2821 SAYILI SENDİKALAR YASASINA GÖRE İŞVERENİN İŞÇİNİN İŞE GİRİŞ ve ÇIKIŞINI BİLDİRMEME SUÇU



Benzer belgeler
PRİM TAHSİLAT DAİRE BAŞKANLIĞI TEMMUZ 2009

İŞYERİ BİLDİRİMLERİNİN BÖLGE ÇALIŞMA MÜDÜRLÜĞÜNE YAPILMAMASINDAN KAYNAKLANACAK SORUNLARA İLİŞKİN RAPOR

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2012 YILI )

SİRKÜLER 2009 / 30 SGK na Yapılan Sigortalı Ve İşyeri Bildirimlerinin

Kanun No Kabul Tarihi :

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun. Kanun No:5252. Resmi Gazete:13 Kasım BİRİNCİ BÖLÜM.

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

TEBLİĞ HAKKINDA TEBLİĞ

Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

6645 SAYILI SON TORBA KANUN İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2015/24 TARİH: 09/02/ Yılında Uygulanacak SGK İdari Para Cezaları

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI )

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

alt işveren işçilerinin ücret ve sosyal haklarında, toplu iş sözleşmesine bağlı olarak meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye alt işveren

İDARİ PARA CEZALARI (4857 Sayılı İş Kanunu)

BİREYSEL İŞ HUKUKU. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2009/108 Ref: 4/108

PARASAL SINIRLAR TABLOSU A. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNA GÖRE PARASAL SINIRLAR VE TABLOSU

27 Eylül 2008 CUMARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ALT İŞVERENLİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

İŞVERENLERİN İŞÇİ İSTEMLERİNİ ÇALIŞMA DAİRESİ NE BİLDİRMELERİ TÜZÜĞÜ

SON DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 5510 SAYILI KANUNDA İDARİ PARA CEZALARINDAKİ İNDİRİMLERİN UYGULAMASI

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

4857 SAYILI İŞ KANUNU CEZA HÜKÜMLERİ İdari Para Cezaları YTL. Bu durumdaki her işçi için 88 YTL para cezası verilir.

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İDARİ PARA CEZALARINA KARŞI KANUN YOLU

İŞ GÜVENCESİ TAZMİNATI ÖDENMESİ HALİNDE KAZANÇ TESPİTİ NASIL YAPILIR?

KENDİ NAM VE HESABINA BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR AÇISINDAN İŞ KAZASI, 3. KİŞİNİN SORUMLULUĞU VE RÜCU

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Karar No: 388/2 Karar Tarihi:

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2015/021

SİRKÜLER. Sayı: Mayıs

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

ALT İŞVERENLİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ

SOSYAL SĠGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SĠGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK ĠDARĠ PARA CEZALARI (2012 YILI)

(Bir aylık asgari ücret) veya benzeri ortamda gönderilmesi

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU NDAKİ İDARİ PARA CEZALARI

Sirküler Rapor Mevzuat /107-1

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

İŞVERENLERİN İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE BU YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ TAKDİRDE KARŞILAŞACAKLARI İDARİ PARA CEZALARI

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatının Uygulanması

SENDİKA ÜYELİĞİNİN KAZANILMASI VE SONA ERMESİ İLE ÜYELİK AİDATININ TAHSİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2013 YILI)

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULAMA

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 18 İST, Çalışanların ücret ve bu nitelikteki her türlü istihkakının banka aracılığı ödenme zorunluluğu başladı.

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTA VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI İDARİ PARA CEZALARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2016 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

1 TEMMUZ 2013 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2010 YILI)

MADDE AÇIKLAMA HESAPLAMA SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

5510 SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2013 YILI) Uygulanacak İdari Para Cezasının Nedeni

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

SOSYAL GÜVENLİĞE İLİŞKİN TABAN VE TAVAN ÜCRETLER

Değerli üyemiz,

1993 YıLıNDA BELEDİYELERDE

MEVZUAT SİRKÜLERİ. SİRKÜLER NO: 03/2013 İstanbul, KONU: Maktu Harçlar Yeniden Değerleme Oranında Artırıldı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

BAYRAK DENETİM & DANIŞMANLIK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

