EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) EGE BÖLGESİ TÜTÜNLERİNDE VERİM VE KALİTENİN DEĞİŞMESİNDE ETKEN OLAN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

Benzer belgeler
Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

Ege Bölgesi Tütünlerinin Verim ve Bitkisel Özellikleri ile Aralarındaki İlişkilerin Saptanması 1

Akhisar Bölgesi Tütünlerinin Kimyasal ve Ekspertiz Özellikleri ve Verim ile Aralarındaki İlişkilerin Saptanması 1

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

Antepfıstığında Gübreleme

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

zeytinist

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Yerfıstığında Gübreleme

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

ÇİLEĞİN GÜBRELENMESİ

zeytinist

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ. GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

b) Bitkiye Uygulama Püskürtülerek uygulama (yaprak gübreleri, % 0,2-0,4) Tohuma bulaştırılarak (kaplama) uygulama (% 0,2)

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

RULO ÇİM ÜRETİMİ DR TOHUMCULUK 2013

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı:

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Nutrient Contents of Runner Plants of Some Strawberry Cultivars Grown Under Open Field and Protected Cultivation Conditions

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme. 5 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 2 kg leonardit veya 0.5 kg hümik asit)

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

KURAK BIR BÖLGEDE BĠR KISIM TOPRAK ÖZELLIKLERININ MEKANSAL DEĞIġKENLIĞI

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Gemlik Zeytini. Gemlik

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

TÜTÜN ÜRETİMİNDE KALİTENİN GAYRİSAFİ ÜRETİM DEĞERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN FONKSİYONEL ANALİZİ 2. TÜTÜN ÜRETİMİNDE KALİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Bu doküman Kâtip Çelebi tarafından 1632 de yazılan ve İbrahim Müteferrika nın eklemeleri ile Matbaa-ı Amire de basılan Kitabı-ı Cihannüma nın

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ELMANIN GÜBRELENMESİ

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ)

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME

CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

HAYVANSAL KAYNAKLI AMİNO ASİT İÇEREN ORGANİK GÜBRE. Çabamız topraklarımız için.

GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, - Önce Toprak Analizi - Usulüne Uygun Toprak Örneği Alma

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

zeytinist

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı

Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

AYVANIN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

FARK NEREDE? Aynı koşullar içinde, verim neden farklıdır? Topraklar arasında farklılıklar nelerdir ve nasıl bulunur?

BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ ERİK FİDANI VE AĞACI İKLİM İSTEKLERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

Pamukta Muhafaza Islahı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

EGE BÖLGESİ TÜTÜN ÇEŞİTLERİNİN DENİZLİ KOŞULLARINDA VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ. Çiğdem YAGAÇ

Transkript:

I EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) EGE BÖLGESİ TÜTÜNLERİNDE VERİM VE KALİTENİN DEĞİŞMESİNDE ETKEN OLAN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI Sıdıka EKREN Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu: 501.12.00 Sunuş Tarihi: 10.09.2007 Tez Danışmanı: Prof. Dr. Seval SEKİN Bornova/İZMİR

II

III Sıdıka EKREN tarafından DOKTORA TEZİ olarak sunulan Ege Bölgesi Tütünlerinde Verim ve Kalitenin Değişmesinde Etken Olan Faktörlerin Araştırılması başlıklı bu çalışma E.Ü. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim yönetmeliği ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve 10/09/2007 tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday oybirliği ile başarılı bulunmuştur. Bu nedenle Sıdıka EKREN in sunduğu metnin DOKTORA TEZİ olarak kabulüne oy birliği ile karar verilmiştir. Adı Soyadı İmza Jüri Başkanı : Prof. Dr. Seval SEKİN... Raportör : Prof. Dr. Ülkü EMİROĞLU... Üye : Yrd. Doç. Dr. Kemal DEMİRAĞ... Üye : Prof. Dr. Nilgün MORDOĞAN... Üye : Prof. Dr. Betül BÜRÜN...

IV

V ÖZET EGE BÖLGESİ TÜTÜNLERİNDE VERİM VE KALİTENİN DEĞİŞMESİNDE ETKEN OLAN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI EKREN, Sıdıka Doktora Tezi, Tarla Bitkileri Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Seval SEKİN Ağustos, 2007 129 sayfa Araştırma Ege Bölgesi tütüncülüğünde önemli bir yeri olan Akhisar yöresinde 2004-2005 yıllarında yürütülmüştür. Bu mıntıkada Hacıosmanlar, Arabacıbozköy, Dereköy, Mecidiye ve Süleymanlı köylerinde verim ve kalite açısından farklılık gösterdiği bilinen 9 üretici tarlası seçilmiştir. Verimden kaynaklanan farklılıkları saptamak amacıyla her bir üretici tarlasının toprak yapıları araştırılmış, vegetasyon sonuna kadar büyüme ve gelişme gözlenerek agronomik ve morfolojik ölçümler yapılmıştır. Kurutulmuş ve ekspertiz kalitesi belirlenmiş örneklerde kimyasal özellikler sonucunda incelenen tüm karakterlerle verim arasında korelasyon analizleri yapılarak birbirleri ile olan ilişkileri saptanmaya çalışılmıştır. İki yıllık çalışma sonucunda, toplam alkaloid (nikotin) % 0.126-1.410, toplam indirgen şeker %7.81-33.71, toplam azot %0.45-3.24 ve ham kül %8.49-30.01 değerleri arasında bulunmuştur. Yapılan korelasyon analizi sonucunda ise verim ile ekspertiz ve kimyasal kalite arasında bir ilişki görülmüştür. Verim ve bazı morfolojik özellikler açısından yapılan analiz sonucunda önemsiz ilişki bulunurken

VI bitki boyu, yaprak sayısı ve yaprak alanı arasında ise pozitif yönde önemli bir ilişki olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Tütün, Kalite, Verim, Akhisar Yöresi

VII ABSTRACT INVESTIGATION ON THE FACTORS AFFECTING THE YIELD AND QUALITY OF THE EGE REGION TOBACCOS EKREN, Sıdıka Ph. D. In Field Crops Department Supervisor: Prof. Dr. Seval SEKİN August, 2007, 129 pages The search was carried out in Akhisar where tobacco is very popular in the period of 2004-2005. In this study, 9 fields were selected which are known to show differences in terms of the quality and efficiency in the villages called Hacıosmanlar Arabacıbozköy, Dereköy, Mecidiye and Süleymanlı. In order to find out the differences caused by the efficiency, the structure of the each field was examined and agronomical and morphological measurements were done by observing the growth and the development until the end of vegetation. The relation between all the characters examined at the end of the chemical properties and the yield was determined by correlation tests in the dried and expertise quality tested samples. After two years of the study, total reducing sugar, total nitrogen, and raw ash were measured as 0.126% - 1.410%, 7.81% - 33.71%, 0.45% - 3.24%, respectively. There was found a relationship between the yield and the expertise and chemical quality as a result of the correlation analysis. It was found no

VIII correlation between the yield and some morphological properties, whereas, it was obtained very important relationship among the lenght of the plant, the number of the leaves and the width of the leaves. Keywords: Tobacco, Quality, Yield, Akhisar Region

IX TEŞEKKÜR Bu çalışmayı gerçekleştirmem sırasında beni her yönden destekleyen ve değerli fikirleri ile yönlendiren danışman hocam Prof. Dr. Sayın Seval SEKİN e içtenlikle teşekkür ederim. Araştırmanın temelini oluşturan yöre ve üreticilerin belirlenmesi ve çalışmanın yürütülmesi aşamasında büyük desteklerini gördüğüm TTL. Tütün San. ve Tic. A.Ş ne ve Sayın Akın UMUR a teşekkürü borç bilirim. Desteğini benden hiçbir zaman esirgemeyen, sevgisiyle her zaman yanımda olan Prof. Dr. Sayın Ülkü EMİROĞLU na, tavsiye ve yol göstericiliği ile karşılaştığım güçlükleri aşmamda yardımlarını gördüğüm Prof. Dr. Sayın Süer YÜCE ye; Değerli fikirlerine araştırmam sırasında daima ihtiyaç duyduğum, öneri ve yardımlarını benden hiçbir zaman esirgemeyen Sayın Ahmet OKUMUŞ a, Sayın Ertan KAÇAR a, Sayın Ufuk ÖZCAN a teşekkürlerimi sunarım. Bana her zaman yardımcı olan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Sayın Kemal DEMİRAĞ a, bilgisayar programları ile ilgili olarak görüşlerinden yararlandığım Dr. Sayın Emre İLKER e, arazi çalışmalarında yanımda olan Zir. Yük. Müh. Mehmet ŞENBAYRAM a, mükemmel bir çalışma arkadaşlığı sunan Arş. Gör. Sayın Çiğdem SÖNMEZ e, Çalışmayı yürüttüğüm dönemde sorduğum birçok soruya içtenlikle cevap veren Akhisar yöresi tütün üreticilerine teşekkür ederim. Ayrıca araştırmayı destekleyen Ege Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma Fonu Yönetim Kurulu na teşekkürü bir borç bilirim. Yaşantım boyunca bana gösterdikleri anlayış, teşvik ve yardımlarından dolayı sevgili annem ve babama her zaman minnettar kalacağım. Bornova 2007 Sıdıka EKREN

X

XI İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET...V ABSTRACT...VII TEŞEKKÜR... IX ŞEKİLLER DİZİNİ...XV ÇİZELGELER DİZİNİ...XVII RESİMLER DİZİNİ... XXI SİMGELER VE KISALTMALAR... XXIII 1.GİRİŞ...1 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR...8 2.1. İklim ve Kalite Üzerindeki Etkileri...8 2.2. Toprak ve Kalite İlişkisi...9 2.3. Mineral Beslenme (Gübreleme) ve Kalite İle ilişkisi...10 2.4. Kimyasal Özellikler ve Kalite İle İlişkisi...13 2.5. Agronomik-Morfolojik Özellikler ve Kalite ile İlişkisi...15 2.6. Yaprak Tütün Ekspertizi ve Kalite İle İlişkisi...16 2.7. Ege Bölgesi Tütünlerinin Kalite Özellikleri...17 3.ARAŞTIRMA YERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ...18 3.1. Araştırma Yeri...18 3.2. Akhisar Yöresinin 2004-2005 Yıllarına Ait İklim Özellikleri....20

XII İÇİNDEKİLER (Devamı) Sayfa 3.3. Toprak Özellikleri... 23 3.4. Araştırma Yapılan Köylerdeki Tütün Yetiştirme Uygulamaları... 34 3.4.1. Hacıosmanlar köyü... 34 3.4.2. Dereköy ve Arabacıbozköy köyleri... 35 3.4.3. Süleymanlı köyü... 35 3.4.4. Mecidiye köyü... 36 4.MATERYAL ve YÖNTEM... 37 4.1. Araştırma Materyali... 37 4.2. Yöntem... 37 4.2.1. Deneme deseni ve uygulanan işlemler... 37 4.3.Denemede Ele Alınan Özellikler ve Analiz Yöntemleri... 39 4.3.1. Kimyasal analiz yöntemleri... 39 4.3.1.1. Örneklerin kimyasal analize hazırlanması... 39 4.3.1.2. Kimyasal analiz yöntemleri... 39 4.3.2. Bitki boyu ve yaprak morfolojisine ait yöntemler... 40 4.3.3. Ekspertiz yöntemleri... 41 4.4. Yaprak Tütün Ekspertizi... 41 4.5. Verilerin İstatistiksel Değerlendirmesi... 42

