Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Kliniðindeki Elektrokonvulsif Tedavi Uygulamalarýna Genel Bakýþ ARAÞTIRMA A General View of Electroconvulsive Therapy Practices in a Psychiatry Clinic of an University Hospital Demet Saðlam Aykut 1, Filiz Civil Arslan 1, Evrim Özkorumak Karagüzel 2, Ezgi Selçuk 3, Selin Uysal 3, Ahmet Tiryaki 2 1 Yard Doç. Dr., 2 Doç. Dr., 3 Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi Týp Fakültesi, Psikiyatri A.D, Trabzon, Türkiye ÖZET Amaç: Elektrokonvulsif terapi (EKT) 1938 yýlýndan beri psikiyatrik hastalýklarýn tedavisinde kullanýlmakta olup Türkiye de EKT uygulama oranlarý yatan hastalar arasýnda %9-16.4 arasýnda bildirilmiþtir. Bu çalýþmada bir üniversite hastanesi psikiyatri kliniðinde yatarak takip edilmekte olan hastalar arasýnda anestezi ile yapýlan EKT uygulamalarýnýn sýklýðý, EKT uygulanan taný gruplarý, EKT uygulamalarýnýn etkinlikleri ve yan etkileri yönünden deðerlendirilmesi amaçlanmýþtýr. Yöntem: Bu çalýþmaya 2007-2016 yýllarý arasýnda Karadeniz Teknik Üniversitesi Psikiyatri kliniðine yatan 2128 hastadan anestezi iþlemi eþliðinde EKT uygulanan 51 hasta alýnmýþtýr. EKT uygulanan hastalarýn sosyodemografik verileri, EKT uygulama endikasyonlarý, uygulama sayýlarý, EKT tedavisinin etkinliði ve yan etkileri deðerlendirilmiþtir. Bulgular: Klinikte yatarak tedavi gören 2128 hastanýn 51 ine (% 2.4) EKT uygulandýðý tespit edildi. Hastalarýn %45.1 i majör depresyon, %23.5 i bipolar bozukluk ve %19.6 si þizofreni tanýsý almýþtýr. Hastalarda komplikasyon olarak en sýk nöbet süresinde uzama ve kardiyak komplikasyonlar gözlenmiþtir. Sonuç: Bu çalýþma sonucunda uygulanan EKT oranlarý %2.35 olarak bulunmuþtur. En sýk tedaviye dirençli majör depresyon endikasyonunda EKT uygulanmakta olup en sýk yan etki nöbet süresinde uzama olarak bildirilmiþtir. Anahtar Sözcükler: Elektrokonvulsif tedavi, endikasyon, etkinlik, yan etki. () DOI: 10.5505/kpd.2017.04796 SUMMARY Objective: Electroconvulsive therapy (ECT) has been used for the treatment for the psychiatric illnesses since 1938 and it was reported that the ratio of the use of ECT for the inpatients in Turkey ranged from 9% to 16.4 %. This study aimed to evaluate the frequency of the use of ECT with anaesthesia for the inpatients at a psychiatric clinic in a university, diagnosis groups receiving ECT and the efficiency and side effects of the use of ECT. Method: This study included 51 patients from among 2128 patients who had ECT with anaesthesia in the psychiatric clinic between the years 2007-2016. The sociodemographic data of the patients receiving ECT, the indications of the use of ECT, the number of the application and the efficiency and side effects of the treatment of ECT were examined. Results: It was found out that 51 (2.4 %) inpatients from among 2128 had received ECT. Of the patients, 45,1 % had major depression, 23,5 % bipolar disorder and 19,6 % had schizophrenia. ECT was most frequent side effect was the extension of the duration of the seizure and cardiac complications. Conclusion: It was found out that the use of ECT at our clinic was 2,35%. ECT was mostly used to cure the indications of major depression resistant to treatment and the most frequent side effect was the extension of the duration of the seizure and cardiac complications. Key Words: Electroconvulsive therapy, indication, efficiency, side effect. Makalenin geliþ tarihi: 18.03.2017, Yayýna kabul tarihi: 21.04.2017 114
