SER XWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE. Sal: 27 / Hejmar: 320 / Tebax 2008



Benzer belgeler
Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Bir tavla maç 5 te biter. Yani 5 oyun kazanan ilk oyuncu

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Yeniflemeyen Zarlar B:

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

STRATEJ K V ZYON BELGES

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

SER XWEBÛN. Çözüm Reber Apo nun yol haritas nda. 15 A ustos At l m n n 26. y l nda JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

SER XWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE

SER XWEBÛN. bir direnifl sergileyece iz JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE. Sal: 27 / Hejmar: 313 / Çile 2008

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

SER XWEBÛN. bir direnifl sergileyece iz JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE. Sal: 27 / Hejmar: 313 / Çile 2008

Ard fl k Say lar n Toplam

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

TOFAfi 2007 FAAL YET RAPORU. Otomobil Sektörü ve Tofafl n Sektör çindeki Yeri

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

fiam Ver, PKK y Al Kenan ERTÜRK*

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin

Araştırma Notu 11/113

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Çeviren: Dr. Almagül sina

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

SER XWEBÛN BARIfi ZOR DA OLSA JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE. Sal: 28 / Hejmar: 333 / Îlon 2009

SER XWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

Düello, herkesin bildi i üzere, iki kifli aras nda yap l r. Trielloyu

Ders 10: BEKLENEN ETK LER (SONUÇLAR/ÇIKTILAR)

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

SER XWEBÛN. TASF YEC L E KARfiI Z LAN FEDA Ç ZG S N N ZAFER D R JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE. Sal: 27 / Hejmar: 318 / Hezîran 2008

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

SER XWEBÛN. Ya Onurlu Barış Ya Onurumuz için Savaş TARİHİ 1 HAZİRAN ATILIMININ 6. YILINDA JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

YÖNET M KURULU RAPORU

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

SER XWEBÛN YÜRÜMEYE DEVAM ED YORUZ JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE. Sal: 27 / Hejmar: 317 / Gulan 2008

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

BÜTÜNSEL KAL TE VE SÜREÇ Y LE T RME

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Transkript:

SER XWEBÛN JI SERXWEBÛN Û AZADIYÊ BI RÛMETTIR TIfiTEK NÎNE Sal: 27 / Hejmar: 320 / Tebax 2008 15 A u s to s At l m s o y l u i n s a n e m e i n i n z a fe r id i r

RÊBER APO DE ERLEND R YOR Çeteci devlet anlay fl iyi ayd nlat lmal d r Partileflmenin ilk hamlesi daha zihniyet aflamas nda Kesire, fiahin Dönmez vb taraf ndan ifllemez k l nmaya çal fl l rken, ikinci hamlesi çeteleflmenin elinde adeta can veriyordu. Buna önlem olarak düflünülen her hamle çetelerin oldukça kemikleflmifl yap lar nda eriyip gidiyordu. Buna ne Önderlik olarak bizim yetersizli imiz ne de devletin ve iflbirlikçilerin yönelimi yol açt. Çeteleflmenin gücünü kestirememe ve etkili tav rlar gelifltirememe as l neden oldu demek daha gerçekçidir. Zafer ne önderli in ne de devletindi, zafer çetecili indi. Zaten devletin yan ndaki köy korucular n n durumuyla ço u itirafç olan çete elebafl lar n n mevcut durumu bu olguyu daha iyi izah eder. Fakat devletin daha sonra iyice yap flt bu silah bumerang etkisi gibi kendisini vuracak etkilere de sahipti. lerde bu görülecekti. 1990 lar n bafllar nda daha boyutlu çeteler olarak düflünebilecek Güney deki afliret önderlerinin desteklenmesi nas l federe devlet olarak karfl lar na dikilmiflse, Kuzey deki iflbirlikçi elebafl lar da köy koruculu u ve tarikatlar temelinde devletin hem siyasi hem askeri yap s nda art k kolay kolay karfl ya al namaz bir a rl a oturmufltu. çerik olarak Önderlik kurumu bu dönemde rolünü fazlas yla oynam flt r. deolojik, siyasi ve askeri çizgi sorunlar n oldu u kadar, temel kadro e itimi ve kitle iliflkileri, lojistik ve silahlanma çabalar nda da fazlas yla beklenen rol oynanm flt. Belki üslenme aç s ndan yer de iflikli i elefltirilebilir. Ama bunda da uzun süreli güvenlik içinde hareket olanaklar yla karfl laflt r l nca, elefltiri gücünü yitirir. Çizginin pratik önderli inin ne siyasi ne askeri olarak o kadar haz rlanm fl olanaklara ra men rolünü oynamamas en çok üzerinde durulmas gereken husustur. Elde baflar l olabilmek için her fley vard. Silahtan paraya, üslenmeden d fl irtibatlara, kitle iliflkilerinden devlet iliflkilerine, her tür kadro ve savaflç adaylar ndan e itilmifl çok say da askeri ve siyasi kadroya kadar varolan olanaklar sadece dürüst bir askeri, siyasi, örgütsel yönetimin elinde biçimlendirilseydi, geliflmelerin seyri çok baflka olurdu. Belki bir devlet iktidar na ulafl lmazd. Kald ki, pek de planlanmayan bir amaçt r bu. Buna ra men demokratik bir çözüme rahatl kla ulafl labilirdi. Hem de taraflar o ka- dar kay p vermeden ve ac çekmeden bu sonuca ulafl labilirdi. Sonuca ulafl lamamas nda içte PKK nin, d flta devletin çeteleflmesi ve bunda sorumlu tutulmas gereken PKK Merkezi nin rolüne sahip ç kmamas as l engelleyici etkenler olmufltur. Devletin de PKK nin de kazanmad, çok fley kaybetti i aç kt r. Buna karfl tarih boyunca sinsi ve iflbirlikçi olan Kürt feodal üst tabakas ç karlar n iyi yürütmüfltür. Güney Kürdistan daki geleneksel afliret önderli i, Türkiye nin PKK ile girdi i savafl m n en kritik an nda kendince önemli ç karlar karfl l nda en büyük ihanete cesaret edebilmifltir. Cezaevinde ve savafl ortam ndaki ihanetlerle karfl laflt r l nca, çok daha sinsi, planl ve gizli yürütülen bu ihanet Türkiye yi çete politikalar na daha çok sar lmaya teflvik etmifltir. Siyasiler yap lar gere i buna bafltan aç k iken, ordunun da yaflad zorlanmayla bu politikaya yatmas bugünkü Federe Kürt devleti ne giden yolun bafllang c d r. Türkiye yönetimi bu sonucu hiç flüphesiz beklemiyor, taktik bir iliflki olarak de erlendiriyordu; PKK nin tasfiyesiyle bitirilebilece ine emindi. Ayr ca ABD nin Irak planlamas n n gerçek boyutlar ndan habersizdi. flbirlikçi Kürt önderli i amaçlar nda daha bilinçli ve planl yd. Bunu hem PKK, hem TC ile iliflkilerinde ustaca uyguluyordu. Yüzeysel ve basit yaklaflan, pratikteki PKK ve TC komuta kademesiydi. Bu sürecin kapsaml de erlendirilmesi birçok gerçe i ortaya ç karacakt r. Özellikle TC bünyesinde de klasik devlet anlay fl ile çeteci devlet anlay fl aras ndaki iliflki ve çeliflkilerin ayd nlanmas büyük önem tafl r. Devletin varl na karfl sadece PKK nin de il, devlet içinde de gerçek tahribat hangi politikac lar ve kurumlar n yapt aç a ç kar lmas gereken temel hususlardand r. Cumhuriyetin devrimci ilkelerinden tamamen kopuk, Türk islamc sentez ad alt nda bambaflka bir devlet yap lanmas na do ru nas l gidildi i; bunda Kürdistan daki savafl n rolü, Kürt afliretçili i, köy koruculu u ve geleneksel feodal dinci çevrelerin tarikatç l yoluyla nas l cumhuriyet karfl t ve ilerde Kürt Federe Devleti ne benzer geliflmelere yol aç labilece i de anlafl lmak durumundad r. * Bu yazı Rêber Apo nun Bir Halkı Savunmak kitabından alınmıştır

çindekiler 15 A ustos At l m ruhunu her alanda hâkim k lal m Büyük 15 A ustos At l m n n 25. y l na giriyoruz. Bu tarihi at l m n 24. y ldönümünün, Ulusal dirilifl bayram m z n baflta Önder Apo olmak üzere halk m za ve tüm yoldafllara kutlu olmas n...(7 de) Baflarmaktan baflka seçene imiz yoktur Kürdistan halk n n en yüksek iradesini temsil eden Kongra Gel, 6. Ola an Genel Kurulunu baflar yla gerçeklefltirmifltir. Bu baflar n n zeminini mral iflkence sistemine karfl... (21 de) Serhildan ruhuyla çal flmalara yüklenelim Baz dönemler vard r ki, kader tayin edicidir. Hareket ve halk olarak, tam da böyle bir süreçten geçmekteyiz. Büyük tehlikeler kadar, büyük kazanma imkanlar bulunmaktad r. Ancak gelece imizin nas l... (31 de) AKP Önümüzdeki Dönemde de Savafl Hükümeti Olacakt r Türkiye de egemenlik mücadelesinde klikler aras ndaki çat flma belirli bir aflamaya gelmifl bulunmaktad r. Gelinen aflamadaysa iktidar üzerine mücadele eden bu hâkim klikler aras ndaki çat flma, bir uzlaflma noktas na getirilmifltir. Anayasa Mahkeme sinin AKP yi kapatmamas, ama suçlay c bir karar almas, ayn zamanda hükümet ile inkârc sömürgeci savafl karargâh... (2 de) Bana ba l l k beni anlamaktan geçer (Önder Apo) Benim ismimi kirletmeye çal fl yorlar Savunmam yaz yorum, bir bölüm kalm fl. Buras Baflbakanl k Kriz Merkezi ne ba l de il mi? Avukatlar m da biliyor. Buran n.. (36 da) Kirli oyunlar örgütlü çabalarla bofla ç kar lacakt r Toplumsal alanda egemen güçlerin üzerine en fazla durdu u kesimlerin bafl nda kad n ve gençlik gelmektedir. Egemen güçlerin bu yaklafl mla... (45 te) 15 A ustos ayd nlatand r görkemlidir hesap sorand r 15 A ustos At l m Kürdistan devriminde nihai zafere ulaflman n bütün olanaklar n ve yöntemlerini ortaya koyarak, baflar için do ru çal flma... (51 de) Kültür sanat insan olmak Kürt halk n n dirilifl öyküsünü ifade eden 15 A ustos At l m n n 24. y l n geride b rakt m z bugünlerde, Kürt halk olarak bu dirilifl gü... (69 da) Da lara öyle çok yak fl rd n ki Takvim yapraklar 2001 y l n n s cak bir Haziran gününün ö leden sonras n gösteriyordu. Metina n n en yüksek tepelerinden birinde konumlan... (77 de) Ay fl nda (An ) Kurejahro tepesinin bat s ndaki yükseltilerinde, sinsice çömelmifl, bir grup hayvan and ran kayal klar n aras nda, ürkek turuncu bir fl kla, a r a r t rman yormufl gibi yükselen ay... (79 da)

2 SERXWEBÛN A ustos 2008 AKP ÖNÜMÜZDEK DÖNEMDE DE SAVAfi HÜKÜMET OLACAKTIR Kürt toplumunda kafa kar fl kl yaratmak ve AKP den uzaklaflan kesimleri yeniden AKP ye yönlendirmek istiyorlar. Ve böylece özellikle yerel seçimlerde DTP yi daraltmay çal fl yorlar. Hem içerde hem d flar da psikolojik üstünlük sa lay p yeni sald r larla Kürt Özgülük hareketini tasfiye etmeyi hesapl yorlar. AKP nin ve slamc bas n n Kürt Özgürlük hareketi düflmanl yaparak devlet içine yerleflmek istedi ini tüm demokratik güçlere ve Türkiye toplumuna kavratmak gerekir. Ve böylece slam inanc n sömürmek isteyen siyaset tüccarlar n oyunlar ortaya ç kar lmal d r Türkiye de egemenlik mücadelesinde klikler aras ndaki çat flma belirli bir aflamaya gelmifl bulunmaktad r. Gelinen aflamadaysa iktidar üzerine mücadele eden bu hâkim klikler aras ndaki çat flma, bir uzlaflma noktas na getirilmifltir. Anayasa Mahkeme sinin AKP yi kapatmamas, ama suçlay c bir karar almas, ayn zamanda hükümet ile inkârc sömürgeci savafl karargâh aras ndaki iliflkinin bundan sonra nas l olaca n belirlemifltir. Asl nda bu durum, Zap operasyonunun yenilgisinden sonra Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülen sald r da ittifak içinde olan siyasi güçlerin, bu ittifak n da lmas ndan sonra Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülecek sald r n n yeni siyasal dengelerini oluflturma biçiminde gerçekleflmifltir. Ergenekon üzerine son operasyonunun bafllamas ndan önce Tayip Erdo an ile lker Baflbu aras nda yap lan görüflme, var lan bu uzlaflman n somut bir kan t olarak yer alm flt r. Ard ndan yaflanan geliflmeler de var lan uzlaflman n boyutunun hangi aflamaya vard n göstermifltir. 22 Temmuz seçimlerinden önce Yaflar Büyükan t ile Erdo an aras nda Dolmabahçe Saray nda bir görüflme gerçekleflmiflti. Görüflmede yap lan anlaflmalar ve var lan uzlaflmalar, bir özel savafl konsepti olarak yaflanan geliflmelere damgas n vurmufltur. Ancak Kürt özgürlük hareketinin direnifli, Yaflar Büyükan t ile Tayip Erdo an n hedefe ulaflmalar n engellemifltir. Bunun bir sonucu olarak da Dolmabahçe Saray nda uzlafl lan özel savafl konseptine baflta CHP ve MHP gibi partiler ile ordu içerisindeki ulusalc kesimlerin vermifl olduklar destek de kesilmifl oldu. Bunun üzerine AKP ve kendini K z l Elma ittifak olarak da adland ran ulusalc kesimler aras nda süren çeliflki giderek fliddetlenen bir boyut kazanm flt r. Zaten AKP ve Ergenekon hakk nda aç lan davalar da bunun bir sonucu olarak gerçekleflmifltir. AKP yi biraz daha terbiye ederek kullanacaklar AKP ve K z l Elma ittifak aras ndaki süren bu çat flma, en çok da özel savafl rejimi üzerinde ve bu rejimi destekleyen küresel sermaye güçleri üzerinde etkide bulunmufltur. Gerek özel savafl rejimi gerekse de küresel sermaye güçleri, süren bu çat flman n neden olaca bu tahribat ve siyasal alanda yaflanacak olan bofllu un doldurulamamas karfl s nda aç a ç kacak olan geliflmelerin önünü alamayacaklar n gördükleri için bir an önce bu çat flmaya son verilmesi ihtiyac n duydular. Genelkurmay n merkezinde yer ald inkârc savafl karargâh, Ergenekon denilen ulusalc kli in Avrasyac ve uç kesimlerinin kendileri aç s ndan s k nt yarataca n görerek Ergenekon davas ile hem d fl güçlerin deste ini almay hem de AKP yi bir dönem daha iyi kullanmay düflünmüfllerdir. Kürt özgürlük hareketine karfl kullan lacak siyasi bir güç olmad için AKP ile bir süre daha yürüme karar alm fllard r. Ancak Anayasa Mahkemesinin AKP hakk nda alm fl oldu u kararla da AKP yi biraz daha fazla terbiye etmifl olarak kullanacaklard r. Asl nda bu süreçten d fl güçler de memnun olmufltur. Hem ABD karfl tl n gelifltirerek bunu flantaj olarak kullanmak isteyen ordu içindeki kesimler törpülenmifl, hem de AKP nin slami yan biraz daha törpülenerek ABD ve Avrupa n n kullanaca iflbirlikçi l ml slam konusunda biraz daha yol alm fllard r. Bu durum ayn zamanda inkârc sömürgeci karargâhla d fl güçler aras nda da bir uzlaflman n yarat ld n göstermektedir. D fl güçler hem kendileri hem de Türkiye içindeki siyasi, ekonomik, bas n-yay n ve sivil toplum örgütleriyle AKP ye Kürt özgürlük hareketi karfl s nda daha fazla destek verme karar alm fllard r. Küresel sermaye ve özel savafl rejiminin ortak müdahalesi sonucunda yaflanan bu uzlaflman n kesiflme noktas n ise özgürlük ve demokrasi mücadelemiz oluflturdu. AKP ve AKP yanl s bas n n Kürt özgürlük hareketine flimdiye kadar hiçbir bas n n ve siyasi hareketin yürütmedi i kadar bir özel savafl yürütmesi de önümüzdeki dönemde neler yaflanaca n n aç k göstergesidir. Bu noktada diyebiliriz ki gerek mücadelemiz

