Burcu, burcu kokar durur Mut un gülleri, gülleri Bülbül gibi şakır durur Yârin dilleri, dilleri.

Benzer belgeler
ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Sözlü Bilgi Kaynakları

D DAĞ DAKİKA DAKTİLO DALAK DALGA

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

İLKÖĞRETİM OKULU 2-/A SINIFI TÜRKÇE DERSİ İLKOKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ KURSU PLANI

MEVSİM İLKBAHAR SAĞLIKLI YAŞAM. İlkbahar mevsiminin özelliklerini öğreniyoruz.

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ŞUBAT

BİZE KATILIR MISINIZ?

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU SINIFI ŞİRİNLER SINIFI MAYIS AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

ALT EKSTREMİTE SET 1 ( germe egzersizleri)

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

03-07 NİSAN 2017 MAVİ YUNUSLAR SINIFI HAFTALIK BÜLTEN

OKULUMUZDA NASIL DAVRANMALIYIZ?

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

Menüde sosluklar getirilmelidir. Yemekten sonra çay veya kahve servisi yemeğe dâhil olan içecektir.

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi 2018 ARALIK AYI EĞİTİM BÜLTENİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

DÜNYA ÇOCUKLARI EL ELE EKİM OKULA GETİRECEKLERİMİZ OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 15 ARALIK -19 ARALIK 2014

Bu etkinler resim yapma, boyama, hamurla oynama, sınıf içinde veya oyun salonlarında düzenlenen oyun alanlarında oyun oynama gibi öğretmen gözetimi

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

DİNİ VE MİLLİ BAYRAMLAR

5 YAŞ HAZIRLIK GRUBU HAFTALIK VELİ BÜLTENİ SAYI : 1 DUYU ORGANLARIMIZ 31 EKİM-04KASIM

EYLÜL AYI VELİ BÜLTENİ

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 27 EKİM EKİM 2014

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Veli Mektupları MyLittle Island 1

DEDELER İLKOKULU

PROTOKOL BİLGİSİ. Prof. Dr. Rıdvan DURAK Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksekokulu Pasinler/ERZURUM

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU BUKET SARICA

NİŞANTAŞI AKADEMİ MART AYI AYLIK BÜLTENİ YILDIZLAR SINIFI

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

1- Kurnazlık: Oyunun stratejisini planlamak ve oyun kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmek.

2017 MAYIS / 1. HAFTA PAZARTESİ CUMA SABAH KAHVALTISI SABAH KAHVALTISI SABAH KAHVALTISI SABAH KAHVALTISI SABAH KAHVALTISI

Akvaryumdaki Denizkızı

ARTVİN ATABARI OYUNU NUN HİKAYESİ ve TARİHİ

Defne ağacı, bahçeye güzellik verir. Defne yaprağı, yemeklerinize lezzet katar. Defne yağlı sabunu ise cildinizi güzelleştirir

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

ATATÜRK'Ü ANIŞ. Adım-Soyadım:...

MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER

OKYANUS SINIFI NİSAN AYI BÜLTENİ

MART AYI AYLIK BÜLTEN

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz.

STEP HAREKETLERİ TABLO : (1x8) 8 defa adımlama yapılır (sağ adımla başlanır).

MART AYI EĞİTİM PLANI

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

NİSAN AYI VELİ BÜLTENİ

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU MELİKE DAĞ

4 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN EKİM

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği

HAZİRAN AYI 5 YAŞ BÜLTENİ

Çaresiz bir tanık gözüyle

Kahraman Kit Misafirlikte

Riva s Club Anadolu dan malzemeler ile sizlere klasik Ramazan Sofralarını hatırlatan bir menü hazırladı.

DEĞERLER EĞİTİMİ SINIF İÇİ ETKİNLİK PLANI MAYIS-HAZİRAN AYI İŞLENEN DEĞER: AİLEMİZİ ARKADAŞLARIMIZI VE HAYVANLARI SEVMEK ARKADAŞ SEVGİSİ DOSTLUK

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Tekirdağ Seyirlik Köy Oyunları ( Gelin Verme Oyunu- Kimde Kabahat Oyunu)

İSTNBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU BALIKLAR SINIFI NİSAN AYI KAVRAM VE ŞARKILARI

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Kreş ve Gündüz Bakımevi

MAYIS AYI VELİ BÜLTENİ

Meslekî yetiştirme dereceleri, Ahîlik kurumunda bilgi ve becerinin düzeyini ortaya koyan önemli ögelerden biridir.

