Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale



Benzer belgeler
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YAPILAN ÇALIŞMALAR

İklim Değişikliğinin Tarımsal Ürünlere Etkisi Üzerine Bir Araştırma Projesi. Proje No; TR51/12/TD/01/020

Türkiye de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif

T.C. YALOVA VALİLİĞİ İL ÖZEL İDARESİ

KİTAPÇIK 10 SORUDA HİDROELEKTRİK SANTRALLER

BALIKESİR DE TURİZMİN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ:

A dan Z ye İklim Değişikliği Başucu Rehberi

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI DOĞU KARADENİZ PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI RİZE İL RAPORU MAYIS 2013 GİRESUN

MİSYONUMUZ VE VİZYONUMUZ

1/ ÖLÇEKLİ TRAKYA ALT BÖLGESİ ERGENE HAVZASI REVİZYON ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

1/ ÖLÇEKLİ KIRKLARELİ İL ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN HÜKÜMLERİ

Çevreye İlişkin Önemli Toplantı ve Belgeler

SAKARYA İLİ, GÜNEY PLANLAMA ALT BÖLGESİ 1/25000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN HÜKÜMLERİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Empowered lives. Resilient nations. Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı Raporu

YUSUFELİ Genel Bilgi

SULAK ALAN PROJELERİ İLE KIRSAL KALKINMANIN UYUMLAŞTIRILMASI: AKŞEHİR GÖLÜ REHABİLİTASYON PROJESİ ÖRNEĞİ

AĞAÇ ÇİÇEK VE YEŞİLLİK MEDENİYET DEMEKTİR.

154 kv Olur Havza-Ayvalı HES Enerji İletim Hattı ÇED Raporu

MEKÂNSAL PLANLAR YAPIM YÖNETMELİĞİ İKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Dayanak

Çalışmanın birinci bölümünde turizmin tanımı, kapsamı, başlıca turizm türleriyle turizmin ekonomik boyutundan söz edilmiştir. İkinci bölümde dinlenme

ETKİN KORUNAN ALAN SİSTEMLERİNE DOĞRU

Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu

HATAY DA ON SICAK GÜN

KUZEY KENTSEL GELİŞME ALT YÖRESİ

Türkiye deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Güçlü bireyler. Güçlü toplumlar. Deniz Hassas Alanları Belirleme Çalıştayı Sonuç Raporu

Use of Geographic Information System For Designing of Natural Form of Open Pit Mines In Accordance With Original Contour Lines (Çeşme Germiyan Case)

YEREL GÜNDEM 21 ELKİTABI

NESLİ TEHLİKEDEKİ AĞAÇ: EHRAMİ KARAÇAM (PİNUS NİGRA SSP. PALLASİANA VAR. PYRAMİDATA)

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 23, OCAK , S İSTANBUL ISSN: copyright

Transkript:

(*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER (*) Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale Coğrafi ortam bileşenleri (taşküre ve yerşekilleri, atmosfer ve iklim, suküre ve su kaynakları, toprak özellikleri, bitki ve hayvanlar, insan ve etkinlikleri, vb.) birbirleriyle etkileşim içinde Yersistemini oluşturmaktadır. Bu nedenle, coğrafi ortam ile ilgili kavramların değerlendirilmesinde Yersisteminin (coğrafi sistem) bir parçası ile ilgili değerlendirme yapıldığı düşünülmelidir. Öncelikle, Biga Yarımadası - Kaz Dağı yöresinde herhangi bir insan etkinliği ve uygulaması söz konusu olduğunda, Kaz Dağı yalnız dağın yüksek bölümleri ve dorukları olarak ele alınmamalıdır. Bu, Kaz Dağı adına sıkça yapılan en önemli yanlışlardan ve haksızlıklardan birisidir. Bu nedenle, bu noktada, yöre kavramı üzerinde durmak gerekiyor. Yöre, tanım olarak, doğal-coğrafi (fiziksel, hidrolojik, ekolojik, biyolojik, kültürel, vb.) özelliklerin bir bütünlük gösterdiği en küçük coğrafi alan birimidir. Kaz Dağı, doruklar bölümü, doğuya, kuzeye ve batıya uzanan sırtları, derin vadileri, dik yamaçları ve etek düzlükleri ile yakın çevresindeki ovalar ve alçak platolar ile birlikte bir bütün olarak dağ sistemi ve coğrafi bir alan birimi olarak da Kaz Dağı Yöresi şeklinde ele alınmalıdır (Şekil 1). Kaz Dağı nı özellikli kılan da, yerşekli olarak bir dağ olmasının yanı sıra, çevresinde yer alan diğer dağlar, platolar ve ovalar ile birlikte eteklerindeki binlerce yıllık yaşam zenginliğinin oluşmasında belirleyici olmasıdır. Dağlar ve dağlık yöreler, çevrelerine göre daha nemli ve daha fazla yağış alma, bu nedenle de su toplama alanları olma özellikleri nedeniyle, biyolojik, tarımsal, arkeolojik, kültürel, turizm vb. zenginliklerin beslenme kaynaklarıdır. Bu yüzden, dağların sürdürülebilir kullanımı, onların bir ekolojik, fiziksel ve kültürel sistemler bütünü olduğu gerçeği ve bakış açısı ile ele alınmalıdır.

Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. Örneğin Kayacı Dağına (Atikhisar Barajı Havzası) yapılacak bilinçsiz bir etki (çevrenin kirlenmesine ya da aşırı kullanılmasına neden olan bir insan etkinliği), su kaynaklarının giderek azaldığı, uzun süreli kuraklıkların yaşandığı ve kuraklaşma eğiliminin olduğu bir dönemde, Çanakkale kenti ve çevresinde ciddi su sıkıntısına neden olacaktır. Biga Çayında yaşanacak bir olumsuzluk, Çan ve Biga çevresini, Kocaçay da (Kalkım) yaşanacak bir olumsuzluk ise, Kalkım, Yenice ile Gönen çevresini etkileyecektir. Bu nedenle Dağların akarsu havzalarının beslenme ve özelliklerinin belirlenme kaynakları olduğu gerçeği bilinmelidir. Herhangi bir yerdeki yeraltı ya da yerüstü kaynağının ekonomik kullanımı için, bütünleşik bir Havza Yönetim Planından hareketle değerlendirme yapılmalıdır. Kaz Dağı Yöresine ilişkin değerlendirmelerde sıkça yapılan ikinci önemli yanlışlık, Kaz Dağı ile Kaz Dağı Milli Parkı nın eş anlamlı kullanılmasıdır. Bu tümüyle yanlış ve sınırlayıcı bir yaklaşımdır. Gerçekte, Kaz Dağı Milli Parkı, Kaz Dağı nın Balıkesir ili Edremit ilçesi sınırları içinde kalan güney yüzü, Zeytinli Çayı ndan Altınoluk beldesinin batısındaki Mıhlı Çayına kadar olan bölümü ile bu bölümün doruklara kadar olan yüksekliklerini kaplar. Bu alan, eşsiz orman varlığı, biyolojik çeşitliliği ve endemik türleri dikkate alınarak, 17.04.1993 tarih ve 21555 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 93/4243 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Milli Park kabul edilerek, koruma altına alınmıştır. Ancak, Kaz dağının korunması ve sürdürülebilir yönetimi için, yalnız Balıkesir il sınırları içinde kalan bölümünün Milli Park kapsamına alınması yeterli değildir. Bütüncül bir koruma ve yönetim anlayışıyla, iklim özelliklerine bağlı olarak şekillenen zengin orman varlığı, jeolojik ve jeomorfolojik güzellikleri, fauna ve florası ile endemik türleri de dikkate alınarak, Kaz Dağı nın Çanakkale il sınırları içinde yer alan korunması gereken bölümleri de Milli Park kapsamına alınmalıdır. Başta fosil yakıtların yakılması ve ormansızlaşma gelmek üzere, çeşitli insan etkinlikleri sonucunda Yerküre nin iklimi değişmekte, giderek daha sıcak, kurak ve belki de daha önemlisi daha değişken olmaktadır. Genel olarak Biga Yarımadası da, küresel ve bölgesel iklim değişikliklerinden etkilenerek, daha sıcak ve kurak bir iklim özelliği gösteriyor. Bu yüzden, giderek ısınan ve kuraklaşan bir dünyada, ekolojik sistemlerin daha hassaslaşacağı gerçeği dikkate alındığında, Kaz Dağı Yöresi nin, geçmiş iklim değişikliklerinde olduğu gibi, gelecekte de iklim sisteminin, su kaynaklarının ve biyolojik 3

Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. çeşitliliğin korunması ve sürekliliğin sağlanması açısından yaşamsal bir rol oynayacağı unutulmamalıdır. KAYNAKLAR Erol, O. 1993. Türkiye nin doğal yöre ve çevreleri. Ege Coğrafya Dergisi 7: 13-41. Koç, T. 2007. Bayramiç (Çanakkale) Çevresinin (Kaz Dağı kuzeyi) Yerşekli Özellikleri. Bayramiç Sempozyumu 2007, 3-5 Ağustos 2007, Bildiri Kitabı, 145-150, Bayramiç/Çanakkale. Koç, T. 2007. Kaz Dağı ve Çevresinin Jeomorfolojisi ve İklim Özellikleri (Araştırıcı). Proje Raporu, TÜBİTAK, YEDEBAG Proje No: 104Y046 Koç, T. 2004. Çanakkale Yerleşmesinin Durum Raporu 2003. Çanakkale Kent Konseyi Yayınları: 2, Çanakkale Olay Matbaacılık, Mayıs 2005, Çanakkale. Türkeş, M. 2006. Kaz Dağı: Korumamız gereken doğal Zenginliğimiz. Çanakkale Dosyası 2006, 74-77, Aynalı Pazar, Çanakkale. 4