www.1news.com.tr - Dr. Hatem Cabbarlı 26-27 Ağustos 2011 de Bakü de Kempinski Hotel Badamdar da 40 ülkeden 250 Azerbaycanlı gencin katıldığı 9. Yurtdışında Eğitim Gören ve Mezun Olmuş Azerbaycanlı Gençlerin Uluslararası Forumu (ASAIF - Azerbaijani Students and Alumni International Forum) düzenlenmiştir. Forumda özellikle yurt dışında eğitim alan gençlerin sorunları, diaspora örgütlenmesi ve Azerbaycan ın tanıtımı gibi çeşitli alanlarda gündemde olan konular tartışılmış ve çözüm yolları araştırılmıştır. Forumda Azerbaycan Devlet Başkanlığı Siyasi Analiz ve Enformasyon Şube Müdürü Elnur Aslanov yaptığı konuşmasında konuyla ilgili görüşlerini Eurovision zaferi, sporcuların uluslararası alanda elde ettikleri başarılar, Mübariz İbrahimov ve Ramil Seferov gibi kahramanlar topraklarını kaybeden, tarihi topraklarından kaçkın olan ve Azerbaycan kamuoyuna manevi darbe vurmuş düşmana karşı durmalarıyla Azerbaycan halkına ikinci nefes getirdi, özgüvenini tazeledi şeklinde açıklamıştır. Aslanov un bu açıklamasını Ermeni basını ahlaksızcasına çarptırarak Azerbaycan ordusunun subayları olan Ramil Seferov ve Mübariz İbrahimov u terörist, Aslanov u ise teröre destek veren devlet memuru olarak değerlendirerek konuyu tamamen başka paradigmadan yorumlamaya çalışmıştır. XIX yüzyılın ortalarından itibaren terörü siyasi mücadelede araç olarak kullanan, Taşnaksutyun Partisi nin 100 yıldan fazladır yaygın olarak uyguladığı terör eylemlerine hak kazandıran Ermenistan devleti ve Ermeniler henüz siyasi mücadelede sivil metotlar kullanmayı benimseyememiştir ve benimseyeceklerini de iddia etmek mümkün değildir. Terör Ermeni 1 / 5
psikolojisinin temel unsurudur. Bu psikoloji sadece düşman olarak gördükleri devlet, grup ve kişilere karşı değil, kendilerine karşı da şekillenmiştir. İktidar uğrunda yaşanan mücadelede 27 Ekim 1999 yılında Parlamentoya yönelik düzenlenen silahlı saldırıda Parlamento Başkanı Karen Demirçiyan ve Başbakan Vazgen Sarksyan ile birlikte toplam sekiz kişi katledilmiştir. Terörün meşru ve teröristlerin milli kahraman olarak algılandığı Ermeni devletinin ve Ermenilerin paranoyasının ne derecede olduğunu kanıtlamak için yakın tarihi kısaca hatırlamak yeterlidir. 2001 yılı Mayıs ayında Ermenistan da düzenlenen basın toplantısını büyük bir heyecanla bekleyen gazeteciler basın açıklaması yapacak kişi içeri girerken, basın bürosuna toplanmalarının nedenini bir anda unutarak uzun bir süre onu alkışlamaktan kendilerini alıkoyamamıştır. Bu kişi diplomat, siyaset adamı, sporcu veya dünyaca tanınmış bir sanatçı değildir. Bu kişi 1983 yılında Fransa nın Orly hava alanında bombalı saldırını gerçekleştiren Ermenistan Gizli Ordusu ASALA mensubu Varujan Karapetyan dır. Bu örgüt 1980 li yılların başlarından itibaren Avrupa ülkelerinde Türk diplomatlara karşı terör eylemleri düzenleyen ve köken itibarıyla Taşnaksutyun Partisine dayanan bir terör örgütüdür. ASALA nın aktif üyelerinden olan Karapetyan ın, 1983 yılında Orli hava alanına düzenlediği bombalı saldırı sonucunda sekiz kişi hayatını kaybetmiştir. Karapetyan Fransız polisi tarafından yakalanmış ve 3 Mart 1985 yılında Fransa mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Karapetyan ın Fransa ceza evinden çıkarılması için Ermenistan hükümetinin desteği ile Eçmiadzin kilisesinin önderliğinde imza kampanyası başlatılmış ve yaklaşık bir milyon imza toplanmıştır. Fransa ADALET sisteminde 1985 