Saðlam Aykut D, Civil Arslan F, Karagüzel Özkorumak E, Selçuk E, Uysal S, Tiryaki A. GÝRÝÞ Elektrokonvulsif tedavi (EKT) 1938 yýlýndan beri psikiyatrik hastalýklarýn tedavisinde kullanýlmakta olup (1), özellikle psikotik özellik gösteren melankolik tip majör depresyonda etkin bir tedavi seçeneði olarak düþünülmektedir (2,3). Bunun yaný sýra özkýyým riski, tedaviye yanýt vermeyen manik eksitasyon, katatonik eksitasyonlu þizofreni, þizoaffektif bozukluk, organik etiyolojili katatonik durumlar, deliryum, nöroleptik malign sendrom gibi çeþitli ruhsal ve nörolojik bozukluklar EKT'nin birincil kullaným alanlarýna girmektedir (4,5,6). Ýlaç kullanýmýný kýsýtlayan gebelik durumu ve direçli obsesif kompulsif bozuklukta (OKB) da EKT tedavisi güvenli olarak kullanýlabilmektedir (7,8). Ayrýca eþlik eden týbbi ya da nörolojik durumlarý bulunan yaþlý hastalarda da hýzlý etki baþlangýcý ve güvenilirliði nedeniyle EKT tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri olmaktadýr (4,9). EKT tedavisi ile iyileþme oranlarý %70-90 arasýnda bildirilmiþtir (10,11). Bununla birlikte on yýllar içindeki birçok teknik düzenlemeye raðmen EKT tedavisi nedeniyle halen yan etkiler görülebilmektedir (3). Altýnda yatan mekanizmalar aydýnlatýlmamýþ olmasýyla birlikte nöbet sonrasýnda oryantasyonda bozulma, dikkat ve yürütücü iþlevlerde bozulma gibi nörobiliþsel yan etkiler de görülebilmektedir. Bu yan etkilerin geçici olabileceði düþünülmektedir (3). Uzun dönemdeki yan etkilerinin bilinmemesi, toplumda EKT tedavisine yönelik olumsuz tepkiler, EKT'nin güvenilirliði ve etik boyutu gibi konularla iliþkili olarak klinik kullaným sýklýðý ülkeden ülkeye hatta ayný ülkenin farklý merkezlerinde deðiþkenlik gösterebilmektedir (12). Özellikle anestezi ile kullanýmý ile birlikte EKT tedavisinin yan etkileri azalmýþ ve güvenirliði artmýþtýr (13). EKT ile iliþkili yapýlan çalýþmalarda Türkiye'de EKT uygulama oranlarý yatan hastalar arasýnda % 9-16.4 arasýnda bildirilmiþtir (14,15,16). Bu çalýþmada bir üniversite hastanesi psikiyatri kliniðinde yatarak takip edilmekte olan hastalar arasýnda anestezi ile yapýlan EKT uygulamalarýnýn sýklýðýnýn ve klinik özelliklerinin, EKT uygulanan taný gruplarýnýn, EKT uygulamalarýnýn etkinliklerinin ve yan etkilerinin deðerlendirilmesi amaçlanmýþtýr. YÖNTEM Karadeniz Teknik Üniversitesi Psikiyatri kliniðinde 2006-2016 yýllarý arasýnda toplam 2128 hasta yatarak takibe alýnmýþtýr. Bu hastalardan EKT tedavisi uygulananlarýn hastane kayýtlarý geriye dönük olarak incelenmiþtir. Belirlenen yýllar arasýnda kliniðe yatýrýlan 2128 hasta içinden 51 hastanýn EKT tedavisi ile takip edildiði tespit edilmiþtir. Hastalarýn sosyodemografik verileri yapýlandýrýlmýþ bir form oluþturularak týbbi dosyalarýndaki bilgilerden elde edilmiþtir. Týbbi