III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi 2-22 Mayıs 21 Cilt: III Sayfa: 128-129 DOĞU KARADENİZ ORMANLARINDA ORMAN YANGINLARI Ertuğrul BİLGİLİ 1, Bahar DİNÇ DURMAZ 1, İsmail BAYSAL 1, Bülent Sağlam 2, Ömer KÜÇÜK 3 1 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü 618 Trabzon, 2 Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü 8 Artvin 3 Kastamonu Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü 37 Kastamonu ÖZET Bu çalışma, Doğu Karadeniz Bölgesi nde 1987-29 yılları arasında çıkmış orman yangınlarının yanan alan ve yangın sayıları itibariyle bölge müdürlükleri bazında değerlendirmesini içermektedir. Bunun yanı sıra, 2-29 yılları arasında meydana gelen orman yangınlarını, yanan alan, yangın sayısı, yeri, sebebi ve mevsimi açısından karşılaştırmaktadır. Bu amaçla, 2-29 yılları arasında meydana gelen 335 adet orman yangını detaylı olarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, bazı yıllardaki yanan alan ortalaması 14,5 hektara çıkmış olmasına rağmen, 1 yıllık dönemdeki yangınların yıllık yanan alan ortalaması 6,19 hektardır ve bu değer aynı yıllardaki ulusal orman yangınları yıllık yanan alan ortalamasına (6,35 hektar) çok yakın bir değerdir. Yaklaşık 1,4 milyon hektar ormanlık alana sahip olan ve üç büyük orman bölge müdürlüğünü kapsayan Doğu Karadeniz Bölgesinde, en fazla yangın sayısı ve yanan alan Trabzon Orman Bölge Müdürlüğünde meydana gelmiştir, bunu sırasıyla Giresun ve Artvin Orman Bölge Müdürlüğü izlemektedir. Bu çalışmada ayrıca, son on yılda bölgede meydana gelen en büyük orman yangını olma özelliği taşıyan 23 Mart 28 tarihli Rize-Fındıklı yangını ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Doğu Karadeniz ormanları, orman yangını, Rize-Fındıklı yangını, yangın rejimi, yangın istatistikleri FOREST FIRES IN FORESTS OF WESTERN KARADENIZ REGION ABSTRACT This study evaluates te fire situation in terms of area burned and number of fires in the Forest Regional Directorates in the northeastern Karadeniz Region for the 1987-29 period. In addition, fires occurring in the region for 2-29 period were also compared in terms of area burned, number of fires, the location of fires, fire causes, and fire season. In this regard, a total of 335 forest fires occurring in the 2-29 period were particularly studied. Results indicated that the average area burned by fires is 6,19 ha over the period studied. Although the average area burned exceeded 14 ha in some years, overall, it was very close to the national average (6,35 ha). The most fire occurrence and area burned in the region have been within the Trabzon Regional Directorate, followed by Giresun and Artvin. Also evaluated in this study is the biggest forest fire that occurred in the past ten years in Rize-Fındıklı on the March 23, 28. Key Words: Northeastern Karadeniz Forests, forest fires, Rize-Fındıklı fire, fire regime, fire statistics 1. GİRİŞ Orman yangınları çok eski çağlardan beri ülkemiz ormanlarında varlığını sürdürmektedir ve, bu sürekliliğin en temel nedeni insandır. Bu durum özellikle ülkemizin batı ve güney kıyı şeridi boyunca yayılış gösteren ormanlarımızda, kızılçam, karaçam ve maki vejetasyonunun hakim olduğu alanlarda gözlemlenmektedir. Buna karşın ülkemizin doğu ve kuzey bölgelerindeki ormanlarda yayılış gösteren birçok tür için yangın, sistemi 128
