KİTLE İMHA SİLAHLARI VE DÜNYA POLİTİKASI

Benzer belgeler
Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Kuzey Kore ile Ortadoğu da komşu olmak

ABD nin Nükleer Silahları Trump ın Elinde Daha Büyük Tehlike Arz Ediyor. Mustafa KİBAROĞLU*

NÜKLEER SİLAHLARIN İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI NIN YOĞUNLUĞUNA İSKANDİNAVYA DA ETKİSİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Askeri Siyaset ve Savaşın Nedenleri: Sekiz Önerme

Trump ın Elinde Daha Büyük Tehlike Arz Ediyor

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

S-400 Hava Savunma Sistemi. Bilgi Notu AR-GE BAŞKANLIĞI

EGE ÜNİVERSİTESİ S.K.S DAİRE BAŞKANLIĞI Ege Üniv. Kampüsü Bornova/İZMİR-TURKEY

NÜKLEER SİLAHLAR VE İDS

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

Suriye Krizinde Askeri Seçenekler ve Rasyonalite

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

Hazırlayan Selma KILIÇ Destek Hizmetler Müdürlüğü Ġlkyardım ve Afet Birim Sorumlusu Afet ÇalıĢmaları Koordinatörü

Ulusal KBRN Yönetmeliği ve Kurumlar Arası Organizasyon. Dr. Ayça ÇALBAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servis AD, ERZURUM

İhtiyar casus RC-135 iz peşinde

İlk Nükleer Silah. Hiroşima ve Nagazaki

5. ODAK KURALI. Pazarlamada en güçlü kavram, müşterinin zihninde yer edinmiş bir kelimedir.

ATOM ÇAĞI VE SOĞUK SAVAŞ NEDĐR?

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

ABD bombardıman uçakları neden Kuzey Kore'nin hedefinde?

ÖRGÜTSEL ÇATIŞMA VE YÖNETİMİ

SAVAŞIN GELECEĞİ VE SAVAŞ SORUNUNA ÇÖZÜMLER

Sağlık Çalışanlarının Maruz Kaldığı Şiddete Karşı Ceza Hukuku Tedbirleri Almanya daki son kanun değişiklikleri ve Türk ceza hukukundaki durum

Kuzey Kore'nin yeni füzesi ABD'ye ulaşabilir mi? Uzmanlara göre Kuzey Kore'nin denemeleri Batı açısından kaygı verici

İhracat kontrolleri kapsamında firmalar için ticaret riskleri

KITASINDA ETKİN BÖLGESİNDE LİDER ÖNSÖZ

ELDİVEN SEÇİM KILAVUZU Kesilme Direnci

Fon Bülteni Ekim Önce Sen

İÇİNDEKİLER. KISIM I İyi & Kötü Figür ve Piyonlar. iii


İÇİNDEKİLER. YAZAR HAKKINDA... v SÖZE BAŞLARKEN...vii İÇİNDEKİLER... xv KISALTMALAR LİSTESİ...xxi GİRİŞ... 1

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

SWOT analiz nedir? On5yirmi5.com

Hukuki Boyutu. Savaş Suçu

KİS Kullanımı Tehdidi

Batı Dünyasının 'Bireysel Silahlanma' İkilemi

İş Yeri Hakları Politikası

Biyolojik ve Kimyasal Silahların Tarıma Etkisi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE HIRVATİSTAN CUMHURİYETİ ARASİNDA DOSTLUK VE İŞBİRLİĞİ ANTLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu

5 bin PKK lı ve peşmergeye terör eğitimi

Hayatınızı tehdit edebilecek doğal ve insan kaynaklı afet ve savaş dahil, her türlü acil durumlara karşı, can ve mal kaybını en aza indirmek amacıyla

Ortadoğu. pençesinde...