dosyalardan elde edilen bilgiler yoluyla, anestezi eþliðinde EKT uygulanan taný gruplarý, EKT uygulamalarýnýn klinik özellikleri, etkinlikleri ve yan etkileri gözden geçirilmiþtir. EKT yanýtýný deðerlendirmek amacý ile doktor ve hemþire tarafýndan doldurulan günlük klinik deðerlendirme notlarýnýn yaný sýra hasta dosyasýnda yer alan ve hastanýn yattýðý dönem sürecinde belli periyotlarla doldurulan þizofreni hastalarý için Pozitif Semptomlarý Deðerlendirme Ölçeði (SAPS), Negatif Semptomlarý Deðerlendirme Ölçeði (SANS), bipolar bozukluk hastalarý için Young Mani Derecelendirme Ölçeði (YMRS), depresyon hastalarý için Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeði (HAM-D) ve Montgomery Asberg Depresyon Deðerlendirme Ölçeði (MADRS), obsesif kompulsif bozukluk hastalarý için Yale Brown Obsesyon Kompulsiyon Derecelendirme Ölçeði (Y-BOCS) EKT tedavisi öncesi ve sonrasý kaydedilmiþ deðerleri ile deðerlendirilmiþtir. Psikiyatri kliniði tarafýndan 2006 yýlýndan itibaren ayný uygulama prosedürü ile EKT uygulamalarýnda kýsa vuruþlu, sürekli akým veren Thymatron System IV (Somatics, Inc, Lake Bluff, IL) EKT cihazý kullanýlmaktadýr. Tüm hastalara bilateral, bitemporal EKT uygulanmaktadýr. Ýlk nöbet eþiði "yarý yaþ yöntemi" esas alýnarak belirlenmektedir. Hastanýn verdiði klinik cevaba göre deðiþmekle birlikte 6-12 seans arasýnda EKT uygulamasý tercih edilmektedir. Anestezi uzmaný eþliðinde yapýlan anestezi uygulamasý sýrasýnda anestezik madde olarak pen- 115
Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Kliniðindeki Elektrokonvulsif Tedavi Uygulamalarýna Genel Bakýþ total veya propofol, kas gevþetici olarak süksinil kolin veya roküronyum bromür kullanýlmaktadýr. Bu ilaçlarýn dozlarý anestezi uzmaný tarafýndan belirlenmektedir. Çalýþma için Karadeniz Teknik Üniversitesi Týp Fakültesi Farabi Hastanesi Baþhekimliði'nden yazýlý izin ve Etik Kurul onayý alýnmýþtýr. Ýstatiksel Ýnceleme: Verilerin analiz aþamasýnda SPSS 23,0 istatistik paket programý kullanýlmýþtýr. Deðerlendirme sonuçlarýnýn tanýmlayýcý istatistikleri; kategorik deðiþkenler için sayý ve yüzde olarak verilmiþtir. Sayýsal deðiþkenler de kategorik hale dönüþtürülerek ifade edilmiþtir. EKT tedavisinin etkinliðini deðerlendirme adýna tedavi öncesinde ve sonrasýnda uygulanan testler; normal daðýlýma uyanlar için Paired Sample T testi, normal daðýlýma uymayanlar için Wilcoxon testi ile deðerlendirilmiþ, istatistiksel anlamlýlýk için p<0.05 olarak alýnmýþtýr. BULGULAR Psikiyatri kliniðine yatan 2128 hasta içinden 51'ine (% 2.4) EKT tedavisi uygulanmýþtýr. EKT uygulanan 51 hastanýn, 43 ü (% 84.3) kadýn, 8 i (% 15.7) erkektir. Kadýn hastalarýn 8'i (% 11.8) gebe hastalardan oluþmaktadýr. Ortalama EKT seansý uygulama sayýsý 7, 98 olarak tespit edilmiþtir. 