tehdit eden bir unsur olarak görülmez. Bunun en temel sebebi, bu bölgelerdeki hakim iklim şartlarına bağlı olarak bugüne kadar bu alanlarda büyük orman yangınlarının yaşanmamış olmasıdır. Ancak, değişen mevsim koşulları ve artan insan nüfusuyla birlikte yangın rejimi dinamikleri de değişme uğramakta ve bu değişimin sonuçları henüz tam olarak bilinememektedir. Orman yangınlarının ekosistemler üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak, yangınların ekolojik etkilerini yorumlayabilmek ve yangınlarla etkin bir şekilde mücadele edebilmek öncelikle bölgesel yangın rejimi dinamiklerinin anlaşılması ile mümkün olabilir. Yangın rejimi, kendine has bir iklim ve bitki örtüsüne sahip olan bir bölgede meydana gelmiş olan yangınların; sıklığı, mevsimi, büyüklüğü ve şiddeti gibi özelliklerinin tarihsel bütününü açıklayan bir kavramdır (Malanson 1987, Whelan 1995,). Günümüzde dünya karasal alanları, yangın rejimlerindeki farklılığa göre; yangınabağımlı, yangına-duyarlı ve yangından-bağımsız olmak üzere üç sınıfa ayrılmıştır (Hardesty et. al. 25). Bu sınıflandırmaya göre, ülkemiz ormanları, her üç sınıfı temsil eden alanların yer aldığı bir coğrafyada bulunmaktadır. Ülkemizde, Akdeniz ve Ege sahilleri boyunca yayılış gösteren saf kızılçam ve karaçam meşçereleri ile maki ekosistemlerinden oluşan alanlar yangına-bağımlı alanlar olarak ele alınırken, Orta ve Doğu Karadeniz ormanları yangına-duyarlı ormanlar olarak değerlendirilmektedir. Bugüne kadar ülkemizdeki yangın tarihinin araştırılması, bir başka deyişle ülkemiz ormanlarında yangın rejiminin ortaya konulması, yanan alan ve yangın sayısı kayıtlarının tutulmasından öteye geçememiştir. Ülkemizde yangın kayıtlarının tutulmaya başlandığı 1937 yılından itibaren alınan kayıtlar yalnızca yıllık yanan alan ve yangın sayısının ülke genelindeki toplamından ibaret olup, ayrıntılı ve standart bir veri tabanını içermemektedir. Bu nedenle, ülkemizde bölgesel olarak yangınların alan ve sayı olarak dağılımı dışında, irdelenmesi mümkün olmamaktadır. Bir bölgedeki yangın rejimi özellikleri olan yangının mevsimi, çıkış sebebi, vejetasyona etkileri, hava koşulları, söndürme ekipleri v.b özelliklerinin incelenmesi, uygulayıcıların ekosistemdeki sebep-sonuç ilişkilerini daha iyi görmesine yardımcı olmaktadır. Bu amaçla, yangına-duyarlı bir ekosistem olan, diğer bir deyişle, yangının orman ekosistemlerini olumsuz etkilediği Doğu Karadeniz Bölgesinde, kayıtların el verdiği ölçüde yangın rejimi özellikleri incelenmeye çalışılmıştır. Ordu dan başlayıp Artvin e kadar uzanan bir topografya içerisinde yer alan, iklimi ve bitki örtüsüyle kedine has bir coğrafyaya sahip olan ve dünya sıcak noktalardan birisi içerisinde bulunan Doğu Karadeniz ormanlarında, değişen mevsim koşullarına nedeniyle bu ve benzeri çalışmalar geleceği görme ve geçmişten gereken dersleri çıkarma adına büyük önem arz etmektedir. Diğer yandan, 2-29 yılları arasındaki yangın kayıtlarına göre, ülke genelinde küçük bir yangın olarak nitelendirilen ancak, DKB nde meydana gelmiş en büyük orman yangını olarak kayıtlara geçmiş olan ve 121 hektarlık Bozuk Sarıçam-Kızılağaç meşçeresinde etkili olan Rize-Fındıklı orman yangını ayrıntılı olarak analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu yangın, gerek DKB nde meydana gelen yangınların yanan alan ortalamalarının üzerinde olması gerekse, meşçere yapısı ve yanıcı madde özellikleri bakımından bölgedeki ormanların önemli bir kısmını temsil etmesi açısından ayrı bir öneme sahiptir. 1281
