OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

Benzer belgeler
OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI GÜNLÜK KAÇ KALORİ ALMALIYIZ? TÜP MİDE AMELİYATINDA ULUSLARARASI BAŞARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

BİR PSİKOLOĞUN OBEZİTE ZAFERİ!

TÜP MİDE AMELİYATINDA ULUSLARARASI BAŞARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI KONTROL/VİTAMİN MİNERAL TAKVİYELERİ

KURBAN BAYRAMI İÇİN BESLENME ÖNERİLERİMİZ

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI KONTROL/VİTAMİN MİNERAL TAKVİYELERİ DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

İleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması

OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ: PROF. DR. HALİL COŞKUN

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

METABOLİK CERRAHİ İLE TİP 2 DİYABET NASIL TEDAVİ EDİLİR? (VİDEO) OBEZİTE CERRAHİSİ TİP 2 DİYABETİ TEDAVİ EDEBİLİR!

TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011)

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

TİP 2 DİYABETİN TEDAVİSİNDE MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

DOÇ.DR.HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / BAŞAK ŞEKERPARE DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / VOLKAN AKYILDIZ

Metabolik Cerrahinin Diyabet Tedavisinde Yeri

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

OBEZİTE NEDİR? Erkeklerde %20,5 Kadınlarda ise % 41,0 Toplamda % 30,3 olarak bulunmuştur. İstanbul 33,0 Orta Anadolu 32,9

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

DİYABET CERRAHİSİ ZİRVESİ KONSENSUS KONFERANSI

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

Obezite Cerrahisi ve Metabolik Cerrahi

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

AŞIRI ŞİŞMANLIK VE CERRAHİ TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mustafa Taşkın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

Bariyatrik Cerrahi Güncelleme Cerrahi yöntem seçimi

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

AMELİYAT DEĞİL İNSANIN KENDİSİ BİR MUCİZE RADİKAL GAZETESİ

RAMAZAN AYINDA ORUÇ: OBEZİTE CERRAHİSİ VE DURUM DEĞERLENDİRİLMESİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI SAÇ DÖKÜLMELERİ BARİATRİK BESLENME UZMANININ BARİATRİK TAKİPTEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Sigaranın Vücudumuza Zararları

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

Kalp Hastalıklarından Korunma

METABOLİK-BARİATRİK CERRAHİDE BESLENME YAKLAŞIMI VE BARİATRİK CERRAHİ DİYETİSYENLİĞİ KURSU

OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI DOKUZ ÖNEMLİ İPUCU

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

KAPAK KONUSU ZAYIFLAYA

OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ

RAMAZAN AYINDA ORUÇ: OBEZİTE CERRAHİSİ VE DURUM DEĞERLENDİRİLMESİ

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

BU AMELİYATI OLUP PİŞMAN OLAN HASTAM YOK! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN

29 EYLÜL DÜNYA KALP GÜNÜ FAALİYET RAPORU TEKİRDAĞ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN WEB UYGULAMASI - ANDROİD VE İOS

KİLO KAYBI AMELİYATI VE ÇAPRAZ BAĞIMLILIK: AŞIRI YEME BOZUKLUĞUNA BİR BAKIŞ

GASTRİK BYPASS TİPLERİ NELERDİR? FARKI NEDİR? BAŞARILI BARİATRİK CERRAHİ HASTASI OLMANIN 8 ADIMI!

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM

OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-

AMELİYAT DEĞİL İNSANIN KENDİSİ BİR MUCİZE RADİKAL GAZETESİ

AFYONKARAHİSAR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ VE ANNELİK OKULU FAALİYET RAPORU

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTENİN YOL AÇTIĞI SAĞLIK SORUNLARI

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D.

