MEKANİK ANABİLİM DALI Mekanik, kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır ve fizik biliminin temel alt disiplinlerinden birisidir. Başta inşaat mühendisliği olmak üzere, bütün uygulamalı mühendislik dalları mekanik biliminin pratikteki uygulamaları ile uğraşır ve temel kuramları kullanarak mühendislik problemleri için çözümler üretmeye çalışır. İnşaat mühendisliği özelinde, mekanik bilimi için temel dayanak demek yanlış olmayacaktır. Lisans eğitiminin ilk dönemlerinde mekanik biliminin temellerini öğrenen genç mühendis adayları, mesleki derslerle birlikte bu teorik bilgilerin pratikteki uygulamalarını öğrenecekleri derslerle eğitimlerini sürdürecek ve mühendis olma yolunda önemli bir aşama kaydetmiş olacaklardır. Gerek ülkemizdeki üniversitelerinin ve gerekse pek çok dünya üniversitesinin inşaat mühendisliği bölümlerinde Mekanik Anabilim Dalı adı altında kürsüler bulunmamaktadır. Ancak, bünyesinde Mekanik Anabilim Dalı barındıran üniversitelerin olması nedeniyle bu bölümde, bu dal ile ilgili temel bilgiler sunulmaya çalışılacaktır. Şunu ifade etmek gerekir ki; mekanik bilimi olmadan inşaat mühendisliği diye bir alandan bahsetmek olası değildir! Fakat, üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinde Mekanik Anabilim Dalı bulunması genel olarak teorik klasik mekanik alanında çalışan bilim insanlarının bulunması olarak algılanmaktadır ki; bu da genellikle Fen Fakültesi Fizik Bölümü olan üniversitelerde Fizikçi bilim insanları tarafından üstlenilen bir misyon olarak karşımıza çıkmaktadır. İnşaat mühendisliği bölümü bünyesindeki Mekanik Anabilim Dalı araştırmacılarının teorik - deneysel mekanik alanı ile birlikte, inşaat mühendisliği eğitiminin temel taşları olan statik, dinamik, mukavemet gibi dersler konusunda lisans eğitimine katkı sağladıkları ifade edilebilir. Mekanik alanı kapsamındaki temel inşaat mühendisliği dersleri eğer Mekanik Anabilim Dalı varsa bu dalın öğretim elemanları tarafından, Mekanik Anabilim Dalı bulunmuyor ise genellikle Yapı Mekaniği Anabilim Dalı öğretim elemanları tarafından verilmektedir. Bu bölümde, öncelikle mekanik bilimi özet olarak tanıtılacak, tarihi gelişimi ve inşaat mühendisliği alanı ile ilişkisi üzerine bilgiler sunulacaktır. 1
2.1. Mekanik nedir? Mekanik, en basit ifade ile cisimlerin denge ve hareketini inceleyen bilim dalıdır. Fizik biliminin en önemli alt disiplinlerinden birisidir. Mekanik bütün yapıların ve makinaların projelendirilmesinde müracaat edilen ana kurallar topluluğudur. Bu bilim dalı, bir yandan kâinattaki maddi olayların kurallarını, dünyanın oluşumunu araştırırken, diğer yandan atom içindeki olayları aydınlatmaya çalışır. İncelediği birimin büyüklüğüne ve hızına bağlı olarak aşağıdaki alt dallara ayrılır. Hız ve İncelenen Büyüklüğe Bağlı olarak Mekanik Alt Dalları İnşaat mühendisleri olarak, yukarıdaki gösterimden hareketle, büyüklüğü 10-9 m den çok daha büyük olan (örneğin bir yapıdaki 0,3x0,3x3,1 m boyutlarındaki kolon) ve hareket halindeki hızı v=300.000 m/sn değerindeki ışık hızından çok daha küçük olan (örneğin bir binanın 5. katından-yaklaşık 15 m- düşen 50 kg ağırlığındaki bir dolabın çarpma anında ulaştığı 5,2 m/sn ile bahçe