2. YÖNTEM 2.1. Veri Seti Ülkemizde 1937 yılından itibaren orman yangınları kayıt altına alınmaya başlanmıştır. Ancak, orman bölge müdürlükleri veya illere göre yangın kayıtları 1987 yılından itibaren ayrıntılı olarak kayıt altına alınabilmiştir. Bu nedenle bu çalışmada, DKB orman yangınlarının değerlendirilmesi 1987-29 tarihleri arasında yapılmıştır (Anonim 29). Diğer yandan, yıllara göre her bir yangın hakkında yalnızca son on yıldaki detaylı bilgilere ulaşılabildiğinden (Küçükosmanoğlu, 1985), DKB orman yangınları analizi, 2-29 yılları arasındaki yangınların, yanan alan, çıkış nedeni ve aylara dağılımı bakımından ayrıntılı olarak ele alınmasını kapsar. Yangın veri tabanı, bölge sınırlarında yer alan ve bölgeyi temsil eden Giresun, Trabzon ve Artvin Orman Bölge Müdürlükleri için ayrı ayrı ele alınarak hazırlanmıştır. Elde edilen sonuçlar ulusal orman yangını istatistikleri (UOY) ile karşılaştırmalı olarak verilmiştir. DKB orman yangınları analizinde kullanılan veriler, orman bölge müdürlükleri ile ülke istatistiklerini kapsayacak şekilde yıllara itibariyle Tablo 1 de verilmiştir. Ayrıca, Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü, Rize Orman İşetme Müdürlüğü, Fındıklı Orman İşetme Şefliği sınırlarında 23 Mart 28 tarihinde meydana gelen ve 121.1 ha lık orman yangını, yangın tutanakları ve yangın sonrası arazi gözlemleri yardımıyla incelenmiştir. Tablo 1. DKB inde, 1987-29 döneminde meydana gelen orman yangınları ve bunların orman bölge müdürlükleri bazında, yanan alan, yangın sayısı, Yıllık Yanan Alan Yüzdesi (YYAY) ve Ortalama Yanan Alan (OYA) Değerleri Yanan Alan Yıllar Artvin Giresun Trabzon DKB UOY Artvin Giresun Trabzon DKB UOY 1987 9 14 17 4 131 45, 18, 27, 36, 1746, 1988 6 9 3 18 1372 15, 43, 132, 19, 1821, 1989 6 23 2 49 1633 7, 18, 213, 328, 1399, 199 3 14 12 29 175 6, 54, 95, 155, 13742, 1991 3 15 21 39 1481 62, 26, 76, 164, 881, 1992 8 26 2 54 2117 9, 59, 114, 182, 12232, 1993 4 13 9 26 2545 4, 22, 73, 99, 15393, 1994 13 22 26 61 3239 223, 173, 82, 478, 38128, 1995 6 4 14 24 177 37, 26, 193, 256, 7676, 1996 7 17 12 36 1645 22, 18, 83, 213, 14922, 1997 5 5 11 21 1339 4,5 9,3 29,2 34, 6316, 1998 9 14 17 4 1932 45, 18, 27, 36, 6764, 1999 6 9 3 18 275 14,6 43,5 131,5 189,6 584, 2 6 23 2 49 2353 7, 18, 213, 328, 26353, 21 3 14 12 29 2633 5,5 54, 95, 154,5 7394,17 22 3 15 21 39 1471 62, 26,44 75,75 164,19 8514,29 23 8 26 2 54 2177 9, 58,8 113,8 181,6 6644,11 24 4 13 9 26 1761 4, 22, 73, 99, 4942,95 25 5 8 11 24 1529 9,3 17,9 57,5 84,7 2815, 26 5 11 3 19 2227 7,3 1,2 1,1 27,6 7968, 27 8 19 5 32 2849 6, 33, 4, 79, 11444,6 28 8 17 26 51 2135 34, 51, 324, 49, 29749,49 29 9 9 18 1793, 1,85 79,7 9,55 4678,73 Toplam 135 34 321 796, 45136, 638,2 1279,99 2978,55 4896,74 281617,33 Ortalama 5,87 14,78 13,96 34,61 1962,43 27,75 55,65 129,5 212,9 12244,23 YYAY - - - - -,66,129,25,156,578 1282
Yanan Alan 3, 28, 26, 24, 22, 2, 18, 16, 14, 12, 1, 8, 6, 4, 2,, 325 3 275 25 225 2 175 15 125 1 75 5 25 1987 1988 1989 199 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2 21 22 23 24 25 26 27 28 29 Yıllar Şekil 1. Ülkemizde, 1987-29 döneminde meydana gelen orman yangınlarının yıllık yanan alan ve yangın sayıları 35 Artvin Giresun Trabzon Artvin Giresun Trabzon 3 3 25 2 15 1 5 25 2 15 1 5 1987 1988 1989 199 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 Şekil 2. Doğu Karadeniz Bölgesinde, 1987-29 dönemindeki yıllık yanan alan ve yangın sayısı 1998 Yıllar 2.2. Veri Analizi DKB orman yangınları analizi, 1987-29 yılları arasında çıkan, toplam 796 adet orman yangınının irdelenmesini içerir. 1987-29 dönemindeki Yıllık Yanan Alan (YYA), ülke genelinde ve DKB ndeki her bir bölge müdürlüğü için, toplam yanan alanın 23 e bölünmesiyle hesaplanmıştır. Bu değerin tekrar toplam ormanlık alana bölünmesiyle ülke genelindeki ve her bir bölge müdürlüğündeki Yıllık Yanan Alan Yüzdesi (YYAY) hesaplanmıştır. DKB nde, yangın çıkma nedenleri bölge müdürlüklerine göre, şüceyrat temizliği, dikkatsizlik yıldırım, kasıt, elektrik hattı, bilinmeyen ve diğer nedenler olarak, son on yıl için ayrı ayrı ele alınmıştır. 1999 2 21 22 23 24 25 26 27 28 29 1283