yılından itibaren ciddi gelişmeler olmuş ve imza kampanyası sonucunda 23 Nisan 2001 (24 Nisan ın Ermeniler tarafından sözde soykırımı anma günü olarak ilan edilmesini göz önünde bulundurulduğunda, Fransa Mahkemesinin bu tarihten bir gün önce Karapetyanı serbest bırakması dikkat çekicidir) tarihinde Fransa İstinaf Mahkemesi Fransa sınırlarını en kısa sürede terk etmesi şartıyla Karapetyan ı affetmiştir. Mahkeme kararında Erivan Belediye Başkanının Karapetyan a ev ve iş, Ermenistan hükümetinin ise sığınma hakkı (?) vereceği özellikle vurgulanmıştır. Varujan Karapetyan ı daha sonra Ermenistan Başbakanı Andranik Margaryan kabul etmiş, Başbakan, Karapetyan ı överek vatanı için yaptığı kahramanca mücadeleden memnuniyet duyduğunu bildirmiş, Sağlık Bakanından Karapetyan ın sağlık durumu ile özel olarak 2 / 5
ilgilenmesini talep etmiştir. Koçaryan iktidarı, 1996 yılında Ermenistan Başsavcısı tarafından terör eylemlerine karışması nedeniyle faaliyeti yasaklanmış olan Taşnaksutyun Partisinin 1998 yılında yeniden faaliyetine izin verdikleri ve üst düzey parti yöneticilerini ceza evinden salıverdikleri bir dönemde Fransız hükümetine müracaat ederek Karapetyan ın affedilerek Ermenistan a iade edilmesini istemiştir. 1991 yılında Ermenistan da faaliyetine izin verilmiş Taşnaksutyun Partisi sadece siyasi parti değildir; ismi birçok terör eylemlerine karışmış, Ermenistan ı perde arakasından yöneten ve kendi oyun kurallarını kabul ettiren bir güçtür. Terörizm ise Ermenistan ın resmi ideolojisidir. Ermenistan ciddi bir şekilde Suriye, Lübnan, İran ve PKK terör örgütü ile ilişkilerini geliştirmektedir. Terörizmle mücadelede kendi yanlarında olmayanları karşılarında göreceklerini ifade eden ABD ise Ermenistan ı yanında mı yoksa karşısında mı gördüğüne henüz karar verememiştir. Acaba terörizmle mücadelede Ermenistan ı yanında görmesini sağlamak için her zaman olduğu gibi Ermeni diasporasının ABD hükümetine baskısı mı vardır? Yoksa Senato ve Başkanlık seçimlerinde ABD de yaşayan yaklaşık bir milyon Ermeninin oyu ABD nin ulusal güvenliğinden ve terörle mücadele azminden daha mı önemlidir? Ermenistan ın Hıristiyan bir devlet olmasının özel bir anlamı mı vardır? Ermenistan ın Rusya ile sıkı ekonomik, siyasi ve askeri işbirliğine rağmen, ABD nin Güney Kafkasya daki şımarık çocuğu mudur? ABD, Ermenistan ı terörizmi destekleyen devletlerle ekonomik ve siyasi işbirliğini geliştirdiği için mi 1991 yılından günümüze kadar bu ülkeye yaklaşık 1 milyar 500 milyon Dolar yardım yaparak ödüllendirmiştir? ABD, Ermenistan ın teröre destek vermesine ve teröre destek veren ülkelerle işbirliğini geliştirmesine karşı çıkarak, Ermenistan ın İran ile imzaladığı doğalgaz anlaşmasının iptal edilmesini (ABD, Türkiye nin İran ile imzaladığı doğalgaz anlaşmasının iptal edilmesini istemiştir) talep edecek midir? Türkiye-Ermenistan sınırlarının açılması için zaman zaman Türkiye ye baskı uygulayan ABD, Ermenistan dan sözde soykırım propagandasını durdurması, toprak ve tazminat talebini geri alması için Ermenistan a da aynı baskıyı uygulayacak mıdır? ABD, Ermeni diasporasının kendi eyaletlerinde ve Avrupa da sözde soykırım propagandasını durdurması için girişimlerde bulunacak mıdır? El Kaide teröristlerinin Amerika ya Ermenistan pasaportu ile giriş yaptıkları için İran, Irak ve Suriye ye uyguladığı ekonomik ambargoyu Ermenistan`a da uygulayacak mıdır? ABD, Ermenistan ordusu tarafından işgal edilmiş Azerbaycan topraklarının geri alınması 3 / 5