BİLGİ NOTU / YILINDA UYGULANACAK HAD VE MİKTARLAR VERGİ USUL KANUNU

ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. / S. STSK/9

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68

ÇEŞİTLİ İŞKOLLARINA AİT İŞLERİN ASGARİ İŞÇİLİK ORANLARI

BAKANLAR KURULU KARARI. Resmi Gazete: 29 Eylül (2. Mükerrer) Karar Sayısı : 2008/14173

Transkript:

2821 SAYILI SENDİKALAR YASASINA GÖRE İŞVERENİN İŞÇİNİN İŞE GİRİŞ ve ÇIKIŞINI BİLDİRMEME SUÇU Süleyman KARACA Tokat C. Savcısı İlgili yasa maddeleri Amaç Madde 1. Bu Kanunun amacı, çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korunması ve geliştirilmesi için işçiler ve işverenler tarafından meydana getirilen sendikalar ve konfederasyonların kuruluşu, teşkilâtı, faaliyeti ve denetlenmesi esaslarını düzenlemektir. Tanımlar Madde 2. İşçi: Hizmet akdine dayanarak çalışanlara denilir. Bu Kanun bakımından araç sahibi hariç nakliye mukavelesine göre esas itibariyle bedenî hizmet arzı suretiyle çalışmayı veya neşir mukavelesine göre eserini naşire terk etmeyi meslek edinmiş bulunanlar ve adî ortaklık mukavelesine göre ortaklık payı olarak esas itibariyle fizikî veya fikrî emek arzı suretiyle -bu mukavelenin aynı durumdaki herkese açık olması kaydıyla- bir işyerinde çalışanlar da işçi sayılırlar. Hizmet akdine dayanarak çalışan bir kimsenin T.C. Emekli Sandığı Kanununa tâbi olması işçi sayılmasına engel teşkil etmez. İşveren: İşçi sayılan kimseleri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşlarına denilir. Bir adî şirkette fizikî veya fikrî emek arzı suretiyle ortak olanların dışındaki ortaklar da bu Kanun bakımından işveren sayılırlar. (Değişik 6 ncı Fıkra: 4101-04.04.1995) İşveren vekili: İşveren sayılan gerçek ve tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşları adına işletmenin bütününü sevk ve idareye yetkili olanlara denilir. İşveren vekilleri bu Kanun bakımından işveren sayılırlar. İşyeri: İşin yapıldığı yere denilir. İşin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslekî eğitim yerleri ve avlu gibi sair eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. Ceza hükümleri Madde 59-1. (Değişik: 4101-04.04. 1995)... 62 nci maddede belirtilen bildirim yükümlülüğüne uymayan işverenler hakkında ise, bildirilmeyen her işçi için sanayî kesiminde çalışan 16 yaşından büyükler için belirlenen asgarî ücretin aylık brüt tutarının beşte biri kadar ağır para cezasına hükmedilir. İşe alınan, ayrılan ve çalışması sona eren işçilerin bildirilmesi Madde 62. İşveren, işe aldığı veya herhangi bir nedenle hizmet akdi sona eren işçileri, izleyen ayın 15 ine kadar aylık bildirimlerle işyerinin bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirmek zorundadır. 2821 sayılı Sendikalar Yasası 62 nci maddesi işverene, işe aldığı ve işten çıkardığı işçileri bildirme yükümlülüğü getirmiştir. Bildirim, işçinin işe girdiği veya işten çıktığı ayı izleyen ayın 15 ine kadar işyerinin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şube Müdürlüğüne yapılacaktır.