Ayrıca, 2-29 yılları arasındaki yangınlar, yangın çıkma tarihlerine göre değerlendirilerek bölge ve bölge müdürlükleri genelindeki mevsimsel eğilimler ortaya konulmuştur. Hem yangın sayısı, hem de yanan alan sayısına göre yangınların çıktığı aylar belirlenmiştir. Son olarak, Rize-Fındıklı orman yangını, bu bölgede son 1 yılda meydana gelen en büyük orman yangını olma özelliği taşıdığından dolayı ele alınmış ve yangın ile ilgili tutanakların incelenmiştir. Ayrıca, yangın sonrası belli aralıklarla yanan alanda yapılan gözlemler ile bu yangın sonrasındaki durum analiz edilmeye çalışılmıştır. 3. SONUÇLAR VE TARTIŞMA 3.1. Yangın sayısı ve yanan alan Doğu Karadeniz Bölgesinde, 1987-29 yılları arasında meydana gelen orman yangınlarının bölge müdürlükleri ve ülke genelindeki dağılımı Tablo 1 de özetlenmiştir. Ülkemizdeki 23 yıllık dönem içerisinde meydana gelen toplam yangın sayısının %1,8 i, toplam yanan alanın ise %1,7 si Doğu Karadeniz Bölgesinde meydana gelmiştir. Diğer yandan 23 yıllık verilerine göre, bu bölgede meydana gelen orman yangınların, bir yıldaki toplam yanan alan değeri 478 ha ı geçmemiştir. Nitekim, 1994 yılı yangın sezonunda gerçekleşen bu değer ülke genelinde de en fazla yanan alanın (38.128 ha) meydana geldiği bir dönemde gerçekleşmiştir. Tüm bunlardan anlaşılmaktadır ki, Doğu Karadeniz Bölgesi, büyük orman yangınlarının (2 ha>) görülmediği ve ülke geneline göre çok az yanan alan ve yangın sayısının gözlemlendiği, yangına-duyarlı bir coğrafyada yer almaktadır. Öte yandan, DKB nde sadece bir yangında yanan ortalama alanın, ülkemiz genelindeki ortalama yanan alan değerine çok yakın olduğu belirlenmiştir. Bu değerler sırasıyla, 6,19 ha/yıl ve 6,35 ha/yıl dır. Son 23 yıllık yangın verilerine göre, ülke genelinde 45136 adet orman yangını sonucunda, toplam 281617,33 ha ormanlık alan yanarken (Şekil 1), ormanlık alanı toplamı 1.368636,3 ha olan Doğu Karadeniz Bölgesinde, toplam 796 adet orman yangın meydana gelmiş ve bu yangınlar sonucunda 4896,74 ha ormanlık alan yanmıştır. Bu dönemde çıkan yangınların bölge sınırlarını kapsayan üç büyük orman bölge müdürlüğüne göre dağılımı, yanan alan ve yangın sayıları bakımından Şekil 2 de verilmiştir. Buna göre, Giresun OBM nde toplam 34 adet orman yangını sonucunda 1279,99 ha alanın, Trabzon OBM nde toplam 321 orman yangını sonucunda 2978,55 ha alanın ve Artvin OBM nde toplam 135 adet orman yangını sonucunda 638,2 ha ormanlık alanın yandığı görülmüştür. Trabzon ve Giresun OBM ünde çıkan yangın sayıları birbirine çok yankınken Trabzon OBM ünde toplam yanan alanın, toplamda yaklaşık iki kat daha fazla olduğu gözlenmiştir. Özellikle, 1995, 1997 ve 28 yılları arasındaki bu fark göze çarpmaktadır (Şekil 2). Bu durumun, I) yangınların görülmesi ve erken müdahale, II) mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava koşullarının varlığı ve bu günlerde çıkan yangınların hızlı büyüme eğiliminde olması ve III) etkin müdahale olanaklarının sağlanamaması gibi nedenlerden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Diğer yandan, 2-29 dönemindeki her bir yangının ayrıntılı incelenmesinde, Artvin OBM nde 22 yılında, 23 Şubat ta meydana gelen yangın sonucunda toplam 58 ha orman alanın yanması ve ortalamanın üzerine çıkması dikkat çekicidir. 1284
