İstanbul Fikir Enstitüsü Yayınları Aralık YAHUDİ TÜRKLER: HAZAR TÜRKLERİ NE GENEL BİR BAKIŞ Nergis TAN

Benzer belgeler
Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

SABARLAR Türk Milli Kültürü, Türk Milli Kültürü, Belleten, Belleten,

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Meral Okay Kültür Merkezinde Sohbet Toplantısı

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

KİTAP İNCELEMESİ / BOOK REVIEW: KIPÇAK TÜRKLERİ Dilnaz SAİPEDİNOVA *

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

İSTANBUL DAKİ KARAYLAR. Yayına hazırlayanlar: Avraham İŞCEN-Perihan KAYA

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

Türkiye'nin En Çok Satan. TARİH ten

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

9. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İSLÂM TARİHİ 2. Hafta 5. Prof.Dr. Levent ÖZTÜRK SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

Türk Süperetnosu, Dünya Sistemi ve Turan Petrolleri

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

A. ŞİMŞİRGİL, Otağ I: Büyük Doğuş - Türklerin İslamiyeti Kabülü. İstanbul Timaş Yayınları, 193 sayfa (4 resim ile birlikte). ISBN:

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER.

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

YENİ DERS ÖNERİSİ. : Çin Tarihi I (Kelimelerin ilk harfleri büyük olacak şekilde küçük harfle yazılması gerekmektedir.)

ETKİNLİK - 1 BOŞLUK DOLDURMA

Aralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss Year 6, Issue XVI, pp DOI No:

Orhan TÜRKDOĞAN (2009). Günümüzde Karaman ve Hazar Türkleri, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 224 Sayfa. ISBN ( ).

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TARİH SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Eğitimde

Doktora Öğrencisi, (Makale gönderim tarihi: ; makale kabul tarihi: )

TARİH GÜNÜMÜZDEKİ TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI MUHTAR TÜRK CUMHURİYETLERİ

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir.

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Kültür ve medeniyet 1)DEVLET YÖNETİMİ 2)DİN VE İNANIŞ 3)SOSYAL VE İKTİSADİ HAYAT 4)DİL VE EDEBİYAT 5)BİLİM VE SANAT

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ORTA ÇAĞ TARİHİ. Editör Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.)

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

Avrupa da Yerelleşen İslam

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

1- Kurnazlık: Oyunun stratejisini planlamak ve oyun kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmek.

Ticaret ve Devlet. 21 Kasım 2017

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Transkript:

YAHUDİ TÜRKLER: HAZAR TÜRKLERİ NE GENEL BİR BAKIŞ Nergis TAN ÖZET 7. ve 11. yüzyıllarda Doğu Avrupa da yaşamış bir Türk halkı olan Hazarlar ın soyunun hangi Türk boyuna dayandığı hakkında muhtelif görüşler bulunmaktadır. Bu görüşlerden bazılarına göre Hazarlar; Göktürkler, Sakalar, Uygurlar vb. gibi Türk boylarına dayanmaktadır. Hazarlar göçebe bir toplum oldukları için etnik ve köken bakımından birçok Türk boyu ile beraber aynı coğrafyada yaşamışlardır. Bu sebeple tek bir kökene mensup olduklarıyla ilgili net bir bilgi yoktur. Dilleri Kıpçak Türkçesi ne yakındır. Hazarlar dan günümüze dek gelebilen tek kaynak İbrani alfabesiyle yazılan Kinez mektuplarıdır. Bu mektuplar Hazar Hakanı Yusuf un, Endülüslü Yahudi Hasdai b. Şarput ile yazışmalarını içermektedir. Hazarlar, 7. yüzyılın ortalarına doğru devletleşmişlerdir. Dönemin iki büyük gücü Bizans ve Emevî (daha sonra Abbasî) İmparatorlukları ile çalkantılı ilişkiler sürdürmüşler ve aralarında evlilikler yapmışlardır. Hazar Devleti siyasi varlıkları süresince Müslüman, Musevi, Hristiyan inançlarını benimsemişlerdir. Peçenek akınları ve devlet içerisindeki parçalanmalarla sarsılan Hazar Devleti, nihayetinde Kiev Knezliği tarafından yıkılmıştır. Bu çalışmada Hazar Türkleri nin ad ve siyasi varlıklarının kökenlerinden ve coğrafi özelliklerine bağlı geçim kaynaklarından bahsedilmiş, nasıl devlet kurdukları, hangi inançları benimsedikleri ve tarih sahnesinden nasıl silindikleri sorularının yanıtı aranmıştır. Bu sorular aralığında devletin komşu devletlerle yaptığı savaşlardan bahsedilmiştir. 1