Bildirim yükümlülüğü işveren veya işveren vekiline aittir. İşyerinin merkez dışında birden fazla şubesi varsa ve işçi alım ve çıkışı bu şubelerce yapılmış ise bildirim şubenin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şube Müdürlüğüne yapılacaktır. Bildirimi alan şube müdürlüğü öncelikle bildirimin kuruma ulaştığı tarihi evrak üzerine şerh verecektir. Uygulamada bu işlem bildirim üzerine gelen evrak kaşesi vurup, tarih yazıp ilgili memur tarafından paraf edilmek suretiyle yapılmaktadır. Bu işlemden sonra işe girdiği veya işten çıkarıldığı bildirilen işçilerin, işe giriş ve çıkış tarihlerine göre bildirimin, izleyen ayın 15 ine kadar yapılıp, yapılmadığı incelenecektir. Birden fazla işçinin, işe giriş veya çıkışı bildirimde yer alıyor ise, her işçinin işe giriş veya çıkış tarihine göre bildirimin süresinde yapılıp yapılmadığı ayrı ayrı incelenecektir. Burada önemli olan bildirimin, işe giriş veya çıkış tarihini izleyen ayın 15 ine kadar ilgili şube müdürlüğüne ulaşmış olmasıdır. Postaya verilmiş olması suçun oluşmasını engellemez. Bildirimin yasaya uygun olması halinde şube müdürlüğü, bildirgeyi işyerinin müdürlükte mevcut işyeri dosyasına takacaktır. Bildirim, bir veya birden fazla işçi için yasada belirtilen süreden sonra yapılmış ise şube müdürlüğü, bildirgenin onaylı sureti ve bir üst yazı ile işyerinin yargı çevresinde bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaktır. Uygulamada suç duyurusu matbu formla yapılmakta ve işe giriş veya çıkışı yasal süreden sonra bildirilen işçi sayıları ayrı ayrı gösterilmektedir. İşveren yasaya göre gerçek kişi, tüzel kişilik veya tüzel kişiliği bulunmayan kamu kuruluşları olabilir. Sanık gerçek kişi işveren, tüzel kişi işveren veya tüzel kişiliği bulunmayan kamu kuruluşu yetkilisi veya varsa işveren vekili olarak yetki verilen kişidir. Bir merkeze bağlı şube olarak çalışan işyerlerinde, şube sorumlusu olarak çalışan kişiye işveren vekili yetkisi verilmiş ise sanık bu kişidir. Eğer şube sorumlusunun işveren vekili yetkisi yoksa, sanık işverenin merkez sorumlusu olan kişidir. Kanımca bir merkeze bağlı şube olarak çalışan işyerlerinde şube sorumlusu, işçi işe alma ve çıkarma yetkisi kullanıyorsa; işveren vekili yetkisine sahip olduğu kabul edilmelidir. Sendikalar Kanununa muhalefetten işveren vekili sıfatı ile A... Belediye Başkanı yerine sanık sıfatına sahip olmayan Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın CMUK 253 üncü maddesi uyarınca reddi gerekir (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 21.12.1999 tarih 1999/2142 E. 1999/4071 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Nisan 2000). İşverenin A.. İnşaat Ticaret Limited Şirketinde, şirketin Gölbaşı Yol İnşaatı şantiye sorumlusu olan sanığın, 2821 sayılı Yasanın 2 nci maddesinde tanımlanan bildirimle sorumlu işveren vekili olup olmadığı araştırılmalıdır (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 01.03.1999 tarih 1999/23 E. 1999/1166 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Haziran 1999). Birden fazla işçinin işe giriş veya çıkışının ilgili şube müdürlüğüne yasal süresinde bildirilmemesi halinde eylem ilk bakışta TCK 80 inci maddede belirtilen Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün birkaç defa ihlâl edilmesi, gibi görülmekte ise de yasa da işe giriş veya çıkışı yasal süresinde bildirilmeyen her işçi için ayrı suç oluşacağı belirtilmiştir. Bu durumda TCK 80 inci madde genel hüküm, Sendikalar Yasası 59/1 inci madde özel hüküm niteliğinde olduğundan, özel hüküm olan 2821 sayılı Sendikalar Yasası hükmü uygulanmalıdır. Eylemin karşılığı sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyükler için uygulanan brüt asgarî ücretin beşte biri oranında ağır para cezasıdır. TCK 119 uncu maddesi uyarınca ön ödeme hükümleri uygulanır. 2821 sayılı Sendikalar Yasasının ceza hükümlerine ilişkin temyiz incelemesini yapmakta olan Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi, eylemin temadi eden suçlardan olduğu ve bu nedenle ön ödeme ihtârâtına esas ağır para cezasının, bildirimin şube müdürlüğüne ulaştığı tarihte sanayî