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

BARİATRİK CERRAHİ İLE BESLENME KOMPLİKASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

Transkript:

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL! İlk kitabım olan Obezite Kaderiniz Değil 2011 yılında yayımlandıktan sonra obezite cerrahisi ile ilgili birçok yeni gelişme gündeme geldi. Bununla paralel olarak Türkiye de obezite ameliyatlarında çok ciddi bir artış yaşandı ve bu tedavi şekline bakış açısında pozitif değişimler oluştu. Önümüzdeki yıllarda bu artışın daha fazla olması beklenmektedir. Ancak her zaman söylediğim gibi obezite ameliyatlarının sihirli bir değnek olmadığı, ancak çok etkili bir araç olduğu unutulmamalıdır. Bugün için obezite cerrahisinin, obezite ve obeziteyle ilgili durumlarda en etkin tedavi yöntemi olduğu bilinmektedir. Giderek artan veriler bu yöntemin Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve obstrüktif uyku apnesi gibi farklı metabolik hastalıklar ve durumlar için de mevcut en etkili tedavi yöntemlerinden biri olduğunu göstermektedir. Obezite cerrahisinde ameliyat sonrası başarıyı artırmanın en önemli noktalarından bir tanesi ekip çalışması ile hastalara ameliyat sonrasında yeni yaşamlarında, özellikle beslenme noktasında ve psikiyatrik/psikolojik destek verilmesinin çok önemli olduğudur. Bu ikinci kitap bir ekip çalışmasının ürünü olarak ameliyat öncesinden başlayıp, ameliyat sonrasında uzun bir döneme yayılan takip sürecinde hastalarımıza daha faydalı olmak amacıyla güncel bilgilerin eşliğinde hazırlanmıştır. Yeni hayatınızı oluşturmanız için en doğru bilgilere ulaşacağınız bu kaynak, obeziteyle savaşınızda en önemli rehberiniz olacaktır. Unutmayın, elde edeceğiniz başarı, karar verdiğiniz an başlar

Prof. Dr. Halil Coşkun Obezite ve Metabolik Cerrahi TÜP MİDE AMELİYATI SONRASI MİDE BÜYÜMESİNİN YETERSİZ KİLO KAYBI VE GERİ KİLO ALIMIYLA İLİŞKİSİ VAR MIDIR? Dünyada obezite ameliyat teknikleri içerisinde, etkili kilo kaybı sonuçlarıyla Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) ameliyatı en çok tercih edilen ameliyat tekniğidir. Bu ameliyatta, mide içerisine yerleştirilen buji yardımıyla midenin yaklaşık %80-85 i çıkarılmakta ve kalan mide hacmi yaklaşık 100-200 ml arasında olmaktadır. Mide kapasitesinin küçülmesi, gıda alımının azalması ve iştah düzenleyen hormonlardaki değişim, tüp mide ameliyatı sonrası kilo kaybının en önemli mekanizmaları olarak kabul edilmektedir. Yapılan

araştırmalarda ameliyatı takip eden 2 yıllık süre içerisinde obez hastalar fazla kilolarının yaklaşık %60 65 ni kaybetmektedir. Ameliyatta midenin yetersiz küçültülmesi ve ameliyat sonrası beslenme alışkanlıklarının değiştirilmemesi gibi faktörlerle ve ameliyat sonrası fizyolojik sürece bağlı olarak mide de genişleme olabileceği belirtilmekte olup, bu konu halen tartışmalıdır! Tekrar geri kilo alımı konusunda bazı hastalar ve bazı hekimler tarafından mide büyümesinin tek sebep olarak gösterilmesinin gerçekliğiyle ilgili son dönemde yapılmış en akademik çalışmaların sonuçlarını aşağıda sizlerle paylaşarak bu konuya daha net bir açıklık getirmeye çalışacağım. Tıbbi literatürde 2016 yılında Disse E ve ark. (Disse E, et al. Dilatation of Sleeve Gastrectomy: Myth or Reality? Obes Surg 2016 Jun 22) yayımladıkları çalışmada; 37 F buji kullanılarak tüp mide ameliyatı yapılan 54 hastaya ameliyat sonrası 3. ve 12. aylarda kalan mide hacimlerini gösteren en doğru teknik (CO 2 Genleşme ile 3DMide Tomografisi) uygulanarak midelerinde genişleme olup olmadığı, bunun yetersiz kilo kaybı ve kilo alımı üzerine olan etkilerini araştırmışlardır. Yapılan bu çalışmada 12. ayda hesaplanan mide hacminin 3. ayda hesaplanan mide hacminden %25 oranında artmış olması mide genişlemesi olarak kabul edilmiştir. Bu süreç içerisinde 3, 6, 12, ve 18. aylarda hastaların aldıkları kaloriler ve yeme alışkanlıkları yeterli tecrübeye sahip 5 Bariatrik Beslenme Uzm. tarafından takip edilerek belirlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki şekilde özetlenmiştir; 1- Tüp mide ameliyatı sonrası midede meydana gelen genişleme 3/2 hastada tespit edilmektedir ancak her hastada görülmemektedir. 2- Midesi genişleyen ve genişlemeyen gruplar ayrı ayrı incelendiğinde alınan kalori miktarlarında farklılık olmadığı