konusunda Azerbaycan ın haklı mücadelesini destekleyecek veya hiç değilse tarafsız kalacak mıdır? ABD, Hazar havzası enerji kaynakları ve boru hatlarının güvenliği açısından bölge istikrarı ve güvenliğini tehdit eden Ermenistan ı barışa zorlayacak mıdır? İran ın nükleer silah yapımı çalışmalarına yardımcı olan Ermenistan ı serseri devletler listesine alacak mıdır? Rusya nın Güney Kafkasya daki askeri üssü durumunda olan Ermenistan a Rus askeri üslerinin çıkarılması için baskı uygulayacak mıdır? Ermenistan yönetimini demokrasinin temel prensipleri olan insan hakları, basın ve yayın özgürlüklerini kısıtlaması nedeniyle ciddi bir şekilde uyaracak mıdır? ABD, eski Sovyet Cumhuriyetlerine yardım edilmesi için Özgürlüklere Destek Yasası`nı (Freedom Support Act) kabul ederken Ermeni diasporasının baskıları sonucunda Azerbaycan ın Ermenistan ı ekonomik ablukaya aldığını ileri sürerek bu kanunla ilgili Azerbaycan a yardımı yasaklayan 907 sayılı ek maddeyi kabul etmiştir. Eğer ABD gerçekten demokrasi ve insan haklarının koruyucusu rolünü üslenmişse, 907 sayılı ek madde Azerbaycan a değil, Ermenistan a uygulanmalıdır. ABD nin Azerbaycan-Ermenistan savaşında hangi ülkenin saldırgan, hangi ülkenin ise savunma pozisyonunda olduğunu bilmemesi veya bilmek istememesi utanç vericidir. Günümüz konjonktüründen bakarak bu sorulara cevap aradığımız zaman, ABD nin yukarıda belirtilen konularda Ermenistan a baskı uygulamayacağı söylenebilir. Çünkü her şeyden önce ABD ye göre Ermenistan Güney Kafkasya da dar bir alana sıkışmış ve Müslüman devletlerle kuşatılmış (Gürcistan hariç) bir Hıristiyan devlettir. Ermenistan ın sözde Ermeni soykırımı propagandasına başarılı bir şekilde devam etmesi ve Türkiye den toprak ve tazminat talebinde bulunması ise ABD yi rahatsız etmemektedir. Yaklaşık 20 yıldır her yıl 24 Nisan öncesi ABD deki Ermeni diasporasının sözde soykırım yasa tasarısının Kongrede gündeme getirdiği ve/veya ABD Başkanının Ermeni soykırımı kelimesini kullanması için girişimlerde bulunduğu zaman ABD Türkiye ye karşı bir argüman elde etmektedir. Hem de bu fırsat Ermeniler tarafından altın tepside ABD ye sunulmaktadır. Her yeni yılın ilk dört ayı boyunca Türkiye nin ABD politikasında büyük bir canlılık yaşanmaktadır. Senato ve Kongre de lobi faaliyetlerini yoğunlaştıran Türkiye, soykırım konusunu kendine gelir kaynağı olarak gören bazı gruplara milyonlarca Dolar para harcamaktadır. Zaten bu nedenle de Ermeni soykırımının kabul edilmesi veya tamamen gündemden düşmesi bu grupların işine gelmemektedir. Bu gruplar Türkiye nin çıkarlarını korumaktan daha çok Senatonun Ermeni soykırımını tanıdıktan sonra Türkiye nin lobi faaliyetleri için harcadığı paranın kesileceğini bilmektedirler. Aynı zamanda Ermeni soykırımının tamamen gündemden düşmesini de yukarıda ifade edilen duygusal nedenlerden dolayı istememektedirler. 4 / 5
Türkiye ve Azerbaycan, ellerinde Ermenistan ın son 15 yıllık sicilinde bu kadar çok kanlı sayfanın olduğunu kanıtlama imkânı olmasına rağmen, her zaman savunma pozisyonunda kalmaya zorlanmışlardır. Türkiye ve Azerbaycan artık savunma pozisyonundan çıkmalı ve Ermeni terörünün gerçeklerini dünya kamuoyuna anlatmak için daha atak davranmalıdır. Aksi takdirde mağlubiyet çemberinden çıkmak mümkün olmayacaktır. http://www.1news.com.tr/yazarlar/20110901124041165.html 5 / 5