XIII İÇİNDEKİLER (Devamı) Sayfa 5.ARAŞTIRMA SONUÇLARI...43 5.1. Morfolojik Özellikler...43 5.1.1. Bitki boyu...43 5.1.2. Yaprak sayısı...45 5.1.3. Yaprak eni...47 5.1.4. Yaprak boyu...50 5.1.5. Çap oranı...53 5.1.6. Ovalite katsayısı...56 5.1.7. Yaprak alanı...59 5.2. Verim Ortalamaları...62 5.3. Kimyasal Özellikler...64 5.3.1. Toplam alkaloid (nikotin) içeriği...64 5.3.2. Toplam indirgen şeker içeriği...68 5.3.3. Toplam azot içeriği...72 5.3.4. Ham kül içeriği...76 5.4. Verim ve Kimyasal Bileşim Arasındaki Korelasyon...80 5.5. Verim İle Bitki Boyu ve Yaprak Morfolojisi Arasındaki Korelasyon...81 5.6. Verim ve Yaprak Alanı Arasındaki Korelasyon...82 6.TARTIŞMA...83 7.GENEL SONUÇLAR...102

XIV İÇİNDEKİLER (Devamı) Sayfa 8.ÖNERİLER... 109 9. KAYNAKLAR DİZİNİ... 111 ÖZGEÇMİŞ... 119

XV ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil No Sayfa 5.1. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde bitki boyları (cm)...44 5.2. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde yaprak sayıları (adet/bitki)...46 5.3. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde yaprak eni değerleri (cm)...49 5.4. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde yaprak boyu değerleri (cm)...52 5.5. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde çap oranı değerleri...55 5.6. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde ovalite katsayısı değerleri...58 5.7. Farklı köy ve üretici tütünlerinin 2. ve 3. el gruplarında yaprak alanları (cm 2 )...61 5.8. 2004-2005 yıllarına ait verim miktarları (kg/da)...64 5.9. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde toplam alkaloid (nikotin) içerikleri (%)...67 5.10. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde toplam indirgen şeker içerikleri (%)...71 5.11. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde toplam azot içerikleri (%)...75 5.12. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde ham kül içerikleri (%)...79

XVI

XVII ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge No Sayfa 3.1. Çalışmanın yürütüldüğü yıllarda köylere göre üretici sayıları...19 3.2. Araştırmanın yürütüldüğü 2004-2005 yıllarına ait iklim verileri...21 3.3. Çok yıllık ortalamalara ait iklim verileri...22 3.4. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Hacıosmanlar köyü üretici no:1)...25 3.5. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Hacıosmanlar köyü üretici no:2)...26 3.6. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Hacıosmanlar köyü üretici no:3)...27 3.7. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Dereköy üretici no: 4)...28 3.8. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Arabacıbozköy köyü üretici no:5)...29 3.9. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Arabacıbozköy köyü üretici no:6)...30 3.10. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Mecidiye köyü üretici no: 7)...31 3.11. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Süleymanlı köyü üretici no:8)...32 3.12. Deneme yerine ait toprak özellikleri (Süleymanlı köyü üretici no:9)...33

XVIII ÇİZELGELER DİZİNİ (Devamı) Çizelge No Sayfa 5.1. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde bitki boyları (cm)... 44 5.2. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde yaprak sayıları (adet/bitki)... 46 5.3. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde yaprak eni değerleri (cm)... 48 5.4. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde yaprak boyu değerleri (cm)... 51 5.5. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde çap oranı değerleri... 54 5.6. Farklı köy ve üretici tarlalarında bulunan tütünlerde ovalite katsayısı değerleri... 57 5.7. Farklı köy ve üretici tütünlerinin 2. ve 3. el gruplarında yaprak alanları (cm 2 )... 60 5.8. Farklı köy ve üretici tarlalarında yetiştirilen tütünlerin randıman ve verim değerleri... 63 5.9. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde toplam alkaloid (nikotin) içerikleri (%)... 66 5.10. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde toplam indirgen şeker içerikleri (%)... 70 5.11. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde toplam azot içerikleri (%)... 74

XIX ÇİZELGELER DİZİNİ (Devamı) Çizelge No Sayfa 5.12. Farklı köy ve üretici balyalarından alınan örneklerde ham kül içerikleri (%)...78 5.13. Verim ile randıman ve kimyasal kalite bileşim arasındaki korelasyon...80 5.14. Verim ile yaprak eni, boyu, çap oranı ve ovalite katsayısı arasındaki korelasyon...81 5.15. Verim ile bitki boyu ve yaprak sayısı arasındaki korelasyon...82 5.16. Verim miktarı ile yaprak alanı arasındaki korelasyon...82 7.1. Bitki boyu, yaprak boyutları, yaprak alanı ve kuru yaprak verim miktarına ilişkin ortalama değerler (2004-2005)...103 7.2. Kimyasal bileşim randıman ve kuru yaprak verim miktarına ilişkin ortalama değerler (2004-2005)...105

XX

XXI RESİMLER DİZİNİ Resim No Sayfa 3.1. Araştırmanın yürütüldüğü köylerin Akhisar ilçesindeki yerleri...20 3.2. Üretici tarlalarında toprak örnekleri alımlarından görünüm...24 4.1. Üretici tarlalarının ölçümü ve çalışma alanlarının belirlenmesi...37 4.2. Etiketlenmiş bitkiler...38 4.3. Bitki boyu ölçümleri...38

XXII

XXIII SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ Kısaltmalar Açıklamalar AB Avrupa Birliği TSE Türk Standartlar Enstitüsü AG A Grad BG B Grad KP Kapa DKP Duble Kapa H Hacıosmanlar Köyü A Arabacıbozköy Köyü D Dereköy Köyü M Mecidiye Köyü S Süleymanlı Köyü T.İ. Şeker Toplam İndirgen Şeker T. Azot Toplam Azot

XXIV

1 1. GİRİŞ Halen Dünya ve Türkiye de büyük bir ekonomik öneme sahip olan tütün, üretiminden değerlendirme aşamasına kadar halkımızın belirli bir kesimine geniş istihdam imkanı sağlamakta ve ülkemiz ekolojik koşullarına ve sosyal yapısına uygunluğu nedeniyle yüzyıllardır çeşitli bölgelerimizde aile tarımı şeklinde üretilmektedir. Dünya da üretilen 6 milyon ton tütünün %3 ünü üreten Türkiye, AB den sonra 6. sırada yer almakta, 2005 yılı rakamları ile 147 bin ton luk Oriental tütün üretimi ve kalitesiyle Dünya üretiminde bu tütünü üreten ülkeler içerisinde 1. sırada gelmektedir (Anonim-e). 400 yıldan bu yana üretimi yapılan ve geleneksel ihraç ürünü olan bu bitkinin ülkemizde geçmiş senelere oranla son yıllarda bir azalışı söz konusudur. Önceki yıllarda, tütün dikim alanları ve üretim miktarlarının gereksinimin çok üzerine çıktığı bilinmektedir. Devreden tütün stoklarının yüksek olması nedeniyle üretime bazı yıllar kota uygulaması getirilmiş, genelde olumlu sonuçlar vermesine rağmen, uygulamaya düzenli bir şekilde devam edilememiştir (Özgüven ve ark., 2005). İhtiyaç fazlası olan bu tütünler Tekel tarafından satın alınıp depolanmakta ve bakımları yapılmakta idi. Ancak gereksinimin çok üzerinde stokların birikmesine neden olan bu uygulama ülkemizin dış piyasalarda rekabet gücünü kaybetmesine ve satın alma fiyatının çok altında satmak suretiyle ekonomik kayba uğramasına neden olmuştur. 2002 yılında çıkarılan 4733 sayılı yasa ile destekleme alımlarının kalkması (Anonim-f), Tekel in özerk bir kuruluş haline gelmesi ile sözleşmeli üretim dönemine geçilmesi, Türk tütüncülüğü açısından bir

2 revizyondur. Bu durum üretim bakımından yüksek miktarda düşüş olarak nitelendirilse de gerçekte böyle değildir. Çünkü üretilen tütün miktarı ile iç tüketim ve ihracat değerleri arasında bir denge olmalıdır. Köklü değişiklikleri de beraberinde getiren bu yasa ihracat ve iç tüketimle dengeli, daha kaliteli üretimin yolunu açmıştır. Bu dengenin, önümüzdeki yıllarda, daha yüksek kalitede Türk tütününün üretimini teşvik edeceği ve miktarda yaşanan azalmaya paralel Türk tütününün kalitesini de arttıracağı düşünülmektedir. Ülkemizin yıllık tütün üretim miktarının 180-200 bin ton dolayında olması gerektiği düşünülürse (Sekin, 1990), mevcut durumun çok kötü olmadığı söylenebilir. Tütün üretiminde görülen azalmanın önemli bir nedeni de, sigara kullanıcılarının içim alışkanlıklarının blend sigara lehine değişmesidir. Önceleri yalnızca Oriental tütünden yapılan sigara tüketilirken günümüzde blend sigara kullanımının ve kullanıcılarının artması yerli sigaralara olan talebi azaltmıştır. Böylece iç tüketimde Oriental tütünün payı çok düşmüştür. Geçmiş yıllara oranla tütüncülüğümüzde üretim miktarları yanında verim değerlerinin de azaldığı bilinmektedir (Anonim-g). Bu durum, kaliteli ürünün son yıllarda yeniden prim kazanması nedeniyle uygulamalarda verim arttıran öğelerden (gübreleme, sulama, taban toprak vs) uzaklaşılmasından kaynaklanmıştır. Esasen verim ve kalite, yörenin toprak yapısı ile doğrudan ilişkilidir. Yetiştiricilikte verimli ve kaliteli ürün elde etmenin asıl amaç olduğu düşünülse de, bu durum üretici için kolay değildir. Çünkü gerek çevre koşulları, gerekse fidelik ve tarla döneminde karşılaşılan hastalık ve zararlılar, tarla toprağının yapısı, yetiştirilen çeşidin özellikleri, bitkinin vegetasyon dönemi ve kurutma gibi aşamalar, o yılın ürününün verim ve