tespit edilmiştir. Bir başka deyişle midesi büyüyenler, büyümeyenlerden daha fazla kalori alımı sergilememektedir. 3- Tüp mide ameliyatı sonrası genişleme gösteren midelerin başlangıç aşamasında çok dar tutularak yapılan mideler olduğu gözlenmiştir. Bu durum tüpün çok dar olduğu zaman, artan mide içi basınç etkisiyle meydana gelen bir adaptasyon işlemi olarak değerlendirilmiştir. 4- Bariatrik cerrahi sonrası kalan mide hacmi besin alımı kontrolünde major bir faktör değildir. Mide hareketlerindeki değişim ve hormonal mekanizmaların gıda alımı kontrolünde ve enerji dengesi üzerindeki etkilerinin kilo kaybı üzerine daha çok etkisi olduğu düşünülmektedir. 5- Birçok çalışma, tüp mide ameliyatı sonrası erken dönemde yetersiz kilo kaybının kalan mide hacminin genişlemesiyle ilgisi olmadığını göstermektedir. Mide hacmindeki büyümenin yetersiz kilo kaybı veya tekrar geri kilo alımıyla ilişkili olmadığını gösteren çalışmalar aşağıda özetlenmiştir; Gras-Miralles B ve ark. (Gras-Miralles B, et al. Caloric intake capacity as measured by a standard nutrient drink test helps to predict weight loss after bariatric surgery. Obes Surg. 2014;24(12):2138 44) Gastrik Bypass ve Tüp Mide ameliyatı geçiren kişiler üzerinde yapmış oldukları çalışmada, Gastrik Bypass ameliyatı geçiren kişilerde çok daha küçük bir mide hacmi (25-30 ml) bırakılmasına karşın 1. yılın sonunda tüp mide ameliyatlı geçirenlerle eşit düzeyde kalorilerin alındığını ortaya koyan çalışmaları mevcuttur. Barbiero G ve ark. (Barbiero G, et al. Relationship between gastric pouch and weight loss after laparoscopic sleeve gastrectomy. Surg Endosc. 2015) yakın geçmişte, ameliyattan 1 yıl sonra üst gastrointestinal sistem çalışmalarıyla değerlendirilen midenin üst bölümündeki sakküler genişlemenin kilo kaybını etkilemediğini bildirilmiştir.

Braghetto I ve ark. (Braghetto I, et al. Evaluation of the radiological gastric capacity and evolution of the BMI 2 3 years after sleeve gastrectomy. Obes Surg. 2009;19(9): 1262 9) üst gastrointestinal sistem ve CT taramasıyla yapılan değerlendirmede 2. yılda büyüyen mide kapasitesinin tekrar kilo alma ile arasından bir ilişki bulamamıştır. Birçok güncel bilimsel çalışmada obezite ameliyatları sonrası kilo kaybı mekanizmasının çok daha karmaşık olduğu düşünülmektedir. Gıda alımının kontrolü ve enerji dengesi kapsamındaki mide hareketlerindeki değişiklik ve nöro-humoral mekanizmalar gıda alımını ve kilo kaybının mekanizmasını daha iyi açıklayabileceği düşünülmektedir. Yukarıdaki çalışmaların bir çok hastamıza bu konuda ışık tutacağına inanıyorum. Şehir efsaneleri şeklinde sadece mide kapasitesinin küçültülmesi ile kilo kaybedildiğinin düşünülmesi son derece yanlış bir bilgidir. Sonuç olarak; Tüp Mide ameliyatı sonrası ilk 18 aylık süre içindeki günlük kalori alımı artışı ve yetersiz kilo kaybının mide genişlemesi ile ilişkili olmadığı düşünülmektedir. Peki neden herkese belli standartlarda ameliyat yapılmasına karşın herkesin kilo kaybı farklı oluyor? Bu konuyla ilgili bilimsel detayları bir başka makalemde kaleme alarak açıklamaya çalışacağım. Prof. Dr. Halil Coşkun BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO

VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli yarardır! 1- Tip 2 Diyabetin uzun süreli gerilemesi! Kısa süre önce yapılan bir Cleveland Klinik çalışması bariatrik ameliyatın kontrol altına alınması zor Tip 2 diyabetin uzun vadeli gerilemesine sebep olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın sonuçları bariatrik ameliyatların Tip 2 diyabeti olan obez hastalar için son derece etkili olduğunu, ameliyat sonrası hastaların insülin ve ilgili ilaçları kullanmadıklarını ve/veya ilaç dozlarında ciddi azalma olduğunu göstermiştir. 2- Kalp ve Damar sağlığında düzelme! Bariatrik ameliyatların kişinin koroner kalp hastalığı, felç ve periferik kalp hastalığı riskini azalttığı tespit edilmiştir. Tansiyon ve kolesterol seviyeleri ameliyattan sonra normale dönebilir, veya normale yaklaşabilir, bu riskler azalır ve genel olarak sağlık düzelir. 3- Depresyondan kurtulma! Çoğu obez kişi olumsuz vücut görüntüsü ve sosyal aşağılanma sebebiyle depresyon semptomları yaşamaktadır. Önemli ölçüde aşırı kiloları olan gençler, hoşlanacakları aktivitelere katılmada güçlük çektikleri için, sosyal yönden soyutlanarak depresyona girebilirler. Fazla kiloları vermenin bu hastalarda duygusal sağlığı da iyileştirdiği tespit edilmiştir.

4- Engelleyici uyku apnesini ortadan kaldırma! Obez kişiler yüksek oranda uyku apnesi ile mücadele etmek zorundadırlar. Bariatrik ameliyat sonrası normal kilo aralığı elde etmek ve bunu sürdürmek, genellikle uyku apnesi olan kişilerin gece yatarken yüksek oranda bir CPAP makinesi kullanmayı bırakmasını sağlamaktadır. 5- Eklem ağrılarını ortadan kaldırma! Fazla kiloyu sürekli taşımak, ağırlığı taşıyan eklemlerinize çok fazla baskı yaparak genellikle kronik ağrıya ve eklemlerde hasara sebep olur. Bariatrik ameliyattan sonra meydana gelen önemli ölçüde ve sürdürülen kilo kaybı eklemler üzerindeki baskıyı kaldırır, hastalar ağrı kesici ilaçlar kullanmayı bırakır ve daha fazla hareketliliğin tadını çıkarır. 6- Doğurganlıkta artış! Bariatrik ameliyatlar çocuk doğurma yıllarında doğurganlıkta da iyileşme sağlar. Çocuk sahibi olamayan bir çok kadın, ameliyat sonrası tedavi görmeksizin gebe kalımında artış olduğu tespit edilmiştir. 7- Diğer tıbbi hastalıkları ortadan kaldırma! Bariatrik ameliyatlar metabolik sendromu, hamilelikte oluşabilen komplikasyonları, karaciğer yağlanmasını ve çok daha fazla rahatsızlığı ortadan kaldırır. Ülkemizde endişe verici bir hızla artan obezite ve ilgili sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Hiç kuşkusuz bariatrik ameliyatlar aşırı kilolu insanlar için sürdürülebilir bir rahatlama sağlamak için güçlü bir aracı temsil etmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki bariatrik ameliyatlar çok güvenlidir ve bilgi sahibi ve tecrübeli bir ekip tarafından yapıldığı zaman, diz veya safra kesesi ameliyatından daha fazla riski yoktur. Bariatrik ameliyat geçirecek kişilerin tecrübeli bir bariatrik

cerrah, bariatrik beslenme uzmanı, psikiyatrist/psikolog ve takiplerinin kontrolünü sağlayan tecrübeli bir koordinatörden oluşan tecrübeli bir ekip tarafından destekleniyor olması başarı şansını artırmaktadır. Prof. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE CERRAHİSİNİN ŞEHİR EFSANELERİ-DOĞRU SANILAN YANLIŞLAR Tıbbi olarak Obezite Cerrahisi hızla gelişmekte olan bir daldır. Cerrahi tedavi sonrası ulaşılan başarılar hem medyanın, hem halkın ilgisini çekmektedir. Bu da obezite cerrahisi hakkında bir kaç yanlış anlamanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Tıpkı diğer tıbbi şehir efsaneleri gibi, bu yanlış anlamalar da aksi yönde kanıtlar olmasına rağmen ısrarla devam etmektdir. Bu doğru sanılan yanlışları aşağıda detaylıca sizlere açıklamaya çalışacağım; 1- Ameliyat kilo vermek için en kolay yoldur! Her şeye hızla çare bulunan günümüz kültüründe, tıbbi çözümler genellikle kolaya kaçmak olarak görülür. Bununla birlikte kilo verme ameliyatları sadece diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen hastalar için amaçlanan zor bir işlemdir. Aslında, kilo kaybı ameliyatlarında hastaların hazırlık, bağlılık ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ilgili zorlu çalışmalar yapmalarını gerektirir.

