VEYSEL TAHİROĞLU
ÜREME ORGANLARI Üreme organları üremeye ilişkin işlevlerin (gametlerin oluşumu, cinsel birleşme, gebelik, doğum vs.) gerçekleşmesini sağlayan organlardır.
Üreme (Reprodüksiyon) Tüm canlıların nesillerinin sürdürülmesini sağlanmak için geliştirilmiş olan biyolojik bir işlevdir. Normal büyüme ve gelişimini tamamlamış her canlı, herhangi bir anomalinin bulunmaması durumunda üreme yeteneğine sahiptir. Bilindiği üzere memeli grubunda yer alan çiftlik hayvanlarının eşeyli üreme yeteneği vardır.
erkek ve dişi olmak üzere iki faklı cinsiyetin birleşmesiyle gebelik, gebeliğin sonucunda da canlı yavru oluşur. Bu işlevi gerçekleştirmek için memelilerin özelleşmiş organlar sistemleri bulunur. Üreme organları erkek ve dişide farklılık gösterir.
ERKEK ÜREME ORGANLARI Erkek üreme organları, erkek gamet hücresi spermatozoonu (sperm hücresini) üreten testisler ve ejakülatın (spermanın) bileşiminde bulunan çeşitli salgıları salgılayan eklenti bezleri ile üretilen spermayı depolayan ve gerektiğinde dışarıya taşıyan kanallar sisteminden oluşmaktadır.
ERKEK ÜREME ORGANLARI
Testis Testisler, beden dışında, skrotum adı verilen deriden kılıf içerisinde, inguinal bölgede funikulus spermatikus aracılığıyla asılı olan bir çift organdır.
Funikulus spermatikus: spermatozoonları taşıyan ve epididimisten ayrılan duktus deferens olarak adlandırılan kanal, testise giden atardamar ve testisten dönen toplardamarlar, testislere giden sinirler ve kremaster denilen kasın birleşimi ile oluşmuş kordon benzeri bir yapıdır.
Fetal gelişim döneminde karın boşluğunda bulunan testisler, gelişimle birlikte skrotum içerisine inerler. Herhangi bir nedenle testislerin skrotuma inmemesi durumunda, kısırlığa kadar varan ciddi sıkıntılar ile karşılaşılabilir. Bu durum cryptorchidism (kriptorşidizm) olarak adlandırılır. Kriptorşidizm tek veya çift taraflı olarak şekillenebilir.
Testislerin yüzeyi karın zarı peritonun devamı ile kaplıdır. Bunun da altında fibromusküler tunika albuginea bulunur ve buradan testisin parankimine doğru uzanan kollar, seminifer tubullerin yer aldığı lobları oluşturur.
Testis parankimi, büyük oranda spermatozoonların üretim yeri olan, tubulus seminiferus kontortuslardan oluşmaktadır. Bu kanalcıklar tubulus seminiferus rektuslara, oradan da rete testise açılır. Rete testise gelen spermatozoonlar, rete testisten ayrılan yaklaşık 12 kanal ile epididimise aktarılır. Bu kanallar efferent kanallar olarak adlandırılır.
Epididimisten çıkan ve üretraya kadar spermatozoonları taşıyan kanala duktus deferens ya da vas deferens adı verilir
BOĞADA TESTİS VE EPİDİDİMİSİN YAPISI
Spermatozoonların üretim yeri olan tubulus seminiferus kontortusların dış yüzeyi, kasılma yetisine sahip hücrelerce çevrilmiştir; iç yüzey ise spermatogonyum diye adlandırılan ve primer spermatozoon hücreleri olarak tanımlanan germinal epitellerden oluşmuş bir tabaka ile kaplıdır.
Germinal epitel tabakasında spermatozoon oluşumunda önemli rol oynayan Sertoli destek hücreleri de yer alır. Sertoli hücreleri, ergenlikten hemen önce spermatozoona farklılaşan hücreleri genel dolaşımdan ayıran bir bariyer oluşturur. Kan-testis bariyeri adı verilen bu oluşum, sağlıklı spermatozoon üretimi için önemlidir.
Testisin ısısının beden ısısından daha düşük (yaklaşık 4-7 C) olması, kaliteli spermatozoon üretimi için son derece önemlidir. Bu durumu sağlamak için önceden funikulus spermatikus içinde yer alan kremaster kasının, skrotumun en önemli termoregülatör (ısı düzenleyici) unsuru olduğu düşünülmekte idi. Bu kas soğuk havalarda kasılarak testisleri karın boşluğuna yaklaştırırken, sıcak havalarda gevşeyerek testisleri karın boşluğundan uzaklaştırmaktadır.
