Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 45, Mayıs 2017, s

Benzer belgeler
Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

MASALLAR. Editör. Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Mavisel Yener ile. Masal Atölyesi

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

gösteren gösterilen biçim anlam

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

YAPISAL FOLKLOR KURAMI BAĞLAMINDA BİR MASAL İNCELEMESİ ÖRNEĞİ

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Tam Ekran İçin f5 basınız.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

Azrail in Bir Adama Bakması

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Arş. Gör., Bartın Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, **

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Yaman, S. / Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2014): Propp Metodunun Bir Uygulaması - Tokat Yöresine Ait Yumakoğlan Masalı

METİNDE KATILANLAR (ACTANTS) NASIL BULUNUR? -BİR UYGULAMA-

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

PENGUEN GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

KIBRIS TÜRK HALK MASALLARI ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALARININ İNCELENMESİ

II) Hikâye Dışı düzlemi

Yaşayan Sözlü Edebiyat Ürünleri

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

YUNUS GRUBU MART AYI BÜLTENİ

DENİZYILDIZI GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ 2015

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1


OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER ANLATMAYA BAĞLI METİNLER

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com

4.Sınıf Okulistik Sınavı Konu-Kazanım Tablosu

Ders Adı : TÜRK HALK EDEBİYATI III Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

3. Bölüm: Çocuk Kitaplarında Bulunması Gereken Özellikler / 61

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Tekerlemelerin Konuları:

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU 27. EDEBİYAT VE KİTAP GÜNLERİ EDEBİYATTA GENÇ OLMAK CAK 2018

Minik Dostum Oyun Arkadaşım

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

ÇALIŞKANLIK NİSAN 2017

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

TANIM MI TARİF Mİ? HALK HİKÂYESİNİN TANIMLANMASI MESELESİ

Kahraman Kit Misafirlikte

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ

YILDIZ ve KELEBEK GRUPLARI MART AYI BÜLTENİ

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı

MASALLARIN TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Öykü Bir Çiftçi İki Memuru Nasıl Besledi? saltıkov şçedrin (aslı idil kaynar) Şiir Fotoğraf rıdvan salih

Selami Fedakâr Özbek Sözlü Geleneğinde Masallar

CİN ALİ İLE BERBER FİL

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

ANADOLU DA ANLATILAN MASALLARDA, ÂDET VE İNANMALAR ÜZERİNE HALKBİLİMSEL BİR İNCELEME Rifat EVCİM Yüksek Lisans Tezi Danışman: Yard. Doç. Dr.

Merkez Mah. (Yenibosna) Yılanlı Tepe Sok. No:3 Bahçelievler / İSTANBUL Tel: Fax:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

Türk Dünyasında Masal Tarih İlişkisi

Vakti zamanında bir padişahın üç kızı varmış. Padişah bir gün vezirini -anma alarak geziye çıkmış.

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU XXVI. EDEBİYAT ve KİTAP GÜNLERİ ETKİNLİK İÇERİĞİ Okuyan insan, yaşayan insan

1 TEMA OKUMA KÜLTÜRÜ SÖZCÜKTE ANLAM

DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 45, Mayıs 2017, s. 558-568 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 27.03.2017 12.05.2017 Gülşah AZER EFE Kırıkkale Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı g.azer@hotmail.com VLADİMİR PROPP YÖNTEMİNE GÖRE BİR MASAL İNCELEMESİ ÖRNEĞİ Masal, yazar tarafından sonradan yazıya geçirilen, halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Masallarda çoğunlukla iyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür ve iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. Masalların en önemli özelliği, didaktik yönüdür. Masallarda her sınıftan insanı bir arada görmek mümkündür. Hayvan masalları, diğer masal türleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Avrupa da Ezop, La Fontaine masalları hayvan masallarının en önemlileri olup, dünyaya ün salmış örneklerdendir. Sadece Avrupa değil Türk masalları içerisinde de hayvan masallarının ayrı bir yeri vardır. Hayvanların konuşturularak, amacın kıssadan hisse vermek olduğu bu masal türü diğer masal türlerine göre daha kısadır. Vladimir Yakovlieviç Propp, halkbiliminin önde gelen bilim adamlarından biridir. Propp halkbiliminin önemli kaynaklarından olan Masalların Biçimbilimi adlı eserinde masalların analizini kendi geliştirdiği bir yöntem doğrultusunda yapmaya çalışır. Propp un masal analiz yöntemi kimi bilim adamları tarafından eleştirilirken kimileri tarafından da kabul görmüş ve büyük ölçüde kullanılmıştır. Çalışmamızın giriş bölümünde masal tanımlarına ve masalın kökenine yer verdikten sonra, Vladimir Propp un masal analiz yöntemi anlatılarak, bir Azeri masalı olan Şengülüm, Şüngülüm, Mengülüm adlı masal Propp un geliştirdiği analiz yöntemine göre incelenecektir. Anahtar kelimeler: Masal, Vladimir Propp, Şengülüm, Şüngülüm, Mengülüm. Öz