1. HAZAR TÜRKLERİ KİMDİR? Hazarlar, 7. ila 11. yüzyıllar arasında İdil kıyıları ve Kırım yarımadası arasında, Hazar denizi kuzeyinde, Batı Göktürk toprakları üzerine imparatorluk kuran bir Türk halkıdır[1]. Hazar kelimesinin kökeni hakkındaki muhtelif fikirler bulunmaktadır. Araplar, Türkler le tanıştıktan sonra Türkçe konuşan bütün kabilelere Türk adını vermişlerdir. Fakat daha sonra Hazar civarındaki Türkler le karşılaşınca çekik ve dar هزار gözlü oluşları sebebiyle onlara Hazar demişlerdir. Gerçekten de Arapçada kelimesi çekik ve dar gözlü anlamındadır[2]. Musevî, Bizans ve Arap kaynaklarına göre Hazar ülkesinde yaşayan halkın büyük çoğunluğunun Uygur, Hazar, Ön Bulgar, Sabir ve Peçenek gibi Türk boyları olduğu bilinmektedir[3]. Dilleri; Çuvaşça, Göktürkçe, Bulgarca, Karaylar ın konuştuğu Kıpçakça dillerine benzerlik göstermektedir. Hazarlar, etkileşimde bulundukları devletlerin alfabelerinden de etkilenmişlerdir[4]. Hazarlar hakkında Hazarlar ın kendilerinden kalma Hazar Türkçesi ile yazılmış bir eser yoktur. Hazarlar hakkında Hazarlar ın yazmış olduğu iki mektup vardır. Ancak bunlar Hazarca değil İbrani alfabesi ile İbranice olarak yazılmışlardır. Bunlar, Hazar Hakanı Yusuf un Endülüslü Yahudi Hasdai b. Şarput a yazmış olduğu mektup ile meçhul bir Hazar Yahudisi nin yazmış olduğu mektuptur. Her iki mektup da İbrani alfabesi ile ve İbranice olarak kaleme alınmıştır. Hakan Yusuf un mektubu 950-960 yılları arasında yazılmıştır. İspanya da kurulmuş olan Endülüs Emevî devletinin halifesi III. Abdurrahman, başlangıçta sarayında hekim olarak görevlendirmiş olduğu Hasdai b. Şarput isimli Yahudi yi zamanla kendine vezir yapar. III. Abdurrahman, bir süre sonra bu kişiyi sadrazamlığa dahi tayin eder. Bu Yahudi sadrazam zamanla dış ülkelerden Endülüs sarayına gelen heyetlerden, ülkelerindeki Yahudiler hakkında bilgi toplamaya başlar. İran dan gelen bir heyet Hasdai ye, Karadeniz in kuzeyinde bir Yahudi krallığının varlığını haber vermiş, fakat Hasdai buna inanmak istememiştir. Daha sonra Bizans tan gelen heyetlerden konuyu iyice soruşturan Hasdai, böyle bir krallığın varlığına inandıktan sonra o günün Hazar Hakanı Yusuf a bir mektup yazmış, bu mektupta Yusuf a on iki kabileden hangisine mensup olduğunu, devleti nasıl yönettiğini; orduların durumunu vb. hususları sormuştur. Hakan Yusuf da Hasdai ye, İbrani alfabesi ve dili ile cevabî bir mektup yazmış ve sorduğu sorulara cevap vermeye çalışmıştır. Yusuf un göndermiş olduğu bu mektup, Hasdai tarafından muhafaza edilmiş olup, günümüze kadar gelmiştir. Hakan Yusuf un bu mektubu, gerek Hasdai ye ve gerekse diğer Yahudilere moral yönünden fevkelâde tesir etmiştir. Mektupta verilen bilgilerden yüzyıllardan sonra bir Yahudi devletinin kurulduğunu öğrenen İspanyol Yahudileri çok sevinmişler, yazmış oldukları eserlerde bu mektuptan bahsetmişlerdir[5]. Hazar Türkleri nin soyu hakkında da muhtelif bilgilere ulaşmaktayız. Bu bilgilerden bazıları aşağıdaki gibidir: 2