3 kalitesi üzerine etkilidir. Ayrıca tütün bitkisinin doğası gereği verimi arttıran gübreleme, sulama gibi tüm faktörler dikkatli kullanılmadığında kaliteyi düşürdüğü bilindiğinden bugüne kadarki uygulamalarda verim bir yana bırakılarak sadece kaliteyi yükselten önlemler üzerinde durulmuştur. Tütün alıcısı firmalar tütünün öncelikle kalitesi ile ilgilenirken, üretici ise doğal olarak kaliteyle birlikte verimin de yüksek olmasını istemektedir. Kaliteli tütünlerin kır ve kır tabanda yetiştiği bilinmektedir. Ancak tütün tarımının taban araziye kayması, kalitede düşmeye neden olmaktadır. Bazen taban arazi olarak tanımlanabilecek yerlerde de kaliteli tütün yetiştirildiği görülmektedir. Tütün yetiştirilmesine izin verilen yerler genelde kır, kır taban ve taban olarak ayrılmakta ise de bu ayrımda toprakların morfolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri ve önemli farklılıkları pek dikkate alınmamakta ve söz konusu kavramlar ayrımı yapan kişilerin şahsi görüşlerine göre önemli ölçüde değişebilmektedir. Ancak yetiştiricilikte arazinin eğimi, toprak derinliği, verimlilik gibi özelliklerin dikkate alınması ve tütün yetiştirilen toprakların fiziksel ve kimyasal analizlerinin kapsamlı bir biçimde yapılması verim ve kalite açısından son derece önemlidir. Bu konu bölgemizde yapılan bir çalışmada incelenmiş, en kaliteli tütünlerin II. ve III. Sınıf tarım arazilerinde yetiştiği, I. sınıf arazilerde kalitenin düştüğü, 4. sınıf arazilerde ise hem kalite hem de verimin düşük olduğu tespit edilmiştir (Tuncay ve ark., 1985). Üretimin % 50 sinden fazlasını üreten Ege Bölgesi, Dünya nın toplam Oriental tütün gereksinimini tek başına karşılayabilecek tarım arazisine sahiptir. Ancak bu bölgemizde tütün üreten ailelerin sayısı giderek

4 azalmaktadır. Tütünde çalışan kesimin 45 yaş ve üzeri nüfusa sahip olması tütün tarımının devam etmesini zorlaştırmaktadır. Ege üreticisi sürekli olarak tütüne alternatif bitki arayışı içerisindedir. Kota uygulaması ile pek çok üretici zeytin ve bağ üretimine ve son yıllarda da tıbbi bitki yetiştirilmesine geçmiştir. Bir süre sonra Marmara Bölgesi nde olduğu gibi, Ege Bölgesi nde de, endüstrileşmeye paralel olarak tütün üretiminin önemini kaybedeceği düşünülmelidir. Ancak kısa ve orta vadede Ege Bölgesine önemli bir döviz girdisi sağlayacak bu pazarı Avrupa Birliği ne aday ve gelecekte Avrupa Birliği üyesi bir Türkiye nin tütününü düşük fiyatlarla üretmeye devam etmeyeceğini çok uluslu şirketler ve onlara tütün sağlayan yerli firmalar bilmekte ve Oriental tipi tütün üretimini başka ülkelere kaydırmaya çalışmaktadırlar. Oysaki, halen Türkiye nin ekonomisinde ve sosyal yaşamında önemli bir yeri olan tütün, gerek yetiştirilmesi, gerekse sanayisi ile yaklaşık 3 milyon kişiye geçim imkanı sağlamaktadır. Her yıl üretilen tütünlerin büyük bir kısmı ihraç edilerek ülkeye yaklaşık 400-500 milyon dolar döviz kazandırmaktadır. Üretimde birinciliği koruyan Ege Bölgesi, dış satım bakımından da önemli bir yere sahiptir ve 2006 yılında ihracatı yapılan tütünlerin % 75.3 si bu bölgeden karşılanmıştır (Anonim-e). Her ne kadar Ege üreticisi tütüne alternatif olarak yukarıda adı geçen ürünleri düşünüp yetiştirilmesini uygulamaya geçirse de, bu bitkilerden sağlanan gelir bölge açısından tütünün yerini tutamamaktadır. Dış satım değerleri bakımından bu ürünleri karşılaştırdığımızda, tütünün onlara göre her zaman birinciliği koruduğu ve ihraç edilen tütün gelirlerinin hemen hemen tamamının Ege tütününden olduğu unutulmamalıdır. Nitekim, 2005 yılında Türkiye nin zeytin ihracatından elde edilen geliri 252 milyon dolar iken, tıbbi ve aromatik bitkilerden sağlanan 821 bin dolardır (Anonim-c).

5 Tütün ihraç gelirinin 400-500 milyon dolar olduğu göz önüne alınırsa, ülkemizde üretimi yapılan diğer bitkilerin hiçbirinde böyle geniş ihracat kapısı ve iş istihdamı bulunmadığı ifade edilebilir. Yukarıda da değinildiği gibi, pazarı bu kadar geniş olan bu ürünü yetiştirmek için, firmalar, üretimi diğer ülkelere kaydırma yönüne gitseler de, Ege tütününden elde edilen kaliteyi sağlamaları çok zordur. Alternatif olarak düşünülen bu ürünleri ise dünyanın pek çok ülkesinden karşılama imkanı mevcuttur. Ayrıca bugün bize rakip olarak görülen ve önemli bir tütün üreticisi ülke olan Yunanistan a Avrupa Birliği nden sağlanan destek kalktığı takdirde burada oluşacak boşluğu Türkiye nin dış satımının arttırılarak doldurulması söz konusudur. Miktar bazında görülebilecek bu artış, ülkemiz tütüncülüğünde direkt ilişkili olarak Ege tütüncülüğünü ilgilendirmektedir. Ege tütünü, marka sigaraların yapısında kaliteyi ıslah eden ve harmanın ayrılmaz bir parçası olarak aranmaya devam edecektir. Bahsedilen bu bilgiler ışığında, Ege tütüncülüğünün Türk tütüncülüğünde ne kadar önemli bir yeri olduğu tartışmasızdır. Bu bölge tütüncülüğüne yol gösterme açısından bu güne kadar yapılmış ve yapılacak çalışmaların önemi büyüktür. Bitkinin doğasından kaynaklanan zorluklar, uygulanan yanlış politikalar ve geçmişte konunun her şeyi ile Tekel e bırakılmış olması gibi nedenlerle tütünün önemine rağmen dış ülkelerle karşılaştırıldığında tütün bitkisi üzerinde çalışan araştırıcı ve yapılmış bilimsel çalışmaların sayısının azlığı dikkati çekmektedir. Son 20 yılda, Ege ve özellikle İzmir bölgesi tütünlerinde çalışması ile ilgili olarak, Emiroğlu ve ark. (1987), Çakır (1988), Gürel (1988), Yazan (1989), Tan (1990), Çiler (1991), Mayda (1997), Ateş (1997), Gencer(1999) ve Örçen (2006) tarafından çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Sadece ıslah açısından değil verim

6 ve kalite ile ilişkili olarak agronomik ve diğer çalışmalarda Ceylan (1993), Hayat (1994), Turanlı (1995), Süberoğlu (1996), Altıner (1997), Uz (1997), Güler (1999), Peksüslü (1998), Salman (2000), Bucalılar (2001), Uslu (2001) ve Şenbayram (2006) mevcuttur. Bu çalışmaya benzer bir çalışma olarak Tuncay ve ark. (1985) nın yaptığı araştırmada ise verim bir tarafa bırakılarak sadece kalite üzerinde durulmuştur ve üretici sayısı da azdır. Bu çalışmada pilot bölge olarak Ege tütüncülüğünde önemli bir yeri olan Akhisar bölgesi seçilmiştir. Akhisar tütün üretimiyle ünlü bir bölgedir. Ege Bölgesi nin yıllık tütün üretiminin 1/5-1/6 lık kısmı Akhisar Ovasında yetişir. Ülkemizde Akhisar denince akla başta tütün ve zeytin gelmektedir. Akhisar tütünü Oriental tütün tipi olarak tüm dünyada tanınmaktadır. Bilindiği gibi, sigara üretiminde kullanılan tütün harmanlarının içine belli oranda Oriental tütün katılması tercih edilmektedir ve Akhisar ın tütününün içinde bulunmadığı bir marka sigarayı işaret etmek de zordur. Akhisar tütününün genel karakteristik özellikleri açık sarı-kızıla çalan renkli küçük yapraklarıyla tipik bir özellik taşır. Düşük nikotinli, aromatik karakteri sayesinde zengin harmanların önde gelen bileşeni konumundadır (Anonima). Bu yörede daha önceki yıllarda üretimlerde verim ve kalite açısından farklılık gösterdiği bilinen Hacıosmanlar, Arabacıbozköy, Dereköy, Mecidiye ve Süleymanlı köylerinde 9 üretici tarlası seçilmiştir. Farklılıkları yaratan tüm faktörler (iklim, toprak, yetiştirme koşulları ve hasat sonrası koşullar) belirlenmeye çalışılmış, verimden kaynaklanan farklılıkları saptamak amacıyla her bir üreticinin tarlasında toprak yapıları araştırılmıştır.

7 İkinci olarak ise, seçilen yörelerde vejetasyon sonuna kadar büyüme ve gelişme incelenerek, tarımsal özelliklere dayalı agronomik ve morfolojik ölçümler yapılmıştır. Kimyasal özelliklerini belirlemek amacıyla yapılan analizler sonucunda incelenen tüm karakterlerle verim arasında korelasyon analizleri yapılarak birbirleri ile olan ilişkileri saptanmaya çalışılmıştır.

8 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. İklim ve Kalite Üzerindeki Etkileri Tütün bitkisi kuraklığa oldukça dayanıklı görülüyor ise de sıcaklık 35-40 o C ye yükseldiğinde fide ve yapraklar zarar görür. Büyüme periyodu içinde sıcaklığın 21-25 o C olması istenir. Tütünün hızlı büyümesi ve büyük yapraklı olması için fazla miktarda suya ihtiyaç vardır. Bitkiyi sürekli turgor halinde tutacak suyun devamlı olması halinde yapraklar azami büyüklüğünü alır. Bu yapraklar kuruduktan sonra yaprak özellikleri çok ince, aromasız, kendi tipi içinde açık renkli, yanması iyi, nikotini düşüktür. Eğer su ihtiyacı yağışla karşılanıyorsa yapraklar esnek, sulama ile karşılanıyorsa yapraklar kırılgan olur. Orta kuraklıkta yaprak boyutları biraz küçülür, yaprak yoğunluğu, kırılganlığı ve aroması biraz artar, renk koyulaşır, nikotin artar. Önce fazla su sonra kuraklık durumunda kökler zayıf olduğundan bitki kuraklıktan çok zarar görür. Çiçeklenme ve kırımlar başladıktan sonraki yağışta veya sulamada uç yapraklarda ikinci bir büyüme olur, yapraklar kalitesiz olur ve geç olgunlaşır. Kurutma sırasında sarartma fazının uzun tutulması gecikmiş hasat etkisi yaparak kalitenin bozulmasına etkendir (Sekin, 1986b-87). Oriental tütünler üzerinde çalışan ve ilk araştırıcılardan olan Pyriki (1958) ve Darkis (1947), iklim ve toprak faktörlerinin aromatik tütünlerde farklı kimyasal kompozisyonlar oluşturduklarını tespit etmişlerdir.