A ustos 2008 SERXWEBÛN 3 aç s ndan, gerekse özel savafl rejimi aç - s ndan yeni bir sürece girilmifltir. AKP hükümeti Çiller hükümetinden farkl de ildir Türk devletinin Kürt özgürlük hareketini ezmek için yeni bir konsept benimsedi i, Kürt halk Önderine gösterilen yaklafl mlarla netleflmifltir. Önderli e yönelik tecrit, psikolojik y pratma uygulamalar ve zorla saç kaz t lmas, inkârc sömürgeci karargâh n Önderlikten bafllayarak Kürt özgürlük hareketine karfl bir tasfiye hareketi bafllat ld n göstermektedir. Asl nda mral sistemi; ABD, Avrupa ve tüm bölge gericili i ad na Önderli in ideolojik ve siyasi olarak etkisizlefltirilmesine yönelik oluflturulan bir sistemdir. Güncel uygulamalarda Önderli in Kürdistan ve Türkiye siyaseti üzerindeki etkisini k rmaya, böylece hem Kürdistan da hem de Ortado u da kendi politikalar n daha kolay uygulamaya yöneliktir. E er bir çözüm e ilimi olsayd, en makul yaklafl mlar ortaya koyan Kürt halk Önderli ine böyle yaklafl lmazd. nkârc sömürgeci karargâh, mücadele gelifltikçe bu mücadeleden en fazla da Önderli imizi sorumlu tutarak ona yönelmektedir. Öyle anlafl l yor ki AKP yoluyla Önderli imizi daha kolay etkisizlefltireceklerini düflünmektedirler. AKP nin son zamanlarda Apo ve PKK düflmanl n artt rtmas, bu çerçevede görülmelidir. AKP de devlet içine yerleflmek için bu ifli gönüllü biçimde üstlenmifltir. Önümüzdeki dönemde inkârc sömürgeci karargâh n bütün kararlar AKP taraf ndan pratiklefltirilecektir. AKP hükümeti Çiller hükümetinden farkl olmayacakt r. AKP, Anayasa Mahkemesi karar yla kapat lmam fl, ama kapat lacak bir parti oldu u ortaya konularak inkârc sömürgecili e göbekten ba l hale getirilmifltir. AKP, bu nedenle daha fazla PKK ve Apo düflman oldu unu göstermek için yo un bir gayret içine girmifltir. Mevcut devlet zihniyetine ve sistemine kendini kabul ettirmek için Kürt özgürlük hareketini en iyi ben tecrit ederim, en iyi ben ezerim mesaj n her gün uygulamalar ile ortaya koymaktad r. Önceleri Ergenekoncu denilen kesimler en büyük PKK ve Apo düflman biziz diyerek dokunulmazl k kazanm fllarsa da, AKP de yürüttü ü iktidar mücadelesinde, en fazla PKK ve Apo düflmanl n yaparak konumunu güçlendirmek istemektedir. Tüm slamc kesimler de devleti ele geçirmenin f rsat ve ifltah yla PKK ve Apo düflmanl n en çirkin biçimde yürüterek 90 y ld r mevcut devlet taraf ndan doyumsuz b rak lmalar n flimdi aç gözlü bir biçimde telafi etmeye çal flmaktad rlar. Bu kesimin devlet d fl konumda tutulmufl olmaktan kurtulmak için yapmayaca hiçbir fley yoktur. Bu aç dan Kürt özgürlük hareketine karfl düflmanl klar n en kötü biçimde yürüteceklerini flimdiden söyleyebiliriz. Özel savafl merkezi de bunlardaki devlete yaranma dalkavuklu unu gördü ü için Kürt özgürlük hareketine düflmanl bunlar eliyle en üst düzeyde t rmand rm fl durumdad r. Art k AKP ve AKP yanl s bas n 1999 öncesi özel savafl merkezine ba l bas n gibi çal flmaktad r. Bilindi i gibi bu bas n önemli oranda da bugün Ergenekon olarak tan mlanan J TEM taraf ndan yönlendirilmekteydi. Yak n zamanda Serdar Turgut un nas l da kullan ld k demesi, ibret vericidir. Bunu söylerken tabi Kürt özgürlük hareketine karfl özel savafl arac olman n itiraf n yapm yor, sadece bugün teflhir olmufl Ergenekon taraf ndan yönlendirilmesinin üzerinde b rakt töhmeti ortadan kald rmak istiyor. Özel Harp Dairesine çeki düzen veriliyor Önderli in belirtti i gibi Özel Harp Dairesine çeki düzen veriliyor. Art k Türkiye nin Kürt özgürlük hareketine karfl yürüttü ü savaflta Ergenekoncular fayda de il, zarar veriyor. Bu nedenle bunlar n üzerine gidilmifltir. Çünkü bunlar hem d fl dünya aç s ndan hem Güneydeki Kürtleri, hem de içerde daha genifl kesimleri Kürt özgürlük hareketine karfl kullanma aç s ndan art k olumsuz rol oynar duruma gelmifllerdir. Yoksa dün Kürt özgürlük hareketine karfl neden savaflt n diye bir suçlamada bulunmamaktad rlar. Baz kesimler, Ergenekon un demokrasi karfl t oldu unu söylüyorlar. Türkiye de demokrasi karfl tl, Kürt sorununu çözmeme ve inkârc zihniyetten dolay ortaya ç kmaktad r. Çünkü Türkiye demokratikleflirse Kürtlerin hakk tan n r, böylece Kürtler üzerindeki asimilasyon politikas son bulur düflüncesiyle demokrasi karfl tl yap lm flt r. Ergenekon demokrasi karfl tl yapm flsa, en fazla da Kürt özgürlük hareketine karfl sald r lar temelinde yapm flt r. Kürt sorununu çözümsüz b rakmak, zaten Türkiye nin demokratikleflmesini engellemektir. Kürt sorunu çözülmeden kimse Türkiye nin demokratikleflti ini söyleyemez. Ergenekon denen Özel Harp Dairesinin kolu AKP kurulmadan öne vard. Özellikle 1980-2000 aras esas olarak da Kürt özgürlük hareketine karfl kirli savafl karargâh olarak kullan lm flt r.

4 SERXWEBÛN A ustos 2008 Belki son zamanlarda AKP gibi güçleri de siyasi olarak hedeflemifltir. Ancak Kürt özgürlük hareketine karfl yap - lanlar n %1 i bile bu çevrelere yap lmam flt r. Kald ki Özel Harp Dairesi y llarca Kürt özgürlük hareketine karfl dini kullanm flt r. Zaten AKP ve AKP öncesi siyasi slami güçler de özel savafl n dini Kürtlere karfl kullanmas ndan yararlanarak palazlanm fllard r. Özcesi, Ergenekon, AKP karfl t oldu u için de il, PKK ye karfl savaflta mevcut inkârc sömürgeci karargâh zay f b - rakt için törpülenmifltir. Yoksa Ergenekon un rolünü oynayacak örgütlenmeler ortadan kald r lmam flt r. Bu tür örgütlenmeler bundan sonra da devam edecektir. Ergenekon un Kürdistan da iflledi i suçlar n n aç a ç kar lmas gerekir nkârc sömürgeci karargâh, Kürt sorunu çözülmedi i müddetçe bu tür örgütlenmelere ihtiyaç duyacakt r. Dolay s yla bu tür örgütlenmelerin ortadan kalkmas için ilk önce bunlar n Kürdistan da iflledikleri suçlar n n aç - a ç kar lmas gerekir. Bu da yetmez, bu tür örgütlenmelere neden olan inkârc sömürgeci anlay fltan vazgeçilip Kürt sorununun çözülmesi gerekir. Bunun d fl nda her türlü dava, mahkeme, hatta cezaland rmalar bu tür örgütlenmeleri ortadan kald rmaz. Tersine Kürdistan daki suçlar aç a ç kar lmad müddetçe bu tür yarg lamalar bu iflleri Türkiye de yaparsan z suçtur, ama Kürdistan da yaparsan z meflrudur anlam na gelir. Yaflar Büyükan t neden fiemdinli san klar n korudu, ama mevcut generallerin tutuklanmas na izin verdi? Bunu irdelemek ve anlamak bile mevcut davalar n ne anlama geldi ini ortaya koyar. Sonuç olarak Ergenekon davas, Kürdistan daki olaylar araflt rmama kayd yla aç lm fl ve böyle sonuçlanacakt r. E er Kürdistan a do ru yönelirse, Van Cumhuriyet Savc s n n bafl na gelenler, Kürdistan daki olaylar sorgulayanlar n bafl na da gelir. Çünkü zihniyet de iflmemifltir. Kürt sorunu çözülmedi- i müddetçe de de iflmeyecektir. AKP ile Genelkurmay aras ndaki yeni uzlaflma, Kürt özgürlük hareketi karfl s nda yaflanan ciddi bir s k flman n sonucudur. Çünkü Kürdistan da bu y l özgürlük devriminin yaflanmas ve gerillan n direnifli, siyasal ibrenin Kürt özgürlük ve demokrasi mücadelesinden yana kaymas n beraberinde getirdi. Özel savafl rejiminin hâkim klikler aras nda süren iktidar mücadelesinde sa lanan uzlaflmayla Kürt özgürlük ve demokrasi mücadelesi lehine olan bu ibrenin tersine çevrilmesi hedeflenmektedir. Hâkim klikler aras nda sa lanan bu uzlaflmayla önümüzdeki dönemde özel savafl daha da t rmand r lacakt r. Türkiye de siyasal anlamda ortaya ç kan bu tablo ve AKP nin savafl hükümeti haline gelmesi, ABD ve AB ülkeleri taraf ndan da desteklenmektedir. Bunun bir sonucu olarak da küresel sermayenin önümüzdeki dönemde kendi ç karlar do rultusunda Türkiye den rolünü oynamas yününde istemleri ve beklentileri gündeme gelecektir. Özelikle de ran a yaklafl mda Türkiye nin kullan laca n söyleyebiliriz. Türkiye, böyle bir kullan lmaya yatk n d r. Ancak Türkiye, ran a tümden yönelmemi istiyorsan z siz de Güneyli güçler üzerinde bask kurarak onlar n benimle birlikte PKK nin tasfiyesinde yer almalar n sa lamal - s n z do rultusunda pazarl k içinde olacakt r. Bu aç dan Güneyli güçlerin önümüzdeki dönemde olumsuzlu a girme ihtimalini de gözden uzak tutmamak gerekir. Tabii ki, Güneyli güçler de kendileri aç s ndan çok önemli destek almad klar taktirde bu tür bir yönelime girmeleri zordur. Özcesi birçok pazarl k PKK üzerinden yürütülmeye devam etmektedir. AKP bile iktidar n PKK düflmanl üzerinden devam ettirmektedir. Radikal yazar Murat Yetkin, bunu aç kça yazm flt r. Genelkurmay n PKK ye karfl kullanaca baflka bir silah yoktur. AKP yi içine sindirmese de PKK nedeniyle desteklemektedir diyerek Türkiye deki siyasal gerçe in hangi eksende geliflti ini itiraf etmifltir. Bu yaln z iç siyaset aç - s ndan de il, d fl siyaset aç s ndan da önemli bir durumdur. Çat partisi çal flmalar na h z vererek sonuç almak gerekir Türkiye de yaflanan bu geliflmelere ba l olarak Ortado u da yaflanacak olas geliflmeler, Kürt özgürlük mücadelesi aç s ndan da gözetilmesi ve ona göre tutum ve yaklafl mlar n gelifltirilmesini bir gereklilik haline getirmektedir. Buna göre de gerek ran la gerekse de Güneyli güçlerle iliflkilerde bu durumun gözetilmesi gerekecektir. Özellikle Güneyli güçleri bize karfl kullanma durumunu bofla ç karmak için hem ulusal birlik ça r ve çabalar n artt rmak, hem de ayn zamanda bu tür olas tehlikelere karfl uygun bir flekilde deflifrasyon ve halk bilinçlendiren, ilgili güçleri de uyar c, cayd r c politikalar bas n-yay n yoluyla gelifltirmek önem kazanmaktad r. Kuzey Kürdistan ve Türkiye özgünlü ünde ise özel savafl rejiminin politikalar n bofla ç karacak flekilde demokratik ulus yaklafl m m z n gerekleriyle birlikte, özellikle bu konudaki milliyetçi, sapt r c ve bizi politikas z b rakmay amaçlayan yaklafl mlara karfl Türkiye de sol demokratik güçlerle ortak örgütlenme ve mücadelenin gelifltirilmesi yünündeki çabalar n daha fazla gelifltirilmesi de bu gerçeklik içersinde yerini alacakt r. Bu ba lamda özellikle çat partisi çal flmalar na h z vererek sonuç almak çok önemli olmaktad r. Özellikle son Askeri fiura toplant s gösterdi ki, ordu ile hükümet tam bir mutabakat içinde, adeta Gürefl-Çiller dönemi gibi tüm güçleri ile hareketimize yönelik yo un bir sald r savafl içine gireceklerdir. O nedenle de bir bütün olarak özgürlük ve demokrasi güçleri önümüzdeki dönemde fliddetlenecek olan çat flmalara kendisini her bak mdan haz rlamas gerekmektedir. Hiç kimse önümüzdeki sürece rehavet içinde yaklaflamaz. Gelecekte Türkiye yönetiminin bir demokratikleflme ve aç l m politikas yoktur. 2007-2008 sonbahar ve k fl nda gördü ümüzden daha a r sald r lar planlanmaktad r. Geçmifl yöntemlerle ve sald r larla sonuç alamad klar için önümüzdeki dönemde bundan daha a r bir sald r