Bir kaynakta Hazar ın bir etnik birimin adı olduğu ve Göktürkler den ayrı başka bir Türk topluluğu olduğu söylenmektedir[6]. Togan a göre ise; Horasan daki Saka kollarının bir kısmı Hindistan a göç ederken bir kısmı Hazar Denizi / İtil nehrine göç etmiştir. Bir kısmı da Partların bel kemiği olmuştur[7]. Hazarlar, Barsil den göç eden Suvarlar ın bir boyu ya da Suvarlar Hazarlar ın bir boyu olabileceği üzerine kesin olmamakla birlikte fikirler bulunmaktadır. Bir de her ikisinin birer ayrı boy oldukları ve sonra birleştikleri görüşü de bulunmaktadır. Suvarlar, Bizans-İran savaşlarında paralı askerlik yapmışlar ve askeri silah yapımında ün kazanmışlardır. İki devlet arasındaki savaştan çıkarları sadece para kazanmaları olmuştur. Bunun haricinde yapılan savaşlardan sonra her iki devlet arasındaki ilişkinin seyrine göre kayıp verdikleriyle de kaldıkları olmuştur. Sonrasında Azerbeycan a göç ettikleri söylenmektedir[8]. Hazarların Göktürk tebaası altında yaşamlarını sürdükleri vakitlerde, Göktürk-Avar savaşlarının ardından onlara tâbi olarak Selenga havzasına yerleşmişlerdir. Dokuz boyluk bu topluluğa Çin kaynakları Dokuz Boy derken, İslam kaynakları Dokuz Oğuzlar adını verir ve öncü boy kendisi 10 uruktan oluşan Sibirya kökenli Uygurlar dır. İşte Uygurlar ın bu on uruğundan birinin adı K e-sa yani Hazar olarak bilinmektedir[9]. 2. HAZAR KAĞANLIĞI NIN KURULUŞ AŞAMASI Hazarlar güçlü bir hakanlık haline gelinceye kadar birkaç yüzyıl boyunca komşularına balık ve balık tutkalı satarak, kendi karınlarını ise ağırlıklı olarak balık ve pirinçle doyurarak geçirmişlerdir[10]. Hazarlar, Batı Türkleri nin veya diğer deyişle On Oklar ın batı taraflarına doğru sarkıp, Hazarya yı soluklanma noktası olarak kullanmaya başlamalarıyla birlikte, onlarla çarçabuk kaynaşmış ve hatta komşularına karşı kendilerine güçlü bir müdafi bulmuşlardır. Çünkü İtil deltasında ve Terek vadisinin ormanlık bölgelerinde yaşayan Hazarlar, Bozkırlı Kara Bulgarlar ve Dağıstan (Serir) Dağlıları tarafından kuzeyden ve güneyden kıskaca alınmışlardır. Aslında belli bir süre Sabirlerin hâkimiyeti altında kalan Hazarlar, onların Avarlar tarafından ezilmesinden sonra, Avarlar ın pençesine düşeceklerdir. Ama Avarlar arkalarından kovalayan Göktürkler in kılıçlarından kurtulmak için hızlı bir şekilde Avrupa yönünde ilerlemelerini sürdürmüşlerdir. Sabirler den ve Avarlar dan boşalan yeri Kara Bulgarlar ve Dağıstan Dağlıları alacaklar iken Türkler çıkagelmişler ve böylece Hazarlar, Sabirlerden kurtulduk derken Türkler in hâkimiyeti altına girmişlerdir. Türkler in Hazarya ya gelişleri, Göktürk Hakanlığı nın ikiye ayrılmasından hemen sonra Batı Türk Hakanlığı nın yayılma dönemine tekabül etmektedir. Daha önce İstemi 3

