K E N TLİL E ŞM E VE TÜRKÇE. Talat Tekin Hacettepe Üniversitesi

Benzer belgeler
O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor. Sessizce, titreye titreye ağlıyor.

SESE DAYALI DİL YANLIŞLARI

Öğr. Gör. Murat KEÇECĠOĞLU. Elbistan Meslek Yüksek Okulu Güz Yarıyılı

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ

ÜNLÜLER BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU. Türkçe bir sözcükte kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlülerin gelmesine büyük ünlü uyumu denir.

TÜRK DİLİ I DERSİ UZAKTAN EĞİTİM DERS SUNULARI. 6.Hafta

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Edebiyat Fakültesi Aİİ- İran 1994 Doçent Edebiyat Fakültesi Aİİ- İran 2001 Profesör Fen, Edebiyat Fakültesi Aİİ- İran 2009

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

-DE, -DA VE -Kİ NİN YAZIMI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Afyonkarahisar Kocatepe

Ses Temelli Cümle Yöntemi. 1 Hazırlayan: Doç. Dr. Berrin Baydık

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

Türkçede Orta Hece Düşmesi

Türkçe, tarih boyunca büyük sorunlarla karşılaşmış ve her durumda özünü kaybetmede bugüne kadar varlığını korumuştur.

SES (HARF) BİLGİSİ. Türkçe alfabemizde (abecemizde) 29 harf vardır. Alfabetik sırası şöyledir.

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

Seç Bakalım. ... / 24 Puan. Aşağıdaki sözcüklerin doğru hecelenmiş biçimlerini yuvarlak içine alın.

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

Kekemelik; konuşurken cümle başlarındaki kelimeyi çıkaramama ya da cümle başındaki kelimeyi tekrar etme şeklinde görülen bir konuşma biçimidir.

Sessiz değişimi" ya da "sessiz yumuşaması" olarak da bilinir. Türkçede sözcük sonlarında süreksiz yumuşak harfler (b, c, d, g) bulunmaz; bu

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

Etkili Konuşmanın Özellikleri

KONUŞMA VE DİNLEME ADABI

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

ÜNİTE NO: VII YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER AMAÇLAR:

ÖZGEÇMİŞ. Tezler. Akademik Unvanlar. Adı Soyadı: Erkan DEMİR Doğum Tarihi: Ünvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim Durumu: Doktora

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Erkan DEMİR 2. Doğum Tarihi: Ünvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Doktora. Tezler. 5.

...ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜNE

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRKÇE / Yazımı Karıştırılan Sözcükler, Kısaltmaların Yazımı

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

TALAT TEKİN VE TÜRKOLOJİ. Editörler: Prof. Dr. Emine Yılmaz Prof. Dr. Nurettin Demir Dr. Öğr. Üyesi İsa Sarı

GENEL AMAÇLI DİLEKÇE ÖRNEĞİ. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA (Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) ANKARA

SES BİLGİSİ YÜCEL ÖNEN TÜRK DİLİ VE EDEB.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

Karahan, Saim Osman (2011), Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü (1-2-3), Köstence-Romanya, 1682 s., ISBN:

BAŞİSKELE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ SINIFLAR BAŞARISIZLIK NEDENLERİ ANKETİ SONUÇ RAPORU

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM VE TERBİYE KURULU BAŞKANLIĞI KONUŞMA EĞİTİMİ (DİKSİYON) KURS PROGRAMI

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Şubat :20 - Son Güncelleme Pazartesi, 15 Şubat :23

FİİLDE YAPI. Basit Fiil Türe iş Fiil Birleşik Fiil. Yardı ı Fiille Kurulanlar. Anlamca. Kurallı Birleşikler

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ DERS PROGRAMI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkiye Türkçesindeki Farsça Sözcükler ve Kullanım Şekilleri

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

Date: Tue, 2 Mar :10: Subject: yabancı dil öğretimi From: ttkbilkogretimsubesi@gmail.com To: sedatphonetic@hotmail.com.