A TYPICAL EXAMINATION EXAMPLE ACCORDING TO VLADIMIC PROPP METHOD Abstract The fairy tale is a product of oral literature which is written by the author afterwards and written in popular language. The good is often good, the evil is always bad, and the good is rewarded, the evil is punished. The most important feature of the masks is the didactic direction. It is possible to see people from all walks of life together at the tables. Animal tales have an important place among other fairy tale types. In Europe, Ezop and La Fontaine are the most important examples of animal tales and are world renowned examples. Not only in Europe, but also in Turkish epics, animal tales have a distinct place. This kind of fairy tale, in which the animals are talked and the purpose is to give a short share, is shorter than other fairy tale types. Vladimir Yakovlievic Propp is one of the leading scientists of folklore. Propp tries to do the analysis of the tables in the direction of a method that he has developed in his work called "The Morphology of Tales" which is one of the important sources of folklore. Propp's method of fairytale analysis has been criticized by some scientists and has been widely accepted and widely used. After giving an introduction to the definition of fairy tales and the origin of the fairy tale in the introduction to our work, Vladimir Propp will be examined according to the analysis method developed by Propp, a fairy tale called Şengülüm, Şüngülüm, Mengülüm. 559 Keywords: Tale, Vladimir Propp, Şengülüm, Şüngülüm, Mengülüm. 1.GİRİŞ 1.1. MASAL NEDİR? Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyelerine masal denir. Masallarda yer ve zaman ögesi daima belirsizdir. Sözlüklerdeki masal tanımlarına bakacak olursak; Türkçe Sözlükte: Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa, sürüp gelen, çoğunlukla insanların veya tanrıların başından geçen, olağan dışı olayları anlatan hikâyedir (TDK, 2005: 1349) Kamus-ı Türki de : Çocuklara anlatılan, çoğu insanlarla ilgili, olağan ve olağan dışı hadiselere dayanan öğüt verici hikâye (Sami, 2004: 830) Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğünde masal şöyle tanımlanmaktadır. Masal, ar. Mesel (örnek, benzer, öğretici söz) den masal ( öykü, özellikle örnek alınacak nitelikte, öğretici öykü). Arapçada olduğu gibi Türkçede de masal, mesel sözcüğü geniş anlamda söylenir: Örnek, benzer, öğüt, atasözü (Darb-ı mesel ), öykü, olağanüstü olay (mitos/ söylence) (Eyüboğlu, 1991: 476). Türkologların masal tanımlarına bakacak olursak; Bilge Seyitoğlu masalı şu şekilde tarif eder. Masal kelimesi ile halk arasında, yüzyıllardan beri anlatılmakta olan ve içinde olağan üstü kişilerin, olağanüstü olayların bulunduğu, bir varmış bir yokmuş gibi klişe bir anlatımla başlayan, belli bir uzunluğu olan, sonunda ye-