Han zamanında Kafkasya ya sefer düzenlenmiş olsa da Türkler in ağırlıklı olarak Kafkaslar a yönelmeleri 7. yüzyılın başlarındadır. 571 yılında Bizans-Sâsânî savaşlarının başladığı günlerde, Göktürkler in batıya ilerlemeleri sürmektedir. Bu tarihlerde Kuban Irmağı Türkler in eline geçmiş olsa da Bizans ın anlaşmaya uymaması yüzünden ilerleme durmuştur. Nitekim Türkler e gönderilen Bizans elçisi Valentin, Bizans ın anlaşmadan cayması sebebiyle Türk Şad tarafından bir güzel haşlanmıştır[11]. Göktürkler in Kafkaslar da ilerlemesinin durması geçici olmuştur. Türk Hakanlığı içindeki çalkantılar durunca batıya akınlar yeniden başlamıştır. 7. yüzyılda Kafkaslar da iki göçebe halk yaşamaktadır: Bulgarlar (On ogur, Uturgur) ve Hazarlar. 589 ve 626-630 yılları arasındaki savaşlarda Hazarlar hiç kafa yormadan, kökenleri aynı olduğundan kaderlerini Türk e bağlamışlardır[12]. Batı Göktürk İmparatorluğu gerileyip 8. yüzyılın ortasında çökerken, Hazarlar ve onların Karadeniz-Hazar bozkırlarına hâkimiyetteki rakipleri Bulgar birliği, tam olarak ortaya çıkmışlardır. Aralıklarla süren Hazar-Bulgar savaşlarının on oklar içinde Nu-shipi ve Tu-lu ların mücadelesinin bir uzantısı da olabilir. Artamonov, Nu shi pi lerin mağlup kağanının 651 civarında Hazar topraklarına gelerek bu birliğin yönetici hanedanını kurduğu ileri sürmüştür. Bizans ve Sasanî İran ın, ve daha önemlisi bu ikincisinin dinamik takipçisi Arap halifeliğinin sınırlarında bulunan Hazar, Akdeniz dünyasının en büyük iki yerleşik gücü ile yakın temas halindeydi[13]. Tablo 1 Hazar Hanlığı Sınırları 4

