OKAN ÖZSU CHP MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI Muğla dan CHP Milletvekili aday adayı olduğunu açıklayan eski ilçe başkanı Okan Özsu, Muğla nın en büyük ilçesi olan Bodrum un TBMM de temsil edilmesi gerekir dedi. Okan Özsu CHP Bodrum ilçe binasında ailesi ve partililer ve diğer milletvekili aday adaylarının katıldığı bir basın toplantısında Cumhuriyet Halk Partisinden Milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Özsu, Bodrum dan uzun yıllar boyunca; Zeyyat Mandalinci ve Musa Gökbel in dışında Ankara ya bir vekil gönderemediklerini de söyleifade etti Basın açıklamasına CHP ilçe Başkanı Recai Seymen ile CHP Bodrum ilçe örgütü yönetimi, Milletvekili aday adayları Süleyman Girgin, Burak Erbay, Hüseyin Anıl, Togay Kömür, Tufan Erkan Yakar, eşi Meltem, Babası Yılmaz, annesi Zühra, kız kardeşi Hatice ve partili arkadaşları katıldı. Özsu, 1995 yılında CHP Bodrum ilçe başkan yardımcısı olarak başladığı yönetim görevlerinin, 1998-1999 yıllarında İlçe Sekreterliği, 2004-2009 dönemi Bodrum Belediye Meclisi, Encümen ve çeşitli komisyon üyelikleriyle devam ettiğini, 2008-2009 döneminde tekrar İlçe Yönetim Kurulu üyeliğinde bulunduktan sonra 2012-2013 yıllarında CHP Bodrum İlçe Başkanlığı görevinde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi Muğla kurultay delegesi olan Okan Özsu nun açıklama metni şöyle ; Sevgili dostlarım, Değerli Yol Arkadaşlarım, Kıymetli misafirler, CHP Muğla Milletvekilliği aday adaylığı açıklamama Hoşgeldiniz, Şeref verdiniz. Doğup, büyüdüğüm, evlendiğim, çoluk çocuk sahibi olup yaşamaktan keyif aldığım kentimin güzel insanları, yurdumun aydınlık yüzlü insanları hoş
geldiniz, şeref verdiniz. Yıllar boyunca sessiz, kendi halinde adalardan gelenlerin yerli halkla barış içinde yaşadığı, huzurlu,sakin balıkçı, süngerci ve çiftçilerin yaşadığı kasabadır Bodrum. Halikarnas Balıkçısının sürgüne gönderildiği Anadolu coğrafyasının güneybatısındaki Mavi Cennet idir Bodrum. Az sayıdaki nüfusumuzun kendi halinde yaşadığı kıyı kasabasıydı Bodrum. Halikarnas Balıkçısının estirdiği ekin rüzgarlarıyla kültür dünyası insanlarının ortak yaşam alanı olan Bodrum, doğal ve coğrafi özellikleri yanında hoşgörülü ve sıcakkanlı insanlarının yarattığı sosyal iklimle de tercih edilen bir bölge olarak gelişti ve büyüdü.dış turizmin özellikle 1980 yılı sonrasında hızla gelişmesiyle de dış dünyayla etkileşim başladı. Tüm bu gelişmeler neticesinde, ilimizin ekonomik ve kültürel olarak en ileri ilçesi olmak noktasına erişti ve zaman içerisinde Muğlamızın en kalabalık ilçesi oldu. Diğer yandan ise, İdari ve siyasi yönden ülkenin en ucunda kalmasından dolayı da hep izleyen ve yönetilen oldu Bodrum.İletişim ve ulaşım imkanlarının da ilerlemesiyle ülkemizdeki yöneticilerin, karar vericilerin en azından yılın belli zamanlarında yaşadıkları bir yer haline de geldi coğrafyamız. Tüm bu zaman dilimlerini yaşarken, ülkemizin yasama organında bu toprakların insanları ne yazık ki yeterince kendilerine yer bulamadılar. Yıllardır Bodrum olarak partimiz ve demokrasi için yaptığımız mücadele de elde ettiğimiz zaferleri Ankara ya yansıtamadık. Siyasetin içerisinde sorumluluk aldığımız günden beri yerelde ve genelde kurumsallaşmanın gereğine inanarak, demokrasi ve özgürlüklerden yana olduk. Çalışmalarımda tek ilkem ve ölçüm, ülkemin ve ilimin hak ettiği yere gelmesi için demokrasi ve evrensel hukuktur. Çok partili hayata geçtikten sonra DP döneminde Zeyyat MANDALİNCİ