di, içti, muradına erdiler yahut onlar erdi muratlarına biz çıkalım kerevetine; gökten üç elma düştü, biri anlatana biri dinleyene biri de bana gibi belirli sözlerle sona eren, zaman ve mekân kavramlarıyla kayıtlı olmayan bir sözlü anlatım türü kastedilmektedir. (Seyitoğlu,1986: 149) Şükrü Elçin de masal konusunda şunları söylemektedir: Anonim halk edebiyatı mahsullerinin en yaygın olanlarından biri de masaldır. Bu mahsullere ad olarak verdiğimiz kelime Habeş çe mesel, Aramice masla ve İbranicedeki masal dan, Araplara mesel, masal şekliyle mukayese anlamıyla geçtikten sonra Türkçeye mal olmuştur. Birçok yazar tarafından hikâye, efsane, menkıbe, kıssa, fabl, atalar sözü, tekerleme vb. karşılığında kullanılmış, düşünülmüş ve tespit edilmiş olan masal, bazı Türk boylarında lehçe ve ağızlarda ayrı ayrı isimler almaktadır. Çuvaş Türklerinin hallap, Kazakların, Kırgızların, Kazanların ertek, erteği, Teleutların çorçek ve Doğu Türkistan Türklerinin aynı kökten çocek deyimini kullandığını biliyoruz. (Elçin,1986: 368) Saim Sakaoğlu; Kahramanlardan bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan, olayları masal ülkesinde cereyan eden, hayal mahsulü olduğu halde dinleyenleri inandırabilen bir sözlü anlatım türüdür. demektedir. (Sakaoğlu, 1999: 5) Pertev Naili Boratav; Masal, nesirle söylenmiş, dinlik ve büyüklük inanışlardan ve törelerden bağımsız, tamamıyla hayal ürünü, gerçekle ilgisiz ve anlattıklarına inandırmak iddiası olmayan kısa bir anlatı diye tanımlar.(boratav, 1995: 45). Eflatun Cem Güney: Masallar, toplumun hayal gücüyle yaratılmış sözlü verimlerdir. Masallar, insanoğlunun istediği, hayal ettiği şeylere ulaşma çabasından doğmuştur. Bu olağanüstü istekleri gerçekleştirmek için başka bir dünya ve olağanüstü nitelikleri kendinde toplayan yaratıklar ister. İşte, o dünya, halkın yarattığı masal kahramanlarıdır. (Güney, 1971: 15) Masalı diğer anlatı türlerinden ayırt eden bazı özellikleri şunlardır: Hayal mahsulüdür. Yer ve zaman belirsizdir. Olaylar ve kahramanlar olağanüstü özellikler içerir. Kahramanları arasında olağanüstü varlıklar (cin, peri, melek) veya hayvanlar bulunabilir. Ahlâka dayalı, yararlı, eğitici anlatılar olarak düşünülürler. Kaynakları çok eski devirlere dayanan, söylendiği zaman ve devirden izler taşıyan bir edebiyat ürünüdür. Mensur bir türdür. Kalıplaşmış bir tekerleme ile başlar, kalıplaşmış tekerlemelerle biter. Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. Çoğunlukla mutlu sonla biter. İnandırıcılık iddiası taşımaz. Zaman kavramı anlık ve çok durağan olabilir. Masalların ilk defa nerede ve nasıl ortaya çıktığıyla ilgili olarak çok farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden en yaygın olanı, Grimm kardeşlerin yapmış oldukları derlemelerdir. Birçok anlatma türüyle yakın ilişkisi olan masalın kaynakları ile ilgili olarak farklı görüşler ortaya konulsa da masal incelemelerinin çoğunda karşımıza üç okul çıkar: A.Tarih Öncesi Görüş (Mitoloji Okulu) B.Tarihi Görüş (Hindoloji Okulu) C.Etnografik Görüş (Antropoloji Okulu) (Sakaoğlu, 1999: 5-6). Masal üzerine Anadolu da yapılan ilk çalışmalar; 20. yüzyılın ilk çeyreğinde İzzet Ulvi, Türklük şuurunu uyandırmak için derleme ve yapma masallarını yayınlaması ve Ziya Gö- 560