A ustos 2008 SERXWEBÛN 5 Bu Askeri flûra kadar savafl eksenli terfi ve tayinin yap ld baflka bir Askeri fiûra olmam flt r. Bu da gösteriyor ki Ergenekon davas ba lam nda tutuklanan generaller, tamamen Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülen savaflta ellerini güçlendirmek için yapm fllard r. Dikkat edilirse Orgeneral Saygun da bu terfi eden orgeneraller çerisindedir. Öyle anlafl l yor ki önümüzdeki dönemde Türk ordusuyla ABD ordusu aras ndaki iliflkiler de bu generaller taraf ndan sürdürülecektir içinde olacaklar kesindir. Zaten askeri flûra daki terfi ve tayinler tamamen savafl en yüksek düzeyde sürdürecek komuta kademesinin içinden seçilmifltir. Öyle ki Ergenekon ile iliflkili oldu u söylenen ya da tutuklanan generallere yak n olan generaller hem terfi etmifl hem de önemli görevlere getirilmifltir. Belki de bu askeri flûra kadar savafl eksenli terfi ve tayinin yap ld baflka bir askeri flûra olmam flt r. Bu da gösteriyor ki Ergenekon davas ba lam nda tutuklanan generaller, tamamen Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülen savaflta ellerini güçlendirmek için yap lm flt r. Dikkat edilirse Orgeneral Saygun da terfi eden bu orgeneraller içerisindedir. Öyle anlafl l yor ki önümüzdeki dönemde Türk ordusuyla ABD ordusu aras ndaki iliflkiler de bu generaller taraf ndan sürdürülecektir. Türkiye de Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülen savafl n d fl deste i al n rken, Türkiye de ran konusunda baz tavizler vermifltir. Belki Türkiye flu anda ran a karfl bir askeri harekat içinde yer alaca sözünü vermemifl, ama siyasi olarak ABD nin yan nda yer alma, ran üzerinde siyasi bask yapma rolünü üstlenmifltir. Asl nda Ahmedinecad n Türkiye ye kabul edilmesi de böyle bir bask y yürütmek için olmufltur. ABD ve srail bu temelde Ahmedinecad n Türkiye - ye gelmesine izin vermifltir. Son zamanlarda Avrupa ve ABD ülkelerinin ran ile görüflme yapmas bir l ml geliflmeyi de il, ran üzerinde daha fazla bask kurmay ifade etmektedir. Daha do rusu Avrupa n n görüflme yapal m buna ra men ran geriye ad m atmazsa üzerine daha sert gidelim önerisinin ABD taraf ndan kabul edilmesiyle böyle bir toplant süreci bafllam flt r. Rusya ile ABD aras nda düflük yo unluklu siyasi çekiflme sürecektir Asl nda AB, ran konusunda ABD politikas na yak nlaflm flt r. Ancak Rusya n n sorun ç kard söylenebilir. Gürcistan üzerindeki ABD-Rusya çekiflmesinin bir boyutu da ran konusundaki çekiflmedir. Öyle anlafl l yor ki Rusya ile ABD aras nda düflük yo unluklu bir siyasi çekiflme sürecektir. Bu da asl nda ortaya ç kacak yeni uzlaflmalar n çekiflmesi olarak görülmelidir. ABD Rusya - ya, Rusya da ABD ye baz tavizler vererek iliflkilerinde yeni dengeler kurulacakt r. Rusya, ABD nin dünyan n birinci hegamon gücü olmas na savafl açmayacakt r, ancak kendisinin de belli düzeyde dikkate al nmas n sa layacak bir iliflkinin olmas n dayatacakt r. Türkiye- ran iliflkilerini ABD- ran çekiflmesi belirleyecektir. Türkiye- ran iliflkilerinin eskisinden daha fazla geliflece- ini sanmamak gerekir. Çünkü Avrasya ve ran iliflkisini savunanlar zaten tasfiye edilmifltir. Bundan sonra ran iliflkisi Türkiye için kullan lacak bir flantaj olacakt r. Ancak Türkiye nin eskisinden daha fazla ABD yörüngesine girip ran ile iliflkilerinin s n rlanmas gündeme gelebilir. Ya da ran geri ad m atarsa Türkiye-Suriye iliflkilerine benzer bir Türkiye- ran iliflkisi ortaya ç kabilir. Çünkü flu anda Suriye ABD ye direnen de il de bir fleyler kopararak kendisini yaflatmaya çal flan bir ülke konumundad r. Türkiye, ran ve Arap dünyas ile birlikte Kürtlerin Irak ta zay f konuma düflmesi için çal flmaktad r. Bu konuda belirleyici olan Türkiye de ildir. Arap dünyas, Kerkük sorununda oldu u gibi gücünü kullanarak Kerkük - te Irak merkezi hükümetinin etkili olaca bir statü oluflturmaya çal flmaktad r. Türkiye tabii bu konuda Arap dünyas ile ortak çal flmaktad r. Türkiye, Türkmenlerin hak elde etmesinden çok, Kürtlerin zay f kalmas n gerektiren bir politika izlemektedir. fiu anda Kürtlerin pozisyonunda belirli düzeyde zay flama vard r. Çünkü Güneyli güçler tüm Kürtlerin gücüne dayanarak politika yapma yerine, d fl dengelere dayanarak politika yapmak istedi i için d fl dengelerin durumu önceki y llara göre Kürtler için daha iyi olmay nca, Kerkük konusunda pozisyonlar zay flam flt r. Güneyli güçler, tüm Kürtleri arkas na alarak Kerkük te tüm etnik ve dinsel topluluklar n kat laca demokratik konfederal bir sistem kurulmas n teflvik etmeli ve Kerkük, konfederalizmi özgünlü ü ile bir statüyle Kürdistan a ba lanmal d r. Çünkü Kerkük farkl etnik ve dinsel topluluklar n oldu u bir Kürt flehridir. Tüm bu siyasal gerçeklikler Kürt özgürlük hareketine karfl Türkiye cephesinden çok boyutlu bir sald r gerçeklefltirilece ini göstermektedir. ç siyasi dengeler kurulmufltur. D flar - dan destek alm fllard r. Elden geldi i kadar Güneyli Kürtleri de Kürt özgürlük hareketine karfl olumsuz bir pozisyona sokmaya çal flacaklard r. Tüm bu sald r lar ideolojik sald r ve psikolojik savaflla tamamlayacaklard r. Nitekim AKP yanl s bas n ve Fetullahç - lar psikolojik savafl karargâh gibi hareket etmektedirler. Sadece AKP yanl s bas n de il, d fl güçlerin iste iyle AKP hükümetine destek veren ve bunun için liberal sol denen kesimleri toplamaya çal flan Taraf gazetesi de Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülen ideolojik ve psikolojik savafl n bir aktörü haline gelmifltir. nkârc sömürgeci güçler, sa yla-soluyla tüm toplumsal kesimleri Kürt özgürlük hareketine karfl yürütülen savaflta kullanarak bir ideolojik, siyasi ve toplumsal kuflatma yapmak istiyorlar. Bu durum karfl s nda ideolojik çal flmalar n, bas n-yay n kurumlar n n rolünü iyi oynamas gerekmektedir. Çünkü ideolojik sald r ve psikolojik savaflla özellikle Türkiye halk n aldatmaktad rlar. Bu da Kürt sorununun çözümünde s k nt yaratmakta-

6 SERXWEBÛN A ustos 2008 d r. Öte yandan Kürt toplumunda da kafa kar fl kl yaratmak, AKP den uzaklaflan kesimleri yeniden AKP ye yönlendirmek, böylece özellikle yerel seçimlerde DTP yi daraltmay hedeflemektedirler. Böylece hem içerde hem d flar da psikolojik üstünlük sa lay p yeni sald r larla Kürt özgülük hareketini tasfiye etmeyi hesapl yorlar. Bu gerçekli i baflta Kürt halk na ve Türkiye toplumuna olmak üzere tüm demokratik güçlere kavratmak önem kazanmaktad r. Savafl hükümeti haline gelen AKP ye destek verenlerin bu desteklerinden vazgeçirmek için hem ideolojik alanda hem de bas n-yay n alan nda çal flmalar daha da etkili hale getirmek gerekmektedir. AKP nin ve slamc bas n n Kürt özgürlük hareketi düflmanl yaparak devlet içine yerleflmek istedi ini tüm demokratik güçlere ve Türkiye toplumuna kavratmak önemlidir. Kürdistan da da devlet destekli bir siyasi ve psikolojik sald r yla karfl karfl ya oldu umuz bilinerek, Kürt toplumunu duyarl hale getirmek, bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve bu temelde Kürt halk n n slam inanc n sömürmek isteyen siyaset tüccarlar na karfl halk n tepkisi ortaya ç kar lmal d r. Türkiye halk AKP ve CHP ye çaresizce mahkûm edilmifltir KCK 6. Genel Kurulu, genel siyasal durumu ve tüm geliflmeleri de erlendirerek, önümüzdeki dönemi geçen y ldan daha fazla bir mücadele dönemi olarak belirlemifltir. Bunun için tüm parçalardaki Kürt siyasi güçlerinin ve halk n n birli ini sa layacak çal flmalar n bu sald r lar bofla ç karmada stratejik de erde oldu unu vurgulam fl, tüm Kürt siyasi çevrelerini ve demokratlar n Kürt halk n n düflmanlar na karfl duyarl olmalar ve birlik yönünde politika izlemeleri ça r s nda bulunmufltur. Gelinen aflamada art k Hewler in Hewler - den, Mahabat n Mahabat tan, Kam fllo nun Kam fllo dan, Amed in Amed ten de il, Hewler in Amed ten, Amed in Hewler den, Mahabat n Kam fllo dan savunulaca bilinciyle hareket edilmesi gerekti inin alt n çizmifltir. KCK, önemli bir çal flma olarak da baflta Türkiye olmak üzere tüm bölge ülkelerinde halklar n siyasi güçlerini bir arada toplayan çat partilerinin oluflturulmas ça r s n yapm flt r. Hem içteki gericili e hem de bölgeye kendisini dayatan uluslararas gericili- e ancak çat partisi ile cevap verilebilece i belirtmifltir. Çat partileri oluflturman n en büyük stratejik ad m oldu u, her türlü diplomasiden ve taktikten daha de erli sonuçlar yarataca ortaya konulmufltur. E er d fl güçlerin etkisinden uzak, ne d fl güçlere dayanarak Kürt sorununu bast rma ne de d fl güçlere dayanarak Kürt sorununu çözme gibi bir siyasal anlay fl m z ve stratejik yaklafl m m z varsa, bunun en önemli siyasal arac, demokratik güçlerin bir çat alt nda birleflerek söz konusu ülkeleri demokratiklefltirecek ortak mücadele etmeleri olarak görülmelidir. Bu aç dan bir çat hareketinin Türkiye siyasetine önemli bir soluk ald raca kesindir. Bugün Türkiye halk zorunlu olarak ya AKP ye ya da CHP ye oy vermektedir. Asl nda iki partiye oy veren birçok kesimi bir demokratik hareket rahatl kla etraf nda toplayabilir. Bir çat hareketi, Türkiye halklar na umut olabilir. Gerçekten de Türkiye siyaseti bugün bir demokratik müdahale bekliyor. Türkiye de bu düzeyde demokratik bir alternatifin beklenildi i bir tarih görülmemifltir. Bu aç dan çat partisinin oluflumu hem Türkiye nin demokratikleflmesi hem de Kürt sorununun çözümü aç s ndan çok önemli bir ad m olacakt r. Bu ad m zorlayan ve geciktiren her tutum, inkârc sömürgecili e, AKP ve CHP ye hizmet etmifl olur. Türkiye halk bu iki partiye çaresizce mahkûm edilmifltir. Çat partisi kurulursa, bu iki partinin de misyonlar bitecek, Türkiye siyasetini etkileme güçleri eskiye göre çok azalacakt r. Bu ba lamda bir konuyu özellikle aç kl k getirmek gerekmektedir; baz yan lg l veya amaçl yaklafl mlara göre, sanki Türkiye nin bir çözümü var da, bu konuda PKK sorun olmaktaym fl gibi bir yaklafl m gelifltirilmek istenmektedir. Aç k ki bu do ru de ildir. Ne Türkiye nin ne de küresel sermaye güçlerinin en az ndan önümüzdeki süreç aç s ndan herhangi bir çözümü, hatta iflbirlikçi bir çözümü bile yoktur. Aksine fliddetli bir savafl n geliflece i bir dönem içinde bulunuyoruz. ABD ve Avrupa kendi ç karlar için en az bir y l daha Türkiye ye destek verecekleri flimdiden kesinleflmifltir. Mevcut uygulama politikalar n n amac n n çözüm olmad aç kt r. PKK yi tabans z b rakma ve Kürtleri kendi içinde parçalama çabalar n n oldu u bir süreci hiç kimse çözüm süreci olarak göremez. AKP yoluyla baz Kürtler yeni iflbirlikçiler olarak haz rlan yor olabilirler, fakat bu ne küresel sermaye güçlerinin ne de devletin bir çözümü vard r anlam na gelir. Tüm bu gerçeklikler Kürt halk na büyük bir mücadeleye haz rlanma ve sald r lara mücadeleyi yükselterek cevap vermekten baflka bir yol b rakmam flt r.

A ustos 2008 SERXWEBÛN 7 15 A USTOS ATILIM RUHUN U HER ALAN DA HÂK M KILALIM 15 A ustos At l m 25. y l na girerken, bütün gücü ve yayg nl yla devam ediyor. Eksiklikleri vard r, gidermemiz gerekiyor; hatalar vard r, düzeltmemiz gerekiyor. Ama hareket ve halk olarak, Önderlik ve flehitler çizgisinde daha kararl ve daha mücadeleci oldu umuz da tart flma götürmez bir gerçektir. 15 A ustos At l m n n 25. y l n, yani 25 inci 15 A ustos y l n böyle karfl l yoruz. Kürt milad olan 15 A ustos un 25. y l na daha haz rl kl, daha iddial ve daha kararl giriyoruz. Önderlik gerçe imiz böyledir; örgütümüz, gerilla gücümüz ve halk gerçe imiz böyledir. Bu temelde de 25. y l daha büyük bir mücadele ve zafer y l haline getirmekte kararl y z De erli Yoldafllar! Büyük 15 A ustos At l m n n 25. y - l na giriyoruz. Bu tarihi at l m n 24. y ldönümünün, Ulusal dirilifl bayram m - z n baflta Önder Apo olmak üzere halk - m za ve tüm yoldafllara kutlu olmas n diliyoruz. Bu kahramanl k at l m n n büyük komutan Agit yoldafl n flahs nda tüm direnifl flehitlerimizi sayg ve minnetle an yoruz. Özellikle 24. y l mücadelesine öncülük eden, bu y l hareket ve halk olarak kazanmam z sa layan 1 Haziran At l m m z n öncülü ünü yapm fl olan büyük komutan Adil yoldafl baflta olmak üzere Kurtay, Ferhat, Gülbahar, Nuda, Sidar, Dicle, Avarefl, Medeni ve Roza yoldafllar flahs nda tüm 24. y l flehitlerimizi yine sayg ve minnetle an yoruz. Onlar gerçekten de büyük bir mücadele verdiler. Önderlik çizgimizin, PKK nin ve Kürdistan gerillas - n n kahramanl k düzeyini daha da gelifltirip yükseltiler. Gabar, Oramar ve Zap direniflimiz temelinde 24 üncü 15 A ustos y l n n baflar yla tamamlanmas n, 24. y lda da kazanan n Özgürlük hareketimiz ve Kürt halk olmas n sa lad lar. Onlar 1 Haziran At l m n n en zor dönemini kazanman n flehitleri oldular. kinci 15 A ustos At l m olarak tan mlad m z, yeni stratejik sürecimizin temel at l m olan 1 Haziran At l - m n baflar yla devam ettirme, kazanma ve zafere tafl man n gücünü, inanc n, iradesini ve tarz n ortaya ç kard lar. Nas l ki, Kürt halk n n birinci kahramanl k dönemi Agit yoldafl flahs nda 15 A ustos At l m flehitleriyle an ld ysa, bu ikinci kahramanl k dönemi diyebilece imiz, Kürt sorununun çözüm sürecini ifade eden direnifl sürecimiz de baflta Adil ve Nuda yoldafllar olmak üzere, bu 1 Haziran At l m n n flehitleriyle an lacakt r. 15 A ustos Kürt ulusal birli ini örgütlülü ünü ve bilincini yaratm flt r 15 A ustos At l m n n 25. y l na girerken, elbette görev ve sorumluluklar m z daha a rd r; bilinç, irade ve kararl l m z daha büyüktür. Bir direnifl at l m n n kesintisiz olarak devam etmesi, sadece sömürgeci egemenlikle de de il, onu yaratan, besleyen ve destekleyen bölge ve dünya gericili iyle de savafl n çeyrek as r sürdürülmüfl olmas bafll bafl na üzerinde durulmas ve de erlendirilmesi gereken bir husus oluyor. 25 y l az bir zaman de ildir, bir çeyrek asr ifade ediyor. 25 y l insan Nuda Karker Halk Savunma Merkezi yaflam nda bir çocu un bilinç ve irade olarak en kudretli ça na ulaflmas n ifade ediyor. Kürt tarihi aç s ndan ise, ilk defa bu düzeyde böyle bir direnifl gerçeklefliyor. Bu direnifl son iki yüzy - l n Kürt isyanlar n n olumsuz kaderini y kmay içeriyor. 25 y l bir yana, bu dönemde onlarca isyan yafland halde, hiçbiri yirmi befl ay bile dayanmad. nkâr ve imha sisteminin bask c ve katliamc sald r lar karfl s nda k sa sürede ezildi ve imha oldu. Çeflitli aflamalardan da geçse, büyük sald - r lara maruz kalsa da, dönem dönem çok a r zorlanmalar da yaflasa, ilk defa Önder Apo çizgisinde ve PKK öncülü ünde geliflen bir Kürt isyan darbe yemeden yirmi befl y ll k bir sürece yay lm fl oluyor. Bu isyan çeyrek as r boyunca kesintisiz bir biçimde devam eden, gittikçe güçlenen, büyüyen, bütün Kürdistan kapsayan, Kürt ulusal bilincini, Ferhat Dersim