kesiminde çalışan 16 yaşından büyükler için yürürlükte olan brüt asgarî ücretin beşte biri oranında olması gerektiği yönünde karar vermiştir. 2821 sayılı Yasanın değişik 59 uncu maddesinin 1 inci fıkrası 1 inci bendi 2 nci cümlesine göre bildirilmeyen işçi sayısı kadar suçlar oluşur (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 16.12.1997 tarih 1997/9-307 E. 1997/318 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Ağustos 1998). 2821 sayılı Yasanın değişik 59/1 inci maddesindeki bildirimde bulunmama eyleminin her işçi için bağımsız bir suç olması karşısında;... (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 17.11.1997 tarih 1997/3141 E. 1997/ 5647 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Şubat 1999). 2821 sayılı Yasanın 62 nci maddesi yollaması ile aynı Yasanın 59/1 inci maddesinde yazılı yatırım yargısal nitelikte olup ağır para cezası türünde bulunduğundan sanığa ön ödeme hükümleri uygulanmalıdır (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 01.03.1999 tarih 1999/ 3256 E. 1999/ 1154 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Mayıs 1999). Sanığa isnat ile sübutu kabul edilen suçun gerektirdiği cezanın niteliği ve türü itibariyle ön ödemeye tâbi bulunduğundan TCK nın 119 uncu maddesi uyarınca işlem yapılıp sonucuna göre hukukî durumun takdir ve tayini gerekir (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 27.10.1998 tarih 1999/2191 E. 1998/2758 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Mart 1999). 07.09.1995 tarihinde bildirimde bulunulduğunun anlaşılması karşısında bu tarihe kadar eylemin temadi ettiği ve bu tarihteki asgarî ücretin 1/5 inin sanıktan TCK nın 119 uncu maddesi uyarınca tahsili gerekirken, suç tarihinde yanılgıya düşülerek ve aylık asgarî ücretin tümünün tahsili cihetine gidilmesi (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 26.06.1996 tarih 1997/1807 E. 1997/ 3804 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Nisan 1999). Benzer bir düzenleme içeren ve yasada yapılan değişiklik ile idarî para cezasına dönüştürülen 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 20/e maddesinde yer alan süresinde kayıt ve tescil yaptırmamak suçuna ilişkin temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay İkinci Ceza Dairesi; eylemin temadi eden suç olduğu görüşü ile ilgilinin kayıt ve tescil için başvurduğu tarihte suçun oluştuğu ve uygulanacak para cezasının bu tarihe göre belirlenmesi gerektiği yönünde kararlar vermekteydi. Ancak bu yönde verilen bir bozma kararı sonrasında yerel mahkemenin direnmesi sonucu konu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun önüne gitmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunca yapılan inceleme sonrasında suçun 2918 sayılı Yasanın 20/e maddesinde belirtilen sürenin bittiği tarihte oluştuğu, eylemin temadi eden suçlardan olmadığı ve uygulanacak para cezasının da sürenin bittiği tarihe göre belirlenmesi gerektiği çoğunlukla kabul edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında Satın veya devir alınan aracın, yasada belirlenen sürede tescil işleminin yapılmaması yani hareketsiz kalınması halinde suç oluşacaktır. Diğer bir deyişle suç; yasada belirlenen işlemlerin belirtilen süre içinde yapılmaması halinde, bu sürenin sonunda işlenmiş sayılacaktır. Suçun teşekkülü için -tescil işlemini yapmama yeterli- olup yasada belirlenen tarihten sonra yapılması veya hiç yapılmaması söz konusu değildir. Yasanın 20 nci maddesinin (e) bendinde belirtilen sürenin sonunda ihmal hareketi sona ereceğinden anî suç söz konusudur ve suç bu tarihte oluşmuştur. Suçun mütemadi suç olduğu, teselsülün; suç tutanağı düzenleninceye kadar devam ettiği, ihmali hareketin sürdüğü ileri sürülemez. Suç tutanağının düzenlendiği veya aracın trafikten men edildiği tarihte suçun oluştuğunun kabulü, aynı durumda olanlar arasında ayırıma neden olacaktır. Zira, aynı gün aracı satın alan iki kişiden birisinin, yasal sürenin dolmasından bir ay, diğerinin on sene sonra trafik bürosuna tescil için başvurması halinde ortaya çıkan suç nedeniyle, 3506 sayılı Yasayla, ceza yasasına eklenen ek maddeler nazara alındığında farklı müeyyidelere tâbi tutulacaklardır. Ayrıca, bu durumda zaman aşımı hiç başlamayacak ve ihmali bu hareketi nedeniyle sanık, ömür boyu ceza tehditi altında tutulacaktır. Bu nedenle, görevlilerce aracın trafikten men edilmesi, olaya el konulması ile suçun meydana geldiği anı birbirinden ayırmak gerekir. Satış ve devir işlemlerini yapan yetkili kurumların bu hususu, belirlenen sürede ilgili tescil bürolarına bildirmeleri hükmü ile de, işlemlerin hızlandırılması