kalp in, manzum ve mensur karışık olarak yazıya geçirdiği masalları çeşitli dergilerde yayınlamasıyla başlar. Daha sonra Pertev Naili Boratav ve Wolfram Eberhard ın ortak çalışması olan Typen Türkischer Volksmarchen Tip Kataloğu ile devam eder. Typen Türkischer Volksmarchen Tip Kataloğu ile masal çalışmaları uluslararası nitelik kazanmaya başlamıştır. Daha sonra Mehmet Tuğrul, Saim Sakaoğlu, Bilge Seyidoğlu ve Umay Günay gibi halk edebiyatının önde gelen isimleri masal çalışmalarını sürdürmüşlerdir. (Oğuz,2011:154) Masal üzerine bugüne kadar yapılan çalışmalar, masal türünün incelenmesini sonlandırmamıştır. Masal türünün her ele alınışında farklı yaklaşımlar yeni görüşler ortaya çıkabilir. (Nuhoğlu, 2014:478) Masallar söylendikleri dile göre millî karakter kazanır. Türk masalları hem Türkçe nin inceliklerini ve zenginliklerini hem de Türk kültürünün unsurlarını içinde barındırır. Masalın kültür taşıyıcılığıyla ilgili olarak Nilgün Çıblak da Çeşitli özellikleriyle her yaştan insanın ilgisini çeken masalların, insanın ve toplumun anlaşılmasını sağlamada önemli bir yere sahiptir. Masal anlatıcısı, günümüz hikâye ve romanında olduğu gibi, masalın kişilerini bir düşünce ve duygu kalıbı olmaktan çıkararak, belirli bir zamana ve yere bağlı olmasa da az çok kültür birliği oluşturmuş bir ülke üzerinde yaşayan, bir dünya görüşüne sahip insan tiplerini yansıtır. Bu bakımdan masalcı, sadece kişileri canlandırıp konuşturmakla kalmaz, kendi toplumunun dilini konuşturur, bu toplumun sevinç ve dertlerini çeşitli şekillerde dile getirir demiştir. (Çıblak 2005: 127) 1.2. VLADİMİR PROPP UN MASAL ANALİZ YÖNTEMİ Vladimir Propp Alman kökenli bir ailenin oğlu olarak, 1895 te St. Petersburg da dünyaya geldi. Petersburg'da Slav Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi ve 1915 yılında S.A. Vengerov'un seminerlerine katıldı. 1918 yılında eğitimini tamamlayan Propp bir süre çeşitli okullarda Almanca ve Rus Dili ve Edebiyatı dersleri okutmuştur. V. Propp birçok alanda çalışma yapmış, Masalın Biçimbilimi adlı yapıtıyla masal incelemeleri ve yapısal anlatı çözümlemesiyle bu alanda öncü olmuştur. Eser, Propp a dünya çapında bir saygınlık kazandırmış ve hâlihazırda bu alanda en çok tanınan eser olmuştur. (Çobanoğlu 2010: 214) Propp'a göre masaldaki kişilerin gerçekleştirdikleri fillerin her biri bir işlevdir ve bu işlevler, masalın temel kısımları olup değişmez unsurlar olarak nitelendirilmiştir. Bu işlevlerle ilgili olarak da bazı saptamalarını Propp, şu şekilde ortaya koymuştur: 1.Kişilerin işlevleri, kim tarafından ve nasıl gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin masalın değişmez ve sürekli öğesidir. 2. Masallarda işlevlerin sayısı sınırlıdır. 3. İşlevlerin sıralanışı hep aynıdır. 4. Bütün olağanüstü masallar, yapılarına göre tek bir tipe aittir. (Çıbak,2005:131) Propp'a göre masallardaki fonksiyonlar 31 tanedir ve bu sayıyı aşmaz. Bu fonksiyon ve hareketler masalların değişmeyen unsurları olup, kahramanlar değişse bile hareket ve fonksiyon sayısı sınırlı olduğu için fonksiyonlar bir masaldan diğerine aktarılır. Yani temelde aynı olan hareketler başka masallarda başka kahramanlar tarafından uygulanır. Masallarda bu fonksiyonlar temelde çift olarak karşımıza çıkar, bunların ortaya çıkması neden-sonuç ilişkisine dayandırılır. Her hareket bir sonuç doğurur. Örneğin takip varsa kurtarma sonuç olarak ortaya çıkacaktır; mücadele varsa sonuçta, zafer kazanılacaktır. (Temel, 2005:85) Yüz Rus masalını inceleyen Propp aşağıdaki 31 işlevi tanımlar: 1. Aileden biri uzaklaşır. (β 1 ) 2. Kahraman bir yasakla karşılaşır. (γ 1 ) 3. Yasak çiğnenir. (δ 1 ) 4. Saldırgan bilgi edinmeye çalışır. (ϵ 1 ) 561