8 SERXWEBÛN A ustos 2008 ruhunu, örgütlülü ünü ve birli ini yaratan bir direnifl hareketi oluyor. Kuflkusuz bu isyan sadece çeyrek as r devam etmesiyle an lm yor; belki de yüz y lda yarat labilecek geliflmeleri bu çeyrek as r içerisine s d rm fl, bu düzeyde büyük tarihi geliflmeler yaratm fl olan bir direnifl hareketi olmay da ifade ediyor. 25. y la girerken, elbette bu gerçe i daha iyi anlamak, de erlendirmek ve özümsemek gerekir. Nas l oldu da PKK direnifli di er Kürt isyanlar n n aksine kesintisiz bir biçimde 25 y ll k bir silahl isyan sürdürebildi? Bunu gerçeklefltirirken neye dayand, hangi temel özellikler bu durumu yaratt? Kürt toplumunda ve mücadeleci güçlerde neleri de ifltirdi ki, bu kadar büyük bir geliflmenin ve çeyrek as rl k direniflin sahibi oldu? 25. y la girifl dolay s yla bu hususlar n daha iyi sorgulanmas na, de erlendirilmesine ve anlafl lmas na ihtiyaç vard r. 15 A ustos At l m özgür yaflam aray fl n temsil ediyor Kürdistan gibi bir co rafyada 25 y l savaflmak, direnmek öyle kolay de ildir. Bu co rafya ki paramparça edilmifl, üzerindeki toplum teslimiyet ve ihanet anlam nda en a r bask lara maruz kalm fl, yok say lan ve yok edilmek istenen bir tarihsel süreç içerisine al nm fl, dolay s yla çok kat bir ulusal inkârc l k, en a r ve çok yönlü katliam ve imha yöntemleri uygulanmaya çal fl lm flt r Kürdistan gibi bir co rafyada 25 y l savaflmak, direnmek öyle kolay de ildir. Bu co rafya ki paramparça edilmifl, üzerindeki toplum teslimiyet ve ihanet anlam nda en a r bask lara maruz kalm fl, yok say lan ve yok edilmek istenen bir tarihsel süreç içerisine al nm fl, dolay s yla çok kat bir ulusal inkârc l k, en a r ve çok yönlü katliam ve imha yöntemleriyle uygulanmaya çal fl lm flt r. Bunu yapan sadece bir devlet, bir bask c sömürgeci güç de il, yine birkaç devlet ittifak da de il, bir dünya sistemidir. Kapitalist devletçi sistemin dünya hegemonyas Kürdistan n bölünmesi, Kürt toplumunun yok say larak imha edilmesi üzerine kurulmufltur. Dolay s yla bir bütün olarak devletçi sistem bu inkâr ve imhay temsil ediyor, onun arkas nda bulunuyor. Dolay s yla bütün bölge gericili i ve uluslararas gericilik böyle bir inkâr ve imha sald r s n yürütüyor. Herhalde bu düzey küçümsenemez. Dünyada hiçbir toplum yoktur ki, bütün devletçi sistem gericili i ona karfl sald r da birleflmifl olsun; onu yok sayarak, baflta katliam olmak üzere asimilasyon ve her türlü yok etme yöntemiyle imha etmeye çal fls n. Bu gerçeklik sadece Kürdistan da yaflan - yor, Kürt toplumunda yaflan yor, bu yöntemler Kürdistan toplumu üzerinde uygulan yor. Böyle bir uygulaman n, bu kadar vahfli, insanl k d fl ve despotik bir uygulaman n, her türlü yok etme, imha ve katliam yöntemlerini hiçbir ölçü ve kurala ba l kalmaks z n pratiklefltiren böyle bir uygulaman n elbette Kürt toplumu ve insan nda yaratt ciddi sonuçlar ve etkileflimler vard r. Bunlar umutsuzluk, inançs zl k, karamsarl k, güvensizlik, örgütsüzlük, bölünme, parçalanma, bireycilik, kendine görelik, iflbirlikçilik, teslimiyet ve ihanete kadar giden bir durumu ifade ediyor. Bir de Önder Apo nun deyimiyle kendine ihanet ettirilmemifl tek bir Kürt insan n n bile, insanl n bile kalmad bir ortamda, tarihi 15 A ustos At l m bütün bu bask, sald r ve gericili e karfl insan olarak var olman n, kendi kimli iyle özgürce yaflaman n, adil ve demokratik bir yaflam kurman n aray fl n, iradesini, bilincini, inanc n, iddias n ve eylemini temsil ediyor. Dikkat edilirse, bu öyle hafife al nacak bir direnifl de ildir; zay f düflmanlara karfl geliflen bir direnifl hareketi olmuyor. Tam tersine, içteki her türlü parçalanm fl, örgütsüz k l nm fl, bireycilefltirilmifl, Önder Apo nun deyimiyle düflürülmüfl insan gerçekli ine karfl direniflten tutal m da, sömürgeci iflgal ve imha hareketinin en zalimine, yine tüm bölge ve dünya gericili inin el ele verip bu ulusal imha hareketini yürütmesine karfl direnmeyi ifade ediyor. Bunun öyle baflka direnifllerle k yaslanmas elbette mümkün de ildir. Küçük görülmesi, hafife al nmas, kolayl kla gerçeklefltirilebilen bir direnifl olarak de erlendirilmesi hiçbir biçimde do ru olmaz. Bu kadar a r bask ve imha hareketi söz konusu oldu u için, geçmiflin Kürt isyanlar kendilerini y llara bile yayamad lar. Haftalar veya aylarla ifade edilen zaman dilimleri içerisinde katliamlarla ezilip imha olmaktan kendilerini kurtaramad lar. Bu gerçekli e ra men PKK öncülü ündeki silahl isyan n 25 y ld r bu biçimde devam etmesi, yirmi befl y l boyunca bir amaç do rultusunda kurtulufl için, özgürlük, eflitlik ve demokrasi için, insanl k için Kürdistan da lar nda özgürlük kuvveti olarak gerillan n var olmas ve direnmesi elbette Kürt tarihinin en önemli olay oldu u gibi, insanl k tarihi aç s ndan da küçümsenemeyecek ve basit ele al namayacak büyük bir özgürlük ve insanl k eylemini oluflturuyor. Bu gerçe i kesinlikle böyle görmek ve anlamak gerekir. 15 A ustos At l m vahfli sisteme karfl yürütülen özgürlük direniflidir Peki, bu olumsuz koflullarda, zorluklar ve engellere ra men, bu denli vahfli ve katliam sistemine karfl sürdürülen bu direnifl mücadelesi neye dayand? Gücünü nereden ald? Neye dayand da, Kürt isyanlar n n geçmiflte baflaramad n günümüzde baflaran, dolay s yla yeni bir Kürt tarihi yaratmay ve Kürt milad n oluflturmay bilen bir hareket oldu? Kuflkusuz bu konularda da kesinlikle do ru bir anlay fla ihtiyaç vard r. Çünkü yanl fl de- erlendirmeler mevcuttur. D fl m zda oldu u gibi içimizde de bu tür yanl fl de erlendirme ve alg lamalar çeflitli biçimlerde ortaya ç kabiliyor. Buradan kalk larak direnifl çizgisi sapt r l yor. çeri i tersyüz edilmeye, özü boflalt lmaya, dolay s yla sonuçlar gerici sistem ya da milliyetçi devletçi çizgi taraf ndan emilmeye çal fl l yor. Bu alanda ciddi bir tehlike olarak böyle bir çaba vard r. Bunu da iyi görmemiz gerekir.

A ustos 2008 SERXWEBÛN 9 Direniflin gücü görülmezlikten geliniyor Baz lar na göre asl nda 15 A ustos At l m, bu temelde geliflmifl bir özgürlük, eflitlik ve demokrasi direnifli de- ildir. Asl nda baz çete gruplar var - ki, bunlara terör gruplar diyorlar-; bunlar sa da solda dolan yorlar, ac - mas z katillerdir, önlerine geleni vuruyorlar, avare asi topluluklar olarak Kürdistan n sert co rafyas n n sundu u imkânlara dayanarak kendilerini yaflat yorlar. Bir direnifl hareketini böyle tan ml yorlar. Baz lar na göre, bu asl nda Kürtlerin gelifltirdi i bir hareket de ildir. Kürt insan ve toplumu böyle örgütlenemez, birlik olamaz, bu kadar uzun soluklu bir direnifl gösteremez, böyle bir gücü ortaya ç - karamaz. Dolay s yla PKK, Kürt gençli inin, Kürt insan n n, Kürt toplumunun ortaya ç kard ve yürüttü ü bir hareket olmaktan ziyade, çeflitli d fl güçlerin, dünya üzerinde paylafl m savafl yürüten devletlerin, emperyalistlerin yaratt, destekledi i ve gelifltirdi i bir oyundur; Türk düflmanlar n n ortaya ç kard ve Türkiye ye d fltan dayat lm fl olan bir harekettir. Bir görüfl var olan olguyu böyle tan ml yor. 15 A ustos At l m temelinde ortaya ç kan direniflin gücünü ve yaratt klar n görmezden gelmiyor, inkâr edemiyor, ancak onun gerçe- ini bu biçimde sapt rmaya çal fl yor. Bir baflka görüfle göre- ki, bu daha çok içimize de yans - yan ve Kürt toplumunun de iflik katmanlar nda yer tutan bir görüfl oluyor-, PKK bu ifle bafllarken büyük imkânlar vard, çok silah vard, çok paras vard. Toplum örgütlüydü, asl nda Kürt toplumu tarihten gelen büyük bir direnifl içerisindeydi. syanlar asl nda kökten ezilmediler, büyük güç yaratt lar. Dolay s yla PKK büyük bir mirasa ve imkâna dayanarak bu direnifli ortaya ç - kard ve yürüttü. Bu anlamda gücü çoktur, imkân çoktur; bafltan da böyleydi, flimdi de öyledir. K saca her fley güçle oluyor, para ve silahla oluyor, bir büyük mirasa dayanarak gerçeklefliyor. Bu da bu direnifle iliflkin bir görüfltür, bir de erlendirmedir, bir alg lama biçimidir. Bunlar gibi birçok e ilim, anlay fl ve de erlendirmeden söz edebiliriz. Tabii bu tarihi at l m n 25. y l na girifl dolay s yla bir kere daha bu noktada flunu aç kça ifade etmeliyiz: Bunlar n hiç birisi do ru de ildir. Hepsi yanl flt r, yaland r, gerçek d fl d r. Önder Apo bu hususu her zaman bu biçimde yal n olarak ifade etti. Bu tür e ilimler ve anlay fllar n PKK ve 15 A ustos Direniflini do ru ifade etmedi ini, anlamaktan uzak oldu unu ve çarp tt n söyledi. fiimdi bizim 25. y la girifl vesilesiyle bu gerçe i daha iyi anlamam z, dolay s yla PKK ve 15 A ustos At l m gerçe ini, ruhunu, ölçülerini ve özelliklerini daha derinden bilince ç karmam z gerekiyor. fiu çok iyi bilinmelidir ki, 15 A ustos At l m ne öyle yaflamdan b km fl çete gruplar n n avare asi sald r hareketidir, ne öyle Türk düflmanlar n n ve emperyalistlerin Türkiye ye ve Ortado u ya dayatmaya çal flt bir oyundur, ne de güçlü bir tarihsel bir mirasa dayanan, silah ve parayla dolu olarak bafllay p bu direnifli ve mücadeleyi bugüne kadar getiren bir hareket ve direnifltir. Hay r, bunlar n hiçbirisi de ildir. Bu tür görüfllerin hiçbirisi PKK gerçe ini, dolay s yla 15 A ustos At l m gerçe ini ifade etmez. 15 A ustos yaflama tutku düzeyinde ba l olan insan eme inin ürünüdür O zaman 15 A ustos gerçe i nedir? Önder Apo bu at l m gerçe ini bir yaflam aray fl, özgürlük, eflitlik ve demokrasi ilkelerine ve temel insanl k de- erlerine tutkuyla ba l l k durumu, bir yaflam n yeniden canlanmas, damarlara yürüyüp yay larak canl insan yaflam n var eden kan gibi Kürt halk n n özgür ve demokratik yaflam n yaratmak üzere toplumsal damarlara yay - lan yaflam suyu, özgürlük suyu olarak tan mlad. Dolay s yla d fl güçlerin yaratt bir olay de ildir. Hele parayla, silahla, flu ya da bu mirasla yarat lm fl ve gelifltirilmifl bir hareket hiç de ildir. Tamamen insan bilinci, iradesi ve eylemiyle geçekleflmifl, özgür ve demokratik yaflama tutku düzeyinde ba l olan insan eme inin ürünü, insanl k erdemi denen de erlerin en üst düzeyde sentezleflmesidir. Dolay s yla elbette büyük çaba ve emekle, kan ve terle, kahramanca direniflle, büyük bir cesaret ve fedakârl k tutumu ve durufluyla yarat lan, geçeklefltirilen bir eylemdir. Bunu böyle anlamam z gerekir. Böyle olunca da, elbette baflkalar taraf nda ç - kar için ya da oyun olarak flu ya da bu güce dayat lan bir hareket de ildir. D fl güçler ve emperyalistlerin Türkiye ve Ortado u daki egemen sistemlere bir oyunu hiç de ildir. Öyle ortal kta dolaflan, yaflam imkân bulamayan, sa solu vurup k - rarak kendine yaflam yaratmaya çal flan çete gruplar n ifli hiç mi hiç de ildir. Bunlar n hepsi çarp tmad r. Bu, büyük direnifli yanl fl ortaya koymay, özünden ve ruhundan sapt rmay ifade ediyor.