9 2.2. Toprak ve Kalite İle İlişkisi Tuncay ve ark. (1985), yaptıkları bir çalışmada; tütün yetiştirilen arazilerin kır, kır-taban ve taban arazi sınıflaması yerine toprakların morfolojik, genetik, fiziksel ve kimyasal özelliklerine dayalı sınıflara ayrılmasının daha doğru ve bilimsel olacağı sonucuna varmışlardır. En kaliteli tütünlerin II. ve III. sınıf arazilerde yetiştiği, I. sınıf arazilerde kalitenin düştüğü, IV. sınıf arazilerde ise hem kalite hem de verimde düşüş olduğunu saptamışlardır. Müftüoğlu (1981), tütün dikimine müsait olmayan arazilerde de tütün yetiştirildiğine işaret ederek, Türk tütünlerinin zayıf topraklarda daha iyi yetişmesine ve kaliteli olmasına rağmen verimin çok düşük olduğunu, bu gibi topraklarda gübrelemenin bilimsel olmak koşulu ile önem taşıdığını ifade etmektedir. Verimli taban arazilerde yetiştirilen tütünlerin verimleri artmakta ise de kalitenin bozulduğu daha başka araştırıcılar tarafından belirtilmektedir (İncekara ve ark., 1977). Sekin (1983) e göre, kırımın zamanında yapılıp yapılmaması, kurutma ve fermantasyon gibi işlemler yaprağın fiziki özelliklerini çok etkilemesine rağmen, yaprağın dokusu ile ilgili özelliklerini toprak koşullarının tayin ettiğini, toprak uygun değilse, diğer faktörlerin hiç birisinin yaprağın kalitesini düzeltmeye yetmediğini ve tütün topraklarının gözenekli yapıda ve drenajın iyi olmasının ilk koşul olduğunu belirtmektedir. Bitlis tütünlerinin kimyasal bileşimleri ile toprak özellikleri arasındaki ilişkileri, bu bölgeden aldıkları 77 toprak ve kuru yaprak

10 örneklerinin analizleri ile inceleyen Bürün ve ark. (1993), yaprakların toplam alkaloid kapsamı ile toprakların K ve toplam çözünür tuz kapsamı arasında önemli düzeyde pozitif, yaprakların higroskopik nem içeriği ile toprak ph sı arasında ise önemli düzeyde negatif ilişkiler saptamışlardır. İzmir ilinde yetiştirilen Karabağlar tütün grubunun beslenme durumu ve kalite özelliklerini inceleyen İrget (1995), toprak özellikleri ile tütün yapraklarının besin elementi kapsamı ve kalite değerleri arasında önemli ilişkiler olduğunu, incelenen toprak özelliklerinde toprakların verim gücündeki artışın kalite öğelerini genelde olumsuz yönde etkilediğini belirtmektedir. 2.3. Mineral Beslenme (Gübreleme) ve Kalite İle İlişkisi Tütün (Nicotiana tabacum cv. Samsun) üzerinde farklı azot formları kullanılarak yapılan bir denemede, azotun sadece amonyum formunda uygulandığı bitkilerin yapraklarında nekroz, solma gibi görünebilir simptomlar olmamasına rağmen özellikle verimde büyük düşüşler gözlenmiştir (Walch-Liu et al., 2000). Yaprak büyüklüğü önemli derece de azalmış ve büyümesini tamamlamış yaprakların hücre sayısında %50 ye varan azalma ve hücrelerde küçülme gözlemlenmiş fakat yaprak sayısı etkilenmemiştir. Bununla beraber yapılan başka bir çalışmada, aynı miktarda yapılan amonyum formundaki gübrelemede, nitratlı gübrelemeye nazaran klorofil miktarında %62 ye varan artma (tylakoit proteinlerdeki artışla paralel) ve kloroplast hacminin iki katına çıkması ile sonuçlanmıştır (Raab and Terry, 1994). Bilindiği gibi bu durum, yaprak renginin koyu yeşil hal alması ve kurutma sonrası rengin matlaşması anlamına gelmektedir (Sekin, 1987). Ayrıca amonyum uygulamasıyla yapraklarda, özellikle tütün

11 kalitesini olumsuz etkileyen Cl- konsantrasyonunda büyük artışlar gözlemlenmiştir (Walch-Liu et al., 2000). Şenbayram ve ark., 2005 e göre, verimde meydana gelen düşüşün asıl nedeni artan amonyum konsantrasyonu değil, amonyum uygulamasıyla alımı zorlaşan potasyum ve magnezyum gibi elementlerin bitki bünyesindeki konsantrasyonlarının büyük ölçüde azalmasıdır. Bilindiği gibi, potasyum tütünde kaliteyi arttıran önemli bir besin elementidir. Flue-cured ve Şark tipi tütünlerde renk önemli bir kalite kriteridir. Bu tütünlerde rengin biraz koyulaşarak beklenenin dışına çıkması tütünlerin fiyatının büyük ölçüde düşmesine neden olmaktadır. Azot (N) yaprağın rengini koyulaştırdığından çok dikkatli verilmelidir. Ayrıca yapraktaki N un artması ile birlikte yapraktaki su miktarı da artar. N dan dolayı dokunun incelmesi ve bu tütünlerde su miktarının da fazla olması fermantasyon sırasında bakımı güçleştirir, kolayca küflendiğinden tüccar gübrelenmiş tütünü almamaya gayret eder (Sekin, 1983). Toprağa üre formunda azot uygulanması sonrasında çevre şartlarına göre kısa zamanda amonyum (NH 4 ) formuna dönüşür. Amonyum formuna dönerken yüksek miktarda H + iyonu absorbe eder ki bu da toprakta hızlı bir ph artışına yol açar (Ferguson et al., 1984). Çolakoğlu ve ark. (2005), Ege tipi tütün gübrelemesinde, uygulama sonrası hızlı biçimde amonyuma dönüşen Üre formunda azot ihtiva eden gübrelerin yerine, azotun, amonyum (NH 4 ) ve nitrat (NO 3 ) formunda bulunduğu gübrelerin tercih edilmesi gerekmektedir. Toros Gübre nin yeni üretmiş olduğu 10-20-20 SüperGold kompoze gübresinin, diğer kompoze gübre çeşitlerine oranla daha az üre ihtiva etmesi nedeni ile tütün

12 gübrelenmesine daha uygun olacağını belirtmektedirler. Özellikle Ege tipi yerli tütün üretim alanların ph değerinin yüksek olması nedeni ile artan çözünür kalsiyum konsantrasyonu, fosforun bitki açısından yarayışlılığını önemli derecede azaltmaktadır (Abderrahman, 2001; Larsen, 1967; Dalal, 1977). Reddy and Sreeramamurthy (1993), tütün bitkisinde nikotin sentezini regüle eden en önemli besin elementinin azot olduğunu, yüksek azot dozlarında yaprakların nikotin ve toplam azot kapsamının arttığını, şeker ve kalitenin ise azaldığını bildirmektedirler. Ege Bölgesi koşullarında Oriental tütünlerin gübre gereksinimlerini saptamak üzere çok sayıda deneme kuran Bilgin ve ark. (1993), artan N dozları ile verimin belli bir noktaya kadar yükseldiğini, kaliteyi olumsuz etkileyen nikotin miktarının da aynı ölçüde arttığını, buna karşılık şeker miktarının düştüğünü belirlemişlerdir. Araştırıcılar kalitenin olumsuz etkilenmesi nedeni ile dekara 2-3 kg üzerinde N uygulanmamasını önermektedirler. Çolakoğlu ve ark. (2005), Tütün yaprağının kalitesi üzerinde kalsiyumun (Ca) önemli derecede etkisi olmasına rağmen fazla kireçli topraklarda fosforun fikse edilmesi nedeni ile, yapılan fosforlu gübreleme esnasında, gübrenin içerdiği fosfor formuna kesinlikle dikkat edilmesi gerektiğini bildirmektedirler. Aynı araştırıcılar, Ege tipi tütün yetiştiriciliğinde tavsiye edilen gübre miktarlarını şu şekilde açıklamışlardır; Tütün yetiştiriciliğinde fide dikim öncesi dekara 4-5 kg P 2 O 5 ve K 2 O yeterlidir. Bu dönemde dekara 2 kg kadar azot (N) verilmelidir. Bu oranlar için en uygun gübre 10-20-20 kompoze gübre olup dekara 20-25 kg

13 uygulanması yeterlidir. Üst gübre olarak dekara 10-12 kg %26 azotlu kalsiyum amonyum nitrat (CAN) gübresi verilebilir. Tütün yetiştiriciliğinde fide dikiminde kullanılan gübreden başka çapalamada (boğaz doldurma) veya sulama yapılan bölgelerde ilk sulama öncesi azotlu gübreleme yapılmaktadır. Bu dönemde katiyetle üre formunda azotlu gübre uygulanması tavsiye edilmez. Bu dönemde kullanılacak en iyi gübre formu %26 N ihtiva eden kalsiyum amonyum nitrat (CAN) olarak adlandırılan gübredir. Ülkemizde tütün yetiştiriciliğinde fide dikiminden sonra can suyu verilmektedir. Can suyunun sadece su halinde verilmesi yerine gelişmiş ülkelerde uygulandığı gibi can suyuna fosfor, potasyum gibi besin elementleri karıştırılabilir. Ülkemiz topraklarının çinko bakımından yetersiz olduğu dikkate alınırsa, tütün yetiştiriciliğinde verilen can suyunun fosfor, potasyum ve çinko ihtiva etmesi hem tutma oranın artması hem de özellikle kök sistemlerinin gelişmesini sağlayacaktır. Ancak uygulama dozuna dikkat edilmesi gerekir, çünkü özellikle şaşırtma döneminde bitkiler tuz stresine karşı çok hassastır. Bu amaçla 400 litrelik bir depoya 2 kg monopotasyumfosfat (%52 P 2 O 5 + %34 K 2 O) ve 200 gr çinko sülfat (ZnSO 4, 7 H 2 O) ilave edilerek eritilmeli ve can suyu olarak verilmelidir. Ayrıca gübre kullanımı öncesi ve sonrası kati suretle toprak analizi yapılmalı ve toprağın özellikle azot durumu kontrol altında tutulmalıdır. 2.4. Kimyasal Özellikler ve Kalite İle İlişkisi İki Ege tütün çeşidinin farklı dikim zamanlarında plastik örtülü yüksek tünelde kurutmanın verim ve kalite üzerine etkilerinin araştırıldığı