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Özet Değerlendirme 1

Phonetic Differences of Some Words in Haydar Baba ya Selam Poem, According to Standard Turkish Language, and Lınguıstıc Causes of These Dıfferences

T.C. MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI BÖLÜMÜ 2016/2017 GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI 1. SINIF

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ LİSANS DERS PROGRAMI 1. SINIF

TÜRKÇE SES BİLGİSİ TDE101U

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Yabancı Ad, Unvan ve Deyimlerin(Terimlerin) Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Kanun

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Yükseköğretim Üniversite İstatistikleri 2019 by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi - Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

ARAP DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM ÖĞRETİM ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

KAYNAK: Çınar, İkram "Çocuk Edebiyatı ve Yayıncılığı" Eğitişim Dergisi. Sayı: 22 (Mart 2009).

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

Kıbrıs'ta öğrenci olmak

NEDEN BOĞAZİÇİ? Özgür düşünceli Araştırmacı Kendine güvenen Önyargısız Topluma saygılı Girişimci. bireyler

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

22 İL Hane Ziyaretleri-2015 Sonuçları. Katılan kişi sayısı: 22864

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR?

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ FİNAL PROGRAMI

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

Yönetici tarafından yazıldı Cumartesi, 06 Kasım :14 - Son Güncelleme Cumartesi, 06 Kasım :36

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI

SES BILGISI YAZIM (İMLA) KURALLARI NOKTALAMA. Telaffuz (Söyleyiş) Türkçenin Sesleri ve Özellikleri

Ünite3: Ses Bilgisi Giriş

Hece, ses organlarının aynı doğrultudaki hareketiyle ve bir çırpıda çıkarılan ses veya sesler topluluğudur.

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

TO PL U M SA L SÜ R E Ç L E R İN DİLE Y A N SIM A SI. Kamile İmer Ankara Üniversitesi

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

O Dil; Çok geniş anlamıyla dil, düşünce, duygu ve güdüleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır.

Akdeniz Üniversitesi

SÜRE AÇISINDAN TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN SESLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Ders Adı : TÜRK DİLİ I: SES VE YAPI BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Değerli Velilerimiz,

Transkript:

K E N TLİL E ŞM E VE TÜRKÇE Talat Tekin Hacettepe Üniversitesi 1950'li yıllarda başlayan köy ve kasabadan büyük kentlere yapılan göçler sonucu özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentler gecekondu mahalleleri ile kuşatıldı ve bu kentlerin nüfusunda anorm al yükselm eler oldu. Taşralı gecekonducular çoktan beri büyük kent nüfuslarının %60'ını, belki de bundan da fazlasını oluşturmaktadır. Evet, köylerden kentlere göç kentlerin eski görünüm ünü büyük ölçüde değiştirdi. T aşra kökenli yeni kentliler gerçek eski kentlileri azınlıkta bıraktı. Ö rneğin, bugün İstanbul'da gerçek İstanbulluların sayısı devede kulak kaldı. İstanbul sokakları Anadolu'nun hemen her köşesinden gelmiş taşralı göçmenlerle doldu. Bunun doğal bir sonucu olarak artık yalnız çarşı ve pazarlarda değil, hemen hem en her sem tte A nadolu'nun bütün diyalektlerini işitebilirsiniz. İstanbul Türkçesini, Standart Türkçeyi işitmek eski bir deyimle 'nadirattan bir şey' olmuştur. Bu nedenle bugün İstanbul ağzı, Standart Türkçe söyleyişi üzerine araştırma yapmak isteyen bir dilcinin işi oldukça zordur ve yanılgılara düşmesi olasılığı çok yüksektir. Köyden kente göçün bir sonucu olarak Standart Türkçede başlayan ve yaygınlaşm a eğilimi gösteren söyleyiş yanlışları şu başlıklar altında ele alınabilir: 1. Kapalı /e/ ve açık /â/, 2. artdamaksıl /q/ yerine hırıltılı gırtlak sızıcısı 1x1, 3. /}/ yerine /c/, 4. uzun ünlülerin kısaltılması, 5.kısa ünlülerin uzatılması. 1. K apalı İti, açık lal Taşralı söyleyişinin en belirgin özelliklerinden biri İstanbul ağzında (Standart T ürkçede) sözcüklerin kök hecelerindeki açık /â/ ünlüsünün kapalı /e/ ile söylenmesidir. Eski Türkçede sözcüklerin kök hecesindeki kapalı /e/ ünlüsü Türkiye Türkçesinde, bilindiği gibi, az sayıda bazı sözcüklerde daralıp /i/ olmuş (iki, işit-, giy- vb. gibi), birçok sözcükte ise açık /â/ye gelişmiştir: der- [dar-], dergi [dârgi], derle- [darle-], el 'yabancı' [âl], erken [ârkân-], ver- [vâr-], vergi [vârgi], yer [yâr], yer- [yâr-] vb. gibi. Öte yandan Anadolu ağızlarının çoğunda durum farklıdır. Bu gibi sözcüklerdeki kapalı /e/ ünlüsü bazı Anadolu ağızlarında daralıp /i/ olmuşsa da (di-,