10 SERXWEBÛN A ustos 2008 Üzerinde soyk r m uygulanan bir halk yeniden diriltme hareketiyiz Oysa 15 A ustos At l m PKK yi pratiklefltiren, takti e kavuflturan, dolay s yla Kürt tarihinde yeni bir milat yaratmay sa latan, inkâr ve imha sistemi alt nda ulusal yok olufla giden tarihi durdurarak, özgürlük, eflitlik ve demokrasi çizgisinde yeni bir toplum yaratmay ifade eden bir at l md r. Bu büyük at l m Kürt insan ve toplumunun tarihten gelen özgür yaflam tutkusunu, tarihte insanl n özgür yaflam aray fllar na önemli katk - lar sunma gerçe ini günümüzde de sürdürme anlam na gelen bir büyük insan duruflunu, büyük bir çabay, yarat c l ve direngenli i ifade ediyor. Bu gerçe i iyi görmek gerekir. Bu öyle yaflam gücü bulamayanlar n hareketi de il, tam tersine özgür yaflam u runa ölecek kadar sevenlerin, normal insanlar n bulamad ve yaratamad yaflam derecesini ve yaflam yaratma becerisinde olan insanlar n hareketidir. Öyle flunun bunun ç karlar n savunan bir hareket de il, tam tersine Kürt halk ve toplumunun dünyadaki di er halklar gibi çok do- al ve meflru bir hak olan var olma ve kendi kimli iyle özgür yaflama hakk n savunan, bunu gerçeklefltirmeyi temel görev bilen ve esas alan bir harekettir. Öyle birilerine karfl t, birilerini yok etmek için Türklü ün ya da Ortado u da var olan güçlerin düflman olarak ortaya ç kan bir hareket de de ildir. Öyle baz lar na düflmanl k yapm fl, onlar önüne düflman olarak koymufl, onlar yok etmeyi vazife bilmifl bir hareket de ildir. Tam tersine, asl nda baz gerçekleri ortaya ç - karmaya çal flan, insanl n befli i olan Mezopotamya da ve Ortado u da hakikatin hakimiyetini tesis etmeyi öngören, vurmaktan çok vurulma gücünü, cesaretini ve fedakârl n ifade eden, hiç kimsenin yaflam hakk na karfl olmad gibi, sadece yaflam hakk elinden al nmaya ve yok edilmeye çal fl lan Kürt toplumunu ve onun flahs nda insanl diriltmeyi ve yaflatmay esas alan, bunu öngören bir hareket oluyor. PKK Hareketi elbette büyük bir insanl k hareketidir; özgürlük, eflitlik ve demokrasi hareketidir; büyük bir kardefllik ve birlik hareketidir; haks zl a ve adaletsizli e karfl t olan, eflitli i ve adaleti savunan bir harekettir. Her türlü vahflete, gericili e, zulme ve despotizme karfl özgür ve demokratik var olmay, kardeflçe yan yana, özgürce ve eflitçe yaflamay esas alan bir harekettir Bu bak mdan da PKK Hareketi elbette büyük bir insanl k hareketidir; özgürlük, eflitlik ve demokrasi hareketidir; büyük bir kardefllik ve birlik hareketidir; haks zl a ve adaletsizli e karfl t olan, eflitli i ve adaleti savunan bir harekettir. Her türlü vahflete, gericili e, zulme ve despotizme karfl özgür ve demokratik var olmay, kardeflçe yan yana, birlikte özgürce ve eflitçe yaflamay esas alan, bunu öngören, bu yüce de erleri yaratmaya çal flan bir harekettir. Bu hareket öyle flunun bunun ç karlar do rultusunda var olmuyor, hiç kimsenin oyunu filan de- ildir, hiç kimseye düflman veya karfl t da de ildir. Hiç kimsenin hakk n elinden almak, yaflam na kast etmek ve yok etmek gibi bir anlay fl, amac ve çabas yoktur. Tam tersine, üzerinde soyk r m uygulanan, yok edilmek istenen ve yaflam hakk elinden al nm fl olan Kürt insan n ve toplumunu bilinçlendirerek, örgütleyerek ve direnme gücü kazand rarak özgür ve demokratik yaflar hale getirme ve böyle bir gelece e kavuflturma amac n güden bir harekettir. Bu gerçekleri böyle görmemiz gerekir. Hiçbir oyun herhalde yirmi befl y l aç a ç kmadan süremez. Hiçbir eflk - ya, mahkûm, yaflamdan aciz ve sa solu vurarak basit yaflam n sürdürmeye çal flan çete hareketi 25 y l direnemez. Güce, paraya ve maddiyata dayanan hiçbir hareket bu kadar a r sald r alt nda ve bu kadar çok düflmanla karfl karfl ya oldu u bir ortamda direnemez; böyle bir zindan direniflçili ini ortaya ç karamaz; 15 A ustos At l m gibi tamamen insan ruhunun, bilincinin ve iradesinin eseri olan bir direnifli ortaya ç karamaz; tüm dünya gericili inin kendisini yok etmeyi amaçlayan birleflik sald r lar karfl s nda ayakta kalamaz, varl n sürdüremez, örgütlülü ünün koruyamaz ve direniflini devam ettiremez. PKK nin direnifl de erlerini çalarak yaflamak isteyenler var Hay r, ne bask c ve sömürücü gerici devletçi güçlerin sand gibi zorla böyle bir hareket ve direnifl var edilebilir, ne de çeflitli vaatlerle, para ve imkânlar verilerek insanlar böyle bir hareket içerisinde tutulabilir. Kürdistan da bunu esas alanlar, bu ülkede bu biçimde direnifl olabilece ini sananlar, bu temelde Kürt ulusal demokratik hareketini gelifltirmek isteyenler çok oldu. PKK öncesinde de bunlar vard lar. PKK ile birlikte de birçok grup halinde Kürdistan n dört parças nda ve yurtd fl nda ortaya ç kt lar. PKK den sonra da ortaya ç kan direnifl de erlerini çalarak, bu de erleri ele geçirerek, bu ölçüler temelinde bir hareket yaratmak istediler. Ama somuta bakal m, günümüzdeki Kürdistan realitesinin durumuna bakal m, bunlar n hiçbirisinden bir eser yoktur. Bu tür yaklafl mda olan hiç kimse küçük bir geliflme bile sa layamad. Parti olmay, direnifl cephesi gelifltirmeyi, gerilla kurmay, gerilla direnifli yürütmeyi bir yana b rakal m, bir küçük grup olarak bile var olamad lar, grupsal varl klar n bile sürdüremediler, yok olup gittiler. Peki, neden? stemedikleri için mi? Hay r. Hepsi de Kürt halk n n kurtuluflu için de il, imkâna ve güce sahip olmak için, lider ve önder olmak için, Kürdistan n ve Kürt halk n n bütün zenginliklerinin sahibi haline gelebilmek için bunu çok istediler. Bunun rüyas n görenler ve hayali içinde yüzenler çok oldu, bunun aray fl n sürdürenler çok oldu. Bunu Kürdistan - da yürüttükleri gibi, yurtd fl nda da çeflitli güçlere iflbirlikçilik ve ajanl k yapma ve onlar n deste ini alma te-

A ustos 2008 SERXWEBÛN 11 melinde yapmaya çal flanlar da çok oldu. Ama hepsi s f rd r. Dikkat edilirse, bu tür yaklafl m içinde olanlardan ortada bir eser bile yoktur. nkâr ve imha sistemine karfl küçük bir direnifl eylemi gelifltiremediler. Kürt toplumunun özgür yaflam na katk olsun diye küçük bir demokratik kurumlaflma gelifltiremediler. Öyle ki, kar nlar n bile doyuramaz duruma düfltüler. PKK olmasa, PKK nin yaratt de erlere dayanmasalar, kar nlar n bile doyuramayacak kadar zay f ve aciz durumda olurlard. Düflman PKK gerçe ini daha iyi anlamaya çal fl yor Bu bak mdan Kürdistan da bu tür yaklafl mlar ve anlay fllar hiçbir fley üretmiyor, üretmedi. Geliflme yaratan, halk bilinçlendiren, gençli i örgütleyip büyük direnifl ve eyleme çekmeyi baflaran öyle çeflitli oyunlar, maddi yaklafl mlar, para ya da silah gücü olmad. Tam tersine, düflünce gücü oldu, özgürlük, eflitlik ve demokrasi gibi yüce amaçlar oldu; bu amaçlara dürüstçe ve tutku düzeyinde büyük bir cesaret ve fedakârl kla ba l l k oldu; insan n özgür yaflam tutkusu oldu. PKK bunlara dayand, bunlar esas ald ; kendini böyle yüce de erlerin yarat c s bir hareket olarak tan mlad. Tümüyle bu büyük tarihi de erleri ve yücelikleri esas ald, bunlar gerçeklefltirme noktas nda büyük bir cesaret ve fedakârl k ortaya ç kard. Yine bunlar hayata geçirebilmek ve baflar yla bu çizgiyi uygulayabilmek için büyük bir dürüstlük ve tutarl l k ortaya koydu. PKK yi var eden ve güç yapan budur. Dolay s yla 15 A ustos At l m n yaratan de erler de bu oldu. çte ve d flta birço unun akl n n bile almad, hala anlayamad ya da anlamak istemedi i, farkl biçimlerde de erlendirerek gerçe i çarp tmaya çal flt bu büyük 15 A ustos At l m gerçe i, 25 y ll k Kürt özgürlük direnifli bu temel de erler ve ölçüler üzerinde geliflti. fiimdi birçok çevre zorunluluk olarak da olsa bunu anlamaya çal fl yor. 25 y ld r içerde ve d - flar da giderek artan oranda en çok tart fl lan, hakk nda tart flman n hiç eksilmenin olmad hareket 15 A ustos At l m oluyor. Düflmanlar da yeniden ve yeniden ele al yorlar, karfl tlar da daha gerçekçi anlamaya çal fl - yorlar. En az ndan bu direnifle karfl yürüttükleri mücadelede hata yapmamak ve baflar l olabilmek için daha do ru, daha tutarl sonuçlar ç - kartmaya ve buna göre davranmaya çal fl yorlar. Bunu düflüncede sapt rsalar da, Kürt insan ve toplumunun bilincini karartmak için propaganda anlam nda farkl fleyler söyleseler de, öz itibariyle içerden kendileri do ruyu anlamaya çal fl yorlar. Çeflitli toplumsal kesimler, onlar temsil eden çeflitli e ilimler, milliyetçi devletçi e ilimler, küçük burjuva reformist-teslimiyetçi e ilimler 15 A ustos direnifl gerçe ini, dolay s yla onu yaratan ve günümüze kadar getiren PKK gerçe ini daha iyi anlamaya çal - fl yorlar. Onlar içinde de tart flmalar eksilmeden sürüyor. Bu anlamda diyebiliriz ki, gerçekten de Kürt tarihinin en çok tart fl lan, üzerinde en çok konuflulan ve en fazla söz söylenen hareketi kuflkusuz PKK Hareketi ve 15 A ustos direnifl at l m olmufltur. Bu tart flma, bugün 25. y la girerken de devam ediyor. Karfl t olanlar da, yandafl olanlar da tart fl yor ve anlamaya çal fl yorlar. 25. A ustos y l na ad m atarken, Kürt halk kad nlar, gençleri, yurtseverleri bu tarihi at l m, onun 25. y la giriflini büyük coflku ve heyecanla karfl l yorlar. Daha flimdiden her yerde gösteriler ve kutlamalar bafllam fl durumdad r. Bu 25. y la girifl dolay s yla Kuzey de, yurtd fl nda, Bat ve giderek Do u Kürdistan da, Güney de onu destekleyen kutlamalar n çok daha yayg n, etkin, canl ve diri, 15 A ustos ruhuna ve ölçülerine uygun bir biçimde yaflanaca anlafl l yor. Dolay s yla bu kadar etkili olan, bu kadar tart fl lan, Kürt tarihinde bu kadar önemli bir dönüm noktas n ifade eden, yenilik içeren, Kürt insan n n özgür ve demokratik olarak yeniden do- uflunu ifade eden, Kürt ulusal ruhunu, bilincini, örgütlülü ü ve birli ini yaratarak özgür Kürt toplum yaflam n var eden bu büyük at l m n n elbette mensuplar nca da iyi anlafl lmas ve do ru özümsenmesi gere i vard r. Özellikle bu at l m devam ettirmekle yükümlü olanlar, 25. y l nda ve daha sonras nda çizgiye uygun olarak bu at l m ayn baflar ölçüsünde yürütmekle görevli ve sorumlu bulunanlar elbette herkesten fazla bu gerçe i anlamal, tart flmal ve de erlendirmeliler. Herkesten çok elbette Kürt gençli i bu at l m anlamal ve de erlendirmelidir. Bu at l m Kürt gençli inin on binlerce y ll k Kürt tarihinde yaratt en büyük ve en soylu eylemi ifade ediyor. Gençlik için özgür ve demokratik gelece in yolunu gösteriyor. Dünya halklar na lay k, denk, onlara güç veren onurlu ve cesur yaflam ifade ediyor. Kürt kad n bu at l m gerçe ini iyi anlamal Yine elbette Kürt kad n bu at l m gerçe ini iyi anlamal, do ru de erlendirip sahip ç kmal d r. Çünkü Kad n özgürlük hareketi Önderlik çizgisinde, PKK ile 15 A ustos At l m n n yaratt büyük de erler üzerinde gerçekleflti. Gerillan n Kürt toplumu için tafl d özgürlük de eri ayn oranda, hatta ondan daha fazla kad n özgürlük de eri olmay da ifade etti. Kad n özgürlü üyle gerilla direnifli Kürt halk n n her türlü inkâr, imha ve teslimiyeti k rarak özgür, eflit ve demokratik yaflam yolunu tutmas n n iç içe geçmifl iki temel de eri oldu. Kürdistan da gerillas z toplumsal özgürlük, onun temeli olan kad n özgürlü ü asla var olmayaca gibi, böyle bir özgürlük çizgisine dayanmadan gerillan n Kürdistan da uzun vadeli var olma, geliflme ve büyük görevler baflarmas n n mümkün olamayaca geçti imiz 25 y ll k tarihin ortaya ç - kard en büyük gerçekli i ifade etti. Bu bak mdan toplumsal özgürlükte öncü rolü oynamak, toplumsal özgürlü- ün kal c, adil ve eflit gerçekleflmesini sa lamak ve kendi özgürlü ünü bu temelde güvenceye alabilmek için, elbette herkesten çok Kürt kad n n n 15 A ustos At l m gerçe ini, onun yaratt gerilla gerçe ini, bu gerçe in ortaya ç - kard büyük de erleri görmesi, anlamas ve sahiplenmesi gerekir.