5. Saldırgan kurbanıyla ilgili bilgi toplar. (ζ 1 ) 6. Saldırgan, kurbanını ya da servetini ele geçirmek için onu aldatmayı dener. 7. Kurban aldanır ve böylece istemeyerek düşmanına yardım etmiş olur. (n 1 ) 8. Saldırgan aileden birine zarar verir. (A 1 ) 8a. Aileden birinin bir eksiği vardır: aileden biri bir şeyi elde etmek ister. 9. Kötülüğün ya da eksikliğin haberi yayılır, bir dilek ya da bir buyrukla kahramana başvurulur, kahraman gönderilir ya da gider. (B 4 ) 10. Arayıcı kahraman eyleme geçmeyi kabul eder ya da eyleme geçmeye karar verir. (C) 11. Kahraman evinden ayrılır. ( ) 12. Kahraman büyülü bir nesneyi ya da yardımcıyı edinmesini sağlayan bir sınama, bir sorgulama, bir saldırı, vb. ile karşılaşır. (D 1 ) 13. Kahraman ilerde kendisine bağışta bulunacak kişinin eylemlerine tepki gösterir. (D 7 ) 14. Büyülü nesne kahramana verilir. (F 1 ) 15. Kahraman, aradığı nesnenin bulunduğu yere ulaştırılır, kendisine kılavuzluk edilir ya da götürülür. (G 4 ) 16. Kahraman ve saldırgan, bir çatışmada karşı karşıya gelir. (H) 17. Kahraman özel bir işaret edinir. (H 2 ) 18. Saldırgan yenik düşer.(i) 19. Başlangıçtaki kötülük giderilir. (J) 20. Kahraman geri döner. ( ) 21. Kahraman izlenir. (Pr) 22. Kahramanın yardımına koşulur. (Rs) 23. Kahraman kimliğini gizleyerek kendi ülkesine ya da bir başka ülkeye varır. (O) 24. Düzmece bir kahraman asılsız savlar ileri sürer. (L) 25. Kahramana güç bir iş önerilir. (M) 26. Güç iş yerine getirilir. (N) 27. Kahraman tanınır. (Q) 28. Düzmece kahramanın, saldırganın ya da kötünün gerçek kimliği ortaya çıkar. (Ex) 29. Kahraman yeni bir görünüm kazanır. (T 1 ) 30. Düzmece kahraman ya da saldırgan cezalandırılır. (U) 31. Kahraman evlenir ve tahta çıkar. (W*) (Çobanoğlu,2010:156) 562 2. VLADİMİR PROPP UN YÖNTEMİNE GÖRE METNİN İNCELENMESİ Başlangıç: Başlangıç, bir tekerlemeyle başlıyor. Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir keçi ile onun üç yavrusu varmış. Bu yavrulardan birinin adı; Şengülüm, diğerinin Şüngülüm, en küçüğününki de Mengülüm imiş. İşlev 1: Aileden biri evden uzaklaşır. Anne keçi, her gün ormana gider otlar, dönüşte de yavrularına, ağzında su, boynuzlarında ot, memelerinde de süt getirirmiş. İşlev 2: Kahraman bir yasakla karşılaşır. Sabah olunca anne keçi yine üçünün de yanaklarından öpüp: Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, beni iyi dinleyin. Günün birinde kurt gelip sizi yemek isteyebilir. O yüzden kim kapıya gelirse gelsin benim söylediğim sözleri söylemeden sakın kapıyı açmayasınız. diye tembih edermiş.

İşlev 4: Saldırgan bilgi edinmeye çalışır. Kurt, keçinin kapıya geldiğinde tekrar ettiği sözleri bilmediği için: Ben, keçiyim yavrularım ormandan geliyorum. Haydi, kapıyı açın. demiş. Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, gelenin kurt olduğunu anlamışlar birer köşeye saklanmışlar. Kurt, ne kadar bekleyip yalvardıysa da yavrulara bir türlü kapıyı açtıramamış. Tam kapıyı kırmaya karar vermişken bir de bakmış ki, anne keçi geliyor. Hemen kaçarak bir ağacın arkasına saklanmış ve onun kapıyı nasıl açtırdığını dinlemeye başlamış. İşlev 7: Kurban aldanır ve böylece istemeyerek düşmanına yardımcı olur. Ertesi gün keçi alacaklarını almış, yavrularının yanaklarından öpmüş sonra da ormanın yolunu tutmuş. Keçi evden uzaklaşır uzaklaşmaz onun söylediği sözleri ezberleyen kurt, yavaş yavaş saklandığı yerden çıkarak kapıyı çalmış. Yavrular oynaya zıplaya kapıya gelmişler ve: Kapımızı çalan kimdir? diye sormuşlar. Hain kurt, sesini keçinin sesine benzetmeye çalışarak: Aç kapıyı ben gireyim, Memelerimde süt getirdim. deyince Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, sevinerek kapıyı açıvermişler. İşlev 8: Saldırgan aileden birine zarar verir. Kurt, içeriye girer girmez önce Mengülüm ü yemiş. Bunu gören Şengülüm ile Şüngülüm kaçarak bir köşeye gizlenmişler. Kurt çok aramışsa da Şengülüm ile Şüngülüm ü bulamamış. İşlev 9: Kötülüğün ya da eksikliğin haberi yayılır, bir dilek ya da bir buyrukla kahramana başvurulur, kahraman gönderilir ya da gider. Şengülüm ile Şüngülüm, kapının kırılacağını anlayınca kapıya yaklaşıp dışarıyı dinlemişler ki ses annelerinin sesi: Kapımızı çalan kimdir? Keçi, aynı sözlerini tekrar etmiş: Aç kapıyı ben gireyim, Memelerimde süt getirdim. Yavrular hemen koşarak kapıyı açmışlar, anneleri yavrusunun birisini göremeyince: Hani Mengülüm nerede? Yavrular: Mengülüm ü kurt yedi. diye cevap vermişler. İşlev 11: Kahraman evinden ayrılır. Bu sözleri duyan keçi çok sinirlenmiş ve hemen kurdu aramaya koyulmuş. Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, sonunda bir tavşanın kapısına varmış. İşlev 14: Büyülü nesne kahramana verilir. Keçi, önce demircinin yanına gitmiş: 563