Ancak, sonraki araştırmalarda skrotumun alt kısmında yer alan tunika dartos kasının ısı değişikliklerine duyarlı olduğu ve testislerin termoregülasyonunda büyük olasılıkla en önemli rolü oynadığı ve anılan kasın ısı değişikliklerine sadece testosteronun varlığında duyarlı olduğu gösterilmiştir
testislerin üst kısmında yer alan ve testislerden dönen toplardamarların kıvrımlar oluşturmasıyla pampiniform pleksus denilen yapı oluşmaktadır. Pampiniform pleksustan geçen ve testislere giden atardamar içerisindeki kanın ısısının düşürülmesi de termoregülasyon açısından önemlidir.
skrotumda deri altı yağ dokusu yer almamaktadır ve skrotum ter bezleri bakımından da oldukça zengindir.
Testislerin endokrin ve ekzokrin olmak üzere iki önemli işlevi vardır. Endokrin işlev olarak, seminifer tubüllerin arasındaki bağ dokuda yer alan Leydig hücrelerince erkeklik hormonu testosteron üretilir. Testosteronun salgılanmasında hipofizden salgılanan luteinleştirici hormon (LH) veya interstisyel hücre uyarıcı hormon (ISCH) önemli rol oynar. Ekzokrin işlevde ise gamet hücresi spermatozoonlar üretilir.
Epididimis Epididimis her iki testisin üzerinde yer alır ve baş (kaput), gövde (korpus) ve kavda (kuyruk) olmak üzere 3 bölümden oluşur. Rete testisten ayrılarak epididimise gelen, yaklaşık 12 (8-15) efferent kanalın açıldığı geniş bölüm, baş kısmını oluştur ve testisin bedene yakın olan bölümünde yer alır.
Sonrasında uzun ve dar olan gövde bölümü yer alır. Kuyruk bölümü ise testisin bedenden uzak olan bölümünde yer alır ve canlı hayvan üzerinde gözlemlenebilir. Epididimisin baş ve gövde bölümleri üretilmiş spermatozoonların olgunlaşmasında rol oynarken, kuyruk kısmı spermatozoonların depolandığı bölüm olarak yer alır.
Eklenti Bezleri Erkeklerde 3 farklı eklenti bezi bulunmaktadır. Bunlar vesikula seminalis, prostat ve glandula bulboüretralis (Cowper bezi) dir.
Vesikula Seminalis Her iki duktus deferensin son kısmında (üretraya açılmadan önce) genişlemiş olan ve ampulla olarak adlandırılan yapı şekillenir. Vesikula seminalisler boğalarda her iki ampullanın latero-kavdalinde (yan-arkasında) V şeklinde yer alan yaklaşık 12 cm uzunluğunda ve 5 cm genişliğinde iki adet bezdir.
Tubulo-alveolar yapıya sahip vesikula seminalisler, viskoz nitelikte, yapışkan, kokusuz ve renksiz bir salgı salgılar ve bu salgı ejakülasyon sırasında spermaya karışır. Vesikula seminalis salgısı, yüksek miktarda sitrik asit ve früktoz ile gliserilfosforilkolin içermektedir. Duktus deferense açılan vesikula seminalis kanalı ve duktus deferens birlikte üretraya açılır.
AMPULLA Epididimisten gelen spermatozoonları üretraya kadar taşıyan duktus deferens kanallarının üretraya açılmadan önce genişleyerek oluşturdukları yapıdır. Ampullaların rektal yoldan masajı ile boğalardan sperma alınabilmektedir.
Prostat Pelvis bölgesinin tabanında, idrar kesesinin boyun kısmında yer alan ve tek bir bezden oluşan prostat, prostat gövdesi ve dissemine prostat olmak üzere iki kısımdan oluşur. Prostatın gövdesi eksternal ve internal olmak üzere iki bölümden oluşur.
Lobüllü eksternal bölüm kalın üretral kasın dış kısmında yer alırken, internal bölüm pelvik üretrayı tamamen kuşatır. Dissemine prostat ise kavdal pozisyonda (kuyruk yönünde) bulboüretral bezlerin kanallarına dek uzanır.
Prostatın gövdesi koçlarda bulunmaz. Mineraller bakımından zengin olan prostat salgısının kendisine özgü bir kokusu bulunmaktadır. Bu salgı içerisinde spermatozoonlar kuyrukları ile aktif hareket etme yeteneğini kazanırlar.
Glandula Bulboüretralis (Cowper Bezi) Pelvisin son kısmına yakın yerde üretranın dorsalinde yer alan bir çift bezdir. Mukoz özellik taşıyan salgısı ile ejakülasyondan önce üretrayı idrardan temizleyerek spermatozoonların olumsuz etkilenmelerini önlerler.
Duktus (Vas) Deferens Duktus deferens kanalları, spermatozoonların depolandığı kavda epididimisden ejakülasyonun olacağı dönemde spermatozoonları üretraya taşıyan kanallardır.
Penis Erkeklerde çiftleşme organı penisin idrarın boşaltılması ve ejakülatın dişi genital kanala aktarılması olmak üzere başlıca iki görevi vardır.
Prepusyum Deri invajinasyonundan oluşan prepusyum, penisin ereksiyon dışındaki dönemlerde içerisinde bulunduğu kılıftır.