betonunu parçalayıp, parçalamaması problemi) cisimlerle ilgilendiğimizden, Klasik Mekanik kuram ve yöntemleri ile mühendislik hizmetleri üreten bir disiplin olduğumuz kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Klasik mekanik deyince akla, Sir Isaac Newton gelir ki; inşaat mühendisliği öğrencisi ve genç meslektaş adaylarının eğitim ve meslek hayatlarının her kademesinde hangi alt disiplinde çalışırlarsa çalışsınlar Newton ile birlikte bir yaşam sürmek durumunda olduklarını 2
en başında ifade etmekte yarar vardır. Bu nedenle, öncelikle klasik mekaniğin kapsamını açıkladıktan sonra Mekanik Biliminin Tarihsel Gelişimi bölümünde bu büyük bilim adamı, klasik mekaniğin babası hakkında daha geniş bilgiler sunulacak ve hatta biraz da bir başka dev bilim adamı olan Albert Einstein ile olan bilimsel ilişkilerine yer verilecektir. Görelilik Kuramı ve radyoaktivitenin babası büyük usta Einstein in inşaat mühendisliği alanı ile pek ilişkisi olduğu söylenemez ancak savunduğu bilimsel yaklaşım bakımından Newton ile olan ilişkisinin genç inşaat mühendisi adaylarının akademik genel kültürlerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Klasik Mekanik Klasik Mekanik Biliminin Alt Dalları İnşaat mühendisliği öğrencileri temel olarak yukarıda sunulan tablodaki tüm alt disiplinlere ilişkin teorik ve uygulamaları dersler görürler. Bu alanlarla ilgili özet bilgiler aşağıda sunulmaktadır. 1. Katı Cisimler Mekaniği: Akışkan özellik taşımayan katı cisimlerin mekanik davranışlarını inceleyen bilim dalıdır. Katı Cisimler Mekaniği tüm mühendislik dallarında uygulama sahası olan temel bir konudur. Başarılı bir yapısal tasarım ileri seviyede katı mekaniği bilgisi gerektirir. Bu nedenle; uygulamalarda öne çıkan, 3
malzemelerin mekaniği ile yapının performansı arasındaki ilişki ele alınarak ileri seviyede irdelenmektedir. Aradaki bu ilişkinin anlaşılması sonucunda, daha güvenli yeni tasarımlar gündeme gelecektir. Katı Cisimler Mekaniği, inşaat mühendisliğinde, uçak, gemi, mikro elektronik yapıların tasarımlarında, Makine mühendisliği uygulamalarının yanı sıra, biyomekanik temelli problemler ile implant ve protez sistemlerinin analiz ve tasarımlarında geniş uygulama alanı bulmaktadır. Katı Cisimler Mekaniği genel olarak iki alt alana ayrılır: 2.1. Şekil Değiştiren Cisimler Mekaniği: Her türlü etki altında şekil değiştirebilen cisimleri göz önüne alan ve cismin mekanik özelliklerine bağlı olarak, Mukavemet, Elastisite, Plastisite, Viskoelastisite v.b. çeşitli adlar altında incelemeler yapan bilim dalıdır. İnşaat mühendisliği öğrencileri lisans eğitimleri başlangıcında detaylı bir şekilde Mukavemet (cisimlerin dayanımı) dersleri alırlar, eğitim programına bağlı olarak son sınıfta İleri Mukavemet ve Elastisite dersleri de alınabilmektedir. Bununla birlikte, Plastisite ve Viskoelastisite gibi dersler lisansüstü eğitim programları dahilinde verilen ileri seviye derslerdir. Burada Mukavemet dersine özel bir parantez açmakta yarar vardır. Mukavemet, cisimlerin çeşitli dış etkiler ve bu dış etkilerin neden olduğu iç kuvvetler karşısında gösterecekleri davranış biçimini inceleyen bilim dalıdır. Mekanik biliminin bir alt kolu olan