12 SERXWEBÛN A ustos 2008 Kürt emekçileri, iflçileri, köylüleri, memurlar, iflsizleri elbette yurtseverli i, demokrasiyi, insanl, insanca var olma ve yaflama gücünü ve hakk n burada buluyorlar. Dolay s yla onlar n da 15 A ustos At l m gerçe ini herkesten fazla ö renme ve anlama sorumluluklar vard r. Bu kesimlerle birlikte elbette en baflta da bu hareketin yarat c s ve yürütücüsü olan, onun çizgi, örgüt ve taktik olarak yürütülmesinden sorumlu olan kadro ve komuta gücünün, partimizin bütün militan yap s n n 15 A ustos gerçe ini do ru anlamas, 25. y l derslerini derinden özümsemesi ve 25. A ustos y l na bu temelde daha güçlü, kararl, inançl, iradeli ve iddial girmesi gerekir. Bütün kadro yap m z n ve gerilla gücünün herkesten çok böyle bir kavray fla ve anlay fla ulaflmas gerekiyor. Bu, görevlerini baflarmas aç s ndan tarihi bir sorumlulu u ifade ediyor. Mademki herkes tart fl yor ve anlamaya çal fl yor, elbette en az onlar kadar, hatta onlardan daha fazla bu at l m n sahibi olanlar n, onu temsil etme görev ve sorumlulu unda olanlar n, 25. y l görevlerini baflarmakla yükümlü olduklar gibi, önümüzdeki onlarca y la bu büyük at l m yenilgisiz ve baflar çizgisinde tafl maktan sorumlu olanlar n, tüm komuta ve savaflç gücünün, HPG ve YJA-STAR güçlerinin bu gerçe i anlamas ve özümsemesi, gerekir. 15 A ustos At l m öyle büyük imkânlarla gerçeklefltirilmedi 15 A ustos At l m nas l ortaya ç kt, hangi temel de erlere dayanarak geliflme gösterdi, yenilmezli i neye dayanarak var oldu? Nas l günümüzde bütün Kürt toplumunu ve Kürdistan parçalar n birlefltirerek Kürt ulusal demokratik hareketini temsil eden ve yürüten, Kürt ulusal savunmas n sa layan gerillay var eden bir hareket haline geldi? Bunu elbette iyi anlamak kadar, do ru temsil edebilmek ve baflar çizgisinde yürütebilmek için de derslerini bütünlüklü olarak derinden ortaya ç kart p özümsemek gerekir. Bunun için de yan lg lar ve yanl fl anlay fllar kesinlikle bertaraf etmek flartt r. 15 A ustos At l m n n nas l ortaya ç kt n iyi bilmek zorunday z. Bu konuda karfl t güçlerin içten ve d fltan gelifltirdikleri sapt r c anlay fllara karfl duyarl ve dikkatli olmak durumunday z. Onlardan etkilenmek bir yana, bu at l m do ruyu iyi özümseyen, temsil eden, propagandas n ve eylemini gelifltiren bir konumda olmak gerekir. Çünkü bu hareketin, 15 A ustos At l - m n n militan, savaflç s ve direniflçisi olmak bununla mümkündür. Yine iflleri baflar yla yürütebilmek için 15 A ustos At l m n n baflar s n n s rr n n nerede oldu unu iyi bilmek gerekir. Yoksa yanl fl ölçülerle bu direniflin yürütüldü- ü san l rsa, görev ve sorumluluklar sahiplenmek ve baflar yla yürütmek bir yana, bu zafer at l m na yenilgiyi dayatmaktan baflka sonuca ulafl lamaz. Çeflitli d fl güçlerin yaklafl mlar kadar, içimizi de etkileyen çeflitli toplumsal kesimlerin milliyetçi, iflbirlikçi ve teslimiyetçi anlay fl ve yaklafl mlar da yanl flt r. 15 A ustos At l m öyle büyük imkânlarla olmad ; büyük bir mirasa dayanarak ortaya ç k p geliflmedi. Dayand miras Kürt isyanlar yd ki, en uzun ömürlü olan bile birkaç ay dayanabilmiflti. Gerisi ezilip yok olmak, imha olmak, her türlü etkisinin silinip gitmesiydi. Dolay s yla öyle büyük bir tarihsel miras yoktu. Bu at l m k smen dünya halklar n n, emekçi güçlerin, iflçilerin, köylülerin, kad nlar n ve gençlerin direnifl miras na dayand. O da elbette d flardan bir bilinç olmaktan öteye fazla bir anlam ifade etmiyordu. Dolay s yla her fleyi kendisi yaratt. Öyle güçlü bir miras üzerinde de il, büyük yaratma iddias na dayal olarak bu at l m ortaya ç k p geliflme gösterdi. 15 A ustos At l m n yaratanlar n ceplerinde bir kurufl paralar yoktu Yine baz lar n n sand gibi silahla, parayla ve haz r örgütle olmad. 15 A ustos At l m n yaratanlar n ceplerinde bir kurufl paralar yoktu. Onlar parayla çal flm yorlard. 15 A ustos At l m için ilk gerilla çekirdeklerinin e itildi i Filistin sahas nda ilk e itilen gruplar n temsilcisi olan Kemal Pir e Filistinliler sigara paras olarak harçl k verince, Kemal Pir onlara flunu söylemiflti: Ben paral asker de ilim; para için mücadele etmiyorum, bunun için savafla girmiyorum. Paran z sizin olsun. Yine 15 A ustos At l m haz r örgütle olmad. PKK nin halk içinde bir hücresi bile yoktu. 12 Eylül faflist-askeri darbesi hepsini da tm flt. Toplumda en küçük bir örgütlülük b rakmam fl, vurmufl, k rm fl, zulmetmifl, hepsini ezmiflti. 15 A ustos At l m n yaratanlar ne yeterince tan d klar bir co rafyada üslendiler, ne de örgütlere dayanarak güçlü ve donanm fl bir halde hareket ettiler. Tersine, bilmedikleri ve tan mad klar alanlarda adeta karanl kta el yordam yla yol bulma misali ad m ad m co rafyay tan yarak ifle bafllad lar. Örgütü b rak n, hiç iliflkilerinin olmad bir yerde, oradan buradan bir dostluk iliflkisi bulup halka dayanarak bu 15 A ustos At l m gelifltirildi.

A ustos 2008 SERXWEBÛN 13 15 A ustos At l m paran n pulun silah n at l m de ildir Demek ki bu at l m parayla olmad, silahla olmad, haz r örgütle olmad. O zaman neyle oldu? nsan bilinciyle oldu, insan n büyük yürek ve beyin gücüyle oldu, inançla, iradeyle ve iddiayla oldu. Bu anlamda 15 A ustos At l m öyle paran n, pulun, silah n at l m de ildir. 15 A ustos At l m insan bilincinin at l m, büyük inanc n at l m d r. 15 A ustos At l m özgürlük, eflitlik ve demokrasi gibi, Kürt ulusal kimli i temelinde özgür yaflamak gibi temel ve yüce insani de erlere tutku düzeyinde ba l olman n at l m d r. 15 A ustos At - l m büyük iddian n, iradenin, bu temelde oluflmufl cesaret ve fedakârl - n at l m d r. 15 A ustos At l m insan yarat c l n n, insan n her fleyden fazla yaratma gücüne sahip olmas n n at l m d r. Bu temel de erler ve ölçüler geçen yirmi dört y ldaki baflar ve geliflmenin yarat lmas n sa layan temel ölçüler ve de erlerdir. 25. y lda mücadelemizin esas almas ve her yerde hâkim k lmas gereken ölçülerdir. 25. mücadele y l n hareket ve halk olarak kazanmam z sa latacak temel ölçülerdir. Bu gerçe i iyi görmemiz gerekir. 15 A ustos At - l m fedai çizgisinin at l m d r. 15 A ustos At l m, PKK ile oluflan ve büyük zindan direnifliyle pekiflen fedai çizgisinin Kürdistan da lar na tafl nmas, Kürt toplumuna ulaflt r lmas, örgütlendirilip ete kemi e kavuflturulmas d r. O bak mdan da zay f insan n, bencil insan n, ürkek ve korkak insan n, çeflitli kir pas ve tortu içerisinde basit yaflam aray fl nda bo ulmufl insan n eseri de ildir. Böyle insanlar n baflaraca, içinde yer alaca ve temsil edece i bir at l m, bir hareket kesinlikle de ildir. Büyük yi itlik hareketi, kahramanl k hareketi, fedai hareketidir. Bu, büyük direnifl gerçe i böyledir. O nedenle 25. y lda bu ölçüleri ve özellikleri daha fazla esas al p gelifltirmek büyük önem tafl maktad r. Özellikle mensuplar n n bu gerçe i daha iyi görerek derinden özümsemek durumunda olduklar bu ölçüler ve de erler da da olsun, flehirde olsun, ovada olsun, gerillada olsun, halk serhildan nda olsun, her alandaki mücadeleye ve direnifle hâkim k lmalar gereken ölçü ve de erlerdir. Bu 25. y l n daha büyük baflar larla geçmesi ve daha büyük kazan mlar y l haline gelmesi, tamamen 15 A ustos At l m n n bu ölçüleri ve özelliklerinin esas al n p iyi özümsenerek temsil edilmesine ba l d r. K - saca 15 A ustos ruhunun 25. mücadele y l nda daha güçlü ve daha derin temsil edilmesi gerekmektedir. Nedir 15 A ustos ruhu? Bu ruh büyük cesarettir, büyük fedakârl kt r, büyük bilinç ve örgütlülüktür, sa lam ve sars lmaz birliktir, savaflmak ve kazanma azmidir. 25. y la girerken bu gerçeklerin, bu ölçülerin daha çok bilinmesi ve esas al nmas ; bu ruhun her türlü sapt rmaya, sald r ya, çekifltirmeye, bölmeye, parçalamaya ve zay flat lmaya karfl daha da gelifltirilip yüceltilerek ve derinlefltirilerek temsil edilmesidir. 15 A ustos büyük at l m ve fedai ruhunun eksiksiz gelifltirilerek 25. mücadele y l na tafl nmas, kesinlikle 25. y l n daha büyük baflar ve zaferlerle geçmesini sa layacakt r. Böyle bir anlama ve tan mlama temelinde 15 A ustos At l m n n Kürt halk aç s ndan tafl d önem ve anlam nedir denilirse flunu belirtmek gerekir: Birey ve toplum olarak özgür, iradeli ve demokratik Kürt duruflu 15 A ustos At l m yla yarat lm flt r. 15 A ustos At l m Eruh ve fiemdinli eylemleriyle 12 Eylül faflist-askeri rejimine karfl Kuzey Kürdistan da geliflen bir at l m olarak bafllam fl olmakla birlikte, bir bölgenin veya bir parçan n at l m de ildir; bir ulusal direniflin bafllang c d r. Ulusal ruh, bilinç ve birli in oluflturulmas ad m n n at lmas d r. Bu, demokrasi hareketinin bir at l m d r. Demokratik birli- in, yaflam n ve örgütlülü ün ortaya ç kart lmas n ifade ediyor. Bu bak mdan da 15 A ustos At l - m n Kürt toplumu, Kürt insan ve Kürdistan tarihi aç s ndan do ru tan mlamak ve anlamak önemlidir. Kuzey den bafllayan, giderek h zla Bat 15 A ustos At l m her türlü gericili e, inkârc l a ve teslimiyete vurulan bir fiahmeran darbesi oluyor. Kürdistan bölüp parçalayan, inkâr ve imha sürecine alan sisteme karfl s k lan bir kurflun, vurulan bir darbe, bu sisteme teslim olmufl, boyun e mifl ve ona karfl direnemeyen Kürt gerili ine ve gericili ine, her türlü ihanet ve teslimiyete karfl da s k lm fl bir kurflun oluyor Kürdistan a ve yurtd fl ndaki Kürtlere yay lan, 90 lardan itibaren de Do u ve Güney Kürdistan içine alarak PKK öncülü ünde ve gerilla temelinde bir ulusal direnifl hareketini yaratan bir hareket oluyor. 15 A ustos At l m böyle bir hareketi temsil ediyor. Bu aç dan da öyle bir bölgeye, aflirete ya da kabileye, bir parçaya, hatta bir zamana ait bir hareket de- il; bütün Kürt insan n n ve Kürt toplumunun ulusal diriliflini, direniflini, ruhunu, bilincini ve örgütlülü- ünü yaratma hareketidir. Bütün Kürdistan aç s ndan parçalanma, sömürgeleflme ve yok olma tarihini durdurarak, bilinçlenme, örgütlenme, direnme, birleflme ve özgürleflme, özgür demokratik yaflam gelifltirme tarihinin bafllamas n ifade ediyor. Bütün halk ve tüm ülke aç s ndan anlam ve tan m budur. 15 A ustos At l m ruhuyla her türlü gericili e darbe vurulmufltur Bu temelde flunu bilmemiz gerekir ki, geçti imiz son 25 y lda Kürdistan da yarat lan her türlü özgürlükçü, demokratik, eflitlikçi ve adil geliflmenin alt nda 15 A ustos At l m n n imzas vard r. 15 A ustos At l m ruhuyla, örgütlülü- üyle, bilinciyle, gerçe iyle her türlü gericili e darbe vurulmufltur. Her türlü özgürlükçü, demokratik de er, bilinç, ruh, irade ve iddia 15 A ustos direnifli temelinde elde edilmifl, kazan lm fl, örgütlendirilip günümüze kadar tafl nm flt r. Bu bak mdan 15 A ustos At -