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK

MESLEKLER 2017 HAZİRAN / 1. HAFTA CUMA KONU PERŞEMBE

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL KIRAÇ ANAOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ GÖREVLERİMİZİ BİLMEK TEMASI NİSAN AYI FAALİYET RAPORUDUR

UĞUR BÖCEKLERI SINIFI MART AYI AYLIK BÜLTENİ

El göz koordinasyon çalışmaları yapıyoruz. Kurallı serbest oyunları oynuyoruz. Ze-kare ile eğleniyoruz.

ARTIK MATARYEL GÜNÜ. Güne jimnastikle. Güne jimnastikle. Çiçek öğretmenle. başlıyoruz. NEZAKET VE ZERAFET UYGULAMA GÜNÜ

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

AYLIK BÜLTEN TEMA: HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ, DÜNYA TASARRUF GÜNÜ, CUMHURİYET HAFTASI,DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ. Hazırlayan: MELTEM DÖKÜLMEZ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

Kahraman Kit Misafirlikte

TOPRAĞIN KIZLARI PROGRAMI

Fatma Atasever.

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

ŞUBAT AYI SON HAFTASINDA NELER YAPTIK?

Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

Transkript:

TÜRKMENLERDE SEMAH Türkmenlerin geleneklerinde, dansın, şiirin, sazın, sözün, sohbetin önemli bir yeri vardır. Türkmenler, çeşitli günlerde semah düzenlerler. Düğünde, bayramda, adak için, doğumda, ölümde, konuklar onuruna ve başka vesilelerle... Sofraları çeşitli yemeklerle kurarlar. Sazlar çalar, türküler söylerler. Semah oynanır. Bu tür toplantılara kadın erkek tüm köy halkı çağrılır. Böylesi toplu şölenler evlerde, bağda, bahçede yapıldığı gibi köy meydanında da düzenlenebilir. Bir konuk şerefine verilen şöleni izleyelim: Şölene tüm köy halkı davetlidir. Şölene gelen her hane, beraberinde bir sini dolusu yemek getirir. Toplantının yapılacağı yere hasırlar serilir, kilimler atılır, sofra örtüleri yayılır. Yer minderleri döşenir. Bu tür sofralarda 100 150 kişi rahatlıkla oturur, yer içer. Köy halkı, çağrının yapıldığı zamana uyarak, şölen evinde ya da yerinde yavaş yavaş toplanmaya başlar. Her gelen, beraberinde getirdiği yemekleri yer sofrası üzerine bırakır. Konuk onuruna verilen şölen, köylülerce ortaklaşa hazırlanır. Şölene gelen konukları bir erkek karşılar, hoş geldiniz, der. Onlara, sofrada oturacakları yerleri gösterir. Örneğin: Aşa, sen Ali nin yanına otur. Yazgülü, sen de Veli nin yanına geç. Fatma, sen Mustafa nın yanındasın... Sohbeti sohbetine uygun düşenleri özenle seçer, sofraya yerleştirir. Bu işin yöneticisi, hatırı sayılan, sözü dinlenen, saygıdeğer bir kişidir. Çünkü sofra düzenini ve sofranın uyumunu ancak böylesi yetenekleri olan bir kişi sağlayabilir. Saatlerce sürecek sohbetlerin, anlatılacak hikâyelerin, söylenecek şiirlerin, karşılıklı yapılacak taşlamaların, okunacak türkülerin, oynanacak semahların geleneklere uygun şekilde ve neşe içinde geçebilmesi, törenleri yönetenlerin bilgi ve ustalıklarına bağlıdır. Nitekim her köyün böylesi şölenleri ustalıkla yönetecek üstat kişileri vardır. Sofrayı ise, sofracıbaşı yönetir. Elinde, beline bağlayacağı peştamalı vardır. Peştamalı üç kez belinde dolandırır. Sofrayı kusursuz yöneteceğine söz verir. İşte bu üstat kişi, herkesin ne kadar içeceğini ve ne kadar yiyeceğini bilir. Sofrayı ona göre yönetir. Meclisin sohbetini de dikkatle izler, herkesi yakından, ama belli etmeden izler. Kocası mecliste olmayan kadın semaha kalkmaz. Semaha daveti kadın, erkeğe yapar; ancak bu erkek, kadının kocası olamaz. Zaten kadın, sofrada kocasının yanına da oturtulmaz. Avrupa daki davet sofraları gibidir buradaki düzenleme. Ama bir farkla: Onlar masalarda, köylülerimiz yer sofralarında otururlar; Avrupalılar sıkıcı bir ciddiyetle, köylülerimizse yürekten gelen bir içtenlikle yer içerler. 1