mukavemet bilimi rijit olmayan (şekil değiştirebilen) cisimlerin mekaniği olarak da tanımlanabilir. Rijit cisimler mekaniği, cisimlerin üzerlerine etkiyen dış tesirler ile şekillerini değiştirmediğini kabul ederken, rijit olmayan cisimler mekaniği şekil değiştirmeleri de göz önüne alır. Mukavemet bilimi birçok mühendislik dalının temel konularındandır. Uygulamada; İnşaat, makine, maden, gemi inşaat, havacılık mühendisliği gibi alanlarda yaygın olarak kullanılır. Genç inşaat mühendisli adaylarının çoğunlukla baş belası dedikleri Mukavemet Dersi aslında, inşaat mühendisliği eğitiminin ve mesleki yaşamının temel taşlarından birisidir. Örneğin, elinizdeki 3 parça çelik profil ile evinizin bahçesini portatif bir salıncak yapmak istediğinizi varsayalım. Bu salıncağa en fazla kaç kilo ağırlığında birinin binebileceğini yaklaşık olarak biraz statik ve dinamik bilgisi de kullanarak, mukavemet yardımı ile kolayca hesaplamanız mümkündür! Zaten, bunu hesaplamanın başkaca bit yolu da bulunmamaktadır! Ya da bir 4
halter barında uçtaki ağırlıkların etkisi ile ne kadar deformasyon olacağını ve bu barın kaç kaldırma sonunda dayanımını kaybederek halterci için tehlike oluşturacağını yine mukavemet yardımı ile tespit edebilirsiniz. Bir bina kolonunun, uçak kanadının, makine dişlisinin veya bir maden galerisinin maruz kalacakları tesirlere dayanabilecek şekilde tasarlanması mukavemet biliminin uygulamalarına örnek olarak verilebilir. Halter Barında Oluşacak Eğilme Miktarı Mukavemet İlkeleri ile Tespit Edilebilir! 2.2. Rijit Cisimler Mekaniği: Rijit cisimler mekaniği, cisimlerin üzerlerine etkiyen dış tesirler ile şekillerini değiştirmediğini kabul eder yani her türlü etki altında şekil değiştirmeyen cisimleri göz önüne alır. Gerçekte bütün cisimlerin kuvvetlerin etkisi altında çeşitli ölçülerde şekil değiştirdiği, dolayısıyla rijit cismin ancak bir soyutlama olduğu açıktır. Ancak, katı cisimlerin çoğunda şekil değiştirmenin cismin bütün olarak hareketi üzerindeki etkisi ihmal edilebilir mertebededir ve hareketin matematik analizini kolaylaştıran rijitlik kabulü bazı olayları incelerken önemli bir hata oluşturmaz. Rijit Cisimler Mekaniği kendi içerisinde Statik ve Dinamik olmak üzere ikiye ayrılır ki; bu her iki alan da İnşaat Mühendisliği eğitiminin en temel derslerindendir. Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; inşaat mühendisliği tasarımlarındaki esas amaç tasarlanan yapı ya da sistem ne olursa olsun (5 katlı bir bina da olabilir, coşkun bir nehir önüne yapılan baraj gövdesi de) yapının en kötü koşullar altında dahi ayakta kalmasını yani denge durumunu korumasını sağlayacak şekilde tasarlanmasıdır. Bu nedenle, duran ya da hareket eden cisimlerin denge durumlarının nasıl inceleneceğinin lisans eğitimi başlangıcında çok iyi öğrenilmesi gerekmektedir. 5