14 bir çalışmada, toplam alkaloid içeriklerinin alt ellerden uç ellere doğru arttığı, toplam indirgen şeker miktarları ise Ege 64 çeşidinde ortalama %7.60, Karabağlar 6265 çeşidinde ise %9.13 olarak saptanmıştır (Uz, 1997). Uslu ve ark. (2005), İzmir in Gavurköy yöresi tütünlerinin 6 farklı randıman grubu (70, 65 x, 65, B-3, B-4, KP) değerleri ile kimyasal bileşimleri arasındaki ilişkileri incelemişler ve örneklerde yapılan kalite analizleri sonucunda; toplam indirgen şeker %15.42-25.02, toplam alkaloid %0.44-0.99, ham kül %15.5-18.5 ve toplam azot %1.44-1.82 değerlerini bulmuşlardır. Ege Bölgesi tütünlerinin kimyasal bileşimlerinde %10.87-22.80 oranında şeker, %0.276-1.182 oranında nikotin, %11.26-25.07 oranında ham kül, %1.37-3.41 oranında toplam azot bulunmaktadır (Sekin, 1979). Akehurst (1970), kül ve şeker arasında negatif bir ilişki olduğunu, Abdallah (1986), yüksek düzeyde nikotinin içime sert ve yakıcı bir özellik kazandırdığını, düşük düzeyde nikotinin ise zayıf tat ve fizyolojik doyumsuzluğa yol açtığını belirtmektedir. Özçam ve Sekin (1983), Ege 64 çeşidiyle yapmış oldukları bir çalışmada, yapraklardaki nikotin içeriğinin değişik kırım zamanı ve kurutma biçimine göre değiştiğini, soldurma uygulanan yapraklarda nikotin oranının daha düşük olduğunu saptamışlardır. Collins and Hawks (1993), Flue-cured tütünde çok yüksek şekerin arzulanmadığını azot ile dengeli şeker içeren tütünlerin tercih edildiğini, Tso (1972-1990), aynı grup tütünlerde, şeker/nikotin oranının çoğu zaman

15 sertlik ve yumuşaklık durumunun belirlenmesinde esas kabul edildiğini bildirmektedir. Gencer (2001), Ege Bölgesi tescilli tütün çeşitleri ile ilgili yaptığı çalışmasında nikotinin %0.38-1, toplam indirgen şekerin ise %15-26 arasında değiştiğini bildirmiştir. Ege Bölgesi geçit koşullarında bazı tütün çeşitlerinin agronomik ve kalite özelliklerinin belirlendiği bir çalışmada, ham kül içerikleri %7.88-14.20 arasında bulunmuştur (Korkmaz, 2006). 2.5. Agronomik - Morfolojik Özellikler ve Kalite İle İlişkisi Tütünde çevre koşullarının etkisi çok fazladır. Bu nedenle de Oriental tütünlerde bitki boyları çeşitli araştırıcıların kaynaklarına göre, 40-180 cm arasında değişmektedir (Tomov, 1975; İncekara, 1979; Yazan, 1989). Şuben (1976), Ege Bölgesi tütünlerinin yaprak boylarının küçük, kısmen orta ve 5-12 cm arasında olduğunu, yaprak eninin ise 5-7 cm arasında değiştiğini bildirmektedir. Peksüslü (1998), bazı Türk tütün çeşitlerinin İzmir-Bornova ekolojik koşullarında morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal özelliklerini incelediği çalışmasında, çeşitler arasında bitki boyu bakımından varyasyon olduğunu, en uzun boylu olarak Bursa 18000, Agonya 6-1/A, en kısa boylu ise Bitlis 52 çeşidini tespit etmiştir.

16 Tütünde yaprak sayısı çeşitlere göre, çevre koşullarına ve uygulanan kültürel işlemlere göre değişmekte olup 17-100 adet arasındadır (İncekara, 1979; Emiroğlu ve ark., 1987; Sekin, 1987; Uz, 1988; Yazan, 1989; Otan ve Apti; 1989; Er, 1994). Peksüslü, (1998), yaptığı çalışmasında, en az yaprak sayısını Bitlis 52 de; en fazla 6-1/A, Bafra 6391, Karabağlar 6265 ve Düzce Özbaş 190/5 çeşitlerinde saptamıştır. Yaprak boyu yaprak eninin gelişmesini belirli oranda sınırlar. Tütün yapraklarında yaprak boyunun yaprak enine oranını belirleyen çap oranı kalıtsal bir özellik olup, ıslah çalışmalarında ve yaprak formunun belirlenmesinde kullanılan bir ölçüdür (Kostoff, 1945). 2.6. Yaprak Tütün Ekspertizi ve Kalite İle İlişkisi Yaprak ekspertizi analizleri, yaprağın doku (esnek, sağlam), renk, koku, kıta büyüklüğü ve el durumuna bakılarak tütünlerin kalite gruplarına ayrılmasını içermektedir. Yaprak ekspertizi, tütünlerin satın alınmasında ve daha sonra işleme evlerinde gradlara ayrılmasında uygulanmaktadır (Sekin 1986b-87). Uz (1997), İzmir tipi iki tütün çeşidi ile yapmış olduğu araştırmada, geleneksel ve plastik örtü altı kurutma metodunun verim ve tütün kalite üzerine etkilerini araştırmış, yaprakların ekspertiz kalitesi düşük olmasına rağmen, en yüksek kalitenin (%22 AG, %59 BG, %19 KP) plastik örtü altı kurutmadan elde edildiğini tespit etmiştir. Kalite tayininde doğruya yakın sonuçlar almanın büyük ölçüde muayeneyi yapan eksperin yeteneğine, eğitimine, deneyimine, ekspertiz koşullarına, hatta eksperin psikolojik durumu gibi birçok faktöre bağlı

17 olduğunu belirten Sekin (1986b), yetiştirildiği yer ve çeşidi bilinen bir tütünün, ekspertiz ile yaprak kalitesi tayin edildiğinde, bunun kimyasal bileşimi hatta içim kalitesini bile tahmin edilebileceğini bildirmektedir. İzmir bölgesi tütünleri kalite yönünden Amerikan Grad a göre sınıflandırılmaktadırlar. Bu sınıflandırma şekline göre tütünler A Grad (AG), B Grad (BG), Kapa (KP) Duble Kapa (DKP) olmak üzere dörde ayrılmaktadır (Anonim, 1971). 2.7. Ege Bölgesi Tütünlerinin Kalite Özellikleri Ege Bölgesi tütünleri sigara harmanlarında içim kalitesi yönünden dünya pazarındaki yerini her zaman korumuş ve dış piyasalarda İzmir tütünü olarak bilinmektedir. Bu tütünlerin yaprakları genellikle küçük, sap kısmı zenepsiz, yaşmaklı, formu elips biçiminde olup Basma tütünlerine benzemektedir. Esnek dokulu, renkleri sarı ve açık sarıdır. Kendine özgü aromaları vardır. Nikotin ve azotlu maddeler çok düşük, şekerli madde miktarları yüksektir. Harmanlara az miktarda karıştırıldıklarında içim özelliklerini ıslah etmektedirler. İzmir tütünlerinin kimyasal yapısında nikotin ve proteinli maddeler miktarının çok düşük, buna karşılık şeker miktarının yüksek olması ile tanınırlar. Ortalama nikotin oranı %0.70 in altında olup nikotini %0.25 e kadar düşük örneklere rastlanır. Protein azotu miktarı %0.90 ile 1.30, toplam indirgen şeker miktarı ise %15-20 arasında değişmektedir (Anonim-f).

18 3. ARAŞTIRMA YERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ 3.1. Araştırma Yeri Araştırma, 2004-2005 yıllarında Manisa ili, Akhisar ilçesinde Hacıosmanlar, Dereköy, Arabacıbozköy, Mecidiye ve Süleymanlı olmak üzere 5 köyde (Resim 3.1) toplam 9 farklı üretici tarlasında yürütülmüştür. Ege Bölgesi nin en büyük ilçesi olan Akhisar, Kuzey-Güney doğrultusunda uzanan 2400 km 2 lik geniş ve verimli ovanın ortasında yer almakta, deniz seviyesi yüksekliği genellikle 60-100m arasında değişen bu ovaya Akhisar Ovası denmektedir. Geniş ve verimli ovasında Türkiye toplam tütün üretiminin %10 unu çıkaran bu bölgenin arazi yapısı genellikle alüvyondur. Akhisar ovası tam düz olmayıp hafif engebelidir (Anonim-a). Çalışmanın planlanması aşamasında üretici tütünleri verim ve kalite açısından: verimi yüksek kalitesi yüksek, verimi yüksek kalitesi düşük, verimi düşük kalitesi yüksek, verimi düşük kalitesi düşük olmak üzere dört farklı grup altında toplanmıştır. Daha önceki yılların verileri dikkate alınarak her bir gruba ait üç tarla TTL Tütün San. ve Tic. Firmasının yetkili kişileri ile belirlenmiştir. Böylece toplam 12 üretici tarlasında çalışma yürütülmeye başlanmıştır. Tütün fideleri tarlaya dikildikten sonra vegetasyonun ilk döneminde Mecidiye köyündeki bir üreticinin tarlasında karşılaşılan hastalık nedeniyle o üreticinin tarlasındaki denemeyi bırakarak 11 üretici ile 2004 yılı vegetasyonunun sonuna kadar çalışmaya devam edilmiştir. Araştırmanın ikinci yılı olan 2005 yılında kalan 11 üreticinin 2 tanesi (biri Süleymanlı diğeri Mecidiye köyleri) çalışmayı yürüttüğümüz

19 firma ile o yıl için anlaşma imzalamaması nedeniyle ikinci yıl kalan 9 üretici tarlasında deneme sürdürülmüştür (Çizelge 3.1). Çizelge 3.1.: Çalışmanın yürütüldüğü yıllarda köylere göre üretici sayıları (adet) Köy Adı 2004 Yılı 2005 Yılı 1 1 Hacıosmanlar 2 2 3 3 Arabacıbozköy 1 1 2 2 Dereköy 1 1 1 (İptal) Mecidiye 2 1 3 1 1 Süleymanlı 2 2 3 Toplam 11 9 Araştırmanın yürütüldüğü 9 tarlanın bulunduğu köyler ve ilçe merkezine uzaklıkları Resim 3.1 de görülmektedir.

20 Resim 3.1.: Araştırmanın yürütüldüğü köylerin Akhisar ilçesindeki yerleri 3.2. Akhisar Yöresinin 2004-2005 Yıllarına Ait İklim Özellikleri Deneme yerinin iklim özelliklerini detaylı olarak açıklayabilmek için Akhisar Meteoroloji İstasyonu ndan elde edilen iklim verilerinden yararlanılmıştır (Anonim, 2005). Denemenin yürütüldüğü yıllara (2004-2005) ve Çok Yıllık Ortalamalar a ait iklim verileri aylık ortalamalar şeklinde Çizelge 3.2 ve 3.3 de sunulmuştur.