Demirci kardeş, şu boynuzlarımı kılıç gibi yap. Uçları da şiş gibi sivri olsun. Sana bir kova süt ile bir kova kaymak vereceğim. demiş. Demirci, keçinin dediklerini yapmış, o da demirciye süt ve kaymak vererek oradan kaybolmuş. İşlev 16: Kahraman ve saldırgan bir çatışmada karşı karşıya gelir. Daha sonra da kurdun damının üzerine çıkarak hoplamaya başlamış. Onun hoplamasından içeriye toprak dökülmüş ve pişmekte olan yemeğin içerisi toprakla dolmuş. Kurt, dışarıya çıkıp: O kimdir, damım üstünde, Damım, direğim üstünde, Aşımı şor eyledi, Gözümü kör eyledi. diye seslenince keçi ona cevap vermiş: Benim benim, ben paşa, Boynuzum çifte çifte, Yavrumu sen yemişsin, Gel girelim savaşa. Kurt: Çok güzel, ben de seni arıyordum, haydi savaşalım. demiş. İşlev 18: Saldırgan yenik düşer. Keçiyi yemek isteyen kurda keçi öyle bir boynuz vurmuş ki, kurt neye uğradığını şaşırmış. Kurt, avazı çıktığı kadar yüksek sesle bağırıp çağırdıktan sonra yere yığıla kalmış. İşlev 19: Başlangıçtaki kötülük giderilir. 564 Keçi, hemen kurdun karnını yırtarak Mengülüm ü kurtarmış ve onu bağrına basıp gözlerinden öpmüş. Anne keçi de sevine sevine yavrusunu evine götürmüş. Şengülüm ile Şüngülüm, kardeşleri Mengülüm ü görünce çok sevinmişler, onun yanaklarından ve gözlerinden öpmüşler. Bundan sonra da kurt korkusu olmadan hayatlarına devam etmişler. 3. SONUÇ Masal, kahramanları arasında olağanüstü şahıs veya yaratıkların bulunabildiği, yer ve zaman ögesinin ise daima belirsiz olduğu bir anlatı türüdür. Masallar, çocukların ruhsal ihtiyaçlarını karşılar ve çocuk başarma ihtiyacı, bilgi ihtiyacı, sevme ve sevilme ihtiyacı, güven ihtiyacı, bir gruba ait olma ihtiyacı, değiştirme ihtiyacı, estetik ihtiyacı, oyun ve bunun gibi birçok ruhsal durumu, yaşamlarından önce dinledikleri hikâyelerde deneyimler ve bu durum onları yaşamın gerçeklerine hazırlar. Masalın çocuğa bir diğer önemli katkısı ise, çocuğa dikkatli bir şekilde dinlemeyi öğretir ve çocuk böylece anne, baba, kardeş dışında ilişki kurabilecekleri başka insanların yer aldığı çevreyi tanır. Masallar içerisinde şüphesiz ki hayvan masallarının ayrı bir yeri vardır. Hayvan masalları, kahramanları arasında hayvan olan, kıssadan hisse tarzında, ders çıkarma amaçlı, kısa ve nesir şeklindeki anlatılardır. Kısa olmaları, formel unsurlar içermemesi, dev, cadı, cin gibi olağandışı varlıklara yer vermemesi, hayvanlar sembolize edilerek insanlara ders vermeyi amaçlaması hayvan masallarının başlıca özelliklerindendir. Analizini yaptığımız Şengülüm, Şüngülüm, Mengülüm masalı esas itibariyle bir Azeri masalı olup, masal batıya geldiğinde Kurt ile keçi yavrularının masalına dönüşür. Analizini yaparken kullandığımız metin Eberhard-Boratav (EB) tip kataloğunda 8; Aarne-Thompson (AaTh) kataloğunda 123 numarada kayıtlıdır.