2.2.1. Statik: Duran cisimlerin dengesini inceleyen bilim dalıdır. Cisimler üzerine etkiyen kuvvetlerin eşdeğer sistemlere dönüştürülmesi çalışmaları da statik biliminin konusudur. Örneğin, üzerinde yükler olan bir kirişin konumunu koruyabilmesi için yaslandığı mesnetlerin taşıması gereken yük miktarının belirlenmesi statik biliminin konusu iken, bu yükü taşıyacak olan kolonların yapılacağı malzemeye bağlı olarak kesit özelliklerinin belirlenmesi yani tasarımı mukavemet biliminin araştırma ve inceleme alanına girmektedir. Statik bilimde gerçek sistemler, çözüm kolaylığı açısından idealize edilmiş sistemlere dönüştürülerek çözümlemeler yapılır. Aşağıda gerçek bir sistem ve statik çözüm için idealize edilmiş eşdeğer sistemi görülmektedir. gerçek yapı statik çözüm için idealize edilmiş Gerçek Yapı İdealize Edilmiş Yapı İnşaat mühendisliği temel derslerinden olan statik, sadece mühendislik sistemlerinin incelenmesi için kullanılmamaktadır. Özellikle tıp ve biyomekanik alanlarında da statik biliminin temel ilkeleri pek çok problemin çözümünde kullanılmaktadır. Örneğin femur ya da bilinen adıyla uyluk kemiği kırıklarının tedavisinde halk arasında kullanılan tabiri ile ayak askıya alınır. Bu askıya alma işleminde kullanılacak ağırlık miktarı ve kurulacak düzenek statik bilimi yardımıyla belirlenmektedir. Yine bir başka örnekte, merdiven çıkma esnasında tibia (diz kapağı ile ayak bileği arasındaki kalın kemik) kemiğine gelen yüklerin hesaplanması esnasında yine statik biliminden faydalanılmaktadır. Merdiven çıkarken, tibia kemiğine gelen yükün insan vücut ağırlığının 4.5 katına ulaşabildiği bilgisini statik bilimi bizlere sağlamaktadır! 6
Femur (Uyluk) Kemiği Kırığında Fraksiyon Uygulaması Merdiven Çıkma Esnasında Tibia Kemiğinde Oluşan Kuvvetler 2.2.2. Dinamik: Hareket halindeki cisimlerin dengesini inceleyen bilim dalıdır. Dinamik kendi içerisinde sebebini araştırmadan yalnız hareketi inceleyen kinematik ve hızı değişen cisimleri inceleyen kinetik diye iki bölüme ayrılabilir. Ancak bu ayrımlar o kadar kesin değildir. Statik de, dinamiğin özel bir hali (hızı sıfır) olarak düşünülebilir. İnşaat mühendisleri temel dinamik bilgilerini pek çok alanda kullanabildikleri gibi, bunlardan en önemlisi olarak dinamik bir hareket olan deprem etkisine maruz yapıların incelenmesi ve tasarımı çalışmalarında yoğun olarak kullanırlar. İnşaat mühendisliği lisans eğitimi müfredatlarına bağlı olarak, son sınıf öğrencileri Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı, Yapı Dinamiği, Deprem Mühendisliği ne Giriş gibi önemli dersleri alabilmektedirler. Tüm bu ileri seviye derslerden başarılı olabilmek için, temel dinamik bilgisinin çok iyi olması gerekmektedir. 7
2.3. Akışkanlar Mekaniği: Akma özelliği olan sıvı ve gazlar gibi maddelerin mekanik davranışını inceleyen bilim dalıdır. Akışkanlar mekaniği, kendine inşaat mühendisliği alanında pek çok alanda uygulama imkânı bulmaktadır. İçinde LPG bulunan gaz tanklarının tasarımı, baraj yapılarının boyutlandırılması, nehir taşkınları için taşkın koruma yapılarının tasarlanması gibi çalışmalarda akışkanlar mekaniğinin temel ilkelerinden faydalanılmaktadır. Akışkanlar mekaniği genel olarak sıvı ve gaz statiği ve sıvı ve gaz dinamiği olarak iki alt alanda incelenmektedir. 2.3.1. Sıvı ve Gaz Statiği: Durgun halde bulunan sıvı ve gaz türü akışkanların mekanik davranışlarını inceleyen bilim dalıdır. İnşaat mühendisliği lisans müfredatları kapsamında hidrostatik, hidroloji, vb. derslerde sıvı ve gaz statiği konusu detaylı bir biçimde ele alınır. Örneğin, bir baraj gövdesine haznesinde tuttuğu su tarafından uygulanan kuvvetlerin belirlenmesi hidrostatik biliminin inceleme ve araştırma konusudur. Çünkü, burada incelenen haznede tutulan suyun durgun (statik) haldeki davranışıdır. 