51 hastanýn 36'sýnda (%70.58) EKT tedavisine yanýt alýnmýþtýr. Hastalarýn 8'inde (%15.7) EKT komplikasyonu tespit edilmiþ, 7 hastada (%13.72) ise EKT tedavisine yanýt alýnamamýþtýr. EKT tedavisine yanýt alýnamayan 7 hastanýn dirençli depresyon tanýsý ile izlendiði tespit edilmiþtir. Hastalarýn sosyodemografik verileri, klinik özellikleri ve EKT tedavi verileri Tablo 1'de özetlenmiþtir. EKT uygulanan hastalarýn %45.1'i majör depresyon, %23.5' i bipolar bozukluk ve %23.7'si þizofreni, %2'si anksiyete bozukluðu, %5.9'u OKB tanýsý ile takibe alýnmýþ hastalardýr. EKT tedavisine en fazla yanýt alýnan hastalar bipolar bozukluk tanýsý alan hastalardýr (%83.3). EKT uygulanan hastalýk gruplarý ve EKT tedavisine yanýt oranlarý Þekil 1'de gösterilmiþtir. Gebe hastalarýn 4'ü bipolar bozukluk-mani nöbeti, 1'i bipolar bozukluk-depresyon nöbeti, 2'si depresif bozukluk, 1'i OKB tanýsý ile EKT tedavisi almaktadýr. EKT tedavi yanýtýný gösteren ölçek deðerlendirmeleri Tablo 2'de özetlenmiþtir. EKT tedavi komplikasyonu olarak 3 hastada (%5.88) nöbet süresinde uzama, 2 hastada (%3.92) ventriküler ekstra sistol, 1 hastada hipertansiyon (%1.96), 1 hastada (%1.96) oryantasyon bozukluðu, 1 hastada (%1.96) amnezi geliþtiði tespit edilmiþtir. 8 gebe hastanýn 7'si (%87.5) EKT tedavisine yanýt vermiþ olup yanýtsýz olan 1 gebe hastada EKT tedavisi sýrasýnda tedavi komplikasyonu olarak ventriküler ekstra sistoller geliþtiði için tedavi devam ettirilememiþtir. EKT tedavisi sonrasý gözlenen komplikasyonlar Tablo 3'de özetlenmiþtir. Tablo 1. Sosyodemografik ve Klinik Veriler Yaþ(ort) 45,4 Cinsiyet (n %) Kadýn Erkek 43 (%84,3) 8 (%15,7) Toplam hastalýk süresi (ort/ay) 136,4 Hastanede yatýþ süresi (ort/gün) 44,9 Uygulanan EKT sayýsý (ort) 7,98 EKT Enerji Düzeyleri (%) (ort) 67,26 EKT Nöbet EEG süreleri (ort/sn) 33,45 EKT Nöbet EMG Süreleri (ort/sn) 27,37 EKT PSI deðeri (ort/%) 68,57 EKT ye yanýt Var (n %) 36 (%70,58) EKT komplikasyonu Var (n %) 8 (%15,7) Ek Týbbi Hastalýk Var (n %) 14 (% 27,5) EKT: Elektrokonvulzif Tedavi, PSI: Postsupresyon indeksi 116
Saðlam Aykut D, Civil Arslan F, Karagüzel Özkorumak E, Selçuk E, Uysal S, Tiryaki A. 30 25 20 15 10 TEDAVÝYE YANIT VERMEYEN HASTALAR TEDAVÝYE YANIT VEREN HASTALAR 5 0 Bipolar Bozukluk Depresif Bozukluk þizofreni Obsesif Kompulsif Bozukluk ÞEKÝL 1: EKT Tedavisi ile Ýzlenen Hastalýk Gruplarý ve Tedavi Yanýtlarý TARTIÞMA Bu çalýþma sonucunda klinikte uygulanan EKT oranlarý %2.35 olarak bulunmuþtur. Türkiye'de iki farklý üniversite hastanesinde EKT uygulama oranlarý %14.4 ve %16 olarak bildirilmiþ olup, yatan hastalar arasýnda EKT uygulama oranlarýnýn %9-16.4 aralýðýnda olduðu belirtilmiþtir (14,15,16). Bu sonuçlar ile karþýlaþtýrýldýðýnda bir bölge hastanesi verileri olarak bu çalýþmada gösterilen EKT uygulama oranlarý düþük görünmektedir. Bununla birlikte bu çalýþma bulgularýna benzer þekilde yakýn zamanda EKT uygulamalarýna yönelik Türkiye'de bir psikiyatri kliniðinde yapýlan bir çalýþmada EKT uygulama oranlarý %2.2 olarak ve bir üniversite hastanesinde yapýlan baþka bir çalýþmada EKT uygulama oraný % 4.21 olarak bildirilmiþtir (17). Farklý dönemlerde yapýlan çalýþmalarda ABD'de %0.4-1.6 (18) Danimarka, Ýsveç ve Norveç'te %5 (19, 20), Avusturya'da %3 (21) oranlarý bildirilmiþ olup EKT tedavi oranlarýnýn ülkeden ülkeye deðiþiklik göstermekte olduðu görülmektedir. Bu farklý oranlar toplumda EKT tedavisine yönelik ön yargýlar, kültürel etmenler, anestezili uygulama ile iliþkili alt yapý