Ameliyata girmeden önce, kilo verecek hastaların önceden biraz kilo vermeleri, özel bir diyet ve egzersiz rutinleri uygulamaları ve sağlıksız alışkanlıkları hangi duyguların tetiklediğini ele alarak anlamaları gerekir. Obezite ameliyatları sihirli bir değnek değil, etkili bir araçtır. Ameliyat kararı kolay verilen bir karar değildir tam aksine uzun zaman araştırılıp en son tercih edilen yöntem olmaktadır. 2- Obezite Cerrahisi çok tehlikeli bir prosedürdür! Yıllardır birçok insan kilo verme ameliyatlarının önemli ölçüde komplikasyon ve ölüm riski taşıdığına inandı. Herhangi bir büyük tıbbi işlemde olduğu gibi, obezite cerrahisinin de çeşitli türleriyle ilişkili bazı riskler vardır ama kısa süre önce kaydedilen ilerlemeler obezite cerrahisinin tecrübeli cerrahlar tarafından yapıldığında safra kesesi, fıtık ve benzeri ameliyatlar kadar kadar riskli bir prosedür olduğunu kanıtladı. Aynı zamanda obezite cerrahisinin faydalarının, ilgili risklerden çok daha ağır bastığını da kaydetmek gerekir. Çoğu hasta birden fazla yandaş hastalığa sahiptir; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi ve tip 2 diyabet gibi ve eğer bunlar uygun olarak tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilen hastalıklardır. 3- Obezite Cerrahisi gerçekten pahalı! Obezite tedavisi için hemen hemen herkes cerrahiye karar verene kadar bir çok farklı işlem denemiş ve ciddi anlamda para harcamıştır. Obezite bir görüntü sorunu değildir, tıbbi olarak bir hastalıktır ve beraberinde bir çok yandaş hastalığı bereberinde getirmektedir. Obez bireyler bu hastalıkları için aslında ciddi harcama yapmaya devam etmektedirler. Obezite Cerrahisi sadece kilo verdirmekle kalmayıp bu hastalıkların ortaya çıkardığı sonuçları da engellemektedir. Dolayısıyla bir bütün olarak düşünüldüğünde obezite cerrahisi için pahalı bir

işlemdir demek son derece yanlıştır. 4- Ameliyat için gereken şartlar çok katı! Obez bir hastaya ameliyat yapılıp yapılmayacağına ancak obezite cerrahisinde uzman bir hekimin karar vermesi gerektiğini unutmamak önemli ve gereklidir, bu yüzden konuyla ilgili kişiler bir profesyonelden tavsiye almakta tereddüt etmemelidirler. Unutmamalıdır ki ameliyat endikasyonları için uluslararası kabul görmüş kriterler mevcuttur ve bu kurallara göre hastalara ameliyat yapılmaktadır. Obezite ameliyatları ile ilgili araştırma yaparken edindiğiniz bilgileri farklı kaynaklardan da teyit etmekte çok büyük fayda vardır. Aksi taktirde yanlış ve eksik bilgi ile şehir efsaneleri şeklinde oluşmuş gerçek dışı söylemlere inanarak yanlış kararlar verebilirsiniz. Prof. Dr. Halil Coşkun DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR? Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de obezite cerrahisi hızlı bir artış gösteriyor. Elde edilen son verilere göre dünyada her yıl yaklaşık 500 bin ameliyat yapılır duruma geldi, bu ameliyatların yaklaşık 300 bin nini ABD, geri kalanını ise diğer dünya ülkeleri yapıyor, ülkemizde de net veriler olmamakla birlikte yıllık 12-15 bin ameliyat sayısını erişmiş bulunuyoruz. Bununla birlikte Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 1980 li yıllarda dünyada 108 milyon insan diyabetli iken,