2.3.2. Sıvı ve Gaz Statiği: Hareket halinde bulunan sıvı ve gaz türü akışkanların mekanik davranışlarını inceleyen bilim dalıdır. İnşaat mühendisliği lisans müfredatları kapsamında hidromekanik, su kaynakları mühendisliği, su getirme ve kanalizasyon vb. derslerde sıvı ve gaz dinamiği konusu detaylı bir biçimde ele alınır. Örneğin, bir baraj gövdesine haznesinde tuttuğu su tarafından deprem esnasında uygulanan kuvvetlerin belirlenmesi sıvı dinamiği biliminin inceleme ve araştırma konusudur. Çünkü burada incelenen haznede tutulan suyun deprem etkisi ile harekete geçmiş, hareket halindeki davranışıdır. Baraj Gövdesine Suyun Uyguladığı Statik ve Dinamik Kuvvetler 8
2.2. Mekanik Biliminin Tarihsel Gelişimi Eski çağlarda, mekaniğin pratik uygulaması mevcutsa da kaideleri hakkında pek az şey bilinmekteydi. Kaldıraç, eğik düzlem, tekerler ve muhtemelen palanga sisteminin faydaları, eski Mısırlılar ve Babilliler tarafından bilinmekteydi ki; piramitlerin yapımında bu tür basit makinaların kullanılmış olduğu tezi güçlü bir biçimde savunulmaktadır. Eski Yunanlılar, ilk defa hareketi teorik olarak incelemişlerse de, teorilerini gözlemleriyle gerçekleştirmeğe çalışmışlardır. Arşimet (M.Ö. 287-212), balistik, hidrostatik, ağırlık merkezi gibi temel mekanik kavramları kullanması ve bunlardan pratik faydalar sağlaması bakımından bir istisna teşkil eder. Mısır Piramidlerinin Yapımına İlişkin Kurgusal Tasvirler Mekanik alanında ilk mekanik aletleri Müslüman ilim adamlarının yapmış oldukları belirtilmektedir. Sistemli olarak ilk defa Bağdat ta yaşayan Beni Musa kardeşler dokuzuncu asırda mekanik aletler yapmışlardır. Beni Musa kardeşlerin ortancası olan Ahmed bin Musa; mekanik olarak çeşitli tartı aletleri yanında yükleri çekmek ve kaldırmakta kullanılan bazı aletler yapmış, mekanik konular üzerinde titizlikle durmuştur. Ağabeyi ile birlikte büyük bir bakır saat ile üzerine ateş yaklaştırıldığında fitili otomatik olarak ortaya çıkan kandiller yaptığı bilinmektedir. On ikinci asrın sonlarına doğru Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki Cezire (Cizre) bölgesinde yaşayan El-Cezeri otomatik aletler yaptı. El-Cezeri sadece otomatik aletler yapmakla kalmayıp, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı başardı. Sekiz asır gibi 9
bir aradan sonra İngiliz nöroloji profesörü Dr. Ross Ashby ancak 1951 senesinde üstün denge durumunu ortaya koydu. El-Cezeri; aynı zamanda haberleşme, kontrol, denge kurma ve ayarlama ilmi olan sibernetiğin ilk kurucusu ve robotik biliminin babası olarak kabul edilmektedir. İnsanlarda ve makinalarda bilgi alış-verişi, bunların kontrolü ve denge durumu sibernetiğin esas konusudur. Bu ilmin gelişmesiyle elektronik beyinler ve otomasyon denilen sistemler ortaya çıktı. Bu bakımdan yaptığı mekanik makinalarla bu ilmin temeli El-Cezeri tarafından atılmıştır. El-Cezeri nin 1206 yılında yazdığı Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap adlı eserinde yer