3. HAZAR KAĞANLIĞI / DEVLETİ KURULUŞU Hazar Kağanlığı, kuzeyde İdil Bulgar Devleti de dahil olmak üzere, Orta İdil bölgesini içine almaktadır. Batıda kentsel merkezi Kiev i de kapsayacak şekilde, Doğu Slav topraklarının bir kısmını içine almaktadır. Güneyde Kırım daki Bizans arazisi ve Kuzey Kafkaslarda Derbend de Halifelik toprakları ile komşudur. Doğuda Hazar hâkimiyeti, kimi Batı Oğuz unsurlarının Hazar hâkimiyetini tanıdığı görülen Harezm bozkırlarına doğru gelişmektedir. İbn Fadlan a göre; Hazar Kağanlığı, her biri kağana bir gelin gönderen 25 tâbi halktan oluşmaktadır[14]. Hazarlar, Göktürkler in devamı olarak ortaya çıkmalarına rağmen bilhassa devlet idaresini tüm haneden üyelerine hak olarak dağıtan eski Türk geleneğini terk edip düzenli bir ardıllık sistemi getirerek taht kavgalarını önlemek suretiyle istikrarlı bir siyasi yapı oluşturmuşlar, devletin ömrünü 336 yıla kadar uzatmayı başarmışlardır[15]. İcra erki ikili bir kağanlıkta toplanmıştır. Arap kaynaklarında tanımladığı şekliyle büyük kral kağan sanını taşıyordu. O hanedandan seçilen, hükmeden fakat yönetmeyen bir kutsal yönetici, varlığı ülke için kutun, semavî talihin teminatı olan yaşayan bir tılsım olarak görülmektedir. Onun şahsiyeti mukaddes idi ve kanı yere dökülmezdi. Semavî gücünü kaybettiği görülürse, öldürülebilirdi. Onun da buna karşılık kendi çalışanlarını öldürtme hakkı vardı. Hazar Kağanlığı nın ekonomik yapısı ise şöyledir: Hazar Devleti nin tebaasından vergiler alan ve değişik tüketim kalemlerinden gümrükler toplayan bir vergi toplama sistemine sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Hazar topraklarından geçen her mal için bir onda bir vergisi vardı. Göçerler içinse durum gerçekten mükemmeldi, yerleşik toplumun mallarına erişebiliyorlardı[16]. Hazar Devleti içerisindeki yerleşme düzeniyle ilgili net bilgiler olmamakla beraber yerleşik ve göçebe bir toplum düzenine mensup olduğu görülmektedir. Göçebe olmayan halkın büyük çoğunluğunun Hazar öncesi yerleşik halktan geldiği düşünülmektedir. Hazar daki iktisadi meşgalelerin çeşitliliği devlet içindeki etnik çeşitliliğe denk geliyordu. İslam kaynakları, Hazar başkentinde sadece hükümdar ailesinin briket veya taştan evleri olduğunu bildiriyor. Gerisi göçerlerin keçe çadırlarında yaşıyordu[17]. Bir diğer kaynağa göre; 7. yüzyıl ortasındaki Hazarlara dair en erken kaynakların onları Kuzey Kafkasya daki yerleri belirsiz kalan, muhtemelen boy kökenli iki kentsel merkez olan Balanjar ve Samandar ile özdeşleştirdikleri görülmektedir. 642-737 döneminde bu bölge, ara sıra ateşkeslerle duran hemen hemen sürekli Arap-Hazar savaşlarına sahne olmuştur. Bu mücadelenin amacı Kafkaslar ın, özellikle de göçebelerin Güney Kafkasya ya geçmek için kullandıkları ve oradan da Kuzey Mezopotamya ve Anadolu ya yıkıcı akınlarını gerçekleştirdikleri önemi büyük geçitlerin denetimini ele geçirmekten başka bir şey değildi. Hazarlar o dönemde en önemli doğu-batı ticaret yollarında köprübaşını 5

