kitap [Kur ân (ter.)] meydana getirmek suretiyle kırmıştır. Bu esnada o, daha önce Ömer in iktidarı döneminde yapılmış olan ön çalışmalardan da istifade etti. Kur ân redaksiyonu, hâlâ kabile düzenine dayanan devletin Osman tarafından gerçekleştirilmek istenen mutlak monarşiye dönüşümünün bir parçası olarak anlaşılabilir. Bu olaylar karşısında İslâm cemaatinin birlik ve bütünlüğünün sıkı bir teste tabi tutulması kaçınılmazdı. Nitekim önce Kûfe de Kur ân okuyucuları arasında huzursuzluklar ortaya çıktı. Mısır da da muhalefet harekete geçti ve her bölgeden yönetimden hoşnut olmayanlar Medine ye gelerek halifenin evini kuşattılar ve ona, özellikle de akrabalarını kayırmak ve devletin paralarını çarçur etmek konusunda bazı suçlamalar yönelttiler. Uzun görüşme ve pazarlıklardan sonra bir grup zorla eve girdi ve halifeyi öldürdü. Suriye nin Emevî valisi Muâviye nin güya halifeyi korumaları için göndermiş olduğu birlikler çok geç geldiler ve bu felaketi engelleyemediler. Osman ın öldürülmesi, İslâm Tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. Bu olayın iç savaşlar biçiminde ortaya çıkan doğrudan sonuçları, İslâm Devletine daha uzun süre huzur ve rahat vermemiştir. Halifenin öldürülmesi, kan davası taleplerinin seslendirilmesine sebep oldu. Fakat öncelikle Medine de bir halefin seçimi konusunda uzlaşma sağlandı. Ömer tarafından belirlenen seçici şûranın da üyesi olan Ali (656-661), hilafeti elde etti. Muâviye bu seçimin vilayetteki ileri gelenlerin katılımı olmaksızın ve sadece bir azınlık tarafından yapıldığı gerekçesiyle onun seçimine karşı çıktı. Daha önce de bir çok kez söylendiği gibi Ali nin Muhammed le çeşitli şekillerde yakın bağı vardı. Şiî gelenek onun şahsiyetini nur saçan bir ışık gibi görse de yetenekli, enerjik ve etkili bir şahıs olduğu kesin gibi gözükmektedir. O, kendisinden önceki 3 halife ile köklü tartışmalara girmişti ve bu tartışmalarda teolojik problemler önemli rol oynamaktaydı. Şiî anlayışa göre -elbette bu anlayış daha geç dönemlerde ortaya çıkmıştır- onlar [ilk üç halife (ter.)] Muhammed in ölümünden hemen sonra hilafet kendisine bahşedilmiş olan Ali yi kanunsuz bir biçimde görevden uzaklaştırarak iktidarı zorla ele geçirmişlerdir. Ali iktidara geçtikten hemen sonra değişik amaçlarla cepheler oluştu. Ön planda Osman ın katlinin karara bağlanması ve failin uygun bir biçimde cezalandırılması meselesi duruyordu. Ali, Medine yi başşehirlikten çıkardı ve güçlü taraftarlara sahip olduğu Kûfe ye yerleşti. Yakın zamanda anlaşılacağı gibi Medine, İslâm Devletinin merkezi olma özelliğini artık kesin olarak kaybetmişti. Hz.Osman ile ilgili yapılan bu değerlendirmeler müellifin yorumudur ve bu konularda kaynaklarda farklı görüşler yer almaktadır. (Çev.)

Dört Raşit Halife ve İlk Fatih Dalgası 295 Ayrıca halifeleri silah zoruyla görevlerinden uzaklaştırmaya yönelik ilk teşebbüs, Peygamber in eski silah arkadaşlarının devlet içindeki konumu üstüne titredikleri şehir olan Medine den gerçekleşmişti. Güya Ali tarafından etkin ve yeterli derecede takip edilmediği iddia edilen Osman cinayetinin kan davasını gütme bahanesiyle Talha ve Zübeyr in komutası altında Medineliler, Muhammed in nüfuzlu dul eşi Aişe nin de katıldığı bir savaşa giriştiler. Güney Mezopotamya da Aişe nin üzerinde savaşı izlediği deveden dolayı tarihe Deve Savaşı [Cemel Vakası (ter.)] olarak geçen ve Ali nin lehine biten bir savaş meydana geldi. Emevî ailesinden olan Şam valisi Muâviye de öldürülen akrabası Osman ın tavizsiz biçimde kanının yerde kalmaması düşüncesini savunuyordu. Ali ona karşı harekete geçti. O, birlikleriyle 657 yılının yazında Haleb in güneyinde yukarı Fırat ta Sıffîn de Muâviye nin ordusuyla karşılaştı. Çeşitli çatışmaların cereyan ettiği günler sonrasında karşılıklı anlaşmayla bir hakem komitesi tayin edildi. Değişik yerlerde defalarca toplantılar yapılmasına rağmen kesin bir neticeye varılamadı. Ancak sonunda Muâviye galip geldi; çünkü onun Suriye deki askerî ve siyasî otoritesine dokunulmamıştı ve bu bölgede hâlâ gücünü koruyordu. Bir hakem kurulu tayin edilmesine razı olmakla Ali sadece zarar gördü; çünkü ona Hâricîlerden oluşan tehlikeli bir güce sahip yeni bir rakip çıktı. Hâricîler, bazı teolojik gerekçelerle hakem kuruluna karşı çıkmış ve ordusundan ayrılmış (Arapça harace) bazı kendi taraftarları idi ve bundan dolayı bu adı almışlardı. Onlar halife ile bir çok kez savaştılar ve daha sonra çeşitli ekollere ayrılacak sufi/püriten bir anlayış ve sisteme sahip kendilerine özgü bir mezhep kurdular. Bu kollardan en önemlisi olan İbâdiyye bugün bile Umân ve Kuzey Afrika da yaşamaya devam etmektedir. Gücünü koruyarak bugünlere kadar gelebilen Şiîler ile daima çoğunluğu temsil eden Sünnîlerin yanında Hâricîlerin en parlak dönemlerinde üçüncü büyüklükteki İslâm mezhebini kurdukları nerdeyse zihinlerden silinmiştir. (İslâm ın kendi içinden doğan mezhepler ve bunların yayılması konusunda bundan sonra gelecek W. Ende, B. Radtke, W. Schmucker ve P. Heine nin makalelerine ayrıca bakınız.) Hâricîler, en hayırlı Müslüman halife olmalı, Habeşli bir köle olsa bile. düşünceleri ile İslâm cemaatinin liderinin dinî ve ahlakî özelliklerine vurgu yaparak politik bakımdan hilafeti Kureyş e ait gören Ehl-i Sünnetten ve hilafetin Muhammed in torunlarına irsi olarak geçtiğini kabul eden Şiadan ayrılmıştır.