amaçlanmıştır. Tescil belgesi alınmadığı takdirde, yasal sürenin sonunda suç oluşacak ve bu durumu yetkili kurumların bildirimi ile öğrenen trafik zabıtası harekete geçerek yasal işlemler başlayacaktır. Suç, zaman aşımına uğramayacak, kayıtların gerçeğe uygun tutulması sağlanacak ve yasa koyucunun amacı gerçekleşecektir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 31.01.1994 tarih 1993/2-310 E. 1994/13 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Ağustos 1994). görüşü ile satın alınan aracın kayıt ve tescilini yasal süre sonunda yaptırmamak suçunda temadiyi kabul etmemiştir. Yukarıda değinilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına konu suç kabahat türünden bir suçtur. Ceza Yasamızda ise cürümlerde temadi ve teselsül kabul edildiği halde, kabahatlerde kabul edilmemiştir. 2821 sayılı Yasanın 59/1 inci maddesinde belirtilen suç ise eylemin karşılığının yargısal nitelikte ağır para cezası olması nedeniyle cürüm türündendir. Sendikalar Yasası 59/1 inci maddesi işçinin işe giriş veya çıkışının, işe giriş veya çıkışı izleyen ayın 15 ine kadar bildirilmemesini suç saymıştır. Genel Kurul kararında belirtilen anî suç ve zaman aşımı ile ilgili açıklamaların Sendikalar Yasası 59/1 inci maddede belirtilen suç içinde düşünülmemesi için hiçbir neden yoktur. Kanımca bu husus Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz veya uygulama yapan yerel mahkemece direnme kararı verilerek konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunca görüşülmesi ve verilecek kararla uygulamada bağlayıcılık sağlanmalıdır. Sanık kendisine yapılan ön ödeme ihtârâtına uyarak eylemin karşılğı olan ağır para cezasını yasal sürede maliye veznesine yatırmış ise hazırlık soruşturması takipsizlik kararı ile sonuçlandırılacaktır. Sanığın ön ödeme ihtârâtına uymaması halinde ise iddianame ile sanık hakkında sulh ceza mahkemesine kamu davası açılacaktır. Her iki halde de takipsizlik kararı veya iddianamenin bir sureti üst yazı ile Cumhuriyet Başsavcılığınca işverenin adlî takip dosyasına konulmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şube Müdürlüğüne gönderilmelidir. Kamu davası açıldıktan sonra mahkeme sanığı celp ederek dinleyecek ve ön ödeme ihtârâtının hazırlık aşamasında usulüne uygun yapılıp yapılmadığını araştıracaktır. Hazırlık aşamasında ön ödeme ihtârâtı hiç yapılmamış veya usulüne uygun yapılmamış ise mahkemece yeniden ön ödeme ihtârâtı yapılmalı ve sonucuna göre sanığın hukukî durumu tayin edilmelidir. Ön ödemeye tâbi suçlarda, Cumhuriyet Başsavcılığınca ön ödeme ihtarı yapılmadan kamu davası açılmışsa, mahkemece sanığa ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 30.04.1998 tarih 1998/1434 E. 1998/1378 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Temmuz 1998). TCK nın 119 uncu maddesi kapsamına giren suçlarda, C. Başsavcılığınca ön ödeme ihtarı yapılmadan kamu davası açılmış olması halinde, mahkemece, sanıklara usulüne uygun ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre mukteza tayini gerekir (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 12.11.1996 tarih 1996/5440 E. 1996/6486 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Ocak 1997). Cumhuriyet Savcılığınınca sanığa isnat edilen suçların kanunda öngörülen asgarî para cezaları miktarlarının ayrı ayrı gösterilmesi suretiyle ön ödeme çağrısı yapılması gerekirken para cezalarının toplamı üzerinden yapılan ön ödemeye dayanılarak dava şartı olan usulüne uygun ön ödeme çağrısı yapılmadan hüküm kurulması (Yargıtay 5 inci Ceza Dairesi 03.12.1998 tarih 1998/3958 E. 1998/4641 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Ocak 1999). Ön ödeme ihtarına uyularak para cezasının eksik yatırılması sanık için kazanılmış hak teşkil etmez. Yargılamanın her aşamasında doğru miktardan ön ödeme ihtarında bulunulabileceği gözetilmelidir (Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi 08.04.1997 tarih 1997/3029 E. 1997/3284 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Temmuz 1997). Duruşmada TCK nın 119 uncu maddesine göre yapılan ön ödeme ihtârâtı üzerine sanığın yasal süre içinde öngörülen para cezası ile yargılama giderini ödeyerek makbuzu