21 Çizelge 3.2.: Araştırmanın yürütüldüğü 2004-2005 yıllarına ait iklim verileri (Akhisar Meteoroloji İstasyonu) 2004 Yılı Aylar OHS ( o C) EYS ( o C) EDS ( o C) OON (%) EYON (%) EDON (%) OGS (saat/gün) TY (mm) Ocak 5.8 17.6-8.2 70.5 97.0 20.0 1.8 205.7 Şubat 6.8 12.1-11.3 64.4 64.6 28.0 7.6 39.7 Mart 10.7 25.5-3.4 53.9 93.0 7.0 6.7 41.0 Nisan 15.0 31.1-1.0 51.3 97.0 9.0 6.4 34.9 Mayıs 19.6 30.2 9.0 48.5 89.0 13.0 8.8 18.6 Haziran 25.4 37.4 12.0 43.6 94.0 8.0 9.8 32.1 Temmuz 27.5 39.0 23.4 42.8 87.0 9.0 10.4 - Ağustos 27.0 39.4 17.0 46.1 85.0 15.0 10.2 1.2 Eylül 23.4 38.2 10.0 47.3 90.0 8.0 10.1 - Ekim 19.3 31.4 8.6 54.3 96.0 11.0 6.9 18.0 Kasım 11.6 28.8-4.8 65.6 96.0 20.0 4.3 50.4 Aralık 8.1 21.2-6.0 69.9 98.0 18.0 3.4 30.0 X/Σ 16.7 29.3 3.8 54.9 90.6 13.8 7.2 471.6 2005 Yılı OHS ( o C) EYS ( o C) EDS ( o C) OON (%) EYON (%) EDON (%) OGS (saat/gün) TY (mm) Ocak 7.2 19.6-3.4 67.3 97.0 23.0 3.2 71.3 Şubat 7.1 17.7-4.4 63.2 94.0 19.0 4.0 150.9 Mart 10.5 23.8-4.0 60.7 97.0 13.0 5.6 80.4 Nisan 15.5 30.4 0 51.4 95.0 15.0 7.6 27.5 Mayıs 20.5 34.4 6.2 53.0 96.0 5.0 8.3 58.5 Haziran 23.9 36.2 11.3 42.9 98.0 11.0 10.5 41.7 Temmuz 28.4 39.8 14.9 41.5 90.3 6.0 10.3 5.2 Ağustos 28.3 41.3 17.7 45.3 87.0 10.0 10.3 6.8 Eylül 23.5 36.6 12.0 46.8 96.0 8.0 9.7 11.5 Ekim 15.9 28.4 1.6 57.3 96.0 9.0 7.2 20.1 Kasım 10.9 22.0-1.2 67.9 96.0 22.0 7.2 133.8 Aralık 8.9 23.6-5.0 65.9 97.0 18.0 2.8 72.9 X/Σ 16.7 29.5 3.8 55.3 94.9 13.0 7.2 680.6

22 Çizelge 3.3.: Çok yıllık ortalamalara ait iklim verileri (Akhisar Meteoroloji İstasyonu) Aylar OHS ( o C) EYS ( o C) EDS ( o C) Çok Yıllık Ortalamalar OON (%) EYON (%) EDON (%) OGS (saat/gün) TY (mm) Ocak 6.1 22.3-13.6 77.0 86.0 18.0 3.6 104.1 Şubat 7.2 24.7-9.2 74.0 85.0 19.0 4.6 81.7 Mart 9.5 30.3-7.4 69.0 84.0 17.0 6.1 64.7 Nisan 14.4 33.6-3.0 65.0 82.0 11.0 7.1 47.8 Mayıs 19.6 39.2 2.0 60.0 77.0 10.0 9.1 34.6 Haziran 24.2 42.8 4.0 52.0 69.0 10.0 10.3 14.1 Temmuz 26.6 44.3 9.2 51.0 67.0 8.0 11.4 4.0 Ağustos 26.2 44.6 8.4 52.0 70.0 9.0 11.1 4.3 Eylül 22.2 40.7 4.8 57.0 77.0 6.0 9.5 11.4 Ekim 16.6 37.5-3.0 66.0 85.0 13.0 7.2 38.8 Kasım 11.4 30.7-10.7 75.0 89.0 19.0 4.4 73.9 Aralık 7.5 26.2-10.8 78.0 88.0 21.0 3.3 115.4 X/Σ 15.9 34.7-2.5 64.7 80.0 13.4 7.3 479.4 OHS Ortalama Hava Sıcaklığı EYS En Yüksek Sıcaklık EDS En Düşük Sıcaklık OON Ortalama Oransal Nem EYON En Yüksek Oransal Nem EDON En Düşük Oransal Nem OGS Ortalama Güneşlenme Süresi TY Toplam Yağış Sıcaklık: Akhisar ın büyük bir bölümünde karasal nitelikli Akdeniz iklimi egemen olduğundan yaz ayları oldukça sıcak geçer. Bölgede hava sıcaklığı Mart ayından itibaren artış göstermekte. genellikle Temmuz- Ağustos aylarında en yüksek değerlere ulaşmaktadır ve sıcaklıkların yükselmeye başladığı devreden itibaren yağışlar tamamen düşmemektedir. Araştırmanın gerçekleştiği süreçte en yüksek sıcaklık değerleri, 2004 ve 2005 yıllarının Temmuz ayında, sırasıyla 27.5 o C ve 28.4 o C; en düşük sıcaklık değerleri ise Şubat ayında 6.8 o C ve 7.1 o C olarak kaydedilmiştir.

23 Yağış: Çizelge 3.2 den de izlendiği gibi, Akhisar yöresinde yağışlar Sonbahar, Kış ve İlkbahar aylarında düşmekte, Yaz aylarında ise hiç yağış görülmemekte veya çok az miktarda saptanan yağışların da buharlaşma yoluyla hemen kaybolduğu anlaşılmaktadır. Çalışmanın yürütüldüğü dönemlerde en yüksek yağış 2004 yılında Ocak ayında 205.7 mm, 2005 yılında ise Şubat ayında 150.9 mm olarak kaydedilmiştir. İlk yıl yaz döneminde hemen hemen hiç yağış görülmemesine karşın, ikinci yıl çok az miktarda yağış meydana gelmiştir. Oransal Nem: Az nemli bir bölgede yer alan Akhisar da kış aylarında düşük sıcaklıklardan dolayı yüksek. yaz aylarında ise yüksek sıcaklıklar nedeniyle düşük olmaktadır. Oransal nem. çalışmanın yürütüldüğü tarla döneminde her iki yılda da %50 nin altında tesbit edilmiştir. Güneşlenme Süresi: Çalışmanın yürütüldüğü Akhisar yöresinde Akdeniz İkliminin hakim olması nedeniyle. güneşlenme süresi Mayıs ayından Eylül ayına kadar olan süreçte yüksek değerdedir. Bu da yağış ve sıcaklıkla ilişkili olarak bitkilerin su harcaması ve özellikle fotosentezde önemli bir faktördür. Genellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki güneşlenme süresi 10 saatin biraz üzerindedir. 3.3. Toprak Özellikleri Araştırma yerinin toprak özelliklerini saptamak amacıyla, 9 farklı üretici tarlasında ayrı ayrı açılan profiller de 3 farklı derinlikten alınan toprak örnekleri (Resim 3.2), Fakültemiz Toprak Bölümü

24 Laboratuvarları nda fiziksel ve kimyasal analize tabi tutulmuş, sonuçları Çizelge 3.4, 3.5, 3.6, 3.7, 3.8, 3.9, 3.10, 3.11, 3.12 de verilmiştir. Çizelgelerde de görüldüğü gibi, toprak örnekleri her üretici tarlasında aynı derinlikten alınmamıştır. Açılan profillerde toprak katmanında gözle görülebilen fiziksel değişim saptandıktan sonra örnek alımı gerçekleşmiştir. Resim 3.2.: Üretici tarlalarında toprak örnekleri alımlarından görünüm

25 Çizelge 3.4: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Hacıosmanlar köyü üretici no: 1) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-17 17-34 34-47 Kum (%) 30.0 34.0 30.0 Mil (%) 39.6 39.6 43.6 Kil (%) 30.4 26.4 26.4 Bünye Killi tın Killi tın Kil Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.11 0.08 0.08 Kireç (%) 20.3 16.3 34.0 Organik Madde (%) 1.45 2.01 1.03 ph 7.53 7.56 7.6 Toplam Azot (%) 0.07 0.08 0.07 Faydalı Fosfor (ppm) 0.10 0.02 0.02 Faydalı Potasyum (ppm) 252.5 233.1 174.8 Faydalı Sodyum (ppm) 24.9 19.9 19.9 Faydalı Kalsiyum (ppm) 2853.8 2838.8 2734.0 Faydalı Demir (ppm) 3.77 3.62 4.26 Faydalı Bakır (ppm) 1.64 1.56 1.22 Faydalı Çinko (ppm) 1.66 4.94 0.60 Faydalı Mangan (ppm) 9.50 11.7 10.0 Çizelge 3.4 de de görüldüğü gibi, Hacıosmanlar köyündeki 1 nolu üreticinin tarlasında, deneme yeri toprağı 0-17 ve 17-34 cm derinliklerinde killi tınlı. 34-47 cm de ise kil bünye özelliklerini taşımaktadır (Bouyoucos, 1955). Bu katmanlarda tespit edilen ph değerleri (7.53; 7.56; 7.6) hafif alkali reaksiyonlu olduğunu göstermektedir (Kellogg, 1952). Araştırma alanının bu üç katmanında bulunan kireç yüzdeleri kireççe zengin olduklarını ve bünye+marn sınıfına girdiklerini ortaya koymaktadır (Evliya, 1964). Tuz sorunu olmayan her üç toprak derinliğinde saptanan organik madde bulguları organik maddece fakir, toplam azotça orta, faydalı fosforca orta, faydalı potasyumca düşük olduğunu göstermektedir (Soil Staff Survey, 1951;.Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

26 Çizelge 3.5.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Hacıosmanlar köyü üretici no:2) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-16 16-42 42-96 Kum (%) 34.0 38.0 34.0 Mil (%) 41.6 41.6 43.6 Kil (%) 24.4 20.4 22.4 Bünye Kil Kil Kil Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.11 0.09 0.09 Kireç (%) 2.21 3.36 3.93 Organik Madde (%) 1.39 0.88 1.03 ph 7.56 7.55 7.58 Toplam Azot (%) 0.07 0.07 0.06 Faydalı Fosfor (ppm) 0.09 0.05 0.09 Faydalı Potasyum (ppm) 427.4 427.4 330.3 Faydalı Sodyum (ppm) 19.9 19.9 29.9 Faydalı Kalsiyum (ppm) 2098.8 2898.8 2943.7 Faydalı Demir (ppm) 2.50 2.32 2.97 Faydalı Bakır (ppm) 1.60 1.48 1.44 Faydalı Çinko (ppm) 0.76 0.90 0.64 Faydalı Mangan (ppm) 8.62 10.7 6.48 Çizelge 3.5 de de belirtildiği gibi, Hacıosmanlar köyündeki 2 nolu üreticinin tarlasındaki çalışma alanında 0-16. 16-42 ve 42-96 cm toprak derinliklerinde açılan profillerde bünyenin killi bir yapıya sahip olduğu ortaya çıkmıştır (Bouyoucos, 1955). ph açısından hafif alkali reaksiyon gösteren topraklarda tuz sorunu bulunmamaktadır (Soil Staff Survey, 1951; Kellogg, 1952). Kireç ve organik madde içeriği bakımından fakir olan bu alanda toplam azotça orta, faydalı fosforca iyi ve faydalı potasyumca yüksek olduğu bulunmuştur (Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