3.2. Yangın sıklığı Belli bir bölgedeki yangınlarının meydana gelme sıklığı, özellikle büyük yangınların çıkma aralığı, YYAY i belirlenerek değerlendirilmeye çalışılmaktadır (Stocks et.al. 23). DKBOYA nde bir bölge müdürlüğü içerisindeki yıllık yanan alanın aktüel orman alanına oranı ile hesaplanan YYAY bu amaçla kullanılmıştır. Bu değerler Tablo 1 in en son satırında verilmiştir. Beklendiği üzere, Trabzon OBM en yüksek YYAY ne sahip olan bölge müdürlüğüdür. Bu bölge müdürlüğünde her yıl, toplam ormanlık alanın yaklaşık %,3 ü yanmaktadır. Antalya ve Muğla OBM gibi Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerdeki bölge müdürlüklerine göre çok düşük bir değer olmasına karşın, DKB için, en büyük yangınların meydana geldiği orman bölge müdürlüğü Trabzon OBM dür. Bu çalışma, çok dar bir dönemde ele alındığı için YYAY değerlendirmesinin yetersiz kaldığı düşünülebilir. Bunun için, mümkün olduğu kadar eski tarihlerdeki kayıtlara ulaşmak gerekmektedir. 3.3. Yangın nedeni DKB nde, yangınların çıkma nedenleri, son on yıllık kayıtlara göre, bölge müdürlüğü bazında Şekil 3 de verilmiştir. Yangın çıkış sebepleri şüceyrat temizliği, dikkatsizlik, yıldırım, kasıt, elektrik-nakil hattı ve sebebi bilinmeyen yangınlar olarak sınıflandırılmıştır. Burada, standart bir sınıflandırma kullanılmamış, bilakis sonuçları daha iyi analiz edebilme adına, veri tabanındaki kayıtların detayları aynen kullanılmıştır. Yapılan değerlendirme sonucunda; Trabzon OBM nde en temel yangın çıkma nedeni, şüceyrat temizliği ve dikkatsizliktir. Giresun OBM nde ise, yangınların önemli bir kısmının kasıtlı olarak başlatılması dikkat çekicidir. Ayrıca, Giresun OBM ndeki yangınların önemli bir kısmının çıkış nedeninin bilinememesi, kasıt ihtimalini arttırmaktadır. 11 1 9 8 7 6 5 4 3 2 1 bilinmeyen şüceyrat t. dikkatsizlik yıldırım Kasıt Yangın Sebebi Şekil 3. DKB orman yangınlarının meydana gelme sebepleri elektrik hattı diğer 64, 56, 48, 4, 32, 24, 16, 8,, Yanan Alan Atrvin Giresun Trabzon Artvin Giresun Trabzon 3.4. Yangın mevsimi Ülkemizde orman yangınları mevsimi genellikle Haziran ayında başlar, Ekim ayı sonlarına kadar devam eder. Bu genelleme, Akdeniz ve Ege Bölgeleri için doğruyken, aksine DKB nde bu mevsimler dışında kalan aylarda, özellikle Mart ayında yangınların yoğunlaştığı ve en fazla yanan alanın da yine bu ayda meydana geldiği Şekil 4 de görülmektedir. Bunun en temel nedenlerinden birisi, bu aylarda vejetasyon başlamadan 1285
önce bitkilerdeki su muhteviyatının en az sevide olmasıdır. Ayrıca, bu aylarda fön rüzgârlarının yoğun olması nedeniyle, toprak üstü yanıcı maddelerde nem kaybı artmakta ve iyice kuruyan yanıcı maddelerde başlayan yangınlar kısa sürede büyüyebilmektedir. 6, 6 5, Yanan Alan 5 4, 3, 2, 4 3 2 1, 1, Eylül Kasım Ocak Mart Mayıs Temmuz Aylar Şekil 4. 2-29 yılları arasında DKB orman yangınları mevsimi 45, 4, 35, 3, 25, 2, 15, 1, 5, a) 35 Atrvin b) 3 Giresun Trabzon 4 25 2 15 1 5 Atrvin Giresun Trabzon, Eylül Kasım Ocak Mart Mayıs Temmuz Aylar Şekil 5. 2-29 yılları arasında Trabzon, Giresun ve Artvin OBM ne göre orman yangınları mevsimi a) yanan alana göre, b) yangın sayısına göre Eylül Kasım Ocak Mart Mayıs Temmuz Aylar DKB orman yangınları mevsiminin bölge müdürlüklerine göre dağılımı incelendiğinde, Özelikle Trabzon OBM nde en fazla yanan alanın, Şubat, Mart ve Nisan aylarında olduğu Şekil 5 de görülmektedir. Yangın sebepleri dikkate alındığında, bağ ve bahçelerde yapılan şüceyrat temizliğinden kaynaklanan yangınlar, DKB nde yangın nedenlerinden sebeplerinin başında gelmektedir. Bunun doğal bir sonucu olarak, bu bölgedeki yangın mevsimi şüceyrat temizliğinin en fazla yapıldığı aylara denk gelmektedir. 