sorunlarýndan kaynaklanýyor olabilir. Bununla birlikte EKT ile ilgili verilerin tek merkezde toplanmamasý nedeniyle de oranlar genel psikiyatrik nüfusun EKT oranýný göstermiyor olabilir (22). EKT tedavisine yanýt oranlarý bu çalýþmada klinik görüþme ve hastalýða özgü ölçeklerle (SANS, SAPS, YMRS, HAM-D, MADRS, Y-BOCS) deðerlendirilmiþ olup %70.58 olarak tespit edilmiþtir. Literatürde EKT tedavisi ile iyileþme oranlarý %70-90 olarak belirtilmiþtir (10,11). EKT tedavisine yanýt açýsýndan bu çalýþma bulgularýnýn literatür ile uyumlu olduðu görülmektedir. EKT tedavisine cevap vermeyen 7 olgunun direçli depresyon olarak takip edildiði gözlenmiþ olup, EKT depresyon için var olan en etkin tedavi olmakla birlikte (23), tedaviye dirençli depresyon olgularýnda EKT'ye yanýt oranlarýnýn da düþtüðü (%50-60) çalýþmalarda bildirilmiþtir (24). Bu verilere dayanýlarak EKT tedavisine iyi klinik yanýt alýnabildiði söylenebilir. EKT tedavisi uygulanan hastalarýn yaþ ortalamasý bu çalýþmada 45.4 olarak bulunmuþtur. Nitekim çalýþmalarda 45-64 yaþ aralýðýnda EKT yapýlma oranlarýnýn yüksek olduðu belirtilmiþtir (25,26). Bu 117
Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Kliniðindeki Elektrokonvulsif Tedavi Uygulamalarýna Genel Bakýþ Tablo 2. EKT Tedavi Öncesi ve Sonrasý Ölçek Deðerlendirmeleri Uygulanan testler EKT öncesi EKT sonrasý p Þizofreni SANS 63,4±29,9 35,0±25,2,008 SAPS 41,5±16,2 29,9±19,3 Depresyon MADRS HAM-D 32,8±12,1 22,1±7,9 8,9±10,4 7,1±7,0,000,001 Bipolar Bozukluk (mani dönemi) YMRS 35,9±11,5 8,7±9,0,028 EKT: Elektrokonvulzif Tedavi, SAPS: Þizofreni Pozitif Semptomlarý Deðerlendirme Ölçeði, SANS: Þizofreni Negatif Semptomlarý Deðerlendirme Ölçeði, MDRS: Montgomery Asberg Depresyon Deðerlendirme Ölçeði, HAM-D: Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeði, YMRS: Young Mani Derecelendirme Ölçeði çalýþmada hastalarýn klinikte yatýþ süresi ortalama 44.9 gün olup hastalara uygulanan EKT seans ortalama sayýsý 7, 98 olarak tespit edilmiþtir. Literatürde hastalýk gruplarý için belirlenmiþ sabit bir EKT uygulama sayýsý bulunmadýðý belirtilmiþ olmakla birlikte (27), bu çalýþmada uygulanan sayýlarla da uyumlu olacak þekilde Amerikan Psikiyatri Birliði'nin (American Psychiatric Association, APA) 6-10, Ýngiltere Kraliyet Psikiyatristler Koleji (RCP) 6-12 uygulamanýn yeterli olabileceðini bildirilmiþ, daha fazla EKT için taný ve endikasyonun yeniden deðerlendirilmesi önerilmiþtir (6,14). EKT tedavisi için etkin nöbet süresi 25 sn olarak kabul edilmekte olup (28) EEG'de 25 sn altýnda gözlenen nöbet süresinin tedavi etkinliði açýsýndan yeterli olmayacaðý belirtilmiþtir (29). Bu çalýþmada ortalama nöbet süresi 33.45 sn olarak görülmüþ olup EKT tedavilerinin EEG ile gözlenen nöbet süresi açýsýndan etkin olduðu görülmektedir. Bu çalýþma bulgularýna göre EKT tedavisi en sýk majör depresyonda, ikinci sýklýkla da bipolar bozukluk hastalarýnda tercih edilmiþtir. Literatürde EKT tedavisinin özellikle psikotik özellikli majör depresyon hastalarýnda etkin bir tedavi seçeneði olduðu belirtilmiþtir (2,3). Bu çalýþma depresyonun yaný sýra bipolar bozukluk hastalarýnda