Propp masalları sınıflandırırken iki çift elementin varlığına ve yokluğuna göre sınıflandırmıştır. Bunlar hainle mücadele-zafer (H-J), iş-güç çözümü (M-N) dir. Bu sınıflandırmaya göre masalları; 1. H-J çiftini içeren masallar, 2. M-N çiftini içeren masallar, 3. Hem H-J hem de M-N çiftini içeren masallar, 4. Bu çiftlerin her ikisini de içermeyen masallar olarak sınıflandırma yapmak mümkündür. Çalışmamızda Propp un analiz yöntemi temel alınmış olup, bu yönteme göre masalın fonksiyonu; Masalın şeması : β 1 γ 1 ϵ 1 n 1 A 1 B 4 F 1 H I J şeklinde tahlil edilmiştir. Bu tahlile göre masal H-J çiftini içeren tek yönlü bir masaldır. 4. METİN ŞENGÜLÜM, ŞÜNGÜLÜM, MENGÜLÜM Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir keçi ile onun üç yavrusu varmış. Bu yavrulardan birinin adı; Şengülüm, diğerinin Şüngülüm, en küçüğününki de Mengülüm imiş. Anne keçi, her gün ormana gider otlar, dönüşte de yavrularına, ağzında su, boynuzlarında ot, memelerinde de süt getirirmiş. Eve gelip kapıyı çalınca, yavrular hemen kapının ağzına yaklaşıp sorarlarmış: Kapımızı çalan kimdir? Keçi, bunlara cevap verirmiş: Aç kapıyı, ben gireyim, Memelerimde süt getirdim. Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, sevinerek kapıyı açarlarmış. Anne keçi içeriye girerek otlarını, sütlerini ve sularını verirmiş sonra da yiyip içip yatarlarmış. Sabah olunca anne keçi yine üçünün de yanaklarından öpüp: Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, beni iyi dinleyin. Günün birinde kurt gelip sizi yemek isteyebilir. O yüzden kim kapıya gelirse gelsin benim söylediğim sözleri söylemeden sakın kapıyı açmayasınız. diye tembih edermiş. Yavruları da: Tamam, anneciğim, senden başka kimseye kapımızı açmayız. derlermiş. Günlerden bir gün hain kurt, Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm ü yemeye karar vermiş. Anne keçi gittikten hemen sonra, yavaş yavaş saklandığı yerden çıkarak yavruların kapısını çalmaya başlamış. Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, kapıya gelerek seslenmiş: Kapımızı çalan kimdir? Kurt, keçinin kapıya geldiğinde tekrar ettiği sözleri bilmediği için: Ben, keçiyim yavrularım ormandan geliyorum. Haydi, kapıyı açın. demiş. Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, gelenin kurt olduğunu anlamışlar birer köşeye saklanmışlar. Kurt, ne kadar bekleyip yalvardıysa da yavrulara bir türlü kapıyı açtıramamış. Tam kapıyı kırmaya karar vermişken bir de bakmış ki, anne keçi geliyor. Hemen kaçarak bir ağacın arkasına saklanmış ve onun kapıyı nasıl açtırdığını dinlemeye başlamış. Anne keçi, eve gelince kapıyı çalarak: Aç kapıyı, ben gireyim, 565

Mememde süt getirdim. diye seslenince Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm sevinç içerisinde kapıyı açmışlar. Keçi yavrularına sarılmış, onların yanaklarından öpmüş. Her zaman olduğu gibi, ot, süt ve sularını vermiş, sonra da sohbet etmişler. Yavrular, annelerine kapının çalındığını kendilerinin de açmadığını haber vermişler. Anne keçi: Hım anladım, o hain kurttur. Benim söylediğim sözleri tekrar etmeyene sakın kapıyı açmayın. diye sıkı sıkı tembih etmiş. Ertesi gün keçi alacaklarını almış, yavrularının yanaklarından öpmüş sonra da ormanın yolunu tutmuş. Keçi evden uzaklaşır uzaklaşmaz onun söylediği sözleri ezberleyen kurt, yavaş yavaş saklandığı yerden çıkarak kapıyı çalmış. Yavrular oynaya zıplaya kapıya gelmişler ve: Kapımızı çalan kimdir? diye sormuşlar. Hain kurt, sesini keçinin sesine benzetmeye çalışarak: Aç kapıyı ben gireyim, Memelerimde süt getirdim. deyince Şengülüm, Şüngülüm ve Mengülüm, sevinerek kapıyı açıvermişler. Kurt, içeriye girer girmez önce Mengülüm ü yemiş. Bunu gören Şengülüm ile Şüngülüm kaçarak bir köşeye gizlenmişler. Kurt çok aramışsa da Şengülüm ile Şüngülüm ü bulamamış. Kurt da keçiden korktuğu için bir yere saklanmış. Şengülüm ile Şüngülüm, gizlendikleri yerden çıkıp ağlamaya başlamışlar. Biraz sonra evine gelen anne keçi kapıyı çaldıysa da cevap alamamış. Zavallı yavrular gelenin yine kurt olduğunu zannederek korkudan tir tir titremişler. Keçi bakmış ki, yavruları kapıyı açmayacak, boynuzuyla vurarak kırmaya karar vermiş. Şengülüm ile Şüngülüm, kapının kırılacağını anlayınca kapıya yaklaşıp dışarıyı dinlemişler ki ses annelerinin sesi: Kapımızı çalan kimdir? Keçi, aynı sözlerini tekrar etmiş: Aç kapıyı ben gireyim, Memelerimde süt getirdim. Yavrular hemen koşarak kapıyı açmışlar, anneleri yavrusunun birisini göremeyince: Hani Mengülüm nerede? Yavrular: Mengülüm ü kurt yedi. diye cevap vermişler. Bu sözleri duyan keçi çok sinirlenmiş ve hemen kurdu aramaya koyulmuş. Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, sonunda bir tavşanın kapısına varmış. Ayakları ile yerlere vurunca tavşan çıkmış: O kimdir, damım üstünde, Duvarım, damım üstünde, Tappır tuppur dövüyor, Ayağını damım üstünde Keçi, tavşana cevap vermiş: Çocuğumu sen mi yedin? Hayır, ben yemedim. Kimin yediğini tilkiye sor. demiş. Keçi, tilkinin damının üstüne çıkarak ayakları ile yere vurmaya başlayınca tilki: O kimdir, damım üstünde, Duvarım, damım üstünde, 566