dosyaya ibraz ettiği anlaşıldığından, bundan sonra yapılan yargılama giderinin C.Y.Y. nın 406 ncı ve devamı maddeler uyarınca tahsili mümkün olmakla kamu davasının ön ödeme nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir (Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi 20.10.1999 tarih 1999/9326 E. 1999/11141 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Ocak 2000). Eylemin karşılığının ağır para cezasından ibaret olması nedeniyle CMUK 386 ve devamı maddeler uyarınca, mahkemece sanık celp edilmeden ceza kararnamesi düzenlemek suretiyle de kamu davası sonuçlandırılabilir. Mahkemece sanığa ön ödeme ihtârâtı yapılmış ve sanık ön ödeme ihtârâtına uyarak, eylemin karşılığı olan asgarî ön ödeme para cezası miktarını yasal süresinde maliye veznesine yatırmış ise, açılan kamu davasının TCK nın 119/6 ncı maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına karar verilecektir. Sanık hazırlık aşamasında veya mahkemece duruşmada usulüne uygun yapılan ön ödeme ihtârâtına uymamış ise bildirim tarihinde sanayî kesiminde çalışan 16 yaşından büyükler için yürürlükte olan brüt asgarî ücretin beşte biri oranında ağır para cezasına mahkemece hükmedilecektir. Hükmolunan ağır para cezasının, sanığın ön ödeme ihtârâtına uymaması nedeniyle TCK nın 119/5 inci maddesi uyarınca yarı oranında artırılması gerekmektedir. Uygulamada bazı mahkemelerce, maddede yazılı para cezasının nispî para cezası olduğu veya aşağı-yukarı hadlerinin belirtilmediği gerekçesi ile TCK nın 119/5 inci maddesi uyarınca artırım yapılmadığı görülmektedir. 2821 sayılı Sendikalar Yasası 59/1 inci maddede belirtilen ağır para cezası, nispî ağır para cezası mıdır? yoksa maktu ağır para cezası mıdır? Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulu 25.06.1984 tarih ve 1/5 sayılı içtihadı ile nispî ve maktu para cezalarını tanımlamıştır. Bu karara göre nispî para cezaları Mer iyet Kanununun 2 nci maddesinde tarif edildiği gibi, miktarı muayyen bir nispet dairesinde ve hadiseye göre azalıp çoğalabilir mahiyette bulunan para cezalarıdır. Maktu para cezaları ise, Kanun koyucunun, 5435 sayılı Kanun ile miktarını muayyen bir nispet dahilinde artırdığı para cezaları, maktu yani sabit ya da kanunlarda aşağı ve yukarı hadleri belirlenmiş ve hâkime bu iki had arasında ceza miktarı tayin yetkisi verilmiş mütefavit para cezalarıdır. Gerçekten; para değerinin düşmesinden, yani enflasyondan etkilenecek olan para cezaları, nispî para cezaları değil, maktu para cezalarıdır. Nispî para cezaları, maktu cezalarda olduğu gibi, miktarları önceden Kanunda belirlenmeyip, zarar ve istifadeye göre tayin edildiğinden, kanun koyucu bunların miktarının artırılmasına gerek duymamıştır. Zira bu tür para cezaları mahiyetleri gereği ekonomik hayatla, para değeri ile sıkı sıkıya ilişkilidir. Bu ilişki nedeniyle hiçbir suretle müessiriyetini kaybetmezler. Para değeri düştükçe, zarar veya istifade miktarı da bu düşme ile ters orantılı artacağından, bu cezalar, hiçbir müdahale veya düzenlemeye gerek kalmadan, miktar olarak kendiliğinden artmak suretiyle müessiriyetini muhafaza ederler. Bu açıklamalar değerlendirildiğinde 2821 sayılı Sendikalar Yasası 59/1 inci maddedeki para cezasının 3506 sayılı Yasa ve 4421 sayılı Yasa hükümleri uyarınca misil artırımına tâbi tutulmadığı, maddedeki para cezasının asgarî ücretin, Asgarî Ücret Tespit Komisyonu tarafından enflasyon ve diğer etkenler dikkate alınarak artırılması ile değiştiği, sabit kalmadığı ve caydırıcılık niteliğini koruduğu görülmektedir. Ancak Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 2821 sayılı Sendikalar Yasası 59/1 inci maddedeki ağır para cezasının nispî nitelikte olduğuna ve TCK nın 119/5 inci maddesi uyarınca artırım yapılmaması gerektiğine ilişkin bir temyiz talebini reddetmiş; 2821 sayılı Yasa 59/1 inci maddesi uyarınca hükmedilen ağır para cezasını TCK nın 119/5 inci maddesi uyarınca yarı oranında artıran yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 20.09.1999 tarih 1999/1147 E. 1999/3169 K.). Daire bir başka kararı ile 2821 sayılı Yasa 59/1 nci maddesinde belirtilen ağır para cezasının nispî para cezası