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR

TÜRKİYE HASTANE AFET PLANI EĞİTİMLERİ HASTANE AFET PLANI (HAP) TAHLİYE

TÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

www. etsturkiye.com ŞİRKETİNİZİN ÇÖZÜM ORTAĞI ŞİRKETİMİZİN GURUR TABLOSU AVANTAJ & YARARLAR

Türkiye de Yolsuzlukla Mücadelenin Kurumsal Altyapısı. Dr. Genç Osman YARAŞLI Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı

Sporda Yetenek Seçimi ve Yönlendirme

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Fırtına obüsleri, Cirit füzeleri, hassas güdümlü Kit ler, PYD ve DEAŞ terör yuvalarını yerle bir ediyor!

Siber Caydırıcılık. SG 507Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

TOS 408 EKONOMİ İnşaat Mühendisliği Bölümü

İKAZ VE ALARM İŞARETLERİ

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

2015 DİJİTAL SAĞLIK REHBERİ

Yazarlar Hakkında BÖLÜM

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

16. TEKİLLİK KURALI YAKUP BAROUH M.A.

İSRAİL VE AMERİKA NIN IRAK SAVAŞI*

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Siber Savaşın Hukuki Boyutu. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık


Ekonomik Gündem ABD Başkanı Trump'ın damadı ve başdanışmanı Kushner, Senatodaki ifaabd Ba

A.B.D. nin IRAK POLİTİKASI

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

İşyeri Risk Değerlendirmesi için Prosedürler ve Araçlar

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNMAK VE GELİŞTİRMEK (Bir sempozyum)

NATO, Rusya'nın yeni tanklarından endişelenmeli mi?

RappelzOnline.Net Pet Rehberi Yarışması. Genç: Ork Yetişkin: Asker Ork Elit: Thorg

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

SİVİL SAVUNMANIN AMAÇLARI: * Savaş zamanlarında halkın can ve mal güvenliğinin

Haftalık Gelişmeler

ABD'nin Baltık politikası Rus işgaline kapı açıyor

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ACİL DURUMLAR

Çok Kutuplu Yeni Uluslar arası Sistemde Güvenlik Algısı

PYD, PKK nin Suriye kolu olarak da biliniyor.

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

Emekliliğim Güvende Emeklilik Planı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK DIŞ POLİTİKASI SPRI Program Öğrenme Çıktıları 13,14,15 13,14,15

İRAN DIŞ POLİTİKASINDA ABD NİN YERİ VE TRUMP DÖNEMİ. Şah Rıza Pehlevi döneminde Amerika Birleşik. Mustafa KİBAROĞLU. Orta Doğu

Türkiye deki Amerikan Nükleer Silahları: Gitmeli Mi? Kalmalı Mı?

"Obama'nın Suriye politikası utanç verici"

İzbillo KHOJAEV * * Tacikistan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Transkript:

KİTLE İMHA SİLAHLARI VE DÜNYA POLİTİKASI I. KİTLE İMHA SİLAHLARI NELERDİR? Üç çeşit silah, çok doğru olmasa da, Kitle İmha Silahları (KİS) anılır. Bunların içinde nükleer ve biyolojik silahlar, kimyasal silahlardan çok daha güçlü silahlardır. Biyolojik ve kimyasal silahlar uluslararası bir konvansiyon ile yasadışı ilan edilmiştir. ABD, saldırıya yönelik biyosilah programını 1969 da durdurmuştur. Bu tartışma sürdürülürken düşünülmesi gereken anahtar sorular: A. Nükleer silahlar hiç icat edilmemiş olsaydı bu dünya için daha iyi olur muydu? Eğer nükleer silahlar şimdi yasaklansaydı, bu dünya için daha iyi olur muydu? B. Biyolojik silahlar hiç icat edilmemiş olsaydı bu dünya için daha iyi olur muydu? Eğer biyolojik silahlar şimdi yok edilseydi, bu dünya için daha iyi olur muydu? C. Eğer nükleer ve biyolojik silahlar yasaklanamıyarsa ya da kontrol edilemiyorsa, ne yapmamız gerekiyor? II. NÜKLEER DEVRİMİN TEKNİK ETKİLERİ Teknolojiler tek başlarına nadiren savaş ve siyaset üzerinde belirleyici olurlar. Genellikle, teknolojiler, politik amaçlara ve askeri doktrinlere hizmet edecek biçimde kullanılır. Nükleer silahlar bu yargının dışında kalır. Hem siyasetin hem de askeri doktrin üzerinde belirleyici ve ağır bir etkisi olmuştur. Nükleer devrim, 5 basamaklı bir etki merdiveni yaratmıştır. Bu merdiven, Bölüm V te tartışılan politik etkilerle birlikte daha da komplike hale gelir. Nükleer devrimin teknik etkileri şunlardır: A. Etki #1: Hidrojen bombaları, İkinci Dünya Savaşı nda kullanılan TNT patlayıcıların gücünü mertebe hesabıyla 6 kat arttırır. Bir atom bombası bir TNT nin gücünün 1000 katı; bir hidrojen bombası bir atom bombasının gücünün 1000 katıdır. B. Etki #2: A da bahsi geçen nükleer silahların yıkıcı gücü yüzünden, karşılıklı vuruşmanın maliyeti oranı (ç.n. iki nükleer devletin birbirlerine nükleer silahlarla saldırarak birbirleri için yarattıkları maliyet anlamına gelmektedir), bir devlet diğerine onu silahsızlandırmak için saldırdığında buna misilleme yapmak için karşılık veren devletin lehinedir. Nükleer silahlar, ucuz, hafif, kolay saklanabilen, korunabilen araçlarda taşınabilen ve çok büyük patlayıcı gücü olan silahlardır. Dolayısıyla, bunları yok etmek çok zorken, koruman ve taşımak da o derece kolaydır. C. Etki #3: B de bahsi geçen karşılıklı değişimin maliyeti oranı yüzünden, büyük güçler arasında Karşılıklı Mahvolma İlişkisi (KMİ) gelişmiştir. Her iki taraf da diğerinin toplumunu kendisini silahsızlandırmayı amaçlayan bir saldırıya maruz kaldıktan sonra bile yok edebilir. Kısaca, her ikisinin de toplumu hedef alan ikinci vuruş kapasitesi vardır. Soğuk Savaş ta hem ABD hemde SSCB, KMİ den kaçmanın yollarını arasa da teknolojik gelişmeler bunu engellemiştir. D. Etki #4: Eğrinin düzleşme noktası dinamikleri. KMİ nin önemli özelliklerinden birisi eğrinin düzleşme noktası dır. Yani, belirli bir noktadan sonra, bir tarafın diğerinin toplumunu yok etme kapasitesi, ya da kendi toplumunu koruma kapasitesi, karşılıklı güçlerin büyüklüğü ve gücüne bağlı olmaksızın sabitlenir. Kapasiteler mutlaktır. Etkisi: KMİ önleyici savaşı engeller. 1