Dilbilim Araştırmaları 1995 7 vir-, yi- vb. gibi), bu ünlü birçok ağızda kendini korumuştur: der-, el, er, erkan, veryer, yer- vb. gibi.şimdi köyden kente göçün doğal bir sonucu olarak kapalı /e/li bu söyleyişler de köyden kente taşınmış, yalnız İstanbul sokaklarında değil, M eclis kürsüsünde ve televizyon kanallarında da her gün işitilir olmuştur. Öyle ki durum kimi dilcileri de şaşırtmış, bunlar kapalı /e/li bu gibi söyleyişlerin İstanbul ağzında da bulunduğu kanısına varm ışlardır. Örneğin M uharrem Ergin üniversitelerde okutulan gramerinde şöyle demektedir: 'Şunu kaydedelim ki edebi dilde kapalı e kullanılmakta ve İstanbul Türkçesi de kapalı e'leri git gide benimsemektedir'. (Türk Dil Bilgisi, I.Ü. Ed. Fak. Yayınları No. 785, İstanbul 1972, s. 57). Taşralı-Istanbullu söyleyişi ile ilgili başka bir durum da şudur: Aslında açık /a/ii olan ve Anadolu ağızlarında da korunan bazı sözcüklerde bu ünlü İstanbul ağzında öteden beri kapalı /e/ ile söylenir. Örneğin, et, ev, sev-, sevgi vb. gibi sözcükler A nadolu ağızlarında açık /â/ ile [ât], [âv], [sâv-], [sâvgi] vb. gibi söylenirken İstanbul ağzına dayalı Standart Türkçede kapalı /e/ ile söylenmektedir. Köyden kente göç bu söyleyişleri de etkilemiş, kimi aydın ya da ünlü kişiler bile bu gibi sözcükleri açık /â/ ile söylemeye başlamıştır. Örneğin, ünlü okuyucularımızdan sayın Emel Sayın da sev- ve sevg i sözcüklerini açık /a/ ile [sâv-] ve [sâvgi] biçim inde söylemektedir. Aynı söyleyişleri birçok parlam enterden ve televizyon kanallarından hemen her gün işittiğimizi de ekliyelim. 2. A rtdam aksıl /q / yerine h ırıltılı gırtlak sızıcısı 1x1 A nadolu ağızlarına, özellikle Doğu A nadolu ağızlarına özgü söyleyiş özelliklerinden biri de artdamaksıl /q/ ünsüzünün Azeri Türkçesinde olduğu gibi, gırtlak sızıcısı /x/ olarak söylenmesidir: [ax-, bax-, bıx-, çıx-, çox, yax-, yox] vb. gibi. Bu söyleyişler okumuş fakat kendi diyalektinin etkisinden kurtulam am ış kişilerce yaygınlaştırılmaktadır. Artdamaksıl /q/ yerine /x/ kullanılışı ancak eğitim le önlenebilir. Ne var ki öğretm enlerinin ve çevresindekilerin de böyle konuştuğunu işiten çocuklar bu söyleyişlerin bozuk olduğunu anlıyamıyacaklardır. 3. /j/ yerine İd Standart söyleyişten farklı bir durum da Batı kökenli sözcüklerdeki önses /j/ fonem inin Icl olarak söylenmesidir. Bilindiği gibi, bu aslında bir ses değişmesi olayı değil, fakat ana dilde bulunmayan bir ses yerine ona en yakın başka bir sesin kullanılm ası (ses ikamesi) olayıdır. Köyden kente göç sonucu [candarma], [cet], [ceton], [cip], [cilet], vb. gibi Standart Türkçe dışı söyleyişler artık her gün her yerde işitilir olmuştur.