olmadığını ve TCK nın 119/5 inci maddesi uyarınca yarı oranında artırılması gerektiğini benimsemiştir. 2821 sayılı Yasanın değişik 59/1 inci maddesindeki bildirimde bulunmamak eyleminin her işçi için bağımsız bir suç olması karşısında; işçi sayısına göre değişen nispî para cezası kabul edilerek TCK nın 119 uncu maddesi uyarınca artırım yapılmaması yasaya aykırıdır (Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi 17.11.1997 tarih 1997/3141 E. 1997/5647 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Şubat 1999). 01.08.1999 tarih ve 23773 sayılı Resmî Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren 4421 sayılı Yasa ile TCK ve diğer yasalardaki para cezaları artırılmıştır. 4421 sayılı Yasa 1 inci maddesi uyarınca TCK 19 uncu maddede belirtilen ağır para cezası altmış milyon liraya yükseltilmiştir. Aynı Yasa 5 inci madde ile değişik TCK Ek 2 inci madde hükmüne göre ise kanunlardaki para cezaları, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 04.01.1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 nci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerlendirme oranında artırılarak uygulanacaktır. Bu hüküm uyarınca 4421 sayılı Yasa ile belirlenen ağır para cezası alt sınırı, Vergi Usul Kanunu mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen % 52.1 olan yeniden değerlendirme oranında artırılarak 2000 yılı için doksanbir milyon ikiyüzaltmışbin lira olarak uygulanmaya başlanmıştır. 2821 sayılı Yasa 59/1 nci maddesindeki ağır para cezasının belirlenmesine 4421 sayılı Yasanın etkisi ne olacaktır? TCK ve diğer yasalardaki para cezalarını artıran 3506 sayılı Yasa yürürlükte olduğu dönemde TCK 19 uncu maddeye göre belirlenecek ağır para cezası alt sınırı, 2821 sayılı Yasa 59/1 nci maddeye göre belirlenecek ağır para cezasından daha düşük olduğu için ön ödeme ihtârâtına esas ağır para cezası 2821 sayılı yasa 59/1 nci maddeye göre belirlenmekteydi. 4421 sayılı Yasa uygulamasına göre 1999 ve 2000 yılı için belirlenen ağır para cezası miktarı, 2821 sayılı Yasa 59/1 inci maddesine göre belirlenecek ağır para cezası miktarını aşmaktadır. 3506 ve 4421 sayılı Yasa ile değişik TCK nın Ek 4 üncü maddesine göre ise hükmedilecek ağır ve hafif para cezaları; bu Kanunun 19 ve 24 üncü maddelerindeki alt sınırları gösteren miktarların, Ek 2 nci maddeye göre uygulanan yeniden değerlendirme oranıyla çarpımı sonucu elde edilecek miktarlardan az olamayacaktır. Yürürlük tarihi itibariyle 3506 sayılı Yasa kapsamı dışında kalan TCK nın 482/3 üncü maddesindeki para cezasının belirlenmesine ilişkin olarak verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bir kararı ile de bu hüküm vurgulanmıştır. TCK nın 482 nci maddesini değiştiren 3445 sayılı Yasanın, yürürlük tarihi itibariyle 3506 sayılı Yasanın Ek 1 inci maddesi kapsamı dışında kaldığından anılan maddede öngörülen ağır para cezasının Ek 2 nci madde uyarınca artırılmasına olanak yoktur. Ancak, aynı Kanunun Ek 4 üncü maddesi hükmü karşısında, 12.04.1993 tarihinde hakaret suçu işlediği sübut bulan sanık hakkında, Bütçe Kanununda öngörülen memur maaş katsayısına göre TCK nın 482/3 üncü maddesi uyarınca tayin edilecek ağır para cezasının 160.000.- TL den az olmaması gerekir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 20.06.1994 tarih 1994/4-161 E. 1994/183 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Kasım 1994). 3506 sayılı Yasa uygulamasında söz konusu olan yukarıdaki Genel Kurul kararında belirtilen olasılık 4421 sayılı Yasa ile değişik TCK nın Ek 2 nci maddesinde (b) bendinde yer alan Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlüğe giren, hükmü ile ortadan kaldırılmıştır. Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesinin 2821 sayılı Sendikalar Yasası 59/1 inci maddede yer alan ağır para cezasının yargısal nitelikte, nisbî olmayan ağır para cezası olduğuna ilişkin yukarıda belirtilen kararları ve Yasa hükümleri dikkate alındığında; 2821 sayılı Sendikalar Yasası 59/1 inci madde uyarınca hazırlık aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca ön ödeme ihtârâtına esas alınacak ve kamu davası açılmış olması halinde