E. Etki #5: Çoğaltıcı etki. Bir tarafın, diğer tarafın karşılık olarak kabul edilemez bir zarar verme kapasitesini ortadan kaldırmak için diğerinin güçlerine yaptığı vurşun etkinliği, nükleer silahların sayısı arttıkça yükselir. Etkili olmayan bir vuruş bile, eğer iki tarafın da silahlarının sayısı düşükse, karşılık olarak verilen vuruş kabul edilebilir dereceye çeker. Eğer iki tarafın da silahlarının sayısı yüksekse, çok etkili bir vuruş bile (%99 etkili) diğerinin karşılık verme kapasitesini düşürmeyebilir. Dolayısıyla, ilk vuruş, silahların sayısının yüksek olması durumunda en az düşünülebilecek seçenektir. Bu da şunu söyler, daha çok nükleer silahınız olursa, kullanılma riski düşer. Sonuç: Hindistan ve Pakistan arasındaki nükleer yarış, ABD ve SSCB arasındaki yarıştan daha tehlikelidir. III. ALTERNATİF NÜKLEER DOKTRİNLER: TOPLUMU HEDEF ALMA VE ASKERİ GÜCÜ HEDEF ALMA KARŞITLIĞI A. Toplumu veya Askeri Gücü Hedef Alan Stratejiler Nükleer silahlar, devletlere iki temel nükleer öğreti sunar: Topluma Hedef Alma Öğretisi: Siyasi amaçlara, düşmanı toplumu ve sanayisini yok etmekle tehdit ederek ulaşılır. Askeri Gücü Hedef Alma Öğretisi: Düşmanın nükleer silahları hedef alınır. Siyasi amaçlara, düşmanın ikinci vuruş kapasitesinin yok edileceği tehdidi ile ulaşılır. Nükleer silahlar hem ilk hem de ikinci vuruşta kullanılabileceğinden, kabaca dört tane nükleer kapasite seçeneği ortaya çıkar: 1. Toplumu Hedef Alan İlk Vuruş Kapasitesi: Düşmanın toplumunu ilk vuruşta yok edebilecek kapasiteye sahip olmaktır. Bölüm I de tartışılan sebepler yüzünden bu kapasiteye sahip olmak kolaydır, ancak yararsızdır. 2. Toplumu Hedef Alan İkinci Vuruş Kapasitesi: Kendi nükleer güçlerini hedef alan ilk vuruşa dayanarak, ikinci vuruş olarak düşmanın toplumunu hedef alma kapasitesidir. Bölüm I de tartışılan sebepler yüzünden bu kapasiteye sahip olmak kolaydır. 3. Askeri Gücü Hedef Alan İlk Vuruş Kapasitesi: Düşmanın kapasitesini ortadan kaldırmak için, onun nükleer güçlerini hedef alma kapasitesi. Bölüm I de tartışılan nedenler yüzünden, bu yeteneği geliştirme ya zor ya da tamamen imkansızdır. 4. Askeri Gücü Hedef Alan İkinci Vuruş Kapasitesi: Düşmanın yaptığı ilk saldırıya dayanarak, onun toplumu hedef alacak başka bir mukabele (retaliation) yapmasını engellemek için, nükleer güçlerine karşı saldırı yapma kapasitesi. Bunu yapmak, gücü hedef alan ilk saldırı kapasitesini inşa etmekten bile daha zordur. Bu dört kapasite, dörtlü bir tabloda gösterilebilir: Neye Saldırı? Saldırı Zamanı? İlk Vuruş İkinci Vuruş Şehirler #1 Toplumu Hedef Alan İlk Vuruş Kapasitesi #2 Toplumu Hedef Alan İkinci Vuruş Kapasitesi Güçler #3 Gücü Hedef Alan İlk Vuruş Kapasitesi #4 Gücü Hedef Alan İkinci Vuruş Kapasitesi 2