da EKT tedavisinin sýk tercih edildiði görülmektedir. Nitekim Türkiye'de EKT'nin en sýk mani nöbeti ile gelen bipolar bozukluk ve þizofreni hastalarýnda uygulandýðý belirtilmiþtir (16). EKT tedavisi ile takip edilen kadýn hastalarýn % 18.60'ý gebe hastalardan oluþmaktadýr. Toplam 8 gebe hastanýn 7'sinde EKT tedavisine yanýt alýnmýþ, 1 gebe hastada ise EKT tedavisi sýrasýnda ventriküler ekstra sistoller geliþmesi nedeniyle EKT tedavisi sonlandýrýlmýþtýr. Bu çalýþmada gebe hastalarda EKT'nin tedavi edici etkisi yanýnda yan etkilerinin az olduðu gözlenmiþtir. Literatürde EKT'nin gebelerde geliþen ruhsal hastalýklarda etkili tedavi saðlarken yan etkilerinin oldukça az olduðu ve ruh saðlýðý çalýþanlarý tarafýndan gebelikte kullanýlabilecek bir tedavi yöntemi olarak önerildiði belirtilmiþtir (30) Bu çalýþma bulgularýna göre 8 hastada (%15.68) EKT tedavisi sýrasýnda ve/veya sonrasýnda komplikasyon gözlenmiþtir. EKT tedavi komplikasyonu olarak en sýk nöbet süresinde uzama ve kardiyak yan etkiler (ventriküler ekstrasistol ve hipertansiyon), daha az sýklýkla da bellek bozukluðu ve oryantasyon bozukluðu gözlendiði bildirilmiþtir. Bu bulgulara benzer þekilde EKT'nin en sýk karþýlaþýlan yan etkilerinden birinin kardiyak komplikasyonlar olduðuna iþaret eden çalýþmalar bulunmaktadýr (31). Bununla birlikte altýnda yatan mekanizmalar bilinmemekle birlikte EKT tedavisi nedeniyle anterograd ve retrograd bellek iþlevlerinde azalma, nöbet sonrasýnda oryantasyonda bozulma, iþlem hýzý, konuþma akýcýlýðý, dikkat ve yürütücü Tablo 3. EKT Komplikasyonlarý Nöbet süresinin uzamasý Ventriküler Ekstra Sistol Hipertansiyon Unutkanlýk Oryantasyon bozukluðu EKT: Elektrokonvulzif Tedavi % 5,88 (n=3) % 3,92 (n=2) % 1,96 (n=1) % 1,96 (n=1) % 1,96 (n=1) 118
Saðlam Aykut D, Civil Arslan F, Karagüzel Özkorumak E, Selçuk E, Uysal S, Tiryaki A. iþlevlerde bozulma gibi (32) nörobiliþsel yan etkiler de görülebilmektedir (3). Bu çalýþma bulgularý doðrultusunda EKT'nin özellikle endikasyon dahilindeki hastalýklar kapsamýnda etkin bir tedavi yöntemi olduðu, yan etki riskinin düþük, güvenli ve kolay uygulanabilir bir yöntem olduðu söylenebilir. Çalýþmada EKT tedavisi ile takip edilen gebe hasta sayýsý düþük olmakla birlikte; özellikle tedavi kýsýtlýlýðý yaratan gebelik gibi durumlarda önemli bir tedavi seçeneði olduðu belirtilmelidir. Geriye dönük bir çalýþma olmasý ve verilerin dosya bilgilerine dayanmasý bu çalýþmanýn kýsýtlýlýklarýndan biridir. On yýllýk bir süreyi içeren çalýþmada hastalarýn klinik deðerlendirmeleri ve ölçek puanlamalarýnda hekimlerden kaynaklanan farklýlýklar olabilmekle birlikte ayrýntýlý dosya incelemeleri ve günlük hekim notlarý ile klinik durum doðru bir þekilde tespit edilmeye çalýþýlmýþtýr. Bununla birlikte bir üniversite hastanesi olarak üçüncü basamak saðlýk hizmeti veren bir kliniðin verilerinin tüm psikiyatrik hasta popülasyonuna genelleþtirilmesi mümkün olmayacaktýr. EKT tedavisi ile iliþkili teknolojik ilerlemeler ve anestezi ile uygulanýmý gibi geliþmelere raðmen tedavinin özel koþullarý ve yöntemi, uygulanýþ biçimi, bellekle iliþkili sorunlar ortaya çýkarmasý