2014 yılında bu sayı 500 milyon dolayına ulaştı. Bu sayının yaklaşık %90 nını Tip2 Diyabetli hastalar oluşturuyor. Obezite oranı arttıkça Tip2 Diyabetli hasta sayısıda artıyor, çünkü Tip2 Diyabetli hastaların %90 ı obezite grubunda bulunuyor. Beni tanıyan meslektaşlarımın büyük kısmı uzun yıllardır obezite cerrahisi ile ilgilendiğimi bilirler (Genel Cerrahi Uzmanlık Tezi; İstanbul Tıp Fak. Genel Cerrahi ABD, 1999, Tez Yayınlama; Coşkun, H., A.Bozbora, Y.Erbil, S.Özarmağan ve Y.Orhan, Morbid Obezite Cerrahisinde Ayarlanabilir Silikon Mide Bandı Uygulamalarımızın Sonuçları, Ulusal Cerrahi Dergisi, 18, 31-37, 2002). Obezite cerrahisi diyorum çünkü bu yıllarda Metabolik Cerrahi veya Diyabet Cerrahisi kavramı yoktu. Oysa bu işle uğraşan cerrahlar biliyordu ki obezite ameliyatlarından sonra bir çok hastamızın Tip2 Diyabetlerin de ciddi düzelmeler görüyorduk. Yani obezite ameliyatları sadece zayıflama sağlamıyor, kilo vermeden bağımsız başta Tip2 Diyabet olmak üzere bir çok metabolik hastalığın da gerilemesine hatta tamamen düzelmesine neden oluyordu. Tüm bu verilerin bir araya gelmesi sonucunda 2007 yılında American Society for Bariatric Surgery (ASBS) ve International Fedaration for the Surgery of Obesity (IFSO) elde edilen sonuçların neticesinde isim değişikliğine giderek, ASMBS (American Society for Metabolic and Bariatric Surgery), IFSO ise isminin sonuna Metabolic Disorders ekini alarak yapılan ameliyatların artık sadece tek başına kilo kaybı ameliyatı olmadığını, hala araştırmaları devam etmekle birlikte başta Tip2 Diyabet olmak üzere Metabolik Hastalıkları düzelten bir cerrahi olduğunu onaylamış oldu. İşte bu tarihten itibaren işler biraz karmaşık bir durum almaya başladı. Çünkü bir grup araştırmacı özellikle tüm Tip2 Diyabeti bulunan hastaları bu ameliyat ile tedavi etmenin uygun olup olamayacağını sorgulamaya başladı. Aslında konuyla ilgili olarak tıbbi litaretür de ilk kez Pories WJ ve ark. Ann Surg 1992 yılında Is type II diabetes mellitus (NIDDM) a surgical disease?

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/pmc1242519/pdf/annsur g00088-0109.pdf yapmış oldukları çalışmada morbid obez+tip2 Diyabetli hastalarda Gastrik Bypass ameliyatının olumlu etkilerini yayınlamışlardı ancak kişisel düşüncem o dönemde çok fazla bir etki uyandırmamıştı. Diyabet Cerrahisini bu kadar gündeme getiren asıl kişi ise Prof. Dr. Francesco Rubino oldu, kendisi gerçekten bu alanda ciddi akademik çalışmalar yaparak obezite ameliyatlarının Tip2 diyabet üzerinde nasıl düzelme meydana getirdiğini açıklığa kavuşturmaya çalıştı. Bu gün hala dünyada bu alanın önderliğini yapmaya devam etmektedir. Kendisi ve bu alanda çalışmalar yapan bir çok araştırmacı ile birlikte ilk kez 2007 yılının sonunda İtalya, Roma da 1. Diyabet Cerrahi Zirvesini, 2011 yılında ise ABD, New York da 2. Diyabet Cerrahi Zirvesini yaparak akademik dünyayı bir araya getirdi. En son olarak da 2015 yılında İngiltere, Londra da 3. Diyabet Cerrahi Zirvesini (http://www.wcitt2d.org) gerçekleştirerek tüm veriler bir araya toparlanarak 2016 yılı içerisinde Diabetes Care dergisinde bu alanla ilgili bir konsensus raporu yayınlandı. Raporun tüm detaylarına http://care.diabetesjournals.org/content/diacare/39/6/861.full.pdf linkinden ulaşabilirsiniz. Yapılan son 2 toplantıya bende katılarak çalışmaları yakından takip etme imkanı buldum. 2012 yılında Diyabet Cerrahisinin detaylarını ve güncel çalışmaları takip edebilmek amacıyla F. Rubino nun o dönemde çalıştığı merkez olan ABD, Cornell Medical Center Diabetes Surgery Dept. da kendisiyle belli bir süre çalışma imkanı yakaladım. Temelde şunu söyleyebilirim ki Tip2 Diyabet için yapılan özel bir ameliyat şekli yoktu, halada yok maalesef, yapılan ameliyatlar obezite ameliyatlarının kendisi, tüm obezite ameliyatları belli oranda Tip2 Diyabetin düzelmesini sağlıyor. Ama buna rağmen günümüzde Obezite ve Diyabet Cerrahisi diye bir kavram gündeme geldi ve bende bunu 2012 yılından itibaren hem web sitelerimde hem de sosyal medya alanlarında kullanmaya başladım. Ancak şunu da itiraf