3.5. Yangınlarla mücadele Rusya ve Kanada gibi çok büyük ormanlık alana sahip olan ülkelerde, bazı yangınlar (çoğunlukla yıldırım kaynaklı olan Boreal ormanlarındaki yangınlar) doğal seyrine bırakılmaktadır. Çünkü ekonomik ve ekolojik olarak, bu yangınların söndürülmemesinin en doğru karar olduğu düşünülmektedir (. Orman yangınlarının %9 ından daha fazlasının 1286
insan kaynaklı olduğu ülkemizde ise, bütün yangınlar için söndürme organizasyonları yapılmaktadır. Ancak, DKB nde orman yangınları, yangın büyüklüğü bakımından ülke ortalamalarının çok altında olması nedeniyle, bu bölgede yangın söndürme ekip ve ekipmanları ile yangın organizasyonları yeterli seviyede değildir.. Bu bölgedeki yangınlar çoğunlukla örtü yangını şeklinde ilerlediğinden dolayı daha çok, el aletleri ve itfaiye araçları ile söndürülemeye çalışılmaktadır.. Eğimli ve sarp bölgelerde ise yangın doğal seyrine bırakılmaktadır. 3.6. Rize-Fındıklı orman yangının analizi 23 Mart 28 yılında Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü, Fındıklı Orman İşletme Şefliğinde meydana gelen Fındıklı yangını, 121 ha lık Sarıçam-Karışık yapraklı orman alanın yanmasına neden olmuştur. Bu yangın, gerek bölgede meydana gelen yangınların yanan alan ortalamalarının üzerinde olması gerekse, meşçere yapısı ve yanıcı madde özellikleri bakımından bölgedeki ormanların önemli bir kısmını temsil etmesi bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Bu nedene bu yangın çeşitli yönleriyle ele alınmaya çalışılmıştır. Çıkış sebebi: Çay bahçesinde temizlik yapan bir kişinin, yaktığı ateşin, rüzgârında etkisiyle ormanlık alana sirayet etmesiyle yangın öğle saatlerinde başlamış ve gelişmiştir. Etkili olduğu alan: Yangının meydana geldiği gün ve öncesindeki birkaç gün, bölge için ekstrem hava koşullarının yaşandığı ve yanıcı madde neminin çok düşük olduğu zamanlardır. Bu günlerde, sıcaklık 3 C nin üzerinde olup, bağıl nem %42, rüzgâr hızı 5 m/s olarak ölçülmüştür. Yangının yayılmasında çok etkili olan bu iki önemli parametre, yangının çok hızlı ilerlemesine ve çok geniş alanlarda etkili olmasına neden olmuştur. Yangın türü: Sarıçam ve yapraklı ağaç türlerinin bulunduğu ormanlık alanda etkili olan bu yangın, çoğunlukla örtü yangını şeklinde devam etmiştir. Ancak, buradaki sarıçam ağaçlarında, dipten tepeye kadar sarılmış olan orman sarmaşığı (Smilax excelsa) nedeniyle, tek veya küçük ağaç gruplarında tepe yangını oluşumu görülmüştür. Çoğunlukla, düşük ya da orta şiddetli örtü yangını şeklinde ilerleyen yangında alev boyu 1,5-2 metreyi geçmemiştir. Aynı zamanda yangın çıktığı noktadan itibaren denize doğru eğim aşağı yayılmış ve bu durum meydana gelen yangın şiddeti ve zararının düşük olmasını sağlamıştır. Yangının söndürülmesi: Yangın söndürülmesinde bölgedeki tüm araç, gereç ve ekipman bölgeye sevk edilmiştir. Ancak, yeterli yol ağının bulunmaması ve eğimli ve engebeli arazide hareket kabiliyeti olan arazöz gibi etkin söndürme araçlarının sayısının yetersiz oluşu yangına müdahaleyi zorlaştırmıştır. Bu nedenle yangın ancak, hava koşullarının değişmesi ve yangının kendi kendine durması halinde kontrol altına alınabilmiştir. Vejetasyona etkileri: Yangının şiddetli örtü yangını olarak ilerlediği ve sarılıcı bitkiler yardımıyla tepe yangınına dönüştüğü noktalarda, ağaçlarda tek ya da grup halinde ölümler gözlenmiştir. Yangının