alan örnek alet tasarımları aşağıda sunulmaktadır. El-Cezeri Eseri Su Gücü İle Yükselen Makine El-Cezeri nin Filli Saat Tasarımı Yine Endülüs Emevileri döneminde Müslüman ilim adamlarının yapmış oldukları mekanik aletlerin de önemli işlevler üstlendikleri ve genel olarak, Müslüman ilim adamlarının oldukça erken dönemlerde yaptıkları mekanik aletlerin ancak on yedi ve on sekizinci asırlarda Batı lı bilim adamları tarafından yapıldığı ifade edilmektedir. On altıncı yüzyılda Müslüman bilim adamlarının eserlerini inceleyen Galileo Galilei (1564-1642), Tycho Brahe(1546-1601) Johannes Kepler (1571-1630) onlardan büyük ölçüde faydalanarak, gök mekaniğinde günümüze kadar gelen temel kuralları koymuşlardır. Galileo, düşen cisimleri ve sarkacı inceleyen, kontrollü deney yapan bir bilim adamıdır. Simon Stevin (1548-1620) kuvvetlerin bileşke prensibini geliştirmiştir. Bütün bu gelişmelerden sonra Sir Isaac Newton (1642-1727); Hareketin Üç Kanunu nu ortaya koymuştur. Bu noktada, Sir Isaac Newton hakkında detaylı bilgi vermekte fayda vardır ki; Newton klasik mekaniğin babası olarak kabul edilmiştir. 10
Sir Isaac Newton, 1643 1727 yılları arasında İngiltere de yaşamış ünlğ İngiliz bilim adamıdır. 1687 de yayınlanan kitabı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica, klasik mekaniğin temelini yaratmıştır ve tarihte en önemli bilimsel kitaplardan biridir. Bu çalışmasında Newton evrensel kütle çekimini ve hareketin üç kanununu ortaya koymuş ve sonraki üç yüzyıl boyunca bu bakış açısı bilim dünyasına egemen olmuştur. Newton dünyadaki nesnelerin hareketleri ile gökyüzündeki nesnelerin aynı doğal yasalar ile yönetildiklerini kendi kütle çekim kanunu ile Kepler in gezegen hareketleri kanunu arasındaki tutarlılıklar ile göstermiştir. Newton ilk yansıtmalı teleskobu geliştirmiş, beyaz ışığın bir prizmaya tutulduğunda farklı renklerden bir tayf yaratması gözlemi sonucu bir renk kuramı oluşturmuştur. Newton ve Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica nın İlk Baskısının İç Kapağı Newton un yerçekimi kanunu bulurken ağaçtan düşen bir elmadan esinlendiği rivayet edilmektedir. Pek çok kaynakta bunun bir efsane olduğu ifade edilse de, Newton un The Royal Mint deki asistanı ve aynı zamanda yeğeninin eşi olan John Cunditt in Newton un hayatı hakkında yazdığı kitapta ağaçtan düşen elma olayının gerçek olduğu ifade edilmiştir ve hikayeye konu olduğu iddia edilen ünlü elma ağacının bir görüntüsü aşağıda sunulmaktadır. Cambridge Botanik Bahçesindeki Newton un Elma Ağacı 11
Newton hareket yasaları olarak bilinen üç yasa şu şekildedir: 1. Hareketli bir cisim dışarıdan bir kuvvete maruz kalmazsa doğrusal hareketini sürdürür. 2. Kütlesi m olan bir cisme uygulanan F kuvveti ile a ivmesi arasında F=ma bağıntısı vardır. 