27 Çizelge 3.6.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Hacıosmanlar köyü üretici no: 3) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-17 17-55 55-87 Kum (%) 51.3 55.3 51.3 Mil (%) 14.0 12.0 10.0 Kil (%) 34.7 32.7 38.72 Bünye Tın Kumlu tın Tın Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.05 0.048 0.05 Kireç (%) 22.7 18.7 22.6 Organik Madde (%) 2.37 2.374 1.084 ph 7.62 7.65 7.69 Toplam Azot (%) 0.09 0.11 0.07 Faydalı Fosfor (ppm) 0.05 0.01 0.08 Faydalı Potasyum (ppm) 97.2 97.2 68.0 Faydalı Sodyum (ppm) 9.96 9.96 9.96 Faydalı Kalsiyum (ppm) 3569.2 3569.2 3614.1 Faydalı Demir (ppm) 6.26 5.81 5.25 Faydalı Bakır (ppm) 0.76 0.76 0.72 Faydalı Çinko (ppm) 0.58 0.52 0.40 Faydalı Mangan (ppm) 17.3 16.2 6.60 Çizelge 3.6 dan da izlendiği gibi, Hacıosmanlar köyündeki 3 nolu üreticinin tarlasında,0-17 cm derinlikte açılan profilde bünyenin tınlı, 17-55 cm de kumlu- tınlı ve 55-87 cm de ise yine tınlı bir bünyeye sahip olduğu görülmüştür (Bouyoucos, 1955). Her üç katmanda da ph nın hafif alkali reaksiyon verdiği (Kellogg, 1952), tuz açısından bir sorun olmadığı saptanmıştır ((Soil Staff Survey, 1951). Araştırma alanının bu üç katmanında da bulunan kireç yüzdeleri kireççe çok zengin oldukları bünye+marn sınıfına girdikleri tespit edilmiştir (Evliya, 1964). Organik madde içeriği yüksek, toplam azotça orta, faydalı fosforca iyi ve faydalı potasyumca noksan olduğu saptanmıştır (Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

28 Çizelge 3.7.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Dereköy üretici no: 4) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-18 18-32 32-59 Kum (%) 63.3 61.3 51.3 Mil (%) 22.0 24.0 34.0 Kil (%) 14.7 14.7 14.7 Bünye Kumlu killi tın Kumlu killi tın Kumlu Killi tın Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.05 0.06 0.06 Kireç (%) 1.72 3.52 15.9 Organik Madde (%) 0.93 0.72 0.21 ph 7.78 7.7 7.63 Toplam Azot (%) 0.05 0.05 0.04 Faydalı Fosfor (ppm) 0.01 0.00 0.00 Faydalı Potasyum (ppm) 233.2 223.45 155.4 Faydalı Sodyum (ppm) 24.9 29.9 29.9 Faydalı Kalsiyum (ppm) 2584.2 2569.2 3599.2 Faydalı Demir (ppm) 2.16 1.83 1.92 Faydalı Bakır (ppm) 0.94 0.88 0.72 Faydalı Çinko (ppm) 0.48 0.46 0.54 Faydalı Mangan (ppm) 7.14 7.50 6.48 Çizelge 3.7 den de anlaşılacağı üzere, Dereköy köyündeki üreticinin tarlasında, 0-18. 18-32 ve 32-59 cm derinliklerde açılan toprak profillerinde kumlu-killi-tın bünyeye sahip bir arazi yapısı mevcuttur (Bouyoucos, 1955). Tuz sorunu bulunmayan bu arazinin ph değerleri hafif alkali reaksiyon gösterdiğini belirtmektedir (Soil Staff Survey, 1951; Kellogg, 1952). Organik madde ve kireççe fakir bulunan bu tarla, toplam azotça fakir, faydalı fosforca fakir ve faydalı potasyumca düşük bulunmuştur (Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

29 Çizelge 3.8.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Arabacıbozköy üretici no: 5) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-19 19-54 54-81 Kum (%) 47.3 49.3 43.3 Mil (%) 26.0 28.0 32.0 Kil (%) 26.7 22.7 24.7 Bünye Kumlu killi tın Kumlu killi tın Killi tın Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.07 0.05 0.05 Kireç (%) 24.6 8.43 26.1 Organik Madde (%) 1.19 1.961 0.361 ph 7.70 7.73 7.87 Toplam Azot (%) 0.10 0.101 0.056 Faydalı Fosfor (ppm) 0.37 0.27 0.01 Faydalı Potasyum (ppm) 563.4 398.3 194.3 Faydalı Sodyum (ppm) 9.96 14.94 19.92 Faydalı Kalsiyum (ppm) 3479.3 3539.2 3524.3 Faydalı Demir (ppm) 1.83 1.66 1.46 Faydalı Bakır (ppm) 1.20 0.98 1.14 Faydalı Çinko (ppm) 0.86 1.02 0.58 Faydalı Mangan (ppm) 6.56 4.72 5.30 Çizelge 3.8 de aktarılan verilerden anlaşılacağı gibi, araştırma alanında 0-19 ve 19-54 cm derinliklerde açılan profillerde kumlu-killi-tın bünye. 54-81 cm de ise killi-tın bünye mevcuttur (Bouyoucos, 1955). Her üç katmanda da ph değerleri sırasıyla 7.7; 7.73; 7.87 olarak saptanmış ve hafif alkali karakter gösterdiği tespit edilmiştir (Kellogg, 1952). Tuz sorunu olmayan, kireç içeriği bakımından fazla ve bünye+marn sınıfına giren bu arazide, organik maddece fakir, toplam azotça orta, faydalı fosforca orta ve faydalı potasyumca yüksek olduğu bulunmuştur (Soil Staff Survey, 1951; Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

30 Çizelge 3.9.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Arabacıbozköy üretici no: 6) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-12 12-37 37-70 Kum (%) 0.72 0.52 0.72 Mil (%) 52.4 50.4 58.4 Kil (%) 22.7 20.7 18.7 Bünye Kumlu killi tın Kumlu killi tın Kumlu killi tın Eriyebilir Toplam Tuz (%) 7.27 7.25 7.11 Kireç (%) 0.88 0.83 0.83 Organik Madde (%) 0.09 0.11 0.08 ph 48.0 49.0 50.0 Toplam Azot (%) 0.03 0.06 0.05 Faydalı Fosfor (ppm) 0.21 0.12 0.02 Faydalı Potasyum (ppm) 456.6 446.8 320.6 Faydalı Sodyum (ppm) 19.9 19.9 19.9 Faydalı Kalsiyum (ppm) 1509.3 1309.2 1609.3 Faydalı Demir (ppm) 1.83 1.37 1.30 Faydalı Bakır (ppm) 1.16 1.16 1.10 Faydalı Çinko (ppm) 0.72 0.70 0.50 Faydalı Mangan (ppm) 2.06 5.90 6.18 Çizelge 3.9 un incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, Arabacıbozköy köyündeki 6 nolu üreticinin arazisinde açılan profillerde 0-12 cm 12-37 cm ve 37-70 cm de kumlu killi tın bünye yapısı saptanmıştır (Bouyoucos, 1955). Nötr reaksiyonlu ph gösteren araştırma alanında tuz içeriği bakımından bir sorun bulunmamıştır (Soil Staff Survey, 1951; Kellogg, 1952). Kireç ve organik maddece fakir olan bu tarlada, toplam azotça fakir, faydalı fosforca orta ve faydalı potasyumca yüksek olduğu görülmüştür (Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

31 Çizelge 3.10.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Mecidiye üretici no: 7) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-18 18-42 42-83 Kum (%) 81.8 77.7 77.7 Mil (%) 7.28 10.0 18.0 Kil (%) 10.9 12.3 4.32 Bünye Tınlı kum Kumlu tın Tınlı kum Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.04 0.04 <0.03 Kireç (%) 3.43 4.19 7.51 Organik Madde (%) 1.19 1.03 0 ph 7.40 7.44 7.70 Toplam Azot (%) 0.06 0.06 0.02 Faydalı Fosfor (ppm) 0.06 0.15 0.02 Faydalı Potasyum (ppm) 174.8 155.4 58.3 Faydalı Sodyum (ppm) 9.96 19.9 9.96 Faydalı Kalsiyum (ppm) 1389.4 2389.4 2359.5 Faydalı Demir (ppm) 2.19 2.02 1.08 Faydalı Bakır (ppm) 1.12 1.12 0.72 Faydalı Çinko (ppm) 0.68 0.52 0.38 Faydalı Mangan (ppm) 4.50 4.94 1.68 Çizelge 3.10 da da görüldüğü gibi, Mecidiye köyündeki 7 nolu üreticinin tarlasında açılan üç farklı profilin (0-18; 18-42; 42-83 cm) 0-18 ve 42-83 cm derinliklerinde tınlı kum, 18-42 cm de ise kumlu tın bünye yapısına sahip olduğu saptanmıştır (Bouyoucos, 1955). 7.4; 7.44 ve 7.7 ph değerleri ile hafif alkali reaksiyon gösterdiği tespit edilmiştir (Kellogg, 1952). Organik maddece fakir, tuz sorunu bulunmayan tarlanın kireççe fakir olduğu saptanmıştır (Soil Staff Survey, 1951; Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966). Toplam azotça fakir, faydalı fosforca fakir ve faydalı potasyumca düşük olduğu sonucuna varılmıştır (Kovancı, 1982).