toprak üzerindeki etkisinin bir göstergesi olan yanma derinliği, bu yangında, bölgedeki diğer yangınlardan da gözlemlendiği kadarıyla, humus tabakasını geçmemektedir. Bir başka deyişle, kızılçam ekosistemlerinde olduğu gibi yangın sonrasında mineral toprağın açığa çıkmadığı, aksine süngerimsi humus tabasının aynen korunduğu gözlenmiştir. Yangının DKB ormanlarındaki etkilerinin daha iyi anlaşılabilmesi için, uzun süreli ve geniş çaplı araştırmalara ihtiyaç vardır. Alanın boşaltılması ve ağaçlandırma çalışmaları: Yangın sonrasında, alan en kısa zamanda boşaltılmıştır. Alanda sarıçam (2+ tüplü fidanları), kayın ve ıhlamur gibi doğal yapraklı türler kullanılarak ağaçlandırma çalışması yapılmış ve teraslar hazırlanmıştır (Şekil 1287
6). Ayrıca, arazi koşullarının elverişsiz olduğu alanlarda, bölgedeki arıcılığa da katkı sağlaması amacıyla akasya fidanları dikilmiştir. DKB ndeki yangınlara kıyasla oldukça büyük bir alanda meydan gelen bu yangın, değişen iklim koşullarının bir habercisi niteliğine olup, gelecekte daha büyük yangınlara hazırlıklı olunması gerektiğinin sinyallerini vermektedir. Şekil 6. Rize-Fındıklı yangınından görünüm a) yangından 1 ay sonra alandan görünüm b) yangın sonrası ağaçlandırma çalışmaları 4. ÖNERİLER Bu çalışmada, 1987-29 döneminde, DKB ndeki orman yangınları farklı açılardan ele alınmıştır. Ülkemizde yangın kayıtları her ne kadar 1937 yılından itibaren tutulmaya başlanmış olsa da, bu kayıtların günümüze kadar gelen ayrıntılı dökümüne (her bir yangının çıkış tarihi, sebebi, yeri, etkili olduğu alan, yangın seyri, yangın davranışı, söndürme ekipleri v.b.) ulaşmak mümkün olmamaktadır. Ancak, son beş yıldaki kayıtlara ayrıntılı olarak ulaşılabilmektedir. Benzer durumlar, yangın tehlikesiyle karşı karşıya olan diğer ülkelerde de gözlenmektedir. Ancak, gelişmiş ülkeler bu kayıtların önemini 195 li yıllarda fark etmiş ve bu konuda veri standardı, erişilebilirlik ve veri güvenirliliğine dikkat ederek, özellikle büyük yangınların kayıtlarına önem vermişlerdir (Harrıngton 1982). Nitekim Rusya ve Kanada da gibi ülkeler, geçmişte yaşanmış ve kayıt altına alınamamış büyük yangınları, uzaktan algılama teknikleri ile belirleyerek ulusal veri tabanını eksiksiz oluşturma çabasındadırlar. Ayrıca, uluslararası yangın veri tabanının oluşturulması gibi geniş çaplı projelerle, dünya çapındaki orman yangınlarının, ortak bir veri tabanında kayıt altına alınmaya çalışılması, konunun önemini açık olarak ortaya koymaktadır. Bu nedenle ülkemizde, yangın kayıtlarının tek elden, standart ve güncellenebilir bir veri tabanında toplanması büyük önem arz etmektedir. Küresel çapta değişen iklim koşulları ve mevsim normalleri dışında seyreden hava halleri, birçok doğal afeti etkilediği gibi orman yangını dinamiklerini de değiştirmektedir. Bu değişimin etkileri, I) yangın sezonun uzaması, II) yangın sayısı ve yanan alanda artışlar, özellikle büyük yangınların meydana gelebilmesi ve III) bunların yangın sezonu dışına taşabilmesi gibi durumlar olabilir. DKB bu bakımdan önemli bir örnektir. Çünkü, bu bölgede orman yangınlarının baskın bir unsur olmaması, ve tarihte büyük yangınların yaşanmamış olması, gelecekte çıkabilecek büyük bir yangına 1288