Tekin 4. U zun ü n lü lerin k ısaltılm ası Yerel diyalektlere özgü ve Standart dile aykırı bu söyleyişlerden sonra kentliköylü tüm konuşanların dillerindeki yanlış söyleyişlere geçmek istiyorum. Bu tür yanlışlıkların başında Türkçenin ses yapısına aykırı olan fakat dilimize geçmiş ve hemen her gün kullandığım ız A rapça-farsça kökenli bazı sözcüklerdeki uzun ünlülerin kısa, kısa ünlülerin ise uzun söylenmesi gelir. Önce birinci yanlışı ele alacağım. Arapça-Farsça kökenli bazı sözcüklerdeki uzun ünlülerin kısa söylenmesi, daha doğrusu uzun ünlülerin söylenmemesi, bazı Doğu Anadolu ağızları ile Kıbrıs Türkçesi için genel bir özelliktir. Bu söyleyiş yanlışının giderilmesine eğitim ve öğretimin de (buna yüksek öğrenim de dahildir) bir yaran olmadığı görülüyor. Bunu ilk kez İzm ir A tatürk lisesinde edebiyat öğretm eni olarak çalışırken K ıbrıslı öğrencilerim e verdiğim Divan şiiri derslerinde fark ettim. Bu öğrencilere alem [a:lem], ateş [a:teş], aşık [a:şık], diirıya [dünya:], vb. gibi sözcüklerdeki uzun ünlüleri söyletmek için ne kadar uğraştımsa da bunun bir yararı olmadığını gördüm. Yüksek Öğretmen Okulu'ndan tanıdığım Doğu Anadolu'lu, kırk yıllık edebiyat öğretmeni gazeteci-yazar sayın Ahmet Kabaklı'nın bir zamanlar TRT de haftalık bir konuşma programı vardı. O programı izleyenler anımsıyacaklardır. Sayın Kabaklı bu gibi sözcüklerdeki uzun ünlüleri bir türlü söyleyemiyor ve alim, aşık, dünya, kira, rica deyip duruyordu. Her cümlesinde bu tür söyleyiş yanlışları bulunan ve kulakları tırm alayıp duran bu programın adı da yanılmıyorsam, elgünle eğlenircesine, ya 'Sohbet' ya da 'Pazar Sohbeti' gibi bir şeydi! Ancak bu konuda sayın Kabaklı'dan hiç de aşağı kalmayan bir kişi daha vardır ki o da TRT kanallarında 'Perde Arkası' adıyla bazıları çok ilginç resmi programlar hazırlayan sayın Ertürk Yöndem'dir. Sayın Yöndem'e göre Türkçede uzun ünlülü hiçbir sözcük yoktur, bütün sözcükler kısa ünlülüdür. [Zamanında], [dünyada], [sanayici], [binalarda], [proje hatası], [kiracı] vb. gibi söyleyişler nereli olduğunu bilmediğim ve bir türlü öğrenemediğim bu kişinin idyolektine aittir. 5. K ısa ünlü lerin uzatılm ası A rapça- Farsça kökenli sözcüklerdeki uzun ünlülerin doğru dürüst söylenem em esi, halkın ve Osmanlıcası kıt ya da hiç olmayan aydınların, bilinç altlarında bu gibi alıntı sözcüklerin şu ya da bu hecesinde bir uzun ünlü bulunduğu sanısı yattığından olsa gerek, birçok kimsede aslında kısa olan ünlüleri de uzatarak söyleme alışkanlığını doğurmuştur ve bu alışkanlık bugün bazı sözcüklerde iyice yaygınlaşmıştır. Stadyumları dolduran futbol izleyicilerinin başlattığı hakem yerine [ha:kem], zafer yerine [za:fer] söyleyişleri bu gibi yanlış uzatmaların, bildiğim