14 l m her türlü gericili e, inkârc l a ve teslimiyete vurulan bir fiahmeran darbesi oluyor. Kürdistan bölüp parçalayan, inkâr ve imha sürecine alan sisteme karfl s k lan bir kurflun, vurulan bir darbe oldu u gibi, bu sisteme teslim olmufl, boyun e mifl ve ona karfl direnemeyen Kürt gerili ine ve gericili- ine, her türlü ihanet ve teslimiyete karfl da s k lm fl bir kurflun oluyor. Yeni özgür insan n ve toplumun her türlü gerili e ve gericili e karfl fedai çizgisindeki direnifl temelinde yarat lmas n ifade ediyor. Bunun için 15 A ustos At l m Kürtler için Ulusal Dirilifl Bayram d r diyoruz. Kürt ulusal diriliflini ifade ediyor, ulusal dirilifl devriminin gerçeklefltirilmesini ve baflar lmas n temsil ediyor. 15 A ustos At l m temelinde 90 lar n bafl nda yaflanan o büyük ulusal dirilifl devriminin baflar ld - n söylüyoruz. Kürt toplumuna ve insan na da kabul ettirilmek istenen inkârc ve teslimiyetçi bilincin böyle bir devrimle tümden k r larak, ulusal bilinç, ruh, örgütlülük, birlik ve bütünlü ün oluflturuldu unu görüyoruz. Bu aç k bir gerçektir. Bu temelde diyoruz ki, 24 y ll k 15 A ustos At l m mücadelesi inkâr ve imhaya dur dedi; ona karfl özgürlük ve demokrasi tarihini bafllatt, ulusal bilinci, ruhu, iradeyi, birli i ve örgütlülü ü oluflturdu, ulusal demokratik çizgiyi gelifltirdi, büyük bir Önderlik gerçekleflmesini ortaya ç kard. Etkisi yüz y llara yay lacak olan Önderliksel do uflu ve geliflmeyi sa lad. Bu Önderlik çizgisi temelinde Kürt halk n n özgürlük ve demokrasi mücadelesine her koflulda büyük cesaret ve fedakârl a dayanan çizgisiyle öncülük edip yürütecek partileflmeyi yaratt. Her türlü vahfli sald r, bask ve zulüm karfl s nda Kürt halk n n haklar n, özgürlü ünü, demokratik yaflam n ve gelece ini fedai çizgisinde savunan gerilla ordusunu ortaya ç kard. Halk n büyük bilinçlenmesini, örgütlenmesini, coflkusunu, heyecan n ve bayram düzeyindeki serhildan n yaratt. Kürt ulusal demokratik birli ini çok de iflik düzeyde Kürt demokratik örgütlenmelerini ve kurumlaflmalar n ortaya ç kard. Gerilla her türlü sald r y bozuyor bofla ç kart yor SERXWEBÛN A ustos 2008 Önderlik gerçe i Kürt toplumuna öncülük etmeye devam ediyor. Parti öncülü ü her alanda Önderlik çizgisinin baflar yla uygulay c s olma rolünü sürdürüyor. Gerilla 25 y l öncesindeki vahfleti aratmayacak düzeyde gelifltirilen yeni imha ve tasfiye sald r lar karfl s nda kahramanca direniyor, her türlü sald r y bozuyor, bofla ç kart yor ve yenilgiye u rat yor. Özgürlük ve eflitlik bilinciyle dolu olarak serhildana kalkan, büyük coflku ve heyecan yaflayan Kürt halk, eylemini ve örgütlenmesini KCK sistemi içerisinde demokratik komünalizmi örgütleyip gelifltirerek, Kürt toplumunun gelece ini güvence alt na alan bir kurumlaflma haline getirmeye çal fl yor. Bütün bu de erler 15 A ustos At l - m n n yaratt de erlerdir. Belki dünyada bu de erleri daha ileri düzeyde yaratm fl olan toplumlar vard r. Ama Kürt toplumu ilk defa PKK ile ve 15 A ustos At l m n n temsil etti i direnifl temelinde bunlar yaratt. Bu düzey belki di er toplumlar n örgütlülük düzeyine ve geliflimine göre zay f görülebilir; ama içeri i zengindir, hepsinden daha çok özgürlükçüdür, eflitlikçidir, demokratiktir, hepsinden daha fazla insanc ld r. Temel insanl k de erleriyle bütünleflmeyi ifade ediyor. Do al komünal toplumun temsil etti i soylu insanl k de- erlerini günümüzün demokratik komünal toplumsal örgütlülü üne tafl - may içeriyor. Bu bak mdan insan dürüstlü ünü, sayg nl n, erdemini, paylafl mc l n ve dayan flmac l n hepsinden daha ileri düzeyde içeriyor. Bu bak mdan diyoruz ki, maddi bak mdan zay f olabilir, ama temel de erler bak m ndan hepsinden daha zengindir, daha ilerdedir, daha güçlüdür. ddiam z budur, anlay fl m z bu temeldedir. Bunu daha da ilerletmek ve zenginlefltirmek için de mücadelemiz esast r. Bu durumu iyi görelim. 15 A ustos At l m - n n yirmi dört y lda Kürdistan da neler yaratt n, yirmi dört y l önceki Kürdistan n içinde bulundu u durumu ve Kürt toplumunun yaflad klar n anlamaya çal flarak, araflt rarak ve bugünkü durumla k yaslayarak anlayal m. Gerçekten de 15 A ustos At l m gibi bu kadar zorluklarla geçen, büyük cesaret ve fedakârl k isteyen, binlerce, on binlerce flehidin kan üzerinde gerçekleflen bir at l m, öyle durup dururken, kendili inden ya da birilerinin istemi üzerine ortaya ç kmad. Çok iyi biliyoruz ki, Kürt toplumu için özgür demokratik yaflam bir yana b rakal m, ulusal kimli iyle kendini ifade etmenin baflka herhangi bir yolu ve çaresinin b rak lmad bir ortamda, bu at l m tek çare, bir zorunluluk olarak ortaya ç kt. 12 Eylül 1980 faflist-askeri darbesinin Kuzey Kürdistan da yaratt klar n iyi bilmek, Diyarbak r zindan n n o büyük vahfletini ve iflkencesini hiçbir zaman unutmamak gerekir.

A ustos 2008 SERXWEBÛN 15 Kürdistan n her taraf n n 12 Eylül rejimi taraf ndan bir iflkence haneye ve zindan haline dönüfltürüldü ünü yine unutmamak gerekir. Kürdistan n di- er parçalar nda ise her tür örgütsüzlü ün, umutsuzlu un ve ç k fls zl n hâkim oldu unu, özellikle direnifl alan olarak görülen Güney Kürdistan da 1975 yenilgisiyle birlikte tüm direnifl güçlerinin da l p ezildi ini, toplumun her tarafa savrulmas temelinde bir mültecileflmenin geliflmifl oldu unu da unutmayal m. PKK asl nda bir gerilla hareketi olarak do mad 15 A ustos At l m Kürdistan bölen, inkâr ve imha sistemi alt na alan dünya ve bölge gericili inin art k baflard n, Kürt inkâr ve imhas n sonuca götürdü ünü, temel direnme gücünün bütün parçalarda k r ld n, böylece inkâr ve imhan n art k baflar - ya gitti ini sand, söyledi i ve öyle ele ald bir ortamda geliflti. Unutmayal m ki, 15 A ustos At l m geliflirken Kürdistan bu biçimdeydi. Kürt toplumu tarihinin en karanl k dönemini yafl yordu ve en büyük zorluklar alt ndayd. Bölünmüfllük, parçalanm fll k, örgütsüzlük, umutsuzluk, inançs zl k, karamsarl k, iflkence, imha, katliam ve yok olufl bütün parçalarda en ileri düzeydeydi. Daha da ötesi, hiçbir parçada Kürt insan için Ben Kürt üm, kimli imle yaflamak istiyorum deme hakk, özgürlü ü yoktu. Kürt oldu unu söylemek ve öyle yaflamay istemek en a r suç say l yor, karfl l ise idam cezas olan bir suça tekabül ediyordu. PKK asl nda bir gerilla hareketi olarak do mad, bir silahl direniflle ifle bafllamad. Önder Apo yüzlerce kez PKK nin 1973 bahar nda iki kelimeyle, Kürdistan n sömürge bir ülke oldu unu söyleyerek ifle bafllad n ifade etti. PKK alt kiflilik bir gençlik ayd n grubuyla, bir tart flma grubuyla ifle bafllad. 1973 ten 75 e kadar Ankara da bir ideolojik araflt rma ve inceleme grubu oldu. 1975 ten 77 e kadar Kürdistan da bir gençlik grubu olarak kendini var edip flekillendi. 1978 den 80 e kadar Kuzey Kürdistan da Kürt halk içerisinde ulusal demokratik bilinci tafl yan, bu bilinç temelinde halk örgütlemeye çal flan bir siyasi partileflmeyi ifade etti. Ama bütün bu çabalar, yaklafl mlar ve çal flmalar neyle karfl laflt? 12 Eylül askeri-faflist darbesiyle Kürdistan yeniden iflgal eden, Diyarbak r zindan n yaratan, yüz binlerce ve milyonlarcas yla Kürt halk n iflkenceden geçiren, dil dahil her fleyi yasaklayan tarihin en a r bask rejimiyle karfl laflt. Öyle ki, siyasi mücadele yürütmeyi bir yana b rakal m, sözle bile kendi kimli ini ifade etme imkân kalmad gibi, Kürt toplumuna sadece ölümlerden ölüm be en yaklafl m dayat ld, kendisine böyle vahfli bir yaklafl m lay k görüldü. 15 A ustos gerilla at l m iflte bu yaklafl m n sonucudur. Bu öyle tercih edilen ve istenen bir mücadele yöntemi olmaktan çok, inkâr ve imha sisteminin faflist bask rejimi karfl s nda silahl direnifl d fl nda kendini ifade etmenin hiçbir yolu ve çaresinin kalmad bir ortamda, bir zorunluluk olarak ortaya ç kan bir direnifl ad m d r. Bu bize flunu gösterdi: Öz savunmas olmadan, silahl direnifl örgütü olmadan, böyle bir savunma gücüne dayanmadan, Kürt toplumu ve Kürdistan için özgürlük olmaz, demokratik yaflam olmaz, insanl k olmaz; kendi kimli i, dili ve kültürüyle yaflam hakk olmaz. Öz savunmas ve gerillas olmadan, Kürt toplumuna dayat lacak olan inkârd r, imhad r, sömürgeciliktir, katliamd r, yok etmedir. Toplum 15 A ustos öncesi bütün parçalarda bunu çok aç k gördü. Onun için bu Öz savunma olmadan, öz savunma gücüne dayanmadan, Kürt toplumu ve Kürdistan için özgürlük olmaz, demokratik yaflam olmaz, insanl k olmaz, kendi kimli i, dili ve kültürüyle yaflam hakk olmaz. Öz savunmas ve gerillas olmadan, Kürt toplumuna dayat lacak olan inkârd r, imhad r, katliamd r, yok etmedir. Toplum 15 A ustos öncesi bütün parçalarda bunu çok aç k gördü kadar imkâns zl a ve zay fl a ra men, gençlik, 15 A ustos At l m halk ve giderek bütün parçalardaki Kürt insan taraf ndan tutkuyla kucaklanan ve sahiplenilen bir hareket, bir at l m oldu. K sa sürede toplumun diri, yurtsever ve demokrat kesimleri aras nda, Kürt gençli i, köylüsü ve kad n içinde h zla yay ld, taraftar ve destek buldu. Toplumu h zla bilinçlendirdi, uyard, e itti, örgütledi ve direnifl içerisine çekti. Özgürlük ve eflitlik de erlerini hiç görmeyen, bilmeyen, tan mayan, onlar için bir saatini bile ay rmayan Kürt insan nda büyük fedaili i yaratt, büyük cesaret ve fedakârl k ortaya ç - kard. Bu, büyük bir tarihsel ihtiyac n ne denli bir karfl l oldu unu gösteriyor. Onun için de bütün Kürt toplumu taraf ndan benimsendi; bütün parçalarda bu zamana kadar hiçbir isyan n yaratamad etkiyi yaratt ; bilinç ve örgütlülük ortaya ç kard. Bütün büyük de erlerin yarat c s oldu. Halk n demokratik konfederalizm çizgisinde örgütlenmesi gelifliyor fiimdi içinde bulundu umuz dönem, kuflkusuz 15 A ustos At l m döneminden farkl l klar arz ediyor. fiimdiki duruma bakarak 25 y l öncesini de erlendirmemek gerekiyor. Kendi kimli ini ifade etmeyi, kimli ine dayal çal flma yapmay ve örgütlenmeyi bir yana b rakal m, flimdi Kürtlük Ortado- u da büyük bir politik de er ifade eder hale gelmifl bulunuyor. Dünya demokrasi hareketini etkileyen en büyük hareketlerden biri Kürt Özgürlük hareketi oluyor. Bütün Kürdistan parçalar nda halk n demokratik konfederalizm çizgisinde örgütlenmesi gelifliyor. Böyle bir örgütlenmeyi temsil eden, var eden parti öncülü ü, gerilla ve öz savunma gücü, halk örgütlenmeleri ortaya ç k yor. Güney Kürdistan - da özerk, bir tür devletleflmeyi ifade eden bir düzey yarat lm fl bulunuyor. Bütün dünya devletleri Kürt politikas oluflturuyor, baz devletler geçmiflte var olan politikalar n de ifltiriyorlar. Geçmiflte Kürt ü yok saym fl, inkâr etmifl olanlar art k yok sayam yorlar, inkâr edemiyorlar. Sadece Kürt toplumu

16 için imhay bir politika olarak bilmifl ve dayatm fl olanlar, flimdi Kürt sorununa yaln zca imha politikas yla yaklaflman n yetersiz ve kendi ç karlar n ifade etmeyen politikalar oldu unu görüyorlar. K sacas politikalar nda de ifliklikler yap yorlar. Kürdistan n sadece baz parçalar n gören, dolay s yla bütünlüklü bir Kürdistan politikas na sahip olmayanlar flimdi politika oluflturmaya çal fl yorlar. Dünyay ele geçirmek isteyen küresel sermaye siyaseti de bunu yap yor. ABD- srail- ngiltere ittifak n n yürüttü ü siyasal çizgi de bu temeldedir. Avrupa ve Asya n n birçok politik gücü de buna göre yaklafl yor. Ortado u devletleri ve politik güçlerinin yaklafl m da bu temeldedir. Onlar da art k eskisi kadar Kürt ü inkâr etmiyorlar, görmezden gelmiyorlar. Geçmiflte Kürt gerçe ini gizliden var say p ona karfl bu temelde savafl yürütürken, flimdi bu gerçe i biraz daha aç ktan görüp onu imha etmek üzere aç ktan özel savafl sistemlerini örgütleyip gelifltiriyorlar. Kürt halk yaratt geliflmelerle gelece e daha güvenli bak yor Uluslararas alanda ve bölgedeki tüm siyasi güçler böyle bir politik süreci yaflarken, halklar, demokratik güçler, sol, sosyalist hareketler de benzer bir süreci yafl yorlar. Dünya Ortado u - da üçüncü büyük savafl n, ABD öncülü ünde küresel sermayenin dünya hegemonyas n yaratma savafl n yafl yor. Bu savafl n içinde, savafl n kaderini belirleyecek büyük güç ve de er olarak Kürt gerçekli i ortaya ç k yor. Kürdistan n ve Kürt toplumunun Ortado u - da iflgal etti i konum kendini böyle gösteriyor ve Kürdistan üzerindeki mücadele bu biçimde ABD nin dünya hegemonyas kurma mücadelesiyle birleflmifl bulunuyor. Dolay s yla Kürdistan daki özgürlük mücadelesi, 15 A ustos At l m n n bafllatt özgürlük, eflitlik ve demokrasi direnifli, sadece inkâr ve imha sürecine al nan Kürt insan n ve toplumunu kurtarmakla kalm - yor; Ortado u nun demokratikleflmesinin ve demokratik birli inin, yine dünyada demokrasi hareketinin geliflmesinin temel kuvvetlerinden birini oluflturuyor. Bölgesel ve uluslararas siyaset üzerinde Kürdistan n yeri, Kürdistan üzerindeki mücadele ve bu arada Kürdistan Özgürlük mücadelesi bu kadar büyük bir anlam ifade etmifl bulunuyor. Geliflme düzeyi iflte bu noktadad r. Kürt halk n n bu kadar örgütü var, bilinci var, özgürlük kuvveti var. Kürt insan 24 y ll k mücadele temelinde yaratt geliflmelerle gelece e daha güvenli bak yor, daha örgütlü yürüyor. Ayn zamanda Ortado u daki geliflmeler ve özgürlükçü demokratik de iflim üzerinde öncülük düzeyinde etkide bulunuyor; dünya siyasal mücadelesi, dünyadaki de iflim, dönüflüm ve demokratik geliflme üzerinde etkide bulunuyor. Geliflmenin düzeyi budur. Bu geliflmenin iyi bilinmesi gerekir. Bununla birlikte elbette flunlar da görmek durumunday z: 25 y l önce yöntem bak m ndan ve amaç bak m ndan Kürt toplumuna, Kürdistan a dayat lan inkâr, imha, bask ve zulüm ne idiyse, flimdi de bask, zulüm, inkâr ve imha aray fl ayn düzeydedir. Sistemin gücü azalm flt r, etkinli i zay flam flt r; fakat unutmayal m ki, inkâr ve imha sistemi zihniyet olarak, politik aç dan ve örgütlülük olarak tümden k r lm fl de ildir. Bu sistem da t lm fl olmaktan uzakt r. nkâr sistemi katliam ve imha amac ndan, bunun için her türlü bask, iflkence, katliam ve zulüm dayatmas ndan vazgeçmifl de- ildir. 1980 lerin bafl nda bu durum 12 Eylül faflist-askeri rejimi oldu; 90 - lar n sonunda bu durum uluslararas komplo oldu. Bugün de 2008 y l nda uluslararas komplo, 12 Eylül faflistaskeri rejiminin yaratt temel özelliklere de dayanarak hükmünü icra ettirmeye, inkâr ve imha sistemini baflar - ya götürmeye çal fl yor. Bunda hala srarl d r; dayatmas hala bu temeldedir. Bu konuda amaçta bir de ifliklik olmad gibi, vahflette, bask da, iflkencede ve katliamda da bir azalma yoktur. Gücünün yetti i oranda dünya gericili ini birlefltirerek Kürdistan özgürlük güçlerini ezmek, Kürt halk n n özgür ve demokratik duruflunu ortadan kald rmak için her türlü sald r y yürütüyor, her türlü çabay gelifltiriyor. SERXWEBÛN A ustos 2008 Güney ve Do u Kürdistan a da yay lm fl bir savafl gerçe i var flte 2007 y l na hem Türkiye de, hem de bölgesel ve uluslararas alanda yarat lan yeni ittifakla 2007 Aral k ndan itibaren dayat lan yeni imha ve tasfiye sald r s ortadad r. Bu öyle bir sald r d r ki, birbirine karfl t olan tüm dünya gerici güçlerini içinde tafl yor. Bir yan nda ABD, di er yan nda ran vard r. Türkiye rejimi bütün dünya ve bölge gericili ini inkâr ve imha sisteminde birlefltirerek Kürt halk ve Özgürlük hareketine karfl sald r yürütmeye çal fl yor. Bu aç k bir gerçektir. Bu temelde Kuzey Kürdistan da oldu u gibi, Güney ve Do u Kürdistan a da yay lm fl bir savafl gerçe i vard r. Özellikle bahardaki Zap direnifli ve halk serhildan karfl s nda gelifltirdi i imha ve tasfiye plan belli bir darbe yiyip da l nca, yaflad kriz ard ndan flimdi yeniden bir uzlaflma, yeni bir plan ve ittifak yaratmaya çal fl yor. 15 A ustos At l - m n n 25. y l na girerken, bu at l m n karfl tlar içindeki geliflmenin bu oldu unu görmemiz gerekir. AKP nin kapat lmas na iliflkin verilen kapatmama karar ve Ergenekon soruflturmas temelinde yap lanlar, asl nda PKK ye karfl savafl temelinde Türkiye deki milliyetçi ve dinci iktidar klikleri aras nda yeni bir uzlaflman n yarat lmaya çal fl ld n gösteriyor. Bu ne uzlaflmas d r? Bu, PKK ye karfl savafl uzlaflmas d r; Kürt e karfl imhay öngören ve savafl dayatmas n içeren uzlaflmad r. Bu konuda asla yan lmamak gerekiyor. Dikkat edilirse, ran buna destek veriyor. Türkiye- ran görüflmeleri bu temelde oluyor ve ittifaklar vard r. ABD- ngiltere- srail ittifak buna destek veriyor. ABD ile Türkiye nin s klaflan görüflmeleri karfl l kl pazarl klar temelinde yeniden böyle bir ittifak oluflturduklar n gösteriyor. AB Türkiye - nin bu yaklafl mlar na destek veriyor. Bu güçler, yani ABD, ran ve AB destek vermekten öteye, Türkiye yi PKK - ye ve Kürtlere karfl tahrik edip savafla k flk rt yor. Hepsi ç karlar n Kürt- Türk savafl nda görüyorlar. Türkiye