Soğuk Savaş döneminde, ABD nin nükleer öğretileri üzerine olan tartışmalar ABD nin sadece #2 (Toplumu Hedef Alan İkinci Vuruş) ile yetinmemesi, #3 (Gücü Hedef Alan İlk Vuruş) için de bir yol izleyip izlememesi gerektiği ile ilgiliydi. Bazıları, bugünlerde ABD nin Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerin #1 (Toplumu Hedef Alan İlk Vuruş) geliştirmesine izin vermemesi gerektiğini söyler. B. Toplumu ve Askeri Gücü Hedef Alan Stratejilerin Silahları Nelerdir? Toplumu Hedef Alan İkinci Vuruş kapasitesinin nükleer güçleri, baskın saldırıdan kurtularak, düşmanın şehirlerine ve toplumlarına mukabele düzenleyebilir. Bu tür silahların iyi bir örneği, 1960-80 yılları arasında ABD nin balistik füzeleriyle yüklenmiş Polaris denizaltı filosuydu. Polaris denizaltıları okyanusta saldırılardan saklanabilir ve füzelerle düşmanın şehirlerine saldırabilirdi. Ancak bu füzelerin düşmanın güçlerini yok etme olasılığı düşüktü. Askeri Gücü Hedef Alan İlk Vuruş kapasitesi silahları, düşmanın nükleer güçlerini ilk vuruşta yok etmek için kullanılabilir. Bu silahların iyi bir örneği, bugün Rusya/Çin ve ABD ilişkisi bağlamında düşüneceğimiz, zayıf füze sığınaklarında tutulan Kıtalararası Balistik Füzeleri (KABF) dir. Diğer devletin nükleer güçlerine baskın saldırı yapmak için kullanılabilir, ancak herhangi bir saldırıda yok edilir ve diğerinin toplumlarına mukabele için kullanılamaz. Bu silahların başka bir örneği de şehirleri korumak için kurulan Ulusal Füze Sistemleri (UFS)dir. UFS nin ilk vuruşta rolü, düşmanın ilk vuruş sırasında kurtulan ve mukabele yapmak için kullandığı füzelerini vurmaktır. Bu rolde, UFS ilk vuruş sistemlerinin savunmaya yönelik yarısıdır ve savunma silahı gibi görünse de, özünde saldırı silahıdır. (KABF alanlarını ve diğer nükleer silahları korumak için dizayn edilen UFSler ilk vuruştan çok, toplumları hedef alan ikinci vuruş sistemlerinin bir parçası olarak düşünülebilir. Bunun nedeni, devletin caydırıcı nükleer güçlerini ilk vuruştan koruması; şehirleri mukabeleden korumamasıdır.) IV. BEŞ NÜKLEER SİSTEM: KMİ VE ALTERNATİFLERİ KMİ teknik olarak kaçınılmaz bir durum olsa da farazi alternatifleri de olabilir: Her iki tarafın güçlü savunmaları olur (her iki tarafın toplumları simetrik şekilde korunur), İlk vuruş kazandırır (karşılıklı ilk vuruş kapasitelerinin var olduğu dünya), Nükleersiz Dünya, Amerikan Tektaraflı Üstünlüğü (ABD nin toplumları hedef alan ikinci vuruş kapasitesi ve güçleri hedef alan ilk vuruş kapasitesinin diğerlerine oranla çok gelişmesi). Siz bu seçeneklerden hangisini seçerdiniz? V. NÜKLEER AKTÖRLERİN CAYDIRILABİLECEĞİ BİR DÜNYADA NÜKLEER DEVRİMİN SİYASİ ETKİLERİ (AKTÖRLER, SADECE DEVLETLER OLACAK. DEVLETLER DE ALGILARI AÇIK, NEDEN- SONUÇ İLİŞKİLERİ KURABİLECEK, HİPER-SALDIRGAN OLMAYAN, ELİNDEKİ SİLAHLARI KARANLIK AKTÖRLERE TRANSFER ETMEYEN VE GÜVENLİ SİLAHLAR İNŞA EDEBİLECEK AKTÖRLER OLACAK) Farz edelim ki nükleer devletlerin 6 özelliği olsun: (1) İade-i ziyaret için bir adresleri olsun kontrol ettikleri bir toprak parçaları olsun (yani, devlet-dışı aktör olmasınlar). (2) Neden-sonuç ilişkilerini kurabilsinler. (3) Diğerlerine gereksiz yere saldırıp onları yoketmeye önem vermesinler buna diğerlerinin özgürlüğe verdiği değerden daha fazla 3