Türkmen törenlerinde herkes sofracıbaşı olamaz. Semah sofrası, kişilerin ahenkli sohbetleriyle saatlerce sürer. Lokma, lokma yenir, yudum, yudum içilir. Yunus tan, Karacaoğlan dan şiirler okunur. Burcu, burcu kokar durur Mut un gülleri, gülleri Bülbül gibi şakır durur Yârin dilleri, dilleri. Gurbet ele varmak gerek Aşka gönül vermek gerek Hele bir yol sormak gerek İnce belleri, belleri. Karacaoğlan yâri ünler Acı tatlı geçti günler Türkmen kızı diye inler Sazın telleri telleri. Sofra, şiir ve edebiyat havasına bürünür. Hikâyeler anlatılır, hoşsohbet kişiler sofraya renk katarlar. Sesi güzel olanlar türküler söylerler. Sazlar çalar. Bazen herkes birlikte söyler, bir koro gibi: Bu dünya bir gelindir Yeşil kızıl donanmış Kişi, yeni geline Bakar bakar doyamaz. (Yunus Emre) Semah başlayacağı zaman kadın kalkar, erkeğin önüne gelir. Yere diz çöker. Niyaz alır, semaha davet eder onu. Semah bir çift, iki çift, dört çift, altı çift, sekiz çift olarak oynanır. Eskiden köy meydanlarında kırk çiftin semah yaptığını söylerler. Semah, dinsel inançla oynanan bir tür oyundur. Felsefesi vardır. Bu nedenle, semahı iyi bilmeyen yapamaz. Semah türküsünü sazlar çalar. Topluluk, türküleri koro halinde söyler. Çiftler aynı anda, aynı ölçüler içinde hareket ederler. Çiftler, 40 da olsa, aynı anda aynı dönüşleri eş figürlerle yaparlar. Semahı izleyen yabancı bir kişi, onu vals e benzetebilir. Semah dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm çok ağırdır. Burada çiftlerin yalnız kolları bir sağa bir sola hareket eder. Çiftler, birbirlerinden iki metre kadar uzaklıkta karşılıklı dururlar. 2

Sol ayakları üzerine sağ ayaklarını koyarlar; dengelerini hiç bozmadan yere doğru eğilerek birbirlerini saygıyla selamlarlar. Saz, ağır ağır semah havası çalar. Dön, dön şah boylum... Birinci bölüm insanın doğumuyla yirmi yaş arasındaki büyüme dönemini anlatmaktadır. Birinci kısım biter, ikinci kısım başlar. Çiftler, birbirlerine doğru yaklaşırlar. Kadın saygıyla eğilerek iki elini erkeğin omuzları üzerine koyar. Kadınla erkek yavaşça, başlarını birbirine üç kez deydirerek niyazlaşırlar. Sonra bir sağ ellerinin küçük parmaklarıyla bir sol ellerinin küçük parmaklarıyla tutuşarak sağa sola dönmeye başlarlar. İkinci kısımda oyun biraz hareketlenmiştir. Çiftler büyük bir uyum içindedirler. Vücutlar ile başlar diktir. Eşit hareketlerle oyun sürer. İkinci kısım, insanın yirmi ile kırk yaş arasını dile getirir. İnsanoğlu, bu yaşlarda bastığı yeri bilmez; aşka sevgiye, üremeye en açık olduğu bir dönemdir bu. Sonra üçüncü kısım başlar. Hareketler daha da hızlanır. Bu bölüm, insanın kırk ile altmış yaş arasını yansıtır. İnsanoğlunun canını, malını, ocağını, çoluğunu, çocuğunu, dostunu, ilmini ve irfanını en iyi değerlendirdiği dönemdir bu yaşlar. Dans, saz, söz bir başka türlü anlam kazanır bu kısımda. Çünkü bu yaşlar olgunluk, verimlilik, ermişlik çağıdır. Sonra, semahın dördüncü kısmına geçilir. Yerle gök birleşir. Dönülür, dönülür... Ayaklar yerden kesilir. Baş yukarı doğru uzanır, kollar açılır. İlahi bir görünüm kazanır semah. Arada fazladan bir erkek girer; yorulan erkeğin yerini alır. Böylece kavalyeler değişir. Dördüncü bölüm, insanın altmış ile seksen yaş arasındaki zamanıdır. İnsan yerle gök arasında gider gelir. İnsan ömrünü dörde bölmüşler, Yaşam, seksek yaşına kadar değerlidir. demişler. Sekseninden sonraki hayat boşlukta yaşamaktır. Semah sona erer böylece. Çiftler sofraya gelirler, secde ederler. Sonra oturup sofraya karşı niyazlaşırlar, semahlarını kutlarlar, bade içerler. Sofrada sakin sakin, sohbetleri dinleyerek yorgunluklarını giderirler. Yıllar önce böyle bir sofranın konuğu olmuş ve hayretler içinde kalmıştım. Uygarlık örneği olarak gösterdiğimiz batı ülkelerinin modern, ileri yaşantılarını yüzyıllardır bizim köylülerimiz uyguluyorlarmış meğer. Hem de büyük bir felsefeyle, inançla, soylulukla. Ayrıca, Avrupa da kadının erkeği dansa davet ettiğini henüz duymamıştım. İşte Anadolu muzda böylesi uygar gelenekler hâlâ var. Tabii zamanın akışı içinde Anadolu nun tüm bölgelerindeki insanların gelenekleri görenekleri değişecektir. Bu doğaldır. Ama biz, bu değişim sırasında Anadolu insanımızla 3