tutuyorlardı. Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayarak Ural-Güney Sibirya-Altaylar- Sayan dağları üzerinden Çin e ve Amur nehrine ulaşan ve daima Türkler in elinde bulunan yolda da canlı bir ticaret faaliyeti vardı. İpek yoluna kuzeyden paralel uzanan bu yola Kürk yolu denilmektedir. Silah, at, deri sattıkları malların başında geliyordu[18]. Yerleşik dünya ile bu yakın siyasi ve iktisadi ilişki modeli, Hazar devletinin palazlanmasının arkasındaki itici gücü oluşturmaktaydı. Güney Kafkasya, Hazar saldırılarının darbesini çekiyordu. Arap-Hazar savaşları sonucunda Hazarların elindeki Kuzey Kafkasya bölgeleri ciddi kayıplara uğradı. Hazarlar ara sıra Bizans ın da tedirgin müttefikleri idiler. Kırım ve Batı Gürcistan/ Abhazya da bu ikisinin arasında ihtilaflı yerler vardı. Fakat İstanbul ve Atıl-Etil, Göktürk çağından ve daha önemlisi jeopolitik değerlendirmelerden kaynaklanan işbirliği ile birleşiyordu. İkisinin de etkin şekilde baskı altında tutan ortak düşmanları olan Halife vardı. Bu dönemde Bizans ile Hazar İmparatorlukları arasında gerçekleşen evlilik bu ittifakın gücünü pekiştirmiştir[19]. 8. ve 9. yüzyıllarda Hazar Devleti genişleyerek Doğu Avrupa nın en kuvvetli devleti olmuştur. Hazar Kağanlığı nın döneminin kudretli devleti olmasından dolayı önünde daima eğilen Bizans da Hazarlar ın dostluğuna önem vermiştir. Hatta Bizans İmparatorluğu nun Hazar Devleti ne gönderdiği mektuplarda dostluklarına ithafen üç altın mühür vurdurduğu görülmektedir. Askeri bakımdan da Bizans la aralarında ittifak bulunan Hazar Kağanlığı, 935 de Bizans ın Lombardiya ya gönderdiği orduya kuvvetlerinden takviye yapmıştır. Bizans ın, Hazarlar arasında Hristiyanlık ı yaymak için din adamları gönderme teşebbüsü de olmuştur. Fakat 800 yıllarında Bizans tan kovulan Yahudiler, Hazar ülkesine giderek Hakan Bulan a Musevilik i kabul ettirmeyi başarmışlardır. Bu suretle Hazar ileri gelenleri Yahudi bilgini İshak Sangarî vasıtasıyla Museviliğin Karait mezhebini kabul etmişlerdir[20]. Hazarların etnik çeşitliliği dinlerine de yansımıştır. Karait ten ziyade Rabbi çeşidiyle Musevilik in, Harun Reşit devrinde (786-809) bir zamanda, Kağan, yönetici, seçkinler ve boyların üst tabakası tarafından benimsediği anlaşılmaktadır. İslam kaynakları kendi dindaşlarının Hazar daki en geniş topluluğu oluşturduğunu belirtirken, Hıristiyanlar ı ikinci ve Yahudiler le Yahudileşmiş Hazarlar ı en küçük dini topluluk olarak sunmaktadırlar. Bizans kaynakları Hazar daki dini meseleler hakkında garip bir şekilde sessizdir. Hazar-İbrani kaynakları cemaatlerin nispi büyüklükleri hakkında bir ipucu vermemektedir[21]. Hazar-Arap münasebetleri ise Kafkaslar ın güneyinde, Hazar Denizi nin batısında cereyan etmiştir. Bu savaşlardan son Emevî halifesi olacak olan Mervan ın 737 senesinde iki koldan sefere çıkmasıyla görkemli Hazar Kağanlığı na verdiği darbe büyük önem taşır. Varoluşlarından bu yana Araplar la savaşan Hazar Kağanlığı bu seferlerde diğer 6