nedeniyle hasta ve hasta yakýnlarýnýn yaný sýra ruh saðlýðý hekimlerinde de EKT tedavisine yönelik kaygýlar ve olumsuz önyargýlar bulunabilmektedir. Bununla birlikte özellikle tedaviye dirençli durumlar ve ilaç tedavilerini kýsýtlayan gebelik ve organik sorunlarý olan hastalar için EKT'nin etkin ve güvenilir bir tedavi seçeneði olduðu görülmektedir. Bu baðlamda EKT tedavisine yönelik toplumdaki olumsuz düþünce ve ön yargýlarýn azaltýlmasý ve EKT tedavi uygulamalarýnýn arttýrýlmasý adýna EKT tedavisi ile takip edilen hastalarýn tedavi öncesi ve sonrasý yakýn takiplerini içeren, böylelikle EKT tedavisinin etkinliðini, yan etkilerini, güvenli ve kolay uygulanabilir bir yöntem olduðunu ortaya koyan iyi planlanmýþ büyük ölçekli çalýþmalara ihtiyaç olduðu belirtilebilir. Yazýþma adresi: Yard. Doç. Dr. Demet Saðlam Aykut, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Týp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalý, Trabzon demetsaglam@hotmail.com KAYNAKLAR 1. Scott AF. Electroconvulsive therapy, practice and evidence. Br J Psychiatry 2010; 196:171-172. 2. Abrams R. Electroconvulsive therapy. 4th ed. Oxford; New York: Oxford University Press; 2002. 3. Boere E, Kamperman AM, van 't Hoog AE, van den Broek WW, Birkenhäger TK. Anterograde Amnesia during Electroconvulsive Therapy: A Prospective Pilot-Study in Patients with Major Depressive Disorder. PLoS One. 2016 Oct 21;11(10). 4. Atagün MÝ, Yýldýrým MS, Canbek Ö. Electroconvulsive Therapy: An Update. Current Approaches in Psychiatry 2012; 4(3):350-370. 5. Cimilli C. EKT'nin alýþýlmýþýn dýþýnda kullaným alanlarý. Turk Psikiyatr Derg 1994; 5: 279-282. 6. American Psychiatric Association (APA) Task Force on ECT. The practice of ECT: recommendations for treatment, training and privileging. Washington DC, American Psychiatric Association Press,1990. 7. Doðan O. Dirençli obsesif kompulsif bozukluk ve tedavi seçenekleri. Anadolu Psikiyatri Derg 2010; 11:269-278. 8. Bulut M, Výrýt O, Çöpoðlu ÜS, Bülbül F, Savaþ HA. Gebelikte duygudurum bozukluklarýnýn tedavisinde EKT kullanýmý. Anadolu Psikiyatri Derg 2009;10: 76-77. 9. Kýsa C, Aydemir Ç. Elektrokonvulsif tedavinin etki mekanizmasý. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi 2003; 11:7-11. 10. Kho KH, vanvreeswijk MF, Simpson S, Zwinderman AH. A meta-analysis of electroconvulsive therapy efficacy in depression. J.ECT 2003; 19,139-147. 11. Li DJ, Wang FC, Chu CS, Chen TY, Tang CH, Yang WC, Chow PC, Wu CK, Tseng PT, Lin PY. Significant treatment effect of add-on ketamine anesthesia in electroconvulsive therapy in depressive patients: A meta-analysis. Eur Neuropsychopharmacol 2017; 27(1):29-41. 12. Tomruk NB, Oral T. Elektrokonvulsif tedavinin klinik kullanýmý: Bir gözden geçirme. Anadolu Psikiyatri Derg 2007; 8:302-309. 13. Gaines GY, Rees DI. Anesthetic considerations for electroconvulsive therapy. South Med J 1992; 85:469-482. 14. Zeren T, Tamam L, Evlice YE. Elektrokonvulsif terapi: 12 yýllýk uygulamanýn deðerlendirilmesi. Yeni Symposium 2003; 41:54-63. 15. Yýldýz A, Gökmen N, Turgut K, Yücel G, Tunca Z. Bir üniversite hastanesi yataklý psikiyatri servisinde uygulanan 119
Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Kliniðindeki Elektrokonvulsif Tedavi Uygulamalarýna Genel Bakýþ somatik tedaviler arasýnda elektrokonvülsif tedavinin yeri. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2003; 13:65-71. 16. Saatcioglu Ö, Tomruk NB. Practice of electroconvulsive therapy at the research and training hospital in Turkey. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 2008; 43:673-677. 17. Demir EY, Taþ N. Bir üniversite hastanesinde elektrokonvülsif terapi uygulamasýyla ilgili özellikler. Cukurova Med J 2016;41(2):242-247. 18. Sylvester AP, Mulsant BH, Chengappa KNR, Sandman AR, Haskett RF. Use of electroconvulsive therapy in a State Hospital: A 10-years review. J Clin Psychiatry 2000; 61:534-539. 19. Andersson JE, Bolwig TG. Electroconvulsive therapy in Denmark in 1999: a nation wide questionnaire study. Ugeskr Laeger 2002; 164:3449-3452. 20. Von Schweder LJ, Lydersen S, Wahlund B, Bergsholm P, Linaker OM. Electroconvulsive Therapy in Norway: Rates of Use, Clinical Characteristics, Diagnoses, and Attitude. J ECT 2011; 27:292-295. 21. Tauscher J, Neumeister A, Fischer P, Frey R, Kasper S. Electroconvulsive therapy in clinical practice. Nervenartz 1997; 65:410-416. 22. Balýkçý A, Bolu A, Akarsu S, Koçak N, Erdem M, Aydemir E, Uzun Ö. Türkiye'de bir üniversite hastanesinde 2006-2011 yýllarý arasýnda elektrokonvülzif tedavi uygulamasý. Anadolu Psikiyatri Derg 2013; 14:340-346. 23. Ebmeier KP, Donaghey C, Steele JD. Recent developments and current controversies in depression. Lancet. 2006 Jan 14;367(9505):153-67. 24. Sackeim HA, Prudic J, Devanand DP, Nobler MS, Lisanby SH, Peyser S, Fitzsimons L, Moody BJ, Clark J. A prospective, randomized, double-blind comparison of bilateral and right unilateral electroconvulsive therapy at different stimulus intensities. Arch Gen Psychiatry. 2000; 57(5):425-34. 25. Chanpattana W, Kunigiri G, Kramer BA, Gangadhar BN. Survey of ECT practice in teaching hospitals in India. J ECT 2005; 21:100-104. 26. Chanpattana W, Kojima K, Kramer BA, Intakorn A, Sasaki S, Kitphati R. ECT practice in Japan. J ECT 2005; 21:139-144. 27. Coffey CE, Weiner RD. Electroconvulsive therapy: An update. Hosp Community Psychiatry 1990; 41:515. 28. Weiner RD. Convulsive therapy: 50 years later. Am J Psychiatry 1984; 141:1078-1079. 29. Tomruk NB, Kutlar MT, Mengeþ OO, Canbek O, Soysal H. Elektrokonvulsif Tedavi Klinik Uygulama El Kitabý. Ýstanbul, Saðlýk Bakanlýðý, 2007. 30. Weiner RD, Coffey CE, Fochtmann L, Greenberg R, Isenberg KE, Moench L. American Psychiatric Association. The practice of ECT: recommendations for treatment, training and privileging. A Task force report of the American Psychiatric Association. 2001. 31. Rice EH, Sombrotto LB, Markowitz JC, Leon AC. Cardiovascular morbidity in high risk patients during ECT. Am J Psychiatry 1994; 151:1637-1641. 32. Semkovska M, McLoughlin DM. Objective Cognitive Performance Associated with Electroconvulsive Therapy for Depression: A Systematic Review and Meta-Analysis. Biological Psychiatry 2010; 68 (6):568-77. PROOF PROOF 120