nasıl ilgilenebiliyoruz? Onun yapısına uygun neler sunabiliyoruz? Eski gelenekleri araştırmak için ne yapıyoruz? Özetle, insanlarımızın yapısını öğrenmek için ne gibi çabalara girişiyoruz? Tabii, böylesi binlerce yıllık gelenekleri atom çağında aynen sürdürmek istesek de olamaz. Ama halkımızın bünyesini hem şimdi hem gelecek çağlarda tanıyabilmek için bu tür etnografya araştırmaları yapmak da zorunludur. Araştırmacı Etnolog Yazar Sabiha Tansuğ (Sanat Olayı Dergisi nden Alınmıştır Nisan 1981) 4

TÜRKMEN DÜĞÜNÜ Düğün bayrağı evin çatısına dikilmiş dalgalanıyor. Bir tutam çiçek, ayna, al, yeşil, sarı, mavi, pembe, mor, turuncu, İpek krepler, gök kuşağı gibi uçuşuyor. Gökyüzüne, güneşe, yıldızlara karşı duruyor. Davulcu vuruyor davuluna tokmağını güm güm. Yer gök inliyor, çevre köyler dinliyor. Düğün evi dolmuş, taşıyor, Küsler barışıyor. Düğün aşı keşkek, Nohutlu et, pilav, yaprak sarması, kızartma, kulak çorbası. Baklava börek, birazda çörek, gelenek. Düğün aşı, bütün davetlilere gerek. Odalara, sofralara, bahçelere, sofralar kurulur. Aç, tok karınlar, doyurulur. Kadın, erkek yan yana oturtulur. Niyaz alınır, badeler yudumlanır. Düğün kutlanır, Kamber sazın tellerine vurmuş. Türkmen çiftleri samah a durmuş Gün ışımış, güneş doğmuş. Öğleye doğru, gelin alayı hazır olmuş. Önde, davul zurna, arkada delikanlılar. Azıcık efemsi sarhoş, oyunları pek hoş. Allı, morlu, başları sıra sıra altunlu. At üzerinde kadınlar, gelini almaya hazırlar. Al ata gelin biner. Al duvaklı yüzü, koca evine döner. Ana baba evinde kalır, aşığı, kaşığı At üzerinde yol alır, gelir, koca kapısı açılır. Taçlı yüksek başından pirinçler, şekerler, paralar, saçılır. Yaşlı, genç çoluk, çocuk, herkes bereket, uğur diye yerden kapışırlar. Kayınpeder toplum önüne gelince, Sanki tanrıça Artemis örneği Koyun, keçi, arı kovanı, bağ, bahçe, zeytinlik bağışlar. Gelin memnun kalır, attan iner, Eline, beline, diline sahip olma kemeri belinde, Sürmesi gözünde, kınası avucunda, ekmeği koltuğunda, Oturur, bir günlük gelin tahtına. Dua edilir hep birlikte, gelinle güveyin bahtına. 17 Aralık 2001 Sabiha TANSUG 5