savaşlara nazaran gücünü kaybetmiş ve esir düşmüştür. Kağan ın Müslümanlığı kabul etmekten başka çaresi kalmamıştır. Mervan, o dönemde biraz da Emevî Hanedanlığı nın iç karışıklıklarından mütevellit Kağan Müslüman olmayı kabul edince Hazar ı fethetmeden birliklerini geri çekmiştir. Hazar Kağanı nın 737 de İslam a kısa süreli geçişinden sonra, din meselesinin Hazar siyasi seçkinlerinin gündemine geldiği görülüyor. Şüphesiz rakip hizipler vardı. Musevilik, Halife ye veya Bizans imparatoruna (en azından ismen) bağlanma gibi bir husus gerektirmediği için, onun seçilmesinde bazı siyasi çıkar ögeleri bulunmuş olabilir. Hazar hukuk sistemi de bu dini çeşitliliği yansıtmaktadır. İslam kaynaklarına göre; Hazar da ikisi Musevîlere, ikisi Müslümanlara, ikisi Hıristiyanlara ve biri de putperestlere olmak üzere yedi hâkim bulunuyordu[22]. Batı Avrasya tarihinde çok önemli olan Arap-Hazar ilişkileri şimdi pek çok değişikliklere uğramıştır. 760 da bir Arap valisinin Hazar prensesiyle evlenmesiyle ilişkiler yumuşasa da ani gelişen bir ölüm sebebiyle 762-764 yıllarındaki Hazar akınları için bahane teşkil etti. Hazarlar 780 yılında Araplara karşı destek isteyen Gürcü prensine yardımda isteksiz davrandılar. Altı yıl sonra ise Kağan ın torunu olan Abhazyalı Leon u başarılı geçen Bizans egemenliğinden sıyrılma teşebbüsünde etkin şekilde desteklediler. 798/9 yılında Müslümanların elindeki Güney Kafkasya ya son büyük Hazar akını gerçekleştirmiştir[23]. Hazar devleti Bizans ı yüzyıllar boyunca kuzeyden gelen açgözlü barbarların, Bulgarlar ın, Macarlar ın, Peçenekler in daha sonra da Vikingler in ve Ruslar ın saldırılarından koruyan bir tampon durumundaydı. Bunun yanında gerek Bizans diplomasisi gerek Avrupa Tarihi açısından daha önemli bir başka nokta ise Hazar ordularının Arapların Avrupa ya doğru çığ gibi ilerlemesini en bezdirici dönemi olan başlangıç aşamasında durdurması ve Doğu Avrupa nın Müslümanlar tarafından alınmasını engellemiş olmalarıdır[24]. 4. HAZAR KAĞANLIĞI NIN YIKILIŞI Hudûd da Hazarlar ın kralının zenginlik ve refahı çoğunlukla deniz gümrüklerindendir. denmektedir. Gittikçe bu gelir kaynağına dayanır hale gelen Hazarlar, gelirin azalmasıyla da daha çok etkilenir oldular. Zayıflamanın kanıtları Kabar isyanında (muhtemelen 9. yy ın ikinci yarısı), bağlı İdil Bulgar ın 10. yüzyıl başlarında İslam yörüngesine geçmesinde, Peçenekler le yıllık savaşlarda ve 9. yüzyılın sonu ila 10. yüzyıl başlarında Ruslar ın, açıkça Hazarlar ın rızası ile kalkışabildikleri, İdil nehri üzerinden Hazar denizi sahillerindeki İslam topraklarına, bu önemli ticaret ortaklarına karşı bir dizi saldırıda açıkça görülebilir. O ana kadar müttefik olan Bizans, artık Bozkır daki birinci ortak olarak Peçenekler e dönmüştü. Peçenek taraftarı bir yönelim ister istemez Hazar karşıtı bir duruşun işaretlerini veriyordu. 7

Yüzyılın ortasına doğru Ruslar, Hazarlar ı çok ilgilendiriyorlardı. Hazar hükümdarı Yusuf, Endülüs Emevî sarayındaki Yahudi görevlilerden Hasdai b. Şaprut a 960 yılı civarındaki mektubunda, Ruslar la sürekli savaşta olduğunu yazar. 965 yılında Ruslar, Oğuz unsurlarla ittifak halinde Atıl/Etil i ve belki de çok önemli Sarkel kalesini işgal ettiler. İslam kaynakları Hazar hükümdarının bunun üzerine İslam a geçtiğini ve Harezmliler in koruması altına girdiğini yazar. Hazar Devleti yıkılışından sonra barındırdığı boyların çevredeki siyasi otoritelerin altına girdikleri varsayılmaktadır[25]. 8