Tappur, tuppur dövüyor, Ayağını damım üstünde deyince keçi: Yavrumu sen mi yedin? diye sormuş. Tilki: Hayır, ben yemedim, kurda sor. demiş. Keçi, önce demircinin yanına gitmiş: Demirci kardeş, şu boynuzlarımı kılıç gibi yap. Uçları da şiş gibi sivri olsun. Sana bir kova süt ile bir kova kaymak vereceğim. demiş. Demirci, keçinin dediklerini yapmış, o da demirciye süt ve kaymak vererek oradan kaybolmuş. Daha sonra da kurdun damının üzerine çıkarak hoplamaya başlamış. Onun hoplamasından içeriye toprak dökülmüş ve pişmekte olan yemeğin içerisi toprakla dolmuş. Kurt, dışarıya çıkıp: O kimdir, damım üstünde, Damım, direğim üstünde, Aşımı şor eyledi, Gözümü kör eyledi. diye seslenince keçi ona cevap vermiş: Benim benim, ben paşa, Boynuzum çifte çifte, Yavrumu sen yemişsin, Gel girelim savaşa. Kurt: Çok güzel, ben de seni arıyordum, haydi savaşalım. demiş. Keçiyi yemek isteyen kurda keçi öyle bir boynuz vurmuş ki, kurt neye uğradığını şaşırmış. Kurt, avazı çıktığı kadar yüksek sesle bağırıp çağırdıktan sonra yere yığıla kalmış. Keçi, hemen kurdun karnını yırtarak Mengülüm ü kurtarmış ve onu bağrına basıp gözlerinden öpmüş. Kurt ise can acısıyla yattığı yerden inleyerek: Vay karnım. demiş. Keçi: Mengüllüm ü yemeseydin, Vay karnım, demeseydin, demiş. Aradan biraz zaman geçince hain kurt ölmüş. Anne keçi de sevine sevine yavrusunu evine götürmüş. Şengülüm ile Şüngülüm, kardeşleri Mengülüm ü görünce çok sevinmişler, onun yanaklarından ve gözlerinden öpmüşler. Bundan sonra da kurt korkusu olmadan hayatlarına devam etmişler. (Alptekin,2005:172-174) 567 KAYNAKLAR Alptekin, Ali Berat (2005), Hayvan Masalları, Akçağ Yayınları, Ankara. Boratav, Pertev Naili (1995), 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, İstanbul. Çıblak, Nilgün (2005), "V. Propp'un Masal Çözümleme Metodu", Türk Dili, ss: 130-131 Çobanoğlu, Özkul (2010), Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine Giriş (5. Baskı), Ankara, Akçağ Yayınları. Elçin, Şükrü (1986), Halk Edebiyatına Giriş, Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara. Eyüboğlu, İsmet Zeki (1991), Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, Sosyal yayınları, 2. basım, İstanbul. Güney, Eflatun Cem (1971), Folklor ve Halk Edebiyatı, MEB Yayınları, İstanbul. Nuhoğlu, Mualla Murat (2014), Keloğlan Masallarında Propp Analizinin Dışında Kalan Örnekler, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 5, ss:478-486.

Oğuz, M.Ö (2011),Türk Halk Edebiyatı El Kitabı, 8.Baskı, Grafiker Yayınları, Ankara. Sakaoğlu, Saim (1999), Masal Araştırmaları, Akçağ Yayınları, Ankara. Sami, Şemsettin (2004), Kamus-ı Türki, Çağrı Yayınları, İstanbul. Seyitoğlu, Bilge (1986), Masal Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, C.6, Dergah Yayınları, s.149. Temel, Süreyya, (2005), "Propp Metodu ve Bir Karagöz Metnine Uygulanması", Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, S. 8, ss: 85-106. 568