mahkemece hükmedilecek ağır para cezası miktarının, 4421 sayılı yasa ile değişik TCK nın Ek 2 nci ve Ek 4 üncü maddelerine göre belir-lenecek TCK nın 19 ncu maddesinde yer alan ağır para cezasından daha aşağı olamayacağı anlaşılmaktadır. Ancak bu konuda uygulamanın yerleşmemiş olması ve Yargıtay kararları ile de bağlayıcılık sağlanmamış olduğu için yukarıda hazırlık aşamasında ön ödeme ihtârâtına esas ve mahkemece hükmedilecek ağır para cezasının belirlenmesine ilişkin ilkeler; 2821 sayılı Yasa 59/1 inci maddesi metnine sadık kalınarak, bildirim tarihinde sanayî kesiminde çalışan 16 yaşından büyükler için uygulanan brüt asgarî ücrete göre açıklanmıştır. 2821 sayılı Sendikalar Yasası 59/1 inci madde uyarınca mahkemelerce verilen mahkûmiyet kararları; uygulanan ağır para cezası miktarı itibariyle CMUK 305/1 nci maddesinin öngördüğü temyiz edilmezlik sınırı üstünde olduğundan temyizi kabil kararlardandır. 2821 sayılı Yasanın değişik 59 uncu maddesinin 1 inci fıkrası 1 inci bendi 2 nci cümlesine göre bildirilmeyen işçi sayısı kadar ayrı suçlar oluşur. Bu maddeye aykırı davranan ancak TCK nın 119 uncu maddesine göre işten çıkardığı her işçi için 3.402.000.- TL ağır para cezasını süresinde ön ödemede bulunan sanıkla ilgili ortadan kaldırma kararı miktar CMUK un 305/1 inci maddesinin öngördüğü temyiz edilmezlik sınırı üstünde olduğundan temyizi kabil kararlardandır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 16.12.1997 tarih 1997/9-307 E. 1997/318 K. Yargıtay Kararlar Dergisi, Ağustos 1998). 2821 sayılı Yasa 62 nci maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 59/1 nci maddesinde suç olduğu belirtilen eylemin karşılığı olan para cezasının, ağır para cezası niteliğinde olması nedeniyle suç TCK nın 102/4 üncü maddesi uyarınca beş yıllık zaman aşımı süresine tâbidir. Belirtilen zaman aşımı süresi, TCK nın 104/2 nci maddesinin son cümlesi uyarınca yarısından fazla uzayamaz. Daire kararları uyarınca eylemin temadi eden suçlardan olduğu kabul edilirse, zaman aşımı süresi bildirimin ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şube Müdürlüğüne ulaştığı tarihte başlayacaktır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı uyarınca anî suç olduğunun kabulü halinde ise, zaman aşımı işçinin işe girdiği veya çıktığı ayı izleyen ayın 16 sından itibaren başlayacaktır. Birden fazla işçinin işe giriş veya çıkışının bildirilmemesi söz konusu ise, eylemin her işçi için bağımsız suç oluşturması nedeniyle, zaman aşımı süresi de her işçi için ayrı tarihlerde başlayacaktır.