A ustos 2008 SERXWEBÛN 17 yönetimini Kürt toplumuna karfl savaflt rarak, hem Kürtleri hem de Türkiye yi zay f düflürmek ve kendilerine muhtaç k lmak istiyorlar. Ne yaz k ki, Türkiye yi yönetenler bu gerçe i göremiyorlar. Beton kafal d rlar, hastal kl bir zihniyet içindeler. Kürt ü yok sayan, inkâr eden, Kürt toplumu üzerinde Türk uluslaflmas n yaratmak isteyen zihniyet gözlerini kör etmifltir. Dünya gerçe ini göremiyorlar. Kürtlere karfl savafla teflvik ve tahrik eden yaklafl mlar kendilerine verilen destek san yorlar, öyle say yor ve hareket ediyorlar. Bu çerçevede Irak yönetimini de bunun içine almaya çal fl yorlar. Pasif bir konumda böyle bir ittifaka kat lan Güney Kürdistan yönetimini, KDP ve YNK yi de bu ittifaka aktif olarak katmaya çal fl yorlar. Bu hususlar önemlidir. Öyle anlafl l yor ki, inkâr ve imha güçleri 15 A ustos At l m n n 25. y l na böyle bir ittifak temelinde yeni bir imha sald r s dayatmak istiyorlar. Bunun haz rl n yap yorlar. Önümüzdeki yak n süreçte, güz döneminde bir imha operasyonunu Kuzey de, Güney de ve Do u da daha kapsaml ve bütünlüklü olarak gelifltirme ihtimalleri fazlad r. Karfl t cephenin böyle bir sald r ya haz rland, bunun ittifak n yaratmaya çal flt ve bunun planlamas içinde oldu u en büyük olas l kt r. Zaten Kuzey de ve Do u da bu sald r lar önemli ölçüde sürdürülüyor. Önümüzdeki aylarda bunu Güney e de daha yayg n bir biçimde sürdürmeleri muhtemeldir. Büyük zindan direniflinin gerillaya tafl nmas yafland Bu bak mdan flimdi de t pk 25 y l öncesinde oldu u gibi katliamc sald - r lar vard r. Bask, zulüm ve iflkence had safhadad r. Halk üzerindeki bask ve iflkence de öyledir. Demokratik siyaset üzerinde de yine öyledir. En önemlisi, Önder Apo üzerindeki uygulamalar bu çerçevededir. mral iflkence sistemi fiziki ve psikolojik olarak en a r bir iflkence sistemi haline getirilmifltir. Kronik zehirleme temelinde gelifltirilen bir imha süreci vard r. Öyle ki, topluma dayat lan bask ve iflkence temelindeki pasifikasyon, gerillaya ve örgüte dayat lan katliam ve operasyon sald r lar esas varl n mral da Önder Apo üzerindeki bask ve iflkencede gösteriyor. Hücre içerisinde hücre cezalar yla Önderlik gerçe imiz o koflullarda bile yaflayamaz hale getirilmek isteniyor. Ya sesini tümüyle k s p kesmek, ya da en sert direnifle zorlamak istiyorlar. Onun için bu durum Diyarbak r zindan direniflini, Diyarbak r zindan ndaki iflkence ve bask lar, 12 Eylül faflist-askeri rejiminin PKK kadro ve savaflç lar üzerinde gelifltirdi i vahfli uygulamalar hat rlatt. Önderlik de mral daki uygulamalarla Diyarbak r zindan gerçe- i aras nda bir benzerlik kurdu. Demek ki, flimdi de Önderlik üzerindeki bask ve iflkence Diyarbak r zindan ndaki bask ve iflkence gibidir. Önderlik buna benzetti. Önderlik üzerindeki bask ve iflkence demek, Özgürlük Hareketimiz ve halk m z üzerindeki bask ve iflkence düzeyi demektir. Demek ki içinde bulundu umuz koflullarda da bask ve iflkencenin, imha ve katliam dayatmas n n durumu, 1980 sonras n, 12 Eylül faflist-askeri rejiminin sald r durumunu aratmayacak türdendir. flte o rejimin bask ve sald r s na karfl büyük zindan direnifli ortaya ç kt. Büyük zindan direniflinin da a, gerillaya tafl nmas 15 A ustos tarihi at l m n gelifltirdi. Yani flimdi de bask, zulüm ve iflkencenin hem dozaj hem amac 25 y l öncesinden farkl de ildir. nkâr ve imha sisteminin amac nda, duruflunda ve yöntemlerinde bir de ifliklik olmam flt r. Yine Kürt inkâr ediliyor, bask ve zulüm alt nda tutulup imha edilmek isteniyor. Bunun için her türlü oyun ve bask gelifltiriliyor. O zaman demek ki, yirmi befl y l önce bu yaklafl mlara, bask ve zulme karfl nas l 15 A ustos temelinde büyük bir direnme gösterildi ve bir direnifl ruhu gelifltirildiyse, flimdi de yap lmas gereken odur. Koflullar ve dayatmalar 25 y l öncesinden farkl de ildir; sadece gücü azalm flt r, örgütlülü ü azd r. Düflman bu 25 y ll k mücadelede ciddi darbeler yemifltir. Biz Özgürlük hareketi olarak, halk olarak güçlendik. nkâr ve imha sistemi ise bu 24 y ll k süre içerisinde Özgürlük hareketimizin vurdu u darbeler karfl s nda zay flad. Yani bizim mücadele etme imkân m z, gücümüz ve koflullar m z daha çok artt ; imkânlar ve f rsatlar daha büyüdü. O zaman imkân ve f rsat ad na ciddi hiçbir fleyin olmad bir ortamda, hareket ve halk olarak nas l 15 A ustos At l m gibi büyük bir direnifli gelifltirdiysek, flimdi de mevcut gücümüze ve imkân m za dayanarak, Türkiye yönetiminin ABD ve AB nin de deste ini alarak bu at l m n 25. y l nda gelifltirmeye çal flt yeni imha sald r s na karfl da 15 A ustos ruhu, anlay fl ve ölçüleriyle özgürlük ve direnifl mücadelesini dayatmam z ve gelifltirmemiz gerekiyor. Bu konuda yanl fl de erlendirme yapmamal, olaylar ve olgular tersinden ele almamal, basit ve kendini

18 SERXWEBÛN A ustos 2008 yan lt c tutumlar göstermemeliyiz. Durum ciddidir. Ne hareket olarak, ne de halk olarak, 24 y l mücadele ettik, gericili e bu kadar darbe vuruldu, düflman cephesi bu kadar zay flad ; dolay s yla çok fazla mücadele etmesek de olur, asl nda mücadele kazan lm flt r, direnifle, mücadeleye, bedel ödemeye çok fazla gerek yok gibi yan lg l, yanl fl, rehavet ifade eden ve bize çok zarar verecek olan düflünce ve yaklafl mlar içerisinde asla olmamal y z. Bu tür e ilimler yanl flt r, tehlikelidir; düflmana yarar getirir, mücadelemiz için zarar vericidir. Baflta gerilla olmak üzere, Özgürlük hareketimizin hiçbir ortam nda ve alan nda böylesi yanl fl düflüncelerin izi ve k r nt s bile olmamal d r. Gerçekleri, inkâr ve imha sisteminin dayatt katliam ve gelifltirdi i sald r lar iyi görmeliyiz. Önderlik üzerindeki sald - r y iyi anlamal y z. Bu bize Sizi yok ederiz tehdididir. En son Önderli in saçlar n kaz tt lar. Bununla Size istedi imizi yapar z demek istiyorlar. Bu iste in içerisinde katliam vard r, linç hareketleri gelifltiriyorlar, imha vard r. Kürt e özgür ve demokratik yaflam yoktur. O bak mdan tehdit 25 y l öncesindeki gibidir, tehlike de iflmemifltir, düflman n amac ve duruflu de iflmemifltir. O zaman bizim de t pk 25 y l öncesi gibi ayn ruh ve yaklafl mla, ayn cesaret ve fedakârl kla baflta gerilla direnifli olmak üzere özgürlük ve demokrasi mücadelesini gelifltirmemiz, her alanda halk serhildan n dayatmam z gerekiyor. Êdî Bese Hamlesini 15 A ustos at l m ruhuyla gelifltirmek gerekiyor flte biz buna Êdî Bese Hamlesi dedik. 1 Haziran At l m n, 2007 yaz nda düflman n oluflturdu u yeni imha ve sald r plan na karfl mücadele olarak Êdi Bese Hamlesi biçiminde tan mlad k. fiimdi 15 A ustos At l m - n n 25. y l direniflinde bu hamlenin ikinci aflamas n gelifltiriyoruz. Êdî Bese Hamlemizin ikinci aflamas n, t pk 15 A ustos döneminde yaflanan ruh, bilinç, anlay fl, cesaret ve fedakârl kla gelifltiriyoruz. Düflman n 25. y la dayatmak istedi i imha sald r lar n bofla ç karmak ve zafer kazanmak için Êdî Bese Hamlesinin ideolojik, siyasi, örgütsel ve askeri bütün alanlarda, Kuzey de, Güney de, Do u da ve Bat da, Kürdistan n bütün parçalar nda ve yurtd fl nda 15 A ustos at - l m ruhuyla gelifltirilmesi gerekiyor. Bu bak mdan elbette dikkatli olmal, do ru anlamal y z. Êdî Bese Hamlesini 15 A ustos ruhuyla 25. y lda her alanda baflar y kazanma temelinde yürütmeliyiz. Bu hamleyi yöntem, tarz, örgütlülük ve hedef olarak gerçekten de özgürlük mücadelesini gelifltirecek ve düflmana etkili darbeler vuracak düzeyde gelifltirmemiz gerekiyor. fiimdi gün bu gündür. 25. y l her zamankinden daha büyük bir mücadele y l, daha kapsaml bir mücadele y l d r. Sadece gerilla cephesinden askeri boyutlarla süren bir mücadele de de il, siyasi alanda halk serhildan yla, diplomasi mücadelesiyle, örgütsel alanda demokratik konfederalizmin inflas yla, en önemlisi de ideolojik alanda ideolojik ve örgütsel çizgi mücadelesi temelinde süren bir hamlesel mücadeledir. O bak mdan da daha kapsaml yaklaflmaya, 15 A ustos At l m ruhunu her yerde daha canl ve diri tutmaya, 15 A ustos zafer çizgisini her alandaki mücadeleye hâkim k lmaya ihtiyaç vard r. 25. y l kazanmak ancak böyle mücadele etmekle mümkün olur. Düflman n 25. y la dayatmak istedi i yeni imha ve tasfiye plan n bofla ç kartarak düflman sald r - lar n uluslararas komplo düzeyinde geliflen sald r lar k rmak ancak böyle bir direniflle mümkün olur. Bu bak mdan baflta gerilla olmak üzere bütün demokratik ve yurtsever güçler, demokratik örgütlenmeler durumun ciddiyetini görmeliler. Kesinlikle ifli öyle basit ele alan, kendini rehavete kapt ran ve yan ltan bir yaklafl m içinde kesinlikle olmamal lar. En küçük bir gevflemeye, disiplinsizli e ve gerilemeye yer vermeden, büyük bir duyarl l k ve haz rl kla her günü ve her saati büyük direnifl mücadelesi haline getirmeyi ve her alanda yürütülen mücadeleyle karfl lamay bilmeliler. Bu, Önder Apo nun özgürlü- ü temelinde süren bir mücadeledir. Biz Önder Apo nun tedavisini ve yerinin de ifltirilmesini somut hedefler olarak öngördük. Bu direnifl esas olarak da düflman n baflta Önderli imiz olmak üzere, harekete ve halka dayatmak istedi i yeni bast rma ve imha komplosunu ve sald r s n bofla ç kartma direniflidir. Bu direnifl mücadelesini ne kadar do ru anlar ve 15 A ustos çizgisiyle ne kadar birlefltirirsek, o kadar kazanaca m z bilmemiz gerekiyor. Yine 25 y l öncesinde oldu u gibi günümüzde de bizi böylesi bir mücadelede zay f b rakmaya ve mücadeleden al - koymaya çal flan tutum ve davran fllar var. Yanl fl anlay fllar, rehavet, kendini kand rma bu iflin bir yönüyken, di er yönü teslimiyetçi, iflbirlikçi ve ihanetçi zihniyetin direnifl ortam na dayat lmas olmaktad r. 25 y l önce de tasfiyecilik vard ; orta yolculuk, oportünizm, iha-