Dilbilim Araştırmaları 1995 9 kadarıyla, ilk örneklerindendir. Bunu Türkçe dahi edatının Arapça kökenli dahi [da:hi] gibi söylenmesi izledi ve hala da sürüp gidiyor. Daha sonra TV konuşurlarının resm- i geçit yerine [resmi: geçit], rcsm-i kabul yerine [resmi: kabul] demelerine tanık olduk. Bu yanlışları şaki [şaqi:] yerine [şa:ki], kabile [qabi:1e] yerine [qa:bile], aşiret [aşi:ret] yerine [a:şiret], tarikat [tari:qat] yerine [ta:riqat], fariza[fari:za\ yerine [fa:riza], hatıra [ha:tıra] yerine [ha:tıra:] vb. gibi söyleyişler izledi. Bu arada ilk hece ünlüsü aslında uzun iken Standart dilde kısalan tabut sözcüğü de [ta:but] biçiminde söylenir oldu. TV konuşurlarının bu tür son icatlarından biri de ka til [qatil] 'öldürme, cinayet' ile katil [qa:til] sözcüklerini karıştırmaları olmuştur. Katil sanığı [qa:til sanığı] olup çıktı! K atil [qatil] ve katil [qa:til] karıştırm asına benzer bir söyleyiş yanlışı da özellikle SSCB'nin yıkılıp dağılmasından sonra ortaya çıktı. Eski SSCB'deki Türk halklarından bugüne kadar pek haberi olmadığı anlaşılan kimi aydınlarımız, kimi üniversite Türkoloji öğrencileri, hatta kimi Türkoloji profesörleri gibi, Yakut [yaqut] etnik adını ilk hecedeki /a/yı alabildiğine uzatarak [ya:kut] biçim inde söyleyip duruyorlar. Belli ki bu etnik adı Arapça kökenli y a k u t [ya:qut] ile karıştırıyorlar! Aslında kısa olan ünlüleri uzatma yanlışlığından Batı kökenli bazı sözcükler de nasiplerini alm aktadırlar. Bunların başında Fransızcadan dilim ize geçmiş laik sözcüğü geliyor. Bilindiği gibi bu sözcük önceleri düzeltme işareti ile lâik biçiminde yazılırdı. İşte galiba bu nedenle halk ilk hecedeki /a/ ünlüsünü uzatarak söylemeye başlamış ve bu yanlış söyleyiş giderek yaygınlaşmıştır. Sözcükteki /a/ ünlüsünün uzatılm asında ilk hecesi uzun ünlülü Arapça kökenli layık sözcüğünün de etkisi olduğunu sanıyorum. Ünlü halk ozanı A şık V eysel in Atatürk devrim lerini öven şiirinde laiklik ilkesinden söz ederken Din işiğinde lâyığız demesi bunu kanıtlar gibidir. A şık Veysel'in laik sözcüğünü lâyık biçimine sokması bağışlanabilir. Ama Meclis kürsüsünde ant içerken bu sözcüğü a'yı uzatarak lâik biçiminde söyleyen anlı şanlı m illetv ek illerin e ne dem eli? TV panellerinde şeriatçılığı savunan köktendincilerin lâik, lâiklik demelerine de kızılmaz; çünkü onlar zaten laikliğe karşıdırlar. Ama aynı panellerde laikliği savunan A tatürkçü ve laik kimi gazetecilerin de savunmaya çalıştıkları ilkenin adını doğru dürüst söyliyememeleri asla bağışlanamaz. Yanlış söylenen Batı kökenli sözcüklerden biri de lider sözcüğüdür. İngilizce kökenli olan, fakat bize Fransızca söylenişi ile geçen bu sözcüğü ilk hecesindeki /i/ ünlüsünü uzatarak söyliyenler çoğalıyor. Bu yanlışı da daha çok İngilizce bildiklerini dosta düşm ana bildirmek isteyenler yapıyor galiba. Bilindiği gibi, İngilizce kökenli

10 Tekin bu sözcüğün ilk hecesindeki /i/ ünlüsü aslında o dilde uzundur. Ne var ki bu sözcük /i/ ünlüsü uzatılarak [lirder] biçiminde söylense de yine doğru olmuyor. Çünkü sözcüğün ikinci hecesindeki ünlü de İngilizce aslında /e/ değil, zayıf bir /ı/dır ve sözcük bu dilde, vurgusu da ilk hecede olmak üzere, [li:dır] biçiminde söylenir. O halde [li:der] söylenişi bu durumu ile ne tam İngilizce ne de tam Fransızcadır; yarı İngilizce yarı Fransızca melez yani kırma bir söyleyiştir! İlk hecesindeki /i/ ünlüsü yanlış olarak uzatılan Batı kökenli başka bir sözcük de Fransızca kökenli lisans sözcüğüdür. Kimi üniversite öğrencilerinin bu sözcüğü /i/si yanlış olarak uzatılan Arapça kökenli lisan sözcüğü gibi [li:sans] biçiminde söylemesi bağışlanabilir belki ama aynı yanlışı yabancı dil konusunda çok iddialı bir filoloji profesörü yaparsa bu asla bağışlanamaz! )