etmeliyim ki, pekte doğru bir kullanım yapmamışım, nitekim son dönemde bu kavramdan vazgeçerek Obezite ve Metabolik Cerrahi kavramına tekrar geri dönüş yaptım. Bunun nedenlerini aşağıda maddeler halinde açıklayacağım; 1- Yukarıda linkini verdiğim Diabetes Care de yayınlanan makale bugün için 45 tıbbi organizasyonun onayladığı ve Tip2 Diyabet in cerrahi tedavisi ile ilgili güncel bilimsel verileri içermektedir ve bizler bu çıkarımlara etik değerlerimiz gereği uymak zorundayız. 2- Diabetes Care de yayınlanan makalede Diyabetin tedavisi için geçen ameliyat tipleri Gastrik Bypass, Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide), Duedonal Switch ve Mide Bandı (Kelepçe) dan oluşmaktadır, başka bir özel ameliyat tarifi yapılmamaktadır. 3- Diyabet Cerrahisi kavramı bugün için obez (VKİ>30 kg/m 2 ) bireyler için geçerlidir, hiç bir şekilde normal kilolu hastalara uygulanması söz konusu değildir. 4- VKİ 30-35 kg/m 2 olan Class 1 obez grup için eğer diyabet medikal tedavi ile kontrol altındaysa cerrahi tedavi gene önerilmemektedir (detaylar için makalenin kendisini incelemenizi öneririm). 5- Obezite ameliyatında uygulanan cerrahi yöntemler Tip2 Diyabeti %60-90 oranında tedavi etmektedir ancak her yöntem herkes de aynı etkiyi göstermemektedir, burada diyabetin süresi, diyabete bağlı komplikasyonların oluşup oluşmadığı, diyabetin kontrol altında olup olmadığı gibi bir çok değişken faktör rol oynamaktadır. 6- Yukarıda da belirttiğim gibi tek başına Diyabet Cerrahisi kavramını doğru bulmuyorum çünkü yapılan ameliyatlar sadece diyabeti değil diğer metabolik hastalıkları da ciddi oranda düzeltmektedir. Dolayısıyla yarın bir gün bir meslektaşım çıkıpta ben Hipertansiyon Cerrahisi yapıyorum derse, söyleyecek bir lafımız olamaz! Söylediğine yanlıştır diyecek