değer vermesinler. (4) Komşuları ile ilgili algıları gerçekçi olsun komşularının yeteneklerini mantıklı bir biçimde değerlendirebilecek kapasiteleri olsun ve komşularının kendi davranışlarına nasıl karşılık verebileceğini tahmin edebilmeliler. (5) Nükleer silahları karanlık aktörlere transfer etmesinler ya da kullanmasınlar. (6) Büyük ve güvenli silahlar yapabilecek sanayiye sahip olsunlar. Bu koşullar sağlanırsa, nükleer devrimin yedi olumlu sonucu olur: A. İlk saldırı avantajıyla birlikte, kriz istikrarsızlığı ve tedbiri savaş da ortadan kalkar. Eğrinin düzleşme noktası (IID ye bakınız), ilk vuruşun avantajlarını ortadan kaldırır. Eğer bir devlet ilk vuruşu yaparak güç dengesini kendi lehine çevirse bile, eğimin düzleştiği noktaya kendisi ve düşmanını çok az yaklaştırır. Küçük değişiklikler dışında ciddi bir değişiklik olmaz. B. Fırsat ve kırılganlık pencereleri ile birlikte, önleyici savaş olasılığı da ortadan kalkar. V A ya bakınız: pencereler, eğimin düzleşme noktasından kaynaklanan sebepler yüzünden de ortadan kalkar. C. Kaynaklar daha az birikimli olur. Eğimin düzleşme noktası burada da etkili. Büyük sanayi kaynaklarına veya avantajlı coğrafi konuma sahip olmak bile iki gücü de eğimin düzleşme eğrisinin dışına taşımaz. Buna ek olarak, nükleer füzeler uzak yerlere de gönderilebileceğinden, yakın olmak gibi bir koşulu yoktur ve nerede oldukları az önem taşır. (1962 öncesinde bu sonuç daha az doğruydu.) D. Yanlış iyimserlik daha az ortaya çıkar. Görece güçlerden kaynaklanan yanlış hesaplamaları elimine ederek, nükleer silahlar çok kesin fiziksel sonuçlar yaratırlar. Ancak, görece iradelerden kaynaklanan yanlış hesaplamaları tamamen ortadan kaldırmaz. E. Savunma baskın hale geleceğinden, güvenlik ve fırsat savaşları azalabilir. KMİ nin baskın olduğu bir dünyada genelde savunmada olanların kazandığı çatışmalar iradelerin yarışması olacağından, nükleer devrim savunma devletlerini güçlendirirken saldırı devletlerini zayıflatır. KMİ durumlarında, her iki taraf da diğerine sınırsız bir şekilde zarar verebilir. Anlaşmazlıklar, tartışma yaratan konuya daha çok değer veren ve savaş riskini almaya daha eğilimli olan tarafın kazanmasıyla çözülebilir. Savunmada olanların özgürlüğe verdiği değer, saldırgan olanın zafere verdiği değerden fazla olacağından, iradeler arasındaki savaşı genelde savunmada olanlar kazanır. Eğer bir devlet, gücü hedef alan ilk vuruş kapasitesinde diğerine üstünlük kurmadıkça, büyük güçler arasında bir işgal durumu gerçekleşmez. Gücü hedef alan ilk vuruş kapasitesine üstünlük sağlama olasılığı benzer kaynaklara sahip güçler arasında neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla güçler arası işgal olasılığı da düşüktür. F. Sınırlı savaş. Nükleer devrim, büyük savaşları önleyerek, istemeden de olsa, sınırlı savaşları daha olası yapar. G. Silah yarışını yavaşlatır. VI. EĞER DEVLETLER CAYDIRILAMAZSA (YANİ, ADRESLERİ YOKSA, NEDEN-SONUÇ İLİŞKİLERİNİ KURAMIYORLARSA VE ALGIDA SORUNLAR YAŞIYORSA, AŞIRI SALDIRGANLARSA, NÜKLEER SİLAHLARI KARANLIK AKTÖRLERE TRANSFER EDEBİLİYORLARSA VE GÜÇLÜ SİLAHLAR YAPAMIYORLARSA), NÜKLEER DEVRİMİN SİYASİ ETKİLERİ Bölüm V deki 6 koşul tersine çevirilirse, KMİ nin avantajları ortadan kalkar ve KMİ nin karanlık tarafı ortaya çıkar. 4