hazırlıklı olamamayı beraberinde getirmektedir. Diğer yandan, dünya orman kaynakları açısından önemli bir değer olan Tropikal yağmur ormanları için yangın ne ölçüde zararlı ve istenmeyen bir unsur ise ülkemizde de önemli koruma alanlarını ihtiva eden DKB için de yangın bir o kadar arzu edilmeyen bir afettir. Bölgede yaşanabilecek büyük bir yangın, gerek söndürme çalışmalarında yeterli ekip, tecrübeli eleman ve gerekli araç-gerecin bulunamaması nedeniyle, gerekse yangın sonrasında yoğun diri örtü varlığı ile yaşanacak ağaçlandırma problemleriyle büyük sorunlara yol açacaktır Bu bağlamda, ülkemizde özellikle Batı Karadeniz Bölgesi, yangın tehlikesi bakımından yüksek bir potansiyel taşımakla birlikte (Küçük 28), DKB de bu bakımdan önem arz etmektedir. Bu konudaki en güzel örnek kuzeydeki boreal ormanlarıdır. Bu alanlarda çoğunlukla yıldırım sonucu çıkan orman yangınlarına ulaşmak mümkün olmadığından, bu yangınlar doğal seyrine bırakılmakta ve yangınlar kendi kendilerine sönmektedir. Ancak bu ekosistemler yangınabağımlı olup, yangın sistemi yenileyen bir mekanizma görevindedir. Ancak, gittikçe değişen iklim koşullarıyla birlikte oluşacak ekstrem hava halleri DKB gibi yangına duyarlı bölgelerde tarihte görülmedik boyutlara ulaşma potansiyelinde olabilir. Bu nedenle, yangın tarihi iyi analiz edilerek, gelecekle ilgili, gerçeğe yakın tahminler yapılmalı ve bunlar gelecekteki plan ve planlamalara yansıtılmalıdır. Bu bölgede yaşanabilecek büyük bir yangın sonucunda, yangının kontrol altına alınmasından, yangın sonrasında yapılacak işlere kadar tüm aşamalar ve yangınların bu bölgedeki türler üzerinde nasıl bir ekolojik etki oluşturduğunun tahmin edilebilmesi çok önemlidir. Orman yangınlarının ne zaman nerede çıkacağının tahmin edilmesi ve hangi boyutlarda etkili olacağının belirlenmesi oldukça zordur. Ancak, olağanüstü afetlere karşı hazırlıklı olabilme ve yeterli kaynak dağılımının yapılabilmesi için planlamaların değişen dünya koşullarına göre yeniden gözden geçirilmesi hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, küresel çapta yaşanan iklim değişiminin gelecekteki etkileri dikkate alınarak, büyük oranda insan kaynaklı yangınların (özellikle şüceyrat temizliği kaynaklanan) yaşandığı DKB nde yangın çıkmaması konusunda gereken yangın koruma ve önleme faaliyetlerinin alınması oldukça önemlidir. Tarihte yaşadığımız orman yangınlarından gereken dersleri çıkarabilmek ve yangın rejimi özelliklerini dikkate alarak yapılacak yangın amenajman planlarına bu deneyimleri aktarabilmek ve bölgesel düzeydeki ihtiyaçlara cevap verebilecek fonksiyonel planlar yapabilmek adına bu ve benzeri çalışmalar büyük önem taşımaktadır. 5. KAYNAKLAR Anonım, 29.. Orman Yangınları ile Mücadele Eylem Planı, Orman Bakanlığı O.G.M. Ankara. Hardesty, J., MYERS R. L., and W. FULKS. 25. Fire, ecosystems, and people: a preliminary assessment of fire as a global conservation issue. The George Wright Forum 22:78-87 Harrıngton, J. B., A 1982. Statistical study of area burned by wildfire in Canada 1953 198, Inf. Rep. PI-X-16, Can. For. Serv., Petawawa Natl. For. Inst., Chalk River, Ontario, KÜÇÜKOSMANOĞLU, A. 1985 "Türkiye Ormanlarında Çıkan Yangınların Sınıflandırılması ile Büyük Yangınların Çıkma ve Gelişme Nedenleri", Doktora Tezi. İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. 244 Sayfa Küçük Ö., Kalaycık, H.H., Kapukıran, İ., 28. Batı Karadeniz ormanlarında orman yangını gerçeği. IV. Ulusal Orman Fakülteleri Öğrenci Kongresi, 8-9 Mayıs 28. Düzce, 1289
Malanson, G. P., 1987. Diversity, stability, and resilience: effects of fire regime, in The Role of Fire in Ecological Systems, edited by L. Trabaud, pp. 49 63, SPB Acad., Hague, Stocks, B. J., et al., Large forest fires in Canada, 1959 1997, J. Geophys. Res., 17, 8149, doi:1.129/21jd484, 22. Whelan, R. J., 1995.The Ecology of Fire, 346 pp., Cambridge Univ. Press, New York. 129