32 Çizelge 3.11.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Süleymanlı üretici no: 8) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-13 13-39 39-62 Kum (%) 47.9 49.9 47.7 Mil (%) 30.0 30.0 28.0 Kil (%) 22.3 20.3 24.3 Bünye Tın Tın Tın Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.06 0.06 0.06 Kireç (%) 11.4 11.6 14.5 Organik Madde (%) 1.60 0.88 0.88 ph 7.70 7.68 7.71 Toplam Azot (%) 0.07 0.06 0.05 Faydalı Fosfor (ppm) 0.02 0.02 0.01 Faydalı Potasyum (ppm) 408.0 349.7 204.0 Faydalı Sodyum (ppm) 69.7 79.6 69.7 Faydalı Kalsiyum (ppm) 3494.3 3509.3 3509.3 Faydalı Demir (ppm) 1.47 1.22 1.24 Faydalı Bakır (ppm) 1.80 1.74 1.70 Faydalı Çinko (ppm) 0.62 0.68 0.66 Faydalı Mangan (ppm) 5.90 4.84 3.44 Çizelge 3.11 de de belirtildiği gibi, Süleymanlı köyündeki 8 nolu üreticinin tarlasında 0-13; 13-39 ve 39-62 cm derinliklerde açılan profillerden elde edilen sonuçlarda, bünyenin tın yapıda olduğu görülmüştür (Bouyoucos, 1955). ph içerikleri bakımından hafif alkali reaksiyon gösteren arazide tuz içeriği bakımından sorun olmadığı, kireç yüzdesi bakımından zengin olan tarlada, organik maddece fakir, toplam azotça orta, faydalı fosforca fakir ve faydalı potasyumca yüksek olduğu görülmüştür (Soil Staff Survey, 1951; Kellogg, 1952; Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

33 Çizelge 3.12.: Deneme yerine ait toprak özellikleri (Süleymanlı üretici no: 9) Özellik Örnek Derinliği (cm) 0-13 13-29 29-66 Kum (%) 48.4 48.4 50.4 Mil (%) 26.7 26.7 24.7 Kil (%) 24.9 24.9 24.9 Bünye Kumlu killi tın Kumlu killi tın Kumlu killi tın Eriyebilir Toplam Tuz (%) 0.07 0.06 0.06 Kireç (%) 15.4 18.1 18.12 Organik Madde (%) 0.72 1.24 0.82 ph 7.67 7.66 7.69 Toplam Azot (%) 0.07 0.07 0.06 Faydalı Fosfor (ppm) 0.08 0.10 0.04 Faydalı Potasyum (ppm) 398.3 427.4 221.3 Faydalı Sodyum (ppm) 49.8 64.7 55.2 Faydalı Kalsiyum (ppm) 3479.3 3479.3 3440.3 Faydalı Demir (ppm) 1.67 1.61 1.64 Faydalı Bakır (ppm) 1.82 1.86 1.82 Faydalı Çinko (ppm) 0.64 0.68 0.66 Faydalı Mangan (ppm) 5.80 5.18 4.45 Çizelge 3.12 de belirtildiği gibi, Süleymanlı köyündeki 9 nolu üreticinin tarlasında açılan her üç toprak profilinde (0-13, 13-29, 29-66 cm) bünye kumlu killi tın, hafif alkali reaksiyonlu, tuz sorunu olmayan bir arazi olduğu saptanmıştır (Soil Staff Survey, 1951; Kellogg, 1952; Bouyoucos, 1955). Organik maddece fakir ve kireççe çok fazla (bünye+marn), toplam azotça orta, faydalı fosforca fakir ve faydalı potasyumca yüksek bulunmuştur (Evliya, 1964; Scheffer and Schachtschabel, 1966; Kovancı, 1982).

34 3.4. Araştırma Yapılan Köylerdeki Tütün Yetiştirme Uygulamaları Tütün ekiminden hasadına kadar geçen süreçte uygulanan çeşitli işlemler, ekolojik koşulların farklılığı nedeniyle köylere göre farklı zamanlara denk gelmektedir. Araştırmayı yürüttüğümüz köyler, tütün yetiştirme açısından benzer özellikleri taşımalarına rağmen, zamansal ve bazı kültürel işlemler açısından farklılıklar gösterebilmektedir. Üreticilerden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda, çalışmayı yürüttüğümüz köylerin bazı karakteristik özellikleri aşağıda verilmiştir: 3.4.1.Hacıosmanlar köyü Firma kayıtlarına göre, hem kalitesi hem de verimi yüksek olan bu köyde tohum ekimi Şubat ayı sonu ile Mart ayının başında tamamlanmaktadır. İki aylık bir fidelik döneminden sonra tütün fideleri Mayıs ayının başında tarlaya şaşırtılmaktadır. Yaklaşık 1-1.5 aylık dönemde tütün dikimini tamamlayan üreticiler, makinalı dikimi tercih etmektedirler. Dikimden hemen sonra (Haziran ayı başı gibi) çapalama işlemine başlamakta. kırımda ise dip yaprakları tarlada bırakılarak diğer ellerin hasadı olgunlaşma süreçlerine göre 3 elde yapılmaktadır. Tütün vegetasyon döneminde tarlada trips, külleme, beyaz sinek gibi hastalık ve zararlılarla karşılaşan üreticiler bunlara karşı kimyasal ilaçlar kullanmaktadır. Kırımı yapılan tütünlerde kalitenin yüksek olması istendiğinden plastik örtü altında kurutmayı tercih edilmektedir. Üreticiler gelecek yılın tohumluğunu kendi tarlalarından temin etmekte ve hasadı Eylül ayının ortalarına doğru tamamlamaktadırlar.

35 3.4.2. Dereköy ve Arabacıbozköy köyleri Firma kayıtlarına göre, kalitesi iyi verimi düşük olan bu köylerde üreticiler tütün fideliklerini Mart ayının başında hazırlamaktadır. İki aylık bir fidelik dönemi sonrası tütünler tarlaya dikilmektedir (Mayıs ayının ilk haftaları). Tütün dikiminden sonra bu yöredeki üreticilerin tarlalarına az miktarda da olsa su verdikleri görülmüştür. Sulama işlemi sonrası üreticiler çapalama dönemine başlamakta, bu işlemin tamamlanması Haziran ayının son haftasını bulmaktadır. Dip ellerin kırımını yapmayan üreticiler diğer yaprakların hasadını 3 elde tamamlamaktadır. Tarlada görülen hastalık ve zararlılara karşı (beyaz sinek vs) kimyasal ilaç mücadelesi yapan üreticiler tütün hasadını en geç Eylül ayının ilk haftası tamamlamaktadır. Kurutma için genelde plastik örtü altında kurutmayı tercih eden üreticilerin bazıları ilk elleri güneşte de kurutabilmektedir. Yörede hakim çeşit Sarıbağlar olarak bilinmesine rağmen. bu konuda kesin bir bilgi yoktur. Üreticiler gelecek yılın tohumluğunu kendi tarlalarından temin etmektedir. 3.4.3. Süleymanlı köyü Firma kayıtlarına göre, ürünlerinin verimi yüksek kalitesi düşük olan bu köy üreticileri tohumu fideliğe ilk iki gruba göre daha geç ekmektedirler (Mart ayının 10 undan sonra). Fidelerin yetişme süreleri 2-2.5 ayı bulmakta, tütün dikimi Mayıs ayının ilk haftasından sonra başlamaktadır. Bunun yanında üreticiler tütünlere 1-2 kez sulama yapmakta, sulama sonrası çapalama işlemine devam etmektedir. Haziran sonuna doğru hasada başlayan üreticiler, Eylül ayının ortalarına kadar bu işlemi tamamlamaktadır. Vegetasyon süresince beyaz sinek vs gibi zararlılara karşı

36 kimyasal ilaç kullanımı yapılmakta, kurutma için özellikle son ellere doğru plastik örtü altında kurutmayı tercih etmektedirler. 3.4.4. Mecidiye köyü Firma kayıtlarına göre, ürünlerin hem verim hem de kalite açısından düşük olduğu bu köyde, tohum ekimi, Mart ayının ilk haftalarında yapılmaktadır. Fidelerin tarlaya şaşırtılma dönemi Mayıs ayının ikinci haftalarıdır. Bu köyde de üreticiler su ve gübreyi fazlasıyla kullanmaktadır. Sulama döneminden sonra üreticiler çapalama işlemine geçmekte, bu dönemin tamamlanması Haziran ayının sonunu bulmaktadır. Temmuz ayının başlarında dip ellerin tarlada bırakılmasıyla başlayan hasat, Eylül ortalarına veya sonlarına doğru bitmektedir. Sarıbağlar tütün tohumunun kullanıldığını belirten üreticiler, tohumu kendi tarlalarından temin etmektedir. Beyaz sinek, trips, külleme gibi hastalık ve zararlılara karşı ilaç kullanan üreticiler, kurutma için plastik örtü altı ya da güneşte kurutmayı tercih etmektedir. Plastik örtü altı kurutmayı daha çok son ellere doğru kullanmaktadırlar. Tüm köylerin ortak özelliği, üreticilerin tarlalarına dikimden 1-1.5 ay önce gübre vermeleridir. Kullanılan gübre çeşidi 15:15:15 dir. Gübre kullanımında, kalitesi yüksek olan üreticilerin dekara verdikleri miktarın daha az olduğu, tütün kalitesi düştükçe verilen gübrenin de oransal bir şekilde arttığı öğrenilmiştir. Bunun yanında Akhisar yöresinde yetiştirilen tütünün Sarıbağlar çeşidine ait olduğu yöre üreticileri tarafından belirtilmektedir.

37 4. MATERYAL ve YÖNTEM 4.1. Araştırma Materyali Araştırma materyalini bir önceki bölümde adı geçen Akhisar ın Hacıosmanlar, Dereköy, Arabacıbozköy, Süleymanlı ve Mecidiye köylerinde bulunan 9 üretici tarlası ve bu tarlalardan alınan tütün örnekleri oluşturmuştur. Gözlem ve tespitler bu üreticilerin alanlarında yapılmıştır. Akhisar yöresinde kullanılmakta olan tütün tohumunun Sarıbağlar çeşidine ait olduğu öğrenilmiştir. 4.2. Yöntem 4.2.1. Deneme deseni ve uygulanan işlemler Çalışma, 5 farklı köyde 9 üretici tarlasında yürütülmüştür. Her bir üreticinin tarlasında o yılın ürününü temsil edecek şekilde dikimden sonra ilk 20-25 günlük periyot içerisinde 20x50m=1000 m 2 (1 dekar) yer ölçülerek belirlenmiştir (Resim 4.1). Resim 4.1.: Üretici tarlalarının ölçümü ve çalışma alanlarının belirlenmesi

38 Daha sonra bu bir dekarlık alan göz kararı ile 4 e bölünerek her bir kısımda 25 er bitki olmak üzere toplam 100 er bitki tüm üreticilerin tarlalarında belirlenerek etiketlenmiş (Resim 4.1), işaretlenen bu bitkilerde vegetasyon süresi boyunca yöreye belirli aralıklarla gidilerek (4 kez/vegetasyon) bitki boyu ölçümleri ve yaprak sayımları yapılmıştır (Resim 4.2; 4.3) (toplam 900 bitki/vegetasyon). Hasat olgunluğuna gelen yapraklarda kırım, üreticiye paralel olarak alt, orta ve üst elleri temsil edecek şekilde tamamlanmıştır. Hasat edilen tüm örnekler Tarla Bitkileri Bölümü Tütün Laboratuvarına getirilmiştir. Her bir el grubuna ait bazı morfolojik ve agronomik özellikler burada belirlenmiştir. Resim 4.2.: Etiketlenmiş bitkiler Resim 4.3.: Bitki boyu ölçümleri Üretici tarlalarında yürütülen bu çalışma çiftçi koşulları göz önüne alınarak yapıldığından, üreticinin kendi ürününe uyguladığı tüm işlemler (sulama, çapalama, ilaç vs) bu araştırmada da aynen uygulanmıştır. Araştırma için kullanılan kuru yaprak tütün örnekleri 2004-2005 yıllarında TTL Firmasının Akhisar yöresinde görev yapan eksperleri ile tespit dönemi nde alınmıştır. Her bir üretici tütününün balyalarından alt, orta ve üst ellerden ortalama 100gr civarında örnek alınmıştır. Daha sonra