A. İlk beş varsayım gevşetilirse, nükleer devrimin yararları ortadan kalkar, hatta tersine döner. Savunma yapanların artık saldırganlara karşı üstünlüğü ortadan kalkar. Ayrıca yeni bir tehlike de ortaya çıkar. İşgal edilmeseler bile, artık devletler çılgın ve caydırılamayacak düşmanlar tarafından yok edilme tehlikesiyle karşılaşırlar. Bu da onları, nükleer komşularının duygularının yönlendirmesiyle hareket edeceğini düşünüp, ağır tedbirler almaya iter. Eğer çılgın komşunun eninde sonunda saldıracağı ve yüzmilyonlarca insanı öldüreceği kesinse, bu komşuya karşı tedbiri savaş mantıklı hale gelir (çılgın komşunun karşı saldırısı onmilyonlarca insanı öldürse bile) (Kısaca, güvenlik ikilemine bir olarak bir de hayatta kalma ikilemi ortaya çıkar. Yani, bir aktörün hayatta kalması için aldığı tedbirler diğerinin hayatta kalmasını tehdit etmeye başlar). Ayrıca devletler, nükleer silahların serseri devletler tarafından isim verilmeden ya da isimsiz gruplar tarafından kullanılma riskiyle yüzleşirler. Bazı serseri devletler, farkedilmeyeceğini umarak, nükleer silah kullanma eğilimi gösterirler. Devlet-dışı aktörler (terörist gruplar gibi) de tehdit edilebilecek herhangi bir toprak parçası veya topluma sahip olmadıklarından bu silahları daha rahat kullanabilirler. Bu tür bir çatışmanın örneğini 11 Eylül sonrasında ABD nin El Kaide yi ve Saddam rejimini yok etmek için yaptığı savaşlarda görebiliriz. Bush yönetimi her ikisinin de caydırılamayacağını, her ikisinin de nükleer silah elde edebileceğini ve yok edilmeleri gerektiğini düşünüyordu. B. Eğer 6.varsayım gevşetilirse, KMİ nin kendisi kırılgan hale gelir veya hiç ortaya çıkmaz. İlk hamle her iki taraf için de avantajlı hale gelebilir. Dolayısıyla KMİ nükleer süper güçler arasında iyi olsa da, küçük devletler arasında kötü olabilir. Sonuç olarak: nükleer silahların iki yüzü vardır. Bize bağlı olarak, hem barışın hem savaşın, hem güvenliğin hem güvensizliğin sebebi olabilirler. Nükleer devletler, algıları açık, neden-sonuç ilişkileri kurabilecek, aşırı saldırgan olmayan, elindeki silahları karanlık aktörlere transfer etmeyen ve güvenli silahlar inşa edebilecek devletler ise nükleer silahlar barışı getirebilir. Eğer bu koşullar eksikse, nükleer devrimin iyi yanları ortadan kalkar ve silahların kendileri savaş sebebi haline gelir. 1990 lardan itibaren, üç olay bize nükleer silahların karanlık yüzünü daha fazla gösterdi: (1) nükleer silah edinme peşinde koşan serseri devletlerin ortaya çıkması (Kuzey Kore, İran, bir zamanlar Saddam ın Irak ı); (2) teröristlere bunları sızdırabilecek bir devletin nükleer silah sahibi olması (Pakistan); (3) eski SSCB de güvenlik koşullarının kötüleşmesiyle, nükleer silah ve materyallerin çalınması veya teröristlere satılma riskinin doğması. Bazıları, caydırılamayacak nükleer devletlerin ortaya çıkmasından endişe ediyor. Caydırılamayacak teröristler yakında nükleer silah sahibi olabilir. VII. 5 NÜKLEER DÜNYAYI KARŞILAŞTIRALIM: HANGİSİ EN İYİSİ 1. Az sayıda (5-10) nükleer devlet olması. En barışçı dünya bu mu olurdu? 2. Çok sayıda (80-100) nükleer devletin olması 3. Nükleer teknolojinin var olduğu bir dünyada, nükleer devletin olmaması (eğer günümüzdeki nükleer devletler silahsızlanırsa, bu dünyaya ulaşabiliriz) 4. Nükleer bilgi ve teknolojinin hiç icat edilmediği, bilinmediği bir dünyada, nükleer devletlerin olmaması. Şu an mümkün olmasa da bu seçeneği değerlendirmekte yarar var. 5