3. Her etkiye karşı ona eşit bir tepki vardır. Kütlesi m olan bir cisme uygulanan F kuvveti ile a ivmesi arasında F=ma bağıntısı vardır. Her etkiye karşı ona eşit bir tepki vardır. Newton un Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica da ortaya attığı hareket yasaları, evrenin bir düzen içinde ve deterministik olduğu sonucuna varmış ve sonrasında felsefeyi önemli ölçüde etkilemiştir. Öyle ki; Kopernik, Kepler ve Galile nin ileri sürmüş olduğu fikirlerle zaten epeyce sarsılmış olan Aristo felsefesi, Newton un bu çalışması ile tamamen yıkılmıştır. Newton un yenilikçi yaklaşımının temelinde gözlemi, deneyi ve matematiği birleştirmiş olması yatmaktadır. Determinizm, belirlenimlilik, belirlenircilik, gerekircilik, evrenin veya evrendeki olayların ya da bir bilimsel disiplinin alanına giren tüm nesne ve olayların önceden belirlenmiş olduğu, onların öyle olmalarını zorunlu kılan birtakım yasa veya güçlerin etkisiyle meydana geldiklerini ileri süren öğretiye verilen addır. Kısacası, her olayın maddi veya manevi birtakım nedenlerin zorunlu sonucu olduğunu kabul eden felsefi görüştür. Einstein gibi bir dâhinin ölene kadar savunmuş olduğu fizikte deterministik yaklaşım felsefesinin temelleri, Galile nin başlattığı ve Newton un son şeklini verdiği çalışmalar sonucunda atılmıştır. Biraz daha basit bir ifade ile; Newton ve Einstein aralarında yüzlerce yıllık bir zaman dilimi olmasına rağmen, bilimsel çalışmalarda her türlü problemin deneysel yöntemler ve matematik 12
yardımıyla kesin olarak çözülebileceğini savunmuşlardır. Her iki dâhinin de zaman içerisinde buluştuğu ortak nokta determinizm savunuculuğu olmuştur. Einstein in klasik mekaniğin (Newton Mekaniği) açıklayamadığı atom altı düzeydeki fiziksel olayları açıklamak üzere kuantum mekaniğini ortaya atan fotoelektrik ve radyoaktivite olgularını keşfeden büyük kuantum fizikçisi olduğunu da hatırlatalım. Newton, bilim adamları tarafından tarihin en etkili insanlarından biri kabul edilmektedir. Albert Einstein ve Almanya da İllüstrasyonu Yapılan Ünlü Rölativite Denklemi Newton dan sonra mekanikteki gelişmelerin pek çoğu, Newton kanunları üzerine kurulmuştur. Daha sonra gelenler analiz metodlarını geliştirirken, daha kolay bakış açıları aramışlardır. Jean Le Rond d Alembert (1717-1783), dinamik problemlerini ilave kuvvetlerle statik problemlere çevirmiş, Siméon Denis Poisson (1781-1840), hareket eden eksen takımında problemleri çözmeyi denemiş, Joseph Louis Lagrange (1736-1813) genelleştirilmiş koordinatları çözüme dahil etmiş, virtüel iş kavramını ortaya atmış, Josiah Willard Gibbs (1839-1903), problemlerin çözümünde vektör hesabı kullanmıştır. Diğer bir arayış da, hareket kanunlarının tek bir şekilde ifade edilmesi olmuştur. Newton da ölümünden önceki dönemlerde bunu gerçekleştirmeye çalışmış, ancak başarılı olamamıştır. Bugün Hindistan da Sir Isaac Newton adına kurulmuş bir mühendislik ve teknoloji üniversitesi bulunmaktadır: Sir Isaac Newton Colleague of Engineering and Technology En eski mühendislik dalı olan inşaat mühendisliği eğitiminde klasik mekanik temellerinin genç mühendis adaylarınca doğru ve kalıcı bir biçimde öğrenilmesi esastır. Mesleki başarı için temel mekanik bilgisinin çok önemli ön koşullardan birisi olduğu unutulmamalıdır. 13
Yararlanılan Bazı Kaynaklar Ersoy, E., V., Oyunun Kurallarını Fizik Söyler, ODTÜ Yayıncılık, Nisan 2011, Ankara, Türkiye. Tümer, T., Tönük, E., Biyomekanik ve Anatomide Uygulamaları Sunumu, Mayıs 2004, Ankara Üniversitesi, 2004. http://mekanik.nedir.com/#ixzz2qqjteczf www.sciencedirect.com http://en.wikipedia.org/wiki 14