SONUÇ Hazarların kuvvetli devirlerinde Macarlar ve Slavlar onların yönetimi altında idi. Hazarların kuzeydeki hâkimiyetleri Kiev şehrine kadar uzanıyordu. Hazarlar ın temellerinin sarsıldığı tarihlerde buralarda Rus devletinin temelleri ortaya çıkacaktır. Burası aynı zamanda İskandinav ticaret yolunun da önemli bir merkezidir. Bu bölgede 8. Yy da İskandinavya dan gelen Vareg yahut Finliler tarafından Rus (kürek çekenler) diye adlandırılan kavimler ortaya çıktı. Bunlar Slav boylarını yönetimleri altına alarak şehirler kurmaya başladılar. İlk prensleri Rurik, 822 de Rus Knezliği ni (Prenslik) kurar ve Rus devletinin temellerini atarlar. Bundan sonra Ruslar 900 e doğru Kiev i de alarak hızla gelişirler. Bunda Hazarlar ın bıraktığı nizam ve etkiler de önemli roller oynamıştır[26]. Doğudan Peçenek akınları, kuzeyden Ruslar ın ilerleyişi, Hazar şehirlerinin elden çıkması ve devletin zayıflamasıyla sonuçlanır. Hakan ailesiyle boylar arasındaki din ayrılığı da çöküşü hızlandırmıştır. Hazarlar, Peçenek akınlarını savuşturduysalar da batıdaki önemli merkezleri Sarkel in ellerinden çıkmasıyla yıkılışları çabuklaşmıştır. Kiev den sonra Tama-Tarhan gibi önemli bir ticaret merkezi de Rusların eline geçmiştir (968). Kuman (Kıpçak) akınları ise Hazar Devleti nin Türkistan ve Harezm ile irtibatını kesmiştir. Böylece 11. Yy başlarında Hazar Devleti siyasi ve askeri buhranın yanında muhtemelen iç karışıklıklar sebebiyle de son bulmuştur[27]. 9

DİPNOTLAR VE KAYNAKÇA 1. YAZICI, Nuri; Tarihte Türkler ve Türk Devletleri, İlgi kültür sanat Yay, İstanbul 2011, s. 173 178. 2. BATUR, D. Ahsen; 1200 Yıllık Sürgün, Selenge Yay., İstanbul 2013, s.73. 3. BATUR, D. Ahsen; a.g.e, s.70. 4. KARATAY, Osman; Hazarlar, Kripto yay., Ankara 2015, s.43 45. 5. KUZGUN, Şaban; a.g.e, s. 26 27. 6. KARATAY, Osman; a.g.e, s.25. 7. BATUR, D. Ahsen; a.g.e, s.70. 8. KARATAY, Osman; a.g.e, s. 25 45. 9. KARATAY, Osman; a.g.e, s.29. 10. BATUR, D. Ahsen; a.g.e,, s.71. 11. BATUR, D. Ahsen; a.g.e, s.74. 12. BATUR, D. Ahsen; a.g.e, s.75. 13. GOLDEN, Peter B.; Türk Halkları Tarihine Giriş, KaraM yay., Ankara 2002, s. 195. 14. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.197. 15. KARATAY, Osman; Hazarlar, Kripto yay., Ankara 2015, s.9. 16. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.198. 17. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.199. 18. MEREY, Zihni; Türk Tarihi ve Kültürü, Birleşik yay., Ankara 2009, s.25. 19. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.196. 20. YAZICI, Nuri; a.g.e, say. 173. 21. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s. 199. 22. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.200. 23. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.197 24. KOESTLER Arthur, On Üçüncü Kabile, Alfa yay., İstanbul 2015, s.11 12. 25. GOLDEN, Peter B.; a.g.e., s.200. 26. YAZICI, Nuri; a.g.e, s. 173. 27. YAZICI, Nuri; a.g.e, s. 173. 10