5. ABD, dünyanın diğer devleterine karşı caydırıcı bir güce ve gücü hedef alan ilk saldırı üstünlüğüne sahip olduğu dünya. VIII. BİYOLOJİK SAVAŞ DEVRİMİ Biyolojik silahlar dört şekilde nükleer silahlardan ayrılır: A. Biyolojik silahlar, nükleer silah yapmaktan çok daha ucuzdur. Devlet-dışı aktörler bile (teröristler) bunları elde edebilirler teröristleri caydırmak devletleri caydırmaktan çok daha zordur. B. Biyolojik silahlar isimleri belirli olmayan karanlıktaki aktörlerce de kullanılabilir; bu da onların teşhis edilmesini engeller. C. Biyolojik silahları barışçı biyolojik araştırmalardan ayırt etmek zordur. Sonuç olarak, biyolojik silahları kontrol etmek için oluşturulacak bir rejim kurmak hemen hemen imkansızdır. D. Biyolojik silahlara karşı savunma, nükleer silahlara karşı olandan daha uygulanabilir. Ancak saldırganın hala büyük bir avantajı vardır. Savunma mümkün olabilir ama zayıf bir karşılıklı saldırının maliyeti oranıyla. Sonuç olarak, bazıları biyolojik silahların caydırılamayacağını ve yenilemeyeceğini iddia eder. Eğer bu doğruysa, bu tür silahlar çok ölümcüldürler ve uzun vadede nükleer silahlardan daha tehlikelidirler. Bu silahların karanlık gölgesi, insanlığın üzerine yayılmışken, umudumuz savunma sistemlerinin gelişmesidir bu zayıf bir umut olsa da. Ben de dahil olmak üzere, bazıları, 11 Eylül öncesi biyo-terör hususunda ilgisizdik çünkü hem ABD hem de diğer büyük güçlerin bu tür silahları geliştirmeyeceğini düşünüyorduk (ABD programını 1969 da iptal etmişti). Bu yargıya biyolojik silahların kullanışsızlığına ve bu yüzden de geliştirilmeyeceğine inanarak varmıştık. Ancak bu yargı, sadece devletler için doğruydu. Sınırlı askeri amaçlar yerine yüksek zararlar vermeyi amaçlayan terörist gruplar için bu silahlar son derece kullanışlı olabilir. Toplu katliam yapmak konusunda kendisini gelişteren terörist grupların (El Kaide) ortaya çıkmasıyla, biyo-silahların yeni müşterileri oldu. Birçokları da, nükleer devrimi yöneten dünyanın başarısıyla teskin olmuştu. Nükleer, biyolojik ve kimyasal silahların hepsini bir tutup onlara Kitle İmha Silahları diyenler, hepsinin aynı şekilde yönetilebileceğini ve bunlara karşı benzer savunmaların (silah kontrolü, caydırıcılık) kurulabileceğini farz ettiler. Yukarıda da söylendiği gibi, bunları bir antlaşma ile kontrol etmek çok zordur ve kullanımını teşhis etmek nükleer silahları teşhis etmekten daha zordur. Bunun nedenleri, biyo-silahların caydırılamayacak teröristler tarafından kullanılması, bunların isimsiz olarak da kullanılması, bu silahların yayılmasını engelleyecek bir kontrol rejiminin kurulmasının zor olmasıdır. Kurt Vonnegut un Cat s Cradle isimli romanında, çılgın bir bilimadamı suyu 32C derecede tüm okyanusları dondurarak hayatı sonra erdirecek bir madde (ice-nine) icat ediyor. Biyoteknolojik devrim bizim hayatımızı yok edecek ice-nine lar mı yaratıyor? Kontrol edemeyeceğimiz bir teknoloji mi yarattık? Bizi felakete mi sürükler? (Benim biyo-silahlarla ilgili düşüncelerim, MIT Siyaset Bilimi Bölümü nde doktorasını biyolojik savaş üzerine yazan Gregg Koblentz in çalışmalarına dayanıyor. Yukarıda saydığım noktaları o tezinde geliştiriyor.) 6