ve sonrasında kişisel olarak ilk oy kullandığım 1987 seçiminde de partili hemşehrilimiz Musa GÖKBEL parlamentodaki temsilcimiz oldular. Muğla nın en büyük seçmen sayısına sahip ve Partimizin de en fazla seçmen desteğinin bulunduğu ilçemiz 2015 seçiminde TBMM de temsili hak etmektedir. Partimizde 1995 yılında İlçe Başkan Yardımcısı olarak başladığım yönetimsel görevlerim 1998-1999 yıllarında İlçe Sekreterliği, 2004-2009 dönemi Bodrum Belediye Meclisi, Encümen ve çeşitli komisyon üyelikleriyle devam etti. 2008-2009 döneminde tekrar İlçe Yönetim Kurulu üyeliğinde bulunduktan sonra 2012-2013 yıllarında CHP Bodrum İlçe Başkanlığı görevinde bulundum. Bildiğiniz gibi, halen de CHP Muğla Kurultay Delegesiyim. Sevgili dostlarım, Değerli yol arkadaşlarım, Akılla, bilimle, heyecanla ve enerjiyle yarınları birlikte kurmak, CHP İktidarının milletvekili olmak üzere örgütün içinden gelerek ve tüm kademelerde yaptığım hizmetlerin kazandırdığı deneyimlerle temsilciniz olmak için adayım. Ben halkın gerçek temsilcisi ve sözcüsüyüm, siyaseti halka hizmet için yapacağım. Sivil toplum örgütlenmesini geliştirmek ve toplumun her kesiminde dayanışma ruhunu artırmak için mücadele edeceğim. Halkın çıkarları ve talepleri dışında kimseye bağlı değilim. Yapacaklarım ve söyleyeceklerimden dolayı koltuk, makam ve mevki kaybetme derdim yoktur. Milletvekilliği benim için sadece geçici bir temsil makamıdır ve bu süre içerisinde görevimi yapmaktan asla geri durmayacağım. Mecliste halkın ve seçmenin en sıkı sözcüsü ve savunucusu olacağım. AKP esasında siyasi bir parti olarak değilde, ticari bir şirket gibi çalışmaktadır 12 yılı aşkın iktidarlarında sürekli kendi seçmenine kar payı dağıtan bir şirket gibi kaynak aktarımı mekanizmalarını işletmeye devam etmektedirler. Kamusal rantların kendi yandaşlara aktarılması bu iktidarın aslında temelde yaptığı işin tanımıdır.
Artık denizin sonuna gelinmiştir. 17-25 Aralık süreçleri hırsızlıkların, usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların ne denli hoyratça yapılageldiğini iyice gözler önüne sermiştir. AKP İktidarı için artık geri sayım başlamıştır. AKP iktidarının gerçek yüzünü en iyi sizler bilmektesiniz. Değerli arkadaşlarım, Hepimiz biliyoruz ki AKP menfaatçilerin,baskıcıların, çağdaşlık karşıtlarının ve özgürlüklere karşı olan otokratların bileşkesidir ve TEK ADAM ın egemenliğindedir. AKP iktidarı yıkılmalıdır. Yazboz tahtasına çevrilen eğitim sistemi sonucu çağdaş eğitim, alt-üst edilen hukuk sistemi sonucu yargı bağımsızlığı kavramı ortadan kaldırılmıştır Laik, demokratik, bilimsel ve karma eğitim hedefimdir. Kadın, çocuk, engelli ve yaşlıları hiç unutmadan sosyal adalet için çalışacağım. Çevreye ve doğaya karşı yürütülen yağma ve talanı durdurmak için mücadele edeceğim.akp iktidarı doğayı ve çevresel değerleri yok sayıp hepsini rant hesaplarına konu yapmaktadır. İztuzunda, Kislebükündeki gibi planlı tahribatları, yöre insanlarımızla birlikte engellemek boynumuzun borcudur. Muğla turizminin doğal ve kültürel mirası ile birlikte markalaşması,tarımın hakkettiği seviyeye gelmesi hedefim olacaktır. Muğla nın turizmi kadar değerli tarımının da gelişime ve teşviğe ihtiyacı vardır. Sırası gelmişken Bodrum un tarımını geliştirmek için bir araya gelip Ziraat Odasını kuran arkadaşlarımı tekrar kutluyor ve birlikte çalışacağımın sözünü veriyorum. İktidarı isteyen, halka güven veren tarzda siyaset yapan,insan ilişkilerinde güven ve dayanışmayı esas alan, bir parti örgütündeilimizin hak ettiği parti içi temsili sağlamak ve güçlü bir yerel yönetim için mücadele edeceğim. Merkezin yetkilerinin, denetim mekanizmaları artırılmış ve hesap veren, yerel lehine azaltılması için çalışacağım.
Hemşehrilerimizle seçim sonrasında da her ay önceden bildirimde bulunarak, ilçe merkezlerinde bir araya gelip Muğla nın ortak aklını Ankara ya taşıyacağım. TBMM de Muğla nın çağdaş, demokrat ve yerel sesi olacağım. Başarı yolunda hepinizin desteklerini istiyorum. Hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyor, Saygılarımı sunuyorum. SAĞOLUN, VAR OLUN.