hiç bir verimiz bulunmamaktadır çünkü obezite ameliyatları hipertansiyonu %50-85 oranında tedavi etmektedir. Şimdi bana sorabilirsiniz bu yazıyı neden yazma ihtiyacı hissettin diye! Son dönemde maalesef bir çok meslektaşımız ve hatta hastanelerimiz Diyabetin farklı bir şekilde tedavi etmekte olduklarını vurgulayan haberler ile gündeme gelmektedirler. Hele ki Diyabeti bitiriyoruz!, İnsülin iğnelerini kaldırıp atın! vs benzetmeli çıkarımlar son derece tehlikeli ve gereksiz sorunlarla karşılaşmamıza neden olabilir. Bugün için ülkemizde Sağlık Bakanlığı, SGK ve TTB bünyesinde diyabetin cerrahi tedavisine yönelik tariflenmiş hiç bir özel ameliyat tipi bulunmamaktadır. Uzun yıllardır bu alanda çalışmalar yapan, bir çok merkezde bir çok otör ile çalışmış birisi olarak Diyabet Cerrahisi kavramının yerine Metabolik Cerrahi kavramının kullanılmasını öneriyorum. Tabiki bu bir öneri, kimseyi buna zorlayamam ancak kendilerini özellikle Obezite ve Diyabet Cerrahı olarak tanımlayan meslektaşlarımın olası etik ve hukuki sorunlarda karşılaşacakları problemlere karşı dikkatlerini çekmeyi bir hekim olarak görev biliyorum. Prof. Dr. Halil COŞKUN OBEZİTE CERRAHİSİ VE SİGARA ALIŞKANLIĞI: NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Uzun yıllardır yapılan çalışmalar sigaranın sadece bağımlılık yapmadığı aynı zamanda sağlığımız için çok tehlikeli olduğu

kanıtlanmıştır. Sigara; ağız, boğaz, yemek borusu, akciğer, mide kanserleri gibi birçok hastalık riskini arttırmaktadır. Obezite tek başına birçok hastalığa etkenken sigara kullanımı bu hastalıkların riskini daha çok arttırmaktadır. Sigara gastric bypass ve gastric band gibi obezite cerrahisi işlemlerinde cerrahi riski yükseltmektedir. Ameliyat sırasında sigara içenlerin, içmeyenlere göre ; anesteziye bağlı komplikasyon, enfeksiyon, kalp krizi, inme, pnömoni gibi riskleri daha yüksektir. Buna ek olarak yoğun bakımda kalma ya da hastanede uzun süre kalma olasılığı daha yüksektir. Sigara içen kişilerin içmeyenlere göre komplikasyon riski 3-4 kat daha fazladır. Sigara kullanımı ülsere bağlı komplikasyonlara neden olabilir. Aynı zamanda ülser ilaçlarının etkinliğini engellemektedir. Ameliyat sonrasında sigara kullanımı mide girişinde darlıklara, kusmaya ve mide bulantısına sebep olabilir. Bunun sebebi ise sigaranın kan damarlarını daraltması ve yeni midenize kan akışını azaltmasıdır. Karbon monoksitde hücrelerin oksijen taşıma kapasitesini azaltır bu da ameliyat sonrası iyileşme sürecenizin uzamasına neden olabilir. Sigara ayrıca kanın pıhtılaşma riskini arttırdığı için kan pıhtıları inme ve kalp krizine neden olabilir. Sağlıklı Bir Gelecek için Sigarayı Bırakın İnsanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alacaklarını düşünürler. Yapılan bir araştırmada sigarayı bırakan kişilerin yaklaşık 12 kg aldıkları gözlenmiştir. Bu sonuç söylentileri kanıtlar niteliktedir ve bu yüzden kilo alma korkusu sigarayı bırakmaya en büyük engeldir. Sigarayı bırakmak kısa vadede kilo almaya neden olabilir fakat uzun vadede sağlıklı bir yaşam için çok büyük bir adımdır. Bununla birlikte sigarayı bırakmak başarılı bir ameliyat için ve kısa iyileşme süreci için gereklidir. Bu yüzden obezite cerrahisinden 30 gün önce sigarayı bırakmak veya ciddi derecede azaltmak gerekir.

Yardım Alabilirsiniz Uzun yıllar sigara kullanmış biri için sigarayı bırakmak çok kolay olmayabilir. Kendi imkanlarınızla sigarayı bırakamıyorsanız mutlaka bir sağlık kuruluşundan yardım alınız. Doktorunuza Danışın Doktorunuza sigara kullandığınızı söylemekten çekinmeyin. Daha önce sigarayı bırakma girişimleriniz olmuşsa doktorunuza bahsedebilirsiniz. Doktorunuzun önerilerini dikkate almanız ve ameliyat süreniz yaklaşmadan sigarayı bırakmanız ameliyat süreciniz için en doğru karardır. Risklerin farkında olun. Sigarayı bırakmak zor fakat bunu başaramamanız için hiçbir neden yoktur. Unutmayın ameliyat kararı alarak sağlıklı bir yaşam için adım attınız. Bu mutlu gelecek için yolculuğa başlamışken sigarayı da hayatınızdan çıkarınız. Dyt. Nida Yıldız